10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 ŞUBAT 1991 HABERLER CUMHURİYET/5 'îrden AP'nin kuruluş yıldöntimti • ANKARA (AA) — Kapatılan Adalet Partisi'nin 11 şubattaki 30. kuruluş yıldönümü nedeniyle kutlama hazırlıklan yapüdığı bildirildi. Sadettin Bilgiç'in organizasyonu üstlendiği kutlama komitesinde, aktif politika dışında kalan siyasiler bulunuyor. Eski DYP Genel Idare Kurulu üyesi Sadettin Bilgiç, yaptığı açıklamada, 11 şubat pazartesi günü düzenlenecek yıldönümü kutlama kokteyline bütün AP milletvekilleri, senatörler, il ve ilçe başkanlan ile belediyc başkanlannın davet edildiğini söyledi. Bilgiç, AP'nin bir dönem Erzincan il başkanlığını yapan Başbakan Yıldırım Akbulut ile AP Genel Bakanı sıfatı ile DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel'e de davetiye gönderildiğini belirtti. SHP'nin TRT başvurusu • ANKARA (UBA) — SHP'nin TRT Kararına karşı yaptığj itirazları reddeden Ankara Dördüncü Sulh Ceza Mahkemesi kararının gerekçesi açıklandı. 4. Sulh Ceza Mahkemesi Yargjcı HaJis Başal tarafından yazılan gerekçede "SHP'nin TRT ziyaretinde meydana gelen olayların konu edildiği haber bülteninde parti yöneticilerinin şeref ve haysiyetine yönelik bir saldın yapılmadığı" sonuçuna varıldığı bildirildi. Sarıgül'ün dk • ANKARA (AA) — SHP Istanbul Milletvekili Mustafa Sangül'ün yasama dokunulmazhğının kaldınlmasını öngören Başbakanlık tezkeresi TBMM BaşkanhğYna sunuldu. Sangül'ün Bayrampaşa Belediye Başkanlığı seçimlerinde sandık görevlisine hakaret ettiği gerekçesiyle dokunulmazhğının kaldınlması isteniyor. Sangül'ün dosyası TBMM Başkanlığı'nca, Anayasa ve Adalet Komisyonu üyelerinden kurulu karma komısyona gönderildi. Barış mitingi • İç Politika Servisi— gavaşa karşı olan 8 muhalefet partisinin İstanbul il başkanlannın, î"savaşa karşı" başlattıklan jortak çalışmalar sürüyor. ŞHP il merkezinde dün bir araya gelen il başkanlan ortak bir bildiri yayımlayarak "Türkiye'nin hiçbir şekilde sıcak savaşa sokulmamasım" istediler. ŞHP, DYP, HEP, SBP, SP, TBKP ve YP il başkanlan kyrıca ortak eylem karan -aldılar. Hafta içinde Eminönü ve Taksim meydanlarında savaş karşıtı gönişler içeren bildiri dağıtımının yanı sıra Şişli ,Abide-i Hûrriyet ;Meydanı'nda "Banş" mitingi düzenlemek için tekrar İstanbul Valiliği'ne başvuracak olan il başkanlan, parti genel tnerkezlerinin bu yönde çalışmalar yapmalan için girişimde bulunacaklannı |bildirdiler. jAlay ediyoriar \M İSTANBUL (ANKA) — PYP İstanbul İl Başkanı prhan Keçeli, son zamlann fvatandaşlan çıldırtma noktasına getirdigini belirterek "ANAP, bu zamlarla vatandaşla alay ediyor" dedi. Orhan Keçeli, yaptığı yazıh açıklamada, özellikle 'bozuk para' bahanesiyle köprülere uygulanan zamlann, özel ve iticari araç sahipleri açısından çok ağır olduğunu söyledi. Keçeli, "Karayolları, zamma bahane olarak 'bozuk para sıkıntısı'nı göstermektedir. O zaman yüzde yüze varan zam yapacaklanna, geçişi 'beş bin lira'da bıraksalardı" dedi. BaykaVıriy SHP'nin "Körfez ve Türkiye"politikalannı eleştirmesiparti içi tartışmalarayol açtı SHP'de 'Baykal farklılığı'ŞHP eski Genel Sekreteri Baykal'ın, 'İncirlik Üssü'nün kullandırılmasına' yönelik demecinin, parti politikasıyla ters düştüğü gerekçesiyle, konunun parti yetkili organlarına getirileceği öğrenildi. Baykal, "Gerçekleri söyleyeni suçlamamn yararı yok. Türkiye için iyi olan, SHP için de henim için de iyidir" dedi. SDÇIamanın size bir varan ol- maz. Bir komplekse gerek yok. Türkiye için iyi olan SHP için de iyidir. SHP için iyi olan benim için de iyidir. Hepimiz bunu söyleyebilmeliyiz" diye konuştu. Genel merkez yönetimi, Baykal ve arkadaşlannın tavnnı, "yet- kili organlann politikalannı kri- tik bir dönerode eleştirerek ku- nıltaya yönelik manevra" biçi- minde değerlendiriyor. Baykal ve arkadaşlan ise partinin izle- diği Körfez politikasının doğru ohnadığuu savunuyorlar. Bu ke- sime göre "Saddam gitmeden Ortadoğu'da barış sürecini baş- latmak mümkün değil.' Baykal'ın Tempo dergisine yaptığı ve bugüne dek izlenen parti politikalanna aykm düştu- ğü öne sürülen açıklamalan ve buna verilen yanıtlar, haziran ÜMİT ASLANBAY ANKARA — SHP'de, es- ki Genel Sekre- ter Deniz Bay- kal'ın Körfez savaşına yöne- lik açıklamala- n ile başlayan tartışma, parti içi hesaplaşmaya dönüşüyor. Genel merkez yönetiminde parti poli- tikalanna aykın ve bu politika- lan eleştiren açıklamalara karşı parti tüzüğünün işletilmesi yo- lundaki göruşler "ynksek sesle" dile getirilmeye başlanırken ko- nunun yetkili organlarda gorü- şüleceği öğrenildi. Genel Sekre- ter Yardımcısı Ertuğnıl Gttnay, "Yetkili organlardan geçmiş par- ti politikalarının ayakustii tartı- şılmasına hoşgöru ile bakıla- maz" derken eski Genel Sekre- ayında olağan kurultayını yapa- ter Baykal, "Gerçdderi söyleyeni cak olan SHP'yi yeni bir iç he- saplaşma noktasına getirdi. Alı- nan bilgiye göre genel merkez yöneticilerinin son gelişmelere ilişkin yaklaşımlan özetle şu noktalarda toplamyor: "• Sayın Baykal ve arkadaş- lan çarpıtılan TRT olayının ar- dından ve savaş ortamında SHP yönetiminin zayıf anı duşiınce- si ile kurultaya döniik bir çıkış yapmışlardır. • Halbuki SHP'nin savaş hakkında izlediği politika ka- muoyundan büvük destek gor- miiştur. tskendenın, Pendik mi- tingleri bunun örnekleridir. • SHP'nin izlediği savaş kar- şıtı politika ile Cumhurbaşkanı Özal ve hukumet köşeye sıkış- mış, izlediği politikalan eskisi gibi pervasızca sürdürememeye başlamıştır. Bu amaçla da mu- halefette çatlak arayışlanna baş- lamıştır. • DYP ile aynlıklan var for- rniılii tutmayınca, kamuoyu des- teği arayışlan sürmüş, ancak bu- lamamışür. Baykal ve arkadaşlannın gö- rüşlerinin ise özetle şöyle oldu- ğu belirtiliyor: • Ortadoğu'daki banş siireci Saddaıtı'ın tasfiyesinden geç- mektedir. Ortadoğu silahsızlan- malıdır. • Yine iisler için izin verilecek ise neden daha önceden önlem ahnmadı sorusu iktidara yönel- tilmetidir. • Şu anda bemen barış iste- mek Ortadoğu'daki sorunlan çozmez. Hele, İncirlik Üssü- nün kullanımı, saddam'a Tür- kiye'ye saldın hakkı verir' de- mek tamamen yanlıştır. • 'Savaşa hayır' derken, Sad- dam ile paraleiliğe düşülmeme- li, genel strateji dahilinde Orta- doğu'daki banş sürecine vakla- şılmalıdır. SHP bu konuda bü- tünlüklü, somut bir politika iz- lemelidir." Bu arada Baykal da Cumhu- riyet'in sorusu üzerine kendi açıklamalan ardından ortaya çı- kan gelişmeler hakkında şu de- ğerlendirmeyi yaptı: "Yapılan açıklamalar ne yazık ki böyle önemli bir ulusal sonın konusunda bile parti içi iktidar kaygüannın aşılamadığını gös- teriyor. Zaten sonın buradadır. En önemli ulke sorunlan karşı- sındaki tutumunuzu, 'Bu işten falanca yararlanabilir, öyleyse ben karşı çıkayım' anlayışı ile belirlerseniz, bir stire sonra ger- çeklerden kopuk politikalarla baş başa kalırsnıu.. O zaman da gerçekleri söyleyeni suçlamanın size bir yararı olmaz. Bir komp- lekse gerek yok. 'Türkiye için iyi olan SHP için de iyidir. SHP için iyi olan benim için de iyi- dir'. Hepimiz bunu söyleyebil- meliyiz." Genel Sekreter Yardımcısı Günay ise parti politikalarının yetkili organ ve kurullarda tar- tışılmasına her zaman hazır ol- duklannı, ancak bugüne kadar kararlaştınlan politikalar için bu organlarda herhangi bir eleştiri gelmediğine dikkat çekerken özetle şöyle dedi: "Genel başkan her grup top- lantısında önümiizdeki dönem politikalannı anlatıyor. Parti meclisinde de bu konnşuldu. Oybirliği ile karara vanldı. Bü- tün bunlardan sonra kimse çıkıp değişik bir gönış dile getirmedi. Ben kendi görüşümü söylüyo- nım. Türkiye"ye ve SHP'ye za- rar verecek bu tiir çıkışlara hoş- görii ile bakılamaz." Öte yandan SHP MYK dün "gayrıresmi" olarak toplandı. Toplantıda, Deniz Baykal ve ar- kadaşlannın partinin Körfez po- litikasına ilişkin eleştirilerine, bugunku grup toplantısında ve- rilecek yanıtlarla ilgili "hazırtık çalışması" yapıldığı öğrenildi. yeniden saydı ve iki adayın 182'şer o\ aldıklannı açıkladı. 10 oyun iptal edilmesi uzerine kongre bir anda kanştı. Sandık başında bulunan iki aday ve taraftarlar biribirlerini tartakladı. Bu sırada adaylardan Nihat Avgun diğer ada> Enver Ce- vahir'i >umrukladı. Çevik kuvvet ekiplerinin mudahalesi ile yatıştırılan olayda ya- ralanan olmadı. Öte >andan, her iki ada.un eşit o> alması ve yapılan itiraz üzerine oylar ilçe seçim kurulu, seçimi iptal etti. (Fotoğraf: AA) ANAP Zonguldak Merkez İlçe Kongresi'nde adav- lara eşit o> çıkması >e 10 o>un da iptal edilmesi üzerine olaylar çıktı. Çevik kuvvetin güçlükle yatıştırdığı olayda, merkez ilçe baş- kan adaylanndan Nihat Aygün, diğer aday Enver Cevahir'i yumnıkladı. tki liste halinde seçime geçilmesi ve seçim sonuçlarının açıklanmasından sonra sandık ku- ruluna gelen delegeler oylann yeniden sayılmasuu istediler. Sandık kurulu oyları 141, 142 ve 163 'le ilgili yeni taslağı hazırlayan Sungurltu 'Anayasa değişikliği de lazıırfSon taslağın daha önce hazırlananlardan çok farklı olmadığım söyleyen Adalet Bakanı Sungurlu, 141,142 ve 163'ünkaldırılmasının anayasaya uygun olmadığım belirterek "Anayasada bazı hükümler varken de kaldırırız, ama estetik açıdan pek hoş bir şey değil" de,di. ANKARA (Cnmhuriyet Bö- rosu) — Adalet Bakanı Oltan Sungurlu, Türk Ceza Yasası'nın 141, 142 ve 163. maddelerine iliş- kin yeni değişiklik taslağının ha- zırlandığım açıkladı. Bu madde- lere ilişkin değişikliğin, üzerin- de çahşılan Anarşi ve Terörle Mücadele Yasası içinde değer- lendirihnesine taraftar olmadı- ğım da belirten Sungurlu, düşü- nülen değişiklikle birlikte ana- yasa değişikliğinin de gerekli ol- duğunu bildirdi. Ankara'da dün yapılan Ada- let Müfettişleri Yıllık Toplantısı sırasında gazetecilerin soruları- m yanıtlayan Sungurlu, 141, 142 ve 163. maddelere ilişkin daha once hazırladıkları seçenekli tas- lakların bakanlara üetildiğini anımsatarak yeni taslağın da ha- zırlandığını, bir iki gun içinde Başbakan Yüdınra Akbnlut'a ileteceğini söyledi. Bu taslağın daha sonra ya bir tasan ya da ANAP gnıbunun önerisi olarak TBMM'ye sunulabileceğini de kaydeden Sungurlu, Anarşi ve Terörle Mücadele Yasası'na iliş- kin çahşmalann sürdüğünü bil- dirdi. Bu konuda MGK Genel Sekreterliği'nin de dahil olduğu devlet birimierinin çahşmalan- nı sürdurdüğünü kaydeden Sun- gurlu, Bakanlar Kurulu'nun, TCK değişikliğinin hazırlanan bu yasamn içerisinde ele ahnma- sını karara bağladığını kaydetti. Bunun, zaman kaybına yol aça- cağı endişesi taşıdığını da belir- ten Sungurlu, şunlan söyledi: "Ben bu tür bir tercihten ya- na değilim. Konunun hakiki manada çözülmesi için acele ediyorsak, o zaman bu mesele- yi müstakilen gündeme getir- mek lazım. Onun için hazırlığı- mızı yaptık. Si>asi tercihin hangi istikamette olacağını bilemiyo- rum. O tercih bana ait bir me- sele de değil. Ama ille terör ko- nusunon içerisine sokulacaksa bu kanun hazırlanır, sonra terör kanununun içerisine konulur, ama ben o kanaatte değilim. Beklemenin faydası olduğu ka- naatinde değilim." Sungurlu, hazırlanan taslağın bir anayasa değişikliği de içerip içermediği sorusuna şu yanıtı verdi: "Son hazırladığımız taslak, daha önce hazırladığımız taslak- lardan çok farklı değil. Yapıla- bilecek şeyler bellidir. Bu mad- deleri kaldırdım dersiniz, ama bu anayasa açısından uygun mudur? Anayasada bazı hü- kümler varken de kaldmnz, ama estetik açıdan pek hoş bir şey değil. Anayasada belli hü- kümler varken kaldırmak değil, değiştirmek soz konusu olabilir. Ama değiştirmek de anayasada bazı hukümlerin tadilini gerek- tirir. Ana>-asadaki 14, 24 ve 68. maddelerin mutlaka değiştiril- mesi lazım geldiği goriışünde- DYP'den ekonomik zirve çağrısı Genel Başkan Yardımcısı Ersin Faralyalı, "Hükümet Körfez krizinin tedbirlerinin tartışılacağı zirveyi acilen toplasın" dedi. tZMİR (ANKA) — DYP'nin Sos- yal İşlerden r £ Sorumlu Genel Başkan Yar- dımcısı Ersin Faralyalı, iktidarın, Körfez sa- vaşının getirdiği ekonomik bu- nalım karşısında halkın sıkıntı- larına kulak tıkadığını savuna- rak "Savaş ortamında milli bir- lik ve beraberlik isteyen iktidar, yaşanan krizin tedbirlerinin tar- üşılacağı, muhalefet ve özel sek- tör temsilcileriyle bir zirve top- lantısını acilen düzenlemelidir" dedi. Partisinin fzmir'de örgüt top- lantısında konuşan Faralyalı, ülkenin her zaman olduğu gibi bu savaş ortamında da genel çı- karlarını düşünduklerini belirt- ti. DYP Genel Başkan Yardım- cısı Faralyalı, Körfez savaşı kar- şısında Türkiye'nin olası bir sal- dın karşısında milli birlik ve be- raberlik ruhu içinde, milletçe kenetlenerek vatanını koruyaca- ğını bildirerek "Ancak bizim bu vatanperver tavnmız istismar edilmemeli" dedi. Savaşın eko- nomik etkilerinin tum dünyada yaşanmakta olduğunu ve Sad- dam'a karşı koalisyon oluşturan ülkelerin yöneticilerinin vatan- daşlarına gerçekleri anlatabil- mek için azami çabayı göstere- rek "siyasi ahlakın" gereğini ye- rine getirmekte olduklannı an- latan Ersin Faralyalı şöyle de- vam etti: "Oysa bizim yöneticilerimiz, âdeta bu ulkede yaşamıyorlar- mış gibi iş âleminin, esnafın, sa- natkânn, işçinin, köylünün, çiftçinin, mernurun, emekli ve dul yetimin feryatlarını duy- mazlıktan geliyorlar. Hükümet yetkilileri, her türlu tedbir alın- dıgı için savaş nedeniyle hiçbir ekonomik sıkıntının çekilmedi- ğini söyleyebiliyorlar. Başta tu- rizm olmak üzere deniz ve kara nakliyeciliği, dolayısıyla da transit ücaret tamamen durmuş- tur. İhracat, hatta ekonomive canlılık getirsin diye aşın teşvik edilen ithalat faaliyetlerinde bile çok zor gunler >aşanmaktadır. Devlet, borçlarını ödevemediği ve geciktirdiği için iç pivasada para sıkıntısı had safhaya var- mışür. Her şeyi kendisinin en iyi bildiğini iddia eden zihni>et ma- dem ki milli birlik ve beraber- lik istemektedir, o takdirde eko- nomik konulan kapsayan ve ya- şanan krizin tedbirlerinin tartı- şılacağı bir hukümet-muhalefet ve özel sektör temsilcilerinin ka- tılacağı zirve toplantısını acilen yapmalıdır." yim. Bu üç madde değiştirilme- den de kanunlarda değişiklik yapmam mümkün, ama bunlar değiştirilvse gönlümüz daha ra- hat olur." TCK değişikliği ile 141 ve 142. maddelerde yer alan ırkçılık ve böluculuk eylemlerini suç ol- maktan çıkarmayı düşünmedik- lerini de kaydederek hazırladık- ları taslakta şiddet unsurunu gözardı etmediklerini belirten Sungurlu, "Şiddet, dünyanın her yerinde yvsaktır.Kanunda bu husnsları göz önüne aiıyoruz" dedi. Bakanlar Kurulu'nda dini esasa dayalı parti kurulmasına izin verilmemesi yönünde gönış oluştuğunu, kendilerinin de bu konulan seçenekli olarak tasla- ğa geçirdiklerini belirten Sun- gurlu, çalışmalann ağır gittiği ve kamuoyunun oyalandığı yolun- daki görüşlerin anımsatılması üzerine de şöyle dedi: "Oyalama kastı yok. SHP bu maddeler konusunda kanun teklifı verdi. Şimdi, Erdal Bey'e gidin sonın, şeriata dayalı siya- si parti kurulabUmesine razı mı? Razı ise benim onümdeki bircok engel kalkar. Kendisine sonın, ırkçı ve bölucü esaslara dayalı si- yasi parti kurulmasına razı mı? Bu koouda kanun teklifi ve- riliyor, ama hangi olçuler içeri- sinde destek verecek? Bunu soy- lerken benim mensup olduğum siyasi partide de böyle kavgalar yok demek istemiyorum. Neti- ce itibarıyla insanlar parmak kaldınp ov verecekler. Halbuki benira gördüğüm herkes, inan- dığı noktada karşı tarafa hürri- yet verilmemesi için iddiaların- dan fedakâıiık etmiş değil. Her- kes 'Benim söylediklenm doğru, bunun dışındakiler ulke için tehlikeli' diyor." CÜNEYT ARCAYÜREK YAZIYOR "Şüpheli Devlet" Damgasından Annmak ANKARA — Beş buçuk aydır hemen her gün söyledikle- rini, basını kışkırtarak manşetlere, yorumlara yazdırdıkları- nı ne zaman yadsıyacak diye merak ediyorduk. Bir varsayıma, bir olasılığa oynamıyordu beklentimiz. Perşembeyi çarşambadan beklemek kadar gerçekçiydi. Söylediklerini ve yazdırdıklarını yadsıyacağına bizi inandı- ran malzeme; yıllardır izlediğimiz TO'nün değişmez do- ğasıydı. Gün gelecek "inkâr politikası" yürüteceğinin, dünya öl- çüsünde böbüıienmelerin, yadsırken temize çıkabilmek için iletışim organlarını suçlayacağının ilk işaretlerini, 24 Ocak 1991'deki gızli kapaklı basınla söyleşide verdi. 18 Ağustos 90 tarihli basınla söyleşideki görüşlerini içe- ren metni tam kırk dakika okudu. Ne söylediysem, bugün aynen çıkıyor demeye getiriyordu. Oysa o tarihte başta Bush, hemen her devlet adamı üç aşağı beş yukarı aynı şeyleri yineliyordu. Soyledikleri bulunmaz Hint kumaşı veya TÖ: nün keşfettiöt öngörüşler değildi. Böylece TO, liderlik çaptnı anlatmakla kalmıyor; Ağustos 90'da söylediklerinin harfiyen doğru çıktığını Ocak 91'de ba- sına kanıtlıyordu! Krizin başlannda, hükümeti yetkiler almaya zoriarken sa- vaşın 72 saatte biteceğine bakanları inandırmıştı. Oysa Ocak 91'de, savaşın uzayacağı anlaşılıyor. Krizin ilk günlerinde ka- falarda -özellikle TO'de- beliren Ortadoğu'nun alacağı biçim- le ilgili düşsel senaryolar Ocak 91'de değerıni artık yitırmişti. Ne çare. sahnede rol alanların geçmişte söylediklerini dış- layan, üstelik sahıplerine olumsuz puanlar verdiren yeni se- naryolar çıkmaya başlayınca "bizimkini" müthiş bir telaş aldı. Çok önemlisi şuydu: Ortadoğu'ya yeni düzen içeren söz- leri, bölge ülkelerinin ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ?%S Başta oiuyordu. ABD'nin dediğinden K çtojı«gn Mısif, sonra kimı amaçlarla takıldı- SiraylS U/ÜL/A7, ğmdan kuşkuylagöz- SuiİVe, Ub/S, lenen bir Turkıye!.. . ,J V •»-•• ı • / • ah TO bu hatta Tunus, Turkıyeyı 24 ocakta "kendHerinden i T t saymadıklann," daha da bo- kanıtlayacak davranışlar yutlandırıyor. Dün "O nfictt>rivnr Rll şüphelerin nedeni yOStenyor. DU ben değiiim" derken, ülkelerden Ankar&yı bölgede bıze ait "o "Dafı'nın ma*ia<}i" nnr&n şüphelerin" vari.ğım oavnınmaşası goren kabui ediyor. Ya kim- ve gosteren göruşler miş? "Söylediklerimi rJıjVUİUVOr başka türlü yansıtan- r 7 lar var. Bizim basını- mızda da var. Muhalefetimizde de var. Yabancı gazeteler de onların yazdıklarını, söylediklerini esas alıyorlar" diyor. Allah'ın ipini bırakmış yine, "ınkân" basını suçlamakta bu- luyor. Oysa, 18 ağustostaki söyleşide, Kerkük ve Musul düş- leri gören kim ; gazetecilere bal gibi katıldığını haber-yorumlarda okuduk. Bugün Körfez'e asker göndermemekle övünüyor. Oysa, "Mukaddes topraklarda askerımiz olsa fena mı olurdu" di- yen kendisi. Bugün "savaşın bizden müstakil olarak çıktığını" söylüyor. Oysa, fazla başarılı olmayacak ambargoyu sava- şın izlemesi gerektığıne Bush'u inandırdığını açıklayan yi- ne kendisi. Övünü yarışında TO, "Ambargonun sttafrfı koalisyona dönüşümünü ben sağladım" diyecek kadar öndel Ne zaman Bush ağız değiştırdi, bizımki de. Son haberle- re göre, Türkiye'yi "şüpheli ülke" damgasından arındırmak için TV'ye çıkacak, Dışişleri Bakanı Alptemoçin de Ortado- ğu ülkelerine koşacak. Sonra, kimi gazetecileri yorumlarıy- la yedeğe ve desteğe almak için Köşk'te bir gizli kapaklı söyleşi daha düzenlenir. Bu arada gelen bilgiler şunu gösteriyor: Başta Mısır, evet ABD'nın dediğinden çıkamayan Mısır, sonra sırayla Ürdün, İran, Suriye, Libya, Cezayir, hatta Tunus, Türkiye'yi "kendi- lerinden saymadıklarını" kanıtlayacak davranışlar gösteri- yor. Bu ülkelerden Ankara'yı "Batı'nın maşası" gören ve gösteren göruşler duyuluyor. Political Risk Services gibi dış kaynaklar, halkımızda oluş- tuğunu soyledikleri, herhalde dış dunyada da hıssedilen hoş- nutsuzluğu şöyle özetliyorlar: "TO'nün izlediği politikalar!" FSP GENEL SEKRETERİ GUIDON1 ~~ Türkiye daha ileri gitmemeli'ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — SHP'nin davetlisi ola- rak Türkiye'ye gelen Fransız Sosyalist Partisi (FSP) Genel Sekreter Yardımcısı Pierre Gu- idoni, "SHP'nin Körfez politi- kasını doğru bulduğunu" belir- terek, "Türkiye'nin Körfez sa- vaşında daha ileriye gitmemesi gerektiği görüşünde olduğunu" bildirdi. Guidoni, SHP Genel Başkanı Erdal İnönü'ye FSP Birinci Sekreteri Pierre Mauro- is'nm Paris'e davet mesajmı iletti. Guidoni, dün sabah Anıtka- bir'i ziyaret ettikten sonra SHP Genel Merkezi'nde Genel Sek- reter Hikmet Çetin, Genel Sek- reter Yardımcılan Ertuğnıl Gü- nay ve Abdülkadir Ateş ile yak- laşık 3 saat görüştü. Guidoni, Hikmet Çetin'e "SHP'nin izle- diği politikayı doğru bulduğu- nu. Türkiye'nin Körfez konu- sunda daba ileri gitmemesi ge- rektiği görüşünü taşıdığını" aktardı. Çetin'in onuruna verdiği öğle yemeğine katılan Guidoni, da- ha sonra Genel Başkan Erdal İnönü tarafından kabul edildi. Inonü, FSP'nin iktidarda olan ve demokratik sosyalist bir an- layışa sahip bir parti olduğunu vurgulayarak, "Türkiye-Fransa ilişkileri çerçevesinde iki parti- • nin ilişkileri ayn bir önem taşıyor" dedi. Fransa'nm aktif olarak savaşa katıldığını anım- satan İnönü, şöyle konuştu: "Amaçlanmız bir. BM Gü- venlik Konseyi kararianna uya- larak Irak'ın Kuveyt'ten çekil- mesi ve Ortadoğu'da ülkeleria toprak bütünlugünü koruyan bir banş düzeninin sağlanma- sını amaçhyoruz. Biz ülkemizin savaşa girmeden bu desteği ver- mesinden >anayız. Türkiye'nin tarihinden gelen nedenlerle Türkijt'nin savaşa katılmamaa görüşündeyiz." Pierre Guidoni de iki parti- nin Sosyalist EnternasyonaJ içinde birlikte çalıştığını, ancak ilişkilerin daha da geliştirilrae- si için temasların sıklaştınlma- sından yana olduklanm söyle- di. Guidoni, İnönü'ye "Sizi bu amaçla ziyaret ediyonım. Aynı zamanda yine aynı amaçla FSP Birinci Sekreteri Pierre Mauro- is'nın sizi Paris'e partinizden bir heyetle davet ettiğini aktarmak için buradayım" diye konuştu Guidoni, SHP ve FSP'nin 16 Ocak'a kadar Körfez'de banş- çı çözüm için aynı görüş ve tu- tumu izlediklerini beürterek "Sanıyonım ki savaş sona erdi- ğinde ortaya çıkacak banş ve bölgesel durum için şimdiden hazırlığa başlamamızın zamanıdır" dedi. Daha sonra Anakent Beledi- ye Başkanı Murat Karayalçın'ı da ziyaret eden Guidoni onuru- na Genel Başkan İnönU bir ak- şam yemeği verdi. Guidoni bu- gün de TBMM'de SHP Grup Başkanvekili Hasan Fehmi Gü- neş ve SHP'li milletvekilleriyle bir araya gelecek. HEP AEOURK1JN YA1NINDA Salih Bozok-Cemal S.Bozok 5.000 Kra (KDV içinde) Çağdaş Yayınhn Turkocağı Cad. 39-41 Cağaloğluktanbul Ödemeli gönderiimez.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle