29 Mart 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 28 EYLÜL 1990 Kontak, Ad Benzerliği ve Antiemperyalizm Üstüne MELİH CEVDET ANDAY Otobuse bındım, oturacak ver ararken bırı ce- ketımın eteğını çektı, baktım, Ganı Girgın Şaş- tım, çunku otobuse, dolmuşa bınmez arkadaşım Bınnde ayakta kalmaktan korktuğu ıçın, ıkıncı smde sıkışıklıktan bunaldığı ıçın Bır gun otobuste genç, guzel bır kızın ona yennı vermesı ıse Ganı Gırgın'ı busbutım sarsmışü "Hakarettır bu bana" dıyordu, "ahlâk kalmadı" "Hayır ola dedım, otobus yolculuğu tnu1 " Yanına oturdum Ganı Girgın, sert sert: — Evet dedı, taksıler kontak kapadılar ya, o gunlerde alıştım otobuse. — Taksıye donmedın demek — Az kalsın dönuvordum Bır gun, grevın bıt- tığı gün bır araba çevırdım, evımm yennı söyle- dım surucuye, ızleyeceğı yolu da anlattım. Ne go- reyım, uzun yolu tutmaz mı' Uyardım, bu kez adam benı paylamaya kalktı, "Işıme karışma, ben senı ıster götururum, ıster goturmem" dedı An- ladım, kontak kapama olayından sonra, halkı aşa- ğı görmeğe başlamıştı Kontağı kapamakla da bızı sıkıntıya sokma amacını guduyordu zaten — Butun grevlerın ortak yanı bu değıl mıdır9 Halkı kötu durumda bırakarak Ganı Girgın — Hayır, dedı Işçı, ışyennde çalışmavı durdu- rarak ışverenı zararla karşı karşıya bırakır, bu yol- dan da ucretını arttırma amacını guder Burada durum öyle değıl Çunku ortada bır ışveren yok Taksıcı, yenı zammı yetersız buldu da, bu ışte ar- tık kazanç olrnadığını anladı mı, bırakır taksıcı- lığı, başka bır ış tutar Her ış alanında bu böyle- dır Bız ne yapsaydık, topluca beledıyeye gıdıp "Aman taksılenn açış ve kılometre başı ucretlerı- nı yukselün, onlar da bızden çok para alsınlar" dıye yalvaracak mıydık9 Saçma olmaz mı bu9 — Evet, saçma olur, ama — Bunun aması maması yok Kendı arabasını çalışürarak geçımı sağlavan taksıcı>ı, ışçı sınıfı ıçınde duşunmek bana >r anhş ve olanaksız goru- nu>or (Gerçekte o da kendısını ışçı saymıvor, öyle savılmayı ıstemıyor) Kuçuk bır ozel gırışuncıdır taksı surucusu, hatta ayrıcalıklı bır ozel gırışım cı Orneğın, ıstedığı gun çalışır, ıstemedığı gun ça- Lşmaz. Dahası var, ıstedığı saatte pavdos eder Bız- de sık sık gorulduğu gıbı, kımı yolcuyu alır, kı- mmı almaz, uzağa gıder, yakına gıtmez, "Bura- dan sap" desenız, "Yol temız mı" dı>e sorar, pa- ranın ustunu "Bozuk yok" dıve vermez Bu ıçın- den çıkılmaz durumun asıl nedenı, bızde bu ışı buyuk ortaklıkların yurutmuyor olmasıdır Bu or taklıklar kurulsa, surucu bır ışçı durumuna ge- çer, onun sorunu artık patronladır, patronla be- ledıye arasındakı anlaşmazlığa kanşmaz Batı Av- nıpa'dakı buyuk kentlerde bu ış boyle yönetılıyor Bugun Istanbul'da on sekız bın taksı var Dayanamadım, kestım sozunu — Otobus suruculerı ya da çopçuler greve gıt- seler, bunun ucu gene halka dokunmaz mı? Ganı Girgın — Butun grevlerın ortak ozellıklennden bırı- dır bu Senın verdığın ömekte beledıye, ışveren du- rumunda Oysa bızım konumuzun özellığı, orta- da bır ışcı-ışveren üışkısının bulunmamasıdır Sana bunu anlatamıyorum bır turlu Grev sozunun an- lamı kalmıyor Yoksa ben taksıcılerın, haklann- dan yoksun bırakılmalarına raa değılım Akademık bır nıtelık almaya başlayan tartışma- yı kapatayım dedım — Nereye böyle9 dıye sordum Ganı Gırgın — Cumhunyet gazetesıne dedı. — Demek benı görmeğe. — Hayır, senı görmeğe değıl, Alı Sırmen'ı ara- yacaktım — Alı Sırmen'ı mı9 — Evet — Ama sen onunla tanışmazsın değıl mı'' — Hayır, tanışmıyoruz, ama bır yazarı aramak ıçın onunla tanışmış olmak üle gereklı mıdır9 — Değıldır elbette, ama Alı Sırmen son yazı- larından bınnde senden soz ederek Ganı Girgın sozumu bıtırmeme engel oldu — Evet, okudum — Senın adını geçırıyordu — Evet, "Ganı Gırgm'ı goren var mı" dıye so- ruvordu — Senı duşsel bır kışı samvor — Evet, duşsel. Işte ben de bunun ıçın ken- dımı gostereyım dedım Varhğıma mansın Adı valnızca senın yazılarında geçen duşsel bır kışı ol- maktan çıkayım Artık konuvu ona açmanın sırası gelmışü — Merak etme, dedım, Ganı Girgın başka bır >erden gostermış kendını, ses vermış Ganı Girgın şaşkın şaşkın yuzume baktı — Ne demek oluyor bu dedı — Işte oyle, dedım, bır mahpustan mektup gel- mış Alı Sırmen'e, o yazısı uzenne adam, "Ganı Girgın benım" dıyormuş Arkadaşım, bır sure ne dıyeceğını bılemedı, sonra gulerek, — Nasıl olur, dıye ekledı, ben hapıste değdım kı — Bır adaşın hapıste demek — Bunu da konuşurum Alı Sırmen Bey'le. Ba- na o mahpusun adresıru versın de mektuplaşalım barı — Hanka olur — Orasını bümem Belkı de adam bem sahte- cılıkle suçlar Bakarsın, kımın asıl Ganı Gırgm ol- duğunu kamtlamak ıçın mahkemehk olmuşuz Meksıkalı bır balıkçı, "Yaşlı Adam ve Denız" adü romamnın konusunu kendısınden aldığını den su- rerek Hemıngvvay5 ! dava etmeğe kalkmıştı Elbet burada bır roman konusu değıl sonın, sadece aynı adla, aynı soyadının yan yana gelmesı Bu dun- yada ne tuhaf şeyler oluyor Bır zamanlar edebı- yat dedıkoduculan, Yahya Kemal'ın, Durgun suya bir bak goreceksın dızesını, Ahmet Haşım'ın, Durgun suya baktım ve dedim ah olebilsem dızesmden apardığını söylemışlerdı de, Nurullah Ataç, sorunu şo>le çozumlemıştı, demıştı kı, "Bır şaır durgun suya baktı dıye başka şaır bakmaya- cak mı'" Çok hoşuma gatmıştı bu soz benım — Alı Sırmen'ı zıyaret nedenını öğrenebüır mı- yım9 Ganı Girgın — Neden öğrenmeyesın, dedı bır yaasından dola>ı kendısım kutlamak ıstıyorum Ben — Ama Alı Sırmen burada değıl, îzmır'e gıttı, dedım Ganı Gırgın — Ben de sana gelırım, ne yapayun, dedı Bır kez >ola çıkmışım, gen donemem ya' — Teşekkür ederım Buyur Bır çayımı ıçersın — Kahve ıçsem olmaz mı9 — Olur — Alı Sırmen'e soyleyeceğımı sana anlatınm, sen de ona ıletırsın — Olur, başla anlatmağa Gam Gırgm — Azızım, dıye başladı, söz konusu olan Alı Sırmen'm Irak be>ı hakkındakı bır yazısı, "Her Amerıka'ya karşı olanı üencı sayamayız dıyordu özetle Haklıydı ve sanıyorum bu konuya ılk do- kunan o oldu Ergun Balcı da aym şeylen yazdı ayrmtılan ıle. Ben Saddam'ın davranışında antı- emperyalıst bır tutum göremıyorum Tersıne, Irak, kendısı, emperyalızmm ortaya çıkardığı bır ülke- dır Ingıhzlenn bu coğrafyayı nasıl cetvelle duzen- ledıklenm geçende Uğur Mumcu ayrmtılan ıle yazdı Irak beyı, İran savaşında mılyonlarca gen- cı yok ettığını unutarak, aldığı yerlen gen verı- yok O savaş da antıemperyalıst bır savaş mıy- dı9 Bu bölgedekı butun petrol beylerı sınırıme dokunuyor azızım Bır devlet toprağımn zengın- hklerını halkının yukselmesı ıçm kullanmalıdır Burada böyle bır şey göremıyoruz Mustafa Ke- mal, Turk ulusunun kunuluşu davasını, "Maz- lum mılletlerın kurtuluşu" davası ıçınde evren- selleştırmıştı Işte antıemperyalıst savaş dıye ona derım ben Saddam Sözunu kestım arkadaşımın, — Gazetede konuşuruz, dedım, geldık, bura- da meceğız ARADABIR İSMAİL HAKKIBAYRAM Eğüimci Ulusal Marş Bilinci "Prozodı hataları ve genış ses aralıkları yüzünden zor soylenıyor" gerekçesıyte Istıklal Marşımızın bestesının değış- tırılmesı tartışmalarında konuya degışık yaklaşımlar var "Ataturk devrımlerının temel ılkelerıne yönelık polıtık bır bo- yuttaşıyor" "Ne yazık kı butün coşkusuna karşın, Istıklal Mar- şımızın guflesı bu ozellıklerı (marş) taşımıyor Bu nedenle kım bestelerse bestelesın prozodı hataları olacaktır" "Cum- hurıyetçı kışılığımızın ve bağımsızlığımızın bır parçası olan Istıklal Marşımızın muzık teknığı açtsından tartısılabılır olması bestesının değıştırılmesı ıçın geçerlı bır neden değıldır" "Is- tıklal Marşımızı doğru soyleyemıyorsak bunun nedenı sade- ce marşın zor oluşu değıldır Esas sorun, küçuk yaşlardan ıtıbaren çağdaş müzık eğıtımıne gereklı onemın verılmemesıdır" vb öne sürülen bu göruşlere saygı duyuyoruz Kultür Bakan- Itğı'nın besternn değıştınlmesı yönundekı çalışmalarını da her türlü kuşkudan uzak, tyı nıyetlı bır yaklaşım olarak değerlen- dırmek ıstıyoruz Ancak önemı nedenıyle konunun en genış boyutlanyla tarttşılmasımn, rrdelenmesmın de yaranna ına- nıyoruz " Ulusal marş, ulusal bılıncin ününûdür Çağdaş' uygarlığln verılerını özumlemış, ulusal değerler bılıncıne yukseltılmış, özgurieşmış bıreylerden oluşan topluluklar, ulusal marş, bay- rak, yurt sevgısı banş gıbı ortak ıstencın yarattığı değerler- de bırleşırler Yaşamlarında saygın bır yer verırler bu değer- lere Bu bıriıktelığı ulusal bılınçlen sağlar Ataturk devrımle- rıyie dıl, kultur, ekonomık yaşam ve ortak ulkulerde buyuk dönuşumler yapan toplumumuz, ummetçılıkten ulusçuluğa geçmıştır Ulusal marşımız da bu sürecın ürunudür Ne var kı Kemalıst donemın olumlu kazanımları, sözde çok partılı yaşama geçıldıkten sonra uygulanan polıtıkalarla aşındırıl- mıştır Toplumsal yaşamın tum alanlarında demokratıkleşme, ekonomık ve toplumsal yapıda çağdaşlaşma one çıkarılma- dan, bu tür tartışmalardan ıstenen sonucu alamayız Uygarlık tarıhının verılerıne gore Anadolu ınsanını tek bo- yutlu görme yanılgısından kurtulmak zorundayız Bu toprak- larda bırı öburunden hıç aşağı olmayan ve bırınden ötekıne süreklı köpruler kurulan pek çok uygarlık ve kultur bırıkımı, katı vardır Mustafa Kemal'ın ' Turkıye Cumhurıyetı'nın te- melı külturdür" derken amaçladığı gerçek budur Toprağımız- dakı bu kulturel zengınlığe, uygarlık bırıkımıne, gerceğıne co- ğunlukla doğru yaklaşılmadıgı bırgerçektır Istıklal Marşı'nın yazarının dünya gorüşu nedenıyle bu yanlışlık, marşın guf- tesıne de yansımıştır Ulusal marşımız 1yı kullanılmamaktadır Eğıtım kurumların- da, orduda, çeşıtlı toplantılarda, radyo ve televızyonun açılış kapanışlannda, her türiu anmalarda gereklı-gereksız ulusal marşın söylenmesı, yerınde soylenıp soylenmedığının de tar- tışılmasını gerektırır llkokula yenı başlayan çocuklara, tum öğrencılere yillarca, anlamsız ve kof bır dısıplın ıçınde, zor- la, ruhsal durumları gozetılmeden "Sağa bakma sola bak- ma, gulme, kımıldama, konuşma vb" komutlarla askercı bır tavırta marş soyieten, komutlara uymadı dıye topluluk önunde oğrencı doven, azarlayan anlayıs, ulusal marşı sev- dırebılır mı? Kötu kullanımın somut ornekterı çoğaltılabılır Cezaevlerın- de ezıyet olsun dıye yerlı-yersız Istıklal Marşı söyletmek, tu- münü ezbere okutmaya zorlamak, ulusal marşa saygının ge- reğı mıdır? Pıyasada çok olan malın değer yıtırmesı kuralı gıbı yersız ve gereksız soyletmenın de marşa saygıyı azal- tan bır etken olduğunu duşunuyoruz Boylesı uygulamalar- dan kaçınılmalıdır Ulusal marş cok onemlı olaylarda soylen- melı, ulusal bılıncı yukseltıcı, pekıştırıcı bır ışlevı olmalıdır Ulusal marşa, ulusal değerlere sevgı ve saygı yapay, zor- lama yöntemlerle sağlanamaz Olsa olsa evrensel değerler- le beslenen ulusal bılıncin verılerıyle yetışmış eğıtılmış bı- reylerle sağlanabılır "Insanın ozu, toplumsal ılışkılerın top- lamıdır" Bıreylerın yukselebıleceğı duzey, kendı toplumları- nın kültürel duzeylerıyle doğru orantılıdır KÂR DAĞITIMI GORBON IŞIL SERAMİK ANONİM ŞİRKETİ YÖNETİM KURULUNDAN Şırketımızın 16 Nısan 1990 tarıhlı genel kurulunda dağıtımına karar verılen kâr, 27 E>lul 1990 gununden ıtıbaren dağıtılacaktır Bu tarıhten ıtıbaren hısse senet- lerının 3 nolu kuponlarımn ıbrazı mukabılınde beher 1.000.- TL 'hk hısse>e °7o 70 kâr karşılığı "700.- TL " (yedıyuz TL ) odeneceğını bıldınr, sayın hıssedarları- rnızın yukarıda belırtılen tarıhten ıtıbaren T Emlak Kredı Bankası 166 Konut Sıtesı Al Blok 4/18 Levent- îstanbul adresıne başvurmalarım rıca ederız SATILIK MERCEDES 190 E1.8 90 model, sıyah renk sıfır km otomatık elektrıklı on camlar, ABS fren, karavan çekıcı, genış henzın deposu, 34000 mark + gumruk ve masraflar Tel: 149 34 46 - 144 50 50 Ihş tİlkelere "Türk 'Turk Işbirlığı Ajansı'run asıl amacı, Turkiye'nin gerisinde kalan ulkelere teknik ınsangucu yardımı sağlamak, teknik konularda danışmanhkta bulunmak ve ilgili ulkelerin kalkınma ve gelişmesine katkıda bulunucu projeler yurutmek. Doç. Dr. NADİR PAKSOY Antalya Tıp Fak. Patolojı Bl. Bırkaç a> önce fakulte gınşme asılmış sı- radan görunumlu bır beyaz duvuru, ne za mandır aklımda olan, ancak bır turlu >az ma fırsatı vakalavamadığım konuyu bu kez kaleme getırmeme neden oldu Duyuru Devlet Planlama Teşkılatı (DPT) Sosyal Iş ler Bolumu'nden gelıyordu ve kâğıtta be- lırtıldığı kadanyla 'gonulluler prograım' ıle ılgıhydı Konu hakkında daha fazla bılgı edınmek ısteyenlerın Dekanlık Sekreterlı- ğı'ne başvurması gerekıyordu Resmı du- yurular ya da kongre-toplantı-semıner vb gıbı mesleksel haberlerle ılgılı, cama tuttu rulmuş bır suru beyaz kâğıt arasında böv le bır not ılgı çekıp doğru adreslere çağrı oldu mu bılmıyorum, ama kendı payıma benı once heyecanlandırdı, sonra duşun- durdu ve ardından da yazının ortaya çık rnasını sağladı Yurtdışına 'gonullu' hizmeti Sekreterlfğe ffelen bilgî yazısı ve ektekı formlarda belırtıldığı kadanvla konu ana çızgılenyle şoyle DPT'nın kendı bunyesı ıçınde, 'Turk İş- biriiğı Ajansı' dıye çevrılebılecek 'Turkısh Agencv for Cooperatıon' (TAC) adlı bır kuruluşun 1990 >ılı ıçınde çalışmalara baş- laması ongoruluyor On hazırlık çalışma- lan surdurulen bu 'Turk Işbirlığı Ajansı' nın asıl amacının, Turkiye'nin gensınde ka lan ulkelere teknik ınsangucu yardımı sağ- lamak, teknik konularda danışmanhkta bu lunmak ve ılgılı ulkelerin kalkınma ve ge- lışmesıne katkıda bulunucu projeler yurut- mek oiduğu belırtılıv. or TAC'ın sıralanan bu ışlevlerını yerıne getırebılmesı ıçın da- yanacağı ınsangucu kaynağı, 'Turk Işbir- lığı Ajansı Gonullulen' olacakmış Bu 'go- nulluler'ın, gerek ekonomık, sosyal ve kul- turel gerekse coğrafi açıdan Turkıye'nın ge- nsınde ve uzağındakı bırtakım 'garıp' ul- kelerde ve bu ulkelerin koşullannda çalış- maya gönullu genç (bedenen va da ruhen), dınamık, dıl bıhr, veteneklı ve de kalrfiye, kısacası Turkı>e'nın 'ımajına' soluk kata- cak kışıler olması öngorulüyor Hep >akınırız ve son zamanlarda da bu- nun eksıklığını daha sık gundeme getınr ol- duk, kendımızı 'satışta' geç ve yetersız kal- dık dı>e Hem genç hem de vetersız kal- dığımız bır yana, bugune değın olagelmış bırtakım cılız gırışımlerde seçılen adresın hep 'Batı' oluşu da soruna tuz bıber eken bir başka önemli oğe olsa gerek Dolayısıyla böyle bır kuruluşun var ola- cağını duymak benım ıçın sevındıncı oldu Duşunun, Yemen'dekı bır tanm kuruluşun da, Gambıya'dakı bır hastanede, Sudan'- da açlıkla >uz yuze kalan sığınık (multecı) kamplannda, Bangladeş'tekı bır şantıyede doktor, muhendıs, ıdarecı, bılgısayarcı 'Tu^k gonulluler' görev alacak ve yaşamın- da ılk kez bır Turkle karşılaşan ınsanlara ve topraklara hızmet göturecek ve de ken- dı kışılığımızde ulkemızı yansıtacağız' Öte >andan, yurtdışı denınce yalnızca Kapıku- le'nın değıl, Gurbulak'ın (Ağrı), Cılvego- zu'nun (Hata>), Habur'un (Mardın) karşı yakalarını da akla getırebılenlerımız ço ğalacak TAC duşuncesı, yaşama geçırılebılır mı9 Benzer nıtelıktekı uluslararası bır kuruluş- ta görev almış az sayıda Turkten bınyım Azımsanmayacak bır süre Turkıye'ye gö- re her bakımdan yerkurenın tam öte yüzun- de, farklı, ılgınç ve zaman zaman da zor sayılabılecek koşullarda çahştım Bu sure ıçınde, yukarıda sıralanan kuruluşlardan bırçok 'gönullu' ıle tanıştım, dostluklar kurdum ve bu kuruluşlann projelermı göz- ledım Bu yuzden, DPT yetkılılerının hoş- görüsune sığınarak bu konuda sö>Ie>ecek uç-beş sözum olduğuna ınanıyorum Ka- nımca asıl sorun, konuya nasıl yaklaşıla- cağında • TAC duşuncesme ha>at verıp yaşatma- nın en onemlı yönu, kanımca konuyu me- mur tavrıyla ele almamak ve mevzuatın çarklanna taktırmamaktır Ilk aşamada Turkıye'ye >akm ulkeler (üışkılen kastedı- yorum) seçümeh, az sayıda proje ve 'gönul- lu'yle ışe başlamalıdır • 'Gönullu' seçımınde tıtız davranmalı, ışe ve koşullara uygun 'ruh taşı>an' kışıler seçılmelıdır 'Gönullu' >ollanmazdan ön- ce Turk yetkılıler çalışacak yerın koşulla- rıru görüp tanımaiıdır • 'Gönullu' kısının hızmete gönullu ta- lıp oiduğu ıçm bu sıfatı taşıdığı göz önune alınmalı, bunun dışında hızmetı ve ona sağ- lanacak maddı ve manevı olanaklar profes- yonel çerçevede değerlendırılmelıdır • Gıdılecek ulkelerde varsa, Turk tem- sılcılıklennın yakın ılgı ve desteğı sağlan- malıdu Ancak bu ügı ve destek 'mufettış' ve 'teftış' tavn ve mantığından farklı oidu- ğu surece yararh olabılır • 'Gönullu'nun yollanacağı ülkedekı te- mel alt>apı gereksınımlerınm (konut ve eş- yası gıbı) sağlanması da projenm devamh lığı açısından gereklı koşullann belkı de en onemlısıdır bence Kibar Dubara Gabardin Zıbar N'abar İbare İcbar itibar ECEBAR A Ç I L D I ( D o s t l a r ı m ı z y ı n e b a r ı n a r l c a s ı n d a ) C \Z ORKESTR\\11Z Bas CE\1\L SEREZOĞLL Pı\ano KEREM GORSE\ Trombon EL\ AN -\ R ACI D a\ u I \I L R 1T ) E T E R Sol ıst TL F4 \ ( \ ^ L P G R l P T 4 ) E 0\ L R J \LE \ILLTE\1 t Ç L i b i 168 6 6 6 0 , 1 6 8 6 6 61 VEFAT VE TEŞEKKÜR Merhum Aiba> Arıf ıle Hatıce Ddrter'ın sevgılı oğlu, Aydın, Gönul, \alçın, Çetın ve Atagun'ün kardeşı, Gamze'nın bırıcık babası, Suzan Dörter'ın sevgılı eşı ERGİN DÖRTER vefat etmıştır 26 9 1990 Çarşamba gunu Karacaahmet Mezaılıgı nda toprağa venlmıştır Acılı gunumuzde bızlen yalnız bırakraa>an, acımızı bızlerle paylasan tum dost ve yakınlarımıza teşekkür edenz DÖRTER AİLESİ 17 yılhk yaşamında sevdığın ınsanların bır dostu bır kardeşıydın Olumunun 10'uncu yıldonumunde sevgı ve ozlemle anıyoruz ALİ İNAN 1963-28.9.1980 AİLEN ÇOK OZEL FİYATLARLA ODA + KAHVALTI + AKŞAM YEMEKLERI ve KDV DAHIL IKI KIŞI IKI GECE 340000 TL Termal Banvolar \e Yuzme Ha\-uzu Ze\kle Dofenmış Tum Odalarda • Aır Condıtıon •Direkt Telefon • TV <Uydu Yayın Sıstemlı) «0011: Kanal Muzık Yayını • Vıdeo »Mını Bar Hotel Anatolıa BUKSA ç e k ı r g e M e v a a n Tel 2 4 ) 3 6 71 1 0 ( 8 H a t l F a « ( 2 J 5 6 7 1 1 8 T l x 3 2 0 5 5 M a r o T r ISTAN8UIREZERVASY0N 1 3 2 t l 22 1 3 2 42 52 Kapalı Garaıımız Lcretsız Hızmetınızdechr İTÜ'LÜLERE ÇAGRI Üniversitemizin 1 Ekim 1990 Pazartesi günü saat 10.30'da Maçka Kampusu "G" Amfisi'nde yapılacak 1990-1991 öğretim yılı açılış törenine tüm İTÜ'lüleri davet ediyoruz. İTÜ REKTÖRLÜĞÜ Turkiye'nin en güzel duğun salonlan NİŞANTAŞI I RESTAURANT Duğun Salonlan M l 19.50011 Rez 1476239/1477440 Salorüarıauz klunalı ve 400-imO kışılıktır. PENCERE 'Olur Böyle Vak'alar 5 24 Ocak 1959 Cumartesı Gece, saat 22 15 Istanbul da Kuçakyalı'da Neşe Sıneması'nda Marlon Bran- do'nun 'Çayhane' fılmı oynuyor Bırdenbıre akıl almaz bır olay yaşandı Eczacı kalfası Alı Berberoğlu 'facıa'yı anlatıyor " Ikı dakıka ıçınde balkon yû- rur gıbı üstumuze geldı Eğer anı olsaydı, hıç kımse kurtula- mazdı" "Facıa butun yurtta teessur uyandırmıştı" Kuçükyalı Pos- tanesı'nden bır gun ıçınde semt sakınlerı tarafından dışar- dakı akrabalanna 'Bız sınemada yoktuk' şeklınde bıne yakın telgraf çekılmıştı Çunku ölen kalan bellı değıldı, enkaz te- mızleme ışlen sürup gıdıyordu "Neşe Sıneması aıle mezarlı- ğı olmuştu " Karı koca, çoluk çocuk, aıle boyu olumlerdertge- çılmıyordu Doğan Katırcıoğlu "Olur Boyle Vakalar" adlı kıtabında 'Ne- şe Facıası'run önunu ardını anlatıyor Her 'vak'a'nm ardında bır gerçek vardır, değıl mı? • Babıâlı'nın ya da Bızım Yokuş'un cana yakın zahmetkeşan- larmdandır Doğan Katırcıoğlu Gazetecılığe "polıs-adlıye muhabın" olarak başlamış, ro- portaj yazarlığıyla ışı surdurmuş ama, hep gazetecı kalmış, emekçı kısılığı bozulmamış Babıâlı'de eskıden ıkı tür gazete vardı Bınncısı daha çok Ankara'ya donuk, Turkiye'nin yuksek sıyasetıyle dolu Ikın- cısı ısepolıtıkadan uzak, habercılığe oncelık veren 'halkga- zetesı1 ' Ikıncı tur gazeteler ıçın polıs-adlıye çok onemlıydı Ga- zetelerın o donemde baldır-bacak fotoğraflarıyla satış yap- ması olanaksızdı Çunku bılımsel-teknolojik devrım daha ger- çekleşmemış, bılgısayarlı ofset sıstemı Turkıye'ye gırmemış- tı, fotoğraflar pek lyı çıkmaz, renklı basım yapılamazdı 'asparagas' habere ıse yer yoktu, toplumda ne yaşanıyorsa, onun haberı yapılırdı Eskı yazı ışlen mudurlerı haber uydu- ran muhabın tekme tokat kovarlardı, şımdı yuksek ucretlerle çalıştırıyorlar Dostumuz Doğan Katırcıoğlu, o dönemın öğretımınden geçmış, öğretısını benımsemış, sıvrı kalemlı bır gazetecıdır Ancak bu kalem, Istanbul'un gerçekler dunyasında toplum- sal olayları dıdıkler, eğer yuksek sıyasete uzanıyorsa, Istan- bul'da Ankara'ya donuk bır olay patlak vermelıdır Nasıl? 1959'da Endonezya Cumhurbaşkanı Ahmet Sukarno Tur- kıye'ye geldı, devletın onemlı kışılerının aracılığıyla kendısı- ne kadın sunuldu Luks Nermın'ın kadrosundan Nıl, Yıldız Sa- le Koşku'nde Sukarno ıle buluşmuş muydu? Fısıltı gazetesı yayın ustune yayın yapıyordu Endonezya Devlet Başkanı bel soğukluğuna yakalanmıştı Bunun uzenne Luks Nermın 'ıhmalı' ya da "görevını kotuye kullanması' yuzunden cezalan- dırıldı Beyoğlu Zambak Sokağı'ndakı randevu evı basıldı, Nermın Sultanahmet Cezaevı'ne kapatıldı Doğan Katırcıoğlu'nun 'Olur Böyle Vak'alar" adlı anı kıta- bında o donemdekı kımı devlet buyuğunun (ulke çıkarı uğ- runa) dıplomatık duzeyde nasıl pezevenklık yaptığı ve ara- buluculuğun nasıl fıyasko verdığı anlatılıyor Yalnız bu değıl, Doğan'ın anıları, Krepen Pasajı'ndakı Avyen'nın meyhane- sınden Mısır Çarşısı'nın mılyoner baharatçısı Alber Vek- sman'a, Sansaryan Hanı'ndan Beyoğlu batakhanelerıne ka- dar 1950'h Istanbul'un kazanına kepçe oluyor, bol dızgı yan- lışlarıyla bırlıkte polıs romanı gıbı heyecanla okunuyor • Krepen Pasajı'nda meyhanecı Avyen'nın 'mudavımlen'n- den Nıyazı Bey o grn evde hanıma bozulmuş, vaktı kerahat gelınce cekmış kafayı, fazla kaçırmış, halı berbat Ne olacak 9 Emeklı taharrı memuru Hasan Amca her derde deva bır adam, duruma el koyuyor, ama, asıl ış meyhanecı Avyerı 1 de Çunku Avyen'de yanm asırlık' demırbaş adres deften var Her 'mudavırrfm ış adresıyle ev adresı bu defterde kayıtlı Ha- san Amca'nın ısteğı uzerıne Avyerı deften açıyor, Mk saytalar eskı Turkçeyle yazılmış, sona doğru yenı Turkçe Avyen'nın yerı Krepen Pasajı'nda, ama, deneyımlı meyha- necı yazı devrımıne uymuş Nerede o eskı meyhanecıleri Yarırun, aydınlığın insanı TH ÜSTÜN yannı yaşayamadan aramızdan ayrıldı. înanılmaz moral ve direnciyle, iyiliğiyle, guzelliğiyle hep belleğimizde kalacak. Aydınlığa onun anılarıyla birlikte kavuşacağız. ARKADAŞLARI Cenazesı 28 Eylul Cuma gunu Gayrettepe NİMET ABLA CAMtt'nde kılınacak öğle namazından sonra Zınarlıkuyu Mezarlığı'nda toprağa verılecektir. FATİH ÜSTÜN'ükaybettik Anısı yaşamımız boyunca bizlerle Mıne PIRIM Selım AAAHMUTOÖLU Arzu ERDEMIR CELEN Sodullah CELEN Idıl PIRIM Fendun ERTASKAN Değerlı arkadaşımız FATİH ÜSTÜN'ü 27 09 1990 gunu yıtırdık Aılesıne ve tum dostlanna başsağlıgı dılerız Cenazesı bugun oğle namazından sonra Nımet Abla Camısı Gayrettepe'den kaldınlacaktır. TURKIYE BIRLEŞİK KOMUMST PARTISt MERKEZ YURUTME KURULU IZGI 23 09 1990 gunu saat 20 05 te merhaba dunya dedı ve buyuklennden ılk talebı banş dolu bır dunyada yaşayabılmek SİTARE-ALPAY GÜRER
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle