Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
OCAK 1991 HABERLER CUMHURİYET/5
Doğan, w
Antep
için görüştüm'
• GAZİANTEP
(Cumhuriyet) —
Cumhurbaşkanı Türgut
özal tarafından iki kez
kabul edilen Gaziantep'in
SHP'li Anakent Belediye
Başkanı Celal Doğan,
"Gaziantep'e daha iyi
hizmet için herkesle
görüşebüeceğini" söyledi.
Demokrasinin bir diyalog
rejimi olduğunu vurgulayan
Celal Doğan, "Artık hiç
kimse diyalogsuz biı
dünyada ve Türkiye'de
yaşama şansı bulamaz"
dedi. Görüşmelere yönelik
eleştirileri değerlendiren
Gaziantep Anakent
Belediye Baskanı Celal
Doğan, Erdal Inönü'nün bu
konuda açıklamaları
olduğunu belirterek şu
görüse yer verdi: "Sayın
Inönü 'Siz kamu
görevlisisiniz, siyasi
iktidarla ve devlet
görevlileriyle görüşmenizi
yapabilirsiniz. Bunda fayda
vardır' der. Ben devleün
bütün kademeleriyle
Gaziantep için görüşürüm.
Antep'e daha iyi hizmetin
gelebilmesi için gitmişimdir.
Bana hiç kimse 'niye
Cumhurbaşkanı'na
gidiyorsun' diye bir şey de
söylemedi'.'
ANAFaihtar
veKHKlar
• ANKARA (ANKA)—
Anayasa Mahkemesi, yeni
yıhn ilk günlerinde,
ANAP'a ihtar verümesi
yönündeki Cumhuriyet
Başsavcıhğı'nın istemini ve
425 sayılı olağanüstü hal
kararnamesinin iptalini ele
alacak. Yüksek mahkeme 8
ocak salı günü, Çorum'un
Osmancık ilçesinde
dolandırıcıuk suçundan
sabıkah ve hüküm giyrniş
bir yurttaşın parti üyesi
yapılması ile ilgili olarak
ANAP'a ihtar verilmesi
istemini görüşecek.
Cumhuriyet Bassavcılığı,
Siyasi Partiler Yasası
uyannca, parti üyesi
olamayacak nitelikteki
kişiyi üye olarak kaydeden
ANAP'a ihtar verilmesini
istemişti. Anayasa
Mahkemesi, aynı gün SHP
tarafından açılan,
olağanüstü hal bölgesindeki
anarşi ve terör olaylarımn
önlenmesine yönelik
kararnamenın iptali istemini
de esastan görüşecek.
Demokrasi
vakfı
• ANKARA
Türk Demokrasi Vakfı'nca
düzenlenen cumartesi
konferanslanna ocak ayı
boyunca Bülent Akarcah,
Muzaffer Özdağ, Prof. Dr.
Oral Sander ye Doç. Dr.
Ihsan Sezal konuk
olacaklar. lstanbul
MİUetvekili ve TDV
Başkanı Bülent Akarcalı, 5
ocaktaki yeni yüın ilk
konferansında TBMM
tnsan Haklan lnceleme
Komisyonu'nun yetki, görev
ve calışma ilkelerini ele
alacak. 12 ocakta Türk
Ocakları Hars Heyeti üyesi
Muzaffer Özdağ, "Türk
Dünyası ve Türk-Sovyet
tlişkileri", 19 ocakta da AÜ
Siyasal Bilgiler Fakültesi
öğretim üyesi Prof. Dr.
Oral Sander, "Körfez
Bunahmı ve Doğu
Avrupa'daki Gelişmele'r
Çerçevesinde Türk Dış
Politikası" başhklı
konferansı sunacak.
Taşdelen
başarıh
• ANKARA (ANKA)—
Çankaya Belediyesi'nce
yaptınlan kamuoyu
yoklamasmda Belediye
Başkanı Doğan Taşdelen
başarıh bulundu. Ankete
göre SHP'li secmenin yüzde
73.2'si, DSP'Ü secmenin
yüzde 44.8'i, ANAP'lı
secmenin yüzde 39.3'ü
Ankaralı belediye
başkanlarını başarıh
buluyor. Ankette,
Çankayahlar en başarıh
hizmet olarak çöp
toplanılmasını gösterdiler.
Çankaya Belediyesi'nce
yaptınlan ankette bir genel
seçim olduğunda
Çankayahların yüzde 29.5'i
SHP'ye, yüzde 8.8'i
ANAP'a, yüzde 6.6'sı
DSP'ye, yüzde 6.3'ü de
DYP'ye oy vereceklerini
bildirirken kararsızların oy
oranı yüzde 26'yı, görüş
bildirmeyenlerin oranı ise
yüzde 16'yı buluyor.
1990'da 3 parti kuruldu, 6parlamenter öldü
Knmünistler tabela astıTBKP reşmen kuruldu. SHP'den ihraç edilen 7
milletvekili, istifa eden 4 parlamenterle birlikte
HEP'i kurdular. ANAP'tan istifa eden Dalan,
DMP'yi kurdu. İki mini seçim yaşandı. ANAP
yüzde 37.6 oranında oy topladı. SHP'de Baykal
başkanlık seçimini kaybetti.
Ana muhalefet partisi SHP bir yıl içinde iki kez
olağanüstü kurultay toplarken, DYP üçüncü
olağan kongresini yaptı. 5 milletvekili partisinden
istifa edefken,' iki eski SHP'li de partilerine geri
döndü. Yıhn sonuna doğru en çok Kontrgerilla
konuşuldu.
İç Politika Servisi — 1990 yı-
lında gündemden inmeyen ko-
nu "erken genel seçim" oldu.
Bunu sağlamak için ortaya atı-
lan "sine-i mUlet" tartışmaları,
uzunca bir süre tartışüdı. Çok
partili siyasal yaşamımızda ilk
kezadında "komünist" sözcü-
ğü bulunan bir parti kuruldu.
Aynca biri "hülle" amaçh üç
yeni parti daha siyaset yaşarnı-
na girdi.
Ana muhalefet partisi SHP,
bir yıl içinde iki kez olağanüstü
kurultay toplarken DYP üçün-
cü olağan kongresini yaptı. Si-
yasi yaşamın önemli olayları
arasında 3 haziran ve 19 ağus-
tosta yapılan yerel ara seçimler
de yer aldı. Aynca ltalya'da or-
taya çıkan "Gtadio" örgütünün
Türkiye'deki adıyla "Konrrge-
riHa'" en çok tartışılan konular-
dan biri oldu. TBMM'de ise 5
milletvekili partilerinden istifa
etti. İki eski SHP'li de partile-
rine* geri döndü. Bu arada 4'ü
trafık kazasında, 6 parlamenter
de hayatmı kaybetti.
26 Mart 1989 yerel seçimle-
rinden sonra muhalefet partile-
rinin başlattığı "erken seçim"
istekleri, 1990 boyunca da de-
vam etti. Erken seçimi zorlama
yöntemi olarak DYP lideri Sü-
teyman Demirel'in aralık ayı ba-
şında yeniden ortaya attığı
"sine-i millet"e dönme çağnsı
günlerce tartışıldı. Hatta bu
bağlamda erken seçim konusun-
da SHP-DYP "ortak oareket '
kararı ve "toplumsal mııhale-
fef'in oluşturulması girişimleri,
konunun 1991' de de gündemde
kalacağım ortaya koydu.
Yeni partiier
Geçen yıhn ilk yansında üç
yeni siyasi parti kuruldu. Bun-
lardan birini 900 gün tutuklu
olarak yargüandıktan sonra ni-
san ayı sonunda tahliye edilen
Nitaat Sargın ve Haydar Kutln'-
nun TBKP'si oluşturdu. Adın-
da li
komünist" sözcüğü yer
alan bir siyasi parti Türkiye Bir-
leşik Komünist Partisi 4 Mayıs
1990 günü resmen kuruldu.
Bundan üç gün sonra da Paris'-
teki "Kiirt Konferansı"na katıl-
dıklan gerekçesiyle SHP'den ih-
raç edilen 7 milletvekili ile bu
partiden istifa eden diğer 4 par-
lamenterin öncülüğünde Halkın
Emek Partisi kuruldu. Partinin
genel başkanlığına Fehmi lşık-
lar, genel sekreterüğine de İbra-
him Aksoy geıirildi.
17 Mayıs 1990'da ise ANAP'-
tan istifa eden eski lstanbul Bu-
yükşehir Belediye Başkanı Bed-
rettin Dalan, Demokrat Merkez
Parti (DMP)'yi kurdu. DMP
kurucuları arasında ANAP'tan
istifa eden milletvekillerinden
Doğancan Akyürek ve Tınaz Ti-
tiz de yer aldî.
Türkiye 1990'da iki ayrı "mi-
ni" seçim yaşadı. 3 haziran ve
19 ağustos yerel seçimleri. Ha-
ziranın ilk haftasında 50 yeni
belde ve bir ilçede yapılan se-
çimleri ANAP kazarurken, yüz-
de 37.6 oranında oy topladı. Se-
çim yapılan yerlerin 29'unu
ANAP, ll'ini SHP ve 5'ini de
DYP aldı. RP 4, MÇP ise 1 bel-
dede seçimi kazandı. Ağustos-
ta 13 yeni ilçe ve 1 beldedeki se-
çimlerden de ANAP kazançh
cıktı. Belediye başkanlıklannm
ll'ini iktidar partisi kazarurken,
SHP 2, DYP de 1 yerde seçimi
alabüdi. Bu seçimlerde partile-
rin en çok üzerinde durduğu İs-
tanbul'un Bayrampaşa belediye
başkanlığım ise DSP kazandı.
Ankara'nın yeni ilçesi Etımes-
gut'ta da ANAP çok az farkla
MÇP'yi geçerek belediye baş-
kanhgmı elde etti. 19 ağustos se-
çimleri, ana muhalefet partisi
SHP içinde Genel Başkan Erdal
Inönü ile Genel Sekreter Deniz
Baykal arasındaki "nesaplaş-
ma" ve partinin değişimini sağ-
layacak olağanüstü kurultayın
başlangıç noktasını da olustur-
du.
Kongreler
1990 yüı başında "Tüzok Ku-
rultayı"nı yapacak olan SHP
parti içi muhalefetin de zorlan-
masıyla 29 ocakta seçimli olağa-
nüstü kurultayı topladı. Bu ku-
rultayda parti yönetim organla-
rında kadınlara yüzde 25 kota
tanıyan tüzük degişikliği yapıl-
dı. Yeniden oluşturulan parti
meclisinde ise Genel Sekreter
Deniz Baykal, bir önceki yöne-
time oranla daha güçlü çıktı.
19 ağustostaki seçimler ise
(özeUikle Bayrampaşa seciminin
DSP'ye kaptmlması) SHP içe-
risinde Genel Başkan Inönü ile
Genel Sekreter Baykal arasında-'
ki sürtüşmeyi alevlendirdi ve
Inönü olağanüstü kurultay iste-
di. Inönü bu çağrısının yanı sı-
ra "partideki iki başldığa son
vermek için" Baykal' ın da ge-
nel başkanlığa aday olması öne-
risinde bulundu. Baykal, kong-
re takviminin başlangıa sırasın-
da "aday olmayacağını" açık-
lamasına karşın, örgütün baskı-
sıyla genel başkanlık yanşmda
tnönü'nün karşısında yer aldı.
29 eylülde toplanan olağanüstü
kurultayda da tnönü toplam
965 delegeden 504'ünün oyunu
Özai'ın
Ankara
turuCumhurbaşkanı Turgut Özal,
dün öğleden sonra
Anafartalar Caddesi'ndeki
baz işyerlerini ve Perakendeci
Hali'ni gezdi. Cumhurbaşkanı
Turgut özal, saat 15.00
sıralannda kendi kullandığı
BMW marka otomobü ile
Çankaya Köşkü'nden Ulus
Anafartalar Caddesi'ne geldi.
Cumhurbaşkanı, burada
otomobilden inerek işyerlerini
gezdi, vatandaş ve esnafla
sohbet etti. Anafartalar
Caddesi'nde kuyumcu
dukkânlannı da gezen
Cumhurbaşkanı Özal, bir
çikolata mağazasında ikram
edilen çikolatayı yedi. Irak'tan
kaçarak Türkiye*ye gelen
Suphi Abdal Hasan adlı bir
kişi, Cumhurbaşkanı'ndan
Danimarka'da bulunan
ağabeyinin yanına gitmek için
yardım istedi. özal da
danışmanı Hüseyin Aksoy'a
talimat vererek, gereken
kolayhğın gösterihnesini
istedi. Perakendeci Hali'ndeki
baharatçılan da gezen
Cumhurbaşkanı Özal, meyve
fıyatları hakkında bilgi aldı.
Daha sonra mandıralan gezen
Özal, yine kendi kullandığı
BMW marka otomobil ile
halden aynldı. (Fotoğraf: AA)
1991'E GİRERKEN YÜKSEK YARGI
ANAP'ınoperasyonlarıdeflediği bir diğer yüksek yargı kemesi'ne bugüne kadar 3 asil,
organı da Anayasa Mahkemesi 2 yedek üye seçti. Ancak seçtiği
oldu. Çıkanlan yasa ve KHK'ler
için verdiği iptal kararları üe
ANAP'ın ve hükümetin tepkile-
rini üzerinde toplayan Anayasa
Mahkemesi'ndeki dengelerin de-
ğişürilmesi amaçlandı. Bu ama-
cın gerçekleştirilmesinde anaya-
sa ile bu konuda Cumhurbaşka-
nı'na tanınan yetkilerin kullanı-
mı etkili oldu. GösteTİlen üç
aday arasından tercih yapma
yetkisi tanınan Cumhurbaşkanı
üyelerden Lemi Özatakan 9 ay
kadar gorev yaptıktan sonra yaş
haddinden emekli oldu. Halen,
seçtiği asil üyeler Yavuz Nazar-
oğlu, Güven Dinçer, Haşim Kı-
lıç ve yedek üye Samia Akbnlut
görev yapıyorlar. Özal, 91'de de
iki üye daha seçecek. Başkan
Necdet Darıcıoğlu'nun yerine
Askeri Yargıtay, yedek üye Oğuz
Akdoğanlı'nm yerine de Yargı-
tay'dan gösterilecek üçer aday
TURAN Y1LMAZ
ANKARA — Geride bıraktı-
ğımız 1990 yıh, denetleme ve
yargı organlarında gerçekleştir-
diğı "seri operasyonlar"la geçen
bir yıl oldu. ANAP önce,
TBMM adına devlet harcamala-
nnı denetleyen Sâyıştay'ı hedef-
ledi, ardından da buna bağlı
olarak Anayasa Mahkemesi'n-
deki dengeleri değiştirmeyi
amaçlayan atamalara yöneldi.
Sonuçta, "tarikalcı" olduğu öne
sürülen bir Sayıştay üyesi Ana-
yasa Mahkemesi'ne, Başkanlık
Müsteşar Yardımcısı da Danış-
tay'a üye yapıldı.
ANAP'ın yıl içinde yüksek
yargıya yönelik gerçekleştirdiği
en etkin "operasyon" Sayıştay-
da oldu. ANAP, 5 yıl önce yap-
tığı operasyonun benzerini uy-
gulayarak, Sayıştay Genel Kunı-
lu'ndaki dengeleri tümüyle ken- .
dinden yana çevirdi. Sayıştay'da kullanılarak Anayasa Mahkemesi ndekı
bulunan boş üyeükiere ANAP dengelerin değiştirilmesine çalışıldı.
milletvekiUerinin çoğunlukta
bulunduğu TBMM Plan ve Büt-
çe Komisyonu'nda atama yapıl-
masını amaçlayan bu operasyon
sonucu, 58 üyeli Sayıştay Genel
Kurulu'na 28 üye bu gündemle
seçilmiş oldu. Bu sayı, halen boş
bulunan 4 üyelik ile ocak ayın-
da emekli olacak bir üyenin ye-
rine yapılacak 5 üye seçimiyle
daha da artacak. ÇUnkü, bu
üyeleri ANAP oyları ile seçilen
üyelerin çoğunlukta bulunduğu
Sayıştay Genel Kurulu belirleye-
cek.
ANAP, önce TBMM adına devlet
harcamalarını denetleyen Sâyıştay'ı hedefledi.
5 yıl önce yaptığı operasyonun benzerini
gerçekleşürerek Sayıştay Genel Kurulu'nda
kendilerince doğrudan seçilen üyeleri
çoğunluk haline getirdi. ANAP'ın buna bağlı
ikinci operasyonu ise Anayasa Mahkemesi'nde
gerçekleşti. Cumhurbaşkanınm yetkileri de
Özai, bu tercıhinı BaşDakan Yıl-
dınm Akbulut'un eşi Samia Ak-
bulut ile ANAP oyları ile şekil-
lenen Sayıştay Genel Kuru-
lu'nca seçilen ve hakkında
"tarikatçılık"savlan bulunan
Haşim Kılıç için kullanmaktan
çekinmedi. Bu her iki üyenin de
kendi kurumlannın genel kurul-
larından en az oyu alan adaylar
olmalan dikkati çekti.
Cumhurbaşkanı Özal, görev
yaptığı yaklaşık bir yıl içinde bu
yetkisini 5 kez kullandı. Cum-
ANAP'ın ağırlıklı olarak he- hurbaşkanı Özal, Anayasa Mah-
arasından tercih yapacak olan
Özal, Cumhurbaşkanı olarak
görev yapacağı süre boyunca
Anayasa Mahkemesi'ne 7 üye
daha seçecek, böylece 11 asil, 4
yedek, toplam 15 üyeden oluşan
Anayasa Mahkemesi'ne seçtiği
üyelerin sayısı ll'e yükselecek.
Cumhurbaşkanı Özal, 92'de
Servet Tüzün, Yavuz Nazarog-
lu ve Erol Cansel'in, 93'te Mus-
Ufa Şahin'in, 95'te Mustafa Gö-
nül, 97'de de thsan Pekel ile Vıl-
maz Aliefendioglu'nun yerleri-
ne üye seçimi yapacak.
tktidann, diğer yargı organla-
nna yönelik operasyonlannın da
olduğu öne sürülüyor. ÖzeUik-
le, Yargıtay'a seçilen yeni üyeleT-
de bu etkinin hissedildiği belir-
tilirken Yargıtay'a yeni daireler
açılarak, bu daireler için yeni
üyeler yardımıyla ^rgıtay Genel
Kurulu'ndaki dengelerin değiş-
tirilmesinin amaçlandığı savu-
nuldu. Halen 25 olan daire sa-
yısınm daha da arttırüması, hü-
kümetin gündeminde bulunu-
yor.
Bunun yanında, Danıştay'a
doğrudan Cumhurbaşkanı'nca
üye atanabilmesi konusunda
anayasa ile verilen yetki de yıl
içinde kullanıldı. Özal iki üyeyi
doğrudan Danıştay'a seçti. Bun-
lardan Başbakanlık Müsteşar
Yardımcdığı görevini yürütürken
Danıştay'a üye yapılan Muam-
mer Oytan dikkatleri üzerinde
topladı. Oytan'ın, "lüzum-u
muhakeme" kararlanmn ele
alındığı Damştay 2. Dairesi'nde
görev alması, göreve başladıktan
kısa süre sonra önüne gelen, Ça-
nakkale Belediye Başkanı tsmail
Özay'ın özal'a hakaret ettiği yö-
nündeki ısrarlı tutumu da ilgi
çekti.
Bu arada, ANAP'ın Anayasa
Mahkemesi üyelerinin doğrudan
"milletin seçtiklerince seçilmesi
gerektigi" şeklindeki önerisi de
dikkat çekti. ANAP lzmir Mil-
letvekili Kemal Karhan taraftn-
dan TBMM Genel Kurulu'nda
ortaya atılan bu öneri ile Ana-
yasa Mahkemesi'nden "yüce
divan" çıkarılması da istendi.
olarak yeniden genel başkan se-
çüdi. Baykal ise 405 oy alabil-
di. SHP'de seçilen PM de Inö-
nü'nün istekleri doğrultusunda
oluştu. Ardından yapılan görev
bölümünde ise Hikmet Çetin
parti genel sekreterliğine getiril-
di.
Parlamentodaki diğer muha-
lefet partisi DYP de 1990'da
üçüncü büyük kongresini topla-
dı. DYP kongresi, eski Genel
Başkan Hüsamettin Cindonık'-
un ortaya atıığı "yeni çizgi" ve
"vürin degişiklifi" tartışmala-
n ışığı altında 24-25 kasım tarih-
lerinde Ankara'da yapıldı. Sü-
leyman Demirel, rakipsiz yeni-
den genel başkan seçüirken,
DYP Genel Idare Kurulu'nda
yeni isimler yer aldı. Dışişleri es-
ki bakanlanndan DYP'Û thsan
Sabri Çaglavangil, kongrede
"aktif politik yaşammı" nokta-
ladığını açıkladı. Yapılan seçim-
lerde ise Demirel'in yalun çalış-
ma arkadaşlanndan Sadettin
Bilgiç, Esat Kıraüıoglu, Nahit
Menteşe ve tsmet Sezgin gibi
isimler yönetime giremedüer.
Bunun yanı sıra DYP merkez
yönetimine eski Odalar ve Bor-
salar Birliği Başkanı Ersin Fa-
ralyalı ile Boğaziçi Üniversitesi
öğretim üyelerinden Prof. Tan-
sn Çiiler getirildi.
Öte yandan solda yeni bir
parti kurma girişimleri de neı-
lik kazandı. SHP ve DSP dışm-
daki sol gruplar "Sosyalistlerin
Birlik Partisi" adı altında yeni
bir parti kurma çalışmalannı
başlattılar. Bu çahşmalarda
TBKP'liler ban SDP'ülerle ken-
dini fesheden TSlP'liler ortak
hareket karan aldılar. Parti kur-
ma çalışmalannda ise SHP'den
istifa eden milletvekilleri, Kemal
Anadol, Hüsnü Okçuoğlu, Kâ-
mil Ateşoğulları ile Ekin Dik-
men de "girişimci komite"de
görev aldılar. Partileşme süre-
cinde ilk kurultay 23 haziranda
toplandıktan sonra 24-25 ka-
svmda Ankara'da bir araya ge-
len girişimciler, partinin 1991
ocak ayı içerisinde kurulmasmı
kararlaştırdılar.
Bu arada RP de 7 ekim günü
3. olağan büyük kongresini yap-
tı. RP'de Necmetün Erbakan
yeniden genel başkanlığa seçil-
dû
KontrgeriHa
1990'ın son aylannda iç po-
litikada en çok tartışılan konu-
lardan biri de "Kontrgerilla"
oldu. Ekim ayı başında ltalya'-
da ortaya çıkan NATO bünye-
sindeki gizli örgüt "Gladio"nun
Türkiye'de bulunup bulunmadı-
ğı tartişmalan yetkiülerin açık-
lamalanyla 1970'li yıllara kadar
dayandınldı. NATO'ya bağh
olarak Türkiye'de de Türk Si-
lahlı Kuvvetler bünyesinde yer
alan "özel Harp Dairesi"nin
"ne iş yaptığı" sorulan "Kontr-
gerilla" tartışmalarını da alev-
lendirdi. Türkiye'de "Kontrge-
rilla"nın baz» olaylarda kulla-
nıldığı iddiaları, DYP Genel
Başkanı Süleyman Demirel ile
DSP Genel Başkanı Bülent Ece-
vit'i karşı karşıya getirdi.
Demirel ve Ecevit, 12 Eylül
öncesi başbakanlık dönemlerin-
de böyle bir örgütün varhğı ve
yokluğu üzerinde birbirlerini
suçladılar. Ecevit, "Kontrgeril-
la"nın varhğı konusunda kesin
bir ifade kullanmazken, bazı
şüphelerini dile getirdi. Demirel
ise kendi başbakanlığı dönemin-
de söz konusu örgütün anılan
olaylara kanşmadığını, bu iddi-
alarla ilgili gerekli araştvrmarun
yapılmasını istedi. Ardından
"Kontrgerilla"nın araştınlma-
sı TBMM gündemine getirildi.
Önergenin görüşülmesi gün-
demdeki diğer konulardan son-
ra ele alınacak.
Geçen yıl TBMM'deki 5 mil-
letvekili partilerinden istifa et-
tiler. Bunlardan Doğancan Ak-
yürek, Tınaz Titiz, Veysel Ata-
soy, Erkan Kemaloğlu iktidar
partisinden, Hüseyin Özalp da
DYP'den ayrıldı. Daha önce
SHP'den istifa eden Tevfik Ko-
cak ve Mehmel Kahraman par-
tilerine döndüler. Bu arada
ANAP'tan aynlan Veysel Ata-
soy ve arkadaşlan Servet Hacı-
paşaoğlu, Nabi Sabuncu, tlyas
Aktaş, Nurhan Tekinel ile Akın
Gönen 14 kasımda Demokratik
Mücadele Partisi'ni kurdular.
Bu parti aralık ayı başında ken-
disini feshederek DYP'ye katıl-
dı. Böylece DYP'nin parlamen-
todaki üye sayısı 60'a yükseldi.
Yıhn son günlerinde SHP kö-
kenli HEP lstanbul Milletveki-
li Kenan Sönmez, parlamento
üyeliğinden önce istifa etti. Bir
hafta sonra da istifasını geri al-
dı.
1990 yüı içinde 6 parlamenter
hayatını kaybetti. Bunlardan
ANAP'lı Mebmet Aydın, Kam-
ran Karaman. Mehmet Özalp
ile DYP'H Zekeriya Bahçeci tra-
fik kazası, ANAP'lı Arif Ağa-
oglu ile Zeynel Aslan da geçir-
dikleri kalp krizi sonucu öldü-
ler.
CUNEYT ARCAYUREK
YAZ1Y0R
Etkin Mücadelenin
İlk Aşaması Başlarken
ANKARA — Başbakan "İkinci cephe açma düşüncesin-
de değiliz" diyor. Sade vatandaştan siyasetçiye kadar her-
kesin kaiastnda berraklaşan soru aynı:
"Acaba?"
Halkımız yeni yıla yöneticısine. yönetimine güven duyma-
dan giriyor. Halk güven duygusundan nasıl yoksun otma-
sın? Yalanın bini bir paraya. Hemen her gün örneklerini oku-
ya okuya başı dönmüş insanlann.
Örneğin, dün "1991'de erken seçime giderek TÖ'nün bir
sürpriz yapacağmdan" söz ediliyordu. Sanki bir koro ku-
rulmuştu. İktidarından muhalefetteki partılere kadar her ke-
simden aynı türkü yükseliyor, 1991'de erken seçime gidi-
leceği öne sürülüyordu.
Hasan Celal Güzel'e göre bu yıl sandık kaçınılmazdı. Ül-
ke "40 derece atesle bir yıl daha" geçiremezdi. Öyleyse
TÖ seçim kararı alacaktı.
Oysa seçim kararını Meclis'in, kuşkusuz önce ANAP gru-
bunun alması yasal zorunluktu. Kavramlar, kurumlar, ku-
rallar TÖ sayesinde ANAP iktidarında öylesine yitip gitmiş-
ti ki terse_ işleyen mekanizmanın başmimarı partisiz ve ta-
rafsız TÖ, seçime karar verecek, seçim kararı sonra
TBMM'den çıkacaktı.
Ne hükümet ne parti ne de Meclis grubu... Hepsi tatara
titiri, titiri tataraydı. Insaf etsinler. Bu koşullarda halkımız yeni
yıla yöneticisine, yönetime güven duvarak nasıl girebilirdi?
Üstelik başkentte, büyük kentlerde pek fark edilmeyen
ıstıraplar başka bolgelerde yaşanıyor. Tabii TÖ, özellikte gü-
ney sınırında yaşayan insanlann çektiklerinden "bihaber".
Gezip dolaştığı Kızı-
lay'da, Kavaklıdere'de «. ". '...' ..' . ^^.
tüketım hummasına Ne nuKumet ne parti
kapılmışkeselerineöz- ne Cte MOCİİS OrubU...
S ^ t f t S S "e
Psi f
2ta
îa f
T>titiri
mutlak anlamda mü- tataraydl.
kemmel, insanlann ke- etSİnler. Bu kOSUİS
na1ntnTor
UOldükları
' halkımız yeni yıla
DYP Hdeh Demirei, yöneticisine, yönetime
i" ye- güven duyacak nasıl
"adamlargöndermiş". DaŞKentte, DUyUK
D söyieşımizde kentlerde pek fark
^£SS ^ t o ısbraplar
ldiki tarafı askerle kuşa-
tılmış. Güney'de Irak- yaŞQMyOr.
lı, kendi topraklarında
askerlerimiz... Bunal-
mış, başka yörelere kaçıyordu!
Kızılay'la Kavaklıdere'de alışveriş trafiğini iziedikten sonra
Silopi ve Cizre'deki vahşi yaşam ne umuoına? Yılbaşı ko-
nuşmasını okumak için TRT'ye koşuyor. Elbette ülkeyi sa-
vaşın kıyısına getirdigini kanıtlayan tek satır yok. Fakat baş-
ka "bir şey" var, hem de büyük bir sav.
Konuşmanın genelinden çıkan anlam şöyte: Birleşmiş Mil-
letler'den Körfez'le ilgili örneğin çıkan 12 kararın kökenin-
de Türkiye'nin (tabii TÖ'nün) kararlı siyaseti yatıyormuş.
Breh, breh!
Akbulut'ta övünü kervanından payını alıyor. Son on yıl var
ya, pırlanta yıllarmış, öyle diyor. "Pırlanta yıllarda" grevter
dalga dalga, halk ıstırap içinde. Demek ki hepsi palavra.
Demirel dün "Önüne gelen para istiyor" diyor ve örnek-
liyordu: "Bir gün önce telefon çaldı. Adam Giresun'dan gel-
miş. İş bulamamış, aç ve yol parası yok."
Hükümetşe 3 ocak işçi eylemini yasadışı ilan edebilmek
için Kamu İşverenleri Sendikası'nı harekete geçirip dün
mahkemeye gidiyordu.
Ne var ki 3 ocak eyleminin başanya ulaşması kesinlikle
zorunlu. 4 ocakta madencilerin yürüyüşü gerçekleştirmesi
zorunlu.
Altını çizerek belirtelim, "bu hareketler zorunlu"...
Çünkü, Türk-İş Başkarfı'nın söylediği gibi bugünlerde,
"suskun çevrelerin duygularına tercüman olacak etkin
mücadelenin" ilk aşaması gerçekleşecek.
BAKAIVDAN ^TEROR DOKUMU^
Aksu: 1990'da 313
terörist öldürüldü
Bakan Aksu, aynca 22'si yaralı, 73'ü sağ ve
85'i de kendiliğinden teslim olmak üzere
geçen yıl ele geçirilen terörist sayısının 493'e
yükseldiğini söyledi.
ANKARA (AA)— lcişleri
Bakanı Abdülkadir Aksu,
1990 yıhnda 313 bölücü örgüt
üyesinin ölü olarak ele geçiril-
diğini söyledi. Aksu, siyasi su-
ikastlan aydınlatmak amacıy-
la çahşmaların sürdüğünü
bildirdi.
İçışleri Bakanı Abdülkadir
Aksu, 1990 yıhnın bir değer-
lendırmesini yaparak "Birkaç
ilimizde cereyan eden ve dışa-
ndan desteklenen Marksist-
Leninist nitelikli çırpınışlar ve
nokta hedeflerine yapılan terö-
rist saldınlar hariç tutulursa,
emniyet ve asayişiD sağlanması
açısından 1990 yüı buzurlu bir
dönem olmuştur" dedi.
"Bölücü terör" olaylannda
geçen yıhn bir dönüm noktası
olduğunu ve 1991 yılında böl-
gedeki terörün mesele olmak-
tan çıkacağıru kaydeden Içişle-
ri Bakanı Aksu şunlan söyledi:
"1989 yılında Olağanüstü
Hal Bölgesi'nde toplam 312 te-
rörist ele geçirilmişken 1990 yı-
lında sadece ölü olarak ele ge-
çirilen terörist sayısı 313'tür.
Avrıca 22'si yaralı, 73'ü saf ve
85'i kendiliğinden teslim ol-
mak üzere 1990 yılında ele ge-
çirilen terörist toplamı 493'e
yükselmiştir. 1990 vılında ele
geçirilen uzun namlulu silah
sayısı bir onceki >ıla göre yüz-
de 30 artarak 593 e yükselmiş-
tir."
tçişleri Bakanı Aksu, önemli
kişilere yönelik suikast olayla-
rıyla ilgili uzman ekiplerin ça-
lışmasmın devam ettiğini belir-
terek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kabulienmek gerekir ki
anarşi *ve terör meselesi basit
bir zabıta olayı değildir. Dev-
lete karşı gelme olayidır. Bn
yüzden de devletin bütün or-
ganlannın ortak sorunüulagu
altındadır. Yasama, yürutme
ve yargı organlanmn, iktida-
rıyla, muhalefetiyle bütün si-
yasi partOerin, ögrencisi, öğret-
meni, profesöıü ve idarecisiy-
le bütün egitim kurumlannın,
işçisi, işvereni, esnaf ı ve ciftçi-
siyle bütün tophım kesimleri-
nin, özeüe milletin bütün fert-
lerinin üzeriade düşen görev
\ardır."
Geçenyü2il, 135Uçevel8O
köy kurulduğunu beurten Ak-
su, mahalli idarelerin yülık ge-
lirlerinin yüzde 72.3 oranında
arttırılarak 10 trilyona ulaştı-
nldığını söyledi.
Sivil savunma alanındaki
hizmetin de hızla arttığuu ifa-
de eden İçişleri Bakanı Aksu,
geçen yıl 83 bin 497 kişinin bu
amaçla eğitimden geçirildiğini
bildirdi. Körfez kriziyle birlikte
Güneydoğu Anadolu
Bölgesi'ndeki 6 il merkezinde
elektronik siren sistemi kurul-
duğunu hatırlatan Aksu, ayn-
ca ihtiyaç dolayısıyla gaz mas-
kesi, kimyasal silahlara karşı
koruyucu elbise ve ilaçlarla
muhabere araçlan almdığuu
kaydetti.
Nüfus ve vatandaş,hk hiz-
metleriyle ilgili proje kapsa-
mında, 26 milyon vatandaşın
şahsi hal bilgilerinin bilgisaya-
ra kaydedildiğini bildiren Ak-
su, Bulgaristan'dan göçe zor-
lananlardan, 82 bin 536 kişinin
vatandaşhk işlemlerinin ta-
mamlandıgını söyledi.