24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 EKİM 1991 HABERLER CUMHURÎYET/3 ONLAR SÎMDÎMİLLETVEKİLİ Aktuna En makulü SHP ile koalisyonSözen kaybettirdi Aktuna, eski bir SHP'li belediye başkanı olarak SHP'nin İstanbul'da oy kaybetmesini şöyle açıkhyor: "Bunun en büyük nedeni, Nurettin Sözen'in İstanbullular ile bütünleşememesi ve kendini kabul ettirememesidirî' REMZİ GÖKDAĞ Istanbul 1. bölgeden DYP milietvekili seçilen Yüdırun Aktuna, partisinin SHP Ue koalisyon kurma olasıhğının büyük olduğunu söyledi. ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın "muhalefeüz' açıklamastnın erken olduğunu ve koalisyon kapılannı kapamaya yönelik olduğunu belirten Yıldınm Aktuna, "Ülkenin çıkarlan, partilerin çıkariannın üstünde görölmelidir. ANAP birtakım çüuur hesapiannı unutup ülkenin çözüm bekleyen sornalanna yönelirse DYP-ANAP koalisyon da düşünülebilir. Ama şu anda SHP Ue koalisyon hiikiimeti kurmak en raakul olanıdır. Şimdilik gözüken manzara budur. Son karan diger parti liderleıi Ue yapdan göruşmeierden sonra Demirel verecektir" dedi. 26 Mart l ^ d a SHP'den Bakırköy Belediye Başkanı seçilen ve daha sonra başkanlık görevinden istifa ederek DYP'li olan Yıldınm Aktuna, tstanbul 1 numaralı seçim bölgesinden Meclis'e girmeyi başaran tek DYP'li milietvekili. Kurulacak koalisyon hukümetinde Sağlık Bakanlığı koltuğuna en yakın kişi olarak bakılan Yıldınm Aktuna, koalisyonun Türkiye'deki demokrasinin gelişimine büyük katkısı olacağını söyledi. Seçim çalışmalan sırasında halkın kendisine vakın ilgi gösterdiğini söyleyen Aktuna, KOALİSYON — Koalisyonun Turkiye'deki demokrasinin gelişimine buyuk katkısı olacağını söyleyen Aktuna, "DYP-ANAP koalisyonu da düşiinıilebUir, ama şu anda SHP Ue koalisyon hiikiimeti en makul olanıdır. Son karan Demirel verecektir" dedi. "Seçildikten sonra seçmenini unutan mJUetvekillerinden olmayacağım. Kadıköy Uçesine kuracağım bir irtibat biirosu Ue halkımla iç ice olacağım" dedi. Sağlfk Bakanlığı konusunda karar verecek kişinin, başbakanlık görevi verilirse Demirel olacağım söyleyen Aktuna şunları dedi: "Koalisyon hukümetinde ne olacağı belli olmaz. Kendi kendimi bakan ilan edemem. Bir koalisyon hükumeti kurulacaktır. Bu hukiunetin koşullannın ne olacağı belli olmaz. Bana boyie bir görev verilirse bn görevi en iyi şekilde yapmanın istegi ve arzusu içindeyim. Bu alanda bir hekim olarak birikimim ve deoeyiminı var." Eskı bir SHP'li belediye başkanı olarak özellikle İstanbul'da SHP'nin oy kaybetmesini de değerlendiren Yıldınm Aktuna, "Bunun en büyük nedeni İstanbnl Büyukşebir Belediye Başkanı Nurettin Sözen'in Istanbullularla bütünleşememesi ve seçmenine kendini kabul ettirememesidir" dedi. Parti içi çekişmelerin ve hükümet engellerinin de önemli bir etken olduğunu ifade eden Aktuna şöyle dedi: "SHPTi belediyeler halkı yeteri kadar memnun edecek bir başan grafiği sergileyemediler. Güç koşuUarda çalıştılar, ama bu koşullarda da çalışıp didinip bir şeylerin yapıldığını gösterebilirierdi. Istanbul gibi büyük kentkrde beledlye hizmetlerini büyükşehir belediye başkanlan temsU ediyor. Sozen, halk ile butunleşip onlara kendini kabul ettirebüseydi, İstanbullular ona 'çalışıyor, ama hilkumetin engellemeleri nedeniyle başarıh olamıyor' der ve boşgönirdü. Bu olmadı. tlçe belediye başkanlan başan için çaba sarf etmelerine karşın, Sozen ile vatandaşlar arasındaki iletişimsizlik bu başanyı da gölgeledi. Sonuçta SHP İstanbul'da büyük bir yenilgiye uğradı.' Oztürk Halk yapılan hizmetiunutmaztkincilige yükseldi Eski Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Sabri Öztürk 6. bölge 7. sıradan ANAP adayı oldu. Aldığı 15 bini aşkın tercih oyuyla ikinci sıraya yükselerek milietvekili oldu. GÜNDÜZ İMŞtR Gaziosmanpaşa'da yaşayan herhangi bir yurttaşa, "Taşutarta'dan bugünlere nasıl gelindi" diye sorarsanız, hiç bekletmeksizin yanıtı yapıştınr: "Taşlıtarla ismini degiştiren ilçenin miman Sabri Öztürk'tıir." 1984 mahalli secimlerinde ANAP'tan Gaziosmanpaşa Belediye Başkanhğı'na seçilen ve bu ilçede 5 yıl çok başarıiı hizmetler verdiği yurttaşlarca dile getirilen Sabri öztürk bu yılki genel seçimlerde zoru başararak 6'ncı bölge 7. sıradan tstanbul milietvekili seçildi. Sabri öztürk'e göre aldığj tercihli 15.250 oydan daha önemli unsur, ilçenin 40 yılhk tarihinde ilk kez bölgenin sorunlanyla iç içe yasayan, bir kişinin TBMM'ye girmesi. öztürk "Sizin gibi, Ucede çok sevilen bir kişi nasıl oldu da listenin 7. sırasına yerleştirildi" sorumuza yamt verirken "Bunu ön seçim yapmayan partilerde rastlanüan bir hata olarak" niteliyor ve şunları söylüyor: "Ben millervekilliğine soynaduğnm zaman bölgede birkaç cepbede birden mücadele verdim. Her şeyin ötesinde partime olan srvgimi ön planda tuttum. Vitrin Ajans'la biriikte anlamlı broşûrler bastırdık. Bir aydır sabab akşam ev ev dolastık. Bizim bölgenin bir özeiliği de Beşiktaş, Şisli gibi Uçelere benzememesi. BD ilçede sosyal ilişldler güçlüdür. DSP'nin 2 adayının da milletvekili seçilmesinde önemli bir NEYZEN ÖZTÜRK— Son günlerde kiup okumaya, tasavvufi eserkre agırtık verdigini sö>lejen Sabri Öztürk müzikle de ilgili. Çok iyi başiama çalanöztürk şimdi de hanl hanl ney çalışıyor ve çalıyor. Eşi Vasfiye Öztürk ile çocuklan Erhan ve Çigdem ise evdeki ney sesinden hayli mutlu. (Fotoğraf: UGüR GÜNYÜZ) nnsur il başkanı Mehmet Serigen'in de Gaziosmanpaşa'dan olması. 32yıldır Gaziosmanpaşalıyım. Sakalardan su aldığımızı, çeşmelerden bidonla evimize su taşıdıgımızı çok iyi hatırlanm." Politik hayata 1980 öncesi CHP gençlik kollannda başladığını belirten Sabri öztürk daha sonra ANAP'a geçmesindeki nedeni Turgut Ozal'ın ortaya koyduğu ekonomik felsefeye bağlıyor ve belediye başkanhğı süresince mesleği olan inşaat mühendisliğinden çok yarar gördüğünü vurguluyor. Son günlerde kitap okuma merakında tasavvuf eserlere ağıriık verdiğini söyleyen Sabri öztürk, aynı zamanda iyi bir muzik dinleyicisi. Yakın çevresince çok iyi bağlama çaldığı da bilinen öztürk, şimdilerde hanl hanl ney çalışıyor. öztürk'un eşi Vasifiye ve çocuklan Erhan ile Çigdem . de evdeki ney sesinden hayli mutlu olduklanm belirtiyor. Yerel yönetimlerde yöneticilik yapan kişilerin TBMM'ye girdiklerinde, Avrupa'daki ülkeler gibi çok başarıh olacaklanna inandığını belirten öztürk, yapacağı hizmetleri şöyle sıralıyor: "Mahalli idareler ülke yönetiminin bir minyatüriidür. Avrupa pariameıılolannda inceleme yapacak olursamz yüzde 50'sinin mahalli idarelerden oloştuğunu görursiinüz. Benim mecliste yapraayı planladığım ve ustunde hayli çalıştığım pek çok konn var. Bunlardan bir tanesi şu: Buyıik şehirierde af yasalan Ue mevcut imar kanunlan arasında çok çelişki var. Ben bu konuda şöyle bir örnek veriyorum. Bizim kanunlanmız tezgâhtan bir elma çalan kişiye hırsızlık damgasım vurarak ceza verir. Oysa devletin, Hazine'nin arazisine gecekonduyu yapanlar af yasalanyla cezalandınlmak bir tarafa ödüllendirilir. Bunu önleyici kanunlar çtkartmak için elimden geleni yapacagım. Bir başka örnek bu tip arazUeri kornmak için ağaçlandırarak ya da askeri a!an ilan ederek gecekondulaşmayı önlemeye çalışacagım. Belediyelerin aktif hale gelmesinden yanayım. Belediyelerin eğitim problemleriyle de ilgiienmesi îazım. Duşünün bir kere belediyeler demokratik kuruluşlar. Oysa en çok rüşvetin kullanıldıgı tapu daireleri hâlâ demokratik degil. Tapu dairelerinin de demokratik kurumlar baline dönüştiırülmesi için planlarım var." Öztürk de tabanın ve kendisinin görüşü olarak ANAP'ın koalisyona girmemesi yönünde görüş belirtiyor. Tercihli sistemin onurlu ve demokratik bir yol olduğuna dikkati çeken öztürk, ama asıl onurun seçilenden çok seçene ait olduğunu vurguluyor. "Halk yapılan hizmeti unutmaz, er geç hakkı sahibine teslim eder" dıye konuşan Sabri Öztürk, Gaziosmanpaşa'da yaptığı hizmetler arasında başlıcalarını ise şöyle sıralıyor: "Bölgenin altyapısının tamamı bizim dönemimizde gerçekleştirildi. 90 bin gerçek gecekondunun tapusunu dagıttık. Belediye kompleksleri, ki içinde çocak kreşine kadar her şey mevcut, bizim zamanımızda yapıldı. 2 meydan düzenlemesi ve 3 şehir stadı yaptık. Agaçlandırma çalışmalan, polis karakolu, sağlık ocagı, 1500 kişilik sanayi kooperatifi ve 3500 kişilik toplu konut hizmetlerin diğer kısmı." ÖzaTı dedikoduya feda edememMesut Yılmaz'ı son derece başarıh bulan Kemal Naci Ekşi, "ANAP ülkenin kaderini değiştirdi. Başka partilerin iktidarında ANAP'ın hizmetleri daha iyi anlaşılacaktır. Ülkede erken genel seçim zorunluluğu olacak, ANAP da .güçlü bir şekilde iktidar olacaktır" diyor. SERPtL GÜNDÜZ Istanbul 9. bölgeden ANAP milietvekili seçilen Dr. Kemal Naci Ekşi, parlamentoda Cumhurbaşkanı Turgut Ozal'a "sahip çıkacağını" söylüyor. "Üç-dört dedikoduya Özal'ı feda etmem" diyen Ekşi'ye göre hizmet edenleri iki dedikoduyla ipe göndermek memlekete hizmeti aksatır. Eski Bakırkoy Belediye Başkanı Dr. Kemal Naci Ekşi, "yaptıklanm, yapacaklannun teminaödır" diyerek Bakırköy'den aldığı yuzde 34 tercihli oyla milietvekili oldu. Ekşi seçim sonuçlannı değerlendirirken, halkın ANAP'a ana muhalefet görevi verdigini, Genel Başkan Mesut Yılmaz'ı son derece başarıiı bulduğunu belirtiyor. Ekşi, "ANAFın yapüacak bir koalisyonda yeri yoktur Milletin vennediği görevi de yapmanın bir anlamı yoktur" diyor. Ekşi'ye göre ihtiyaçlan çok olan, insanlann istemlerinin uçsuz bucaksız olduğu bir ülkede 8 yıllık iktidar partisinin yıpranması son derece doğal. ANAP'ın çok büyük hizmetler yaptığına inanan Ekşi şunlan söylüyor: "ANAP ülkenin kaderini ve göriiotüsunu değiştirdi. Ama sonsıız istekler karşısında yapılanlann iyi anlüşılması da miimkün degildi. Başka partilerin iktidarlan döneminde, ANAP'ın yapüklan ve hizmet anlayışı daha iyi anlaşılacaktır. ANAP için de ülke için de bu seçim hayırlı olmuştur. Tatamin ediyonım belediye seçimleri Ue biriikte ülkede erken genel seçim zorunlnluğu olacaktır. ANAP da güçlü bir şekilde iktidar olacaktır." Peki muhalefet milietvekili olarak Dr. Kemal Naci Ekşi neler yapacak? "Muhalefet milletvekUinin yapacak çok fazla şeyi yok" diyör Ekşi. Seçim öncesi söz verdiği konularda teklifler hazırlayacak. Bu teklıflerin de rneclise sunulmasını sağlayacak. öncelikli konulan da şöyle sırahyor: "Ev hanımlannın sigorta olması, emekli maaşlannın arttırılması, asgari ücretten vergi alınmaması, ozıiriü çocuklann bakım ve tedavilerinin çoztimlenmesi, egititn hizmetleri ve bölgedeki seçmenlerinin baklı taleplerinin yerine getirilmesi..." 1948 yılında Malatya Arapgir'de doğan Naci Ekşi, lise öğrenimini parasız yatılı olarak Kahramanmaraş'ta bitiriyor. 1972'de Istanbul Tıp Fakultesi'nden mezun oluyor. 1974'ten 1980 yıüna kadar Marmara Üniversitesi Mediko- Sosyal Merkezi'nde başhekim ve mudür olarak cahşıyor. Burada 1 yıl yurtdışında mesleği ile ilgili çalışmalar yapıyor. 1980"de de kendi özel kliniğini açıyor. CHP Gençlik Kollan'ndan, ANAP'a uzanan bir siyasi geçmişi olan Ekşi, 1977 yüında CHP'den Yeni Bosna belediye başkanhğı için aday adayı oluyor ve ön seçimleri kaybedıyor. CHP'nin Gençlik Kolları'nda cahşıyor. 1983 yüında da ANAP'ın kuruluş çalışmalarına katılıyor. ANAP Bakırköy Ilçe Başkanı olan Ekşi, 1984'ten 1989'a kadar Bakırköy Belediye Başkanlıgı yaptı. Yerel seçimlerde yeniden aday olmasına karşın kaybetti. Evli ve üç çocuklu olan Dr. Ekşi'nin eşi jeoloji mühendisi ve kendilerine ait bir özel okulda öğretmenlik yapıyor. Sovyetler Birliği'nde Karadeniz kıyısında Soçi'de otel inşaatı yapan Ekşi'nin beyaz eşya ve deri konfeksiyonu üretimi ve ihracatı yapan fabrikası var. SÖZ YERDİCt KONULAR— Seçim öncesi söz verdiği konularda teklifler hazırlayarak sunmaya çalışacagını belirten Ekşi, bunları şöyle sıralıyor "F.v hanımlannın sigortalı olması, emekli maaş- lannın aritınlması, asgari ücretten vergi alınmaması.ozurlu ço- cuklann bakım ve tedavilerinin ço2.umlenmesr... DUNYADA BUGUN AUSIRMEN Zamanlama 20 Ekim seçimlerinin sonucunda oluşan partamento arit- metiğinın doğurduğu bulanıklık yavaş yavaş durulmaya baş- ladı. Neyin olmayacağı, neyin yapay ve güç olduğu, neyin ise gerçekleşmesınin akla uygun geidiği gıttikçe belirginleş- mekte. Bulanıklığı gideren etken, onu oluşturan ile aynı. Parlamecv to aritmeğini karıştıran seçmenin ıstenciydi, şimdi karışıklı- ğın getirdiği bulanıklığı gideren de yıne o oluyor. Çünkü seç- men, 12 Eylül'ü, baskı yasalarını, enflasyonu, gelir dağılımı bozukluğunu aşma konusunda kararlıltğını ortaya koymuş- tur. Bu durumda karışıklık, seçmenin isteği doğrultusunda girişimleri gerçekleştırebilecek koalisyonla aşılacaktır. Sozü edilen biriiktetik, Paris Şartı doğrultusunda davrana- bilecek bir demokrasi plarformudur. Boyle bir platformun oluşturulması konusunda önce ne- lerin olmayacağına bakalım. Herhalde Türkeşü-Erbakanlı bir ortaklıkla gerçekleşmez demokrasi platformu. Herhalde "12 Eylül" onun ıcazetlı partısiyle de aşılmaz ve enflasyon canavarı, onu besleyıp sömürtenle altedilemez. Herhalde gelir dağılımındaki'uçurum, onu ortaya çıkaranla kapatılamaz. Neler olmayacağı anlaşılınca, neyin güç de olsa olabile- ceği kendılığinden ortaya çıkıyor. Seçımden sonra ortaya çıkan tabloda en akla yakın gorü- nen tüm güçlüklerine karşın (çünkü kabul etmek gerekir ki tüm koalisyonlar güçtür) DYP-SHP koalisyonudur. Boylesi bir koalisyonda DYP'nin de çıkarları vardır. Her şeyden önce DYP, böyle bir birliktelikle Süleyman Bey1 in son birkaç yıldtr ileri sürdüğü görüşlerie ters düşüp yeni bir Milli Cephe çıkmazına sapianması olasılığından kurtulur. Öte yandan DYP, SHP ile koalisyona girmesi halinde kar- şı çıktığı 12 Eylül'ün icazetlı partısi ile kol kola gırip iktıdar olmak ve 12 Eylül ile onun devamının mirasına sahip çıkmak tutarsızlığından kurtulur. Ayrıca DYP çok partıli rejımı yaratacak örgütlü toplumu oluşturmak, Parıs Şartı'nın kazanımlarını topluma yerlestir- mek gibi temel vaatlerını bu konuda aralarmda çelişki olma- yan SHP ile biriikte gerçeklestırerek demokrasıye katkıda bu- lunmak olanağını da sağlamış olur. DYP-SHP koalısyonundan SHP'nin de kazançlı çıkacağı açıktır. Her şeyden önce SHP, çeşitli nedenlerie başan grafiğinin düştüğü bir sırada demokratik ilkeleri açısından hak etmış biie olsa performansıyla hak etmediği bir iktidar ortaklığına kavuşarak, bir anlamda yaralannı sarmak, bir yandan da ken- di yapısal sorunlarının çözümüne, daha az kayıpla eğilmek olanağını yakalar. Ayrıca SHP yıllardır savunduğu ilkelerm yaşama geçme- sine katkKJa bulunarak demokrasinin oturmasına, Türkiye 1 nin 12 Eylül'ü aşıp sorunlarına daha sağlıklı çözümler bu- labileceği bir ortamın oluşturulmasına yardımcı olarak, için- de bulunduğu becerıksizlik ve ise yaramazlık kompleksınden kurtulma olanağına kavuşur. Böyle bir gecicı (çünkü tüm koal'syonlar geçicidir ve gü- nün birinde yollar ayrılır) işbirliği demokrasiyi yertestirrnek ve yeniden yapılanma ortamını yaratmak açısından yarariı ola- cağından, Türkiye için de olumludur. Ancak böyle bir işbiriiğinin gerçekleşmesi için zaten yapı- sal bozukluktarı, iç ve dış çelmelenmelerinin yanı sıra genel başkanından baslayarak, tüm yönetıc||rini de ıçeren bir be- cerısizlik ve yetersızlik sonunda seçınide sendeleyerek çık- mış olan SHP'nin iç çekışmelerıyle daha da ayakta duramaz hale düşmemesi gerekir. SHP'nin iç kargaşa sonunda yere serilmesi halinde, DYP- SHP koalisyonu olasılığı zayıflayacak, belirli çevrelerin bas- kılan Süleyman Bey'i, istemedığı "12 EylüCcü ya da MC'ci çözümlere zorlayacakttr. Boylesi bir sonucun doğmasına neden olacak olanlann, 12 Eylül'cüler ile küçük çıkar çevrelerinin oyununa alet ola- caklannı görmek pek güç değil herhalde. Kısacası SHP'nin her şeyden önce, 12 Eylül'ün aşılması- nın önkoşulu olan hükumeti oluşturması tarihsel bir görev- dir. Bu tarihsel görevi olgunlukla yerine getirmesi gereken SHP'nin kendi iç sorunlarına eğılmesı, yönetıctlerinden he- sap istemesi, seçimde uğranan oy kaybının nedenlenni Er- dal İnönü'den baslayarak tüm yöneticılerıne sorması, kendi yapısal sorunlarını ciddi biçimde ele alması da doğallıkla ge- reklidir. Her iki girişim de kaçınılmaz birer zorunluktur. Ama siyasette zamanlamayı iyi bılmek gerekir. İçinde bulunduğumuz dönemde yapılacak bir zamanlama yanlışı hem ülkeyi hem de SHP'yi daha güç günlere götüre- cektir. 12 Eylül'ü aşma girişimini başlatmadan, girışilecek bir he- saplaşma eylemi, hesaplaşmayı da sağlıksız kılacaktır. Unut- mayalım ki SHP'nin sorunlarının bir bölümü de 12 Eylül ko- şullarından kaynaklanmaktadır. Aman zamanlamaya dikkat! KlSA KISA • İsveç Başbakanı iken öldürülen Olof Palme'nin, Sincan'da kendi adını taşıyan parktaki bustü çalındı. Sincan Belediye Başkanı Aziz Gürsoy, Palme'nin Karşıyaka semtinde bulunan ve kendi adını taşıyan park içindeki büstünun seçimden bir gün önce kimliği bilinmeyen kişiler tarafından çalındığını bildirdi. • Loto'da 8'i tutturarak S milyar 600 milyon lira kazanan loto milyarderi Mustafa Ağbay hakkında eşi Hülya Ağbay'ı döverek öldürdüğü iddiasıyla ömıir boyu hapis cezası istemiyle dava açıldı. Soruşturmayı yürüten ve iddianameyi hazırlayan Gaziantep Cumhuriyet Savcısı Mehmet Akarçay, 4. kattan atlayarak intihar ettiği öne sürülen Hülya Ağbay'a yapılan otopside, kafatası, göğus ve karm boşluklannda iç kanamaya rastlandığını bildirdi. Akarçay, Ağır Ceza Mahkemesi'ne açtığı davada cesedin dış bulgularında 4. kattan atlamaya bağlı kınk, çıkık, düşme ve çarpmadan dolayı oluşması gereken geniş alanlı ezikhğe rastlanmadığını belirterek ölumun dövulmekten kaynaklandığı gorüşunü savundu. • İzmit'te Karabaş mahallesinde oturan Gülümser Kavala, öncekı gun evdeki çeşitli antika ve diğer eşyalann çalındığını fark ederek polise başvurdu. Sonışturma üzerine Gulümser Kavala'mn evine tetnizliğe gelen Hatun Dursun'un (24) evine baskın düzenleyen polis, kömürlükte Gulümser Kavala'ya ait 5 milyon lira değerinde çalıntı eşya ele geçirdi. Temizlikçi kadının eve her gelişinde kutular içinde bulunan yaklaşık 30 milyon lira değerindeki antika çeyiz eşyayı da aldığı, yerine gazete tomarlan yerleştirdiği ortaya çıktı. • Zonguldak'ın Devrek ve Safranbolu ilçelerindeki iki ayrı trafik kazasında iki kişi yaşamını yitirdi. Sürücü Cemali Ayaşlı (25), 67 AD 138 plakalı traktörüyle Devrek ilçesi Yağmurca köyünün bahçesindeki gübreyi tarlasına göturmek için hareketi sırasında aracın altında oyun oynayan oğlu Tamer Ayaşlı'yı (3) ezerek öldürdü. Safranbolu'da da aşın hız nedeniyle şarampole yuvarlanan özel oto sürücüsü Omer Gündem öldü. • Danıştay, Vakıflar'ın bağış makbuzlanmn "Vakıflar Genel Müdurlüğü Personeli Sosyal Yardımlaşma ve Emeklilik Vakfı"nca tek elden bastınlması uygulaması konusunda "yürutmeyi durdurma" karan verdi. Vakıflar Genel Müdurlüğü'nün, Medeni Kanun'a dayanarak çıkardığı, "Vakıflann bağış toplaması" hakkmdaki genelgenin, vakıf makbuzlanmn tek elden bastınlmasına ilişkin 4. maddesinin iptali için Türk Eğitim Vakfı'nın açtığı dava Danıştay 10. Dairesi'nde görüşüldü. Danıştay 10. Dairesi, makbuzlann tek elden bastınlması sorumluluğunun Vakıflar Genel Müdurlüğü'nün yasada belırtilen denetim yetkisine girmediği ve bu uygulamamn, özel bir vakıf olan 'Vakıflar Genel Müdurlüğü Personeli Sosyal Yardımlaşma ve Emeklilik Vakfı'na ayrıcalık sağlayacağı sonucuna vararak uygulamamn 'yürütmesini durdurdu!
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle