Katalog

30 EYLÜL 1990 • •• • CUMHURİYE1, Okul müdürlerine "mülakatla" seçim ANKARA (AA) — Milü Eği- tim Bakanüğı, okul müdürleri- nin atanmasında yeni bir uygu- tama başlattı. Buna göre, ba- kanlığa bağlı okul ile kurumla- nn yöneticilerinin atamalannda, yükselmelerinde "kariyer ve li- yakat sistemi" esas alınacak ve yöneticiler "mülakatla" seçile- cek. Milli Eğitim BakanlığYn- dan yapılan açıklamaya göre, ye- ni hazırlanan yönetici atamala- nna ilişkin yönetmelik uyannca, adaylar sosyal nitelikleri, öğre- nim ve başarı durumlan ile mes- leki kıdemlerine göre puanlana- caklar. Bu değerlendirmeler ışı- ğuıda yöneticiler "mülakata" ta- bi tutulacaklar. Açıklamada, ba- kanlıkta oluşturulan komisyon- la, okul yöneticilerinin mülakat- la seçilmelerine başlandığı bildi- rüdi. B M y e İyİlİk h e v k e l İ — Sovyetler Birliği New York'taki Birleşmiş Milleller merkezi- ne "İyilik Kotülügu Yener" adlı bir he\kel armagan etti. Heykeltıraş Zurab Tseraleli larafından yapılan bronz heykelde Sovyet ve Amerikan yapımı gerçek füze parçalan kullanıldı. Heykel, İsa'nın havarüerinden Aziz George'un at sırtında bu füzeleri alt edişini anlatıyor. (Fotoğraf: AP) "Hukuk yoluyla demokrasi" ANKARA (Cnmhuriyet Bü- rosu) — Türkiye, "hukuk yoluy- la demokrasi komisyonu"nun kurulmasına ilişkin Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi ka- rarına katılıyor. "Hukuk yoluyla demokrasi komisyonu" kurul- masını öng^ren Bakanlar Komi- tesi karan Resmi Gazete*nin dünkü sayısında yayımlandı. Yayımlanan metne göre ko- misyonun, "Demokratik ku- nımlann verimliliğine ve güçlen- dirilmesine hizmet eden anaya- sal tekniklerle vatandaşlann ku- rumlann yaşamına katılmasıyla ilgili kamu haklan ve özgürlük- leriyle yerel ve bölgesel yönetim- lerin kunımsal rolüyle ilgili araş- tırma ve çahşmalanna" öncelik vereceği belirtiliyor. İ r a n l l atlCl Pekin'de diizeıılenen As.va Ovunları'nda İran'dan katılan kadın aücılık takımı ilk giinkıi kadar ilgile- ri iizerinde topluyor. Önceki giin İran atıcılık takımından Muhterem Cemalhuş. Japon Hisayo Çikusa'yla yanşırken bü- tiin dikkatler mermilerin hedefî bulmasından çok Cemalhuş- un çarşafında toplanmıştı. (Fotoğraf: Reuter) Sahte tarihi eser EDtRNE (Cnmhuriyet) — önceki aksam Almanya'ya çıkış yapmak uzere Kapıkulc'ye gelen MC-T 7613 plakalı plastik eşya yüklü TIR'da kuşku üzerine ya- pılan aramada ele geçirilen ve yurtdışına yasadışı yollarla gö- türülmek istenen 102 tarihi eser iizerinde bir inceleme yapan Edirne müzesi yetkilileri 12 par- ça eserin özel yöntemlerle tari- hi eser görünümüne getirildigi ve yurtdışında tarihi değeri yük- sekmiş gibi satmanın amaçlan- dığını saptadılar. Kapıkule'de yakalanan tarihi eserler arasında Roma, son Bi- zans ve Islam dönemine ait hey- kel, sikke, kap, kacak ve süs eş- yalan bulunuyor. HABERLERIN DEVAMI NEW YORKTAN AHMET TAN (Baştarafı 1. Sayfada) için Özal'a tavsiyede bulundu. Cumhurbaşkanı protokol ge- regi arabaya arka sağ kapıdan binmek durumundaydı. Bunun için kalabalığa doğru yürüdu. Rumların feryadı daha arttı. Özal elini kaldınp zafer işareti yaptı. Rumlar bağırtıyı daha da arttırdılar. Bunda Özal'ın işare- tini yanlış tercüme etmelerinin de payı vardı. Çünkü zafer an- lamına gelen "V" işaretinden, Amerikan ve Ingiliz argosunda ayıp bir anlamı olan çifte par- mak işaretini anlamışlardı. özal hiç çekinmeden kalaba- hga bakarak ve işaretini yaparak arabasına bindi. Rumlar gerçek- ten çılgına dönmüşlerdi. Onlar da "ayıp" işareti yapmaya baş- ladılar. Bu arada Özal'ın araba- sına domates fırlatıldığı görül- dü. Seken domates polislerden birisinin elbisesine gelmişti. özal'ın arabası uzaklaşırken polis de göstericileri sakinleştir- meye yöneldi. Dönüşte özal, otelin kapısın- da kendisini bekleyen gazeteci-' lere dönerek, "Bizün zafer işa- retini görünce gitmişler" dedi ve gülerek ekledi: "Herhalde Yunanistan'ı da alacağımızı sandılar." özal'ın cesareti de espri yete- neği de övgüye değerdi. New York önceki akşam Türkiye için propaganda alanı- na döndü. Birleşmiş Milletler koridorlanndan otel süitlerine, büyük iş merkezlerindeki büro- lardan kokteyl salonlarına dek her yerde Türkiye konuşuldu, konuşturuldu. Özal'ın gezisinin zamanlama- sı gerçekten "miithiş"ti. Ama işadamlannın, bankacılannki de fena değil. ANAP kurucusu, işadamı Erol Aksoy, Park Ave- nue"de satın aldıjj bankanın açı- hşını yapmayı, Özal'ın zirve için New York'a gelmesine denk dü- şürmüştü. Türk-Amerikan İş Konseyi'nin yülık olağan yeme- ği de aynı tarihe rastlatıldı. IMF ve Dünya Bankası ortak toplantılan da bu rastlantılar çemberinin ortasına gelmişti. Her yerde, her düzeyde, her ül- keden yetkili ile içli dışlı olma olanağı ortaya çıktı. Türk yetkililer gerçekten mu- hataplannı etkiliyoriardı. özal ile konuşan ve "Sizin deneyim- lerinizden yararlanmak istiyoruz" diyen Bulgar Devlet Başkanı ve Romanya Başbaka- nı, İş Konseyi'nde konuşan Mer- kez Bankası Baskanı Rüşdü Sa- racoğlu'nu hararetle alkışlayan Amerikalılar da propagandadan etkilenmişlerdi. Merkez Bankası Başkanı Amerikalılara, "Yardım degil; ticaret" sloganını yineledi: "Bu vergi mükellefi olarak sizin de yararınıza. Ticaret yaparsak ver- gileriniz yardım olarak saga so- Beşiktaş bııldozer (Baştarafı Sporda) ne atabilecek güçteydi. Ama Be- şiktaş'ı çarşarpba günü zorlu bir sınav bekliyofdu Mafmö'ye kar- şı. lkinci tur için avantajlıydı Siyah-BeyazUar bu nedenle de herhangi bir sakatlığa neden vermemek ipn mümkün oldu- ğunca temkmli oynamaya gay- ret ettiler. Sjpah-Beyazh takımın savunması Gökhan'ın dışında başarıhydı.orta alana gelince bu kez Mehırft değil Şenol'du en Sonmsuz 4 jfBaştaraJı Sporda) hâlâ oyu*ia değildi. Gerçi top genellikltfenerlilerde gözükü- yordu, aıa ne ikili mücadele ne bir p$ ne bir şut göremedi ı tribüıfe 50 bin lira veren va- andaşjllk yanda Sanyer 3 Kez gitt Fener kalesine, 2 gol pozisyeıu ve 1 gol yarattı. Ay- kut'urü da rasgele önüne dü- şen toja vurduğu akıllı ve us- ta gol lışında Fener adına not edilm| bir tek dakika yok. Ikiıci yanda bu kez sertli- ğe baivuran Fenerbahçe, di- siplinıiz futboluna bir de çir- kinli| ekledi. Sanyer, yavaş fakat yumu- şak K bilinçli futbolu ile Fe- ner defansını aşıp belki 6-7 kez gol pozisyonuna girerken o ya- vaş diye sattıkları Vişnevski, Sanyer'de tek başına takım olup çıkarken Sercan'ın kaçır- dığı 2 gol tam Fenerlik'ti. Eğer Fenerbahçe, dünkü maçı 2-1 kaybetmişse, buna sevinmelidir. Ve bu sonucu, Sanyer'in kazanmayı amaçla- mayan futboluna borçludur. Fener'e Beşiktaş yükseliyor ' (Baştarafı Sporda) ın olmaması Ali'yi de etkiledi. Ancak Ali'nin gol pozisyonla- nndaki "seçim yanüşlığı" ve orta alandan gelen oyuncular ile duvar pası yapamaması, Beşiktaş'ın skoru arttırmasını engelle- di. Bu arada sol tarafta Kadir'in aksaması da gozden kaçmadı. Bir de Metin'in üzerinden çok fazla oynandı.ve bu futbolcu- nun erken yorulmasına neden oldu. Sanırım Bakırköy maç öncesinde, karşısında bu denli iyi bir Beşiktaş bulacağmı düşünmemişti. Buna karşın geçen haftala- ra oranla daha iyi mücadele ettiler. Çünkü sahaya daha doğru bir takım çıkartılmıstı. Liberoda Mehmet'in, forvettede Sancar'm oynaması, Bakırköy'ün futbolunu olumlu yönde değiştirmiş. Novak'm sakat sakat oynayıp maçı erken terk etmesi böyük de- zavantaj. Müthiş bir kuvvet ve devamlılığa sahip olan Araszki- eviç ise zaman zaman Beşiktaş savunmasına zor anlar yaşattı. Ama gol konusunda forvetin daha etkili organizasyona gerek- sinimi var. Sancar'da ısrar edilmeli. ARADA BİR (Baştarafi 2. Sayfada) doğu illerinde görev yaparken halka ne biçim davranacağı- nı göstermektedir. Ulkemiz sıkıntılı bir ddnem geçirmektedir. Bağımsızlık sa- vaşı sırastnda çeşitli kökenden gelen vatandaşlarımızın gös- terdikleri birlik ve beraberliğe bugün her zamandan çok ihti- yaç vardır. Bu birlik ve beraberliğin gerektirdiği saygı ve sev- ginin yaratılması devletçe ve bireyce vatandaşlarımıza sevgi ve saygı göstermemizle mümkün olabilir. (1)Cumhurıyet 136.1986 (Prof Hıfzı veldet velıdedeoğtu "İlk Türkiye Bü- yük Millet Meclisi'nde Atlatılan Etnik Sorun.") la gitmez. Aynca şunu da bilin ki Türkiye, yardım söz konusu oimadan ambargoyu uygulamış- tır. Bu bir ilke meselesiydi." Zamanlama konusunda usta- hk yalnızca özal'da, bankaalar- da ya da Türk-Amerikan İş Konseyi yöneticilerinde değildi. Mali sorunlan bulunan işadamı Asil Nadir de zamanlamadan yararlananlardan birisi oldu. Nadir, dün otelde, Norveç Başbakanı'ndan önce özal'la görüştü. Bu anlamda Nadir'in New York'taki zincirleme za- manlamaları çok uygun düş- müştü. Çünkü özal da bugün Nadir'in sıkıntıda olduğu ülke- nin başbakanı Thatcher'la görü- şecekti. AJVAP'ta tartışmah MKYKANKARA (Cumhuriyet Bü rosu) — ANAP'ın 2.5 ay aradan sonra yapılan MKYK toplantı- sında Trabzon Mületvekili Eyüp Aşık petrol zamlanm, Kayseri Milletvekili Recep Ergun da Körfez politikalannı eleştirdi. Başbakan Yıldırım Akbulut, ANAP kongrelerinde çarşaf lis- te uygulanmaması ve bu konu- da Siyasi Partiler Yasası'nda de- ğişiklik yaptırma isteğini kabul ettirdi. Yaklaşık 6 saat süren MKYK toplantısında iizerinde en çok durulan konu, kongrelerde çar- şaf liste uygulamasının kaldınl- ması oldu. Başbakan Akbulut daha önce kendisi tarafından önerilen çarşaf liste uygulama- sının kaldınlarak "ayn liste" yönteminin benimsenmesini sa- vundu. Bunun üzerine başta Adalet Bakanı 01 tan Sungurlu ve Eyüp Aşık olmak üzere çok sayıda MKYK üyesi, çarşaf lis- teden vazgeçilemeyeceğini, bu- nun yasaya aykırı olacağını sa- vundular. Akbulut ısrarlı davra- nınca bazı üyeler, "Turgul Bey, bu çarşaf isine de mi kanşü" di- ye laf attılar. Bazı üyeler de il ve ilçe kongrelerinde çarşaf, genel kongrede ayn listenin çıkarüma- sını savundular. Ancak Akbu- lut, tüm bu görüşleri birden oy- ladı. Akbulut, 28 oyla çarşaf lis- tenin kaldınlmasının benimsen- ÖZAL'IN ABD TEMASLARI SURUYOR 6 Sofya'yla yeni bir dönenı' başanlı gözüken futbolcu. Dün gece basın tribününde gerek maç sırasında gerek devre ara- sında ve gerekse maç bitiminde Şenol en çok konuşulan isimdi. Eksiksiz bir maç oynadı Şenol, bu nedenle de kendisine 10 üze- rinden 9 verdik. Mehmet ve Me- tin ise Şenol'dan sonra gelen iki isimdi. Özellikle Metin bu maç- ta çok koştu, günden güne da- ha da süratleniyor, Ali durgun- du gol yollarında arkadaşlarını hiç düşünmedi, hep kendisi at- sın istedi ve onda da başanlı ola- madı. Sonradan oyuna dahil olan Zeki ve Halim'den Zeki'yi diri bulduk, Halim ise uzun sü- re oynamamanın verdiği ezikli- ğin içerisinde>'di. Bakırköyspor bu yenilgiyle puan sıralamasında hayli inişe geçti, oysa lige iyi bir başlangıç yapmışlardı, fakat sonraki haf- talarda başarı grafiklerinde bü- yük düşüşün içersine girdiler. Kısa sürede toparlanmalan şart. NEW YORK (Cumhnriyet) — Cumhurbaşkanı Turgut Özal, Bulgaristan Cumhurbaşkanı Je- lev ile New York'ta görüştü. Je- lev, özal'ı Sofya'ya davet etti. Bu arada Özal kaldığı otelden aynhrken bir grup Rum, aleyh- te gösteri yaptı. özal gösterici- lere "zafer işareti" yaparak kar- şılık verdi. Bulgaristan Cumhurbaşkanı Jelev, özal'ı kaldığı Peninsula Oteli'nde ziyaret ederek başba- şa görüştü. özal ve Jelev, görüş- menin iki ülke arasındaki "yeni bir dönemin başlangıcı" oldu- ğunu belirterek ilişkilerin geliş- tirilmesi karan alındığını açık- ladılar. Dışişleri Bakanı Ali Bo- zer"in de hazır bulunduğu gö- rüşmeden sonra Jelev, Jivkov döneminde yapılan haksızlıkla- nn düzeltilmesi ve ülkede yaşa- yan Türklere haklannın verilme- si için tüm yasal düzenlemelerin yapılacağını söyledi. iki ülke arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi için önümüzdeki ay Bulgaristan'dan gelecek bir ekonomi heyetinin Ankara'da temaslarda bulunacağı da kay- dedildi. Bu arada Jelev'in Cum- hurbaşkanı özal'ı Sofya'ya da- vet ettiği, Özal'ın daveti "ilke olarak" kabul ettiği açıkl ndı. Cumhurbaşkanı özal,*Jelev ile görüşmesinden sonra Ür- dün'ün veliaht prensi Hasan ile de kaldığı otelde görüştü. şişlerı Bakanı Bozer de bulun- diL Rumlardan gösteri Cumhurbaşkanı özal dün kaldığı otelden aynhrken otel önünde toplanan ve sayılan 50'yi bulan bir grup Rum, Türk aleyhtan gösteri yaptılar. Gös- tericiler, "Türk askeri Kıbns'tan dısan" şekUnde slogan attılar. Göstericilerin attığı domatesler- den biri de Türk koruma görev- lilerınden birinin başına isabet etti. özal, ABD güvenlik güçle- rirkin aldığı önlem ile otelden ay- -ıhrken göstericilere zafer işareti Cumhurbaşkanı Turgut özal * yaptı. dün aynca Romanya Devlet' Öial dün akşrm da kaldığı Başkanı Ion Dıescu ile bir görüş- me yaptı. Körfez krizi ve iki ül- ke arasındaki ilişkilerin ele alın- dığı kaydedilen görüşmede, Dı- otelde Norveç Başbakanı Jan P. Şyse'yi kabul ederek görüştü. Özal bugün BM Çocuk Zirve- si'nde bir konuşma yapacak. diğini söyledL Itirazlar üzerine olumsuz oy kullananlann sayı- sının 12 olduğu sonradan açık- landı. Mesut Yıhnaz ve arkadaş- lan ile Mehmet Keçeciler ve ar- kadaşlan Akbulut'un yanında oy kullanırken Hasan Celal Gü- zel, Oltan Sungurhı, Yusuf Boz- kurt özal, Eyüp Aşık, Vehbi Dinçerler, Kazım Oksay, Galip Demirel, Kâmran Inan, Recep Ergun, Mehmet Çevik, tsmet Oktay, Baki Albayrak karşı oy kullandılar. Yusuf Bozkurt özal, MKYK'nın delege seçimleri ile ilgili yetkisini başkanlık diva- nına devretmesini isterken Ha- san Celal Güzel ile Mesut Yıl- maz yetki devrine karşı çıkarak bunun yerine MKYK'nın kong- re döneminde her hafta toplan- masını istediler. Bunun üzerine Akbulut'ta, "Madem boyle isti- yorsunuz her salı MKYK'yı top- layaüm, herkes etegindeki taşı döksttn" dedi. MKYK'da yapılan görüşmeler sırasında Adıyaman il teşkilatı Kâhta, Samsat ve Çarşamba il- çe örgütlerinin feshedZmesi An- talya, Kınkkale, Kumlu, Gölköy ve Giresun'da da delege seçim- lerinin yenilenmesi kararlaştınl- dı. Istanbul'un ilçeleri Kartal, Kadıköy, Üsküdar, Beyoğlu ile itiraz edilen diğer delege seçim- leri konusunun daha sonra gö- rüşülmesi karara bağlandı. Recep Ergun, hükümetin Körfez politikasmı eleştirdi. Er- gun konuşurken Turizm Baka- nı llhan Aküzüm "Harp Oku- lu'nda politika olmaz, sen bun- lan nerede ögrendin paşam?" diye laf attı. Ergun da "Sen da- ha dogmadan ben bunlan öğ- rendim arkadaş" karşüığuu ver- di. (Baştarafı Sporda) tişen Mecnur sert vurdu, top di- rekten döndü. Sercan topu boş kaleye yollayamadı. 77. dakika- da ise Sanyer'e 3 puan kazandı- ran gol geldi. 1 dakika önce boş pozisyonda topu kaleciye kaptı- ran Mecnur bu dakikada F.Bah- çe savunmasının "ofsayt" diye duraksamasından çok iyi yarar- landı. Önce Schumacher'i geç- ti. Sonra da plase ile ağlan gör- dü: 2-1. Öte yandan kasığmdan sakat- lanan Hakan'ın Guimaraes ma- çında oynayamayacağı bildirildi. Konuklarınıza A\nrupa'yı ikram ecfin... Genel Dağıtım ve Pazarlama: Pazarlama ve Ticaret A.Ş. Paşmakgı Çayırı Cad. 5 Eyüp/İstanbul Tei : (1)544 7^ 25 (5hat) Teleks: 23158 etgı tr Faks : (1)576 23 88 JflCOBS"damağınıza gûvenin'' GOZLEM UGURMUMOJ (Baştarafı I. Sayfada) ri üzerinde duruyordu. Bu süper güçlerden biri eski gücü- nü yitirerek alanı tek süper güce -Amerika'ya- bıraktı. Helmut Kohl hükümeti "birieşik Almanya süper gûç olmayacak" gibisinden açıklamalar yaparak ABD'ye şim- diden güvence veriyor. "Süper göç" nasıl olunur? Kime "süper güç" denir? "Süper güç", hem ekonomik hem askeri anlamda içinde bulunduğu kapitalist ya da sosyalist kampın lideri, anlamın- da kullanılıyor. Bu anlamda ABD, kapitalist kampın; Sov- yetler de sosyalist kampın liderligini yapıyor. Birieşik Almanya, kapitalist kampta ABD'nin yerine ge- çip bu kampın "süper gücü" olmayı düşünmüyor. Ancak bir- ieşik Almanya, 3 ekim gününden sonra Avrupa'nın "süper gücü" olacak; bunda da hiç şüphe yok. Federal Almanya bugün dünyanın en zengin ülkeleri ara- sındadır. Berlin, bugün Avrupa'nın en önemli kerrtlerinden biridir. Almanya, ekonomik gelişme açısından birçok Avru- pa ülkesini geride bırakmıştır. Alman Markı, ABD Dola- rı'ndan sonra uluslararası para piyasasında ikinci sırada yer almaktadır. Alman özel bankaları, Avrupa'nın en güçlü ban- kaları olmuştur. Alman şirketleri, dünyanın dört bir yanın- da yatırımlar yapmaktadır. Bu ekonomik güç, bir süre sonra siyasal güce de dönü- şecek; birieşik Almanya, Avrupa'nın siyasal öncülüğünü de üstlenecektir. Avrupa'nın ekonomik ve siyasal öncüsü olma yolundaki yeni Almanya, Türk-Alman ilişkilerini de etkileyecektir. Bu birleşmeden sonra Doğu Avrupa ülkelerine Alman sa- nayi ürünleri daha kolay girecek; Avrupa Ortak Pazan'nda bu yüzden yeni sorunlar çıkacaktır. Çekoslovakya ve Ma- canstan gibi ülkeler AT'ye -hiç kuşkunuz olmasın- bizden çok önce gireceklerdir. 3 ekim günü büyük bir sevinçle karşılanacak; sokaklar, caddeler ve alanlar insanlarla dolacak; İkinci Dünya Sava- şı'nın birbirinden ayırdığı iki Almanya bu gösterilerle birle- şecek. Almanya o gün büyük bir tarihsel gün yaşayacak. Bu sevinç gösteriler doğacak sorunlan da unutturmu- <yor Almanya'da birçok isan bu birleşmenin getireceği eko- nomik yükün kimler 1 afından, nasıl paylaşılacağını düşü- nüyor. Birleşmenin h jrası şimdiden bir triiyon dolar!.. Bu yük nasıl paylaşılacr <? Bu fa*wavı kim ödeyecek? Eski Demokratik / ımanya'nın ekonomik borçları ödene- cek. Sosyal yapı değiştirilecek. Sılahlı kuvvetler modern- leştirilecek. İşçi ücretleri, Batıdakilerle eşit düzeye getirile- cek. Bunlar gibi daha birçok sorun, zaman içinde çözüm yollarına bağlanacak. Gerçek birleşme iki Almanya arasındaki yaşam koşulla- rı eşit hale getirilince gerçekleşecek... Bu birleşme Almanya'da çalışan Türk işçilerini nasıl et- kileyecek? Bu birleşme ile birlikte "yabancı dûşmanlığı" ya- yılacak mı? Yoksa azalacak mı? Alman şirketleri, Türk işçi- ler yerine "kalifiye Doğu Alman işçisi" mi yeğleyecek? Türk- ler için var olan konut sorunu bundan sonra ne olacak? Ya- bancılar yasası, Almanya'da "ikinci kuşak" olarak adlandı- nlan işçi çocuklarının geleceklerini nasıl yönlendirecek? Bir- leşmenin getireceği vergi yükü Türklere kaça mal olacak? Türkiye, her gün daha büyük bir hızla Avrupa'dan uzak- laşıyor. Askeri yönden Amerika'ya, siyasal yönden Suudi- lere yaklaşırken Avrupa'dan kopuyor. Ve bu özellikleri ile Amerikan etkisine açık bir islamcılı- ğa doğru yol alıyor... Avrupa da birieşik Almanya'nın öncü- lüğünde "Birieşik Avrupa"ya doğru adım adım yürüyor... VELİEFENDrDEN FÎKRET DAĞLIOĞLL Uluslararası koşu bugün KEMAL AKYER 1. AYAK: Geçen hafta Hatay yarışında başanlı koşan ve dün sabah kenterini beğendiğim To- soğlu, ağır pistte başanlı koşa- cak olan Tırpan ve formunun zirvesindeki Arat arasındaki mücadele yanşın birincisini be- lirleyecektir. Evita'yı sürprizde öneririm. 2. AYAK: Tam hazır olma- masına rağmen rakiplerine gö- re formda görünen Bingöl'ü başta tutuyoruz. Iskoçvalı da- ha sonra düşünülebilir. Torun- tay ve La Amour yanşın sürp- riz atlarıdır. 3. AYAK: Hafta içinde id- manlarını açık, canlı kenterlerle sürdüren, dün sabah ağır pist- te 400/25 çok kolay yapan Je- annie, kazanacak duruma gel- di. İyi bir çıkış yapması halin- de Navratilova da netice ala- caktır. Snow and Sund ve dün sabahki sprintini beğendiğim Pastör'ü sürprizde öneririm. 4. AYAK: Enternasyonal Ko- şusu'nda Gizmo'yu başta tutu- yoruz. Yugoslavya'dan cuma akşamı gelen ve cumartesi sa- bahı idmana çıkmayan Magra- na da yanşta söz sahibidir. Pro- gay, daha sonra düşünülebilir. Dün sabah sprinti yapmayan Devir ile mesafenın kısa olma- sına rağmen çok formda olan Golden Prince, yanşın sürpriz atlarıdır. 5. AYAK: Sabah idmanlan- nı beğendiğimiz Neame 27/84, kısa mesafelerde başarılı koşan Gev Gev, pistin ağır olması le- hine olan Eserbatur arasında- ki mücadele yanşın birincisini belirleyecektir. Kırdemrr ve Şahnaz 9'u sürprizde öneririm. 6. AYAK: Ağır pistten etki- lenmezse Izzet'i başta tutuyo- ruz. Kalitesiyle son galobu iyi olan Sahip ile Aknasip de dü- şünülebilir. Altınkız'ı daha son- ra öneririm. TAHMİNLER 1. KOŞU: F: Erturan (2), PP: Karacabeygüzeli (8), P: Yeniay (3), S: Nüktedan (1). 2. KOŞU: F: Tosoğlu (2), PP: Tırpan (1), P: Arat (3), S: Evi- ta (4). 3. KOŞU: F: Bingöl (2), PP: Is- koçyalı (3), P: Toruntay (1), S: La Amour (4). 4. KOŞU: F: Jeannie (7), PP: Navratilova (8), P: Snow and Sund (9), S: Pastör (2). 5. KOŞU: F: Gizmo (7), PP: Mağrana (8), P: Progay (4), S: Devir (1). 6. KOŞU: F: Neame 27 (7), PP: Gev Gev (5), P: Eserbatur (12), P: Kırdemir (3), S: Şehnaz 9 (9). 7. KOŞU: F: Izzet (6), PP: Sa- hip (3), P: Aknasip (4), S: Al- tınkız (7). OTORİTELERİN GÖRÜŞLERİ F. Dağhoğlu Kemal Akyer Naip Yılmaz Orhan Özsu 1-2-3-4 1-2-3-4 2-1-3-4 1-2 2-1 2 1 2-1 7 7-8-9 2-3-7-8 3 4-7-8-1 7 7-8-10 1-2-7-8 7-9-17 7-12-5 7-1 1-7-16 3 6-3-4 3-4-6 4