Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
15 KASIM 1991 • * • • HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/19
Şartlanmışlık ve Demokrasi...
(Baştarafi 1. Sayfada)
ya değinmiş olmasını ilginç karşıladık.
Şunları söylemiş:
"İdeolojik çatışmaların genellikle geride
kaldığı, büyük değerlere herkesin beraber
sahip çıkması gibi bir ortamın açıldığı bir dö-
nemde uzlaşma ararken, bu uzlaşmanın
SHP'den başlanarak aranmasında hiçbir
mahzur görmedik.
"Evet, senelerce bizim tabanlarımız, on-
ların tabanları birbirlerine karşı şartlandırıl-
mıştır. Bu doğrudur. Yalnız hiç olmazsa bu-
gün için bu şartlanma geniş anlamda tesiri-
ni kaybetme noktasına gelmiştir. Türkiye
şartları da bunu gerektiriyor.
"Onun için, birbirlerine karşı şartlandırıl-
mış bulunan kitlelerin de Türkiye'nin büyük
meselelerinin etrafına gelmesi, Türkıye'de-
ki iç banşın malzemelerinden, gereklerinden
biridir. Eğer bu yapılabilirse, Türkiye daha
rahat olur."
Sayın Demirel'in bu görüşleri yerindedir.
Gerçekien ülkemizin gündeminde ağır iç
ve dış sorunlar vardır. Bu sorunlann üstesin-
den gelebilmek için karşılıklı olarak şartlan-
mışlıklardan kurtulmak gerekiyor. El ele ver-
mek, bazı sorunlann daha kolay çözüm yo-
luna oturtulmasını sağlayacaktır.
Türkiye'de yıllar yılı taraflar birbirlerini de-
mokrasi oyununun dışında görme alışkanlı-
ğından bir türlü kurtulamamışlardır. Sağda
da solda da bunun örnekleri çoktur. Demok-
rasi çerçevesinde doğal olarak yer alması
gereken birbirinden farklı görüşlere, âdeta
savaşırçasına karşı çtkıldığı dönemler yasan-
mıştır. Âdeta son 30 yıl içinde bir "düşman-
lık kültürü" oluşturulmuştur taraflar arasın-
da.
Demokrasinin farklı siyasal güçler arasın-
da oynandtğı gerçeği genellikle göz ardı edil-
miştir yıllar boyunca. Diyalog olmaksızın de-
mokratik kurumların işlerlik kazanmasının
olanaksızlığına da kulak asılmamıştır.
Askeri darbelerin, askeri kesintilerin teme-
linde hiç kuşkusuz bunların da payı vardır.
Sayın Demirel'in artık bu gerçeklerin bi-
lincınde ofmadığını söyiemek herhaide insaf-
la bağdaşmaz. Son 30 yılın deneyimlerinden
çıkardığı derslerin bir sonucu sayılabilir, dün
DYP grubunda yaptığı konuşma...
Olumlu bir gelişme...
Fidyeci polislere dava açıldı
Final mi, şampiyonluk Barzani'de
PKK
rahatsızlığı
(Baştarafi Spordaj
Liseli öğrenciler, son haf-
talann başanlı futbolcusu Er-
han gibi iyi bir liberoyu neden
bu kadar beklediklerini sordu-
lar. Erhan eline mikrofonu al-
dığında salonda bir alkış tufanı
koptu ve tecrübeli futbolcu, bu
soruya şöyle yanıt verdi: "Ge-
çen yıl sakadıktan sonra for-
mum düstü. Bn yıl da sakatuk-
larta sezona girdim. Yavaş fonn
tattnm. Böyle iyi oynayıp sezon
sonunda da formamı genç bir
arkadasıma bırakacagım."
Erhan'ın sözünü bitirmesin-
den sonra Galatasaray Lisesi'-
nde en çok ilgiyi çeken kaleci
Hayrettin soru yağmuruna tu-
tuldu. Yaşı ve sınıfı ufak olan
bir öğrenci, Hayrettin'e böyle-
sine bir basanyı nasıl elde etti-
ğini, bunun sımnın ne olduğu-
nu sordu. Hayrettin'in sesi ho-
parlörlerden çıktığı anda aynı
Erhan'da olduğu gibi Tevfik
Fikret Salonu alkıştan inledi ve
bütün öğrenriler ayağa kalktı-
lar. Hayrettin, bu soruyu şöyle
yanıtladı:
"4 yıl Simoviç'in ardında ye-
dek bekkdim. Bu 4 yü içinde
toplam 15-20 maç oynayabil-
dim. Bunun eksiklgi ile bazı ha-
talarda yaptun. Geçen sezon ka-
leyi devralınca tiim yiik benim
üstümdeymis gibi hissettim.
Maçlar kaybedilince f atnralann
hepsi bana kesildi. Bu yıl ken-
dime aşın güveuerek başladım.
Üstelik HoUanda'da yapüan
kampta da 4 kakcinin gelip de-
nenmesi beni çok hırslandırdı.
Galîbiyete
(Baştarafi Sporda)
olurken tüm gruplann en başa
nsız ûlkesi olarak dikkat çekti.
Ay Yıldızlı ekip San Marino
ile birlikte 1 gol atan 2. takım
oldu.
Milli takımın Avrupa Futbol
Şampiyonası elemelerindeki ba-
sansLz sonuçlannı değerlendiren
antrenör Fatih Terim, "Bir da-
hald etemekrde KnzeyH ülkeler-
le eslesmek fetemeyiz" derken
trlanda, Ingiltere gibi rakiplerin
fizik üstünlüğü ile milli takımı-
mız) etkisiz hale getirdiğini söy-
ledi.
Bu yanıttan sonra Mustafa
Denizli imah bir şekilde gülerek
"Tek bir sey söylemek istiyo-
mm, Galatasaray'ın istedigi fut-
bolcuyu, kaleciyi alacak parası
vardır. Biz bu işi biraz da moti-
vasyonu saglayalım diye
yaptık" dedi. Denizli'nin bu
sözlerinden sonra salondaki
dinleyiciler kaleci ile hocası ara-
sındaki sürtüsmeyi yadırgadüar.
Daha sonra Uğur'a da soru
soran öğrenciler "Neden fonn-
suzsun?" dediler. Uğur yanıt
olarak "Oynamıyorum da
ondan" dedi ve devam etti,
"Ben çok duygusal bir insanım
ve çok çabuk etldleniyonıın. Sa-
katngım hep nüksetti. Ben sakat
kalmak istemiyorum, ama oln-
yor, ne yapabttirim. bilemiyo-
rum. Allah kısmet ederse bu
hafu başlıyonım."
Galatasaraylı futbolculardan
sonra Mustafa Denizli, tekrar
sorulann odak noktası oldu. Bir
öğrencinin Denizli'ye "Yan fi-
nal oynadığımız zaman ligde be-
şinci olduk. Bu bize hiç yakış-
madı. Bu sene de yan final oy-
narsak şampiyonluktan uzakla-
şacak mıyız" diye sorması alkış-
lara neden oldu. Denizli alkış-
laruı dinmesini bekJedikten son-
ra şöyle konuştu: "Bo sene Av-
rupa'da final oynamayı hedef-
liyoruz hatta amacımız o kupa-
ya ulasmak. Artık Avrapa'da
ve dünyada bedefimiz büyüyor.
Engefier birer birer asddıkça he-
defler de genislryor. EsUdea ilk
turu atlamayı büyttk başan sa-
yanfck, banlan koaoşamaz kor-
kardık. Galatasaray bu kopada
başanlı olacaktır." Denizli, bu
son cümleden sonra tüm salon-
daki öğrencilere seslenerek "Si-
ze sündi sormak istryorum, Ga-
latasaray Avrnpa'da final mi
oynasın, yoksa ligde şampiyon
mu olsan? Hangisini istersi-
niz?" dedi. Tevfik Fikret Salo-
nunu dolduran çok sayıdaki öğ-
renci "final" diye bağınrken,
kimi "şampiyonluk", kimisi de
"Fener'i yenelim yeter" diyerek
ayağa kalktılar. Denizli, tekrar
söz alarak "Merak etmeyin biz
ikisinde de başanlı olmak için
çok çalışacağız" dedi.
VEDAT YENERER
DtANA (Kuzey Irak) —
Türk Silahh Kuvvetleri'nin son
bir ay içinde Kuzey Irak toprak-
lannda düzenlediği iki harekât-
tan sonra Kürdistan Demokrat
Partisi'nin Türk basını ve
PKK'ya karşı tutumunun değiş-
tiği saptandı. Şaklava'da "Igim
var, 3 gun sonra gelsinler" di-
yerek Turk gazetecilerinin gö-
rüşme talebini geri ceviren Kür-
distan Demokrat Partisi Başka-
nı Mesud Barzani'nin, PKK'nın
yöredeki faaliyetlerinden "son
derece rahatsız" olduğu belirtil-
di. PKK'nın Irak Temsilcüiği gi-
bi çalısan ve son zamanlarda ge-
rek Barzani'ye gerekse Talaba-
ni'ye bağlı çok sayıda Peşmer-
geyi bünyesinde toplayan Par-
Üye Azadi Kürdistan (PAK),
Türkiye-Irak sırur bölgesindeki
bazı yörelerde denetimi sağladı-
ğı için, KDP'nin söz konusu yö-
relerdeki etkinliğinin azalması,
Barzani'nin şikâyetlerine yol
açıyor.
KDP sözcülerinden Hosyar
Zebari, Cumhuriyet'in sorulan-
nı yanıtlarken "Türk gazeteci-
leri bizJ güç dnrumda bıraktı.
Biz her zaman Kuzey Irak'ta
PKK kamplannın bulunmadıgı-
nı söylüyoruz. Ancak Türk ga-
zetecüeri bazı bölgelerde gidip
PKK kampiannın yetkilileriyle
göriişüyor, fotoğraflar çekiyor
ve röportajlar yapıyor. Bunun
üzerine de Ankara, jetkrini Ku-
zey Irak'a gönderip, PKK
kamplan diye bizim köylerimi-
zi bombalıyor" dedi. KDP yet-
kilileri, Türkiye sınınna yakın
bölgelerdeki mevzilerini ve
kontrol noktalannı güçlendir-
mek istediklerini belirtirken
Kürdistan Cephesi'nin diğer ör-
gütleri, KDP'nin "Ankara'ya
yaranmak için PKK'yı rahatsız
etmeye çalıştıgını" savundu.
KDP Türk gazetecilere bu böl-
gede çalışmak için gerekli izin
kâğıdını vermedi.
tstanbol Haber Servisi — tşa-
damı Ahmet Ortamallama'yı
kaçırdıklan gerekçesiyle önceki
gün tutuklanan 2'si polis 5 kişi
hakkında dava açıldı. Bu arada
tstanbul Emniyet Müdürlüğü
yetkilileri, Fenerbahçe'deki fid-
ye ve çatışma olayına ilişkin bir
açıklama yaparak soruşturma-
nın tamamlandığını, sanıklann
adliyeye sevk edileceklerini bil-
dirdi.
Istanbul Nöbetçi 1. Ağır Ce-
za Mahkemesi'nde açüan ve
Savcı Atilla Alıcı'nın hazırladi-
ğı dava iddianamesinde sanıkla-
nn "adam alıkoyarak silahlı
gasp yapüklan" belirtilerek ts-
tanbul Emniyet Müdürlüğü Ko-
pıma Şubesi'nde görevli polisler
Basri BUge, Mehmet Çolak ile
Mehmet Sanıhan ve Hasan
Görgün'un 20 yıl, sanıklann su-
çu işlemesinde yardımcı olan
Emin Alkılıç'ın ise 10 yıl hapis
cezasına çarptınlması istendi.
Sava, polis memurlanmn kamu
görevlerinden de menedilmesi-
ni talep etti.
öte yandan Asayiş Şube Mü-
dürlüğü'nde Fenerbahçe'deki
fidye ve çatışma olayına ilişkin
yapılan açıklamada, soruştur-
manın sona erdirildiğini belirte-
Fenerbahçe'deki fidye olayına kanşan polisler (soldan) Kadir Kalabak, Taner Tanm ve Resul
Özdemir basına gösterildi.
rek konfeksiyoncu Necati Yıldı-
nm, polis memurları Kadir Ka-
labalık ile Resul Özdemir, Mu-
harrem Tokat, Yüksel Karlı,
Cem Kalabak, Adem Balcı, Su-
at Ipek, Erol Tanyeri. Selman
Demircioğlu, Meün Adişe, Me-
tin Topçuoglu, Hakan Topcuog-
lu ve Birol Taşkınvardar'ın ad-
liyeye se\k edilecekleri kaydedil-
di.Bu arada fidye istenen işada-
mı Fahri Gülver'in Antalya'ya
kaçan kızını getirtmek için an-
laştığı yeraltı dünyasının tanın-
mış adlanndan Hasan Heybet-
li'nin yeğeni Cengiz Heybeüi'nin
de arandığı bildirildi.
Emniyet Müdürü Mehmet
IstaııbıılVla et korkıısu
BÜLENT KIZANLIK
Güneydoğu illerinden başla-
yıp sonunda lstanbul'a kadar
ulaşan sığır vebası salgmı, fiyat-
ların artmasıyla birlikte halk
arasında korku ve etten kaçışa
yol açıyor.
Kasaplar Derneği ve tstanbul
Mezbaha Müdürlüp ile et ve et
ürünleri üreten firmalann yetki-
lileri, et miktarında yüzde
30'lara varan bir düşüşün yanı
sıra halk arasında yayılan endi-
şenin ve kiloda 5 bin lirayı aşan
fiyat artışlanmn da tüketimin
yüzde 25-30 dolayında azalma-
sına yol açtığını beürtiyorlar.
Üretim bölgelerinden sonra
etkisini şehir merkezlerine kadar
hissettirmeye başlayan sığır ve-
bası nedeniyle kesimlerle ilgili
denetimler arttınhrken, tüketi-
min beyaz et ve balığa kaydığı
dikkati çekiyor.
tstanbul'da kesinlikle vebalı et
satılmadığını savunan kasaplar,
buna karşın fıyatlann yukselme-
sinin satışlann düşmesinde etkili
olduğunu öne surüyorlar. Ka-
saplarda, dana kıyma 30 bin,
pirzola 31 bin, kuşbası 33 bin,
biftek 36 bin, bonfile de 42 bin
Uraya kadar çıktı. Kunım ve ku-
ruluşlann, çalışanlarına verdiği
yemeklerde de et ürünlerinden
uzaklaşıldığı belirtiliyor.
Bu arada bazı özel okullar,
velilere gönderdikleri yazılarla,
"Piyasadmki etkrin saguklı ve
güveoü otamn konasunda tered-
dutlerimiz olduğu için ögrenci-
lerimize bir süre etli yemek
vermeyeceilz" şeklinde duyuru-
larda bulunuyorlar. Kasaplann
bir bölümü de vitrinlerine "Et-
lerimiz veteriner denetiminde
kesilmektedir" şeklinde ilanlar
asarak müşterilerinin güvenini
sağlamaya çahşıyorlar.
Kasaplar Derneği Başkan
Yardımcısı Ahmet Akyttz, ka-
rantinaya alınarak aşılanan ve
kesimine izin verilmeyen hay-
vanlar nedeniyle, et miktannda
yüzde 30-35'ler düzeyinde duşüş
olduğunu söyledi ve "Mal mik-
tan azaboca fiyatlar tırmanısa
geçtL Dana etinin toptan fiya-
bnda 2 bin, kuzu etinia toptan
fiyabnda ise 4 bin liraya varan
arbşiar oldu. Kasaplarda et fi-
yatlan 30 bin lirayı asü" şeklin-
de konuştu.
"Sıgır vebasmın 15 günlük sü-
resi var. Hayvanlar sonra 24 sa-
at içinde ölüyorlar. Geçtigimiz
1^ ay içinde bir nebze önlendi.
Bu nedenle, fiyat daha da arta-
cak diyen toptancılann bugün-
lerde sesleri kesUdi" diyen Ak-
yüz, hastalık ınsanlara geçmedi-
ği halde halkın bir tedirginlik
yaşadığını ve özellikle işyerlerin-
de verüen yemeklerde beyaz ete
yönelindiğini de belirtti.
Istanbul Büyükşehir Beledi-
yesi'nin şirketlerinden tSMER-
in Genel Müdürü Mustafa Sa-
nbaş da et satışlarında yüzde
25-30 azalma olduğunu kayde-
derek kuzu etinin toptan fiyatı
22 bin liradan 26 bin liraya yük-
seldi.
Anadolu'dan hayvan gelme-
Italyan
(Baştarafi 20. Sayfada)
reterden ya da iş çevrelerinden
çıkar smğlamak ya da hediye al-
mak" ,"kösk yazartıgı"yapmak
veya borsaya girmek gibi konu-
lar bu yasakların en başında sı-
ralanıyor. Bu yasaklan çigne-
yenler işten atüacaklanm bili-
yorlar.
"Ragımsi7" anlamına gelen
adına içerik kazandırmak için
gerçek bir çaba sarfetmek iddi-
asında olan "L'Indipeadentr",
hemen hemen Italyan basımnın
tümünü kontrol eden (FIAT'ın
sahibi) AgneUi, (özel TV krah)
mesi nedeniyle ithal ete yükle-
nildiğini ve mezbahalannda Av-
rupa'dan getirilen ithal canlı
hayvanlann kesimini sürdür-
düklerini kaydeden İSMER Ge-
nel Müdürü, canlı hayvan bor-
sasında, ll Tanm Mudürlüğü-
nün veteriner denetiminin arttı-
nldığuıı beürtti. Mustafa San-
baş, dışanya fason kesim yapan
Beşler'in bu uygulamayı durdur-
duğunu, ancak diğer bazı kamu
ve özel sektöre ait kombinalar-
da sadece muhtardan verilen
"mense şahadetnamesi" ile de-
netimsiz kesimlerin sürdüğünü
öne sürdü.
Yemek sektöründe etten ka-
çış, en çok yemek fabrikalann-
da ortaya çıkıyor. Müşterileri
olan 200 firmanın büyük bölü-
münün et yemeklerini azaltma
karannı olumlu karşıladıklannı
söyleyen Merter Yemek Fabrika-
sı sahibi Osman Toplu, "Eski-
den haftada 2-3 gün et yemegi
veriniik. Şimdi bunu 1 güne dü-
şürdük. Haftalık et rtilgrimlmfa
de 2 ton ciyanndayke» 300 ki-
loya kadar düştü. Aradaki far-
kı beyaz et, sebze ve başta kıra
f asolye olmak üzere bakliyatla
kapatıyonu" dedi.
Berhısconi ve (OlKetti'nin başı)
Carlo de Benedetti gibi impara-
torlardan uzak kalmak amacıyla
da gazetenin sermaye yapısıru
çeşitlendiriyor. Gazetenin kunı-
culanndan 7 hissedar, toplam
sennayenin yüzde 70'ini kontrol
ediyor. Geri kalan yüzde 25, her
biri yüzde 3'ü geçmeyen küçük
sermayedarlar arasında bölünü-
yor. Ve nihayet son yüzde 5'lik
dilim ise gazete çauşanlan ara-
sında paylaştırılmış bulunuyor.
Gazete calışanlanmn büyük ça-
balarla sermayeye ortak edildi-
ği söyleniyor.
Ağar, ise gazetecilerin sorulan-
m yanıtlarken 2 kaçırma ve fid-
ye olayım, "Her yerde görülebi-
lecek münferit hadiseler" diye
nitelendirdi. Ağar, polisin gerçe-
ğin ortaya çıkması için sorustur-
malan titizlikle yurüterek, deül-
lerini topladığım ve savcüığa
gönderdiğini söyledi.
ANKARA
UOtutuklu
yakını
yargıda
ANKARA (UBA) — Terörle
Mücadele Yasası'nı ve bu yasay-
la birlikte çıkanlan şartlı tahli-
yede sağ ve sol hükümlüler ara-
sında ayran yapılmasını protes-
to amacıyla geçen mayıs ayında
TBMM'ye giderek tnsan Hakla-
n Komisyonu'na şikâyetlerini
iletmek isterken gözaluna alman
110 tutuklu ve hükumlü yakını-
mn yargılanmasına başlandı.
Duruşmada okunan savcıhk id-
dianamesinde tutuklu ve hü-
kümlü yakmlarının Meclis'e
izinsiz yüniyüş yaptıklan gerek-
çesiyle üç yıla kadar hapisle ce-
zalandırılrnaları istendi.
Ankara 7. Asliye Ceza Mah-
kemesi'nde görülen davaya tu-
tuksuz yargılanan sanıklardan
30"u katıldı. Eskişehir Cezaevi-
ne nakilleri protesto amacıyla
Ankara'da açlık grevinde bulu-
nan 50'yi aşkın mahkûm ailesi-
nin de izlediği duruşmada ilk sa-
vunmalar yapıldı.
Meclis'e yürüyüş yapmadıkla-
nnı, yasayla ilgili düşünce ve
eleştirüerini TBMM Insan Hak-
lan Komisyonu'na iletmek iste-
diklerini kaydeden sanıklar, "Ne
zamandan beri Meclis'e dert an-
latmak suç oluyor" diye sordu-
lar.
Sanıklann bu savunmalanna
dunışma yargıcı müdahale eder-
ken "Amacınız mahkemenin iyi
niyetini sunstimal ederek bir şey-
ler söylemekse buna izin ver-
mem. Sorulan evet ya da hayır
diye cevaplayın, neyin suç olup
olmadığına siz karar
veremezsiniz" dedi.
Kaçırılan
(Baştarafi 1. Sayfada)
Birisi Hasan Görgün ve Emin
Dalkılıç'ü. Adlannı sonradan
ögrendim. Bana bir siirii senar-
yo uydurup, ardmdan da kendi-
lerine 1^ mUyar venneın gerek-
Ügini soylediler. Bn arada tek-
fonla konuştnklan Mehmet Sa-
nıhan'dan da SörmeU OteH'nde-
ki eşyalannu ve bavulumu bu-
hındugum eve getirmesini istedi-
ler. Bana, oteiin resepsiyonnns
telefon acönn, eşyalannu Meh-
met Saruhan'a vermemi söyle-
memi istedfler. Çünkü kaçmldı-
ğımı otel personelinin anlama-
sını istemiyorlardı" diyordu.
Işadamı Ahmet Ortamalla-
ma, cumanesi giinü öğle saatle-
rinde götürüldüğü Etiler Ulus-
taki evde, kendisini kaçıranlann
elinden kurtulmaya çalıştıgını
belirterek şöyle konuşuyordu:
"Baküm ki adamlann gözü
kara. Ama benim de bir şeyler
yapmam lazım. Çevreyi koUa-
maya basladun. Bu sırada Meh-
met Sanıhan otddeki eşvalannu
alarak eve geünişti. Benimle hiç
konuşmadı. Bir ara tuvalete gi-
dryorum diye evin sokaga hakan
penceresinden ikind kattan asa-
gjva atlamayı basardım, 'Polis,
polis çağınn' diye kaçmaya baş-
ladım. Caddeye çıküm. GüriU-
tülerden telefon açılmıs olmalı
ki bir süre sonra resmi polisler
geldi ve onlaıia Ortaköy Kan-
kolu'na sıgındım."
Mehmet Sanıhan veya adam-
lanyla hiçbir alacak-verecek so-
rununun olmadığını, kendisini
de nereden tanıdıklannı bilme-
diğini söyleyen Ahmet Ortamal-
lama, bu konuşmanın ardmdan
Ulus'a giderek 4 saat tutulduğu
evi gösterdi.
Ulus'taki Bulgar Konsoloslu-
ğu'nun hemen arkasında yer
alan Bahar Apaıtmanı 44/1'deki
daireyi gösteren Ortamallama,
pencereden nasıl atlayıp, bitişik-
teki inşaat isçilerinin yardımla-
rıyla kurtuluşunu anlatıyordu.
Hasan Görgün'e ait evin bütün
pancurlan çekilmiş ve kapılar
kilitlenmişti.
Ortaköy Pohs Karakolu'na
ulaştıktan sonra görevli memur-
lann kendisine çok yardımcı ol-
duklannı ve söylediği her bilgi-
yi dikkate aldıklannı vurgulayan
işadamı Ahmet Ortamallama,
olayın şokunu üzerinden atabil-
mek için bir süre tatil yapmak
istediğini belirtiyordu...
Kaçınlma olayının basına
doğru biçimde yansımasını iste-
yen Ortamallama, sözlerini şöy-
le tamamlıyordu:
"Daha önce de Fenerbançe^
de bir fidye olayı yasanmıs. Po-
lis tedirgin, ama bana çok yar-
dımcı oldular. Beni otelden aup
götüren memurlar, beni iki toa
kömür için kaçırdıklarmı söyle-
dfler. Bnna saşırdım. Ben yine
de ucuz kurtnldugııma seviaiyo-
rum..."
Ortamallama, kendisini kaçı-
ranlann otelde ve otomobilinde
bulunan toplam 40 milyon lira-
yı aldıklannı beürtti.
KAYIP
tstanbul Üniversitesi
kimliğimi ve kütüphane
giriş kartımı kaybettim.
Hükümsüzdür.
BİGE DARUGA
PHIUPS 100. Ylim UGUUAMN YINE SUPER BİR AMAGAN VERIYOR!
BU PHILIPS URUNLERINDEN
BİRİNİ ALIN,
B*hilips 1 OO. yılını uğurlarken herhangi bir
Philips TV, video, portable ya da çok katlı müzik
seti alan herkese süper bir Philips Klima
armağan ediyor. İster peşin, ister taksitlel
Philips'inizi hemen seçin, Philips Klimanızlo kışı
sıcak, yazı serin geçirin.
MSAl DEGEHU
400.000.- 7L
PHİLİPS KLİMA SİZİN OLSUN!
PHLFS 1891-1991
Naııl Kalı İ K t k ı ı a
Kompanjni tom)Wtnb^1imkwy ç
b» Pkıtps IV, «dao, portoble w)« çok b* mA n ü â gararf bkm M p'e göndenlneı gedeıi parçaao
peraUdeıakf İMmmaku eUeyıp, TM P«p» TK. /LŞ. PK. 12G0hepeN641İstaUaıfoıne
gândamz. faJmk «*»fafcrastcgaa* brt latim» bifDi^donmnbfscRiosıgeıab^bBifeJ
FhtpıKbMnzodıesıuzegöndenkabr Hstyaalebrtbettomz&ıaıtnkt&nto
11» komponyo lirk rhilipı ttt. A.f. laralında» paıarlatmakta olan
rınkli TV, ridtc, porlabl* u ftk kot/ı mSıik ttlltri için gtftrlHir.
PHİLİPS