Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/4 HABERLER 25 EKÎM 1991
Paşa Güven
topraga verildi
• tstanbul Haber Servisi
— Paris'te 4 ay önce silahlı
saldında öldürülen eski
Dev-Sol liderlerinden Paşa
Güven'in cenazesi dün Şişli
Camii'nde kılınan öğle
namazından sonra Feriköy
Mezarlığı'nda toprağa
verildi. Eşi Ayşe Güven'in
aylar süren başvuruları
sonunda, Paşa Güven'in
cenazesinin Türkiye'de
toprağa verilmesi için 15
gün önce izin çıkanlraıştı.
Özal, Yılmaz'ı
kabul etti
• ANKARA (AA) —
Cumhurbaşkanı Turgut
özal, Başbakan Mesut
Yılmaz'ı dün saat 16.00'da
Çankaya Köşkü'nde kabul
ederek, haftalık olağan
görüşmesini yaptı.
Başbakan Yılmaz, yaklaşık
1 saat 20 dakika süren
görüşmeden sonra,
açıklama yapmadan
Köşk'ten ayrüdı.
Orgüt davası:
9 tahliye
• DtYARBAKIR (AA) —
Iskenderun'da izinsiz
yürüyüş yaparak bölücü
sloganlar attıklan iddiasıyla
yargılanan 14'ü tutuklu 25
sanığın yargılanmalanna,
Malatya Devlet Güvenlik
Mahkemesi'nde başlandı.
Savcı, sanıklar için 8'er yıl
hapis cezası istedi. DGM'de
dün vapılan duruşmaya
tutuklu 14 sanık katıldı.
Kimlik tespitinden sonra
iddianamesini okuyan savcı,
sanıklann 30 ağustos
tarihinde elinde bir
bombanın patlaması
sonucu ölen örgüt üyesi
ömer Dalgıç'ın cenaze
törenine katılıp izinsiz
yürüyüş yaptıklarını ve
yürüyüş sırasında bölücü
sloganlar atuklarını
bildirdi. Sava, bu
nedenlerle sanıkların 8'er
yıl hapis cezasıyla
cezalandırılmalannı talep
etti. Mahkeme, kısa bir
aradan sonra, tutuklu
sanıklardan 9"unun
tahliyesine karar verdi.
Org. Güreş
Diyarbakırtla
• ANKARA (Comhuriyet
Börosa) — Genelkurmay
Başkanı Orgeneral Doğan
Güreş, beraberinde Hava
Kuvvetleri Komutanı Siyami
Taştan ve Jandarma Genel
Komutanı Orgeneral Eşref
Bitlis ile birlikte
Diyarbakır'a gitti.
Genelkurmay
Başkanhğı'ndaki askeri
yetkililer, komutanların
bölgeye "yeni atanan
komutanlan" tebrik için
gittiklerini, aynca
denetlemeler ve
incelemelerde
bulunacaklarını bildirdiler.
Kaynaklar, Kara Kuvvetleri
Komutanı Orgeneral
Muhittin Fisunoğlu'nun
geçen hafta içinde bölgeye
bir ziyaret yaptığı için
Deniz Kuvvetleri Komutanı
Oramiral Irfan Tmaz'ın da
Fransa'da bulunması
nedeniyle, bu ziyarete
katılmadıklannı söyledüer.
6 kişiye
işkence davası
• MUCLA (CnmhuriyeO
— Adı değişik işkence
olaylanna kanşan Bodrum
Türgutreis beldesi eski
jandarma karakol komutanı
Astsubay Hayri Söyünmez
hakkında yeni bir dava
daha açıldı. Geçen yıl
işlenen bir cinayetin
sonışturmasında
gözaltındaki 6 kişiye
işkence yaptığı savıyla
yargılanan Söyünmez için
bu kez Yalıkavakiı balıkçı
Ali Inal dava açtı. Önceki
davalara 'ihzarlı katılması'
için karar çıkartılan
Söyünmez, önceki günkü
tnal'ın açtıgı davaya da
adliyede olmasına karşın
katılmadı. Duruşmada Inal
karakolda üç gün süreyle
kendisine elektrik
verildiğini, vücudunun
değişik yerlerine iğne
batırıldığıru ve suda
yürütülduğünü öne sürdü.
AGİK surecı
• ANKARA (ANKA) —
Türkiye, önümüzdeki
günlerde uluslararası
platformlarda yeni bir
demokrasi ve insan hakJan
sınavı verecek.
Moskova'daki AGİK İnsan
Hakları Boyutu
Konferansı'ndan sonra 4-15
kasımda Oslo"da AGİK
Demokratik Kurumlar
Semineri yapılacak. AGİK
çerçevesindeki çahşmalara
büyük bir ilgi gösteren
Türkiye'yi teknik nitelikteki
bu seminerde temsil edecek
heyetin kompozisyonu
henüz kararlaştınlmadı.
Demirel koalisyon konusunda, milletin bir süre sonrasabırsızhale geleceğinisöyledi
DYP, SHP'yi beklemeyecekANKARA
(Cumtauriyet Buro-
su) — DYP'de, De-
niz Baykal'ın
SHP'nin kurulta-
yını hemen toplaması düşüncesi,
olası SHP-DYP koalisyonu için
engel olarak görülüyor. DYP'li-
ler, koalisyon öncesi SHP kurul-
tayının toplanmasırun hükume-
tin kuruluşunu geciktireceğini
belirtiyorlar. DYP Genel Başka-
nı Snleyman Demirel de bu ko-
nudaki soruları yarutlarken,
"Kamuoyu bir süre sonra sabır-
sız hale gelir ve bu meselede ya-
pıcı hareket etmeyenleri baskı
altına alır" diye konuştu.
Seçimlerden birinci parti ola-
rak çıkan DYP'de Demirel, ko-
alisyon girişimleri için sonuçla-
nn kesinleşmesini beklerken,
öteki partilerdeki gelişmeler de
değerlendiriliyor.
DYP Genel Başkanı Demirel,
SHP lideri Erdal Inönu'nün
"Koalisyon için bekleme süreci-
ni ktsaltma yönunde birinci par-
ti iizerine düşeni yapmalı" söz-
lerine "Seçim sonuçlan resmen
ilan edilmeden koalisyon hiiltü-
meti yapmak mümkiin degil"
karşılığını verdi.
DYFnin koalisyon için en ya-
kın parti olarak gördüğü
SHP'de Deniz Baykal'ın girişim-
leri ve hemen kurultay toplan-
sın önerisi de değerlendirmeye
abndı. DYP'nin eski genel baş-
kanı ve siyasi işlerden sorumlu
Genel Başkan Yardımcısı Hüsa-
mertin Cindonık, Cumhuriyet-
in sonılannı yanıtlarken, SHP
ile bir koalisyon için zeminin ha-
zır olduğunu belirtti. Cindoruk,
koalisyon öncesi SHP'nin ku-
rultay toplamasına ise zamanın
izin vermediğini söyledi.
"Baykal meselesi SHP'nin
kendi iç meselesi, parti içinde
hallederler" diye konuşan Cin-
doruk, şunlan söyledi:
"Tiirkiye'nin beklemeye ta-
hammiilü yok. Aslında DYP De
SHP kosüsyoannnn protokolü
hazır. 24 HaziraB 1991 tarihin-
de liderierin sİBe-i millet konu-
sunu ele aldıkian toplantı son-
rasında yayımlanan bildiri, pro-
tokolün temelini oluşturuyor.
Şimdi koalisyon öncesi SHP'nin
kurultay yapması hüknmetiıı
kuruimasını geciktirir. Böyle bir
bekleme durumunda Sayın De-
mirel kurar kabineyi, gecer gi-
der. Milletin 2-3 ay beklemeye
tahammülü yok. Sonuçta SHP
yetkiH organlan toplanır, kendi
kararuu verir."
Cindoruk, ANAP ve RP ile
bir koalisyon düşünmediklerini
de beürterek, SHP ile koalisyo-
nun gerçekleşmemesi durumun-
da Türkiye'nin bir süre sonra se-
çime gidebileceğine dikkat cek-
ti.
öte yandan DYP lideri Demi-
rel, dün gazetecilerin SHP'deki
gelişmeler ve Baykal'ın "önce
kurultay" önerisiyle ilgili soru-
lannı yarutlarken, "Bize yardun
edilmemesi halinde, isin orta
yerde kalmasuun sorumlultığu-
na hiç kimse tasıyamaz" dedi.
Henüz ortak aramadıklanm,
bütün partilere aynı 6lçüde ya-
kın olduklanru bildiren Demirel,
SHP'deki gelişmeler konusunda
şunlan söyledi:
"Bir hükümet kunılması olayı
sadece bcnim sorunum degildir.
Tiirkiye'nin hükümetsiz kalma-
ması olayı sadece benim soru-
num degildir. Madem ki halkı-
mız tek partiye hiikümet kurma
yetldai vermemişür, öyleyse he-
pimizin sontnudnr. En çok oy
alan DYP'dir. DYP elinden ge-
leni yapmaya calışıyor. Kamuo-
yona yeni yönetimin öniiade bo-
lunaa sorunfan açıkhyonım.Ben
partilerin iç somnlanna kanş-
mam. Fakat Türkiye'de kamuo-
yu bir süre sonra sabırsız hale
gelir. Bu meselede yapıcı hare-
ket etmeyenleri kamuoyu baskı
atana afar. Mnttaka yapîahk da-
veti bizden gdecek değfl, baska-
laımdan da gelecektir."
Hükümet sorununu orta yer-
de kalmışlıktan kurtarmanm sa-
dece kendi işleri olmadığinı be-
lirten Demirel, "Herkese diyo-
rnz ki, 'Gelin, bu sorunun çö-
zülmesine yardun edin'. Biz ni-
hayet bu işin önderliğini yapa-
nz. Bize yardun edilmemesi ha-
linde, İŞİn Orta yerde Iflmgonın
sonımluhığnna hiç kimse tasıya-
maz. Anlayış görecegimize ina-
nıyoruz " dedi.
POÜTİKA GÜNLÜĞÜ
DEMİREL— Bize yardun edilmemesi halinde işin orta yerde kalmasının sorumlulugunn kimse taştyamaz. (Fotograf: AA)
Demirel, ilkhedefininAdaletBakarüığıMüsteşan Yükselolduğunu açıkladı
'Rejim uygar dtinyaya uydunılacak'
ANKARA (Cumhuriyet Biı-
rosn) — DYP Genel Başkanı
Söleyman Demirel, Türkiye'de-
ki rejimin uygar dunyaya uydu-
rulacağını söyledi. Demirel, hü-
kümet kurma çahşmalanna baş-
lamadan önce hesap sorulacak
ilk kişi olarak Adalet Bakarüığı
Müsteşarı Arif Yüksel'i hedef
gösterdi. Demirel, YüksePin se-
çim kurullanna baskı yaptığı id-
dialannın bulunduğunu belirte-
rek, "Bunlar soruşturulacak"
dedi.
Parti genel merkezinde gaze-
tecilerin sorulannı yanıtlayan
Demirel, ilk olarak BM'nin ku-
ruluşunun 46. yıldönümüne de-
ğinirken, Türkiye'nin bu teşki-
latın kuruculanndan ve Helsin-
ki, Paris şartlannın imzacüann-
dan olduğunu belirtti. Türkiye'-
nin bir uygar devlet ve insanlık
camiasının onurlu bir üyesi ol-
duğunu anlatan Demirel,
"Türkiye, bu itibannı konımak
için bundan sonra da iizerine
düşeni yapacak, boige ve dün-
ya banştns yönelik her şeyi des-
tekleme yönüne gidecektir. An-
cak kendisine çeki düzen verme-
si ve gerçek demokrasiyi inşa et-
mesi lazımdır" dedi.
İnsan Hakları ve Paris Ant-
laşması'na imza koyan Türki-
ye'nin bu dokümam yaşayaca-
ğını belirten Demirel, yeni yö-
netimin önünde duran sonınlar-
dan birinin de, "Rejimi uygar
dünyaya uydunnak" olduğunu
anlattı. Demirel, "Buranabüdiği
kadar konsensüs bulup kendi-
mizi dünyaya uydurmahyız.
BM'ois rejimini düzeltmiş en iyi
ülkelerinden biri olmalıyız
Türkiye, Avnıpa'nın en pahalı
ve en faldr oikesi olmaya devam
edemez " dedi.
DYP lideri, yeni hükümetin
ilkelerini açıklamayı dün de sür-
dürdü. Demirel, hedeflerinin
demokratik cumhuriyeti kur-
mak olduğunu belirterek, dev-
lete ceki düzen verileceğini, is-
rafın önleneceğini ve kanun
hükmünde kararnameler konu-
sunda yeni kurailar getirileceği-
ni belirtti. Demirel, 3 ay içinde
TBMM'de görüşülmeyen kanun
hükmünde kararnamelerin yü-
rürlükten kalkacağını belirtti.
Bu kuralın halen Meclis'te bek-
leyen çok sayıdaki kanun hük-
münde karamame için de geçer-
li olacağını anlattı.
Demirel, yeni hükumetin te-
mel ükelerinden biri olarak ba-
kanlık sayısında yapılacak dü-
zenlemeyi de açıkladı. Demirel,
devlet bakanlıklan sayısının
azalülacağını belirterek, "15 ta-
ne devlet bakanı olmaz. Bir işin
bir sahibi olacak. Bugün bir işin
birden fazla sorumlusu var. Bü-
tün banlar bir düzene sokula-
cak" dedi.
Demirel, pek çok yerde seçime
itirazlar bulunduğunu söyledi.
hirazlann düzensizlikten kay-
naklandığını belirten Demirel,
"Secimin güvenüginden sorum-
lu yargıçlara baskı yapıldıgı id«
dialan da söz konusu. Baslala-
nn bizzat Ankara'dan, bakan-
uktan yapüd^ı söyleniyor" de-
di. Bir gazetecinin, "Bakandan
nu bu baskı, yoksa bürokraüar-
dan nu" diye sorması üzerine
Demirel, şunlan söyledi:
"Adalet Bakanlığı Müstesa-
n'ndan kaynaklanıyor. Ancak
bötün bunlar sorusturulacakür.
Bir sornsturma yapılacak, hak-
ulık derecderi saptanıp gereken
yapılacaktır."
Anavatan ve Doğru Yolyönetidleri karurlv
ANAP-DYP koalisyonuna hayır
FARUK BtLDtRİCİ
GÜNSELt ÖNAL
ANKARA — DYP ve ANAP yöneti-
cileri, özellikle iş çevrelerinin isteği olan
"DYP-ANAP koalisyonu" görüşüne kar-
şı çıkıyorlar. DYP yöneticileri, bu koa-
lisyona karşı "Devleti çüriitenlerie koa-
lisyon yaparak ülkeyi yeniden nasıl res-
tore edebfliriz?" görüşünü savunuyorlar.
ANAP yöneticüeri de, DYP ile ANAP
iktidarlarının kıyaslanabilmesi için mu-
halefette kalmanın yararına değindiler.
DYP Genel Başkanı Süleyman Demi-
rel'in, koalisyon için liderlerle önyargı-
sız konuşacağını açıklamasına karşın
partinin yöneticileri DYP-ANAP koalis-
yonunu istemiyor. Demirel'in önyargısız
olacağını söylerken, halkın bu koalisyo-
na önyargısız olduğunu belirten Genel
Başkan Yardımcısı Hasan Ekinci,
"ANAP ile koalisyon yaparsak, halkın
sormanuzı istediği nesabı kimden sora-
cağız?" diye sordu.
ANAP Genel Başkan Yardımcısı Ah-
met Karaevü de, DYP-ANAP koalisyo-
nunun gerçekleşemeyeceğini savunarak
"Biz 8 senedûr kendi poatikalanmız dog-
nıltusunda kraat yaptık. Enflasyon ve
özelleştinne dışında başanlı olduk. Tek
parti döneminde sağlanamayan bu ola-
yı, koalisyon içine girip de saglamak
mümkün degil" dedi. Karaevli, DYP ile
koalisyon konusundaki görüşlerini şöy-
le anlattı:
ANAP Genel Sekreteri ve Devlet Ba-
kanı Mustafa Taşar da koalisyona karşı
çıkarak, Mesut Yılmaz'ın bu konudaki
tavrını desteklediğini söyledi. Taşar,
"Millet bize 'Biraz bekleyin' dedi. Biz de
bekleyecegiz. Süleyman Be>'in önünde
çok alternatif var. Kurabilir O kura
mazsa biz de kurabiliriz. Süleyman Be>
berfaaMe Mesut Bey'e destek olur" dedi.
'MiLU ÎRADE'20 EKİMDENEDEDİ?
HİKMETÇErtlKİPfA
Parti Içi Hesaplaşma
Ağırlık Kazanıyor...ŞHP'de yenilginin tek sorumlusu Genel Başkan Erdal
İnönü mü?
Önceki gün Erdal İnönü ile Deniz Baykal başbaşa gö-
rüşürlerken DYP-SHP koalisyonu aündeme geliyor. An-
cak Baykal, bu konuda çok katı. Inönü'ye şöyle diyor:
— Önce parti içi sorunlan çözmeliyiz. Sonra GYP-SHP
koalisyonunu düşünebiliriz...
İnönü, Baykal'ın ne demek istediğini anlıyor ve yanıt
veriyor:
— Sayın Baykal, benim genel başkanlıktan istifa etme-
mi istiyorsunuz, sizi anlıyorum. Bu yenilgide yalnız be-
nim değil pek çok unsurun etkisi var. Ben kendi payıma
düşen hataları gördüm. Ancak halkımıza söz verdik. Özel-
likle demokrasi konusunda. iktidarolamadık, ikinci par-
ti de. Gelın önce hükümet kurulsun. Hükümet bunalımın-
da bizim payımız olmasın...
Deniz Baykal kabul etmiyor. Açık açık şöyle diyor:
— Siz genel başkanlıktan çekilin. Kurultay toplansın,
yeni genel başkanı seçsin. Ardından hükümete ortak olup
olmayacağımız düşünülür...
SHP, 20_ekim seçimlerinde sandıktan üçüncü parti ola-
rak çıktı. Üç büyük kentte oyların 1989 genel seçimleri-
ne göre çok düşük olmasının nedeni beledıyelere fatura
ediliyor.
Elbet yerel yönetimlerin etkisi oldu, SHP'deki oy yüz-
desinin yüzde yirmilere düşüşünde...
Parti içi muhalefetın önde gelenlerinden birisiyle ko-
nuşurken bakın neler söylüyor:
— Seçim yenilgisi-
nin nedeni genel — ^ ^ ^ — — ^ ^ — ^ ^ - ^
başkan ile İstanbul qup'n;n K., cpr/m/A/Wo
ve Izmir belediye *
n H n ı n DU
Seçimierae
başkaniandır... başansız kalmasının
neyi değiştirir? r8.nl yon©u/T)//?Cf©/?
SHP'de oy yitimmin başlayarak, parti içi
R S ' S ' t t muhalefete dek hatalar
zümienecek? zinciri vardır. Bu
dik
BİZ de şöyte de
" sorunlan şimdi oturup
— Baiıkesir, Mani- tartışmak, "İnönü gitsin,
sa, Aydın'da tek mil- a-,/-,/ nelsin" demek
letvekiii çıkaramadı °ay*a/ geısm aeme*
SHP. oysa buraiarda son derece yanlıştır.
yerel yönetimler ş^p yjne
fofr ^urultay
Yamt şu oldu: sonrası çalkalanacak,
— Orada da aday- Türkiye'de hükümet
da
urm
as7nS!en0
!.u?uy
- bunalımı doğacaktır...
Şaşırmıştık...
— Uşak'ta SHP
3-0
aldı. Onun nedenini açıklar mısınız? Yorumu şuydu:
— DYP'deki huzursuzluk, ANAP'taki çalkantı işimize
yaradı...
Uzlaşmamız olanakstzdı. Çünkü parti içi muhalif dos-
tumuz her şeye ne yazık ki düz mantıkla bakıyordu...
SHP'nin bu seçimlerde başansız kalmasının neden-
leri bir iki degildir Parti yönetiminden başlayarak, parti
içi muhalefete dek hatalar zinciri vardır. 0 zincırin hal-
kalarında ise yerel yönetimler, üye yapılanması, beledi-
ye başkanlarının kışisel hırsları, kadro yetersızliği, millet-
vekili adayları, kontenjanlar vb. bulunmaktadır.
Bu sorunlan şimdi oturup tartışmak, "İnönü gitsin, Bay-
kal gelsin" demek son derece yanlıştır. SHP yine bir ku-
rultay sonrası çalkalanacak, Türkiye'de hükümet bunalı-
mı doğacaktır...
Türkiye'nin en güncel sorunu demokrasidir. Onemli
olan da SHP'ye demokrasi yolunda atılacak adımda dü-
şen görevdir. Çünkü SHP halka söz vermiştir:
— Demokrasi tüm kurum ve kurullarıyla işleyecektir.
OYP lideri Demirel de aynı şeyleri söylemiştir:
— AGİK şartlarına uyacağız. Sana göre bana göre de-
mokrasi olmaz...
İnönü, dün İstanbul ve Ankara Belediye Başkanlarıyla
görüştü. Mega-10'un yayınlarını sürdürmesi konusunda
katkı istedi; iki büyük kentteki yenilginin nedenlerini tar-
tıştı.
Deniz Baykal ve arkadaşları ise kurultayın hemen top-
lanması için kendi aralarında karar akjılar. Hesapları DYP-
SHP ortaklığını inönü'nün değil Baykal'ın yapması yolun-
da. Fırsatı kaçırmamak için zaman yıtirmek istemiyorlar.
Oysa SHP'ye düşen görev hükümette yer almaktır. Ge-
nel başkan değişikliği -bize göre hiç gereği yok- ise da-
ha sonra gündeme getirilmelidir.
Hele milletvekilliğini yitırdikleri için genel merkez yö-
netimine kızıp da 'istifa edelim' diye tutturan MYK üye-
lerınin buna hiç hakları yoktur...
Soralım:
— Halkın beklentisi mi önemli yoksa sizlerin beklenti-
si mi?
Orta sağ ve solda bölünmüşlük bitmeliOrta sağ ve orta solda devam eden bölünmüşlük, her iki cenahtaki
siyasilerimize ve özellikle liderlere önemli bir sorumluluk yüklüyor.
Bu, orta sağı ve orta solu birleştirme sorurnluluğudur. Bu
gerçekleşmediği takdirde marjinal partilerin rejimi istikrarsızlığa
sürüklemeleri tehlikesi yeniden ortaya çıkabilir.
rihimizde ender görülen bir bölünmüşlükle
karşı karşıya kalındı. Orta sağ oylar, birinci
parti DYP (yüzde 27.2) ile ikinci parti ANAP
(yüzde 23.9) 4irasında hemen hemen yan ya-
nya paylaşıldı. Demokrasi tarihimizde ilk kez
ŞAHİN ALPAY
20 Ekim 1991 genel secimlerinin belki en
büyük özelliği, seçim kampanyasımn Türki-
ye'de bugüne değin görülmedik ölçüde uygar
ve banşçı bir ortam içinde geçmesi oldu. Par-
tiler arasındaki ilişküerde karşılıklı saygı ege-
mendi. Güneydoğu'da ve îstanbul'da yurü-
iki orta sağ parti seçimlerin birincisi ve ikin-
cisi oldu. SHP (yüzde 20.6) ve DSP (yüzde
10.8) de, orta sola verilen oylan yaklaşık iki-
tülen terör faaliyetleri de toplumun ortaya ye bir oranıyla paylaştılar.
koyduğu demokratik olgunluğa gölge dûşü- Orta sağ ve solda devam eden bölünmüş-
remedi. Seçim sonuçları da Türkiye toplumu-
nun özgürlükçü ve çoğulcu demokratik reji-
me bağlılığıru tartışmaya yer bırakmayacak
bir şekilde ortaya koydu. Laik ve demokra-
tik değerlere bağlı olan partiler, seçmenlerin
ezici çoğunluğunun desteğini aldı.
20 Ekim seçimlerinde "milli irade" ne de-
di? Toplumun ortaya koyduğu siyasi tercih-
lerin anlamı nedir? Seçim sonuçlan nasıl yo-
rumlanabilir? Sonuçlann, özellikle seçimin
mağlubu olan orta sol partiler açısından or-
taya koyduğu dersler nelerdir? Bu yazıda bu
temel soruları tartışmak istiyorum.
Seçim sonuçlanndan çıkan genel eğiümler,
Türk seçmenlerinin politik tercihlerinin orta
sağdaki ağırlık merkezinin değişmediğini gös-
teriyor. Orta sağ partiler geçerli oylann mut-
lak çoğunluğunu (yüzde 51) aldılar. Orta sol-
daki partilere verilen oylar ise geçerli oyların
yüzde 31'i dolayında kaldı. SHP'nin HEP it-
tifakı dolayısıyla aldığı oylar hesaba katılır-
sa orta solun oy pastasındaki payı, asgarisi
olan üçte birlik oranın hayli altına indi.
Türk seçmenlerinin ezici çoğunluğunu tem-
sil eden orta sağ ve orta solda, demokrasi ta-
lük, her iki cenahtaki siyasilerimize ve özel-
likle liderlere önemli bir sorumluluk yüklü-
yor. Bu, orta sağı ve orta solu birleştirme so-
rumluluğudur. Bu gerçekleşmediği takdirde,
demokratik ve laik değerlere bağlılığı kuşku-
lu olan marjinal partüerin, koalisyon hükü-
metlerine girerek rejimi istikrarsızlığa sürük-
lemeleri tehlikesi yeniden ortaya çıkabilir.
1970'lerde göruldüğü gibi azınlıgı temsil eden
partilerin iradelerini çoğunluğa kabul ettirme-
leri gibi, demokrasinin temel ilkesi olan ço-
ğunluğun yönetimi ilkesiyle çelişen dunımlar
yine gündeme girebilir. Orta sağ ve orta sol-
da bütünleşme, demokrasimizin güçlenmesi
ve istikrarı açısından giderek daha büyük bir
önem kazanıyor. Seçim kanunlanna konulan
ülke ve seçim çevresi barajlan ile marjinal
partilerin ülke kaderi üzerinde söz sahibi ol-
malannın önlenemeyeceği görüldü. Orta sağ-
da ve özellikle orta solda bütünleşmeyi sağ-
lamak siyasi liderler kadrosunun bir numa-
ralı görevi gibi görünüyor.
' Seçimlerin galibi kuşku yok ki Süleyman
Demirel ve onun Doğru Yol Partisi. Demi-
rel, 12 Eylül'den sonra askeri rejim tarafın-
dan getirilen yasaklan, siyasi rakiplerinin
önüne çıkardığı çeşitli engelleri aşarak yeni-
den merkez sağın bir numaralı lideri konu-
munu kazanmayı başardı. Demirel'in büyük
bir mücadeleyle sağladığı bu başan, genel ola-
rak Türk demokrasisi lehine yazılacak bir pu-
an olarak da görülebilir. Başından geçen zen-
gin deneyimlerden sonra Demirel'in, demok-
ratik siyasetin, farklı kişilik ve fıkirlere say-
gılı ve hoşgörülü olmayı gerektirdiği; inatlaş-
mayla değil uzlaşmayla yürüyebildiği bilinciy-
le davranacağı toplumda yaygın bir kanıdır.
Son seçimlerde, ilk tercihleri DYP olmayan
birçok seçmenin bu beklentiyle kendisine oy
verdikleri anlaşıbyor.
Demirerden beklenen
Şimdi Demirel seçmenlerin bu beklentile-
rine uygun davranmalı. Evet, Demirel 20
Ekim secimlerinin galibidir. Fakat seçmen bü-
tün ısranna karşın ona tek başına iktidar ol-
ma imkânını vermemiştir. Bunca yıldır takip-
çiliğini yaptığı "milli irade" ona bir koalis-
yon hükümeti kurma, yani ülkeyi uzlaşarak
yönetme görevini yüklemiştir. Demirel, her-
halde artık Turgut özal'ın elini sıkmamak,
onu Çankaya'dan indirmek nkrini bir yana
bırakabilir. özal'ı anayasal çizgiye getirmek
Türk demokrasisinin ciddi bir sorunudur.
Şimdi pariamentoda bunun için yeterli bir ço-
ğunluk da vardır. Ama Özal'ın Çankaya'dan
indirilmesi Türkiye'nin birinci sırada çözüm
bekkyen sorunlanndan biri herhalde degildir.
Doğal ve doğru olan Demirel'in, öncelikle
program ve felsefesi itibanyla kendisine en ya-
kın olan partiyle, yani ANAP'la koalisyon
olanağını aramasıdır. Böylelikle orta sağda
bütünleşmenin temelleri atılabilir. Oylarm si-
yasi partiler arasında dağılımını değiştirme-
si, beklenemeyecek yeni bir erken seçime gi-
dilmeksizin ülkenin dış iç politikada çözüm
bekleyen siyasi ve iktisadi sorunlan konusun-
da önlem alınabilir. Bu mümkün oLmadığı
takdirde, Demirel'in SHP Ue koalisyon yap-
ma olanağı da vardır. Demirel'in bu olanak-
lan değerlendirmeyip Kutsal Ittifak ile Milli-
yetci Cephe'yi canlandırma yoluna gitmesi ise
ülkeyi yeniden istikrarsızlıklara süriikleyebi-
leceği gibi, bunun, DYP'ye gelecek seçimde
tek başına iktidar olma yolunu kapatacağı-
na ve orta sağ seçmeni yeniden ANAP'a kay-
dıracağına kesin gözüyle bakılabilir.
Mesut Yılmaz dersi
Anavatan Partisi, 20 Ekim secimlerinin
mağlubudur. ANAP, sekiz yıl süren iktidan
yitirmiştir. Bir yandan azgınlaşan enflasyo-
nun yoğunlaştu-dığı ekonomik sıkıntılar ve
toplumda yükselen demokratikleşme talebi-
nin, öte yandan yıpranan yönetici kadrolar
ve "özal hanedaru"nın çirkinliklerinin top-
lumda yarattığı tepkiler karşısında ANAP'-
ın iktidarda kalabileceğini kimse beklemiyor-
du. Fakat ANAP yitireceğini peşinen bildiği
seçimlere gidilirken "genç, uygar, eğitimli,
hırçın değil hoşgörülü, inatçı değil uzlaşma-
cı, bildiğini okuyan değil başkalannı da din-
lemesini bilen bir kimse" olduğu izlenimini
veren bir lider secmeyi başardı. 20 Ekim se-
cimlerinin mağlubu ANAP ise bir galibi de
Mesut Ydmaz'dır. ANAP'ın kamuoyu yok-
lamalanna göre yüzde 12'ye kadar inen oyu-
nun sandıkta yüzde 24 olarak tecelli etmesin-
de, Yılmaz'ın azımsanmayacak bir payı olma-
hdır. Oylanmn ağırhğının büyük kentlerde ve
ülkenin kıyı bölgelerinde yoğunlaşması,
ANAP'ın ülkenin modern kesimlerinde ken-
dine bir temel edindiği izlenimini veriyor. Yıl-
maz'ın başansında öteki partiler için bir ders
gizli olduğu da düşunülebilir. Yeni parlamen-
tonun oluşumuna bakarsak Demîrel'i, Ece-
vit'i, Erbakan'ı ve Türkeş'i ile Türkiye, bir
Ingiliz gazetesinin deyişiyle "yeni sorunlan es-
ki liderlerle" aşmak durumunda. Seçmenle-
rin önemli bir bölümünün, bunun giderek
güçleşeceğini düşündüğü söylenebilir.
İttifak patlama yaptı mı?
RP, MÇP ve IDP'den oluşan "Kutsal
İttifak" yüzde 17 dolaymda bir oy sağladı.
Ittifak'ın seçim barajlannı güçbirliğiyle aşma
stratejisi tam bir başan sağladı. Denebilir ki
radikal sağ partiler İ970'lerin sonlannda sâ-
hip olduklan seçmen desteğini yeniden kazan-
dılar. Ama bu bir radikal sağ patlaması ola-
rak nitelenebilir mi? Dünyada milliyetçilik ve
dinsel köktencüik rüzgârlannın böylesine güç-
lü estiği bir ortamda bu partilerin ancak
1970'lerin sonlanndaki güçlerini toparlayabil-
meleri herhalde büyük bir ilerleme olarak de-
ğerlendirilemez. "Kutsal İttifak" partilerinin
büyük parasal kaynak ve ideolojik enerjiyle
yürüttükleri seçim kampanyası boyunca ola-
bildiğince "uygar, çağdaş ve üımlı" bir imaj
vermek için harcadıklan çabanın, ANAP ve
DYP tabanındaki muhafazakâr oylar yanın-
da normal olarak kendilerine oy vermeyecek
seçmenlerin bir bölümünu elde etmelerini sağ-
ladığı da hesaba katılmalıdır. Ittifak'ın RP
açısından özellikle Doğu ve Güneydoğu'da-
ki oylannın bir bölümünu yitirmek şeklinde
bir bedeli olduğu anlaşüıyorsa da genelde ra-
dikal sağ partilerin 20 Ekim seçimlerinde
Türkiye'de alabilecekleri oyun azamisine ulaş-
tıklan söylenebilir. Türkiye'nin kaderini ta-
yin edecek olan büyük kentler ve genşmiş kı-
yı bölgelerinde fazla bir varlık gösterememe-
leri de bunun bir işaretidir.
Yarın: Orta Sol