Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6 ŞUBAT 1991 HABERLER CUMHURİYET/5
Tiglay istifa etti
• lç Politika Servisi — Bir
süre önce çeşitli 'yolsuzluk
ve usulsüzlük' savlanyla
SHP Istanbul İl Disiplin
Kurulu tarafından 2 yıl
süreyle partiden ihraç
edilen, ardmdan Büyükşehir
Belediye Başkanı Nurettin
Sözen tarafından SHP
Genel Merkezi ile İstanbul
ll Yönetim Kurulu'na
şikâyet edilen
Küçükçekmece Belediye
Başkanı Ertuğrul Tığlay
dün partisinden istifa
ettigini açıkladı. İstifa
karannı yazılı bir
açıklamayla duyuran Tiğlay,
SHP Belediye Meclis
Grubu içinde uyumsuzluk
bulunduğunu ve bu
uyumsuzluğun görev
yapmasını engelleyici
boyuta geldiğini belirterek
"İstifa gerekçemin parti içi
sorunlarla ilgisi yoktur.
İstifam sadece
Küçükçekmece'nin
belirttiğim özel yapısından
kaynaklanmaktadır. Değişik
yorumlara neden olmaması
için böyle bir açıklama
yaptım" dedi.
Kılıç'ın üyeliği
tehlikede
• ANKARA (ANKA) —
Nakşibendi tarikatına
mensup olduğu iddia edilen
Haşim Kılıç'ın Anayasa
Mahkemesi üyeliğini
geçersiz kılmaya dönük iki
dava, birbirine paralel bir
seyir içine girdi. SHP
tarafından açılan Sayıştay -
Yasası'nın iptaline ilişkin
başvuru, Anayasa
Mahkemesi'nce esastan
görüşülme aşamasına
gelirken Sayıştay, Haşim
Kılıç'ın üyeliğinin iptali
amacıyla bölge idare
mahkemesinde açılan
davada, savunma için bir
aylık ek süre istedi.
DYPTi başkan
iııtuklandı
• ADANA (Cumhuriyet
Güney İlleri Bürosu) —
PKK'ya yardım ve yataklık
ettikleri iddiasıyla Elazığ'ın
Karakoçan ilçesinde
gözaltına alınan 40 kişi dün
tutuklandı. Tutuklananlar
arasında Karakoçan'ın
DYP'li Belediye Başkanı
Abdülselam Çiçek, HP İlçe
Başkanı Yavuz Yılmaz,
SHP'li İl Genel Meclisi
üyesi Nurettin Gedik ile
köy muhtarları Mehmet
Kılıç ve Rıza Erdem de
bulunuyor. Bu arada
Siirt'in Evren mahallesinde
bir evde saklanan, yasadışı
örgüt üyesi bir kadın
teröristin güvenlik
güçleriyle giriştiği silahlı
çatışmada 6lü ele geçirildiği
bildirildi.
Baro davası
• ISTANBUL (ANKA) —
İstanbul Barosu'nun
organlannın feshi ve
yönetim kumlu üyelerinin
görevden alınması için
açılan ve "karar verilmesine
mahal olmadığı" biçiminde
sonuçlanan davanın
İstanbul Cumhuriyet
SavcılığVnca temyiz edildiği
bildirildi.
1987
y
deyayımlanmaya başlayan dergi ve yöneticileri 116kezyargılandı
2000'e Doğru'ya yargı engelitç Politika Servisi — Içişleri
Bakanlığı tarafından geçen haf-
ta 2 ay süreyle kapatılan "2000'e
Doğnı" dergisi yayın hayatına
başladığı 1987 yılından bu yana
116 kez yargı karşısına çıktı.
ÖzeUikle 424 sayüı KHK'nın yü-
rürlüğe girmesinden sonra hak-
kında açılan davalar artan ve bir
kez 424'ün uygulanmasıyla sü-
resiz kapatılan derginin genel
yaym yönetmeni Doğu Pcrinçek
hakkında 8 dava açıldı, 2 ay ha-
piscezasınaçarptırıldı. Yaa işleri
müdürleri hakkında 80'e yakın
dava açılan derginin 26 sayısı da
toplatıldı. Dergiyi basan matba-
aların da kapatılmasına neden
olan cezalar yüzünden matbaa
bulmakta güçlük çektiklerini be-
lirten dergi yöneticileri süresiz
kapatma sırasmda çıkarttıklan
"Yüzyıl" dergisini yeniden ya-
yımlamak için çalışmalara baş-
ladılar.
2000'e Doğru dergisi 4 yıllık yayın hayatmda
26 kez toplatıldı. Genel Yayın Yönetmeni
Perinçek hakkında 8 dava, yazı işleri
müdürleri hakkında 80'e yakın dava açıldı.
Geçen hafta İçişleri Bakanlığı tarafından 2 ay
süreyle kapatılan 2000'e Doğru'nun yerine
"Yüzyıl"ı çıkarmaya hazırlanan Doğu
Perinçek, dergileri hakkında
kamuoyunda "yasal olmayan" bir hava
yaratılmaya çahşıldığını söyledi.
ÖzeUikle Güneydoğu Anado-
lu Bölgesi'ndeki olaylar, Olağa-
nüstü Hal Bölgesi'ndeki uygula-
malar ve ordu-hükumet ilişkileri
konulanndaki yaymlanyla tanı-
nan 2000'e Doğru dergisinin 4
yıllık yayın hayatında 3 yazı iş-
leri müdürü görev yaptı. Ilk Ya-
zı İşleri Müdürü Fatma Yazıcı
ilk olarak 1987 yılında eski
Cumhurbaşkanı Kenan Evren-
in kızlarına daire satışı konusu-
nu içeren haber nedeniyle yargı-
landı. Daha sonra hakkında
toplam 40 dava açılan Yazıcı, 13
yıl 5 ay hapis cezası aldı. Halen
gıyaben tutuklu olan Yazıcı'dan
sonraki Yazı İşleri Müdürü 1tan-
ca Arslan hakkında da 35 dava
açıldı. Arslan, "Asil Nadir",
"Apo röportajı", "PKK
röportajı" gibi haber ve yazılar
nedeniyle 10 gün hapis yattı ve
para cezası aldı. Derginin son
Yazı İşleri Müdürü Adnan Ak-
fırat hakkında da 41 dava açıl-
dı. Akfırat bunlann 3'ünden ak-
landı. Genel Yayın Yönetmeni
Doğu Perinçek ise dergide yaz-
dığı yazılar ve yaptığı konuşma-
Anayasa veyasalarda 141,142 ve 163'ü aratmayan hükümler var
Düşünceye yasak kıskacıTCK'nın 141, 142 ve 163. maddelerinin
kalkması, düşüncenin suç olmaktan
çıkarılmasına yetmiyor. Anayasa ve yasalarda
bu maddelere paralel düzenlemeler yer ahyor.
TURAN YILMAZ
ANKARA — Türk Ceza Ya-
sası'nın 141, 142 ve 163. madde-
lerinde değişiklik yapılması tar-
tışılırken bu maddelerin tümüy-
le kaldınlması düşünce suçları-
nın ortadan kalkmasına yetmi-
yor. Başta anayasa olmak üzere
çeşitli yasalarda bu maddelere
paralel düzenlemeler yer alıyor.
Anayasanın 14. maddesinde-
ki hak ve özgürlüklerin "devle-
tin bir kişi veya zümre tarafın-
dan yönetilmesini, sosyal bir sı-
nıfın diğer sosyal sınıfiar üzerin-
de egemenliğini sağlamak, dil,
ırk, din ve mezhep aynroı yarat-
mak ya da benzer herhangi bir
yoldan bu kavram ve görüşlere
dayanan bir devlet düzenini kur-
mak amacıyla kullanılamaya-
cağını" hukme bağlıyor.
Anayasanın "Din ve Vicdan
Hürriyeti" başlıklı 24. maddesi
ise "Kimse, devletin sosyal, eko-
nomik, siyasi veya hukuki temel
düzenini kısmen de olsa din ku-
rallarına dayandırma, siyasi ki-
şisel çıkar yahut nüfuz sağlama
amacıyla ber ne suretle olursa
olsnn, dini veya din duyguları-
nı yahut dince kutsal sayılan
şeyleri istismar edemez ve kötü-
ye kullanamaz" hükümünü ge-
tiriyor.
Siyasi partilerle ilgjli 68. mad-
de de "Siyasi partilerin tüziik ve
programlan, devletin ülkesi ve
milletiyle böliinmez bütünlüğü-
ne, insan haklanna, millet ege-
menliğine, demokratik ve laik
Cumhuriyet ilkelerine aykın
olamaz. Sınıf veya zümre ege-
menliğini veya herhangi bir tttr
diktatörlüğii savunmayı ve yer-
leştirmeyi amaçlayan siyasi par-
tiler kurulamaz" yasağını on-
görüyor.
Siyasi Partiler Yasası'nın "De-
mokratik Devlet Düzeninin Ko-
nınması ile tlgüi Yasaklar" baş-
lıklı 78. maddesi de Anayasanın
68. maddesi paralelinde düzen-
lemeler içerirken 86. madde la-
ik'lik ilkesinin korunması ve ha-
lifeliğin istenemeyeceği, 87.
madde dini ve dince kutsal sa-
yılan şeyleri istismar, 88. mad-
de dini gösteri yasaklan getiri-
yor. 96. madde de "komünist,
anarşist, faşist, teokratik, nasyo-
nal sosyalist, din, dil, ırk, mez-
hep ve bölge adlanyla ya da bu
anlama gelen adlaria" parti ku-
rulamayacağını hükme bağlıyor.
29 Nisan 1920'de cıkanlan ve
halen yürürlükte bulunan "Hı-
yaneti Vataniye Kanunu"nun 25
Mayıs 1925'de değişikliğe uğra-
tılan ek 1. maddesi de 163. mad-
denin yaptırıma bağladığı laik-
liğe aykırı davramşlar konusun-
T.C.
ABANA KÂDARSTRO
MAHKEMESİ'NDEN
1990/27
Davacı Naciye Ergin vekili Av. H.Hüseyin Adanur tarafından da-
valılar, Mehmet, Zehra, Emine aleyhine mahkememızde açtığı 55 Ada
14 no.lu parsele itiraz davasının yapılan duruşması sırasmda verilen
ara kararı gereğince:
Davalılar Mehmet oglu Mehmet, Hayrı anası Zehra ve Mehmet
kızı Emine'ye dava dilekçesi ve duruşma gunu tebliğ edilememiş, yap-
tınian zabıta tahkikatı sonucunda da adı geçenlerin tanınmadığı, teb-
ligata sarih açık adreslerinin bilinemedıği bildırildiğinden, Abana Uçesi
Merkez Mahallesi'nden Mehmet oglu Mehmet, Hayn anası Zehra ve
Mehmet kızı Emine'nin durusma günu olan 18.2.1991 günü saat
09.00'da duruşmada hazır olmalan veya kendilerini bir vekil ile temsil
ettirmeleri, aksi takdirde dava basit usule tabi olduğundan
H.U.M.K.'nun 509-510 maddeleri gereğince gıyaplarında karar ve-
rilecegi hususu dava dilekçesi ve duruşma gunu tebliğ yerine kaim
olmak üzere ilan olunur. 21.1.1991.
Basın: 45395
T.C. MALKARA ASLİYE HUKUK
(İŞ) HÂKİMLİĞİ'NDEN
Esas: 1990/250
Davacı SSK Genel MUdürlüğü tarafından davalılar, Hikmet Bo-
ra, Recep Çelik ve Mustafa Zühtü Bademli aleyhine mahkememizde
açılmış bulunan ve 27.6.1980 tarihli işkazasında ölen Hüseyin Kuş
ve Hüseyin Adalı adlı işçilerin hak sahiplerine bağlanan geürlerin peşin
sennaye değerleri toplamından 18.224.590.- TL'sının 506 sayılı Ka-
nunun 26. md.si mucibince tahsis onay tarihinden ıtibaren yasal fai-
zi, masraf ve ücreti vekâletiyle birlikte davalılardan müştereken ve
müteselsilen rücuen tazmin ve tahsih için açılan davada, dava dilek-
çesi davalılardan Mustafa Zühtu Bademii'ye tebliğ edilememiş olup
yapılan bütun arastırmalara rağmen adresi tespit edilemediğinden dava
dilekçesinin kendisine ilanen tebliğine karar verilmiş olup bu neden-
le adı geçenin duruşmasırun aıılı bulunduğu 28 Mart 1991 Perşembe
günü saat 09.00'da mahkememiz duruşma salonunda hazır bulun-
ması veya kendisini bir vekil ile temsil ettirmesi, aksi takdirde du-
ruşmalann gıyabında yapılıp bitirileceği hususu ilanen tebliğ olunur.
Basın: 45379
da düzenleme içeriyor. Bu mad-
de şöyle:
"Dini ve>^ mnkaddesatı dini-
yeyi siyasî gayelere esas veya alet
ittihaz maksadıyla cemiyetler
teşkili memnundur. Bu Kabil ce-
miyetleri teşkil edenler veya bu
cemiyeUere dahil olanlar haini
vatan addolunur. Dini veya mu-
kaddesatı diniyeyi alet ittihaz
ederek şekli devleti tebdil ve tağ-
yir veya emniyeti devleti ihlal ve-
ya dini veya mukaddesatı dini-
yeyi alet ittihaz ederek her ne su-
retle olursa olsun ahali arasına
fesat ve nifak ilkası için gerek
münferiden ve gerek müçtemi-
an kavli veya tahriri veyahut fi-
ili bir şekilde veya nutuk iradı
veyahut neşriyat icrası suretiyle
harekette bulunanlar kezalik ha-
ini vatan addolunur."
Irakın Ankara Buyükelçisi El Tikriti dün Demirel'i TBMM'
jjju odasında zi>aret ederek bir süre görüştü. Büyukelçi görüş-
me öncesinde Irak ve Türk halklan arasında dostluğun sürmesini istediklerini ifade etti. Yakla-
şık bir saatlik görüşmeden sonra bir açıklama yapan Demirel, Türkive'deki üslerin Irak'a saldın
için kullanılmasına karşı olduklarını anlattı. Demirel, bu gelişmelerin sıcak savaşa varmasını
istemediklerini büyükelçi>e anlattıgını vurguladı. Demirel, bii> ükelçinin Türkiye ile dost kal-
mak istediklerini ifade ettigini, ancak Tiirkiye'ye saldınp saldırmayacaklan konusunda net bir
şe> söylemediğini dile geürdi. (Fotoğraf: AA)
lar nedeniyle 8 kez yargı önüne
çıktı, 7 davadan beraat etti.
1990 yılında 424 sayılı
KHK'nın çıkması ve ilk kez uy-
gulanmasıyla Halk Gerçegi ga-
zetesi ile birlikte "süresiz" kapa-
tılan 2000'e Doğru dergisi yöne-
ticileri bu kez "Yüzyıl" adıyla
yeni bir dergi yayımlamaya baş-
ladılar. Ancak KHK'lar nede-
niyle dergileri basan matbaala-
nn da kapatılması yeni bir en-
gel oluşturdu. tki hafta süreyle
matbaa arayan dergi yöneticile-
ri Yüzyıl çıkar çıkmaz bu kez
"MtT'te Kürtlere özerklik
brifingi" ve "Genelkurmay'da
Darbe Planlama Birimi" başhkh
yazılar nedeniyle toplatma ceza-
sı aldılar. 424'ün, benzeri başka
bir KHK ile değiştirilerek kaldı-
nlması üzerine 2000'e Doğru
dergisi yeniden yayına başladı.
Tazminatlar
2000'e Doğru dergisi önünde-
ki yargı engeli sürerken bir yan-
dan da tazminat davaları birbi-
ri ardma geldi. Büyük kısmı Asil
Nadir'in avukatlan tarafından
açılan toplamı 10 milyar liraya
yaklaşan tazminat davalannın
bir kısmını da ANAP milletve-
killeri açtı. Dergi Yazı İşleri Mü-
dürü Adnan Akfırat yaymlanyla
"Kürtçe" konusunda önemli
adımlar attıklarmı belirterek
"Ne olursa olsun yayın hayatı-
mızı sürdüreceğiz. Yüzjıl dergi-
sini yeniden çıkartacagız" dedi.
424'ün kaldınlması, hükümet
yetkililerinin Kürtçenin serbes-
tisi konusunda aldıklan karar-
lar, 141, 142 ve 163. maddelerle
ilgili gelişmeler sürerken 2000'e
Doğru dergisinin toplatılan sa-
yılan da 24'e ulaştı. 1987 yılın-
dan başlayarak "Atatürk: Kürt-
lere Özerklik", "Talabani
PKK'yı eleştiriyor", "Kapitaliz-
min gözünde kadın", "Bulgaris-
tan Türkleri", "tslamcı örgüt-
ler", 'Kissinger reçetesi" gibi ha-
berler nedeniyle toplatılan ve sü-
resiz kapatılan 2000e Doğru
dergisi 424 sayılı KHK'nın kal-
dınlmasıyla yeniden yayına baş-
ladı, ancak kısa sürede tekrar
yargı önüne çıktı. 1990"ın aralık
ayıyla 1991'in ocak ayı arasmda-
ki bir aylık sürede dergiye bir
kez yayın durdurma, bir kez ya-
yın durdurma ihtan ve 5 toplat-
ma karan geldi. Yetkililer, bu
kararlardan ikisinin "yanlıslık"
nedeniyle ahndığını belirtirken
ikisi hakkında da derginin mah-
kemelere yaptığı başvurular ge-
çerli görülerek yürütme durdu-
ruldu. Son oiarak da İçişleri Ba-
kanlığı, Olağanüstü Hal Bölge
Valiliği'nin yaptığı incelemeye
dayanarak dergiyi iki ay, matba-
ayı da 10 gün süreyle kapattı.
Çıkacağız
2000'e Doğru dergisi Genel
Yayın Yönetmeni Doğu Perin-
çek dergileri üzerindeki baskınm
ABD ve Cumhurbaşkanı Turgnt
Özal'dan kaynaklandığıru savla-
yarak "Ne olursa olsun çıkaca-
ğız, Yüzyıl'ı çıkartacagız. İçişleri
Bakanlığı'nın uygulamasına
karşı yürütmeji durdurma kara-
n aldik" dedi. Antı demokratik,
insan haklanna aykın tüm uy-
gulamalann karşısında oldukla-
rını ve olmaya devam edecekle-
rini kaydeden Perinçek, "Basın
da kendi haklanna sabip çıkma-
da üstüne düşen görevi y'apma-
dı. Basın özgüriügünü konıraak
tüm basın kunıluşlannın göre-
vidir. Tüm kunım, kuruluş, de-
mokratik kitle örgütleri, basın
ve demokrasiye inanan duyariı
vaUndaşlan anti demokratik
uygulamalara karşı çıkmaya
çağınyoruz" diye konuştu. Der-
gilerinin kamuoyu önünde "jn-
sal olmayan" bir havada göste-
rilmeye çalışıldığına dikkat çe-
ken Perinçek, "Bizim mücade-
lemiz göreceli demokrasiden
gercek demokrasiye geçebilmek
için" dedi.
T.C. KOZAN İCRA DAİRESİ
MENKULÜN AÇIKARTTIRMA İLANI
Dosya No.: 1990/9^7
Bir borçtan dolayı hacizli ve a^ağıda cins, miktar ve kıymetleri ya-
zılı mallar satısa çıkarümıştır.
Birinci arttırma 21/2/991 günü saat 9.00-9.15'te Kozan Adliye bi-
nası önünde yapılacak ve o günü kıymetlerinin % 75'ine istekli bu-
lunmadığı takdirde 22/2/991 günü ayru yer ve saatte 2. antırma ya-
püarak satüacağı, şu kadarki arttırma bedelinin malın tahmin edilen
kıymetinin yüzde kırkıru bulmasımn ve satış isteyenin alacağına rüç-
hanı olan alacakların toplamından fzla olmasının ve bundan başka
paraya çevirme ve paylann paylastırma masraflannı geçmesinin sart
olduğu, mahcuzun satış.bedeli üzerinden % oranında KDV'nin alı-
cıya ait olacağı ve satış şartnamesinin icra dosyasında görulebilece-
ği, masrafı verildiği takdirde şartnamenin bir orneğinin isteyene gön-
derilebileceği, fazla bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazüı dosya nu-
marasıyla dairemize başvurmalan ilan olunur.
21/1/991 Icra Müdürü
Muhammen Adedi Cinsi (Mahiyeti ve önemü nitelikleri)
kıvmetı lira ,
10.000.000 1 33 EK 162 plakalı, 1978 model, Renault
marka, turuncu renk ve Şasi No.
6360787 Motor No. 0504422324 olup
faal vaziyettedir.
Basın: 45405
DUYURU
EZİNE KADASTRO
MAHKEMESİ'NDEN
Esas No: 1988/47
Karar No: 1989/155
Davacı Orman Idaresi ile davalı Emin Mesuti Önce arasında tapu-
lama tesbitine itiraz davasının yapılan açık yargılaması sonunda:
Davacı Orman Idaresi'nin itiraz ve davasının reddine, Çekişmeli Ezi-
ne ilçesi Tavaklı köyü Taşlıcaburun mevkiinde 255 m!
. yüzölçümün-
deki 1278 parsel sayılı taşınmazın davalı Emin Mesuti Once adına tesbit
ve tesciline karar verilmiş, davacı Orman Idaresi verilen kararı tem-
yiz etmiş olduğundan, davalı Emin Mesuti önce'ye işbu karar hükum
ozeti ve temyiz dilekçesi davahmn adresi tüm aramalara rağmen bu-
lunamadığından tebliğ yenne geçerli olmak uzere ilanen tebliğ olunur.
Basın: 45413
GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTIRMA
İLANI
BURSA 5. İCRA MEMURLUGU'NDAN
Satılmasına karar verilen gayrimenkulün cinsi, kıymeti. adedi, ev-
safı: Bursa Üriinlü köyü, Sırtyol mevkiinde 428 parsel 8600 m
!
mik-
tarlı tarla nitelığinde gayrimenkül üzerindeki tüm müştemilatı ile bü"-
likte (Tarla, iki katlı ev ve mobilya atelyesi, bir katlı kargir ev ve yine
bir katına tamam kargir ev ile ahşap bir ev vesair müştemilat)
260.800.000 TL. muhammen bedelti.
Satış şartlan: 1- Satış 18.3.1991 Pazartesi 15.00'den 15.15'e kadar
Bursa 5. İcra Müdürlüğü'nde açık arttırma suretiyle yapılacaktır. Bu
arttırmada tahmin edilen kıymetin % 75'ini ve rüçhanlı alacakhlar
varsa alacaklan mecmuunu ve satış masraflannı gecmek şartı ile ihale
olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhudu
baki kalmak şartiyle 28/3/1991. Perşembe günü 15.00'de saat 15.15'de
ikinci arttırmaya çıkanlacaktır. Bu arttırmada da muhammen bede-
lin °Jo 40'ını ve rüçhanlı alacaklılann alacağını ve satış masraflannı
gecmesi şartiyle en çok arttırana ihale olunur.
2- Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin % 20*si
nisbetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milii bir bankamn temi-
nat mektubunu vermeleri Iazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı iste-
diğinde 20 gunu geçmemek üzere mehil verüebilir. Dellâliyeresmiihale
pulu, tapu harç ve masraflan alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış be-
delinden ödenir.
3- Ipotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (+) bu gayrimenkül
üzerindeki haklannı hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialanm
dayanağı belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri Iazım-
dır; aksi takdirde hakları tapu siciİi ile sabit olmadıkça paylaşmadan
hariç bıralulacaklardır.
4- Sanş bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra
ve Iflâs Kanunu'nun 133. maddesi gereğince ihale feshedilir. tki ihale
arasındaki farktan ve % 10 faizden alıcı ve kefilleri mesul tutulacak
ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir.
5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesın görebilmesi için dai-
rede açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gön-
derilebilir.
6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmuş ve münderecatını kabul
etmiş sayılacaklan, başkaca bilgi almak isteyenlerin 989/1080 sayılı
dosya numarasiyle memurluğumuza başvurmaları ilan olunur.
(lc. lf. K. 1261)
( + ) llgililer tâbirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir.
Basın: 19121
CÜNEYT ARCAYÜREK
YAZIYOR
Kaş Yapayım Derken
Çıkarmak...ANKARA — Savaşa karşın siyaset, dün "daha çok içer-
deydi."
TÖ'nün çabalanyta yürütme erkini "kotaylaştırmaktan çok
keyfileştirmeye" yönelik yeni yetki yasası ile Kürtçenin öz-
gürce konuşulmasına ilişkin yasa, siyasetin bütün odak nok-
talarında gündemdeydi.
ANAP'tan SHP ile DYP'ye uzanan siyaset çizgisinde tar-
tışmalar dün bu iki konu üzerinde yoğunlaşırken sağduyu
yine bir yerdetabii muhalefette birleşiyordu. Muhalefetin sağ
sol kanadı, Kürtçeyi yasaklayan askeri rejim ürünü 1983 ya-
sasının kaldırılmasını savunuyordu. ANAP grubu ise yasa-
ğı kaldırayım derken yerine başkalarını koyabilmek için ku-
lisinden genel kuruluna dek tartışmalı, kavgalı aşamalardan
geçiyordu.
Köşk işi gücü bırakmış, hatta Bush dostunu bile unutmuş,
iki gündür Meclis'te ANAP milletvekilini iki konuda dedigi
noktaya getirmeye çalışıyordu. Cumhuriyet tarihinde siya-
seten görülmemiş ışler Çankayalı TÖ ile bir kez daha izle-
nirken daha garıpsenecek olgularta uğraşıyorduk.
Bu iktidarta Kürtçenin kullanılamayacağı yerteri saptamak
için Türkçenin resmi dil olarak nerelerde kullanılacağına iliş-
kin bir yasa çıkarmaya çalışıyorduk. Anayasanın Türkçenin
resmi dil olduğunu yazmasına karşın, bu iktidar adını "Türk-
çenin Resmi Dil Olarak Kullanılması Hakkında Kanun' koy-
duğu özel bir yasa hazırlıyordu.
Daha ötesi: Kürtçe konuşma özgürlüğü getirelim derken
Kürtlere bugüne kadar hiçbir metinde bulunmayan "yeni
kurallarla yeni — — ^ — > ^ ^ — — — ^ ^ — ~
yasaklan'' yasallaş- ANAP'lD ÜÇ gmp
tırı
ik?l
üçu
gündür hü- başkanvek'ili -Güney,
kümetiyle, grubuyla BozkU/İ Ve Daldal-
iktidarkarmakanşık- .. .... , , , -
tı. Anas. Kürt oiup ozellıkle sorumluluğu
S S hükümete, ama geniş
le aleyhinde olan kUİIanma alapi
geçmiş yüzyıl milli- onnim<ill7 TH'\/fi ait
yetçilerinden kımi SOfUmSUZ IU ye Sll
bakanlar mı ararsı- yetkİyle, KÜIİÇe
nız, yoksa Kürtçeyi „ < , - „ „ . - - kar<ii ı/Pr ı/Pr
kuiiananiara para yosasma Karşı yer yer
cezası yerine ağır serf t&DkİİBrİ
hapis cezalarını da- , . . . .,,
ha da arttırmayı ül- AKDUIUI ia
kenin bütünlüğüyle QÖrÜŞÜVOrlar.
eşdeğerde bulanlar
J T r
mı, hepsi ANAP kabında dolaşıyor, yer ve zaman bulunca
bağırıp çağırıyordu.
Gelişmeleri biraz da hayretle izlediği sezilen İnönü, ya-
sayia ilgili kuşkusunu söyiüyor, "Bir kandırmaca mı, bir mak-
yaj mı, bakaiım ne getirecekler?" diyordu. Bir buçuk yıl ön-
ce yasağın kaldırılmasını isteyen SHP'ye, dün Demirel de
katılıyor, 1983 yasasını kaldırmanın tek çıkar doğru yol ol-
duğunu vurguluyordu.
Taze zamlar pıyasaya sürülüyor, Kürtçe tartışılıyor, üs-
tüne üstlük TÖ'ye "keyfi hareketlerinde yeni olanaklar" ta-
nıyacak yasa tezgâhlanıyor.
Bir diriliş mi desek, yoksa halkın tepkisi artık ANAP'lıla-
rın alnına dalga daJga vurmaya başladığından bir uyanış mı,
elbette bilinmiyor. Kürtçe ve yeni yetki yasasıyta TÖ'ye grup-
ta karşı çıkışın izleri bir başka olayla birlikte saptanıyor.
ANAP'ın üç grup başkanvekili -Güney, Bozkurt ve Daldak
özetlikle sorumluluğu hükümete, ama geniş kullanma ala-
nı sorumsuz TÖ'ye ait yetkiyle, Kürtçe yasasına karşı yer
yer sert tepkileri Akbulut'la görüşüyorlar. Başbakan, yasa-
ları "yumuşatmaktan" söz ederken bu görüşmeyı öğrenen
TÖ, Ankara'da kim varsa ANAP'tan, hemen toplantıya ça-
ğırıyor. Açıkça ve resmen Başbakan'a karşı vaziyet alıyor.
Ülkü Güney, Kürtçeyle yetkinin grupta müzakeresini is-
ter olunca TO yanıtlıyor:
"İşte benimle görüşüyorsunuz ya. Grupta görüşüp dal-
landırıp budaklandırmaya ne gerek var?"
Yetmez mi efendim?
TÖ eşittir: Çankaya, hükümet, parti, grup!..
Inönü: Körfez
poUtihcuruz doğru
SHP lideri İnönü, grup toplantısmda yaptığı
konuşmada, ad vermeden, eski Genel Sekreter
Baykal'ın eleştirilerini yanıtladı. tnönü, Körfez
konusunda yürütülen politikaların, parti
yetkili organlarında onaylandığmı söyledi.
SHP Genel Sekreteri Çetin, Baykal'ın "ihracı"
ile ilgili haberleri yalanladı.
ANKARA rüşünü taşıyorlar. Partimizin
(Cumhuriyet
Bürosu)
SHP Genel
Başkanı Erdsü
İnönü. Körfez
politikası ko-
nusunda eski Genel Sekreter
Deniz Baykal'ın açıklamalannı
yanıtlayarak "Körfez krizi ve sa-
vaş boyunca bizim yürüttüğü-
miiz polilikalar partimizin bü-
tün organlarında konuşulmuş,
onaylanmış politikalardır" dedi.
SHP Genel Sekreteri Hikmet
Çetin, "Deniz Baykal'ın
SHP'den ihracımn tartışıldığı"
biçimindeki haberlerin "gercek
dışı" olduğunu bildirdi.
SHP TBMM grubunun dün-
kü toplantısmda konuşan İnö-
nü, partisinin Körfez politikası-
nı anlattı. İnönü'nün konuşma-
sından sonra laiklik toplantısı-
na katılması nedeniyle grupta
başka söz alan olmadı. İnönü
konuşmasında, Sosyalist Enter-
nasyonal toplantılarına atıfta
bulunarak "Bizim takındığımız
tavır diinyadaki sosyal demok-
rat partilerin takındığı tavra
uyuyor, o doğrultuda" dedi.
İnönü, bu partilerin, Birleşmiş
Milletler'in daha etkin bir rol
oynaması ve Güvenlik Konseyi
kararlannın uygulanması görü-
şünü savunduklanna dikkat çe-
kerek şoyîe dedi:
"BM'öin ambargo kararlan-
nın, diplomatik baskı kararları-
nın uygulanması normal karşı-
lanıyor. Biz de bunu yapıyoruz.
Ama bunun ötesinde askeri ha-
rekâta katılmak meselesine ge-
lince, bu konuda her ülkenin
geçmişten gelen politikası doğ-
rultusunda karar vermesi, doğ-
ru, makul yol olarak görülüyor.
Avrupa'da bir AGİK siireci ya-
şandı. Buna benzer bir sürecin
Ortadoğu'da da kurulması gö-
Körfez konusunda yürüttügü
politika diinyadaki sosyal de-
mokrat partiler arasında da tak-
dirie karşüanmaktadır. Bundan
mutluluk duydum. Ülkemizde
de bu konuda yüriittüğüinüz
potitikanın halk arasında büyük
onay aldığını göriiyonız. Körfez
krizi ve savaş bo>Tinca bizim yü-
rüttüğümüz politikalar partimi-
zin bütün organlarında konuşul-
muş, onaylanmış poliükalardır.
Son olarak Parti Meclisimiz de
MYK'nın potttikalanna destek
vermiştir."
İnönü, sözlerini şöyle
sürdürdü:
"İnanıyonım ki bugüne ka-
dar Türkiye, bazı yetküilerin çok
ters demeçlerine, âdeta savaş çı-
ğırtkanlığı yapmalanna rağmen
kendi askeriyîe savaşa girmediy-
se, bu olumlu sonuçta partimi-
zin davranışının büyük katkısı
olmuştur."
Ote yandan SHP Genel Sek-
reteri Hikmet Çetin, önceki
günkü gayriresmi MYK toplan-
tısında "Deniz Baykal'ın
SHP'den ihracının tartışıldığı"
yolundaki haberleri yalanladı.
Söz konusu haberlerin "gerçek
dışı" olduğunu belirten Çetin,
gayriresmi MYK toplantısmda
"Son gelişmeler ve gazetelerde
yer alan açıklamalann değerien-
dirildiğini, bu arada eski Genel
Sekreter Deniz Baykal'ın açıkla-
masının da konuşuldugunu"
kaydetti. Çetin, Baykal'ın açık-
lamasmda partinin temel politi-
kasma aykırı görüşlerin değil,
bazı eleştirilerin bulunduğunu
vurgulayarak şöyle konuştu:
"MYK üyeleri, arkadaşları-
mızın her gün basında konuş-
malannın hoş olmadığını, bun-
lann partide göriiş aynlığı var-
mış izlenimi yaratıp jnratmadı-
gını konuşlular. Ama onun dı-
şında kesinlikle ihraç kelimesi
gündeme gelmemiştir."