Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/14 HABERLERİN DEVAMI 6 OCAK 1991
KARARLI YÜRÜYUŞ — Onbinlerce tnaden işçisi bulduklan otobüs, kamyon, minibiis ve otomobilierie Dcvrek'ten Mengen'e gittiler. Büyük yürüyüşün ikinci güniinde madenciler 100. küometreye ulaştılar. (Potograf: L'gur Saner)
Madenciler Mengen'de solııklaıuyorMENGEN / BOLU (Cumhuri-
yet) — Maden işçilerinin Zon-
guldak'tan Ankara'ya başlattık-
lan "büyük yürüyüş" ikinci
günde Devrek-Mengen arasında
sürerken, Başbakan Ytldınm
Akbulul ile Genel Maden-tş
Sendikası Yönetim Kurulu ara-
sında yapılan göruşmelerden yi-
ne bir sonuç alınamadı. Başba-
kan'ın-yüruyüşten vazgeçilmesi
önerisini kabul etmeyen sendi-
ka başkanı Şemsi Denizer, "Biz
paramızı almak için yürüyoruz.
Yolumuza devam edecegiz" de-
di. Cörüşmeden sonra Başba-
kan Ankara'ya dönerken, Deni-
zer dün gece düzenlediği basın
toplantısında, kış koşulları ne-
deniyle bannma ve gıda açısın-
da gerekli hazırlıkların yapıla-
bilmesi için yürüyüşlerini bir iki
gün erteleyebileceklerini açıkla-
dı. Bu konuda bugün karar ve-
receklerini bildiren Denizer,
Türk halkına yardım çağrısında
' bulundu. Bu arada Cumhurbaş-
kanı Turgut Özal'ı da ağır bir
dille suçlayan Denizer, "Sayın
Özal, Türkiye'yi bir kaosa, bir
iç savaşa siiriiklemek istiyor.
Devlet giiçlerini tahrik ediyor,
haikı kışkııtıyor" diye konuştu.
On binlerce işçi dun geceyi 5
bin nüfuslu Mengen'de geçirdi.
Kadınlar ilçedeki evlerde misa-
fır edilirken, kahveler ve oteller
dolunca çok sayıda işçi sokak-
larda sabahladı. Kızılay, Men-
gen'e 15 bin battaniye gönderir-
ken, Zonguldak'ta da battaniye
toplama kampanyası başlatildı.
Bolu Komando Tugayı'na
bağh 50 askeri araç, bir haber-
leşme aracı, iki yakıt tankeri ve
bir ambulanstan oluşan birlik,
Zonguldak'ı tstanbul-Ankara
karayoluna bağlayan E-5'in Es-
kiçağa kasabası girişini kontrol
altında tutuyor.
önceki gece saat 20.00'lerde
Devrek'e ulaşan on binlerin agır-
lanması için 16 bin nüfuslu ilçe
halkı seferber oldu. Önce kadın-
lar, yettiği kadar da erkekler
gruplar halinde evlerde konuk
edildi. Kalanlar da geceyi otel,
kahve, lokanta, düğün salonu
gibi yerlerde geçirdiler. Bir grup
işçi de araçlar içinde sokaklar-
da sabahladı. Dün sabah buyük
yürüyüşün 40 kilometrelik
Devrek-Mengen etabı için ilçe
çıkışında toplanan işçiler, saat
09.00'da yürüyüşe geçtiler. Yü-
rüyüş kolunun önünde SHP'li
ve HEP'li parlamenterlerle Sos-
yalist Parti yöneticileri, sendika-
cılarla birlikte yürüyüş kolunun
önünde yer aldılar. Yüruyüşte
bulunan SP Genel Başkanı Fe-
rit İlsever, Kozlulu maden işçi-
ler i arasında yürüdü.
Işçilerin yürüyüşü sürerken
yürüyüş kolunun arka tarafın-
dan başlanarak araçlarla Men-
gen'e doğru büyük bir ulaşım se-
ferberliği başladı. Bu arada, iş-
çilere kendilerini izleyen araçla-
nn yanında çevreden gelen kam-
yon, traktör, minibüs ve özel
otolarla yardımcı olunduğu göz-
lendi. Araç konvoyunun önün-
dekiler, Devrek'e yaklaşık 27 ki-
lometre uzaklıktaki 903 metre-
lik Dorukhan tünelinin girişine
geldiklerinde yolun yüzlerce ko-
mando ve uç otobüs dolusu Çe-
vik Kuvvet tarafından barikat
kurularak kesildiği görüldü. Bu-
rada askerlerin başındaki yar-
bay, emir aldıklarını ve geçişe
izin vermeyeceklerini bildirdi.
Bu arada araçlarla tünelin giri-
şine gelen SHP'li milletvekille-
ri, hiç değilse Mengen'e kadar
gidişe izin verilmesini istediler.
Ancak olumlu sonuç alamadı-
lar. Bunun üzerine lçişleri Baka-
nı Abdülkadir Aksu ile görüş-
mek üzere Mengen'e hareket et-
tiler. Bu gelişmeden bir süre
sonra askerlerin yarbaydan emir
aldıkları ve tünel girişini geçişe
açacaklan bildirildi. Bu gelişme-
ler karşısında işçiler slogan ata-
rak sevinçlerini dile getirdiler. İş-
çiler, Dorukhan Tüneli'nde
gruplar halinde önlerinden gi-
den araçların farlarının ışığında
yürüdüler, tünel çıkışında diğer
yürüyüş kafilesinin gelmesini
bekledikten sonra 13 kilometre
uzaklıktaki Mengen'e doğru yü-
rüyüşe geçildi.
öte yandan yürüyüş kolunun
başında bulunan Genel Maden-
tş Sendikası Başkanı Denizer ile
sendika merkez yöneticileri, 2
saatlik yürüyüşten sonra saat
11.00 sıralannda arabalarıyla
Bolu'da Başbakan Akbulut'la
yapılacak görüşme için hareket
ettiler. Denizer ve beraberinde-
kiler kendilerinden önce Doruk-
han Tüneli'ne ulaşan işçiler yü-
zünden geçişte zaman kaybetti-
ler. Yürüyüşçüleri aştıktan sonra
yollarına devam eden sendikacı-
lar, Bolu sınırında jandarma ve
polis tarafından kurulmuş ikinci
bir barikatla karşılaştılar. Bura-
da jandarmaların başındaki
yuzbaşıyla görüşen Denizer, ba-
rikatın kaldırılmasını, aksi tak-
dirde Bolu'ya göruşmeye gitme-
yeceklerini bildirdi. Yüzbaşı,
yetkililerle yaptığı telsiz konuş-
masından sonra barikatı kaldı-
rınca sendikacılar yollarına de-
vam ettiler. Ancak bu olay ne-
deniyle de zaman kaybedildi.
Sendikacılar E-5 Karayolu yakı-
nındaki Eskiçağa-Yeniçağa kav-
şağı yol ayırımına geldiklerinde
burada bekleyen 5-6 bin kişilik
bir madenci grubuyla karşılaş-
tılar. Bu grubun sabah Devrek-
ten yola çıkıp, Mengen yerine
yanlışlıkla buraya geldiği anla-
şıldı. Sendikacılar bu işçilerle
görüşerek gelişmeleri aktardılar
ve Mengen'e geri dönmelerini
belirterek Bolu'ya yolculukları-
nı sürdürdüler. Sendikacılara
göre dünkü yürüyüşe katılanlar
çeşitli gruplar halinde 40 bini
buldu.
Bu gelişmeler nedeniyle Deni-
zer ve beraberindekiler ancak
saat 13.15 sıralannda Bolu'ya
ulaştılar.
Başbakan, Denizer'i
bekliyor
Başbakan Akbulut, berabe-
rinde lçişleri Bakanı Aksu ile
birlikte 09.00'da Ankara'dan ha-
reketle Bolu'ya geldiğinde vila-
yette bir süre Denizer'i bekledi.
Akbulut, burada gazetecilerin
"Daha fazla bir ucret teklifiniz
var mı?" sorusuna, "Şemsi be>
bir gelsin bakalım" yanıtını ver-
di. Aksu, yoldaki barikatlan ha-
tırlatan gazetecilere, "Öyle bir
şey yok. Barikat kurulmuyor"
dedi. Ancak, gazetecilerin bari-
katlan gözleriyle gördüklerini
söylemesi üzerine Aksu yanıt ve-
remedi. Bir saat 15 dakika ge-
cikmeyle valiliğe gelen Şemsi
Denizer, "Aniaşma olmazsa yü-
rüyüş devam edecektir. Engelle-
neceğimizi sanmıyorum" dedi.
Denızer, ışçilerin yürümeme-
si için Dorukhan tünelinin ka-
patılması üzerine kendisinin tü-
nel açılmadan Başbakan'la gö-
rüşmeye gelmeyeceğini söyledi-
ğini, bunun üzerine barikatların
kaldmlarak tunelin ve yolun
açıldığını bildirdi. Denizer,
"Şimdi içeride tçişleri Bakanı-
na bn anlidemokralik uygula-
majı neden gerek duyduğunu
soranz" diyerek valiiik maka-
mında bekleyen Akbulut'un ya-
nına girdi. Odaya bir anda ga-
zetecilerin dolması ve foto mu-
habirlerinin Denizer-Akbulut
buluşmasını göruntülemek için
gösıerdikleri çabaya Akbulut
müdahale etti. Akbulut, foto
muhabirlerine zaman zaman
"Böyle çalışılmaz ki olmuyor"
uyansında bulundu. Akbulut-
Denizer görüşmesine sendika
yetkililerinin yanı sıra lçişleri
Bakanı Abdülkadir Aksu ve
ANAP Bolu Milletvekili eski
bakan Kâzım Oksay da katıldı.
Akbulut, maden grevinin baş-
lamasından bu yana 3. kez Sen-
dika Başkanı Şemsi Denizer'le
bir araya gelmiş oldu. tlk görüş-
me yılbaşında Abant'ta, ardın-
dan da Ankara'da gerçekleşmiş-
ti.
Sonuç yok
Akbulut ve sendikacılar vila-
yette b\x süre görüştükten son-
ra öğle yemeği için ara verdiler.
Daha sonra Bolu Termal Oteli'-
ne gelen taraflar birlikte öğle ye-
meği yediler. Yemekten sonra
görüşmelere otelin konferans sa-
lonunda devam edildi.
Yaklaşık 3.5 saat süren görüş-
meler sonunda Başbakan Yıldı-
rım Akbulut, Denizer'e yurüyü-
şü bırakmalarını önerdiğini
açıkl'adı. Akbulut şunları
söyledi:
"Daha evvetki açıklamalanm-
da işçilerin bu yürüyuşu bırak-
malarını >e bilahare görüşmeler
yapılmasını istemiştim. Arka-
daşlanmla konuştuk, bu yürii-
yuşü bırakmalarını, yapmama-
lannı rica ettim. L mit ediyorum
ki artık bu yürüyüşü bırakıriar.
Çiinkü yeteri kadar vermek is-
ledikleri mesajı verdiler. Biitiin
kamuoyu ve biz bu mesajı aldık.
Bundan sonraki meselelerin gö-
rüşmeler yoluyla halledilmesini
istiyoruz. Onlarla bu konuda
görüştiint. Onlann da bu konu-
da caba sarf edeceklerini umu-
yoruz. Eiimizden geleni yapma-
ya gayret ediyoruz".
Başbakan, "Yürüyüşün bit-
mesini mi şart koşlunuz" şeklin-
deki soruya, "Yürüyüşü bilire-
cekler tabii..." diye cevap verdi.
Akbulut, "Ondan önee bir şey
olması mümkün defil mi" soru-
sunu da "Değil efendim" şeklin-
de cevaplandırdı. Akbulut, işçi-
lere farklı bir teklifte bulunulup
bulunulmadığını soran bir gaze-
teciye de "Hayır" yanıtını verdi.
Genel Maden-İş Sendikası
Başkanı Şemsi Denizer ise gö-
rüşmelerden sonra şu açıklama-
yı yaptı:
"Mühim olan paradır. Başba-
kan'ın para korfusunda yeni bir
teklifi yok. Sadece yürüyüşün
iptalini öneriyorlar. Biz de pa-
Madencilerden biri zafer işareti yaparken. (Birol Üzmez)
rayı alabilmek için yürüyoruz.
Para teklifi olmayınca bizim de
yapabilecek bir şeyimiz yok. Bu,
yolumuza devam ediyoruz de-
mektir."
Denizer polisiye önlemlerin
arttırılacağı konusunda kendisı-
ne Başbakan tarafından bir şey
söylenip söylenmediği sorusuna
şu yanıtı verdi:
"Oyle bir şey yok şimdi. Biz
bu memleketin insanlanyız. Se-
yahat özguriüğümüz var. Bize
yeni bir teklifle gelineceği söy-
lenmişti. Gelinmedi. Görüşme-
ler şu anda kesildi. Biz para is-
tiyoruz. tnsanlann hakkının ve-
rilmesini istiyoruz. Oyalanmak
istemiyoruz. Oyuna da gelme-
yiz."
Başbakan, göruşmeden son-
ra Ankara'ya dönerken, Şemsi
Denizer de arkada?larıyla Men-
gen'e hareket etti. Denizer, ara-
ba telefonundan kendisiyle ko-
nuşan Cumhuriyet muhabirine
"Durumu arkadaşlaıia değer-
lendireceğiz. Göruşümüzü yann
(bugün) Ankara'ya bildireceğiz"
dedi. "Yeniden bir araya gelme-
niz söz konusu mu?" sorusu
üzerine de, "Hayır, biz cevabı-
mızı bildireceğiz" diye ekledi.
Neler konuşuldu?
Akbulut-Denizer görüşmesin-
de "yürüyaş" ve "para" karşı-
Iik.li pazarkk konusu olda Öğ-
renildiğine göre Akbulut, "Siz
önce kitleyi dağıtın, sonra otu-
rup konuşalım" dedi. Denizer
de, kendileı i için parada verile-
cek rakamın önemli olduğunu
vurguladı. Başbakan, "yürüyü-
şe son verilmesi" ısrannı surdür-
du. Bunun üzerine sendikacılar,
"Bizim için önce para miktarı
önemli. Parayı konuşalım. Ra-
kamı söylerseniz, kitleyi
dağıtınz" di>-e konuştular. Baş-
bakan ise. "bu şartlarda rakam
konuşamayacağını, ortada ka-
nunsuzluk bulundugunu" söyle-
di. Bunun üzerine sendikacılar,
"ortada kanunsuzluk varsa, ge- uzun bir söyleşi yaptı. Denizer,
reginin yapılmasını, gerekirse gazetecilerin yürüyüşün sürüp
tutuklanmayı bile göze sürmeyeceğine ilişkin sorulannı
aldıklanm" belirttiler. Başbakan şöyle yanıtladı:
da karşılık olarak "Böyle bir ni-
yetimiz yok. Ama yürüyüşüauz
kanun dışı" diye konuştu. Gö-
rüşmenin bu noktada tıkandığı
ve Başbakan'ın yürüyüşün sür-
mesi durumunda rakam belirt-
meyeceğini ^^ ^\\ıe vurgula-
ması görüşmeyi sonuçsuz kıldı.
Sendika çevrelerinden öğrenildi-
ğine göre, Başbakan önceki gün-
kü temaslar sırasında yeni bir
teklifle gelecekti, ancak bu ko-
nuda bir ifadede bulunmaktan
ısrarla kaçındı.
Mengen'de gösteriler
Başbakan'la yapılan göruş-
meden bir sonuç çıkmaması
üzerine Mengen'de bekleyen
binlerce işçi, ilçe sokaklarında
gösteriler yaparak sloganlar at-
tılar.
Denizer'in saat 18.00 sırala-
nnda Mengen'e gelmesiyle işçi
kitlesi iyice dalgalandı. Beledi-
ye hoparlöründen bir konuşma
yapan Denizer, "Biz bu yola
başkoyduk. Benim talimatım
içinde hiçbir provokasyona, tah-
rikekapılmayın. Benim talima-
tımı dinleyin. Burada konakla-
yacağız. Herkes bulabildiği yer-
de yatsın. Mengenliieri rahatsız
'etmeyin. Sabahleyin tekrar gö-
riişecegiz. Sağlıklı bir karar ve-
relim. Anlaşıldı mı?" dedi.
Sendika başkanının konuş-
ması üzerine işçiler hep bir ağız-
dan "Anlaşıldı" karşılığını ver-
diler. TV haberlerinde Özal'ın,
maden işçileriyle ilgiii konuşma-
sı da, sert tepki gördü. Televiz-
yonlann onunde işçiler, spikerin
ve Özal'ın sözlerini alkışlarla
karşıladılar.
Basın toplantısı
Denizer, işçilerle konuşmasın-
dan sonra belediyenin encümen
odasında bekleyen gazetecilerle
CUMHURBAŞKANI TURGUT ÖZAL, ZONGULDAK GREVİ İÇÎN KONUŞTU
Bu pahalı işletme devam etmezANKARA (Cumhuriyet Bttrosu) — sonra da sendika ile oturulur. Çünkü
Cumhurbaşkanı Turgut Özal, Zongul- bu pahalı işletme devam etmez. Devam
dak ocaklarının işletmesinin pahalı ol- etmeyecegini de bildiğimize göre erken
duğunu söyleyerek "Bu pahalı işletme emeklilik yapüabüecekse kanun mese-
devam etmez" dedi. özal, Genel lesidir. Meclis otunır kanun çıkarır.
Maden-lş Sendikası Genel Başkanı
Şemsi Denizer'i de sert bir dille eleş-
tirdi ve "O zatla anlaşmak mümkün
degil. Nuh diyor, peygamber demiyor"
diye konuştu.
Başbakan Yıldınm Akbulut ile Ge-
nel Maden-lş Sendikası Genel Başka-
nı Şemsi Denizer'in görüşmeleri sürer-
ken Özal, Demokrasi Vakfı'nda "Cu-
martesi Konferansı"na katıldı. Konfe-
ransta bir soruyu yanıtlayan özal,
"Her önüne gelene istedigi parayı ve-
rirsek memleket geriye gider" dedi.
özal, Zonguldak grevi konusunda şun-
ları söyledi:
"Toplusozleşmeye çözüm aranır,
çözüm bulunur. Bu iş bitirilir. Ondan
lere verilecek paranın bütçeye ve Türk-
iye'ye getirecek zararlannı anlatarak
sendikacılar hakkında da şöyle
konuştu:
"Hodri Meydan programmda tbra-
Kıdem tazminatlan udenebilecek olan- him Özdemir ile Şemsi Denizer'in ko-
nuşmasını izledim. O zatla anlaşmak
mümkün degil. Nuh diyor, peygamber
demiyor. Batı'nın usullerini almışız,
sendika liderlerini almamışız. Batı'nın
sendika liderleri yüzde 10 ile 12 müza-
kere ediyorlar. Bizde ise yüzde 100 ile
yüzde 500 arasında. Aramızdaki fark
burada."
Sendikanın istedigi zammın 2 yıllık
üretimle dahi karşılanamayacağını söy-
siniz? Genel grev hakkında ne düşnnü- leyen Cumhurbaşkanı, şöyle konuştu:
"Bu rakamlarda nasıl anlaşaecaklar
bilemiyorum. Sayın Başbakan'la ko-
nuştular. 250 milyar daha verdi. Gene
bana gelen bilgiye göre işçilerin istedi-
gi rakamın aşağı yukarı işletmeye kül-
lara ödenir. Yeni iş sahalan açılır. Bel-
ki madenkrin bir kısmı çalışır, belki bir
kısmı çauşmaz. Zonguldak'ı kalkınma-
da öncelikli il yapar mıydık? Butün bu
problemlerin karşımıza çıkacağını da-
ha önceden biliyorduk"
Özal, yaklaşık 2 saat süren konuş-
masından sonra Hukuk Fakültesi 2. sı-
nıf öğrencisi Mustafa Mercan'ın
'Zonguldak işçilerini kabul edecek mi-
yorsunuz? Aslında kanunsuz olan ge-
nel eylem hakkındaki görüşleriniz ne-
dir?" sorusuna, "Aslında o biraz ka-
nşık sual" karşılığını verdi.
Özal, daha sonra genel olarak işçi-
feti, 3.7 trilyondur. Bunun üzerine iş-
letme masrafı, elektrigi, suyu, yedek
parçası, işletme malzemesi var. Faiz,
amortisman... Bu işletme Sosyal Sigor-
talar parasını da ödeyemiyor. SSK'ya
650-700 milyar borcu var. Üretimle bir
münasebeti kalmamış. 3.5 trilyon, far-
zediniz ki verdik, üzerine diğer masraf-
ları da koyalım, bu rakam 4.5'a doğ-
ru gider. 4.5 trilyona mukabil 600 mil-
yar gelir sağlarsımz. Yani 4 trilyon ka-
dar bir açığınız olur. Peki kim ödeye-
cek bu parayı?"
Cumhurbaşkanı Özal, bu paranın
devlet bütçesinden ödenmesi halinde
ya vergilerin anacağını ya da para bas-
mak zorunda kalınacağını anlattı.
Cumhurbaşkanı, açığı karşılamak
için Kunımlar ve Katma Değer vergi-
lerinin arttınlması gerekebileceğini be-
lirterek "Sizler razı mısınız" diye sor-
du. Türkiye'nin açık bir cemiyet hali-
ne geldiğini belirten özal, "HJç hıf ka-
labalıgına lüzum yok. Tamam, biz bu
istedikleri paravi veririz. Grev yapıyor-
lar. Haklan... istedikleri parayı da ve-
ririz. Ama bih'n ki karşılıgı budur" di-
ye konuştu.
Sendikanın istedigi zammın verilme-
sinin sonuçta enflasyon artışında da et-
ken olacağını öne süren Özal, "tsteni-
len paranın verilmesi durumunda üre-
timin karşılamayacağını" söyledi.
Söylediği her şeyin kendi fikri oldu-
ğunu söyleyen Özal, "Memleketi kö-
tüye götürebilecek bir şey üzerinde çok
ciddi konuşmamız lazım. Hakikat so>-
lenenler gibi değüdir, hakikat bizim
söylediğimizdir. Çünkü bizim hiçbir
politik endişemiz yoktur. Açık söyle-
yeyim, ben cumhurbaşkanlığı makamı-
na gelmişim. Bu makamda Allah na-
sip ederse, ömür verirse zamanımı ta-
mamlanm" diye konuştu.
Zonguldak gibi uyandı Devrek
(Baftarafı 1. Sayfada)
sıyla birlikte kapanan Devrek'-
in dükkânları, gece yansını geç-
mesine karşın hâlâ açık. Hatta
Devrek Ticaret ve Sanayi Odası
bile içecek servisiyle gelen ko-
nukları ağırlıyor. Halk, evlileri
ve kadın işçileri evlerine götür-
müş. Kalanlar, pastane, duğün
salonu ve kahvehaneleri doldur-
muş. Dışarda çelik gibi bir so-
ğuk var. Açık işyerlerinden cad-
delere buğulu camlardan süzü-
len ampul sarısı bir ışık vuruyor.
Geceyarısına kadar fırınlar ça-
lıştı. tşçilere Zonguldak'tan,
Kozlu'dan gelen ekmek, zeytin,
peynir dağıtıldı. Geceyarısı Dev-
rek'e ulaşan Ertuğrul Günay 20
bin ekmekle yüzlerce kilo pey-
nirin biraz sonra ilçeye varaca-
ğını anlatıyor. İşçilerden bazıları
belediye binasında bulunan De-
nizer'i geç saatlere kadar bekle-
yip çıkarken "En büyük başkan
bizim başkan" sloganını attık-
tan sonra dağıldılar. Deneyimli
sendikacı Muzaffer Saraç, Tica-
ret Odası'nın penceresinden bu
görüntüyü izlerken "İşçi, lideri-
ni buldu" diyor. Kahvelerde çay
içip "Semralı türküler" söyleyen
işçiler yürüyüşlerini değerlendi-
riyorlar. Yol yorgunu işçiler uyu-
yacak yerlerini bulmuşlar. Bel-
ki de tarihinin en kalabalık uy-
kusuna dalıyor Devrek.
06.30: Sokaklara çıkmaya
başladı madenciler. Kalabalık
giderek artıyor. Devrekliler de
işçilerle birlikte çıktı yollara. Bu
sabah Devrek, Zonguldak gibi
uyandı, sokakları işçi dolu.
08.00: İşçiler Devrek çıkışın-
da uzun yürüyüş kolunu oluş-
turdular. Bir değişiklik olmazsa
yürüyüşün ikinci etabı 40 kilo-
metre ilerdeki Mengen'de ta-
mamlanacak. Ancak Mengen, 5
bin nüfuslu ve Belediye Başka-
nı ANAP'h.
09.05: Sendika Başkanı Deni-
zer, kaldığı otelden çıkıp Mer-
cedesiyle yüruyuş kolunun ba-
şına geçti. İşçiler liderlerine bu-
tun içtenlikleriyle sesleniyorlar:
— Birer yövmiye daha vere-
lim başkan, sana helikopter ala-
lım.
Yürüyüş, "Çankaya Özal'a
mezar olacak" sloganıyla başlı-
yor. Herkes yürüyüş kolunu,
"Acaba düne göre daha mı
azız?" diye olçüyor. Sonunda
varılan karar "Dunden fazlayız"
oluyor. Çünkü Devrek'ten de
birçok kişi işçilerle beraber. Bir
gün önceden daha düzenli, bir
gun önceden çok daha coşkulu
başlıyor grevci madenciler yüru-
yuşe. Günlüğe bir not daha du-
şüyor:
"Grevin 37, büyük yürüyüşün
ikinci günü..."
0930: Devrek'ten çıkarken
çevredeki konuklara kendileriyle
birlikte yürüyen ilçe halkına hep
bir ağızdan sesleniyor binlerce
işçi:
— Devrek halkına teşekkür-
ler.
10.40: Yürüyüş kolunun
önünde tek bacaklı bir maden-
ci var. İki koltuk değneğiyle her-
kesten hızlı gidiyor. Yanında sarı
baretiyle yürüyen 12 yaşındaki
çocuk da büyüklerine u>up ba-
ğırıyor:
— Savaşa hayır.
Hemen ardından madenciler,
"Hangi savaşa evet diyecekleri-
ni" seslendiriyorlar hep birlik-
te:
— Madencinin savaşı Özal ile
olacak.
1130: Yuruyüş kolu Eğerli
sapağına ulaşıyor. Sabahın pus-
lu soğuk havası, pırıl pırıl bir
bahar günune dönüşmüş. Yol
ayrımına çıkan bir bakkal, ko-
lilerle bisküvi dizmiş asfaltın
üzerine, "Acıkanlara bedava" di-
ye bağıra bağıra dağıtıyor.
Başkan Denizer, Akbulut'la
görüşmek üzere Bolu'ya hareket
etti. Bir gece önce kahvelerde
haberleri izlerken Akbulut'un
TV'deki "Neden hep beraber
Ankara'ya yürüyorlar" sözleri-
ne kahkahayla gülen işçiler bu
kez de "Neden o Bolu'ya geli-
yor? Yine mi yanlış anladı" de-
yip gülüşüyorlar. Sonra bir slo-
gan başlıyor:
—Başbakan Akbulut yalan
söylüyor, çarptık, böldük, hesap
tutmuyor.
14.40: Gözleriyle görmeyenin
inanamayacağı bir düzenlemeyi
yapıyor maden işçileri. Araçlar
yetersiz olduğu için Mengen'e
doğru kamyonlar, TIR'lar, trak-
törler, hatta cenaze araçlarıyla
işçiler taşınıyor. Yükünü boşal-
tan geri dönup yeni yolcular alı-
yor. Taşıma öylesine büyük bir
hız ve düzen içinde yapılıyor ki
korkunç bir devinim, çıt çıkma-
yan sessizlikle birleşiyor.
11.45: Gelen bir haberle dal-
galanıyor yürüyüş kclu. Dev-
rek'ten 28 kilometre uzaklıkta-
ki Dorukhan Tüneli'ni asker ve
polis* tutmuş. İşçiler sloganları-
fıı sürdüruyorlar:
—Ankara'ya yürürüz, kim
haklıymış görürüz.
12.00: Tünelin ağzı ana-baba
günü. Askerlerle işçiler birbiri-
ne karışmış. Grevcilerin elinde
kumanyaları var. Askerler de
nöbetteki arkadaşlanna haşlan-
mış patates ve yunurta dağıtı-
yorlar. İşçiler düzenli gruplar
halinde tünelden «geçiyor. İki
grubun arasında en az 500 met-
re mesafe var. Her grubun
önünde yolu aydınlatmak için
bir araç yer alıyor. Tünelin
uzunluğu 903 metre.
14J0: 40 kilometrelik Devrek-
Mengen etabı tamamianıyor. İş-
çiler Mengen'in sokaklannı dol-
durmuş. Bolu'da iiderlerinin
Akbulut'la sürdürdüğü göruş-
meden sonuç bekliyorlar. Başla-
rında baretleri, ellerinde kuman-
yalarıyla Devrek gibi Mengen
sokakları da Zonguldak'a dönü-
yor. İşçilerin önündeki ilk bari-
kat E-5 karayolunun üzerinde
kurulmuş. "Gemilerini yakan-
lar"ın karşısında barikatlar ge-
rilere doğru çekiliyor. İşçilerin
amacı Ankara'ya gitmek:
—Çanka>a'da bir halkevi var-
mış. Halka açılmış Çanka^'da-
ki ev. Gidip bir çayını içecef iz.
"Yann (bugun) sabah karar
vereceğiz. Geriye dönüşü olma-
yan yoldayız. Sabah olmaz, ög-
leden sonra olabilir. Öğle olmaz,
ertesi gün olabilir. Hazırlık dö-
nemi vardır, hazırlık yapacağız.
Geriye dönüş yok. Bugün karar
verip yann yürüyüşe çıkmadık
biz. Çözüm bulunmazsa yürü-
rüz dedik. 21 aralıkta yürüyüş
tarihini açıkladık ve ayın 4'ünde
gerçekleştirdik. 14 günlük süre
vardı. Yılbaşında Abant'ta, er-
tesi gün Ankara'da Başbakan-
la görüştük. Olaylan bu dunı-
ma hükümet getirmiştir. HUkü-
meti de baskı altında tutan, hiç-
bir yetkisi olmamasına rağmen
Sayın Özal'dır. Türkiye'yi bir ka-
osa süriiklemek istiyor, bir iç sa-
vaşa surüklemek istiyor. Devlet
güçlerini tahrik ediyor, halkı
kışkırtıyor."
"Yürüyüşü
erteleyebiliriz'
Denizer, yürüyüş için elveriş-
li koşullann ne olduğunu açık-
larken de şöyle konuştu:
"Her şeyden önce konaklamâ
meselesi var. Bizim bir hazırlık
yapmamız gerekiyor. Çadır, yi-
yecek, içecek ve giyecek temini-
ne calışıyoruz. Çalışmalanmızı
bu yonde yoğunlaştıracağız. Sa-
nıyonım yüriıyüşü bir gün erte-
leyebiliriz. Kış mevsimindeyiz.
Bu konu ile ilgiii Zonguldak'tan
yardım isteyeceğiz. Kızılay'dan,
Kızılhaç'tan, Türk halkından
yardım istiyoruz. Onun için ha-
zııiığa ihtiyacımız var. Bu vur-
dum duymaz Özal ve onun ik-
tidarı bize kışı bu yollarda ge-
çirtecek. Uzun vadeli bir hazır-
hğa ihtiyaç var."
Denizer, yürüyüşçü işçilere
yapılacak yardını konusundaki
mesajını ise şöyle verdi:
"Biz vardıma muhtaç duruma
geliyoruz. Çok kalabalık oldu-
ğumuz için çadır. yiyecek bakı-
mından ihtiyacımız var. Türk
halkından yardım istiyoruz. Kı-
zılay'dan çadır ve battaniye ta-
lebinde bulunacağız. Onun için
emeklen yana olan herkesten,
insanlıktan yana olan herkesten
yardım istiyoruz. Yolumuza de-
vam edecegiz. Çözüm olmadığı
sürece bizim geriye dönüşümüz
yok." _ ^ _ ^ _ _ _
Ankara'da önlemler
Maden işçilerinin yürüyüşle-
ri nedeniyle başkentte alınan
olağanüstü güvenlik önlemleri
dün de sürdü. Başkentin giriş ve
çıkışlannda alınan önlemler sü-
rerken kentin cadde ve sokakla-
rında da yoğun bir polis dene-
timi uygulandı. Kentin "kritik"
noktalarında ise otobüslerle çe-
vik kuvvete bağlı polis memur-
ları ile panzerler her an göreve
hazır bir biçimde bekletildi. Ab-
nan geniş güvenlik önlemleri
dün gece de aralıksız uygulandı.
Bu arada Mengen'de sokak-
larda sabahlayan maden işçile-
rine destek amacıyla Zongul-
dak'ta dün battaniye toplandı.
Genel Maden-lş Sendikası yet-
kilileri kentte evleri dolaşarak
halktan giyecek ve battaniye yar-
dımı topladı. Kızılay Genel Baş-
kanı Kemal Demir, yürüyüşteki
işçiler için bir kamyon ile 15 bin
kadar battaniye gönderdiklerini
açıkladı. Denizer, çadır yardımı
konusunda, "Şimdilik böyle bir
şey yok. Zaten 80 bin kişi için
10 bin çadır gerekir. Bunulann
kurulması bile 10-15 gün alır.
Zaten işçilerin nerede konakla-
yacakları belli değil" dedi. De-
mir, Kızılay'ın Körfez'de çıkması
olası bir savaşa yönelik hazırlık
yürüttüğünü belirterek, "Yüıü-
yüşleki işçilere yardımın boyu-
tu bu nedenle maalesef çok faz-
la olamaz" diye konuştu.
Dayanışma hesabı
Genel Maden-İş Sendikası
yetkilileri, vatandaşlann eylemle
dayanışmak amacıyla sendika-
nın Emlak Bankası'nın Zongul-
dak Gazi Şubesi'ndeki 1650 ve
Etibank'ın Zonguldak şubesin-
deki 66997 numaralı hesaplan-
na para yatırılabileceğini bildir-
di ler.