Katalog

CUMHURÎYET/4 HABERLER 10 OCAK 1991 KeçecÜer: Savaş olmasın • ADIYAMAN (AA) — Devlet Bakanı Mehmet Keçeciler, SHP ve DYP yüzünden Türk insanının vatanını savunma duygusunu yitirdiğini öne sürdü. Bakanlığı ile ilgili incelemelerde bulunmak üzere geldiği Adıyaman'da bulunan Keçeciler, Körfez krizine değinerek "Irak, Türkiye'nin dostu ve Müsluman bir ülkedir. Dileriz ki savaş olmasın. Körfez krizinden hiçbir şekilde çıkarımız yok" dedi. Keçeciler şunları soyledi: "Muhalefete sorm'aİc lazım; 'siz işbaşına gelseniz Türkiye'nin savunmasını yapmayacak mısınız' Milli konularda beraber hareket etmek milli bir özelliğimizdir. Sayın İnönu ve Sayın Demirel sayesinde bu özelliğimizi kaybettik. SHP ve DYP yuzunden Türk iıısanı vatanını savunma duygusunu yitirdü' Hukııka aykırı değü • Istanbul Haber Sergisi — "2000'e Doğru" Dergisi Genel Yayın Yonetmeni Doğu Perinçek, dergi hakkında son 10 gün içinde üç kez toplatma, bir de ihtar karan verildiğini söyledi. Perinçek, dün yaptığı basın toplantısında derginin hukuka aykırı bir yayın politikası ızlediği biçiminde kamuoyunda yanlış bir izlenim yaratılmak istenıldiğine de dikkat çekerek basının, dergileri üzerindeki baskıya karşı daha duyarlı olması gerektiğini söyledi. Bölticüler otobüs yaktı • KAHRAMANMARAŞ (AA) — Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesinde 5 bolücü terörist, bir otobüsü yolcularını indirdikten sonra yaktı. Kahramanmaraş Valisi Mustaf Demir yaptığı açıklamada Yaşar Uzdilli yönetimindeki 46 DC 049 plakalı köy otobüsunün ilçeye bağlı Mezere koyu yakınlannda bölücu örgüt üyesi 5 terörist tarafından durdurulduğunu bildirdi. Demır, yolcuları otobüsten indiren bölüculerin aracı yaktıktan sonra Yaşar, Şeyket ve Salih Uzdilli ile Ali Badırh adlı yolcuları yanlarına aldıklarını, ancak bölgenin jandarma timlerince sarılması uzerine bu kişileri bıraktıklannı kaydetti. Teröristlerin yakalanması amacıyla bölgede operasyon başlatıldı. Hâkim ve savcılara af • ANKARA (AA) — Hâkim ve savcıların disiplin cezalarının silinmesini ve meslekten çıkartılanların avukat olabilmelerine imkân tanıyan yasa önerisi, TBMM Genel Kurulu'nda görüşülüyor. ANAP'lıların önerisi üzerinde konuşan SHP'li Önder Kırlı, yapılması istenilen değişikliğin sakıncalı olduğunu, hâkimlik ve savcılık mesleğinin toplumdaki saygmlığını ortadan kaldıncı nitelikte bulunduğunu söyledi. Adalet Bakanı Oltan Sungurlu ise mesleğin ilk yıllarmda içki içtiği, çapkınlık yaptığı, kavga ettiği gereİcçesiyle disiplin cezası alan hâkim ve savcılann, bu cezalarının 65 yaşına kadar devam etmesinin adaletli olmayacağı kanısında olduğunu bildirdi. Önerinin görüşülmesine genel kurulda bugun devam edilecek. Kılıç'ın ilk imzası • ANKARA (ANKA) — Nakşibendi tarikatına mensup olduğu öne surülen Anayasa Mahkemesi üyesi Haşim Kılıç'ın imzasının da yer aldığı ilk karar Resmi Gazete*de yayımlandı. İllerde herhangi bir örgütü bulunmayan, ancak Ankara'da tüzel kişiliğini sürdüren Bayrak Partisi'nin 1989 yılı kesin hesapları Anayasa Mahkemesi'nce yasaya uygun bulundu. Taner-Çelebi, Aykut-Şıvgın, Aykut-Çiçek-Özdemir, Kurt-Keçecilerçekişmesi sürüyor Hükümette çatlak seslerANAP yönetimi, Başbakan Akbulut'tan, bakanlar arasındaki uyumsuzluğu gidermesini ve kavgab bakanları banştırmasını istedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Başbakan Yıl- dırun Akbuhıt, son işçi hare- ketlerindeki tu- tumu nedeniyle ANAP yöneti- rninde "başanlı" bulunurken, bakanlar arası uyumsuzluk ve kavgaya varan çekişmeler parti içinde rahatsızhk yarattı. ANAP MKYK üyesi ve Malat- ya Milletvekili Talat Zengin, Başbakan Yıldıran Akbulut' tan, kavgalı bakanlan uyarma- sını, hükümette uyum ve koor- dinasyonu sağlamasım" istedi. Bakanlar arası uyumsuzluk ve son işçi hareketleri ANAP'- ın yönetim organlarında değer- lendirildi. ANAP'uı önceki gun Başbakan Yıldırım Akbulut başkanlığında toplanan Grup Yönetim Kurulu ile MKYK'da bakanlar arası çekişmeler gun- deme getirildi. Akbulut başkan- lığındaki Grup Yönetim Kuru- lu'nda Mesut Yılmaz yanlısı Ga- ziantep Milletvekili Mehmet Akdemir söz alarak Akbulut'- .u.ı Zonguldak işçilerinin yürü- yüş eyleminde izlediği tutumu "yerinde" bulduğunu ifade ederken, konuyla ilgili bakanla- rın çelişkili tutumlanna dikkati çekti. Akdemir, soruna soğuk- kanlı bir biçimde yaklaşmak ge- rektiğini ifade ederek "Sonın bu boyutlara ulaşmadan çö- zttmlenebilirdi. 600 bin işçi da- ha grev noktasında. Bu konuda hükümetin tavn ne olacak?" di- ye sordu. ANAP'ın önceki gece topla- nan Merkez Karar ve Yönetim Kurulu'nda da bakanlar arası çekişme gündeme getirildi. MKYK uyesi Malatya MiUetve- kili Talat Zengin, isim verme- den enflasyon, işçi ve çalışma hayatına ilişkin sorunlar, dış po- litika konularından sorumlu ba- kanlann uyumsuzluğuna dikka- ti çekti. Bakanlann bu tutumu- nun hükumete ve partiye puan kaybettırdiğini anlatan Zengin, Akbulut'tan bakanlan uyarma- sıru da istedi. Zengin, Başbakan Akbulut'un işçi eylemlerine iliş- kin tutumu nedeniyle kamuo- yunda puan kazandığını da ifa- de etti. ANAP yoneticilerinin yakın- dığı kavgalı bakanlar şunlar: Taner-Çelebi: Devlet bakan- lan Işın Çelebi ile Güneş Taner birbirlerini ekonomi yönetimin- de başarısızbkla suçluyorlar. Taner, ekonomi yönetiminden kendisinin sorumlu olduğunu vurgularken, Çelebi'nin sorum- luluk alanına giren bazı konu- larda "başansız" olduğunu di- le getiriyor. Aykut-Şıvgın: Çalışma Baka- nı tmren Aykut ile Sağlık Baka- nı Halil Şıvgın da genel sağlık si- gortası konusunda çekişiyorlar. Aykut, Şıvgın'ın SSK'ya kanş- mamasını ıstıyor. Aykut-Çiçek ve Özdemir: Kamu-Sen'in sürdürduğu toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde yetkinin paylaşımı nedeniyle Cemil Çiçek ile Imren Aykut aniaşamıyorlar. Devlet Bakanı Çiçek, Kamu-Sen'in kendi baş- kanlığına bağlı olduğu gerekçe- siyle toplusözleşme göruşmele- rine katılırken Aykut da görüş- melere mudahale ediyor. Ba- kanlar, Zonguldak kömur işçi- lerinin toplupazarbk görüşmele- rinde kamuoyuna farklı rakam- lar açıklayarak çelişkiye düştuler. Kurt-Kececiler: Enerji ve Ta- bii Kaynaklar Bakanı Fahrettin Kurt ile Devlet Bakanı Mehmet Keçeciler de kavgalı bakanlar arasında bulunuyorlar 'Islami Düğün Sarayı' kapatıldı Fulya Camii altındaki düğün salonu, Şişli Belediyesi tarafından 'ruhsatsız' olduğu gerekçesiyle dün kapatıldı. Belediye yetkilileri, durumu kaymakamlık ve valiliğe ilettiklerini açıkladılar. SHP Istanbul Milletvekili Mustafa Sarıgül, laikliğe aykırı davranışlarınbiran önce durdurulması gerektiğini vurgulayarak îçişleri Bakanlığı'nı göreve çağırdı. Sarıgül, "Diğer yöneticiler babamın ismini istismar ediyorlar" dedi. ESAT PALA Mecidiyeköy Fulya Ca- mii'nin altındaki düğün salonu dun Şişli Belediyesi tarafından ruhsatı bulunmadığından kapa- tıldı. Yol kenarında duran ve üzerinde yeşil harflerle "tslami Düğün Sarayı" yazıh büyük ışık- lı tabela da Fulya Camii Onanm Derneği yetkililerince indirildi. Bu arada SHP Istanbul Mil- letvekili Mustafa Sangül, der- nek kurucu ve idarecilerinden olan babası Hakkı Sangiil'ün diğer dernek yöneticilerince is- tismar edildiğini belirterek "Bu noktada îçişleri Bakanlığı, laik- lik dışı davranışlarını sıirduren bu yerle ilgili araştırma yapmalıdır" dedi. Laik bir ülkede yaşadığını söyleyen Mustafa Sangül şöyle konuştu: "Bu tip laikliğe aykın davra- nış ve tutumlann bir an önce durdurulması için yetkilileri go- reve çağırıyorum. Ulkemin ileri demokratik ve çağdaş ülkeler se- viyesine çıkması için çağdaş bir yurt yaratılması için verilen mu- cadelenin onune çıkan bu tip en- geller mutlaka yıkılmalıdır. 1936'da çıkanlan kılık kıyafet yasasını geriye çekmek isteyen çağdışı gerici guçlere karşı bü- riın yurtseverleri göreve çağınyo- nım." İstismar edildi Mustafa Sangül, babası Hak- kı Sangiil'ün, tnönü Ocağı ku- rucusu ve CHP 11 Genel Mecli- si üyeliği yaptığını da belirterek çağdaş gelişmenin takipçisi ol- duğunu kaydetti. Sangül, "La- ikiik dışı davranışlara bicbir za- man ödün vermemiştir. Diğer dernek yönelicileri babamın is- mini istismar etmektedirter. İçtş- leri Bakanlığı'nı, laiklik dısı dav- ranışlannı sürdüren bu yerle il- gili araştırmaya çağırıyorum" dedi. Gayrettepe Emniyet Müdür- lüğü binasına giderken sol taraf- ta yer alan Fulya Camii'nin al- tındaki "tslami Düğun Sarayı" dün Şişli Belediyesi ekiplerince incelenerek kapatıldı. Belediye Başkanı Fatma Girik'in bizzat olay yerine giderek olayı araştır- dığını belirten Başkan Yardım- cısı Erhan Alptekin şunları POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA TABELA SÖKÜLDÜ — Şişli Belediyesi nin kapatma karanndan sonra salonun tabelası dün yerinden indirildi. Düğün salonuna erkeklerin giriş yeri Dûğûn saiomıııa kadınların ghişyeri KADIN-ERKEK KAPIIARÎ — Salona kadınlar ve erkekler için ayn giriş kapdan yapılmış. (Fotoğraflar Erdoğan Köseoğlu) söyledi: "Biz, ruhsal vermedik. Ama olayı yine de ruhsat yönünden değeriendirip ele aldık. Gerekli ceza kesildi. Aynı zamanda böy- le bir düğün salonu işletmenin kaymakamlıgı ilgilendiren yönü de vardır. Bu yüzden kayma- kamlık ve vilayete oiayı bildir- dik. tncelenmesini istedik. Ama biz Şişli Belediyesi olarak gere- keni yaptık. Kapattık orayı." İstanbul Büyükşehir Belediye- si'ne ait olan 57 pafta, 2753 ada ve 5 parseldeki yaklaşık 4 dö- nüm olan 3959 metrekare yerin cami ve "çocuk parkı" olarak tahsi's edildiği öğrenildi. Fulya Camii'nin çevresinde yer alan ve kiralarını Fulya Ca- mii Onanm Derneği'ne yatıran oto tamirhanesi ile Çiftnal Ye- mek Fabrikası sorumluları, be- lediye yetkililerinin kendilerine ceza kestiğini ve ruhsat almak için süre verdiklerini söylediler. Öte yandan İstanbul Emniyet Müdürluğu yetkililerinden edin- diğimiz bilgiye göre Hakkı Sa- rıgül'ün 1987'de kurulan Fulya Camii Onanm Derneği'nin ku- rucu üyelerinden olduğu, daha sonra iki kez yapılan olağan ge- nel kurul toplantısı raporların- da da yönetim kurulu üyesi ola- rak eözüktüğünü belirttiler. PLANVEBÜTTE KOMtSYONU'NDA ERKEN SEÇİM TARTIŞMASI 'Erken seçim için kürsüde yemin edin' İçişleri Bakanı Aksu, "Samimiyseniz sine-i millete dönün, görelim" diye konuşunca Tütüncü, Aksu'ya "Sine-i millete dönersek erken seçim karan alacağınıza yemin edin" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Yeni kurulan belediyelerin finansmanı- nı sağlamak ve mali sıkıntı içinde bulu- nan belediyelere yardım etmek üzere "Mahalli Idareler Yardım Fonu"nun kurulmasına ilişkin yasa onerisinin dün TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşulmesi sırasında iktidar ve muha- lefet arasında "sine-i millete dönme" ve "erken seçim" tartışıldı. ANAP milletvekilleri, fonun parti- zanca kullanılacağını öne süren muha- lefet milletvekillerinin sine-i millete dön- mesini isterken İçişleri Bakanı Abdülka- dir Aksu, muhalefete, "Yenilen pehli- van doymaz. En son Ordu Ulubey'de yenildiniz. 'Sine-i millete dönelim' di- yordunuz. Bir işi uyutmanın en iyi yo- lu, komisyona havale etmektir. Sami- miyseniz dönün, gorelim" diye çattı. İk- tidarı erken seçim kararı almaya zorla- mak için sine-i millete donmenin gunde- me getirildiğini bildiren SHP Tekirdağ Milletvekili Enis Tütüncü, "Sine-i mil- lete dönersek erken seçim kararı alaca- ğınıza namusunuz, şerefiniz uzerine söz verir misiniz, yemin eder misiniz" diye sordu. Tütüncü'nün sözleri ANAP'lı milletvekilleri tarafından gulerek karşı- lanırken ANAP Denizli Milletvekili Is- mail Şengün, "Vallahi billahi" diye ses- lendi. Aksu ise Tütüncü'ye, "Anayasa- ya göre erken seçim kararını kimin ala- cağı açık, net biçimde belirtilmiştir. TBMM karar alır. Benim buna ne hak- kım ne de selahiyetim var" diye karşı- hk verdi. ANAP Malatya Milletvekili Bülenl Çaparoglu tarafından hazırlanan yasa önerisi, komisyonun ANAP'lı üyeleri ta- rafından kabul edildi. Oneriye göre Ma- halli Idareler Yardım Fonu'nun gelirle- ri, her yıl Bütçe Kanunu'nda tahsis edi- len ödenek, mevcut belediyelere hukü- met tarafından toplanıp nufus esasına göre dağıtılacak olan gelirlerden kesile- cek yüzde 2'lik paylar ve Toplu Konut Fonu gslirlerinden kesilecek yüzde l'lik paylardan oluşacak. Önerinin komisyonda görüşulmesi sı- rasında muhalefet milletvekilleri fonun partizanca kullanılacağını savundular. DYP Aksaray Milletveküi Mahmut Öz- türk, ANAP'ın devlet olanaklannı, be- lediyeler üzerinde Demokles'in kdıcı gibi kullandığını ve belediyelere seçimlerden önce büyük baskı yaptığını söyledi. ANAP Bolu Milletvekili Şamil Kazak- oğlu, Özturk'ün sözlerini, "Siz sine-i millete ne yapünız?" diye laf atarak kes- ti. Tütüncü ise fonun Meclis denetimi dı- şında olacağını vurgulayarak fonun, "yapay denetim cihazına yeni bir kaynak" olacağını ve partizanca kulla- nılacağını kaydetti. Oyunun Kuralı... Aslında bir oyun bu. Yıllardır yinelenen, tam bize özgü bir oyun... Gazete başlıklarına şöyle bir göz atıyoruz. 20-25 yıl önce neler söylenmişse, beş aşağı beş yukan aynı tümceter. Oyu- nun başoyuncusu o ünlü tüccar, yine numarasını yapmış, bir günlük aradan sonra piyasaya girmiş. Ege Tütün İhracatçıları Birliği Başkanı Esin Ozgener, tö- tün piyasasına katılma nedenlerini şöyle açıklıyor: — En azından alıcılanmızı kaybetmemek ve büro masraf- larımızı ödeyebilmek için alımlara başladık. Allah sonumu- zu hayır etsin, ama biz de devletin eline düştük... 30 yıldır bu işin içinde olan Özgener, "Devletin eline düştük" derken, 75 cerrt primden yararlanıp yararlanmaya- caklannı da soruyor. Ama ilerisi için umutlu görünüyor. Yak- laşık 10 ay sonra tütün dışsatımı başlayacak. işte o zaman 'devlet baba' tütün ihracatçısına bir "kıyak' çeker, eskisi gi- bi olmasa bile, köşeyi döndürür. Çünkü oyunun kuralı bu... Şu anda dolar kaç Türk Lirası? 2990 lira diyelim. 10-11 ay sonra kaç lira olur? Bir hesapla 3300-3400 lirayı aşar. Tüo- car şu anda kaça alıyor tütünü? 7-10 bin lira arasında. isle- mesi, indisi bindisi ne tutar? Kitoda 3-4 bin lira. O halde, doların Türk parası karşılığı artması nedeniyle aradaki fark, ihracatçı tüccann cebine girecektir... ANAP iktidarı bu gerçeğı iyı biliyor. O nedenle "Üretici batsın" diyor. Tüccar ise nasıl olsa kendisini kurtaracak. Ba- ğırsınlar çağırsınlar. Şu 75 cent duruma göre ANAP'a vere- cekleri destek oranında ayarlanır ve iş biter... Geçen yıl da aynı oyun sergilendi... İhracatçı tüccar, piyasa açtlınca direnişe gecti: — Piyasaya girmem, çünkü teşvik primi verilmiyor... Araya bakanlar girdi. önceden gizli toplantılar yapıldı. Bu yıl da aynı oyun yinelendi. — Tekel fazla fiyat vermesin, eğer verirse piyasaya girme- yiz, ihracat yapmayız... Türkiye'de gelmiş geçmiş sfyasal iktidariar tüm tanm ürün- lerinde olduğu gibi tütün üretiminde de bir "tanm politikası" uygulamamıştır. Üretim ne olmalıdır, dışsatım hangi düzey- de gerçekleşecektir tasasından uzak, salt siyasal çıkariar uğruna bir polıtika ızlenmiştır. Hükümet bu yıl A ~ ^ ^ ^ ~ ^ ^ ^ ~ ^ ^ ~ ^ ~ " ^ ^ ^ ~ grad tütüne 15 bin h- Qecen yıl da aynı ra, Bgradtütünede7 ' ., .. bin 500 lira fiyat verdı. Çy un SergilenCİI. Geçen yıl bu say. A JhraCatÇI tÜCCar grad tutunde 11 bin lı- T . ra, B grad tütünde ise piyasa aÇliinCa çeb nin y,rgKg?ad direnişe geçti. Araya tütüne yüzde 34, B bakanlar girdi. grad tütüne de yüzde Ö n r p d p n nizli 29 zam yapılmıştı. Bu UnOGaen yiZII zam, enflasyon artışı- tOplantllar yapildt. BU nın çok altındadır. Us- y , ^ telik tütün girdileri bu Y» ° f yıl gübre, tanm ilacı vs. dövıze bağlı oldu- ğu için yüzde 100'e varan bir artış göstermiştir. Tütün üreti- cisi bu yıl biraz daha yoksulluğa itilmlştir... ANAP iktidarı, yoksulu daha yoksul, varlıklıyı daha vatiık- lı yapmak için didınip çabalıyor. Böylece tanm kesimi gide- rek ekonomık sıkıntıya düşuyor. Tütün üreticisinin hiç mi suçu yok? Yıllardtr "Dik tabana, sat babana" diyerek tütün üretti. Sağ siyasal iktidarların oyuncağı oldu. Plansız programsız, ba- badan kalma yontemlerle tütun üretildi. İşte şimdi de bu nok- taya gelindi. ANAP iktidarı gelişmeler karşısında şöyle diyor: — Tütüncü başka işie uğraşsın, artık tütüncülük öidü... ABD yönetimi de aynı yöntemi uyguluyor tarımda. Oada sigaraya karşı yoğun bir kampanya var. ABD'de salt tütün- de değil, pamuk, üzüm gibi ürünlerde de üretici desteklen- miyor. Çokuluslu tekeller bizim gibi azgelişmiş ülkelere sar- kıyor. Oyun içinde oyun bunun adı. Kopyayı IMF veriyor, siya- sal iktidar Türkiye'de uyguluyor. Bu arada kimi köşedönü- cüler bu işten tatlı kâıiar elde ediyor. Aynı, biriierinin buğ- day ihracatı yapıp TMO'nun buğday ithalatı yaptığı gibi... Devlet, sıgara sektöründe ılkellıği savundu hep. Otuz yıl- dır böyle sürüp gitti. 1988'de 2000 sigarası 'iyi tuttu" denil- di ve ABD'den 5 bin ton Virgınia tütün alındı. Bu sayı gide- rek yükseldı. Bu tütünler Yunanıstan'da fason olarak işle- nip Türkiye'ye getirildi. Bu işten devlet değil, yine birileri ka- zançlı çıktı... Türkiye bir tanm ülkesi olmaktan çıkıyor. Domates, biber, patlıcan, karpuz Ürdün'den; patates Yunanistan'dan; havuc, marul, soğan israil'den ithal ediliyor. Sıgara da ABD'den, İn- giltere'den, Almanya'dan geldiğıne göre iş çözümlenmiş de- mektir. Geçen yıl tütün için 1.4 trilyon kaynak gereksinimi vardı. Bu yıl bu sayı 1.8 trilyona yakındır. Giderek tütüncülük yok olacaktır. Bırkaç yıllık bir yaşamı daha vardır. Oyunun son perdesine yaklaşıyoruz... P A R T İ L E B D E N Eıtakarfdan Çernişev'e brifing ANKARA (ANKA) — Refah Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan, pazartesi günü Sovyetler Birliği Büyükelçisi Albert Çernişev'e "Milli Görüş" konusunda bir brifing verecek. Refah Partisi yöneticilerinden alman bilgiye gore Sovyet Büyükelçiliği'nde duzenlenecek brifingde Erbakan Sovyet Büyükelçisi ve büyükelçiliğin üst düzey yetkililerine bizzat bilgi verecek. Bu arada brifınge Erbakan'ın yanı sıra "Milli Görüş" konusunda uzman olan sekiz kadar üniversite öğretim görevlisi de katılacak. Öte yandan brifingin verileceğini doğrulayan Sovyet Büyükelçiliği Müsteşarı Valter Sonia, brifingin düzenlenmesinin büyukelçilik ile Refah Partisi yetkilileri arahindaki temaslarda kararlaştırıldığını bildirdi. MJIIetvekillerine ABD gezisi • ANKARA (AA) — TBMM Plan ve Butçe Komisyonu'mın en devamlı 12 üyesi özel davetli olarak ABD'ye gidecek. Komisyon Başkanı Yusuf Bozkuıt özal, ABD'ye gidecek üyelerin seçiminde 'adil olmak için' toplantılara devanu ve partilerin kornisyondaki üye sayısıru dikkate aldıklarını söyledi. Yusuf Özal'm başkanlığında 2-16 şubat tarihleri arasında gerçekleştirilecek ABD gezisine ANAP milletvekillerinden Hazım Kutay, Ünal Akkaya, Nihat Türker, Ömer Okan Çağlar, Mehmet Deliceoğlu, Şamil Kazokoğlu, Şevki Göğüsger, SHP'den Hilmi Ziya Postaa, Erdal Kalkau, DYP'den Aleaddin Kun ve Siirt Bağunsız Milletvekili Zeki Çeliker kaulacak. Ödenmeyen çay paraları ANKARA (AA) — HEP Kars Milletvekili Mahmut Alınak, Maliye ve Gümrük Bakanı Adnan Kahveci'ye, Çay-Kur ve Akfa'nm, ureticiye olan borcunu ne zaman ödeyeceğini sordu. Alınak, Bakan Kahveci'nin cevaplandırması istemiyle TBMM Başkanlığı'na verdiği soru önergesinde, Çay-Kur'un haziran, temmuz ve ağustos ayları, Akfa'nın ise 1989 yılı çay bedellerini henüz ödemediğini belirtti. Akfa ve Çay-Kur'un takındığı bu tutumun ureticiyi zor durumda bıraktığını ifade eden Alınak, çiftçilerin her iki kuruluştan toplam alacağının miktannın ve bu borçlann ne zaman ödeneceğinin açıklanmasını istedi.