22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 ARALIK 1991 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/U Almanya, TürkiyeyieskiSSCB cumhuriyetlerinckkiçıkarlankomısunda engel olarak görüyor BonırdanAnkara'ya yakın takipDİLEK ZAPTÇIOGLÜ BERLİN— Almanya'nın yüksek tirajlı haber dergisi "Der Spiegel" son sayısında "Bizim büyflk basanmız" manşetiyle yayım- ladığı yazıda Almanya'nın Yugoslavya poli- tıkasını överek şöyle diyordu: "Bonn, 1949'- dan beri ilk kez dış politikada yalnız hareket etmekten çekinmedi." Gerçekten de Başba- kan Helnıut Kohl ve Dişişleri Bakanı Hans Dietrich Genscber, Slovenya ve Hırvatistan'- ın tanınması konusunda aceleci tutumlannı Avrupa Topluluğu'na dikte etmeyi başardı- lar. "New York Times" gazetesinin de vurgula- dığı gibı "ekonoraik dev Almanya artık dünya politikasında politik cüce rolü oynamak iste- miyor." Amerikalı ve Avrupalı müttefikleri- nin Almanya birleşirken taşıdığı korkular doğrulanıyor. Ancak Almanya'nın atak bir dış politikaya geçtiği, Yugoslavya'dan çok önce belli olmuştu. Almanya birleşmenin yıl- lar öncesinde ABD'ye orta menzıllı füzelerin yerleştırilmesi konusunda meydan okumuş; Washington-Bonn arasında büyük bir kriz yaşanmıştı. Yine de AT'nin lideri konumun- daki Almanya. birleşmeden önce topluluk çerçevesinde kalmaya çaba gösteriyor, konu- munu AT'yle birlikte pekiştirmeye çalışıyor- du. Bu. Doğu Bloku'nun tamamen çökme- siyle son iki yıl ıçinde değişti. Birleşik Al- manya'nın Sovyetler Bırliğı'ne karşı tek başına ızlediğı yardım politikası, yeni çizgi- SSCB'nin dağılmasıyla birlikte, Almanya'da "Orta Asya ve Kafkasya cumhuriyetlerinin ihmal edilmemesine" ilişkin istekler artrnaya başladı. Almanya Başbakanı Kohl ve Dışişleri Bakanı Genscher, Türkiye'nin Orta Asya üzerindeki etkisini de göz önüne alarak atak bir politikaya yöneldiler. Almanya ve Türkiye arasında özellikle Orta Asya'da bir çıkar çatışmasımn yaşanması kaçınılmaz gibi görülüyor. nin habercisiydi. Almanya'nın artık dünyada bir "süper güç" olmaya doğru hızla ilerledıği, öncelikle yabancı siyasi gözlemciler tarafından dile ge- tiriliyor. Alman siyasi gözlemciler ise "güç politikası güdüldüğünü" ısrarla inkârederken yurtdışından gelen yorumlan "Almanya'ya karşı irrasyonel korkular" olarak niteliyor- lar. Oysa tüm işaretler Almanya'nın artık eski mütevazılığından tümüyle sıynldığına. Do- ğu ve Orta Avrupa'da, Ortadoğu'da kendine yenı ekonomik ve politik nüfuz alanları ya- ratma sürecine girdiğine işaret ediyor. Bu açidan bakıldığında Almanya'nın çıkarlan hem ABD ve Japonya ile hem AT ıçındekı müttefıkleriyle hem de Türkiye ile çatışmak- ta.Türkiye'nin dağılan Sovyetler Birliği'nde- ki Türki cumhuriyetlerle yakınlaşan ilişkileri Almanya'da dikkatle izleniyor. Ortak görüşe göre bu cumhuriyetler üzerinde nüfuz kazan- ma yanşında Türkiye'nin "doğal avantajı" var. Washington'un Türkiye'yi desteklediği. özellikle bu cumhunyetlerin tran etkisi altına gırerek "İslamlaşmasuu" önlemeye çalıştığı vurgulanıyor. SSCB dağılma sürecine gırdiğinde başta "Frankfurter Allgemeine Zeitung" olmak üzere tüm muhafazakâr gazetelerde hükü- metı "Orta Asya ve Kafkaslar'da bağımsızla- şan cumhuriyetleri ihmal etmeye" karşı uya- ran yazılar yayımlanmaya başlamıştı. Alman Dışişleri Bakanı Hans Dietrich Genscher aci- len düzenlediği bir Orta Asya gezisinde, özel- likle petrol açısından zengin Kazakistan'ı ziyaret ederek "ikili ilişkilerin yoğunlaştırıl- ması" talebinde bulundu ve Türki cumhuri- yetlere yüklü ekonomik yardım vaat etti. Türkiye ve Almanya'nın çıkarlan daha SSCB dağılmadan, "konut ihalesi" olayında çatışmıştı. Doğu Almanya'dan dönecek as- kerlere konut yapımında ihaleyi Türk firma- lanrun kazanması üzerine Almanya, Mosko- va üzerindeki tüm siyasi ağırlığını ortaya koyarak ihalenin Alman şirketlerine veril- mesini sağladı Uzmanlar. pahalı Alman işgücü ve tekno- lojisine karşın Türkiye'nin eski SSCB'deki "yeniden inşa" sürecinde büyük rekabet şan- sı olduğunu vurguluyorlar. Aynca Türkiye, Almanya'ya kıyasla Orta Asya ve Kaf- kasya"daki cumhunyetlere kültürel, tarihsel ve coğrafı açılardan çok daha yakın. Türki- ye, Almanya dahil AT ülkelerine kıyasla bu avantajlannı kullanabildiğı ölçüde yalnız SSCB'den kopan Türki cumhuriyetlerle de- ğil Batı'yla bütünleşmeye çalışan Doğu Av- rupa ülkeleriyle de ekonomik ilişkilerini ge- liştirebilecek. ATye oranla çok daha ucuz ihracat ürünlerine, tanm ve tekstil mamulle- rine sahip olan Türkiye, uzmanlara göre Doğu Avrupa'ya ve SSCB'ye ihracatını hızla arttırabilir. Bu açidan bakıldığında Almanya başta ol- mak üzere tüm AT'nin atak Doğu politikası ayn bir anlam kazanıyor. Türkiye ısrarla AT dışı bırakılırken Doğu Avrupa ülkelennin acilen AT ile uyum anlaşmalanna sevk edil- mesi kuşkusuz tesadüf değil. Görünen o ki Doğu Avrupa ve dağılan SSCB'deki cumhu- riyetler bir an önce AT yörüngesine sokul- maya çalışıhyor. Alma Ata'da imzalanan yeni birlik anlaşmasının AT tarafından he- men "sevinçk" karşılanması da bir iyi niyet gösterisinden öte anlam taşımakta. Yine uzmanlann görüşüne göre bir tür "paylaşım mücadelesi"nin başladığı günü- müzde Türkiyenın öncelikle kendi çıkarlan- nı gözeten atak bir dış politika izlemesi artık kaçınılmaz. Özellikle Doğu Avrupa, Orta Asya ve Kafkaslar'da Türkiye'nin tarihsel ve kültürel bağlarını. ekonomik rekabet avan- tajlannı kullanarak bağımsız politikalar çiz- mesinin önemi Almanya'dan bakılınca çok d h ö i l b i l i i Alm&nya-Doğu Avrnpm ABD'DENTARAFLARA ÇAĞRI 4 Kıbrıs içîn taviz verirfCuellar'ın son Kıbrıs raporunun görüşüldüğü BM Güvenlik Konseyi toplantısında sert bir tonla konuşan ABD temsilcisi, Kıbrıslı tarafları 'akhn yolunu bulmaya' ve 'anlaşma için zof olsa bile taviz vermeye' çağırdı. Türk-Yunan ilişkileri • ATİNA (AA) — 1992 yüının Türk-Yunan ilişkilerinde "yakınlaşma yılı" olacagı savunuldu. Yunan gazetesi Mesimvrini, Türk ve Yunan basbakanlannın 31 ocak veya 1 şubatta Davos'ta buluşacaklannı iddia ederek "ABD'nin de Kıbrıs sorununun çözümlenmesi için gösterdiği hassasiyetin 1992 ıçinde geçen yıla oranla ilerleme kaydetmesi halinde" gelecek yılın "Türk-Yunan ilişkilerinin yakınlaşma yıh" ilan edilebileceğini yazdı. Irak'tan BJVTye 'tevet' • RAĞDAT (AA) — Irak Petrol Bakanı Ussama El Hitti, ülkesinin, bugflne kadarreddettiğiBM kararları çerçevesinde, petrol satmak konusunda anlaşmaya hazır olduğunu söyledi. El Hitti, "BM'nin öngördüğü süre içinde, 200 milyon varillik bir anlaşmanın büyük bir ihtimalie, geçici olarak kabul edilebilir" olduğunu bildirdi. ŞEBNEM ATtYAS NEW YORK— BM Güven- lik Konseyi dün Genel Sekreter Perez de Cuellar'ın son Kıbrıs raporunu görüşürken, ABD sürpriz bir çıkış yaparak. Kıb- rıslı tarafları. "Anlaşma için zor olsa bile taviz veraıeye" çağırdı. Amerikan BM daimi temsilcisi Alexandre F. VVatson sert bir tonla konuşarak, Kıbrıslı taraf- ları "akhn yolunu bulmaya" davet etti. Watson, Kıbrıs'ta fe- derasyonun "akıkı" çözüm ol- duğunu vurguladı ve Kıbns'ta Türk ve Rum ıki ayn devlet gö- rüşünün unutulmasını üstü ka- palı olarak ıma etti. Amerikan daimi temsilcisi. Güvenlik Konseyi'nin gayn resmı kapalı toplantısında şun lan söyledi: teşekkürDış Habcrler Servlsi — Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, önceki gün genel sekreterine minnet borcunu ödedi. AFP'nin haberine göre konseyin dönem baş- kanı Sovyet elçisi Yuli Vo- roDtsov, "Perez de Cuellar'ın BM'nio çattşma organı durumuodan udaş- ma ortamına dönuştürülmc- sinde büyük katkısı bu- lundugunu" söyledi. BM Genel Sekreterliği görevini iki kez üstlenen ve 10 yıldır surdürdüğü bu görevi y^l so- nunda Mısırlı Butros Gali'- ye teslim edecek olan Cuellar, belindeki rahatsız- hk nedeniyle Güvenlik Kon- seyi'nin toplantısına katılamadı. SlRBlSTAN "ABD 1992'de bölgedeki te- maslarını >enile>ecek. Genel sekreterin raporunda kaydettiği doğrultuda bir anlaşma taslağı oluşturulması yolunda fırsat ol- duğu kanısında> ız. Herhangi bir çözüm kaçınılmaz olarak taraf- lann uzlaşmasını gerektirecek. Bu nedenle iki tarafın önünde zor kararlar beklemektedir. İki ta- rafın bütün istediklerinin gerçek- leşmesi mümkün değildir. Ancak istenilen yaşayacak bir çözüm- dür. Bu çözümün adil olması mûmkündür. Şu an değişiklikler dünyasındayız. Kıbrıslı iki top- lum arasında şu an var olan an- laşma fırsatının daha önce hicbir zaman bu ölçude var olmadığı kanısındayız. Bu nedenle taraf- larla ve yeni genel sekreterie bu konuda yakın bir işbirliği için- de yeniden çalışmayı dört gözle bekliyoruz. " Güvenlik Konseyi. gayn res- mı toplantıyı takiben Kıbns için resmı toplantıya girdi. Toplan- tıda Genel Sekreter Cuellar'ın bugüne dek sürdürdüğü çabala- n destekleyen bir başkanlık açıklaması yapıldı. Güvenlik Konseyi'nin aralık ayı Başkanı Sovyet daimi temsilcisi Büyükel- çi Vladimir Vorontsov'un açık- lama.sında, ABD temsilcisinin konuşmasındaki ton izlendi ve Kıbns'ta "Statüko'nun çözüm olmadığı" vurgulandı. Güven- lik Konseyi nısan ayına dek ta- raflara süre tanıyarak Genel Sekreter Cuellar'ın oluşturduğu anlaşma taslağının dörtlü zirve için tamamlanmasını istedi. Dörtlü zirvenin böyle bir anlaş- ma ıçın "en elverişli mekanizma olduğu" vurgulandı. Bu başkanlık açıklaması ile birlikte ABD ve Güvenlik Kon- seyi'nin dolayısıyla, yeni Genel Sekreter Butros Gali'nin ağus- tos ayında oluşturulan ve Tür- kiye'nin sonradan görüş değış- tererek itiraz ettiği anlaşma taslağının "tutulacağı", çalış- malann onun ûzerinde sürdü- rüleceği kesinlik kazandı. Ahnanya'ya sert tepki DışHaberlerServisi - Sırbıs- tan. Almanya'yı. Avrupa harı- tasını değiştırmeye çalışmakla suçladı. Hırvatistan toprakla- nnda kurulan Sırp Krajina Cumhuriyeti ATye tanınma başvurusunda bulundu. Sırbistan, önceki gün Hırva- tistan ve Slovenya'yı resmen tanıdığını açıklayan Almanya'- ya sert tepki göslerdi. Al- manya'yı. Avrupa'da etkisini arttırarak üstünlük kurmaya çalışmakla suçlayan Sırbistan. Bonn hükümetinin yüzyıl ıçeri- sinde üçüncü kez Avrupa hari- tasını değiştirmeye çalıştığını öne sürdü. Belgrad radyosunda yer alan yorumda. 1. ve 2. dün- ya savaşlanna gönderme yapı- larak. "Almanya bu yüzyıl içeri- sinde üçüncü kez Avrupa'nın haritasını belirlemeye kalkışı- yor"dendi. Geçen perşembe Hırvatıs- tan'da merkezi yönetimden ba- ğımsızlık ilan ederek Sırp Kraji- na Cumhuriyeti adı altında yeni bir cumhuriyet kuran Sırplar, AT'den tanınma istedi. Yugos- lavya resmi haber ajansı Tan- jug'un bildirdiğine göre Sırp Krajina Cumhuriyetfnin Dev- let Başkanı Milan Babic, AT Dönem Başkanı Hollanda Dı- şişleri Bakanı Hans van den Broek'e bir mektup göndererek Krajina'nm tanınmasını istedi. Babic, mektubunda Krajina'- nm AT'nin tanıma için öne sür- düğü koşulların tümünü yerıne getirdiğini ve tanınmaması için hiçbir neden bulunmadığını be- lırtti. Sırbistan hükümeti de parlamentoya, Krajina Cum- hunyeti'nin tanınmasını öner- di. Öte yandan Slovenya Parla- mentosu'nun yeni bir anayasa benimsediği öğrenıldi. Sloven- ya Enformasyon Bakanlığı Söz- cusü'nce önceki gece yapılan açıklamada, parlamentoda oy çoğunluğuyla kabul edilen yenı anayasa "Bağımsız Slovenya'- nın ilk anayasası" nıtelıği taşı- yor. Tasarruf sahiplerini İş Bankası güvencesiyle uluslararası alanda yatırıma davet ediyoruz. Iş Fund International İş Bankası ülkemiz yatırımcılarına yeni ve uluslararası alanda bir yatırım olanağı sunuyor: İş Bankası 5. Menkul Kıymetler Yatırım Fonu, "İş Fund International". Dünya menkul kıymet piyasalarını yönlendiren New York, Londra, Tokyo, Frankfurt ve Paris Borsalanndan İş Bankası'nın dene- yimli yatınm uzmanlannın seçtiği hisse senedi ve tahvillerden oluşan bir fon... Yeni ve kârlı bir yatırım fırsatı. fş Fund International size ne gibi avantajlar sağlar? Yabancı menkul kıymetlerin getirileri: Ekonomisi güçlü ülke- lerin özel ve kamu sektörü tahvilleriyle, bonolarının faiz gelirlerinden ve tanınmış yabancı şirketlerin hisse senetlerinden kâr payı alma hakkı. Döviz kurlarındaki artış: Fondaki yabancı menkul kıymetler, her gün oluşacak döviz kurlanyla değerlendirilecektir. Bir başka deyişle, döviz kur- lanndaki artış Fon Katılma Belgeleri'ne yansıyacaktır. Fondaki kıymetlerin borsalardaki değer artışlan: İş Fund International portföyündeki hisse senetleri ve tahviller, uluslararası borsalarda her gün oluşan yeni fıyatlarla değerlendirilir. Bu değişiklikler Katılma Bel- gesi fıyatlanna günlük olarak yansıtılır. İstendiği anda derhal paraya çevrilebilir: Satın alman fon Katılma Belgeleri, istendiği anda o günkü değeri üzerinden İş Bankası Şube- lerinde ve Bankamatiklerde hemen paraya çevrilebilir. İş Fund International'dan nasıl pay satın alabilirsiniz? Toplam 40 milyar Türk Lirası değerindeki İş Fund International yatı- rım fonu, 50, 100, 200 ve 500 paylık kupürler halinde 4 milyon paya bölün- müştür. 1 payın ilk günkü satış bedeli 10.000 Liradır. Bu bedel üzerinden istendiği kadar pay satın alınabilir. Katılma Belgeleri 2 Ocak 1992 tarihinde İş Ban-, kası'nın elektronik hizmet veren 643 şubesinde ' ^ B ^ ^ * ^ A? ve 401 Bankamatik'te satışa sunulacaktır. TÜRKİYE IŞ BANKASI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle