Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
Sahıbı Cumhuriyet Maıbaaulık \e Gazetecıhk Turk \nonım Şırketı adına
Berın Nadı 0 Murahhas L>e Emıne Lşaklıgıl 0 Cienel Yavın Muduru
Hasan Ccmıl. Yazı l5
ler, Muduru Oka) Gonensın 0 Haber Merkezı
Muduru Yalçın Baycr, Sa>ta Duzenı Yonetmenı Alı Acar 0 Temsılaler
ANKARA Alımel Tan. IZMİR Hıkmel Çelınkauı. ADANA Çelın Yıgtnoghı
Ekonomı Meral Tamer, Dış Haberler F.rgun Balcı, Kultur Celal Ister, \urt Haberlerı Necdet
Dogan, Spor Danışmanı \bdulkadir YucelmaB, Dızı Yazılar keren Çalışkan, Araştırma Şahın
Alpay, Duzeltme Abdullah Yazıcı 0 Koordınator Ahmet Korulsan 0 Malı Işler Erol Erkul 0
Muhasebe Bulenl Yener 0 Butçe-Planlama Sevgı Osmanbeşeoglu 0 Reklam Ayşe Torun 0 tdare
HusCTİn Gurer 0 Işletme Onder Çelik 0 Bılgı-Işlem Nail İnal 0 Personel Setgi Bostancıoğlu
Btıuın ır Iu.«m l umhunveı Malbaaulıt >: Camcolık T.A ^ Turkocaiı Cad 39'41 Cjjaloğlu
34334 İM PK 246 Manbul Tel '12 05 0< 120 hall Telex 22246 Faj (I) 526 60 72 0 Bürolar
*akux 7 >a(.oka!p Blv Inkılap S No I9'4 Tel 133 II 4M" Tsle* 42344 Fax (4) 133 05 65
0 l z » r H Zıya Blv I3S2 S. 2 3, Tel 13 12 30 Telex 52359. Fax (511 19 53 60 0 yUau.
lnonu Cad 119 S. No I Kal I Tel 19 37 52 (4 hall Telo 62155 Fax (71) 19 25 7!
TAKVIM 13 KASIM 1991 Imsak: 5.14 Guneş: 6 41 Öğle 11 53 tkındi 14 30 Akşam: 16.55 Yatsı: 18.17
Çığır açan deney
21. yüzyd
enerjisı:
Nükleer su20 güneşe bedel: Ingiltere'de bir
laboratuvarda gerçekleştirilen deneyde sudan
enerji üretildi. Hidrojen bombasını
patlatmaya benzeyen yöntem sonucunda
güneşin 20 katı bir ısı (300 milyon derece)
elde edildi. Bu yöntemle kârb elektrik üretimi
2040'ta sağlanabilecek.
EDİP EMİL ÖYMEN
LONDRA — Gelecek yüzyı-
lın enerji kaynağı, artık sudan
sağlanacak. Ama baraj yapa-
rak değil. Elde edilecek enerji,
güneşin ısısından kat kat yük-
sek olacak. 1950'lerin hidrojen
bombasının formülü ile çahşan
nükleer reaksiyonla insanhğa
çevreyi kirletmeyen, atıksız ve
sonsuz enerji sağlanabilecek.
Kuraklık olmadığı sürece tabii.
'Sudan enerji' üretme gibi
ancak bilimkurgu fılmlerine
konu oiabılecek varsayımlar,
geçen cumartesi günü, Ox-
ford'da bir araştırma laboratu-
vannda sadeoe 2 dakika süreyle
gerçek oldu.
Gttneş ısısmdan 20 kat yük-
seğe çıkıldı: 300 milyon derece-
ye. Elde edüen güç: 1,5-2 mil-
yon watt elektrik enerjisi. özel
alaşımlarla yapılmış olan labo-
ratuvar, elektrik üretmeye uy-
gun olmadığmdan, deneysel re-
aksiyon, özel kapalı bölmeye
yerleştirilmiş teleyizyon ekran-
lanndan izlenebildi, elektriğe
dönüşemedi.
Bilim adamlan, yeterli araş-
tırma fonu bulurlarsa, 2040 yı-
lına kadar bundan kârL bıçim-
de elektrik üretebileceklerini
söylüyorlar.
