19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahıbı Cumhuriyet Maıbaaulık \e Gazetecıhk Turk \nonım Şırketı adına Berın Nadı 0 Murahhas L>e Emıne Lşaklıgıl 0 Cienel Yavın Muduru Hasan Ccmıl. Yazı l5 ler, Muduru Oka) Gonensın 0 Haber Merkezı Muduru Yalçın Baycr, Sa>ta Duzenı Yonetmenı Alı Acar 0 Temsılaler ANKARA Alımel Tan. IZMİR Hıkmel Çelınkauı. ADANA Çelın Yıgtnoghı Ekonomı Meral Tamer, Dış Haberler F.rgun Balcı, Kultur Celal Ister, \urt Haberlerı Necdet Dogan, Spor Danışmanı \bdulkadir YucelmaB, Dızı Yazılar keren Çalışkan, Araştırma Şahın Alpay, Duzeltme Abdullah Yazıcı 0 Koordınator Ahmet Korulsan 0 Malı Işler Erol Erkul 0 Muhasebe Bulenl Yener 0 Butçe-Planlama Sevgı Osmanbeşeoglu 0 Reklam Ayşe Torun 0 tdare HusCTİn Gurer 0 Işletme Onder Çelik 0 Bılgı-Işlem Nail İnal 0 Personel Setgi Bostancıoğlu Btıuın ır Iu.«m l umhunveı Malbaaulıt >: Camcolık T.A ^ Turkocaiı Cad 39'41 Cjjaloğlu 34334 İM PK 246 Manbul Tel '12 05 0< 120 hall Telex 22246 Faj (I) 526 60 72 0 Bürolar *akux 7 >a(.oka!p Blv Inkılap S No I9'4 Tel 133 II 4M" Tsle* 42344 Fax (4) 133 05 65 0 l z » r H Zıya Blv I3S2 S. 2 3, Tel 13 12 30 Telex 52359. Fax (511 19 53 60 0 yUau. lnonu Cad 119 S. No I Kal I Tel 19 37 52 (4 hall Telo 62155 Fax (71) 19 25 7! TAKVIM 13 KASIM 1991 Imsak: 5.14 Guneş: 6 41 Öğle 11 53 tkındi 14 30 Akşam: 16.55 Yatsı: 18.17 Çığır açan deney 21. yüzyd enerjisı: Nükleer su20 güneşe bedel: Ingiltere'de bir laboratuvarda gerçekleştirilen deneyde sudan enerji üretildi. Hidrojen bombasını patlatmaya benzeyen yöntem sonucunda güneşin 20 katı bir ısı (300 milyon derece) elde edildi. Bu yöntemle kârb elektrik üretimi 2040'ta sağlanabilecek. EDİP EMİL ÖYMEN LONDRA — Gelecek yüzyı- lın enerji kaynağı, artık sudan sağlanacak. Ama baraj yapa- rak değil. Elde edilecek enerji, güneşin ısısından kat kat yük- sek olacak. 1950'lerin hidrojen bombasının formülü ile çahşan nükleer reaksiyonla insanhğa çevreyi kirletmeyen, atıksız ve sonsuz enerji sağlanabilecek. Kuraklık olmadığı sürece tabii. 'Sudan enerji' üretme gibi ancak bilimkurgu fılmlerine konu oiabılecek varsayımlar, geçen cumartesi günü, Ox- ford'da bir araştırma laboratu- vannda sadeoe 2 dakika süreyle gerçek oldu. Gttneş ısısmdan 20 kat yük- seğe çıkıldı: 300 milyon derece- ye. Elde edüen güç: 1,5-2 mil- yon watt elektrik enerjisi. özel alaşımlarla yapılmış olan labo- ratuvar, elektrik üretmeye uy- gun olmadığmdan, deneysel re- aksiyon, özel kapalı bölmeye yerleştirilmiş teleyizyon ekran- lanndan izlenebildi, elektriğe dönüşemedi. Bilim adamlan, yeterli araş- tırma fonu bulurlarsa, 2040 yı- lına kadar bundan kârL bıçim- de elektrik üretebileceklerini söylüyorlar. Yapüan ış aslında hidrojen bombasını, laboratuvar koşul- lannda, denetim altında patlat- mak. Formülü 40 yıllık; hidro- jen'in radyoaktif izotopu olan 'tritiıuıı'darı yüzde 14 ve 'agır Udrojcn' diye bilinen hidrojen izotopu 'deuterium'dan da yüzde 86 oranında kanştıra- caksınız. 'FiizyoB' denilen bir tepki- leşme olacak, ortaya 'betynm' ve sonuçta nötron ve enerji çı- kacak. Elektrik üreten nükleer santrallardaki sistemin tama- men karşıtı. Orada, 'ağır' atomlar parçalanırken burada 'hafif' atomlar birleştiriliyor. Hidrojen bombası, nihayet 40 yıl sonra barışa yararlı olma yolunda. Geçen yıl, oda ısısında füz- yon yapüarak ucuz enerji kay- nağı bulunduğu sanılmış bilim ve basın-yayın dünyası çok he- yecanlanmış sonra bunun mümkün olamayacağı anlaşıl- mıştı. Bu kez dunım farklı. Yüzlerce davetli bilim ada- mının gözü önünde ve basın- yayımn izlediği heyecanlı bir denemede, ibreler, sayaçlar, monitörler, termometre ve gös- tergeler hep birden, 300 milyon dereceye işaret etti. Deneyin önemi, ileride bu sistemle çok ucuza elekrik üret- me olasıhğı. Kııllanılan madde- ler bildiguniz sudan sağlanıyor. Yapüan hesaplara göre bu ıki maddeden 135 ton bir araya ge- tirildiğı takdırde tüm dünyanın bir ydlık elektrik ihtiyacını kar- şılayabilecek. Oysa, aynı miktan sağlamak için gerekli kömür miktan 1,7 rnilyar ton. Ancak elektrik üre- timi, hidrojen izotoplannın da- ha uzun sure tepkileşmesine bağlı. Bu ise en az 21. yüzyıhn içlerine kadar kayacak bir araş- tırma ve geliştirme programı demek. Deneme, kısaca JET diye bi- linen, Oxford yakmlannda 'Abington'da bulunan 'Avnı- pa OrUk Fttzyon Araşbrma Reaktörü'nde yapıldı. Avrupa Topluluğu, Isviçre, Isveç ve In- giltere dahil 13 ülkenin para döktüğü reaktörde 450 bilim adamı ve yardımcı personel, 1978'den beri güneş enerjisini elektriğe dönüştürmek amacıy- la calışıyor. Evlat edinme kuruluşu 'PLAN', gönüllüleri mağdur çocuklarayardıma çağırıyor Dünya ailesine merhaba!Uluslararası Evlat Edinme Kuruluşu PLAN, 25 ülkede 87 bölge ofısinde çalışan 6 bin elemanı ile 567 bin çocuğa, ailelerine ve üyesi olduğu topluma destek sağlıyor. YONCA ÖZKAYA LONDRA — "Bn çocugun Ismi Jose. Ben babasıyım. San- tander, general vanhlannın eli- ne düştitgunde olmuş olacağun. Yalyannm, oglumu bulan, ona benim icin baksın." Beş yaşında- ki oğlan çocuğu hakkındaki bu bilgi, pantolonunun cebindekı kâğıt parçasında yazüıydı. Jose, îspanya'da ıç savaşın göçe sü- rüklediği çocuklardan bir tane- siydi. Savaş, cahillik, insani yaşama koşullanndan, sağhk kurumla- nndan, maddi olanaklardan yoksunluk, bugün de çocuklan pençesine ahyor. 'PLAN Liuslararası Evlat Edinme Kuruluşu' 1939 yılında bu duşünceyi paylaşanlar tara- ftndan yaşama geçırildi. Nazi- lerden kaçan Avusturyah, Al- man ve Polonyalı çocuklarla il- gilenildiği yıllarda PLAN'ın amaa savaştan mağdur olan ço- cuklara yardım sağlamaktı. 1950*11 yülann sonu, 1960"!! yıl- lann başında Avrupa ülkelerinin ekonomileri, kendi mağdur ço- cuklanna el uzatabilecek duru- ma geldiğinde, PLAN dünyanın diğer mağdur çocuklanna yar- dıma yöneldL AzgeUşmiş ülkelerde her yıl beş yaşın altındaki beş milyon çocuk yetersiz beslenme ve has- tahktan ölüyor. Hayatta kalan- lann durumu ise pek iç açıcı de- ğil. Çocuğun yaşadığı yer kulü- beden farksız. Içme ve kullan- ma suyu en yakındaki dere ya da nehirden sağlamyor. Neredeyse adım attıkları günden ıtibaren güneşin doğuşundan batışına dek çahşmak zorunda bırakılı- yorlar. 365 gunün çoğunda aç yatıyorlar. Ailelerinin ayhk ge- liri 8-10 dolan aşmıyor. Ingiltere, ABD, Hollanda, Al- manya, Kanada, Belçika, Avust- ralya ve Japonya'da şubeleri olan PLAN Uluslararası Evlat Edinme Kuruluşu, Latin Ame- rika'da Bolivya, Kolombiya, Dominik Cumhuriyeti, Ekvator, İLK MEkTUP — Evlat edinilen çocukla ilk iietişinı mektupla kuruluyor. tstendiğinde çocugu, ailesinin yanında, yaşadığı yerde ziyaret etmek de olası. (Fotograf: PLAN) El Salvador, Guatemala, Haiti ve Honduras'ta; Afrika kıtasın- da Burkina Faso, Mısır, Gine, Kenya, Liberya, Mali, Senegal, Sierra Leone, Sudan, Togo ve Zimbabwe'de; Asya'da Hindis- tan, Endonezya, Nepal, Filipin- ler, Sri Lanka ve Tayland'da ça- hşıyor. PLAN, 1990 yılı sonun- da 25 ülkede 87 bölge ofısinde çalışan 6 bin elemanı ile 567 bin çocuğa, ailelenne ve üyesi oldu- ğu topluma destek sağhyor. PLAN'ın çalışmalan sağhk, eğitim, sosyal hizmetler, toplum gelişmesi, kaynak yaratma ve iş sağlama alanlannda yoğunlaşı- yor. PLAN'ın başlıca amaçlan kuruluşun 1990 yıh raporunda şöyle sıralanıyor: Çocuklann dünya çapında yaşama şansını arttrrmak, temiz su sağlamak, sağhk hizmetleri ulaştırmak, eğitim olanaklan yaratmak. Ço- cuğun üyesi olduğu toplumun ihtiyaçlannı saptayacak liderler destekleniyor. Yol, pazar yeri, te- mel altyapı, ulaşım yollanmn in- şası için çahşma programlan ha- zırlanıyor. PLAN'ın amaçlann- dan bir tanesi de evlat edinilen çocuğun ailesinin belirli süreler- le beUrli bir gelir elde etmesini garantilemek. PLAN Uluslararası Evlat Edinme Kuruluşu, çocuklan ai- lesinden ayırmıyor. Üstelik ba- ğış sadece tek bir çocuğa değıl, onun yaşadığı toplumun tüm üyelerine yapıhnış oluyor. Tıardımın çocuğun ailesine na- sıl ulaşacağı, aile bireylen ile ye- rel hderlerin ortaklaşa aldıklan karara göre beurlenıyor. En acıl ıhtiyaçlar saptanıp bildiriliyor. Çahşma programı belirlendığin- de, tüm aile hatta bölge halkı projenin gerçekleştirilmesinde yer ahyor. PLAN'm Ingiltere şubesinde görevli Anna Stnbbings "Bazen okol inşası jçin gerekli fonu biz (opluyoruz, yöre halkı inşaatta çalışryor, o iükenin h.nkümeti de öğretmen getiriyor" diyor ve de- vam ediyor: "Ailenin destek ver- mesi sart Bize neyi, nasıl yap- bklan hakkmda bügi nlaşür- mazlarsa cahşamayız." Kuruluşun halkla ilişkiler gö- revlisi Anna Gillespie de evlat edinmenın koşullannı sırahyor: "Evlat edinmek isteyen berkese It»pımi7 acık. Her a> betiril mik- tarda bir parayı (12 steriin) bize gönderiyorlar. Biz de bagışlan evlat edinilen çocugun yaşadığı alanda bedeflenen projelere ak- tanyoruz. Para bizim aracılıgı- mızla Uetilryor. Evlat edineo ki- şi dogrvdan aileye yardım yap- mıyor." Kolombiyah Marly*yi evlat edinen Mkbd Aspel bu karan için "hayanm boyunca g en iyi iş" diyor. Aspel ödediği paralann boşa gıtmediğıni, ev- lat edindiği çocuğun bölgesinde ın^a edılen okullann, ldinikle- rın, kuyulann kanıtladığını söy- lüyor. Evlat edinilen çocuğa bağış, çocuk 18 yaşına gelinceye dek sürüyor. Ailesinin yardıma ihti- yacı kahnadığı durumlarda bu süre daha önce dolabüiyor. Ev- lat edinme süresi, evlat edinenin koşullannın değişmesi dunı- munda durdurulabiliyor. Evlat edinen kişi, evlat edine- ceği çocuğun yaşuıı, cinsiyetini, ülkesını saptamada söz sahibi. önce "Danya ailesine merhaba" yazılı zarfın içinde "çocugnnn- znn" fotoğrafı geliyor. Çocuk, aılesı ve içinde yaşadığı toplumla ilgüi pek çok bılgi de size iletili- yor. Mektuplaşma, bır sonraki adım. tstediğinizde "çocngnaa- z«" zıyaret etme hakkınız da sakh. PLAN, her şeyin yolunda gh- tiği bir ortamda çahşmıyor. Ça- lışmalarda dil önenüi bir engel oluşturabüiyor. Tercümanlar > ardımı ile sağlanan iletişim, ba- zen çok dilin konuşulduğu Ulke- lerde çevhi süresince ilk söyle- nen sözün başka bir anlama dö- nüşmesiyle noktalanabiliyor. Anna Stubbings, kültürel farkhhklardan doğan gUçlüklere dikkat çekiyor: 'Tek çogn ha- yatlannda bir kez bile mektap yazmaauş. Böyle bir şeye ihtl- yaç daymamışlar." PLAN'm çalıstığı ülkelerin çoğunda halk, iletişim kurmaya pek yatkın de- ğil. Dolayısıyla "ekip çalışması" zorlaşıyor. PLAN Uluslararası Evlat Edinme Kuruluşu, bir ülkede fa- aliyet göstermeden önce hükü- metle bu konuda bir anlaşma imzahyor. O ülkede var olan ku- ruluşlarla çahşıldığından ve hü- kümetin sağ ya da sol hükumet ohnasına bakıhnadığından, ge- nelde kabul görûyor. PLAN, "çocuk ölttm oranı- MH binde 25'i aştıgı, kişi başına nlnsal geürin 1700 «foUnn altın- da oldagu" ülkelerde calışıyor. Hükümetin çahşmalara destek ^ermesi de bu konuda önemli bır kriter. Uzun dönemde ger- çekleştirilecek projeler açısından ülkenin siyası istikran da göz önüne ahruyor. Anna Stubbings, "Türkiye'de çabşmamalanm, çocoklann yaşama koşnllaruun yeterince kötü olmaması" ile açıldıyor. Antika mayolar podyuma çıktıIstanbul Haber Servisi — Dünyanın ilk mayo üreticisi olan Jantzen fırmasının koleksıyonlannın yer aldığı Jantzen Müzesi'nden getirilerek 14 milyon dolara (70 milyar TL) sigortalanan; 1880-1940 yıllanna ait antika mayolar... Günümüzde "sosyo-költurel bir olgn" olarak nitelendinlen iç giyim ürünlerinin 18 ve 19. yüzyıla ait çizgileri... Yaratıahğm estetikle kaynaştığı 1992 yaz sezonu için üretilen mayo ve iç giyim kreasyonlan... Şuh vücut hareketleri yapan mankenler... Ve bunlan Göz Norana Kornma Vakfı yaranna bastınlan da^tiyelere 250 bin lira ödeyerek izleme imkânı bulan "modasever" daveüiler. Önceki akşam Kuuçeşme Divan Tesisleri'ndeki dev Osmanh Çadın'nda "modamn kalbi" podyumda, özellikle erkek davetlilerin kalpleri ise masalarda daha hızh attı! tbrahim Ayral Holding'in bu yıl ikincisını 11-15 kasım tarihleri arasmda duzenlediği "Iç Giyim Haftası"nın ilk defılesinde, aralannda 1989 Ingiltere GüzeUik Kraliçesı Suzanne Yougner, 1990 Ahnanya GüzeUik Kraliçesi Chrisüanne Stöcker ve 7. kez Türkiye'de iç giyim defilelerine çıkması nedeniyle artık "bcBİmsedigiıııiz" Julie Canton'un yanı sıra Fransız ArmeDe, Salyanae Beresford, Natacha Perrard, Claudia Schöndeling ile Tracy Hunt'ın da bulunduğu yabancı mankenler, sunduklan iç giyim ve mayo ürünleriyle "göz âyafeti' çektüer... "İç Gryim Haftası" boyunca Ankara, Bnrsa ve Antalya'da tekrarlanacak olan mayo ve iç giyim defilelerınde daveüiler yüzyıh aşkın bir süreçte gelişen kreasyonlarda bir "yeailik" daha izleme imkânı buluyorlar... Bu yenilik ise ABD'li çılgın pop yıldızı Madoana'nın sahnede giydiği türden parlak deri ve blucinden yapüan mayolar... Haute couture defîlesiİstanbul Haber Servisi — 1992'de hanımlar gardroplarına giysi seçmekte oldukça zorlanacaklar! Dun Swiss Otel'de Marmara Universitesi Hastanesı'ne gelır sağlamak amacıyla duzenlenen defılede, Yıldınm Mayruk'un 70 parçadan oluşan houte couture kreasyonlan sunuldu.Moda, sanat ve sosyete dunyasının hazır bulunduğu defilede, en çok ilgiyi, dantel işlemeli ipek gelinlik topladı. (Fotoğraflar MUHARREM AYD1N) AntafyaBelediyesi suıema rüsumlaruvfonda toplamakamn aldı Sinemaya fonBÜLENTECEVİT ANTALYA — 28. Altın Por- takal Fihn Festivali'nde Türk si- neması tartışılıyor. Sınema eğı- timı gören üniversite öğrencile- n ile sanatçı ve yönetmenlerin kaülacağı forum bugün yapıla- cak. Festival Yürütme Kurulu ve Belediye Başkanı Hasan So- başı, Türk sinemasına katkıda bulunmak için kentteki sınema- lardan ahnan rüsumlan bir fon- da biriktirip sinema için kulla- nacaklanm açıkladı. 'Sinema ve Eğitim tlişküeri' konulu forumu Dr. Oğuz Ma- kal yönetecek. Oyuncular, ya- zarlar, öğretim üyeleri ve ya- pımcılann konuşmacı olarak katılacaklan foruma aynca si- nema eğitimi gören öğrenciler de katılacaklar. Yönetmen Memdah Ün, Türk sinemasının teknolojide geri ohnadığuu, ileri ülkeler dü- zeyinde olduğunu, ancak devlet tarafından fazla para harcan- mayarak yapılması gereken ufak tefek altyapı sorunlanmn olduğunu anlattı. Ün, TRT-sinema ilişkilerinin henuz gelişmediğini, bunun art- tınhnası yollanmn bulunması gerektiğini söyledi ve şöyle de- di: "Turk sinemasına işadamla- n da ilgi gostermiyor. Atathrk sinemaya önem veriyordu, aa- cak Devlet Tryatrolan, Devlet Opera ve Balesi kurulmasma karşın devlet sineması kurulma- nuş. Bvnıın ohışması gerekli ön- ce." SODER Başkanı oyuncu Türkan Şoray, 14 kasımda sine- manın 77. yüdönumünün kutla- nacağını hatırlatarak, "Bnna karşın sinemalar Turk filmkri- ne gerekli olanaklan tanımıyor. Oymncnlann sosyal görenceden yoksnn olmaana karşm, dimdik ayakta Türk sineması. Kûltiir degerierimizin «nlaylınaa, yay- l g y gulaşması şüpbesiz sinema ka- nahyla olacakbr. Tüm gaçİBk- kri yenerek anemanın giçtene- cegine inanıyoruz" diye konuş- tu. Dun Panorama 91 Fihn Mar- ket'in açıhşında konuşan Hasan Sobaşı, belediye olarak sinema- lardan aldıklan rüsumu bir fon- da biriktirip Türk sinemasına katkı için kullanacaklanm açık- ladı. Başkamn bu karan sanat- çı, yönetmen ve yapımcılar ta- rafmdan sevinçle karşılandı. Festival Yürütme Kurulu Başkan Vekili Hüseyin Şanh'- run "Yıimaz Göney'm varsa sa- natçıhğuı gozardı ederek sade- ce ideolojik tarafuu vnrgıılamak saglıklı bir Uvır degUdir " şek- lindeki açıklaması bazı sanatçı- lardan tepki gördü. Bunun üzerine konu hakkın- da görüşlerini belirten sanatçı Tank Akan, "Arük kendini dttnyaya kabol ettirmiş, AOam- na kadar var olan bir sanatçı içia böyle aptalca bir laf edilemez" derken, yönetmen Tunç Başaran aynı konuda şöy- le dedi: "Bir kişinin yapügı iş ayn, poMÖk yönö ayndır. Ydmaz Giuey, 24 saatte 48 saat sinema düsiiııen bir sinema adamıydı. Oran için Güney'in saaat yöoö- nii tartaşmak bfle yersiz. Sana- tını savnnmak sanıyornm dog- ru bir şeydir." Festivalin ilk günkü açıhş kokteylinden sona Fatma Gfaik, Tank Akan veTürkfln Şoray ts- tanbul'a geri döndüler. Yunanistan yaşlanıyor STELYO BERBERAKIS AÎİNA — Yunanistan'm nü- fusu tehlikede. Son 10 yıl için- de doğumlar <7o36.1 oranında azaldı. Ölüm oranı ise 7o6.2 art- tı. Ülkenin genel nufusu yine son 10 yıl içinde yalnız %0.2 oranında artış kaydetti. Ve uz- manlara göre bu durum böyle surerse 10 milyonluk Yunanis- tan'm nüfusu 2025 yıhnda 1.5 milyon kadar azalacak ve 8.5 milyon olacak... Yunanistan böylece 13 üyelik Avrupa Top- luluğu Ulkeleri arasmda viski tü- ketımi ve oto kazalanndan son- ra şimdi de en az üreyen bu- ül- ke olarak birinci sırayı almış ol- du. Yunanistan'm nüfusunda kay- dedilen bu azalma ve demogra- fî konusu önceki gün Yunanis- tan parlamentosunun gundemi- ne getirildi. Iktıdar partisi Yeni Demokrasi (YDP) ile muhalefet Sosyalıst PASOK ve komunist partiler, uzun bir sureden bu ya- na ilk kez bir konuda 'hem- fikir' olacaklar ve bu nüfus azalmasının onüne geçilmesi için "mutlaka bir dizi önlemle- rin alınmasında" anlaşacaklar- dı. Yunanistan'da yaşlı sayısı da gençlere oranla daha yüksek. Son 10 yıl içinde doğumlar 148.134'ten 101.149'a düşerken ölümler 87.282'den 92.717'e çık- mış bulunuyor. 1978 yıhnda her 1000 kişiye 15.9 doğum düşer- ken 1987'de bu sayı 10.7'ye düş- müş. Aynı anda yaşı 14-49 ara- sındaki her bir kadına, 1975 yı- hnda 2.3 çocuk düşüyordu. 1991 yıhnda ise bu sayı 1.5'e düşüyor. Bu konu parlamentoda uzun uzadıya ve 'ulusal konu' olarak ele alındı Kadın Fuarı • İstanbul Haber Servisi — Mecidiyeköy'deki FM Fuar Merkezi'nde 15-24 kasım tarihleri arasmda gerçekleştirilecek olan Kadm .'91 Fuan'na Başbakanhk Ka^""i Statüsü ve Sorunlan Genel Müdürlüğü de çeşitli kültürel etkinliklerle katılıyor. Fuar kapsamında duzenlenen soyleşilerde konuşmacüar ve tartışma konulan şunlar: Gencay Gürün: Sanatta Kadm, Imren Aykut: Siyasal Katıhm ve Kadm, Prof. Dr. Aysel Aziz: Medya ve Kadm tmajı, Inci Başkurt: Kadına Yönelik Gönüllü Dernek Etkinükleri, Prof. Dr. Gülten Kazgan: Çahsan Kadm, Leyla Alaton: Yönetimde Kadın, Av. Birsen Yümazer: Aile de Kadının Konumu ve Boşanma, Doç. Dr. Zuhal Baltaş: Stres ve Kadın, Yrd. Doç. Dr. Serpil Üşür: lslamda Kadm, Ayse Devecioğlu: Kadına Yönelik Şiddet. 'Kiralık Erkek 9 ilanı • AYDIN (AA) — Aydm'da günlük bir gazetede yayunlanan "Kirahk Erkek" ilam, günün konusu oldu. Aydm Cumhuriyet Savcıhğı, "Kirahk Erkek-{Jigolo)" başhkh ilanı yayımlayan "Ses" gazetesmi toplatırken, ilanı veren Cemil Cura adh kişi ile gazetenin sahibi Yalçın Ata hakkmda soruşturma açü. Aydm Emniyet Müdürü Halil Aydm Genç, yaptığı açıklamada, cumhuriyet savcıhğımn derhal harekete geçerek gazeteyi toplattığmı behrtti. Cüzamlılara destek • İSTANBUL (AA)— Merhaba Yaşamak Sanat Evi, cüzamlı hastalara yardım çahşmalanna destek sağlamak için sanatçüan bir araya getirdi. Aralannda Füsun Erbulak, Halit Kıvanç, Bedri Baykam, Çetin tpekkaya gibi yazar ve sanatçüann bulunduğu bir grup, bugün, "Merhaba Yaşamak Sanat Evi"nde bir araya gelerek cüzamh hastalara yardım için neler yapılabileceğini tartıştılar. Yaptığı yağhboya bir tabloyu, geliri cüzamh hastalann tedavisinde » kullamhnak üzere Sanat Evi'ne hediye eden ressam Bedri Baykam, "Ancak bu yardım, sanatçüann değil, bir yemek için milyonlan gözünü kırpmadan harcayan zenginlerin katkılan ve devletin desteğiyle başanya ulaşabüir. Bu yüzden 'Sanatçüar ne yapacak' sorusu yerine devlete 'Ne yapabihrsin' diye soruhnah" şekİinde konuştu. THYMeiptal kavgası • ANKARA (AA) — Türk Hava Yollan'nm Ankara-Van uçak seferi, Van Havaalam'mn inişe müsait olmaması nedeniyle iki kez iptal edildi. DHMİ Genel Müdürlüğü yetkilileri, sefer iptaline gerekçe olarak Van Havaalanı'ndakı yaklaşma ışıklanmn bir bölumünun su altında kalmasını gösterdiler. Yetküiler, Van Havaalam'ndaki bu dunımun dün de düzelmemesi üzerine uçak seferlerinin gerçekleştirilemediğini bildirdiler. BIRLİK VE BERABERLİKTEN FARKLILIK VE BERABERLİĞE.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle