Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
25 ARALIK 1991 HABERLER CUMHURİYET/5
Kulp ve Lice'deki olaylar üz&ine, SHP bugün bölgeye heyet gönderiyor
Koalisyonun gözü GüneydoğırdaANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Diyarba-
kır'ın Lice ve Kulp ilçelerinde dün çıkan, üç er
ve yedi yurttaşın ölümüne neden olan olaylar,
Ankara'yı da hareketlendirdi. Başbakan Demi-
rel olayı, "tlk olan bir iş degil. Türkiye'de devam
edegdea işlerden" diye değerlendirirken, Başba-
kan Yardımcısı Inönü, "Olaylar son derece
üzöcü" dedi. HEP kökenli SHP milletvekiUeri
Kulp'taki olaylar sürerken Içişleri Bakanı tsmet
Sezgin ile göruşerek "acilen devreye ginnesini"
istediler. Sezgin, PKK'nın, cenaze törenlerini gös-
teriye dönüştürmeyi amaçladığını belirterek
"OUylann alünda tatarik var" diye konuştu.
SHP, miUetvekiUerinden oluşan bir heyeti bugün
bOlgeye gönderiyor.
Milletvekilleri devrede
Kulp ilçesinde vatandaşlar ile güvenlik kuvvet-
lerinin karşı karşıya gelmesiyle başlayan olaylar
konusunda, telefonla sürekli bilgi alan HEP kö-
kenli milletvekiUeri, SHP grup toplantısından
sonra tdare Amiri Salih Sümer'in odasında bir
araya geldiler. Bölgede bulunan Diyarbakır Mil-
letvekili Mahmut Alınak'tan"ğeİışmelerle ilgili
bilgi alan milletvekiUeri, durum değerlendirme-
si yaptılar.
Daha sonra DYP'li Bütçe Plan Komisyonu
Başkanı Üyas Aktaş'ın odasında lçişleri Bakanı
Sezgin ve bir grup HEP kökenli milletvekili ile
bir araya geldiler. Remri Kartal. Mahmut Alınak,
Ahmet Tttrk, Sun Sakık, Sedat Yurttaş, Niza-
mettin Tofuç'un katıldıkları "gizli" toplantıda,
milletvekilleri sorunun güvenlik kuvvetlerinin tu-
tumundan kaynaklandığını anlattılar. Milletve-
kiUeri aynca, güvenlik güçlerinin vatandaşlann
üzerine ateş açtıklannı savundular.
Bakan Sezgin de cenaze töreninin olaysız ka-
panması için elinden geleni yapacağını söyledi.
Sezgin, bölgeye ilişkin tutumunu anlatırken de
bölge valiliğinin ve olağanüstu halin kaldırılma-
sından yana olduğunu, ancak bunlann hemen ya-
pılmasının mumkun olmadığını anlattı. Sezgin,
miUetvekUlerinin "Olaya valinin 'Geri çekilin'
emrini dinlemeyen albay neden oldu" sözlerine
de, "Bn olayı arastıracağım" yanıtını verdi. MU-
letvekülerinin Divarbakır ll Jandarma Alay Ko-
mutanı Albay tsmet YediyıMız'ın tutumunu eleş-
tirdikleri öğrenildi.
Bu gelişmelerden sonra gazetecilerle konusan
Sezgin, "Sıkınüdayız. MilletvekiUeri de sıkıntı-
lı. Çözmeye çalışıyoraz" dedi.
SHP Grup Başkanvekili Mahmut Ahnak", par-
tisinin bölgeye bir heyet göndererek olaylan ye-
rinde inceleyeceğini söyledi. Alınak, DYP'nin de
heyete katılması için girişimde bulunduklarını
sözlerine ekledi. Heyette, SHP milletvekilleri
Mehmet Kerimoglu. Muzaffer Demir, Hatip Dk-
le, Atilbı Hun ve Seh'm Sadak bulunacak. Alı-
nak, bir soru üzerine "olaylann, hükümetüı de-
mokratikleşme cabalan öncesinde meydana
gehnesine" dikkat çekerek "Baa güçkr hükümeti
çıkmaza sokmak istiyor" dedi.
Insan Hakları Komisyonu Başkanı Ahraet
Tüıfc de sorunun çözumünde kendileriyle birlikte
DYP milletvekillerinin de sorumluluk almalan-
nı istedi.
lçişleri Bakanı Sezgin, Kulp ve Lice'deki olay-
lar konusunda dün akşam gazetecilerin sorusu-
nu yanıtlarken PKK'nın ikinci büyük kongresin-
de alınan karann, büyük cenaze törenlerinin ya-
pümasını öngördüğünü söyledi. Dünkü çatışma-
dan sonra cenazelerin önce alınmadığı ve orta-
da kaldığını kaydeden Sezgin, "Sonra cenazele-
ri almak istediler. Hava karardıgı için verenıedik.
Otopsi yapmak için DGM Savcılıgı da talepte bn-
hındu. Jandarma komutanı valandaşJarta konuş-
maya gidiyor, askere ateş açılıyor. Karsüık veril-
mesi nonnal. Altında tahrik var. Vatandaşlann
bn tahrikkre kapılmaması gerek" diye konuştu.
Başbakan Süleyman Demirel, parlamentodan
aynhrken gazetecilerin konuya Uişkin sorulan-
ru yanıtlarken olay hakkında sürekli bilgi aldık-
larını belirterek, lçişleri Bakanı Ismet Sezgin'in
de temaslannı sürdurdüğünü söyledi. Demirel,
"Ük olan bir iş degil. Türkiye'de denun edege-
len işlerden" dedi.
SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı
Erdal tnönü de Lice ve Kulp'ta meydana gelen
olaylann son derece üzücü olduğunu belirterek,
konu ile ilgili yorum yapamayacağını söyledi.
tnönü, "lçişleri Bakanlığı devmniı takip ediyor.
lçişleri Bakanı'na sorun" dedi.
YILMAZ; MIRAS DEVRETTIK
'Hükümet Bremen
mızıkacılarını
andırıyor'
ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, zam
konusunda hükümetin tutumunu Bremen
mızıkacılanna benzetip, her agızdan ayrı bir ses
çıktığını söyledi. Yılmaz, "Bizim hükümete
devrettiğimiz enkaz değil, aslında mirastır" dedi
ANKARA
(Cumhuriyet Bü-
rosu) — ANAP
Genel Başkanı Me-
sut Yümaz, hukü-
mete 'enkaz' değil 'miras' dev-
rettiklerini ıfade ederek "Zam
konusunda hükümetin lutumu
Bremen mızıkacılannı andır-
maktadır. Sonımlu agızlardan
ayn ayn sesler çıkmaktadur'' de-
di.
Yılmaz, dün toplanan ANAP
gnıbunda yapılan belediye baş-
kanlığı seçimlerinin, seçmenin
ANAP'a bağlılığının testi oldu-
ğunu ifade etti. Yılmaz, Cum-
hurbaşkanı özal ile yasayı
t
veto' etraesi konusunda her-
hangi bir görüşmeleri olmadığı-
nı söyledi. Yılmaz, son yapılan
yerel seçimlerde sadece Tosya ve
Lüleburgaz'da ANAP oylannın
düştuğunü belirterek seçimlerde
en fazla oy kaybına uğrayan
partinin SHP olduğunu söyledi.
Yılmaz şöyle konuştu:
"Istanbul'da 2.5 senedir ye-
rel yönetimlerin başında olma-
lanna ragmen SHP oylannda
büyük düşıiş vardır. Bakırköy'-
de SHP, iktidar faktöriine rag-
men yuzde 18 civannda o> al-
rnısbr. SHP'li belediyelerin ar-
kasında halk destegi yoktur.
Eger geçmiste bize söyledikleri
iddialannda hâlâ ısrariı iseler
halkın oyuna başvunıp güven
tazekmeleri gerekir."
Yılmaz, TBMM'de yapılacak
genel görüşmelerin TV'den nak-
len yayımlanacağının hükümet
üyeleri tarafından açıklandığmı,
ancak son anda naklen yayın-
dan vazgeçildiğini de belirterek
"Üç genel göruşmenin aynı haf-
taya sığdınlması ve arkasından
liderlerle açıkoturum yapılma-
sı, gündemi ve zamlann etkisi-
ni dagıtma çabasıdır" diye ko-
nuştu.
Hükümetin, zam konusunda
"ANAP hükümeti çocuğu cami
avlusnna bıraktı" değerlendir-
mesi yaptığını savunan Yılmaz,
"Cami avlusuna bırakılmış ço-
cuğu bir ay sonra kucağa almak
hangi vicdana sığar" sorusunu
yöneltti.
Yılmaz, güvenlik ve terör ko-
nusunda hükümete sonsuz des-
tek olacaklannı da vurgulaya-
rak bu konuda hiçbir engel çı-
karmayacaklannı söyledi. Yıl-
maz, "Hükümete bu konuda
asıl engel biz degil HEP millet-
vekilleridir. O bölgedeki insan-
lara en fazla hizmet goturen
parti ANAP olmuştur. Ancak
ülkenin bölünmesine de en şid-
detli karşı çıkacak parti vine biz
oluruz" dedi.
ANAP gnıbunda, dış gezile-
re katılan baa miUetvekilleri iz-
lenimlenyle ilgili bilgi verdiler. Vümaz, dunku ANAP grubunda >erel seçimlerin seçmenin partilerine bağlılığının bir testi olduğunu söyledi. (Fotoğraf: AA)
DEMİREL, DYPMECLÎS GRUBUNDATÜRKİLER POLİTİKASIN1ANLATİJ
'Kavgasız düzen önerdiırfANKARA (Cumhuriyet Bürosu) —
Başbakan Süleyman Demirel,
Türkmenistan, Özbekistan, Kırgızistan
ve Kazakistan cumhurbaşkanlan vs
Azerbaycan Başbakanı ile yaptığı
göruşmeler sırasında, bu devletlerin,
siyasi istikrann sağlanacağı yeni bir
düzene göre kurulması gerektiğini
söylediğini belirtti. Demirel, "Yarın
kendi içinizde sandalye kavgasına
düşmeyecek usulleri geliştirin"
önerisinde bulunduğunu kaydetti.
Türk cumhuriyetlerinden, ülkenin
büyuklüğüne göre 500 veya bin
öğrencinin Türkiye'deki üniversitelere
gönderilmesini istediğini bildiren
Demirel, "Türkiye ile bu ülkeler
arasında köpröyü kurmamızı zanıri
göriıyonım. Bu bir Pantürkizm olayı
degildir" dedi.
Demirel, partisinin TBMM
Grubu'nun dünkü toplantısında,
SSCB'nin yerini alan Bağımsız
Devfetter Topluluğu'na (BDT) ilişkin
değerlendirmesini ve hükümetin
Türkiler konusunda ızleyecegi
politikayı anlattı. Slovenya ve
Hırvatistan'ı tanıdığını açıklayan
Almanya'nın tek başına böyle bir
karar aldığma inanmadığını,
Almanya, Ingiltere ve ABD'nin de
genellikle birbirine paralel politikalar
izlediklerini söyledi. Avrupa'nm
ırkçılık konusundaki gelişmelere
sahne olacağını kaydeden Demirel,
"Avnıpa'da entegrasyon, Dogu
Avrupa ve Sovyetler Birliği'nde ise
dezentegrasyon iki senedir dünyayı
meşgul ediyor. Entegrasyon heniiz
varacağı yere varmamıştır, araa
dezentegrasyon, yaui parçalanma,
bölünme varacağı yere varmak
üzeredir" diye konuştu.
Sovyetler Birliği'nin son bulmasmdan
sonra Kızıl Ordu ve elindeki savaş •
makinesinin ne olacağımn dünyayı
korkuttuğunu anlatan Demirel,
sözlerini şöyle sürdürdıu
"Sovyetler Birliği'nin çeşitli
yerlerindeki uzun ve orta menzilli,
çoğu nükleer başlıklı füzeler ne
olacak? Acaba dünya bir kargaşaya
gidebilir mi? Henüz her şey bir
noktaya varmamıştır, gelişme
halindedir. Bunun birinci neticesi
Gorbaçov'un onümüzdeki birkaç
günde göroini tümuyle bırakraastdır.
1990'a girerken dünyaya bir yıldız
olarak takdim edilen Gorbaçov
sonmüştur. Önceki toplantılanmızda
Gorbaçov'un gunlerinin sayılı
olduğunu söylemiştim. Çünkü reform
için reform olmaz. Reform mutlaka
halka iyilik getirmelidir. Yoksa
reform un ayakta durması
görülmemiştir. BDT'nin kurulması
yeni bir gelişmedir. Fakat evrimini
tamamlamış bir olay degiMir."
RP'den kopan grubun kuracağıDHP, SHPyerine 'koalisyon ortağı' olmaya çalışacak
MÇP'den İktidar' atağıMÇP'nin, SHP kurultayı sonrası koalisyonun
dağılabileceği olasılığı üzerinde durduğu ve
ANAP içindeki MÇP kökenlileri yeni parti
çatısı altında toplamaya çalıştığı kaydedildi.
arttıran "ülkücü" kesim, bu öğrenildi. llk etapta, DHP'nin
amaçla yoğun bir biçimde TBMM'de grup kurması için ge-
"toparlanma" çabası içine gir- rekli olan bir milletvekilinin
di. DHP'nin kuruluş çahşmaları . transferini gerçekleştirmeyi de
ile birlikte yoğunluk kazanan bu amaçlayan bu çabalann sonuç
TURAN YILMAZ
ANKARA — MÇP çatısı al-
tında bir araya gelen "ülkücü"
kesim, "koalisyon ortaklığj" için
alağa geçti. iktidar ortakhğı pla-
nı, SHP'nin önümuzdeki ay ya-
pılacak kongresinde çıkacak so-
nucagöre koalisyonun dağılabi-
leceği olasılığı üzerine kurulu-
yor. "Ülkücü" kesim, iktidar or-
takhğını, RP'den kopan MÇP
kökenli miUetvekillerinin bugün
kuracaklan Demokratik Hare-
ket Partisi (DHP) ile sağlamayı
tasarlıyor. Eski MÇP Genel
Başkanı Alparslan Türkeş, bu
yöndeki ilk "sinyal"i de partı içi
sorunlara yol açma pahasına,
hukumete guvenoyu vererek
yaktı.
SHP içindeki "iktidar
rnücadelesi" nedeniyle iktidar
ortakhğı yonündeki umutlarını
çalışmalar çerçevesınde, 12 Ey-
lül sonrasında "davadan uzak
düşen" ulkuculere yönelindi.
Özellikle de ANAP içinde yer
alan MHP kökenli milletvekili
ve partililer ile "sıcak temas"
kurulurken, "toparlanmanın"
yeni bir parti olması nedeniyle
DHP çatısı altında gerçekleşti-
rilmesine ağırlık verildi.
Ancak bu yondeki çabalann
henüz bir sonuç vermediği de
vermemesi, DHP'nin kuruluşu-
nu geciktirdi. Son 10 gündür sü-
rekli ertelenen DHP'nin kurulu-
şu, dün de gerçekleşemedi ve
partinin kuruluşu için lçişleri
Bakanlığj'na yapılacak başvuru
son anda bugüne bırakıldı.
MÇP yetkilileri, "kurucu olma-
ları için kendilerine öneri götü-
rulenlere bir günlük mühlet ve-
rildiğini, kuruluşun da bu ne-
denle bugüne kaldığını" söyle-
diler. Cumhuriyet'in belirleme-
lerine göre yapılan temaslardan
dün de bir sonuç alınamadı. Bu
durum, DHP'nin üzerinde ağır-
hkla durduğu TBMM'de grup
kurma amacını suya düşürdü.
"DHP caosı alünda toparlan-
manın sağlanması" yönundeki
yoğun çabalann, ileride ortaya
çıkabilecek hükumet bunalımın-
da, doğrudan koalisyon ortağı
olma düşüncesinden kaynaklan-
dığı belirtiliyor. MÇP'nin, bu
yondeki planlannı, hükümet or-
tağı SHP içindeki "iktidar
kavgaa" üzerine kurduğu da öğ-
renildi.
ANAP'TA TÜZÜK DEĞİŞİKLİĞİ
Istanbul delegesi
yarıya indi
BAŞKENTTEN
AHMET TAN
Demirel'in Sıkıntı
Hiyerarşisi
Demirel sıkıntılı. Sıkıntısını bakanlara, milletvekillerine
bulaştırmaktan korkuyor.
Dün Meclis'te DYP grup toplantısında söylediği sözler
bunun kanıtı.
Özal'ın "vetocu" tutumuna karşı sabırlı olunmasını is-
teyen Demirel, sıkıntının yayılması halinde, devletin kilit-
leneceği endışesinde.
Şu sözlerin altını çizmek gerek:
"Bence birtakım meseleleri çok büyutmekte yarar yok.
Hangi mesele büyütülecekse, onu büyüteceğiz. Büyûtme-
ye karar verince de sonuna kadar götüreceğiz"
"Vetocu" tutumunu sürdürmesi halinde Ozal'a karşı
uzun bir mücadele açabileceğınin ılk sinyalmı Demirel bu
sözleriyle veriyor.
Bu "sinyal", DYP milletvekilleri ve bakanlarınca yoğun
alkışlarla destekleniyor.
Başbakan, "partisinden bıraz sabır" istiyor. Ama bu
"sabrın teslimiyet olmadığını" da hemen belırtiyor.
Demirel, çok ıhtiyatlı.
Her şeyi ölçüp biçerek yürümek istiyor.
Atamaları Cumhurbaşkanı'nın onayınatek tek gönder-
mesi biraz da bu yüzden.
Demirel'in sıkıntısı daha çok, Özal ile aralarında olu-
şan üstü kapalı "an/asma"nın bozulmasından.
Başbakan, koalisyonun kurulması sırasında ve sonra-
sındakı demeçlerınde, Meclıs aritmetiğine göre anayasa-
nın değışmeyeceğını belırtmış, Çankaya sorununun gün-
demden kalktığını ima etmıştı. Bu ıma ile, Özal ile arala-
rında bir uzlaşma doğduğu izlenimi ortaya çıkmıştı.
Cumhurbaşkanı, anayasadaki sorumluluk çizgısine çe-
kilecek, hükümet de ona dokunmayacaktı. Telaffuz edil-
de olsa,
"Bence birtakım meseleleri
çok büyutmekte yarar yok.
Hangi mesele
büyütülecekse, onu
büyüteceğiz. Büyütmeye
karar verince de sonuna
kadar götüreceğiz."
memiş de olsa, tu-
tum ve demeçler
böyle bir uzlaşma ız-
lenımını güçlendırı-
yordu.
Ancak geçen haf-
ta Özal'ın yerel se-
çim yasasını beklen-
medik bir bıçımde
veto etmesi, ardın-
dan da Toplu Konut
İdaresi Başkanı'nın atama kararnamesinı gerı göndermesi
ile bu "uzlaşma" izlenimi yok oldu.
Şimdi ne olacak?
Demirel, önceki gece Pembe Köşk'te eski kurmayla-
rından İhsan Sabrı Çağlayangil'den dinlediği ıki yaşam ku-
ralını, sanırız uygulamaya koyacak.
Çağlayangil, bu kuralı Erdal inönü'nün babasından öğ-
renmiş.
Kurallardan birisi şu-
"Sorunların nepsini birden çözemezsin. Onlan bir sıra-
ya koy. Tek tek çöz. Hepsinı birden çözmeye kalkarsan, hiç-
birisinı çözemezsin..."
İkinci kural ise şöyle:
"Bir konuda karar vereceksen, iyi düşün ve ver. Ama bu
kararı uygulamak için 24 saat geçmesini bekle..."
Çağlayangil, politikadakı başarısını bu ikı kuralı iyi ıry-
gulamasına borçlu olduğunu anlattı.
Demirel, sanırız bu iki kuraldan ilkini dün sabah hemen
uygulamaya koydu. Sorun olan atama kararnamesinin ya-
nına başka kararnameler eklemeden, yenıden Çankaya'ya
gönderdi.
Öyle anlaşılıyor kı Demirel, Özal'ın uzlaşmazlıkta ısrar
edıp etmeyeceğı açıklık kazanıncaya dek Köşk'e başka
kararname göndermeyecek.
Zaten kendısi dün bunu da açıkça ifade etti:
"Tayinler aşağı yukarı yılbaşından itibaren nizama konu-
lacaktır."
Peki Özal, atama kararnamelerını engellemede ısrar
ederse ne olacak?
Demirel, bunun da yanıtını verdı:
"Kararnamelerı Çankaya'ya gondermek, tek parti döne-
minden kalma bir âdet. icranın sorumluluğu Çankaya'yı il-
gilendirmez."
Bunun anlamı açık:
"Atama kararnamelerini Cumhurbaşkanı'nın imzalama-
sını öngören yasayı değıştiririz."
Peki, Özal bu yasayı da imzalamazsa ne olur?
Demirel'in bu soruya yanıtı hazır:
"Kuvvetler ayrımı prensibi altüst oldu. Her şey, yetkıler,
sorumluluklar birbirine karışmış. Bunlar ayıklanıp hizaya ge-
linceye kadar, benım biraz sabırlı olmamı hoşgörüyle kar-
şılayın..."
Başbakan, "kuvvetler ayrılığını (yani Cumhurbaşkanı'nı)
hizaya getirme" kararında.
Ama bu kararını uygulamak için sorunları sıraya koyu-
yor.
Demirel'in sıkıntısı, aslında Özal'ı yeniden birinci sıra-
ya çıkarıp çıkarmama sıkıntısı...
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — ANAP MYK'da yeni
tüzük oybirliğiyle kabul edildi.
ANAP tuzüğüne göre iUerin bü-
yük kongTeye göndereceği dele-
geler milletvekili sayısı ve par-
tinin o seçim bölgesinde aldığı
oya göre hesaplanacak. Hiç mil-
letvekili çıkarmayan illerde de
partinin aldığı oya göre delege
gönderebilecekler. ANAP Is-
tanbul Milletvekili İbrahim Öz-
demir, tüzük değişikliğinin oy
birliği ile çıktığını belirterek
"Bu değişiklikle delege sistemi
dahaadil hale geldi" dedi. Ön-
ceki kongrede 125 delege ile
temsil edilen Istanbul, bu tüzük
değişikliğiyle büyük kongreye
milletvekilleri ile birlikte toplam
164 delege gönderecek.
ANAP Genel Başkan Yar-
dımcısı Lutfullah Kayalar'ın
verdiği bilgiye göre buyük kong-
re delegeleri belirlenirken önce
her ile 2 delege ayrılacak. Bu-
nun üzerine o ilın çıkardığı mil-
letvekili sayısı eklenecek. Seçil-
miş 900 kongre delegesinden ge-
ri kalan 637 delege ise partinin
aldığı oya gore dağıtılacak.
Kayalar, ANAP'ın son yapı-
lan genel seçimlerde 35 ilde hiç
milletvekili çıkaramadığını be-
lirterek "Alınan oy oranına go-
re hesap yapılmasaydı iller ara-
sında çok büyük dengesizlikler
olacak ve hiç milletvekili çıkar-
mayan yerler kongreye hiç de-
lege gönderemeyecekti" dedi.
Kayalar'ın verdiği bilgiye go-
re ayrıca ilçe kongrelerinde ay-
rı liste uygulaması benimsendi.
Ancak MKYK'nın uygun gor-
düğü yerlerde çarşaf liste uygu-
laması yapılabilecek.
Yapılan diğer bir tuzuk deği-
şikliği ile de aday belirlemeleri,
merkez yoklaması, teşkilat yok-
laması ve onseçimin yanı sıra
"seçilmiş delegelerle önseçim"
yöntemleriyle yapılabilmesine
olanak sağlandı.
MKYK'nın önceki gün yapı-
lan toplantısında Istanbul II
Başkanı Semra Özal'ın isteği
üzerine boşalan ılçe yonetimle-
rine il teşkilatlarınca atama ya-
pılması goruşu de benimsendi.
Istanbul Milletvekili İbrahim
Özdemir'in de bu konuda Sem-
ra Özal'ı destekledıği öğrenildi.
Concorde'u görmeden "Teknolojik mesafe"nin ne kadar açıldığını bilemez
RENAUIT
AMNACAK
OTOMOBILLER
Concorde'u kullandığınızda Renault'nun ileri teknolojisinin ne kadar önde olduğunu
siz de göreceksiniz. tşte Concorde'un standart bazı özellikleri: 2000 cc.hacminde elektronik
enjeksiyonlu motor, geniş.. çok geniş iç mekan, 7 fonksiyonlu bilgisayar,klima, yüksek-
lik ayarli,hidrolik direksiyon, uzaktan kumandalı merkezi kilitleme, otomatik ön ve
arka camlar, otomatik ayarlı, buğu çözücülü yan aynalar, otomatik ve yükseklik ayarlı
emniyet kemeri...En iyisi siz bir Renault yetkili satıcısına gelin, bu özellikleri görün,
deneyin... Siz de Renault'nun mesafeyi ne kadar açtığını anlayacak,
olağanüstu duygular yaşayacaksınız.
RENAULT 21 Concorde