18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
:UMHURÎYET/6 HABERLER 11 KASIM 1991 Erbakan 12 yıl sonra tekrar Anıtkabir'de (Fotograf: AA) Cumhurbaşkam Turgut Özal, Amtkabir'e Aslanb YoTdan jürüyerek geldi. (Fotograf: AA) Cumhurbaşkanı Özal'lı törenleriprvtesto eylemi2 yü sonrn sona erdi Tüm liderler Amtkabir'deANKARA (Cumhuriyet Bü- rowı) — DYP lideri Sükyman Dcmirel ile SHP Genel Başka- nı Erdal tnönü iki yıl sonra Uk kez CumhurbaşVanı Turgut Özal'ın arkasında Arutkabir'e çıktılar. RP Genel Başkanı nec- metüo Erbakan 12 yıl sonra Anıtkabir'de düzentenen törene katıldı. DSP Genel Başkanı Bü- tent Ecevit ise Ataturk'ü anma töreninde hazır bulunmadı. Cumhuriyet'in kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ölumü- ntln 53. yıldönümünde yurtta, KKTC'de ve dış temsilciliklerde aıuldı. Anıtkabir'de duzenl<*nen törene tüm siyası liderlerin ka- tıhmıyla Cumhurbaşkaru özaT- h törenleri protesto eylemi de iki yü sonra sona erdi. Anıtkabir'deki törende Cum- hurbaşkam Turgut Özal, bera- berindekilerle aslanlı yoldan yü- rüyerek mozoleye çelenk koydu. Saat 09.05'deki iki dakikalık saygı duruşundan sonra Cum- hurbaşkam özal şeref defterini imzaladı. özal, şeref defterine, "Büyük önder Atatürk, haüra- nı ^îMtıjrımiT bugünde, kurarak blriere emanet ettigia Türkiye Cumhnriyeti'nin ülkesi ve mil- leti Ue bölünmez biıtünltt|ünu bir kcre daha teyit eder, aziz ha- tıram önttnde tazinık egUiriz" diye yazdı. Anıtkabir'deki törene Cum- hurbaşkam özal'ın yaru sıra, TBMM Geçici Başkanı Aii Rı- za Septioglu, Başbakan Mesut Yümaz, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Dogan Güreş., Ana- yasa Mahkemesi Başkanı Yek- U Gttngör Özden, yuksek yar- gı organlannın başkanlan, ba- kanlar, kuvvet komutanlan ve siyasi parti genel başkanlan ile diğer yetkililer, öğrencüer ve ba- zı vatandaşlar katıldı. Tören boykotu bitti Bu arada Turgut özal'ın Cumhurbaşkam seçilmesini protesto eden SHP ve DYP ge- nel başkanlan Erdal tnönü ve Sükyman Demirel, Özal'ın ka- tüacağı tum törenleri protesto etme karan almışlardı. Demirel ve tnönü'nün özal'lı törenleri protesto uygulaması ilk kez 1989 yüı 10 Kasımı'nda başlamış- tı. 1989 yılı lOKaam Atatürk'u anma törenlerinde Cumhurbaş- kam özal'la biraraya gelmemek için SHP 10.30'da, DYP de 11.30'da Anıtkabir'de ayn ayrı tören düzenlemislerdi. Tören Özal'h tören boykotuna son veren tnönüve Demİre! törende hanr butandntau özal, Yüma? dışındaki liderlerle bir araya gelmedi. (Fotograf: RIZA EZFJR) protestosu daha sonra da tüm bayram ve anma törenlerinde sürdü. Uk kez geçtiğinuz 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nda Demirel Amtkabir'deki törene katılmış, înönü ise tzmir'e git- mişti. Dünkü 10 kasım törenleri ise Özal'ın iki yılhk Cumhurbaş- kanhğı döneminde ilk kez tüm siyasi parti liderlerinin katüı- mıyla gerçekleşti. Törende Başbakan Yümaz, ön sıradaki yerinden siyasi par- ti liderlerinin bulunduğu yere gelerek Demirel, Înönü ve Erba- kan'm elini sıktı ve bir sure soh- bet etti. Tören yerine en son ge- len Cumhurbaşkanı özal, TBMM Geçici Başkanı Septioğ- lu, Başbakan Yümaz ve Genel- kurmay Başkanı Orgeneral Do- ğan Güreş'le tokalaştı. özal Ue Demirel, Înönü ve Erbakan hiç karşj karşıya gelmeksizin Anıt- kabir'den ayrıldılar. Aynca, yüîardan beri Anıtka- bir'e gidip gitmeyeceği merak- la izlenen Erbakan'ın dünkü tö- rene Uk önce gelen siyasi parti lideri olması, dikkat çekti. Erbakan, gazetecüerin " Anrt- kabir'e en son ne zaman gelmiş- tiniz?" sonısu üzerine, "Biraz düşünmem lanm" dedi. Anıt- kabir'de uygulanan protokoHin parlamentoda üyesi bulunma- yan siyasi partÛere dernekler arasında yer vennesini de eleş- tiren Erbakan, "Bir aksakhk vardı. Ancak, şimdi protokol degişmese de bizhn yerimiz de- gisti. MiBet degiştirdi" diye ko- nuştu. Erbakan, bir gazetecinin Amtkabir'e protokol dışında kaç kez geldigini sonnası uzeri- ne de, "Nasu geldik, nasü git- tik, kitap yazacak degiliz" de- di. Erbakan Amtkabir'e en son 29 Ekim 1979'da gitmişti. Yılmaz'ın konuşması Başbakan Mesut Yümaz da törende yaptığı komışmada, Atatürk'ün "hlç Idmseninkine benzemeyen" koşullarda bir milleti yoktan var ettikten son- ra Türkiye'ye imparatorluk dö- neminin eski göTkemini kazan- dırmaya ve kendini hükumdar ilan etmeye kalkışmadığını be- ürtti. Erbakan TBMM'de grup ku- ramayan DSP'nin protokol ge- reği kendileriyle aym sıraya ko- nulmamasmı da eleştirdi. Törene Erbakan'dan bir sü- re sonra gelen SHP Genel Bkş- kanı Înönü, arkasında yer alan istifasını istediğı, TBMM geçi- ci başkarüık divam üyesi Diyar- bakır SHP milletvekili Leyla Zana ve diğer milletvekilleriyle el sıkışarak hatvrlannı sordu. Înönü, Erbakan'la da önceki günkü SHP küçük kunütayı üzerine bir süre sohbet etti. DYP Genel Başkanı Demirel ise protokolde kendisine aynlan bölüme gelişinde TBMM geçici başkanhk divanırun bazı üyele- riyle el sıkışırken Leyla Zana Ue tokalaşmadı. Demirel, tnönü ve Erbakan tören başlayana kadar kendi aralannda bir süre ko- nuştular. < Töreni izleyen gazetecüerin Erbakan'ın çevTesini kuşatma- lan Bakanlar Kurulu üyeleri arasında şakalaşmalara yol aç- tı. Devlet Bakanı Fahrettin Kurt foto muhabirlerine dönerek "Biz her gün geliyoruz. Bizi hiç çekmiyorsunuz" dedı. TBMM'deki tören Atatürk, ölümünün 53. yüdö- nümünde, TBMM'de düzenle- nen törenle anüdı. Anma töreni, TBMM geçici başkanvekili Alpaslan Türkeş'- in, saat 09.05'te Milli Egemen- lik Anıtı'na çelenk koymasıyla başladı. Daha sonra 1 dakika- lık saygı duruşunda bulunuldu. Törene, TBMM başkanhk di- vanının ban üyeleri Ue bir grup milletvekili de katüdı. TDTYK'daki tören Atatürk, ölümünün 53'uncü yıldönümünde Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu'- nda düzenlenen törenle anüdı. Cumhurbaşkanı Turgut özal, törende yaptığı konuşmada, Atatürk'ün "akûa, gerçekçi ve bilinçli bir yaklaşımla" anlaşü- maya çahşılması gerektiğini be- lirtti. Gençlerin ancak bu şekü- de Atatürk'ün buyukluğünun gerçek nedenkrini anlayabüece- ğini kaydeden özal, "Atatürk'- ün en büyok eseri oian Türkiye Cumhuriyeü'ne kazandırdı|ı kimlik" üzerinde durmak ihti- yacı duyduğunu, "Bu kimligin bilinmesinde büyük yarar gör- dagüniı" bildırdi. Cumhurbaş- kam özal şöyle devam etti: "Büindigi gibi Türkiye Cum- huriyeti Osmanlı traparatortu- gu'nun harabesi tasfıye edtterek kurulmuştur. Biriiği sağlayan Osmanb hakimiyeti, ağır bir ye- nilgi sonucu ortadan kalkınca, imparalatorlnk da|ı)nuş, sade- ce bugünkü budutlanmız için- deld insanlardır ki 'vatarumız burası, istikbalimiz birdir' diye- rek, birlikte, kanlan pahasma kazandıklan istiklal harbimiz sayesinde yeni bir devlet kur- muşlardır. Bu yeni devletin te- metinde, Anadotu'da yüzyülar- dır kardeşçe yaşayan, çeşiüi et- nik kökenlerden getaniş müyon- larca insanın yarattıgı 'milli bir mutabakat' ve birlikte yaşama iradesi vardır." Cumhurbaşkam özal, iç dev- letinin kimliğine bakıldığında, "Egemenliğin kayıtsız şartsız milletin eseri olması, halkın ira- desinin devletin yöaetimine ege- men küınmasuum " çağdaş ve sağlam ilkeler olarak dikkat çektiğini söyledi. Cumhuriyeti kuranlann da her zaman ve her şart altında, hangi kesimden ge- lirse gelsin ırkcı aynmlara kar- şı çıktıklanm büdiren özal şun- ları söyledi: "Esasen ırkçı aynmcıhk Ana- doln insanı için dairaa yabancı bir anlayış otmnştur. Ayn ırk- tan, hatta ayn dinden insanlar asuîarca bans kpinde kapı kom- şalan olarak yaşam^lardır. Hangi etnik grup adına olorsa oban ırkçüık sadece devletin de- gü, tkinci Dünya Savaşı'nda ol- dngv gibi insanhgın da feiaket nedeni olmuştur. Türkiye CumhuriyeÖ'nin ba- riz ve onsnz olmaz şartlanndan biri de 'müşterek vatan' sevgisi ve vatana ba|lılı|ımızdır. Türkiye Cumhnriyeti bir 'Os- marüı devleti' degü, bir müşte- rek vatan kavramıyla özdeşleş- miş bir 'Türkiye cumhuriyeti'- dir." özal, Atatürk'ün "Tnrk dev- letioin üniter bir devlet oldugu" gerçegini her zaman düe getir- digîni ve bu ükenin üzerine tit- rediğini de kaydederken "Bü- yak degişiklikkrm ve yepyeni yöneüşlerin" yaşandıgı günü- müzde herkesin iç ve dış banş değerini bümesi gerektiğini bü- dirdi. VEHBÎKOÇTANAMLAR Balyaçemberi süngü olduAtatürk Ankara'ya geldiği zaman ordu yoktu, silah yoktu, eleman yoktu. Ankara halkının kendisine yaptığı bağışlarla ancak yiyip içiyor ve günlük üıtiyaçlannı teminedebiliyordu. Ata'yı anma törenleriHaber Merkezi — Mustafa Kemal Atatürk ölümünün 53'üncu yüdönümunde bir kez daha anüdı. tstanbul Üniversitesi'nde dün düzenlenen 'Atatürk'ü Anma Töreni'nde bir konuşma yapan Istanbul Valisi Hayri Kozakçıogin Atatürk'ün Türk toplumunda izler bırakan olay- lar dizisinin kahramanı olduğu- nu, düşünce ve fdsefelerine her zaman ihtiyaç duyulduğunu söyledi. 1Ü Rektörü Cem'i De- miroglo da yaptığı konuşmada, Atatürk'ün çok kısa zamanda büyuk işler yaptığım kaydede- rek inkılaplan ve uygulamala- nnm her zaman yol gösterici olduğunu söyledi. Demiroglu Atatürk için 'diktatör' diyenle- rin büyük yamlgı içinde olduk- lannı sözlerine ekledi. Izmir Anakent Belediyesi ile Atatürkçü Düşünce Dernegi'nin ortaklaşa düzenlediği, "2000'li Yülarda Atatürkçü Düşünce" konulu panel dün yapüdı. Ana- kent Belediye Başkanı Yüksel Çakmur, paneli açış konuşma- sında Türkiye*de, Osmanh gun- lerine ve şeriata dönmek isteyen- lerin bulunduğunu belirterek "Üerid kabol edilen bazı kişikr de Kemalizmi inkâr eder tutum içise girdüer. Bu nedenle Mus- tafa Kemal"ı candan, yürekten savunma gunlerini yaşıyoraz" dedi. Atatürk Düşünce Derne- fc Izmir Şube Başkanı tskender Ozturanh, Atatürk'ün yapıtlan- nm teker teker yıkıldıgını, öz- gürlüklerin kısıtlandığını söyle- di. Prof. Dr. Bahri Sawa ise Ata- türk'ü ayakta tutmakla büimi, büimselliği ve laik zihniyeti ayakta tutmanın, çağdaşhğı sa- vunmanın eşanlamlı olduğunu düe getirdi. Gazeteci-yazar AU Sirmen de yaptığı konuşmasm- da, "Bir ümmetten ulus, padi- şatılıktan cumhuriyet yaratmak ve onu demokrasi Ue tamamla- mak, buniann yanı sıra laiklik, cağdaşbk ve katüuncuık, Ata- türkçü düşüncedir. Laiklik, Tnrkiye'de artık kök salmakUdır" dedi. Mületine kara sevdahydı J ^ ve ögrenciler de, tam 53 yıldır andıklan Ata'sı için en güzel giy- süeriyle huzurdaydı. Yine şiirter oknnacak, "günun anlam ve önemi" Üzerine konuşulacaktı. Ama bu kez her zamankinden biraz farklıydı tören; okulun adı, ögrencilerin yüz çizgisi ve al- dıklan "özel egiüm"in içerigi başkaydı. 7 yaşına geldiginde bile annesini ancak alışkanhkla tamyabilen, "Atatürk" demeyi en er- ken 10 yaşında becerebaen çocaklardı bnnlar, özarinydüler-. TJC Milli EpÜm Bakanhgı Adana M. Niyazi Biçer Egiülebilir Ço- cuklar lş Oknlu'ndaki anma töreni, Mudür Mustafa Tekmen'in "O, çoculdugundan sonraki yasamını bize, yurduna adadı" soz- leriyle başlıyordu. Müdör yardımcısı ve diger ögretmenlerin ko- nuşmalanndan sonra sura, "t" barftni S yüda, "anne" demeyi 7 yılda, çişini söylemeyi 10 yaşında başaraböenlerdeydi. Ögret- men Cumali Tekin, ögrencisi Haydar llslu'dan Atatürk için şiir yaztnasnu istemişti. Ama o, "O"nu bir makaleyle anlatmayt terdk ediyordu; "O'nu" dlyordn Uslu, "Her 10 Kasım'da anarken re- simierini asanz boy boy, bustünü sikriz, çicekier koyanz yanı- na. Bunu, hayatını Türkiye'ye adadıgı icin yapanz." Uzun boyu, esmer teniyle Mustafa Kemal Tablak mîkrofona uzandı, bir yan- dan elindeki şiirine, bir yandan da "dinieniyor muyum" endişe- siyle arkadaşlanna bakıyordu. Uzun şiiri "Mustafa Kemal üşümez, düşünür. Atatürk, milletine karasevdahydı, onun için unutmadık" sözleriyie bitiyordu. Sıra, Serhat Ölmez'e gehnişti. tlk dört paragrafı elindeki kâgıda bakarak okuyan Ölmez, son patagrafı ezberinde tutabümişti: "Atatürk benim başogreUnenim. Ne ögrendiysem ondan ögrendim"... (Fotograf: UFUK TEKİN) Haber Merkezi — tstanbul Teknik Üniversitesi Maçka Kampusu'nda dün düzenlenen Atatürk'ü anma töreninde işa- danu Vehmi Koç da bir konuş- ma yaptı. Koç, Kurtuluş Ssavaşı'nm başlangıç gunleri ve Cumhuri- yet'in Uk yülanyla ügili anüa- nna konuşmasmda yer verdi. Koç'un konuşmasmda yer ver- diği anüan şöyle: Sayın rektör, Saym öğretim üyeleri, Sevgüi öğrencüer, Atatürk, Ankara'ya geldiği zaman 18 yaşında bir gençtim. Kendisi Ue şahsen bir konuş- mam yoktur, babalanmız ko- nuşurlardı. O tarihlerde Birinci Dünya Harbi'nde Türkiye mağlup dev- letler arasında idi. Atatürk, Ankara'ya geldiği zaman tstanbul müttefik ordu kuvvetleri tarafından işgal altı- na ahnmıştı. lzmir, Yunanhlann; Adana, Gaziantep havalisi Fransız işga- li alünda bulunuyordu. Atatürk, 19 Mayıs 1919*da Samsun'a çıkü. Erzurum ve Sı- vas kongrelerini yaptıktan son- ra 27 Arahk 1 9 1 9 ^ Ankara- ya geldi. O tarihlerde Ankara 30.000 nüfuslu bir şehirdi. Bu konuşmamda, o günier- de yaşadığım bazı hatıralanmı anlatmak istiyorum. Atatürk, Ankara'ya geldiği zaman ordu yoktu, süah yok- tu, eleman yoktu. Ankara hal- kırun kendisine yaptığı bağış- larla ancak yiyip içiyor ve gün- lük ihtiyaclannı temin edebüi- yordu. Ordu kuruluncaya kadar is- tiklal mücadelesinde kendisi Ue birlikte Anadolu'da bulunan kumandanlaria hareket ediyot ve onlarla işbirliği yapıyordu. Yunanlüar, tzmir'den sonra Anadolu'yu işgale devam etti- ler. Sakarya muharebesi ismi verilen savaşta, \unan ordusu üe Türk ordusu arasındaki ça- rpışma 24 gün surdü. Merhum . Mareşal Fevzi Çakmak'ın baş- kanlığındaki Türk ordusu 24 günlük bu mücadeleden sonra Yunanlüan püskürttü. Kurtuluş Savaşı'nda, müli mücadelede, başta Ankara ol- mak üzere Anadolu halkı Ata- türk'ün yanında elinden gelen her fedakârhğı yaptı. a) Evimizdeki 2 yataktan bi- rini, b) llaç şişesi olmadığı için ev- deki boş şişelerimizin hepsini, hastanelere verdik. c) Ordunun elinde süngü yoktu, balya çemberlerimizi us- talara vererek onlarla süngü yaptıklannı çok iyi hatırhyo- rum. d) Ordunun üıtiyaa olan ve dukkânlanmızda bulunan mal- lanrmzın *)* 40'ını, o zamanlar "Tekalifi Harbiye" ismi altında orduya verdik. Fakat İstiklal Savaşı kazanıldıktan sonra buniann bedellerini aldık. Bu muharebede Ankara'da top seslerinin duyulması üzeri- ne, Ankara halkı muhacerete başladı, biz de aüece Çankın- ya muhaceret ettik. Istanbul-Ankara arasında tren işliyordu. Kuva-i MUliye Yunarüüan mağlup edip Eski- şehir'e kadar yerleştikten son- ra tren, ancak lstanbul- Eskişehir arasında işlemeye başladı. Bu trerüe Eskişehir'e gelip oradan araba üe 2 defa Anka- ra'ya gittim. Eskişehir-Ankara arasını 4 günde yapardık. 1. gün Ağapmar, 2. gün Siv- rihisar, 3. gün Polatiı, 4. gün akşam Ankara. Maüar da bu şekilde gelirdi. Bir zaman sonra tren Eskişe- hir'e kadar da işlemez oldu. lstanbul'a ancak tnebolu yo- lu üe gitmek mümkün oluyor- du. Atlar dogru durüst gittiği zamanlar tnebohı'ya 6 günde giderdik. 1. gün Kalecik, 2. gün Çan- kın, 3. gün Kakhan, 4. gün Kastamonu, 5. gün Ecevit, 6. gün akşam tnebolu. Haftada bir gün vapuı geUr- se ve liman omıadıfa için fırtı- na, dalga olmazsa fnebolu'dan vapura binüebüirdi. O günkü vapurlarla 2 günde lstanbul'a vanhrdı. Bir defasında Bahri Cedit Vapuru denüen çok kö- tü bir vapurla ve yüksek dalga- larla ve bazı ümanlara sığına- rak lstanbul'a 5 günde gelebU- dik. Bu seyahatlerde ne kadar se- falet çekildiğini bir hesap edin. Eski günlerle bugünü muka- yese etmek için — Ankara'dan Eskişehir'e otomobü Ue gittim, 2.5 saat sürdü. — Ankara'dan tnebolu'ya gjttim, 4.5 saat sürdü. Fakat azim ve irade Ue insan her şeye katlanabüiyor. Atatürk, tzmir'i kurtanp Yu- narüüan denize döktükten son- ra düşmanlar Turkiye'de tutu- namayacağını anladığı için memleketimizi terk etti. Vehbi Koç Bir hatıramı daha anlatmak istiyorum. Ankara hükümet merkezi ol- duktan sonra iyi bir iş olacagı- na inandığım için Ankara'da inşaat işlerine başladım. Gençlerimize bir fıkir ver- mek için şunu anlatmak istiyo- rum. 1931'de Ankara Numune Hastanesi'nin müteahhitliğini 4 duvar olarak üzerime aldım. Elektrik, su, kalorifer, asan- sör, tıbbi makeme, lavabo, banyo, akhmza ne geürse her sey dahü hastane 530.000 üra- ya mal oldu. Şunu söylemek istiyorum: Basit amele hariç, malzeme, us- ta, mühendis, çimento, kiremit, demir veüıasü akhmza ne gelir- se hepsini dışandan getirdim. Bugün nereden nereye geldik. Autürk, İstiklal Savaşı'nı başanya ulastırdıktan ve cum- huriyetten sonra en büyük ve tesirli mücadelenin, Türk eko- nomisini canlandırmak oldu- ğunu büiyordu. Memlekette ne işadamı ne sermaye ne de teknik eleman vardı. 1923'te Birinci tktisat Kong- resi'ni tzmir'de tertip etti ve bu- rada şu sözleri söyledi: "Siyasi ve askeri zaferler ne kadar büyük olursa olsun, Üc- tisadi zaferlerle donatümadık- ça verimli sonuç ahnamaz." Bunun içindir ki uzun harp yülannın mahvettiği maddi ve manevi kaynaklann kuvvetlen- dirilmesi için 10 yü süren çahş- ma ve denemelerden sonra — 1933'te Sümerbank üe Etibank'ı kurdu. — Bunu birçok iktisadi dev- let teşekküUerinin kunüması iz- ledi. — Bu hareket Türkiye'run sanayüeşmesinin temeli oldu. — Atatürk bu teşebbüse geç- meseydi bugün özel sektör ol- mayacaktı. — özel sektör KtT'lerden bilgi ve eleman aldı. 1950'de çok partili döneme geçUdikten sonra da özel teşeb- büsün gelişmesine önem verildi. — 1960'h ve 1970'li yülarda yerli sanayinin kurulmastna ağıruk verüdL — tthal ikamesi poliükası uygulandı. — Bugün büyük sanayi ku- ruluşu haüne gelen ve ihracat yapan birçok fabrika o yülar- da kuruldu. — Bugün de ihracaümran % 80*ini sanayi ürünleri teşkü et- mektedir. Bugürüere gelmerruzin teme- lini Atatürk atmıştır. Bu memlekete büyük hiz- metler yaprruş olan Atatürk'ün ruhu şadolsun. Başörtülü anmaMANİSA (AA) — Manisa tmam Hatip Lisesi'nde düzen- lenen, Atatürk'ü anma törenin- de, kız öğrencüer başörtüleri- ni çıkarmadüar. AA muhabirinin edindiği bügiye göre Ü Milli Eğitim Mü- dürü Türkay Alan, olayla Ugi- li soruşturma başlattı. Türkay Alan, soruşturma sonucuna göre okul yöneticüeri hakkuıda işlem yapüacağuu büdirdi. 10Kasım'da Yunan İZMİR (AA) — Türkiy Cumhuriyeti'nin kurucusu ulı önder Atatürk'ün Ölümünü 53. yüdönümunde, Yunani' tan'ın lzmir Konsolosluğu b nasındaki bayrak, vatandaşl: nn tepkisi ve polisin uyansıy yanya indirildi. Anma günü dolayısıyla 1 mir'de yabancı temsücüik] dahü tüm binalarda bayrakl yanya indirilirken, Alsanc Birinci Kordon'da yer alan ^ nanistan Konsolosluğu'nda 1 na uyulmadığı görüldü. Yunarüı görevüler, ola; bir kasıt bulunmadığuu beli rek, saat 12.45 sıralannda c rağı yanya indirdüer.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle