22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 ARALIK 1991 HABERLER CUMHURÎYET/5 HEPKurultayı'ndaki "PKKşov"için koalisyon temkinli, muhalefet ateş püskürüyor HEP faturası hükümeteYılmaz "Her fanatizm kendi karşıtını doğurur ve Türkiye bundan büyük zarar görür!' Eeevit "Bölücü hareketler artık başkente taşındı. Bundan ÖzaPın ve SHP'nin verdiği ödünler sorumlu!' Demirel "Bu konu ayaküstü konuşulmaz." tnönö "Başka bir partinin kongresini değerlendiremem". Erbakan "Onu gidin Demirel'e sorun". ANKARA (Cıımhuriyet Bürosu)- Ankara'da önceki gün yapılan HEP kurultayındaki "PKK şov" tepki topladı. Siyasi liderler, gelişmejer- den dolayı SHP'yi suçlarken endişe- lerini de dile getirdiler. "Bölücü hareketler artık başkente taşındı" diycn DSP Genel Başkanı Bülent Eeevit, Demirel'in bu konu- daki kararlıhğını sürdürmesini iste- di. Eeevit, Türkiye"nin bütünlüğü- nün, koalisyonun devamından daha önemli olduğunu vurgularken ANAP Genel Başkanı Mesut Yıl- maz, bu tür davranışların "ikilikleri yeniden yaratmasından" endişe etti- ğini söyledi. Buna karşılık Başbakan Demirel, bu konuda ayaküstü konuşmayaca- ğını söylerken SHP Genel Başkanı, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardım- cısı Erdal İnönü. SHP ve HEP'in "ayrı" partiler olduklannı vurgu- layarak "Benim değerlendirme yapmama gerek yok" diye konuştu. Dün Dünya Ekonomik Forumu toplantısına katılan liderler, gazete- cilerin soruları üzerine görüşlerini açıkladılar. DSP Genel Başkanı Bü- lent Eeevit. HEP kurultayında yaşananlann. "bölücü hareketlerin artık başkente taşındığını gösterdiği- ni" belırtti. Eeevit. şö\le konuştu. "Bundan Sayın Özal'ın verdiği ödünler de sorumlu, SHP'nin verdiği çok büyük ödünler de sorumlu. Öyle umarım ki, Sayın Demirel bu konuda hükümet kurmadan önceki ve hükü- metin kuruluş günlerindeki kararlılı- ğını sürdürmeye devam etsin. Türkiye'nin bölünmemesi, koalisyo- nun yaşamasından çok daha önemli- dir." ANAP Genel Başkanı Mesut Yıl- maz ise olayı değerlendirirken "Bi- zim için sürpriz değildir. Bizim bu konudaki endişemizi doğrular nitelik- tedir" dedı. Yılmaz şöyle devam etti: "Bizim endisemiz şudur: Her aşın- lık, her fanatizm kendi karşıtını doğu- rur. Bu tür davranışlar, bizim gidermeye çalıştığımız ikilikleri yeni- den yaratır ve Türki>e bundan büyük zarar görür. Burada en büyük sorum- luk, bu kongreye katılan HEP'in milletvekilierini kendi içinde barındı- ran SHP'ye düşmektedir." RP Genel Başkanı Necmettin Er- bakan ise gazetecîlerin bu konudaki sorulannı yanıtlarken "Onu gidin Demirel'e sorun" demekle yetindi. DSP Genel Sekreteri Selçuk Sön- mez de Cumhuriyet'e yaptığı açıkla- mada PKK'nın "eli kanlı bir terör örgütü", HEP'in de "PKK'nın siyasi uzantısı" olduğunu savunan HEP kökenli milletvekillen bulunduğuna işaret ederek şöyle konuştu: "HEP, SHP sayesinde TBMM'de gücünden daha fazla bir temsil olana- ğı elde etmiştir. Son olarak HEP kurultaymda PKK'nın övülmesinin asıl sorumlusu bu partiyi sırtlayan SHFdir. Şimdi, SHP'nin sayesinde PKK gûç gösterisine girişebilmekte- dir. Bu çok düşündürücü bir gelişme- dir.SHP'yi bu konudaki tavnnı yeniden düşünmeye çağrıyoruz." HEP kurultaymda yaşananlann Güneydoğu'yla ilgili genel görüşme sırasında gündeme getirilebileceğini belirten Sönmez. "DSP olarak bu konuyu bir araştırma önergesiyle de TBMM'de gündeme getirebüiriz." diye konuştu. Eskı MÇP Genel Başkan Yardım- cısı Şevket Yahnici ise HEP kurulta- yı konusunda değerlendirme yapmaktan kaçınarak "devlet düşün- sün"diye konuştu. Muhalefetin tepkilerine karşılık Başbakan Süleyman Demirel, dün Başbakanlık'tan aynlışı sırasında kendisine yöneltilen soruyu yanıtla- madı ve "Bu konu ayaküstü konuşul- maz" dedı. Başbakan Yardımcısı ve SHP Ge- nel Başkanı Erdal İnönü ise iki parti- nin "ayn" olduklannı belirterek şu açıklamayıyaptı: "HEP başka bir parti. Başka bir partinin kongresi üzerinde nasıl bir değerlendirme yapabilirim. Daha ön- ce HEP'te bulunan, ondan da önce bizde bulunan milletvekillerinin SHP'ye dönmüş olması, vaşadığımtz olay, artık SHP'li olduklannı göste- riyor. Benim bu konuda herhangi bir şey söylememe gerek yok." İnönü. bir gazetecinin HEP kong- resine çok sayıda SHP'li milletvekili- nin katıldığını anımsatması üzerine de şöyle konuştu: "Bu bir denge olayıdır. Tabii, eski bulundukları partinin bir kongresi ol- muştur, oraya gitmişler. Bunda yadır- ganacak bir şey yok. Bir milletvekili- nin hangi partiden olduğunun beili olmadığı bir hava olursa. o yadırga- nır. Ama bizim milletvekillerimiz SHP'nin milletvekillen. Dolayısıyla bunda yadırganacak bir şey yok. Bir milletvekili, hangi partiden olduğu belli olmav an bir hava verirse o zaman tabii iş değişir." Öte yandan, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Haluk Yardımcı, HEP'in Ankara'da yapılan olağanüstü kongre- sindeki olaylarla yakından ilgilendik- lerini belirterek "Bilgi akışının sonun- da bir değerlendirme yapacağız" dedi. Yardımcı, şunları söyledi: "Haberter bize yeni ulaşmaya başla- dı. Bu bilgjyi degerlendirmek tabii ki zaman ister. Kongrede olanlar bizim görevünizuı suurian içinde mi degfl mi? Silopi seçimi SHP milletvekilleri SHP adayını desteklemedi HEP kökenli milletvekilleri Silopi seçiminde SHP adayı yerine bağımsız adayı destekledi. Meclis grubunda bugüa HEP sorunu tartışılacak. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — SHP'de HEP üe il- gili son gelişmeler ve hafta so- nundaki yerel seçim sonuçları rahatsızhk yarattı. SHP'nin Meclis gnıp toplantısında her iki konunun da gündeme ge- tirilerek tartışılması bekleni- yor. SHP'de özellikle Deniz Baykal yanlılanndan "HEP kökenli milletvekillerinin ko- nnmlan ve parti içinde ayn bir parti gibi davraomalanna" tepkiler başladı. HEP köken- lilerden Fehmi Işıklar'ın TBMM Başkanvekilliğine, Mahmut Almak'ın SHP Grup Başkanvekilliğine, Salih Sü- mer'in Meclis tdare Âmirliği- ne ve Ahmet Türk'ün TBMM Insan Haklan Komisyonu Başkanlığına seçUmeleri son- rasında yerel seçimlerle ilgili gelişmeler de bu rahatsızhğı arttırdı. Pazar günü yapılan seçim- lerle ilgili olarak milletvekille- rinin görevlendirilmesi sırasın- da Şırnak konusunda sorun çıktığı öğrenildi. Silopi'de SHP'den adayük için başvu- ran Levent Taysun, SHP Ge- nel Merkez yönetiminin kabul etmemesi üzerine bağınisız aday oldu. SHP de Mehmet Emin Karur'u aday gösterin- ce HEP kökenli bölge millet- vekilleri Taysun'u destekleme- ye başladüar. Taysun'un seçi- mi kazanacağının çok