Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 OCAK 1991 CUMHURİYET/15
HAVA DURUMU TURKIYE'DE BUGUN
llevtet Meteoroloji işlen Geneı
Mûdûrtûiû'nden alımn bılgıye göre
yvındun kuzeybatı kesimleri parçalı
çok bulutlu, zamanla Marmara'nın
kıaeyi yağmurtu. öteta yerter az bu-
lutkı ve açıK geçecek Yurdun ıç ve
doğu Kesimlerinde sabah saatfenn-
de yer yer yoöun sıs gûrütecek. HA-
\A SCAKUÖ: Değişmeyecek. RUZ-
GÂR: Giıney ve batı yönlenten ha-
fif ara sıra orta kuvvetie esecek. De-
röehtniHie; Marmara, Karadatfde
kıble ve lodos Ege'de yıkta ve ka-
rayel AWeniz"de yıkiız ve poyrazdan
zamanla Egrte günbatea lodos Ak-
deniz'de y*Jızve karayekfen 3-5 yer
yer 6 kuvvetinde saatte 10-21 yer yer 27 denfc miR hızla ese-
cek. Dalga yüteekligı: 05-1.5 açıklarda yer yer 2 metre dola-
ymda bokınacak Van gölûnde twwa: Az bulutlu geçecek. Rüz-
gar igjzey ve doğu yönlerden hafif ara ara orta kuvve esecek.
Bokı
Buısa
ÇaraMafe
Çonım
Dencf
A 19° 4° DiyartHior
B 11° 4 Edrm
A. 14° 1° Erancan
A. 12° VEramım
S -1° ••
S 10°
A 18° r&rssun
A 20° 7»GuraÜ5ftaneA
A 3°^°H*kin A
A « ° 5°ISMm
B 12° 3°lst**ul
B W O»im*
A 10°-2°Kss
A S°^° Kasamonu S
S 8° 2°K%s«n
B 14° 3°Krtton*
B 12° 4°Kanys
A 13° 5°»Uatya
12° -4° Msnısa
10° 0°KMaraş
7"-7° Merstn
•2°WMu0ta
9° 0°Muş
13° O°Nığde
15° 8°0nlu
«Ç* bulutlu yajmufiu fkJrt A-jç* B-bukıtlu G-oûneşl K-kartı S-ss» Y-yjflmurtu
DUNYA'DA BUGUN
Kahıre»
BULMACA
SOLDAN SAGA:
1/ Elektrik akımını
ya da ısı akışını en-
gellemek amacıyla
kullanüan maddele-
rin ortak adı. 2/
Hannan yerindeki
tahıhn taş ve toprak-
la kanşık kalıntısı...
Mevcut olmayan. 3/
Islandığı zaman ko-
layca biçimlendirile-
bilen yumuşak ve
yağlı toprak... Düz
yakalı, önü ilikli bir
tür ceket. 4/ Ço-
cuk... tnanmış, aklı
yatmış. 5/ Yaşar Kenud'in bir roma-
nı... Bir cctvel türu. 6/ Latin Ame-
rika'da Anglo-Amerikan asıllılara ve-
rilen ad. 7/ En büyük... Yiğit. 8/ Bir
nota... "Bakma, dikiz" anlamuıda
argo sözcük. 9/ Yunan mitolojisin-
de güzel sanadann perisi olan dokuz
tanrıçadan her biri... Doğal ve tarih-
sel özelliklerinden dolayı koruma al-
tma- alman alan.
YUKARIDAN AŞAGlYA:
1/ Sibirya'run kuzeydoğusunda yaşayan Türk kökenli halk. 2/
Açığa çıkmış, duyulmuş... Yerme. 3/ Yağda kızartılarak üzeri-
ne şeker ya da şerbet dökülen bir haraur tatlısı. 4/ Şarkı, türkü...
Bir çalışmaya yardım sağlamak için genellikle açık havada ya-
pılan eğlentili toplantı. 5/ lçine sıJu şeyler konulan kap... Türk-
çede ilgi adıh... Radyumun simgesi. 6/ Dilzenli olarak ekim ya-
pılan arazi. 7/ Konuşmayı etkili kılmak için araya sıkıştınlan
ve karşılıksız katacağı bilinen soru... Makine yağı. 8/ Japon-
ya'da din törenlerinde okunan bir çeşit ilkel nesir... Boru sesi.
9/ Sürülmemiş tarla... Voleybol ve teniste oyunun her bir
bölümü.
4
6 0 YDL ÖNCE Cumhuriyet
Örfi idare ilanı
ŞEN MUSIKi HEYETi
•- PMURAkU PALAS —
hr akfja tot t taı itttnr.
1 OCAK 1931
Heyeti Vekile bugün saat 3
buçukta tsmet Pş. nın
riyasetinde toplanarak 7 ye
kadar devam etmiş ve ilân
edilecek idarei örfiye
mıntıkasının hududu
münakaşa edilmiştir. Dünkü Fırka grupu içtimaında
Ismet Pş. bu çerçeveye Bergama Kazasmın da dahil
edilmesi ihtimalinden bahsetmişti.
Bugün içtimada Menemen ve Manisa'dan başka
Bahkesir'in de bu hududa ithali muvafık görülerek
idarei örfiye ılânına dair kararname hazırlanmış ve
telgrafla Reisicumhur Hz. nin tasdiklerine arzedilmiştir
Müşarünileyh Hz.nin tasvip cevabı bu gece alındığı
takdirde idarei örfiye mıntıka riyasetine derhal tebliğ
edilecektir.
Örfî idare 1 kânunusaniden itibaren ilân edilecektir.
İdarei örfiye ile ilân edilen yerlerde mektuplar sansürden
geçecek, seyahat müsaade ile yapılacak, halkın evinden
hariçte bulunacağı saatler tahdit edilecektir.
Yeni bir Adli kanun
Hükûmetin irtica hâdisesi ve takibatı karşısında tatbikini
istilzam ettiği acil tedbir idarei örfiye ilânı ve Divaru
harp teşkilinden •ibarettir.
Cumhuriyeti koruma, icabında ordudan istiane kanunlan
esaslı ihzaratı takiben kanuniyet alacaklardır.
Binaenaleyh bunlann'müstaceüyetle müzakere ve intacı
mevzuu bahis değildir.
Hükûmet bunlardan başka adliye cihazının lüzumunda
daha seri ve hususi bir kuvvetle tahrikini temin edecek
fevkalâde bir kanun daha ihzarma karar vermiş
bulunuyor. Bu kanun arizi sekte ve darbelerden Devlet
ve Cumhuriyetin bünyesini önünde sonunda vikâye
edebilmek için fazla şiddete hacet bırakmayacak suretle
maksada vusule kâfı ahkâmı ihtiva edecektir.
Fevkalâde kanun bütün esbap ve avamili carni olabilmek
için müdekkikane elden geçirilerek hazırlanacaktır.
Hükûmet bu ümniye ile muasır inkılâpların çıkardığı
muşabih ve muadil kanunlan da tetkik edecektir.
30 YIL ÖNCE Cumhuriyet
Gizli anlaşma
1 OCAK 1961
Baü Almanya ve Sovyet Rusya üç
yıllık bir ticaret anlaşması
imzalamışlardır. Eski anlaşmanın
nihayetlenmesine bir gün kalmıştı.
Muhtevası gizli tutulan anlaşma
Dışişleri BakanlığYnda Sovyet
Büyükelçisi Andrei Smirnov ile
Batı Almanya Devlet Bakanı Dr.
Fon Şerpenenger arasında
imzalannuşUr.
Umumiyetle iyi haber alan kaynaklara göre yeni anlaşma
yülık 900 milyon mark (takrir>en 77 milyon sterün)
civannda bir ticari mübadeleyi istihdaf etmektedir. Eski
miktar 714 milyon mark (60 milyon sterlin) tı.
Müzakereler iki hafta evvel anlaşmanın imzalanması için
kararlaştırılan saatten az önce dramatik bir şekilde
kesilmişti.
Geçen çarşamba günü Smirnov ile Konrad Adenauer
arasında yapılan bir sürpriz toplantıdan sonra
anlaşmanın nihayet imzalanacağı bekleniyordu.
Batı Almanya gazeteleri, sona ermek üzere olan Doğu
Almanya ticaret anlaşmasının da yenileneceğinden
bahsetmektedirler.
GEÇEN YIL BUGÜN CumhuriY
et
Azerbaycan kanştı
1 OCAK 1990
Sovyetler Birliği'nin Azerbaycan Cumhuriyeti sımrlan
içinde yer alan Celilabad kentinde, önceki gün 1 kişinin
ölümü yüzlerce kişinin yaralanmasıyla başlayan olaylar,
gerginliğini sürdürüyor. Kentte, polisin güvenlik
önlemlerini arttırdığı ve Komünist Parti yöneticilerinin,
Celilabad'ı terk ettikleri öğrenildi.
Bakû'deki siyasi kaynaklar, Celilabad'daki olayların,
halkın, Komünist Parti'nin yeni atanan yöneticilerine
karşı olmalanndan ve mart ayında yapılması düşünülen
seçimlerle ilgili yürütülen kampanyalardan çıkmış
olabileceğini belirtiyorlar. Aym kaynaklar, Celilabad'da
durumun, önceki güne göre daha sakin olduğunu, ancak
polisin, önlemlerini arttırdığını belirtiyorlar.
T4KITSMA
Verimlilik ve Teknoloji
Uretim, gerçekleşen bütün teknolojik ilerlemelere karşın,
mekanik bir süreç değil toplumsal bir süreç olma özelliğini
sürdürmektedir.
Emek dünyasında sanayi devrüninden bu
yana değişmeyen eğilimlerden biri kişi ba-
şına verimüüğin sürekli olarak artması ol-
muştur. ömeğuı ABD'de özel sektörde kişi
başına verimlilik asağı yukan iki katına çık-
mıştır. Baü Avnıpa'da ise 1971-1980 yüla-
n arasında verim Lüksemburg için 9.19,
Bdçik* için 9.56 oranında artmıştır. Yal-
nızca 20. yuzyılda Batı Avrupa'da verimli-
ligin S kat arttıgı tahmin edilmektedir.
Verimlilikteki bu artışın nedeni esas iti-
banyla teknolojik gelişmedir. ABD'de özel
sektör işçilerinin 1978 yılında 1950'ye göre
iki misli daha fazla çalıştıklarını ileri sür-
mek mümkün değildir. Çalışma biçimlerin-
dekj değişiklik olsa olsa verimüliğj yüzde
10 ila yüzde 25 arasında etkileyebilmekte-
dir. ABD'de 1948 ila 1969 yıllan arasında
kişi başına milli gelir artışında teknolojinin
payı yüzde 54.5. Bu oran sermaye yatınmı-
run 4 katını, egitim yatınmının 2.8 katını,
kaynak etkinliginin 3.8 kaünı ifade etmek-
tedir. Teknoloji, verimliliği aıturmanın ya-
nı sıra emeğin kullanırruru da azaltmakta-
dır.
Bu, haftalık çalışma sürelerindeki azal-
maya göz atmakla kolayca doğrulanabili-
nir. Orneğin ABD'de 1900'de ortalama
haftalık çalışma süresi 53 saat iken bu or-
talama uretim işçüeri için 1979 yüında 35.5
saate inmiştir. Sanayileşmiş ülkelerde
1957-1965 yıllan arasında imalat sektörün-
de haftalık çalışma süreleri ortalama yüz-
de 2.15 oranında azalmıştır. Çalışma süre-
leri izinlerdeki artışlar nedeniyle azalmak-
tadrr. örnegin İngiltere'de 1952'de yülık üc-
retli izin süresi ortalama 1.75 hafta iken
1977'de bu süre 3.5 haftaya yükselmiştir.
öğrenim olanaklaruun artması nedeniyle
işçiler emek piyasasma daha geç girmekte
ve erken emeklilik olanaklanndan yararla-
narak bu pıyasadan daha erken yaşta çe-
kilmektedirler. Kısaca son yarım yuzyılda
birim uretim başma çahşma süresi ydda or-
talama yüzde 3 oranında azalmıştır.
Her ne kadar çahşma sürelerinin azalmış
olması çahşanlann bir amacı ise de bu ola-
yın iktidarlar tarafından mevcut işlerin da-
ha çok kişiye dağıtılarak işsizliğin azaltıl-
ması amacıyla desteklendiği de ohnuştur.
Kısa savaş ve salgın hastalık dönemleri ha-
riç tarihte tam istihdam görühnemiştir.
Bütün cabalara rağmen işsizUk oranı sü-
rekli olarak yüksehnektedir. tktisatçılar bir
zamanlar yüzde 3-4 kaçınılmaz işsizlikten
söz ederken bugün Batı Avrupa'da işsizlik
oranı yüzde 11 olup, bu oran sürekli ola-
rak artma eğilimindedir. özeüikle gençler-
deki işsizlik başta olmak üzere genel ola-
rak işsizlik Batı Avnıpa hukümeüerinin
başta gelen sorunudur. Üstelik resmi ma-
kamlann işsizlik oranlannı tam olarak yan-
sıtmadığını da unutmamak gerekir. Ayn-
ca bir süre işsiz kalan işçinin istihdamı da
önemli bir sorun oluşturmaktadır.
öte yandan teknolojik geüşmenin dolay-
sız bir sonucu, kaçınılmaz bir biçimde, ni-
teükh işgücü istihdamı zorunluluğudur. Do-
layısıyla verimlilik artışını teknolojik geliş-
meyle ümtili olarak inceleTken uretim sü-
recinde yer alan işgücünün sayısal olarak
azalmasvna karşüık, nitelik açısmdan geliş-
miş olması zorunlulugunu göz önüne almak
gerekmektedir. Bu dumm teknolojik gelis-
me sonucunda birim uretim başına çahşan
sayısmm azalmış bulunmasmm, uretim sü-
recinde emeğin rolünün (öneminin) azalma-
sı biçiminde yonımlanamayacağını ortaya
koymaktadır. Uretim, gerçekten bütün tek-
nolojik ilerlemelere karşın mekanik bir sü-
reç değil toplumsal bir süreç otma özelliği-
ni sürdürmektedir.
Bu nedenle özellikle gelişmiş ülkelerde iş-
ci sendikalan konu ile yakmdan ilgilenmek-
te ve ortaya çıkabilecek toplumsal sorun-
lann çözümü için çeşitli yöntemler oluştur-
maktadır. Işveren kuruluşları da özellikle
mesleki eğitimin öneminin artması karşısın-
da farklı istihdam politikalan geliştirmek
dunımunda kalmaktadır. Boylece teknolo-
jik geüşmenin toplumsal etkileri, endüstri-
yel ilişkilere yeni boyutlar getinnekte, işçi
ve işveren kuruluşlanmn üzerinde önemle
durması gereken sorunlara kaynakhk et-
mektedir.
Av. ERDAL EGEMEN
Resmi arabulucu
İSKİ abonelerine
yeni yılda yeni hizmetler...
İSKİ abonelerine daha iyi hızmet verebilmek amacıyla uyguladığı tahakkuk vetahsılat ışlemlerine
1991 yılı baştndan ıt'baren yeni düzenlemeler getirmektedir.
Yararlanacağınızı umduğumuz bu düzenlemeler ve dıkkat edilmesi gereken konula: hakkında
ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır
1) Tek vezne uygulaması:
Abonelerimizin yoğun yakınmalarına neden olan ve bir işlem ıçın birden fazla veznede iş takibini
gerektiren ceza ve fatura tutarlarının ayn veznelerde ödenmesi külfeti kaldırılmıştır. Bundan
boyle her abonenin idaremiz nezdinde bir cari hesabı bulunacaktır. Her türlu borcunuz ve
ödemenız bu hesapta toplanacak bütün işlemJeriniz tek veznede bitirilecektir.
2)Gecikmezammıiçineksüre:
Son ödemegünü olan 01.01.1991 tarihinden onceye ait olan faturalarını ödememişabonelerden
borçlarını 31.03.1991 tarihine kadar ödemeleri durumunda gecikme zammı alınmayacaktır.
3) Konut tariffesi uygulaması:
Konut tarifesi uygulanması için "Yapı Kullanma İzın Belgesı" alma koşulu kaldırılmıştır. inşaatı
bitmiş ve fiilen kullanılan konutlarda oturan abonelere başvurmalan durumunda konut tarifesi
uygulanacakttr.
4)Kısasürelisayaçokuma:
Yine siz abonelerimizden gelen şikayetler doğrultusunda yeni tahakkuk döneminde aboneleri-
mizin sayaçları daha stk okunacak ve su bedeileri daha sık fatura edilecektir. Fatura döneminin 3
ayı aşmamasına ozen gösterilecektir.
5) Sayaç ayırma:
Uzun süredir grup abonelerimizin yakınmalarına neden olan tek sayaç uygulaması 01.01.1991
tarihinden itibaren kaldırılmış bulunmaktadır. Tüm borçlarını ödeyen ve tesisatlarında depo ve
hidrofor bulunmayan grup aboneleri ile başvurmaları durumunda ayn sözleşme yapılacaktır.
6)İtirazlarınsonuçlandırılması:
Fatura ıtırazlarımzın sonuçlandırılmasında guven ve sürat ilkesı getirilmıştir. itiraz için Kurumu-
rnuza gehrken lûtfen sayaanızın son ışaretint de beraberımzde getirmeyi unutmayınız."
7) Aylık gecikme zammı:
01.01.1991 tarihinden sonra gönderilen faturalann suresınde ödenmemesi durumunda, geciken-
her 30 günü ve 30 gün içinde kalan dilimi için % 5 peşın gecikme zammı alınacaktır.
8) Taksitleborç ödeme:
İSKİ nezdindekı borçlannız için taksitle ödeme kolaylığı getirilmiştir, ancak borcun senede
bağlanan böiümünden yıllık % 60 basit faiz alınacaktır.
9) Kayıp aboneler:
Su kullandıkları halde uzun süredir ellerine fatura ulaşmayan abonelenn yaygın yakınmaları
bilinmektedir. 01.03.1991 tarihinden itibaren kayıp abone taramasına başlanacaktır. Ellerine
fatura ulaşmayan abonelerinbutarıhe kadar başvurmaları durumunda geçmişeyönelikborçlan
gecikme zammı alınmaksızın tahsil edilecek ve gerekirse taksıde bağlanacakttr. 01.03.1991
tarihinde yapılan tarama sonunda su kullanıp da herhangi bir bedel ödemediğı saptanan abone-
lenn borçlan gecikme zammı alınarak tahsil edilecektir.
10)Hız-İşlemVezneleriyaygınlaşıyor:
Vezne onlerinde kayıp zamanınızı önlemek için istanbul çapındaiSKİ Genel Mudürluğüne bağlı
Hız-İşlem Vezneleri açılmıştır.
Bu şekilde çahşan Aksaray, Beyoğlu, Kadıköy, Bayrampaşa Usküdar, Bakırkoy veznelerine ek
olarak Kağıthane veznesi çok yakında çalışmaya başlayacaktır. Bazı banka şubelerinde Hız-
İşlem Yetkili Vezneleri açılmış olup, Töbarifc Maltepe çalışmaya başlamıştır. Töbank Bakırkoy
kısa sürede faalıyete geçırilecek ve Hız-İşlem Vezneleri istanbul'un her kesjminde yaygınlaş-
tırılacaktır.
11) 1990 yılı hesaplarının kapatılması:
Yeni muhasebe düzenine geçerken 1990 yılı sonu ıtibari ile hesabınızın kapanmış olması gerek-
mektedir. Bu nedenle sıze 1990 yılı sonuna kadar olan tüketimlerinizi gösterır son birfatura daha
gonderilecektir.
• Saygılartmızla.
İSKİSU İÇİN ELELE
1991'de
Türkiye'de neler olacak?
BCIRÇ Ocak sayısında.
BCIRÇ Ocak sayısı dopdolu
* 12 burcun 91 Astro-fallan
• 91 Astro-kimlik kartınız
*91 Poster takviminiz
Çifte astrolojiye göre OĞLAK ve tüm yönleri
Ocak savısını tükenmeden alın!
ANKARA NOTLARI
MUSTAFA EKMEKÇİ
Bu Ulus, Sürii Olamaz!
Ergin Orbey'in sahneye koyduğu, "Belgelerle Kurtuluş
Savaşı" adlı oyunda Vahdettin, şöyle bir söz söyier:
— Millet bir koyun sûrüsü; ona bir çoban lazım, o da be-
nim!
Oyunu, Atatürk'ün doğumunun 100. yılında DTCF Tıyatro
Bölümü öğrencileri oynamışlardı, daha sonraki yıllarda Devtet
Tiyatrosu'nda da oynandı. Ergin Orbey'in unutulmaz oyun-
lanndan biridir. Vahdettin'in o sözünü sonra krtaplarda da gör-
düm.
Cumhuriyet okurlanndan Ruhbil Kalender'in Almanya'dan
yotladığı yeni yıl kartı beni düşündürdü. Ruhbil Kalender, gûl-
meceyi seven bir okur. "Güzel yeni yıllar" yazan kartın üze-
'rirtde bir çobanla koyunlar var; Ruhbil, çobanın kepeneğinin
üstüne "Hacı TO" diye yazmış. Koyunları da Türkiye harrta-
sı içine almış. Üstte kayan yıldıza da "Özgürlük" yazmış. Ko-
yunların her biri illeri belirliyor. Altına da şunlan yazmış:
"Sayın Ekmekçi,
Türk halkının bir yılı daha boyte mi geçecek?"
Kartın iç sayfaları daha güzel! Bir domuz, saksıdaki çiçek-
lere bakarak usundan şunlan geçiriyor:
"Sevgili Ekmekçi...
Beni Türkiye'de senden başka doğru dürüst seven yok.
Acıktıkları zaman bile saklı saklı etimi yerler, gizM gizli da-
na eti diye satarlar, bu mudur dürüstlük?
Ama senın sayende yavaş yavaş korunmaya ve sevilmeye
başladım. Bu yüzden çok mutlu oluyorum. Yeni yılınızı en
içten dilek ve temennilerimle kutlarken sana sağlık, mutlu-
luk ve esenlikler dilerim."
Bu tümceler, bir okla domuza çevrilmiş. ûbür saytada da
yine\bir mozak (domuz yavrusu) o da şöyle diyor sözde:
"1992 yılında tekrar buluşmak umuduyla hoşçakal... Sev-
gili Ekmekçim."
Bitmedi. Ruhbil Kalender, bir savfasına da kartın şunlan
yazmış:
"Sevgili ağabeyim, ,
Eğer serti bu yılbaşı kartımla biraz olsun mutlu edebildiy-
sem, -22 milyar verse dahi- o duyguları tadamam. Bizlere şu
yaşadığımız ortamda mılyarlar lazım değil, sizin gibi insan-
lar lazım. Onun için kendine iyi bak. Çünkü sizler yalnız eşi-
nize, çocuğunuza ait insanlar değilsiniz. Sizler 57 milyonun
kurtuluş yolunun şantiyesinin ustalarısınız. Selam ve saygı-
larımla."
Breh breh! Bunun üstüne Ruhbil'e ne ısmarlasam acaba?
Kendime çok iyi bakıyorum. İnanın domuz gibiyim! Dün kalp
krizi geçirmemin ikinci yıldönümüydü. Bir hafta önce de tra-
fik kazası geçirmemin ikinci yılı. ismet Paşa bir gün Şeref
Baksık'a sormuş:
— Rakı içiyor musun?
— Hayır Paşam, öyle kötü alışkanlıklanm yok!
— Keşke içseydin, demiş Paşa. İçirememiş Şeref Baksık'a
rakıyı. "Şeref Baksık'a rakı içirmeden ölürsem gözlerim açık
gidecek!" demiş. Paşa ölünce bunu yazmış; "İsmet Paşa
1
nın gözleri açık gitti!" demiştim.
İsmet Paşa, genel yazmanı Şeref Baksık'a sormuş yine:
— Sen hiç kalp spazmı, kalp krizi filan geçirdin mi?
— Hayır Paşam, ağzınızdan yel alsın, geçirmedim!
— Keşke geçirseydin, demiş Paşa.
— Neden?
— O zaman daha dikkat ederdin!
Muammer Aksoy öyle derdi kalp krizi geçirdiğimde:
— Sen de, ben de sarı kart gördük, artık daha çok dikkat
edeceğiz yaşamda!
Gericilerin kurşunları öjdürdü Muammer Aksoy'u. Ardın-
dan Çetin Emeç, Bahriye Ûçok, Turan Dursun! Tümünün ölü-
sü, dirisinden güçlü çıktı. Amaçladıkları tersine döndü
gericilerin...
İzmir'den yazan Bayan Gül-Şen, bakın neler demiş:
"Sevgili Ekmekçi,
Sizi seviyorum. Sizin yazınız olduğu gün Cumhuriyet ba-
na daha güzei görünür. Fotoğrafınızı bile görmedim. N'olur
bana imzalayıp yollayabilir misiniz? Beni çok mutlu edersi-
niz.
Ben 'Cumhuriyet okuru' olrrtayı kolay elde etmedim. Bu-
nun için mücadele verdim. Eşim, 'ortanın sağında' fikiıieri
olduğundan Curnhuriyet'e pek sıcak bakmazdı. Şimdi o da
tiryakisi oldu. Küçük oğlumla biriikte büyük kavga vererek
kazandik. Büyük oğlum, Cumhuriyet gazetesini eline alırsa
solculuk bulaşacağından korkardı. Çünkü o bir askerdir. Za-
manla o da bize gelince gözatar oldu. Size yazmak için da-
yanılmaz bir istek duydum, rahatsız ettim, lütfen beni
bağışlayın. Sayın Ekmekçi, size bazı karalamalarımı yollu-
yorum, içimden geldi. Size sevgilerimi, saygılarımı yolluyo-
rum. Lütfen kabul edin"
Gül-Şen'in "TV güzeli" başlıklı bir karalamasından dize:
"Her gün camdan baksan da, / Kurdeleier kessen de, / Çağ
atladık desen de / İnanamam nedense.
Bu ne israf tantana / İstenmeden koltukta / İnatla oturana
/ Alışamam nedense.
İşkenceden dayaktan, / Açlık grevlerinden / TV bahsetmez
ama / Öğrenirim nasılsa (nedense)."
Âşık Gül-Şen, dertlerıni böyle dizelere, sözcüklere dizme-
yi seviyor. Okurumuzun sevimli mektubuna çok teşekkür edi-
yor, ben de yeni yılını, tüm okurlarla birlikte kutluyorum!
Hacı TÖ'ye "alışamadığını" telgrafla bildirdiğı için emekli-
ye ayrılan Teğmen M. Şeref Baba şunlan yazmış:
"Yeni yılınızı kutlar, sağlık, mutluluk ve başarı dolu günler
dilerim."
M. Şeref Baba, Ankara'da Karanfil Sokak No: 5/55'te çalt-
şıyor, çeviri jşleri yapıyor.
Erzincan Özel Tip Cezaevi'nden 5. koğuştan yazanlar şöyle
diyorlar:
"Sayın Ekmekçi,
Ülkemizde açlık grevleriyle, işçi grevleriyle, işkenceleriy-
le, mahpusluklarıya, sürgünleriyle, yasaklamalarıyla, sansür-
leriyle omuzdaş olmuşsa ölümle yaşam yan yana; düşünen,
düşündüğünü halkının ve tüm insanlığın yararına uygulayan
bizler, yurdumuzun toprağının bir ürünüyüz. Bir çiçek gibi.
Yabancı topraklarda yetişmez bu çiçek. Yetişse de memle-
ket özleminde yeterince tüm güzelligiyle açmaz. Başka tür-
lü yüzdür, başka biçimdeyizdir, mahpusluğumuza rağmen
yeni yaşam yolculuğunun kavgasında. Bunun kavurucu ate-
şini yüreklerimizde duyumsarız her gecemizde, her günü-
müzde. Sanki yeni şafaklara koşar gibi.
Bir gün bu kelepçeler, taş duvarlar, tel örgüler arasındaki
mahpusluklar da bltecek. Yeniden halkımızla ve siz dostla-
rımızla birlikte olmanın yaşam sıcaklığında özgürlükler boy
verecek.
Yeni bir yaşama, yeni bir yıl içinde selam olsun diyerek si-
zin ve tüm dostlarımızın yeni yılını kutluyor, çaltşmalarınızda
başarılar diliyoruz. Bizlerin yaşamına gösterdiğiniz duyarlılı-
ğınız, övüncümüz, gururumuz oluyor. Teşekkür ederiz.
Bu inançla, bu sevgiyle esen kalın.
Levent Arslan, Kadir Alpaslan, Zekeriya İnan, Yaşar Dur-
muş, Şükrü Gündoğdu, Sabahattin Yalçınkaya, Yunus Ocak."
Düşündüm, çok duygulandım. Çocuklan böyle olan bir
ulus, sürü olamaz!
İLAN
GERMENCİK ASLİYE HUKUK
(TİCARET) MAHKEMESİ'NDEN
Dosya No: 1990/237
Davacı Kenan özbek vekili Av. Erol Turan tarafından Fcnıdua VU-
dırım (Germencik Camıkebir mahallesi Atatürk caddesinde ikamet
eden) aleyhine açılan ıflas davasında:
DavaLı Ferudun Yıldırım hakkında inas davası açıldığından, itiraz
eden alacakhların .15 «ün içinde itirazda bulunabileceklerine, duruş-
ma günü olan 25.1.1991 günü saat 11.45'te yapılacak celsede bizzat
veya bir vekü bulundurabilecekleri, delillerin derhal ibraa gerektiği,
gıyaplannda karar verileceği HUMK'nun 509.510'uncu ve llK'nun
173/2 maddesi gereğince ilan ve» tebliğ olunur. 20.12.1990