23 Nisan 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 EYLÜL 1990** HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/17 Kaba Kuvvet... (Baştarafı 1. Sayfada) Mıllıyet baskınıyla sergılenmış olan curet- kârlık, ozellıkle devletın guvenlık guçlerının kendı kendılerını sorgulamalan açısından ta- lihsız bır fırsat sayılmalıdır Yeraltı güçlerı, mafya, nasıl oluyor da boy- lesıne elı kolu serbest bıçımde fınk atabılı- yor ortalıkta9 Güpegunduz gazete basıp, önune gelenı dayaktan geçırebılıyor' Guvenlıkten sorumlu devlet guçlerı, şap- kayı önlerıne koyup bu soruların karşılıkları- nı bır kez daha düşunmek durumundadırlar Zıra kaba kuvvete dur demek en başta on- ların gorevıdır Bılıyoruz, bu konuda guvenlık guçlerının neyı yapıp neyı yapamayacaklarının sınırla- rı var Içınde yaşadıkları çok değışık olanak- sızlıkların varlığı da yeraltı guçlenyle muca- deleyı zorlaştırmaktadır Bu açıdan gerekiı önlemlen almak sıyasal ıktıdarın gorevıdır Bu tur saldırılaıia gun geçtıkçe apaçık or- taya çıkan bır gerçek daha var Turkıye'de devlet baştan aşağı ele alınmak ve yenıden yapılanmak durumundadır Devletın ıdarı ya- pısı, yargısı, guvenlık orgutu her şeyı radı- kal bıçımde elden geçırılıp çağdaşlaştırılma- dıkça, demokratık hukuk devletınden soz edılemeyecek ve devlet ışlerıığe kavuşama- yacaktır Bır devrım nıtelığındekı bu reformu gerçekleştırmek, demokrasıden yana sıya- sal guclerın oncelıklı gorevı olmalıdır O hahje, bu gerçekleşınceye kadar yapı- lacak bır sey yok, demek ıstemıyoruz kuş- kusuz Devlet ve toplum yaşamında boylesı ozurlere yer olamaz Saldırının cezasız kal- dığı yerde, uygar yaşamın noktalandığı sınır başlar Onun ıçın dıyoruz kı, kaba kuvvetle bası- nı susturmak ısteyenler en kısa zamanda adalete teslım edılerek cezalandırılmalıdırlar Beklıyoruz SHP'de hesaplaşma « m Inönü: Istifayı (Baştarafı 1. Sayfada) zaman olduğu gibi veni bir de- mokraük aülımla partımız ıktıdar ynnıyuşunde daha hızlı ılerleye- cektir." Bır soru uzenne, ıstıfa etmeyı duşünmedığını belırten SHP Ge- nel Başkanı Inönü, "Benim isti- fam soz konusu degil. Genel baş- kan olarak partıyı ıktidara gotur- mek, ondan sonra halka hizmet etmek, kurultayın bana verdiğı gorev. Sayın Çevıkçe istifa etti. Bi- li)orsunuz, partı meclısınde du- rum goruşulecek. Obur arkadaş- lann ne yapacagını bilmiyonım" karşılığıru verdı Seçımlı kurultay yapılıp yapılmayacağı konusunda "Partı meclısı olmadan bır şey soylemek murakun degil, her şey olabilir. Mesele, partinın >enı bır atılımı demokratik bir şekılde ta- bandan aldıgı guçle ortaya kov- masıdır" dıyen İnönu daha son- ra şu göruşlerı dıle getırdı "Parti meclisinde goruşecegiz. Ondan sonrak) gdişmelen gore- ceksiniz. Ben sadece seçmenlen- rnize, parülılerinuze >eni bir de- mokratik aülınun onccsınde oldu- ğumuzu soylemek istiyorum. Va- ni bir ders çıkanrken olumlu. da- ha hızlı ve \erimlı çalışmaya go- turecek bir olay diye gönıyoruz. Beyinsel ve neşeli olarak bakıyo- ruz ola>a." SHP Genel Başkanı Inonu, Torbah'da 1632 konutun ver ala- cağı Banş Yapı Kooperatıfı'mn te- mel atma torenınde Korfez krızı- ne değınen bır konuşma yaptı Inonu, banş ıçınde yaşama dılek lennı dıle getırdığı konuşmasında şunları sö>ledı "Banş ıçınde yaşamak elbet sa- vaşa hanr olmayı da gerekürir, biz savaşa da hazınz, savaştan kork- mayız. Demokrasunızı korumak, mutlu. huzur içınde kalkınarak yaşamak istiyonız. Cumhunyetın başından ben butun dunyaya bu yolda ornek olduk. Bugunlerde ANAP ıktıdannın başka havalar içinde oldugunu goruyoruz. Baş- ka havalar çaldıklannı seziyoruz, duyuyoruz, goruyoruz. Bu hava- lardan Turkije'je ha>ır gelmez." Dış polıtıkamızın, kendısıru ko- ruyan, bunun ıçın kımseye gıiven- meven, başkalarını korkutmayan, başka ulkeler uzennde de saldırı emellerı beslemedığını gösteren polıtıka oldugunu anlatan İnönu sözlerını şoyle suıtlurdu "Bu, cumhunyetın, Ataturk'un polıtikasıdır. Bugunku ıktıdann bundan aynlma eğılımıne gırdığı- ni goruyoruz. Bu son derece teh- Türk azınlığı temel sonın (Baştarafı I. Sayfada) nuştu Lukanov, Körfez knzımn asken bır mudahale ıle çözulme sınden yana olmadıklannı belırttı Bırleşmış Mılletler kalkınma programı çerçevesınde Antalya'da- kı yuvarlak masa toplantısına ka- tılan Lukanov, Cumhunyet muha- bırının sorularını şoyle yarutladı "— Cumhurbaşkanı Ozal ile yaptığımz goruşmeyi nasıl değer- lendiriyorsunuz? LUKANOV — Çok olumlu, tatmın edıcı ve oğretıcı bır goruş- me oldu Turk-Bulgar ılışkılerını butun >onlerıyle ele aldık ve ge- nış bır zemınde ıhşkılerımızı nor- malleştırebıleceğımız sonucuna vardık Bu sonucun başlıbaşına önemlı olduğuna ınanıyorum Ba- kanlar ve ust duze> yetkılıler du- zeyınde kasım ayından ben bu yönde ortak çabalar zaten vardı Ama bu goruşme Turk Bulgar ılışkılenndekı olumsuz dönemı so- na erdıren geçmıştekı ortak çaba- lann bır meyv^sı oldu dıyebüınm Turkjve ve Bulganstan, Doğu-Batı surtuşmesınde NATO ve Varşova paktları ıçensınde karşılıklı duş- raanca roller almışlardı Bu ne- denle ıyınıyetlı çabalar ılışkılerın duzelmesıne yardımcı olamıyordu Bugun artık bunlar aşılmıştır Ilış- kılenn normalleşmesı yalnız ıkı ul- ke>e değıl, ıçınde yer aldığımız bolgeye de çok olumlu katkılaı ya- pacaktır — Bundan sonra Turk-Bulgar ılışkılerinde ne gibi bir gelişme gozknebilır? LUKANOV — Avrupa'da çok olumlu değışıklıkler yaşanıyor Ortak guvenlık arayışları, ınsan haklan konusunda yakınlaşmalar, Avrupa'nın ekonomık entegrasyo- na gırmesı gıbı. Ama bugun Kör- fez'dekı durum sadece dunyadakı ekonomık ıstıkrarı değıl, Turkıye^ nın ve hatta Bulganstan'ın guven- lığını de bırçok ulkeye olduğu gı- bı tehdıt edıyor. Butun bunlar dık- kate alındığında Bulgar-Turk ılış- kılerının geleceğı ve ozu, ıkı ulke- run kendı ulusal guvenlıklenne ılışkın olarak varacaklan uzun dö- nemlı ka\ ramlara bağlı olacaktır — Bulgaristan'daki Turkler so- nınunu, çızdıgıniz çerçevede nere- ye oturtuyorsunuz? LUKANOV — Ben, ıkı neden- le bu konunun Turk-Bulgar ılış- kılennde temel sorun olmaktan TAHMİNLER 1. KOŞU: F. Izzet (6), P- Yur- dabak (2), P: Burcu 1 (4), S: Turkay (1). 2. KOŞU: F- Gonzo (2), P Hayrola (3), P. Kıngsımage (4), S: Uçan (6) 3. KOŞU: F Doğangüneş (3), P- Akansel (1), P Cıhangır 8 (2), S: Buruk (7) 4. KOŞU: F: D Ardross (3), P- My Kıng (2), P: Düge 1 (4), S To- ros 1 (5). 5. KOŞU: F: George Thomds (8), P: Gapona (7), P: Gold. Pnn- ce (2), S Gızmo (9). 6. KOŞU: F Evıta (3), P: Ta- ra (8), P: Hayırlıoğlu (9), P Do- ğubatur (2), S Tosoğlu (1) 7. KOŞU: F: Koraytay (8), P Eastern Boy (4), P D Realıty(l), S- Sweet Gırl (7). çıktığına \e gundemde kalmaya- cağına ınamvorum Bınncısı, Bul- garistan'daki hızlı demokratıkleş- me surecı sadece Turk azınlığının değıl, daha önceden yapay olarak varatılan ve Bulgarların da karşı- Iaştığı bırçok polıtık ve temel hak sorunlarını da bırlıkte çozuyor Ikıncısı, şunu bılıvoruz kı ıkı ul- ke arasında buyuk goç hareketle- rı oldu Bunlar, tartışılrnası ve ço- zumlenmesı gereken bazı sorunJa- rı da berabennde getırdı Bunla- nn bılıncındevız Ancak bu sorun- lan Avrupa'ya dahıl ıkı ulke oU- rak ve Avrupa kavramları ıle ra- hatlıkla çözumleyebılırız tşte bunlar goz onune alındığında Turk azınlığı sorunu artık temel sorun olmaktan çıkmıştır denıle- bıhr Dıkkatımızı ıkı bağımsız komşu ulkenın normal ılışkıler gundemıne, ortak guvenlık konu- larına çevırmelıyız. Bu, tabıı kı Turkıye'nın tavnna da bağlıdır Çunku Bulganstan bıldığımz gı- bı, ulusal guvenlığıne buyuk onem venr ve komşusunu kendısıne olan tavırları açısından değerlendırır tlışkılenmızı ele alırken resmın sa- dece bır boyutunu değıl, butun boyutlarını ıncelememız gerekır Bu konuları Sayın özal ıle dost- ça goruştuk — Korfez knzı karşısında Bul- garistan'ın tutumu nedir? LUKANOV — Bızım tutumu- muz Turkıye'nın tutumundan farklı değıl Bağımsız bır devlete yapılan bır saldınyı kınamakla kalmadık, aym zamanda BM Gu venlık Konseyı'nın aldığı kararla ra da kesın olarak uyuvoruz. Bun dan sonra da Guvenlık Konsevı' nın gerekiı göreceğı önlemlere u>arız — Askeri bir mudahale karan alınsa da buna uyar mısınız? LUKANOV — Asken mudaha leden ozenle sakınıyoruz ve boyle bır çozumden yana değıhz. Duru- ma gerçekçı ve akılcı bakan her- kes, bugune kadar alınan karar- ların ve sıyasal onlemlerın askeri mudahaleve gerek kalmaksızın so- runu çözebıleceğını gorebılır Bu tam anlamı>la dıplomatık bır >ol değıldır Şımdıye kadar yapılan butun hazırlıklar ve alınan karar- lar uluslararası duzeyde ve Arap dunyasında tutarh bır bıçımde surdurulurse sı>asal baskılarla so- runa çözum bulunabılır" likeli bir yaklaşımdır Hiçbir şekıl- de kabul etmedığımız bır yakla- şımdır ve bunu yapamayacaklar- dır. Turkıye dunvaya banş orneğı vermiş bır ulkedır. Başkalannın çıkarlan ıçın kendi askerlenmızı, vatanı koruyacak insanlanmızı tehlikeye atamayız. Banş içinde yaşamayı istemek cesaret işıdir. Cesaret, herkesın hakkına saygı gostererek bakkımızı kendimize guvenıp konıyarak gosterilir. Turk halkı savaş islemıvor." Çıftçmın, esnafın, ışçının, bu- tun halkın sorunlannın olduğu gı- bı durduğunu kaydeden Inonu, "Biz sosyal demokratlar olarak belediyelerde iktidar olduk. Ama bu genel iktidar demek değil. Bunlara karşı iktidar olarak ço- zum getinnz" dedı Inonu daha sonra Menemen'e geçerek "Dunyadaki Son Siyasal Gelişmeler" konulu konferansta konuştu tnonu, Alıağa'da kreş, Tansaş mağazası ve asfalt şantıyesı açılışlarına katıldıktan sonra Fo- ça'va geçerek burada bır çarşı açı- lışını yaptı İnönu bugun Izmır- ın kurtuluş torenlenne katılacak ve CHP'nın kuruluş >ıldonumu ıle ılgıh bır basın toplantı^ı >apa- cak tnönu akşam Ankara'va gıdecek SHP Genel Başkanı Erdal Ino- nu, Menemen Beledıyesı'nce du- zenlenen 'kultur etkinlikleri' çer çevesınde 'Dunyadakı son sıyasal gelışmeler' konulu konferansta konuştu Inonu, "Ulusal çıkarla- nmızı korumak için butun dunya- ya mejdan okumahyız. Ama dun- >ada da barışın konınması içın her turlu gajreü gosteren gelenek- sel dış politikayı uygulamamız gerekıjor" dedı Körfez knzımn başgostermesıv- le bırlıkte Irak petrol boru hattı- nın, bu hattan yararlanan ulkelere sorulmaksızın hukumetçe kendı- lığınden kapatılmasını eleştıren İnönu,"Buna Sajın Ozal hiç ka- rar vermemelıvdı. Onun zaten hıç sorumlulugu >ok. O hiç vetkisı ol- raayan işlere kanşıyor, ışguzarlık ediyor" dıye konuştu Bır karga- şadan pay almak ıçın asker gön- dermenın Turkıye'ye yakışmaya- cağını, onurunu kurtaramayaca- ğını, ulusal çıkanna aykırı oldu- gunu vurgulayan İnönu, Meclıs yetkılerının hukumete devn konu- sunda da şu goruşlen dıle getırdı "Kendimizı koruyacagız dıve dışandan asker getirmeye gerek yok. Bunlann hepsi kandınnaca. Umanm bunu yapmazlar. Çunku aldıklan yetkı anayasaya aykın- dır. Bunun, Kıbns da>asında Meclisten alınan ızın ıle ilgısi yok- tur. Meclis izın vermedi, yetkısi- nı devrettı. Bızım muhalefetimi- ze rağmen devredılen bu yetki anayasaya taban tabana zıt bir olay. Biz bunu Anayasa Mahke- mesi'ne goturecegiz. Umanm Anayasa Mahkemesi buna bir an once bakacak. Çunku Allah ko- nısun asker gonderirier, orada bir çatışma olur. İnsanlar olur. Bu hareketın anajasaya aykın oldu- ğu sonradan ilan edilir. OndaL sonra da bu hareketı yapanlann hepsi sorumlu olur." ^CHP açılacak' SHP Genel Başkanı Erdal Ino- nu, dun gece SHP Izmır ıl orgu- tu yemeğınde yaptığı konuşmada CHP'>ı açtırmak ıçın butun guç- lerıyle uğrasacaklarını soyledı Inonu, "CHP'nın kuruluş >ıldo- numunu gelecek sene sadece bir sembol olarak kutlamamalıvız. CHP adıyla samyla ortaya çıkma- lı ve biz de onun içinde 68. kuru- luş yıldonumunu kutlamalıvız" dedı (Baştarafı 1. Sayfada) duşunen Baykal ıle Inonu'yu bır "genel başkanlık mucadelesine" sokabıleceğı SHP'de tartışıhyor Genel Sekreter Denız Baykal, "bir yol aynmına gelındıgını" be- lırterek, "Sayın İnonu ıle birlik- te partiye kazandırabileccgimiz katkının sınırına ulaşmış bulunuyonız" dedı. Alınan bılgılere göre, SHP'de MYK ve partı meclısınde buyuk çoğunluğu oluşturan Baykal'a ya- kın kesımdekı tartışma noktalan- nı şunlar oluşturu>or — Seçım sonuçlannın sorum- lulugu bırkaç kışının uzerıne yı- kılamaz O halde genel başkanı rahatlatmak, ıstedıgı bır MYK oluşturmasına fırsat vermek ıçın toplu ıstıfa edılmelıdır Yenı olu- şacak MYK da desteklenmelıdır — Olağanustu kurultay bu aşa- mada da duşunulmemeudır Partı zaten kurultaylar yorgunudur Ayrıca ıç ve dış polıtıkadakı ge- lışmelenn kntık aşamaya ulaştı- ğı şu gunlerde SHP'ye kendı ıçm- dekı sorunlarla uğraşan bır partı gorunumu kazandırmak doğru değıldır — Her şeye rağmen, kurultayı çağırma vetkısıne sahıp genel baş- kan, bu yetkıyı kullamrsa, bu du- rum bır genel başkanlık mucade- lesine yol açabılır Olağanustu ku- rultayda 'ıstememesine ragmen' Baykal genel başkanlığa ada> lığı- nı örgutlerden gelen baskı üzerı- ne kovabılır — Baykal genel başkanlığa ve PM'ye aday olmaz ancak kendı- sıne yakın adlar tekrar adavlıkla- nnı koyarlar MYK ve PM'dekı ağırhklannı, Baykal olağan kurul- taya kadar 'dışarda' kalırken ko- rurlar Bu süre ıçınde İnönu ıste- dığı yonetımle çalışabılır, buna destek verılebılır İnönü'nün çevresi Genel Başkan Erdal tnonu'ye vakın olarak adlandırılan kesım- dekı duşunceler ıse şu noktalarda şekıllenıyor — MYK'nın toplu ıstıfası ar- dından, Baykal'a yakın kesımın buyuk ağırlıkta olduğu PM'de büyuk sıkıntılar çıkar Inonu, 'destek vaadine' rağmen ıstedıgı gıbı çalışamaz Bu nedenle en de- mokratık ve tek çozum olağanus- tu kurultay olarak beurmektedır — İnönu, olağanustu kurultay- da adaylığını koyarken, kendı lıs- tesının de seçılmesıru şart kovabı- lır Çunku, Baykal'a yakın kesı- mın belırttıgı "ikl başlılık" dığer durumda da aşılamayacaktır — İnönu, olağanustu kurultav çağnsıvapmaz Oluşacak yenı >ö- netımle mayıs-hazıran 1991'de olağan kurultaya gıder Ancak burada da hesaplaşma kaçınılmaz gıbı durmaktadır Çunku 27-28 Ocak 1990 kurultayından bugune dek gelen yönetımde bu durum bütun çıplakhğı üe ortaya çıkmış- tır — Şu anda zayıf bır ıhumal olarak görulen İnönu, Bavkal'ın ağırlığım kabul ederek, her şevı olağan kurultaya bırakır " tnönü - Baykal göriişmesi öte yandan, tartışmaların baş- ladığı öncekı akşamkı M\ K top- lantısından sonra lstanbul'da bu- lunan tnonu ıle Baykal'ın bır te- lefon göruşmesı yaptıkları bıldı- rıhyor tnönü'nun telefonda, "Cevık- çe'nin istifasının kendisine ulaşmadığını" soyledığı öğreruldı Baykal, Genel Başkan'm bu soz- len uzenne, "topluca istifa karan aldıklannı" Inönü'ye ılettı tno- nu'nun de "O ayn konu, ben Erol Bey'in istifasını sordura" dedığı, Baykal'ın ıse "O da bızim istifa- lanmızla birlikte gelecek, size ra- hat çalışma olanağı venyoruz" karşıhğı verdiğı öğrenıldı Edımlen bılgıye göre inönu, Baykal'a durumun pazartesı gu- nu toplanacak partı mechsınde değerlendırıleceğım bıldırerek, "Çozum olaganusttı kurultayda" göruşünu ortaya koydu Genel Sekreter Baykal, yakla- şık 2 saat suren dunku "İnonu1 - suz MYK toplantısı"ndan sonra yaptığı açıklamada, "MYK geüş- meleri değerlendirdı, uyeler ve Genel Sekreter goruşlerini açıkla- dılar. MYK'nın ortak bakış açısı uzerinde olduğu saptandı. Gere- ği pazartesı gunu toplanacak parti meclisinde ele alınacak" dedı Baykal'ın başkanlık ettığı MYK toplantısına Erol Çevikçe, Onder Kırlı, Adnan Keskin'ın dışında katılan uyeler şunlar" Mustafa Tı- mısı, tstemıhan Talay, Cumhur Keskın, Güler Tanyolaç, Cemal Seymen, Fuat Atalay, Hıkmet Çe- tın, Naıİ Gurman ve Atılla Sav. Bu gelışmeler karşısında Genel Sekreter Baykal'ın varınkı partı meclısınde, "oluşturacağı yeni yo- netım için tam destek vermeyi ta- ahhut eden" bır konuşma yapma- sı beklenıyor Baykal'ın dunku MYK'da da buna benzer bır ko- nuşma yaptığı, yannkı toplantıda da aynı şekılde "partinin kurul- taylar yorgunu oldugunu ve iç ve dış politıkadakı gelışmeler karşı- sında yapılacak bir olağanustu kurultayın kamuoyunda olumsuz degerlendirmelere" neden olaca- ğını da vurgulaması beklenıyor MYK'nın istifasının ardından Genel Başkan tnönu'nun 15-20 gun ıçınde yapılacak olağanustu kurultaya kadar eskı yönetımın devamını ısteyebıleceğı, bunun kabul edılmemesı hahnde ıse yı- ne geçıcı bır MYK formulü uze- nnde durulabıleceğı bıldınlıyor tnonu'ye çok yakın bır kaynak, "Erdal Bey isledigi gibi bır MYK oluştursa bile partıyı >onetemeye- cektır. Parti meclısındekı çogun- luktan her karan geçırmekte zor- lanacaktır. Bu nedenle boyle bir seçenegı kabul etmesı kendısını yıpratması olacakür. Olağan ku- rultayda da bu yapıyla seçıme gi- decektır. Bu nedenle en demokra- tigi şu anda hemen olağanustu ku- rultaya gıderek herkesın tavnnı en net şekilde ortaya koymasıdır" dedı Inönu'nun de yakın çevre sıne, "Kurultaylar parüler için bir silkinmedir" dedığı öğrenıldı Bu gelışmeler karşısında Bav- kal'a yakın olarak adlandırılan kesımın varınkı PM toplantısın da tnönu'nun "10 gun içinde ola- ğanustu kurultay kararını açıklamasj" hahnde Baykal'ın ge- nel başkanlığa aday olup olmaya- cağıru yoğun bır bıçımde tartış- ması beklenıyor Bavkal'ın bu aşamada bır olağanustu kurultay- da da "aday olmayı duşunmedi- gi, hatta PM'den de cekilmeyı du- şunduğu, ancak orgutten ve cev- resinden gelecek baskılan da goz- onunde tutacağı" bıldınlıyor Bu arada Baykal'a yakın partı meclısı uyelen, dun akşam Erol Çevıkçe'nın burosunda toplantı- ya çağrıldılar Baykal'a yakın ke- sımın, "Gerekirse tnonu'ye daha da rahat çalışma olanagı sağla- mak için parti medisinden de bazı çekilmeleri" duşunduğu oğ renıldı Genel başkan gerekiyor Dunkü MYK toplantısında Baykal'ın "Turkiye'de yenı geliş- melere imkân vermek ve bunun için MYK uyelennin gereken fe- dakârlıgı gostermesini" ısteyen konuşmasında, DYP'nın bu yuz- den "buyuyemedigini" de belırt- tıgı öğrenıldı Baykal'ın, yenıyö- netım konusunda genel başkana yardımcı olunmasım da ıstedıgı bıldırıldı Fuat Atalay'ın ıse par- tı ıçı muhalefetı eleştırerek "ya- pay bunalım yarablmamasını, so- run varsa bunun MYK'nın degıl tum partinin sorumluluğunda oldugunu" vurguladığı öğrenıldı Baykal'ın toplu ıstıfanın gerekir- se hemen açıklanması önerısıne ıse Hikmet Çetin'ın, "Genel baş- kanın olmadığı bir toplantıda dognı olmaz, parti meclisinde açıklansın" dıye karşı çıktığını, bunun uzenne açıklamanın yann- kı PM toplantısına kaldığı öğre- nıldı Bu arada, son gelışmelere vol açan tartışmalarda önemlı rol oy- nayan ve ılk ıstifayı veren Erol Çevıkçe, "partide genel başkan- lık sorunu yoktur diyemem" dedı Baykal, PM üyeleri ile toplandı MYK toplantısından sonra, "vanlan ortak goruş bırlıgı parti meclısı toplantısına goturulecek" bıçınunde bır açıklama yapan Baykal, daha sonra Çevıkçe'nın burosunda, kendısıne yakın PM ve MYK uyelen ıle bır değerlen- dırme toplantısı yaptı Toplantı- va Mustafa Timisi, Eşref Erdem, Istemihan Talay. 4yhan Arifaga- oglu, Suat Bimcı, Atilla Sav, Erol Kose, Erdogan Yetenç başta ol- mak uzere bazı MYK v e PM uye- lerının de katıldığı ve yenı bır ge- nel sekreter ıle MYK seçümesı ka- ranna vanldığı öğrenıldı Ayrıca, bu kadronun olağan kurultaya kadar yönetımde kalması, olağa- nustu kurultaya ıse gerek olmadı- ğı yolunda bır eğılım belırdı Baykal: Yollar avrıldı Baykal, dun gecekı son değer- lendırme toplantısından sonra Cumhunyet'e yaptığı açıklamada, "Artık bir yol aynmına geldik" dedı Ba/Kal, şöyle konuştu "Sayın İnönu ile partiye kazan- dırabileceğımiz katkının sınınna ulaşmış bulunuyonız. Bu beraber- liğı, zorlayarak surdurmenin ya- ran olmayacagı kanısındayım. Sayın genel başkana rahat çalış- ma olanagı hazırlamak uzere MYK olarak aynlma karanna vardık." Seçim raporu Öte yandan, bazı MYK uyelen de bu toplantıdan önce PM'ye su- nulacak seçım sonuçları raporu- na son bıçımını verdıler Rapor- da, sosyo-ekonomık ve dış polı- tıka sorunlan dışında, SHP'nın yerel yönetımlerde arzu edılen beklentılerı gerçekleştıremedığı, ıktıdar-muhalefet ıkılemınde kal- dığı vurgulandı vetabanın ıktıdar beklenülenne yanıt venlememesı- nın de kırıklık yarattığı vurgulan- dı Özel bır kamuoyu araştırma şırketme vaptnlan araştırmada da benzer sonuçlara varüdığı ılk so- nuçlara gore, yerel yönetım hız- metlerırun seçım yatınmı olarak gönıldüğü, parlamentoda ızlenen muhalefetten halkın memnun kal- madığı ve bu nedenle parlamen- to dışındakı parulere yöneldığı so- nucuna varıldı Araştırmaya gö- re, kamuoyTi halen SHP-DSP bır- leşmesı beİclentısı ıçınde değıl Be- ledıyelerdekı bazı partızan tutum- lardan da şıkâyetçı 5. Olağanustu Kurultay SHP'nın Haaran-1987'de yapı- lan 3 Olağanustu Kurultay'ında kabul edılen tuzuğu, genel başka- na olağanustu kurultayı gerekiı gorduğu durumlarda toplantıva çağırma yetkısı verıyor Olağa nustu kurultay en az on gun ön- ceden ılgılılere duyrularak toplan tıya çağnlabılıyor SHP son olağanustu kurultayı- nı 27-28 Ocak 1990 gunlerınde topladı 5 Olağanustu Kurultay, Anayasa Mdhkemesı'nın ısteğı doğrultusunda tuzuk değışıklığı yapılması amacıyla toplantıya çağnldı Ancak örgut fesıhlerı ve genel sorunlar nedenıyle ortaya çı- kan tartışmah ortamda, kurultay gundemıne Genel Başkan Erdal Inönu'nun ısteğıyle seçırı madde- sı konuldu Yapııan seçımler so- nunda Deniz Baykal'ın onerdığı lısteden adlann ağırlıklı olduğu bır partı meclısı oluştu SHP'nın olağanustu kurultay- ları, SODEP'ın Halkçı Partı ıle bırleşmesıyle başladı Karakaş: Parti yönetimi hatalı SHP tstanbul tl Başkaru Ercan Karakaş, partide tkı yıldır surdu- rülen yönetım anlayışının dar grupçu ve partı ıçı demokrasıyle bağdaşmayan bır anlayış oldugu- nu savunarak "Toplumda halkın siyasete etkın katılımını hedefle- yen SHP, parti içinde buna uyma- mıştır" dedı Ercan Karakaş, partıdekı son gelışmelere ılışkın açıklamasında, secılmış organlann Genel Merkez kararıyla ve çoğu kez dar grupçu hesaplar doğrultusunda gorevden ahnması, onseçım yerıne atama- ların tercıh edılmesı, kongrelenn zamanında yapılmarnasının par- tı ve örgutte büyuk sorunlar ve guvensızhk ortamı oluşturduğunu soyledı Genel Merkez'de oluşturulan komısy onlann çalıştırılmadığını, Guneydoğu raporu dışında toplu- ma alternatıf polmkalar sunula- madığım kaydeden Karakaş, ör- gutun yapılandınlmasının gerçek- leştınlemedığım soyledı ÖzaFın sözleri Bu arada, SHP'dekı gelışmele- re ılışkın bır soru uzenne Cum- hurbaşkanı Turgnt Ozal, "Ben politik konulara girmiyorum za- ten tasvıp de etmiyonım" dedı Ama, az sonra "pekıyı şimdi ne oldu kongreye mı gıdecekler" dı- ye sordu Antalya'da bulunan Cumhurbaşkanı Turgut özal, ga- zetecılerın gelışmelen anlatmala- rı ve Baykal'ın delegeler uzenn- de guçlu oldugunu soylemelerın- den sonra şu değerlendırmeyı yap- tı. "Baykal delegeler duzeyinde guçlu olabilir. Ama, seçime gırer- lerse yanı ikısi karşı karşıya gelir- lerse bellı olmaz. Bakalım Baykal, halkta da aynı olçude etkılı mi? Halkın duşuncesı de kongreye gi- nldıginde delegeleri etkıler. tno- nu, yumuşak, kavgası oünayan bır yapıda. tnönu'nun bn kışüıği SHP'ye oy kazandırdı." 1 * s a. t 9 to D • • Is 7 ş 10 p; • • • 1 1 • Devlet Bakanı Çiçek Yuzyıl'ın sorularını yanıtla- dı: Femınizmden ne anlıyor? • Kral Huseyın'ın soh- bet toplantısı "Urdun halkı, Irak'ın yanında yer almakla lyi ış yaptı" • Ölumunun 5 yılında Erkan Yücel Halk tıyatrolarından gunumuze ne kaldı' • Av- rupa'da faşızm-sosyal demokrası kavgası • GE- SAM da terzıler ıçerı ressamlar dışarı • Metal ışkolunda bırlık arayışı ANAP ve Turk-Metal'ın planları • Izmır Kulturpark duzen tutmuyor H A F T A L I K H A B E R D E R G I S Ölümünden önce TURAN DURSUN'la 3 gün BİR AYDINLANMA SAVAŞÇISIMuftulukten Tannsızlığa geçışın oykusu 10 yaşında Allahla ılk kavga 18 yaşında hocalann hocası Sumer efsanelerıyle çakan şımşek Ardından ateızme adımın ılk sorusu "Tanrı varsa ne ış yapar9 " . 'Ataturkçu değılım' ' Kurtlerın Allahı nerede?" Ulemaya meydan okuyan aydınlanmacı Ütopyası neydı Bazı sosyalıst aydınlar ıçın ne dedı 7 Dın Bılgısı koşesınde bu hafta "Kur'an'ın Tannsı ınsan ıradesı tanımıyor1 • TÜRKİYE—IRAK SINIR PAZARI. Gûnlük tıcaret 10 mılyan buiuyor Canlı hayvandan bakır plakaya Iran fıstığından margarıne kadar her şey Yüzyıl sınır pazarındaydı. • KURUKÖY'DE 4 GUNLÜK OPERASYON. Nusaybın'de kepenk kapatma ve yûrüyüş. • YÜZYIL BAĞDATTAYOI. • "EVET TARAFIZ... YERİMİZ ARAP HALKLARININ YANIDIR". Sosyalıst Partı Genel Başkanı llsever'le goruşme TEL 513 83 52 - 513 83 5 3 - 5 1 3 96 78 FAX: 513 96 GOZLEM UGURMUMCU (Baştarafı 1. Sayfada) yor Helsınkı Doruğu böyle bır doneme rastlıyor. Sovyetler'ın Ortadoğu'da soz sahıbı olmalarına yol açan olay 1956 'Suveyş bunalımı'öu ABD de Suudı Arabıstan ımparatorluğunun kurulmasından sonra Ingıltere'nın bölge- de oynadığı rolu devralmış; bugun ıse bolgeye lyıce yerleş- mıstır Ikı super guç, bırbırlerıne karşı, karşılıklı caydıncı ve fren- leyıcı etkılerı nedenıyle bölgede hep belırleyıcı rol oynamıştır Orneğın Suveys bunalımı, Ingıltere, Fransa ve Israıl'e karşı ABD ve Sovyetler'ın bırlıkte tavır almaları ıle çozulmuş, 1973 Arap-lsraıl savaşı da yıne ıkı super gucun ortak karan ıle sona erdırılmış, 1972 Moskova ve 1973 San Clemente do- ruklarında da ıkı super guc, bolgede çıkacak uyuşmazlık- larda "tek başlanna hareket etmeme karan" almışlardı Helsınkı Doruğu'nu bu sureç ve bu mantık ıçınde gor- mek doğru olur Kuveyt sorunu, 'soğuk savas"ın bıttığı bır donemde ya- şanıyor Yıne Kuveyt bunalımı, Sovyet Bloku'ndakı çalkan- tıların surmekte olduğu, Sovyetler Bırlığı'nın Batı'dan ıste- dıgı ekonomık yardım paketlerının beklendığı ve Varşova Paktı'ndakı çozulmenın yaşandığı bır doneme rastlıyor Butun bu koşullar, Amerıka'nın bölgede "tek super güç" olma şansını arttırıyor Saddam'ın seruvencı tutumu da ABD'nın bolgede "tek egemen guç" olarak yaratacağı so- nucları şımdıden kolaylaştırıyor Soğuk savaşın bıtmesınden sonra NATO'nun sorumluluk alanı dışında kalan Ortadoğu bolgesı "OutofArea" teorısı ABD'nın bırıncı derecede oncelıklı ılgı alanı olmuş, NATO1 nun bılınen "soğuk savaş donemı conceptlerı" Ortadoğu petrollerının etkısıyle değışmıştır ABD'nın Pentagon stratejıstlerı bu gelışmelen daha ön- ce gorduler Gorduler ve 1980'den hemen sonra savunma ışbırtığı anlaşması ımzalanırken Turkıye'yı NATO ıçındekı "Al- lıed Mobıte Force" dışında "Rapıd Dep/oymenf Force" adı verılen "ıvedı konuşlandırma bırlığı" olarak adlandırılan "ce- vık kuvvef'e katılmaya zorladılar "Çevık kuvvet", Ortadoğu'dakı olası bır bunalıma muda- hale edecek bırlıkler demektı ABD o gunlerde Ortadoğu petrollerını denetım altına alacak bır asken guç oluşturmaya ve Turkıye'yı de "Musluman bır ulke olarak" oluşturulacak bu askeri guce katmaya calışıyordu ABD onerısı Genelkurmay'ca benımsenmedı ABD, o gun kabul ettıremedıklerını bugun Turkıye'ye ka- bul ettırecektır Helsınkı Doruğu'ndan sonra, herhalde Tur- kıye'nın bolgeye asker gondermesı ve Amerıkan askerlerı- nın de Turkıye'ye gelmesı ıçın hukumet, elınde tuttuğu ana- yasaya aykırı yetkıyı kullanacaktır Turkıye böyle bır sureçte neler kazanabılır'' Ve nelerı yı- tırebılır 7 Kımse "Musul ve Kerkuk duşu" gormesın, kımse Kıbrıs ve Ege sorunlannın hemen lehımıze çozuleceğı umuduna kapılmasın, yıne kımse bugun ABD'ye vereceğımız askeri destekle bıze AT kapılarının hemen acılacağını sanmasın Tersıne, boyle bır sureçte, Turk askerlerının Kıbrıs'tan çe- kılmesı yolundakı baskılar ıle Ermenı ve Kurt sorunlarında oldu-bıttılerle karşılaşma tehlıkesı gundeme gelebılır • • * SHP Genel Sekreterı Denız Baykal ve partı meclısı uye- len, yann ıstıfalannı verecekter Toplanacak olağanustu ku- rultayda da Baykal, adaylığını koymayacak Olağan kurul- tayda neler olur? Orası pek bılınmıyor 26 Mart yerel seçımlerınden sonra doğan boşluk "mu- halefet boşluğu"ydu Halkın buyuk bır çoğunluğunu arka- sına alan muhalefet partılerı, ne yazık kı etkın bır muhale- fet gorevı yapamadılar * Sosyal demokrası de tıknefes olmuş bır ınsan gıbı yolun ortasına yığıldı kaldı' SHP ve DSP'nın aralarındakı sorunları çozmeden sos- yal demokrası Turkıye de ıktıdar olamaz Seçımın arıtmetı- ğı de fızığı de geometrısı de buna ızın vermez. Bu gercek çok açık secık gorunuyor Olaya partı ıcı cekısmelerınden çok daha genış açılar- dan bakmak gerekiyor • * * Turkıye'de 1980'den sonra "çek ve senet mafyası" türe- dı Bu mafya, mahkemelerce çozume bağlanması gereken uyuşmazlıkları sılah zoruyla çozerek avukatları ve yargıç- ları devreden cıkarttı Eskı ulkuculerden devşırme "kabadayı orgutlen" de ls- tanbul'da bu cek ve senet ışlerınde gorev aldılar Bu kaba- dayı orgutlen, basına da gozdağı vererek kendılerı ıle ılgılı yayınları onlemek ıstıyorlar Mıllıyet gazetesıne yapılan 'kabadayı baskını" bu açıdan önemlıdır tstanbul, cınayet çetelerının kol gezdığı, Islamcı sılahlı mı- lıtanların karargâh kurdukları ve kabadayı örgutlerının ga- zete buroları bastıkları bır kent olmuştur' EVET/HAYIR OKT4YAKBAL (Baştarafı 2. Sayfada) Zola, mektubunda Dreyfus olayını ayrıntılarıyla anlatır Drey- fus'a hazırlanan komplonun ıçyuzunu gözler önune serer, "Şu- rasını belırtmelıyım kı asken mahkemelerın adalet konusunda acayıp düşüncelerı var" dıyerek cumhurbaşkanını şu sözlerte göreve çağırır- "Bu davada hıçbır yetkınızın bulunmadığı, sızın çevrenızın ve anayasanın tutsağı olduğunuz kanısında değılım Hıç değılse tnr ınsanlık ödevınız vardır, bunu düşunüp öyle karar vereceksınız Buyük bır kesınlıkle yınelıyorum Gerçek yürüyor htçbır şey onu durduramayacaktır" Zola, mektubunda başta Savunma Bakanı olmak üzere pek çok generalın ve yuksek rütbelı subayın Drey- fus olayında suçlu durumda olduklarını bıkjırır Kendısının de bu suçlamalarda bulunurken basın yasasının bırçok maddesıne ters duştüğunü de ekler, "Isteyerek kendımı tehlikeye atıyorum Bir tek tutkum var, o da bunca acı çeken, mutlu olmaya hakkı olan ınsanlık adına duyduğum aydınlık tutkusu Coşkun protestom yüreğımden kopan bır çığlıktır Benı ağır ceza mahkemesi önü- ne çıkarsınlar, soruşturma herkesın gözu önünde yapılsın" Emıle Zola gerçekten de ağır ceza mahkemesınde yargılanır. Orada jürı üyelerıne şöyle seslenır "Hazırlanan masalı bılıyor- sunuz, Dreyfus, yanılmayan yedı subay tarafından adalete ve ya- salara uygun bıçımde mahkûm edılmıştır Onu mahkûm eden subaylann yanıldıklarından kuşkulanmak bıle orduya hakaret- tır Benı cezalandırmakla ancak yûceltmış olursunuz Gerçek ve adalet adına acı çeken ınsan büyük ve kutsal bır kışı olur Yüzü- me bakınız baylar, satılmış, yalancı ve haın görünüşüvar mı ben- de. Ne sıyasal hırsım, ne de yobazca tutkum var Ömrü çaltş- makla geçmış, yarın yıne görevıne baslayacak bır özgür yaza- rım ben Dreyfus suçsuzdur, bu konuda ant ıçerım " Zola, konuşmasını şu unutulmaz sözlerie bıtırir "Öyle görunüyor kı her şey bana karşı Ikı meclıs, srvıl yöneti- cıler, asker yönetıcıler, yuksek tırajlı gazeteler ve o gazetelerin zehııiedığı kamuoyu. Benden yana olan ıse yalnızca düşün- cem, gerçek ve adalete bağlılık duygusu Bundan dolayı huzur ıçındeyım, yeneceğımden emınım Ulkemın yalan ve adaletsız- lık ıçınde kalmasını ıstemedım Burada bana ceza verebilırler. Ama bır gün, onurunun kurtarılmasına yardımcı olduğum ıçın Fransa bana teşekkür edecektır" Ancak büyuk insanlar, yalan, korkutma ve şıddet önünde bo- yun eğmeyen ınsanlardır, adalet ve gerçek adına savaşmaktan kaçınmayanlar Bu tur savaşımları en çok yazarlar, düşün adam- ları verırler Tarıh boyunca da vermışlerdtr Hemen her ülkede saklı gerçeklerı, dönen dolapiarı, çırkın oyunları açığa çıkaran- lar yazariardır Emıie Zola'nın Dreyfus olayındakı davranışı doksan yıldan bu yana ınsanlığın belleğınden sıhnmemıştır Fransa gerçekten de Emıle Zola'ya onurunu kurtardığı ıçın teşekkür etmek durumunda kalmıştır Zola'nın ve onun gıbı gerçeklerı savunan ınsanlann bü- yuk çabasıyla Dreyfus olayı başarıyla sona ermıştır Dreyfus olayını ayrıntılarıyla öğrenmek, yüzyıl başında Fran- sa'yı altust eden bu unutulmaz olayı öğrenmek ısteyenler Emıle Zola'nın "Gerçek Yürüyor" (Yalçın Vayınlan, çevıren: Muammer Tuncer) kıtabını okumalıdırlar
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle