10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 ŞUBAT 1991 DIŞ HABERLER CUMHURtYET/11 Şatalin Güney KoreVle • SEUL (AP) — Sovyetler Birliği'ndeki ekonomik reformlann miman sayılan Stanislav Şatalin, Güney Kore yatırımlannı ülkesine çekmek amacıyla 6 günlük bir ziyaret için Seul'e geldi. Şatalin, Kore eski Savunma ve Ticaret Bakanı Kum Jin- Ho'nun başkanlığını yaptığı özel Uluslararası Ticaret ve Iş Enstitüsü'nün toplantısına katılacak. Sovyetler Birliği Güney Kore ile geçen eylülde tam diplomatik ilişki kurmuştu. Sovyetler Birliği Güney Kore'nin tüketim mallarına, sermayesine ve know- how'ına ihtiyaç duyduğunu açıklamıştı. AT yaptırınıı kaldııîhyor • BRÜKSEL (AA) — AT Dışişleri Bakanlan, Güney Afrika'ya karşı uygulanan yaptırımların şartlı olarak kaldınlmasını benimsediler. Dışişleri bakanlarının dünkü toplantılarına başkanlık eden AT Dönem Başkanı Lüksemburg Dışişleri Bakanı Jacques Poos, görüşmelerden sonra düzenlediği basın toplantısında, bakanlarm bu konuda hazırlık yapılmasını benimsediklerini açıkladı. j Poos, ulkedeki ırkçılığı I oluşturan temel yasaların kaldırılması karannın uygulanmasına başlar başlanmaz yaptırımların sona ereceğini kaydetti. Bulgaristan'da zam dalgası • SOFYA (AA) — Bulgaristan'da serbest piyasa ekonomisine geçiş programı çerçevesinde temel gıda maddelerine yapılan büyük zamlara rağmen ihtiyaçlarını karşılayamayan I halk, dükkânlann önünde | uzun kuyruklar oluşturmaya devam ediyor. Sütün 30 kuruştan 2.20 levaya (bir leva: yüz Bulgar Kuruşu), ekmeğin 40 j kuruştan iki levaya, yoğurdun da 23 kuruştan 1.65 levaya çıkarılması, diğer gıda maddelerinin de benzer zamlar görmesi tüm Bulgarların bütçesini ciddi bir şekilde zorlamaya başladı. Geçici milli birlik hükümetinin başbakanı Dimitar Popov'un Sofya Radyosu'ndan yayımlanan konuşmasında halka, "Paranızı boşa harcamayın. Kara günler geldi. Bundan sonra para lazım" şeklinde seslenmesi dikkat çekti. Tiirk-Sovyet sının • ANKARA (ANKA) — Türk-Sovyet sının üzerinde değişik amaçlarla yapılacak uçuşlar için bir kontrol mekanizmasının kurulmasma yönelik protokol Moskova'da imzalanacak. Dışişleri Bakanlığı'ndan edinilen bilgiye göre dün Moskova'ya giden Dışişleri Bakanlığı Konsoiosluk, Hukuk ve Sosyal İşler Genel Müdür Yardımcısı Elçi Erkan Gezer'in başkanlığındaki heyet ile yapılacak görüşmelerde imzalanacak "Türkiye- Sovyetler Birliği sınır bölgelerinde harita yapımı ve doğal kaynaklann araştınlması ile tanrasal ilaçlama, doğal afetler ve kurtarma amacıyla yapılacak uçuşlara ilişkin işbirliği protokolü" geçen ekim ayında Ankara'da parafe edilmişti. Amerikalılar kitaphırsızı • İSTANBUL (İÜHA) — Amerika'da kitap hırsızlığı "kitap hırsızüğı mübahtır" sözünü doğrularcasına bir artış içinde seyrediyor. Amerikalılar özellikle nadir bulunan klasikleri çalmaya eğilimli oluyorlar. USA Today gazetesinde yer alan haberde, Amerika Birleşik Devleti'ndeki yüzlerce kütüphaneden 21 bin nadir bulunan kitap ve yazı metinlerinin çahndığı ve bunların tanıtım işaretlerinin ustaca yok edildikleri için gerçek sahiplerine geri dönmedikleri bildirildi. Cumhurbaşkanı Turgut Özal Yunan televizyonuna demeç verdû Savaş,şiıbat ya da martta bitebilîr2. Cephe Irak'a 2. cephe açmayacağız. Füze saldırısı olursa önce zarar incelenecek, sonra belki de Türk Hava Kuvvetleri karşılık verecek. Kara kuvvetlerinin kullanılmasında tereddütlüyüm. Girit tİssü Yunanistan yardım etmek istiyorsa, Oirit'teki üsleri müttefiklere tahsis etsin. Girit'teki üsler kullanıhrsa,Yunanistan BM kararlarını uygulamış olacak ve Patriot istemeye hakkı bulunacak. ATİNA (AA) — Cumhurbaşkanı Turgut Özal, Türkiye'nin Irak'a karşı ikinci bir cep- he açmayı düşünmediğini, ancak saldırıya uğraması halinde karşılık vereceğini söyledi. Cumhurbaşkanı Özal, önceki gece "Me- ga Chaonel" isimli özel televizyon istasyo- nunda yayımlanan mülakatında, Irak'ın Türkiye'ye füze saldırısı düzenlemesi halin- de önce meydana gelen zararın incelenece- ğini ve belki de Türk Hava Kuvvetleri'nin karşılık vereceğini belirterek kara kuvvetle- rinin kullanılmasında tereddütlü olduğunu söyledi. Türkiye'nin, Birleşmiş Milletler karan çer- çevesinde Irak'a uygulanan ekonomik am- bargoda "anahtar ülke" olduğunu kaydeden özal, Türkiye'nin bu kararı uygulayarak Irak'a ambargo konusunda açık bir politi- ka izlediğinı belirtti. Türkiye'nin, Körfez'e bugunkünden daha fazla karışmak istemediğini ve bunun için elinden geleni yaptığını kaydeden Cumhur- başkanı Özal, savaşın şubat ayı içinde ya da mart ayı başlannda biteceğine inandığıru söy- ledi. İncirlik Cumhurbaşkanı Turgut Özal, Türkiye'nin Körfez savaşında muttefık kuvvetlere olan katkısına değinirken Türkiye'nin bölgeye as- ker yollamadığına dikkat çekerek buna kar- şı n son derece önemli olan lncirlik Üssü'nün kullaaılmasına izin verildiğini belirtti ve şöyle dedi: "Yunanistan'ın Girit'teki üslerinin kulla- nılıp kuUanılamayacagım bilmi>orum. Siz bu üsleri müttefildere verebiür nüsiniz? Eğer yardım etmek istiyorsanız, Girit'teki üsleri müttefik kuvvetleri tahsis edin. Girit'teki üs- ler kullanıhrsa, Yunanistan BM kararlarını uygulamış olacak ve belki de Patriot ffizesi istemeye hakkı bulunacak. Patriot füzeleri, tncirlik'in, Irak'ın Scud füzelerinin menzili içinde olduğu için verilmişür. Oysa, Girit çok uzaktadır." Yunanlı gazetecinin "Biz de bir gemi yoJladık" sözüne "Orada çok gemi var" ya- mtım veren Cumhurbaşkanı Ozal, bir baş- ka soruyu cevaplarken Türkiye'nin Irak'ın bir kanş toprağında bile gözü olmadığını be- lirtti. Cumhurbaşkanı Özal, daha önce verdiği bir başka demeçte Lozan Antlasması'yla il- gili sözlerinin yanlış anlaşıldığını da vurgu- layarak şöyle dedi: "Lozan'da üç önemli konu vardı. Birin- cisi Musul, ikincisi Türkiye'deki adalet sis- temi, üçuncüsü de Çanakkale. Musul konu- sunda, konferanslaki Turk heyeli bu bölge- nin Türkiye'ye verilmesini isledi. Müzakere- terin yanda kesilmesi tehlikesine varacak şe- kilde çok yoğun tartışmalar yapıldı. Israr edilseydi Musul alınacakü. Lord Curzon'un andannda, ısrar edilseydi Jngilizlerin kaybe- deceğiri okudum. Her neyse, konu bitmiş- tir. Türkiye'nin, Irak'ın tek bir kanş topra- ğı üzerinde istemi yoktur." Kıbrıs ve gerçekçilik Özal, Kıbrıs sorununun çozümlenebilme- si için ise gerçekçi olmak gerektiğini söyle- di. özal gerek Kıbns gerekse Türk-Yunan ilişkilerinin iç politikada kullamlmaması ge- rektiğini belirterek bunu hem eski hem yeni Yunanistan başbakanlan Andreas Papand- reu ile Konstantin Mitsotakis'e anlattığını ifade etti. özal, "Kıbns ve Türk-Yunan ilişkilerinin iç politikada malzeme edilmeleri çok kötü- dür. Ben 1987 yılındaki seçim konuşmamda bu konular için tek kelime bile söylemedim. Bu konular, Yunanistan'da Türkiye'den da- ha fazla iç tüketim ugruna kullanılıyor. Biz ne Kıbrıs rie de Ege'yi iç politikaya kanştın- yorüz" dedi. Birleşmiş Milletler'in 649 sayılı kararında Kıbrıs'ın iki bölgeli ve toplumların eşit hak- Genscher: Füzeleri askerlerimizi korumakiçin gönderdik Almanya Dışişleri Bakanı, Der Spiegel dergisine verdiği demeçte, Roland ve Hawk füzeleri gönderme kararının Irak'ın Türkiye'ye saldırması durumunda NATO'nun devreye girraesiyle ilgisi olmadığını söyledi. FRANKFURT (AA) — Almanya Dışişle- ri Bakanı Hans Dietrich Gencsher, Türkiye'- ye Roland ve Hawk füzeleri gönderümesi ka- rarıniB, oradaki askerleri korumaya yönelik olarak alındığını söyledi. Genscher, "Der Spiegel"e verdiği demeç- te, bu kararın, Irak'ın Türkiye'ye saldırma- sı halinde NATO'nun devreye girmesi (itti- fak hali) konusu ile ilgisi olmadığını bildirdi. Dışişleri Bakanı Genscher, Irak'ın Türki- ye'ye saldırması halinde Almanya'nın da bir NATO ülkesi olarak Türkiye'ye askeri des- tek verip vermeyeceği yolundaki soruya kar- şılık ise, "Hükümetin her zaman vurguladı- ğı gibi, şimdiden teorik kararter almıyoruz. Ama herkes emin olabilir ki, ittifaktan do- ğan görevlerimizi yerine getireceğiz. Bu ko- nuda daha fazla söylenecek bir şey yok" şek- linde yanıt verdi. Genscher, Türkiye'ye Alman askeri birlik- lerinin gönderilmesinin, Körfez savaşmda yer almak anlamtna gelmediğini de kaydederek, "Mevcut anayasaya göre bir Alman askeri, ittifak bolgesi dışında görevlendirilemez. Ama Türkiye'deki Alman askerlerinin endi- şelerini de büyuk anlayışla karşılıyorum" de- di. Dışişleri Bakanı,"Şu anda anayasa değiş- tirilse, Almanlar da savaşa girer mi?" yolun- daki soruya karşılık olarak da "Degiştirilnıe- di ve Körfez savaşı nedeniyle aceleye getiri- lip degiştirilmeyecek de" dedi. 'ÇEVİK' ASKERE DANSÖZ BOYUNDURUĞU — Irak'a karşı caydıncı bir güç olarak Güneydogu bölgesinde konuşlandınlan NATO Çevik Kuvveti'ne bağlı askerler, gecelerini eğlenerek geçiriyor. 'Çevik* askerieri dansözlü gecelerle morallerini yukseltiyorlar. (AA) SSCB Yüksek Soyyeti, Körfez savaşuun gidişatından kaygdı 'BM kararlannın dışına çıkılıyor'Yüksek Sovyet'in dış ilişkiler komitesi, müttefik hava saldırılannın "barışçı, sivil halkı da hedef almasından kaygı duyduğunu"açıkladı. MOSKOVA (Ajanslar) — SSCB Yüksek Sovyeti'nin dış ilişkiler komitesi dün Mos- kova'da yaptığı toplantıda, Körfez savaşın- da müttefîklerin "BM kararlannın verdiği yetki alanının dışına çıkmaya başladığı" gö- rüşüne vardı. Sovyetler Birliği Komünist Par- tisi (SBKP) Merkez Komitesi'nin dünkü top- lantısından sonra yayınlanan bildiride de Başkan Mihail Gorbaçov'a savaşın sona er- dirilmesi için yeni bir girişim başlatma çağ- nsında bulunuldu. Dış ilişkiler komitesinin dün Körfez sava- şına ilişkin gelişmeleri ele almak üzere yap- tığı toplantıda, "Komite üyelerinin çoğun- lugunun bu göriise vardıklanm" bildiren TASS, komite üyelerinin, müttefik hava akınlarının "banşçı sivil halkı da bedef al- masından" kaygı duyduklarını bildirdi. Komite, "Her iki larafın da sivil kayıpla- nn saydannı gizlemesinden büyük bir kaygı duyduğunu" açıkladı. SSCB Yüksek Sovyeti Dış İHşküer Komi- tesi ayrıca, ülkenin güney sınırının çok ya- kınında, "Sadece varsayunbra dayalı bile ol- sa, krtlesel imha silahlannın kullanılması ola- sılığından büyük bir endişe duyduğunu" bil- dirdi. Komite, SSCB hükümetine, "Körfez sa- vaşındaki askeri operasyon alanındaki geliş- meleri sürekli olarak kontrol etmek üzere ba- kanlıklararası bir uzmanlar grubu oluştur- masını tavsiye etti." Komite, BM örgütüne ve tüm dünya ka- muoyuna da, savaşta "Ekolojik yontemle- rin kullandmasuun hukuk dışı ilan edilmesi" çağrısında bulundu. SSCB Yüksek Sovyet Komitesi'nin söz ko- nusu açikiamasında, Körfez'deki büyük pet- rpl kirlenmesi nedeniyle Irak'ı sorumlu tut- madığı da dikkati çekti. Gorbaçov'a çagrı SBKP Merkez Komitesi dün Körfez sava- şındaki son durumu ele aldığı toplantısında, savaşın üçüncü dünya savaşma dönüşme teh- likesi taşıdığı beürtilerek, Başkan Gorbaçov'- un dünya kan gölüne dönmeden uluslarara- sı düzeyde ve Birleşmiş Milletler nezdinde ye- ni adımlar atması istendi. Komite toplantısından sonra yayınlanan bildiride, Körfez savaşının "tehlikeli bir seyir" izlediği belirtildi ve Moskova'mn ba- rışı sağlamak için girişeceği diplomatik ça- baların "çevreye verilen tamiri imkânsu za- rarı durdurabileceği ve bölgedeki askeri ça- ttşmayı BM kararian çerçevesinde politik bir çözüme kavuşturabileceği" kaydedildi. SSCB'nin Körfez Savaşı'nda çatışmaların bir an önce sona ermesini amaçlayan diplo- matik girişimleri çerçevesinde, Dışişleri Ba- kan Yardımcısı Aleksandr Belonogov'un bu- gün îran'ın başkenti Tahran'agideceği açık- landı. SSCB Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Vi- taly Çurkin, dün düzenlediği basın toplan- tısında, Belonogov'un Tahran'da yapacağı temaslara ilişkin ayrıntı vermedi, ancak Ul- kesinin, Iran Devlet Başkanı Haşimi Rafsan- cani'nin, Saddam Hüseyin'e görüşme öner- mesini memnuniyetle karşıladığını bildirdi. lara sahip olduğu bir federasyon öngörüldü- ğünü kaydeden Cumhurbaşkanı Özal şöyle konuştu: "Diyelim ki Yunanistan'ın önerdiği kabul edilerek bir federasyon kunıldu. Eğer ben bir Türk-Yunan federasyonu kurulmasını öner- sem ne diyeceksiniz? Düşünün... Kıbns Rumlannın, Kıbns Türklerine önerdiği fede- rasyonun aynısını ben Yunanistan'a öneri- yorum. Madem kabul etmiyorsunuz, neden Kıbns için aynı şeyi yapıyorsunuz. Bunlan söylemekle Kıbns sorununu anlatmaya ça- lışıyorum. Ben başka, siz başka yerdesiniz. Ne ben size gelebilirim ne de sizin bana gel- menizi isteyebilirim. O halde yolun yarısın- da buluşalıra. Uzlaşmak budur. Kıbrıs ko- nusunda bu olraalıdır." Kıbns ile Kuveyt arasında benzerlik kuru- lamayacağını da kaydeden Cumhurbaşkanı Özal, "Bu benzerliği Yunanistan yapıyor. Dışişleri Bakanı Samaras'ın Suriye'de ne ko- nuştuğunu biliyoruz. Kıbrıs'ın Kuveyt ile il- gisi yoktur. BM'nin 649 saytlı kararında ge- nel sekreterin himayesinde yapılacak görüş- melerin uzlaşma esaslan belirlilmektedir" dedi. Yunanistan'ın tepkisi Atina, Özal'ı eleştirdiYunanistan Hükümet Sözcüsü Viron Polidoras, Cumhurbaşkanı Özal'm Girit Adası'ndaki üslerin müttefiklerin kullanımına açılması konusundaki sözlerini eleştirerek "Üslerin kullanımına karar vermek Yunan hükümetinin yetkisindedir" dedi. ATİNA (AA) — Yunanistan hükümeti, Cumhurbaşkanı Tnrgut Özal'ın özel bir Yu- nan televizyonuna verdiği demeçte, Girit'teki üsler ve Kıbns konulanndaki sözlerini eleş- tirdi. Hükümet Sözcüsü Viron Polidoras, dün düzenlediği basın toplantısında, usler konu- sundaki kararlann, "Atina ya bağlı olduğu- nu" söyledi. Sözcü, "Nasd Türkiye'deki üs- lerin kullanımı Türkiye'nin yetkisi altınday- sa, Yunanistan'daki üsler ve bu üslerle ne ya- pılacağı konulan da Yunan bükümetinin yet- kisi içindedir" dedi. Cumhurbaşkanı özal, demecinde, Yuna- nistan'ın, müttefik kuvvetlere yardım için Gi- rit'teki üsleri kullanıma açması halinde Pat- riot füzesi istemeye hakkı olabileceğıni söy- lemişti. Sözcü Polidoras, Cumhurbaşkanı Özal'- ın Kıbrıs konusundaki sözlerini de eleştire- rek, "Türkiye ve Türk tarafının uzlaşmaz tu- tumu, Kıbns sorusunun doğmasına ve deva- mına yol açmıştır" dedi. Özal'ın Türk-Yunan federasyonu önerisi- rfe ve Kıbns ile Kuveyt'in benzer sorunlar ol- madığına dair sözlerine de karşı çıkan Hü- kümet Sözcüsü Polidoras, "Yunanistan ve Türkiye bağımsız iki devlettir. Farklı konu- lan bağdaştırmak raümkün değildir. Oysa Kıbns bağımsız bir ülke ve BM üyesi oldu- ğu bir sırada işgal edilmiş ve topraklan tak- simata uğramıştır" şeklinde konuştu. Sözcü, Kıbrıs'ın yabancı bir ülkenin işga- Ii ve benzer BM kararian nedeniyle Kuveyt ile benzerlik taşıdığını öne sürerek, "Kıbns konusundaki tüm BM kararlannın uygula- nabilecegini ve Atina'nın da bu konuda ıs- rarlı olduğunu" ifade etti. Polidoras, Filistin ve muhtemelen Kıbns sorunlannın cözümü için Başbakan Konstan- tin Mitsotakis'in Körfez savaşı sonrası bir bölgesel konferans toplanması önerisini de tekrarladı. Rumlar ve AT Öte yandan Kıbns Rum yönetimi, Türkl- ye'nin Körfez krizi dolayısıyla kazandığı önem sayesinde Kıbrıs konusunda kendi le- hine gelişmeler sağlamasını engellemek ama- cıyla, Avrupa Topluluğu nezdinde girişim- lerde bulunacak. Rum yönetimi Dışişleri Bakanı Yorgo Ya- kovu, çarşamba günü Lüksemburg'da bu ül- kenin AT'nin Dönem Başkanı olan Dışişle- ri Bakanı ile bir görüşme yapacak. Yakovu'- nun, görüşmede, AT'nin Kıbns sorununda daha aktif girişimlerde bulunmasım isteye- ceği bildiriliyor. Italya'da 80 yü önce kurulanpartinin yeni adı "Demokratik Sol Parti" Komünist Parti tarihe karıştı AOCCHETTO — Barışçı tutumu eleştiriliyor. Demokratik Sol Parti'ye bundan böyle sosyal demokrat bir ruh hâkim olacak. Parti merkez binasından orak-çekiçli kızıl bayrak indirildi, yerine, üzerinde meşe ağacı bulunan yeni bayrak çekildi. orak çekiçli kızıl bayrağı, yanm yüzyıh aş- kın bir süre için faşizme karşı direnişi sim- geleyen onurlu bir geçmiş ve tüm savaş son- rası dönemde ttaryan politikasına hâkim olan muhafazakâr Hıristiyan De; lokratlar'la mü- cadeleyle özdeşleştirüiyordu. Önceki gün 20. kongrenin bitiminde genel sekreter Achille Occhetto yeni partinin doğuşunu ilan eder- ken liderlerin hiçbiri gözyaşlannı saklayama- dılar. Soğuk bir şubat gecesi Roma'da parti merkezinin bulunduğu Botteghe Oscure'de kızıl bayrak indirilip yerine üzerinde yeşil bir meşe ağacı bulunan yeni bayrak çekilirken eski militanların çoğu ağladılar. Meşe ağacımn köklerinde eski orak çeki- ci kttçük bir sembol olarak saklayan bu ye- ni parti, Italyan seçmenin karşısına şizofre- nik bir kişilikle çıkıyor. Armando Cossuta liderliğinde küçük bir grup hâlâ 'komünist' adından vazgeçmek istemiyor ve sosyal de- mokrat dönüşümü kabul etmiyor. Delegele- rin yaklaşık yüzde W i n i temsil eden bu gru- bun IKP olarak kalarak DSP'den ayn bir parti kurması bekleniyor. IKP'nin külleri üzerine kurulan DSP de NİLGÜN CERRAHOĞLU ROMA — Önceki gün sona eren 20. kong- resiyle İtalyan Komünist Partisi (IKP) tari- he karıştı. Geçen mart ayındaki olağanüstü kongresinde 'isim değiştirme karan' alan ve yaz başında da 'Demokratik Sol Parti' adı- nı benimseyen IKP, 20. kongreden sosyal de- mokrat bir ruhla çıktı. 80 yıl önce kurulan ve Antonio Gramsci, Palmiro Togliatti ve Enrico Berlinguer gibi karizmatik liderlerle Avrupa solunda daima bir 'liderlik' konu- mu korumuş olan IKP, Batı'mn en büyük komünist partisiydi. Özellikle '70'li yıllardaki 'Avrupa komünizmi' akımıyla, İspanyol ve Fransız komünist partilerini de etkileyen IKP, 1984'te Berlinguer'in ölümüyle buna- lıma girdi. 1989'da Berlin Duvan'nm yıkıl- ması ve Avrupa'daki tüm komünist partile- rin isim değiştirme yanşına girmesiyle ağır darbe yiyen IKP, her şeye rağmen halen İtal- yan seçmenlerinin dortte birinin oyunu al- maktaydı. IKP'nin 'Demokratik Sol Parti'ye (DSP) dönüsmesi çok güç ve aalı oldu. IKP'nin homojen bir yapı sergilenmiyor. Sağ ucun li- derliğini yapan ve delegelerin "%20'sinin des- teğini alan Giorgio Napolitano, Bettino Crax- i'nin sosyalistleriyle yakın bir işbirliği içi- ne girmek istiyor. Merkezi işgal eden genel sekretpr Achille Occhetto ve gelecekteki ha- lefı Massimo D'Alema ise Craxi'nin sosyal is- tekleriyle birlikte yola çıkmayı yadsıyorlar ve Avrupa sosyal demokratlanna yanaşmayı yeğliyorlar. Sol kanadı ise Pietro Ingrao yön- lendiriyor. Isim değişikliğini istemeye isteme- ye kabul eden Ingrao hizibinin hâlâ Mark- sist geleneğe sadık kaldığı görulüyor. Bölün- müş bir parti olarak doğan DSP içindeki hi- zip mücadelesi, kongrenin ardından yapılan genel sekreterlik oylamasında da kendini gös- terdi ve Achille Occhetto genel sekreter se- çilmek için gerekli oyu alamadı. Ancak cu- ma günü yapılması heklenen ikinci oylama- da Occhetto'nun seçileceğine buyuk olasılık olarak bakılıyor. Kortez savaşı da işleri kolayla^tırmıyor. Banşçı kartı oynamaya karar veıen ve BM'nin Körfez müdahalesini kınayan, Ital- yan filosu ve uçaklannın Körfez'den derhal çekilmesini isteyen Occhetto, böylece Alman sosyal demokratları hariç bu savaşı destek- leyen tüm Avrupa sosyal demokratlarından ayn auşüyor. Ayrıca 20. kongreye tamamen damgasını basan Körfez savaşı, yeni parti- nin içeriği ve stratejisinin de tartışılmasını en- gellemiş bulunuyor. 'Demokratik Sol Parti'- nin 2. Dünya Savaşı 'ndan bu yana yaşanan en gerilimli anda doğduğuna 'dikkati çeken Occhetto, savaşa destek veren tüm hükümet partilerini de karşısına alıyor. Ve böylece partinin iktidara yaklaşmasını zorlaştınyor. 20. kongreyi izlemeye gelen diğer tüm siyasi partilerin liderleri Occhetto'nun 'bansçı'lı- ğını sorumsuz buluyorlar ve IKP'nin aslın- da değişmediğini, yanlız adını değiştirdiğini söylüyorlar. DSP'ye en sert tenkitleri, kongreyi büyük bir ilgiyle izleyen Craxi yoneltiyor. Occhet- to'nun Körfez konusundaki taviz vermeyen banşçı tutumunu eleştiren Craxi, DSP'nin diğer Avrupa sosyal demokratlanna hiç ben- zemediğini, onlarla taban tabana zıt fikirler savunduğunu ileri sürüyor. Craxi'nin değer- lendirmeleri DSP'ciler için özel bir önem ta- şıyor. Iscarla 'Sosyalist Enternasyonal'e gir- mek isteyen DSP için bu örgute daha önce üye olan Craxi'nin yeşil ışık yakması gere- kiyor. üozlemciler bir seçinı deneyiminden ön- ce, DSP için herhangi bir değerlendirme ya- pamıyorlar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle