Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
KASIM 1991 KÜLTÜR-SANAT CUMHURİYET/9
DERNEK
San, 'Drama Derneği' başkanı
• ANKARA (AA) — Güzel sanatlarda yaratıcı eğitimin
yaygınük kazanması, çocuk ve gençlerde özgüvenli bir
kişilik gelişimini sağlayacak çahşmalara destek olması
amacıyla kurulan "Çağdaş Drama Derneği" başkanlığına
Prof. înci San seçildi. Derneğin ilk genel kurulunda
yapılan seçimler sonucu yönetim kuruluna Tamer Levent,
Naci Arslan, Hayal Uğurlu, Suheyla Sinkil, Nurkut
Ilhan, Ayşe Özgür ve Prof. lnci San seçildÛer. Yönetim
kurulunun yaptığı görev bölümü sonunda, Ankara
Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi öğretim Üyesi
Prof. lnci San dernek başkanlığına getirildi.
İSPANYOL KÛLTÛR GÜNLERİ
XVIII. yüzyıl şapel müzikleri
• Kültür Servisi — Vezneciler'deki Kuyucu Murat Paşa
Medresesi'nde yer alan Ispanyol Kültür Günleri bugün
saat 10.00-12.00 arası "Türkiye^de Ispanyolca Eğitimi ve
Eğitim Yöntemleri"ni konu edinen konuşmalar ve video
gösterisi ile sürecek. Saat 13.00'te "Goya" filminin ikinci
bölümü videodan gösterilecek. Saat 15.30'da "XVIII.
yüzyü şapel müzikleri" dinlenebilir.
EDEBİYAT
Rüşdfnin bin günü
• LONDRA (Cumhuriyet) — "Şeytan Ayetleri" romanı
nedeniyle Iran'ın dini lideri Ayetullah Humeyni'nin öiüm
fetvası verdiği için saklanalı 1.000 gün olan yazar Salman
Rüşdi'ye 1.000 kadar aydın destek bildirileri yayımladı.
Çekoslovakya Cumhurbaşkanı Vaclav Havel, Ingiltere
muhalefet partileri liderleri, önde gelen yazar, sanatçı ve
düşünürün kaleme aldıklan bildiriler, Londra'nın
tanınmış kitapçılarından "Waterstone"s"da düzenlenen bir
toplantıda tek tek okundu. "Rüşdi'ye özgürlük
Komitesi", Parlamento Meydanı'nda 1.000 aydının 15'er
dakika nöbet tutmasını kararlaştırmış, ancak Dışişleri
Bakanlığı, Iran ile ilişkiler ve halen Lübnan'da rehin
tutulan îngilizlerin durumunu tehlikeye sokar
gerekçesiyle "nöbet"e karşı durmuştu.
FESTİVAL
Flamenko gecesi
I Kültür Servisi — 9. Uluslararası İstanbul Gitar
Festivali için ülkemizde bulunan El Duo Flamenco
(Flamenko İkilisi) dün AKM'de bir konser verdi.
İspanya, Güney Amerika, Arap melodileri ve caz
muziğinden derlemelerle büyük ün yapan, Jorge ve Obo
isimli iki Alman gitar virtüozundan oluşan topluluk,
izleyicilere bir daha unutamayacakları bir flamenko
dinletisi sundular. Avrupa'nın hemen hemen tüm müzik
merkezlerinde konserler veren topluluk, dinleyicilere;
Mosaico, Temas Sudamericanas, Farruca, Los Pinchos,
Fiesta en Quemadero, Sevillanas, Malaguena, Plaza De
San Miguel, Pajaro Campana, Silla Del Moro, En Las
Cuevas isimli parçalarını sundular. Konser arasında ve
sonunda, ikilinin doldurdukları Ritmo Hispano adlı
kaset ve compact diskler izleyiciler tarafından kapışıldı.
(Fotoğraf: İBRAHİM GÜNEL)
SİNEMA
TURSAK'm bildirisi
• İSTANBUL (tÜHA) — Türkiye Sinema ve
Audiovisuel Kültür Vakfı (TÜRŞAK), Ayastefanos
Abidesi'nin yıkılışını belgeleyen ilk Türk filminin çekim
tarihi kabul edilen ve son yülarda "Sinema Bayramı"
ülarak kutlanması gelenekselleştirilen 14 kasım nedeniyle
bir açıklama yaptı. Açıklamada, sinema salonlarının
pasajlara, hamburgercilere ve otoparklara dönüşmesine
izin verilmemesi istendi. TÜRSAK'tan yapılan yazıh
açıklamada, 20 Ekim seçim kampanyasında enflasyondan
taban fiyatına, sağlıktan dürüstlüğe pek çok ka\Tamın
sözü edildiği belirtilerek şöyle devam edildi: "Sözu
edilmeyen kavramlar da vardı. Kültür ve sanat, yeni
yasama döneminin eşiğinde yeni hükümetin kurulması
girişimleri sürerken, Türkiye'yi yönetecek olanlara şu
sorulan sormak gerekiyor: Sinema sanatının
yaşayabilmesi için vazgeçilmez olan yeni salonlar, kültür
merkezleri açılmasını sağlayabilecek misiniz, yoksa ülke
çapında 3000'lerden 200'lere düşmuş mevcut sinema
salonlarının da pasajlara, hamburgercilere ve otoparklara
dönüşmesine göz mü yumulacak? Ulusal sinemalarını
korumaya özel önem veren ulkelerin, televizyon
kanallannın sinemaya yatırım yapmalarını ve destek
olmalannı şart koştuklarını biliyor musunuz, yoksa
sinemada gösterilmemiş bir fdmi göstermeyi marifet
jSayan bizim televizyonculanmızı mı alkışlayacaksınız?"
CENAZE TÖRENİ
Montand uğurlanıyor
• PARİS (Reuter) — Geçen cumartesi günü geçirdiği bir
kalp krizi sonucu ölen ünlü Fransız şarkıcı ve oyuncu
Yves Montand, bugün Paris'te Pere Lachaise
Mezarbğı'nda toprağa verilecek. Montand'ın en azından
50 bin hayranının bugün başkentteki ünlüler mezarlığını
doldurması bekleniyor. 70 yaşında yaşamım yitiren
Montand'ın cenazesine vüzlerce ünlü sanat ve siyaset
adamımn da katılacağı belirtiliyor.
SEMİNER
Bilar'da seminerler sürüyor
• Kültür Servisi — istanbul Bilar'ın kayıt haftası
süresince yapılan programlı seminer dizileri sürüyor.
Seminerlerde genel girişi geçen hafta Sungur Savran
tarafından yapılan 'Marksizm ve Ulusal Sorun' tartışması
bugün saat 18.30'da devam edecek. Tartışmada Savran
'Marks ve Engels Emperyalist miydi?' sorusuna yarut
arayacak. Bilar'da yann saat 20.00'de Oruç Aruoba, yine
geçen hafta genel girişini yaptığı 'Felsefe ile Şiir
Arasındaki ilişkiler' bashklı seminerini sürdürecek.
KALORİFER KÖMÜRÜNÜZ İÇİN
AKARSU MADENCİLİK
İNŞAAT SAN. ve TtC. LTD. ŞTt
Kalorifer Kömürü Satış Merkezi
Anadolu Yakası. Rumeli Yakası.
Suaciıye. Şemsettın Gunalta/ Caddesı Samanyolu Sokak No. 77 D 1
Şehıt Evlıya Sok No 41/1 Kadıköy-ISTANBUL Osmanbey-ISTANBUL
Tel: 362 32 05 - 372 24 78 Tel 132 69 57 - 148 31 02
Fax 380 33 72
İstanbulDevlet Senfoni Orkestrası'nı şef Alexander Schwinck yönetti
Atatürk,Mahlerle anıldıGeçen hafta sonu
Atatürk'ü anma
konserlerinde İDSO,
Gustav Mahler'in
korolu İkinci
Senfonisi'ni
seslendirdi. Ellerinde
senfoninin partisyonu
ile konseri dinlemeye
gelmiş genç Mahler
tutkunları da vardı
salonda.
EVİN İLYASOĞLU ~
Devlet Senfoni Orkestrası iki
haftadır tek bir eseri çalıştı:
Mahler'in ikinci Senfonisi. tlk
kez seslendirilen yapıt, büyük
orkestra, koro, soprano ve alto
solistleri kapsıyordu. Orkestra-
nın Genel Müzik Direktörü Al-
man şef Alexander Scbwinck,
Mahler'in öngördüğü şekilde,
senfoninin tüm icaplannı yeri-
ne getirerek hazırlamıştı eseri.
Sahne arkasından duyulması ge-
reken senfonik sesler, dramatik
bir etkinlik ve derinlik kattı.
istanbul Operası, Mimar Si-
nan Üniversitesi Devlet Konser-
vatuvan ve TRT Gençlik koro-
larıru Gökcen Koray ve Seval Ir-
mak titizlikle çahştırmışlar. Ber-
lin Operası'ndan gelen konuk
sanatçı alto Ruthild Engert'in
eserin özüne uygun koyu ve et-
kileyici sesi dinleyicilerin özellik-
le dikkatini çekti. Bu arada Zeb-
ra Yddız'ın pınl pırıl sesi biraz
senfoninin gölgesinde kaldı.
Gustav Mahler'in bu senfoni-
sini orkestrarruza kazandırdığı
BAŞARININ MUTLULUĞU — İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası'nın geçen hafta sonu konserleri dinleyiciden büyük alkıs aldı.
Konser bitiminde (soldan sağa) Soprano Zehra Yıldız, konuk sanatçı Alto Ruthild Engert ve şef Alexander Schwinck'in yüzierinden
mutluluk okunuyordu. (Fotoğraf: İBRAHtM GÜNEL)
için ve bu büyük çaplı yapıtı, ka-
labalık topluluğu belli bir disip-
lin altında çalıştınp yönlendir-
diği için şef Schwinck'i kutla-
mak gerek.
Elinde senfoninin partisyonu
ile konseri dinlemeye gelmiş
genç Mahler tutkunlan vardı sa-
londa: "tnaıulmaz bir şey, tkinci
Senfoni, bizim tDSO sahncsin-
de.." derlerken hemen her kon-
serde rastladığımız iki yaşlı bey,
birbirlerine Mahler'i anlatıyor-
lardı: "Ben Gustav Mahler'e,
küstah Mahler derim.. Baksana
kendine kadar gelen butün bes-
tecilerden bir şeyler katmıs sen-
fonisine: Biraz Brahms, biraz
Richard Strauss, biraz Berlioz
ama kendi de ne bina inşa el-
miş!" Diğeri ekliyor: "Bence
Mahler bu geniş ebattaki senfo-
nilerinde karmakarışık bir mü-
zik dili kuüanmış. Adam kendi
de orkestra şefi olduğu için ne
olsa saziann girdisini çıktısını
çok iyi biliyormııs."
Mahler, bir geç-romantik ola-
rak yazdığı on senfoni içinde yo-
ğun duygularını sürekli değişen
müzik anahtarları ile anlatmış.
Değişik tonlan iç içe örerek baş-
ladığı noktadan çok uzaklarda
bitirdiği cümleleriyle geleneksel
ton duygusunu sınırlara kadar
götürüp zorlaımş. Mahler'in her
biri programlı olan senfonileri
zengin yorumcu kadrosu öngö-
ren ve uzun süreli, örnek post-
romantik yapıtlardır.
Onu izleyen besteciler yirmin-
ci yüzyılın belli bir tondan ka-
çan müziğini yaratarak müzik
tarihinin akışını değiştirmişler-
dir. Romantikten yeni müziğe
geçişin bir köprüsudür Mahler.
Cuma ve cumartesi konserle-
rinden sonra dinleyicinin uzun
süren alkışlan hem yeni bir eser
tanımamn coşkusundan hem de
iyi çahşılmış bir eser dinlemenin
keyfinden kaynaktanıyordu.
Turgut Çeviker, II. Meşrutiyet karikatürlerini aydınlığa çıkardı
Meşrutiyeften ibret sahneleriTurgut Çeviker, II.
Meşrutiyet dönemiyle ilgili
94 karikatürü "îbret
Albümü 1908" başlığı
altında bir araya getirdi.
Kitapta 19O8'in o ateşli
günlerinde kartpostal ve
karton parçalanna basılıp
sokaklarda satılan
karikatürler yer alıyor.
REFİK DURBAŞ ~
Önde bir dikilitaş, sanki ge-
niş bir alanı simgeliyor. Arka-
da iki ahşap ev. Evlerin arkasın-
da bir caminin minaresi. Orta-
da bir fayton. Bir adam fayto-
nun üzerinde ayakta duruyor,
elindeki deftere bir şeyler yazar
gibi. Eski harflerle yanına
'malumatçı' diye not düşülmüş.
Sağda başka bir adam iki demir
kapıyı ardına kadar açmaya ça-
lışıyor. Demir kapılann arkası
'silme' insan dolu.
Bir karikatür bu.
Şimdi bu karikatürün üzerin-
deki yazıyı okuyalım: "1324 se-
nesi temmuznn 16'ncı günü
Habishane-i Umflmînin kapısı
açılıp dışan çıkan mahbusînin
resmidir." Yani 1908'de II.
Meşrutiyet'in ilam üzerine Pa-
dişah II. Abdülhamit'in Sadra-
zam Sait Paşa'nın önerisiyle bü-
tün siyasal tutuklular ve sürgun-
ler için af çıkarmasının resmi.
Bu ve buna benzer 94 karika-
türü Turgut Çeviker, 'Ibret Al-
bnmü 1908' başhğı altında bir
Kanun-ı Esasi'nin ilanından sonra Hürriyet, meydan süpürgesiyle sokaklan hafıyelerin, dolandı-
rıcıların vücutlarından temizlivor. Münir Paşa, Bükreş'ten Dersaadet'i seyrediyor. Paraları ceple-
rine indirenler vapurlarla kaçıyor, kaçamayanlar deliğe giriyor.
araya toplamış. İstanbul Bü-
yükşehir Belediyesi Kültür Işle-
ri Dairesi Başkanlığı Yayınlan'-
mn ikincisi olarak çıkan albüm,
Çeviker'in 'Göriiş' yazısında da
belirttiği gibi, 'sokaklarda ya-
şanmış olan gerçek sahneleri
yanatması' yamnda Türk kari-
katür tarihinin bir yaprağını da-
ha gün ışığına kavuşturması açı-
sından önemli.
Çeviker, albüme yalnızca ka-
rikatürleri yerleştirmekle yetin-
memiş, okuru hazırlamak ama-
cıyla geniş bir 'tanıtun' yazısı
koymuş albumun başma: '1908
Öncesi Tarihsel Süreç.' Döne-
min detaylı bir sosyo-
ekonomik, sosyo-politik pano-
ramasını çizen Çeviker, sözü ka-
rikatürlere getirerek şöyle diyor:
"tbret Albiimü"nü olusturan
karikatürlerde -Sait Paşa çizimi-
ni saymazsak- hoşgörüye yer
yoktur. Jön Türk karikatürcü-
lerinin öfkesinden geri kalma-
yan bu çizerler, bir yergi denizj
ya da batalüıgı yaratmışlardır.
*Çünkü 'Hiciv mizahtan daha
knvvetlidir.' Toplumu otuz yıl
horlayanlara karşı yergi, ideo-
lojik süah olarak seçilmistir. Efe
aldıklan kişüeri cezalandırmak;
bunu yaparken izleyicisini yanı-
na çekmek, karşı tavır aldırmak
isterier."
Çeviker, albumun sonuna ek-
lediği 'Arka Yazüar'da bu kişi-
lere ait bilgiler de veriyor, jur-
nalciyi jurnal eden kimi devlet
adamları olduğu gibi...
"1908'in o ateşli günlerinde
kartpostal ve karton parçalan-
na basılıp sokaklarda satılan,
büyük çoğunluğunu amatör lü-
şüerin çizdiği" bu karikatürleri
gün ışığına çıkaran Turgut Çe-
viker'in çalışması Türk karika-
tür tarihi için kazanç sayılma-
h... Büyukşehir Belediyesi Kül-
tür Işleri Dairesi Başkanlığı'nm
özverili katkısuu da unutmadan
elbette...
tbrel Albümü 1908 /
Turgut Çeviker / istanbul
Büyukşehir Belediyesi
Kültür Iflen Dairesi
Başkanlığı Yayınlan No: 2
/ 155 s.
Jean Genet'nin 'Hizmetçiler'i bu hafta İstanbulDevlet Tiyatrosu'nda
Gerçeği düşlerde arayanlar
SSK kartımı, ehliyetimi ve
işyeri tanıtma kartımı
kaybettim, hükümsüzdür.
JÜLİDE ÇALIŞKAN
Pasaportumu ve nüfus
cüzdammı kaybettim,
hükümsüzdür.
TÜLAY BEDİZ
D. GÜRÜN UÇARER
Hizmetçiler / Yazan: Jean
Genet / Çeviren: Salah Birsel /
Yöneten: Reha Erdem / Işık:
Halit Akgül / Dekor: Orhan
Alpaslan / Kostüm: Mihriban
Oran / Koregrafi: Deniz Olgay
/ Oynayanlar: Nurinisa Yıldı-
nm, Gönen Bozbey, Simay Kü-
çük / istanbul Devlet Tiyatro-
su.
"Genet'nin isyanı, karşı geüşi
bir ritüeldir" der bir Ingiüz ya-
zar. "Öyle bir ritüeldir ki bu.
uyumsnzlugu içinde sonuçsuzlu-
gunu yansıtır." Oyunlarında
düşlerin ürkütücü fantezilere
dönüşmesi Genet'nin dunyasm-
daki kural dışı ve itilmiş kişile-
rin gerçeği arama sürecidir. O,
bu kişileriyle yine de yasamı
yadsımaz. Aksine yaşamın giz-
li köşelerine uzanarak derinleri-
ne inerek gerçeğe ve gerçek ol-
mayana yönelir, anlamları zor-
lar, sorgular.
"Hizmetçiler" oyun içinde
oyundur. Gerçeğin sorgulandı-
ğı, düşün sorgulandığı, karşıt-
lıklann ancak birbirleriyle var
oluşlannın sorgulaudığı, ihane-
tin, ölümün, öldürmenin, cina-
yetin - caninin, suçun - suçsuz-
luğun sorgulandığı bir oyun
içinde oyun.
Reha Erdem'in yommunda
bu sorgulamalar özün biçimde
vurgulanmasıyla ilginç bir hare-
ketülik kazanıyor. önemli bir
çalışma, üzerinde durulması ge-
reken bir yaklaşım. Erdem, şid-
deti vurgulayan, gerçeğin ve dü-
ISAN VÜCUDU PLASTTK ÖĞE — Genet'nin "Hizmetçiler "inde Nurinisa Yıldınm, Solange'ı;
Gönen Bozbey de Claire'i oynuyorlar. Yönetmen Reha Erdem, oyunda insan vücudunu plastik
bir öğe olarak kullanıyor. (Fotoğraf: YAŞAR SARAÇOĞLU)
şün rahatsız ederliğini görsel ve
işitsel efektlerle (Halit Akgül'-
ün Genet'nin aynalarını simge-
leyen çarpıcı ışık oyunlan ve ön-
celeri kuîağa hoş gelen muziğin
giderek kulaklan tırmalayan bir
hal alışı) destekleyen, cinselliğin
üzerine estetik bedensel bütün-
leşmeyle basan çarpıcı bir yo-
rum getirmiş "Hizmetçiler"e.
Belki bu yorumdaki bazı
noktalar tartışılabilir. örneğin
cinselliğin vurgulandığı bir ka-
rabasan içinde neden madam
seksek oynayan tekdüze bir genç
kız olarak işlenmiş? Ya da yö-
netmenin krrrruzı eldivenleri bir
metafor olarak aldığını duşü-
nursek bir koket aksesuarı olan
siyah eldiven, kukla görunu-
mündeki madamın üstünde an-
lamını yitirmemiş mi?
Bunlar kanımca ilginç bir yo-
rumda sadece estetik birtakım
ölçütlerin değerlendirilmesi, ko-
nuşulması. Belki de yönetmen
madamın gerçekliğini sorgula-
maktadır, onu bu denli donuk-
laştırmakla.
Orhan Alpaslan'ın ilginç çev-
re düzeninde izleyiciyi neonlann
yamp söndüğü, perdelerin bir-
biri peşi sıra açıldığı bir müzik-
hol girişinden birdenbire ölü-
mune bir hesaplaşmanm yaşan-
dığı karanlık bir dünyaya iter-
ken de gerçekle düşün çelişkisi
ve iç içeliğidir yönetmenin vur-
guladığı. Bu karanlık dünya
içinde Claire ve Solange birbir-
lerinde kendilerini, kendi kara-
basanlannı görürler. Bu kara-
basanlar gerçeğe ne denli uzak,
ne denli yakındır? Madamı öl-
düremeyen Claire onun kimligi-
ne bürünerek kendini öldürür.
"CeUat bana eşlik ediyor" di-
yen Solange bu ölümden hüküm
giyecektir. Ama gerçek bu mu-
dur? Solange'uı tek başma iki-
sinin de yaşamına son vermesi
midir? Son konuşması bir zafer
işaretidir, ama gerçek bir zafer
midir bu?
Solange'da Nurinisa Yıldınm
ve Claire'de Gönen Bozbey'in
oyunculuklan birbirini tamam-
hyor. Erdem'in iddialı yorumu-
na omuz veren duzeyli, ince ça-
hşmalar. Jestlerin oldukça kısıt-
lı kullanıldığı, şiddeti - hırsı -
nefreti - kini içeriden yükselen
bir duygu yoğunluğuyla dışa vu-
ran bir oyunculuk anlayışından
hareket edilmiş.
Ensest ilişkinin vurgulandığı
sahneler vücut dilinde incelikle
yorumlanırken Deniz Olgay'a
artı puan kazandırmış. Burada
dikkat ceken bir nokta da Re-
ha Erdem'in insan vücudunu
plastik bir öğe olarak kullanma-
sı. Sözcüklerle hareketler ara-
sında bir çakışmanuı olmaması
Genet'nin karanlık ve zengin
dünyasındaki uyumsuzluğun
görsel bir uzantısı.
Sezonun yorumuyla, oyuncu-
luğuyla, dikkati çeken çalışma-
lanndan biri "Hizmetçiler."
Necatigil
§iir Ödtilü
• tSTANBUL (AA) —
Şair Behçet Necatigil Şiir
ödülü, 13 arahkta
verilecek. 13 Aralık 1979'da
ölen ünlü şair Behçet
Necatigil'in anısına konulan
şiir ödülü için 15 Kasım
1990 ile 20 Kasım 1991
tarihleri arasında
yayımlanmış şiir
kitaplanyla aday
olunabilecek. ödül için
başvunılar, 20 kasım
tarihine kadar 8 adet
kitapla 'P.K. 109 Beşiktaş-
istanbuP adresine
yapılabilecek.
Fuarda 152
bin
• Kültür Servisi —
TÜYAP Tüm Fuarcılık
Yapım AŞ tarafından 2-10
Kasım 1991 tarihleri
arasında düzenlenen 10.
İstanbul Kitap Fuan'na bu
yü 152 yayınevi katıldı ve
152.000 ziyaretçi tarafından
gezildi. Fuar süresince
yapılan araştınnanın
bulgulanna göre fuar
ziyaretçilerinin Vo 60.0"ı
erkek, Vo 40.0'ı kadındı.
Ziyaretçilerin Vo 65'i 30 yaş
altıydı, Wt 70*ini ise
öğrenciler oluşturuyordu.
Ziyaretçilerin % 96.3'ü lise,
üniversite ve lisans üstü
eğitim görmüs kişilerden
olustu, 7o 8.3'ü ise İstanbul
dışı illerden gelen
ziyaretcilerdi.
Romans'ta
karnıa
• Kültür Servisi —
Moda'da Koço Restoran
yanmdaki Romans Sanat
Galerisi'nde 16 kasım
cumartesi günü bir kanna
sergi açıbyor. 4 aralık
tarihine dek sürecek
sergide, Mustafa Ayaz, Erol
Bilgin, Ibrahim Çiftçioğlu,
Ekrem Kahraman, Oktay
Mutlu, Veli Sapaz ve Nazmi
Yılmaz'ın yapıtlan yer
alacak.
'Çocıık
Kitaplan
Fuan'
• Kültür Servisi —
Üsküdar Belediyesi'nin
"Dünya Çocuk Kitaplan
Haftası" nedeniyle
düzenlcdiği Belediye Sanat
Merkezi'ndeki kitap fuan
bugün Belediye Sanat
Merkezi'nde açdıyor. Bu
sene üçuncüsü yapüacak
olan kitap sergisine 7
yayınevi 2000 kitapla
katılacak. Sergi 17 gün
sürecek ve kitaplar % 30
indirimli satılacak.
UGUN
• Uyar'la 'Dobra Dobra'
Tomris Uyar, Ataturk
Kitaplığı'nda saat
16.00'dan itibaren Dobra
Dobra'nın konuğu.
(149 09 45)
• Meditasyon Bir
Mucize?.. Yavuz Erten'in
Meditasyon, Bir Mucize,
Bir Safsata başlıklı söyleşisi
saat 18.00'de Içgörü
Psikolojik Danışmanlık
Merkezi'nde. (161 71 47)
• Çarşamba söyleşisi
Yugoslavya Türk
Edebiyatı'nda Çağdaş
Yönelişler konulu söyleşi
saat 18.30'da TSY'nin
Kabataş'taki merkezinde
yapılıyor. Konuşmacı, Suat
Engüllü. (152 19 30)
• Doğa Yürüyüşlerl
Anatolia'da Patikalar'ın
Doğa Yürüyüşleri saydam
gösterisi saat 19.00'da
başüyor. (349 99 OH
bugün
bilsak
13, 14 ve 15 kasım gunleri
20.30'da; 16 kasım gunu
15.00 ve 20.30'da; 17 kasım
günü 17.00'de Taksim
Sahnesi'nde ızlenebilir.
13 KASIM ÇARŞAMBA :
19.00 "MccliacYcmin
Törcni"
Enis BATUR
Ça&ıtay ANADOL
Umil FIRAT
19.00 Sanat Eserinin Anlamı,
Yorumu ve
Değerlendirilmesi:
" Pıcasso'nun Rcsmc vc Kendi
RcsmıncBakışı"
Erol COŞKUNER
Yoga
Zcrnn AKGUN
Çarşamba 18.30-19.30
Cafe-Fo)er-Bar(Giriş)
1200-00.30
African Cafe-Bar(5.Kai)
Rcggac-African-Laiin Musıc
Her Pa/ancsi Öğrcnci Günü
Her Cuma vc Cunuıncsi Parü
BİLSAK FINDIKLI
Cafe-Ilar-Reslaurant
Re/.enasyon:
152 38 68-152 01 30
bilsak, sırasclvilcr cad.,
soğancı sok. 7 cihangir
143 28 79-99