önceden belli olması üzerine SHP genel merkezi bölge milletvekilleri- nin Korur'u desteklemekten vazgeçmesini sağlamaya çalışü. Araya HEP Genel Merke- zi'nin de girmesine karşın Tay- sun adaylıktan çekilmedi. SHP'nin seçimlerle ilgili Genel Sekreter Yardımcısı Nilgiin Süer, HEP kökenli bölge mil- letvekilierini Silopi seçimleri için görevlendirmekte zorlan- dı. HEP kökehli milletvekilleri Silopi seçimlerinin olduğu gün HEP 1. Olağanüstü Kongre- si'nin yapılacağını gerekçe göstererek bölgeye gitmek is- temediler. Ankara Milletvekil- leri Uluç Gürkan ve Salman Kaya seçim çahşmalan için gö- revlendirilirken son anda Şır- nak Milletvekili Selim Andak da gitmeyi kabul etti. Ama bu ekip hafta sonunda Silopi'ye gittiğinde seçim sonuçlarının neredeyse belli olduğunu gör- dü. Uluç Gürkan, Cumhuriyet'- in seçim sonucuyla ilgili değer- lendirmesini sorması üzerine "Olay net asiında" yanıtım verdi. Gürkan, bağımsız ada- yın da Sosyalist Parti'nin ada- yının da SHP'li olduğunu be- lirterek "Zaten dört bin oyn- mnz vardı. Üçü toplanmca dört bin olnyor. Hata merke- zi yönetimin bu adaytan nzlas- ünunaması da denebilir. Ama bn olay asıl olarak partinin kleolojik bakundan ötekiler- den farkUaştırdamadıguını bir göstergesi" diye konuştu. Silopi'de seçimi kazanan bağımsız Levent Taysun'un SHP'ye transferi için girişim- ler yapılırken bir yandan da SHP Genel Merkezi dün pazar günkü dört yerel seçim sonuç- larıyla ilgili rapor. hazırhğına başladı. Ancak Şırnak'ın ya- nı sıra Tokat'm zvıle ılçesinde SHP'nin başkanlığı MÇP ada- yına kaptırması da yenılgi ola- rak nitelendi. Insan haklanna 'sempatıIstanbul Haber Servisi — 10 aralıkta başlayan İnsan Haklan Haftası, dün İstanbul'daki "Insan Haklanna Sempati Yüriiyüşü" ile sona erdi. İHD İstanbul Şubesi'nin İstiklâl Caddesi'nde düzenlediği yürüyüşe SHP İstanbul Milletvekili Ercan Karakaş ile SHP tstanbul ll Başkanı Bozkurt Nuhoğlu da katıldı. Yürüyüş öncesinde güvenlik güçlerinin çevrede geniş önlemler aldığı gözlenirken bazı IHD üyelerinin de polisi "sempati güzeli" diye niteledikleri duyuldu. Ancak sivil polisler, bu "unvana uymayarak" yürüyüş sonrasında 5 kişiyi gözaltına aldı. Üyelerin "Insan, haklanyla insandır" yazılı pankartı açmaları da polis tarafından engellenmek istendi. Bir süre tartçmalara neden olan pankart, daha sonra öteki pankarılarla birlikte açıldı. SHP İstanbul Milletvekili ve İHD üyesi Ercan Karakaş, yürüyüşten sonra yaptığı açıklamada, insan haklannın askeri ve polis okullarında ders olarak okutulması için yasa tasarısı hazırladıklarını söyledi. (Fotoğraf: ERDOĞAN KÖSEOĞLU) HEP'in yeni Genel Başkanı Yazjan Cumhuriyet 'in sorulannı yanıtladı 4 PKK ile seçtiğimiz yollar ayn' FARUK BtLDtRİCİ ANKARA — HEP Genel Başkanlığı'na secilen Feridun Yazar, "PKK'nın Kürtlerin si- lakiı mücaddesini verdigini" be- lirterek "Biz demokratik möca- dele biçiminde çalışıyoruz. İki möcadek de Kürt halkma yöne- Hktir, ama metotlanmız ayndır" dedi. Yazar, HEP kongresinde atılan "Biji Apo, biji serok Apo' sloganlan konusunda, "Bu bi- zim insanlarımızın duygulanm dfle getÜTneteridir" değerlendir- mesini yaptı. Yazar, "AbduUah öadan suç isledi anlanunda sdytemiyorum, ama onun anne- si oimak suç degfldir" diye ko- nuştu. Eski Şanlıurfa belediye baş- kanı olan Yazar, önceki gün ya- pılan olağanüstü kongreyi par- tisi için "döniim noktası'' olarak niteledi. Yazar'a yönelttiğimiz sorular ile yanıtlan şöyle: — Bo noktada öncelikli ko- nu Kürt sorunu mn? Yazar — Evet, Kürt sorunu- nu öncelikli görüyoruz. Çünkü Türkiye'deki Kürt sorunu çözül- meden hiçbir sorunun doğru dürüst çözüleceğine inanmıyo- ruz. Kürt sorununu çözmeden enflasyonu, işkenceyi, insan POKTRE FERİDUN YAZAR 20 yıllık Kürt politikaaFeridua Yazar, 20 yılhk deneyimli bir Kürt poütikacı. İstanbul Hukuk Fakültesi'nden 1964 yümda mezun olduktan sonra avukathğa başladi. 12 Man döneminde DDKO (Devrimci Doğu Kültür Ocaklan) davasından Diyarbakır Sıkıyönetim Mahkemesi'nde vargılandı. 1 yıl tutuklu kaldı. CHP saflannda politikaya atılan Yazar, 1977 yerel seçimlerinde Şanlıurfa Belediye Başkanlığı'na secüdi. Üç yıllık belediye başkanlığmdan sonra 12 Eylül 198O'de görevden alındı. 12 Mart döneminde olduğu gibi bu askeri dönemde de 1.5 yılı cezaevinde geçirdi. SHP'nin kuruluşuyla birlikte bu partide politikaya başladı ve 1988'de SHP Ş.Urfa II Başkanı oldu. 7 Doğulu milletvekilinin SHP'den ibraa üzerine HEP'in kuruculan arasında yer aldı. HEP'in genel sekreter yardımcıbğını yürütürken SHP ile seçim ittifakı çaİLşmalarında aktif rol oynadı. 20 Ekim seçiralerinde HEP kontenjanından Ş. Urfa'da milletvekjJi adayı oldu. Ancak kazanamadı. haklan ihlalini çözemezsiniz. Biz Türkiye'de yaşayan bütün halklarla kardeşçe yaşamak isti- yoruz. Sürekli banş ve demok- ratik çizgi içinde onlarla anlaş- maya, Türkiye^i bu çizgiye çek- meye çalışıyoruz. — Sizce çözüra yolunda atı- ması gereken ilk adımlar neler olmalı? Yazar — tlk adım, 24 aralık- ta Meclis'te yapılacak genel gö- rüşmede Kürt sorununun tüm boyutlanyla ve iç yuzüyle tartı- sümasıdır. Sadece güvenlik ön- lemleri açısından konuşulma- malı, demokratik çözümünün de gündeme getirilmesi gerekli- dir. — Demokratiköriemlertfcn •e anlıyorsunuz? Öraeğin feda- ratif bir yapı çözum olabilir mi? Yazar — Parti olarak görüşüp hazırladığımız bir öneri paketi henüz yük. Çünkü bu yeni bir süreç. Ilke olarak demokratik yollarla çözümden söz ediyoruz. Herkes oturur tartışır, ama bu- radan ne çıkar, bilinmez. Fede- ratif yapı mı, üniter devlet mi, otonomi mi belli olmaz. Bunu şimdiden kestirmek mümkün değil. — PKK'yı nasıl degerlendiri- yorsunuz? Orneğin kongrenizde konuşan Sah'h Şahin adlı dele- ge "PKK, Kürt ulusal hareketi- nin direniş örgütüdür" dedi. Bu görüse katılıyor musunuz? Yazar — Konuşmaa arkadaş- lann söyledikleri kendilerine ait- tir. Bu konuda bir yoruma gir- mek de istemiyorum. Yalnız PKK da Kürtlerin silahlı müca- Genel sekreterliğe Kanataş'ın getirilmesi bekleniyor HEI^ yöneticilerini seçiyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - HEP Parti Meclisi'ne Genel Başkan Feri- dun Yazarın desteklediği "Yurtsever Demokratik Birlik" listesinde yeralanlar seçildi. HEP Genel Sekreterliği'ne Ahmet Karataş ın seçilmesi bekleniyor. HEP I. Olağanüstü Kongresi'nde Ya- zar'm desteklediği listeyle genel başkan adaylanndan Nurettin Basut'un listesi yanştı. İki aday anahtar liste çıkanrken, ^ıdaylardan Yaşar KAya anahtar liste da- ğıtmadı. Seçim sonucunda. Yazarın des- teklediği ve "Yurtsever Demokratik Bir- lik" başhğıyla dağıtılan anahtar listede- kilerin tamamı seçildi. Yazar Musa Anter'in seçilemediği PM'de yeralan 40 kişinin adları şöyle sıralanıyor: "Ahmet Karataş, İşmail Aslan, Atilla Kızılarslan. İhrahim İncedursun, Murat Bozlak. Cebbar Leygara, Hizni Çınar, Habip Kılıç. Aysel Koloman, ömer Kurt, Hüseyin Reyhan, Süleyman Azizoğlu, Mecit Çelebi," Hasan Ağaç, Serhat Bucak, Bayram Özcan. Ferda Aykon, Celil Bedi- kanlı, Fahri Gül, Cemil Elden, Sait Lluk, Nurettin Turgut, Şevket Aktaş, Nurettin Ergfin, Kerem Soylu, Aysel Doğan. Mesut Dumlu, Yusuf AlataşJHüseyin Şirin, Abu- zer Bektaş, Nevzat Özbay, Harun Çak- mak, Aykut Başaran, Kemal Okutan, Ali Göçmen, Mehmet Polat, Mesut Uysal, Salih Şahin, Mahmut Tanzi, Songül Oza- ta." Merkez Disiplin Kurulu'na ise yine ay- nı listede yeralan Maruf Ataoğlu, Hüse- yin Kiğ, Halil Arısoy, Musa Özsat, Faruk Söylemez, Ziya Çınar, Mustafa Şahin, Fikret Aktaş ve ^ usuf Çakmak seçildiler. Kongrede delegelerin konuşmalan sı- rasında Kürt sorununa ağırlık verdikleri ve bazı delegelerin konuşmalanna Kürt- çebaşladıklandikkatiçekti. Yazar Musa Anter ise konuşmasının tamamını Kürt- çe yaptı. Delegelerin konuşmalan özetlc şöyle: "Hüseyin Turhallı: Ben kopmuş kolun- dan akan kanlarla toprağa Biji Kürdi, Biji Kürdistan' yazanların ülkesinden ge- liyorum. Realitenin tanındığını söylemek yalandır. Son 60 yılın, son yüz yılın yalanı- dır. Federasyon mu diyorlar, ayn devlet mi? Kontrgerilla'yı mı ortadan kaldınyor- lar? Mesut Uysal: Bizim anadilimiz Kürt- çedir. Kenti anadilimizle konuştuğumuz için iftihar ediyorum. Zana ve Dicle'ye teşekkür ediyorum." delesini vermektedir. Bizim dı- şımızdaki bir örgüttür. Bizimle organik bir bağı söz konusu de- ğildir. O ayn bir mücadele biçi- midir. Biz Türkiye'de demokra- tik mücadele biçiminde gitmeye çalışıyoruz. tki mücadele de Kürt halkma yöneliktir. Ama metotlanmız ayndır. Seçtiğimiz yol ayndır. — Düşünce olarak destekle- diginiz söylenebiür mi? Yazar — Hayır. İki kişinin ay- nı şeyi sevmesi birbirine destek vermesi anlamına gelmez. — Ama Abdullah Öcalan, de- meçlerinde HEP'e olumsuz bak- madığını söylüyor. Yazar — Abdullah öcalan'ın demeçleri basında biraz yanlış aksettiriliyor. Ben demeçlerini okuduğum zaman şunu anlıyo- rum, "HEP'in kuruluşonda hiç- bir ilgimiz yok. Ama HEP Kürt halkımn demokratik mıicadele- sİBİ verdiği sürece de biz kendi- lerine dışardan destek verebili- riz. Bizim yan örgütümüz değildir" bunlan söylüyor. Apo'nun annesi — Kongrenize Öcalan'ın an- nesi geldi. Kongreye siz mi da- vet ettiniz? Yazar — Kimin davet cttiği hakkında bir fikrim yok. Ama bu memkelekette yaşayan her vatandaş kimin annesi olursa ol- sun kongremize gelirse biz onu onurla misafir ederiz. Atatürk- ün annesi de gelseydi, biz ona da saygı gösterirdik. Abdullah Öca- lan suç işledi anlamında söyle- miyonım. Ama Abdullah Öca- lan'ın annesi olmak suç değildir. — Kongrede, "Biji PKK, biji Apo, biji serok Apo" sloganla- n da attldı. Kongrenin genel ha- vasını PKK etkilemedi mi? Yazar — Bizim insanlanmız* heyecanlıdır. Toplu halde bir araya geldiklerinde bazen duygu- larına hâkim olamayarak sloga- nar atabilirler. 'Biji PKK' sloga- nının atıldığını ben de duydum. 'Serok Apo' da denildi. Bu bi- zim insanlarımızın duygulanm dile getirmeleridir. HEP'le ilgi- li değildir. Partimizin kongresi- ne PKK sempatizanlan da gelip misafir olarak katılmış olabilir. BAŞKENTTEN AHMET TAN Pembe tablolar vaat eden Demirel'in bu tutumuna, inceden de olsa, Ozal ters bir laf etmiyor. Aksine, zamlar için anlayış göstermekten de öte bir destek sergiliyor. Demirelln Rejimi ANKARA — "Demirel Özal'ı ilk fırsatta çiğ çiğ yiyecek." Bu, vejeteryanları değilse bile, belii bir çevreyi oldukça se- vindırecek bir yazı teması. Ama sadece yazı teması. Gerçekle fazla teması olmayan bir yazı teması. Çünkü, Demirel, Özal'ı ilk fırsatta da son fırsatta da çiğ çiğ yemez. Neden mi? Çiğ çiğ kimseyi yemeyi sevmez de ondan. Etine fırsat çıksa da yemez, çiğ çiğ yemesi kpin çok nede- nı olsa da... Yeseydi, "starter" olarak Kenan Evren'den başlaması ge- rekirdi. Demirel'in elinden iktidarı alan, onu Zincirbozan'a gönde- ren, politika yasağı koyup halktan yıllarca koparan Özal de- ğil ki, Evren. Demirel'in 12 Eylül 1980'den 1987 yılına dek önce gizliden gizliye sonra da alıştıra alıştıra nefretini dile getirdiği insan, Ozal değil ki, Evren'di. Demirel, yıllarca "ikîidar ve millet iradesıni gaspettiler" di- ye haykırdığı Evren yönetimi için, ne koalisyonun protokolü- ne iki satır bir "mönü" koydurdu, ne de hükümetin progra- mına... Arjantin'de, cunta sonrası sivil yönetimin ilk işi, cunta yö- netimini yargı önüne çıkarmak olmuştu. Kaybedilen 10 yılın hesabını sorma havasındaki Demirel ise seçim kampanyası mönüsüne Evren'i koymadı. Çünkü, Evren'i yemek, kendisi için artık doyurucu olmak- tan çıkmıştı. Bunun yerine, Özal'ı çiğ çiğ yeme izlenimi vermeyi, daha uygun buldu. Seçim sonuçları, pek kabul etmese de Demirel için yete- rince doyurucu oldu. Çünkü, kendi makus talihini altıncı kez yenerek yedinci kez başbakan sıfatı kazanmıştı. Özal'ı çiğ çiğ yemesinin bu sıfata katacağı artık bir şey kal- mamıştı. Kaldı kt ne dünya eskı dünyaydı ne Türkiye eski Türkiye ne de Demirel eski Demirel. Çiğin, çiğliğin mo- dası geçmişti Yazgıya bakın ki Demirel, bu gerçeği eski müsteşarı Özal ile birlikte ve aynı sıralarda anladı Çiğ konuşmaktan vazgeçtiler, çiğ'davranışları terkettiler. Çankaya'ya çıkmayı, birlikte ziyafet masası paylaşmak ve Esenboğa karşılaması izledi. Yavaş yavaş ortaya çıktı ki Demirel ile Özal değil birbirleri- ni çiğ çiğ yemek, birbirlerine baklava börek ikram edecek- ler._ Örnekler henüz sıcak. Biri, Demirel'in TBMM'deki son grup toplantısından. Öteki, Özal'ın son Senegal gezisinden. Zamları yapma gerginliğini yaşayan Demirel, bu işi önce DYP'lı milletvekillerine anlatma çabasında. Milletvekillerine söylediklerini, arkası kesilmeyen "tebrik- çi topluluklan"r\a da yineliyor. "Fiyat ayarlamaları kaçınılmaz, bizi desteklemeye devam edin" Pembe tablolar vaat eden Demirel'in bu tutumuna, ince- den de olsa, Özal ters bir laf etmiyor. Aksine, zamlar için anlayış göstermekten de öte bir des- tek sergiliyor. Dakar yolunda gazeteci teyplerine bakarsak "Zamlar geç kalıyor. Bir an önce uygulamaya konmalıdır" diyor. Ardından ekliyor: "Belli mallara da ay be ay zam yapılmalıdır." Boyle konuşan bir Özal'ı, Demirel artık, neden çiğ çiğ ye- sin ki?.. SağlarVian diyalog arayışı t^ m ^ H ANKARA (AA) — Kültür Bakanı Fikri ^ M 3 H Sağlar, SHP Grup Başkanvekili Aydın P W B Güven Gürkan, DYP Grup Başkanvekili Güneş Müftüoğlu, DSP Genel Başkanı Bülent Eeevit ve eski MÇP Genel Başkanı Alparslan Türkeş'i ziyaret ederek bir süre görüştü. Fikri Sağlar, görüşmeler sırasında yaptığı konuşmalarda, bu ziyareti, bakanlığının bünyesindeki gelişmeler ve izleyeceği kültür politikasını anlatmak amacıyla gerçekleştirdiğini belirtti. Bakanlığı ile ilgili çahşmalar hakkında, TBMM'de grubu bulunan ve bulunmayan parti başkanlarını periyodik olarak ziyaret edeceğini kaydeden Sağlar, bu görüşmelerde bakanhğın çalışnjaları hakkında bilgi vereceğini, liderlerin görüş ve _ isteklerini alacağını bildirdi. Mersin Büyükşehir oluyor • MERSİN (AA) — Mersin Belediye Meclisi, olağanüstü toplanarak Mersin'in büyükşehir statüsüne alınması yolunda temenni kararı aldı. İçet Valisi Muharrem Göktayoğlu'nun başkanlığında toplanan belediye meclisi, Mersin'in büyükşehir statüsüne kavuşturulması yolundaki teklifi oy birliğiyle kabul etti. Vali Goktayoğlu, yaptığı konuşmada, Mersin'in büyükşehir olmasıyla 3 yeni ilçeye kavuşacağını belirterek bunun da yerel hizmetlerin daha iyi şekilde verilmesine imkân sağlayacağını söyledi. Mersin Belediye Başkanı Kaya Mutlu da "Hükümetten Mersin'in büyükşehir statüsüne alınması için gerekli güvenceyi aldık" dedi. Kazan'a gizli soruşturma • JSTANBUL (ANKA) — İstanbul Barosu Başkanı Turgut Kazan, Ankara DGM Başsavcısı Nusret Demiral'la ilgili -J açıklamalannın Terörle Mücadele Yasası A kapsamında görülerek hakkında soruşturma ğ\ başlatıldığını "tesadüfen" öğrendiğini, ancak •.J \ soruşturma dosyasınm kapanıp kapanmadığını kesin olarak öğrenemediğini bildirdi. Kazan, Adalet Bakanı Seyfi Oktay'dan soruşturmayı açanlann tespit edilip açıklanmasını ve Nusret Demiral'ın görevden alınmasını istedi. Turgut Kazan, tstanbul Barosu Yönetim Kurulu ile birlikte düzenlediği basın toplantısında, Ankara DGM Savcılığı'nın "kural tanımayan cür'etini" hukuk devleti için tehlike saydıklarını, bu doğrultuda Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nu ve bu kurulun başkanı olan adalet bakanlannı sürekli olarak göreve çağırdıklanm anlattı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kendisi hakkında soruşturma açtığını "tesadüfen öğrendiğini" bildiren Kazan, Başsavcılığa ve Adalet Bakanlığı Ceza lşleri Genel Müdürlüğü'ne basvurduğunu, ancak soruşturmayı kimin açtığını öerenemediğini açıkladı. ANAP MKYK 20 arabkta toplanıyor • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — ANAP Merkez Karar ve Yönetim Kurulu, 20 aralık cuma günü toplanacak. ANAP'ın dün toplanan başkanhk divanında tüzük değişikliği görüşüldü. ANAP Başkanhk Divanı'nın dünkü toplantısında tüzük değişiklik önerilerinin yanı sıra, hafta sonu yapılan belediye başkanlığı seçim sonuçları da ele alındı. ANAP genel başkan yardımcılarından Cumhur Ersümer belediye başkanlığı seçimleri ile ilgili bilgi verirken, Lütfullah Kayalar, Zile ve Tosya seçimleri dışında ANAP oylarının arttığını söyledi. Baçkanlık divanında ayrıca HEP'in kongresi de değerlendirildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle