Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
9 EYLÜL 1990 CUMHURİYET/15
HAVA DURUMU TÜRKİYE'OE BUGÜN
Meteootop Genel Müdürtüflü'n-
den ahnan bâgiye gore yurdun ku-
zeybatı kesimlen parçalı bulutlu,
Trakya, sağanak yağışiı, dığer yer-
ter az bulutlu ve açık geçecek.
HAVA SICAKLIĞI: Onemlı bır de-
Jışıklik olmayacak. RÜZGÂR: Gû-
ney ve batı yönlerden hafif, ara şı-
ra orta kuvvettş esecek. DENİZ-
LERDE RÛZGÂR: Karadenız'de
gündoğusu poyrazdan, Marrrtara
ve Ege'de yıldız ve karayelden, di-
ğer denızlerde günbatsı ve lodos-
tan 2 ila 3, yer yer 4 kuvvetinde,
saatte 4 ila 10, yer yer 16 denız
mili hızia esecek, deniz hafif çal-
kantılı, yer yer mutedıl dalgalı olup. görûş uzakiığı 10
km'nın üzerinde bulunacak. Van Gölû'nde hava az bulut-
lu ve açık geçecek. Rüzgâr kuzey ve doğu yönlerden ha-
fil, ara sıra orta kuvvette esecek. Göl küçük dalgalı ola-
cak, görüş uzakiığı 10 km'nin üzerinde bulunacak.
Artana
Adapaan
Adıyanun
Atyon
Afrı
Ankara
Antakya
Artaiya
Artvtn
Aytiır
Balıte»'
Bılectk
BngAI
Bıtis
Sotu
Bursa
Çanattale
Conim
Derazlı
A 3O°20°Oıyaı1)alar
A 31° 15° Edime
A 34° 18° Erancan
A 27° 9°Eızurom
A 30° 8°Esloşehır
A 30° 14° GarartBp
A 32° 23° Gınssun
A 30° 19° Gûmûşhane A
A ZT12°Hal*ârı
A 36° 18° teparta
A 3 f 13° istanbul
A 28° 14° Izmtr
A 31° 13° Kars
A 28° 11° Kasamonu A
A 28° 8°Kaysen
A 30° 14° Kırtdareıı
A 30° 18° Konya
A 30° 9°Kûtafva
A 35° 17° Maiatya
32° 14° Marasa
29° 16° K.Maraş
32° 12° Meran
27° 5°Mu{lj
28°10°Muş
31° 15° NiOde
25°20"0rtu
30°12»lfe
29°WSamsun
30°KPSBrt
28° 18° Sinop
34° 15° Sıvas
28° 7°T*tt)aO
27° 10° Trataon
31° 12° Tuncaıi
28° 15° Uşak
29° 13° Van
28° 10° Vtagat
33° 14° ZonguMak
A 35° 17°
A 32° 19°
A 30° 23°
A 34" 18°
A 30° 12°
A 30° 11°
A 2 6 ° » °
A Z7°16°
A 26° 18°
A 32° 20°
A 26° 18°
A 29° 11°
Y 27° 18°
A 27° 18°
A 31° 13°
A 29° 13°
A 27° 11°
A 28° 11°
A 24° 16°
A-açtk B-buluöu G-güneşk K-karh S-sıSt Y-yajmurlu
Kahıre •
DÜNYA'DA BUGÛN
Arnstsrtisni
Atna
Baidat
Barcdor.a
Basel
Bdgrad
Bertn
Bonn
Brûksel
Budapeşle
Cenevre
Ceoyır
G*fc
Oubai
Franlcfurt
Gıtne
Hetemkı
Kahıre
Kopenhag
K«n
Leftaşa
B 17°
A 36°
A 31°
A 38°
A 32°
B 16°
A 26°
B 18°
B 17°
B 18°
A 25°
B 19°
A 34°
A 42°
A 43°
B 18°
A 33°
B 20°
A 34°
B 19°
B 16=
A 32°
Lenıngrad
Londra
Madnd
Müano
Montreal
ItostaM
Navtotc
Oslo
Paris
Prag
Rıyad
Roma
Sofya
Sam
felAvıv
Imus
Varçora
Venedık
Viyana
Zünh
Y 20°
e 2i°
A 24°
A 26°
A 3*>
y 18°
B 18°
A 30°
Y 16°
A 20°
B 18°
A 42°
A 29°
A 23°
A 37°-
A 38°
A 35°
Y 18°
A 24°
B 23°
30°
B 20°
BULMACA
SOLDANSAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9
1/ Osraanlı devletin-
de olaylan günü gü-
nüne yazan resmi gö-
revli. 2/ Bir Pasifik
ülkesi olan Batı Sa-
moa'run başkenti...
Kır yaşamı içinde aşk
konusunu işleyen kısa
şiir. 3/ Nişasta, şeker
ve su kanşımının pi-
şirilerek soğutulma-
sıyla yapılan bir tür
tath... Yünden dövü-
lerek yapılan bir tür
kalın ve kaba kumaş.
4/ Dik yokuş... Paro-
la. 5/ Kannzarı. 6/ Stronsiyum ele-
mentinin simgesi... En özel. 7/ Kasım-
patına benzeyen bir çiçek... Işçi. 8/
tşyeri... Bez dokuma tezgâhı. 9/ Can-
lılann sınıflandınlmasıyla ilgilenen bi-
lim dalı.
YUKARIDAN AŞAClYA:
1/ tnce kum ve çimentoyla yapılan
düzgün döşeme sıvası... Kısa süreli ta-
nıtım fılmi. II Eskrimde bir karşılaş-
ma türü... Üç kişi ile oynanan bir kâ-
ğıt oyunu. 3/ Hz. Muhammed'in dış özelliklerini tasvir eden edebi
yapıtlara verilen ad... Sıcak ulkelerde yetişen çok sert bir ağaç. 4/
İnsanın yaradüış özelliği... Nazi partisinin askeri polis örgütü. 5/
Ürdün'de arkeolojik bir kenL 6/ Bir nota... Kazak başkanlarına ve-
rilen ad. 7/ Tavır, davranış... Kürkü değerli bir yaban kedisi. 8/ Siv-
risinek, tatarcık gibi sokup rahatsız eden küçük sineklerin genel adı...
Mikroskop camı. 9/ Mahkeme sonucunu gösteren resmi belge...
Anadolu'da kurulmuş eski bir uygarhk.
60 YBL ÖNCE Cumhuriyet
Açık mektup
Ortnan m«*ktebı
9 EYLÜL 1930
lzmir'de bir matbaamıza
taarruz edildiği ve C.H.Fırkası
binamız taşa tutulduğu
gündenberi memlekette
uhtemize tereddüp eden yeni
vazifelerin vücut ve
ehemmiyetini takdir ediyoruz.
Bu meyanda ezelî ve ebedî
şefimiz olarak bildiğimiz zatı
devletlerini başka ve yeni
fırkalann kendilerine mal
etmeğe çalıştıklannı görerek
öyle darîi olsa biz kendimizi
yedi emanetimize tevdi olunan cumhuriyetin muhafazası
vazifesini kemalile ifaye muktedir biliyoruz. Vazifemizin
teshüi hesabına değU, betki vaziyetin tavzihi namına
hakikati halin lûtfü ifadesini istirham etmeğe mecbur olduk.
Her hal ve ihtimalde cumhuriyetin hüsnü muhafaza
edileceğinden daima emin bulunarak lâyezal hürmetlerimizi
lûtfen kabul buyurun, aziz şefimiz. YUNUS NADİ
Fethi B. Manisa'daFethi B. bu sabah saat sekizde Alsancak'tan Izmiı'e hareket
etti. Fırka mensuplan tarafından teşyi edildi. Fethi E
Manisa'ya kadar yedi istasyonda bayraklarla karşılandı.
Istasyonlardan birinde inerek kahveye oturdu, halkla
hasbihal etti. Kendisine süt ve yumurta ıkram edildi. Diğer
istasyonlarda vagondan nutukiar söyledi. Menemen'de
tezahürat oldu.
Fethi B., hitabelerinde Cumhuriyetin yükselmesi, milletin
refahı, için serbest münakaşa ve fikiı mücadelesi yapacağız,
intihabata dikkat eden herkes reyini kullanmalıdır. Bu hak
süngü kuvvetile menedilmez dedi.
30 YIL ÖNCE Cumhuriyet
Askeri okullar
9 EYLÜL 1960
Sabık devre ait yeni el konulan evrak
arasından Harb Okulu Yedek Subay
Okulu ve Polath Atış Okulu'nun
bulunduğu yerlerden nakline ait
önemli vesikalar bulunmuştur.
Bu vesikalara göre, Ankara'da
bulunan Harb Okulu ve Yedek Subay ]
Okulu öğrencilerinin Izmir cihetine,
Polath Atış Okulunun da Erzurum'a
naklı düşük Cumhurbaşkanı Bayar ile Menderes ve Gedik
tarafından kararlaştırümış ve bu karar sırasında düşük
Genel Kurmay Başkanı Rüştü Erdelhun da hazır
bulunmuştur.
Yazışmalardan anlasüdığına göre, nakiller için D.D.Y. ından
vagon istenmişse de Ulaştırma Bakanlığı'ndan verilen
cevapta bu kadar vagonun tahsis edilemeyeceği bildirilmiştir.
Bunun üzerine yolcu nakliyatının azaltılarak vagonlann
verilraesi ve 23 mayısta okullann nakline başlanılması
emredilmiştir. Bu yazışmalara vakıf olan o zamanki ihtilâl
komitesine mensup subay ve generaller, nakil faaliyetinin
ileriye atılması için uğraşmışlar ve bunda da muvaffak
olmuşlardır. Aynca, nakil için emir Harb okuluna geldiği
zaraan öğrencilerin kendi aralarında bahçede toplandıklan
ve Ankara'da gitmemeğe açık açık and içtikleri, bu
hareketin düşük iktidar başlan tarafından duyulduğu ve
Rüştü Erdelhunun Genel Kurmayda Albay ve daha yüksek
rütbeli subayları bu hadise üzerine topladığı anlaşılmaktadır.
Filhakika Erdelhun bu toplantıda hükümetin emirlerine
uyulması gerektiğini bildirmiş ve eğer emirler yapılmazsa
komutanların değiştirilip yerlerine kendilerinden adam
getireceklerinin söylendiğini düşük hükümetin ağzından
nakletmiştir. Halen bu vesikalar üzerinde önemle
dunümakta ve tahkikat derinleştirUmektedir.
ErdelBuu
GEÇEN YIL BUGUN Cumhuriyet
Borç çıkmazı
9 EYLÜL 1989
Bütçe açıklarının finansmam için önceki dönemlerde
uygulanan büyük tutarlı ve yüksek faizli iç borçlanmalar
Hazine'yi kısır döngü içine soktu. Hazine, vadesi gelen
borcu ödeyebilmek için fazlasıyla yeniden borçlanmak
zorunda kalıyor. Son dönemde günü kurtarraak için bir ay
vadeh' iç borçlanmalara yönelindi. Hazine*nin borçlanma
gereğinin artması yüksek faizle topladıkları mevduatı
krediye dönüştürmekte zorlanan ticari bankalann işine
vanyor.
Hazine, önceki gün ödediği 934 milyar lira tutanndaki iç
borç nedeniyle Merkez Bankası'na kalan yaklaşık 640
milyon liralık avans dışı borcunu kapayabilmek için dün de
500 milyar liralık yeni bir borçlanma yaptı. Söz konusu
borçlanmanın 300 milyar liralık kısmı 9 ay vadeli Hazine
bonolan ile yapıhrken, 200 milyar liralık bölümü ise bir ay
vadeli bonolarla gerçekleştirildi. Bu uygulama, ekim ayında
ödenraesi gereken iç borç tutarıru 1.5 trilyon lıradan 1.7
trilyon liraya çıkardı.
TARTISMA
IKriktorlann Höznü
Hekimlere zor gelen mesleğin doğal gerekleri, özü değildir.
Hatta gece nöbetlerinin, hafta sonu, bayram tatili çahşmalannın
bedavaya gelmesi; aylık ücretlerinin gülünç düzeyi bile o denli
üzmez hekimleri.
Hekimler ve hekimlik üzerine oldum ola-
sı çok yazılır, söylenir. Ne yazık ki ülkemiz-
de bu tür yaza ve haberlerin büyük çoğunlu-
ğu olumsuz yargılan içennekte, özellikle
sansasyon yaratmaya yönelik, yüzeysel ve
çoğu kez yanhş yaklaşımlar manşet olmak-
tadır.
12 Eylül döneminin en sıcak günlerinde
herşeyin yasak, herhangi birkonuda tek bir
eleştirinin bile olanaksız olduğu bir ortam-
da, zamanın devlet başkanı doktorlann
doğrudan kendisine şikâyet edılmesıni bu-
yurmuş; tüm çalışanlan ile birlikte hastane-
leri hedef göstermiş ve doktorlann dininin
imanının para olduğunu meydanlarda hay-
kırmıştır. Böylece ülkenın dört biryanında-
ki insanlannnzın yüreğine bir doktor ve
hastane şikâyet etme ateşi düşerken, tele-
vizyoncular gizli kameralarla hastaneler
basmış ve toplumda bınkipte söylenmeyen
tepkiler hemen yalnız doktorlara ve hasta-
nelere ustaca yöneltilmiştir. Kamuoyu da
kendilerini sağlık sorunu ile yakından ilgi-
leniliyoryanılsamasıyla oyalanmıştır.
Bu arada başta Tabipler Birliği Başkanı
olmak üzere birçok hekım >a hapsedilmiş
ya da sürülmüştür.
Son yıllarda bu fırtına durulmuş gibi gö-
zükmekle birlikte basın ve televizyonun
sansasyonel yaklaşımı sürmekte, "eski döş-
man"a sık sık dokundurmalar yapılmakta-
dır. Bunlardan biri de ne yazık ki
Prof.Dr.Jale Baysal'ın 25 Ağustos 1990 ta-
rihh Cumhuriyet Gazetesi'nde çıkan "Moli-
ere, Çefaov, doktorlar ve hastalar" başlıklı
yazısı olmuştur. Sayın Baykal yazısında he-
kimleri bir güzel türlere ayırmış bunlardan
birini en fazla korunulması gereken ilan
ederek aslında hepsinden korunulması ge-
rektiğini ima etmiş, hiçbirinin yeterince
okuyup mesleği ile ilgili bügileri günü günü-
ne izleyemeyeceğini bilgelikle kestirmiş,
dört türe ayırdığı hekimlerin tümünü alay a
alabilmiştir.
Gelgelelim bütünüyle öznel gözlemlere
dayanan yazıyı Moliere ve Çehov bile sığlık-
tan kurtaramamıştır. Yazı ustnıplu biçemı-
ne karşın kınk dökük bilgilere dayanarak
doktorlara veryansın eden artık ahşılmış
arabesk haber veya yorumlarla aynı iskeleti
paylaşmaktadır. Dört tane Alman vatanda-
şını yaşamlannın kısacık bir kesitinde tanı-
yıp tüm Almanlar hakkında ahkam kes-
mekle böyle bir sımflama yapmak arasında
hiç mi hıç fark yoktur.
Yeri gelmişken hiç büinmeyen hekim tür-
lerinden söz etmeke yarar vardır. Her 48 sa-
atinin 36 saatini hastanede geçiren, hasta-
nelerin yenilmez ve doyulmaz yemeklerinin
enerjisiyle yüzlerce hasta bakan, saatlerce
ameliyat yapan, izbe nöbet odalannda bir-
kaç dakikalık sızmalan bile çok görülen
"robodaşmış doktorlar..."
ömrii boyunca çalışıp herkesin gıpta etti-
ği yüksek puanlarla girdiği Tıp Fakülte-
si'nden çıkıp aletsiz, personelsiz, araçsız
sağlık ocaklanna gönderilen tüm umutlan
ve kafa kapasitelen yerlerini kendisinin sü-
pürdüğü, günde birkaç hastanın iğne yap-
tırmak için uğradığı sağlık ocağına hapse-
dilmış, yılda 2 kez açılan sınavlara girrnek-
ten başİca çıkar yolu kalmamış "TUS" laş-
mış doktoriar...
AJdığı para ile değıl ailesini, kendisini bile
geçindiremeyeceğini görerek geceleri hasta-
nelerden polikliniklere, otellerden evlere
hasta bakmaya koşan -hatta taksi şoförlü-
ğü bile yapan- mekÛüeşmişdoktorlar...
Mesleğinin sorunlannı dile getirdiği,
inandığı ilkeleri yiğitçe savunduğu, yanhşla
uzlaşmadığı için bakanlar, yerel yöneüci-
ler, particiler ya da yöre eşrafı tarafından
sürdürülen, kovuşturulan cezalandınlan
sürgünleşmiş doktorlar...
Siyasal çıkar uğruna plansız, programsız
kampanyalarda, hatta tüm yurttaşlar kap-
saması öngörülen bilim adına görülmemiş
bir komedi olan genel sağlık taramalannda
çalıştınlan tararaalaşmış doktorlar...
Sayın Baysal hekimlerle ilgili şakalaşük-
tan sonra hekimliğin zor bir iş olduğunu ka-
bul etmektedir. Kendisine Dr. Çağatay Gi-
ler'in "Asacaksın Bu Doktorları" adlı kita-
bını salık vermenin tam sırasıdır. Gerçek-
ten zordur hekimlik. Ama maden işçiliği de
zordur, öğretmenlik de, mühendislik de
zordur. Hekimlere zor gelen mesleğin doğal
gerekleri, özü değildir. Hatta gece nöbetle-
rinin, hafta sonu, bayram tatili çalışmalan-
nın bedavaya gelmesi: aylık ücretlerinin gü-
lünç düzeyi bile o denli üzmez hekimleri.
Asıl üzücü olan topluma ikide bir bece-
riksiz. cahil, paragöz. kara vicdanlı, kendi-
ni beğenmiş beş dakikada binlerce lira ka-
zanan kişiler olarak tanıtılmalandır. Hele
bu yakıştırmalara saygın, özü sözü dinle-
nir, kendi alanında ünlenmiş kişiler katkıda
bulunursa bu üzüntü katlanır.
Ne demiş Pir Sultan:
•'Yağmur gibi yagar başıma taşlar
Dostun bir fiskesi pareler
beni"
Hüzünle.
Doç.Dr.MÜJDAT
BAŞARAN
Marmara Üniversitesi Tıp
FakOkesi
•T^^^^ I EıfEluT Ifl
IN TİYATRO OIAt Yazan: Muzaffer Abayhan-Yılmaz Erdoğan
.event Kırca,Dekor. NurettinÖzkönü Kostüm: Sadık Kızıla
DOSÜNÜLDÜ
MÜZİKALKOMEDİ
LEVENT KIRCA-OYA BA$AR
^O KİSİLİK KADRO
SAİr SÖKMEN DANS GRUBU
8 Eyfül'den Başlayarak Yalnız 12 Oyun. Her Akşam 21.15
LRBİYE ACIK HAVA TİYAT
" " **- ; Gatleria - 559 95 6ffdan 1104 Taksirn Vakkorama -
iye Vakkorama - 360 90 90, Açıkhava Tıya
1
1988 sonu
Renault 11
İlk sahibinden ful aksesuar,
air condition.
Mesai saatlerinde 151 11 74
Ehliyetirai kaybettim.
Hükumsüzdür.
BAHRt CAN
Nüfus cüzdanımı kaybettim.
Hükumsüzdür.
KERÎM BİNBAŞI
FUAYEMİZDE "Savij Yıkımdır" adlı karikatür sergisi izlenebilir.
•
SAVAŞ'A HAYIR DEMENİN A
HAKLILIĞINI KANITLAYAN FİLM ~
İSMİNİ UNUTMA
13.00 - 15.30 - 18.00 - 20.00
LUDMİLLA KASATRINA • LUDMİLLA İVANOVA
OKM158 69 87
AJNKARA NOTLARI
MUSTAFA EKMEKÇİ
Turan Dursun'un Ölüsü,
Dirisinden Güçlüdür
Yüzyıl yazarlarından Turan Dursun'un ölüsü, dirisinden
güçlüçıktı. öyle olacağıbilinen, bir gerçekti.Doğrularısöyle-
yenler, öyle olurlar Olüleri, dirilerinden güçlü olur. Turan
Dursun'latanışmaolanağı bulamadım. O, Istanbul'danyazıp
çizıyordu. 25 ağustosta ımzalayıp, yolladığı "Kulleteyn" adlı
kitabına "Sn.Mustafa Ekmekçı'ye saygi ve sevgilerle" diye
yazmış "2000'e Doğru "da,sonra "Yüzyıl "daçıkanyazıları-
nı sürekli okurdum Cemal Süreya'nın yazılarını da Cemal
Süreya öldü. Turan Dursun öldürüldü Turan Dursun,
kanımca şimdı, yasamaya başlıyor asıl Onu tanımayanlar,
daha 1yi tanıyacaklar şimdı. Muammer Aksoy'un. Çetin
Emeç'in, Abdi Ipekçi nin olüleri, dirilerinden daha güçlü
çıkmadı mO
Düşünceye, sılahla karşı çıkıp. onu cezalandıracaklarını
sananlar, aptallar bilmezler ki asılcezalandırdıkları kendile-
ridir, sakat, yanhş yollarıdır insanlara kuşkuyu öğretenler,
cezalandırılır mı hiç? Turan Dursun, yurt dışına, Almanya'ya
gitmeye hazırlanıyormus; çağrılar almış, konuşmalar yapa-
cakmış Avrupa'da. Gerıciliğin fokur fokur kaynadığı yer
oraları . Türkıye'de yuvalanamayanlar, Avrupa'lardaki
özgürlük havasından yararlanarak döküyorlar zehirlerini.
Onların foyalarını ortaya çıkarmak için Turan Dursun gibi
yürekli, bilgilı birı gerekliydi. Yazık! Oradakıler de buradaki-
lerdeyoksunkaldılar Turan Dursun gibi birbeyinden.
"Yüzyıl"ın son sayılarından bırınde, "Domuz eti" ko-
nusuna değınilıyordu. Şöyle deniyordu "Mustafa Ekmekçi,
Cumhuriyet'tekı kösesinde yıllardır duruyor bu konunun
üzerinde. Bütün bilımsel verıleri ortaya doktu. Sonuç, Türk
milletinin domuz etiyle beslenmesı halinde kazançlarınm
uzun bir listesi1
.. Beslenme ve metabolizma uzmanı Dr.
Üstün Korugan da üzerine basa basadomuz etinin protein ve
"B" vitamini açısından yararlı ve besin değeri yüksek bir et
cinsi olduğunu soylüyor ve "Domuzda parazit olduğu söyle-
niyor.Hangı hayvandayokki "diyedeekliyor. Dergimızin ya-
zarlarından Turan Dursun ise başka bir boyutuna değinerek
IslamiyetveYahudilikte domuz etinin "haram" ilanedilmesı-
nin, puta tapıcılık dönemlerınden kaldığını vurguluyor.
Domuzun aslen bir "Totem" hayvanı olarak kabul edildiğini,
"yasak'ın nedeninın buralardan kaynaklandığını belirtiyor
Dursun. Sahi. Hıntliler, inek etinin hangi zararları üzerinde
duruyorlaracaba?" (Yüzyıl,26 Ağustos 1990, sayı 4)
Aynı sayıda, Turan Dursun, Suudi Arabistan'daki
Amerıkan askerlenne değinerek "Efendi "Tann'nın 'Evi'nı
melekler mı "kâfir'lerın uçakları mı koruyacak?" dıye so-
ruyor; yazısının sonundadaşöylediyordu:
"Muhammedbır'hadis'indeşöyleder:
Medıne'nin kapılarında ve giriş-çıkış yerlerinde melekler
vardır; Medine'ye ne tâûn (veba salgını), ne de deccal,
girebilir."
Ve yine Muhammed şu açıklamayı dayapıyor:
"Hiçbir belde (ülke) yoktur ki DECCAL orayı çiğneyecek
olmasın. Mekke ve Medine, bunun dışında yalnızca.
Medine'nin her kapısında, her giriş ve çıkışında sıra sıra
olmuşmeleklervardır Bu melekleroray ıkorurlar.."
Muhammed'in bu tür açıklamaları ve inanırlarına güvence
vermeleri sürüp gider Ve şimdi Müslümanlarca birer
"deccal" sayılan "kâfir"lerin askerlerini görüyoruz sözü
edilen "kutsal beldeler'de. "Deccal uçakları"nı da
"sema'lannda.. Hadislerde bildirılen şu "koruyucu
melekler nerede" dıye sormazmısınız?"
Sen misin soran? Yedi el kurşun atıp, tarıyorlar Turan
Dursun'u.
inanç özgürlüğünden söz edenler, onu düşünce özgürlü-
ğüyle bir tutarlar. Yanlıştır. Inançözgürlüğünden anladıkları,
"Beniminandığımaınanmayanlar,yaşatılmazlar!"demektir.
Sıkmabaşlar, "Başımı örtmenin nedenı, ınancımdandır
efendim.onunbirsimgesi derler.yalandır.Inançözgürlüğü.
başka inançlarda olanlara da inanmayana da özgürlük
demektir. Hani,nerede?Turan Dursun, gerçek bir kahraman-
dır!
Turan Dursun öldürüldüğü gün, Torbalı'ya geldim. Tor-
balı'nın "2 Güz Etkinliklen" vardı. Geçen yıl, ilkinde bulun-
muştum.Geçenyıl, "BasınveGülmece'ydı.buyıl"Çevreve
Gülmece" konusu. Gelecek yıl, bakalım ne olacak? 7 Eylül
Jorbalı'nın kurtuluş günü. Beledıye Başkanı Ertan Ünver, bu
yıl şenlikleri 6 eylülde başlattı. Günlerden perşembeye denk
düşüyor. Gelecek yıl, perşembe bir gün öncey.e, 5 eylüle mi
denkgeliyor?Perşembeyi şaşırmıyorBaskan Ünver
Savaş çığhklarının atıldığı, suratların asıldığı sıra bir
yolunu bulup, ne yapıp edip "gulmece "yi yakalamaya
çalışmak, ılginç.
Torbalı "gülmece" şenliklerinegelenler.yoğungünlerya-
şıyorlar İlk gün, TRT, Ertan Ünver'in konusmasını, radyodan
yayımlarken ham hum şaralop kesiverdi; Ertan Ünver, tam
"barış"tan söz ettiği sırada oldu bu kesmece Açılış
sırasında, yakın, uzak ilçelerden belediye başkanları gelmiş-
lerdi Gelenlerdenkimılerişöyle
ismaıl Hakkı Süren (Mordoğan), Etem Çalış (Seferihisar),
Kâmuran Cevizci (Gümüldür), Mahmut Şentürk (Menderes-
Cumaovası), Vedat Filiz (Yazıbaşı), Cihan Türsen
(Karşıyaka), Hakkı Ülkü (Aliağa),Osman özgüven (Dikili).
Konak Belediyesı Sanat Danışmanını yollamıştı: Gülseren
Alçı. Şeref Bakşık da eşiyle gelmiştı Torbalıya "Çevre ve
Gülmece" toplantılarını izlemeye.
Perşembe günü, açılıştan sonra sergiler gezildi. Prof. Dr
Recep Merıç, Dr. Şadan Gökovalıyla birlikte. konuklara
"Metropolis Antik Kenti ve Anatanrıça Mağarası" nı gösterdi-
ler. "Gülmece ve Araçları" konulusöyleşideŞenerKökkaya,
IsaÇelik.Doç.Ünsal Ozünlü.OnurŞenli vardı.
"Çevre ve Teknoloji" konulu toplantıyı Jülide Gülızar
yönetti. Prof. Dr. Nafiz Delen. Ahmet Isvan, Talıp Sepici ile
Prof. Dr. Orhan Uslu konuştular. Ikinci günü, 7 Eylül cuma
günü, "KurtuluşŞenlikleri" vardı. Bu.çocuklarıngösterileriy-
le geçti. Kaymakam Suat Ergünük Caddesı açıldı Reha
Isvan, Bakraçta , "Gülmece ve Politika" konusunda yalnız
konuştu. Bedri Koraman gelmemişti. Açılışlarda bulunup,
açış konuşması yapan ilçe kaymakamı Bekir Ergök'le,
Torbalı Garnizon Komutanı Binbaşı ibrahim Akpınar'ı açık
oturumları. konuşmaları izleme sırasında göremedim.
Dikilidekı etkinleri destekleyen KaymakamHayatı Soylu'yla,
Emniyet Amiri Çetin Yıldı'ın Dikili'densürülmeleri, kimi kay-
makamları, emniyetçileri de yıldırmış mıdır? Dilerim, öyle ol-
mamıştır' Başka nedenlerden gelememişlerdir toplantılara.
Kaymakamın, perşembe günkü konuşması ilginçti oysa. Tor-
balı şenlikleri dolayısıyla. Izmir'den bol sayıda güvenlik
görevlisı -polis- gelmışti. Beylık giysilerle, siviller karışık.
Onlardaoturupkuzukuzudinledilereleştirileri, konuşmalar.
Ses, saz sanatçılarının izleyicilerı kalabalıktı; 2500 kişıyi
buluyordu Oysa.açıkoturumları,konuşmalarıizleyenleryüz
kişıyi bulmuyordu.onundayansı güvenlik görevlisimine?
HI-FI & CD-CDV
DENON
BoatonAcoustıcs
V V H A R F E D A L E ^
Acousnc RESHSARCH
hflnmn ksdon
PAZAfl DAHk. HEItGOM
M j a ı l ı m Nac Cofl
M e l e k H an 4 1 / 1 0
O r t a k o v - l s î o n b u l
lel-fan (1) 15S2209
PRO. CLASSICAL & J AZZ
COLLECTION
FANT'ıSY
PABLO
PABLO UVE
RIVERSIDE
CONCXMU)
SONNYS1DE
KINGDOM
DMP
ORIdNAL MASTER REC
ULTRA DISC
ECM
DENON
HARMONIA MONOI
SHEFF1ELD LAB ETC