19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 24 KASIM 1991 OKAY GONENSİN I. Argişti ve II. Sarduri Birlikte okumaya çalışalım: "Urartu Devleti'nin yükselişi Menua'dan sonra kral olan I. Argişti (M.Ö. 786-764) ve II. Sarduri (M.Ö. 764-735) zamanla- nnda da devam etti ve sınırlar en geniş nafilasına ulaştı. Özel- likle güneybatıda Fırat ötesinde Malatya ve Adıyaman üzeri- ne başarılı askeri seferler yapılırken kuzeyde Çıldır ve Gök- çe Gölü'ne kadar olan saha Urartu ülkesjne katıldı. Ancak Asur Kralı III. Tiglatpleser (745-727) ile M.Ö. 743 yılında Hal- pa (Adıyaman-Gölbaşı) ve 735 yılında da Van'da yapılan sa- vaşlarda II. Sarduri yenilince Urartu Devleti..." ..diye devam ederken II. Sarduri'den kurtulmuş oluyoruz. Ama ya bunu defalarca okumak ve ezberlemek zorunda olan lise öğrencileri.. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, "Türkiye'nin Ders Kitaplan"nı incelemiş ve kitaba dönüştürmüş. Örnekleri gör- dükçe Türkiye'nin gençlerinin nasıl "yetişemediğinin" tab- losu ortaya çıkıyor... Üniversiteye giriş kurslannın önünde ni- çin on binlerce gencin öyle ezik, umutsuz bir yığın oluştur- duğu da anlaşılıyor. 50-60 kişilik sınıflarda yine aynı eğitimden geçmiş öğret- menlerin eksikleri özveriyle tamamlama çabaiarına karşın bu kitaplarla süren bir ortaöğretimden sonra gençlik kitlesi na- sıl yarının umudu olacak... Ders kitaplarınm ortak ve vazgeçilmez özelliği görsel açı- dan son derece itici olmaları. Çızimler kötü, kâğıtlar kalite- siz, kapaklar çirkin... Böylesine itici kitaplarla genç insanla- rın öğrenme isteklerini hangi özverili öğretmen geliştirebilir kl? Hiç kuşkumuz yok, 1991 yılında Türkiye'de yaşayan gençler, onlara bu kitapları, bu yalan- yanlış bilgileri reva gören, ezberlemeye zorlayan "büyükler"den çok daha ilerdedirler, dünyada ne olup bitîiğinin farkındadırlar, yeniliklere açıktırlar... dını alamamış, dolayısıyla okumayacak bir insan... Nevhis Cem Aşkun da sonucu şöyle özetliyor: "Öğrenci- ler bu kitaplarla ıletişime geçirildiğinde, öykü yazmak iste- yen öykü yazamaz; şiir yazmak isteyen ne şiir yazabilir ne de şiir okuyabilir. Kısacası böyle kitaplarla ne şair, ne de şiir okuru olunabilir." Tarih kitaplarından küçük bir örneği yazının başına aldık. Dünya tarihini inanılmaz bir adlar, tarihler ve savaşlar yığını halinde öğretmeye kalkışan başka bir ülke olduğunu sanmı- yoruz. Gençler bir taraftan bu inanılmaz ansiklopedik yığını ez- berlemeye zorlanırken, diğer yandan da belli bir ideolojik en- jeksiyon işlemınin kobayları gibi kullanılıyor. Amaç, gençle- rin tarih öğrenmesi değil, Osmanlı toplum düzeninin mükem- melliğine inanmış, düşünmeyi, tartışmayı gereksiz bulan, ger- çek tarih bilincinden yoksun kalabalıklar yaratmak... Bir örnek de Ortaokullar İçin Vatandaşlık Bilgileri kitabın- dan: "Dinî açıdan devlet, Allah'ın insanların hayrına meyda- na getirdiği bir teşkilattır." Hiç kuşkumuz yok, 1991 yılında Türkiye'de yaşayan genç- ler, onlara bu kitapları, bu yalan-yanlış bilgileri reva gören, ezberlemeye zorlayan "büyükler"den çok daha ilerdedirler; dünyada ne olup bittiğinin farkındadırlar, yeniliklere açıktır- lar... Acaba "Gençler, bu kitapları elinizden geldiği kadar okumayın" desek suç mu olur? I. Argişti ile II. Sarduri, hatta III. Tiglatpleser çok mu kızarlar? de ona para cezası verebilmektedir. Üstelik öğretmenin yargıya başvurma olanağı yoktur. Milli Eğitim Bakanlığı'nın elindekı olanak- laryeterliolduğuhalde,öğretmenlerinveöteki Önpriİprimİ7 eğıtım çahşanlannın çocuklanna (0-6 yaş) uc- retsiz bakılmamaktadır. Öğretmenlik ek iş durumuna gelmiştir. Geçi- mini sağlamak için sırt hamallığı, garsonluk Gençlerin ellerine bu kitapları veriyorlar, ama Kültür Bakanlığı- nın bastığı iyi kâğıtlı, güzel kapaklı kitapla- ra bir göz atarsanız "Parasal kaynak yok" diye karşınıza çıkarıla- cak gerekçelerin hak- Irltğından hemen kuş- kuya düşersiniz. Türk dilini ve edebi- yatını öğreteceksiniz, öğrencinin eline verdi- ğiniz kitap yığma bir antoloji... Aldığınız so- nuç ise yarattcı bir okuma alışkanlığı bir yana, edebıyattan so- ğumuş, güzel yazı ta- NİKSAR KADASTRO MAHKEMESt HAKİMLtGİNDEN Dosya No: 1989/4-1991/21 Davacı îsmail Kırış tarafından davalı Ali Kınş aleyhine açılan Nifcsar Budakh köyü 667 parsel sayılı taşınmazın tesbitine itiraz davasının duruşması sonucunda verilen 1/3/1991 tarih ve 1989/4-1991/21 esas ve karar sa- ydı ilamla davanın reddine 667 nolu parselin Omer oğlu Salih Kınş adına tapuya kayıt ve tes- ciline muhtesatının Hüseyin oğ- lu tsmail Kınş ve Îsmail oğlu Ali Kınş adlanna kütüğün beyanlar hanesinde şerh edilmesine karar vcrildiği karann davalı Ali Kınş'- tn adresi tesbit edilemediğinden tebliğ edilemediği, bu nedenle Tebligat yasasının 28 ve mütea- lcip maddeleri gereğince ilanen tebliğine karar verildiğinden hükmün Türkiye'de tirajı en yüksek gazetelerden birinde ila- nen tebliğine 1larun yapıldığı tarihten 15 gün sonra tebliğatın yapümış sayıl- masına ve süresi içinde kanun yoluna başvurulmaması halinde mahkememiz karannın kesinle- şeceği dosyanın tescil için Niksar Tapu Sicil Müdürluğü'ne gönde- rileceği, Uanın tebligat yerine ge- çerli olacağı hususları ilan olunur. Basın: 50427 VİZE ASLİYE HUKUK MAHKEMEStNDEN İLAN Asliye Hukuk: 1991/207 Davaa S.S. 6. Nolu Ahmetbey kasabası Motorlu Taşıyıcılar Ko- operatifi tüzel kişiliği vekili avu- kat Oğuz Kan tarafından açılan çekin iptali davasının tensibinde verilen ara karan gereğince: Davaa S.S.6 Nolu Ahmetbey Kasabası Motorlu Tasıyıcılar Ko- operatifi Tüzel kişiliği adına ya- zılı olan tstanbul Kadıköy Akbank Şubesine ait T.O.M. Haydarpaşa Şube Müdürlüğü^ nun keşidecisi olan 31 830-3 no- lu cari hesaba istinaden tanzim edilen 3005856 seri nolu (134.249.869) lirahk ve 23.10.1991 tarihli çekin kaybolduğu bildirü- diğinden bu çeki bulanın veya çekte hak iddia edenlerin ilan ta- rihinden itibaren (6) ay içinde Vi- ze Asliye Hukuk Mahkernesi'nin 1991/207 esas sayılı dosyasına mOracaat etmeleri aksi halde çe- kin kaybolması nedeniyle çekin hükümsüz kalacağı ilan olunur. 28.10.1991 Basın: 50440 ÇAGRICİHAZI MANDAUNIZ K-idıysa İst. Tel: 329 47 46 İNGİLİZCEYİ 8 AYDA KONUŞUN Sizi Amerikalı dostlarımızla tanıştıralım 349 59 38 Yeni Bakaıta Öııeriler Sendikamızla Bakanlığın ve tüm taşra yöneticilerinin uygar ilişkiye girmeleri, hem öğretmenlerin ve çalışanlann sorunlannı çözecek hem de çağdaş, demokratik bir eğitimin kökleşmesine katkıda bulunacaktır. Dr. NÎYAZÎ ALTUNYA Eğiiim-İş GenelBaşkanı 24 Kasım öğretmenler Günü değil, yeni zinciri ikilemi arasında süren bir "terbiye" sis- dahil, birkaç çeşit işi yaptıktan sonra görevine harflerin kullanıma girdiği ve okuma-yazma temidir. Öğretmenin, söz özgürlüğü yoktur gelen öğretmenin verimsiz olacağı kuşkusuz- seferberliğinin başlatıldığı günün yıldönümü- Tavsiye ettıği kitap yüzünden sürgün edilen dur. dür. öğretmenlerin geleneksel günü, ilk öğret- öğretmen sayısı az değildir. Öğretmen okullan YÖK'leştirilerek .öğret- men okulunun açıfiş tarihi olan 16 Mart öğretmen atamalan sürgün özelliğini sür- men yetiştiren kurumlar yok edilmiştir. Öğret- (1848) tarihidir. 1980'e kadar Öğretmenler dürmektedir. Atama komisyonlannda öğret- men okullan artık en az başanlı gençler Günü 16 Mart idi. Darbeci generaller. Ata- menlerin temsilcisi yoktur. tarafından tercih edilmektedir. türk'ün adını kujlanarak, öğretmenlerin gele- Bir okul yöneticisi, bir öğretmenden hem şi- Okullarda açılan paralı yetiştirme kurslan, neklerine dahi müdahale etmişlerdir. kâyetçi olup hem onu sorgulayabilmekte, hem öğrenciden öğretmene para akıtan bir meka- Günümüz 16 Mart olarak kalmalıdır. Yılın öğretmeni uygulaması öğretmenleri bölmüştür. Yılın bir tane öğretmeni yoktur, yı- lın öğretmenleri daha doğrusu öğretmenler vardır. Üstelik, yılın öğretmeni, Bakanhkta bir kurul tarafından sınavdan geçirilerek be- lirlenmektedir. Bu onur kıncıdır. İlkokul öğretmenleri Sağlık ve Sosyal Yar- dım Sandığı (İLKSAN)1943'ten beri ilkokul öğretmenlerinin verdiği ödentilerle yaşamak- tadır. Bu sandıgın yönetimi başından beri öğretmenlerin özgür seçimi ile oluşurken, 1985'te Vehbi Dinçerler'in bakanlığı zama- runda yapılan değişiklikle yönetim, idarenin keyfıne bırakılmıştır. Genel kurulu, taşra yö- neticilerinin atadığı delegelerden oluşmakta- dır. Sandık. ayda 7 milyar lira ödentı toplar- ken, öğretmenlere hiçbir hizmet sunmamakta; bakanîık ve taşra bürokratlanna ucuz araba, bedava tatil yeri sağlamakta; şirketlerle kur- dnğu ortakhklaT sayesinde yönetenlerin ken- dilerine ve yakınlanna kârlı işler ve hizmetler sunmaktadır. Yöneticileri hakkında yapılan soruşturma dosyası işlemden kaldınlmıştır. Öğretmenin durumu Öğretmenevlen, öğretmenlerden, hem de ya- sasız olarak toplanan ödentilerle işletilmekte, ama yönetiminde öğretmenlere söz hakkı ta- nınmamaktadır. 657 sayılı yasada, hükme bağlandığı halde, öğretmenlere yemek ve giyim yardımı yapıl- mamaktadır. öğretmenlerden, ayda 250-400 bin lira ara- sında kesilen, zorunlu Tasarruf ve Konut Fonu ödentisinin ne yapıldığı bilınmemekte- dir. Bu fonlann tüm memurlan ilgilendıren toplamı 3 trilyon liradır. Öğretmenlerin sadece yüzde 10'u o da yükJü kira vererek lojmanda oturabilmektedir. Özel- likle kırsal yörelerde çalışan bayan öğretmen- lerin, lojman sorunu ciddi boyutlardadır. Birkaç hafta önce Kırşehir'de iki bayan öğret- men, öğretmenevinde şofben patlamasıyla öldü. Bu evlerin nasıl işletildiği de böylece an- laşılmaktadır. Milli Eğitim Bakanlığı'nın tatil yerleri, ön- ceden yöneticiler ve onlann Milli Eğitim mensubu olmayan yakınları tarafından kapa- tılmakta ve öğretmenlere hizmet sunmaktadır. Kadın arkadaşlanmız, öteki çalışanlar gibi doğumdan üç ay sonra göreve çağnlrnaktadır. Bu vahşettir. Sendikamız için ciddi bir sorun- dur. Öğretmenlerin, eğitimin hiçbir aşamasmda söz hakkı yoktur. Eğitim hâlâ emır-komuta nizma olarak algılanmakta, meslektaşlanmız öğrencisinden para alan kişiler olarak gösteril- mektedir. = PARİS'TEN SELÇUK DEMREL Öğretmenlenn ve öteki eğitim çalışanjannın, yaşamlanna uygarca sürdürebilecekleri, hak- ça maaş ve ücretle, yan ödemelere kavuşması sağlanmalıdır. ILKSAN Genel Kurul. Bakan tarafından derhal toplantıya çağrılmalı, öğretmenlerin özgür katılımıyla yeni yönetim oluşturulmah- dır. Sandık, tüm öğretmenleri kapsayacak biçimde yeniden düzenlenmeli, öncelikle ko- nut kredısi veren bir kurum ya da bankaya dönüştürülmelidir. Öğretmenlerin paralanyla kurulan TÖBANK, öğretmenlere devredilme- lidir. Okul yönetimlen, öğretmenlerin seçimJe belirleyeceği kişiler tarafından oluştunılmalı- dır. Talim ve Terbiye Kurulu, Atama ve Disip- lin Komisyonlan, şurâ ve öteki kurul ve kornisyonlarda, öğretmenlerin kendi seçecek- leri üyeler ve sendıkanın temsilcileri bulunma- hdır. öğretmenevlennin yönetimi, öğretmenlerin yönetimine bırakılmalıdır. Öğretmen yetiştiren fakülte ve yüksekokul- lar gelişmiş kentlere toplanmah, öğretmer adaylanna yatılılık ve bursluluk olanaklan sağlanarak, yetenekli gençler öğretmenliğe özendirilmelidir. öğretmenlere ve öteki eğitim çahşanlanna uygun yerlerde yemek verilmelıdir. Küçük köylerin öğretmenlerine de bunun bedeli para olarak verilmelidir. Tüm ö|retmenler, her yıl sağlık taramasın- dan geçinlmelidir. Doğum yapan öğretmene ve eğitim çalışanı- na en az bir yıl, sağlığına kavuşamazsa yeteri kadar maaşlı doğum ızni verilmelidir. Öğretmen ve eğitim çahşanlannın çocuklan- na, mesleki eğitim ve halk eğitim merkezlerin- den yararlanılarak, ücretsiz bakılmahdır. Bu konuda, ders yükü hafif olan ders öğretmenle- rinden de yararlanılmalıdır. En çok beş yıl içersinde öğretmen ve eğitim çahşanlannın tümü lojmana kavuşturulmalı, o zamana kadar da lojman bedeli ödenmelidir. Öğretmenler günü, öğretmenlerin belirleye- ceği bir gün olmalıdır. Maaşla ödüllendirme, altı yıllık sicil rapor- larına bakarak ek terfi sistemi kaldınlmalı. hizmetiçi eğitimde başanlı olan, tez veren, ki- tap yazan, özgün çalışma sergileyen meslek- taşlara ödül verilmelidir. Sonuç Öğretmenlenn katılamadığı hiçbir hizmet tam başarıya ulaşmamış, öğretmenlerin deste- ğini almamış hiçbir bakan ve yönetici başanlı olamamıştır. Bu nedenle, sendikamızla Bakanlığın ve tüm taşra yöneticilerinin uygar ilişkiye girme- leri, hem öğretmenlerin ve çalışanlann sorun- lannı çözecek hem de çağdaş, demokratik bir eğitimin kökleşmesine katkıda bulunacaktır. Sendikamız hizmete hazırdır. Sendikamız, tüm öğretmen ve çalışan sorun- lannı kapsayan bir toplusözleşmenin taslağını aynntılı olarak hazırlamaya başlamıştır. Bir iki ay içinde tamamlanan bu metin önce ka- muoyunun bilgisine ve eleştrisine sunulacak sonra da hükümete götürülecektir. SİLVAN ASLİYE HUKUK MAHKEMESt'NDEN BİLDİRİLMİŞTİR DAVACI: Hazine'yi temsilen Silvan Mal Mûdürlüğü DAVALI: A. Kadir Vehbi Azizoglu, Mescit MahaUesi'nde ikâmet eder, Silvan. DAVA: Tapu iptali ve tescil DAVA TARİHİ: 12.12.1989 DURUŞMA TARtHl:4.12.1991 SAATİ: 09'da DOSYA NO: 1989/199 Davaa Hazine tarafından davalı aleyhine ikâme ettiği tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılanmasında verilen ara karan gere- ğince; Davalı A. Kadir Vehbi Azizoğlu'na tebligat yapılamamış, tüm ara- malara rağmen bulunamamış ve adresi de tespit edilememiştir. Tebli- ği için adına çıkanlan dava dilekçesi bila tebliğ iade edilmiştir. Bu sebeple ilanen tebliğine karar verilmiştir. HUMK'nın 213 ve 337'nci maddeleri gereğince yukanda belinılen duruşma günü olan 4.12.1991 günü saat 9'da mahkememiz salonunda hazır buiunması veya kendi- sini bir vekille temsil ettirmesi, hazır bulunmadığı veya kendisini bir vekille temsil ettirmediği takdirde dava dilekçesinin kendisine tebliğ edilmiş sayüarak yargılamanın yokluğunda devam olunacağı ilanen tebliğ olunur. HÜKÜM ÖZETİ T.C. ANKARA 10. SULH CEZA Esas: 1991/283 MAHKEMESİ • Karar 1991/530 " - ' - v.v* ı -,-,. . Hâkim: H. Metmet Kocak .:, , n u,^uj • Katip: Ayşegül Kölmen • - '"• Sanık: NECATÎ ATALAY, Nîyazi oğlu, Hayat'tan olma, 1960 doğumlu, Erzurum ili tspir îlçesi nüfusuna kayıtlı olup, Ankara'da K.ören Şenlik Mah. Şeherbeyli sokak No: 19/3'te otunır, fınnahk yapar. Suç: Gıda Maddeleri Nizamnamesine muhalefet etmek. Suç: Tarihi: 29.1.1991 Sanığın Gıda Maddeleri Nizamnamesine muhalefet etmek sucundan TCY.nın 398.402/2 647/4 üç ay cürme vasıta kıldı- ğı meslek ve sanatının tatüine ve takdiren YEDÎ GÜN iş yeri- nin kapatümasına, hüküm özetinin kapatma süresi kadar göze çarpan bir yerine asılmasına, karann kesinleşmesini mütea- kip, hüküm özetinin Ankara'da tirajı yüzbinin üzerinde bu- lunan bir gazetede derhal ilan olunmasına, 2.000.TL. yargıla- ma giderinin ahnmasına, sanığın yokluğunda Yargıtay yolu açık olmak üzere karar verildi. 19/6/1991 Basın: 42878 T.C. ANKARA 9. SULH CEZA MAHKEMESt , ., ,.,,HÜKÜM ÖZETİ ,i t e f T ,v , ,r; Esas: 1991/541 . : Karar: 1991/772 Hâkim: Ertüzun Güner . Kâtip: Hatice Karkaya Sanık: Hüseyin ABACI, Durmuş ve Fatma'dan olma, 1960 doğum- lu, Ankara Kızılcahamam nüfusuna kayıtlı olup, Ankara'da Etlik, Ebru Sk. No: 16/6'da otunır, tuzculuk yapar. Suç: Gıda Maddeleri Nizamnamesi'ne muhalefet etmek. Suç Tarihi: 26.2.1991 Sanığın Gıda Maddeleri Nizamnamesi'ne muhalefet etmek suçun- dan TCY'nın 398.647/4.402/2 maddeleri gereğince üç ay cürme va- sıta kıldığı meslek ve sanatının tatiline ve takdiren YEDİ GÜN işye- rinin kapatılmasına, hüküm özetinin kapatma süresi kadar göze ça- rpan bir yerine asılmasına, karann kesinleşmesini müteakip, hüküm özetinin Ankara'da tirajı yüzbinin üzerinde bulunan bir gazetede der- hal ilan olunmasına, 1.000 lira yargılama giderinin alınmasına, sanı- ğın yokluğunda Yargıtay yolu açık olmak üzere karar verildi. 15/9/1991 Basın: 41456 BİRARÇEUK MİKRODALGA FIRINLA HAYATINIZ DEĞjSSİNArçelik Mikrodalga Fınnlann beğeneceğiniz ve birini mutlaka kendiniz için uygun göreceğiniz üç değişik modeli mevcuf: ARMD-560, ARMD-570, ARMD-580. Öçü de birbirinden şık, birbirinden modern ve üstün teknolojiye Bir Arçelik Mikrodalaa Fırınla, mutfak yaşamınnda köklü bir devrim yapın. Bundan böyle ailenize, kendinize ve sevdiklerinize, kısacası yasama daha fazla zaman ayınn. Çünkü bir Arçelik Mikrodalga Fınnla yemek pişirmek, donmuş yiyecekleri çözmek, yemek ısıtmak dakikalarla değil saniyelerle! Haydi şimdi, durmaytn! Gelin bir Arçelik Yeikili Satıası'na bir Arçelik Mikrodalga Fırın alın. Hayatınız değişsin! "YAŞAMA AYRILAN ZAMAN" 1 AAİKRODALGA İLE Mikrodalga; elekkik enerjısinin elekfromanyetik dalgalara çevrilerek kul- lanılmasıdır. Fınnın çalışması sırasında besinlerin içinden geçen mikrodat- galar besindeki su moleküllerinin bızta tıtremesine ve sürtünnne yoluyla besinin hızla ısınmasına neden oluriar. Dolayısıyla bir Mikrodalga Fırınla pişirme süreci minimuma indirgenerek zamandan ve enerjiden çok büyıik tasarruf sağlanmıs olur. Arçelik Mikrodalga Fınnlarla yalnızca birkaç dakika içinde dilediğiniz yemeği pisirebilir, kaskah donmuş yiyecekleri çözebilir, hatfa çıhr çıtır ızgara yapabilirsiniz Mutfak yasamınızda kökten bir devnm yaratacak olan Arçelik Mikrodalga Fınnlann, beğeneceğiniz ve birini mutlaka kendiniz için uygun göreceğiniz üç değişik modeli mevcuthır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle