22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/14 6 ŞUBAT 1991 'ACIYA SON' DEDt — 43 yıllık yaşamının tam 29 yılını de- mir bir cendere içinde geçinnek zorunda kalan Rosarina Benzi ölme hakkını aldı ve öldii. 14 yaşında kas erimesinden alele mahkûm olan Benzi, öliim bakkını elde edebilmek için yıl- larca ugraştı. (Fotograf: AP) Türkiye ile federasyon ATİNA (AA) — Yunanistan Başbakanı Konstantin Mitsota- kis, Türkiye ile Ulkesi arasında bir federasyonun mümkün ol- madığını belirterek Cumhurbaş- kanı Turgut Özal'ı "birbirine benzemeyen şeyleri kıyaslamaya çalışmakla" suçladı. Mitsotakis, dün gece Oavos dönüşü Atina'ya uğrayan Kıhrıs Rum yönetimi lideri Yorgo Va- siliu ile görüştü. Görüşmede Va- siliu, Davos'taki temasları, Mit- sotakis ile Dışişleri Bakanı An- donis Samaras'ın ABD, Mısır ve Suriye'deki temaslan hakkında bilgi verdi. Her iki lider de Körfez sava- şından sonra Kıbns ile ilgili Bir- leşmiş Milletler kararlannın uy- gulanması konusundaki umut- larını da dile getirdiler. ESKİ AKRABALAR — Jackie Kennedy Onassis, Senatör Ed- ward Kennedy ile bir kiitüphane projesi için bir araya geldi. Senatörie eski gelin Jackie'nin oldukça neşeli ve samimi ol- duğu toplantıya Jackie Kennedy Onassis'in John Kennedy'- den olma kızı Catharine de katıldı. (Fotograf: AP). Depremde ölü sayısı: 1500 KABİL (AA) — Afganistan ve Pakistan'ın kuzeyini etkisi al- tına alan Hindikuş dağlarında- ki depremin, iki ülkede en az 1500 kişinin ölmesine yol açtığı sanılıyor. Afganistan'da kurtarma ça- lışmmalannı yürütmekle görev- lendirilen özel komisyonun baş- kanı Mahmut Baryali, cuma günkü depremde en az 1000 ki- şinin hayatmı yitirdiğini ve çok sayıda kişinin de evsiz kaldığını açıkladı. Pakistan'ın kuzey batısında Afganistan sınınndaki bölgeler- de, çok sayıda köyün dağhk ol- ması ve yollarmın karla kaplı bulunması yüzünden felaketin boyutlannın daha da artmasın- dan endişe ediliyor. AÇLIK GREV İ — Şili'de yasayan yaşlı Alman göçmenler, yaşadıklan koloninin hiikümet tarafından dağıtılmasını pro- testo etmek amacıyla açiık grevine basladılar. 4 gün önce greve başlayan göçmenler hiikümet kararından vazgeçene dek ey- lemlerini sördörecekler. (Fotograf: AFP) HABERLERIN DEVAMI Bush'tanRafsancaniVe ret Bomba•^ Dıs Haberier Servisi — Kör- si. Dış Haberier Servisi — ABD Başkanı George Bush, tran Cumhurbaşkanı Haşimi Raf- sancani'nin Körfez savaşının so- na erdirilmesi için yaptığı arabu- luculuk önerisıni reddetti. Dün Rafsancani ile görüşen Cum- hurbaşkanı Tnrgut Özal'ın Bush'a, "tran'ın önerisinde so- mut noktalar yok" görüşünü aktardığı kaydedildi. Sovyet Dı- şişleri Bakan Yardımcısı Akk- sandr Belogonov, barış önerisi- ni görüşmek üzere Tahran'a git- ti. tran Cumhurbaşkanı Rafsan- cani, önceki gün yaptığı açıkla- mada, Körfez savaşının sona er- dirilmesi için diplomatik giri- şimlere hazır olduğunu ve Bağ- dat yönetimine bir mesaj gön- derdiğini belirterek Saddam Hü- seyin ile de görüşebileceğini açıklamıştı. Rafsancani ayrıca "Eger banş için gerekliyse Ame- rikalılarla görüşmemiz mantık- lıdır" ifadesini kullanmıştı. Cumhurbaşkanı Özal, "ara- buluculuk önerisi" ile ilgili ola- rak dün Rafsancani ile bir tele- fon görüşmesi yaptı. Özal'ın gö- rüşmede, "Irak'ın Knveyt'i tah- liye etraesi. BM Güvenlik Kon- seyi kararlarına uyması >e Ku- veyt'in meşnı hükıimetinin işba- sına dönmesi" koşuluyla Iran Cumhurbaşkanı'mn son girişi- mine yardımcı olmaya hazır ol- duğunu söylediği bildirildi. Ozal daha sonra Rafsancani ile yaptığı görüşme konusunda telefonla aradığı ABD Başkanı Bush'a bilgi verdi. Özal'ın Bush'a, "tran'ın banş önerisin- de somut noktalar bulunduğu izlenimi edinmedigini" söyledi- ği kaydedildi. Özal, Bush'tan sonra Katar Emiri Şeyh Halife bin Hamad el Tani ile de bir te- lefon görüşmesi yaptı. Bush'tan ret ABD Başkanı Bush, dün bu görüşmelerin ardından düzenle- diği basın toplantısında, tran- ın arabuluculuk önerisini kabul etmediğini söyledi. Bush, "Türkiye Cumhurbaşkanı Tnr- gut Özal ile görüştüm. Bu öne- ride özgün hiçbir şe\ vok" de- di. ABD Başkanı, Saddam Hü- seyin'in BM kararianna uyma- yı reddettiği için Irak lideriyle görüşecek bir şeyi olmadığını ifade etti. Bush, "Saddam şu ve- ya bu şekilde BM kararianna uyacak ve Kuveylten çekilecek- tir" diye konuştu. Rafsancani'nin planı İran Cumhurbaşkanı Rafsan- cani'nin Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'e 7 maddeli bir tasarı gönderdiği bildirildi. Londra'da yayımlanan Savt El- Knveyt International adlı bir Kuveyt gazetesinde yer alan ha- berde, söz konusu 7 maddeli ta- sarının, İran Devlet Başkanı'nın bir süre önce Tahran'ı ziyaret eden Irak Başbakan Yardımcısı Saadun Hammadi'ye verdiği mesajda bulunduğu belirtildi. Gazete bu konudaki haberini Iran'daki iyi haber alan kaynak- lara dayanarak verdi. Rafsancani'nin Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'e gön- derdiği 7 maddeli tasarı şunlan öngörüyor: • Irak'ın, İran'm dini lideri Hameney'in Saddam Hüseyin'e yaptığı, Kuveyt'ten çekilmesi ko- nusundaki çağnsmı kabul etme- si. • Daha sonra Hamaney'in, Rafsancani'nin ya da diğer Arap ülkeleri liderlerinin Bağdat'a gi- derek taraflara barış çağnsı yap- ması. • İran'm ABD'yi ve bölgede- ki diğer Batılı ülkeleri, Irak'ın Kuveyt'ten çekilmesiyle aynı an- da Körfez'i terk etmeleri konu- sunda ikna etmek için elinden geleni yapacağı... Bölgeye lsla- mi güçlerin daha sonra nakledil- mesi... • Körfez ülkelerinin yanı sıra bazı Islam ülkelerinin katılaca- ğı bir komite kurulması ve Irak- Kuveyt anlaşmazlığının görüşül- mesi. • Savaştan etkilenen bölgele- rin yeniden imarı amacıyla kul- lanılmak Uzere İslami bir fon Arap ağırlıklı modelUFUK GÜLDEMİR WASHINGTON— ABD Sa- vunma Bakanı Dick Cheney, önceki gün madenciler kongre- sinde yaptığı konuşmada, savaş sonrasında Körfez güvenlik re- jimi için Arap ağırlıklı bir mo- del düşünüldüğünü açıkladı. Cheney, Suudi Arabistan ve Mı- sır'ın, bu modelin başroldeki oyuncuları olacağını söyledi. Tüm dünya bir süreden beri Körfez savaşının uzun vadeb' so- nuçlan konusunda kaygılı bir bekleyişe girmiş durumda. Sava- şın genişleme tehlikesi canlılığı- nı koruduğu için "savaş sonrası" henüz tam olarak gündeme gir- miş değil. Ancak Cheney'in bu açıklaması Washington'un kafa- sında savaş ertesi için bazı dü- şüncelerin şekillenmeye başladı- ğmı gösteriyor. Cheney'in ver- diği bilgiler göz önünde tutula- rak savaş ertesi Körfez güvenlik rejimi konusuna baküdığında şöyle bir manzara ortaya çıkıyor: 1) ABD Dışişleri Bakanı Ba- ker, geçen ağustosta ABD'nin kriz sonrasında böJgede bir mik- tar askeri güç tutabileceğini söy- lemisti. ABD Başkanı Bosk'un da bu konuya ışık tutan açıkla- maları oldu. Bush, "Körfez'de gerektiginden bir gün daha fazla kalmayacağız" diye söz verdi. Ama bu, savaş ertesinde Kör- fez'de hiç Amerikan askeri bıra- kılmayacağı anlamına da gelmi- yor. Bir kere, ABD Körfez'de 1948'den beri askeri güç tutuyor. O halde, Irak ile girişilen kanlı bir savaş sonrasında geride hiç asker bırakmadan Körfez'den çekilmesini beklemek güç. Bu durumda, "saraş sonrası" Körfez güvenlik rejimirrin ayak- larından birisini, ABD'nin geri- de bırakacagı askeri gücün oiuş- turacağı anlaşılıyor. Nitekim ABD Savunma Bakanı Cheney, önceki günkü konuşmasında bu konuda "Bizün Körfez'deki ro- liimüz, dostianmızın bizden ne ölçüde katkı istediği ile de ilgi- li. Suudi Arabistan git diyene kadar kalacağız" dedi. 2) Savaş sonrası güvenlik re- jiminin bir diğer ayağını da böl- gesel güvenlik ve işbirliği anlaş- masının oluşturacağı anlaşılıyor. Asünda Körfez'de öteden beri böyle bir örgüt vardı. Kısaca "KİK" diye anılan Körfez İşbir- liği Konseyi, teoride, Körfez ül- kelerini dış tehditlere karşı ko- rumak üzere oluşturulmuştu. Bu konseyin zaman zaman esp- ri konusu da olan simgesel bir askeri gücü vardı. Kuveyt'in kolayca işgali KİK- in askeri gücünün durumunu gözler önüne serdL ABD Savun- ma Bakanı Cheney'in madenci- ler kongresinde yaptığı konus- mada verdiği bilgilere göre ABD savaş ertesinde, "bölgedeki bel- li başlı Arap ülkelerine dayalı bir güvenlik rejimi oluşturulmasına yardımcı olacak ve Arap dünya- sındaki Suudi Arabistan ve Mı- sır gibi kilit dostlarımn savun- ma yetenekJerini güçlendirmek için çaba gösterecek." Bu, üç anlama geliyor: Birin- cisi, NATO benzeri değil, KİK benzeri bir güvenlik örgüt u he- deflenebileceğini gösteriyor. İkincisi, yeni KİK'in eskisi gibi simgesel bir askeri güçten daha ilerde bir güce sahip olmasının arzulandığı anlaşılıyor Eski KİK'in güdük bir askeri güçle sı- nırlı olmasının nedenlerinden birisi de İsrail lobisinin Kongre üzerindeki etkisi idi. ABD'nin bu yüzden İsrail'e, Körfez'deki Amerika yanlısı Araplann modern silahlara ka- vuşmasına engel olmaması için telkinlerde bulunacağı anlaşılı- yor. Üçüncüsü de ABD'nin ye- ni KİK içinde aktif bir rol oyna- yabileceği ortaya çıkıyor. İki daire ve Türkiye 3) Bu yüzden de Körfez gü- venlik rejiminin merkezi ülkesi- nin Suudi Arabistan olacağı an- laşılıyor. Suudi Arabistan, aynı zamanda, Körfez savaşından "asker bir ulus olduğunu kanıtlamış" olarak da çıkaca- ğından, yeni KİK'in lıderliğini üstlenmesi uzak bir olasılık ola rak görülmüyor. Mısır yönetimi, elbette böyle bir riskin karşılığını hem Ame- rika'dan hem de Araplardan ala- cak. Buna karşıuk da içerde ar- tan tepkilerle bir arada yaşamak zorunda kalacak. Körfez'deki bu nazik durum nedeniyle ABD'nin bu önemli bölgenin "istikrannı" tek bir taşa dayan- dırması güç. Bu da şöyle bir for- mul doğmasıyla uç veriyor: Birisi Mısır ve Araplardan oluşan iç daire. Diğeri de Tür- kiye'nin de dahil olduğu, Arap olmayan Ortadoğululardan olu- şan dış daire. İç ve dış daire ara- sında bir organik ilişki bulun- ması gerekmiyor. Hatta Araplar böyle bir ilişkiye tepki bile gös- terebilir. Ancak Türkiye'nin, iç dairede yer alan Amerika yan- lısı monarsilerin korunması için ABD gözünde önemli bir taş olarak sivrileceği yadsınmıyor. Dış dairede yer alan bir başka ülke de tran. Ancak İran ile Su- udi Arabistan arasında önemli çelişkiler var. Suudi Arabistaniın Iran-Irak savaşında Irak'ı des- teklemesi belli korkulara daya- nıyordu. İranlılar da bunu unut- muş değil. Özetle ABD'nin Körfez için üç boyutlu bir güvenlik şemsiye- si düşündüğü anlaşılıyor. Birin- cisi, bölgede kalacak Amerikan askeri gücü. tkincisi, Mısır ve Suudi Arabistan'ın önderliğin- deki iç daire. Üçüncüsü de Türkiye'nin de bulunduğu dış daire. Iran inisiyatif kazanıyorANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — Körfez savaşı sonrasın- da bölgedeki yeni düzeni belir- lemek üzere kurulacak 'masa- ya" Türkiye'nin de oturması yönündeki girisimler Türk ve Batılı diplomatlar arasında farklı yorumlara neden oluyor. Türk diplomatlan, Türkiye'- nin Ortadoğu ülkeleri ile ilişki- lerindeki iç dinamiklerin ABD tarafından yeterince kavTanma- dığını savunurken, Amerikan diplomatlarınm görüşü, Anka- ra'ya "Tahranı dengeleyecek" bir rol verilmesi yönünde. Cumhurbaşkanı Turgnt özal'ın Ortadoğu'da yapılacak banş görüşmelerinde Türkiye'- nin de söz sahibi olması için başta ABD olmak üzere Batılı ülke yetkilileri ile yaptığı temas ve pazarlıklar, Türk diplomatik çevrelerinde bazı kuşkulara yol açıyor. Washington ve Londra'nın Türkiye'ye belirli roller empo- ze etmek isterken, Türk-Arap ilişkilerinin geçmisini yeterince kavramadığı kaydediliyor. Amerikan diplomatlan ise bu kuşkulara yanıt olarak "Arap- hınn Türidye'ye biiyük bir sem- pati beslemedigini biliyonız. Ancak bölgede askeri ve ekono- mlk gücü reddedileraeyecek olan Türkiye, özellikle Arap ol- mayan bir ülke olarak Iran'ı dengelemek açısından ideal konumda" görüşünü savunu- yorlar. Türk diplomatlaıının, savaş sonrası "masada" yer kapılma- sına yönelik beklentiler konu- sundaki değerlendirmeieri özetle şöyle: 1- Türkiye'nin üslerini Ame- rika'ya açmak suretiyle Körfez savaşına doğrudan taraf olma- sı birçok Arap ülkesinde rahat- sızlığa yol açtı. Bu gelişme An- kara'ya yönelik geleneksel kuş- kuları arttırdı ve Ankara'nın bölgede Amerika'nın izniyle ha- reket ettiği yolundaki görüşleri pekiştirdi. Sanılanın aksine, Türkiye'nin Ortadoğu'da özel- likle Batı'run istediği türden bir rol oynaması bölge ülkelerince istenmiyor. Körfez savaşı son- rası "masaya" oturması duru- munda Türkiye'nin rolünün, "Kürt emelleri" ni dizginleme- nin ötesine geçmesi beklenmi- yor. 2- Ankara'nın Ortadoğu'ya yönelik "ihtiyatlı" politikasını terk ederek kendisini bir Arap ülkesine karşı Amerika için bir "askeri sıçrama tahtası" konu- muna sokması, Türkiye'nin bölgedeki kredibilitesini kökün- den sarstı. Körfez savaşında tarafsız kal- ması nedeniyle İran, bugün ba- nşa yönelik olarak olumlu bir rol oynayacak duruma gelirken Türkiye bu yöndeki inisiyatifi- ni yitirdi. Bugün Türkiye'nin arabuluculuk yönünde oynaya- bileceği bir rol kalmamıştır. Oy- sa Ankara'nın geleneksel tutu- mu ile ilerlenseydi, Türkiye bu- gün banş girişimlerinde öncülük edebilir ve bölge ülkeleri ile Batı nezdindeki itibannı büyük ölçü- de arttırabilirdi. Batılı diplomatlar Bu görüşler çerçevesinde Cumhuriyet'in değerlendirmele- rine başvurduğu Batılı diplo- matlar ise "Türkiye'nin bölge politikalannda aktif rol üstlen- mesinin bir tercib değil, ulusal çıkariara uygun bir zorunluluk oldnğunu" vurguladılar. Bir ABD kaynağı "savaş sonrası Ortadoğu'nun dengeleri içinde Ankara ve VVashington'un oy- nayabilecegi rol" konusunda şu görüşleri dile getirdi: — ABD, Körfez kriziyle bir- likte, Avrupa'dan bir ölçüde çıktı. Doğu-Batı ilişkilerindeki gelişmeler ve AGtK, Washing- ton'u âdeta bir Avrupa başken- tine dönüştürmüşken şimdi biz bir dünya gücü olarak Avrupa dışı bölgelerdeki çıkarlarımız için yeniden devredeyiz. Orta- doğu yıllardır kanayan bir yara olarak artık sürekli bir istikrar ve güvenlik ortamına kavuşma- lı. Bunun için ABD güçlu inisi- yatifler alma kararhlığında ve bu çerçevede Türkiye'ye çok gü- veniyor. — Türkiye, savaşın açık bi- çimde gösterdiği gibi, bölgede varlığı yadsmamayacak bir as- keri, ekonomik ve siyasi güçtür. Ortadoğu'daki yeni dengelerin oluşumunda Türkiye'nin aktif rol üstlenme hakkı ve ytikümlü- lüğü vardır. Kürt sorununun nasıl çözüleceği ve Arap-lsrail çatışmasının sonuçlandırılması konulannın yanı sıra, Türkiye'- nin bölgedeki güvenlik ve eko- nomik işbirliğinde söz sahibi ol- ma isteğini "doğal bir gerek- lilik" olarak karşılıyoruz. Bu çerçevede, İran gibi Arap olma- yan Müslüman ve Batı karşıtı bir ülkenin bölgedeki rolü çok önemli. Tahran'ın Suudi yöne- timine düşman tutumunu yo- ğunlaştırması; Suriye'nin Irak'- ta Sam çizgisinde yeni bir BA- AS oluşumu için devreye girme- si; su, askeri guç ve ekonomik farklılaşmadan kaynaklı geri- limler gundeme gelebilecektir. Bu ortamda Türkiye'nin İran, Suriye gibi kutupları dengelene- cek. Demokratik ve laik bir Batı ülkesi olarak bölgedeki rolü, kendi ulusal çıkan ve Ortado- ğu'nun genel istikrarı açısından elzemdir. AA'nın haberine göre İran Is- lam devrimi lideri Ayetullah Humeyni'nin oğlu Hüccetülis- lam Ahmed Huraeyni, dünya Muslumanlarını Irak Müslü- man milletiyle dayanışmaya ça- ğırdı. oluşturulması. • Irak, İran, Körfez İşbirliği Konseyi üyeleri ve hatta Türki- ye ile Pakistan tarafından saldır- mazlık paktı imzalanması. • Bütün bölge ülkelerinin ka- tılacağı siyasi ve ekonomik gü- venlik ve işbirliği sistemi oluştu- rulması. Yeni barış girişimleri Öte yandan Sovyet Dışişleri Bakan Yardımcısı Aleksandr Belogonov, Irak Cumhurbaşka- nı Haşimi Rafsancani ile 'barış girişimleri' konusunda görüş- mek üzere Tahran'a gitti. Belog- nov'un Tahran'da Irak yetkilile- riyle görüşme olasılığının da bu- lunduğu kaydedildi. Pakistan Başbakanı Nawaz Şerif de savaşın sona erdirilme- si için bir barış planı açıkladı. ŞeriFin planında, Irak, Kuveyt- ten çekilmeyi kabul ettikten son- ra derhal ateşkes yapılması ön- görülüyor. Şerif, bu çekilmenin ardından Körfez'deki yabancı güçlerin yerine tslam birlikleri- nin gelmesini ve bunalımın çö- zümü için İslam zirvesi toplan- masını öneriyor. Plana göre ateşkes uygulanıncaya kadar Su- udi Arabistan ve Irak'taki kut- sal yerler "banş bölgeleri" ilan edilecek ve bombalanmayacak. Pakistan Başbakanı, barış için Bağdat'a giderek Saddam ile gö- rüşmeye hazır olduğunu da açıkladı. Alptemoçin Tahran'a gidiyor Bu arada Dışişleri Bakanı Ah- met Kurtcebe Alptemoçin, İranlı meslektaşı Ali Ekber Velayeti- yle görüşmek üzere bugün Tah- ran'a gidiyor. Alptemoçin'in Rafsancani'ye Cumhurbaşkanı Özal'm bir mesajını da iletmesi bekleniyor. Alptemoçin cuma günü Ankara'ya dönecek. Ankara Irak'tan personelîni azaltması istendi ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosıı) — Ankara Bağdat'tan, Türkiye'deki temsilciliklerinde- ki personelini azaltmasını iste- di. Dışişleri Bakanlığı yetkilileri, Türkiye'nin Bağdat Büyükelçi- si Necati Utkan'ı bir süre önce geri çekmesi ve büyükelçiliğin boşaltılmasından sonra iki ülke arasındaki diplomatik trafiğin azaldığını hatırlattılar. Bu ne- denle Irak'ın Türkiye'de çok sa- yıda görevli bulundurması için bir gerek kalmadığını beürttiler. A>TII yetkililer, Irak'tan tem- silciliklerindeki personel sayısı- nı azaltmasını istemenin bu ül- ke ile diplomatik ilişkilerin ke- sileceği anlamına gelmediğini vurguladılar. Irak Büyükelcisi El Tikriti'nın işbaşında olduğu- nu ve Ankara'nın Bağdat ile diplomatik iletişim kanallannı açık tutmak istediğini kaydetti- ler. Edinilen bilgiye göre Irak'ın Ankara ve Istanbul'daki temsil- ciliklerinde toplam 76 personel çalışıyor. Dışişleri yetkilileri, bunlardan kaçının geri çekilme- sinin istendiği konusunda bilgi vermediler. Ancak diplomatik kaynaklar, istenen indirimin "üçte bir oranında" olacağını sandıklannı bildirdiler. Türkiye'de bulunan Iraklı personelin bazılannın "kendi istekleri" ile ayrılacaklarım da söyleyen Dışişleri yetkililer, An- kara'nın karannın ardında gü- venlik kaygılannın yatıp yatma- dığı konusunda yoruma girmek- ten kaçındılar. Diplomatik kay- naklar, bu kararın "güvenlik kaygılan"ndan kanaklandığını varsayıyorlar. Türkiye, Büyükelçi Necati Utkan da dahil olmak üzere Bağdat Büyükelçiliği'ndeki per- sonelini bir süre önce geri çek- mişti. Hüviyetimı kaybettim. Hukümsuzdur. HÜSNİYE ŞENGlL Dış Haberier Servisi — Kör- fez savaşı üçüncü haftasmı dol- dururken müttefık hava kuvvet- lerinin Irak ve Kuveyt'teki askeri mevzilere düzenledikleri saldın- lar büyük bir artış göstererek son 24 saat içinde 2700 'sorti'ye ulaştı. ABD Başkanı George Bush, Dışişleri Bakanı Dick Cbeney ile Genelkurmay Başkanı Colin Powell'ın hafta sonunda Suudi Arabistan'a giderek Körfez'deki müttefik kuvvetler komutanı Amerikalı General Norman Schwarzkopf ile savaştaki son durumu göriışeceklerini açıkla- dı. Bush, bu ziyaretin kara sa- vaşının yakında başlayacağı an- lamına gelmediğini belirtti. Iran, 4 Irak uçağının daha zo- runlu iniş yaptığını açıklarken Riyad'daki ABD askeri yetkili- leri bu sayının 10 olduğunu söy- lediler. Suriye topçularının dün ilk kez Irak kuvvetlerine ateş aç- tığı bildirildi. Hava saldırılan Gözlemciler. hava saldırıla- nnda son iki gün içinde görülen artışın, Irak'ın savaş gücünün en az yarısının bir an önce yok edilmesi amacıyla olduğunu be- lirtiyoriar. Irak, savaş gücünün hava saldınlarından etkilenme- diğini öne sürdü. Fransız aske- ri yetkilileri ise Irak'ın savaş ka- pasitesinin ancak yüzde 10'unun yok edildiğini bil- dirdiler. Askeri uzmanlar, Irak'ın sa- vaş gücünün yansının yok edil- mesi durumunda, müttefiklerin Kuveyt'e kara saldınsmda bulu- nacağını belirtiyorlar. Los An- geles Times gazetesi de Irak'ın Kuveyt'ten çıkartılması amaay- la 10-20 gün içinde bir kara sal- dırısı başlatılacağını öne sürmüştü. Ajanslar, Missouri zırhlısının Kuveyt'teki Irak mevzilerine yö- nelik ateşini dün de sürdürdü- ğünü bildirdiler. Missouri'nin yoğun bombardımanı sonucu, Kuveyt'teki Irak top bataryala- nnın sustuğu haber veriliyor. Irak ve Kuveyt'i yoğun bom- bardımana tutan B-52 uçaklan- nın Avrupa'daki üslerine dön- düğü belirtildi. Amerikan ABC televizyonu, Irak'ın, Mısır ve Suudi Arabistan'daki hedeflerin vurulması amacıyla Sudan'a fü- ze rampaları ve savaş uçaklan konuşlandırdığını öne sürdü. Mısır ve İngiltere, Irak'ın kim- yasal silah kuilanma olasıhğırun arttığını bildirdiler. Irak, halka petrol dağıtımını yasakladı. AP'nin haberine göre mütte- fik hava kuvvetlerine ait savaş uçaklan, dün Irak'taki Bağdat, Basra ve Tikrit kentleri ile Ku- veyt'teki askeri mevzilere yoğun saldınlar düzenlediler. Ajans, son 24 saat içinde savaş ucakla- rının Irak ve Kuveyt'teki askeri mevzilere 2700 dalış gerçekleş- tirdiğini bildirdi. Böylece sava- şın başlangıandan bu yana müt- tefik savaş uçaklannın gerçek- leştirdiği dalışlann sayısı 41 bi- ni aştı. Reuter, Fransız Jaguar ve Mig-21'lerin Irak Cumhuriyet Muhafızları'nın Kuveyt'teki mevzilerini bombaladıklarını duyurdu. Fransız uçaklannın kayıp vermeden geri döndükle- ri bildirildi. Hava saldınlannda sivil hedef- lerin vurulduğunu son günlerde sürekli olarak gündeme getiren Irak ise dünkü hava saldınlann- da 4 müttefik uçağının düşürül- düğünü ileri sürdü. Ajanslann Bağdat kaynaklı haberlerinde Saddam Hüseyin'in doğum ye- ri olan Tikrit kentinin yoğun bombardıman altında olduğu bildiriliyor. Kara saldınsına hazırhk mı? Müttefik hava kuvvetlerinin Irak ve Kuveyt'e yönelik saldı- rılannı yoğunlaştırması, kara savaşının ne zaman başlayaca- ğı sonısunu da gündeme getir- di. Askeri uzmanlar, müttefik- lerin, Irak'ın savaş gücünün en az yansını yok etmek amacıyla hava saldınlarını yoğunlaştırdı- ğına işaret ediyorlar. Uzmanla- ra göre Irak'ın savaş gücünün yansı yok edildiğinde Kuveyt'- in kurtanlması amacıyla kara harekâtına başlanacak. Irak Savunma Bakanlığı ya- yın organı Al-Kadissiya gazete- si, savaşın başlangıcından bu yana sürdürülen hava saldınla- nnın, Irak'ın askeri gücünü et- kilemediğini iddia etti. Gazete, "Irak, tüm stratejisini. tüm gu- cünü kara savaşında (savaşlann anasmda) gösterecek" yonımu- nu yaptı. Bush'un basın toplantısı Başkan Bush, dün Washing- ton'da düzenlediği basın toplan- tısında Dışişleri Bakanı Cheney ile Genelkurmay Başkanı Po- well'ın Körfez'deki müttefik kuvvetler komutanı ABD'li Ge- neral Norman Schwarzkopf ile görüşmek üzere hafta sonunda Suudi Arabistan'a gideceklerini söyledi. Bush, bu ziyaretin ama- cının, savaşın gidişatına ilişkin son durumu ilk elden öğrenmek olduğunu belirtti. Bush, gazete- cilerin Cheney ile Powell'ın ge- zilerine ilişkin olarak "Bu, ka- ra savaşının yakmda başlayaca- gına işaret mi?" şeklindeki so- nısunu ise "Hayır, degil" diye yanıtladı. Bush, "Bundan sonra ne oia- cagı konusundaki kararı Sad- dam Hüseyin vermejecek. Was- hington'daki liderier ile Körfez^ deki müttefik kuvvetler yetkili- krryle göniştükten sonra Körfez savaşında kara barekâtı konu- sunda ben karar verecegim" di- ye konuştu. George Bush, Saddam'ın dev- rilmesi veya ölmesini istemedi- ğini tekrarlayarak "Ama Irak li- derinin iktidardan aynlmasını memnuniyetle karşılanm" dedi. Bush, Saddam'ın iktidardan ay- rılması halinde sorunun daha kısa zamanda çözüme ka\aışabi- leceğini kaydetti. Saddam'a kar- şı darbe olasılığı konusunda ise Bush, "Bunun olacağını düşün- mek isterim, ama şimdilik böy- le bir kanıt bulnnmamakta" de- di. Başkan Bush, ABD ve mütte- fiklerinin shil hedeflere ve Müs- lümanların kutsal yerlerine sal- dırmamak için büyük özen gös- terdiklerini belirterek "Saddam Hüsejin'in askeri maizemeleri oknl ve benzeri yeriere yerieştir- melerine ragmen sivil ve kutsal yeriere saldınbnaması konusun- da büyük dikkat gösteriliyor" diye konuştu. George Bush, "Irak liderinin karar ve izlediği siyasetten dolayı Irak'ı mahvet- meyi veya Irak halkını cezalan- dırmayı amaçlamıyornz" dedi. Kimyasal silah telaşı İsrail Başbakanı tzak Şamir, Irak'ın düzenlediği füze saldın- lanna, ancak konvansiyonel ol- mayan başhklar kullamldığmda yanıt veril?ceğini söyledi. Şa- mir, isteklerİTiin, lrak'a kaTşı sürdürülen askeri harekâtın ba- şansı olduğunu belirtti. Bu arada, Mısır ve tngiltere, Irak'ın kimyasal silah kuilanma olasılığının giderek arttığına dikkat çektiler. Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek ve tn- giltere Başbakanı John Major dün yaptıklan açıklamalarda, Irak'ın giderek kimyasal silah kullanmaya yaklaştığını söyledi- ler. ABD askeri kaynaklan da Irak'ın kimyasal silah kullana- bileceği yolunda istihbarat bil- gilerine sahip olduklannı belrrt- tiler. ABC'nin iddiası Amerikan ABC Televizyonu, Irak'ın Sudan'daki birçok stra- tejik mevkiye karadan karaya atılan«füze bataryalan ve çok sayıda savaş uçağ) yerleştirdiğini öne sürdü. ABC'nin Batılı kaynaklara ve Sudanlı bir subaya dayanarak verdiği habere göre yalnızca Su- dan'ın başkenti Hartum'un ku- zeyindeki bir üste 20 Irak avcı uçağı ile Kızıldeniz kıyısındaki Arus ve Erkovit yakınlannda da füzeler bulunuyor. Schwarzkopf un açıklaması Körfez'deki Amerikan kuv- vetlerinin komutanı General Norman Schvvarzkopf, "Irak Devlet Başkanı Saddam Hüse- yin'in stratejik açıdan korkunç bir yenilgiye ugramakta olduğunu" söyledi. General Schvvarzkopf, bazı Amerikan basın organlarında dün yayımlanan demecinde, "Saddam Hüseyin, asker degil ve bn savaşı hep takük açıdan düşündü, ama hiç stratejik gö- rüş açısını dikkate almadı ve birden stratejik olarak korkunç bir yenilghe ugramakta olduğu- nu fark etti, ancak buna karşı koyacak kapasiteye sahip degil" dedi. Bu duruma ragmen Saddam Hüseyin'in iradesinin kınlmak üzere olduğunu sanmadığını be- lirten General Schvvarzkopf, "Saddam, iradesi kolay kolay kırdacak bir insan değU" diye konuştu. Petrol kısıtlaması Irak, halka yakıt dağıtımını durdurdu. Bağdat Radyosu'n- dan yayımlanan Petrol Bakan- lığı bildirisinde, bu önlemin 4 şubattan itibaren "ikinci bir açıklamaya kadar" geçerli oldu- ğu belirtildi. Irak'ın 'Maginot Hattı' Körfez'deki müttefik kuvvet- lerin Kuveyt'i geri almak için kara harekâtını başlatmaya ka- rar vermeleri halinde, Irak'ın Kuveyt sınırında oluşturduğu "Maginot Hattı"nı delmek için ultra modern cihazlara sahip is- tihkam birliklerinin ön hatta gi- decekleri bildirildi. Böyle bir savunma hattını delmek ve zırhlılara geçiş yolu açmak için Amerikalılar "Mic- lic'\ tngilizler "Viper" sistemi- ni kullanıyorlar. Her iki sistem de özel bir zırhlı araçtan fırlatı- lan ve içinde patlayıcı bulunan uzun bir plastik boruyu çeken bir roketten oluşuyor. jRoket toprağa indiği zaman, peşinde- ki plastik bom, mayınîarı pat- latarak zırhlılara bir geçiş yolu açıyor. 4 ucak daha İran'a 4 askeri ve sivil Irak uçağının daha geldiği bildirildi. İran Televizyonu'nun askeri bir kaynağa dayandırarak verdiği habere göre Irak uçaklan adı açıklanmayan bir havaalanına zorunlu iniş yaptılar. Ancak Ri- yad'daki ABD askeri yetkilileri bu sayının 10 olduğunu, boyle- ce İran'a kaçan Irak uçaklannın sayısmın da 110'a yükseldiğini belintiler. Suriye'den ilk ateş Suudi Arabistan'daki Suriye birliklerinin dün ilk kez Irak as- kerlerine ateşaçtığı bildirildi. Su- udi askeriyetkili Albay Ahmed El Robayan dün yaptığı açıklama- da, sınınn kuzey kesiminden Su- udi Arabistan'a girmeye çalışan yaklaşık 30 Irak askerinin ateş aç- ması üzerine Suriye topçulannın karşılık verdiğini söyledi. Çatış- manın ne zaman ve nerede mey- dana geldiğini belirtmeyen El Ro- bayan, konuyailişkin aynntıh bil- gi vermedi. Suriye lrak'a karşı oluşturulan müttefik kuvvetlere yaklaşık 20 bin asker ve çok sayıda tankla ka- tıhnış bulunuyor. Şam, bu birlik- lerin Suudi Arabistan'a yönelik saldırılara karşı koyacaklarını bildirmişti. Filistinlilere gaz maskesi Avrupa Topluluğu üyesi 12 ül- kenin, Israil'in işgali altındaki Arap topraklannda yaşayan Fi- İistin halkına gaz maskesi sağ- lama kararı aldığı bildirildi. Bu konudaki açıklama, Fransa Dı- şişleri Bakanlığı Sözcüsü Dani- el Bernard tarafından dün Pa- ris'te yapıldı. İsrail halkına gaz maskesi dağıtan lsrailli yetkili- ler, işgal altındaki topraklarda yaşayan bütün Filistinlilere ye- tecek kadar gaz maskesine sahip olmadıklarını belirtmişlerdi. AT Bakanlar Konseyi Dönem Başkanı olan Lüksemburg Dı- şişleri Bakanı Jacqnes Poos, Irak'ın askeri ve ekonomik gü- cünün şubat sonuna kadar çö- keceği, bu nedenle savaşın bir ay içerisinde biteceği tahminin- de bulundu. Poos, Fransız Radyosu'na dün verdiği demeçte, "Şuba- tın sonuna doğru savaşın bitti- ğini görebiliriz" dedi. Poos, Irak Cumhurbaşkanı Ali Ekber Haşimi Rafsancani'- nin Irak Devlet Başkanı Sad- dam Hüseyin ile görüşmesi ha- linde bunun, Saddam'ı Kuveyt'- ten çekilmeye ikna etmek için bugünlerde ele geçen en iyi fır- sat olacağını söyledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle