24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 EKİM 1991 KÜLTÜR-SANAT CUMHURÎYET/9 TIYATRO Berlin'de Türk tiyatrosıı • BERLİN (AA) — Berlin'deki tek profesyonel Türk tiyatrosu 'Tiyatrom', Almanya'da yabancılara karşı yöneltilen saldınların son haftalarda artması üzerine programında bir değişiklik yaparak repertuvanna 'Iki Efendinin TüTkü' adlı oyunu aldı. ttalyan yazar Carlo Goldoni'nin 'îki Efendinin Uşağı' adlı eserinden esinlenerek oluşturulan oyunda, Almanya'da yaşayan Türklerin hedef olduğu açık ve gizli ırkçılık gözler önüne seriliyor. Halen provalan süren komedide ana metne sadık kabndığmı, ancak kişilerin değiştirilerek 'Berlin Gerçeği'ne uyarlandığı bildirildi. 'Tiyatrom' ekibinden Selçuk Sazak, 'Bu oyunla, artan yabancı düşmanlığına ve ırkçılığa karşı tavır almak istedik' dedi. tki dilde oynanacak olan 'tki Efendinin Türkü' adlı oyunun Türkçe prömiyeri 9 kasımda, Almanca prömiyeri ise 23 kasunda yapılacak. Çocuklara tiyatroyla çevre bilinci • ANKARA (AA) — Çevre Bakanlığı çocuklara çevre bilinci aşılamak ve çevre sorunlarma dikkat çekmek üzere özel bir tiyatro topluluğu ohışturdu. Edinilen bilgiye göre Çevre Bakanlığı "çevre çocuk tiyatrosu" adıyla etkinlikleT düzenleyecek topluluk, 26 ekim günü Ankara Sanat Tiyatrosu Salonu'nda "Gülen Adam" adh oyunla perdelerini açacak. Ankara'dan sonra tüm Türkiye'yi kapsayan bir turneye de çıkacak olan topluluğun sergiledği oyun, 500 kaset halinde çoğaltılarak, okullarda izlenmek üzere dağıtılacak. Fırat Doğan'ın yazıp yönettiği oyunda, zaman makinesi yapan bir profesörün, yanhşlıkla eski çağlardan sürekli gülümseyen mutlu bir mağara adamını günümüze getirmesi ve mağara adammın, çevrenin durumu ve sorunlarıru gördükçe nasıl "ağlayan adam"a dönüştüğü anlatüıyor. Oyunda Cezmi Baskın, Mehmet Ulusoy, Berian Dönmez, Nilbanu Engindeniz ve Demir Yakut rol alıyorlar. AST'ta mayıs ayı sonuna kadar cumartesi ve pazar günleri ücretsiz olarak sergilenecek olan oyunda, ayrıca çocukları karşılayan palyaçolar çevre konulu birer kitapçık armağan edecekler. Oyunu izleyen çocuklara daha sonra birer kompozisyon yazarak göndermeleri istenecek. Bazı kompozisyonlar daha sonra yapılacak değerlendirme ile ödüllendirılecek. SERGİ Livaneli'nin müziğiyle resim • Kültiir Servisi — Akbank Levent Sanat Galerisi'nde açtığı son resim sergisinde ressam Zahir Güvemli, Zülfü Livaneli'den esintiler sergiliyor. Türkiye'de ilk defa değişik bir anlayışla çalışan Güvemli, sergideki toplam 18 yapıtmda özgün müzik sanatçısı Zülfü Livaneli'nin popüler şarkılanmn özunü resimlere yansıtmaya çalışmış. Sergide "Ey özgürlük", "Mayın", "Gökyüzü Herkesindir", "Bu Yollar Bizim", "Atlınm Türküsü" gibi popüler şarkılann ismini taşıyan ve bu şarkılann özünü yansıtan yapıtlann yanı sıra Akbank Umura Müdür Muavini Hamit Belli'nin bir portresi de yer alıyor. Ressam Güvemli, "Türkiye'de ilk defa resimle muziği iç içe getirmeye çalıştım. Müzik olarak Livaneli'yi seçtim. Çünkü özgün müziğin kurucusu Livaneli. Aynca kendisini ve müziğini çok seviyorum" diyor. 'Bir varmış bir yokmuş' • Kiiltür Servisi — Fotoğraf Sanatçısı-Gazeteci Hilmi Şahenk'in 1950'li yıllarda Istanbul'un doğal ve kültürel değişimini belgeleyen fotoğrafları ile kızı Seher öztürk'ün 1980'li yıllarda Istanbul'un yine aynı nitelikteki değişimini konu alan "Istanbul Bir Vannış Bir Yokmuş" başhklı fotoğraf sergisi Mimar Sinan Üniversitesi Osman Hamdi Salonu'nda açıldı. Sergideki fotoğraflar her iki dönemde yürütülen imar operasyonlannın tanıklan... Ozellikle Eminönü-Fatih ile Boğaziçi'nde 1950"lerde başlatılan plansız gelişmenin bugünkü sonuçlannı izleme olanağını veren seTgi Seher öztürk'ün kendi arsivinden derlendi. Mimarlar Odası tstanbul Büyükkent Şubesi'nin düzenlediği sergi, 26 ekim cumartesi gününe dek görülebilecek. 'Bohem'in tipik örneği Mualla • Kiiltür Servisi — Ünlü Türk Ressamı Fikret Mualla'nın yapıtlan, Garanti Bankası'mn Beyoğlu'ndaki sanat galerisinde sergilenecek. 5-26 kasım tarihleri arasında gerçekleşecek sergi dışında 11.00 ile 18.00 saatleri arasında gezilebilecek. 1903 yılında Moda'da doğan Fikret Mualla, ortaöğretimini Galatasaray Lisesi'nde tamamladı. Yenilikçi sanat akımlarının belli başlı merkezlerinden biri olan Berlin'e gitti. Kısa bir süre Türkiye'de resim öğretmenliği yapan sanatçı, ölüm tarihi olan 1967 yılına kadar çalışmalarını Fransa'da sürdürdü. Bu retrospektif serginin Türkiye'deki kolekr iyonlardan derlendiğini belirten Ferit Edgü, ünlü sanatçı için şunlan söylüyor: "Fikret Mualla, 19. yüzyıldan, Van Gogh'lardan, Gauguin'lerden 20. yüzyılın ilk yansına miras kalmış bohem sanatçı yaşamının tipik bir örneğidir. Modigliani, Soutine, Pascin, Lautrec gibi bu bohem sanatçı yaşamını ödünsüz sürdürdü Fikret Mualla:' YAB1ŞMA Uçüncüoğlu şür ödülü • Kiiltür Servisi — Şair Nabi Üçüncüoğlu'nun anısmı yaşatmak, sanatım ve sanatçı kişüiğini gündemde tutmak ve Türk şiirine yeni isimler kazandırmak amaayla bir şür yanşması düzenlendi. Yanşmaya, ocak 1991-temmuz 1992 tarihleri arasmda basılan şür kitaplanyla, kitaplaşmaya hazır şür dosyalan katılabilecek. Daktiloyla yazıhp fotokopiyle çoğaltümış dosyalarda gerçek isim kullanılması zorunlu. Yanşmacılar, yayımlanan kitabından 9 tanesini ya da yayıma hazır dosyalardan 9 tanesini en geç 15 Temmuz 1992 tarihine dek gönderecekler. Yazar ve şairler Baki Akgül, Mehmet Yaşar Büen, Ismet Zeki Eyüboğlu, Subutay Hikmet, ömer Kayaoğlu, Ahmet Ozer, Gündoğdu Sanımer, Rasirn Şimsek ve Naim Tirali'den oluşan jürinin değeTİendireceği yanşmada dereceye giren yapıtlara toplam 2.5 milyon para ödülü verilecek. Yapıtlann, Kıyı Kültttr ve Sanat Dergisi, PK 183 61001 Trabzon adresine, Nabi Uçüncüoğlu Şür Ödülü notuyla gönderilmesi gerekiyor. Beste yaruşması INEVŞEHİR (Cumhuriyet) — Kültür Bakanlığı Guzel Sanatlar Genel Müdürlüğü 6 dalda toplam 675 milyon lira ödüllü 6 beste yanşması açtı. Nevşehir Valiliği Basın ve Halkla llişkiler Müdürlüğü'nden verilen bilgilere göre Ttırk müziğine hizmet veren bestecilerin teşvik edilmesi ve yeni bestelerin ortaya çıkarılarak desteklenmesi amacmı taşıyan Orkestra Eşlikli Halk Türkuleri bestesi, Türk Tasavvuf Muziği bestesi, Türk Hafif Müziği bestesi, Ttirk Halk Müziği bestesi, Türk Marşları bestesi, okul marşları bestesi yanşması na katılacaklar eserlerini en geç 1992 şubat ayı sonuna kadar Kültür BakanlığYna teslim edecekler. SJNEMA/AltLLÂ DORSAY 'Kuzuların SessizliğK karafılmin kapkara bir dönüm noktası Polisiyenin en tirküncüKuznlaruı Sessizligi (Silence of the Lambs) / Yönetmen: Jonathan Demme / Senaryo: Ted Tally / Görüntü: Tak Fujimoto / Müzik: Hovvard Shore / Oyuncular: Jodie Foster, Anthony Hopkins, Scott Glenn, Anthony Heald, Ted Levine, Diane Baker, Brooke Smith, Roger Corman / Bir Columbia filmi / 118 dakika. (Emek, Reks, Bakırköy 74, Şafak, Ankara Akün, Izmir İzmir, vs.) Bu hafta ele alacağımız 3 ya- bana fdmin de "canüere" ve ci- nayetlere ilişkin olması ilgi çe- kici bir rastlantı değil mi? Ozel- likle Amerikan filmi "Kuzula- nn Sessizliği" ve Fransız Filmi "Doktor Petiot". Her ne kadar ikincisi gerçek bir olaya ve ger- çek bir katile eğiliyorsa da so- nuç olarak canilerin gerçekten ürpertici dünyasına farklı biçim- de, ama derinlemesine dalmala- rıyla dikkati çekiyor ve farklı- lıklarına karşın bir yerlerde bu- luşuyorlar. Thomas Harris'in gerçekten büyük merakla, biraz ürpere- rek, biraz da içim kalkarak oku- duğum romanı "Kuzulann Ses- sizlifci", insan aklı denen olağa- nüstü mekanizma üzerine insa- m düşünmeye çağınyor. Bir yandan, romanm / filmin anlat- tığı ürkünç işleri yapan, insan- lan pişirip yiyen veya kadınla- nn derilerini yüzen kişilerin var- Uğı ve bunların (ozellikle "yam- yam doktor" Hannibal Lecter'- in) inanılmaz zekâsı ve çok guç- lü sezilerine şaşıyorsunuz. Öte yandan, yazann, Thomas Har- THOMAS HARRİS'İN ROMANINDAN— Thomas Harris'in çoksatan romamndan sinemaya ak- tanlan "Kuzulann Sessizligi"nde "yamyam doktor" Hannibal Lester'ı Anthony Hopkins, FBI memur adayı öğrenci Clarice Slerling'i ise Jodie Foster oynuyoriar. ris'in böylesine hastalıklı, sağ- lıksız, dışavurumcu dönemin eğri-büğrü dekorlannı ve biçim- sizleşmiş insan kişiliklerini anımsatan kahramanları ve olayları nereden, nasıl, hangi hayal gücüyle bulup çıkardığı- na hayret ediyorsunuz. Dr. Lecter, kapatıldığı kafes- te yabanıl bir hayvan gibi, re- sim, müzik vb. "uygar" uğraş- larla vakit geçirirken ilk fırsat bulduğunda yakaladığı insanlan ısınp öldurme duşleri kuran ve fırsat geldiğinde de bunu ger- çekten yapan o ürkünç kişiliği- ni nasıl elde etmiştir. tnsan so- yunun en üst zekâ düzeylerinde dolaşan bu adamın, aynı za- manda kötulüğün de sınır tanı- mayan kopkoyu karanlık vadi- lerine olan merakı, bu yapıtın kuşkusuz insanı en çok tedirgin eden yanını oluşturuyor. lnsa- nın şeytanla, buluştuğu, insan- cıl niteliklerin olabilecek en "kötü"nün emrine verildiği bir garip dünyadır bu... Kendi ruhsal sorunları da olan ve öykü boyunca en karan- lık ve hasta ruhlarla ve becer- dikleriyle uğraşırken, yine Han- nibal Lecter'in sayesinde, ken- di psikanalizini de gerçekleştir- mek fırsatını bulacak olan FBI memur adayı öğrenci Clarice Sterling, gizliden gizliye âşık ol- duğu patronu Jack Crawford tarafından "kurdun inine", ya- ni Dr. Lecter'in hücresine yol- lamr. Amaç, doktorun olasıkkla kendiyle birlikte gömeceği kimi gizkri öğrenmekten çok, bu giz- ler aracılığıyla bu kez dışarıda, serbest olan ve kaçırdığı kadm- lan öldürüp derilerini yüzen bir başka katili yakalayabilmektir. Eee, katilin halini katil bilir!.. "Kuzulann Sessizligi", Tho- mas Harris'in de akıl sağlığın- dan ve dengesinden şüphe etti- recek denli karanlık, patolojik bir yapıt. Böyle bir romanın ve ondan yapılan filmin gerekliği tartışılabilirdi... Eğer bir rast- lantı sonucu, yalnızca ABD'de son aylarda ortaya çıkan inanıl- maz seri cinayet olayları olma- saydı!.. Insanlık böylesine has- ta ruhlar yetiştirdikten, dünya- nın en "ileri", en zengin ülkesi ABD, aynı zamanda bir man- yak katiller ve insanhk-dışı kı- yıcılar toplumu olmaktan kur- tulamadıktan sonra, çok-satan romanlann ve sinemanın karşı- mıza Dr. Lecterler ve Buffalo Billler getirmesine şaşılır mı? Fümin içerdiği tum patolojik karanlık ve ürkünç canilik, ya- şadığımız çağın gerçek olayla- nndan pek fazla ileride değil. Kuzulann SessMiği", kuşku- suz ilgiye değer bir fiim. Polisi- ye sinema hiç böyle karanlık, sağlıksız ve ürkünç olmamıştı. Psikanalizle beslenmiş bir yazı- nın ve psikanalizi gündelik ya- şamının ayrılmaz bir parçası ha- line getirmiş bir toplumun tipik bilincaltı korkulanm, karaba- sanlarını yansıtsa da filmin ça- ğunızın cvTensel korkulanna, te- dirginliklerine de parmak bastı- ğj söylenebilir. Jonathan Dem- me, görüntü, müzik, oyuncular gibi öğeleri çok yerli-yerinde kullandığı sinemasıyla kara- filmde gerçekten de kapkara ve kolay unutulmayacak bir dö- nüm noktası yaratmış. Filmin si- nemasal nitelikleri tartışma gö- türmez. Yine de ve ozellikle eğer fvhni sevdiyseniz romanı da oku- yun derim. Böylece filmin es geçtiği birçok ayrmtıyı (dizi ci- nayetlerin gerçek nedeni, Jame Gumb'un kişiliği, Klaus'un "ba- şı", Crawford'un özel yaşamı, vs.) daha iyi kavrayabilirsiniz. Schlesinger'den 'Pasifik Tepeleri' Ev sahipleri bufilmedikkatPasifik Tepeleri (Pasific Heights) / Yönetmen: John Schlesinger / Senaryo: Daniel Pyne / Görüntü: Amir Mokri / Müzik: Hans Zimmer / Oyuncular: Melanie Griffıth, Matthevv Modine, Michael Keaton / Bir Fox filmi / 2 saat. 'Pasifik Tepeleri', San Fran- cisco'da yeni restore ettirdikle- ri evlerine kiracı alan genç bir çiftin öyküsünü anlatıyor. Gi- rişken ve ağzı kalabahk bir adam, kontrat fılan yapmadan ve vereceğini söylediği parayı da vermeden gelip eve yerleşiyor. Ve gitgide adamın (filmin ba- şında nedenini gördüğümüz bi- çimde), tam bir lufadan sakat' olduğu meydana çıkıyor. Ve çif- tin heT şeyleri tehdit altına gi- riyor. 'Pasifik Tepeleri' bir zaman- lann gerçekten yetenekli yönet- meni, 'Geceyansı Kovboyu', Çılgın Kalabahktan Uzak' gi- bi fümlerin yaratıcısı John Schlesinger'in tumüyle Holly- vvood'a teslim olduktan sonra- ki 'hal-i pür-melârinin bir ye- ni göstergesi. Eli yüzü düzgün, rahatça anlatılmış, rahatça iz- lenen, ama seyircide hiçbir iz bırakmayan fılmlerinden. Elbette, ev sahibi-kiracı kav- galannın dorukta olduğu Ulke- mizde, sırf bu nedenle izlenebi- lir: Çünkü film en azından evi- ni kiraya verme ve kiracı konu- larmda ev sahiplerinin klasik korkulannın, bilincaltı ve bilin- çüstü çekingenlik ve tedirgen- liklerinin sanki bir bireşimi. Kiraya verecek eviniz varsa bu filmi görmeden vermeyin!.. UGUNBAŞLAYANLAR Tanrılar Çıldırmış OlmalıChamrousse Güldürü Filmleri Şenliği'nde Jüri Büyük ödülu almıştı. Afrika'ya yolculuğa çıkan bir araştırma ekibinin uçağından aşt!ğı bir Coca Cola şişesi atıhr. Yerliler gökten duşen şişeyi küt- sal sayarlar. Ama Coca Cola şişesi kabilenin ha- yatını allak bullak edecektir. (Çemberlitaş Şafak 2, Kadıköy Moda, Beyoğlu Beyoğlu, Şişli Kent, Ankara Kızıhrmak, Ankara Kavaklıdere) Hamlet • ıT> ı • Arnold Schwarzenegger Terminator II Daha onceleri gişe rekorlan kıran Terminator I'in "Mahşer Günü" başhklı devamı. Arnold Schwarzcnegger yine başrolde. Bu kez, Sarah Co- nor'm hamile kalarak Meksika Çölü'ne gitme- sinden 10 yıl sonrası anlatılıyor. (Şişli Site, Ka- dıkûy Süreyya, Beyoğlu Sinepop, Çemberlitaş Şa- fak, Bakırköy tncirli, tzmir Şan, Ankara Derya, Ankara Batı, Adana özen, Adana An, Eskişe- hir Kıhçoğlu.) Ünlü ttalyan yönetmen Franco Zeffırelli'nin imzasını taşıyor. Hamlet'te Mel Gibson, Kraliçe Gertrude'da Gleen Close, Ophelia'da Helena Bonham-Carter oynuyoriar. Alan Bates, Paul Scofield ve lan Holm gibi usta oyuncular da ca- bası. (Şişli Nova Baran, Harbiye As, Ankara Talip) Mavi Göle Dönüş 1980'de çekilen "Mavi Göl" 100 milyon dolan aşkın hasüat yapmıştı. Bir adaya terk edilen çok güzel iki çocuğun büyüdüklerinde sevgiyi keşfe- dişlerinin öyküsü. 19. yüzyıl sonlarında geçi- yot.(Şişli Kent, Beyoğlu Fitaş, Bakırköy Renk, Çemberlitaş Şafak, Adana Sun) Tünç Başaran'ın 'Piyano Piyano Bacaksız'ı Harbiye As'ta gösteriliyor Pembe gözltiklü nostaljik sinemaP h a n o Piyano Baeaksız / Yönetmen: Tunç Başaran / Senaryo: Tunç Başaran, Ümit Ünal, Kemal Demirel / Görüntü: Colin Moulnier / Müzik: Can Kozlu / Oyuncular: Rutkay Aziz, Emin Sivas, Serap Aksoy, Ayşegül Ünsal, Taner Barlas, Yaman Okay, Meral Çetinkaya, Meriç Başaran, Menderes Samancılar / Çiçek Film yapımı (Harbiye As) KEMAL DEMtREL'İN ROMANIND'VN— Tunç Başaran'ın >ö- nettiği "Piyano Piyano Bacaksız", Kemal Demirel'in romamndan beyazperdeye uyarlandı. MeralÇetinkayaveÖıcanÖzgiırde filmin oyuncuları arasında. Geçen yıl Istanbul Festivali'n- de izlemiş olduğumuz Tunç Ba- şaran'ın 'Piyano Piyano Bacak- sız' Fılmi gösterime çıkıyor. Biz de festivallerde gördüğümüz filmleri aylar sonra yeniden gös- terildiklerinde bir kez daha iz- leyip yazmak ilkemizi bir yana bırakıp fihn üzerine birkaç laf edelim dedik. Artık 40 yılda bir gösterime çıkabilen Türk film- leri öylesine özel bir ilgiye gerek duyuyor. 1940'larda tstanbul'da eski bir konakta, herbiri bir başka oda- da yaşayıp giden kişiler. Çevre- de savaş, yokluk, karne... Yok- sulluk ve sıkıntı... Ama asla umutsuzluk değil. Çünkü herke- sin kendine göre duşleri, gelece- ğe dönük ufak da olsa beklen- tileri var. Roman (ve film), tüm bunları yaşayan, gözleyen 8-9 yaşmdaki bir çocuğun gözleriyle anlatılmış. Yakın geçmişin, ozellikle sa- vaş gibi kannaşık dönemlerin o dönemi çocuk gözleriyle yaşa- yanlarca anlatılması... Tunç Başaran'ın fdmi, kuşku- suz bu sayüanlarla kıyaslanma- sa da romanın temel özellikleri- ni, umut ve iyimserliğini koru- muş, dahası perdede olgun bir sinema diliyle yeniden yaratmış. Film, hemen tümuyle 'Uçurt- mayı Vurmasınlar'da da egemen olan 'pembe' bir bakışla, belir- güı bir iyimserlikle anlatılmış... Bu eleştirilebilir. (Nitekim 'Uçurtmayı Vurmasınlar'da da eleştirilmişti). Ama Tunç Başa- ran'ın dünyası bu, onun dünya- ya bakmaİc için seçtiği gözlük- ler, seçtiği çerçeve... Bu kişisel tavra, bu bireysel seçime nasıl karşı çıkarsınız? Başaran'ın na- if ve iyimser dünyasına katılabü- diğiniz ölçüde (ki 'L'çurtma'da bu katılış oldukça geniş olmuş- tu) sevebileceğiniz ve izleyebile- ceğiniz düzeyli bir film 'Piyano Piyano Bacaksız'; oyuncuların iyi seçimi ve yönetilişiyle de dik- kat çeken ve göz dolduran bir 'nostaljik sinema' denemesi... Mozart sonatı müzayedede • LONDRA (AFP) — 130 yüdır kayıp bulunan bir Mozart notası, aralık ayında ünlü müzayede kuruluşu Sotheby's tarafından satışa sunulacak. Sotheby's yetkililerinin yaptığı açıklamaya göre org ve orkestra için yazılmış kilise sonatının özel bir koleksiyonda bulunduğu beUrtildi. 21 sayfalık notanın 340 bin dolar civannda olduğu da açıklandı. Öte yandan Mozart'ın karısı ve bir arkadaşına yazdığı iki mektubun da Sotheby's'de satışa sunulacağı bildirildi. İki sanatçının • Kültür Servisi — Irfan Fehmi Özcanlı ile Burak Özgen'in sergileri, 31 ekimde Iş Parmakkapı Sanat Galerisi'nde açılacak. 1924 yılında Ayvalık'ta doğan Özcanlı, 1%9 yıhndan itibaren, emekliliğinden sonra resim yapmaya başladı. Sema Sagat'ın sergisi • tSTANBUL (ANKA) — Fotoğraf sanatçısı Sema Sagat'ın 'Çocuklar' konulu fotoğraf sergisi 2 kasımda Refo Sanat Galerisi'nde açıhyor. İFSAK üyesi ve Fotogen kurucu üyesi olan sanatçının daha önce 5 sergisi açıldı. Çeşitli ödüller de kazanan Sema Sagat'ın sergisi 23 kasıma kadar açık kalacak. UGÜN • Tiyatro Halk Sanatları Derneği Tiyatro Grubu Fikret Demirağ'ın yazdığı, Has-Der Tiyatro Grubu'nun oyunlaştırdığı ve Aziz Gürpınar'ın yönettiği "Limnidi Ateşinden Bugüne" adlı oyunu saat 18.30'da Boğaziçi Üniversitesi Tiyatro Salonu'nda sahneleyecek. • Ali özgentiirk söyleşisi IÜ BYYO'nun sinema söyleşilerinin bugünkü konuğu Ali özgentürk. Saat 15.00'teki söyleşi öğrenci Kültür Merkezi'nde gerçeklesecek. • Yeni sinema sezonu .; Atillâ Dorsay'ın Yeni ~ . Sinema Sezonu konulu söyleşisi saat 19.00'da İFSAK Dernek Lokali'nde. (152 44 61) • P ^ şov Fotoğraf ve Sinema Emekçileri'nin Memleketimden lnsanlar başlıkh dia gösterisi saat . 15.00'te Basın Müzesi'nde. (513 84 57) Mulkıyelrter Biriığı Istanbul Şubesi Istanbul MûlkıyelilerVakh Seçim Sonuçları: 'SimdiNeOlacak? 11 Celal BAŞLANG1Ç Cumhunyet Gazetesı Yalçın DOĞAN MJlı-yet Gazetea Ooç.Dr.Güntaç ÖZLER ZET Medya A Ş Prof. Dr. Zafer ÜSKÜL 26 Ekim 1991 Cumartesi Saat: 15.00 MullıjeliİCT Lıijh Kı.ru<,eMiK Tel I<7 4M4 « I tkıtılikkrimi/. Rrstaurant «ı-1 okalırau Hırfccv \çıklır.Rcı 157 67X7-88 rtSSSİİM*" 1 * 1 ** IDG/UFTINTERN \TIONAL DATA GROUP PCW#RLDTOudn VE Monitör 4. Ukıslararssı BHgisayar, Haberleşme ve Biiro MaUielerl Fuarı'nda ETA Kartoteks Programı Veriyor Ayrıca İki kişiyeHEWL£TT PACKARD Fuar süresince Computervrorld Monitör ve PC World Türkiye'ye yıllık abone olacak ziyaretçiler arasmda noter huzurunda yapılacak cekilişte iki kişiye HP 95LX Avuçiçi Bilgisayar hediye ediletektir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle