Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET/4 HABERLER 24 KASIM 1991
TURKERALKAN
Muammer Aksoy'dan Erdal
İnönü'ye Açık MektupErdal Bey, bilirsiniz politikada insanın sesi gür ve canlı çık-
•naİKJır Sizin dünyanızda örgütlü olanlar, vurduğu yerden ses
getirenler, kamuoyunu oluşturanlar etkili olur. Işsızlerın, mev-
simlik işçilerin, çocuklann, ev kadınlannın, fakirlerin esamesi
oile okunmaz politikanın doruklarında.
Şimdi hükümete girdiniz ya, bakın çevrenize hep güçlü
Dİanlan, örgütlü ve paralı olanları göreceksiniz. Sürekli ola-
rak onların telkinleri ile karşılaşacaksınız.
Sandıktan çıkmasını beklediğiniz "gül", sosyalistlerin sim-
gesidir. Fakır, güçsüz, örgütsüz ve etkisiz kalanların simge-
sidir. Sessiz çoğunluğun simgesidir.
Asıl onlara kulak vermeye çalışın. İktidannızı, onların çı-
karları doğrultusunda işletin. Yalnız gelecek seçimde tek ba-
şına iktidar olmak için değil, aynı zamanda inandığınız ilke-
ler uğruna "sessiz çoğunluğun sesini" duymaya çalışın.
Ve unutmayın ki asıl sessiz çoğunluk bizim bu taraftadır.
Gerçi biz oy veremeyiz, televizyonda konuşup gazetede ya-
zı yazamayız, sokaklarda yürüyüş filan yapamayız, ama bizi
de dinleseniz iyi olur.
Erdal Bey bizi dınleyin, çünkü sizden alacağımız var. Ala-
cağımız, sadece bir vefa borcundan veya sevgiyle anılmak-
tan ibaret değil. Asıl alacağımız adalettir.
Biraz ılerımde, yeşil çımenler üzerinde eski parti meclisi
üyenız Bahnye Uçok'la yazar Turan Dursun'u görüyorum. Her
ikisinın de Ataturkçü ^ — — — ^ — ı ^ — - ^ —
Sandıktan çıkmasını
beklediğiniz "gül",
sosyalistlerin simgesidir.
Fakir, güçsüz, örgütsüz ve
etkisiz kalanların
simgesidir. Sessiz
mizden doiayı ökJürüi- çoğunluğun simgesidir.
dük uygar dünyada ^ s /
/ on
ıara
kulak vermeye
artık insanlar duşun- . ;._.._ı ı
ceierinden doiay'sc- çalışın. Iktıdarınızı onların
kak ortasında katiedii- çıkarları doğrultusunda
işletin. Yalnız gelecek
seçimde tek başına iktidar
ve laik olmaktan baş-
ka bir suçu yoktu. Bi-
razdan Çetin Emeç
de bıze katılacak, kur-
duğunuz koalisyonu
tartışacağız.
Bizler, Erdal Bey,
sadece düşünceleri-
mıyor.
Biz, özgür düşün-
ceyi, eşitliğı, kardeşli-
ği savunduğumuz içm olmak için değil. Aynı
zamanda inandığınız
ilkeler uğruna, "sessiz
çoğunlugun sesini"
duymaya çalışın.
öldürüldük
Arkamızdan bütün
politikacılar çok derin
ve anlamlı soylevler
verdiler. Kanımızın
yerde kalmayacağını,
suçluların en kısa zamanda adaletın pençesıne teslim edi-
leceğini söyledıler.
Ama kanımız yerde kaldı. Bizi öldürenlerin bir teki bile ya-
kalanamadı.
Yıllar yılı Içişleri Bakanlığı'nda yuvatanan bir "Türk-İslam
sentezcı kadrolaşma" heyetı, polısı, polis olmaktan çıkarmıştı.
Polisı çağdaş anlayıştan uzaklaştırmış, kendı bünyesi için-
deki Ataturkçü, laık eğılimde olanları etkisiz hale getirmişti.
Böyle bir polıs örgutünün. bızım katıllerimizi bulmak için ça-
balamayacağı çok açık değil mıydi?
Erdal Bey, nıhayet tktıdara geldimz. Sizden adaleti yerine
getirmenızi ıstıyoruz. Katıllerimızın bulunmasını ve cezalan-
dınlmasını bekliyoruz. Polis örgütündeki kadrolaşmanın da-
ğıtılmasının zorunlu olduğuna inanıyoruz.
Mesut Yılmaz hükümeti ile birlikte bu kadrolaşmanın dur-
duaılması doğrultusunda bazı adımlar atıldı, fakat bunların
yetmedığı ortadadır.
İçlşleri Bakanı'nın DYP'Iİ olması, bu konuda kesin bir ta-
vır takınmanıza engel olmamalıdır. Toplumun güvenliği ve po-
lisin tarafsızlığı, her türiü koalisyon hesaplarının üzerinde sa-
yılmalıdır.
Erdal Bey, unutmayın ki bize olan borcunuz, aynı zaman-
da gelecek kuşaklara olan yükümlülüğünüzdür!
VEFAT
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza
Hukuku ve Krimonoloji Profesörü, İstanbul
Üniversitesi Basın Yayın Yüksekokulu öğretim
üyesi, hocalann hocası, dürüstlük ve insanhk
abidesi, mütevekkil ve kâmil insan, bana doğru
yolu, sevgiyi, yaşam çizgimi öğreten, şevk ve
teselli kaynağım, yegâne dayanağım,
saygıdeğer ve sevgili eşim
Prof. Dr.
NEVZÂT GÜRELLfyi
kaybettim.
Aziz naaşı 25.11.1991 pazartesi günü öğle
namazını müteakip Beyazu Camii'nden
kaldınlarak Karacaahmet aile mezarlığına tevdi
edilecektir.
EŞİ AYLA GÜRELLİ
VEFAT
Merhum H. Nail ile Ruyet (Hüsniye) Gürelli'nin evlatlan,
Cevat Gürelli, Sevim Eryıldız ve Metin Söylemezoğlu'nun
ağabeyleri, Merih Gürelli ve Zafer Isfendiyaroğlu'nun
babalan, Ali İsfendiyaroğlu'nun dedesi, Husrev
Isfendiyaroğlu'nun kayınpederi, Bahattin Söylemezoğlu ile
Belgin Gürelli'nin kayınbiraderleri, Ayla Gürelli'nin sevgili
cşi, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi emekli öğretim
üyelerinden
Prof. Dr.
NEVZÂT GÜRELLİ
23 Kasım 1991 günu Hakkın rahmetine kavuşmuştur.
Cenazesi 25 Kasım 1991 günu Beyazıt Camıi'nde
kılınacak öğle namazını müteakip Karacaahmet
Mezarlığı'na defnedilecektir. Allah rahmet eylesin.
AİLESİ
NOT Çelenk gönderilmemesı, arzu edenlerin eğitim
kurumlanna yardımda bulunmalan rica olunur.
İLAN
KADIKÖY 2. SULH HUKUK
HÂKİMLİĞİ
Kadıköy Acıbadem Cad. Kader Apt. 19/4 D: 8 adresinde ikâmet
etmekte iken vefat eden muris Saime Sertel'ın terekesine hâkımliği-
mizce el konulmuş olup adı geçeran mırasçılarının tespıtine gidildi-
ğınden;
Murıs Saime Sertel mirasçısı olduğunu ıddıa edenlerin ellennde mev-
cut vesıkalan ile birlikte ılan tarihinden itibaren 3 ay ıçinde mahke-
tneye muracaat etmeleri, aksi takdırde M.K. 534 maddesı gereğince
terekenin Hazine'ye devredılece|i ilanen tebliğ olunur. 6.11.1991
Basın: 42625
AYAK SF.SLERİ — Eskişehir Özel Tip Cezaevi'nin 'tabutluk' olarak adlandınlan hücrelerinin koridorn. Hücrekapttan ve mazgal delikleri sıkı sıkıya kapaUldığı için
içeri ile dışannın tum bağları kesiliyor. tçeridekiler, dışanyı ancak kulaklarıyla algılayabiliyor. Bir tek 'gardiyanlann ayak sesleri' olüm sessizliğini boznyor.
Eskişehir Cezpevi'nden tahliyeolan Tögaç, tabutluk9
denilen hücrelerianlattı
Diri diri ffömüldükANKARA (ANKA) — Eski-
şehir özel Tip Cezaevi'nden tah-
liye olan Enver Togaç, tabutluk'
olarak nitelediği hucrelerde, gar-
diyanlann baskılanna ve dayak-
larına maruz kaldıklanru belir-
terek cezaevinin derhal kapatıl-
masını istedi.
Enver Togaç, HEP Ankara il
binasmda açlık grevi yapan tu-
tuklu ve hükumlü aileleriyle bir-
likte düzenlediği basın toplanta-
sında güvenlik için insanlara iş-
kence yapılamayacağmı söyledi.
Tahliyesine 17 gün kala Çanak-
kale Cezaevi'nden Eskişehir
özel Tip Cezaevi'ne nakledildi-
ğini anlatan Togaç, kendisi gibi
bir sürü tutuklu ve hükumlu-
nün, yapılan işkenceler yuzün-
den kaburgalannm ve burunla-
nnın kırık, böbreklerinden ra-
hatsız olduğunu söyledi.
Gardiyanlann geceleri kori-
dorlara girip "Kahrulsun komü-
nistler, komunistlere ölum" di-
ye bağırarak hücreleri bastığını
ve rastgele insanlan dövdukleri-
ni öne süren Enver Togaç, 5
adım uzunluğunda 3 adım ge-
nişliğindeki hucrelerde insanca
yaşamın koşullannın olmadığı-
nı söyledi. 'Tabutluk' olarak
isimlendirdiğı hücreleri Mısır fi-
ravunlanmn gömütlerine benze-
ten Togaç, siyasi tutsakların bu-
ralara diri diri gömulduğunu sa-
vunarak insanhk onurunun
ayaklar altına ahndığını ifade et-
ti. 2 gün önce tahliye olan To-
gaç, 12 Eylül döneminde uygu-
lanmak istenen ancak geri tepen
çeşitli baskıcı yaptınmlann bu
dönemde uygulanmaya çalışıldı-
ğını da iddia etti.
Cezaevi yıkılsın
Sosyalist Parti Genel Sekreter
Yardımcısı Yalçın Büyükdagfa da
yaptığı yazılı açıklamada bakan-
lann sözünü tutmasını istedi ve
Eskişehir Özel Tip Cezaevi'nin
yıkılmasını istedi.
Büyükdağh, tutuklu ve hü-
kümlülere işkence yaptıklannı
ileri sürdüğü cezaevi gorevlilen
ile Adalet Bakanlığı Müsteşan
Arif Yüksel'in görevlerinden
ahnmalan ve haklannda soruş-
turma açılması gerektiğini de
belirtti.
İŞKENCEYEÖRNEK—Tutuklu tbrahim Bingöl, insanhkdışıuygulamalarve işkenceyeömek' olarak
yüzündekifaeniizkapanmamış yara izini gösteriyor. (Fotoğraflan RIZA EZER)
ÖLAYLI ESKİŞEHİR CEZAEVİ'NDENNCTLAR
Prof. Gürsoy
İşkence
devlet
desteklitstanbul Haber Servisi —
Türkiye İnsan Hakları Vakfı,
Eskişehir özel Tip Cezaevi'nin
"işkence" iddiaları ile tekrar
kamuoyunun gıindemine girme-
si üzerine dün videolu bir top-
lantı düzenledi. Bu toplantıda
Prof. Dr. Gencay Gürsoy, 1990
yıhnda dönemin Adalet Bakanı
Oltan Sungurlu'nun bu cezae-
vinde gazetecilerin sorulanru ya-
nıtlarken tek kişilik hücreler
hakkında "Bu odalarda kalmak
isteyenler olabilir. Onun dışın-
da kullanmamız söz konusu
değil" şeklinde sözlerine iliskin
şunları söyledi:
"Eskişehir'de gösterilen bu
odalar bazı mahkûmlar tarafın-
dan lercih edilebilir. Ama bura-
da gösterilen sadece yatmak için
kollanılan bir oda degfl, mahkû-
mnn izolasyonudur. Olay bir
tccrittir ve bu da bir işkence
yöntemidir."
Geçen yülarda da gündeme
gelen Eskişehir Cezaevi ve iş-
kence iddialanna ilişkin Sungur-
lu dahil bazı yetkililerin "işken-
ce egitim meselesidir" dedikle-
rini anımsatan Prof. Gürsoy,
"Ama bu işkencenin engellen-
mesini de uzatan bir düşünce-
dir. Evet, her şeyin temelinde
egitim yatar. Trafik de bir egi-
tim sorunudur. Ama biraz ön-
lem alındığında trafikte ne gibi
degişiklikler olduğunu gorüyo-
ruz. işkencenin de önlenmesi te-
meJde bir egitim sorunudur,
ama ben bir nörolog olarak id-
dia ediyorum, devletin teşviği
olmasa bir polisin, bir gardiya-
nın işkence yapması mümkün
değildir. Toplumumuzda bir
hoyratlık vardır, ama aynı za-
manda otorite korkusu da var-
dır" diye konuştu.
Bakanla pazarlık yapmadılar
TURAN YILMAZ
ESKİŞEHİR — Loş koridorlar, hüc-
relerden yukselen seslerle yankılanıyor.
Bağıran, demir kapılan tekmeleyen hüc-
redekilerin sesleriyle...
Gazetecilerin boşalttığı koridorlarda,
hücre kapılanrun mazgal delikleri de sıkı
sıkıya kapatılıyor. "Içeri" ile "dışan"
nın son küçük bağı da kesiliyor böyle-
ce.
Dışanda ne olup bittığini ancak ku-
lakları ile algılamaya çalışıyorlar. Kori-
dorda birkaç ayak sesi mi yankılandı, bir
haykınştır kopuyor.
"Sayın Bakan, bnraya gelin, bizi din-
leyia, Sayın Bakan..."
Çağrüara bir yanıt alamamak nasıl bir
duygu acaba? Çoğunlukla da yanıtsız
kahyorlar. Çünkü görevlilerin ayak ses-
leri bunlar.
Adalet Bakanı Seyfi Oktay, yanında
insan haklarından sorumlu Devlet Ba-
kanı Mehmet Kahraman, milletvekille-
ri, kitle ve meslek örgütlerinin yönetici-
leri ile cezaevi görevlileri olduğu halde,
hücrelerin bulunduğu koridorlara acılan
sahanhkta duruyor. Kimlerle, nerede gö-
ruşebileceğini konuşuyor. Cezaevini da-
ha önce gezenler isim tisteJeri veriyorlar.
Sonunda belirlenen isimlerle hücrelerin-
de görüşülmesinde karar kılınıyor.
Önce, gazeteci Deniz Tertel'e gidili-
yor. Teztel'i ilk tutuklandığında da gö-
ren Çağdaş Hukukçular Derneği Genel
Başkanı Av. Şenal Sanhan'ın izlenimi
şöyle:
"Yaşlanmış gibi görüniryordu. Fizi-
ki olarak bir yıpranma vardı yüzönde.
Kınşıklıklann sayısı artmış gibiydi."
Bakan Oktay, çoğunlukla dmlemeyi
yeğledi:
"Gece sabaha karşı alnup getirildik
buraya. Bana kötu muamdc yapılmadı,
ama haysiyet kıncı bir şekilde, kilodu-
ma kadar arandım..."
Sonra PKK davası sanığı Celalettin
Can'a gidiliyor:
"Biz kaçacak insanlar degiliz. 12 yd-
dır içerdeyim. Her an tahliye bekliyo-
rum. TerörieMücadde Vasası'nın iptali
ya da bu yasa ile gelen haklar bizi ya-
kında tahliyeye kavuşturacak. Yani ka-
pıya bıraksamz kaçmayacak inaaniar var
burada."
Can, kaldığı hücreyi, havalandırma-
sını gösterirken devam ediyor:
"Kar yağdtfında ve eridiginde hava-
landırma bötümii tümuyle donacak.
Hücremiz de nemden yaşanmaz hale ge-
lecek. Soguktan duramayacağız. Şimdi
bile kaloriferlerin yanmasma karşın çok
üşüyoruz."
Ardından henuz davalan başlamayan
tutuklular, Hatice Suna ve Günsel Şa-
hin ile görüşüluyor:
Bakan Oktay, dinledikten sonra gö-
rüşlerini kısaca açıkhyor.
"Kaldığınız bu yerlerin kapdannı aç-
sak, koridorlara çıksamz, bunu istemez
misiniz? Ardından da biz bu işi kökün-
den halletsek. Biz bunu yapacağız, ce-
zaevi sorununu ülkenin gündeminden
indirecegiz. Peki siz de bu açlık grevin-
den vazgeçmez misiniz?"
Oktay'a, görüştüğıi kişiler, bu öneri-
leri için konuşabileceği yeni isimler ver-
diler. Fethi Özüm, Sabri Ok, Mustafa
Karasu ve Mehmet Can Yüce getirildi.
Beş temsilci, teklifi arkadaşlaruıa gö-
türeceklerini, karan ondan sonra vere-
ceklerini bakana söyledıler.
insan Hakları Vakfı temsilcisi olarak
cezaevi ziyaretine katüan Turk Tabipler
Birliği Merkez Konseyi üyesi Dr. Ata
Soyer'in bu konudaki izlenimi şöyle:
"Getirilen bu dört kişinin bemen bir-
birlerinin ellerini çok kuvvetli bir şekil-
de sıkmaları dikkatkni çekti. Uzun sü-
re birbirierini göremedikieri bemen beüi
oluyordu..."
Bakan Oktay, bunlara da aynı şeyle-
ri söyledi. Açlık grevine son verilmesini
istedi. Aldıklan yamt, başta Bakan Ok-
tay olmak üzere herkesi umutlandırdı...
"Siz bir koalisyon hükümeti ile gel-
diniz. Bize karşı şu anda devleti temsil
ediyorsunuz. Bize açık bir vaatte bulun-
mamanızı da bu nedenle doğal karşılı-
yonız. Ancak sizin buraya gelmenizi ve
bizlerie konnşmanızı samimi buluyoruz,
sornnu çözme isteği taşıdıfuuza inanı-
yoruz. Önerinizi arkadaşlanmızla görii-
şüp degeriendirecegiz."
Bu umut öylesine yaygındı ki başta
bakan olmak üzere heyetin hemenne-
men tüm üylerinde sorunun çözüldüğü
görüşü egemendi. Heyet başkente dön-
düğünde de "Açhk grevi bitti" söylen-
tisi yayıldı.
Ancak henüz bitmemişti. Eskişehir
Barosu Başkanı Akın Çamoglu dün
Cumhuriyet'e, "Benim izlenimim, bu
işin yttzde 90 halledildigi yönünde, be-
nttz açhk grevine son vermemişler, ama
her an bitebüir" değerlendinnesini yap-
ü.
Şimdi gözler Eskişehir'e çevrili. Çün-
kü oradan gelecek bir haber, son gün-
lerde hızla tırmanıp Ulke gündeminin baş
köşesine oturan cezaevi sorununu belki
de bir daha hiç geri gelmeraek üzere bi-
tirebilir.
Çetin'in ilk
yurtdışı gezisi
• ANKARA (ANKA) —
Yeni Dışişleri Bakanı
Hikmet Çetin, gelecek
hafta ilk yurtdışı gezisine
çıkacak. Hikmet Çetin, salı
günü Strasbourg'da
yapılacak Avnıpa Konseyi
Bakanlar Komitesi
Toplantısı'na katılacak.
ANKA muhabirinin
Dışişleri yetkililerinden
edindiği bilgiye göre
Avrupa Konseyi Bakanlar
Komitesi Toplantısı'nda
Türkiye, komitenin başkan
yardımcüığım da
ustlenecek. Avrupa Konseyi
Bakanlar Komitesi dönem
başkanhğı da gelecek mayıs
ayında Türkiye'ye gececek.
Hikmet Çetin'in Avrupa
ulkelerinin dışişleri
bakanlan ile taruşma
olanağına kavuşacağı
toplantının gundeminde
Yugoslavya sonınu ve
Sovyetler Birliği'ndeki
durum yer alıyor.
Bush ve Major,
Demirel'i
kutladı
• ANKARA (AA) —
ABD Başkanı George Bush
ile lngiltere Başbakanı John
Major, Başbakan Süleyman
Demirel'i, Başbakanlık
görevine başlaması
dolayısıyla kutladılar.
Dışişleri Bakanlığı'ndan
yapılan açıklamaya göre,
Başkan Bush, mesajında,
Demirel'le yakın ilişkiler
sürdürme arzusunu dile
getirdi, yakın bir zamanda
kendisiyle bir araya gelmeyi
umduğunu belirtti. Dışişleri
Bakanlığı, Başbakan
Demırel'in de Bush'a
gönderdiği yanıt mesajında,
yakın temasın
sürdürülmesinden
memnuniyet duyacağını
belirttiğini açıkladı, Bush'la
yakın bir gelecekte buluşma
arzusunu paylaştığını
belirtti. lngiltere Başbakanı
John Major da Demirel'i,
göreve başlaması dolayısıyla
kutladı.
Moğultay'dan
DİSK'e destek
• ANKARA (UBA) —
Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Mehmet Moğultay,
Askeri Yargıtay karanyla
açılan ve yeniden
faaliyetlerine başlayan
DlSK'in, Iş ve Işçi Bulma
Kurumu'na devredilen 2
trilyon liranın üzerindeki
mal varhgının geri veriknesi
gerektiğini söyledi.
Moğultay, "Gerekli yasal
prosedür tamamlandığı
zaman ve yasal engeller
kalktığı zaman DlSK'in
malvarlıklannın geri
verilmesı için tüm çabamızı
sarf edeceğiz" diye
konuştu. Bakan Moğultay,
12 Eylül döneminin
sendikalarda yarattığı
tahribatı gidermek,
dönemin yaralarını sarmak
için ne gerekiyorsa onu
yapacaklarmı kaydetti.
Özal,
dinleniyor
• MARMARtS (AA) —
Cumhurbaşkanı Turgut
özal, Okluk Koyu'nda
dinleniyor. Eşi Semra özal
ile birlikte önceki gün
Marmaris Okluk Koyu'na
gelen Cumhurbaşkanı Özal,
dünu, koyda bulunan
Cumhurbaşkanlığı
Dinlenme Evi'nde geçirdi.
Cumhurbaşkanı özal'ın
deniz suyu sıcakhğını
sorduğu, ancak denize
girmediği bildirildi.
Belediye
başkanı
mahkûm oldu
• TARSUS (Cnmhuriyet
Gıiney llleri Biirosu) —
Eski Tarsus Belediye
Başkanı Veyis Kemal Erdem
ile 7 belediye görevlisi,
usulsüz para toplayarak
harcama yaptıklan
gerekçesiyle açılan davada
hapis cezasına çarptınldı.
Yakınlarına çıkar sağladığı
gerekçesiyle hakkında başka
davalar açılan eski belediye
başkanı Erdem ve
yöneticilerin hapis cezası
para cezasına çevrildi.
Prof. Dr.
Nevzat Gürelli
öldü
• İstanbul (İÜHA) —
tstanbul Üniversitesi Basın
Yayın Yüksek Okulu
öğretim üyelerinden Prof.
Dr. Nevzat Gürelli (68)
vefat etti. Hastalığı
nedeniyle uzun süre
Ingiltere'de ve ABD'de
tedavi gören Prof. Dr.
Gürelli, önceki gece saat
03.00'te son olarak dedavi
gördüğu Amerikan
Hastanesi'nde öldü.
Manisa'da 1923 yıhnda
doğan Prof. Dr. Gürelli, •
1946 yıhnda İstanbul
Üniversitesi Hukuk
Fakültesi'nden mezun oldu.