Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
r
HURİYET/14 HABERLERIN DEVAMI 17 KASIM 1991
ECUSTENNOTLAR
Başkan seçiminde bakanlık kulisi
Cîndoruk Meclîs Başkanı
CANAN GEDİK
ANKARA — SHP ve
DYP'nin birlikte kuüandıkları
iktidar kulisi, lacivert takım el-
biseli milletvekilleri ile dolu...
Protokol göruşmelerine katılan
DYP ve SHP kurmaylarının
çevresi, HEP milletvekilleriyle
çevrili. lsimleri 'banko' bakan-
lar arastnda sayılanlar, âdeta
kutlamaJan kabul ediyorlar.
Tansu Çiller, iktidar kulisinin
gözdesi... DYP'liler, Tansu Ha-
nım ile selamlasabilmek, toka-
laşabilmek için fırsat kollu-
yorlar.
lsmet Sezgin, Ekrem Ceyhun,
Köksal Toptan, Necmettin Cev-
heri, Cavit Çaglar, Sumer
Oral'a artık "Sayın Bakamm"
diye hitap ediliyor.
DYP Trabzon Milletvekili
Mehmet Ali Yünuu çifte heye-
can yaşıyor. Bir yandan bugun
Izmir
Nadîr Nadi
anısına
panel
İZMİR(AA)—tzmirBuyuk-
şehir Belediyesi tarafından Nadir
Nadi anısına düzenlenen "Top-
lumsal Gelişraemizde Atatürk
Devrimlerinin Veri" konulu pa-
nel, lzmir'de yapıldı.
lsmet lnönü Kültür ve Sanat
Merkezi'ndeki panel, 2 bin kişilik
salona giremeyenler için sineviz-
yondan yayımlandı. Panelin açı-
lışında konuşan Izmir Büyükşe-
hir Belediye Başkanı Yüksel Çak-
mur, son dönemde "Atatürkçü-
yüm" diyenlerin ayıplanır hale
geldiğini ve "tutuculukla" suç-
landığını söyledi. Çakmur, "Sta-
linlerin. Leninlerin he> kelleri yı-
kıldı. Ama 21. yiizyıla girerken
Mustafa Kemal hâlâ ayakta" de-
di. Buyuk ilgı eören panele Oktay
Akbal, Meüh Cevdet Anday, Cü-
ncyt Arcayürek, Hikmet Çetin-
kaya, Mustafa Ekmekçi, Ugur
Mumcu,Füsun Özbflgen, Ali Sir-
pietı ve ılhan Selçuk da katıldı.
yapılacak Trabzonspor-
Galatasaray maçmı düşünüyor
bir yandan da spordan sorum-
lu bakanlık koltuğunu...
SHP'lilerde de aynı telaş...
Fikri Saglar, 'Kültür Bakanı'
olarak kutlanıyor, Hikmet Çe-
tin 'Devlet Bakanı'... Ercan Ka-
rakaş, Mehmet Moğultay ve Er-
tuğrul Günay üçlüsünden en az
biri için bakanlık bekleniyor.
Abdttlkadir Ateş, "Nasbınız
Sayın Bakamm?" sorulanna
gülüp geçiyor:
'Yahu, durun bakalım..."
Onur Kumbaraabaşı, SHP'ü-
lere göre "Demirel'e kabui et-
ti rilirse 'Milli Eğitim Bakanı',
Aydın Güven Gürkan da
olabilir" yorumlan yapıbyor.
Deniz Baykal bir köşede ga-
zetecilerle sohbette. Baykal dü-
şünceli, ekonomik düzenlemele-
re ilişkin protokolü tartışıyor:
—Demir yumnığa kadife el-
diven mi giydirilmiş, 24 Ocak da
böyle olmuştu...
Baykal sözü ustalıkla çe-
viriyor:
—Demir yumruk, sosyal de-
mokratlann simgesidir, yumnı-
ğun etkisini >umuşatmak için
gul koyduk.
KoaJisyonun simgesi artık de-
mir yumruk üzerine giydirilmiş
kadife eldiven mi olacak?
Baykal'ın karşılğı alaycı bir-
karamsarlık kokuyor:
— Ooo, büjük umutlar, bek-
leyişler var. pastel renkJer var,
her şey şıkır şıkır, pınl pınl...
Şimdiden buna ad konmaz..."
ANAP kulisinde çok daha
farklı bir hava. Onlar artık ne
başkan seçimiyle ne de bakan-
lık kulisi ile ilgileniyorlar. Ersin
Taranoğln arkadaşlarına an-
latıyor:
— Tüm başkanlık divanı is-
tifa ettik. Şimdi kuşlar gibi
hüriiz.
Vehbi Dinçerler, TBMM baş-
kan adayı, ama seçilebileceğin-
den baştan beri umutlu değil ve
ikinci tur sonunda çekiliyor.
Hüsamettin Cindoruk olduk-
nTTStSrFBtBUETEM
NAZUERAY
(Baştarafı 10. Sayfada)
karmaşaları oluştu galiba...
"Kardeş" dedim. "Şöyle ufak büstler var mı? Havuz başı
filan için... Lenin... Stalin!.."
"Var efendim" dedi. "Olmaz olur mu? Okullardan atıldı
bunlar. Bakın şu Stalin ne güzel. Piyano üstüne olur, şömi-
n© üstüne olur... Yanına Lenin vereyim..."
Kelle:
"Alıcısı çok mu bunların?" diye sordu.
"Efendim, daha sezon açılmadan çoğunu sattık. Yeni zert-
ginler kapışıyor bunları... Yakında uydurma Japon yapımları
çıkacak piyasaya... Bunlar gerçek topraklarından gelmiş hey-
keller"
"Şu Stalin büstünü sarıver" dedim. "Kaç taksit yapacak-
sın?" Üstünde çentık filan olmasın.
"Efendim, size üç taksit olur. Adresi alayım, çocuk geti-
rir."
Kelle ile eve döndük. Hava kararmıştı.
Birazdan bisikletli bir çocuk, Stalin büstünü getirdi. Şomi-
nenin üstüne koydum onu.
Kelle:
"Kelepir kapattık" dedi.
Uzaktan bir ezan sesi duyuldu.
Bodrum'da akşam oldu.
BOS
BİRLEŞİK OKSİJEN SANAYİ A.Ş.
COMPUTER OPPORTUNITYIN AN
INTERNATIONAL COMPANY
BOS A.Ş. a joint venture betvveen the Koç
Group (Turkey) and The BOC Group (UK)
requires a bright young computer
professinonal to join The Computer
Services Department of the Company and
help provide IT support to the
management.
The environment is Unisys. Unix and
Oracle and offers a unique and exciting
opportunity for professional and career
development Candidates must be prepared
to be directly involved in al! aspects of
system analysis, development, and
operations. Other areas include netvvorking
and communications.
A computer science degree from BÜ or
ODTÜ and Unix and/or Oracle experience
of min. 1 year vvould be an advantage.
The applicants must possess vvritten and
oral English language skills that vvould
enable them to communicate effectively at
a multinational level.
The Computer Services Department will
be located at BOS new premises at
"Gebze" istanbuJ. Male applicants must be
free of military obligations.
If you wish to apply please send your C.V
in English together with a recent
photograph to:
NOTE: AN applications will be treated in
strict confidence
I.S.D.
Birleşik Oksijen Sanayi A.Ş.
Büyükdere Cad. Aygaz Han 145/1
80300 Zincirlikuyu-İstanbul
de giyeceği frakını bile hazırla-
yamamış, "Bugiin giyemeyece-
ğim, ancak salı güniı giverim"
diyor.
Genel Kurul salonuna ilk gi-
rin lider Mesut Yılmaz. Ardın-
dan DYP Genel Başkanı Siiley-
man Demirel Genel Kurul salo-
nundaki yerini alıyor. Demirel'-
in girisiyle birlikte iktidar kuli-
si Genel Kurul salonuna taşını-
yor. DYP'liler Demirel'i uzun
sure ayakta alkış yağmuruna tu-
tuyorlar.
İttifaktan kopan MÇP eski
Genel Başkanı Alpaslan Tiirkeş
ve arkadaşlarının Genel Kurul
salonunda oturacakları yer, so-
run oluyor. Türkeş ve arkadaş-
ları bir süıe RP'İilerle nereye
oturacaklannı tartışıyorlar, tar-
tışmadan sonuç alınamıyor ki
Türkeş arkadaşlarıyla birlikte
RP sıralarının oldukça arkasın-
da oturuyor. Ancak bir süre
sonra biraz daha one geçerek
DSP'lilerin hemen arkasına
oturmayı yeğliyorlar. Hem de
yanından geçerken Bülent Ece-
vit ile tek tek tokalaşmayı ihmal
etmiyorlar.
Cindoruk, önce DYP sırala-
rının arkasına oturmayı yeğli-
yor. Sonra Demirel'in isteği
üzerine, liderin yanında yerini
alıyor. Dinçerler de lideri Mesut
Yılmaz ile yan yana...
Bayan Cindoruk ile Bayan
Dinçerler dinleyici localarından
başkanlık seçimini izlediler. Lo-
cada dikkati çeken bir başka
isim de geçen yasama dönemin-
de özal'ın cumhurbaşkanı seçil-
mesi üzerine milletvekilliğinden
istifa eden Murat Sök-
menoglu...
Tasnif komisyonu için kura
ile çıkan ilk isim DYP'li Akın
Gönen... Ancak Gönen, Genel
Kurul salonunda değil. Sıralar-
dan küçük çaplı homurtular
yûkseliyor. Gönen, kulisten bu-
lunup kürsüde yerini alınca bir
espri fısıldanıyor:
"Gitti bakanlıkV.
(Baştarafı 1. Sayfada)
lannı beürttikten sonra "kendi-
sinin demokrasiye bağlüığını
göstermiş olan Cindoruk'u
destekleyeceğini" soyledi. SHP
lideri, "Arkadaşlarımın ne ya-
pacaklarını kendilerine
bırakıyonım" diye konuştu.
Geçici Başkan Ali Rıza Sep-
tioglu başkanlığında toplanan
genel kurulda önce başkan
adaylıklarına ilişkin önergeler
okundu. Meclis Başkanlığı'na
ANAP'tan Vehbi Dinçerler'in,
DYP'den Hüsamettin Cindo-
ruk'un, RP'den ise Şevket Ka-
zan'ın aday gösterildikleri açık-
landı.
Anayasa uyannca başkan se-
çilebilmesi için birinci ve ikinci
turda 300, en fazla oy alan iki
aday arasında yapılacak üçiin-
cü tur oylamada ise 226 oy ge-
rektiği belirtildi.
Kura ile tespit komisyonu
oluşturulmasmdan sonra saat
15.25'te birinci tur oylamaya
geçildi. Gizli oylama, 75 daki-
ka sürdü. 445 milletvekilinin ka-
tıldığı birinci tur oylamada Cin-
doruk 264, Dinçerler 108, Ka-
zan 60 oy aldı. 3 oyun geçersiz
sayıldığı birinci turda, 10 oy da
boş çıktı. DYP ve SHP'nin top-
lam oyları 266 olduğu için geçi-
ci Başkan Septioğlu dışında bir
DYP ya da SHP'linin Cindo-
ruk'a oy vermediği anlaşıldı.
Dinçerler ise 7 ANAP'lının oyu-
nu alamadı. Cindoruk, ikinci
turda da anayasa uyannca 300
oy alamadı.
Birinci tur oylamaya katılma-
yan milleîvekillerinin Esat Ca-
nan (ANAP), Mümin Gençoğ-
lu (ANAP), ErcUment Konuk-
man (ANAP) ve Aykut Edibali
(RP) olduklan belirlendi. Ge-
çersiz sayılan üç oy pusulasın-
da da sadece "DYP" yaaldığı
Cindoruk'un isminin yazılma-
ması nedeniyle iptal edildiği öğ-
renildi.
Yaklaşık 1.5 saat sürerek
18.25'te tamamlanan ikinci tur
oylamaya ise 437 milletvekili
katıldı. Cindoruk, bu turda
SHP ve DYP'nin toplam oy sa-
yısının üzerine çıkarak 270 oy
aldı. Dinçerler ise 105'te kaldı.
Şevket Kazan, bu turda 53 oy
aldı. Dokuz oy da boş çıktı. Bu
turda ANAP'tan Ekrem Pakde-
mirli'nin de oy kullanmadığı be-
lirlendi.
Üçüncü tur oylamaya geçil-
DYP'liler Meclis Başkanlığı seçiminin sonucuno inceliyorlar.
meden önce Dinçerler, bir öner-
ge ile çekildiğini açıkladı. Baş-
kan seçilebilmek için 226 oyun
yeterli olması nedeniyle Cindo-
ruk'un seçilmesinin kesinleştiği
turda Kazan adaylıktan çekil-
medi. Bu nedenle üçüncü tur
Cindoruk ve Kazan arasında
yapıldı.
Üçüncü tur oylama sonuçla-
rı saat 19.i0'da apklandı. Sep-
tioğlu bu tura, 413 milletvekili-
nin katıldığını, 65 oyun boş çık-
tığını, Cindoruk'a 286, Kazan'a
55, adaylıktan çekilen Dinçer-
ler'e de 7 oy verildiğini bildirdi.
DYP ve SHP'nin toplam oyla-
rı 266 olduğundan, Cindoruk'a
verilen 286 oyda ANAP ve
MÇP kökenlilerin payı olduğu
beurtiliyor.
Septioğlu'nun bu açıklaması-
m DYP'liler alkışlarla karşdadı-
lar. Cindoruk'u ilk tebrik eden
yanında oturan Demirel oldu.
Septioğlu, Cindoruk'un Meclis
Başkanı seçildiğini belirterek
kürsüye davet etti.
Cindoruk, son dönemdeki
uygulamamn tersine frak giy-
meden kürsüye gelerek teşekkür
konuşması yaptı. Cindoruk'un
oldukça heyecanlı olduğu görul-
dü. Tum milletvekillerince sık
sık alkışlanan kısa konuşmasın-
da Cindoruk, Meclis'te toplum-
sal uzlaşmaların gerçekleştirile-
ceğini vurgulayarak şöyle dedi:
"Yüklendiğim görev ve so-
rumluluk bana onur bagtşfaunış-
tır. Guveniniz boşa çıkmaya-
cakbr. Miliet Medisüniz Kurtu-
luş Savaşı vermiş, bu bağunsız
cnmhuriyeti kuımuştur. Gazi-
dir, kabramandır. Demokrasiyi
yeşertmiştir, demokrattır. Dar-
belerle kapatılmıştır, yaralıdır.
Ne var ki 71 yıldır ayaktadır.
Miliet ümididir, dayanaklıdır.
Şimdi kalıcı demokrasiyi ve sü-
rekli milli egemenliği, iç banşı,
toplumsal udaşmayı saglama
güniı gelmiştir. 19. donem ger-
çek demokrasinin Meclisi ola-
caktır."
Cumhurbaşkanı Turgut özal,
bir mesaj göndererek Hüsamet-
tin Cindoruk'u kutladı.
İtalyan TV'lerinde seks
g
ken tebnklerı kabul edıyor, her
zamanki mütevazılığı üzerin-
de... Henuz başkan seçildiğin-
Km/zy Irak'tayaşayan Apo'nun kardeşi Osman Öcalan:
Operasyon başardı olmadı
VEDAT YENERER
Kuzey Irak'ın dağlık bolgele-
rinde KDP'ye bağlı peşmergele-
rin gazetecilere karşı başlattık-
ları engelleme politikasına kar-
şın ulaştığımız bir PKK kampın-
da PKK lideri Abdallah Oca-
lan'ın kardeşi ve merkez komi-
te üyesi "Ferbat" kod adlı Os-
•uuı Öcalan, Cumhuriyet'in so-
rulanm yanıtladı.
Uzun bir cip seyahatinden ve
yaklaşık 2.5 saat yurüyüşten
sonra karlı dağların bulunduğu
bir bölgedeki kampa ulaştığım-
da, kunılan birkaç çadırda ge-
rillalar çaylannı küçük jenera-
törle sağladıklan ışığın alünda
içiyorlardı.
Osman öcalan, sorulanmızı
şöyle yanıtladı.
— 26 ekim tarihinde PKK mi-
Utanlanna yönelik olarak TC
ord«su tarafından düzenlenen
suur ötesi operasyondan ne ka-
dar etkilendiniz?
ÖCALAN — Operasyon so-
nuçlan, Türk basımnda çıkan
haberlerden çok farklıdır. Ucak-
lar gelişigüzel bombalama yap-
tılar. Komandolar da öyle söy-
lendiği gibi çok fazla takip ede-
mediler. En yakın düşen uçak
bombası bize, yaklaşık 1 kilo-
metre uzağa düştü. Daha çok
Irak halkını bombaladılar. Di-
yebilirim ki operasyon tümüyle
başarısız geçti. Karşı taraf çok
kayıp verdi, ancak bunu sakh-
yorlar.
— Siz ne kadar kayıp verildi-
ğini nasıl saptıyorsonnz?
ÖCALAN — Çarpışmalarda
vurulanlar saatlerce yerde yatı-
yor. Onlan ölü kabul ediyoruz.
Çınarlı ve Çayırlı karakoUanna
düzenlenen baskın sırasında çı-
kan çatışmada 10 arkadaşımız
öldü, 5'i ağır 10 kadar da yara-
kmız var. Devlet, ölen askerle-
rin sayısım açıklamıyor. Sadece
kaçınlan silah sayısına göre ölü
sayısı veriyor. Bu baskında bi-
zim hesaplanmıza göre ölü as-
ker sayısı 60 kadardı. Ancak 17
silah aldığımız için ölü sayısım
17 olarak verdiler.
— Birleşik Kürt Cephesi li-
derlerinden bazüan sizin Sad-
dam HüseyİB hükümeti ile işbir-
liği içinde oldagunuzu öne
süriiyor?
ÖCALAN — Onlar Kürdis-
tan halkımn gerçek temsilcileri
değiller. Biz, bağımsızlık ve öz-
gurlük için hem Irak'a hem de
TC hükümetine karşı mücadele-
yi sürdürüyoruz. Saddam ken-
disine karşı bağımsızlık için sa-
vaş veren hiçbir gücü destekle-
mez. Çünkü bunda bir çıkan
yoktur. Biz, Saddam'ın Kürdis-
tan'daki varlığını sona erdinnek
için savaşıyoruz.
— Yeni bir savaş çıkması do-
rnmanda PKK'nın tutumu ne
olacaktır?
ÖCALAN — Biz böyle bir
durumda Kürt halkının yanın-
da, bağunsız olarak Saddam'ın
askerine karşı savaşacağız.
— Son düzenlenen PKK ey-
lemkri arastnda degişik yerler-
den 14 kadar askeri esir aldıgı-
nızı ve de^işik kamplarda bnn-
lan tnttağonuzu söylediniz.
BuMİan önceki 8 er gibi iade
edecek misiniz?
ÖCALAN — Hayır. İade ke-
sinlikle söz konusu değil. TC
hükümetine bir iyiniyet gösterisi
olarak serbest bırakıldılar. An-
cak bundan sonra esir rnuame-
lesi göreceklerdir. Gelişmelere
göre "değiştokuş" da yapabili-
riz. Sayı her gün artmakta. As-
kerier silahlannı bırakırlarsa on-
lara bir şey yapmadığımızı bili-
yorlar ve bu nedenle sıkıştıklan
zaman kahramanlık yapmaya
kalkmıyorlar.
— Irak'taki Kürt Uderlerini
nası) degcrlendiriyorsunuz?
ÖCALAN — Celal Talabani
olsun, Mesut Barzani olsun, iki-
si de aşınmış güçlerdir. Artık
halka güven vermiyorlar. Barza-
ni, Saddam'la bir an önce anlaş-
ma imzalamak istiyor ve Sad-
dam'la işbirliği yapıyor. Talaba-
ni ise devamlı olarak yabancı
güçleri arkasına alarak özerklik
eldeetmek peşinde. Halkı örgüt-
leyerek, geliştirerek özerklik al-
ma çabası yok.
(Baftanfi 1. Sayfada)
berber, manikürcü, kasap,
kamyon şoförü gibi meslek dal-
lanndan gelen ve "içimizden
birini" temsil eden yarışmacılar
"çin çin luzlara" pek benzemi-
yorlar. Çoğu kez kısa bacaklı.
hafif göbekli ya da dolgun kal-
çalı olmalanna rağmen profes-
yonel striptizcilere taş çıkarta-
rak soyunan bu insanlar (erkek
yanşmacılar da soyunuyor) al-
dıklan 30-40 milyon liralık
ödüllerin yanı sıra birkaç saat
için olsun televizyon kamerala-
nnuı, spotların altında kendile-
rini star hissetmekten hoşlaru-
yorlar.
"Colpo Grosso" düşük ma-
liyetlerle sansasyon program
yapmak peşinde olan özel tele-
vizyon arasında ülke dışında da
ilgi uyandıran kuçük bir başan
öyküsü temsil ediyor örneğin.
Ne ki kadm vücudunu televiz-
yonda bir deterjan ya da araba
gibi herhangi bir tüketim mar-
kasıymışçasına sergilemek yal-
nız sansasyoncu özel TV kanal-
lanyla sınırlı kalmıyor. 80'lerin
ikinci yansında İtalyan televiz-
yonunda seks ve erotizm öyle-
sine yaygınlaşmış durumda ki
devlet televizyonu RAI bile ar-
tık varyete programlannda bol
bol mevzun bacak ve dolgun gö-
ğüs sergilemek formülünden
uzaklaşmıyor. Bu ülkede en çok
izleyici toplayan programlar ol-
mak özelliğini taşıyan varyete ve
şoviarda ekranı dolduran güzel
gülüşlü, güzel bacaklı bir ordu-
ya, büyük bir takdimci ve bir-
kaç ünlü şarbcıya sahip olun-
ca program başansı garantileni-
yor.
Seks ve erotizm İtalyan tele-
vizyonuna öylesine işlemiş du-
rumda ki kanallar haber prog-
ramlanm sunan kadın gazeteci-
leri secerken bile dişiliğine yas-
lanan, aiımlı hanımlan yeğliyor-
lar. "Tde-Montecario"da ülke-
nin en sevilen spor programım
pazar akşamlan omuzlanna dek
dökülen siyah saçlan, upuzun
bacaklan, daracık minileri ve
kedi gözleriyle erkekleri büyü-
leyen Alba Parietti adında bir
afet sunuyor. En ciddi dokü-
manter programlan hazırlayan
RAI 2'de bizim "32. GÜB" ha-
vasında olan "Mixer" adlı ak-
tüalite programının sonundaki
haftanın konuğu programlanm
son zamanlara dek Dışişleri Ba-
kanı Gianni De Michelis'in ve
ünlü sanayici Cario de Benedet-
ti'nin eski sevgilisi aiımlı "gaze-
ted" Sandra Montelconi yöne-
tiyordu örneğin. Programa Ital-
ya'nın ünlü porno yüdızı Moa-
na Pozzi ya da seks bombası
Francesca DeUera gibi dilberle-
ri davet etmekten çekinmeyen
Montelconi, konuklanm yaşam
ve aşk hakkında soru yağmuru-
na tutarken kamerada bir yan-
dan mülakatı verenleri "soyu-
yordu." Sezon başında özel te-
levizyonu transfer eden Monte-
leoni, bu kez kariyerine "Italia
l"de pazartesi akşamlan çiftle-
re gerçek hikâyelerden hareketle
"aşk dersi" vererek devam edi-
yor.
İtalyan televizyonunda aşk
dersi veren tek iç gıcıklayıcı tak-
dimci Sandra Montelconi değil.
Büyük reklam kampanyalany-
la lanse edilen Amanda Learvari
bir transeksüel olan Eva Robin
de "Primadonna" adlı benzeri
bir programı gene aynı kanalda
ATAKOY
MİGROS ATRİUM
SOYLEŞİ VE İMZA GÜNLERİ
BUGÛN
17 Kasım Pazar, 16.00-19.00
HİLMİ YAVUZ
KHaplan satışta olan yayınevleri
ABC / ADA / ADAM / AFA / AKI$ / AKYUZ / ALAN / ALTIN KİTAPIAR / ANT / ARA / ARBA/ ARITAN / ARKE-
OIOJİ VE SANAT / ATAOl / ARKADAŞ / AYHNT1 / BAĞIAM / RA$AK / BDS / BaEKUS'UN KtTAPLARI / BELGE / BETA
/ BFS / BİBIİOTEK / BllİM VE SOSYAIİZM / BllGİ / BİREY VE TOPLUM / BOYUT / BROY / CAN / CEM
/ CEP / CUMARTESİ / CUMHURİYET / CAĞDAS YAYINCIÜK / ÇAĞDA$ YAY1NLARI / QNAR/ DAMAR / DE-
MET / DERGAH / DOST KİTABEVİ / DONEM / DUZLEM / E / EDEBİYAT / EKİM / EKİN / EL YAZILARI /
EREN / ESİN / EVBM / FONO / fORM / GEa / GERÇEK / GERÇEK SANAT / GÖIGE / GÜNDOĞAN / GUR / HA
BORA (TUYGUN) / HACAN / HATIPOGIU / HAZIRAN / HİL / HURRİYET VAKFI / İD€A / İIETİ5IM / İNKI-
LAP / İNSAN / INTER / IŞİS / İSTANBU / CKER / KABA1O / KASTAS / KAVRAM / KAYA / KAYNAK / KIYI / KORAl
/ KORSAN / LİMBO / MAVIBULUT / METİS / MILLIYET / NISAN / ODA / ONUR / OGRETMEN / ONCU / OYKU
/ OZER / OZGUR / PAN / PARS / PAPİRUS / PAYEL / PENCERE /REDHOUSE / REMZI / RUH VE MADDE / SAK
/ SARMAl/ SATRANÇ / SAVAŞ / SAY / SEL / SİMAVİ / SİMGE / SORUN / SOSYAl / SUN / TEKIN / TELOS /
TOOAIE / TOPIUM / TOROS / TURK D*L DERNEĞI / UNIU / VARUK / VERSO / YABA / YALCIN / YA-PA / YAPI
KREDİ / YAPRAK / YASA / YAŞAM / YAZ1T / YENİ TURKÜ / YIIMAZ / YOl / YORD^M / YON / YURT / YUVA
E5 Karayolu üzerinde Atatürk
Havalimanı'na 3 km mesafede
K I R A L I K I S Y E R I
Holdingler, süper marketler,
ilaç sanayii, hastane veya
fuarlar gibi kuruluşlar için
modern bir yapt
Günümüz çalışma koşullarına uy-
gun her türlü kullanıma cevap ve-
recek şekilde modern çizgi ve
estetiği ile 2.500 m
2
arsa üzerinde bi-
rinci sınıf yerli ve yabancı malzeme
ile inşaa edilmiş 7 katlı, toplam
8.500 m
2
kullanım alanh, 3 asansör-
lü, 90 tonluk su depolu ve hidrofor-
lu, doğalgaza dönüşümlü çift
kalorifer kazanlı, bütün katlar her
türlü dekarosyona uygun elektrik
dolanımlı (yeni, kullanılmamış) ya-
pı bütünü Üe sahibinden kiralıktır.
Müracaat için tel: 557 34 15
N O T
• Sbow room niteliğinde 1200 m2
mağaza
• 1200 m2
alanlı çift girişli garaj • Biri yük
taşımak için (750 kg'lık) toplam üç asan-
sör • Özel kuyu ve şebir suyu bağlantıh.
DOSTUMMOZART
Nadir Nadi
8. bası 10.000 lira (KDV içinde)
Çağdaş Yaymlan Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-lstanbul
Ödemeli gonderilmez.
erotizm hayranlarma sunuyor.
Aile programlannm sevilen tak-
dimcisi Raffaella Carra'mn bir
zamanlar yönettiği "Pronto
Rafaelk" adlı masum progra-
raından esinlenerek hazırlanan
'Primadonna"da Eva Robin's
seyircilerle seks üzerine telefon
bağı kuruyor.
italyan TV izleyicileri bu ka-
dar seksten bıkmazlarsa kanal-
larını hafta içinde saat 11.00'de
"Tivnitalia"ya çeviriyorlar ve
karşılannda göğüsleri ekrana
sığmayan Debora Capıioglio'-
yu buluyorlar. Bir genelevde ça-
hşan fahişenin yasamını anlatan
"Piprika" adlı filmle yönetmen
Hnto Brass'ın lanse ettiği Cap-
rioglio,' 'Plrlik'' adlı robotla
cinsellik sohbetleri yapıyor.
60'h yülann ortalanna dek
dünyanın en Katolik ve kapalı
televizyonlanndan biri olan ital-
yan televizyonundaki bu seks
patlamasıru sosyologlar din bas-
kısımn gevsemesi ve asm tûke-
timcilikle açıklıyorlar. "BP işe
önce 70'li yıllann başında yan-
lı basu başlsdı" diyor sosyolog
Stefano Gabıiek ve ekhyor:
"Yılardır dikkat edeneniz 'Pa-
nonuna' dergisi her kapsguun
üstüne bir çıplak kadın koyn-
yor. Katolik baslasuıın gevşe-
mesiyle birden hn kazanu bu
formöl saüşı garantüiyor."
Boğaziçi'nde
(Bajtarafı 1. Sayfada)
rekiyor. Şu anda bu işin sorum-
luluğunu üstlenen herhangi bir
"yetkili makam" yok.
Yasalara göre gerru sahipleri
ve sorumlu olan şirket, kurtar-
ma çıkarmasını üstlenmediği
takdirde bu batık gemi uluslara-
rası kurallar gereği Türk devle-
tinin mülkiyetine geçiyor. Böy-
lece Hazine"ye devredilmesi ge-
reken gemiden Maliye Bakanlı-
ğı'nın konu ile ilgili birimi so-
rumlu olacak.
Istanbul Büyükşehir Belediye-
si Çevre Koruma Müdürlüğü, 2
çöp motoru ve bir çevre koruma
botuyla önceki gece 958 ton ko-
yunla denizin dibine inen 1599
grostonluk Rubinion-18'in ko-
yun leşleri ve denize yaydığı ma-
zot nedeniyle çevreye verdiği za-
rarı saptamak üzere başlattığı
çalışmasını hızlandırdı.
lstanbul Universitesi Su
Ürünleri Yüksek Okulu öğretim
üyesi ve Sualtı Bölıimü Başkan
Yardımcısı, Yardımcı Doçent
Bayram Öztürk, kazanın çevre-
ye verdiği ekolojik zararlann bi-
îinebilmesi için öncelikle gemi-
nin hangi derinlikte olduğu ve
nasıl battığının saptanması ge-
rektiğini söyledi.
Öztürk, batık geminin bir an
once kurtanlıp yüzdürulmedigı
takdirde zaman içinde ambarda-
ki biyolojik parçalanma yüzün-
den kokuşma ve bunun sonucu
meydana gelecek kimyasal reak-
siyonlann deniz ortamını etkile-
yerek kısmen oksijen a7alm^^ı-
na yol açacağını ifade etti.
Öztürk, bu mevsimde deniz
suyu sıcaklığmın düşük olması
ve geminin bulunduğu bölgenin
Karadeniz ile Akdeniz'den gelen
sulann arasında bulunmasının
suyun, yani oksijenin yenilen-
mesini miimkün kıldığım, ancak
gecikme halinde gemi ambann-
daki koyun leşlerinin ciddi so-
runlar yaratacağını vurguladı.
Bu işin çok kısa sürede yapıl-
ması gerektiğini kaydeden Öı-
türk, "Aksi takdirde zaman gec-
tikçe kış şartlan nedeniyle dal-
gıçlann bu derinliklerde çabş-
ması zorlaşacak. Daha kötüsü
akıntılarla gemi daha derinlere
sürüklenebilecektir. Bugün ts-
tanbul Universitesi Sualtı Bölü-
mü, bu gemiyi çtkarabflecek dü-
zeyde bilgj, eleman ve teknik do-
nanıma sahiptir. Biz bu konoda
görüşmeye hazınz" dedi.
Aynı zamanda dalgıç olan ls-
tanbul Üniversitesi öğretim üyesi
Öztürk, son günlerde "Ambar-
dald koyuniann köpekbalıgı sal-
dınsı başlatabileceği" şeklınde
başında yer alan haberlerin ger-
çeği yansıtmadığını belirtti. Bu-
nun olanaksızlığını ise şöyle
açıkladı:
"Ambarlann kapalı ya da ya-
n açık olması halinde gemi çev-
resine köpekbalıklan gelebilir.
Ama lstanbul Bogazı'nda ber
mevsim köpekbahgı vardır. Ör-
nefin Rumelihisan önündeki
batık Hint tankerinde stirekli
köpekbahgı dolaşır. Ancak
'Mustakis Vulgaris' ya da
'Acanthias Vulgaris' denilen ve
ülkemizdc 'camgöz' olarak bili-
nen bu köpekbalıklan, insanla-
ra zarar veren türierden defildlr.
Derin denizlerde yaşayan köpek-
balıklan ise Boğaz'daki suyun
çok soğuk oiması nedeniyle bo-
ralara gehnezler. Hem aynca kö-
pekbalıklan belli bir süreden
sonra kokuşmuş besinleri ye-
mezter, yani parçalayabilecekleri
diriliğe ve tazelige sahip olma-
yan leşler, bu balıklar için cazip
degüdir."
Öte yandan kazanın uzerin-
den iki gün geçmiş olmasına
karşın kıyıya canlı koyuniann
vurduğu da gözlendi. Ressam
Şevket Dağ Yalısı'nın restoras-
yon çalışmalannı yapan işçiler-
den Enver Vanlıoğla, önceki gün
saat 10.00 sıralannda kıyıya vu-
ran canlı bir koçu nasıl kesip ye-
diklerini şöyle anlattı: "Nonnal
işimizi yapacakken bir koçun
yüzerek kıyıya doğru geldiğini
görüp arkadaşlanma seslendim.
Onlar ilk başta inanmadılar,
sonra aşağı inerek koçu çıkar-
mamıza yardun ettiler. Daha
sonra da onu kesip yedik. Hâlâ
yiyoruz. Lezzeti gayet güzel."