Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/4 HABERIFR 1 ARALIK 1991
ÖZGURCE
TURKER ALKAN
Topal TahipBüyücügıbi bırşeydi. Korkumuzdanfazlayaklaşamazdık.Eliy-
le "Gelin" dese de beş-on metrelik emin bir mesafeden izlerdik
onu.
İki bacağı da kesilmiş, giden organlann yerine araba lastiğin-
den ibaret protezler takılmıştı. Yarım ay biçımındeki yapay
ayaklarının üzerınde buz pateni yaparmış gibi zarafetle kayar,
insanı şaşırtan işler yapardı.
Toroslann yucelerindeki yaylalardan birıydı burası. Doğa,
oyuncağımız olurdu Bir süre sonra oyundan bıkınca çok tehlike-
li bir iş yapıyormuş gibı Topal Tahir'i ızlemeye giderdık. Topal
Tahir, kıl çadınnın önürtde mutlaka bir şeyler tamır eder olurdu.
Radyo, saat, çeşitiı ev aletleri Her şey inanılmaz bir ustalıkla
onun ellerinde eski sağlığına ve sağlamlığına kavuşurdu.
Topal Tahir, tüm yaşamı boyunca hiç kente gitmemişti. Hatta
kasabaya bile inmemışb Hep Toroslann tepesinde yaşamış,
eğitim görmemiş, dünyayı bilmeyen bir tahtacıydı. Kışın karlar,
kurtlar ve ayılar tarafından yolu kesilen bu dağ köyünde yaşa-
mış durmuştu.
Ama dunyayı içinde taşıyordu sanki. Büyülü bir güç, ona her
şeyin sırrını fısıldayıveriyordu insanlann bınlerce yıldır geliştir-
diğı teknolojı harıkalannı o doğuştan özumsemış gibıydı
Kasabada topu topu ıkı tane kamyon vardı Kamyonlardan birı-
si ne zaman yaylaya çıkacak olsa bütün çocuklar, görülmemiş
bir oyuncağa kavuşmanın keyfiyle bağıra çağıra kamyonun arka-
sından koşardık Fakat kamyonlar o kadar eskimişti ki her
yaylaya çıkışlarında mutlaka bozulurlar ve Topal Tahir e götürü-
lürlerdi. ^ _ _ „ _ „ _ _ _ _ ^ _ _ ^
Topal Tahir, o lasrik-
ten yapılma eğreti / n s a n / ezberCİIİğe,
düşünmemeye, sorgusuz
itaate koşullandıran
günümüz eğitim anlayışı,
nice Topal Tahirleri ve
Âşık Veyselleri çarkında
öğütüp sıradan
bürokratlara
dönüştürmüştür.
kamyona ormanır, ne
yapar eder motoru ona-
nrdı
Hatta bir seferinde To-
pal Tahir'i bir damdaki
kiremitieri aktarırken
görmüş ve gözlerime
inanamamıştım
Topal Tahir'i ne za- _ ^ _ ^ ^ ^ ^ ^ _ _
mandüşunsem "Acaba" ^ ^ — ^ ^ —
demışımdir kendi kendime, "topal olmasa ve eğitim görseydi
insanlığa olağanustu buluşlar sunan bir dahı mı olurdu?"
Belki olurdu Belkı de tam tersıne çok sıradan bir insan olarak
kalır, Topal Tahir kadar bile sivrılemezdı. Sağlam ayakları olan
bir Tahir, sıradan bir tahtacının günluk koşuşturmalarından başı-
nı alıp da başka bir şey yapabilır mıydı dersinız?
Aşık Veysel in gozlerı gorseydı, belkı de Âşık Veysel olmaya-
caktı. Kuşkusuz ki şiirden hoşlanacak, bir tarla gunünün yorgun-
luğunu üzerinden atmaya çalışırken akşamları yanm yamalak
dızeler geçecektı aklından Belki mutlu bir insan olacaktı. Ama
Aşık Veysel olması olasılığı çok zayıflayacaktı.
Ya eğitim görselerdı ne olurdu?
Belki de daha kötü olurdu diye düşünüyorum. öylesine insan
doğasına aykın, ınsanın yeteneklerini körleten bir eğitim anlayı-
şımız var kı ınsanların çoğunun gördüklen eğitıme rağmen
yaratıcı ve ozgun olmalanna şaşmamak elde değıl İnsanı ezber-
ciliğe, düşünmemeye, sorgusuz itaate koşullandıran gunumüz
eğitim anlayışı, nice Topal Tahirleri ve Âşık Veyselleri çarkında
öğütüp sıradan bürokratlara dönüştürmüştür.
İnsanlann çoğu, doğanın kendilerıne verdiği bir yaratıcı zekâ
ve araştırıcı merak duygusu ıle donatılmıştir Karatahtalann,
tozlu ve ızbe sınıflann, çatık kaşlı kızgın hocaların körlete körle-
te geride pek bir şey bırakmadığı yeteneklerle okula başlarız.
Geride ruhumuzun iskeleti kalır.
GÜVENOYU NOTLARI:
Bravo 'baba'CANAN GEDtK
ANKARA — DYP ve
SHP'lilere aynlan iktidar kuli-
si tıklım tıklımdı. Bakanlan
kutlamak ya da bakanlıktaki iş-
lerini hal yoluna koymak umu-
duyla gelenler, neredeyse millet-
vekillerinden çoktu.
Ulaştarmı Bakanı Yaşar Top-
çn'nun etrafı bir anda sarıldı.
Gelenler sırayla Topçu'yu iki
yanağından öptüler, sonra da
az ileride bekleyen Enerji Baka-
nı Ersin Faraiyalı ile Devlet Ba-
kanı Mehmet Ali Yılmaz'a yö-
neldiler.
Devlet Bakanı Mehmet Kah-
raman'm da çevresi seçmenle-
riyle doluydu. Kahraman, seç-
menlerini dinleyıci localanna
çıkartırken, bakanhğı ile ilgili
sorulara şu karşılığı verdi:
"Henüz kudamalardan fırsat
bulup bakanlık işleriyle ilgile-
nemedik."
Adalet Bakanı Seyfi Oktay
da kuliste ilgi odağı haline ge-
len bakanlardan biriydi. Oktay,
yerel seçimlerin ertelenmesine
Uişkin yasa taslağının sorulması
Uzerine kısa bir yanıt verdi:
"Belki grnplann önerisi ola-
rak gelmesi daha doğnı olur.
Ama henüz kntltmalardan ya-
sa çalışmalanna fırsat bulama-
dık."
TBMM Genel Kunılu'nun
toplanmasına 1 dakika kala ku-
listn ucu hareketiendi, kalaba-
Iık o tarafa doğnı kaydı. Ba-
kanlar, milletvekılleri, konıma
görevlileri ve gazeteci çemberi
arasında Demirel gebyordu. Ke-
yifliydi, yanına kadar ulaşabi-
lenlere elini uzanı, öptürdu.
Bir ara TBMM Başkanı Hü-
samettb Cindorok'un danış-
manı eski milletvekili Murat
Sökmenoflo'nu gördü, yanına
çağırdı, genel kurul salonuna
kadar Sökmenoglu ile birlikte
yürüdü, sohbet etti. özal'ın
cumhurbaşkanı seçilmesi uzeri-
ne Demirel in olurunu aimadan
milletvekilliğinden istifa eden
Sökmenoğlu ile aralarındaki
buzlann eridiğini göstennek is-
ter gibiydi.
Başbakan Yardımcısı Erdal
tnönü, her zamanki gibi "yal-
mzdı". Bir sure Demirel'in çev-
resindeki kalabalıga bakü, son-
ra kendi kendine mınldandı:
— Nereden giriyorduk genel
kurnl salonuna?
Otanıma başkanlık eden
TBMM Başkanı Hüsamettio
Ondonık, Medisin yeni ses dö-
zeni nedeniyk bayağı güçlük
çekti. MilkrvekiUerinin birço-
ğunun 'TcabnT mü, "ret" mi
dedikleri kürsüden duyulmadı-
ğından Cindoruk, milletvekille-
rini sık sık "Lâtfcn >üksek sesk
tekrarlayın" diyerek uyarmak
zorunda kaldı.
MÇP kökenli bağımsızlaı
arasında ilk görüş aynlığı giive-
noylamasında ortaya çıktı.
Türkeş'in "kabul" demesine
karşılık, 4 MÇP kökenli otunı-
ma gelmeyerek hem Türkeş'e
hem de hukumete tepkilerini
gösterdiler. Hele bu isimlerden
birinin Türkeş'e rağmen iptal
edilen Ankara kongresini kaza-
nan ekipten Mubsin Yazıcıoğ-
lu olması dikkat çekiciydi.
Guvenoylaması sonuçlan
açıkanınca Bakanlar Kurulu ve
DYP mületvekilleri ayağa kal-
karak uzun süre Demirel'i alkış-
ladılar. SHP milletvekilleri ise
DYP'lilere oturduklan yerden
alkışlarla eşlik etmeyi yeğ-
lediler.
Demirel, hemen grubunu
topladı, bugüne kadar en fazla
güvenoyu alarak işe başlayan
koalisyon hükümetinin başba-
kanı olarak geldiği DYP gru-
bunda alkış yağmumna tutul-
du. DYP'liler, "Bravo baba"
sesleri arasında Demirel'i ayak-
xa alkışlarla karşıladılar.
'Rüştü Koray' ödülü
Aziz Nesin'e verîldî
Haber Merkea — Mülkiye-
liler Birliği Vakf nın gelenek-
sel "Ristii Koray" ödülü yazar
Aziz Neaiıı'e veridi.
Mülkiyeliler Birligi Vakfı
ödülü bu yıL, "Danoknua kav-
ı — • acıkbk kgMmamtıa ve
denokrasi Okeierinin savnnul-
maana düsancc, mpıt ve sava-
şurianyla katkıdi bmluanlara
votaei^ıi karadaşnrdı. Prof.
Dr. CCB Erogliı. başkanbğın-
da Ayb Kathı, Prof. Dr. Kor-
kat Bomtar, Prof. Dr. Alpas-
bu Inkh, SaUı Er ve Ayhan
Çofiv'dan oluşar Seçiciler Ku-
rulu, odülun, "Wun yüzyüa
yaldafM bir süıttir kalemJyle
ve tiiBi yaşamıyfaı nllomirin de-
mokratikleşmesi savaşumna yi-
gttçe omnz vermiş re bökülmez
Uşâigiyle cagdastarnu örnek
oünaş Aziz Nesta"e verümesi-
ni kararlaştırdı.
"Ruştü Koray"ödulü, Mülki-
ye'nin kunıluşunun 132. yıL
olan 4 aralık çarşamba günü
Mülkiyeliler Birligi'nde düzen-
lenecek torenle TBMM Başka-
nı Hüsamettin Cindoruk tara-
fından Aziz Nesin'e verilecek.
Toplantıda aynca Mülkiye'den
mezuniyetlerinin 50. yılını dol-
duranlar için bir plaket töreni
de yapılacak.
Çalışma Bakanı Moğultay, yeni dönemdeyasak ve sınırlamaya son vereceklerini söyledi
Yasaklar yasaklanıyorlş-Sendika Senisi — Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanı
MeknMt MofnlUy çalışma ya-
ynnının, 12 Eylül döneminde çı-
kartılmış anayasa ve yasalann
yasakçı, sınırlayıcı baskısı altın-
da olduğunu belirterek "Başla-
yan bn yeni dönem, yasakfaum,
baakılann, auurlanulann sona
erdigi, haUarm verfldifi bir dö-
nem oiacakür" dedi. Türkiye
Sosyal Ekonomik Siyasal Araş-
tırmalar Vakfı'nca dün The
Marmara Otelf nde düzenlenen
"Y«ü hiknmetten çalışma ya-
samua flişkin beldcntfler" ko-
nulu toplanüya katılan Mehmet
Moğultay, kamu çalışanlannın
sendikal hakları konusunda
ILO sözleşmelerine ve uluslara-
rası belgelere konulan çekince-
lerin kaldınlması için çalışmala-
ra başladıklannı, konuyu 10
gün içinde TBMM'ye getirecek-
lerini söyledi.
Temelinde örgütlenme
Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Mehmet Moğultay,
1982 Anayasası'nın hak ve öz-
gürlükleri ortadan kaldıracak
bir anlayışla düzenlendiğini,
anayasamn çalışma hayatıyla il-
gili bölümlerinin âdeta disıplin
yönetmeliği nitelığinde olduğu-
nu belirtti. Bu nedenle çalışan-
lann 11 yıliık sure içinde yete-
rince örgutlenemedigi, hakları-
nı savunamadığı ve ulusal gelir-
den aldıklan pay duşerken üc-
ret ve gelirlerinin de aşındığını
kaydeden Moğultay, geçmiş hü-
kümeti işçi örgütlerinin sesine
kulak tıkamak, keyfı işten çı-
kartmalara karşı tepki göster-
memekle eleştirdi. Bakan Mo-
ğultay, sosyal banşın sağlanma-
sımn temelinde örgUtlenme ve
pazarlık özgürlüğünün yattığını,
ekonomik liberalizmden söz
ederken bu özgürlüklerin de göz
ardı edilmemesi gerektiğini be-
etin KııUtll
"Yeni Hiıkümetten Çalışma Yaşamına tlişkin Beklentiler" konulu toplantı Tbe Marmara Oteli'nde yapıldı.
lirterek ele alacaklan temel dü-
zenlemeler konusunda şu bilgi-
leri verdi: "Kamu görevlilerine
sendikal hak >e ozgurluklerini
tanımak için gerekli yasal du-
zenlemeler yapüırken bu konu-
da BİBsUraraa belgelere ve ILO
sözleşmeleriDe konuian çekince-
ler kakbnlacak. Seodikalann
idari ve mali bagungızkklaruu
özeoie koruyacağu. Bv konada
yasaiardaki baglayıa hakamleri
kakhracağız. Sosyal güvenlik
agı bütfln vatandaşlan kapsaya-
eak şeUMe genifletUecek. Genel
sosyal gflvenlik ödemekrinde
•yum saglanacak, süper emek-
Ulerin darnmu gözden geçiriJe-
cek. SSK'h ve Baf-KBr'la iye-
lere esit boyotlarda saghk hiz-
nteti verilmesi için yapacagımız
caİMjımüar, gend saghk sigortası
girisnılerryle eşgüdümlfi otecak.
Sosyal güvenlik açısından vaat
ettiklerimizi tamamlamak için
bir sosyal güveniik reforraıına
kesinlikle gereksinmemiz var-
dır."
'Yeni hokıimetten çalışma ya-
şamına iüşkin beUentOer' konu-
lu toplantıya katılan üniversite
öğretim üyeleri, çeşitli hak ve
özgürlüklerin anayasa ve yasa-
larla sımrlandınlmış olmasını
eleştirerek anayasa, sendikalar,
toplu iş sözleşmesi, grev ve lo-
kavt kanunlannda önemli deği-
şikliklere gidilmesi gerektiğini
bildirdiler. Prof. Dr. öner Ey-
renci işverenlerin, yeni bir dö-
neme girilirken getirdikleri karşı
önerilerinin, sendikal özgürlük-
leri sınırlama, grev hakkıru
özünden ortadan kaldınnaya
yönelik kabul edilemez nitelik-
te olduğunu savundu.
Prof. Dr. Devrim Ulucan, lo-
kavtın anayasadan çıkartılması.
2821 ve 2822 sayıü çalışma ya-
şamıru düzenleyen kanunlann
tamamen kaldınlarak yeni dü-
zenlemelere gidilmesi gerektiğini
söyledi. Ulucan, toplusözleşme
özerkliği sistemi ve grev özgür-
lüklerinin tanınması amacıyla
anayasa ve yasalann değiştiril-
mesi gerektiğini söyledi. Sendi-
ka hayatın mevcut yasal sınırla-
nn çerçevesini aşan beklentiler
içine girdigini ifade eden Prof.
Dr. Metin Kutal, sendikal hak-
lann evrensel ölçüler içinde ta-
nınarak güvence altına alınma-
sı gerektiğini kaydederek şöyle
konuştu: 'Seodikjü örgtHlenme
haicinna gettrücn kısıtfaunalar
kal*nlmBh, sözlesmeM persond
sistemi, işçi memnr ayrunı ve çe-
UskiU yasal duzenkmder orta-
daa kaMmlmab, sendikal faa-
ttyet afauUrudaki suuriandır-
kaMıntanaJı."
Formaya renkyasağı konduHAKKÂRt (Cumhuriyet) —
Kürtlerin simgesi haline gelen
san, kınnızı ve yeşilden oluşan
renkleri taşıyan forma>ı giydik-
leri gerekçesiyle Hakkâri Bele-
diyesporlu futbolcular ile antre-
nörü hakkında soruşturma açıl-
dı. Aynı renkleri taşıyan forma-
nın 2. amatör kümede oynayan
Hakkârigucü'ne ait olduğu ve 2
yıldır aynı formayla maçlara
çıktığı öğrenildi.
Türkiye 3. lig 2. grupta Hak-
kâri Belediyespor'la Sankamış-
spor arasında 17 Kasım 1991
günü oynanan maçtaki forma
değişikhği soruşturma konusu
oldu. İki takımın aynı renkler-
le maça çıktığım gören orta ha-
kern Gündoğan Atmaca, ev sa-
hibi Hakkâri Belediyespor'dan
forma değiştirmesini istedi. Bu-
nun üzerine o sırada hazır bu-
lunan bir amatör takımın san,
<
San-Kırmızı-Yeşil'in anlamıWi!liam Aeglaton'un Koral Yayınevı tarafından
basılan "1946 Mehabad Kurt Cumhuriyetı" adlı
kıtabmda, Kurt Devletı'nın ılk kez 22 Ocak
1946'da lran'da Mehabad kenlınde kurulduğu
bıldıriliyor.
Mçhabâd Kurt Cumhuriyeü'nin ba>Ta|ı da daha
', önce kurulan Kürdbtan Dırilış Topiulugu
(KOMEL-Komeie Ziyane»eye Kurdistan)
tarafttıdan 1944 yıli mayıs ayında hazırlanı>or.
Kitapta anlatılaniara göre bu ilk bayrakla en
ustte kırmızı renic, ortada beyaz ve en altta da
yeşil renk yer alıyordu. Böylece Iran
bayrağmdakı renklerin lersine dönmüş biçımiyle
bayrak tneydana getinlmiştı. Bayrakta avnca
Kurt ulusunun sembolu olarak bir güneş, iki
yanında birer ba^ak, arkasmda ise bir dağ ıle
kalem resmi yer almsşlı.
Bu tarihten sonra Turkiyc. Iran, lrak^ Suriye ve
Sovyetler Bıckğı'adekı Kurtler sehakn >asa dışı
PKK orgutu tarafındarı bir sımge olarak kabui
edilen san, yeşil ve kımıızı rehkU bayıak ise
Mehabad Cumhunyeti'mn renklenni esas alıyor.
Tek fark, renklerden beyazın sarıya dönmesı ve
diğer simgel«|iıı bulunmaması.
kırmızı ve yeşil renklerden olu-
şan fonnası giyilerek forma de-
ğişimi yapıldı. Ancak Hakkâri
Belediyesporlu yöneticiler,
"renk sonınu" doğabileceği
kaygısıyla orta hakemden tekrar
fonna değişimi istediler. Hake-
min oluruyla Hakkâri Belediye-
sporlu futbolcular maçın ikinci
yansına başka bir formayı giye-
rek devam ettiler.
Ancak bu sırada sahada gö-
revli güvenlik mensuplan, Hak-
kâri Belediyesporlu futbolcula-
nn "yasak renkkr'Me maça çık-
tığım bir tutanakla saptadılar.
Cumhuriyet Savcılığı da güven-
lik güçlerinin verdiği resmi bil-
gi üzerine soruşturma başlattı.
Savcılık tarafından futbolcula-
nn ve antrenör Salita Yıldu'ın
tek tek ifadeleri alındı. Hakkâ-
ri Belediyesporlu futbolcuların
ifadelerinde özetle "Giydigimiz
formda hiçbir kasıt yoktnr. Sa-
dece o anda hazır bulunan bir
formayı giydik. Bu forma da 2
yıldır amatör maçlara çıkan
Hakk&rigiicii'ne aittir. Durnmn
fark edince ikinci yanya başka
formayla devam ettik" dediler.
Futbol kulübünün ve Hakkâ-
»ri Belediyesi'nin ANAP'h Baş-
kanı Şnkıü Çalh, olayı, futbol-
cu ve çalıştıncısının ifadelerini
alınmasından sonra öğrendiği-
ni belirterek, "Forma değişimi
yonetmelik geregi hakem tara-
fından istenmis. Oiayda hiçbir
kasıt yok. Bilerek yapılan bir
şey yoktur" dedi.
Cumhuriyet savahğı yetkili-
leri, çahştıncısı ve futbolculann
ifadelerinin, emniyetçe tutulan
tutanak üzerine alındığını belir-
terek "Mahkemenin ve soraş-
turmanın seyri hakkında karar
verecegiz. Eğer konu üzerinde
karar verilmezse dosya DGM'ye
gönderilecek" dediler.
Türkiye Emekçüer Derneği, Paris'te bir dizi toplantı düzenledi
Türkîyeldeki insanhakları tartışıldı
Türkiye'deki insan hakları ve Fransa'daki Türk
sığınmacılar şorunlarının tartışıldığı toplantılara
Türkiye'den İnsan Hakları Vakfı Yönetim Kurulu üyesi
M. Tali Öngören, İstanbul Barosu Başkanı Turgut
Kazan, Prof.MesutGülmezve gazeteci Sirmen katıldılar.
MİNE G. SAULNIER
PARİS — 1890 yılmda, üilü Dreyfus
davası ile ilgili olarak kurularak dünya-
daki en eski insan haklan derneklerin-
den biri olan Fransız "Liqne Des Droits
de FHomme" (İnsan Haklan Birliği)
Derneği ve Fransa'daki en büyük Türk
işçileri örgütu ATT (Türkiyeli Emekci-
ler Derneği), Paris'te bir dizi toplantı dü-
zenledL Bir hafta süreyle Türkiye'deki in-
san haklan ve Fransa'daki Türk sığınma-
cı şorunlarının tartışıldığı toplantılara
Türkiye'den, İnsan Haklan Vakfı Yöne-
tim Kurulu üyesi Mahmnt Tali Öngören,
İstanbul Barosu Başkanı lurgnt Kazan,
Prof. Mesnt Giilmez ve gazeteci Ali Sir-
men katıldılar.
Türkiye İnsan Haklan Haftası, Fran-
sız parlamentosunda yapılan bir basın
toplantısıyla acıldı. Iktidardaki Sosyalist
Parti grubundan milletvekili ve Ulusal
Meclisin "Kültür, Aüe ve Sosyal İşler"
Komisyon Başkanı Jean Michel Belor-
gey'in düzerüediği, Fransız İnsan Hak-
lan Birliği Başkanı Hatier'nin yönettiği
basın toplantısında Türk konuklar ga-
zetecilere Turkiye'deki insan haklan ko-
nusunda son gelişmeler aktardılar. Yeni
Demirel hükümetinin, insan haklanyla
ilgili olarak büyük bir iyi niyet sergile-
diğini vurgulayan konuşmacılar, "Şim-
di verilen sözlerin tutulup tutulmadığı-
nı bekleyip görmek" gerektiğini belirt-
tiler. tstanbul Baro Başkanı lurgut Ka-
zan, Terörle Mücadele Yasası'nın insan
haklan açısından sakıncalan üstünde
durarak bu yasanın değişmesi gereken
maddeleri üstüne sorulan yamtladı.
Mahmut Tali Öngören, bugune degin ya-
pılan uygulamalan ve işkence konusun-
daki son sayılan aktardı. Prof. Mesut
Gülmez, sendikacılık kapsamında insan
haklan üstünde dururken gazeteci Ali
Sirmen yasalann değişebilirliğine karşın
pratikte insan haklanna saygının, ancak
kadroların eğitimi ve özellikle polis, ha-
pishane personeli gibi uygulayıcıların
eğitimi ile sağlanabileceği üstünde
durdu.
Fransız gazetecilerin hapishanelerde-
ki ve özellikle Eskişehir hapishanesinde-
ki uygulamalarla ilgili sorular yöneltti-
ği konuklar, Fransa'daki Kurt kökenli
gazetecilerin bu etnik grubun sorunlan-
na iüşkin çıkışlanyla da karşüaştuar. İn-
san haklannın herkes için geçerli olma-
sı gerektiğini ve etnik gruplara göre baş-
ka başka degerlendirme yapümasuun sa-
kıncalı olduğunu belirten konuşmaalar,
Fransa gibı demokratık ülkelerin son yıl-
larda siyasal sığmma hakkına getirdiği
kısıtlamalan da eleştirdiler. "Demokra-
si mücadelesinin birkaç kişiyle değfl, bin-
lerce kişiyle verildiğine", dikkati çeken
Turgut Kazan: "Demokratik ülkeler, si-
yasal sığmmacı birkaç kişi olsun, ama
binlerce olmasuı tavnna girdiler, oysa bu
mücadele binlerle yapılıyor" dedi.
Panele valilik
izin vermedi
• İstanbul Haber Servisi
— İstanbul Barosu'na bağb
bir grup avukatm
düzenleyeceği "Eskişehir
Cezaevleri Orneğinde însan
Haklan Ihlalleri" konulu
panele İstanbul Valiliği izin
vermedi. Panele valilikçe
izin verilmemesini kınayan
baroya bağlı bir grup
avukat "olayı" çağdışı
olarak nitelendirerek
uygulamayı kınadıklannı
belirtti. Avukatlann yaptığı
açıklamada şöyle denildi:
"Demokrasi ve insan
haklanndan bolca söz
edilen bir dönemde bu
yasaklama, siyasi iktidann
bu vaatlerinde ne kadar
samimi olduğunun bir
göstergesidir. Bu uygulama
ile insan haklan ihlallerine
yeni bir halka eklenmiş,
yasalarla güvenceye
bağlanmış en sıradan bir
demokratik haklan dahi
nasıl ihlal edildiğinin yeni
bir örneğini oluştunnuştur!'
Memurlara
konut
• tstanbnl Haber Servisi
— tstanbul Büyükşebir
Belediyesi ve ilçe
belediyelerinde çalışan
belediyelerin kurduğu S.S.
2000 Konut Yapı
Kooperatifi'nin Avcılar'daki
480 konutluk inşaatmdan
bitirilen 240 konutun
anahtarlan sahiplerine
teslim edildi. Büyükşehir
Belediyesi Genel Sekreteri
Tuğrul Erkin tarafından
anahtarlan teslim edilen ve
70 metrekare kullanım alanı
olan konutlann tamamında
asansör ve kalorifer
bulunuyor.
TGS'de
seçinı
• tstanbul Haber Servisi
— Türkiye Gazetecıler
Sendikası (TGS) İstanbul
Şubesi'nin olağanustu genel
kurulu dün yapıldı. Genel
kuruldaki seçimler sonucu
yönetim kurulu üyeliklerine
Hasan Çakalkurt, Turhan
Günay, Cengiz Yıldınm,
Fikret Ay, Ferdi Bakioğlu,
Vedat özdemir, Feridun
Kılıç ve Turgay Aslan
seçildi. Denetleme kurulu
üyeliklerine Murat Çorlu,
Huriye Mutlu ve Murat
Aslangil, disiplin kurulu
üyeliklerine Tahir
özyurtsevef, Asım Elkoca,
Latif Bayat ile Serhan
Odabaş getirildiler.
ÇGD Genel
Kurulu
• Istanbnl Haber Servisi
— Çağdaş Gazeteciler
Demeği (ÇGD) istanbul
Şubesi'nin 2. olağan genel
kunılunda yeni yönetim
kurulu üyeleri belirlendi.
Kongrenin açılışında
konuşan ÇGD Genel
Başkanı Mustafa Ekmekçi,
basındaki işsizliğe dikkat
çekerek, gazetecilerin
gerçekleri yazdığını ve bu
sayede onurlannı
koruduklannı söyledi.
Kongrede eski ÇGD
İstanbul Şubesi Başkanı
Koray Düzgören tarafından
çalışma raporunun
okunması ve bütçe ile
yönetim kunılunun
aklanmasının ardından
seçimlere geçildi. İki
listenin yanştığı seçimlerde
kurullar şu isimlerden
oluştu: Yönetim kurulu:
Celal Başlangıc, Yalçın
Çakır, Atilla Ozsever,
Mustafa Kutlay, Ceylan
özerengin, Nedim Ozkan,
Fahri Alakent, Ekrem Uca,
Celal Toprak. Denetleme
kurulu: Funda özkan,
Behzat Şahin, Muharrem
Aydın. Disiplin kurulu:
Miyase llknur, Süleyman
Yıldız, tlkin Aydm.
• t t t
ÇETECI POLISLER'IN IÇYUZU
POLİŞ AMCALARDAN, POLİS "BABA"LARA... İYİ POLİS, KÖTÜ POLİSİ YARGILIYOR... İSTANBUL
EMNİYET MÜDÜRÜ: " KARANLIK İŞLERE KARIŞAN 45 POÜSİ AÇIĞA ALDIK "
DYP'DE "TAYYARECİLER" BUNALIMI CİNDORUK OLAYININ PERDE ARKASI
• DAlAN'DANAYDINLARCX^ĞrNAAĞRSUÇlAAAAlAR« TÜKETİLEN ETİN%40'l KAÇAK. VEBADAN DEĞİL, TENYA-
DAN KORK!« GÖZALTI KAYIPLARI: GİDEN GERİ GELMİYOR! • İSTANBUL'U PARSELLEYEN "ALATURKA MİLYARDER":
ADİLARASU» KAPAT11AN ESKİŞEHİR CEZAEVİ NEOIACAK?» İBO'NUN TOKADIART1K DÜNYACA ÜNLÜ • TARİHTEKİ
İLK BEYİN AMEÜYAT1NIN 4400 YIL ÖNCE SAMSUN'DA YAPILDIĞI
ORTAYA ÇIKTI • GÖBEK TERÖRİZAAİ. NOKTA/'DANSÖZLER ANSİK-
LOPEDİSİNİ SUNUYOR • BİSİKLETLE DAĞCILJK • FREDDI MERCURY:
"KUSURSUZDUM"» YUGOSLAVYA'DA CEHENNEMDEN KAÇIŞ
H A B E R C İ L İ K T E S O N M O K T A
MUDURU
MEHMffAĞAR:
•KARANÜK İŞIBŞ
KAJtjŞAN 45 POÜS
AÇKAMINM"