25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30 EYLÜL 1990 CUMHURİYET/17 HAVA DURUMU TÜRKIYE'DE BUGÜN ıO|i Genel Müdûrlûğü'tı- den alınan bılgıye göre. yurdun do- ğu kesimlen parçalı, yer yer çok bu- lutlu, Orta ve Doğu Karadenız, Iç Anadolu nun doğusu, Doju Akde- nu ile Doğu Anattotu'nun ku2ey ve babsı yer yer sağnak yafiışlı. ötekı yerier parçalı ue az buiuttu geçecek. HAVA SICAKLIĞI: Batıda artacak, dofiuda azalacak RÜZGÂR: Kuzey ve batı yönlerden hafif, ara sıra or- ta kuvvette esecek. Denizlerde, Do- ğu Akdenız ve Batı Karaûenızde lot>- le ve lodos, Batı Akdenız ve Doğu Karadenctfe günbafisı ve karayet- den, Ege ve Marmara'da yıldız ve poyrazdan 3-5, yer yer 6, Ege açık- larında 7 kuvvetinde, saatte Y 29° 22° Oyartamt A 21° 12° E*ne A 24° 16° Erancan A 21° 9°Erzurum Y 23° 6°Esfcışe«»r A 20° 10° Gaaantep Y 27°22°&resun A 30° 19° GOmûşhane Y 32° 15° ttaresa tt° 9°KMaraş 22° 4°Mers(i 25° 1°Mu$U 20° 10 Muş 33° 18 NOÖe 22° 15° Ordu 10-21, yer yer Z7, Ege açıklarında 33 denız mili hızta esecek Van Gölü'nde hava. Parçalı bulutlu geçecek. rûzgâr kuzey ve bat yönlerden hafif, ara sıra orta kuvvette esecek, göl kü- çük dalgatı olacak. Bıtlıs Bolu Bursa ÇanaMafe Çonım Denut Y 2«= 15° Hakrin A 30° 15° Isparo A 22° 8°lsanbul A 20° 6°lznw Y 29=13° Kars B 25° 11° KaSamo™ A A 18° 7°Ka»sen A 22° 10° Kııttmi A 20° e°Kony> Y 24° 1S° Kutahya A 29° M° MaJatya 28°13°Sâmsun 28M2°S«rt 20°13°Sınop 28°W°Snns 23° 6°fekMag 18° 8°**zon 22° 13° İjnce* 18° 9°Uşa* 23° 11° Van 21° 9°Vbzgat 27° 16° ZonguMalı A 26° M° Y 3O°20° Y 28" 22° A 29° 14° A 29° 13° A 23° 13° Y 22° 15° Y 24° 16° Y 22° 15° A 32° 21° A 19° 14° A 19° 10° A 10° 9° Y 22° 15° Y 26° 15° A 21° 10° A 25° 11° A 20° 10° A 17° 13° . açık öuıuttu ^yajmuriu ^ seh /*^ kariı A-açık 8 tmfutlu G-gunesi K-kark S-ssiı Y^»0raurtu BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ Yasa, kural ve mantık ölçülenne dayanmayan. 2/ Ço- banlann çaldığı ıs- hk. 3/ Boru sesi... ödünç alınan ya da verilen şey... Bağışla- ma. 4/ Dedelerden ve büyükbabalardan her biri... Belirti. 5/ Gelinçiçeği de deni- len gösterişli bir süs bitkisi... Aşık ve bil- ye oyunlarında kul- lanılan, içi oyulup kurşun akıtılarak ağırlaştınlrruş boyalı kemik. 6/ Av- nıpa'nın, Ladoga'dan sonra ikinci büyük gölü... Asya'da bir ırmak. 7/ Kuzu sesi... Avuç içi... Küçük mağa- ra. 8/ Sina Yanmadası'nda yaşamış, acayiplikleriyle ünlü bir kabile. 9/ Osmanlı devletinde, Tanamat'tan önce çevirmen anlamında kullanılan sözcük. YUKARIDAN AŞAGlYA: 1/ Yeraltında galeriler ve geçitler bi- çiminde oluşturulmuş, ölüleri koymak için gizli girintileri olan mezar yapılan. 2/ îstanbul'un eski adlanndan biri. 3/ Eski Mı- sır'da güneş tanrısı... Bir çeşit tngiliz birası... Güzel sanat. 4/ Çevresi yollarla belirlenmiş olan arsa... Bir kertenkele cinsi. 5/ Asya'da bir ülke... Ayaklı içki kadehi, piyale. 6/ Din bilginle- ri... Telefon sözü. 7/ Saka Türkleri'nin ünlü destanı... Afrika- da yetişen ve odunu marangozlukta kullanılan bir ağaç... lşa- ret. 8/ Genellikle Güney Amerika'da üretilen, kafeini az, kali- tesi yüksek kahve cinsi. 9/ 1908-1985 yıllan arasında yaşaıruş ünlü kadın tarihçimiz. skova Zunn İÇ% Belgrad «* "Cezayır ^ ' " - ^ At)n _ a Katııre DUNYA'DA BUGÜN Amsterdam Amman Aöna Bajdat Barcetana Basd Belgrad Bertn Bonn Briüsel Budapeşk Cenevn Odde Ouba Frankturt Gime Hdsinta KaMre p KStn Y 17° A 34° A 29° A 38° A 26° B 18° A 2T» Y 15° Y 18° Y 17° Y 17» B18° A 33° A 34° A 38° ' 18° Y 30° Y 12° A 34° Y 13° Y 18° Y 32° Unngrad londra Mnlfid Montreal Moskma Mûnlh NMYortı Oslo Pans Prag ftyad Rora Sofya Sam tU Avtv üınus vmd* VıyafB Züntı Y 9° Y 20° A 28° A 23° A 25° Y 9° Y 18° A 27° Y 13° Y «• Y 17* A 38° A 28° A 18° A 36° A 35° A 34° Y 14° Y 14° Y 15° 24° B 18° 60 YIL ONCE Cumhuriyei Gazi Hz!nin seyahati 30 EYLÜL 1930 Reisicumhur Hz. nin bir haftaya kadar tekrar Istanbul'a teşrif ve Yalovada ikamet buyuracakları, bu esnada YaJova'daki millet çiftliğinin yıldönümü tesit edileceği haber verilmektedir. Diğer taraftan Ankara muhabirimizden, bu hususta şu malûmatı aldık: Gazi Hz. Meclisin tatilini müteakıp bir haftaya kadar bir seyahate çıkacaklardır. Müşarünileyh Hz'nin Istanbul'dan ziyade, memleket dahilinde seyahat buyurmalan ihtimali daha kuvvetlidir. Vecihi Bey I Kadburi Bumvil • t^kolaulannı YeyiniZ Sivil tayyareci Vecihi Be>', kendi yaptığı tayyare ile evvelki gün Göztepe'den Yeşilköy'e kadar bir uçuş yapmıştır. Vecihi Bey dün de, Yeşilköy'de kısa ve uzun mesafeli bazı uçuşlar yapmıştır. Kadıköy'ündeki evinde bir çok zevat ziyaretle kendisini tebrik etmişlerdir. Vecihi B. dün bize demiştir ki: "— Tayyaremi, gunde 16 saat çalışarak 3 ayda yaptım. Bu tayyarenin konfor, uçuş kabiliyeti, metaneti itibarile Avrupa tayyarelerinden hiç farkı yoktur. Onların haiz oldukları evsaf ve şeraiti aynen haizdir. 30 YIL ONCE Cumhuriyet DP kapatıldı 30 EYLÜL 1960 D.P. bu sabah Ankara adliyesinde cereyan eden 9 dakikalık bir yargılama sonunda feshedilmiştir. D.P. nin siyasi hayattaki ömrü 15 yıl, 4 ay, 15 gün bir saat 35 dakika olmuştur. Yargıç avukatlara bir diyeceği olup oünadığını sorduğunda, ilk olarak sözü davacı avukatı Cemal Özbey alarak: "— Düşük D.P. nin Cemiyetler ve Medeni Kanuna aykın hareketlerinden ve gayesini kaybetmiş. olmasından dolayı kapatılmasına, 1001 lira tazminat ödemesine karar verilînesi"ni talep etti. Daha sonra, söz alan düşük D.P. Başkanının avukatı bu mütalâya iştirak ettiğini bildiriyordu. Yargıç Raif Elmadağlı, düşük D.P. Başkanının Yassıada'dan alınan ifadesinin geldiğini söyliyerek okudu. İfade aynen şöyle idi: "— Bugünkü şartlar içinde kapatılmasına taraftarım. Başka söyliyecek bir şeyim yok!' Yargıç, (gereği düşünüldü) diyerek şöyle devam etti: "— Tahkikine mucip sebep görülmediğinden duruşmaya son verildi. Karar gerekçesi sonra yazılmak üzere D.P. nin kapatılmasına karar verildi!' Bu anda, muhakeme odasında durmadan flaşlar çahşıyor, yargıcın, avukatın muhtelif resimleri çekiliyordu. Mahkeme koridorlarındayız. Genç bir adam görülüyor: "— Muvaffak oldum" diyordu. Bu şahıs D.P. nin kapatılması için mahkemeye müracaat eden kimse idi. Mustafa Geygel, inşaat müteahhidi olduğunu, D.P. nin Necati Bey ocağının 236 numarasında kayıtlı bulunduğunu, bu davayı inkilaptan önce açtığını belirtiyordu. Böylelikle 15 sene, 4 ay, 15 gün, 1 saat, 35 dakika sonra tarihi bir karar alınmış ve D.P. resmen kapatılmış ve tarihe malolmuştur. GEÇEN YIL BUGUN Cumhuriy et IMF göz dikti 30 EYLÜL 1989 Dunya Bankası Başkan Yardımcısı Wilfried Thalwitz'in Türkiye'yi IMF'ye çağıran basın toplantısına Türk hukumetinden gelen tepki nedeniye, IMF ve Dünya Bankası yetkilileri, son günlerde daha yumuşak, daha pembe mesajlar vermeye başladı. Ancak yine de enflasyon oranının yüksekliğinin, Türkiye^nin halen göreceli olarak iyi durumda olan dış ekonomik îişkilerıni olumsuz yönde etkileme tehdidine dikkat iekmekten kaçınmıyorlar. Buna bağlı olarakda ister IMF ik yeni bir "ıstikrar programı" anlaşması yoluyla olsun, steı Türk hükümetinin kendi inisiyatifi ile olsun yeni bir "'kemer sıkma" tedavisine hemen girilmesini istiyorlar. IARTTSMA Kafkasya Üzerine Yanılgılar İnsanın herhangi bir ansiklopediyi karıştırarak ulaşabileceği bilgileri bu şekilde okumakla gazetenin okuyucusu olarak üzüntü duyduk Gorbaço>'un 1985'te genel sekreter se- çilmesiyle birlikte başlayan glasnost ve pe- restroyka politikalannın oluşturduğu ortam bize SSCB'yi daha iyi tanıraa olanağı sağ- ladı. Gerek Batı basınından alınan haber- lerin ve değerlendirme yazılarının gerekse Türk gazetecilerinin izlenimlerini anlattığı dizi yazılann SSCB'yi tanımamıza büyük katkıları oldu. Daha düne kadar herkesin farklı seyler söylediği bu ülke hakkında et- nik çatışmalardan tutun da üst ûüzey yö- neticiler arasındaki çekişmelere vanncaya kadar her şeyin açık biçimde yazüabilmesi SSCB üzerindeki sis perdesini de araladı sa- nırım. Camhuriyet'in 11, 12 ve 13 eylül tarihli nüshalarında, bir gnıp gazeteciyle birlikte Osrtya'ya (Kuzey Osetya özerk SSC olma- h) gittiğ^ni belirterek buradaki izlenimleri- ni anlatan Ismet Berkan'm yazısını, yeni bilgiler öğTeneceğimizi de umarak merak- la okuduk. Ama ilk günkü yazısıyla birlikte verilen Gürcislan haritasında, Kirovabad kentini (okullanmızda okutulan tarih kitap- lanndan bildiğimiz ve Azerbaycan SSC'de bulunan Gence) görünce çok şaşırdık. Ay- nı haritada başkenti Orconikidze (eski ve bugünkü adıyla Vladikavkaz) olan Kuzey Osetya Özerk SSC'nin Gürcistan içinde gösterilmesi, Acara Özerk SSC ile Abhaz Özerk SSC'nin verilmesine karşın Gürcis- tan'ın kuzeyinde yer alan Güney Osetya Özerk Yönetim Birimi'nin (Ablast) harita- da gösterilmemesi gibi eksiklikler, yanhş- lar ve Berkan'm ilginç saptamaları 12 ey- lül tarihli yazısında da sürdü. insanın herhangi bir ansiklopediyi kanş- tırarak ulaşabileceği bilgileri bu şekilde okumakla gazetenin okuyucusu olarak üzüntü duyduk. Berkan, Kafkasya'yı anlatırken "Kaf- kasya, esas olarak Çerkez ırklannın ana- vatanı"dır diyor. örneğin Encyclopaedia Brilannica'nm Türkçe baskısı AnaBritan- nka, Kafkasya'nın yerli halklan üzerine şu bilgileri veriyor: "Kafkasya'nın yerli halk- lan iki kuzey, bir de güney koluna aynlır. Gürcülerin yanı sıra onlarla yakın akraba olan Megrelleri, Lazlan ve Svanlan kapsa- yan güney kolu (1979 nüfusu 3.571.000) Transkafkasya'nın batı kesiminde yaşar. Daha kuçuk olan kuzey kolu ise pekçok halkı içine alır. Bu halklann en kalabalık olanları, Kuban ve Yukan Terek havzala- nna yerleşrnis olan Kabartaylar (322.000), Büyük Kafkaslar'ın orta kesiminde yaşa* yau Çeçenkr, tnguslar ile Batlardan oluşan Veynahlar (940.000), Dagıstan'da yaşayan Avarlar (483.000), Davgfler (287.000), Lez- giler (383.000) ve Laklardır (100.000)" (OH 12, s. 386, Kafkasya halkları)." Berkan, Kafkas halklan hakkında daşu ilginç sapmaları yapıyor: "Kızılordu'nun buradan çekildiğinin ertesi günü savaş çı- kar ve bütün uluslar birbirierini 'kesmeye' başlarlar." "Küçük Çerkez gruplan ise Gürcistan'ın serrindeo kacacak yer anyor." "Ve son olarak her millet, etrafındaki di- ger milletlerin sayısı kadar düşmamhk de- mek. Herkes birbirine dis biliyor. Bötgeniıı güçlü uluslan, diger küçük uluslan yutmak için fırsat kolluyor." Berkan yazısı boyun- ca, sanki insanlardan değil de kafeslerine kapatılmış vahşi hayvanlardan (Kafkas halklan) ve bunlann birbirierini yemeleri- ni önleyen bekçilerden (Kızalordu) söz edi- yor. Üstelik Berkan yazısının başında "Sizi bilmem, ben daha önce 'Osetya' diye bir yerin varlıgından haberdar degildim" diye- rek bunca ilginç saptama yaptığı bölge ve halkları hakkında önceden hiçbir şey bil- mediğini söylüyor. Hiç kimsenin o güne ka- dar adını bile duymadığı Osetya'ya on gün- lüğüne gidip bu süre içinde bolgedeki halk- lar için Berkan kadar kesin yargılar vere- cek ölçüde Kafkasya tarihini öğrenebilecek maharete sahip olabilecegini sanmıyoruz. FAHRETTtN ÇtLOGLU tstanbul VakıfBank Borsa'da Görevlendirilecek Uzman Yardımcıları Arıyor VakıfBankT ü r k i y e V a k ı f l a r B a n k a s ı VakıfBank, • Boğaziçi Üniversitesi, Ortadogu Teknik Üniversitesi Işletme-Ekonomi bölümü, İstanbul Teknik Üniversitesi işletme Muhendisliği bölümü, istanbul Üniversitesi, Marmara Üniversitesi işletme-lktisat bölümü, Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi, Iktisadi Ticari ilimler Akademisi Ekonomi-Maliye-İşletme bölümü mezunu veyayetkili makamlarca üniversite veyayüksekokul eşdeğerliği tesbrt edilmiş yabancı öğrenim kurumlanndan mezun olan, • İyi derecede İngilızce bilen, • Askerlikle iiişkisi olmayan (Erkek adaylar için) • 1.01.1990 tarihinde 30 yaşını doldurmamış bulunan, • Konuya ilgi duyan, Uzman Yardımcıları aramaktadır. Adayların 25.10.1990 günü saat 17.00'ye kadar iki adet vesikalık fotoğraf ile şahsen İstanbul Menkul Kıymetler Merkezi, Hamidiye Cad. 4. Vakıf İşhanı, Zemin Kat No: 3 Eminönü/İSTANBUL adresıne başvurmaları rica olunur. 27.10.1990 tanhlerınde istanbul'da yapılacak ingilizce yabancı dil sınavından sonra adaylarla, belirlenecek tarihte ayrıca mülâkat yapılacaktır. BU TRENI KAÇIRMAYIN Her Haftasonu MUKKALE Yataklı ve Kuşetli OZEL VAGONLARIMIZLAHer Cuma 17.30'da hareket ve Pazartesi 09.30'da İstanbul'a vanş. HOTEL TUSAN'da konaklama 295.000.' TL. ndan itibaren... Seçeceğinız vagonun yataklı veya kuşetli olmasına ya da kompartımanınız- daki yatak sayısına göre değişen fiyattanmm bürolanmızdan öğrenmiz. Çtm BİLGİ ve REZERVASYON İÇİN: çtmmnm. ınemTUR"Tatil Sanatı" HKRKEt : İnönû Cad 44/6 Taksim 151 73 35 (5 hat) MİŞAinMŞI : 132 54 00 (3 hat) 132 69 92 • 148 24 02 KADUCOY : 348 73 47 • 348 73 48 SÂLLBUÂ : 559 01 29 » 559 78 71 Türkıye'nır en güzcl duğun sâionlan NİŞANTAŞI I RESTAURANT Düğün Salonlan Vmekli-tSşibaşı 16.S00R Hereli-Yoekli t9.W0n Rez 1476239/147 7440 Salarüaruuz klüoalı ve 40O-10O0 kişiliktir. Kadıköy Anadolu Lisesi mezunu Î.T.Ü. Elektronik öğrencisinden matematik. Tel: 358 68 82 • \ı öprcnmek ' ' ısicrsenı/. . PK.45, Beyoglıı AJNKARA NÖTLARI MUSTAFA EKMEKÇİ Al Sana, Bir HinthorozuL Hasan Çelebi, SHP Olağanûstü Kurultayı öncesinde düş- müştü şu dörtlûğû: "Çıkar ortaklığının vurdu mu kızgın kokusu, / Yemyeşil ekşi erik sirkesi iksirleşiyor. / İsmail Cem'le bakın Baykal Ağa / Ne zaman, nerde, nasıl birleşiyor!.." "İksir" Arapça bir sözcük, "ilaç" gibi önemli, değerii an- lamında. Deniz Baykal, olağanûstü kurultaya giderken, kıskıvrak ya- kalanmış mıydı? O da, arkadaşları da. Son günlerinde, si- nirti, öfkeli oldu. Hinthorozu Erdal Bey'e, ağır sözler yağdırıyordu. Onu Çankaya'ya taşıyacaktı; ama onda, Çan- kaya'ya gidecek yetenek ne gezerdi? Deniz Bey'in bu huyları, aşağılama huyları yeni degildi. Taa, 1975 lerden beri sürer giderdi. 1980 öncesinde geçmişti bir olay, 1975'lerde Kahramanmaraş İl Kongresi'nde yaşan- mıştı benzeri. İl kongresine, Prof. Turan Güneş divan başka- nı seçilmişti. Başkanvekili de İl Başkanı Yurdaer Karpuzoğlu'ydu. Oeniz Baykal, genel merkez adma kongre- deydi. Kürsüde konuşuyordu. Deniz Baykal şöyle diyordu: — Bizim Genel Başkanımız Bülent Ecevit, büyük adam- dır. Ama, lise mezunudur. Ben doçentim! Hoca, profesördür biliyorsunuz. Bizim genel başkanımız, böyle profesörieri, do- çentleri yanında çalıştıracak kadar büyük adamdır. Ama, li- se mezunudur! Deniz Baykal konuşurken, Turan Güneş önündeki kâğıda yıldızlar çiziyor, çizikliyor, dudaklarını ısınyor, bıyıklarını çe- kiştiriyor. Bir yandan da kızıyor Baykal'a. İkinci Başkan Yur- daer Karpuzoğlu, titizlikle Turan Güneş'e bakıyor, Turan Güneş mırıldanıyor: — Lafa bak! Böyle konuşulur mu? 1980 öncesinde, CHP kulislerinde, Bülent Ecevit'e ağır söz- lerle saldırıldığını anımsıyorum. Hizipler böyledir; karşı hizip- tekini düşman beller; başka partilerdekine ise yakınlık duyar. Kahramanmaraş demiştim; Kahramanmaraş'ta yönetim "Baykalcı"dır. 26 Mart yerel seçimlerinde, Kahramanmaraş'ta SHP beşinci durumdadır. Hangi hizipten olursa olsun, bu ba- şarısızlıgm hesabı sorulmalı değil mi? Ama, Baykalcı yöne- tim, örgütle değil, örgütün delege tabanıyla uğraşmaktadır. Bu nedenle, beşinci sırada olması hiç önemli değildir! Bülent Ecevit, "Bayrampaşa" seçimleri için: — Bu, benim ya var olacağım ya da yok olacağım bir se- çimdir!.. demiş miydi? Bayrampaşa seçimleri, 26 Mart'taki gibi sonuçlansaydı, Bülent Bey, siyasal yaşamı da bırakacak mıydı? İşe o denli ciddi biçimde eğilmiş miydi? Bayrampa- şa, Bülent Bey'in tam istediği biçimde oidu, o yönden çok mutlu muydu? Ama, bitmedi. Hinthorozu Erdal Bey'in kazan- masıyla işin altüst olacağım da biliyor muydu? Sanıyorum, biliyordu... SHP Adana İl Başkanı Fevzi Ciritçi, Adana Belediyesi'nden ücret mücret bir şeyler alıyor mu? Kızı Serpil Ciritçi de mi alıyor? Fevzi Ciritçi, atamayla mı gelmışti ile. Fevzi Bey "Baykalcı" mıydı? Adana Belediye Başkanı Çolak, SHP'ye kaç milletvekiline mal olmuştu? Bingöl İl Başkanı Fahrettin Demir de "Bayındır İnşaaf'tan taşeronluk mu almıştı? Bıngollüler, aforoz mu etmişlerdi Fah- rettin Demir'i ne? "O, bizi temsil edemez" diye. Mersin'de de 1989 seçimlerinde 25.000 farkla seçimleri alan SHP Merkez İlçe yönetimi, seçimden bir hafta sonra, "Parti programına ve üstlerinin dediklerine uymadıklan" ge- rekçesiyle görevden alınmıştı "Baykalcı" yönetimce. Görev- den atınan Baki Gökçel ekibiydi. Buna karşılık, seçimlerde oy kullanmaya bile gitmediği saptanan Hüseyin Toksoy, ilçe başkanlığına atandı. Hüseyin Toksoy'un sandık başına da git- mediği tutanaklarca da saptandı! Herkes Uğur Mumcu de- ğil ama, belgelerle çahşıyor ne haber? Torbalı Yazıbaşı'ndan kurultay delegelerinden Mümin Bu- lut, kurultaya gelmeden Yazıbaşılılara soruyor, "Nereye oy vereyim?" diye. 133 oy kullanandan 116 Hinthorozu, 2 boş, 15 Deniz Baykal çıkıyorf Mümin Bulut, Yazıbaşı'ndan sonra, Torbalı'ya geçti, gün- lerden Torbalı'nın da pazanydı. SHP'lilere sordu: — Bey kurultay delegesiyim, nereye oy vereyim? Torbalı^ nin muhacir yaşlıları şöyle dediler: — Ama yav Mümin sen bilmiyo musun be yav? Bilmiyo musun kim götürü bu işi be yav? Paşa'nın uğluna ver be yav! Ama, söyle arkadaşlara ona versinler, kavga çıkr<tsın hal Seçim öncesinde Denizli'de 11 Erdal Bey, 7 Adnan Bey (Ad- nan Keskin, yani Deniz Baykal), Aydın'da 2 ortada, 1 istifa! (Söke Belediye Başkanı Mehmet Semerci "Ben Deniz Bay- kal'a oy vereceğim!" diyordu. Sokeliler toplandılar, "Ne ya- pıyorsun sen be yav?" dediler. Arkadaş sen kurultaydan gelip, Söke'de belediye başkanlığı yapmak iştiyor musun, istemi- yor musun?", "istiyorum!" "istiyorsan İnönü'ye oy verecek- sin?", "Ben inanmadığım adama oy vermem!", "İnanmadığım adama oy vermem yok, biz de sana inanmıyoruz. Verdiği- miz kurultay delegeliğini geri ver!", "Eee, ne yaptcam?", "Is- tifanı ver!" Noterde istifasını verir. Aydın'dan bir istifa o, Mehmet Semerci) Kurultay delegeliğinden istifa edince, dü- şüyor mu kurultayda bir tane? Söke Belediye Başkanı Mehmet Semerci, Torbalı Beledi- ye Başkanı Ertan Ünver'e telefon etti, olayiarı anlattı: — Başkan, bu demokrasi mi diye. — Valla, dedi, Ertan Ünver, "taban taban" diyoruz, taban, tabandan vurmaya bir başlarsa adamın ayağına, yürüyemez! Yukarıdan kösele sıkarsa, nasır masır idare edersin, bu ta- bandan vuruyor Mehmet, aşağıdan, çok fena vuruyor! — Valla, abi sonra görüşelim. Erdal Bey, bir şey üretmiyor! — Ûretiriz üretiriz, dedi Ertan Ünver, sen boş ver üretimi. Mikropluk da, hınzırlık da üretmiyoruz ama! Sen istifa ettin mi, ettin. Sen kurultaya gel, balkonda oturalım konuşalım. Balkon delegesi oldun madem! (Hikmet Çetinkaya kısaca yazmıştı). Antalya'da 14 Baykalcı, 3 İnönücü, 2 kararsız var (Antal- ya'da Deniz Baykal'ın ağırlığı olsa, yanında bir milletvekili da- ha getirirdi!) Manisa'dan, Balıkesir'den haberler geliyordu; Önder Kır- lı'nın Erdoğan Yetenç'in seçim bölgeleri... Balıkesir'den ge- len basın açıklamaları ilgincti, basında neden çıkmadı? Erdal Bey'in Manisa'da, Bahkesir'de de yarıyı geçeceği söyle- niyordu. Ama, Erdal Bey'e -sıkılmadan- ağır sözler söylüyortardı. İz- mir'de bir büroda konuşuyorlardı. Belediye başkanlarından biri de vardı. İçlerinden biri şöyle dedi: — Yahu, bizim salak ne dedi bugün biliyor musunuz? Bunu, orada bulunan bir işçi de duymuş, çok üzülmüştü.. İşçi şöyle dedi: — Bu adamlarla politika yapılmaz artık parti içinde! Bir genç, Ertan Ünver'e şöyle dedi: — Başkan, bu iş düzelmez artık. Bu, kangren oldu. Kang- ren kansere çevirecek, AIDS'e çevirecek, bu parti ölecek. Bu kuruttaydan sonra, bu adamları atalım, kurtulalım!... Kurultay bitti ama, SHP'deki olayların içyüzü daha brtme- di. Bunlar, bir bir kamuoyuna açıklanmalı... Deniz Baykal, Ecevit'i "lise mezunu" diye beğenmiyordu. Seçmen tabana ne diyor? Al sana profesör. Al sana Hinthorozu!.. ERGİN ALTIN 1954-1978 Bir kardelen gibiydin hep En olmadık yerde En olmadık zamanda Aramızdan alınışının 12. yılında Düriistlüğun ve onurunla Hiç unutulmadın. O. ALTIN VE ARKADAŞLARI Renault 12 binek otomla iş anyorum. Tel: Gündüz: 526 81 11 Gece: 521 75 71
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle