Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
30 EYLÜL 1990 KULTÜR-SANAT CUMHURİYET/5
Devlet Tiyatrosu'nda bir Ingiliz
• Költttr Servisi —
tstanbul Devlet Tiyatrosu
tarafından dün düzenlenen
basın toplantısında 1990-91
sezonunda tngiliz oyun
yönetmeni Chris Harris'in
"Hapşırık" adlı oyunu
sergüemek üzere Türkiye'ye
geldiği açıklandı. Yönetmen
Harris 1989-90 sezonunda
da "Oyunun Oyunu" adlı
farsı sahnelemişti. Anton ^ p
Çehov'un dört kısa öykü ve oyunûndan üyarlanan
"Hapşırık" aralık ayı başında Oda Tiyatrosu'nda
sahnelenecek. Istanbul Devlet Tiyatrosu 2-7 ekim
tarihleri arasında Taksim Sahnesi'nde "Yangın Yerinde
Orkideler" Oda Tiyatrosu'nda "Sevgili Soytarı" ve Yıldız
Sahnesi'nde "Ahmetlerim" adlı oyunu sahneleyecek. öte
yandan Chris Harris'in kasım ayında Türk-İngiliz Kültür
Derneği'nin aracılığı Ue "Kemps Jig" adlı tek kişilik bir
oyun sunacağı açıklandı.
Bulumflan 'Yürü Direncim'
• Kültür Servisi — Nur Bulum'un 'Yurü Direncim' adlı
şiir kitabı Belge Yayınlan'nın Yeni Sesler dizisinde
yayımlandı. 1988 yılında A-kademi Özendirme Ödülü'ne
değer görülen Nur Bulum'un şiirleri datfıa önce Milliyet
Sanat, Genç Şairler Antolojisi, Sanat Olayı, Sanat
Rehberi ve Adam Sanat'ta yer aldı. 1962 doğumlu
Bulum'un 'Yürü Direncim' başlıklı şiir kitabında
'Uzaklıklar', 'Düş\ 'Hükmü Yok Mevsimlerin', 'Arada',
'Yaşama Dair', 'Çağrı', 'Eşkıyalar Tutmuş Bulutları',
'Yeni', 'Yanıla Yanıla', 'Ver Elini', 'Sevdalıyım', 'Mutluluk',
'Açlığım Sevda Zamanına', 'Neyi Sığdırmalı Şiirlere',
'Yüklü Bir Gençliğin Şiiri', 'Ben Değilim O', 'Bütün Gün ^
Dündü', 'Korkunun Isırgan Otlan' adlı şiirlerinin de yer
aldığı 38 cahşması sunuluyor.
Turan Erol'un sergîsi
• Kültür Servisi —
Turan Erol'un resim
sergisi 5 ekim günü I
Garanti Sanat
Galerisi'nde açılıyor.
1927 doğumlu sanatçı,
sanat öğrenimini
îstanbul Güzel Sanatlar
Akademisi Bedri Rahmi
Eyuboğlu Atölyesi'nde
tamamladı. Hacettepe
Üniversitesi Güzel
Sanatlar Fakültesi Resim
Bölümu Anasanat Dah
Başkanlığı'nda bulundu.
1963-89 yılları arasında
yurtiçinde 21 kişisel
sergi, 1964-88 yılları
arasında ise yurtdışında
pek çok karma sergiye katıldı. Erol, "Benim resmim
Türk resminde 1938-46 yılları arasında yaşanan yurt
resimleri çağmın bir uzantısı. Ben o dönemi bir tür
romantizmle düslüyorum. Sanatçının doğayı, nesneleri
yommlaması gerektiğine inanıyorum. Ben ressam olarak
bir yorumcuyum" diyor. 1977 sonrası T. Erol'un
resimlerinde Akdeniz izlenimleri yer alıyor.
Can Göknil, Barcelona'da
• Kültür Servisi — Çocuk kitapları çizerlerinin özgün
resimlerini ve yayımlanmış kitaplarını içeren 4.
Uluslararası Barcelona Bienali 20 ekim tarihinde başlıyor.
Çeşitli ülkelerden gönderilen yapıtları uluslararası seçici
kurul değerlendirerek sergilenecek resimler ve kitaplan
belirleyecek. "Premi Catalonia", "Plaket" ve
"Diploma"lardan oluşan ödüller en seçkin sanatçılara
verildikten sonra kitaplar ve resimler bir ay süre ile
Barcelona ve Bologna'da sergilenecek. Sergi eşliğinde
Barcelona Üniversitesi'nde bir de sempozyum düzenlendi.
Plato Film'den kısa metraj
• Kültür Servisi — Film yapım şirketi Plato Film,
Türkiye'deki kısa fîlmciliği desteklemek amaayla 1991
yıh içinde her ay bir film olmak üzere toplam on iki
film yapacak. Bu proje senaryosunu getiren herkese açık.
30 dakikayı geçmeyecek fılmlerin yapımları için 35 mm
film kullanılacak. Başvuruda bulunan projeler yazar-
gazeteci Kürşat Başar, senarist-kısa fılmci Ümit Ünal Ue
yardımcı yönetmen-danışman ve prodüktör Leyla
özalp'ten oluşan bir grup tarafından değerlendirilecek.
Hanrlanan fılmler yıl sonunda bir toplu gösteri
biçiminde sunulacak. Yurtiçi ve yurtdışında festivallere
katılacak söz konusu filmlerin TV'de de gösterilmesine
çalışılacak. Böyle bir çahşmaya katılmak isteyenler dört
nüsha projeleri ile aşağıdaki adrese başvurabilir: Plato
Film San. ve Tic. Ltd. Şti. Akyol Cad. Vişne Sok.
Cebeci Apt. No: 16/1 Cihangir-Istanbııl. Tel- 144 27 87
AKJVTde OscarTı filmler
• Kültür Servisi — 1989-1990 döneminde Türkiye
Sinema Eserleri Sahipleri Meslek Birliği SESAM
tarafından işletilen Atatürk Kültür Merkezi sinema
salonu bu yıl önceden olduğu gibi Atatürk Kültür
Merkezi Müdürlüğü'nce işletilecek. Geçen yıl her hafta
bir Türk Fılminin gösterime girdiği sinemada çoğunlukla
Oscar'a aday olmuş ya da Oscar kazanmış filmler
gösterilecek. Haftada beş gün açık olacak sinemada.
14.30 ve 18.00 seansları uygulanacak. Bilet fiyatlan ise 4
bin TL, öğrenciler için 2 bin TL olarak belirlendi. Bu
hafta sezonu açacak sinemada, ünlü yönetmen John
Schlesinger'in "Madame Sousatzka" adlı filmi
gösterilecek. Kendine özgü bir piyano öğretmeniyle
çabucak üne kavuşmayı amaçlayan öğrencisinin
arasındaki ilişkileri anlatan filmde, başrolleri Shirley
Maclaine, Sahbara Azmi ve TAviggy paylaşıyorlar.
(Fotoğraf: Shirley Maclaine, Madame Sousatzka rolünde)
Çocuk edebiyatı yanşması
• Kültür Servisi — Redhouse Yayınevi'nin ilk süreli
yayını olan Kırmızıfare cocuklâr için edebiyat dergisi bu
yıldan başlayarak her yıl çocuk edebiyatı ürünlerine
yönelik bir yarışma duzenliyor. Çocuklara edebiyat
zevkini aşılamak ve geliştirmek amacı güden yarışma,
amatör ya da profesyonel tüm Türkiye Cumhuriyeti
vatandaşlarına açık. Yanşmaya katılmak isteyenlerin
daktilo ile yazılmış, 8-12 yaş grubundaki çocuklara
yönelik ve yayımlanmamış üç ö,yku göndermeleri
gerekiyor. Öyküler en geç 12 ekim günü saat 16.00'ya
dek gönderilebilecek. Yarışma seçici kurulunda Îstanbul
Üniversitesi Edebiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Meral
Alpay, Bando Dergisi Yazı İşleri Müdurü Ferit Avcı,
yazar-editör Adnan Özyalçıner yer alıyor. Öykulerini
elden teslim edecekler, Redhouse Yayınevi Kırmızıfare
Dergisi Rıza Paşa Yokuşu No: 50 Mercan 34.450
tstanbul. Posta ile gönderecekler ise Redhouse Yayınevi
Kırmızıfare Dergisi P.K. 142 Sirkeci 34.432 îstanbul
adresıne başvurabilir. Tel: 527 81 00
VenedikFilm Şenliği'nde ÖzelAltın Aslan alan Marcello Mastroianni:
Dünya cehennem, sinema cennetKültür Servisi — Beyazperdenin en gözde
oyunculanndan Marcello Mastroianni
geçenlerde Uluslararası Venedik Film
Şenliği'nde bütün bir meslek yasamındaki
basansmdan ötiirii Özel Altın Aslan
ödülüne değer görüldti. Vıttorio Gassman
ve Luchino Visconti'yle tiyatro yaptıktan
sonra sinemaya geçen Mastroianni tam 43
yıldır beyazperdede. Bugün 66 yaşmda olan
sanatçı yaklaşık 140 filmde oynamış.
Luchino Visconti, Michelangelo
Antonioni, Federico Fellini, Theo
Angelopulos, Louis Malle, Ettore Scola gibi
yönetmenlerle çalışan Mastroianni "Beyaz
Geceler", "Gece", "Tatlı Hayat", "ttalyan
Usulü Bosanma", "Sekiz Buçuk", "Dün
Bugün Yarın", "Italyan Usulü Evlenme",
"Yabrncı", "Özel Bir Gün", "Büyük
Tıkınma", "Varennes Gecesi", "Kadınlar
Kenti", "Ancı", "Siyah Gözler" gibi
filmleriyle oyunculuk sanatının
doruklannda. Mastroianni, kısa bir süre
önce sinema sanatıyla, oyunculukla,
kendisiyle, dûnyamn gidişiyle ilgili
düşüncelerini "Scanorama" dergisinde,
uzun süredir Roma'da yaşayan ve 30 yıllık
arkadaşı olan Amerikalı yazar Gideon
Backmann'a anlattı.
Oyunculuğu hâlâ sürdürmemi sağla-
yan nedir, gerçekten bilmiyorum. Bazen
bu yaşımda, sanki meslek yaşamımın ba-
şındaymışım gibi film çevirmeme ben de
şaşıyorum. Birçok meslektaşımın yitip
gitmiş olmasına ve kırk yıldır bu işi ya-
pıyor olmama bakılırsa, küçük bir mu-
cize bu. Kimbilir, belki de yaptığım işe
yeterince özen göstermemişimdir. Ne de
olsa çok planlı programb bir yaşamım
olmadı. Hatta çok profesyonelce davran-
madığım bile söylenebilir. Yaptığun işe
(sinema ve tiyatro) hiçbir zaman gerçek
bir zanaatkâr gibi yaklaşmadım. Yeni bir
filme genellikle yeni bir serüvene atılır
gibi başlarım. Ya yönetmeni seviyorum-
dur ya da filmin çekildiği yeri gezip gör-
mek istiyorumdur. Her şey bir ovundur
ne de olsa.
önemli olan, yaşamımzm hangi mev-
siminde olduğunuzu bilmek ve sizi per-
dede gülünç kılacak bir işe kalkışma-
maktır. Zamamn, görüntünüzün bilin-
cinde olmahsınız, ama bu demek değil-
dir ki yaşamınızı ve mesleğinizi bir mu-
hasebeci gibi yöneteceksiniz.
Mesleğimdeki gelişmemi önceden
planlamadım. Sinemaya geçmeden ön-
ce bir tiyatro temelim var. Visconti ve
onun tiyatro topluluğuyla 10 yıl çauşrruş-
tım. Ama sinemada da degişik roller oy-
namam, yepyeni tipler canlandırmam ge-
rektiğini hissediyordum. Durmadan ren-
gini ve derisini değiştiren, yeni yüzler edi-
nen bir bukelamun gibi olmak istiyor-
dum. Ama bu iş sinemada o kadar ko-
lay değildir. Fiziksel özellikleriniz kame-
ra karşısmda o kadar açık seçik belirir
ki, seyirci sizi yeni kişiliğinizin derisi al-
tında tanımaya başlar. Ancak sık sık saç
renginizi değiştirebilirsiniz ya da habire
blyıklı yahut sakalh biri olabilirsiniz.
Ama sonuçta, kişilik fiziksel olmayan bir
Hep pencerenin
önünde durdum ve
aşağıda olup
bitenleri seyrettim.
Insan zaman zaman
aşağı inip sokakta
olanlara katılmalı.
Ben bunu hiç
yapmadım. Bunun
soylu bir tutum
olduğu söylenemez.
Ama bu arada
dünya bensiz de
kötüleşmeyi becerdi.
şeydedir, değişimin içinizde meydana gel-
mesi gerekir.
Sözgelimi, John VVayiıe, Gary Cooper
ya da Clark Gable'm oynadıklan rol-
leri ben hiçbir zaman oynayamazdım. At
sırtında çok gülünç olurdum herhalde.
John Wayne*lere tapılmasmın nedeni,
giysi ya da atlarını hiç değiştirmeksizin
belli bir kahraman tipini temsil etmele-
ridir. Oysa o oyunculann hep aynı tip
kahramanı canlandırarak elde ettikleri-
ni, ben hep değişerek elde ettim.. Her tür-
lü rolü oynadım. Gebe kalan bir adamı,
bir eşcinseli, iktidarsız birtakım adam-
lan, ancak aşın tehlike altında sevişebi-
len bir erkeği... Ve bu rollerin hepsi de
bana yakıştınlan Latin Âşık etiketine ta-
Yıllar geride kaldıkça, bugüne kadar
yaptığım seçimler de gözümde daha yet-
kinleşiyor. Bana zaman zaman önerilen
o büyük fümlerde, hani şu Amerikan hil-
kat garibesi projelerinde oynamayı hep
reddettim. Büyük filmleri geri çevirip
kuçuk, içten filmlerde oynamayı kabul et-
tiğim için bütün dostlanm kaçık oldu-
ğumu söylediler. Daha başından az pa-
ra getireceği ya da hiç para getirmeyece-
gi bilinen filmleri, kimi zaman tehlikeli
fümleri yeğledim hep. Nedense gurur du-
yuyorum bununla. Yunanistan'da Theo
Angelopulos'la çevirdiğim film geniş yı-
ğınlar için yapılmamıştı. Hatta "Ancı"-
dan daha iyi fihnler de yapmıştı Ange-
lopulos. Çok az bir para da alsam fılm-
John Wayne, Gary Cooper ya da Clark Gable'm
oynadıklan rolleri ben asla oynayamazdım. At sırtında
çok gtilünç olurdum herhalde. John Wayne*lere
tapılmasının nedeni, giysilerini de atlarım da hiç
değiştirmeden belli bir kahraman tipini temsil etmeleri.
Bense başarımı hep değişmeme borçluyum.
ban tabana karşıttı. Üstelik, Latin Âşık
rolünü hiç oynamamıştım (...)
Bir keresinde, zamamn kostümleriyle
çevrilen bir filmde Donizzetti'yi oyna-
mıştım. Annem beni perdede piyano ça-
larken görmüştü. Tabii piyanoyu çalan
ben değildim, ama annem bu çetin çal-
gıyı çalmasmı bu kadar çabuk öğrenen
oğluyla gurur duymuştu. Piyanoyu ger-
çekten benim çaldığımı düşünmemiş ola-
biür, ama perdedeki göruntü, giydiğim
kostüm, oğlunun böylesine saygın biri-
ni oynaması hoşuna gitmişti. O filmi
gördükten sonra bana dedi ki: "Bandan
sonra, o paçavralar içinde çevirdiğin
filmlerde oynama!" (...)
de oynayacağunı soyledim. Açıkcası, ya-
lm bir sinemayı, içten bir sinemayı sevi-
yorum. Az karakteri olan, birkaç dost-
la birlikte yapılan, bir serüven gibi giri-
şilen, sonucunu hesaplamadan keyif için
çevrilen fümlerden hoşlanıyorum (...)
Ay'da neler olup bittiğini öğrenmek,
Ay'a ya da Merih'e gitmek için 2030,
2040 yülanru görmek istiyorum. Merak,
her zaman, yaşamımın ilerlemesini sağ-
layan güçlerden biri oldu. Yapmadığımız
şeyleri yapabilmemiz, yaşamadığımız
şeyleri yaşamamız için bize en azından
iki kat daha fazla zaman tanınmalıydı.
Ne kadar çok zaman israf ediyoruz! Da-
ha ne kadar çok şey yapabilirdim, daha
ne kadar çok özen ve sevgi verebilirdim,
ne kadar çok insanı ihmal etmişim, şimdi
farkına vanyorum.
lnsanın, yapamadığına en çok hayıf-
landıgı şeyleri ortaya dökmesi çok güç-
tür. Ama ben kendi payuna, yeterince ve-
fah ohnadığımı, gerçekten büyumek için
asla yeterli caba harcamadığımı hissedi-
yorum, daha vakur ve cesur olabilmek
için yeterince çaba göstermediğimi dü-
şünüyorum. önemli konularda tavır al-
maktan hep kaçındım, birtakım işlere
gerçekten karışmaktan kaçındım. Hep
pencerenin önünde durdum ve aşağıda
dünyada olup bitenlere baktım. Insan
arada suada aşağı inmeli ve sokakta olup
bitenlere katılmalı. Oysa ben bunu hiç
yapmadım. Şimdi benimkinin pek de
soylu bir tutum olmadıgı görüşündeyim.
Ama tabii bu arada dünya bensiz de ge-
rilemeyi becerdi.
Gerçi kızlanm da bugün dünyada olup
bitenleri benim gibi gördükleri için çok
mutluyum. Bu yuzden, kendimi yeni
dOnyamn dışında hissetmeme yol açanın,
yalnızca, yaşlanmam olmadığını düşünü-
yorum. Yeni dünya gerçekten de hoş bir
dünya değil. Bütün kesimlerdeki düşü-
şü, her kuşağm "Nerede o eski günler!"
yakınmasıyla açıklamak da olanaksız.
Bugün artık yüzeysellik, maddiyatçıhk
aldı yürüdü. Bana öyle geliyor ki her şey
her zamankinden daha hızlı kötülüyor.
Sinemada, tiyatroda çalışmak bir bakı-
ma kurtanyor beni. Sinemanın ve tiyat-
ronun dünyalan masallann, hayallerin
dünyası. Orada bulunmak, gerçek yaşa-
nun içeri giremeyecegi güvenli bir yerde,
bir kalede bulunmak gibi bir şey. Dışa-
rısı cehennem! Ama biz burada, nostal-
jik ve romantik bir duyguyla, birbirimi-
ze güzel hikâyeler anlatmaya dcvam edi-
yoruz.
Mevsimin ilk müzayedesi ŞekerAhmet Paşa'nın tablolarıyla açılıyor
Dışarı açılanilk ressammıızAnkara Hilton Oteli'nde bugün düzenlenecek
müzayedede çok sayıda halı ve kilim de yer alıyor. Son
Osmanlı padişahlanndan altısma ait sikkelerden oluşan
bir koleksiyon da satışa sunulacak.
Kültür Servisi — Bugün An-
kara'da yapılacak mevsimin ilk
müzayedesinde natürmort ve
manzaralanyla tanınmış ressam
Şeker Ahmet Paşa'nın
(1841-1907) iki tablosu da açık
arttırmaya çıkanlacak. Antik
AŞ'nin Ankara Hilton Oteli'nde
saat 14.00'ten başlayarak düzen-
le>-eceği müzayedede Şeker Ah-
met Paşa'nın 40.5 x 32 santimet-
re boyutlarındaki kavunlu na-
türmonu 55 milyon liradan,
38x55 santimetre boyutlannda-
ki portakallı natürmonu da 60
milyon liradan saoşa sunulacak.
Bugünkü müzayedede satışa
çıkanlacak 250 parca eşya ara-
sında çok sayıda halı ve kilim de
yer alıyor. Konya Obruk Hicri
1295 tarihli kök boya kilim 15
milyon liralık başlangıç fıyatıy-
la ilgi çeken parçalar arasında.
Antik AŞ'nin müzayedesinde,
son Osmanlı padişahlanndan
altısma ait sikkelerden oluşan
bir koleksiyon da bulunuyor.
"Tashih-i Sikke" olarak adlan-
dınlan bu sikkelerden oluşan
koleksiyonun başlangıç fiyatı ise
18 milyon lira.
Müzayedeyı düzenleyen Tlır-
gay Artam, Şeker Ahmet Paşa'-
nın iki tablosunun "ilgi çektiği-
ni", bu yuzden Ankara'daki mü-
zayedeye Îstanbul ve Izmir'den
katümalar olmasının da beklen-
diğini belirtti.
Bugün iki tablosu açık arttır-
mada yer alacak olan Şeker Ah-
met Paşa, aynı zamanda Türki-
ye'de ilk resim sergisini düzen-
leyen kişi ve yurtdışında resim-
lerini sergileyen ilk Müsluman
Türk ressam olarak tanınıyor.
ŞEKER AHMET PAŞA'NIN NATÜRMORTLARI — Şeker Ahmet Pasa'nın kavunlu natürmor-
tu 55 milyon liradan, portakallı natürmortu da 60 milyon liradan satışa sunulacak. Müzayedeye
Izmir ve lstanbnrdan da katılmalar olması bekleniyor.
Bugüne kadar tam 17ödül alan Sami Caner karikatürlerinde hiçyazı kullanmıyor
Benimkişiliğim yazısız gelişmişMERT ALt BAŞARIR
Geçen günlerde "Çizgilerle
DemirjoUan" konulu karikatür yanşma-
sında birincilik alan gazetemiz çizerlerin-
den Sami Caner'in bu 17. ödülü... Sami
Caner aynı zamanda Çağdaş Yayınlani
nın grafık işlerini yapıyor. Caner'in Ka-
rikatürleştirebildiklerimizdenmisiniz?,
Ivır Zıvır ve Gözgöregöre adlannda üç
karikatür albümü var. Cumhuriyet'ten
önce Ustura, Papağan, Pardon, Yeni Is-
tanbul ve Toplom'da çizen sanatçı, "Ön-
celeri Turhan Selçuk'u, Ferruh Doğan'ı
ve Semih Balaoğlu'nu taklit ettim. Ama
bunlan sevmemin asıl olçüsu onlann et-
kisinden bir an önce kurtulmakrj" diyor.
— Karikatürle geçen 20 ydın bir bi-
lançosunu çıkanr mısın?
CANER — İlk karikatürüm 1969'da
o zamanın sevimli haftalık mizah eki Us-
tura'da yayımlandı. Ben yayımlanan ilk
karikatürumden para aldım. Hem de o
zamamn parasıyla tam 100 lira. Üstelik
bu, benim çizdiğim ilk karikatürdü. Şöy-
le bir düşündüm. Ya benim her çizdiğim
karikatürü basıp da 100'er lira verirler-
se? Ben böyle şeylerin para için yapılma-
dığını sanıyordum. Daha sonra bu yüz-
den çeşitli dergilere para almadan çiz-
dim. Zaten onlar da benim gibi düşün-
düklerinden para ödemezlerdi. Aslında
para vermeden karikatürlerimi basan
dergilere çok şey borçluyum. Çünkü en
kötü karikatürlerimi bu dergilerde çiz-
miştim. Kötü karikatür çizmeden de iyi
karikatür çizikmiyordu. İyi karikatür ise
hiçbir zaman çizilemiyordu. Yirmi yıllık
karikatür serüvenim içerisinde en mut-
lu anlanm, binbir emekle çizip bitirdi-
ğim karikatürlerimi buruşturup çöp se-
petime attığım anlardır. Onların ardın-
dan hüzünle bakarken içimde daima da-
ha iyisini çizebileceğim inancı büyüdü.
— Son iki yılda yanşmalara ağırlık
rir. Kurguladığım her karikatürde hiçbir
kısıtlama hissetmedim. Yakın zamana
kadar değerlendirmediğim çeşitli malze-
melere, gördüğüm grafık eğitimini de ka-
tarak kâğıda dökmeye çalıştım. Hem
başkalanna benzememeye hem de kari-
katürlerimin birbirine benzememesine
dikkat gösterdim. Son 2-3 yüda almış ol-
duğum 17 odül işte bu çabalann ürunü.
— Karikatürcünün Tınans kaynağı ya-
Yaklaşık 20 yıldır karikatür çizen
Sami Caner, son iki üç yıldır
katıldığı yarışmalarda 17 ödül
aldı. Karikatürlerinde hiç yazı
kullanmayan Caner, "Demek ki
benim kişiliğim de yazısız olarak•
gelişmiş" diyor.
vermen...
CANER — Karikatürde çok şeyi de-
nemeye çalıştım. Önceleri ustalarımızı
taklit ettim. Bugün isimlerini herkesin
bildiği çizer ağabeylerimizin eleştiri ve
hoşgörülerine çok şey borçluyum. On-
lar bana kâğıt verdiler, kalem verdileT,
hepsinden önemlisi moral verdiler. On-
lara olan borcumu artık ödemeliydim.
Onlann çizgüerini onlara bırakıp kendi
karikatürümü oluşturmada yoğunlaşma-
lıydım. Bu nedenle ulusal ve uluslarara-
sı karikatür yanşmalanna ağırlık verdim.
Yanşmalar özgür çalışma olanaklan ve-
ratmada vinyet çizmesini nasıl degerlen-
diriyorsun?
CANER — Dediğin gibi çok sayıda
karikatürcü vinyet çizerek kendine fı-
nansman sağiar. Her ne kadar günumüz-
de bu işi karikatürcüler yapmaktaysa da
ben vinyetleri ile ünlenmiş bir karikatür-
cüye rastlamadım. Nedeni şu: Karikatür,
sanatçının kendi kaygı ve fantezilerinin
bir ürünü. Vinyet ise bir başkasının fi-
kirlerine tercüman olma... Kısaca, vin-
yet, sanatçı kişiliği tam olarak yansıtmaz.
— Rıfat Dgaz Usta "Mizah bir mizaç
sorunudur" der. Bu sözden yola çıkarak
bir karikatürcü senin kadar nasıl sessiz
olabüir?
CANER — Her karikatürcü benim
kadar sessiz olabilir. Zaman içinde, ka-
rikatürcü ile yaptığı karikatürler arasın-
da karşılıkh bir etkilenme gelişir. Benim
karikatürlerimde yazı yoktur. Demek ki
benim kişiliğim de yazısız olarak gelişmiş,.
—Hiciv sanatı olan karikatünin ola-
ganüstu donemlerden olumlu ve olum-
suz etkilenmesi üzerine görüşlerin...
CANER — Aydınlann böyle donem-
lerden etkilenmeleri dışında, sanatçıla-
nn daha fazla malzeme bulması, başkal-
drnsı gibi olumluluklan yanında, üret-
tiklerinin yayımlanamayacak olması bu
olumluhığu bir anda ortadan kaldınyor.
Bu dönemlerde az sayıda da olsa yayım-
lanmayan karikatürlerim oldu. Ben bu
karikatürleri çizmekte haklıydım. Ama
onlar da yayımlamamakta haklıydılar.
— Günümüz karikatürü için neler di-
yeceksin?
CANER — Günümüz karikatürüne
biraz yüksekçe bir yerden bakacak olur-
sak çok karikatür görüyomz, ama çok
karikatürcü göremiyoruz. Hızla dön-
mekte olan dünyamızın peşi sıra koşar-
ken tökezlememek için kendirnizi değiş-
tirmemiz, yenilememiz gerek'ir.
— Bir karikatürcü gözüyle Akbulut-
un başbakan olmasını nasıl yorumlu-
yorsun?
CANER — Neyseki Karikatürcüler
Derneği Daşkanı değil.
şe
• Kültür Servisi —
Geleneksel Muğla 6. Kültür
Şenliği, 4-7 ekim tarihleri
arasında düzenlenecek.
Muğla Belediyesi'nin
gerçekleştirdiği kültür
etkinlikleri, yörenin kültür
birikimini öne çıkarmayı,
insanlann konukseverliği ve
doğa güzelliğini ulusal ve
uluslararası planda tutmayı
amaçhyor.
ABC'de yeni
sezon
• ANKARA (AA) —
ABC Galeri, önümüzdeki
hafta içinde yeni sezon
etkinliklerine başlayacak.
Galeride, Ataç Elalmış'ın
"Hititlerden Günümüze"
konulu yağlıboya resim
sergisi hafta boyunca
görülebilecek. Şair Metin
Altıok, 4 ekim günü şiir
söyleşisinin konuğu olacak.
"Şair ve gündelik yaşam"
konulu söyleşiye Ahmet
Say, Ahmet Erhan, Behçet
Aysan, Ali Püsküllüoğlu ve
Salih Bolat da kaülacaklar.
Galeride 5 ekim günü
ressam Ataç Elalmış,
Anadolu'daki kültür
birikimlerinin resim
sanatına genel etkilerini
anlatacak.
Resimve
minyatür
• KIRKLARELt
(Cumhuriyet) — Sanat
dünyasında "köylü ressam"
olarak tanınan Rasim
Tunca ve maket sanatçısı
Muzaffer Çekiçkıran'ın
birlikte hazırladıklan 120
parça yapıttan oluşan
karma resim ve minyatür
maketler sergisi Belediye
Sanat Galerisi'nde açıldı. ll
Kültür Müdürlüğü'nün
organizasyonu altında Vali
Kenan Güven'in açtığı sergi
3 ekim tarihine kadar açık
kalacak.
Resim
sergisi
• Kültür Servisi — Ressam
Ibrahim Mısırhoğlu'nun ilk
kişisel sergisi 2-31 ekim
tarihleri arasında Gorbon
Sanat Galerisi'nde yer
alacak. 1959 yüında
Izmit'te doğan Mısırhoğlu,
1985 yılında Tktbiki Güzel
Sanatlar Yüksek Okuhı'nu
bitirmişti.
ÎSTANBUL
BUYUKSEHIR BELE01YESI
KUTUPHANE VE
. MUZELER MUDURIUGIJ
EKİM 1990
KULTUR ETKINUKIERI
ATATÜRK
ı KITAPLIGI
Toplantj Salonu
* Otaıma Günü-Orhan pamuk
Saat 16 00
"Umartım Kafka Aranate Oetydk "
Yon AeKa Bırtayt
SBJaCaa-7 I
Seroı Satonu v« Gınş
AUturk KJO|)(* foKcıyonu ndan
"GravOrtanh tonbul" ~
Ae*s Su) 18 00
q
Tooant Sakmu
Dotumınun 80 Viında CafK Srtla Tjrano yı
Mma Toptantıa Saat 16 00
K M M » : Mehnad Kanal. TuJnJ Tanyol,
Adnan 0 »
Yön Emw Eıcan
«BlatM
Toptant) Salonı
- Okuma Gunû - Mefea Gûrpmar
Sut 16 00
Y6n Atııa Btıtaye
17 Bdaı Çartaakı
Topiantı Satoraı
Sanal lanhmde 19 Yicyıl Kontetaıelan I
CMak DîşBudak - "19 Yuzyil IstantU
Mkıans" S a t 16 00
H
Toptjnt Saionu
Edebıyata Kem - Öslanr Ince
Saat 1600
Y4n Enmf Ercan
nıiku
Toptnl SHonu
Oobra Dobra - Attıla Itıan
Saat 16 00
Y6n FanAŞOyun
n a t h *n
Toften SHonu
* OoOumunun 80 Yılında Knnal Tahır'ı
Anma Topbntıa Saat 16 00
KaUantar Aaz Nesn Prof Dr Baytan
Sttm. Dr Cmpz Yızofllu. Metm Ertam
Yön AHa Bırtoye
MBklat*
Toplarrb Salonu
' Otaıma GönO - Tank Dunun K
Saat 1600
Yta' AUIa Bırtoyt
' Bu aHımiMar Cumhunytt KHap KıJubu
brift k H&
ışbrift
Tüm Müm MoniHer ücnlsedır
Aores Mete Cad No 45 Takam/İSTANBUL
Tel 1 « 09 45 • 149 56 83
KADIN ESERLERİ
KÜTUPHANESİ VE
BİLGİ MERKEZİ
1 Oaa - tt B t a
Aytır Kvamarn Atotyesı Karma Saramk
11
Otaima SMen DDSI I
FüsunAlotl "Denemat«xlen"
Saat 15.00
Tanktar • Araları Düsı I
Prof Dr Mûbecnl Kıray "Topkmu
Artamaya Adanmş Bir Yaşam '
Saat 15.00
Konterarotar Dosı I
FatmagU Barktay ' Femnıst Edetayat
Etertrisinot Son Grt«rraler'
Saat 15.00
a Bsfca
Adras FamrMah Abı»taılpa«a Cad
H M S T A M U T l 523 74 08
KARİKATÜR VE MİZAH MUZESI
T B t a - I I B 4 B
Yurt M Oünya Kankatûrcutvmkn
Ban«S«rg*
Gkl û B *
Adras Kmkç«me Mah Kovacılar Cad No
FıtiMSTANBUL Tel 521 12 64