Yapüan ış aslında hidrojen
bombasını, laboratuvar koşul-
lannda, denetim altında patlat-
mak. Formülü 40 yıllık; hidro-
jen'in radyoaktif izotopu olan
'tritiıuıı'darı yüzde 14 ve 'agır
Udrojcn' diye bilinen hidrojen
izotopu 'deuterium'dan da
yüzde 86 oranında kanştıra-
caksınız.
'FiizyoB' denilen bir tepki-
leşme olacak, ortaya 'betynm'
ve sonuçta nötron ve enerji çı-
kacak. Elektrik üreten nükleer
santrallardaki sistemin tama-
men karşıtı. Orada, 'ağır'
atomlar parçalanırken burada
'hafif' atomlar birleştiriliyor.
Hidrojen bombası, nihayet 40
yıl sonra barışa yararlı olma
yolunda.
Geçen yıl, oda ısısında füz-
yon yapüarak ucuz enerji kay-
nağı bulunduğu sanılmış bilim
ve basın-yayın dünyası çok he-
yecanlanmış sonra bunun
mümkün olamayacağı anlaşıl-
mıştı. Bu kez dunım farklı.
Yüzlerce davetli bilim ada-
mının gözü önünde ve basın-
yayımn izlediği heyecanlı bir
denemede, ibreler, sayaçlar,
monitörler, termometre ve gös-
tergeler hep birden, 300 milyon
dereceye işaret etti.
Deneyin önemi, ileride bu
sistemle çok ucuza elekrik üret-
me olasıhğı. Kııllanılan madde-
ler bildiguniz sudan sağlanıyor.
Yapüan hesaplara göre bu ıki
maddeden 135 ton bir araya ge-
tirildiğı takdırde tüm dünyanın
bir ydlık elektrik ihtiyacını kar-
şılayabilecek.
Oysa, aynı miktan sağlamak
için gerekli kömür miktan 1,7
rnilyar ton. Ancak elektrik üre-
timi, hidrojen izotoplannın da-
ha uzun sure tepkileşmesine
bağlı. Bu ise en az 21. yüzyıhn
içlerine kadar kayacak bir araş-
tırma ve geliştirme programı
demek.
Deneme, kısaca JET diye bi-
linen, Oxford yakmlannda
'Abington'da bulunan 'Avnı-
pa OrUk Fttzyon Araşbrma
Reaktörü'nde yapıldı. Avrupa
Topluluğu, Isviçre, Isveç ve In-
giltere dahil 13 ülkenin para
döktüğü reaktörde 450 bilim
adamı ve yardımcı personel,
1978'den beri güneş enerjisini
elektriğe dönüştürmek amacıy-
la calışıyor.
Evlat edinme kuruluşu 'PLAN', gönüllüleri mağdur çocuklarayardıma çağırıyor
Dünya ailesine merhaba!Uluslararası Evlat
Edinme Kuruluşu
PLAN, 25 ülkede 87
bölge ofısinde çalışan
6 bin elemanı ile 567
bin çocuğa, ailelerine
ve üyesi olduğu
topluma destek
sağlıyor.
YONCA ÖZKAYA
LONDRA — "Bn çocugun
Ismi Jose. Ben babasıyım. San-
tander, general vanhlannın eli-
ne düştitgunde olmuş olacağun.
Yalyannm, oglumu bulan, ona
benim icin baksın." Beş yaşında-
ki oğlan çocuğu hakkındaki bu
bilgi, pantolonunun cebindekı
kâğıt parçasında yazüıydı. Jose,
îspanya'da ıç savaşın göçe sü-
rüklediği çocuklardan bir tane-
siydi.
Savaş, cahillik, insani yaşama
koşullanndan, sağhk kurumla-
nndan, maddi olanaklardan
yoksunluk, bugün de çocuklan
pençesine ahyor.
'PLAN Liuslararası Evlat
Edinme Kuruluşu' 1939 yılında
bu duşünceyi paylaşanlar tara-
ftndan yaşama geçırildi. Nazi-
lerden kaçan Avusturyah, Al-
man ve Polonyalı çocuklarla il-
gilenildiği yıllarda PLAN'ın
amaa savaştan mağdur olan ço-
cuklara yardım sağlamaktı.
1950*11 yülann sonu, 1960"!! yıl-
lann başında Avrupa ülkelerinin
ekonomileri, kendi mağdur ço-
cuklanna el uzatabilecek duru-
ma geldiğinde, PLAN dünyanın
diğer mağdur çocuklanna yar-
dıma yöneldL
AzgeUşmiş ülkelerde her yıl
beş yaşın altındaki beş milyon
çocuk yetersiz beslenme ve has-
tahktan ölüyor. Hayatta kalan-
lann durumu ise pek iç açıcı de-
ğil. Çocuğun yaşadığı yer kulü-
beden farksız. Içme ve kullan-
ma suyu en yakındaki dere ya da
nehirden sağlamyor. Neredeyse
adım attıkları günden ıtibaren
güneşin doğuşundan batışına
dek çahşmak zorunda bırakılı-
yorlar. 365 gunün çoğunda aç
yatıyorlar. Ailelerinin ayhk ge-
liri 8-10 dolan aşmıyor.
Ingiltere, ABD, Hollanda, Al-
manya, Kanada, Belçika, Avust-
ralya ve Japonya'da şubeleri
olan PLAN Uluslararası Evlat
Edinme Kuruluşu, Latin Ame-
rika'da Bolivya, Kolombiya,
Dominik Cumhuriyeti, Ekvator,
İLK MEkTUP — Evlat edinilen çocukla ilk iietişinı mektupla kuruluyor. tstendiğinde çocugu,
ailesinin yanında, yaşadığı yerde ziyaret etmek de olası. (Fotograf: PLAN)
El Salvador, Guatemala, Haiti
ve Honduras'ta; Afrika kıtasın-
da Burkina Faso, Mısır, Gine,
Kenya, Liberya, Mali, Senegal,
Sierra Leone, Sudan, Togo ve
Zimbabwe'de; Asya'da Hindis-
tan, Endonezya, Nepal, Filipin-
ler, Sri Lanka ve Tayland'da ça-
hşıyor. PLAN, 1990 yılı sonun-
da 25 ülkede 87 bölge ofısinde
çalışan 6 bin elemanı ile 567 bin
çocuğa, ailelenne ve üyesi oldu-
ğu topluma destek sağhyor.
PLAN'ın çalışmalan sağhk,
eğitim, sosyal hizmetler, toplum
gelişmesi, kaynak yaratma ve iş
sağlama alanlannda yoğunlaşı-
yor.
PLAN'ın başlıca amaçlan
kuruluşun 1990 yıh raporunda
şöyle sıralanıyor: Çocuklann
dünya çapında yaşama şansını
arttrrmak, temiz su sağlamak,
sağhk hizmetleri ulaştırmak,
eğitim olanaklan yaratmak. Ço-
cuğun üyesi olduğu toplumun
ihtiyaçlannı saptayacak liderler
destekleniyor. Yol, pazar yeri, te-
mel altyapı, ulaşım yollanmn in-
şası için çahşma programlan ha-
zırlanıyor. PLAN'ın amaçlann-
dan bir tanesi de evlat edinilen
çocuğun ailesinin belirli süreler-
le beUrli bir gelir elde etmesini
garantilemek.
PLAN Uluslararası Evlat
Edinme Kuruluşu, çocuklan ai-
lesinden ayırmıyor. Üstelik ba-
ğış sadece tek bir çocuğa değıl,
onun yaşadığı toplumun tüm
üyelerine yapıhnış oluyor.
Tıardımın çocuğun ailesine na-
sıl ulaşacağı, aile bireylen ile ye-
rel hderlerin ortaklaşa aldıklan
karara göre beurlenıyor. En acıl
ıhtiyaçlar saptanıp bildiriliyor.
Çahşma programı belirlendığin-
de, tüm aile hatta bölge halkı
projenin gerçekleştirilmesinde
yer ahyor.
PLAN'm Ingiltere şubesinde
görevli Anna Stnbbings "Bazen
okol inşası jçin gerekli fonu biz
(opluyoruz, yöre halkı inşaatta
çalışryor, o iükenin h.nkümeti de
öğretmen getiriyor" diyor ve de-
vam ediyor: "Ailenin destek ver-
mesi sart Bize neyi, nasıl yap-
bklan hakkmda bügi nlaşür-
mazlarsa cahşamayız."
Kuruluşun halkla ilişkiler gö-
revlisi Anna Gillespie de evlat
edinmenın koşullannı sırahyor:
"Evlat edinmek isteyen berkese
It»pımi7 acık. Her a> betiril mik-
tarda bir parayı (12 steriin) bize
gönderiyorlar. Biz de bagışlan
evlat edinilen çocugun yaşadığı
alanda bedeflenen projelere ak-
tanyoruz. Para bizim aracılıgı-
mızla Uetilryor. Evlat edineo ki-
şi dogrvdan aileye yardım yap-
mıyor."
Kolombiyah Marly*yi evlat
edinen Mkbd Aspel bu karan
için "hayanm boyunca g
en iyi iş" diyor. Aspel ödediği
paralann boşa gıtmediğıni, ev-
lat edindiği çocuğun bölgesinde
ın^a edılen okullann, ldinikle-
rın, kuyulann kanıtladığını söy-
lüyor.
Evlat edinilen çocuğa bağış,
çocuk 18 yaşına gelinceye dek
sürüyor. Ailesinin yardıma ihti-
yacı kahnadığı durumlarda bu
süre daha önce dolabüiyor. Ev-
lat edinme süresi, evlat edinenin
koşullannın değişmesi dunı-
munda durdurulabiliyor.
Evlat edinen kişi, evlat edine-
ceği çocuğun yaşuıı, cinsiyetini,
ülkesını saptamada söz sahibi.
önce "Danya ailesine merhaba"
yazılı zarfın içinde "çocugnnn-
znn" fotoğrafı geliyor. Çocuk,
aılesı ve içinde yaşadığı toplumla
ilgüi pek çok bılgi de size iletili-
yor. Mektuplaşma, bır sonraki
adım. tstediğinizde "çocngnaa-
z«" zıyaret etme hakkınız da
sakh.
PLAN, her şeyin yolunda gh-
tiği bir ortamda çahşmıyor. Ça-
lışmalarda dil önenüi bir engel
oluşturabüiyor. Tercümanlar
> ardımı ile sağlanan iletişim, ba-
zen çok dilin konuşulduğu Ulke-
lerde çevhi süresince ilk söyle-
nen sözün başka bir anlama dö-
nüşmesiyle noktalanabiliyor.
Anna Stubbings, kültürel
farkhhklardan doğan gUçlüklere
dikkat çekiyor: 'Tek çogn ha-
yatlannda bir kez bile mektap
yazmaauş. Böyle bir şeye ihtl-
yaç daymamışlar." PLAN'm
çalıstığı ülkelerin çoğunda halk,
iletişim kurmaya pek yatkın de-
ğil. Dolayısıyla "ekip
çalışması" zorlaşıyor.
PLAN Uluslararası Evlat
Edinme Kuruluşu, bir ülkede fa-
aliyet göstermeden önce hükü-
metle bu konuda bir anlaşma
imzahyor. O ülkede var olan ku-
ruluşlarla çahşıldığından ve hü-
kümetin sağ ya da sol hükumet
ohnasına bakıhnadığından, ge-
nelde kabul görûyor.
PLAN, "çocuk ölttm oranı-
MH binde 25'i aştıgı, kişi başına
nlnsal geürin 1700 «foUnn altın-
da oldagu" ülkelerde calışıyor.
Hükümetin çahşmalara destek
^ermesi de bu konuda önemli
bır kriter. Uzun dönemde ger-
çekleştirilecek projeler açısından
ülkenin siyası istikran da göz
önüne ahruyor. Anna Stubbings,
"Türkiye'de çabşmamalanm,
çocoklann yaşama koşnllaruun
yeterince kötü olmaması" ile
açıldıyor.
Antika mayolar
podyuma çıktıIstanbul Haber Servisi —
Dünyanın ilk mayo üreticisi
olan Jantzen fırmasının
koleksıyonlannın yer aldığı
Jantzen Müzesi'nden
getirilerek 14 milyon dolara
(70 milyar TL) sigortalanan;
1880-1940 yıllanna ait antika
mayolar... Günümüzde
"sosyo-költurel bir olgn"
olarak nitelendinlen iç giyim
ürünlerinin 18 ve 19. yüzyıla
ait çizgileri... Yaratıahğm
estetikle kaynaştığı 1992 yaz
sezonu için üretilen mayo ve
iç giyim kreasyonlan... Şuh
vücut hareketleri yapan
mankenler... Ve bunlan Göz
Norana Kornma Vakfı
yaranna bastınlan da^tiyelere
250 bin lira ödeyerek izleme
imkânı bulan "modasever"
daveüiler. Önceki akşam
Kuuçeşme Divan
Tesisleri'ndeki dev Osmanh
Çadın'nda "modamn kalbi"
podyumda, özellikle erkek
davetlilerin kalpleri ise
masalarda daha hızh attı!
tbrahim Ayral Holding'in bu
yıl ikincisını 11-15 kasım
tarihleri arasmda duzenlediği
"Iç Giyim Haftası"nın ilk
defılesinde, aralannda 1989
Ingiltere GüzeUik Kraliçesı
Suzanne Yougner, 1990
Ahnanya GüzeUik Kraliçesi
Chrisüanne Stöcker ve 7. kez
Türkiye'de iç giyim
defilelerine çıkması nedeniyle
artık "bcBİmsedigiıııiz" Julie
Canton'un yanı sıra Fransız
ArmeDe, Salyanae Beresford,
Natacha Perrard, Claudia
Schöndeling ile Tracy Hunt'ın
da bulunduğu yabancı
mankenler, sunduklan iç
giyim ve mayo ürünleriyle
"göz âyafeti' çektüer...
"İç Gryim Haftası" boyunca
Ankara, Bnrsa ve Antalya'da
tekrarlanacak olan mayo ve iç
giyim defilelerınde daveüiler
yüzyıh aşkın bir süreçte
gelişen kreasyonlarda bir
"yeailik" daha izleme imkânı
buluyorlar... Bu yenilik ise
ABD'li çılgın pop yıldızı
Madoana'nın sahnede giydiği
türden parlak deri ve
blucinden yapüan mayolar...
Haute couture defîlesiİstanbul Haber
Servisi — 1992'de
hanımlar
gardroplarına
giysi seçmekte
oldukça
zorlanacaklar!
Dun Swiss
Otel'de Marmara
Universitesi
Hastanesı'ne gelır
sağlamak
amacıyla
duzenlenen
defılede, Yıldınm
Mayruk'un 70
parçadan oluşan
houte couture
kreasyonlan
sunuldu.Moda,
sanat ve sosyete
dunyasının hazır
bulunduğu
defilede, en çok
ilgiyi, dantel
işlemeli ipek
gelinlik topladı.
(Fotoğraflar
MUHARREM
AYD1N)
AntafyaBelediyesi suıema rüsumlaruvfonda toplamakamn aldı
Sinemaya fonBÜLENTECEVİT
ANTALYA — 28. Altın Por-
takal Fihn Festivali'nde Türk si-
neması tartışılıyor. Sınema eğı-
timı gören üniversite öğrencile-
n ile sanatçı ve yönetmenlerin
kaülacağı forum bugün yapıla-
cak. Festival Yürütme Kurulu
ve Belediye Başkanı Hasan So-
başı, Türk sinemasına katkıda
bulunmak için kentteki sınema-
lardan ahnan rüsumlan bir fon-
da biriktirip sinema için kulla-
nacaklanm açıkladı.
'Sinema ve Eğitim tlişküeri'
konulu forumu Dr. Oğuz Ma-
kal yönetecek. Oyuncular, ya-
zarlar, öğretim üyeleri ve ya-
pımcılann konuşmacı olarak
katılacaklan foruma aynca si-
nema eğitimi gören öğrenciler
de katılacaklar.
Yönetmen Memdah Ün,
Türk sinemasının teknolojide
geri ohnadığuu, ileri ülkeler dü-
zeyinde olduğunu, ancak devlet
tarafından fazla para harcan-
mayarak yapılması gereken
ufak tefek altyapı sorunlanmn
olduğunu anlattı.
Ün, TRT-sinema ilişkilerinin
henuz gelişmediğini, bunun art-
tınhnası yollanmn bulunması
gerektiğini söyledi ve şöyle de-
di:
"Turk sinemasına işadamla-
n da ilgi gostermiyor. Atathrk
sinemaya önem veriyordu, aa-
cak Devlet Tryatrolan, Devlet
Opera ve Balesi kurulmasma
karşın devlet sineması kurulma-
nuş. Bvnıın ohışması gerekli ön-
ce."
SODER Başkanı oyuncu
Türkan Şoray, 14 kasımda sine-
manın 77. yüdönumünün kutla-
nacağını hatırlatarak, "Bnna
karşın sinemalar Turk filmkri-
ne gerekli olanaklan tanımıyor.
Oymncnlann sosyal görenceden
yoksnn olmaana karşm, dimdik
ayakta Türk sineması. Kûltiir
degerierimizin «nlaylınaa, yay-
l
g y
gulaşması şüpbesiz sinema ka-
nahyla olacakbr. Tüm gaçİBk-
kri yenerek anemanın giçtene-
cegine inanıyoruz" diye konuş-
tu.
Dun Panorama 91 Fihn Mar-
ket'in açıhşında konuşan Hasan
Sobaşı, belediye olarak sinema-
lardan aldıklan rüsumu bir fon-
da biriktirip Türk sinemasına
katkı için kullanacaklanm açık-
ladı. Başkamn bu karan sanat-
çı, yönetmen ve yapımcılar ta-
rafmdan sevinçle karşılandı.
Festival Yürütme Kurulu
Başkan Vekili Hüseyin Şanh'-
run "Yıimaz Göney'm varsa sa-
natçıhğuı gozardı ederek sade-
ce ideolojik tarafuu vnrgıılamak
saglıklı bir Uvır degUdir " şek-
lindeki açıklaması bazı sanatçı-
lardan tepki gördü.
Bunun üzerine konu hakkın-
da görüşlerini belirten sanatçı
Tank Akan, "Arük kendini
dttnyaya kabol ettirmiş, AOam-
na kadar var olan bir sanatçı
içia böyle aptalca bir laf
edilemez" derken, yönetmen
Tunç Başaran aynı konuda şöy-
le dedi:
"Bir kişinin yapügı iş ayn,
poMÖk yönö ayndır. Ydmaz
Giuey, 24 saatte 48 saat sinema
düsiiııen bir sinema adamıydı.
Oran için Güney'in saaat yöoö-
nii tartaşmak bfle yersiz. Sana-
tını savnnmak sanıyornm dog-
ru bir şeydir."
Festivalin ilk günkü açıhş
kokteylinden sona Fatma Gfaik,
Tank Akan veTürkfln Şoray ts-
tanbul'a geri döndüler.
Yunanistan
yaşlanıyor
STELYO BERBERAKIS
AÎİNA — Yunanistan'm nü-
fusu tehlikede. Son 10 yıl için-
de doğumlar <7o36.1 oranında
azaldı. Ölüm oranı ise 7o6.2 art-
tı. Ülkenin genel nufusu yine
son 10 yıl içinde yalnız %0.2
oranında artış kaydetti. Ve uz-
manlara göre bu durum böyle
surerse 10 milyonluk Yunanis-
tan'm nüfusu 2025 yıhnda 1.5
milyon kadar azalacak ve 8.5
milyon olacak... Yunanistan
böylece 13 üyelik Avrupa Top-
luluğu Ulkeleri arasmda viski tü-
ketımi ve oto kazalanndan son-
ra şimdi de en az üreyen bu- ül-
ke olarak birinci sırayı almış ol-
du.
Yunanistan'm nüfusunda kay-
dedilen bu azalma ve demogra-
fî konusu önceki gün Yunanis-
tan parlamentosunun gundemi-
ne getirildi. Iktıdar partisi Yeni
Demokrasi (YDP) ile muhalefet
Sosyalıst PASOK ve komunist
partiler, uzun bir sureden bu ya-
na ilk kez bir konuda 'hem-
fikir' olacaklar ve bu nüfus
azalmasının onüne geçilmesi
için "mutlaka bir dizi önlemle-
rin alınmasında" anlaşacaklar-
dı.
Yunanistan'da yaşlı sayısı da
gençlere oranla daha yüksek.
Son 10 yıl içinde doğumlar
148.134'ten 101.149'a düşerken
ölümler 87.282'den 92.717'e çık-
mış bulunuyor. 1978 yıhnda her
1000 kişiye 15.9 doğum düşer-
ken 1987'de bu sayı 10.7'ye düş-
müş. Aynı anda yaşı 14-49 ara-
sındaki her bir kadına, 1975 yı-
hnda 2.3 çocuk düşüyordu. 1991
yıhnda ise bu sayı 1.5'e düşüyor.
Bu konu parlamentoda uzun
uzadıya ve 'ulusal konu' olarak
ele alındı
Kadın
Fuarı
• İstanbul Haber Servisi
— Mecidiyeköy'deki FM
Fuar Merkezi'nde 15-24
kasım tarihleri arasmda
gerçekleştirilecek olan
Kadm .'91 Fuan'na
Başbakanhk Ka^""i
Statüsü ve Sorunlan Genel
Müdürlüğü de çeşitli
kültürel etkinliklerle
katılıyor. Fuar kapsamında
duzenlenen soyleşilerde
konuşmacüar ve tartışma
konulan şunlar: Gencay
Gürün: Sanatta Kadm,
Imren Aykut: Siyasal
Katıhm ve Kadm, Prof. Dr.
Aysel Aziz: Medya ve
Kadm tmajı, Inci Başkurt:
Kadına Yönelik Gönüllü
Dernek Etkinükleri, Prof.
Dr. Gülten Kazgan: Çahsan
Kadm, Leyla Alaton:
Yönetimde Kadın, Av.
Birsen Yümazer: Aile de
Kadının Konumu ve
Boşanma, Doç. Dr. Zuhal
Baltaş: Stres ve Kadın, Yrd.
Doç. Dr. Serpil Üşür:
lslamda Kadm, Ayse
Devecioğlu: Kadına Yönelik
Şiddet.
'Kiralık Erkek
9
ilanı
• AYDIN (AA) —
Aydm'da günlük bir
gazetede yayunlanan
"Kirahk Erkek" ilam,
günün konusu oldu. Aydm
Cumhuriyet Savcıhğı,
"Kirahk Erkek-{Jigolo)"
başhkh ilanı yayımlayan
"Ses" gazetesmi
toplatırken, ilanı veren
Cemil Cura adh kişi ile
gazetenin sahibi Yalçın Ata
hakkmda soruşturma açü.
Aydm Emniyet Müdürü
Halil Aydm Genç, yaptığı
açıklamada, cumhuriyet
savcıhğımn derhal harekete
geçerek gazeteyi toplattığmı
behrtti.
Cüzamlılara
destek
• İSTANBUL (AA)—
Merhaba Yaşamak Sanat
Evi, cüzamlı hastalara
yardım çahşmalanna destek
sağlamak için sanatçüan
bir araya getirdi. Aralannda
Füsun Erbulak, Halit
Kıvanç, Bedri Baykam,
Çetin tpekkaya gibi yazar
ve sanatçüann bulunduğu
bir grup, bugün, "Merhaba
Yaşamak Sanat Evi"nde bir
araya gelerek cüzamh
hastalara yardım için neler
yapılabileceğini tartıştılar.
Yaptığı yağhboya bir
tabloyu, geliri cüzamh
hastalann tedavisinde »
kullamhnak üzere Sanat
Evi'ne hediye eden ressam
Bedri Baykam, "Ancak bu
yardım, sanatçüann değil,
bir yemek için milyonlan
gözünü kırpmadan
harcayan zenginlerin
katkılan ve devletin
desteğiyle başanya
ulaşabüir. Bu yüzden
'Sanatçüar ne yapacak'
sorusu yerine devlete 'Ne
yapabihrsin' diye
soruhnah" şekİinde
konuştu.
THYMeiptal
kavgası
• ANKARA (AA) — Türk
Hava Yollan'nm Ankara-Van
uçak seferi, Van
Havaalam'mn inişe müsait
olmaması nedeniyle iki kez
iptal edildi. DHMİ Genel
Müdürlüğü yetkilileri, sefer
iptaline gerekçe olarak Van
Havaalanı'ndakı yaklaşma
ışıklanmn bir bölumünun su
altında kalmasını gösterdiler.
Yetküiler, Van
Havaalam'ndaki bu
dunımun dün de
düzelmemesi üzerine uçak
seferlerinin
gerçekleştirilemediğini
bildirdiler.
BIRLİK VE BERABERLİKTEN
FARKLILIK VE BERABERLİĞE.