Katalog

\ 17 KASIM 1991 HABERLER CUMHURİYET/5 BAŞKENTTEN AHMETT4N Pazar Günü Ekonomisi... ANKARA — Bir "Kurucu Meclis" heyecanı yaşanıyor. Demokrasinin, insan haklarının, ekonominin temel ilkele- ri yeniden tanımlanıyor. Ülkede güvenlik ve esenliğın yenı- den sağlanması amaçlanıyor. "Halkın yüzde 48'ini temsil ediyoruz" diyen DYP ve SHP liderierinin açıkladığı ve yöneldiği tek hedef var: "Demokrasinin düzeyini ve halkın yaşam kalitesini yük- seltmek..." Bu, Kurucu Meclis benzetmesini İnönü de yapıyor. Bu iddialı hedefin elbette en önemli koşulu, Türkiye'nin sağlam bir ekonomik yapıya ulaşması. Günlerdir tıkır tıkır işleyen koalisyon görüşmelerinin en te- mel belgeleri, dün açıklandı. Koalisyon ortakları ekonomideki hedeflerini ortaya koydu- lar, İstikrar programı diye bir süredir tartışılan bu program, te- melde üç önemli reforma dayandırılıyor. Programın 24 Ocak Kararlarıyla bir benzerliği var mı? Bu soruyu, gözlerinin içine bakarak, DYP'nin ekonomi so- listi Profesör Tansu Çiller'e sorduk. Çiller, "Hayır" dedi, "Kesinlikle böyle bir benzerlik yok." 24 Ocak benzerliğini SHP'li Hikmet Çetin de reddediyor. Programa bakıldığında koalisyonun iki kurmayının söyle- diklerine de inanmak gerek. Şöyle: 24 Ocak 1980 Türkiyesi'nin ekonomisiyle Kasım 1991 Türkiyesi ve ekonominin yapısı arasında büyük farklar var. 24 Ocak'ta ülkenin en önemli sorunu içine düşülen döviz darboğazıydı. O dönemde derinleşen iç dengesizlikler, dış dengeyi de sarsmış, Demirel'i "70 sente muhtacız" demek zorunda bırakmıştı. Bugünkü sorun ise çok farklı. Döviz sıkıntısı yok. Ancak, kamu kesiminin finansman açığı, 1979'un en kö- tü ayından bile fazla. Enflasyon ise yüzde 65-70'lerde Ekonomik sıkıntılar, hep kamu finansmanında düğümle- niyor. ekonomik dengeie- ekonomısıyle Kasım 1991 me, onanm ve canian- Türkiyesi ve ekonominin " £ r TZS * ^a m a a , £ T ö Z S ^ S ^çözüimesi. farklar var. 24 Ocakta 29 sayfahk protokoi ülkenin en önemli sorunu cTğfairyLn^aS ? açıklanıyor. Ama nasıl darbogaziyai. yapılacağı konusunda ^~~~~~^~^~^^~~"^^~^~"~ alıntıya deger yanıtlar yok. Program, daha çok bir seçim programını andınyor: "Enflasyon düşürülecek, bütçe ve kamu açıkları azaltıla- cak, üretime yatırım artırılacak, vergiler daha adil olacak, KİT'ler özerkleştirilecek, vb..." Programda yüzde 100'ü bulma olasılığı yüksek olan enf- lasyon ateşinin nasıl düşürüleceğine ilişkin özlü tek cümle yok. Bunun gibi "Yılmaz hükümetinin beklettiği 8.4 trilyon lı- ralık KİT zamlannın hangi oranlarda yapılacağı"nın ipuçları da bu programda yer almıyor. Tansu Hanım'ı, buz pateni yapar gibi kayıp gittiği Mec- lis'in mermer döşeli bir koridorunda durdurup sorduk: "Vergi reformunu fazla can yakmadan çıkarabilecek mı- siniz?" Belki kızdı, ama belli etmeden "Elbette... Tabii" demek- le yetindi. Bu "Elbette... Tabii", umarız ülkede yoksul ve dargelirli kesimlerde "gayri tabii" sancılara yol açmaz. Hibeler düşüldüğünde bu yıl 37.4 trilyon lirayı bulacağı, 1992'de ise önlem alınmazsa 70 trilyona ulaşacağı hesap- lanan bütçe açığı bir vergi reformuyla değil, ancak bir "ver- gi devrimi"yle kapatılabilir. Vergi tabanının genişletilmesi çerçevesinde tarım kesimi hangi ölçüde vergilendirilecek? Bir işçi veya memurun ödediği verginin dörtte biri kadar bile vergi ödemeyen serbest meslek sahıpleri, beyana tabı gelir vergisi yükümlüleri nasıl vergilendirilecek? Yasal oranı yüzde 46 olduğu halde istisna ve muafiyetler sonucu yüzde 20lere düşen kurumlar vergısinin gerçek oranı nasıl ve nereye kadar yükseltilecek? Bu ve benzeri birçok soru, ekonomideki kördüğümün çö- zülmesi için yanıtlanmak zorunda. Bu sorular, Demirel'in ifadesiyle "makul sürede" yanıtla- nabilecek mi? Bu arada önümüzdeki haftadan başlayarak ekonomi bü- rokrasisini yoğun günler bekliyor. Bu programın uygulanması, ekonomik içerikli onlarca ya- sanın, yasa değişikliğinin gerçekleştirilmesini gerektiriyor. Tüm bunlar, Demirel'in seçimlerde öngördüğü "500 gün'- 'de mi, yoksa anayasanın izin verdiği 5 yıllık sürede mi ger- çekleşecek? Bunu iki ortağın birbiriyle kuracağı muhabbet belirleyecek... AVRUPA'DAN TEMSİLCİLER KATILDI Eski DSFlüer DSP'yi tartıştı ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — Aralannda eski genel başkan yardımcılarının bulun- duğu bazı DSP'liler bir araya gelerek partinin başanlı olama- masının nedenlerini tartıştılar. Harb-lş toplantı salonunda dün gerçekleşen değerlendirme toplantısına, eski Genel Başkan Yardımcısı Murtaza Çelikel, eski Genel Başkan Yardımcısı Haluk Özdalga, eski MKYK üyesi Sami Doğan, eski Mersin II Başkanı Salih Yanş ve eski Samsun II Başkanı Temel Ço- lak katıldı. Başta Avmpa Demokratik Sol Türk İşçi Konfederasyonu (DESOF) Genel Baskanı Hadi Orman olmak üzere Avrupa'- daki DSP ile yakın ilişkideki çeşitli Türk örgütlerinin temsil- cilerin de katüdığı toplantıda, partinin örgütlü bulunduğu il- lerden gelen temsilciler de gö- rüşlerini dile getirdiler. Basına kapalı olarak düzenlenen top- lantıda konuşmacılar DSP'nin "bir türiü başan gösterememe- sinin nedenleri ve çıkış yollan" üzerindeki görüşlerini ak- tardılar. Adana Cumhuriyet Bürosu'- nun haberine göre aralannda il ve ilçe yöneticilerinin de bulun- duğu DSP üyesi yaklaşık 150 kişi partilerinden istifa ederek SHP'yekatüdı. Dayakçı astsubay 6 aya mahkûm oldu YALOVA (Cnmhoriyet) — Dayakçı karakol komutanı jandarma astsubay mahkûm oldu. Yalova ilçesine bağlı Kı- hç köyünde Mehmet Kuru (33) ve annesi Fatma Kuru'yu (62) tokatlayan Jandarma Astsubay Aziz özdemir çıkanldığı Yalo- va Asliye Ceza Mahkemesi'nde 6 ay hapis ve 6 ay da memuri- yetten yoksun bırakılma ceza- sına çarptınldı. Köy kahvesinde maç seyre- derken yüksek sesle konuşan Mehmet Kuru'yu tartaklayan ve karakola götürmek isteme- si üzerine köylülerin buna izin vermemesi sonucunda, yardım alarak kahveye gerı duııen Ast- subay Aziz Ozdemir, Kuru'yu burada bulamayınca evine git- miş, annesi Fatma Kuru'yu tar- taklayarak sürüklemiş ve Meh- met Kuru'nun bulunmasını is- temişti. Daha sonra yakalanan ve 10 gün rapor alan Mehmet Kuru, karakolda işkence gör- düğünü ileri sürmüş, jandarma komutanı aleyhinde dava aç- mıştı. Daha önce de köylülere baskı yaptığı belirtilen ve bir yıldır yargılanmakta olan Aziz özdemir, önceki gün çıkanldı- ğı Yalova Asliye Ceza Mahke- mesi'nde 6 ay hapis ve 6 ay da memuriyetten yoksun bırakıl- ma cezasına çaptınldı. tttifaktm aynkm MÇFlUerAydın Menderes'in liderliğinde bir araya geliyor Sağda yeni bir partiTURAN YDLMAZ ANKARA — Sağda eski baş- bakanlardan Adnan Menderes'- in oğlu Aydın Menderes'in li- derliğinde "Türk-lslam sentezi" felsefesini temel alan yeni bir si- yasi partinin kurulması için ça- hşmalara hız verildi. RP'deki MÇP kökenli milletvekillerinin istifalan ile hız kazanan bu ye- ni oluşumun mimarlan arasın- da Hasan Celal Güzel, Cemil Çiçek, Burhan Özfatura, Metih Gökçek gibi milliyetçi- muhafazakâr kanadın önde ge- len isimlerin yer aldığı bildirili- yor. Bu yeni oluşum, RP için- de de sert tartışmalara yol açtı. Siyasi çevTeler, "Tttrk-lslam sentezi ülküsünü temel alan" yeni bir siyasi oluşum duşünce- sinin ilk olarak seçimler önce- sinde gündeme getirildiğini söy- lediler. Bu düşüncenin RP, MÇP ve IDP arasında oluşturu- lan "üçlfi ittifak" ile birlikte "kısmen" yaşama geçirildiğini belirten aynı çevreler, "Ancak seçimler öncesindeki koşullar, Aydın Menderes RP'deki MÇP'li milletvekillerinin istifaları ile hız kazanan yeni oluşumda, Alpaslan Türkeş, Hasan Celal Güzel, Cemil Çiçek ve Melih Gökçek gibi "milliyetçi- ınuhafazakâr" kanadın önde gelen isimlerinin yer aldığı bildiriliyor. Aydınlar OcağYnm destek verdiği yenisiyasi oluşumun Menderes'i liderliğe getireceği belirtiliyor. Menderes'in de "sıcak baktığı'-' yeni bir parti girişiminde, eski TOBB Başkanı Ali Coşkun'un da aktif bir biçimde görev alacağı ifade ediliyor. bunun geniş tabana yayılması- nı saglayamamıştı. Ancak şira- di ortaya çıkan siyasi tablo, bu- na olanak sağlryor" değerlen- dirmesini yaptılar. Özellikle Aydınlar Ocağı şemsiyesi altında toplanan "miUiyetçi-muhafazakâr" kesi- min öncülük ettiği bu düşünce, RP çatısı altında toplanan itti- fakın dağılmasında da etkili ol- du. RP yönetiminin, "RP çaü- sı dışında yeni bir siyasi oluşu- ma gidilmesi" yönündeki talep- lere sıcak bakmaması, ittifak ortaklan arasında yol aynmına gelinmesine neden oldu. İttifak- taki ilk kopma da önceki gün MÇP eski Genel Başkanı Alpas- lan Türkeş ve 18 MÇP kökenli milletvekilinin istifasıyla oldu. IDP eski Genel Başkanı Aykut Edibali ve iki milletvekili arka- daşının da önümüzdeki günler- SHP'li detegeter, Bakırköy ve Kâgıthane beledjye başkan adayını belirlemek için oy kullandılar. (MEHMET DEMtRKAYA) Bakırköy'de Çengel, Kâğıthane'de Bulut, belediye başkanı adayı oldular SHP'de eğilim yoklamasıtç Politika Servisi — SHP'de gelecek ay yapılacak Bakırköy ve Kâğıthane belediye başkarüıklan için dün eğilim yoklaması ya- pıldı. Bakırköy'de Yüksel Çengel, Kâğıtha- ne'de ise Dursun Bulut en çok oyu aldılar. Bahçelievler Zafer Sineması'nda yapılan eğüim oylamasmda SHP'den Bakırköy Be- lediye Başkanlığı adayhğı için eski İstan- bul Milletvekili Yüksel Çengel, Konutbir- lik Genel Başkanı ve Bakırköy Belediye Meclis üyesi Oguz Soydan ile yine Bakır- köy Belediyesi Meclis üyesi Kemal Polat yanştı. Bakırköy Belediye Başkanı Yakup Akyüz'ün seçimlere bir gün kala "Eğilim oylaması, adayın gerçek değerini vermez" şeklinde bir gerekçeyle katümadığı oyla- maya partililer, büyük ilgi gösterdi. Sabah saat 9.00'dan itibaren oylamanın yapıla- cağı Zafer Sineması'nın önünü dolduran partililer, daha sonra sinema salonunun içine kurulan sandıklarda oylarını kullan- dılar. Yüksel Çengel 1353, Oguz Soydan 228, Kemal Polat ise 68 oy elde etti. SHP, dün ayrıca Kâğıthane'de yapıla- cak belediye başkanlığı seçimi için ise Em- rah Kıraathanesi'nde eğilim oylaması yap- tı. Buradaki oylamaya da aday olarak Is- mail Akın, Celal Altınay, Dursun Bulut ve Cafer Özer Koç katıldı. Kâğıthane'deki seçimde ise Dursun Bu- lut 470, Celal Altınay 310, Ismail Akın 130, Cafer Özer Koç da 46 oy elde etti. Bu arada önceki gün SHP'den istifa eden Bakırköy Belediye Başkanı Yakup Akyüz dün DYP'ye girdi ve Bakırköy Be- lediye Başkanlığı seçimi için adaylık baş- vumsunda bulundu. de aynı yolu seçecekleri belirti- liyor. MÇP kaynaklan, RP'den is- tifa eden arkadaşlarının, sağda kurulması için çalışılan yeni si- yasi oluşuma hız kazandırmayı amaçladığını söylediler. Şu an- da, arkadaşlarının bir parti ça- tısı altından çıktıklannı, böyle- ce daha rahat hareket imkânı bulduklanm kaydeden MÇP kaynaklan, "Milliyetçi ve n ı - hafazakir insanlan, yani ina- nanlan bir çatı altında toplaya- cak yeni bir siyasi oluşum, bu- günkü ülke siyasi tablosu kar- şısutda bir zorunluhıktur. Arka- daşlanmız da bu oluşuma hız kazandırmak, bir nevi motor görevi görmek üzere RP'den is- tifa ettiler" değerlendırmesini yaptılar. Aynı kaynaklar, yeni siyasi oluşumun "Türk-lslam sentezi ülküsü"nü temel alacağını da vurguladılar. Bu çerçevede diğer partilerde, özellikle ANAP için- de yer alan milliyetçi ve muha- fazakârlan da çatısı altında top- lamayı amaçlayan bu yeni siya- si oluşumun, "geniş tabanlı bir sağ parti" kimliğine sahip ola- cağıru ifade ettiler. Hem MÇP hem de RP kay- naklan, bu yeni siyasi oluşumun mimarlan arasında şu isimleri sayıyorlar: MÇP eski Genel Başkanı Alpaslan Türkeş, ANAP'ın es- ki Devlet Bakanı Cemil Çiçek, ANAP'ın eski tzmir Anakent Belediye Başkanı Burhan Özfa- tura, ANAP'tan istifa eden es- ki genel başkan adaylanndan Hasan Celal Güzel, ANAP'ın eski Keçiören Belediye Başkanı, RP Ankara Milletvekili Melih Gökçek, IDP eski Genel Başka- nı Aykut Edibali, MÇP Genel Başkan Yardımcısı Şevket Bü- lent Yahnki. Aydınlar Ocağı'nm tüm ola- naklanyla destek verdiği bu ye- ni siyasi oluşuma, eski başba- kanlardan Adnan Menderes'in oğlu Aydın Menderes'in de sı- cak baktığı öğrenildi. Bu yeni si- yasi oluşumun liderliğine de Ay- dın Menderes'in getirilmesi için yoğun çaba sarfedildiği, bu yön- de önemli mesafele r katedildiği de öne sürüldü. TOBB eski Baş- kanı Ali Coşkun'un da bu yeni oluşuma aynı şekilde sıcak bak- tığı, önümüzdeki günlerde daha aktif bir biçimde bu oluşumda görev alacağı savunuldu. Hasan Celal Güzel, Cumhu- riyet'in konuya ilişkin sorusu üzerine, "Ben bu oluşumun içinde değilim. Böyle bir oluşum düşünmüyorum" dedi. TBMM grup toplantısında ko- nuşan RP lideri Necmettin Er- bakan, istifa eden MÇP kökenli 19 milletvekiliyle ilgjli olarak da şöyle konuştu: "İstifalannı televizyondan ögrendik. O esnada ittifakın ge- nişlemesi hususunda tespit etti- gimiz komisyon çalışma halin- deydi ve pazartesi günü cahşma- lara devam etmek üzere karar aldılar. Bu arada istifa karannı duyduk inanamadık. Bu olayı elbette üzüntüyle karşıladık." Güneydoğuprotokolü: Arüaşmalarla kabul edüenlerin dışında kimse azınlık sayümaz Herkes birinci sınıf vatandaş"Türkiye'de herkes eşittir. 1. sınıf yurttaştır. Herkesin anadilini, kültürünü tarihini, folklorunu, dini inançlarını araştırması, geliştirmesi temel insan hak ve özgürlüğü kapsamı içindedir!' ANKARA (Cumhuriyet Bn- kullandılar. rosu) — DYP ve SHP'nin haar- ladığı terör ve güvenlik protoko- lüne göre Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde huzur, güven ve barış, demokratik hu- kuk devleti içinde sağlanacak. DYP Genel Sekreteri Gökberk Ergenekon ile SHP Genel Sek- reteri Hikmet Çetin, zora, şid- dete ve silaha başvurulmadığı sürece her türlü düşüncenin öz- gürce tartışılabüeceği bir döne- min başlayacağıru bildirdiler. Çetin, Cumhurbaşkanı Turgut Ozal'ın, federasyonun da tartı- şılabileceğine iü'şkin sözlerinin anımsatılması üzerine, "Proto- kolümümüz 'üniter devlet' diye başlıyor. Sayın Özal'ın laflan ile bizi meşgul etmeyin" dediler. Her iki genel sekreter de yeni hükümetin getireceği özgürlük- lere ilişkin sorulan yanıtlarken, Yeni Türkiye'ye alışın" sözlerini Güneydoğu protokolü Güneydoğuda bir süredir ya- şanan şiddet ve terör olaylan, öncelikle ele alınması gereken partiler üstü çok önemli bir so- rundur. Bu sorunun çözülmesi ancak demokratik bir hukuk devleti içinde mümkündür. Türkiye Cumhuriyeti üniter bir devlettir. Bu devleti kuran ulusumuzun, cumhuriyetimizi ve demokrasimizi benimseme, sürdürme ve geliştirmede nza birliği vardır. Bu nza birliği so- runun çözümünü kolaylaştıra- cak en önemli unsurdur. Çağımızda, silahla, şiddetle, terör yoluyla hak elde etme dö- nemi kapanmıştır. Günümüz koşullan haklann elde edilmesi ve yaşatıunası için ortak banş- çü kurallar ve kurumlaı oluştur- muştur. "Avrupa Güvenlik ve tşbirliği" süreci (AGİK) ve "Pa- ris Şartı", ülkeler ve halklar için küresel düzenler, haklar ve öz- gürlükler getirmiştir.Bukurallar, sözleşmelerin imzacı tarafı ola- rak Türkiye için de uyulması ge- reken zorunlu kurallardır. Ülkemizin tümünde, insan haklan ve temel özgürlüklere dayalı bir hukuk devleti mutla- ka kurulacaktır. Bu hukuk dev- letinde, yurttaşlann kendilerine verilen hak ve özgürlükleri kul- lanmak ve geliştirmek istekleri de doğaldır. Ancak bu istemle- rin yerine getirilmesinde huku- kun izin verdiği araçlar kullanı- labilir. Devletin demokratik otorite- si ve yasalar çerçevesinde tüm si- yasal istekler, parlamento, kitle örgütleri, basın yoluyla tartışı- labilir ve uygulamaya konulabi- Ur. Şiddet ve terör yolu ile devle- tin varhğına ve demokratik oto- ritesine saldın, insan hak ve öz- gürlükleri cerçevesine giremez ve kabul edilemez. Devletin görevi de hukuka ve insan haklanna bağb bir demokratik devlet an- layışmı ödünsüz uygulamaktır. Böyle bir devlet anlayışı ve dev- let yapısı, ülkenin ve yurttaşla- nn tümü için önümüzdeki dö- nemde mutlaka ve eksiksiz ola- rak kurulacaktır. Yurttaşlanmız arasında kül- tür, düşünce, inanç, dil ve köken farklan olması doğaldır. Bunlar başka ülkeler için de geçerlidir. Böylesine çeşitlemeler demokra- tik ve üniter devlet için bir zaaf değildir. Bir ünite yapı içinde çe- şitü etnik, kültürel ve dile ilişkin kimhk özellikleri özgürce ifade edilebilir, özenle korunabilir ve rahatça geliştirilebilir. Bu, ulus ve devlet birüğinin gücünü azalt- maz aksine pekiştirir. Türkiye 1 de yapılması gereken .ve hedef- lenen de budur. ülkemizde uluslararası arüaş- malarla kabul edilen azınhklar dışında hiçbir yurttaşımız azın- hk sayüamaz. Türkiyede herkes eşittir ve birinci sınıf yurttaştır. Herkesin kendi anadilini, kültü- rünü, tarihini, folklorunu, dini inançlannı araştırması konıması ve geliştirmesi temel insan hak Kadın politikacüardan sitem••• Pardlere hep erkelder hâkiınANKARA (AA) — ANAP, DYP ve SHP'nin kadın temsilcileri Devlet Bakanı, İstanbul Milletvekili Imren Aykut, DYP Ge- nel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Millet- vekili Tansu Çiller ile SHP Parti Meclisi üyesi Üstün Küsefoglu, TRT'nin "kadın özel" programında yayımlanmak üzere dü- zenlenen açıkoturumda bir araya geldiler. Çekimleri önceki gun yapılan ve 22 ka- sımda TVl'in sabah kuşağında yayımlana- cak programda konuşan kadın temsilciler, kadının aktif politikada yer almasının Türk- iye'de birçok şeyi değiştireceğine inandıkla- rını söylediler. Ancak siyasi partilerin bir- çoğunun "Kadınlann politikada yer alma- sı konusunda aynı şeyi düşünmelerine kar- şın, uygulamada farklılıklar doğduğunu" bildiren uç kadın temsilci, "Partiler erkek- lerden oluşuyor" diyerek sitemlerini dile ge- tirdiler. Devlet Bakanı ve ANAP İstanbul Millet- vekili İmren Aykut da çekimler öncesi "ka- dınlann politikadaki yeri" konusunda AA 1 ya şu açıklamayı yaptı: "Ben hayatımı, kadınlann politikaya et- kin bir biçimde katılmaları için harcadım. Ama erkekler yüzünden bunları başarama- dık." Çekimden önce konuşan DYP'li Tansu Çiller de kadınlann pek çoğunun tercih sis- teminden kaybederek listeye giremediğini bildirdi. Çiller, partilerin uye kayıtlarında kadınlara da erkekler kadar yer verilmesi gerektiğini vurgulayarak şöyle dedi: "Asıl eğitim, okul öncesi çağda verilme- lidir. Çünkü kız çocuklann eline verilen bir bebekle onun eve yönelmcsi başlamış olur. Erkeklere de silah verilir ve dışa yöneltilir. Onlar yetişkin hale geldiklerinde ailelerin verdiği bu duygudan uzaklaşamazlar. Ka- dın iş hayatında, siirekli evini ihmal ettiği duygusunu yenemez." ve özgürlüğü kapsamı içindedir. Bu haklar yasalar çerçevesinde sağlanacaktır. Ancak devletin resmi dili, bayrağı, simgeleri, sınırlan ve Türkiye Cumhuriyeti'nin hü- kümranlık haklan her türlü tar- tışmanın dışındadır. Terör ve anarşi yaratanlar ve şiddet kullananlar hukuk içinde mutlaka etkisiz hale getirilecek- tir. Demokratik bir hukuk devle- tinde de olağan üstü hal ve ben- zeri kurumlara başvurmak za- man zaman gerekli olabilir. An- cak bu kurumlar, yülarca sürer ise etkinh'klerini yitirebUirler. Devletin resmi bilgileri elde edil- dikten sonra hükümet bu konu- yu temlden ele alacak ve çözü- me kavuşturacaktır. Bu çerçeve- de yeni ve etkin, siyasal, ekono- mik, sosyal, hukuksal ve dış po- litika önlemlerine başvurulacak- tır. Aynca uygulanmakta olan koruculuk sisteminin ve bölge valiliğinin yarar ve zararlan da değerlendirilip; yeni kararlara yarılacaktır. Halkımız, bu sorunu demok- ratik hukuk devleti otoritesi, in- san haklan ve demokrasi içeri- sinde mutlaka çözeceğimize inanmalıdır ve bu konuda par- lamentosuna ve hükümetine gü- venmelidir. Hükümeti oluşturan partile- rin; tüm halkımıza saygı, sevgi, şefkat ve insan haklan anlayışıy- la yaklaştığı ve hep böyle yak- laşacağı konusunda kimsenin kuşkusu olmamalıdır. Bölgenin kalkınması, yaşam şartlarmın iyileştirilmesi, bozu- lan dengelerin düzeltilmesi hak- sızlıklann önlenmesi politikala- rımızın vazgeçilmez temelini oluşturacaktır. ülkemiz demokrasi, insan haklan, hukuk devleti, ulusal bütünlük, güven ve banş içinde yaşyanan bir ülke haline mutla- ka getirilecektir. MÇP Genel Başkanlığı'na Irıııak seçildi • ANKARA (ANKA) — Milliyetçi Çalışma Partisi Olağanüstü Genel Kurulu yapıldı ve genel başkanlığa bu görevi vekâleten yürüten Mehmet Irmak seçildi. MÇP Olağanüstü Genel Kurulu bugün saat 10.00'da yapılan sayımda çoğunluk sağlanamadığı için toplanamadı. Öğleden sonra çoğunluk aranmaksızın yeniden toplanan genel kurulda, RP'den aday olarak milletvekili seçilen Alpaslan TüFkeş'ten boşalan genel başkanlık için tüzük gereğı seçim yapıldı. Başkanlığa tek aday olarak Mehmet Irmak katıldı ve genel başkanlığa seçildi. RP'den milletvekili seçilen ve dün aynlarak bağımsız kalan MÇP kökenli Alpaslan Türkeş ve 18 milletvekilinin anayasanın partilerarasında transferi enelleyen 84. maddesine takılmamak için önce bir "hülle" partisi kuracağı daha sonra bu partinin MÇP ile birleşeceği belirtiliyor. Zana: Eşinıi destekliyorum • ANKARA (UBA) — Diyarbakır'ın 12 Eylül askeri darbesi öncesindeki bağımsız belediye başkanı ve olaylı yemin töreninin kahramanlarından SHP Diyarbakır Milletvekili Leyla Zana'nın eşi Mehdi Zana, eşi ve Hatip Dicle'nin yemin törenindeki davramşlanru desteklediğini söyledi. Şimdiye kadar Kürt sorununun gizli tutularak tartışıunasırun engellendiğini beu'rten Zana, "Bu tür girişimler, beraberinde birtakım gelişmeler getirir. Belki kısa vadede sıkıntılar, hakaretler olur. Aman ben emim'm ki bunlar ilerde doğal karşılanacaktır" dedi. Aktuna yeşil kartı savundu • ANKARA (UBA) — Doğru Yol Partisi milletvekili ve yeni hükümetin muhtemel sağlık bakam Yıldınm Aktuna, "yeşil kart' uygulamaya girinceye kadar hastanelerde yoksul kişilerin ücretsiz tedavi edileceğini söyledL ' Yıldınm Aktuna yaptığı açıklamada, kurulacak DYP-SHP koalisyonun sağlık sorununu çözeceğini beürtti. 'Yeşil kart' uygulamasını mutlaka uygulamaya koyacaklannı kaydeden Aktuna, "Bu konuda halka verdiğimiz bir söz var. Üstelik bu gerekli de. Yeşil kartla ilgili yasal düzenlemeler yapılıncaya kadar özellikle sorunun büyük olduğu büyük şehirlerdeki hastanelerde yoksul kişilerin tedavisinin ücretsiz yapılması için gerekli tedbirler ahnacaktır" dedi. SP>i kapatnıa istemine tepki • ANKARA (UBA) — SHP Merkez Yürütme Kurulu üyesi İstanbul milletvekili Ercan Karakaş, Sosyalist Parti hakkında açılan kapatma davasına karşı cıkark parti kapatmalann artık son bulmasını istedi. Ercan Karakaş, Yargıtay Başsavahğı'mn Sosyalist Parti'nin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne dava açmasıyla ilgili olarak UBA muhabirine görüşlerini açıklarken bunun çok yanlış olduğunu belirtti. Karakaş, "Koalisyon çalışmalan sırasında hazırlanan demokratikleşme programında bu tür olaylara kesinlikle karşı çıkılmaktadır. Demokratik bir ülkede parti kapatılmaz. Siyasi partiler düşüncelerini açıkca söyleyebilmelidir. Bunlar demokrasinin gereğidir. Parti kapatmalar artık son bulmalıdır" dedi. Operasyonda bir kişi yakalandı • İstanbul Haber Servisi — Devrimci Sol örgütünün askeri kanadından olduğu öne sürülen ve üzerinden Recep Akay adına düzenlenmiş sahte kimlik çıkan Nevzat Şahin yakalandı. Terörle Mücadele Şubesi'nden yapılan açıklamada, Kadıköy Çiftehavuzlar'da yapılan operasyonlarda, Nevzat Şahin'in evinde, patlayıcı madde yapımını gösteren krokiler, örgütsel dokümanlar, patlayıcı madde yapımında kullanılan malzemeler bulunduğu belirtildi.