19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
r HURİYET/14 HABERLERIN DEVAMI 17 KASIM 1991 ECUSTENNOTLAR Başkan seçiminde bakanlık kulisi Cîndoruk Meclîs Başkanı CANAN GEDİK ANKARA — SHP ve DYP'nin birlikte kuüandıkları iktidar kulisi, lacivert takım el- biseli milletvekilleri ile dolu... Protokol göruşmelerine katılan DYP ve SHP kurmaylarının çevresi, HEP milletvekilleriyle çevrili. lsimleri 'banko' bakan- lar arastnda sayılanlar, âdeta kutlamaJan kabul ediyorlar. Tansu Çiller, iktidar kulisinin gözdesi... DYP'liler, Tansu Ha- nım ile selamlasabilmek, toka- laşabilmek için fırsat kollu- yorlar. lsmet Sezgin, Ekrem Ceyhun, Köksal Toptan, Necmettin Cev- heri, Cavit Çaglar, Sumer Oral'a artık "Sayın Bakamm" diye hitap ediliyor. DYP Trabzon Milletvekili Mehmet Ali Yünuu çifte heye- can yaşıyor. Bir yandan bugun Izmir Nadîr Nadi anısına panel İZMİR(AA)—tzmirBuyuk- şehir Belediyesi tarafından Nadir Nadi anısına düzenlenen "Top- lumsal Gelişraemizde Atatürk Devrimlerinin Veri" konulu pa- nel, lzmir'de yapıldı. lsmet lnönü Kültür ve Sanat Merkezi'ndeki panel, 2 bin kişilik salona giremeyenler için sineviz- yondan yayımlandı. Panelin açı- lışında konuşan Izmir Büyükşe- hir Belediye Başkanı Yüksel Çak- mur, son dönemde "Atatürkçü- yüm" diyenlerin ayıplanır hale geldiğini ve "tutuculukla" suç- landığını söyledi. Çakmur, "Sta- linlerin. Leninlerin he> kelleri yı- kıldı. Ama 21. yiizyıla girerken Mustafa Kemal hâlâ ayakta" de- di. Buyuk ilgı eören panele Oktay Akbal, Meüh Cevdet Anday, Cü- ncyt Arcayürek, Hikmet Çetin- kaya, Mustafa Ekmekçi, Ugur Mumcu,Füsun Özbflgen, Ali Sir- pietı ve ılhan Selçuk da katıldı. yapılacak Trabzonspor- Galatasaray maçmı düşünüyor bir yandan da spordan sorum- lu bakanlık koltuğunu... SHP'lilerde de aynı telaş... Fikri Saglar, 'Kültür Bakanı' olarak kutlanıyor, Hikmet Çe- tin 'Devlet Bakanı'... Ercan Ka- rakaş, Mehmet Moğultay ve Er- tuğrul Günay üçlüsünden en az biri için bakanlık bekleniyor. Abdttlkadir Ateş, "Nasbınız Sayın Bakamm?" sorulanna gülüp geçiyor: 'Yahu, durun bakalım..." Onur Kumbaraabaşı, SHP'ü- lere göre "Demirel'e kabui et- ti rilirse 'Milli Eğitim Bakanı', Aydın Güven Gürkan da olabilir" yorumlan yapıbyor. Deniz Baykal bir köşede ga- zetecilerle sohbette. Baykal dü- şünceli, ekonomik düzenlemele- re ilişkin protokolü tartışıyor: —Demir yumnığa kadife el- diven mi giydirilmiş, 24 Ocak da böyle olmuştu... Baykal sözü ustalıkla çe- viriyor: —Demir yumruk, sosyal de- mokratlann simgesidir, yumnı- ğun etkisini >umuşatmak için gul koyduk. KoaJisyonun simgesi artık de- mir yumruk üzerine giydirilmiş kadife eldiven mi olacak? Baykal'ın karşılğı alaycı bir- karamsarlık kokuyor: — Ooo, büjük umutlar, bek- leyişler var. pastel renkJer var, her şey şıkır şıkır, pınl pınl... Şimdiden buna ad konmaz..." ANAP kulisinde çok daha farklı bir hava. Onlar artık ne başkan seçimiyle ne de bakan- lık kulisi ile ilgileniyorlar. Ersin Taranoğln arkadaşlarına an- latıyor: — Tüm başkanlık divanı is- tifa ettik. Şimdi kuşlar gibi hüriiz. Vehbi Dinçerler, TBMM baş- kan adayı, ama seçilebileceğin- den baştan beri umutlu değil ve ikinci tur sonunda çekiliyor. Hüsamettin Cindoruk olduk- nTTStSrFBtBUETEM NAZUERAY (Baştarafı 10. Sayfada) karmaşaları oluştu galiba... "Kardeş" dedim. "Şöyle ufak büstler var mı? Havuz başı filan için... Lenin... Stalin!.." "Var efendim" dedi. "Olmaz olur mu? Okullardan atıldı bunlar. Bakın şu Stalin ne güzel. Piyano üstüne olur, şömi- n© üstüne olur... Yanına Lenin vereyim..." Kelle: "Alıcısı çok mu bunların?" diye sordu. "Efendim, daha sezon açılmadan çoğunu sattık. Yeni zert- ginler kapışıyor bunları... Yakında uydurma Japon yapımları çıkacak piyasaya... Bunlar gerçek topraklarından gelmiş hey- keller" "Şu Stalin büstünü sarıver" dedim. "Kaç taksit yapacak- sın?" Üstünde çentık filan olmasın. "Efendim, size üç taksit olur. Adresi alayım, çocuk geti- rir." Kelle ile eve döndük. Hava kararmıştı. Birazdan bisikletli bir çocuk, Stalin büstünü getirdi. Şomi- nenin üstüne koydum onu. Kelle: "Kelepir kapattık" dedi. Uzaktan bir ezan sesi duyuldu. Bodrum'da akşam oldu. BOS BİRLEŞİK OKSİJEN SANAYİ A.Ş. COMPUTER OPPORTUNITYIN AN INTERNATIONAL COMPANY BOS A.Ş. a joint venture betvveen the Koç Group (Turkey) and The BOC Group (UK) requires a bright young computer professinonal to join The Computer Services Department of the Company and help provide IT support to the management. The environment is Unisys. Unix and Oracle and offers a unique and exciting opportunity for professional and career development Candidates must be prepared to be directly involved in al! aspects of system analysis, development, and operations. Other areas include netvvorking and communications. A computer science degree from BÜ or ODTÜ and Unix and/or Oracle experience of min. 1 year vvould be an advantage. The applicants must possess vvritten and oral English language skills that vvould enable them to communicate effectively at a multinational level. The Computer Services Department will be located at BOS new premises at "Gebze" istanbuJ. Male applicants must be free of military obligations. If you wish to apply please send your C.V in English together with a recent photograph to: NOTE: AN applications will be treated in strict confidence I.S.D. Birleşik Oksijen Sanayi A.Ş. Büyükdere Cad. Aygaz Han 145/1 80300 Zincirlikuyu-İstanbul de giyeceği frakını bile hazırla- yamamış, "Bugiin giyemeyece- ğim, ancak salı güniı giverim" diyor. Genel Kurul salonuna ilk gi- rin lider Mesut Yılmaz. Ardın- dan DYP Genel Başkanı Siiley- man Demirel Genel Kurul salo- nundaki yerini alıyor. Demirel'- in girisiyle birlikte iktidar kuli- si Genel Kurul salonuna taşını- yor. DYP'liler Demirel'i uzun sure ayakta alkış yağmuruna tu- tuyorlar. İttifaktan kopan MÇP eski Genel Başkanı Alpaslan Tiirkeş ve arkadaşlarının Genel Kurul salonunda oturacakları yer, so- run oluyor. Türkeş ve arkadaş- ları bir süıe RP'İilerle nereye oturacaklannı tartışıyorlar, tar- tışmadan sonuç alınamıyor ki Türkeş arkadaşlarıyla birlikte RP sıralarının oldukça arkasın- da oturuyor. Ancak bir süre sonra biraz daha one geçerek DSP'lilerin hemen arkasına oturmayı yeğliyorlar. Hem de yanından geçerken Bülent Ece- vit ile tek tek tokalaşmayı ihmal etmiyorlar. Cindoruk, önce DYP sırala- rının arkasına oturmayı yeğli- yor. Sonra Demirel'in isteği üzerine, liderin yanında yerini alıyor. Dinçerler de lideri Mesut Yılmaz ile yan yana... Bayan Cindoruk ile Bayan Dinçerler dinleyici localarından başkanlık seçimini izlediler. Lo- cada dikkati çeken bir başka isim de geçen yasama dönemin- de özal'ın cumhurbaşkanı seçil- mesi üzerine milletvekilliğinden istifa eden Murat Sök- menoglu... Tasnif komisyonu için kura ile çıkan ilk isim DYP'li Akın Gönen... Ancak Gönen, Genel Kurul salonunda değil. Sıralar- dan küçük çaplı homurtular yûkseliyor. Gönen, kulisten bu- lunup kürsüde yerini alınca bir espri fısıldanıyor: "Gitti bakanlıkV. (Baştarafı 1. Sayfada) lannı beürttikten sonra "kendi- sinin demokrasiye bağlüığını göstermiş olan Cindoruk'u destekleyeceğini" soyledi. SHP lideri, "Arkadaşlarımın ne ya- pacaklarını kendilerine bırakıyonım" diye konuştu. Geçici Başkan Ali Rıza Sep- tioglu başkanlığında toplanan genel kurulda önce başkan adaylıklarına ilişkin önergeler okundu. Meclis Başkanlığı'na ANAP'tan Vehbi Dinçerler'in, DYP'den Hüsamettin Cindo- ruk'un, RP'den ise Şevket Ka- zan'ın aday gösterildikleri açık- landı. Anayasa uyannca başkan se- çilebilmesi için birinci ve ikinci turda 300, en fazla oy alan iki aday arasında yapılacak üçiin- cü tur oylamada ise 226 oy ge- rektiği belirtildi. Kura ile tespit komisyonu oluşturulmasmdan sonra saat 15.25'te birinci tur oylamaya geçildi. Gizli oylama, 75 daki- ka sürdü. 445 milletvekilinin ka- tıldığı birinci tur oylamada Cin- doruk 264, Dinçerler 108, Ka- zan 60 oy aldı. 3 oyun geçersiz sayıldığı birinci turda, 10 oy da boş çıktı. DYP ve SHP'nin top- lam oyları 266 olduğu için geçi- ci Başkan Septioğlu dışında bir DYP ya da SHP'linin Cindo- ruk'a oy vermediği anlaşıldı. Dinçerler ise 7 ANAP'lının oyu- nu alamadı. Cindoruk, ikinci turda da anayasa uyannca 300 oy alamadı. Birinci tur oylamaya katılma- yan milleîvekillerinin Esat Ca- nan (ANAP), Mümin Gençoğ- lu (ANAP), ErcUment Konuk- man (ANAP) ve Aykut Edibali (RP) olduklan belirlendi. Ge- çersiz sayılan üç oy pusulasın- da da sadece "DYP" yaaldığı Cindoruk'un isminin yazılma- ması nedeniyle iptal edildiği öğ- renildi. Yaklaşık 1.5 saat sürerek 18.25'te tamamlanan ikinci tur oylamaya ise 437 milletvekili katıldı. Cindoruk, bu turda SHP ve DYP'nin toplam oy sa- yısının üzerine çıkarak 270 oy aldı. Dinçerler ise 105'te kaldı. Şevket Kazan, bu turda 53 oy aldı. Dokuz oy da boş çıktı. Bu turda ANAP'tan Ekrem Pakde- mirli'nin de oy kullanmadığı be- lirlendi. Üçüncü tur oylamaya geçil- DYP'liler Meclis Başkanlığı seçiminin sonucuno inceliyorlar. meden önce Dinçerler, bir öner- ge ile çekildiğini açıkladı. Baş- kan seçilebilmek için 226 oyun yeterli olması nedeniyle Cindo- ruk'un seçilmesinin kesinleştiği turda Kazan adaylıktan çekil- medi. Bu nedenle üçüncü tur Cindoruk ve Kazan arasında yapıldı. Üçüncü tur oylama sonuçla- rı saat 19.i0'da apklandı. Sep- tioğlu bu tura, 413 milletvekili- nin katıldığını, 65 oyun boş çık- tığını, Cindoruk'a 286, Kazan'a 55, adaylıktan çekilen Dinçer- ler'e de 7 oy verildiğini bildirdi. DYP ve SHP'nin toplam oyla- rı 266 olduğundan, Cindoruk'a verilen 286 oyda ANAP ve MÇP kökenlilerin payı olduğu beurtiliyor. Septioğlu'nun bu açıklaması- m DYP'liler alkışlarla karşdadı- lar. Cindoruk'u ilk tebrik eden yanında oturan Demirel oldu. Septioğlu, Cindoruk'un Meclis Başkanı seçildiğini belirterek kürsüye davet etti. Cindoruk, son dönemdeki uygulamamn tersine frak giy- meden kürsüye gelerek teşekkür konuşması yaptı. Cindoruk'un oldukça heyecanlı olduğu görul- dü. Tum milletvekillerince sık sık alkışlanan kısa konuşmasın- da Cindoruk, Meclis'te toplum- sal uzlaşmaların gerçekleştirile- ceğini vurgulayarak şöyle dedi: "Yüklendiğim görev ve so- rumluluk bana onur bagtşfaunış- tır. Guveniniz boşa çıkmaya- cakbr. Miliet Medisüniz Kurtu- luş Savaşı vermiş, bu bağunsız cnmhuriyeti kuımuştur. Gazi- dir, kabramandır. Demokrasiyi yeşertmiştir, demokrattır. Dar- belerle kapatılmıştır, yaralıdır. Ne var ki 71 yıldır ayaktadır. Miliet ümididir, dayanaklıdır. Şimdi kalıcı demokrasiyi ve sü- rekli milli egemenliği, iç banşı, toplumsal udaşmayı saglama güniı gelmiştir. 19. donem ger- çek demokrasinin Meclisi ola- caktır." Cumhurbaşkanı Turgut özal, bir mesaj göndererek Hüsamet- tin Cindoruk'u kutladı. İtalyan TV'lerinde seks g ken tebnklerı kabul edıyor, her zamanki mütevazılığı üzerin- de... Henuz başkan seçildiğin- Km/zy Irak'tayaşayan Apo'nun kardeşi Osman Öcalan: Operasyon başardı olmadı VEDAT YENERER Kuzey Irak'ın dağlık bolgele- rinde KDP'ye bağlı peşmergele- rin gazetecilere karşı başlattık- ları engelleme politikasına kar- şın ulaştığımız bir PKK kampın- da PKK lideri Abdallah Oca- lan'ın kardeşi ve merkez komi- te üyesi "Ferbat" kod adlı Os- •uuı Öcalan, Cumhuriyet'in so- rulanm yanıtladı. Uzun bir cip seyahatinden ve yaklaşık 2.5 saat yurüyüşten sonra karlı dağların bulunduğu bir bölgedeki kampa ulaştığım- da, kunılan birkaç çadırda ge- rillalar çaylannı küçük jenera- törle sağladıklan ışığın alünda içiyorlardı. Osman öcalan, sorulanmızı şöyle yanıtladı. — 26 ekim tarihinde PKK mi- Utanlanna yönelik olarak TC ord«su tarafından düzenlenen suur ötesi operasyondan ne ka- dar etkilendiniz? ÖCALAN — Operasyon so- nuçlan, Türk basımnda çıkan haberlerden çok farklıdır. Ucak- lar gelişigüzel bombalama yap- tılar. Komandolar da öyle söy- lendiği gibi çok fazla takip ede- mediler. En yakın düşen uçak bombası bize, yaklaşık 1 kilo- metre uzağa düştü. Daha çok Irak halkını bombaladılar. Di- yebilirim ki operasyon tümüyle başarısız geçti. Karşı taraf çok kayıp verdi, ancak bunu sakh- yorlar. — Siz ne kadar kayıp verildi- ğini nasıl saptıyorsonnz? ÖCALAN — Çarpışmalarda vurulanlar saatlerce yerde yatı- yor. Onlan ölü kabul ediyoruz. Çınarlı ve Çayırlı karakoUanna düzenlenen baskın sırasında çı- kan çatışmada 10 arkadaşımız öldü, 5'i ağır 10 kadar da yara- kmız var. Devlet, ölen askerle- rin sayısım açıklamıyor. Sadece kaçınlan silah sayısına göre ölü sayısı veriyor. Bu baskında bi- zim hesaplanmıza göre ölü as- ker sayısı 60 kadardı. Ancak 17 silah aldığımız için ölü sayısım 17 olarak verdiler. — Birleşik Kürt Cephesi li- derlerinden bazüan sizin Sad- dam HüseyİB hükümeti ile işbir- liği içinde oldagunuzu öne süriiyor? ÖCALAN — Onlar Kürdis- tan halkımn gerçek temsilcileri değiller. Biz, bağımsızlık ve öz- gurlük için hem Irak'a hem de TC hükümetine karşı mücadele- yi sürdürüyoruz. Saddam ken- disine karşı bağımsızlık için sa- vaş veren hiçbir gücü destekle- mez. Çünkü bunda bir çıkan yoktur. Biz, Saddam'ın Kürdis- tan'daki varlığını sona erdinnek için savaşıyoruz. — Yeni bir savaş çıkması do- rnmanda PKK'nın tutumu ne olacaktır? ÖCALAN — Biz böyle bir durumda Kürt halkının yanın- da, bağunsız olarak Saddam'ın askerine karşı savaşacağız. — Son düzenlenen PKK ey- lemkri arastnda degişik yerler- den 14 kadar askeri esir aldıgı- nızı ve de^işik kamplarda bnn- lan tnttağonuzu söylediniz. BuMİan önceki 8 er gibi iade edecek misiniz? ÖCALAN — Hayır. İade ke- sinlikle söz konusu değil. TC hükümetine bir iyiniyet gösterisi olarak serbest bırakıldılar. An- cak bundan sonra esir rnuame- lesi göreceklerdir. Gelişmelere göre "değiştokuş" da yapabili- riz. Sayı her gün artmakta. As- kerier silahlannı bırakırlarsa on- lara bir şey yapmadığımızı bili- yorlar ve bu nedenle sıkıştıklan zaman kahramanlık yapmaya kalkmıyorlar. — Irak'taki Kürt Uderlerini nası) degcrlendiriyorsunuz? ÖCALAN — Celal Talabani olsun, Mesut Barzani olsun, iki- si de aşınmış güçlerdir. Artık halka güven vermiyorlar. Barza- ni, Saddam'la bir an önce anlaş- ma imzalamak istiyor ve Sad- dam'la işbirliği yapıyor. Talaba- ni ise devamlı olarak yabancı güçleri arkasına alarak özerklik eldeetmek peşinde. Halkı örgüt- leyerek, geliştirerek özerklik al- ma çabası yok. (Baftanfi 1. Sayfada) berber, manikürcü, kasap, kamyon şoförü gibi meslek dal- lanndan gelen ve "içimizden birini" temsil eden yarışmacılar "çin çin luzlara" pek benzemi- yorlar. Çoğu kez kısa bacaklı. hafif göbekli ya da dolgun kal- çalı olmalanna rağmen profes- yonel striptizcilere taş çıkarta- rak soyunan bu insanlar (erkek yanşmacılar da soyunuyor) al- dıklan 30-40 milyon liralık ödüllerin yanı sıra birkaç saat için olsun televizyon kamerala- nnuı, spotların altında kendile- rini star hissetmekten hoşlaru- yorlar. "Colpo Grosso" düşük ma- liyetlerle sansasyon program yapmak peşinde olan özel tele- vizyon arasında ülke dışında da ilgi uyandıran kuçük bir başan öyküsü temsil ediyor örneğin. Ne ki kadm vücudunu televiz- yonda bir deterjan ya da araba gibi herhangi bir tüketim mar- kasıymışçasına sergilemek yal- nız sansasyoncu özel TV kanal- lanyla sınırlı kalmıyor. 80'lerin ikinci yansında İtalyan televiz- yonunda seks ve erotizm öyle- sine yaygınlaşmış durumda ki devlet televizyonu RAI bile ar- tık varyete programlannda bol bol mevzun bacak ve dolgun gö- ğüs sergilemek formülünden uzaklaşmıyor. Bu ülkede en çok izleyici toplayan programlar ol- mak özelliğini taşıyan varyete ve şoviarda ekranı dolduran güzel gülüşlü, güzel bacaklı bir ordu- ya, büyük bir takdimci ve bir- kaç ünlü şarbcıya sahip olun- ca program başansı garantileni- yor. Seks ve erotizm İtalyan tele- vizyonuna öylesine işlemiş du- rumda ki kanallar haber prog- ramlanm sunan kadın gazeteci- leri secerken bile dişiliğine yas- lanan, aiımlı hanımlan yeğliyor- lar. "Tde-Montecario"da ülke- nin en sevilen spor programım pazar akşamlan omuzlanna dek dökülen siyah saçlan, upuzun bacaklan, daracık minileri ve kedi gözleriyle erkekleri büyü- leyen Alba Parietti adında bir afet sunuyor. En ciddi dokü- manter programlan hazırlayan RAI 2'de bizim "32. GÜB" ha- vasında olan "Mixer" adlı ak- tüalite programının sonundaki haftanın konuğu programlanm son zamanlara dek Dışişleri Ba- kanı Gianni De Michelis'in ve ünlü sanayici Cario de Benedet- ti'nin eski sevgilisi aiımlı "gaze- ted" Sandra Montelconi yöne- tiyordu örneğin. Programa Ital- ya'nın ünlü porno yüdızı Moa- na Pozzi ya da seks bombası Francesca DeUera gibi dilberle- ri davet etmekten çekinmeyen Montelconi, konuklanm yaşam ve aşk hakkında soru yağmuru- na tutarken kamerada bir yan- dan mülakatı verenleri "soyu- yordu." Sezon başında özel te- levizyonu transfer eden Monte- leoni, bu kez kariyerine "Italia l"de pazartesi akşamlan çiftle- re gerçek hikâyelerden hareketle "aşk dersi" vererek devam edi- yor. İtalyan televizyonunda aşk dersi veren tek iç gıcıklayıcı tak- dimci Sandra Montelconi değil. Büyük reklam kampanyalany- la lanse edilen Amanda Learvari bir transeksüel olan Eva Robin de "Primadonna" adlı benzeri bir programı gene aynı kanalda ATAKOY MİGROS ATRİUM SOYLEŞİ VE İMZA GÜNLERİ BUGÛN 17 Kasım Pazar, 16.00-19.00 HİLMİ YAVUZ KHaplan satışta olan yayınevleri ABC / ADA / ADAM / AFA / AKI$ / AKYUZ / ALAN / ALTIN KİTAPIAR / ANT / ARA / ARBA/ ARITAN / ARKE- OIOJİ VE SANAT / ATAOl / ARKADAŞ / AYHNT1 / BAĞIAM / RA$AK / BDS / BaEKUS'UN KtTAPLARI / BELGE / BETA / BFS / BİBIİOTEK / BllİM VE SOSYAIİZM / BllGİ / BİREY VE TOPLUM / BOYUT / BROY / CAN / CEM / CEP / CUMARTESİ / CUMHURİYET / CAĞDAS YAYINCIÜK / ÇAĞDA$ YAY1NLARI / QNAR/ DAMAR / DE- MET / DERGAH / DOST KİTABEVİ / DONEM / DUZLEM / E / EDEBİYAT / EKİM / EKİN / EL YAZILARI / EREN / ESİN / EVBM / FONO / fORM / GEa / GERÇEK / GERÇEK SANAT / GÖIGE / GÜNDOĞAN / GUR / HA BORA (TUYGUN) / HACAN / HATIPOGIU / HAZIRAN / HİL / HURRİYET VAKFI / İD€A / İIETİ5IM / İNKI- LAP / İNSAN / INTER / IŞİS / İSTANBU / CKER / KABA1O / KASTAS / KAVRAM / KAYA / KAYNAK / KIYI / KORAl / KORSAN / LİMBO / MAVIBULUT / METİS / MILLIYET / NISAN / ODA / ONUR / OGRETMEN / ONCU / OYKU / OZER / OZGUR / PAN / PARS / PAPİRUS / PAYEL / PENCERE /REDHOUSE / REMZI / RUH VE MADDE / SAK / SARMAl/ SATRANÇ / SAVAŞ / SAY / SEL / SİMAVİ / SİMGE / SORUN / SOSYAl / SUN / TEKIN / TELOS / TOOAIE / TOPIUM / TOROS / TURK D*L DERNEĞI / UNIU / VARUK / VERSO / YABA / YALCIN / YA-PA / YAPI KREDİ / YAPRAK / YASA / YAŞAM / YAZ1T / YENİ TURKÜ / YIIMAZ / YOl / YORD^M / YON / YURT / YUVA E5 Karayolu üzerinde Atatürk Havalimanı'na 3 km mesafede K I R A L I K I S Y E R I Holdingler, süper marketler, ilaç sanayii, hastane veya fuarlar gibi kuruluşlar için modern bir yapt Günümüz çalışma koşullarına uy- gun her türlü kullanıma cevap ve- recek şekilde modern çizgi ve estetiği ile 2.500 m 2 arsa üzerinde bi- rinci sınıf yerli ve yabancı malzeme ile inşaa edilmiş 7 katlı, toplam 8.500 m 2 kullanım alanh, 3 asansör- lü, 90 tonluk su depolu ve hidrofor- lu, doğalgaza dönüşümlü çift kalorifer kazanlı, bütün katlar her türlü dekarosyona uygun elektrik dolanımlı (yeni, kullanılmamış) ya- pı bütünü Üe sahibinden kiralıktır. Müracaat için tel: 557 34 15 N O T • Sbow room niteliğinde 1200 m2 mağaza • 1200 m2 alanlı çift girişli garaj • Biri yük taşımak için (750 kg'lık) toplam üç asan- sör • Özel kuyu ve şebir suyu bağlantıh. DOSTUMMOZART Nadir Nadi 8. bası 10.000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yaymlan Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-lstanbul Ödemeli gonderilmez. erotizm hayranlarma sunuyor. Aile programlannm sevilen tak- dimcisi Raffaella Carra'mn bir zamanlar yönettiği "Pronto Rafaelk" adlı masum progra- raından esinlenerek hazırlanan 'Primadonna"da Eva Robin's seyircilerle seks üzerine telefon bağı kuruyor. italyan TV izleyicileri bu ka- dar seksten bıkmazlarsa kanal- larını hafta içinde saat 11.00'de "Tivnitalia"ya çeviriyorlar ve karşılannda göğüsleri ekrana sığmayan Debora Capıioglio'- yu buluyorlar. Bir genelevde ça- hşan fahişenin yasamını anlatan "Piprika" adlı filmle yönetmen Hnto Brass'ın lanse ettiği Cap- rioglio,' 'Plrlik'' adlı robotla cinsellik sohbetleri yapıyor. 60'h yülann ortalanna dek dünyanın en Katolik ve kapalı televizyonlanndan biri olan ital- yan televizyonundaki bu seks patlamasıru sosyologlar din bas- kısımn gevsemesi ve asm tûke- timcilikle açıklıyorlar. "BP işe önce 70'li yıllann başında yan- lı basu başlsdı" diyor sosyolog Stefano Gabıiek ve ekhyor: "Yılardır dikkat edeneniz 'Pa- nonuna' dergisi her kapsguun üstüne bir çıplak kadın koyn- yor. Katolik baslasuıın gevşe- mesiyle birden hn kazanu bu formöl saüşı garantüiyor." Boğaziçi'nde (Bajtarafı 1. Sayfada) rekiyor. Şu anda bu işin sorum- luluğunu üstlenen herhangi bir "yetkili makam" yok. Yasalara göre gerru sahipleri ve sorumlu olan şirket, kurtar- ma çıkarmasını üstlenmediği takdirde bu batık gemi uluslara- rası kurallar gereği Türk devle- tinin mülkiyetine geçiyor. Böy- lece Hazine"ye devredilmesi ge- reken gemiden Maliye Bakanlı- ğı'nın konu ile ilgili birimi so- rumlu olacak. Istanbul Büyükşehir Belediye- si Çevre Koruma Müdürlüğü, 2 çöp motoru ve bir çevre koruma botuyla önceki gece 958 ton ko- yunla denizin dibine inen 1599 grostonluk Rubinion-18'in ko- yun leşleri ve denize yaydığı ma- zot nedeniyle çevreye verdiği za- rarı saptamak üzere başlattığı çalışmasını hızlandırdı. lstanbul Universitesi Su Ürünleri Yüksek Okulu öğretim üyesi ve Sualtı Bölıimü Başkan Yardımcısı, Yardımcı Doçent Bayram Öztürk, kazanın çevre- ye verdiği ekolojik zararlann bi- îinebilmesi için öncelikle gemi- nin hangi derinlikte olduğu ve nasıl battığının saptanması ge- rektiğini söyledi. Öztürk, batık geminin bir an once kurtanlıp yüzdürulmedigı takdirde zaman içinde ambarda- ki biyolojik parçalanma yüzün- den kokuşma ve bunun sonucu meydana gelecek kimyasal reak- siyonlann deniz ortamını etkile- yerek kısmen oksijen a7alm^^ı- na yol açacağını ifade etti. Öztürk, bu mevsimde deniz suyu sıcaklığmın düşük olması ve geminin bulunduğu bölgenin Karadeniz ile Akdeniz'den gelen sulann arasında bulunmasının suyun, yani oksijenin yenilen- mesini miimkün kıldığım, ancak gecikme halinde gemi ambann- daki koyun leşlerinin ciddi so- runlar yaratacağını vurguladı. Bu işin çok kısa sürede yapıl- ması gerektiğini kaydeden Öı- türk, "Aksi takdirde zaman gec- tikçe kış şartlan nedeniyle dal- gıçlann bu derinliklerde çabş- ması zorlaşacak. Daha kötüsü akıntılarla gemi daha derinlere sürüklenebilecektir. Bugün ts- tanbul Universitesi Sualtı Bölü- mü, bu gemiyi çtkarabflecek dü- zeyde bilgj, eleman ve teknik do- nanıma sahiptir. Biz bu konoda görüşmeye hazınz" dedi. Aynı zamanda dalgıç olan ls- tanbul Üniversitesi öğretim üyesi Öztürk, son günlerde "Ambar- dald koyuniann köpekbalıgı sal- dınsı başlatabileceği" şeklınde başında yer alan haberlerin ger- çeği yansıtmadığını belirtti. Bu- nun olanaksızlığını ise şöyle açıkladı: "Ambarlann kapalı ya da ya- n açık olması halinde gemi çev- resine köpekbalıklan gelebilir. Ama lstanbul Bogazı'nda ber mevsim köpekbahgı vardır. Ör- nefin Rumelihisan önündeki batık Hint tankerinde stirekli köpekbahgı dolaşır. Ancak 'Mustakis Vulgaris' ya da 'Acanthias Vulgaris' denilen ve ülkemizdc 'camgöz' olarak bili- nen bu köpekbalıklan, insanla- ra zarar veren türierden defildlr. Derin denizlerde yaşayan köpek- balıklan ise Boğaz'daki suyun çok soğuk oiması nedeniyle bo- ralara gehnezler. Hem aynca kö- pekbalıklan belli bir süreden sonra kokuşmuş besinleri ye- mezter, yani parçalayabilecekleri diriliğe ve tazelige sahip olma- yan leşler, bu balıklar için cazip degüdir." Öte yandan kazanın uzerin- den iki gün geçmiş olmasına karşın kıyıya canlı koyuniann vurduğu da gözlendi. Ressam Şevket Dağ Yalısı'nın restoras- yon çalışmalannı yapan işçiler- den Enver Vanlıoğla, önceki gün saat 10.00 sıralannda kıyıya vu- ran canlı bir koçu nasıl kesip ye- diklerini şöyle anlattı: "Nonnal işimizi yapacakken bir koçun yüzerek kıyıya doğru geldiğini görüp arkadaşlanma seslendim. Onlar ilk başta inanmadılar, sonra aşağı inerek koçu çıkar- mamıza yardun ettiler. Daha sonra da onu kesip yedik. Hâlâ yiyoruz. Lezzeti gayet güzel."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle