Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6 OCAK 1991
SINEMA
KÜLTÜR-SANAT CUMHURİYET/7
'İç Fırtmalar' Sinepop'ta
• Költttr Servisi — Fransız FUmleri Haftası Beyoğlu
Sinepop Sineması'nda devam ediyor. Hafta kapsamında
bugün saat 12.00'de Bertrand Van Effenterre'nin
yönettiği, Bnıno Cremer, Nelly Borgeaud, Julie Jezexuel
ve Clothilde de Bayser'in rol aldıkları "Tumultes-lç
Fırtmalar" adlı film gösterilecek. 1974 yıündan bu yana
"Erica Minor", "Le Batard" gibi filmler yöneten
Effenterre ve oyuncu Bayser, fılmin gösteriminden sonra
sinemada izleyicilerle bir söyleşi yapacaklar. Cannes ve
Berlin Film Festivali'nde ilgi toplayan "TUmultes"in
konusu kısaca şöyle: "Patrick'in ölümüyle biıtün aile
okyanus kıyısındaki evde bir araya gelir. Anne, oğlunun
ölümüyle deliliğin eşiğine gelmiş, baba ise sessizliğe
gömülmüştür. Yıllardır görüşmemiş olan üç kızkardeş,
aile toplantısında tepkilerini, iç fırtınalanm farklı farklı
yansıtırlar!'
TİYATRO
Yugoslavya'da altın plaket
• Köitttr Servisi — Tuncer Cücenoğlu, Yücel Erten ve
Kenan Işık'a Yugoslavya'dan birer berat ve altm plaket
verildi. Usküp Halklar Tiyatrosu'nun 40. yü kutlamaları
kapsamındaki plaketlerin verilme nedeni "iki ülke
arasındaki kultürel gelişmeye katkı" olarak belirlendi.
Oyun yazan ve Tiyatro ve TV Yazarları Derneği Genel
Sekreteri 1\ıncer Cücenoğlu, verilen altın plaketlerle ilgili
olarak şunları söyledi: "Türkiye ve Yugoslayya halklan
birbirlerine özel sempatisi olan iki ülke... Biz onlara,
onlar da bize sıcak bakıyor. Yugoslavya ile ilişkilerim
1987 yılından bu yana gelişti. Benim "Kadıncıklar" ve
"Dosya" adlı ovunlanm Yugoslavya'da sahnelendi. İki
değerlı yönetmenimiz Erten ve Işık da büyük başarı
gösterdi."
SERGİ
Ergezen'in resim sergisi
• Kültür Servisi —
Ressam Zehra
Ergezen'in sergisi
dfln akşam Refo
Sanat Galerisi'nde (1.
Levent, Ebulula Cad.
No: 9) açıldı.
Sanatçının suluboya,
yağlıboya ve
desenlerinin yer
aldığı sergi 31 ocak
tarihine dek her gün
10.00-18.30 arası
görülebilecek.
Sanatçı, yağlıboya ve
sulu boya
resimlerinde daha
çok doğadan
görüntıilere yer
veriyor.
MUZİK
Sevgi yılı konseri 15 ocakta
• ANKARA (AA) — Yunus Emre sevgi yılı 15 ocakta
Ayasofya'da düzenlenen konserle başlayacak. Kültür
Bakanhğı Müsteşar Yardımcısı Ertan Altaban'dan alınan
bilgiye göre, Yunus Emre sevgi yılının açılışı için özellikle
15 ocak tarihi seçildi. Amaçlannın Yunus'un sevgi ve
hoşgörü dünyasından dünya banşı için en kritik gün
olan 15 ocakta bir sevgi mesajı vermek olduğunu
söyleyen Altaban, Ayasofya'da dûzenlenecek konserin
çeşitli ülke televizyonlarından da yayımlanacağını belirtti.
Yunus Emre sevgi yılı için simge olarak "Sarıgül"
Uahisinin seçildiğini söyleyen Altaban Yunus'un,
"Sordum San Çiçeğe" adlı ünlü ezgisinde ciçekle
simgelenen insan sevgisinin öne çıkanlmasının
amaçlandığını kaydetti. Yunus'un deyişlerini daha önce
de çeşitli ülkelerde seslendiren Esin Afşar ve Ayla Algan,
yıl boyunca çeşitli Avrupa ülkelerinde konserler verecek.
Yaz aylarında da Algan ve Afşar'ın katılımı ile
Adıyaman Nemrut Dağı'nda Yunus'un eserlerinden
oluşan büyük bir konser dûzenlenecek. 5 milyar lira
aynlan tanıtım çalışmalan sırasında, konserler dışında
"Yunus yılında Türkiye'ye gelin" çağnsını taşıyan ve
yabancı televızyonlardan yayımlanacak klipler yer alıyor.
Prof. Hikmet Şimşek tarafından Papa Jean Paul'ün
huzurunda dûzenlenecek Vatikan konseri ile başlayacak
Adnan Saygun'un Yunus Emre Oratoryosu
seslendirmeleri de Türk sanatçı ve solistleri ile yaklaşık
10 Avrupa Ulkesinde, yabancı topluluklarla da dünyanın
çeşitli ülkelerinde gerçekleştirilecek.
YARIŞMA
AFSAD'da ayın fotoğrafları
• ANKARA (ANKA) — Ankara Fotoğraf Sanatçılan
Derneği'nin (AFSAD) "Ayın Fotoğrafı" yarışmasında
fotoğrafları sergilenmeye değer görülen sanatçılar belli
oldu. Seçiciliğini Tahir Ün'ün yaptığı yarışmada, siyah-
beyaz baskı dalında birinciliği Gökhan Demirer, ikinciliği
Gül Ezen, üçüncülüğu de Nalide Akcengiz kazandı.
Yanşmada, siyah-beyaz başarılı teknik deneme dalında
Gül Ezen, Gökhan Demirer, Resul Baştuğ, Nalide
Akcengiz, Murat Yılmazer, Nusriye Ünal ve Şükrü
Koç'un birer yapıtı sergilenmeye değer bulunurken renkli
baskı dalında da birinciliği Gökhan Demirer, ikinciliği
Aynur Köymen, üçüncülüğu de Bülent Kaynar aldı.
Yarışmada, renkli başarıh teknik deneme dalında Ahmet
Bozgun'un, başarıh kompozisyon dalında da Mehmet
Arslan Güven'in fotoğrafları sergilenmeye değer bulündu.
AFSAD'ın yarışmasında aynca, Gürsel Gökçe, Gökhan
İDemirer, Avni Karadoğan ve Nalide Akcengiz'in birer
fotoğrafı da renkli baskı dalında sergilenmeye değer
bulundu.
'Verimlilik' konulu yarısma
• Kültör Servisi — İTÜ Işletme Fakültesi Endüstri
Mühendisliği Bölümü, 17-19 haziran tarihleri arasında
gerçeldeştirecekleri "YA/EM'91" ulusal kongresi
kapsamında "Verimlilik" konulu bir karikatür ve
fotoğraf sergisi düzenledi. Günlük yaşamın her kesitinde
evde, işte, hastanede, bir futbol karşılaşmasında ya da bir
Millet Meclisi otunımunda rastlanabilecek verimlilik
konusundaki ilişki, çelişki ve çarpıkhklan ele alan
karikatür ve fotoğrafların en geç 15 Mayıs 1991 gününe
kadar gönderilmesi gerekiyor. Yanşmayla ilgili aynntılı
bilgi almak isteyenler Doc. Dr. Haluk Erkut, İTÜ
tşletme Fakültesi Endüstri Mühendisliği Bölûmü 80680
Maçka-lstanbul adresine başvurabilirler.
EDEBİYAT
Türk öyküleri Hintçede
• Kültür Servisi — Hindistan Edebiyat Akademisi, on
bir Türk yazarının birer öyküsünü içeren bir Türk
öyküleri Seçkisi yayımladı. Yeni Delhi'de 1100 adet
basılan kitabın önümüzdeki günlerde ikinci basımı da
yapılacak. Kısa bir süre önce Istanbul'da yapılan Asya-
Afrika Yazarlar Birliği toplantısı sırasında Hintli şair S.
Balu Rao'nun Hindistan Edebiyat Akademisi adına
Türkiye Yazarlar Sendikası Genel Başkanı Oktay Akbal'a
törenle verdiği kitapta Memduh Şevket Esendal, ömer
Seyfettin, Reşat Nuri Guntekin, Halide Edip Adıvar, Sait
Faik Abasıyanık, Kemal Tahir, Samet Ağaoğlu, Yaşar
Kemal, Orhan Kemal, Ümran Nazif Yiğiter ve Haldun
Taner'in birer öyküsü yer alıyor. Kitabı Hintçeye Mast
&am Kapoor çevirdi.
Canan Gerede, 'Robert'sMovie'nin çekimlerine tstanbul'da başladı
Cinsellîkle ölüm bıçak sırtı"Robert's Movie" bir
savaş fotoğrafçısının,
savaşın üzerinde
bıraktığı etkiler
yüzünden girdiği
çıkmazı anlatıyor.
Euroimages'dan 750
milyon îiralık bir
destek alan film,
Kültür Bakanlığf ndan
yardım alamadı.
FATMA ORAN
Senaryosunu Canan Gerede^
nin yazdığı ve yönettiği Robert's
Movie'nin çekimlerine Istanbul1
da başlandı. Filmin delege ya-
pımcısı Onat Kntlar ile Istanbul
Film Ajansı-Osman Kavala, bu
film için birlikte çalışıyorlar.
Fransa'mn laboratuvar ve
montaj işlemlerini, Almanya'nın
da negatif ve kamerayı ustlendi-
ği film, Türkiye prodüksiyonu.
Filmin tamamı Türkiye'de; İs-
tanbul ve Urfa'ya doğru bir
"yoF'da, 44 işgününde gerçek-
leştirilecek.
Kameramanlığını, daha önce
Türkiye'de, Yer Demir Gök Ba-
kır ve Sis adlı filmleri de görün-
tüleyen Jurgen Jurges'in yaptı-
ğı Robert's Movie'nin sanat yö-
netmeni Arhan Kayalar. Filmin
müziklerini Fuat Güner hazırlı-
yor. Türkler arasındaki konuş-
malar dışında, Ingilizce ve sesli
olarak çekilecek filmin yönet-
men yardımcısı, Bennu Gerede.
Başlıca rollerde Fransız oyuncu
Patrick Bauchau, Amerikalı
oyuncu John Kelly, AsJı Altan
ve Sinan Çetin oynuyorlar.
Canan Gerede'nin eğitimi ti-
yatro ve yönetmenlik üstüne:
Güney Amerika ve New York-
ta eğitim yaptı. Atıf YUmaz'ın
1979'da televizyon için çektiği
Seyahatname dizisinde rol aldı.
1978-82 yıllan arasında Yılmaz
Güney'le birlikte çalışan Canan
SAVAŞ FOTOGRAFÇISI — Canan Gerede'nin yönettiği "Robert's Movie" adlı filmde savaş fo-
toğrafçısını Fransız oyuncu Patrick Bauchau canlandınyor. Bauchau daha önce Rohmer ve VVen-
ders'in filmlerinde de oynamıştı. (Fotoğraf: İbrahim Gunel)
Gerede için asıl 'mektep' Yılmaz
Güney oldu. Güney Film'in dış
ilişkilerini yürüten Gerede, da-
ha sonra yardımcı yapımcı ve
sanat danışmanı olarak bir Al-
man yönetmenleçalıştı. 1985'te
ilk kez yönetmenliğe yönelerek,
bir Fransız prodüktörle, Erkan
Yücel'in başrolunu oynadığı
Kanlı Dugun'ü çekmeye başla-
dı. Erkan YUcel'in trafik kaza-
sında ölmesi, Gerede'de bir şok
etkisi yarattı. İki yıl hiçbir şey
yapamayan Canan Gerede, ken-
dini tazelemek için Amerika'da
iki belgesel çekti; bunlardan biri
on iki dakikalık bir fılmdi ve
ABD televizyonunda gösterildi:
Kimsesizlerin, sokakta yaşayıp
sokakta ölenlerin gömülmeleri
üstüne bir belgeseldi bu. Son
çektiği belgesel ise, çok sevdiği
değerli dostu Abidin Dino'yla
ilgiliydi. Coşkun Aral'ın proje-
sinden yola çıkarak hazırladığı
belgeseli, If'ten biraz para ala-
rak, Paris'te gerçekleştirdi.
(TRT, bu belgeseli her ne kadar
çok beğendiyse de göstermesi
bir türlü kısmet' olmadı).
Neyi mi anlatıyor Robert's
Movie? Bir savaş fotoğrafçısı-
nın, savaşın üzerinde bıraktığı
etkilerden ötürü girdiği çıkma-
zı anlatıyor. Film, 8-9 günlük bir
sürede geçiyor. Savaş fotoğraf-
çısı, girdiği çıkmazı rock şarkı-
cısı olan bir Türk kızıyla yaşıyor.
Savaş fotoğrafçısı, Sipa Press
için çalışan, Fransız kökenli
Amerika'da doğmuş bir adam.
Elli yaşlannda. Bütün anlamlar-
da kritik bir dönemde. Bir dö-
nüm noktasında...
Aslında, bir ölüm araştırma-
sı da diyebiliriz bu filme. Canan
Gerede, Robert's Movie'yi cin-
sellikle ölümün ne kadar bıçak
sırtı bir çizgide olduğunu anlat-
mak için çekiyor. Bir başka bo-
yuttan bakarsak, tabii ki Türki-
ye de var bir yere kadar: Türki-
ye'nin çok az değinilen ve Canan
Gerede'yi çok çeken bir kesiti;
kozmopolit bir Istanbul,
"marginal" kahramanlar, ya-
samla ölüm arasında gidip gelen
belirsizlikler var.
Ölüm, korkunç bir "boşluk'
Gerede'ye göre. Bir özlem. lnsa-
nın yaşayabileceğini sandığı
olaylann bitmesi. Denetlenemez
bir şey, ölum. Canh bir şey...
Savaş fotoğrafçısmı Patrick
Bauchau oynuyor. Sinemaya
adımmı Eric Rohmer'in Ma Nu-
it cbez Maud (1968) adlı filmi>-
le atan Bauchau, Türkiye'de (vi-
deolarda gösterilen) VVenders'in
State of Thing adlı filmindeki
rolüyle tanınıyor.
İkinci oyuncu bir Amerikab:
John Kelly. "Peı*ormance ar-
tist" dedikleri Kelly, opera şar-
kıcılarını taklit etmesiyle ünlü.
Kendine özgü bir oyun tarzı var.
Bu Filmde, Türkiye'de yaşayan
ve bir kabarade çalışan bir sa-
natçı rolünde, John Kelly...
Dolunay, Sis ve Bütün Kapı-
lar Kapaltydı filmlerinden tanı-
dığımız Asü Altan, rock şarkı-
cısını canlandınyor.
Bir Günün Hikâyesi, Çirkin-
ler de Sever, Çiçek Abbas, 14
Numara, Gökyüzü, Prenses ve
"çarpid" reklâm filmlerinin yö-
netmeni Sinan Çetin de müzis-
yen rolünde. Sinan Çetin, ken-
di yönettiği filmlerin bazılann-
da da oynamıştı. •
Filmin tema muziğini ise, Şi-
va Gerede söylüyor. Şiva Gere-
de, Şerif Gören'in Abuk Sabuk
Bir Film'inde ve Erhan Bener-
in romanından televizyona uyar-
lanan -önümüzdeki günlerde
izleyeceğimiz- Yalnızlar dizisin-
de de başrol oynadı.
Robert's Movie, Avrupa bün-
yesinde kurulan 14 Avrupa ül-
kesinin üye olduğu bir ortak ya-
pım fonu olan Euroimages'dan
750 milyon Îiralık bir destek al-
dığı halde, Kültür Bakanlgı'mı-
zın fonu tarafından desteklen-
meye değer görulmeyen fılmler-
den biri olma özelliğini de
taşıyor.
Yaklaşık 1 milyar 890 milyon
liraya çıkması beklenen Robert's
Movie'nin yönetmenine bıraka-
lım son sözfi. Bakalım, Kültür
Bakanlıgı'mızın bu tavrına ne
diyor?
"Acayip bir tavır. Nasılsa pa-
rası var, bize ne gereği var, di-
yorlar. Bir kere bu çok yanlıs bir
anlayış. Çünkü ortaklık oranlan
ölçüsünde aldığımız para üçe
payhtşüıyor, gcne Türkiye için
büyük bir > Uk kalıyor ve Türki-
ye'de kaynak yok. Fransız Kül-
tür Bakanhğı bana destek veri-
yor, Tark Kültür Bakanhğı ver-
miyor. Olacak iş defil; bu
'acayip' gelmez mi insana, tabii
ki gelir."
Alman tiyatrosunun ilginçyönetmeni Roberto Ciulli'ninprojesi
Almanya'da bir Türk tiyatrosu
AHMET EKEN
Theater an der Ruhr'un yönetmeni Roberto
Ciulli, Türkiye'yi, tiyatronun politik ve sosyal
rolünü anlamış ender ülkelerden biri olarak
görüyor. Italyan asıllı sanatçı, Türk
tiyatrosunun artık dünyaya açılması gerektiği
kanısmda. . îf "^ j"."
kendisi için çok önemli olduğu-
nu söylüyor) onu Almanya'ya
sürüklemiş, tiyatrolarda çeşitli
işlerde çalışmış ve derken 1972
yılında Köln Tiyatrosu'nun yö-
netmeni olmuş. Shakespeare'-
den, Jarry'den, Goldoni'den,
Gorkl'den, Çehov'dan, Stern-
heim'dan, Euripides'ten oyun-
lar sahneye koymuş. Ancak za-
man içerisinde aradığı artistik
kaliteyi gerçekleştirmekte zor-
luklarla karşılaşınca, kendi ti-
yatrosunu kurmaya karar ver-
miş. Hazırladıkları projeyi Mu-
elheim Belediyesi kabul etmiş ve
1980 yıhnda Theater An Der
"Bizim Tbeater An Der Rukr
olarak yapmak istediğimiz, Al-
manya'da bir Türk tiyatrosu
kurmak. Türkiye'den, Devlet
Tiyatrosu'ndan bir yönelmen ve
oyuncular gelsinler, Almanya'-
da bir oyun hazırlasınlar. Seyir-
cinin, eleştirmenlerin karşısına
bu oyun ile çıksınlar. Bu faali-
yet kurumlaşsın, surekli hale
gelsin." Alman tiyatro dünya-
sının ilginç yönetmenlerinden
Robert Ciulli ile gecenin ilerle-
miş bir saatinde kaldığı otelin
lobisinde görüşüyoruz. Türki-
ye'ye geleli çok olmamış, ancak
bir gün sonra yeniden Alman-
ya'ya dönecek. Yaptığı göriiş-
melerden memnun. "Zannedi-
yorum" diyor, "Üç yıldır üze-
rinde çalışdğım bu proje gerçek-
leşecek. Buna benzer bir proje-
yi Yugoslay sanatçılaria gerçek-
leştirdik. Üsküp'ten gelen bir
grup oyuncu ile Almanya'da bir
Çingene üyatrosu kurduk, önü-
müzdeki günlerde ilk oyunlan-
nı oynamaya başjayacaklar."
Roberto Ciulli, Milario'da
doğmuş, felsefe öğrenimi yap-
tıktan sonra "H Globe" tiyat-
rosunu kurmuş. Ancak sağlığı
bozulunca kenar mahallelerde
temsiller veren bu gruptan ay-
nlmış ve bir süre Avrupa'nın çe-
şitli ülkelerinde "dolaşmış."
Sonra "rastlantılar" (bunun
Ruhr'u kurmuş.
Türkiye ile ilişkisi bir "rast-
lantı" ile başlamış: "Elektra'yı
sahneliyorduk" diyor. "Degişik
bir müzik anyordum, bir rast-
landı oldu ve sizin tulum adını
>erdiğiniz enstnımanı gördum
ve kullanmaya karar verdim.
Boytece Türk sanatçılaria tanış-
mış oldum. Sonra bir diğer olay
dikkatimi çekti. Her alanda yo-
gun ilişki halinde olan Alman-
ya ile Türkiye arasında tiyatro
alanında neredeyse ilişki yok gi-
biydi. Bir şeyler yapmalı diye
düşündüm ve Devlet Tiyatrosu
yetkiüleri ile Uişkiye geçtim. Gö-
riişmeler olumlu sonuçiandı. Üç
yıldan bu yana biz Türkiye'ye
geliyoruz, onlar da Almanya'-
ya. Bu olumlu bir gelişme, an-
cak yeterli değil. tlişkilerimizi
nasıl daha da geliştirebiliriz di-
ye düşündük."
Yönetmenin sözünü kesip
Türk tiyatrosu hakkında neler
düşündüğunü soruyomz, çok
önemli bir noktaya değinmek is-
tediğini söylüyor: 'Türkiye, ti-
yatronun politik ve sosyal rolü-
nü anlamış nadir ülkelerden bi-
ri. Türk tiyatrosunun elbette
sorunlan, eksikleri var. Örnegin
asın merkezcilik, kanımca bun-
dan kaçınmak lazım. Merked-
yetçilik gelişmeyi, yenUeşmeyi
engelkyen bir şey. Bir diğer ko-
nu, Türk tiyatrosu artık dunya-
ya açıltnalı, farklı seyirciler,
eleştirmenler önüne çıkmalı,
başka ü'yatrolaria işbiriigini ge-
liştirmeli."
Roberto Ciulli'den bu işbirli-
ğinin nasıl geliştirilebileceği ve
projelerinin ne olduğu konusun-
da bilgi vermesini istiyoruz. Sö-
ze "Başta da dediğim gibi Al-
manya'da bir Türk tiyatrosu
oluşturmayı amaçlıyoruz" diye
başlıyor. "Umanm karşılıkh ça-
baiarla bu proje gerçekleşecek.
UNESCO, Avrupa Konseyi gi-
bi uluslararası kuruluşlar bu
projeye olumlu yaklaşıyorlar.
Neden böyle bir caba içerisinde
oldugumuzu sorarsanız günü-
müzde sık sık sozu edilen konu
Avrupa Biriiği. Böyle bir biriik
oiacaksa bu külturde de olacak-
tır. Biz bunu bir kültürun diğer-
lerine kendini kabul ettirmesi
olarak görmuyoruz. Tam lersi-
ne farklı kültürierin gelişerek
birbirleriyle olan ilişkilerini yo-
ğunlaştırarak olacağı kanısmda-
yız. Türkiye bu oluşum içerisin-
de yerini almalı."
MEZARSIZ ÖLÜLER — Thea ı-r Ruar toplujuğu, Ro-
berto Ciulli'nin yönettiği Jean-Paul sartre'ın "Mezarsız Ölüler"ini
gecen yıl Ankara'da da sabnelemişti.
Engin Cezzar beşyılsonra 'Budala' ile tiyatroya döndü
Tîyatrocunun gönlündeki 'Budala'
Istanbul Devlet Tiyatrosu'nda Engin Cezzar'ın
yönettiği "Budala", Simon Gray'in
uyarlamasıyla oynamyor. Cezzar, yapıtı çağdaş,
yalın bir yaklaşımla ele aldığını belirtiyor.
DİKMEN GÜRÜN
UÇARER
Engin Cezzar, beş yıllık bir
aradan sonra, Devlet Tiyatro-
su'nda sahnelediği Dostoyeyski-
nin dev eseri "Budala" ile tiyat-
roya döndü. Aslında bu yıllar-
da tiyatrodan pek de uzak kal-
mış sayıhnazdı, çünkü kendi de-
yimiyle, televizyonla tiyatro da-
lında yaptığı işbirliği nedeniyle
sadece "kabuk değiştirmişti".
Cezzar'la söze Dostoyevski ve
seyirci iletişiminden başhyoruz.
"Eski yıllann seyircisi olsaydı
daha başka olurdu" diyor Cez-
zar. "Müthiş bir seyirciydi o yıl-
lann seyircisi. Şimdi de kuşku-
suz Dostoyevski meraklısı bir se-
yirci var. Bu izleyici kesin gele-
cektir oyuna. Sıradan seyirci de
çok heyecanlanabilir, Dosto-
yevski'yi çok sevebilir ve bu da
bir Dostoyevski merakına yol
açabilir:'
— "Budala", Dostoyevski'nin
belld en büyük, ama en durağan
yapıtı degil mi? Doiayısıyla da
tiyatroya en zor uygulanabuecek
romanı...
— Ben bir Dostoyevski hay-
ranı olarak Devlet Tiyatrolan'n-
dan gelen öneriyi hiç düşünme-
den kabul ettim. "Budala" ne-
dense her tiyatrocunun gönlün-
de yatar. Otuz yılhjc tiyatrocu-
yum ve hep bir Mişkin, bir Ro-
gojin oynamak istemişimdir.
Müthiş karakterler bunlar. Sha-
kespeare'in büyük rolleri kadar
büyük roller Nastasya'lar, Miş-
kin'ler, Rogojin'ler. Ama hiçbir
zaman tiyatro olarak yapılan y o
rumlar ve adaptasyonlarda yer-
lerini bulamamış maalesef bu
kişiler. Daha önce okuduğum
adaptasyonlarda bu eksikliği
gördum. Şimdi yaptığımız çalış-
ma bir Ingiliz yazarın: Simon
Gray. 1970'te Londra'da oynan-
mış ve Derek Jakobi, Mişkin'i
AKM BÜYÜK SALON'DA — Musa Uzunlar ve Ayda
Yüngül'ün de oynadıklan "Budala", bugün Atatürk Kültür
Merkezi Büyük Salonu'nda izlenebilir. Oyun 12 ve 13 aralık
günleri de sahnelenecek. (Fotoğraf: Yaşar Saraçoğlu)
oynamış. Sahneye koyan da sı neredeyseimkânsız.
Anthony Quayle. Sadece
"Budala" için söylemiyoru'm,
büyük romanların gerek sine-
maya, gerek tiyatroya aktanlma-
Biraz da yorumunuz üstü-
ne konuşabilir miyiz?
— Hayır, çünkü hayatımda
hiçbir yonımumu anlatabilece-
ğimi sanmıyonım. Yonımum
işimde akseder. önyargıh bir yö-
netmen değılim. Çahşırken bul-
duğum birtakım değerlerden,
oyuncunun getirdiği birtakım
değerlerden, çevre düzeninin,
müziğin, kostümün katkıların-
dan ortaya çıkar yorum. Tiyat-
ronun kolektif çalışması sırasın-
da bir yorum oluşur. Tkbii ki ka-
ba bir çerçeve çizmek zorunda-
sınız, ama asla katı yaklaşımh
değilim. O çerçevenin içinde her
türlü yonıma açığım.
— Peki, klasik bir yaklaşun
mı, yoksa cağdaş çizgüer mi içe-
riyor yorumunuz?
— Çok çağdaş, çok yalın bir
yaklaşım. Bütün öğeleriyle ya-
lın. Olabildiğince dinamik.
Oyuncuya çok olanak tanıyan
bir yapıt. Oyuncular ne denli
başarılı olursa oyun da o denli
başanlı olacak. Oyuncuya fırsat
veren bir kanava üzerinde çahş-
tık. Oyuncu pek çok boşluğu
doldurmak zorunda. Kendi ye-
teneği ve kendi gücüyle her şeyi
büyütmek, acmak zorunda. Ko-
lay bir oyunculuk değil, ama
çok deneyimli bir kadroyla ça-
lıştım.
Brando'nun oğlu
suçlu bulundu
• LOS ANGELES (AA)
— Ünlü aktör Marlon
Brando'nun oğlu Christian
Brando, kasten adam
öldurmekten suçlu
bulundu. Santa Monica
Yüksek Mahkemesi Hâkimi
Robert Thomas, yaptığı
açıklamada, Christian
Brando hakkındaki
hukmün 26 şubat tarihinde
verileceğini söyledi. Marlon
Brando'nun mahkemeyi
izlemeye gelmemesiyle ilgili
olarak Christian'ın avukatı
Robert Shapiro, "Marlon
Brando'ya gelmemesini ben
söyledim" dedi. Shapiro,
Christian'ın, suçlamayı
kabul ettiğini kaydetti.
Christian Brando,
kızkardeşi Cheyenne'in
erkek arkadaşı Drollet ile
16 mayıs gunü Brandoların
evinde, kızkarflesine kötü
davrandığı gerekçesiyle
tartıştıktan sonra Drollet'i
öldürmüştü.
'EskiEser
Kaçakçıhgı?
• Kültür Servisi— "Eski
Eser Kaçakçılığının
Önlenmesinde Müzayedeler,
Koleksiyonculuk ve
Yasalar" konulu
sempozyum 10 ocak günü
saat 10.00'da Yıldız
Üniversitesi
Oditoryumu'nda
başlayacak.
UGUN
• Güney'edairtstanbul
Sahnesi saat 19.00'da Pendik
Atatürk Külturevi'nde Yılmaz
Güne>r
'in yaşam öyküsünü
konu alan 'Şarkımız Güney'e
Dair' adlı oyunu
sahneleyecek.
• Biret'ten Chopin' İdil
Biret, saat 16.00'da Cemal
Reşit Rey KonseT Salonu'nda
'Chopin' başhkh bir piyano
resitali verecek.
bu hafta
bilsak
7 OCAK PAZARTESI :
19.00 întihar, Sanat ve Felsefe :
Süleyman VEÜOĞLU,
Oruç ARUOBA,
Giiven TURAN
8 OCAK SALI:
19.00 VaclavHavel'in
Yapıünda Aydın Tcmaa :
Oben GÜNEY, Sevgi SANU
Zchra IPŞjROGLU
19.00 Sanat Escnsin Anlamı
Yorumu ve Dcğerlendirmesi:
"Tutku Suçlan "
Eroi COŞKÜNER
9 OCAK ÇARŞAMBA :
19.00 îstanbul Kem ve Yaşam:
"Isanbul AraDöncm
Mimarisi": KorhanGÜMÜŞ
19.00 Anü Psikiyatriden
MetaPsikiyatriye:
Saffct Muraı TURA
10 OCAK PERŞEMBE :
19.00 Çakralar:"tasan
Bilincinin Merkczlcri"
NUGÜN
19.00BilimDizisi7:
"BeslcnmcveKanser'"
Tuncay ALTUĞ
11 OCAK CUMA :
19.00 Darbcler ve Türkiye 5:
"12EyliilDarbccileriNedcn
Yargılanmalıdır?"
Buman APAYDIN
19.00 Video-Sanaı:
Sabri KALİÇ
19J0 BilsakTiyatro Atölyesi:
•'lşteBaşlşteGövdeîşıe
Kanatlar"
Yazan: Sevim BURAK
12 OCAK CUMARTESI :
14.30 GiinlcrinGölürdüğu:
18.00BilsakKonserlcri5:
" Özgün Kertt Müzıkçilcri"
Düzcnlcycn:
NcjatYavaşoğullan
Görsel Sanat Atölyeleri
Mchrnci GÜLERYÜZ
yönctimindc(Pcr. - Cum.)
Ta'iChiChu'anHareketli
Meditasjon
îlhan GÜNGÖREN
(HcrSa. 14.00-20.00)
Yoga
Zerrin AKGUN
(P.iesi-Pcr. 18.30-19.30)
Cafe-Foyer-Bar(Giriş)
Rock Cafe-Bar(İKaı)
bilsak, sırasclvilcr cad.,
soğancı sok. 7 cihangir
143 28 79-99