Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/6 HABERLER 25 EKİM 1991
TÜTÜN FİYATI ONAY BEKLİYOR
Özal hiçbir
kararnameyi
imzalamıyor
Cumhurbaşkanı Turgut Özal ile Mesut Yümaz
hükümeti arasındaki kararname bunahmının
sürdüğü bildirildi. Özal'ın 2 ekimden bu yana
hiçbir kararnameye imza atmadığı, tütün
kararnamesinin Köşk'te beklediği kaydedildi.
RP lideri Erbakan Cumhuriyefin sorularını yanıtladv
Iş dünyası heykelimi dîkecek
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — Cumhurbaşkanı Tur-
gut özal'la Mesut Yılmaz hü-
kümeti arasındaki kararname
bunalııru sürüyor. Özal'ın 2
ekimden bu yana Yılmaz hükü-
metinin gönderdiği hiçbir ka-
rarnameyi imzalamadığı belir-
tildi. Seçime iki gün kala ilan
edilen tutün fiyatları da karar-
name imzalanmadığı için söz-
Feyyaz İDkar
Mesut Bey
liderleşme
yolunda
ANKARA (Cumhuriyet
Biirosu) — Siyasi çevrelere
yakınlığıyla tanınan işadamı
Feyyaz Tokar, kurulacak ko-
aüsyonun yapısı konusunda
"kamuoyunu şimdiden baa
şeylere angaje etmenin yan-
lış olduğunu" savundu. To-
kar, koalisyonun yapısını li-
derler arasındaki ikilı görüş-
melerin belirleyeceğini kay-
detti ve "Mesut Bey, Hderieş-
me yolunda büyük aşama
katetti. Ama bu sürecin ta-
mamlanması öniimüzdeld
dönemdeki gelişmelere
bağlı" diye konuştu.
Tokar, Başbakan Yılmaz-
ın da yakın arkadaşı. "Al-
man ekolii"nün Türkiye"de-
ki temsilcilerinden biri sayı-
lan Tokar, Yümaz'ın yoğun
seçim kampanyasının ardın-
dan 21 ekimde rahat bir ne-
fes almak amacıyla çıktığı
akşam yemeğinde yer alan
kişüerden biriydi.
Yümaz'm 276 milletvekili
varken seçim kararı alması-
nın "demokratik bir davra-
nış oldugunu" söyleyen To-
kar, "Mesut Bey, Başbakan
olmadan önce lider mi ol-
mak istedi" sorusuna, "Bel-
ki de... Lfder olmadan süre-
cek bir başbakanlığın hem
başbakanlık olarak biteceği-
ni hem de liderligi ortadan
kaldıracagını hesaplamış
olabilir" yanıtını verdi.
de kaldı.
Yılmaz hükümetinin dört
önemli seçim vaadine Uişkin
kararnameler, hâlâ Cumhur-
başkanlığı'nda onay bekliyor.
Hükümet, çiftçilerin Ziraat
Bankası'na tanmsal kredi borç-
larırun, esnaf ve sanatkârların
da Halk Bankası'na olan Bağ-
Kur prim borçlanmn ertelen-
mesini kararlaştırmıştı. Konu-
ya Uişkin olarak hazırlanan ka-
rarname, çiftçilerle esnaf ve sa-
natkârlann borç ana paralan-
ran yıl sonuna kadar ödenme-
si koşuluyla, faizlerinin dondu-
rulmasını ve taksite bağlanma-
sını öngörüyordu. Hükümetin
kabul ettigi bir başka kararna-
me ile de Olağanüstü Hal Böl-
gesi'nde toplam 90 bin kadro-
nun kullanıma açılmasıru ve
buralara yeni işçi ve memur
almmasım kararlaştırmıştı.
Başbakan Mesut Yılmaz, se-
çime iki gün kala Manisa'da tü-
tün fjyatlannın yüzde 100'ün
üzerinde arttınlarak belirkndi-
ğini ilan etmişti. Başbakan Yü-
maz'm açıkladığı tütün fiyatla-
rının geçerli olabilmesi için ka-
ramamenin Resmi Gazete'de
yayımlanarak yürürlüğe girme-
si gerekiyor. Cumhurbaşkanı
Turgut Özal, Başbakan Yıl-
maz'dan bir gün sonra yaptığı
bir konuşmada, verilen tütün
fiyatlarmın ekonominin gerek-
lerinin çok üzerinde olduğunu
söylemişti.
Cumhurbaşkanı Turgut
özal, hükümetin seçim vaatle-
ri ile ilgili diğer kararnameler
gibi tütün destekleme fiyatları-
na Uişkin kararnameyi de bek-
lemeye aldı.
YOK sisteminde değişiklik
yaparak, "özel statülü üniversi-
teler" kurulmasını öngören iki
kararname de özal'ın olumsuz
tutumundan nasibini aldı.
özal, bu kararnamelerde bazı
dUzeltmeler yapılması gerekti-
ğini bildirdi. Ancak Yılmaz, se-
çim kampanyası nedeniyle
Özal'ın istedigi degişiklikleri in-
celeyerek görüş bildirmeye za-
man bulamadı. YÖK kararna-
meleri de Çankaya'da bekliyor.
ANAP'ın seçimi kaybetme-
sinden sonra Başbakan Yümaz,
kararnamelerin onaylanması
tavnndan vazgeçti.
Cumhurbaşkaniy DemireVden
500 müyonluk tazminat istiyordu
• m
Ozal, davadan
vazgeçecek mi?
Özal-Demirel davasının üçüncü duruşmas,
Demirel hukümetinin güvenoylamasının
yapüacağı döneme rastlayacak.
ANKARA (ANKA) -
Cumhurbaşkanı Turgut Özal'-
ın DYP Genel Başkanı Siiley-
man Demirel hakkında açtığı
500 milyon liralık tazminat da-
vasmdan vazgeçip vazgeçmeye-
ceği Ankara'da günün konusu
oldu. Cumhurbaşkanı özal da-
vadan vazgeçmezse, dünyada
ilk kez cumhurbaşkanıyla baş-
bakanın mahkemelik olduğu
ülke Turkiye olacak.
Çankaya'ya yakınhğıyla bi-
linen bir ANAP milletvekili,
Cumhurbaşkanı Turgut Özal'-
ın, DYP Genel Başkanı Demi-
rel'in son "Çankaya sonınu
benim şahsi meselem degil"
şeklindeki sözleriyle konuyu
ikinci plana itmesinin ardmdan
"jest" yapmak için davadan
vazgeçebileceğini öne sürdü.
Ancak, Cumhurbaşkanı Özal'-
ın avukatı BUgin Yazıcıoğlu,
ANKA muhabirinin konuya
Uişkin sorusunu yanıtlarken
"Cumhurbaşkanı Özal'ın da-
vadan bu aşamada vazgeçme-
sinin söz konusu olmadıgını"
söyledi. Mahkemenin devam
edeceğini büdiren avukat Yaa-
cıoğlu, bir hafta kadar Anka-
ra dışında olacağmı belirtti.
Yazıcıoğlu, "Sayın Cumbur-
başkanı benim Ankara dışında
olacağımı biliyor. Bu aşamada
böyl« bir karan olsaydı bana
söylerdi" dedi. Yazıaoğlu, De-
mirel'in başbakanlığı konusun-
da "Anayasaya göre yüniüne
ile yargı ayndır" diye konuştu.
Özal'ın, Demirel hakkında
"Çankaya gaflet, dalalet ve hı-
yanet içinde" şekündeki sözleri
nedeniyle açtığı 500 müyon li-
rahk tazminat davası, Demirel
hukümetinin güven oylaması-
mn yapüacağı döneme rastla-
yacak. Davanın üçüncü duruş-
ması 19 kasımda Ankara 23.
Asliye Hukuk Mahkemesi'nde
devam edecek. Daha önceki
duruşmalarda, Demirerin avu-
katı, DYP Genel Başkan Yar-
dımcısı Yaşar Topcu, delilleri
sunmak için ek süre istemiş ve
"davacının anayasayı ihlaJ et-
tigine Uişkin kamuoyunda ge-
nel kanı oluştugunu" be-
lirtmişti.
özaTın, Demirel aleyhinde-
ki davadan vazgeçmemesi du-
rumunda, dünyada ilk kez
cumhurbaşkanı ile başbakamn
mahkemelik olduğu ülke
Turkiye olacak.
29 EKİM RESEPStYONU
ÖzaFdan Demîrel
ve Inönü'ye davet
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — Cumhurbaşkam Tur-
gut Özal, 29 Ekim resepsiyonu-
na DYP Genel Başkanı Süley-
man Demirel, SHP Genel Baş-
kanı Erdal tnönü ve öbür siyasi
parti liderlerini de çağırdı.
Cumhurbaşkanhgı çevTeleri,
özal'm 29 Ekim Cumhuriyet
Bayramı nedeniyle vereceği re-
sepsiyonla ilgili davetiyelerin
gönderümeye başlandığını be-
lirttiler. Resepsiyona çağnlan-
lar arasında, siyasi partilerin
genel başkanlarının da bulun-
dugu, yeni miüetveldllerinin
mazbatalannı o tarihe kadar
alamamaları durumunda eski
milletvekillerinin çağnlacağı
kaydedUdi.
Cumhurbaşkanı Özal'ın se-
çimden birinci parti olarak çı-
kan DYP'nin Genel Başkanı
DemireFi tebrik ziyaretinde bu-
lunma konusunda henüz bir
karar vermediği ifade edildi.
Erbakan Biz
oylarımızı yüzde 250
kat artırmış, seçimlerin
gerçek muzafferi
partiyiz. Mületimiz,
gerçek teveccühü,
Tanrı'nın da
yardımıyla, bize
göstermiştir. Bu
durumda koalisyonun
tabi ortağı biziz.
AHMETTAN
ANKARA — Gazeteciliğin
keyfuıi, en çok Necmettin Erba-
kan'la konuşurken hissediyorsu-
nuz. TV'de 56 milyonla paylaş-
tığıruz zevki tek başına yaşıyor-
sunuz. Gözlerini cin gibi döndü-
rerek, badem bıyıklarını oyna-
tarak, metalik sesini tınlatarak,
önünüze öylesine fantastik bir
tablo koyuyor ki keyiflenmemek
elde değil.
Anlatıyor:
"tş dünyası benim degerimi,
biz iktidar olunca anlayacak.
Benim heykelimi dikmcye karar
verecekler. Ama ben engel ola-
cagım. Çünkiı biz israfa karşı-
yu... Kadayıfı sonıyorsunuz.
Kadayıfın durumunu yakından
takip ediyoruz."
Erbakan'ın öteki liderleri de-
ğerlendirmesi ömre değer...
Konu, hükümeti kurmakla
görevlendirilmesi beklenen Sii-
leyman Demirel ve öteki lider-
ler...
*"Çankaya'yı indireceğim' de-
di, indirsin bakalun. 'Hesap
soracağım' dedi, sorsun baka-
lun. Bu sözleri duvarlara, bez-
lere >nzdı, yazdırdı. Okusun da,
gerdan kırarak sozlerini tutsun
bakalun. tnönü yakasına gül ta-
kıp gülüyordu. Şimdi de gfilsön
bakalun. MBlet giilmedikten,
mDleti güldürmedikten sonra,
senin güliin de, gülmen de senin
olsun. Allah'ın takdiriyle, nite-
kim öyle de oldu. Bir tanesi
öniine bakıyor (Mesut Yılmaz
herhalde). Tabii, milletin yüzü-
ne bakacak yiizü yok ki... 40
trilyon borç takmışsın."
Erbakan'la konuşmak zevkli,
ama ona soru sorabilmek, 110
metre engelli koşuda olimpiyat
rekoru lurmaktan çok daha zor.
Makineli tüfek gibi konuşuyor.
Durdurmak, araya girmek ola-
naksız. Bir dakikada yağdırdığı
sözcük sayısı, kendi deyişi ile
"TRTnin en hızlı spikerinden"
bile çok fazla. Bunu, açıkotu-
rum sırasındaki ölçümlemeler
ortaya koymuş. En hızlı konu-
şan, en fazla sözcük kullanan li-
der kendisiymiş. Hatta bu araş-
tırmayı birçok gazete yazmış bi-
le...
Erbakan, eski okul arkadaşı Demirel'i "koalisyon ilmi ögretmek" üzere bekliyor. (Fotoğraf: ERGUN ÇAĞATAY)
Erbakan'ın gönlü 3. MCde
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — RP catısı altında top-
lanan ittifak, DYP-ANAP-RP
arasında oluşacak geniş tabanh
bir sağ koalisyon formülünü
savunuyor. DYP-SHP koalisyo-
nunun ülkeye hiçbir şey getir-
meyeceğini söyleyerek SHP-
DYP, DYP-ANAP formüllerini
"dış güdümü sürdürmek için
yaratümış senaryolar" olarak
aiteleyen ittifak, mevcut seçe-
nekler arasında en iyi formulün
sağdaki Uç partinin birleşmesi
eğilimini gündeme getiriyor. İt-
tifak kurmaylan, ANAP'm ko-
alisyonureddedentavn Ue DYP
içindeki RP'ye yönelik tepkile-
ri de göz önünde bulundurarak
bu aşamada DYP'nin hükümet
kurma şansını da çok zayıf ola-
stlık olarak görüyorlar.
RP Genel Başkanı Necmet-
tin Erbakan, "geniş tabanlı sağ
koalisyon" fonnülünü dünkü
basın toplantısında açıkladı.
Kendilerinin görey almadığı bir
hükümetin ülkeyi yeniden çık-
maza sokacağını, böylece kısa
sürede şeçimin zorunlu hale ge-
leceğini de savunan Erbakan,
şu anda kendileri dışmdaki ko-
alisyon formülleri üzerinde du-
ran DYP lideri Suleyman De-
mirel'i de sert bir dille eleştirdi.
DYP'nin şu anki durumunun
çok fazla abartümamasım iste-
yen Erbakan, halkın yüzde
73'ünün, yüzde 22 olan oy ora-
nını ancak 5 puan arttırabilen
DYP'den bir şey beklemediği-
ni savundu. DYP'yi de zihniyet
olarak "ANAP'ın bir kopyası"
diye niteleyen Erbakan, "DYP,
ben ANAP'ın yaptıgını ondan
daha iyi yapanm diyor. Ama
bilmiyor ki ANAP'ın yapügın-
da bir hayır yok" dedi.
Hasan Cemal bir yandan, biz
bir yandan, Hoca'yı çaprazdan
kesip koalisyon sorusu sormak
istiyoruz, ama olanaksız. İki
sözcüğun arasma girmeyi başar-
dığımızda, "Bir dakika liitfen,
sanayi hamlemiz hakkında kü-
çük bir izahatten sonra o konu-
ya da geleceğim" diyerek, soru-
muzu ikiye bölup avcumuza ko-
yuyor ve devam ediyor:
"Uydu degil, lider ülke; mon-
taj defil, hakiki sanayileşme;.
Baü kuliipçiilügü degil, tsiami
bütünleşme; Avrupa para birimi
(ECU) degil, İslam dinan; 12
AT ülkesi değil, 86 İslam rnem-
leketi; işkence ve zulüm degil,
mutluluk ve saadet; esaret degil,
gerçek özgürlük..."
Yine sözünü kesme başarısı
sağlayıp, soruyoruz:
"Efendim, koalisyon proto-
kolü için kosullannızı..."
Elini kaldırıp susturuyor,
"Koalisyona gelmeden önce
önemle belirtmek gereken bir
şey daha var" diyor ve yine de-
vam ediyor:
"1980 yıhndfl sanayi cereyanı-
nu kilovatsaati 2JS iken yapılan
zamlarla bu fiyat ağustos
1991'de 325'e yiıkselülmiştir. Dış
borç faizlerine ödenen miktar,
8.5 milyar dolan geçmektedir.
Bu yeşil kağıtlan Amerika bir
düğmeye basarak ortaya çıkar-
makta, pamuk işçimizin alınte-
rini ve tarlalardan topladıgı toa-
larca üriinü bir anda sömür-
mektedir."
Yeniden bir hamle daha yapı-
yoruz:
"Efendim, koalisyon proto-
kolünde sizce birinci madde..."
Erbakan, Cumhuriyet gazete-
sini sevdiğini söylemiş olmanın
sorumlumğu ile bu kez sorumu-
za yanıt veriyor:
"Şunu açıkça söyhıyoruz. Biz,
oylanmızı yüzde 250 kat arttır-
nuş, seçimlerin gerçek muzafferi
partiyiz. MiUetimiz, gerçek te-
veccühü, Tann'nın da yardunry-
la, bize göstermiştir. Bu durum-
da koalisyonun tabii ortağı bi-
zu— Banun alanı çizdikten son-
ra, koalisyon protokolünün şart-
lanna geİebiUriz. Şimdi birinci
şart, verilen sözlere riayet et-
mektir..."
Acaba, Demirel'in eski bir ko-
alisyon ortağı olarak, Erbakan'a
verdiği sözleri tutmadığı yolun-
da bir sicili mi var?
Erbakan'ın anlattıklarından
böyle bir sicü olduğu çıkıyor.
Kurulacak koalisyon anlaş-
masının birinci koşulu olarak
"Bu anlaşınava uyulur" madde-
sinin nedeni bu. Erbakan, 1980
öncesinin iki koalisyonunda da
Demirel'in, kendi agır sanayi
hamlesini kösteklediği inancın-
da.
Demirere karşı bu ölçüde ted-
birli davranmasımn bir başka
nedeni daha var.
Erbakan diyor ki: "Bu seçim-
lerde DVT yüzde 27 oy almısnr.
^Bunun anlamı, Türk milletinin
yüzde 73'ü Demirel'e karşıdır..."
Erbakan'ın amacı, Türk mil-
letinin yüzde 73'lük bölümünü
Demirere karşı korumak.
Bunun için de Demirel'in ku-
racağı hükümette yer almak is-
tiyor ki, DYP liderini yakın ta-
kipte tutsun...
Çenesini kaşıdığı bir sırada,
bir soru daha sormayı başanyo-
ruz:
"Siz sanınz, Sayın Demirel'e
kök söktüreceksuıiz."
Gülerek, "Suleyman Bey için,
verdigi sözü tutması eger kök
sölunek olacaksa ömür boyu
kök sökecektir" diyor.
Yeni bir hamle daha yapıp,
koalisyon protokolünde ikinci
madde olarak neyi isteyeceğini
soruyoruz, Yamtlıyor:
"Anayasadaki degişiklikleri
sağlayarak, gerçek manada hür-
riyeöeri tesis etmek, Idmsenin ne
giyecegine, ne düşünecegine ka-
nşmamakur."
Erbakan'dan en çok çekinen-
ler, kendUerine türban veya ba-
şörtüsü yakışmayacağına inanan
bayan yurttaşlanmız. Bayan
yurttaşlar adına bir soru sorma
girişimimiz, üçüncü hamlede
başanlı oluyor:
"Efendim, RP'nin seçim rek-
lamlannda, başı açık, genç, gü-
zel bayan fotograflan da yer al-
dı. Bu, sizin de defişime ugra-
dığınız, artık başörtüsü takma-
yanlan da sizden sayacaguuz an-
lamına mı geliyor?"
Erbakan, yuzümüzde gözleri-
ne bir tur attırdıktan sonra so-
ruyu hemen yanıtlıyor:
"60 milyon in«mnni7 bizim
kardeşunizdir. Biz, bütün mflle-
timizi kucaklayan bir parti oldu-
gumuzu bu ilanlanmızla anlat-
mak istedik. Başörtüsü takma-
yanlan, biz hak yolunu isaret
ederek, ikna ederek, tatlı dille
baş örtmenin faziletine inandı-
np, kendi özgttr iradeleri ile bu-
nu yapar hale genrecegiz. Bu ko-
nuda kimseyi elbette zoriamak
istemeyiz. Ama muhterem ha-
nım vatandaşlanmız sonunda
kendi arzulan ile terdhlerini bi-
ze yönelteceklerdir."
Erbakan, koalisyonun gelece-
ğini nasıl görüyor? Yamtı yine
makineli hızında:
"Eger DYP tiiriinden bir
programla milletin karşısına çı-
kıhrsa, gelecek karanuk. Çünkü,
DYP'nin programı ile ANAP-
ınki arasında fark yok. Koalis-
yonun ilk 100 gününde millete
umut ve ferahlık vermemiz la-
zım. Millete, altı ay bekleyin,
anayasa degişecek, şu olacak, bu
olacak denUemez. Insamnuz altı
ay aç bekleyemez. Bu koalisyon-
da bizim tecriıbemizden yarar-
lanılmalıdır. En tecriibeli biziz.
Bizrenksizterlede, solcularia da
koalisyon yaptık. Tecriibemiz,
bilgimiz herkesten fazla. Bu işûı
Omini biz biliyoruz."
Yüksek Makine Muhendisi
Profesör Doktor Erbakan, eski
okul arkadaşı Inşaat Muhendi-
si Demirel'i, "koalisyon ilmi
ögretmek" üzere bekliyor.
Hem de avuçlarını ovuş-
turarak...
HEP kökenli mületvekilleri Diyarbakır'da toplandı
Halkın cıkarlarıııa
göre davranacağız
Fehmi Işıklar'ın katüunıyla Diyarbakır'da yapılan HEP kökenli 21 milletvekilinin
toplanüsma SHP milletvekilleri Mehmet Kahraman ve Mahmut Uyanık da katddı.
DİYARBAKIR — Halkın Emek Partisi eski Genel
Başkanı SHP Diyarbakır MUletveküi Fehmi Işıklar,
SHP'den aynlıp ayrılmama konusunda en doğru ka-
ran alacaklannı, halkın çıkarlarını düşunerek davra-
nacaklarını söyledi.
HEP kökenli 21 mületvekUi, dün Diyarbakır'da es-
ki genel başkanları Fehmi Işıklar'ın katüımıyla geniş
kapsamü, basına kapah bir toplantı yaptılar. Toplan-
tıya SHP Diyarbakır milletvekilleri Mehmet Kahraman
ve Mahmut Uyanık'ın da katılmaları dikkati çekti.
HEP 11 örgütünde toplanan, HEP kökenli SHP mil-
letvekilleri, dün oğleden sonra toplu halde mezarüğı
ziyaret ederek HEP tl Başkanı Vedat Aydın ve çatış-
malarda ölen PKK müitanlannın mezarlanna çiçek bı-
raktılar. SHP'den aynlıp ayrılmama konusunda açık-
lama yapmayan HEP kökenli milletvekilleri, ortak ka-
rar alacaklannı, bunun için Diyarbakır'da toplandık-
larını belirttiler.
Bir basın toplantısı düzenleyen Fehmi Işıklar ise,
HEP ittifakı nedeniyle SHP'nin batıda oy kaybettiği-
ni savunanlan sert bir dille eleştirerek, bu kişilerin
amaçlarırun tamamen HEP'i ve halkı karalamaya yö-
nelik olduğunu Ueri sürdü. Işıklar, seçimde dalkavuk-
luk yaparak Kürt halkını kandırmaya çalışanlann da
boylannın ölçüsünü aldıklanm beh'rterek şunlan söy-
ledi:
"Halkının adaylannı seçen Kürt halluna sonsuz te-
şekkür ediyorum. Bizler mekân peşinde koşan insan-
lar degiliz. Halkunızın çıkarian neyi gerektiriyorsa onu
yapacağu. Kurulacak olan hükümetin demokrasi ve in-
san haklan konusunda tam duyarlı olması gerekir. Bi-
zim için temel ölçü budur. Bu nedenle oluşturulacak
her koalisyonda yer alacağız diye bir hüküm yoktur.
Biz ilketi beraberlikten >-anayu."
RP listesinden milletvekiliseçilen Alpaslan Türkeş:
SHPTi koalisyonda terör iktidar olur
Türkeş: Ben üçüncü bir Milliyetçi
Cephe'nin kurulmasının faydalı olacağına
inanıyorum. Türkiye'de bugün ilan edilmemiş
bir savaş yaşanıyor. Bunun için MC lazım.
Bölücü teröristlerin milleti ve ordumuzu
hedef almaları savaş değil midir? Yeni bir
MC, terörün önlenmesi için şarttır.
bize, ittifak arkadaşı Erbakan'-
la kıyasİanmayacak bir çalışma
ortarru sağladı. Kolayca soru
sordurdu. Sorulara açık ve net,
öz yanıtlar verdi.
Sorduk:
"Erbakan dahil, liderlerde bir
degişün izleniyor. Siz de degiş-
tiniz mi?"
Yanıt:
"Hayır degişmedik. N'iye de-
ğişelim? Türkiye'nin toprak bü-
tünlügü, milletin bölünmezliği,
Türk milletinin yüceUgi hakkın-
daki inançlanmızda bir değişme
zaten olamaz."
— Nasıl bir koalisyon istersi-
niz?
— Ben üçüncü bir Milliyetçi
Cephe'nin kundmasının, en fay-
dalı siyasi hedef olacağına ina-
nıyorum. Zaten seçim sonuçla-
n da milletin bizden bunu bek-
lediğini ispatlamıştır.
— bk iki MC ülkeye zarar
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — Alpaslan Türkeş, Nec-
mettin Erbakan'ın eski Milliyet-
çi Cephe, yeni ittifak ortağı.
Türkeş'in şu andaki sıfatı, yal-
nızca mazbatasını bekleyen
"Yozgat mUletvekUi". Ama de-
ğişmez sıfatı, Türkiye'deki mil-
liyetçilerin doğal lideri...
Türkeş, MÇP'den istifa etmiş
olduğu için MÇP Genel Merke-
zi'ne gidemiyor. Bunun yerine,
Kocatepe'ye yakm bir apart-
mandaki bürosunda çalışıyor.
Üç yaş farkı ile yeni
TBMM'nin geçici başkanuk gö-
revini kaybeden Türkeş'i olduk-
ça rahat ve zinde bulduk. Me-
sut Yılmaz dahil son üç gündür
konuştuğumuz beş liderin en şık
giyimlisi idi.
özel Kalem Müdürü Ahmet
Anzerlioglu'nun nezaretinde
yaptığımız görüşmede Türkeş,
vermedi mi?
— Hayır, bunlar yanlış pro-
pagandadır. Memleketimize iki
cephe hükümetlerinin de büyük
hizmetleri olmuştur.
— Yeni bir MC için ANAP'-
ın da koalisyona katüması ge-
rek. Ama Mesut Yılmaz, "Geniş
tabanlı bir hükümet, ancak sa-
vaşta olur" diyerek bize dün ko-
alisyon dışında kalacaklannı yi-
neledi.
— Türkiye'de bugün ilan edü-
memiş bir savaş yaşamyor. Bu-
nun için MC lazım zaten. Bölü-
cü teröristlerin milleti ve ordu-
muzu hedef almalan, savaş de-
ğü midir? Yeni bir MC, terörün
önlenmesi için şarttır.
— Peki SHP'nin de katddıgı
bir koalisyon hükümetine ne
dersiniz?
— Hayır derim.
— Neden?
— SHP'li koalisyon, bölücü
terörün iktidar olması demektir.
— HEP'ten gelen mülervekil-
lerini mi kastediyorsunuz?
— Evet.
— O zaman HEP'siz SHP'ye
evet mi diyorsunuz?
— Hayır. Yine de SHP Ue hü-
kümet mahzurlar taşır.
— Kürt meselesini nasıl görü-
yorsonuz?
— Biz, Kürt-Türk diye bir ay-
nm gözetmeyiz. Hepimiz karde-
şiz. Turkiye Cumhuriyeti bir
üniter devlet olarak kurulmuş-
tur ve öyle kalacaktu". Herkes
Türkiyelidir. Irkçılıkla bir yere
vanlmaz. Kürt sorununun arka-
sında da bolucü eşkıyanın arka-
smda da Yunan ve Batı emper-
yalizmi vardır. Kıbns'ı ve Ege
1
yi yutmak için, Güneydoğu'da
2-3 milyonluk bir Kürdistan dev-
leti kurdurmak için bölücü terö-
rü destekleyenler onlardır.
— Size de ırkçı deniyor, ne
dersiniz?
— Bize öteden beri iftiralar
atıbmştu. Biz Türkiye'de yaşa-
yan bütün yurttaşlanmızı kardeş
sayarız. Mustafa Kemal'in 'Ne
MuÜu Türküm Diyene" sözünün
felsefesine gönülden inanıyoruz.
— Sizce Güneydogu'daki te-
rör nasıl önlenir?
— Orada silahlı kuvvetleri
mücadeleye sokmak yanlıştır. O
bölgede bölücü teröristlerin si-
lahları ile onlarla savaşmak la-
zım. Onlar çetecüik uyguluyor-
lar. Onlara karşı da uygulanması
gereken; komando eğitimi gör-
müş, asker olmayan ve sayılan
en az yüz bin kişi olan bir kuv-
vettir.
— Nasıl bir kuvvet?
— Asker olmayan, özel tim-
ier. uuvenlıği bunlara bırakmak
lazım. Ancak bunlar görev ya-
parken yöredeki halkı incitme-
meye itina etmelidirler. Bir de
yalmzca içerideki teröristlerle
ugraşmak, dışardaki bataklığı
bırakıp sivrisineklerle mücade-
le olur. Bataklık komşulardadır.
Onu da bir biçimde, diplomatik
yollardan halletmek şarttır.
Memleket tehlikededir.
— 11 yıl sonra yeniden Mec-
lis'e giriyorsunui. Neler hissedi-
yorsunuz?
— Çok mutluyum. Bize zu-
lüm tatbik edikniştir. Millet, bu
haksızlığı ortadan kaldırmıştır.
Tannya ve miUetimize şükürler
olsun.
— Çok renkli bir Meclis or-
taya çıktı. Kürt haikının hakla-
n için fphy"Ttgın' açıklayan çok
sayıda sayın milletvekili ile bir-
likte çalışacaksınız. Bunu nasıl
degerîendiriyorsunuz?
— O kardeşlerimiz, herhalde
anayasaya saygılı olacaklardır.
Türkiye'nin milli bütünlüğüne,
milletin onuruna dikkat edecek-
lerdir. Ant içme merasimi sıra-
sında baa yanhş telaffuzlar ola-
bilir yolunda haberler var. Şu-
nu söyleyeyim, yemin anayasa-
daki ifadesiyle aynen edilmezse,
o anda anayasayı ihlal suçu iş-
lenmiş olur. Zaten öyle bir kişi-
de milletveküi sıfatı kazanamaz.
— Efendim, damarlannda bir
kısun Kürt kanı taşıdıguıı söy-
leyerek kan tablosunu siyasi
gündeme sokan Cumhurbaşka-
nı haklundaki kanaaoniz nedir?
— Kendisi Turkiye için son
derece zararh ve tehlikeli işler
yapmıştır. Kürt üderleri Ue gö-
rüşme yapmaktan, otonomi tü-
ründen sözler etmeye kadar yı-
ğınla zararh şey...
— Peki, kurulacak koalisyon
kendisini düşürmeyi hedef al-
malı mı?
— Bu konuda bağlayıcı bir
söz söylemem. tstişareler, turlar
bir başiasın bakalım...
Türkeş, özal'a kınyor, ama
SHP'deki HEP'ü "kardeşleri"
kadar değil.
Bağlayıcı konuşmak için Er-
bakan'la Demirerin işi bağlama-
lannı bekliyor.
Türkeş'in yanından, 2000"li
yıllann Türkiyesi'ni hazırlaya-
cak olan "TBMM'ye
boşgekliniz" diyerek ayrüıyoruz.