Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5 ŞUBAT 1991 DIŞ HABERLER CUMHURtYET/11
Şatalin
Güney KoreVle
• SEUL (AP) — Sovyetler
Birliği'ndeki ekonomik
reformlann miman sayılan
Stanislav Şatalin, Güney
Kore yatırımlannı ülkesine
çekmek amacıyla 6 günlük
bir ziyaret için Seul'e geldi.
Şatalin, Kore eski Savunma
ve Ticaret Bakanı Kum Jin-
Ho'nun başkanlığını yaptığı
özel Uluslararası Ticaret ve
Iş Enstitüsü'nün
toplantısına katılacak.
Sovyetler Birliği Güney
Kore ile geçen eylülde tam
diplomatik ilişki kurmuştu.
Sovyetler Birliği Güney
Kore'nin tüketim mallarına,
sermayesine ve know-
how'ına ihtiyaç duyduğunu
açıklamıştı.
AT yaptırınıı
kaldııîhyor
• BRÜKSEL (AA) — AT
Dışişleri Bakanlan, Güney
Afrika'ya karşı uygulanan
yaptırımların şartlı olarak
kaldınlmasını benimsediler.
Dışişleri bakanlarının
dünkü toplantılarına
başkanlık eden AT Dönem
Başkanı Lüksemburg
Dışişleri Bakanı Jacques
Poos, görüşmelerden sonra
düzenlediği basın
toplantısında, bakanlarm
bu konuda hazırlık
yapılmasını
benimsediklerini açıkladı.
j Poos, ulkedeki ırkçılığı
I oluşturan temel yasaların
kaldırılması karannın
uygulanmasına başlar
başlanmaz yaptırımların
sona ereceğini kaydetti.
Bulgaristan'da
zam dalgası
• SOFYA (AA) —
Bulgaristan'da serbest
piyasa ekonomisine geçiş
programı çerçevesinde temel
gıda maddelerine yapılan
büyük zamlara rağmen
ihtiyaçlarını karşılayamayan
I halk, dükkânlann önünde
| uzun kuyruklar
oluşturmaya devam ediyor.
Sütün 30 kuruştan 2.20
levaya (bir leva: yüz Bulgar
Kuruşu), ekmeğin 40
j kuruştan iki levaya,
yoğurdun da 23 kuruştan
1.65 levaya çıkarılması,
diğer gıda maddelerinin de
benzer zamlar görmesi tüm
Bulgarların bütçesini ciddi
bir şekilde zorlamaya
başladı. Geçici milli birlik
hükümetinin başbakanı
Dimitar Popov'un Sofya
Radyosu'ndan yayımlanan
konuşmasında halka,
"Paranızı boşa harcamayın.
Kara günler geldi. Bundan
sonra para lazım" şeklinde
seslenmesi dikkat çekti.
Tiirk-Sovyet
sının
• ANKARA (ANKA) —
Türk-Sovyet sının üzerinde
değişik amaçlarla yapılacak
uçuşlar için bir kontrol
mekanizmasının
kurulmasma yönelik
protokol Moskova'da
imzalanacak. Dışişleri
Bakanlığı'ndan edinilen
bilgiye göre dün
Moskova'ya giden Dışişleri
Bakanlığı Konsoiosluk,
Hukuk ve Sosyal İşler
Genel Müdür Yardımcısı
Elçi Erkan Gezer'in
başkanlığındaki heyet ile
yapılacak görüşmelerde
imzalanacak "Türkiye-
Sovyetler Birliği sınır
bölgelerinde harita yapımı
ve doğal kaynaklann
araştınlması ile tanrasal
ilaçlama, doğal afetler ve
kurtarma amacıyla
yapılacak uçuşlara ilişkin
işbirliği protokolü" geçen
ekim ayında Ankara'da
parafe edilmişti.
Amerikalılar
kitaphırsızı
• İSTANBUL (İÜHA) —
Amerika'da kitap hırsızlığı
"kitap hırsızüğı mübahtır"
sözünü doğrularcasına bir
artış içinde seyrediyor.
Amerikalılar özellikle nadir
bulunan klasikleri çalmaya
eğilimli oluyorlar. USA
Today gazetesinde yer alan
haberde, Amerika Birleşik
Devleti'ndeki yüzlerce
kütüphaneden 21 bin nadir
bulunan kitap ve yazı
metinlerinin çahndığı ve
bunların tanıtım
işaretlerinin ustaca yok
edildikleri için gerçek
sahiplerine geri
dönmedikleri bildirildi.
Cumhurbaşkanı Turgut Özal Yunan televizyonuna demeç verdû
Savaş,şiıbat ya da martta bitebilîr2. Cephe Irak'a 2. cephe açmayacağız. Füze saldırısı olursa önce
zarar incelenecek, sonra belki de Türk Hava Kuvvetleri karşılık
verecek. Kara kuvvetlerinin kullanılmasında tereddütlüyüm.
Girit tİssü Yunanistan yardım etmek istiyorsa, Oirit'teki üsleri
müttefiklere tahsis etsin. Girit'teki üsler kullanıhrsa,Yunanistan BM
kararlarını uygulamış olacak ve Patriot istemeye hakkı bulunacak.
ATİNA (AA) — Cumhurbaşkanı Turgut
Özal, Türkiye'nin Irak'a karşı ikinci bir cep-
he açmayı düşünmediğini, ancak saldırıya
uğraması halinde karşılık vereceğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Özal, önceki gece "Me-
ga Chaonel" isimli özel televizyon istasyo-
nunda yayımlanan mülakatında, Irak'ın
Türkiye'ye füze saldırısı düzenlemesi halin-
de önce meydana gelen zararın incelenece-
ğini ve belki de Türk Hava Kuvvetleri'nin
karşılık vereceğini belirterek kara kuvvetle-
rinin kullanılmasında tereddütlü olduğunu
söyledi.
Türkiye'nin, Birleşmiş Milletler karan çer-
çevesinde Irak'a uygulanan ekonomik am-
bargoda "anahtar ülke" olduğunu kaydeden
özal, Türkiye'nin bu kararı uygulayarak
Irak'a ambargo konusunda açık bir politi-
ka izlediğinı belirtti.
Türkiye'nin, Körfez'e bugunkünden daha
fazla karışmak istemediğini ve bunun için
elinden geleni yaptığını kaydeden Cumhur-
başkanı Özal, savaşın şubat ayı içinde ya da
mart ayı başlannda biteceğine inandığıru söy-
ledi.
İncirlik
Cumhurbaşkanı Turgut Özal, Türkiye'nin
Körfez savaşında muttefık kuvvetlere olan
katkısına değinirken Türkiye'nin bölgeye as-
ker yollamadığına dikkat çekerek buna kar-
şı n son derece önemli olan lncirlik Üssü'nün
kullaaılmasına izin verildiğini belirtti ve şöyle
dedi:
"Yunanistan'ın Girit'teki üslerinin kulla-
nılıp kuUanılamayacagım bilmi>orum. Siz bu
üsleri müttefildere verebiür nüsiniz? Eğer
yardım etmek istiyorsanız, Girit'teki üsleri
müttefik kuvvetleri tahsis edin. Girit'teki üs-
ler kullanıhrsa, Yunanistan BM kararlarını
uygulamış olacak ve belki de Patriot ffizesi
istemeye hakkı bulunacak. Patriot füzeleri,
tncirlik'in, Irak'ın Scud füzelerinin menzili
içinde olduğu için verilmişür. Oysa, Girit çok
uzaktadır."
Yunanlı gazetecinin "Biz de bir gemi
yoJladık" sözüne "Orada çok gemi var" ya-
mtım veren Cumhurbaşkanı Ozal, bir baş-
ka soruyu cevaplarken Türkiye'nin Irak'ın
bir kanş toprağında bile gözü olmadığını be-
lirtti.
Cumhurbaşkanı Özal, daha önce verdiği
bir başka demeçte Lozan Antlasması'yla il-
gili sözlerinin yanlış anlaşıldığını da vurgu-
layarak şöyle dedi:
"Lozan'da üç önemli konu vardı. Birin-
cisi Musul, ikincisi Türkiye'deki adalet sis-
temi, üçuncüsü de Çanakkale. Musul konu-
sunda, konferanslaki Turk heyeli bu bölge-
nin Türkiye'ye verilmesini isledi. Müzakere-
terin yanda kesilmesi tehlikesine varacak şe-
kilde çok yoğun tartışmalar yapıldı. Israr
edilseydi Musul alınacakü. Lord Curzon'un
andannda, ısrar edilseydi Jngilizlerin kaybe-
deceğiri okudum. Her neyse, konu bitmiş-
tir. Türkiye'nin, Irak'ın tek bir kanş topra-
ğı üzerinde istemi yoktur."
Kıbrıs ve gerçekçilik
Özal, Kıbrıs sorununun çozümlenebilme-
si için ise gerçekçi olmak gerektiğini söyle-
di. özal gerek Kıbns gerekse Türk-Yunan
ilişkilerinin iç politikada kullamlmaması ge-
rektiğini belirterek bunu hem eski hem yeni
Yunanistan başbakanlan Andreas Papand-
reu ile Konstantin Mitsotakis'e anlattığını
ifade etti.
özal, "Kıbns ve Türk-Yunan ilişkilerinin
iç politikada malzeme edilmeleri çok kötü-
dür. Ben 1987 yılındaki seçim konuşmamda
bu konular için tek kelime bile söylemedim.
Bu konular, Yunanistan'da Türkiye'den da-
ha fazla iç tüketim ugruna kullanılıyor. Biz
ne Kıbrıs rie de Ege'yi iç politikaya kanştın-
yorüz" dedi.
Birleşmiş Milletler'in 649 sayılı kararında
Kıbrıs'ın iki bölgeli ve toplumların eşit hak-
Genscher:
Füzeleri
askerlerimizi
korumakiçin
gönderdik
Almanya Dışişleri Bakanı, Der
Spiegel dergisine verdiği demeçte,
Roland ve Hawk füzeleri gönderme
kararının Irak'ın Türkiye'ye
saldırması durumunda NATO'nun
devreye girraesiyle ilgisi olmadığını
söyledi.
FRANKFURT (AA) — Almanya Dışişle-
ri Bakanı Hans Dietrich Gencsher, Türkiye'-
ye Roland ve Hawk füzeleri gönderümesi ka-
rarıniB, oradaki askerleri korumaya yönelik
olarak alındığını söyledi.
Genscher, "Der Spiegel"e verdiği demeç-
te, bu kararın, Irak'ın Türkiye'ye saldırma-
sı halinde NATO'nun devreye girmesi (itti-
fak hali) konusu ile ilgisi olmadığını bildirdi.
Dışişleri Bakanı Genscher, Irak'ın Türki-
ye'ye saldırması halinde Almanya'nın da bir
NATO ülkesi olarak Türkiye'ye askeri des-
tek verip vermeyeceği yolundaki soruya kar-
şılık ise, "Hükümetin her zaman vurguladı-
ğı gibi, şimdiden teorik kararter almıyoruz.
Ama herkes emin olabilir ki, ittifaktan do-
ğan görevlerimizi yerine getireceğiz. Bu ko-
nuda daha fazla söylenecek bir şey yok" şek-
linde yanıt verdi.
Genscher, Türkiye'ye Alman askeri birlik-
lerinin gönderilmesinin, Körfez savaşmda yer
almak anlamtna gelmediğini de kaydederek,
"Mevcut anayasaya göre bir Alman askeri,
ittifak bolgesi dışında görevlendirilemez.
Ama Türkiye'deki Alman askerlerinin endi-
şelerini de büyuk anlayışla karşılıyorum" de-
di. Dışişleri Bakanı,"Şu anda anayasa değiş-
tirilse, Almanlar da savaşa girer mi?" yolun-
daki soruya karşılık olarak da "Degiştirilnıe-
di ve Körfez savaşı nedeniyle aceleye getiri-
lip degiştirilmeyecek de" dedi.
'ÇEVİK' ASKERE DANSÖZ BOYUNDURUĞU — Irak'a karşı caydıncı bir güç olarak Güneydogu bölgesinde konuşlandınlan NATO
Çevik Kuvveti'ne bağlı askerler, gecelerini eğlenerek geçiriyor. 'Çevik* askerieri dansözlü gecelerle morallerini yukseltiyorlar. (AA)
SSCB Yüksek Soyyeti, Körfez savaşuun gidişatından kaygdı
'BM kararlannın dışına çıkılıyor'Yüksek Sovyet'in dış ilişkiler komitesi, müttefik hava saldırılannın
"barışçı, sivil halkı da hedef almasından kaygı duyduğunu"açıkladı.
MOSKOVA (Ajanslar) — SSCB Yüksek
Sovyeti'nin dış ilişkiler komitesi dün Mos-
kova'da yaptığı toplantıda, Körfez savaşın-
da müttefîklerin "BM kararlannın verdiği
yetki alanının dışına çıkmaya başladığı" gö-
rüşüne vardı. Sovyetler Birliği Komünist Par-
tisi (SBKP) Merkez Komitesi'nin dünkü top-
lantısından sonra yayınlanan bildiride de
Başkan Mihail Gorbaçov'a savaşın sona er-
dirilmesi için yeni bir girişim başlatma çağ-
nsında bulunuldu.
Dış ilişkiler komitesinin dün Körfez sava-
şına ilişkin gelişmeleri ele almak üzere yap-
tığı toplantıda, "Komite üyelerinin çoğun-
lugunun bu göriise vardıklanm" bildiren
TASS, komite üyelerinin, müttefik hava
akınlarının "banşçı sivil halkı da bedef al-
masından" kaygı duyduklarını bildirdi.
Komite, "Her iki larafın da sivil kayıpla-
nn saydannı gizlemesinden büyük bir kaygı
duyduğunu" açıkladı.
SSCB Yüksek Sovyeti Dış İHşküer Komi-
tesi ayrıca, ülkenin güney sınırının çok ya-
kınında, "Sadece varsayunbra dayalı bile ol-
sa, krtlesel imha silahlannın kullanılması ola-
sılığından büyük bir endişe duyduğunu" bil-
dirdi.
Komite, SSCB hükümetine, "Körfez sa-
vaşındaki askeri operasyon alanındaki geliş-
meleri sürekli olarak kontrol etmek üzere ba-
kanlıklararası bir uzmanlar grubu oluştur-
masını tavsiye etti."
Komite, BM örgütüne ve tüm dünya ka-
muoyuna da, savaşta "Ekolojik yontemle-
rin kullandmasuun hukuk dışı ilan edilmesi"
çağrısında bulundu.
SSCB Yüksek Sovyet Komitesi'nin söz ko-
nusu açikiamasında, Körfez'deki büyük pet-
rpl kirlenmesi nedeniyle Irak'ı sorumlu tut-
madığı da dikkati çekti.
Gorbaçov'a çagrı
SBKP Merkez Komitesi dün Körfez sava-
şındaki son durumu ele aldığı toplantısında,
savaşın üçüncü dünya savaşma dönüşme teh-
likesi taşıdığı beürtilerek, Başkan Gorbaçov'-
un dünya kan gölüne dönmeden uluslarara-
sı düzeyde ve Birleşmiş Milletler nezdinde ye-
ni adımlar atması istendi.
Komite toplantısından sonra yayınlanan
bildiride, Körfez savaşının "tehlikeli bir
seyir" izlediği belirtildi ve Moskova'mn ba-
rışı sağlamak için girişeceği diplomatik ça-
baların "çevreye verilen tamiri imkânsu za-
rarı durdurabileceği ve bölgedeki askeri ça-
ttşmayı BM kararian çerçevesinde politik bir
çözüme kavuşturabileceği" kaydedildi.
SSCB'nin Körfez Savaşı'nda çatışmaların
bir an önce sona ermesini amaçlayan diplo-
matik girişimleri çerçevesinde, Dışişleri Ba-
kan Yardımcısı Aleksandr Belonogov'un bu-
gün îran'ın başkenti Tahran'agideceği açık-
landı. SSCB Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Vi-
taly Çurkin, dün düzenlediği basın toplan-
tısında, Belonogov'un Tahran'da yapacağı
temaslara ilişkin ayrıntı vermedi, ancak Ul-
kesinin, Iran Devlet Başkanı Haşimi Rafsan-
cani'nin, Saddam Hüseyin'e görüşme öner-
mesini memnuniyetle karşıladığını bildirdi.
lara sahip olduğu bir federasyon öngörüldü-
ğünü kaydeden Cumhurbaşkanı Özal şöyle
konuştu:
"Diyelim ki Yunanistan'ın önerdiği kabul
edilerek bir federasyon kunıldu. Eğer ben bir
Türk-Yunan federasyonu kurulmasını öner-
sem ne diyeceksiniz? Düşünün... Kıbns
Rumlannın, Kıbns Türklerine önerdiği fede-
rasyonun aynısını ben Yunanistan'a öneri-
yorum. Madem kabul etmiyorsunuz, neden
Kıbns için aynı şeyi yapıyorsunuz. Bunlan
söylemekle Kıbns sorununu anlatmaya ça-
lışıyorum. Ben başka, siz başka yerdesiniz.
Ne ben size gelebilirim ne de sizin bana gel-
menizi isteyebilirim. O halde yolun yarısın-
da buluşalıra. Uzlaşmak budur. Kıbrıs ko-
nusunda bu olraalıdır."
Kıbns ile Kuveyt arasında benzerlik kuru-
lamayacağını da kaydeden Cumhurbaşkanı
Özal, "Bu benzerliği Yunanistan yapıyor.
Dışişleri Bakanı Samaras'ın Suriye'de ne ko-
nuştuğunu biliyoruz. Kıbrıs'ın Kuveyt ile il-
gisi yoktur. BM'nin 649 saytlı kararında ge-
nel sekreterin himayesinde yapılacak görüş-
melerin uzlaşma esaslan belirlilmektedir"
dedi.
Yunanistan'ın tepkisi
Atina,
Özal'ı
eleştirdiYunanistan Hükümet Sözcüsü Viron
Polidoras, Cumhurbaşkanı Özal'm
Girit Adası'ndaki üslerin müttefiklerin
kullanımına açılması konusundaki
sözlerini eleştirerek "Üslerin
kullanımına karar vermek Yunan
hükümetinin yetkisindedir" dedi.
ATİNA (AA) — Yunanistan hükümeti,
Cumhurbaşkanı Tnrgut Özal'ın özel bir Yu-
nan televizyonuna verdiği demeçte, Girit'teki
üsler ve Kıbns konulanndaki sözlerini eleş-
tirdi.
Hükümet Sözcüsü Viron Polidoras, dün
düzenlediği basın toplantısında, usler konu-
sundaki kararlann, "Atina ya bağlı olduğu-
nu" söyledi. Sözcü, "Nasd Türkiye'deki üs-
lerin kullanımı Türkiye'nin yetkisi altınday-
sa, Yunanistan'daki üsler ve bu üslerle ne ya-
pılacağı konulan da Yunan bükümetinin yet-
kisi içindedir" dedi.
Cumhurbaşkanı özal, demecinde, Yuna-
nistan'ın, müttefik kuvvetlere yardım için Gi-
rit'teki üsleri kullanıma açması halinde Pat-
riot füzesi istemeye hakkı olabileceğıni söy-
lemişti.
Sözcü Polidoras, Cumhurbaşkanı Özal'-
ın Kıbrıs konusundaki sözlerini de eleştire-
rek, "Türkiye ve Türk tarafının uzlaşmaz tu-
tumu, Kıbns sorusunun doğmasına ve deva-
mına yol açmıştır" dedi.
Özal'ın Türk-Yunan federasyonu önerisi-
rfe ve Kıbns ile Kuveyt'in benzer sorunlar ol-
madığına dair sözlerine de karşı çıkan Hü-
kümet Sözcüsü Polidoras, "Yunanistan ve
Türkiye bağımsız iki devlettir. Farklı konu-
lan bağdaştırmak raümkün değildir. Oysa
Kıbns bağımsız bir ülke ve BM üyesi oldu-
ğu bir sırada işgal edilmiş ve topraklan tak-
simata uğramıştır" şeklinde konuştu.
Sözcü, Kıbrıs'ın yabancı bir ülkenin işga-
Ii ve benzer BM kararian nedeniyle Kuveyt
ile benzerlik taşıdığını öne sürerek, "Kıbns
konusundaki tüm BM kararlannın uygula-
nabilecegini ve Atina'nın da bu konuda ıs-
rarlı olduğunu" ifade etti.
Polidoras, Filistin ve muhtemelen Kıbns
sorunlannın cözümü için Başbakan Konstan-
tin Mitsotakis'in Körfez savaşı sonrası bir
bölgesel konferans toplanması önerisini de
tekrarladı.
Rumlar ve AT
Öte yandan Kıbns Rum yönetimi, Türkl-
ye'nin Körfez krizi dolayısıyla kazandığı
önem sayesinde Kıbrıs konusunda kendi le-
hine gelişmeler sağlamasını engellemek ama-
cıyla, Avrupa Topluluğu nezdinde girişim-
lerde bulunacak.
Rum yönetimi Dışişleri Bakanı Yorgo Ya-
kovu, çarşamba günü Lüksemburg'da bu ül-
kenin AT'nin Dönem Başkanı olan Dışişle-
ri Bakanı ile bir görüşme yapacak. Yakovu'-
nun, görüşmede, AT'nin Kıbns sorununda
daha aktif girişimlerde bulunmasım isteye-
ceği bildiriliyor.
Italya'da 80 yü önce kurulanpartinin yeni adı "Demokratik Sol Parti"
Komünist Parti tarihe karıştı
AOCCHETTO — Barışçı tutumu eleştiriliyor.
Demokratik Sol Parti'ye bundan böyle sosyal demokrat bir ruh
hâkim olacak. Parti merkez binasından orak-çekiçli kızıl bayrak
indirildi, yerine, üzerinde meşe ağacı bulunan yeni bayrak çekildi.
orak çekiçli kızıl bayrağı, yanm yüzyıh aş-
kın bir süre için faşizme karşı direnişi sim-
geleyen onurlu bir geçmiş ve tüm savaş son-
rası dönemde ttaryan politikasına hâkim olan
muhafazakâr Hıristiyan De; lokratlar'la mü-
cadeleyle özdeşleştirüiyordu. Önceki gün 20.
kongrenin bitiminde genel sekreter Achille
Occhetto yeni partinin doğuşunu ilan eder-
ken liderlerin hiçbiri gözyaşlannı saklayama-
dılar. Soğuk bir şubat gecesi Roma'da parti
merkezinin bulunduğu Botteghe Oscure'de
kızıl bayrak indirilip yerine üzerinde yeşil bir
meşe ağacı bulunan yeni bayrak çekilirken
eski militanların çoğu ağladılar.
Meşe ağacımn köklerinde eski orak çeki-
ci kttçük bir sembol olarak saklayan bu ye-
ni parti, Italyan seçmenin karşısına şizofre-
nik bir kişilikle çıkıyor. Armando Cossuta
liderliğinde küçük bir grup hâlâ 'komünist'
adından vazgeçmek istemiyor ve sosyal de-
mokrat dönüşümü kabul etmiyor. Delegele-
rin yaklaşık yüzde W i n i temsil eden bu gru-
bun IKP olarak kalarak DSP'den ayn bir
parti kurması bekleniyor.
IKP'nin külleri üzerine kurulan DSP de
NİLGÜN CERRAHOĞLU
ROMA — Önceki gün sona eren 20. kong-
resiyle İtalyan Komünist Partisi (IKP) tari-
he karıştı. Geçen mart ayındaki olağanüstü
kongresinde 'isim değiştirme karan' alan ve
yaz başında da 'Demokratik Sol Parti' adı-
nı benimseyen IKP, 20. kongreden sosyal de-
mokrat bir ruhla çıktı. 80 yıl önce kurulan
ve Antonio Gramsci, Palmiro Togliatti ve
Enrico Berlinguer gibi karizmatik liderlerle
Avrupa solunda daima bir 'liderlik' konu-
mu korumuş olan IKP, Batı'mn en büyük
komünist partisiydi. Özellikle '70'li yıllardaki
'Avrupa komünizmi' akımıyla, İspanyol ve
Fransız komünist partilerini de etkileyen
IKP, 1984'te Berlinguer'in ölümüyle buna-
lıma girdi. 1989'da Berlin Duvan'nm yıkıl-
ması ve Avrupa'daki tüm komünist partile-
rin isim değiştirme yanşına girmesiyle ağır
darbe yiyen IKP, her şeye rağmen halen İtal-
yan seçmenlerinin dortte birinin oyunu al-
maktaydı.
IKP'nin 'Demokratik Sol Parti'ye (DSP)
dönüsmesi çok güç ve aalı oldu. IKP'nin
homojen bir yapı sergilenmiyor. Sağ ucun li-
derliğini yapan ve delegelerin "%20'sinin des-
teğini alan Giorgio Napolitano, Bettino Crax-
i'nin sosyalistleriyle yakın bir işbirliği içi-
ne girmek istiyor. Merkezi işgal eden genel
sekretpr Achille Occhetto ve gelecekteki ha-
lefı Massimo D'Alema ise Craxi'nin sosyal is-
tekleriyle birlikte yola çıkmayı yadsıyorlar ve
Avrupa sosyal demokratlanna yanaşmayı
yeğliyorlar. Sol kanadı ise Pietro Ingrao yön-
lendiriyor. Isim değişikliğini istemeye isteme-
ye kabul eden Ingrao hizibinin hâlâ Mark-
sist geleneğe sadık kaldığı görulüyor. Bölün-
müş bir parti olarak doğan DSP içindeki hi-
zip mücadelesi, kongrenin ardından yapılan
genel sekreterlik oylamasında da kendini gös-
terdi ve Achille Occhetto genel sekreter se-
çilmek için gerekli oyu alamadı. Ancak cu-
ma günü yapılması heklenen ikinci oylama-
da Occhetto'nun seçileceğine buyuk olasılık
olarak bakılıyor.
Kortez savaşı da işleri kolayla^tırmıyor.
Banşçı kartı oynamaya karar veıen ve
BM'nin Körfez müdahalesini kınayan, Ital-
yan filosu ve uçaklannın Körfez'den derhal
çekilmesini isteyen Occhetto, böylece Alman
sosyal demokratları hariç bu savaşı destek-
leyen tüm Avrupa sosyal demokratlarından
ayn auşüyor. Ayrıca 20. kongreye tamamen
damgasını basan Körfez savaşı, yeni parti-
nin içeriği ve stratejisinin de tartışılmasını en-
gellemiş bulunuyor. 'Demokratik Sol Parti'-
nin 2. Dünya Savaşı 'ndan bu yana yaşanan
en gerilimli anda doğduğuna 'dikkati çeken
Occhetto, savaşa destek veren tüm hükümet
partilerini de karşısına alıyor. Ve böylece
partinin iktidara yaklaşmasını zorlaştınyor.
20. kongreyi izlemeye gelen diğer tüm siyasi
partilerin liderleri Occhetto'nun 'bansçı'lı-
ğını sorumsuz buluyorlar ve IKP'nin aslın-
da değişmediğini, yanlız adını değiştirdiğini
söylüyorlar.
DSP'ye en sert tenkitleri, kongreyi büyük
bir ilgiyle izleyen Craxi yoneltiyor. Occhet-
to'nun Körfez konusundaki taviz vermeyen
banşçı tutumunu eleştiren Craxi, DSP'nin
diğer Avrupa sosyal demokratlanna hiç ben-
zemediğini, onlarla taban tabana zıt fikirler
savunduğunu ileri sürüyor. Craxi'nin değer-
lendirmeleri DSP'ciler için özel bir önem ta-
şıyor. Iscarla 'Sosyalist Enternasyonal'e gir-
mek isteyen DSP için bu örgute daha önce
üye olan Craxi'nin yeşil ışık yakması gere-
kiyor.
üozlemciler bir seçinı deneyiminden ön-
ce, DSP için herhangi bir değerlendirme ya-
pamıyorlar.