Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
25 EKİM 1991 KÜLTÜR-SANAT CUMHURÎYET/9
TIYATRO
Berlin'de Türk tiyatrosıı
• BERLİN (AA) — Berlin'deki tek profesyonel Türk
tiyatrosu 'Tiyatrom', Almanya'da yabancılara karşı
yöneltilen saldınların son haftalarda artması üzerine
programında bir değişiklik yaparak repertuvanna 'Iki
Efendinin TüTkü' adlı oyunu aldı. ttalyan yazar Carlo
Goldoni'nin 'îki Efendinin Uşağı' adlı eserinden
esinlenerek oluşturulan oyunda, Almanya'da yaşayan
Türklerin hedef olduğu açık ve gizli ırkçılık gözler önüne
seriliyor. Halen provalan süren komedide ana metne
sadık kabndığmı, ancak kişilerin değiştirilerek 'Berlin
Gerçeği'ne uyarlandığı bildirildi. 'Tiyatrom' ekibinden
Selçuk Sazak, 'Bu oyunla, artan yabancı düşmanlığına ve
ırkçılığa karşı tavır almak istedik' dedi. tki dilde
oynanacak olan 'tki Efendinin Türkü' adlı oyunun
Türkçe prömiyeri 9 kasımda, Almanca prömiyeri ise 23
kasunda yapılacak.
Çocuklara tiyatroyla çevre bilinci
• ANKARA (AA) — Çevre Bakanlığı çocuklara çevre
bilinci aşılamak ve çevre sorunlarma dikkat çekmek
üzere özel bir tiyatro topluluğu ohışturdu. Edinilen
bilgiye göre Çevre Bakanlığı "çevre çocuk tiyatrosu"
adıyla etkinlikleT düzenleyecek topluluk, 26 ekim günü
Ankara Sanat Tiyatrosu Salonu'nda "Gülen Adam" adh
oyunla perdelerini açacak. Ankara'dan sonra tüm
Türkiye'yi kapsayan bir turneye de çıkacak olan
topluluğun sergiledği oyun, 500 kaset halinde
çoğaltılarak, okullarda izlenmek üzere dağıtılacak. Fırat
Doğan'ın yazıp yönettiği oyunda, zaman makinesi yapan
bir profesörün, yanhşlıkla eski çağlardan sürekli
gülümseyen mutlu bir mağara adamını günümüze
getirmesi ve mağara adammın, çevrenin durumu ve
sorunlarıru gördükçe nasıl "ağlayan adam"a dönüştüğü
anlatüıyor. Oyunda Cezmi Baskın, Mehmet Ulusoy,
Berian Dönmez, Nilbanu Engindeniz ve Demir Yakut rol
alıyorlar. AST'ta mayıs ayı sonuna kadar cumartesi ve
pazar günleri ücretsiz olarak sergilenecek olan oyunda,
ayrıca çocukları karşılayan palyaçolar çevre konulu birer
kitapçık armağan edecekler. Oyunu izleyen çocuklara
daha sonra birer kompozisyon yazarak göndermeleri
istenecek. Bazı kompozisyonlar daha sonra yapılacak
değerlendirme ile ödüllendirılecek.
SERGİ
Livaneli'nin müziğiyle resim
• Kültiir Servisi — Akbank Levent Sanat Galerisi'nde
açtığı son resim sergisinde ressam Zahir Güvemli, Zülfü
Livaneli'den esintiler sergiliyor. Türkiye'de ilk defa
değişik bir anlayışla çalışan Güvemli, sergideki toplam 18
yapıtmda özgün müzik sanatçısı Zülfü Livaneli'nin
popüler şarkılanmn özunü resimlere yansıtmaya çalışmış.
Sergide "Ey özgürlük", "Mayın", "Gökyüzü
Herkesindir", "Bu Yollar Bizim", "Atlınm Türküsü" gibi
popüler şarkılann ismini taşıyan ve bu şarkılann özünü
yansıtan yapıtlann yanı sıra Akbank Umura Müdür
Muavini Hamit Belli'nin bir portresi de yer alıyor.
Ressam Güvemli, "Türkiye'de ilk defa resimle muziği iç
içe getirmeye çalıştım. Müzik olarak Livaneli'yi seçtim.
Çünkü özgün müziğin kurucusu Livaneli. Aynca
kendisini ve müziğini çok seviyorum" diyor.
'Bir varmış bir yokmuş'
• Kiiltür Servisi — Fotoğraf Sanatçısı-Gazeteci Hilmi
Şahenk'in 1950'li yıllarda Istanbul'un doğal ve kültürel
değişimini belgeleyen fotoğrafları ile kızı Seher
öztürk'ün 1980'li yıllarda Istanbul'un yine aynı
nitelikteki değişimini konu alan "Istanbul Bir Vannış Bir
Yokmuş" başhklı fotoğraf sergisi Mimar Sinan
Üniversitesi Osman Hamdi Salonu'nda açıldı. Sergideki
fotoğraflar her iki dönemde yürütülen imar
operasyonlannın tanıklan... Ozellikle Eminönü-Fatih ile
Boğaziçi'nde 1950"lerde başlatılan plansız gelişmenin
bugünkü sonuçlannı izleme olanağını veren seTgi Seher
öztürk'ün kendi arsivinden derlendi. Mimarlar Odası
tstanbul Büyükkent Şubesi'nin düzenlediği sergi, 26 ekim
cumartesi gününe dek görülebilecek.
'Bohem'in tipik örneği Mualla
• Kiiltür Servisi — Ünlü Türk Ressamı Fikret
Mualla'nın yapıtlan, Garanti Bankası'mn Beyoğlu'ndaki
sanat galerisinde sergilenecek. 5-26 kasım tarihleri
arasında gerçekleşecek sergi dışında 11.00 ile 18.00
saatleri arasında gezilebilecek. 1903 yılında Moda'da
doğan Fikret Mualla, ortaöğretimini Galatasaray
Lisesi'nde tamamladı. Yenilikçi sanat akımlarının belli
başlı merkezlerinden biri olan Berlin'e gitti. Kısa bir süre
Türkiye'de resim öğretmenliği yapan sanatçı, ölüm tarihi
olan 1967 yılına kadar çalışmalarını Fransa'da sürdürdü.
Bu retrospektif serginin Türkiye'deki kolekr
iyonlardan
derlendiğini belirten Ferit Edgü, ünlü sanatçı için şunlan
söylüyor: "Fikret Mualla, 19. yüzyıldan, Van
Gogh'lardan, Gauguin'lerden 20. yüzyılın ilk yansına
miras kalmış bohem sanatçı yaşamının tipik bir
örneğidir. Modigliani, Soutine, Pascin, Lautrec gibi bu
bohem sanatçı yaşamını ödünsüz sürdürdü Fikret
Mualla:'
YAB1ŞMA
Uçüncüoğlu şür ödülü
• Kiiltür Servisi — Şair Nabi Üçüncüoğlu'nun anısmı
yaşatmak, sanatım ve sanatçı kişüiğini gündemde tutmak
ve Türk şiirine yeni isimler kazandırmak amaayla bir şür
yanşması düzenlendi. Yanşmaya, ocak 1991-temmuz 1992
tarihleri arasmda basılan şür kitaplanyla, kitaplaşmaya
hazır şür dosyalan katılabilecek. Daktiloyla yazıhp
fotokopiyle çoğaltümış dosyalarda gerçek isim
kullanılması zorunlu. Yanşmacılar, yayımlanan
kitabından 9 tanesini ya da yayıma hazır dosyalardan 9
tanesini en geç 15 Temmuz 1992 tarihine dek
gönderecekler. Yazar ve şairler Baki Akgül, Mehmet
Yaşar Büen, Ismet Zeki Eyüboğlu, Subutay Hikmet,
ömer Kayaoğlu, Ahmet Ozer, Gündoğdu Sanımer, Rasirn
Şimsek ve Naim Tirali'den oluşan jürinin
değeTİendireceği yanşmada dereceye giren yapıtlara
toplam 2.5 milyon para ödülü verilecek. Yapıtlann, Kıyı
Kültttr ve Sanat Dergisi, PK 183 61001 Trabzon adresine,
Nabi Uçüncüoğlu Şür Ödülü notuyla gönderilmesi
gerekiyor.
Beste yaruşması
INEVŞEHİR (Cumhuriyet) — Kültür Bakanlığı Guzel
Sanatlar Genel Müdürlüğü 6 dalda toplam 675 milyon
lira ödüllü 6 beste yanşması açtı. Nevşehir Valiliği Basın
ve Halkla llişkiler Müdürlüğü'nden verilen bilgilere göre
Ttırk müziğine hizmet veren bestecilerin teşvik edilmesi
ve yeni bestelerin ortaya çıkarılarak desteklenmesi
amacmı taşıyan Orkestra Eşlikli Halk Türkuleri bestesi,
Türk Tasavvuf Muziği bestesi, Türk Hafif Müziği bestesi,
Ttirk Halk Müziği bestesi, Türk Marşları bestesi, okul
marşları bestesi yanşması na katılacaklar eserlerini en geç
1992 şubat ayı sonuna kadar Kültür BakanlığYna teslim
edecekler.
SJNEMA/AltLLÂ DORSAY
'Kuzuların SessizliğK karafılmin kapkara bir dönüm noktası
Polisiyenin en tirküncüKuznlaruı Sessizligi
(Silence of the Lambs) /
Yönetmen: Jonathan
Demme / Senaryo: Ted
Tally / Görüntü: Tak
Fujimoto / Müzik: Hovvard
Shore / Oyuncular: Jodie
Foster, Anthony Hopkins,
Scott Glenn, Anthony
Heald, Ted Levine, Diane
Baker, Brooke Smith,
Roger Corman / Bir
Columbia filmi / 118
dakika. (Emek, Reks,
Bakırköy 74, Şafak, Ankara
Akün, Izmir İzmir, vs.)
Bu hafta ele alacağımız 3 ya-
bana fdmin de "canüere" ve ci-
nayetlere ilişkin olması ilgi çe-
kici bir rastlantı değil mi? Ozel-
likle Amerikan filmi "Kuzula-
nn Sessizliği" ve Fransız Filmi
"Doktor Petiot". Her ne kadar
ikincisi gerçek bir olaya ve ger-
çek bir katile eğiliyorsa da so-
nuç olarak canilerin gerçekten
ürpertici dünyasına farklı biçim-
de, ama derinlemesine dalmala-
rıyla dikkati çekiyor ve farklı-
lıklarına karşın bir yerlerde bu-
luşuyorlar.
Thomas Harris'in gerçekten
büyük merakla, biraz ürpere-
rek, biraz da içim kalkarak oku-
duğum romanı "Kuzulann Ses-
sizlifci", insan aklı denen olağa-
nüstü mekanizma üzerine insa-
m düşünmeye çağınyor. Bir
yandan, romanm / filmin anlat-
tığı ürkünç işleri yapan, insan-
lan pişirip yiyen veya kadınla-
nn derilerini yüzen kişilerin var-
Uğı ve bunların (ozellikle "yam-
yam doktor" Hannibal Lecter'-
in) inanılmaz zekâsı ve çok guç-
lü sezilerine şaşıyorsunuz. Öte
yandan, yazann, Thomas Har-
THOMAS HARRİS'İN ROMANINDAN— Thomas Harris'in çoksatan romamndan sinemaya ak-
tanlan "Kuzulann Sessizligi"nde "yamyam doktor" Hannibal Lester'ı Anthony Hopkins, FBI memur
adayı öğrenci Clarice Slerling'i ise Jodie Foster oynuyoriar.
ris'in böylesine hastalıklı, sağ-
lıksız, dışavurumcu dönemin
eğri-büğrü dekorlannı ve biçim-
sizleşmiş insan kişiliklerini
anımsatan kahramanları ve
olayları nereden, nasıl, hangi
hayal gücüyle bulup çıkardığı-
na hayret ediyorsunuz.
Dr. Lecter, kapatıldığı kafes-
te yabanıl bir hayvan gibi, re-
sim, müzik vb. "uygar" uğraş-
larla vakit geçirirken ilk fırsat
bulduğunda yakaladığı insanlan
ısınp öldurme duşleri kuran ve
fırsat geldiğinde de bunu ger-
çekten yapan o ürkünç kişiliği-
ni nasıl elde etmiştir. tnsan so-
yunun en üst zekâ düzeylerinde
dolaşan bu adamın, aynı za-
manda kötulüğün de sınır tanı-
mayan kopkoyu karanlık vadi-
lerine olan merakı, bu yapıtın
kuşkusuz insanı en çok tedirgin
eden yanını oluşturuyor. lnsa-
nın şeytanla, buluştuğu, insan-
cıl niteliklerin olabilecek en
"kötü"nün emrine verildiği bir
garip dünyadır bu...
Kendi ruhsal sorunları da
olan ve öykü boyunca en karan-
lık ve hasta ruhlarla ve becer-
dikleriyle uğraşırken, yine Han-
nibal Lecter'in sayesinde, ken-
di psikanalizini de gerçekleştir-
mek fırsatını bulacak olan FBI
memur adayı öğrenci Clarice
Sterling, gizliden gizliye âşık ol-
duğu patronu Jack Crawford
tarafından "kurdun inine", ya-
ni Dr. Lecter'in hücresine yol-
lamr. Amaç, doktorun olasıkkla
kendiyle birlikte gömeceği kimi
gizkri öğrenmekten çok, bu giz-
ler aracılığıyla bu kez dışarıda,
serbest olan ve kaçırdığı kadm-
lan öldürüp derilerini yüzen bir
başka katili yakalayabilmektir.
Eee, katilin halini katil bilir!..
"Kuzulann Sessizligi", Tho-
mas Harris'in de akıl sağlığın-
dan ve dengesinden şüphe etti-
recek denli karanlık, patolojik
bir yapıt. Böyle bir romanın ve
ondan yapılan filmin gerekliği
tartışılabilirdi... Eğer bir rast-
lantı sonucu, yalnızca ABD'de
son aylarda ortaya çıkan inanıl-
maz seri cinayet olayları olma-
saydı!.. Insanlık böylesine has-
ta ruhlar yetiştirdikten, dünya-
nın en "ileri", en zengin ülkesi
ABD, aynı zamanda bir man-
yak katiller ve insanhk-dışı kı-
yıcılar toplumu olmaktan kur-
tulamadıktan sonra, çok-satan
romanlann ve sinemanın karşı-
mıza Dr. Lecterler ve Buffalo
Billler getirmesine şaşılır mı?
Fümin içerdiği tum patolojik
karanlık ve ürkünç canilik, ya-
şadığımız çağın gerçek olayla-
nndan pek fazla ileride değil.
Kuzulann SessMiği", kuşku-
suz ilgiye değer bir fiim. Polisi-
ye sinema hiç böyle karanlık,
sağlıksız ve ürkünç olmamıştı.
Psikanalizle beslenmiş bir yazı-
nın ve psikanalizi gündelik ya-
şamının ayrılmaz bir parçası ha-
line getirmiş bir toplumun tipik
bilincaltı korkulanm, karaba-
sanlarını yansıtsa da filmin ça-
ğunızın cvTensel korkulanna, te-
dirginliklerine de parmak bastı-
ğj söylenebilir. Jonathan Dem-
me, görüntü, müzik, oyuncular
gibi öğeleri çok yerli-yerinde
kullandığı sinemasıyla kara-
filmde gerçekten de kapkara ve
kolay unutulmayacak bir dö-
nüm noktası yaratmış. Filmin si-
nemasal nitelikleri tartışma gö-
türmez. Yine de ve ozellikle eğer
fvhni sevdiyseniz romanı da oku-
yun derim. Böylece filmin es
geçtiği birçok ayrmtıyı (dizi ci-
nayetlerin gerçek nedeni, Jame
Gumb'un kişiliği, Klaus'un "ba-
şı", Crawford'un özel yaşamı,
vs.) daha iyi kavrayabilirsiniz.
Schlesinger'den 'Pasifik Tepeleri'
Ev sahipleri
bufilmedikkatPasifik Tepeleri (Pasific Heights) / Yönetmen: John
Schlesinger / Senaryo: Daniel Pyne / Görüntü: Amir Mokri
/ Müzik: Hans Zimmer / Oyuncular: Melanie Griffıth,
Matthevv Modine, Michael Keaton / Bir Fox filmi / 2 saat.
'Pasifik Tepeleri', San Fran-
cisco'da yeni restore ettirdikle-
ri evlerine kiracı alan genç bir
çiftin öyküsünü anlatıyor. Gi-
rişken ve ağzı kalabahk bir
adam, kontrat fılan yapmadan
ve vereceğini söylediği parayı da
vermeden gelip eve yerleşiyor.
Ve gitgide adamın (filmin ba-
şında nedenini gördüğümüz bi-
çimde), tam bir lufadan sakat'
olduğu meydana çıkıyor. Ve çif-
tin heT şeyleri tehdit altına gi-
riyor.
'Pasifik Tepeleri' bir zaman-
lann gerçekten yetenekli yönet-
meni, 'Geceyansı Kovboyu',
Çılgın Kalabahktan Uzak' gi-
bi fümlerin yaratıcısı John
Schlesinger'in tumüyle Holly-
vvood'a teslim olduktan sonra-
ki 'hal-i pür-melârinin bir ye-
ni göstergesi. Eli yüzü düzgün,
rahatça anlatılmış, rahatça iz-
lenen, ama seyircide hiçbir iz
bırakmayan fılmlerinden.
Elbette, ev sahibi-kiracı kav-
galannın dorukta olduğu Ulke-
mizde, sırf bu nedenle izlenebi-
lir: Çünkü film en azından evi-
ni kiraya verme ve kiracı konu-
larmda ev sahiplerinin klasik
korkulannın, bilincaltı ve bilin-
çüstü çekingenlik ve tedirgen-
liklerinin sanki bir bireşimi.
Kiraya verecek eviniz varsa
bu filmi görmeden vermeyin!..
UGUNBAŞLAYANLAR
Tanrılar Çıldırmış
OlmalıChamrousse Güldürü Filmleri Şenliği'nde Jüri
Büyük ödülu almıştı. Afrika'ya yolculuğa çıkan
bir araştırma ekibinin uçağından aşt!ğı bir Coca
Cola şişesi atıhr. Yerliler gökten duşen şişeyi küt-
sal sayarlar. Ama Coca Cola şişesi kabilenin ha-
yatını allak bullak edecektir. (Çemberlitaş Şafak
2, Kadıköy Moda, Beyoğlu Beyoğlu, Şişli Kent,
Ankara Kızıhrmak, Ankara Kavaklıdere)
Hamlet • ıT> ı •
Arnold Schwarzenegger
Terminator II
Daha onceleri gişe rekorlan kıran Terminator
I'in "Mahşer Günü" başhklı devamı. Arnold
Schwarzcnegger yine başrolde. Bu kez, Sarah Co-
nor'm hamile kalarak Meksika Çölü'ne gitme-
sinden 10 yıl sonrası anlatılıyor. (Şişli Site, Ka-
dıkûy Süreyya, Beyoğlu Sinepop, Çemberlitaş Şa-
fak, Bakırköy tncirli, tzmir Şan, Ankara Derya,
Ankara Batı, Adana özen, Adana An, Eskişe-
hir Kıhçoğlu.)
Ünlü ttalyan yönetmen Franco Zeffırelli'nin
imzasını taşıyor. Hamlet'te Mel Gibson, Kraliçe
Gertrude'da Gleen Close, Ophelia'da Helena
Bonham-Carter oynuyoriar. Alan Bates, Paul
Scofield ve lan Holm gibi usta oyuncular da ca-
bası. (Şişli Nova Baran, Harbiye As, Ankara
Talip)
Mavi Göle Dönüş
1980'de çekilen "Mavi Göl" 100 milyon dolan
aşkın hasüat yapmıştı. Bir adaya terk edilen çok
güzel iki çocuğun büyüdüklerinde sevgiyi keşfe-
dişlerinin öyküsü. 19. yüzyıl sonlarında geçi-
yot.(Şişli Kent, Beyoğlu Fitaş, Bakırköy Renk,
Çemberlitaş Şafak, Adana Sun)
Tünç Başaran'ın 'Piyano Piyano Bacaksız'ı Harbiye As'ta gösteriliyor
Pembe gözltiklü nostaljik sinemaP h a n o Piyano Baeaksız / Yönetmen: Tunç Başaran /
Senaryo: Tunç Başaran, Ümit Ünal, Kemal Demirel /
Görüntü: Colin Moulnier / Müzik: Can Kozlu / Oyuncular:
Rutkay Aziz, Emin Sivas, Serap Aksoy, Ayşegül Ünsal, Taner
Barlas, Yaman Okay, Meral Çetinkaya, Meriç Başaran,
Menderes Samancılar / Çiçek Film yapımı (Harbiye As)
KEMAL DEMtREL'İN ROMANIND'VN— Tunç Başaran'ın >ö-
nettiği "Piyano Piyano Bacaksız", Kemal Demirel'in romamndan
beyazperdeye uyarlandı. MeralÇetinkayaveÖıcanÖzgiırde filmin
oyuncuları arasında.
Geçen yıl Istanbul Festivali'n-
de izlemiş olduğumuz Tunç Ba-
şaran'ın 'Piyano Piyano Bacak-
sız' Fılmi gösterime çıkıyor. Biz
de festivallerde gördüğümüz
filmleri aylar sonra yeniden gös-
terildiklerinde bir kez daha iz-
leyip yazmak ilkemizi bir yana
bırakıp fihn üzerine birkaç laf
edelim dedik. Artık 40 yılda bir
gösterime çıkabilen Türk film-
leri öylesine özel bir ilgiye gerek
duyuyor.
1940'larda tstanbul'da eski bir
konakta, herbiri bir başka oda-
da yaşayıp giden kişiler. Çevre-
de savaş, yokluk, karne... Yok-
sulluk ve sıkıntı... Ama asla
umutsuzluk değil. Çünkü herke-
sin kendine göre duşleri, gelece-
ğe dönük ufak da olsa beklen-
tileri var. Roman (ve film), tüm
bunları yaşayan, gözleyen 8-9
yaşmdaki bir çocuğun gözleriyle
anlatılmış.
Yakın geçmişin, ozellikle sa-
vaş gibi kannaşık dönemlerin o
dönemi çocuk gözleriyle yaşa-
yanlarca anlatılması...
Tunç Başaran'ın fdmi, kuşku-
suz bu sayüanlarla kıyaslanma-
sa da romanın temel özellikleri-
ni, umut ve iyimserliğini koru-
muş, dahası perdede olgun bir
sinema diliyle yeniden yaratmış.
Film, hemen tümuyle 'Uçurt-
mayı Vurmasınlar'da da egemen
olan 'pembe' bir bakışla, belir-
güı bir iyimserlikle anlatılmış...
Bu eleştirilebilir. (Nitekim
'Uçurtmayı Vurmasınlar'da da
eleştirilmişti). Ama Tunç Başa-
ran'ın dünyası bu, onun dünya-
ya bakmaİc için seçtiği gözlük-
ler, seçtiği çerçeve... Bu kişisel
tavra, bu bireysel seçime nasıl
karşı çıkarsınız? Başaran'ın na-
if ve iyimser dünyasına katılabü-
diğiniz ölçüde (ki 'L'çurtma'da
bu katılış oldukça geniş olmuş-
tu) sevebileceğiniz ve izleyebile-
ceğiniz düzeyli bir film 'Piyano
Piyano Bacaksız'; oyuncuların
iyi seçimi ve yönetilişiyle de dik-
kat çeken ve göz dolduran bir
'nostaljik sinema' denemesi...
Mozart sonatı
müzayedede
• LONDRA (AFP) — 130
yüdır kayıp bulunan bir
Mozart notası, aralık
ayında ünlü müzayede
kuruluşu Sotheby's
tarafından satışa sunulacak.
Sotheby's yetkililerinin
yaptığı açıklamaya göre org
ve orkestra için yazılmış
kilise sonatının özel bir
koleksiyonda bulunduğu
beUrtildi. 21 sayfalık
notanın 340 bin dolar
civannda olduğu da
açıklandı. Öte yandan
Mozart'ın karısı ve bir
arkadaşına yazdığı iki
mektubun da Sotheby's'de
satışa sunulacağı bildirildi.
İki sanatçının
• Kültür Servisi — Irfan
Fehmi Özcanlı ile Burak
Özgen'in sergileri, 31
ekimde Iş Parmakkapı
Sanat Galerisi'nde açılacak.
1924 yılında Ayvalık'ta
doğan Özcanlı, 1%9
yıhndan itibaren,
emekliliğinden sonra resim
yapmaya başladı.
Sema Sagat'ın
sergisi
• tSTANBUL (ANKA) —
Fotoğraf sanatçısı Sema
Sagat'ın 'Çocuklar' konulu
fotoğraf sergisi 2 kasımda
Refo Sanat Galerisi'nde
açıhyor. İFSAK üyesi ve
Fotogen kurucu üyesi olan
sanatçının daha önce 5
sergisi açıldı. Çeşitli ödüller
de kazanan Sema Sagat'ın
sergisi 23 kasıma kadar
açık kalacak.
UGÜN
• Tiyatro Halk Sanatları
Derneği Tiyatro Grubu
Fikret Demirağ'ın yazdığı,
Has-Der Tiyatro
Grubu'nun oyunlaştırdığı
ve Aziz Gürpınar'ın
yönettiği "Limnidi
Ateşinden Bugüne" adlı
oyunu saat 18.30'da
Boğaziçi Üniversitesi
Tiyatro Salonu'nda
sahneleyecek.
• Ali özgentiirk
söyleşisi IÜ BYYO'nun
sinema söyleşilerinin
bugünkü konuğu Ali
özgentürk. Saat 15.00'teki
söyleşi öğrenci Kültür
Merkezi'nde gerçeklesecek.
• Yeni sinema sezonu .;
Atillâ Dorsay'ın Yeni ~ .
Sinema Sezonu konulu
söyleşisi saat 19.00'da
İFSAK Dernek Lokali'nde.
(152 44 61)
• P ^ şov Fotoğraf ve
Sinema Emekçileri'nin
Memleketimden lnsanlar
başlıkh dia gösterisi saat .
15.00'te Basın Müzesi'nde.
(513 84 57)
Mulkıyelrter Biriığı
Istanbul Şubesi
Istanbul
MûlkıyelilerVakh
Seçim Sonuçları:
'SimdiNeOlacak?
11
Celal BAŞLANG1Ç
Cumhunyet Gazetesı
Yalçın DOĞAN
MJlı-yet Gazetea
Ooç.Dr.Güntaç ÖZLER
ZET Medya A Ş
Prof. Dr. Zafer ÜSKÜL
26 Ekim 1991 Cumartesi
Saat: 15.00
MullıjeliİCT Lıijh Kı.ru<,eMiK
Tel I<7 4M4 «
I tkıtılikkrimi/. Rrstaurant «ı-1 okalırau
Hırfccv \çıklır.Rcı 157 67X7-88
rtSSSİİM*"
1
*
1
**
IDG/UFTINTERN \TIONAL DATA GROUP
PCW#RLDTOudn
VE Monitör
4. Ukıslararssı BHgisayar, Haberleşme ve Biiro MaUielerl Fuarı'nda
ETA Kartoteks
Programı Veriyor
Ayrıca
İki kişiyeHEWL£TT
PACKARD
Fuar süresince Computervrorld Monitör ve PC World Türkiye'ye yıllık abone
olacak ziyaretçiler arasmda noter huzurunda yapılacak cekilişte iki kişiye
HP 95LX Avuçiçi Bilgisayar hediye ediletektir.