24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/4 HABERIFR 1 ARALIK 1991 ÖZGURCE TURKER ALKAN Topal TahipBüyücügıbi bırşeydi. Korkumuzdanfazlayaklaşamazdık.Eliy- le "Gelin" dese de beş-on metrelik emin bir mesafeden izlerdik onu. İki bacağı da kesilmiş, giden organlann yerine araba lastiğin- den ibaret protezler takılmıştı. Yarım ay biçımındeki yapay ayaklarının üzerınde buz pateni yaparmış gibi zarafetle kayar, insanı şaşırtan işler yapardı. Toroslann yucelerindeki yaylalardan birıydı burası. Doğa, oyuncağımız olurdu Bir süre sonra oyundan bıkınca çok tehlike- li bir iş yapıyormuş gibı Topal Tahir'i ızlemeye giderdık. Topal Tahir, kıl çadınnın önürtde mutlaka bir şeyler tamır eder olurdu. Radyo, saat, çeşitiı ev aletleri Her şey inanılmaz bir ustalıkla onun ellerinde eski sağlığına ve sağlamlığına kavuşurdu. Topal Tahir, tüm yaşamı boyunca hiç kente gitmemişti. Hatta kasabaya bile inmemışb Hep Toroslann tepesinde yaşamış, eğitim görmemiş, dünyayı bilmeyen bir tahtacıydı. Kışın karlar, kurtlar ve ayılar tarafından yolu kesilen bu dağ köyünde yaşa- mış durmuştu. Ama dunyayı içinde taşıyordu sanki. Büyülü bir güç, ona her şeyin sırrını fısıldayıveriyordu insanlann bınlerce yıldır geliştir- diğı teknolojı harıkalannı o doğuştan özumsemış gibıydı Kasabada topu topu ıkı tane kamyon vardı Kamyonlardan birı- si ne zaman yaylaya çıkacak olsa bütün çocuklar, görülmemiş bir oyuncağa kavuşmanın keyfiyle bağıra çağıra kamyonun arka- sından koşardık Fakat kamyonlar o kadar eskimişti ki her yaylaya çıkışlarında mutlaka bozulurlar ve Topal Tahir e götürü- lürlerdi. ^ _ _ „ _ „ _ _ _ _ ^ _ _ ^ Topal Tahir, o lasrik- ten yapılma eğreti / n s a n / ezberCİIİğe, düşünmemeye, sorgusuz itaate koşullandıran günümüz eğitim anlayışı, nice Topal Tahirleri ve Âşık Veyselleri çarkında öğütüp sıradan bürokratlara dönüştürmüştür. kamyona ormanır, ne yapar eder motoru ona- nrdı Hatta bir seferinde To- pal Tahir'i bir damdaki kiremitieri aktarırken görmüş ve gözlerime inanamamıştım Topal Tahir'i ne za- _ ^ _ ^ ^ ^ ^ ^ _ _ mandüşunsem "Acaba" ^ ^ — ^ ^ — demışımdir kendi kendime, "topal olmasa ve eğitim görseydi insanlığa olağanustu buluşlar sunan bir dahı mı olurdu?" Belki olurdu Belkı de tam tersıne çok sıradan bir insan olarak kalır, Topal Tahir kadar bile sivrılemezdı. Sağlam ayakları olan bir Tahir, sıradan bir tahtacının günluk koşuşturmalarından başı- nı alıp da başka bir şey yapabilır mıydı dersinız? Aşık Veysel in gozlerı gorseydı, belkı de Âşık Veysel olmaya- caktı. Kuşkusuz ki şiirden hoşlanacak, bir tarla gunünün yorgun- luğunu üzerinden atmaya çalışırken akşamları yanm yamalak dızeler geçecektı aklından Belki mutlu bir insan olacaktı. Ama Aşık Veysel olması olasılığı çok zayıflayacaktı. Ya eğitim görselerdı ne olurdu? Belki de daha kötü olurdu diye düşünüyorum. öylesine insan doğasına aykın, ınsanın yeteneklerini körleten bir eğitim anlayı- şımız var kı ınsanların çoğunun gördüklen eğitıme rağmen yaratıcı ve ozgun olmalanna şaşmamak elde değıl İnsanı ezber- ciliğe, düşünmemeye, sorgusuz itaate koşullandıran gunumüz eğitim anlayışı, nice Topal Tahirleri ve Âşık Veyselleri çarkında öğütüp sıradan bürokratlara dönüştürmüştür. İnsanlann çoğu, doğanın kendilerıne verdiği bir yaratıcı zekâ ve araştırıcı merak duygusu ıle donatılmıştir Karatahtalann, tozlu ve ızbe sınıflann, çatık kaşlı kızgın hocaların körlete körle- te geride pek bir şey bırakmadığı yeteneklerle okula başlarız. Geride ruhumuzun iskeleti kalır. GÜVENOYU NOTLARI: Bravo 'baba'CANAN GEDtK ANKARA — DYP ve SHP'lilere aynlan iktidar kuli- si tıklım tıklımdı. Bakanlan kutlamak ya da bakanlıktaki iş- lerini hal yoluna koymak umu- duyla gelenler, neredeyse millet- vekillerinden çoktu. Ulaştarmı Bakanı Yaşar Top- çn'nun etrafı bir anda sarıldı. Gelenler sırayla Topçu'yu iki yanağından öptüler, sonra da az ileride bekleyen Enerji Baka- nı Ersin Faraiyalı ile Devlet Ba- kanı Mehmet Ali Yılmaz'a yö- neldiler. Devlet Bakanı Mehmet Kah- raman'm da çevresi seçmenle- riyle doluydu. Kahraman, seç- menlerini dinleyıci localanna çıkartırken, bakanhğı ile ilgili sorulara şu karşılığı verdi: "Henüz kudamalardan fırsat bulup bakanlık işleriyle ilgile- nemedik." Adalet Bakanı Seyfi Oktay da kuliste ilgi odağı haline ge- len bakanlardan biriydi. Oktay, yerel seçimlerin ertelenmesine Uişkin yasa taslağının sorulması Uzerine kısa bir yanıt verdi: "Belki grnplann önerisi ola- rak gelmesi daha doğnı olur. Ama henüz kntltmalardan ya- sa çalışmalanna fırsat bulama- dık." TBMM Genel Kunılu'nun toplanmasına 1 dakika kala ku- listn ucu hareketiendi, kalaba- Iık o tarafa doğnı kaydı. Ba- kanlar, milletvekılleri, konıma görevlileri ve gazeteci çemberi arasında Demirel gebyordu. Ke- yifliydi, yanına kadar ulaşabi- lenlere elini uzanı, öptürdu. Bir ara TBMM Başkanı Hü- samettb Cindorok'un danış- manı eski milletvekili Murat Sökmenoflo'nu gördü, yanına çağırdı, genel kurul salonuna kadar Sökmenoglu ile birlikte yürüdü, sohbet etti. özal'ın cumhurbaşkanı seçilmesi uzeri- ne Demirel in olurunu aimadan milletvekilliğinden istifa eden Sökmenoğlu ile aralarındaki buzlann eridiğini göstennek is- ter gibiydi. Başbakan Yardımcısı Erdal tnönü, her zamanki gibi "yal- mzdı". Bir sure Demirel'in çev- resindeki kalabalıga bakü, son- ra kendi kendine mınldandı: — Nereden giriyorduk genel kurnl salonuna? Otanıma başkanlık eden TBMM Başkanı Hüsamettio Ondonık, Medisin yeni ses dö- zeni nedeniyk bayağı güçlük çekti. MilkrvekiUerinin birço- ğunun 'TcabnT mü, "ret" mi dedikleri kürsüden duyulmadı- ğından Cindoruk, milletvekille- rini sık sık "Lâtfcn >üksek sesk tekrarlayın" diyerek uyarmak zorunda kaldı. MÇP kökenli bağımsızlaı arasında ilk görüş aynlığı giive- noylamasında ortaya çıktı. Türkeş'in "kabul" demesine karşılık, 4 MÇP kökenli otunı- ma gelmeyerek hem Türkeş'e hem de hukumete tepkilerini gösterdiler. Hele bu isimlerden birinin Türkeş'e rağmen iptal edilen Ankara kongresini kaza- nan ekipten Mubsin Yazıcıoğ- lu olması dikkat çekiciydi. Guvenoylaması sonuçlan açıkanınca Bakanlar Kurulu ve DYP mületvekilleri ayağa kal- karak uzun süre Demirel'i alkış- ladılar. SHP milletvekilleri ise DYP'lilere oturduklan yerden alkışlarla eşlik etmeyi yeğ- lediler. Demirel, hemen grubunu topladı, bugüne kadar en fazla güvenoyu alarak işe başlayan koalisyon hükümetinin başba- kanı olarak geldiği DYP gru- bunda alkış yağmumna tutul- du. DYP'liler, "Bravo baba" sesleri arasında Demirel'i ayak- xa alkışlarla karşıladılar. 'Rüştü Koray' ödülü Aziz Nesin'e verîldî Haber Merkea — Mülkiye- liler Birliği Vakf nın gelenek- sel "Ristii Koray" ödülü yazar Aziz Neaiıı'e veridi. Mülkiyeliler Birligi Vakfı ödülü bu yıL, "Danoknua kav- ı — • acıkbk kgMmamtıa ve denokrasi Okeierinin savnnul- maana düsancc, mpıt ve sava- şurianyla katkıdi bmluanlara votaei^ıi karadaşnrdı. Prof. Dr. CCB Erogliı. başkanbğın- da Ayb Kathı, Prof. Dr. Kor- kat Bomtar, Prof. Dr. Alpas- bu Inkh, SaUı Er ve Ayhan Çofiv'dan oluşar Seçiciler Ku- rulu, odülun, "Wun yüzyüa yaldafM bir süıttir kalemJyle ve tiiBi yaşamıyfaı nllomirin de- mokratikleşmesi savaşumna yi- gttçe omnz vermiş re bökülmez Uşâigiyle cagdastarnu örnek oünaş Aziz Nesta"e verümesi- ni kararlaştırdı. "Ruştü Koray"ödulü, Mülki- ye'nin kunıluşunun 132. yıL olan 4 aralık çarşamba günü Mülkiyeliler Birligi'nde düzen- lenecek torenle TBMM Başka- nı Hüsamettin Cindoruk tara- fından Aziz Nesin'e verilecek. Toplantıda aynca Mülkiye'den mezuniyetlerinin 50. yılını dol- duranlar için bir plaket töreni de yapılacak. Çalışma Bakanı Moğultay, yeni dönemdeyasak ve sınırlamaya son vereceklerini söyledi Yasaklar yasaklanıyorlş-Sendika Senisi — Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı MeknMt MofnlUy çalışma ya- ynnının, 12 Eylül döneminde çı- kartılmış anayasa ve yasalann yasakçı, sınırlayıcı baskısı altın- da olduğunu belirterek "Başla- yan bn yeni dönem, yasakfaum, baakılann, auurlanulann sona erdigi, haUarm verfldifi bir dö- nem oiacakür" dedi. Türkiye Sosyal Ekonomik Siyasal Araş- tırmalar Vakfı'nca dün The Marmara Otelf nde düzenlenen "Y«ü hiknmetten çalışma ya- samua flişkin beldcntfler" ko- nulu toplanüya katılan Mehmet Moğultay, kamu çalışanlannın sendikal hakları konusunda ILO sözleşmelerine ve uluslara- rası belgelere konulan çekince- lerin kaldınlması için çalışmala- ra başladıklannı, konuyu 10 gün içinde TBMM'ye getirecek- lerini söyledi. Temelinde örgütlenme Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Moğultay, 1982 Anayasası'nın hak ve öz- gürlükleri ortadan kaldıracak bir anlayışla düzenlendiğini, anayasamn çalışma hayatıyla il- gili bölümlerinin âdeta disıplin yönetmeliği nitelığinde olduğu- nu belirtti. Bu nedenle çalışan- lann 11 yıliık sure içinde yete- rince örgutlenemedigi, hakları- nı savunamadığı ve ulusal gelir- den aldıklan pay duşerken üc- ret ve gelirlerinin de aşındığını kaydeden Moğultay, geçmiş hü- kümeti işçi örgütlerinin sesine kulak tıkamak, keyfı işten çı- kartmalara karşı tepki göster- memekle eleştirdi. Bakan Mo- ğultay, sosyal banşın sağlanma- sımn temelinde örgUtlenme ve pazarlık özgürlüğünün yattığını, ekonomik liberalizmden söz ederken bu özgürlüklerin de göz ardı edilmemesi gerektiğini be- etin KııUtll "Yeni Hiıkümetten Çalışma Yaşamına tlişkin Beklentiler" konulu toplantı Tbe Marmara Oteli'nde yapıldı. lirterek ele alacaklan temel dü- zenlemeler konusunda şu bilgi- leri verdi: "Kamu görevlilerine sendikal hak >e ozgurluklerini tanımak için gerekli yasal du- zenlemeler yapüırken bu konu- da BİBsUraraa belgelere ve ILO sözleşmeleriDe konuian çekince- ler kakbnlacak. Seodikalann idari ve mali bagungızkklaruu özeoie koruyacağu. Bv konada yasaiardaki baglayıa hakamleri kakhracağız. Sosyal güvenlik agı bütfln vatandaşlan kapsaya- eak şeUMe genifletUecek. Genel sosyal gflvenlik ödemekrinde •yum saglanacak, süper emek- Ulerin darnmu gözden geçiriJe- cek. SSK'h ve Baf-KBr'la iye- lere esit boyotlarda saghk hiz- nteti verilmesi için yapacagımız caİMjımüar, gend saghk sigortası girisnılerryle eşgüdümlfi otecak. Sosyal güvenlik açısından vaat ettiklerimizi tamamlamak için bir sosyal güveniik reforraıına kesinlikle gereksinmemiz var- dır." 'Yeni hokıimetten çalışma ya- şamına iüşkin beUentOer' konu- lu toplantıya katılan üniversite öğretim üyeleri, çeşitli hak ve özgürlüklerin anayasa ve yasa- larla sımrlandınlmış olmasını eleştirerek anayasa, sendikalar, toplu iş sözleşmesi, grev ve lo- kavt kanunlannda önemli deği- şikliklere gidilmesi gerektiğini bildirdiler. Prof. Dr. öner Ey- renci işverenlerin, yeni bir dö- neme girilirken getirdikleri karşı önerilerinin, sendikal özgürlük- leri sınırlama, grev hakkıru özünden ortadan kaldınnaya yönelik kabul edilemez nitelik- te olduğunu savundu. Prof. Dr. Devrim Ulucan, lo- kavtın anayasadan çıkartılması. 2821 ve 2822 sayıü çalışma ya- şamıru düzenleyen kanunlann tamamen kaldınlarak yeni dü- zenlemelere gidilmesi gerektiğini söyledi. Ulucan, toplusözleşme özerkliği sistemi ve grev özgür- lüklerinin tanınması amacıyla anayasa ve yasalann değiştiril- mesi gerektiğini söyledi. Sendi- ka hayatın mevcut yasal sınırla- nn çerçevesini aşan beklentiler içine girdigini ifade eden Prof. Dr. Metin Kutal, sendikal hak- lann evrensel ölçüler içinde ta- nınarak güvence altına alınma- sı gerektiğini kaydederek şöyle konuştu: 'Seodikjü örgtHlenme haicinna gettrücn kısıtfaunalar kal*nlmBh, sözlesmeM persond sistemi, işçi memnr ayrunı ve çe- UskiU yasal duzenkmder orta- daa kaMmlmab, sendikal faa- ttyet afauUrudaki suuriandır- kaMıntanaJı." Formaya renkyasağı konduHAKKÂRt (Cumhuriyet) — Kürtlerin simgesi haline gelen san, kınnızı ve yeşilden oluşan renkleri taşıyan forma>ı giydik- leri gerekçesiyle Hakkâri Bele- diyesporlu futbolcular ile antre- nörü hakkında soruşturma açıl- dı. Aynı renkleri taşıyan forma- nın 2. amatör kümede oynayan Hakkârigucü'ne ait olduğu ve 2 yıldır aynı formayla maçlara çıktığı öğrenildi. Türkiye 3. lig 2. grupta Hak- kâri Belediyespor'la Sankamış- spor arasında 17 Kasım 1991 günü oynanan maçtaki forma değişikhği soruşturma konusu oldu. İki takımın aynı renkler- le maça çıktığım gören orta ha- kern Gündoğan Atmaca, ev sa- hibi Hakkâri Belediyespor'dan forma değiştirmesini istedi. Bu- nun üzerine o sırada hazır bu- lunan bir amatör takımın san, < San-Kırmızı-Yeşil'in anlamıWi!liam Aeglaton'un Koral Yayınevı tarafından basılan "1946 Mehabad Kurt Cumhuriyetı" adlı kıtabmda, Kurt Devletı'nın ılk kez 22 Ocak 1946'da lran'da Mehabad kenlınde kurulduğu bıldıriliyor. Mçhabâd Kurt Cumhuriyeü'nin ba>Ta|ı da daha ', önce kurulan Kürdbtan Dırilış Topiulugu (KOMEL-Komeie Ziyane»eye Kurdistan) tarafttıdan 1944 yıli mayıs ayında hazırlanı>or. Kitapta anlatılaniara göre bu ilk bayrakla en ustte kırmızı renic, ortada beyaz ve en altta da yeşil renk yer alıyordu. Böylece Iran bayrağmdakı renklerin lersine dönmüş biçımiyle bayrak tneydana getinlmiştı. Bayrakta avnca Kurt ulusunun sembolu olarak bir güneş, iki yanında birer ba^ak, arkasmda ise bir dağ ıle kalem resmi yer almsşlı. Bu tarihten sonra Turkiyc. Iran, lrak^ Suriye ve Sovyetler Bıckğı'adekı Kurtler sehakn >asa dışı PKK orgutu tarafındarı bir sımge olarak kabui edilen san, yeşil ve kımıızı rehkU bayıak ise Mehabad Cumhunyeti'mn renklenni esas alıyor. Tek fark, renklerden beyazın sarıya dönmesı ve diğer simgel«|iıı bulunmaması. kırmızı ve yeşil renklerden olu- şan fonnası giyilerek forma de- ğişimi yapıldı. Ancak Hakkâri Belediyesporlu yöneticiler, "renk sonınu" doğabileceği kaygısıyla orta hakemden tekrar fonna değişimi istediler. Hake- min oluruyla Hakkâri Belediye- sporlu futbolcular maçın ikinci yansına başka bir formayı giye- rek devam ettiler. Ancak bu sırada sahada gö- revli güvenlik mensuplan, Hak- kâri Belediyesporlu futbolcula- nn "yasak renkkr'Me maça çık- tığım bir tutanakla saptadılar. Cumhuriyet Savcılığı da güven- lik güçlerinin verdiği resmi bil- gi üzerine soruşturma başlattı. Savcılık tarafından futbolcula- nn ve antrenör Salita Yıldu'ın tek tek ifadeleri alındı. Hakkâ- ri Belediyesporlu futbolcuların ifadelerinde özetle "Giydigimiz formda hiçbir kasıt yoktnr. Sa- dece o anda hazır bulunan bir formayı giydik. Bu forma da 2 yıldır amatör maçlara çıkan Hakk&rigiicii'ne aittir. Durnmn fark edince ikinci yanya başka formayla devam ettik" dediler. Futbol kulübünün ve Hakkâ- »ri Belediyesi'nin ANAP'h Baş- kanı Şnkıü Çalh, olayı, futbol- cu ve çalıştıncısının ifadelerini alınmasından sonra öğrendiği- ni belirterek, "Forma değişimi yonetmelik geregi hakem tara- fından istenmis. Oiayda hiçbir kasıt yok. Bilerek yapılan bir şey yoktur" dedi. Cumhuriyet savahğı yetkili- leri, çahştıncısı ve futbolculann ifadelerinin, emniyetçe tutulan tutanak üzerine alındığını belir- terek "Mahkemenin ve soraş- turmanın seyri hakkında karar verecegiz. Eğer konu üzerinde karar verilmezse dosya DGM'ye gönderilecek" dediler. Türkiye Emekçüer Derneği, Paris'te bir dizi toplantı düzenledi Türkîyeldeki insanhakları tartışıldı Türkiye'deki insan hakları ve Fransa'daki Türk sığınmacılar şorunlarının tartışıldığı toplantılara Türkiye'den İnsan Hakları Vakfı Yönetim Kurulu üyesi M. Tali Öngören, İstanbul Barosu Başkanı Turgut Kazan, Prof.MesutGülmezve gazeteci Sirmen katıldılar. MİNE G. SAULNIER PARİS — 1890 yılmda, üilü Dreyfus davası ile ilgili olarak kurularak dünya- daki en eski insan haklan derneklerin- den biri olan Fransız "Liqne Des Droits de FHomme" (İnsan Haklan Birliği) Derneği ve Fransa'daki en büyük Türk işçileri örgütu ATT (Türkiyeli Emekci- ler Derneği), Paris'te bir dizi toplantı dü- zenledL Bir hafta süreyle Türkiye'deki in- san haklan ve Fransa'daki Türk sığınma- cı şorunlarının tartışıldığı toplantılara Türkiye'den, İnsan Haklan Vakfı Yöne- tim Kurulu üyesi Mahmnt Tali Öngören, İstanbul Barosu Başkanı lurgnt Kazan, Prof. Mesnt Giilmez ve gazeteci Ali Sir- men katıldılar. Türkiye İnsan Haklan Haftası, Fran- sız parlamentosunda yapılan bir basın toplantısıyla acıldı. Iktidardaki Sosyalist Parti grubundan milletvekili ve Ulusal Meclisin "Kültür, Aüe ve Sosyal İşler" Komisyon Başkanı Jean Michel Belor- gey'in düzerüediği, Fransız İnsan Hak- lan Birliği Başkanı Hatier'nin yönettiği basın toplantısında Türk konuklar ga- zetecilere Turkiye'deki insan haklan ko- nusunda son gelişmeler aktardılar. Yeni Demirel hükümetinin, insan haklanyla ilgili olarak büyük bir iyi niyet sergile- diğini vurgulayan konuşmacılar, "Şim- di verilen sözlerin tutulup tutulmadığı- nı bekleyip görmek" gerektiğini belirt- tiler. tstanbul Baro Başkanı lurgut Ka- zan, Terörle Mücadele Yasası'nın insan haklan açısından sakıncalan üstünde durarak bu yasanın değişmesi gereken maddeleri üstüne sorulan yamtladı. Mahmut Tali Öngören, bugune degin ya- pılan uygulamalan ve işkence konusun- daki son sayılan aktardı. Prof. Mesut Gülmez, sendikacılık kapsamında insan haklan üstünde dururken gazeteci Ali Sirmen yasalann değişebilirliğine karşın pratikte insan haklanna saygının, ancak kadroların eğitimi ve özellikle polis, ha- pishane personeli gibi uygulayıcıların eğitimi ile sağlanabileceği üstünde durdu. Fransız gazetecilerin hapishanelerde- ki ve özellikle Eskişehir hapishanesinde- ki uygulamalarla ilgili sorular yöneltti- ği konuklar, Fransa'daki Kurt kökenli gazetecilerin bu etnik grubun sorunlan- na iüşkin çıkışlanyla da karşüaştuar. İn- san haklannın herkes için geçerli olma- sı gerektiğini ve etnik gruplara göre baş- ka başka degerlendirme yapümasuun sa- kıncalı olduğunu belirten konuşmaalar, Fransa gibı demokratık ülkelerin son yıl- larda siyasal sığmma hakkına getirdiği kısıtlamalan da eleştirdiler. "Demokra- si mücadelesinin birkaç kişiyle değfl, bin- lerce kişiyle verildiğine", dikkati çeken Turgut Kazan: "Demokratik ülkeler, si- yasal sığmmacı birkaç kişi olsun, ama binlerce olmasuı tavnna girdiler, oysa bu mücadele binlerle yapılıyor" dedi. Panele valilik izin vermedi • İstanbul Haber Servisi — İstanbul Barosu'na bağb bir grup avukatm düzenleyeceği "Eskişehir Cezaevleri Orneğinde însan Haklan Ihlalleri" konulu panele İstanbul Valiliği izin vermedi. Panele valilikçe izin verilmemesini kınayan baroya bağlı bir grup avukat "olayı" çağdışı olarak nitelendirerek uygulamayı kınadıklannı belirtti. Avukatlann yaptığı açıklamada şöyle denildi: "Demokrasi ve insan haklanndan bolca söz edilen bir dönemde bu yasaklama, siyasi iktidann bu vaatlerinde ne kadar samimi olduğunun bir göstergesidir. Bu uygulama ile insan haklan ihlallerine yeni bir halka eklenmiş, yasalarla güvenceye bağlanmış en sıradan bir demokratik haklan dahi nasıl ihlal edildiğinin yeni bir örneğini oluştunnuştur!' Memurlara konut • tstanbnl Haber Servisi — tstanbul Büyükşebir Belediyesi ve ilçe belediyelerinde çalışan belediyelerin kurduğu S.S. 2000 Konut Yapı Kooperatifi'nin Avcılar'daki 480 konutluk inşaatmdan bitirilen 240 konutun anahtarlan sahiplerine teslim edildi. Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Tuğrul Erkin tarafından anahtarlan teslim edilen ve 70 metrekare kullanım alanı olan konutlann tamamında asansör ve kalorifer bulunuyor. TGS'de seçinı • tstanbul Haber Servisi — Türkiye Gazetecıler Sendikası (TGS) İstanbul Şubesi'nin olağanustu genel kurulu dün yapıldı. Genel kuruldaki seçimler sonucu yönetim kurulu üyeliklerine Hasan Çakalkurt, Turhan Günay, Cengiz Yıldınm, Fikret Ay, Ferdi Bakioğlu, Vedat özdemir, Feridun Kılıç ve Turgay Aslan seçildi. Denetleme kurulu üyeliklerine Murat Çorlu, Huriye Mutlu ve Murat Aslangil, disiplin kurulu üyeliklerine Tahir özyurtsevef, Asım Elkoca, Latif Bayat ile Serhan Odabaş getirildiler. ÇGD Genel Kurulu • Istanbnl Haber Servisi — Çağdaş Gazeteciler Demeği (ÇGD) istanbul Şubesi'nin 2. olağan genel kunılunda yeni yönetim kurulu üyeleri belirlendi. Kongrenin açılışında konuşan ÇGD Genel Başkanı Mustafa Ekmekçi, basındaki işsizliğe dikkat çekerek, gazetecilerin gerçekleri yazdığını ve bu sayede onurlannı koruduklannı söyledi. Kongrede eski ÇGD İstanbul Şubesi Başkanı Koray Düzgören tarafından çalışma raporunun okunması ve bütçe ile yönetim kunılunun aklanmasının ardından seçimlere geçildi. İki listenin yanştığı seçimlerde kurullar şu isimlerden oluştu: Yönetim kurulu: Celal Başlangıc, Yalçın Çakır, Atilla Ozsever, Mustafa Kutlay, Ceylan özerengin, Nedim Ozkan, Fahri Alakent, Ekrem Uca, Celal Toprak. Denetleme kurulu: Funda özkan, Behzat Şahin, Muharrem Aydın. Disiplin kurulu: Miyase llknur, Süleyman Yıldız, tlkin Aydm. • t t t ÇETECI POLISLER'IN IÇYUZU POLİŞ AMCALARDAN, POLİS "BABA"LARA... İYİ POLİS, KÖTÜ POLİSİ YARGILIYOR... İSTANBUL EMNİYET MÜDÜRÜ: " KARANLIK İŞLERE KARIŞAN 45 POÜSİ AÇIĞA ALDIK " DYP'DE "TAYYARECİLER" BUNALIMI CİNDORUK OLAYININ PERDE ARKASI • DAlAN'DANAYDINLARCX^ĞrNAAĞRSUÇlAAAAlAR« TÜKETİLEN ETİN%40'l KAÇAK. VEBADAN DEĞİL, TENYA- DAN KORK!« GÖZALTI KAYIPLARI: GİDEN GERİ GELMİYOR! • İSTANBUL'U PARSELLEYEN "ALATURKA MİLYARDER": ADİLARASU» KAPAT11AN ESKİŞEHİR CEZAEVİ NEOIACAK?» İBO'NUN TOKADIART1K DÜNYACA ÜNLÜ • TARİHTEKİ İLK BEYİN AMEÜYAT1NIN 4400 YIL ÖNCE SAMSUN'DA YAPILDIĞI ORTAYA ÇIKTI • GÖBEK TERÖRİZAAİ. NOKTA/'DANSÖZLER ANSİK- LOPEDİSİNİ SUNUYOR • BİSİKLETLE DAĞCILJK • FREDDI MERCURY: "KUSURSUZDUM"» YUGOSLAVYA'DA CEHENNEMDEN KAÇIŞ H A B E R C İ L İ K T E S O N M O K T A MUDURU MEHMffAĞAR: •KARANÜK İŞIBŞ KAJtjŞAN 45 POÜS AÇKAMINM"
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle