Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
15 KASIM 1991 KÜLTÜR-SANAT CUMHURÎYET/9
SİNEMA
Ali Fııat Uzkınay Sokağı
• Költur Servisi — Türk sineması ve Kurtuluş Savaşı
belgesellerinin yaratıcısı Ali Fuat Uzkınay'ın adı dün
düzenlenen bir törenle Beyoğlu Belediyesi tarafından
Yeşilçam'daki Hava Sokağı'na verildi. Beyoğlu Belediye
Başkanı Hüseyin Aslan, sinema emekçileri ve sinema
sanatçılan Tank Ersoy'la Necmettin Çobanoğlu'nun
katıldığı törende pek çok sinema sanatçısırun yer
almaması eleştirildi. Sinema Emekçileri Derneği Başkanı
Mengü Yegin, "Türk sinema günü olan 14 kasımda
sinema sanatçüannın aramızda bulunmamasını protesto
ediyorum. Aynca 28. Antalya Altın Portakal Film
Festivali'ni de protesto ediyorum. Bu yılki festivale bir
tek sinema emekçisi çağnlmadı. îstanbul dükalığının
devamı gibi bir tür 'film dukalığV var" dedi. Ali Fuat
Uzkınay'ın adını taşıyan levhayı Hava Sokağı'na çakan
Beyoğlu Belediye Başkanı Hüseyin Aslan ise "Türk
sineması günu " olarak kabul edilen 14 kasımın
Uçuncüsünu kutladıklarını dile getırerek "Biz sinemacı
dostlarımıza bu sokağa ilk Türk film yönetmeni olarak
kabul edilen Fuat Uzkınay adını koyacağımıza söz
vermiştik. Bunu yaptık" dedi.
SERGİ
Batik pano sergisi
I Költür Servisi —
Bedia Çolak'ın Batik
Pano Sergisi, bugun
Türkiye Vakıflar Bankası
Taksim Sanat
Galerisi'nde açılıyor.
Sergi, 15 gun sureyle
açık kalacak. 1956
yılında îstanbul Devlet
Guzel Sanatlar
Akademisi İç Mimarı
Yuksek Bölümu'nu
bıteren Bedıa Çolak,
1956-61 yılları arasında
Munih'te iç mimar
olarak çalıştı. 196O'lı
yıllardan bu yana çeşitli
yerlerin dekorasyonunu
yapan sanatçı, iç
mûnariye bağlı tasarım
ve uygulama çahşmalannın gereği, teknoloji, malzeme ve
eleman beraberliğını sağlamaktan uzak, sıkıntısız, hatta
bağımsız kalarak bir anlamda ozgur ve salt sanata
duyduğu sevgi ve ilgisinin gucü ıle, kendi yaşama
sevincini duygu ve düşüncelerıni anlatabilmek için, batiği
bırikımlennin sözcusü olarak seçmiş.
ÖDÜL
Atatürk Müzesi restorasyonu
• Kültür Servisi — Atatürk Müzesi'nin yeniden
düzenlenerek hizmete açılmasına katkıda bulunan kişi ve
kuruluşlara, Îstanbul Buyukşehir Belediyesi Genel
Sekreten Tuğrul Erkin tarafından "Onur Belgesi" verildi.
15 Eylul 1989 tarihinde restore çalışmaları ıçın kapatılan
ve 450 milyon liraya mal olan Atatürk Müzesi, 1
Temmuz 1991'de yeniden açılmıştı. Îstanbul Buyukşehir
Belediye Başkanı Prof. Dr. Nurettin Sözen'in yurtdışında
olması nedeniyle katılamadığı törende ödül verilen
kurum ve kunıluşlar: Prof. Dr. Oktay Aslanapa, Prof.
Dr. Erol Cihan, Îstanbul Kültür ve Sanat Urunleri A.Ş.,
Derimod adına Murahhas Üye Hasan Yelmen, Marshall
Boya ve Vernik Sanayiı A.Ş., Tanıtım Urunleri
Reklamcıhk ve Ticaret Ltd. Şti., Dr. Filiz Çağman, Yük.
Mim. llban Öz, Mimar Sinan Üniversitesi Sinema
Televizyon Enstitusü, Prof. Hüseyin Gezer, Murşide
Evyapan.
MÜZİK
'Genç Ifetenekler'de Dikener
• Kul'ur Servisi —
Yarm saat 19.00'da
Cemal Reşit Rey Konser
Salonu'nda "Genç
Yetenekler Serisi"
kapsamında Ankara
Devlet
Konservatuvan'nda dört
yıl "Üstün Yetenekli
öğrenciler Sınıfmda"
öğrenim görmuş Şölen
Dikener'in viyolonsel
resitali var. Dikener'e
piyanosuyla lrem
Eğriboz eşlik edecek.
Konserlerini Marc Labert 1928 Mirecourt(Fransa) yapımı
bir viyolonselle veren Dikener, kazandığı bursla
Viyana'da Prof. Kuhne ile Nice"de de Maud ve Paul
Tortelier ile çalıştı. Aynı zamanda Nice Devlet
Konservatuvan'ndan oda müziği "Perfectionnement"
diploması aldı.
Vitamin'den açıklama
• Kültür Servisi — Ercan Saatçi ve Ufuk Yıldmm'dan
oluşan Vitamin topluluğu, dün Mum Bar'da bir toplantı
düzenledı. Ikili, geçen ağustos ayında Karnaval sineması
ile anlaşarak "Vitamin" adını taşıyan yapımlarını kaset
olarak yayımladıklarını aktardı. Söz konusu kasetin
büyük ilgi görmesinin ve 1 milyona yakın satmasının, bu
turü taklit eden 18 yapımın piyasaya çıkmasına neden
olduğu belirtildi. Söz konusu topluluklann, Ufuk ve
Ercan'm yaratıcısı olduklan tarzın kötü bir kopyası
olmaktan öteye geçemedikleri, kopyacıların ikilinin
haklarını çiğnemekte sınır tanımadıklan belirtildi.
KARTAL BELEDİYESİ
'%0
;:
HASAN ALİ YÜCEL KÜLTÜR MERKEZI
UZUSMAHALİL ERGÜN • BERHAN ŞİMŞEK • NUR SÜRER
Yön: OGUZHAN TERCAN Muzik: ZULFU LİUANELI
Kart.Tİ Hasar Ali Yucel K.M. (353 37 78)
1İ 00-14 00-16 00-18 00-21 00
VEE4T
Üyemiz, Basın Şeref Kartı sahibi
KÂMİRAN ÇELEBİ
14.11.1991 günu vefat etmiştir.
Vefatı camiamızda buyuk uzüntu yaratan Kâmiran
Çelebi'nin cenazesi 15.11.1991 Cuma günu ikindi
namazını müteakip Teşvikiye Camii'nden alınarak
Feriköy Mezarlığı'nda toprağa verilecektir.
Kâmiran Çelebi'ye Tann'dan mağfiret aılesıne ve
üyelerimize başsağhğı dıleriz.
GAZETECİLER CEMÎYETİ
SINEMA/ATİLLÂ DORSAY
Üstün teknolojiyle çekilen Alev Kapanı'nda izleyiciyangını itfaiyecinin gözüyle görüyor
Kavıırucu 'canavar' basroldeAlev M i f M i (Backdraft) /
Yönetmen: Ron Howard /
Senaryo: Gregory Widen /
Görüntü: Mikael Salomon /
Müzik: Hans Zimmer / Oyuncular:
Kurt Russell, William Baldwin,
Robert De Niro, Donald
Sutherland, Jennifer Jason Leigh,
Scott Glenn, Rebecca dc Mornay,
Jason Gedrick / Bir Universal fılmi
(Kent, Aüas, Bakırköy 74, Şafak
vs.)
Prometeus, ateşi tannlardan çalıp in-
sanlara getirdiğinde tarihın yazgısını de-
ğiştireceğini biliyor muydu? Ateşi, ister
karanlık ormanlann bir köşesinde ne pa-
hasına olursa olsun ısınmayı denerken
bulmuş olsun, isterse mitolojinin anlat-
tıkları doğrultusunda 'tannlardan
çalmış' olsun, ateş kuşkusuz insanoğlu-
nun en önetnli buluşlarından biri oldu.
Ona tapmakla ondan korkmak arasın-
da gidip gelen davranışlar, uygarhk ta-
rihinin yazılmasındaki en ilginç aşama-
ları oluşturdu. Yaşamak için gereksinme
duyulan, onsuz yapamadığımız ateşin,
aynı zamanda kavurucu bir 'canavar* ol-
ması, ateşe karşı duygulanmızın zıtlığı-
nı açıklamaya yeterli bir temel olgu de-
ğil mi?
ROB Howard'ın yeni fılmi "Alev Ka-
panT'nın en ilginç yanlanndan biri, biz-
lere kimi görkemü yangın sahneleri bo-
yunca, ateşin ıçinde gizli o canavan sanki
somut biçimde göstermesi, duyumsat-
ması, dinletmesi... Hepimizin en kork-
tuğu şeylerden, en korkunç felaketlerden
biri değil mi ateş? Yanan bir yapının pen-
cerelerinden fışkıran alevlerin, küçücük
bir kibritten tüm bir onnanı yakmaya gi-
debilecek bir yangının insanlar üzerin-
deki ürkünç etkisi biliniyor. "Felaket
sineması" dediğimiz sinema da vaktiyle
"Yangın", "Cebennem Kulesi" vb. fılm-
lerle bu olaya eğilmişti.
"Akv Kapanı"nın özelliği, olayı itfai-
yeciler cephesinden ele alması. Bir za-
manların tulumbacı takımlanndan beri
bizde de ilgi görmüş, toplumun dikka-
tini üzerinde tutmuş bir meslek. Ama
hangimiz bir itfaiyeci psikolojisinden,
oclann gözüyle görulmüş yangmdan ha-
berliyiz? Bir "görev" olarak icine dalı-
nan alevler, dev bir yapının içinde gizli
KALABALIK KADRO — Yonetmenliğini Ron Howard'ın ustlendigi filmde; Kurt Russell, \Villiara Baldwin, Robert De
Niro (fotografta), Donald Sutherland, Jennifer Jason Leigh, Scott Glenn, Rebecca de Mornay, Jason Gedrick ve gercek
itfaiyecilerden oluşan kalabalık ve zengin bir kadro var.
gizli kaynayan ve kapalı kapüann, yıkı-
lan duvarlann ardından fışkırarak bir-
den sizi de yutup içinde eritebilecek olan
bir alev denizi... Mesleklerin belki de en
ürküncü, en tehlikelisi, en özveri isteye-
ni...
"Alev Kapanı", son dönem Amerikan
sinemasına özgü cilalı gösterişlilik için-
de de olsa, bu mesleğe ve bu adamlara
ilginç bir yaklaşun getiriyor. Onlarla bir-
likte, üstün bir teknolojinin de yardımıy-
Ia, alevlerin ıçine sanki "bizzat" dalıyor,
kızgın odalann içinde kalmış çaresiz in-
sanları, yaşlılan ve bebekleri kurtarma-
ya sıvanıyor, sanki alevden bir deniz için-
de siz de kulaç atıyorsunuz. Ve içinizde
bir yandan da itfaiyecilik denen nankör
mesleğin uygulayıcüanna minnet duygu-
lan kımıldamaya başlıyor.
"Alev Kapanı", kuşkusuz bir "yangın
d kitabı" veya itfaiyecilik mesleğinin so-
runlan üzerine bir belgesel değil. Bu yüz-
den olaylar klasik melodram kalıplan-
na ve günumüz Amerikan sinemasının
motiflerine uygun biçimde veriliyor. Iki
kardeş arasındaki sevgi/duşmanlık iliş-
kileri, "yozlaşmış" bir politikacıyla olan
karanlık bağlar, bıraz muğlak ve doyu-
rucu olmayan bir "suçlu" ve suç entri-
kası... Yangın olayının Hans Zfanmer'in
müziği ve yerfi-yersiz 'rölanti'lerle tören-
leştirilmesi, görkeme ve yaldıza bulan-
ması..
Ne var ki film sonuç olarak kendini
ilgiyle izletıyor. Perdeden gelen alevlerin
sanki yüzunüzü yaladığını duyumsar gibi
oluyorsunuz. Tum final bölumu ise san-
ki kıyamet gününü (kutsal kitaplardaki
betimlemelerden yola çıkıp ortak bilin-
cimize yerleşen kıyamet gününü) anım-
satan bir hava yaratıyor. "Felaket fîlmi",
melodram ve "yangın belgeseli" arasın-
da bir yerlerde gıdıp gelen bu fılm, so-
nuç olarak görülmeye değer bir "spectac-
le" oluşturuyor.
Iş bilenin,
fcdıç kuşananın
Sinema salonlarımızdan
olumlu haberler var. özellikle
büyük kentlerimizde salonlann
"is sayılan" büyûyor, sinema-
ya ilgi artıyor, hasılatlar çoğa-
lıyor. Yeni salonlar açılıyor. Îs-
tanbul Pendik'te açılan Oscar
Sineması'nı öve öve bitiremi-
yorlar, yeni "kompieks"lerden
söz ediliyor, Ankara'da yeni ve
modem bir salon daha şu gün-
lerde hizmete giriyor.
Ama arada aksi yönde gidiş-
Ier de var. tşte Beşiktaş'ta Yu-
murcak Sineması. Bu "rnodern-
leştirilmiş" güzel salon, bu mev-
sim tiyatroya dönüştürüldü. Ve
Yasemin YaJcın Tiyatrosu'nun
oyunuyla açıldı.
Bunda ne var diyebilirsiniz.
Salonun sahibi öyle uygun gör-
müş. Aynca tiyatro da bir kül-
tür olayı değil mi? Bir salon da
sinema olmasın da tiyatro ol-
sun. Ne çıkar?
Ne var ki sorun o denli basit
değil. Bu salonun sahibinin,
Turk sinemasının "patronu",
yuksek düzeyde temsilcisi ünlü
zat olduğunu bilmek, işin ren-
gini değiştiriyor. Türk sinema-
sının salon bulamadığı, filmle-
rimizin bu yuzden seyirci önü-
ne çıkamadığı ve bunun ulusal
düzeyde bir felaket sayıldığı (ki
öyledir) bir dönemde, Türk si-
nemasının "başı" olan ve dev-
letle, bakanhklarla, her türlü
"otorite" ile olan ilişkilerde yıl-
lardır hep "tek ses" olan bir ki-
şi, salonunu nasıl olur da tiyat-
ro yapar? Üstelik bu tiyatronun
"yüdızı", bu zatın bir yılı aşkın
süredir TRTye yapmakta oldu-
ğu bir programda tanınmış, se-
vilmiş ve popüler olmuş bir sa-
natçı ise, bu işe yasal yönden
değilse de moral yönden bir
kuşku bulaşmaz mı?
Sen hem Türk sinemasının
baş temsilcisi gibi gözük, hem
salonunu sinemaya kapa, hem
de TRT'ye yaptığın programda
ün kazanan bir oyuncudan, bu
işin "kaymaguu yemek" için
alelacele yararlan... Evet, tica-
ret serbesttir, girişimcilik kut-
saldır, iş bilenin kılıç kuşanın-
dır, vs vs... Ama bu denli 'iş
büenler" de hâlâ Türk sinema-
sının başı olmaktan artık vaz-
geçsinler lütfen!..
Melek yüzlünün katil ruhu
P s i k « p a t (Bad
Influence) / Yönetmen:
Curtis Hanson /
Oyuncular: Rob Lowe,
James Spader / Bir Vision
International yapımı.
'Seks Yalanlan' ve 'Tntka
Çemberi'nin 'melek >üzlü' Ja-
mes Spader'ini bu kez bekleyen,
bir 'arkadaş tuzağı'dır. Şuphe-
li bir barda tamştığı, yüzünde
'seytani' bir gülümseme dolaşan
Rob Lowe, ona öncelikle ken-
dine güvenmesi, istedikleri için
uğraş vermesi gibi olumlu şey-
ler telkin eder; oldukça uyuşuk
olan genç adama biraz enerji
aşılar. Ancak bu 'dosthık', genç
adamın içindeki 'kötülüğün' ve
de 'psikopat' yanın gitgide or-
taya çıkmasıyla beklenmedik
yönlere kayar. James Spader
dostumuzun oynadığı kahrama-
nunız, artık yaşamı için savaşan
biri olup çıkmıştır!..
Bir cinayet melodramı... öy-
küsü de, anlatımı da pek bir ye-
nilik getirmiyor. Yakışıklı bir
yüzün ardına sığınmış 'katil
rnhlu' insanlara 'OKim Öpücü-
gtt'nden sonra bir diğer yakla-
şun. denemesi. Filmin senaryo-
James Spader
su, abartmalardan kaçınmış
inandıncı ve belh bir düzey içe-
ren bir senaryo. Iki baş ve po-
püler oyuncu ise fiziklerine uy-
gun rollerde perdeyi dolduru-
yorlar. özellikle James Spader'i
ızJemek ner zaman oır zevk.
Ancak film sonuç olarak pek
önemli sayılmaz. Klasik gerilim
türlerıne fazlaca yaslanan yapı-
sıyla, rahatça izlenebilen, ama
izlenmese de olur fdmlerden...
'Çaylak'fılminde, Clint Eastwood ve Charlie Sheen her şeyleri at bir Ikili' oluşturuyorlar
Yalnız kovboydan yalnız poliseÇaylak (The Rookie) / Yönetmen: Clint Eastwood /
Senaryo: Boaz Yakin, Scott Spiegel / Göruntu: Jack N.
Green / Oyuncular: Clint Eastwood, Charlie Sheen, Raul
Julia, Sonia Braga, Tom Skerritt, Lara Flynn Boyle /
123 dakika / Bir Malpaso (Warner Bros)(Fitaş,Kent, vs.)
PoUsiye filmler, çağdaş top-
hımlann westernleridirler. Ame-
rikan vvesterninin veya bizim
"köy filmleri"mizin çağdaş
kentlere yansıyan uzantısıdır
onlar... "Kötulük" ve "köttt-
ler" hep vardır, hep varola-
caktır. Onlar şimdi ırak bir
Teksas kasabasmdan çağdaş bir
metropole gelmişlerdir. Kaçak-
çılık, uyusturucu ticareti, hırsız-
hk, soygun, cinayet ve toplukı-
yım, hep onlann marifetidir.
Hangi nedenlerle olursa olsun...
Kötülük artık modern gangster-
liğe, kent çetelerine, ölüm orga-
nizasyonlanna, teknolojik kı-
yun çarklanna dönüşmüştür.
Değişen olayuı özü değil, biçi-
mi ve tekniğidir.
"Yatauz kovboy"lann yerini
de dedektifler (çoğu zaman
"yalnız dedekuT'ler) almışür.
Toplumu ve düzeni korumaya,
yasadışılara engel olmaya,
"iyl"yi kötüye karşı korumaya
savaşırlar. Eski kovboylar ka-
dar inatçı, dikbaşlı ve yürekli-
dir onlar... Kimi zaman çevre-
leri, politikacılar, giderek tüm
toplum tarafından anlaşılmasa-
lar ve yalnız bırakılsalar da sa-
vaşunlannı sürdurürler. Yasadı-
şılığa karşı savaşmak, sanki on-
lar için tannsal bir görev, gök-
yüzünden inmiş bir misyondur.
Onlar cangıllaşan ve orman dü-
zenine geri dönmek için sanki
çığhklar atan çağdaş metropol-
lerimizin bekcüeri ve koruyucu-
landırlar...
CUat Eastwood, son fılmle-
riyle artık yönetmen olarak da
önemsediğimiz bu ilginç sanat-
çı, bu tür filmlere geri dönüyor.
Bir kez daha çağdaş polisiyenin
en klasik temalarından birini
kuUanıyor ve genç Chariie She-
en Me her şeyleri zıt bir "ikffli"
olustunıyor. Bu kez, Los Ange-
les'ta Latin kökenli bir gangste-
rin peşine düşüyor ve zor anlar
yaşıyor kahramanlannuz.
"Çaylak", klasik Amerikan
polisiyesinin tüm özelliklerini
taşıyor. Büyük kentlerin huznü,
gecelerin içinde gizli binbir pis-
lik, toplumsal yaşamın ön pla-
mnriaici gangsterler, polisin için-
deki çekişmeler... Gelişmiş bir
toplumun arka bahçesi, karan-
lık ve kirli yüzü. Ön planda ise
yuksek bir gerilim, aksamayan
bir "aksryon", yüzyıldır gelen
bir hesaplaşmayı sürdüren yal-
nız kovboy-hafiyeler...
Ve Clint Eastwood'un abart-
masız, kaygan anlatımı, kendin-
den emin sineması. Genç yaşta
şişmanlamaya başlamış bir
CoarHe Sheen'in yanı sıra derin-
leşmış yuz çızgileriyle garip bir
soyluluk kazanan, klasik bir
heykele dönuşen oyuncu East-
wood... "ÖriuBcek Kadınıa
Öpücügü"ndeki devrimci rolü
gibi bir kompozisyonu bir daha
bulamayacağını bilen ve yar-
dıma rollere kaymakta olan bir
Ran) Julia... "Meşum kadın"
kompozisyonunu bir kez daha
(ve neler görüp geçirmiş olan
gözlerimız için bile şaşırtıcı bi-
çimde) yineleyen bir Sonia Bra-
ga... Velhasıl pek bir yenilik ge-
tirmese de türünün ününe yakı-
şan ve polisiyenin kolay eskime-
yen lezzetini bir kez daha veren
bir fılm...
Paul Simon
G. Afrikada
• JOHANNESBURG
(AFP) — Amerikalı rock
müzisyeni Paul Simon,
Güney Afrika'da beş konser
verecek. Böylece on yüdır
süren resmi sanatçı boykotu
da sona ermiş oluyor. Şu
sıralar Avustralya'da "Born
at the Right Time" başhklı
turnesinde bulunan Paul
Simon, kendisi Güney
Afrika Müzisyenler
Birliği'nin (SAMA) davet
ettiğini ve vıllar sonra
Güney Afrıka'da konserler
verecek olmasından
mutluluk duyduğunu
belirtti.
•Japonoa
konuşalım mı?
9
• Kültür Servisi —
Türkiye ile Japonya
arasında son yülarda
gelişmekte olan dostluk ve
kültürel ilişkiler
çerçevesinde, Japonya
Başkonsolosluğu'mın
girişimi ve bazı kuruluşlann
işbırliğiyle 1. Îstanbul
Japonca Konuşma
Yanşması düzenlenecek.
Söz konusu yanşma,
yann Saat 10.00'da
Atatürk Kültür
Merkezi Sinema Salonu'nda
yapılacak. Yarışmada
birinciye Japonya gidiş-
dönüş THY uçak bileti,
dereceye girenlere çeşitli
öduller ve diğer
yanşmacılara da
armağanlar verılecek.
Undeı^groıında
15 sanatçı
• Költar Servisi —
Nişantaşı Abdi tpekçi
Caddesi'ndeki Underground
Sanat Galerisi'nde 15
sanatçıyı bir araya getiren
Birleşik Resim Sergisi
açıldı. 30 kasıma dek
izlenebilecek sergide,
Gürdal Duyar, Salih Acar,
Marian Kılıçlıoğlu, Leyla
Gamsız, Cihat Burak, Avni
Arbaş, Mehmet Canköksal,
Salih Zeki, Tanm Canm,
Hüseyin Baban, Zeynep
Sanoğlu, Selim Turan,
Fatoş Akagün, Aytüm
Kipkuıt ve Emel Say*ın
yapıtlan yer alıyor.
Valilere plaket
• tSTANBUL (AA) —
Türk Kültürüne Hizmet
Vakfı, eski eserlere sahip
çıkarak konınma ve
restorasyonlannda üstün
çaba gösteren 5 ilin valisine
plaket verilmesini
kararlaştırdı.
UGÜN
• Soyleşi Zeki Coşkun,
Atılgan Bayar'ın yöneteceği
söyleşide, "Turk
Romanında
Siyasallaşma"dan söz
edecek. Taksim Atatürk
Kitaplığı Toplantı
Salonu'nda saat 16.00'da.
• Sergi Ressam Orhan
Taylan'ın "Akdeniz
Resimleri", bugünden
itibaren Levent Sanat
Galerisi'nde görülebilir.
bugün
bilsak
15 KASIM CUMA :
20.00 Bilsak Tiyatro Atölyesi:
"tşıe Baş îşte Cövde rşıe
Kanaılar"
Ya/an Scvim BURAK
Görsel Sanat Atöljeleri
Mchmcı GULERYUZ
yonctımındc (Pcr - Cum)
BİLSAK FINDIKLI
Cafe-Bar-Restaurant
Re/.er>asyon:
152 3868-1520130
Cafe-Foyer-Bar(Ginş)
1200-00.30
ArricanCafe-Bar(5.Kat)
Pa/artcsilcn oğrcncıgunu
Çiirş -Pcrş. Erkin KORAY
Cuma-Cumıs. Pani
bilsak, sıraselvıler cad.,
^oğancı sok. 7 cıhangır
43 28 79-99
*Çaylak"ta, birbirieriyle anlaşamayan iki polıs CharlJe Skeeı ve Clint Eastwood, Latin kökenli bir gangsterin peşine duşuyorlar.
REKLAM AJANSINA
Basın ilanları
konusunda deneyimlı
bayan
MÜŞTERİ TEMSİLCİLER!
aranıyor.
151 41 55- 151 00 44
Banş imparatorluğunun
başJangıcı, biz banşı kendi
içimizde taşırsak orada
oluşur.
N|l M K Evrensd Yaşam
e.V. 10/4 87 VVûrzburg,
.Posrf 5643GERMANY
06538 no.lu san basın
kartımı kaybettim.
Hükümsüzdür.
SEVİNÇ YEŞÎLTAŞ