Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
10 OCAK 1991 CUMHURİYET/19
MISS1SSIPPI YtİKSEIİYOR — Kayığına atlayan Jack Bryan
yukselen Mississippi'nin gazabına uğrayanlardan biri. Arka-
daşının, aslında bir göl kenarında olan ancak nehrin yüksel-
mesiyle nehrin içinde yer alan dükkânına ulaşmaya çalışıyor.
(Fotöğraf: AP)
Markos'un
tabloları
satılmayacak
Dış Haberler Servisi — Fili-
pinler Yüksek Mahkemesi, eski
başkan Markos'a ait tablolann-
Nevv York'ta açık arttırma ile
satılmasına karşı çıkan ülkenin
önde gelen sanatçılannın talep-
lerini reddetti.
Markos'a ait 71 tablo ve 71
parça gümüş eşya, Markos'un
malları ile ilgilenmekle görev-
lendirilen Filipinler Başkanlık
Komisyonu'nun onayı ile New
York'ta açık arttırma ile satısa
çıkarılacak.
Filipinli sanatçılar, Başkanlık
Komisyonu'nun ulusal zengin-
likleri satmaya hakkı olmadığı-
nı one sürmüşlerdi.
OĞUL İÇİN — Bir bar işletmecisini öldürmekle suçlandığı
için iki yıldır tutuklu bulunan Jean Claude Noulin'in annesi
bayan Manao, oğlu Rudolphe'la birlikte kendisini Paris'te
Adalet Bakanlığı'nın önündeki direge zincirle bağlayarak oğ-
lunun tutuklulugunu protesto etti. (Fotöğraf: AFP)
Soğuk füzyon
fiyasko mu?
SALT LAKE CITY (AA) —
ABD'de bir universitede gerçek-
leştirilen soğuk fuzyon deneyleri
hakkında yapılan değerlendir-
me, oda sıcakhğında nükleer
füzyonla enerji elde edilmesine
yönelik bu deneylerin başarısız
olduğunu ortaya koydu.
Utah Universitesi'nde ABD'li
ve Kanadalı bilim adamlarının
hazırladığı raporda, 1989'da ya-
pılan deneyler sırasında aşırı
ısınma bulgularına rastlanması-
na karşın, ısının füzyon tarafın-
dan üretildiği konusunda kanıt
bulunmadığı açıklandı.
Güneşte atomların bırleşerek
ısı enerjisi çıkarmasına nükleer
füzyon deniliyor. Füzyon, an-
cak çok yüksek sıcaklıkta ger-
çekleşebiliyor.
YANGINDAN
KURTARMA -
Filipinler'in
başkenti
Manila'da
önceki
giin
yüksek
bir
binada
yangın
çıktı.
Şans
eseri
sadece
7 kişinin
yaralandığı
olayda
binadakiler
iplerle
sarkıtılarak
kurtarıldılar.
(Fotöğraf:
Reuter)
HABERLERIN DEVAMI
İbre Savaşa Dönüyor
(Baştarafı I. Sayfada)
Kuveyt'in adını bile anmamıştır. Savaşa ha-
zır olduklarını, savaş çıkarsa Israil'e
"kesinlikle" saldıracaklarını vurgulayarak,
her zamanki gibi "Filistin kartı"r\{ oynamış-
tır.
Başkan Bush, VVashington'da yaptığı açık-
lamada, "Saddam Hüseyin diplomatik çözü-
mü reddetmeye devam ediyor. BM Güvenlik
Konseyi kararlanna uymalıdır. Savaş mı. ba-
rış mı? Artık bu tercihiyapacak olan Saddam
Hüseyin'dir" dedi.
Saddam Hüseyin'e gelınce, o da Bağdat'-
ta televızyondan yayımlanan konuşmasında,
"Eğer Amerikalılar Körfez çatışmasına katı-
lırlarsa, onlan nasıl kendi kanlannda boğaca-
ğımızı göreceksiniz" dedi.
Barışçı çözüm açısından son derece olum-
suz bir tablo belirgınleşmiş durumda. 15
ocak tarıhıne sadece beş gün var. Bu süre
içinde, BM Genel Sekreterı Perez de Cuel-
lar'ın, Fransa ve Avrupa Topluluğu'nun Bağ-
dat nezdinde bazı diplomatik girışimlerde bu-
lunmaları soz konusu. Bu çabalar, Irak'ın ba-
rışçı çözüme gidecek bir süreci başlatması-
nt sağlayabilir mı?
Irak son anda Kuveyt'ten çekilmeyi de içe-
ren kapsamlı bir barış planıyla ortaya çıka-
bılir mi?
Dünkü Cenevre görüşmesı dahil şimdiye
dek Irak'ın çizmiş olduğu grafik, bu sorula-
ra iyimser yanıtfar verılmesını olanaksız kılı-
yor. Kuveyt'i işgal ve ilhak ederek uluslara-
rası hukuku ihlal etmiş olan Irak, beş aydır
izlediği son derece katı politikayla Birleşmiş
Milletler kararlarını tamamen hıçe sayarak
ibrenin barışa değil, savaşa doğru eğilme-
sinde başlıca roiü oynamıştır.
Askeri çözüm kaçınılmaz mı artık?
Bu soruya evet dıyemiyoruz Savaşın tek
yol olduğuna inanmıyoruz. Askeri çözüm
bölgede büyük bir kaosa yol açabilecektir.
Ortadoğu'da barışa, adalete ve istikrara gi-
den yolun savaştan geçeceği kanısında de-
ğiliz. Daha uzun zaman alsa da Irak'ın so-
nunda ambargoyla ve uluslararası toplulu-
ğun baskısıyla yola getirilebileceğı düşünce-
sindeyiz.
Barışçı çözümün altını bir kez daha çizer-
ken, ülkemizi de sınır ötesınde kanlı serüven-
lerden uzak tutmak için, son derece uyanık
olunması gereken bir döneme girildiğini be-
lirtmeliyiz.
Lütfen dikkat!
KörfezVle savaşa doğru
Cuellar barış için Bağdat'a
(Baştarafı I. Sayfada)
mi Delegesi Buyukelçi Al-
Anbarı, Cuellar ile New York'-
ta gorüştu ve Cuellar'ın bir gi-
rişimde bulunmasını Irak'ın
olumlu karşılayacağını bildirdi.
Avrupa Topluluğu donem
başkanı Lüksemburg, Irak Dı-
şişleri Bakanı Tarık Aziz ile AT
arasında Cezayir'de goruşme ya-
pılması yolundaki Irak'a yeni
öneri sunduklarını doğruladı.
Ancak Tarık Aziz bu goruşme
önerisini reddederek "Göruş-
mek isteyen Bağdat'a gelsin"
dedi.
Lüksemburg Dışişleri Bakanı
Pousse, "Irak Dışişleri Bakanı
ile AT arasında doğnıdan temas
olacaktır. Goruşme tarihi henuz
saptanmadı. ama yer muhteme-
len Cezayir olacaktır" dedi. Aziz
ise öneriyı reddetti.
Sabetay Varol'un Paris'ten
bildirdiğine göre Fransa Cum-
hurbaşkanı François Mitter-
rand. Fransa'nın Irak'a tanınan
sürenin bitim tarihi olan 15 ocak
geceyarısına kadar Körfez kiri-
zi konusunda banş için girişim-
lerine devam niyetinde
olduğunu" söyledi. Mitterrand,
savaş çıktığı takdirde, savaş son-
rasında "Azıniıklann haklannın
Fransa tarafından konınacağı-
nı" sözlerine ekledi. Cenevre'de-
ki Baker- Aziz görüşmesinin so-
nucu hakkında hayli
"karamsar" görunen Fransız
yetkililer, önümuzdeki günlerde
Cezayir'le ortak yeni bir gırişim
ongöruyor.
Dün akşam bir basın toplan-
tısı düzenleyen Cumhurbaşkanı
Mitterrand, bir gün öncesine ka-
dar diplomatik çevrelerde yayı-
ANKARA
6
Önemli bir
fırsat kaçırıldı'ANKARA (Cumhuriyet Bu-
rosu) — Baker-Aziz gorüşmesi-
nın olumlu bir gelişme kaydedil-
meksizin sonuçlanması, Anka-
ra'da üzüntu yarattı. Dışişleri
Bakanlığı çevreleri. Körfez kri-
zinin banşçı çözumu için önemli
bir fırsatın kaçırıldığını ve bu-
nun tüm dünya adına uzucu ol-
duğunu belirttiler. Ancak bu
çevreler, goruşmelerin tam içe-
riğı ve gerek Irak'ın. gerekse
ABD'nin bundan sonra nasıl bir
strateji izleyeceklerinin değer-
lendirilmesı oncesinde kesin bir
yorum yapma.ktan kaçındılar.
Yetkıli çe\reler göruşmelerın
başarısızhkla sonuçlanmasının
savaş olasılığını arttırdığını, an-
cak Başkan Bush'un "barış
Umidini tıimüyle yitirmedim"
yolundaki sözlerinin önemli ol-
duğunu kaydettiler. Ankara,
görüşme konusunda resmi bir
açıklama yapmazken, bir yetkiü
"Bundan sonra söylenecek her
söz, yapılacak her açıklama es-
kisinden daha önemli. Konu gi-
derek hassaslaşıyor" dedi.
Baker gezisini erteledi
Bu arada Baker, programını
değiştirerek dun gece başlaya-
cak Ankara gezisini pazar gunü-
ne erteledi. Cumhurbaşkanlığı
Sözcüsü Kaya Toperi, Baker'ın
Özal'ı dün gece telefonla aradı-
ğını, gezisini "hava şartları
dolayısıyla" pazar gününe erte-
lediğini ifade ettiğini" söyledi.
lan Dışişleri Bakanı Roland Du-
mas'ın Bağdat'a gideceği şeklin-
deki haberleri doğrulamadı.
Mitterrand, savaş kaçınılmaz
olursa "Fransa'nın görevini ye-
rine getirmekten kaçınmasının
söz konusu olmadığını bir kez
daha vurguladı" ve "Güvenlik
Konseyi daimi iiyesi olarak
Fransa, Ortadogu'daki çatışma
sonrası düzenlemelerde hanr ol-
mak zorundadır. Görevlerimiz
arasında azıniıklann haklannı
korumak da vardır" dedi.
Almanya muhabirimiz Dilek
Zaptçıoglu'nun bildirdiğine göre
Baker ve Aziz arasındaki görüş-
menin Körfez sorununa hiçbir
çözüm getirmeyişi Almanya'da
büyük üzüntüyle karşılandı. Son
günlerde devamlı olarak "banşçı
çözümü" gündeme getiren
Bonn'un Fransa'yla birlikte ye-
ni diplomatik girişimleri destek-
lemesi bekleniyor.
• lngiltere Başbakanı John
Major, Cenevre görüşmelerinin
sonuçsuz kalmasından "diış kı-
nkhgına uğradığım" söyledi, an-
cak bunun, savaşın kaçınılmaz
olduğu anlamına gelmediğini
belirtti. Major, çeşitli temaslar-
da bulunduğu Körfez bölgesin-
den ülkesine dönerken gazeteci-
lere yaptığı acıklamada, "fazla-
sıyla iizgiin" olduğunu ifade et-
ti. Major, hâlâ Saddam'ın fıkri-
ni değiştireceği ve Kuveyt'ten çe-
kilebileceğini kaydetti. lngiltere
Başbakanı, "Hâlâ Saddam için
yeniden dttşiinecek zaman var-
dır. Umarım bunu yapar" dedi.
• Mısır hukumeti de yaptığı
acıklamada, krizin siyasa; bir
çozüme ulaştırılması konusun-
daki umutlannı koruduğunu
bildirdi.
İsrail Dışişleri Bakanı David
Levy de yaptığı acıklamada,
ABD'nin Irak'ın Kuveyt'ten çe-
kilmesi konusunda kararlı dav-
ranmasını memnuniyetle karşı-
ladıklarını belirtti.
(Baştarafı 1. Sayfada)
kat çekerken, Tank Aziz'in gu-
lümsemeye çalıştığı göruldu.
ABD Dışişleri Bakanı Baker,
goruşme sonrasında ABD Baş:
kanı George Bush ile bir kez da-
ha görüştükten sonra bir basın
toplantısı düzenledi.
Irak Dışişleri Bakanı Tarık
Aziz'le yaptığı 6.5 saatlik göruş-
menin başarısız olduğunu soy-
leyen Baker, "Ben pazarlık ara-
yışı iie değil, iletişim kurma
amacıvla Cenevre'ye geldim"
diyerek 6 saat suresince Tarık
Aziz ile bu amacı yerine getır-
meye çalıştığını belirtti.
Baker şunları söyledi:
"Benirn verdiğim mesaj.
Irak'ın ya Kuveyt'ten barışçı şe-
kilde çekilmesi ya da gıiç kulla-
nılarak buradan atılması yolun-
dadır. Üzülerek soylüyorum ki
bu 6 saat içinde Irak'ın BM Gü-
venlik Konseyi'nin kararlarına
uyacağına ilişkin hiçbir şey işit-
medim. Irak'ın hiçbir esnekliği-
ni gormedim. Irak bir sıirü yan-
lış hesaplamalar yaptı.
Irak yönetimi, Kuveyt'in iş-
galine karşı gösterilen uluslara-
rası tepkiyi yanlış hesapladı.
Onlar bir komşulannı ezerken
dünyanın bir kenarda duracağı-
nı zannettiler. Binlerce yabancı-
yı rehin tutmakla ve sonra da
onları aşama aşama serbest bı-
rakmakla yanlış bir hesap yap-
tılar. Bunun siyasi bir avantaj
olacağını zannettiler.
L'malım ki bir yanlış hesap-
lama daha yapmazlar. Irak yo-
netiminin Körfez'e gıiç vollayan
28 ulkenin Irak'ı Kuveyt'ten at-
mak için güçleri ve arzulan ol-
duğu konusunda hiç şuphesi ol-
masın. Vahşi işgaline devam
ederse kazanamayacağı askeri
bir çatışmayı seçmiş olacaktır ve
Irak için bu çatışmanın korkunç
sonuçları olacaktır. Ben bunla-
n Aziz'e söyledim. Bir tehdit
olarak değil. Ama bunu söyle-
meklen de hoşlanmadım. Çün-
kii biz gerçekten barışçı bir çö-
züm istiyonız. Ben ve Bush çok
kez söyledik, Irak halkıyla hiç-
bir sorunumuz yok. Bir trajik
sonuç olmamasını istiyoruz."
Baker şöyle devam etti:
"Irak hâlâ bir çatışmayı ön-
leyebilir. Banş yolu açıktır >e bu
yol da çok açık bir şekilde BM
Güvenlik Konseyi'nin son S ay-
daki 12 karanyla ortaya konul-
muştur. Ancak karar verecek
taraf Irak liderliğidir. Bu kara-
n verecekler onlardır ve umarız
onlar da banş yolunu seçerler."
ŞIR1NYER HIPODROMUTVDAN FtKRETDACuoCuı
Kalamış günün bankosu
1. AYAK:Son idmanları ve
form durumunu beğendiğimiz
Nihan. grubun musait olmasın-
dan yararlanarak birinciliğe
uzanacaktır. Iyi bir tay izleni-
mi %eren Gulay 3 daha sonra
duşunülebılır. Yarışın sürpriz
tayları Esse ve Tuluyşah'tır.
2. AYAK: Hafta içi pist ça-
lışmalarında başarılı olan Gu-
len ve Günışık iyi bir hazırlık
dönemi geçırdiler. Yarışın baş-
tan sona kadar bu ikı atın mu-
cadelesiyle geçeceğini varsayı-
yoruz. Papaşa, tabela için uğ-
raş verecekıir.
3. AYAK: Pıst çahşmaların-
da her geçen gun iyiye giden
Panter 2, iyi bir hazırlık done-
mi geçirdi. Başarılı bir yanş çı-
karacaktır. Yeni yeni duzelmek-
te olan Pikaro ve Moulen Ro-
uge ikincilik için mucadele ve-
receklerdir.
4. AYAK: Bulduğu üstün
formunu muhafaza eden Kala-
mış'tan yine birincilik bekliyo-
ruz. Kayıtlı diğer atların muca-
delesı daha çok ikincilik için
olacaktır.
5. AYAK: Surprize müsait
bir G Grubu yanşı. Hilal 12,
Anıl ve Selbatur'a ilk şansı ta-
nıyoruz. Form durumları iyi
olan Selbatur ve Sipahi daha
10
OTORİTELERCS GÖRÜŞLERİ
F. Dağlıoğlu
M. Durmuş
B. Düzyatan
K. Akyer
5-2-3
1-3-4
3-2-1
1-2
5-1-3 3-1-9
4-5-3-1 1
2
2
1-2
2-1
6-1
6
6
6
13-3-2
3-2-8-6
6-2-13
12-2-8
4-2-7-8
8-4-3
2-3-8-1
8-7-4-2
sonra duşünulebilir. Kuponla-
ra çok at yazmakta fayda var-
dır.
6. AYAK: Yanş galobu ve
sprintinde iyi gorünen Tolgaer
ve Ramiz birinciliğe daha ya-
kın. Heybetli ve Aslanım daha
sonra düşunülebilir.
TAHMİNLER
1. KOŞU: F: Young Elite (3).
P: İzavra (5), S: Golden Nug-
get (1).
2. KOŞU: F: Nihan (3), PP:
Gulay (4), P: Esse (1), S: Tuluy-
şah (5).
3. KOŞU: F: Gülen (1), PP:
Gunışık (3), P: Papaya (4), S:
Navratilova (7).
4. KOŞU: F: Panter (2), PP:
Pikaro (1), P: Moulen Rouge
(3), S: Elifim (9).
5. KOŞU: F: Kalamış (6),
PP: Kerem (4), P: B.Martı (3),
S: Özgürhan (2).
6. KOŞU: F: Hilal (3), PP:
Anıl (2), P: Selbatur (8), S:
Gürbatur (12), S: Sipahi (7).
7. KOŞU: F: Tolgaer (4), PP:
Ramiz (2), P: Heybetli (8), S:
Aslanım (7).
Aziz'in basın
toplantısı
Baker'dan sonra basın top-
lantısı düzenleyen Tarık Aziz ise
konuşmasında surekli olarak
Kuveyt ile Filistin sorunları ara-
sında paralellik kurmaya çalış-
tı. Aziz, bir gazetecinin sorusu-
na verdiği yanıtta, "Körfez'de
savaş çıkarsa İsrail'e saldınrız"
dedi.
Irak Dışişleri Bakanı Tarık
Aziz, Baker'ın kendisine ABD'-
nin bilinen tutumunu tekrarla-
dığını söyledikten sonra şoyie
devam etti: "Ben de kendisine,
banştan soz ettiklerini ama Or-
ladoğu'da barışın geniş kap-
samlı olduğunu, İsrail'in Filis-
tinlilerin haklannı çiğnemeye
devam ettiğini, eğer banşı konu-
şacaksak Ortadoğu'da barışla
ilgiii tüm sonınlan konuşmamız
gerektiğini söyledim."
Çeşitli silahlar
Tarık Aziz, Kuveyt konusun-
daki Güvenlik Konseyi kararı-
na da değinerek, "Güvenlik
Konseyi'nin İsrail'in Arap top-
raklarından çıkmasını isteyen
kararı hâlâ uygulanmadı" dedi.
Tarık Aziz şoyle devam etti:
"Baker, bana kimyasal silahlar-
dan, biyolojiksilahlardan, nük-
leer silahtan söz etti. Irak'ın si-
lahlanndan kuşkulandıklarını
söyledi. Ama İsrail'de her tur-
lü silah var. Nükleer silah da
var. James Baker, İsrail'in si-
lahlarından neden kaygılanmı-
yor?"
Tarık Aziz, Baker'ın, Bush'-
tan getirdiği mektubu kabul et-
memesinin nedenini ise şöyle
açıkladı:
"Mektubun dili politik degil-
di ve bir devlet başkanına gön-
derilmesi uygun bir mesaj değil-
di."
Bush'un sözleri
ABD Başkanı George Bush,
Baker - Aziz göruşmesınden
sonra yaptığı acıklamada, gö-
rüşmelerde Irak'ın hiçbir esnek-
lik gostermediğini söyleyerek,
"Görüşmelerden sonra açık
olan tek nokta, ABD'nin Irak'ı
Kuveyt'ten çıkarmaya hazır
olduğudur" dedi.
Başkan Bush. dün gece du-
zenledıği basın toplantısında
Cenevre toplantısında Irak'ın
"sorunun özünıi
anlamadığının" ortaya çıktığı-
nı söyleyerek "sorun Kuveyt'in
işgal ve ilhakıdır. Irak ise bunu
diğcr sorunlarla karıştırarak
dikkatleri dağıtmak istiyor" de-
di.
Ancak Bush, Körfez'de barış-
çı çözüm için hâlâ "çok geç
olmadığını" söyleyerek "Barış
ya da savaş tercihini Saddam
Hüseyin yapacak" dedi. Bush,
6 saatlik goruşmenin sonunda
"maalesef değişen bir şey
olmadığını" belirterek, "Sad-
dam hâlâ diplomatik çözümü
reddediyor" dedi.
Bush, şunları söyledi:
"Baker ile konuştum. 6 saal-
lik gorüşmesi hakkında bana
bilgi verdi. Irak'ın, (Güvenlik
Konseyi kararlanna uyacağı)
konusunda hiçbir işaret verme-
diğini söyledi. Aziz'in, Sad-
dam'a yolladığım mektubu ilet-
meyi reddettiğini söyledi. Irak
yönetimi sorunun çözümünü is-
temiyor. Sonuçlar maalesef ay-
nı. Değişen bir şey yok. Saddam
hâlâ diplomatik çözümü redde-
diyor.
Henüz geç değil
Ben, Baker'ı pazarlık için de-
ğil, iletişim kurmak için yolla-
dım. Irak, BM Güvenlik Kon-
seyi kararlarına uyduğunda ye-
niden uluslararası toplumun bir
parçası olur. Şunun altını çize-
rek soylemek isterim ki, banşçı
çözümlerden henüz vazgeçmiş
değiliz, henüz çok geç değil.
Kuveyt ile Filistin arasında
ilişki kurulmasına karşıyız, bu-
na uluslararası ittifak da karşı.
Bu, bizim ve BM'nin kesin tu-
tumumuzdur."
Saddam'ın tehdidi
ABD vf Irak dışişleri bakan-
ları gorüşmesi başarısızhkla so-
nuçlanırken, Irak Devlet Başka-
nı Saddam Hüseyin, ABD'nin
Irak'a saldırması halinde Ame-
rikan askerlerinin kendi kanla-
nnda boğulacaklarını söyledi.
Saddam, Arap Baas Sosyalist
Partisi yöneticilerine yaptığı ve
televizyondan yayımlanan ko-
nuşmasında, "Eğer Amerikalı-
lar Körfez çatışmasına katılır-
larsa, onları nasıl kendi kanla-
nnda boğacağımızı
göreceksiniz" dedi.
Saddam'ın bu konuşmayı,
Cenevre'de başarısızlığa uğra-
yan ABD ve Irak dışişleri ba-
kanları toplantısından önce mi
sonra mı yaptığı belirlenemedi.
Saddam, konuşmasında.
"Biz tehditlere boyun eğecekler-
den değiliz. Amerika'nın nasıl
bir tuzaga duşeceğini
göreceksiniz" dedi.
GOZLEM
UGUR MUMCU
(Baştarafı I. Sayfada)
şanmakiaydı. Bu iki süper güç, bölgede, birbirlerine karşı
caydırıcı roller oynuyorlardı.
Şimdi süper güçlerden biri Ortadogu'daki dengelerden
ağırlığını kendisi çekıyor. Böylece bölgede "tek süper gü-
cün egemenliği" doğuyor.
Türkiye'nin yeni savunma stratejısi bu yeni oluşumlara
göre yeniden çizilmelidir.
Dünya artık eski dünya değil...
Türkiye de eski Türkiye değil...
2. Dünya Savaşı'ndan sonra Türkiye, 'soğuk savaş' ko-
şullarında bir dış sıyaset ızlemek zorunda kaldı. Batı, ellili
yılların başında Türkiye'yi bu soğuk savaş koşullarında bi-
le NATO ıçine almak istemedi, Türkiye'den istenen, yalnız-
cave yalnızca 'Körfez'deki petrol bekçiliği'yöi.
Özellikle İngilizler "Ortadoğu kuvvetleri komutanlığı diye
bir komutanlık kurup sizi oraya alalım" görüşünde dıreni-
yorlardı.
Türkiye Batı'ya "Ortadoğu savunması Avrupa'dan başlar.
Biz Ortadoğu'da üstümüze düşen görevi yaparız" diye gü-
vence verinceye kadar İngilız hükümeti Türkiye'nin NAT0
:
ya gırişine 'evet' demedi.
Türkiye NATO'ya bu güvencelerin verilmesinden sonra
kabul edildi.
NATO'nun patronları Türkiye'yi hiçbir zaman paktın eşit
üyesi olarak görmedi.
ABD, yapay bir komünizm tehlikesıni yaratıp Türkiye'yi so-
ğuk savaş koşulları içinde kendi siyasal ve stratejik amaç-
ları için kullandı.
Bugün dönüp dolaşıp ellili yılların başına döndük. Olası
Sovyet saldırısına karşı kurulan NATO, bugün kendi sorum-
luluk alanı dışındaki bir uyuşmazlığa ABD eliyle bulaştı-
nlıyor.
Kırk yıl önce verilen senet bugün icraya konuyor!
O zaman hep birlikte -asker ve sıvil- şu iki soruya yanıt
bulmak zorundayız:
—Türkiye NATO'ya niçin girmişti?.. Ve Türkiye bugün ne-
den taraf olmadığı bir çatışmaya zorla sürükieniyor?
Yeni gerçekler, yeni önlemleri ve yeni savunma strateji-
lerini de gündeme getirmelidir.
Savunma alanındaki bu yeni gelişmeler dışında iş yaşa-
mında yaşanan gerçekler de yeni sortınlar ve yenl düzen-
lemeler getirmiştir.
Türkiye, bu gerçeklere ve bu çağdaş düzenlemelere sırt
çevirerek çalışma barışını kuramaz.
Bugüne kadar kuramadığı da yaşanan olaylarla bellidir.
O zaman 'ne yapmalı' sorusuna yanıt bulmak zorundayız.
Yapılacak iş, çalışan kesime Uluslararası Çalışma Örgü-
fü'nün Batı ülkelerınde geçerli ölçülerini Türkiye'de de uy-
gulamaktır.
Nasıl uygulanır ölçüler ve kurallar?
'Genel grev' hakkını kabul ederek...
Kamu kesiminde çalışanlara sendika ve grev hakkı ve-
rerek...
Ve sendikalar üzerindeki yasakları ve kısıtlamaları kaldı-
rarak...
Özetle, 'emekpıyasasr önündeki bütün engellerı asarak...
Bugün için en güncel siyasal iki konu budur:
Savunma stratejılerı ve iş barışı...
Yeni ulusal savunma stratejılerinı kimler, nasıl oluştura-
cak?.. Polissiz, panzersiz, komando alaysız toplusözleşme-
ler nasıl yapılacak? Emek piyasası nasıl çalışacak?
Evet, ülkemizde, azgelışmiş demokrasimizde 'soğuk
savaş' nasıl bitecek?
'Savaşa hazırız'
(Boftarafı 1. Sayfada)
eleştirilere katılmıyorum. Maa-
lesef bizde politika, 'nelerin
yapılması' üzerine değil, 'nelerin
yapılmaması' uzerine bina edil-
mektedir. Yanlışın ne olduğunu
söyleyen yok, doğruyu soyleyen
de yok. Bugune kadar yaptıkla-
rımızın ana hatları şoyle:
— BM'nin aldığı kararlara
uyduk. Bunlar arasında Irak'a
ambargo uygulanması, petrol
boru hattının kapatılması gibi
tedbırler vardır.
— Guneydoğu'daki kuvvetle-
rimizi takviye ettik.
— NATO Çevik Kuvveti'nin
hava unsurunun Türkiye'ye gel-
mesini sağladık.
Şimdi sorulan sıralayalım:
1. Bütun dünya ülkelerinin
kabul ettiği BM kararlanna biz
uymayacak mıydık?
2. Etrafımız bu kadar sıcak
savaşa yakın hale gelmişken ted-
birsiz olma basiretsizliğini kim
savunabilir?
3. Kırk yıla yakın bir süreden
beri üyesi olduğumuz ve şimdi-
ye kadar önemli katkılarda bu-
lunduğumuz NATO'nun caydı-
Türkiye'ye
(Baştarafı 1. Sayfada)
uçaktan tırlatılması nedenıvle
"havadan havaya" fuzeler sınıf-
lamasına giriyor. "Kızılötesi"
ışınlarla hedefıne yöneltilen Sid-
evvinder'in menzili askeri bir sır
olarak saklanıyor. Askeri çevre-
ler fuzeyi hava muharebeleri ve
düşman füzelerine karşı en etkin
silahlardan sayıyorlar. Bugüne
kadar ABD ve müttefik hava
kuvvetleri için 21 bin "Sidewin-
der"in üretildiği belirtilirken
özellikle füzenin son modelleri-
nin motoru ve hedef saptama
mekanizmalarında en gelişmiş
teknolojinin kullanıldığı kayde-
diliyor.
rıcı gucunden istifade etmemek
aklıselimle bağdaşır mı?
— Körfez krizi nedeniyle
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin aldı-
ğı önlemler nelerdir?
DOĞAN — TSK, Güneydo-
ğu Anadolu Bolgesi'nde bulu-
nan İkinci Ordusu ile muhtemel
bir Irak saldırısına karşı gerekli
savaş onlemierini almış, bir kı-
sım hava kuvvetleri filolan ile-
riye kaydırılmış, takviye kara
kuvvetleri unsurları ve savun-
ma tertipleri ile pekiştirilmiştir.
Bunun yanında hava savunma,
hava ikaz ve ihbar önlemleri de
alınmıştır.
— İnciriik Üssü'nün olası bir
sıcak savaşta kullanılma olasılığı
nedir? Türkiye'nin bu üs üzerin-
deki kontrolü tam mıdır? İncir-
iik Üssü'nün bugıinkü statüsü
ABD'lilerin kullanmasına ola-
nak vermekte midir? (Olası bir
harekâtta) Türkiye'nin bu konu-
daki görüşü nedir?
DOĞAN — İnciriik Üssü^
nun herhangi bir şekilde kulla-
nılması, Turk hukümetinin izni-
ne tabidir.
— Körfez krizinde izlenen po-
litikaya TSK ve Dışişleri Bakan-
lığı sizce yeterince hâkim mi?
DOĞAN — Evet.
— NATO Çevik Kuvveti'nin
Türkiye'ye gelmesi talep edildi.
Gelecek kuvvet olası bir sıcak
savaşta TSK'nın yanında savaşa
katılacak mı? Eğer katılacaksa,
'caydırıcı' olmak amacıvla çag-
rılan bu kuvvet. 'saldırı' amacı-
na yönelik olarak mı kulla-
nılacak?
DOĞAN — NATO Çevik
Kuvveti hava unsurunun esas
görevi, Irak'a karşı caydırıcılık
sağlamak, Turk Hava Kuvvetleri
unsurları ile müşterek tatbikat-
lar yaparak karşı tarafa NATO'-
nun dayanışmasını göstermektir.
Bünyesinde keşif uçakları ile kı-
sa menzilli av uçaklannı bulun-
duran NATO Çevik Kuvvetleri
hava unsurunun çıkacak bir sı-
cak çatışmada Türk Hava Kuv-
vetleri ile birlikte bir Irak saldı-
rısına mukabelede bulunması
NATO makamları ile Türk ma-
kamları ve bu kuvvete filo sağ-
layan ulkelerin ortak mutabaka-
tı ile gerçekleşebilir.
— Körfez krizi çerçevesinde
Türkiye'ye yapılan askeri yar-
dımlar nelerdir?
DOĞAN — AKKA anlaşma-
sı dışında Körfez krizi çerçeve-
sinde Federal Almanya ve Hol-
ianda'dan çeşitli yardımlar gel-
miştir. Bunlar arasında
Leopard-IA tankları, zırhlı per-
sonel taşıyıcıları, koruyucu gaz
maskeleri, kimyasal silahlara
karşı koruyucu diğer malzeme-
ler ve muhtelif cins muhimmat
bulunmaktadır. Ayrıca beklenen
çeşitli cins silah ve muhimmat
da vardır.
— Türk Silahh Kuvvetleri'nde
hiçbir ülkede olmayan 9 ayn as-
keriik biçimi bulunuyor. Bunla-
rın standardize edilmesi söz ko-
nusu mu?
DOĞAN — Her bir askerlik
hizmet şekli, yasalarla düzenlen-
miş olup zaman içinde ülkemi-
zin askeri, politik, sosyal ve eko-
nomik ihtiyaç ve durumlarından
kaynaKlanmıştır. Soz konusu as-
kerlik hizmet şekillerinden isti-
fade edebilmek bazı özel şartla-
ra bağlıdır.
TSK'da erbaş ve erler için 18
aylık askerlik hizmeti, 4 ve da-
ha fazla süreli fakülte ve yukse-
kokullardan mezun olanlar için
16 aylık yedeksubaylık uygula-
ması askerlik hizmet şeklidir.
Temel askerlik kanunları uze-
rındeki çalışmalar devam et-
mektedir.
— Savunma sanayii projele-
rinin son durumu nedir? Bu
projelerden somut olarak hava-
ta geçirilenler hangileridir?
DOĞAN — Halen gündem-
de bulunan savunma sanayii
projelerini;
— L'ygulaması başlamış
projeler,
— Üzerinde çalışılmakta olan
projeler
olmak üzere iki grupta topla-
mak mümkundür.
— Uygulaması başlamış pro-
jelerden;
1- Zırhlı muharebe aracı üre-
tim projesi ile ilgiii tesislerin in-
şası devam etmektedir. Bu tesis-
lerden ilk teslimat 1991 yılı için-
de yapılacaktır. Birinci program
yılı olan 1990'da teslimi öngoru-
len 20 hazır araç gelmiş olup test
ve kabul işlemleri tamamlandık-
tan sonra onumuzdeki günlerde
Silahlı Kuvvetlerimize teslim
edilecektir. İkinci program yılı-
na ait 85 aracın montajı, Gölba-
şı tesislerinde devam etmektedir.
Bunlardan dördunün montajı
tamamlanmıştır.
2- F-16 uçaklarına haber alma
ve karşı koyma kabiliyeti sağla-
yacak olan elektronik harp sıs-
temleri ile ilgiii ortak yatırım ve
üretim kontratı, ABD'den Loral
firması ile imzalanmıştır. Üre-
tim programına göre ilk teslimat
1991 yılı ikinci yarısında yapıla-
caktır.
3- Silahlı Kuvvetlerimize em-
niyetli haberleşme imkânı sağla-
yacak olan HF/SSB telsiz pro-
jesi ile ilgiii ortak üretim kont-
ratı geçen yılın başında İngiliz
Marconi firması ile imzalanmış-
tır. Kontrata gore bu yıl içinde
hazır olarak tedarik edilip tesli-
mi gereken cihazlardan bir kıs-
mı gelmiş bulunmaktadır. fest
ve kabul işlemleri tamamlandık-
tan sonra onumuzdeki günlerde
Silahlı Kuvvetlerimize teslim
edilecektir.
4- Hava Kuvvetleri Komutan-
lığırnızın ve pilot eğitimi veren
kurum ve kuruluşların ihtiyac-
larına cevap verebilecek eğitim
uçağının yurt içinde yapımına
yönelik başlangıç eğitim uçağı
projesi ile ilgiii kontrat geçen yı-
lın başında Italyan Agusta fir-
ması ile imzalanmıştır. Teslimat
programına göre hazır olarak
alınacak 6 uçaktan ikisi onu-
muzdeki günlerde Hava Kuvvet-
leri Komutanlığımıza teslim
edilmiş olacaktır. Proje kapsa-
mındaki 40 uçaktan 34'u Türk-
iye'de TAI ve Kayseri Bakım Ik-
mal Merkezi'nde uretilecek ve
üretim 1992 yılında tamamlan-
mış olacaktır.
5- Uzun mesafeli arama ra-
darları ile komuta, kontrol ve
muhabere sistemlerinin ortak
üretimine yönelik proje ile ilgiii
olarak. Fransa'dan Thomson-
CSF, ABD'den Aydın Corp. ile
geçen yılın ikinci yarısında kont-
ratlar imzalanmıştır. İlk radar
unitesi 1994 yılı başında Silahlı
Kuvvetlerimize teslim edilecek-
tir.
6- KKK'nın acil ihtiyacı olan
5 adet silahlı helikopter ile Em-
niyet Genel Müdürlüğü'nün ih-
tiyacı olan 6 adet helikopter alı-
mı ile ilgiii kontratlar da geçen
yıl içinde imzalanmtştır. KKK
için satın alınan helikopterlerin
tamamı gelmiş ve KKK"ya tes-
lim edilmiştir.
7- Roket sanayiinin temel un-
surlanndan olan kompozit ya-
kıtlı roket motorundan başlaya-
rak roket uretimini memleketi-
mizde gerçekleştirmek üzere ele
alınan proje de hızla devam et-
mektedir.
8- Hafif nakliye uçağı proje-
si ile ilgiii ortak üretim kontra-
tı, Ispanyol CASA firması ile
geçen aralık ayı içinde imzalan-
mıştır. Bu proje çerçevesinde ge-
lecek 7 yıl içinde 52 adet uçak
TAI tesislerinde üretilip HKK'na
teslim edilecektir!'