23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 OCAK 1991 CUMHURİYET/19 MISS1SSIPPI YtİKSEIİYOR — Kayığına atlayan Jack Bryan yukselen Mississippi'nin gazabına uğrayanlardan biri. Arka- daşının, aslında bir göl kenarında olan ancak nehrin yüksel- mesiyle nehrin içinde yer alan dükkânına ulaşmaya çalışıyor. (Fotöğraf: AP) Markos'un tabloları satılmayacak Dış Haberler Servisi — Fili- pinler Yüksek Mahkemesi, eski başkan Markos'a ait tablolann- Nevv York'ta açık arttırma ile satılmasına karşı çıkan ülkenin önde gelen sanatçılannın talep- lerini reddetti. Markos'a ait 71 tablo ve 71 parça gümüş eşya, Markos'un malları ile ilgilenmekle görev- lendirilen Filipinler Başkanlık Komisyonu'nun onayı ile New York'ta açık arttırma ile satısa çıkarılacak. Filipinli sanatçılar, Başkanlık Komisyonu'nun ulusal zengin- likleri satmaya hakkı olmadığı- nı one sürmüşlerdi. OĞUL İÇİN — Bir bar işletmecisini öldürmekle suçlandığı için iki yıldır tutuklu bulunan Jean Claude Noulin'in annesi bayan Manao, oğlu Rudolphe'la birlikte kendisini Paris'te Adalet Bakanlığı'nın önündeki direge zincirle bağlayarak oğ- lunun tutuklulugunu protesto etti. (Fotöğraf: AFP) Soğuk füzyon fiyasko mu? SALT LAKE CITY (AA) — ABD'de bir universitede gerçek- leştirilen soğuk fuzyon deneyleri hakkında yapılan değerlendir- me, oda sıcakhğında nükleer füzyonla enerji elde edilmesine yönelik bu deneylerin başarısız olduğunu ortaya koydu. Utah Universitesi'nde ABD'li ve Kanadalı bilim adamlarının hazırladığı raporda, 1989'da ya- pılan deneyler sırasında aşırı ısınma bulgularına rastlanması- na karşın, ısının füzyon tarafın- dan üretildiği konusunda kanıt bulunmadığı açıklandı. Güneşte atomların bırleşerek ısı enerjisi çıkarmasına nükleer füzyon deniliyor. Füzyon, an- cak çok yüksek sıcaklıkta ger- çekleşebiliyor. YANGINDAN KURTARMA - Filipinler'in başkenti Manila'da önceki giin yüksek bir binada yangın çıktı. Şans eseri sadece 7 kişinin yaralandığı olayda binadakiler iplerle sarkıtılarak kurtarıldılar. (Fotöğraf: Reuter) HABERLERIN DEVAMI İbre Savaşa Dönüyor (Baştarafı I. Sayfada) Kuveyt'in adını bile anmamıştır. Savaşa ha- zır olduklarını, savaş çıkarsa Israil'e "kesinlikle" saldıracaklarını vurgulayarak, her zamanki gibi "Filistin kartı"r\{ oynamış- tır. Başkan Bush, VVashington'da yaptığı açık- lamada, "Saddam Hüseyin diplomatik çözü- mü reddetmeye devam ediyor. BM Güvenlik Konseyi kararlanna uymalıdır. Savaş mı. ba- rış mı? Artık bu tercihiyapacak olan Saddam Hüseyin'dir" dedi. Saddam Hüseyin'e gelınce, o da Bağdat'- ta televızyondan yayımlanan konuşmasında, "Eğer Amerikalılar Körfez çatışmasına katı- lırlarsa, onlan nasıl kendi kanlannda boğaca- ğımızı göreceksiniz" dedi. Barışçı çözüm açısından son derece olum- suz bir tablo belirgınleşmiş durumda. 15 ocak tarıhıne sadece beş gün var. Bu süre içinde, BM Genel Sekreterı Perez de Cuel- lar'ın, Fransa ve Avrupa Topluluğu'nun Bağ- dat nezdinde bazı diplomatik girışimlerde bu- lunmaları soz konusu. Bu çabalar, Irak'ın ba- rışçı çözüme gidecek bir süreci başlatması- nt sağlayabilir mı? Irak son anda Kuveyt'ten çekilmeyi de içe- ren kapsamlı bir barış planıyla ortaya çıka- bılir mi? Dünkü Cenevre görüşmesı dahil şimdiye dek Irak'ın çizmiş olduğu grafik, bu sorula- ra iyimser yanıtfar verılmesını olanaksız kılı- yor. Kuveyt'i işgal ve ilhak ederek uluslara- rası hukuku ihlal etmiş olan Irak, beş aydır izlediği son derece katı politikayla Birleşmiş Milletler kararlarını tamamen hıçe sayarak ibrenin barışa değil, savaşa doğru eğilme- sinde başlıca roiü oynamıştır. Askeri çözüm kaçınılmaz mı artık? Bu soruya evet dıyemiyoruz Savaşın tek yol olduğuna inanmıyoruz. Askeri çözüm bölgede büyük bir kaosa yol açabilecektir. Ortadoğu'da barışa, adalete ve istikrara gi- den yolun savaştan geçeceği kanısında de- ğiliz. Daha uzun zaman alsa da Irak'ın so- nunda ambargoyla ve uluslararası toplulu- ğun baskısıyla yola getirilebileceğı düşünce- sindeyiz. Barışçı çözümün altını bir kez daha çizer- ken, ülkemizi de sınır ötesınde kanlı serüven- lerden uzak tutmak için, son derece uyanık olunması gereken bir döneme girildiğini be- lirtmeliyiz. Lütfen dikkat! KörfezVle savaşa doğru Cuellar barış için Bağdat'a (Baştarafı I. Sayfada) mi Delegesi Buyukelçi Al- Anbarı, Cuellar ile New York'- ta gorüştu ve Cuellar'ın bir gi- rişimde bulunmasını Irak'ın olumlu karşılayacağını bildirdi. Avrupa Topluluğu donem başkanı Lüksemburg, Irak Dı- şişleri Bakanı Tarık Aziz ile AT arasında Cezayir'de goruşme ya- pılması yolundaki Irak'a yeni öneri sunduklarını doğruladı. Ancak Tarık Aziz bu goruşme önerisini reddederek "Göruş- mek isteyen Bağdat'a gelsin" dedi. Lüksemburg Dışişleri Bakanı Pousse, "Irak Dışişleri Bakanı ile AT arasında doğnıdan temas olacaktır. Goruşme tarihi henuz saptanmadı. ama yer muhteme- len Cezayir olacaktır" dedi. Aziz ise öneriyı reddetti. Sabetay Varol'un Paris'ten bildirdiğine göre Fransa Cum- hurbaşkanı François Mitter- rand. Fransa'nın Irak'a tanınan sürenin bitim tarihi olan 15 ocak geceyarısına kadar Körfez kiri- zi konusunda banş için girişim- lerine devam niyetinde olduğunu" söyledi. Mitterrand, savaş çıktığı takdirde, savaş son- rasında "Azıniıklann haklannın Fransa tarafından konınacağı- nı" sözlerine ekledi. Cenevre'de- ki Baker- Aziz görüşmesinin so- nucu hakkında hayli "karamsar" görunen Fransız yetkililer, önümuzdeki günlerde Cezayir'le ortak yeni bir gırişim ongöruyor. Dün akşam bir basın toplan- tısı düzenleyen Cumhurbaşkanı Mitterrand, bir gün öncesine ka- dar diplomatik çevrelerde yayı- ANKARA 6 Önemli bir fırsat kaçırıldı'ANKARA (Cumhuriyet Bu- rosu) — Baker-Aziz gorüşmesi- nın olumlu bir gelişme kaydedil- meksizin sonuçlanması, Anka- ra'da üzüntu yarattı. Dışişleri Bakanlığı çevreleri. Körfez kri- zinin banşçı çözumu için önemli bir fırsatın kaçırıldığını ve bu- nun tüm dünya adına uzucu ol- duğunu belirttiler. Ancak bu çevreler, goruşmelerin tam içe- riğı ve gerek Irak'ın. gerekse ABD'nin bundan sonra nasıl bir strateji izleyeceklerinin değer- lendirilmesı oncesinde kesin bir yorum yapma.ktan kaçındılar. Yetkıli çe\reler göruşmelerın başarısızhkla sonuçlanmasının savaş olasılığını arttırdığını, an- cak Başkan Bush'un "barış Umidini tıimüyle yitirmedim" yolundaki sözlerinin önemli ol- duğunu kaydettiler. Ankara, görüşme konusunda resmi bir açıklama yapmazken, bir yetkiü "Bundan sonra söylenecek her söz, yapılacak her açıklama es- kisinden daha önemli. Konu gi- derek hassaslaşıyor" dedi. Baker gezisini erteledi Bu arada Baker, programını değiştirerek dun gece başlaya- cak Ankara gezisini pazar gunü- ne erteledi. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kaya Toperi, Baker'ın Özal'ı dün gece telefonla aradı- ğını, gezisini "hava şartları dolayısıyla" pazar gününe erte- lediğini ifade ettiğini" söyledi. lan Dışişleri Bakanı Roland Du- mas'ın Bağdat'a gideceği şeklin- deki haberleri doğrulamadı. Mitterrand, savaş kaçınılmaz olursa "Fransa'nın görevini ye- rine getirmekten kaçınmasının söz konusu olmadığını bir kez daha vurguladı" ve "Güvenlik Konseyi daimi iiyesi olarak Fransa, Ortadogu'daki çatışma sonrası düzenlemelerde hanr ol- mak zorundadır. Görevlerimiz arasında azıniıklann haklannı korumak da vardır" dedi. Almanya muhabirimiz Dilek Zaptçıoglu'nun bildirdiğine göre Baker ve Aziz arasındaki görüş- menin Körfez sorununa hiçbir çözüm getirmeyişi Almanya'da büyük üzüntüyle karşılandı. Son günlerde devamlı olarak "banşçı çözümü" gündeme getiren Bonn'un Fransa'yla birlikte ye- ni diplomatik girişimleri destek- lemesi bekleniyor. • lngiltere Başbakanı John Major, Cenevre görüşmelerinin sonuçsuz kalmasından "diış kı- nkhgına uğradığım" söyledi, an- cak bunun, savaşın kaçınılmaz olduğu anlamına gelmediğini belirtti. Major, çeşitli temaslar- da bulunduğu Körfez bölgesin- den ülkesine dönerken gazeteci- lere yaptığı acıklamada, "fazla- sıyla iizgiin" olduğunu ifade et- ti. Major, hâlâ Saddam'ın fıkri- ni değiştireceği ve Kuveyt'ten çe- kilebileceğini kaydetti. lngiltere Başbakanı, "Hâlâ Saddam için yeniden dttşiinecek zaman var- dır. Umarım bunu yapar" dedi. • Mısır hukumeti de yaptığı acıklamada, krizin siyasa; bir çozüme ulaştırılması konusun- daki umutlannı koruduğunu bildirdi. İsrail Dışişleri Bakanı David Levy de yaptığı acıklamada, ABD'nin Irak'ın Kuveyt'ten çe- kilmesi konusunda kararlı dav- ranmasını memnuniyetle karşı- ladıklarını belirtti. (Baştarafı 1. Sayfada) kat çekerken, Tank Aziz'in gu- lümsemeye çalıştığı göruldu. ABD Dışişleri Bakanı Baker, goruşme sonrasında ABD Baş: kanı George Bush ile bir kez da- ha görüştükten sonra bir basın toplantısı düzenledi. Irak Dışişleri Bakanı Tarık Aziz'le yaptığı 6.5 saatlik göruş- menin başarısız olduğunu soy- leyen Baker, "Ben pazarlık ara- yışı iie değil, iletişim kurma amacıvla Cenevre'ye geldim" diyerek 6 saat suresince Tarık Aziz ile bu amacı yerine getır- meye çalıştığını belirtti. Baker şunları söyledi: "Benirn verdiğim mesaj. Irak'ın ya Kuveyt'ten barışçı şe- kilde çekilmesi ya da gıiç kulla- nılarak buradan atılması yolun- dadır. Üzülerek soylüyorum ki bu 6 saat içinde Irak'ın BM Gü- venlik Konseyi'nin kararlarına uyacağına ilişkin hiçbir şey işit- medim. Irak'ın hiçbir esnekliği- ni gormedim. Irak bir sıirü yan- lış hesaplamalar yaptı. Irak yönetimi, Kuveyt'in iş- galine karşı gösterilen uluslara- rası tepkiyi yanlış hesapladı. Onlar bir komşulannı ezerken dünyanın bir kenarda duracağı- nı zannettiler. Binlerce yabancı- yı rehin tutmakla ve sonra da onları aşama aşama serbest bı- rakmakla yanlış bir hesap yap- tılar. Bunun siyasi bir avantaj olacağını zannettiler. L'malım ki bir yanlış hesap- lama daha yapmazlar. Irak yo- netiminin Körfez'e gıiç vollayan 28 ulkenin Irak'ı Kuveyt'ten at- mak için güçleri ve arzulan ol- duğu konusunda hiç şuphesi ol- masın. Vahşi işgaline devam ederse kazanamayacağı askeri bir çatışmayı seçmiş olacaktır ve Irak için bu çatışmanın korkunç sonuçları olacaktır. Ben bunla- n Aziz'e söyledim. Bir tehdit olarak değil. Ama bunu söyle- meklen de hoşlanmadım. Çün- kii biz gerçekten barışçı bir çö- züm istiyonız. Ben ve Bush çok kez söyledik, Irak halkıyla hiç- bir sorunumuz yok. Bir trajik sonuç olmamasını istiyoruz." Baker şöyle devam etti: "Irak hâlâ bir çatışmayı ön- leyebilir. Banş yolu açıktır >e bu yol da çok açık bir şekilde BM Güvenlik Konseyi'nin son S ay- daki 12 karanyla ortaya konul- muştur. Ancak karar verecek taraf Irak liderliğidir. Bu kara- n verecekler onlardır ve umarız onlar da banş yolunu seçerler." ŞIR1NYER HIPODROMUTVDAN FtKRETDACuoCuı Kalamış günün bankosu 1. AYAK:Son idmanları ve form durumunu beğendiğimiz Nihan. grubun musait olmasın- dan yararlanarak birinciliğe uzanacaktır. Iyi bir tay izleni- mi %eren Gulay 3 daha sonra duşunülebılır. Yarışın sürpriz tayları Esse ve Tuluyşah'tır. 2. AYAK: Hafta içi pist ça- lışmalarında başarılı olan Gu- len ve Günışık iyi bir hazırlık dönemi geçırdiler. Yarışın baş- tan sona kadar bu ikı atın mu- cadelesiyle geçeceğini varsayı- yoruz. Papaşa, tabela için uğ- raş verecekıir. 3. AYAK: Pıst çahşmaların- da her geçen gun iyiye giden Panter 2, iyi bir hazırlık done- mi geçirdi. Başarılı bir yanş çı- karacaktır. Yeni yeni duzelmek- te olan Pikaro ve Moulen Ro- uge ikincilik için mucadele ve- receklerdir. 4. AYAK: Bulduğu üstün formunu muhafaza eden Kala- mış'tan yine birincilik bekliyo- ruz. Kayıtlı diğer atların muca- delesı daha çok ikincilik için olacaktır. 5. AYAK: Surprize müsait bir G Grubu yanşı. Hilal 12, Anıl ve Selbatur'a ilk şansı ta- nıyoruz. Form durumları iyi olan Selbatur ve Sipahi daha 10 OTORİTELERCS GÖRÜŞLERİ F. Dağlıoğlu M. Durmuş B. Düzyatan K. Akyer 5-2-3 1-3-4 3-2-1 1-2 5-1-3 3-1-9 4-5-3-1 1 2 2 1-2 2-1 6-1 6 6 6 13-3-2 3-2-8-6 6-2-13 12-2-8 4-2-7-8 8-4-3 2-3-8-1 8-7-4-2 sonra duşünulebilir. Kuponla- ra çok at yazmakta fayda var- dır. 6. AYAK: Yanş galobu ve sprintinde iyi gorünen Tolgaer ve Ramiz birinciliğe daha ya- kın. Heybetli ve Aslanım daha sonra düşunülebilir. TAHMİNLER 1. KOŞU: F: Young Elite (3). P: İzavra (5), S: Golden Nug- get (1). 2. KOŞU: F: Nihan (3), PP: Gulay (4), P: Esse (1), S: Tuluy- şah (5). 3. KOŞU: F: Gülen (1), PP: Gunışık (3), P: Papaya (4), S: Navratilova (7). 4. KOŞU: F: Panter (2), PP: Pikaro (1), P: Moulen Rouge (3), S: Elifim (9). 5. KOŞU: F: Kalamış (6), PP: Kerem (4), P: B.Martı (3), S: Özgürhan (2). 6. KOŞU: F: Hilal (3), PP: Anıl (2), P: Selbatur (8), S: Gürbatur (12), S: Sipahi (7). 7. KOŞU: F: Tolgaer (4), PP: Ramiz (2), P: Heybetli (8), S: Aslanım (7). Aziz'in basın toplantısı Baker'dan sonra basın top- lantısı düzenleyen Tarık Aziz ise konuşmasında surekli olarak Kuveyt ile Filistin sorunları ara- sında paralellik kurmaya çalış- tı. Aziz, bir gazetecinin sorusu- na verdiği yanıtta, "Körfez'de savaş çıkarsa İsrail'e saldınrız" dedi. Irak Dışişleri Bakanı Tarık Aziz, Baker'ın kendisine ABD'- nin bilinen tutumunu tekrarla- dığını söyledikten sonra şoyie devam etti: "Ben de kendisine, banştan soz ettiklerini ama Or- ladoğu'da barışın geniş kap- samlı olduğunu, İsrail'in Filis- tinlilerin haklannı çiğnemeye devam ettiğini, eğer banşı konu- şacaksak Ortadoğu'da barışla ilgiii tüm sonınlan konuşmamız gerektiğini söyledim." Çeşitli silahlar Tarık Aziz, Kuveyt konusun- daki Güvenlik Konseyi kararı- na da değinerek, "Güvenlik Konseyi'nin İsrail'in Arap top- raklarından çıkmasını isteyen kararı hâlâ uygulanmadı" dedi. Tarık Aziz şoyle devam etti: "Baker, bana kimyasal silahlar- dan, biyolojiksilahlardan, nük- leer silahtan söz etti. Irak'ın si- lahlanndan kuşkulandıklarını söyledi. Ama İsrail'de her tur- lü silah var. Nükleer silah da var. James Baker, İsrail'in si- lahlarından neden kaygılanmı- yor?" Tarık Aziz, Baker'ın, Bush'- tan getirdiği mektubu kabul et- memesinin nedenini ise şöyle açıkladı: "Mektubun dili politik degil- di ve bir devlet başkanına gön- derilmesi uygun bir mesaj değil- di." Bush'un sözleri ABD Başkanı George Bush, Baker - Aziz göruşmesınden sonra yaptığı acıklamada, gö- rüşmelerde Irak'ın hiçbir esnek- lik gostermediğini söyleyerek, "Görüşmelerden sonra açık olan tek nokta, ABD'nin Irak'ı Kuveyt'ten çıkarmaya hazır olduğudur" dedi. Başkan Bush. dün gece du- zenledıği basın toplantısında Cenevre toplantısında Irak'ın "sorunun özünıi anlamadığının" ortaya çıktığı- nı söyleyerek "sorun Kuveyt'in işgal ve ilhakıdır. Irak ise bunu diğcr sorunlarla karıştırarak dikkatleri dağıtmak istiyor" de- di. Ancak Bush, Körfez'de barış- çı çözüm için hâlâ "çok geç olmadığını" söyleyerek "Barış ya da savaş tercihini Saddam Hüseyin yapacak" dedi. Bush, 6 saatlik goruşmenin sonunda "maalesef değişen bir şey olmadığını" belirterek, "Sad- dam hâlâ diplomatik çözümü reddediyor" dedi. Bush, şunları söyledi: "Baker ile konuştum. 6 saal- lik gorüşmesi hakkında bana bilgi verdi. Irak'ın, (Güvenlik Konseyi kararlanna uyacağı) konusunda hiçbir işaret verme- diğini söyledi. Aziz'in, Sad- dam'a yolladığım mektubu ilet- meyi reddettiğini söyledi. Irak yönetimi sorunun çözümünü is- temiyor. Sonuçlar maalesef ay- nı. Değişen bir şey yok. Saddam hâlâ diplomatik çözümü redde- diyor. Henüz geç değil Ben, Baker'ı pazarlık için de- ğil, iletişim kurmak için yolla- dım. Irak, BM Güvenlik Kon- seyi kararlarına uyduğunda ye- niden uluslararası toplumun bir parçası olur. Şunun altını çize- rek soylemek isterim ki, banşçı çözümlerden henüz vazgeçmiş değiliz, henüz çok geç değil. Kuveyt ile Filistin arasında ilişki kurulmasına karşıyız, bu- na uluslararası ittifak da karşı. Bu, bizim ve BM'nin kesin tu- tumumuzdur." Saddam'ın tehdidi ABD vf Irak dışişleri bakan- ları gorüşmesi başarısızhkla so- nuçlanırken, Irak Devlet Başka- nı Saddam Hüseyin, ABD'nin Irak'a saldırması halinde Ame- rikan askerlerinin kendi kanla- nnda boğulacaklarını söyledi. Saddam, Arap Baas Sosyalist Partisi yöneticilerine yaptığı ve televizyondan yayımlanan ko- nuşmasında, "Eğer Amerikalı- lar Körfez çatışmasına katılır- larsa, onları nasıl kendi kanla- nnda boğacağımızı göreceksiniz" dedi. Saddam'ın bu konuşmayı, Cenevre'de başarısızlığa uğra- yan ABD ve Irak dışişleri ba- kanları toplantısından önce mi sonra mı yaptığı belirlenemedi. Saddam, konuşmasında. "Biz tehditlere boyun eğecekler- den değiliz. Amerika'nın nasıl bir tuzaga duşeceğini göreceksiniz" dedi. GOZLEM UGUR MUMCU (Baştarafı I. Sayfada) şanmakiaydı. Bu iki süper güç, bölgede, birbirlerine karşı caydırıcı roller oynuyorlardı. Şimdi süper güçlerden biri Ortadogu'daki dengelerden ağırlığını kendisi çekıyor. Böylece bölgede "tek süper gü- cün egemenliği" doğuyor. Türkiye'nin yeni savunma stratejısi bu yeni oluşumlara göre yeniden çizilmelidir. Dünya artık eski dünya değil... Türkiye de eski Türkiye değil... 2. Dünya Savaşı'ndan sonra Türkiye, 'soğuk savaş' ko- şullarında bir dış sıyaset ızlemek zorunda kaldı. Batı, ellili yılların başında Türkiye'yi bu soğuk savaş koşullarında bi- le NATO ıçine almak istemedi, Türkiye'den istenen, yalnız- cave yalnızca 'Körfez'deki petrol bekçiliği'yöi. Özellikle İngilizler "Ortadoğu kuvvetleri komutanlığı diye bir komutanlık kurup sizi oraya alalım" görüşünde dıreni- yorlardı. Türkiye Batı'ya "Ortadoğu savunması Avrupa'dan başlar. Biz Ortadoğu'da üstümüze düşen görevi yaparız" diye gü- vence verinceye kadar İngilız hükümeti Türkiye'nin NAT0 : ya gırişine 'evet' demedi. Türkiye NATO'ya bu güvencelerin verilmesinden sonra kabul edildi. NATO'nun patronları Türkiye'yi hiçbir zaman paktın eşit üyesi olarak görmedi. ABD, yapay bir komünizm tehlikesıni yaratıp Türkiye'yi so- ğuk savaş koşulları içinde kendi siyasal ve stratejik amaç- ları için kullandı. Bugün dönüp dolaşıp ellili yılların başına döndük. Olası Sovyet saldırısına karşı kurulan NATO, bugün kendi sorum- luluk alanı dışındaki bir uyuşmazlığa ABD eliyle bulaştı- nlıyor. Kırk yıl önce verilen senet bugün icraya konuyor! O zaman hep birlikte -asker ve sıvil- şu iki soruya yanıt bulmak zorundayız: —Türkiye NATO'ya niçin girmişti?.. Ve Türkiye bugün ne- den taraf olmadığı bir çatışmaya zorla sürükieniyor? Yeni gerçekler, yeni önlemleri ve yeni savunma strateji- lerini de gündeme getirmelidir. Savunma alanındaki bu yeni gelişmeler dışında iş yaşa- mında yaşanan gerçekler de yeni sortınlar ve yenl düzen- lemeler getirmiştir. Türkiye, bu gerçeklere ve bu çağdaş düzenlemelere sırt çevirerek çalışma barışını kuramaz. Bugüne kadar kuramadığı da yaşanan olaylarla bellidir. O zaman 'ne yapmalı' sorusuna yanıt bulmak zorundayız. Yapılacak iş, çalışan kesime Uluslararası Çalışma Örgü- fü'nün Batı ülkelerınde geçerli ölçülerini Türkiye'de de uy- gulamaktır. Nasıl uygulanır ölçüler ve kurallar? 'Genel grev' hakkını kabul ederek... Kamu kesiminde çalışanlara sendika ve grev hakkı ve- rerek... Ve sendikalar üzerindeki yasakları ve kısıtlamaları kaldı- rarak... Özetle, 'emekpıyasasr önündeki bütün engellerı asarak... Bugün için en güncel siyasal iki konu budur: Savunma stratejılerı ve iş barışı... Yeni ulusal savunma stratejılerinı kimler, nasıl oluştura- cak?.. Polissiz, panzersiz, komando alaysız toplusözleşme- ler nasıl yapılacak? Emek piyasası nasıl çalışacak? Evet, ülkemizde, azgelışmiş demokrasimizde 'soğuk savaş' nasıl bitecek? 'Savaşa hazırız' (Boftarafı 1. Sayfada) eleştirilere katılmıyorum. Maa- lesef bizde politika, 'nelerin yapılması' üzerine değil, 'nelerin yapılmaması' uzerine bina edil- mektedir. Yanlışın ne olduğunu söyleyen yok, doğruyu soyleyen de yok. Bugune kadar yaptıkla- rımızın ana hatları şoyle: — BM'nin aldığı kararlara uyduk. Bunlar arasında Irak'a ambargo uygulanması, petrol boru hattının kapatılması gibi tedbırler vardır. — Guneydoğu'daki kuvvetle- rimizi takviye ettik. — NATO Çevik Kuvveti'nin hava unsurunun Türkiye'ye gel- mesini sağladık. Şimdi sorulan sıralayalım: 1. Bütun dünya ülkelerinin kabul ettiği BM kararlanna biz uymayacak mıydık? 2. Etrafımız bu kadar sıcak savaşa yakın hale gelmişken ted- birsiz olma basiretsizliğini kim savunabilir? 3. Kırk yıla yakın bir süreden beri üyesi olduğumuz ve şimdi- ye kadar önemli katkılarda bu- lunduğumuz NATO'nun caydı- Türkiye'ye (Baştarafı 1. Sayfada) uçaktan tırlatılması nedenıvle "havadan havaya" fuzeler sınıf- lamasına giriyor. "Kızılötesi" ışınlarla hedefıne yöneltilen Sid- evvinder'in menzili askeri bir sır olarak saklanıyor. Askeri çevre- ler fuzeyi hava muharebeleri ve düşman füzelerine karşı en etkin silahlardan sayıyorlar. Bugüne kadar ABD ve müttefik hava kuvvetleri için 21 bin "Sidewin- der"in üretildiği belirtilirken özellikle füzenin son modelleri- nin motoru ve hedef saptama mekanizmalarında en gelişmiş teknolojinin kullanıldığı kayde- diliyor. rıcı gucunden istifade etmemek aklıselimle bağdaşır mı? — Körfez krizi nedeniyle Türk Silahlı Kuvvetleri'nin aldı- ğı önlemler nelerdir? DOĞAN — TSK, Güneydo- ğu Anadolu Bolgesi'nde bulu- nan İkinci Ordusu ile muhtemel bir Irak saldırısına karşı gerekli savaş onlemierini almış, bir kı- sım hava kuvvetleri filolan ile- riye kaydırılmış, takviye kara kuvvetleri unsurları ve savun- ma tertipleri ile pekiştirilmiştir. Bunun yanında hava savunma, hava ikaz ve ihbar önlemleri de alınmıştır. — İnciriik Üssü'nün olası bir sıcak savaşta kullanılma olasılığı nedir? Türkiye'nin bu üs üzerin- deki kontrolü tam mıdır? İncir- iik Üssü'nün bugıinkü statüsü ABD'lilerin kullanmasına ola- nak vermekte midir? (Olası bir harekâtta) Türkiye'nin bu konu- daki görüşü nedir? DOĞAN — İnciriik Üssü^ nun herhangi bir şekilde kulla- nılması, Turk hukümetinin izni- ne tabidir. — Körfez krizinde izlenen po- litikaya TSK ve Dışişleri Bakan- lığı sizce yeterince hâkim mi? DOĞAN — Evet. — NATO Çevik Kuvveti'nin Türkiye'ye gelmesi talep edildi. Gelecek kuvvet olası bir sıcak savaşta TSK'nın yanında savaşa katılacak mı? Eğer katılacaksa, 'caydırıcı' olmak amacıvla çag- rılan bu kuvvet. 'saldırı' amacı- na yönelik olarak mı kulla- nılacak? DOĞAN — NATO Çevik Kuvveti hava unsurunun esas görevi, Irak'a karşı caydırıcılık sağlamak, Turk Hava Kuvvetleri unsurları ile müşterek tatbikat- lar yaparak karşı tarafa NATO'- nun dayanışmasını göstermektir. Bünyesinde keşif uçakları ile kı- sa menzilli av uçaklannı bulun- duran NATO Çevik Kuvvetleri hava unsurunun çıkacak bir sı- cak çatışmada Türk Hava Kuv- vetleri ile birlikte bir Irak saldı- rısına mukabelede bulunması NATO makamları ile Türk ma- kamları ve bu kuvvete filo sağ- layan ulkelerin ortak mutabaka- tı ile gerçekleşebilir. — Körfez krizi çerçevesinde Türkiye'ye yapılan askeri yar- dımlar nelerdir? DOĞAN — AKKA anlaşma- sı dışında Körfez krizi çerçeve- sinde Federal Almanya ve Hol- ianda'dan çeşitli yardımlar gel- miştir. Bunlar arasında Leopard-IA tankları, zırhlı per- sonel taşıyıcıları, koruyucu gaz maskeleri, kimyasal silahlara karşı koruyucu diğer malzeme- ler ve muhtelif cins muhimmat bulunmaktadır. Ayrıca beklenen çeşitli cins silah ve muhimmat da vardır. — Türk Silahh Kuvvetleri'nde hiçbir ülkede olmayan 9 ayn as- keriik biçimi bulunuyor. Bunla- rın standardize edilmesi söz ko- nusu mu? DOĞAN — Her bir askerlik hizmet şekli, yasalarla düzenlen- miş olup zaman içinde ülkemi- zin askeri, politik, sosyal ve eko- nomik ihtiyaç ve durumlarından kaynaKlanmıştır. Soz konusu as- kerlik hizmet şekillerinden isti- fade edebilmek bazı özel şartla- ra bağlıdır. TSK'da erbaş ve erler için 18 aylık askerlik hizmeti, 4 ve da- ha fazla süreli fakülte ve yukse- kokullardan mezun olanlar için 16 aylık yedeksubaylık uygula- ması askerlik hizmet şeklidir. Temel askerlik kanunları uze- rındeki çalışmalar devam et- mektedir. — Savunma sanayii projele- rinin son durumu nedir? Bu projelerden somut olarak hava- ta geçirilenler hangileridir? DOĞAN — Halen gündem- de bulunan savunma sanayii projelerini; — L'ygulaması başlamış projeler, — Üzerinde çalışılmakta olan projeler olmak üzere iki grupta topla- mak mümkundür. — Uygulaması başlamış pro- jelerden; 1- Zırhlı muharebe aracı üre- tim projesi ile ilgiii tesislerin in- şası devam etmektedir. Bu tesis- lerden ilk teslimat 1991 yılı için- de yapılacaktır. Birinci program yılı olan 1990'da teslimi öngoru- len 20 hazır araç gelmiş olup test ve kabul işlemleri tamamlandık- tan sonra onumuzdeki günlerde Silahlı Kuvvetlerimize teslim edilecektir. İkinci program yılı- na ait 85 aracın montajı, Gölba- şı tesislerinde devam etmektedir. Bunlardan dördunün montajı tamamlanmıştır. 2- F-16 uçaklarına haber alma ve karşı koyma kabiliyeti sağla- yacak olan elektronik harp sıs- temleri ile ilgiii ortak yatırım ve üretim kontratı, ABD'den Loral firması ile imzalanmıştır. Üre- tim programına göre ilk teslimat 1991 yılı ikinci yarısında yapıla- caktır. 3- Silahlı Kuvvetlerimize em- niyetli haberleşme imkânı sağla- yacak olan HF/SSB telsiz pro- jesi ile ilgiii ortak üretim kont- ratı geçen yılın başında İngiliz Marconi firması ile imzalanmış- tır. Kontrata gore bu yıl içinde hazır olarak tedarik edilip tesli- mi gereken cihazlardan bir kıs- mı gelmiş bulunmaktadır. fest ve kabul işlemleri tamamlandık- tan sonra onumuzdeki günlerde Silahlı Kuvvetlerimize teslim edilecektir. 4- Hava Kuvvetleri Komutan- lığırnızın ve pilot eğitimi veren kurum ve kuruluşların ihtiyac- larına cevap verebilecek eğitim uçağının yurt içinde yapımına yönelik başlangıç eğitim uçağı projesi ile ilgiii kontrat geçen yı- lın başında Italyan Agusta fir- ması ile imzalanmıştır. Teslimat programına göre hazır olarak alınacak 6 uçaktan ikisi onu- muzdeki günlerde Hava Kuvvet- leri Komutanlığımıza teslim edilmiş olacaktır. Proje kapsa- mındaki 40 uçaktan 34'u Türk- iye'de TAI ve Kayseri Bakım Ik- mal Merkezi'nde uretilecek ve üretim 1992 yılında tamamlan- mış olacaktır. 5- Uzun mesafeli arama ra- darları ile komuta, kontrol ve muhabere sistemlerinin ortak üretimine yönelik proje ile ilgiii olarak. Fransa'dan Thomson- CSF, ABD'den Aydın Corp. ile geçen yılın ikinci yarısında kont- ratlar imzalanmıştır. İlk radar unitesi 1994 yılı başında Silahlı Kuvvetlerimize teslim edilecek- tir. 6- KKK'nın acil ihtiyacı olan 5 adet silahlı helikopter ile Em- niyet Genel Müdürlüğü'nün ih- tiyacı olan 6 adet helikopter alı- mı ile ilgiii kontratlar da geçen yıl içinde imzalanmtştır. KKK için satın alınan helikopterlerin tamamı gelmiş ve KKK"ya tes- lim edilmiştir. 7- Roket sanayiinin temel un- surlanndan olan kompozit ya- kıtlı roket motorundan başlaya- rak roket uretimini memleketi- mizde gerçekleştirmek üzere ele alınan proje de hızla devam et- mektedir. 8- Hafif nakliye uçağı proje- si ile ilgiii ortak üretim kontra- tı, Ispanyol CASA firması ile geçen aralık ayı içinde imzalan- mıştır. Bu proje çerçevesinde ge- lecek 7 yıl içinde 52 adet uçak TAI tesislerinde üretilip HKK'na teslim edilecektir!'
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle