19 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19EYLÜL 1990 DIŞ HABERLER CUMHURÎYET/S Sofya'da dev gösteri • SOFYA (AA) — Bulgarisian'ın başkenti Sofya'da muhalefetteki Ulusal Demokratik Güçler (UDF) tarafından önceki gün düzenlenen dev gösteride, "eski komflnist yöneticilerden oluştuğu" gerekçesi ile hükûmetin istifası istendi. Görgü tanıklanna göre yaklaşık 30 bin kişinin katıldığı gösteride bir konuşma yapan UDFK milletvekili Alexander Yordanov, "Komünistler, Bulgaristan siyaseti ye ekonomisinden ellerinizi çekin" dedi. Diğer konuşmaalar da komünistler ile yapılacak bir koalisyon olasılığına yeniden karşı çıktılar. Gösterinin, geçen haziran ayından bu yana UDF tarafından düzenlenen ilk örgütlü protesto olduğu bildirildi. AndreottTnin önerisi • ROMA (AA) — ttalya Başbakanı Giulio Andreotti, AT ve Japonya'nın, BM Güvenlik Konseyi'ne daimi üye olarak kabul edilmeleri gerektiğini söyledi. Adreotti, Roma'da bir araya gelen Avrupa Parlamentosu Yapılanma Komitesi'nin toplantısından çıkarken "Birleşik Almanya'nın, Güvenlik Konseyi'nin daimi ttyesi olması konusundaki SSCB önerisi" konusunda görUşlerini soran gazetecilere verdiği yanıtta, "Avrupa'yı Güvenlik Konseyi'nin dördüncü, Japonya'yı da beşinci daimi üyesi olarak düşünüyorum" dedi. ATnin Dönem Başkanı olan ltalya'nın bu önerisine göre daimi üyeler olan Ingiltere ve Fransa'nın yerini AT aiırken Çin, SSCB ve ABD'nin üyelikleri sürüyor. Mitterrand KohHe görüştü • BONN (Cumhuriyet) — Fransa Cumhurbaşkanı François Mitterrand dün EAlmanya'nın Münih kentinde Başbakan Helmut Kohl'le göruştü. Iki devlet adamı özellikle "Fransız birliklerinin Almanya'dan çekilme takvimi" üzerinde durdular. Mitterrand, Federal Alman topraklarındaki 3 Fransız askeri bölüğünden 2'sinin önümüzdeki iki yıl içinde geri çekilecegini, bir bölüğün ise daimi olarak Almanya'da tutulacağıru açıkladı. Böylece toplam 51 bin Fransız askerinden 17 bini daha uzun süre Almanya'dan ayrılmayacak. Thatcher'dan çagn • PRAG (AA) — Çekoslovakya'ya düzenledigi resmi ziyaretini sürdüren Ingiltere Başbakanı Margaret Thatcher, Çeklerden ve Slovaklardan, aralarmdaki etnik farkhhklann yıllar süren komünist yönetimin ardından kazanılan demokrasiyi yıpratmasına izin vermemelerini istedi. Thatcher, Çek Cumhuriyeti Başbakanı Petr Pithart ve Parlamento Başkanı Dagmar Buresova ile yaptığı görüşmede, "Halkın sahip olduğu özgürlükleri yalmzca aralanndaki farklıbkları vurgulamak için kullanmalan büyük bir trajedi olur" dedi. Akdeniz Konferansı • BRÜKSEL (AA) — Akdeniz ulkeleri arasında, Avrupa Güvenlik ve Işbirliği Konferansı'na . benzer bir konferans düzenlenmesi fıkri giderek güç kazanıyor. îspanya Dışişleri Bakanı Ordonez ile AT dönem başkanlığını yürüten Italya Dışişleri •Bakanı Gianni de Michelis, Akdeniz Güvenlik ve tşbirliği Konferansı'run toplanması yolundaki öneriyi ilk kez 24 eylülde Palma de Mallorca'da bir araya gelecek olan 35 AGİK ülkesi bakanlanna resmen sunacaklar. Polonya'da görüşmeler • VARŞOVA (AA) — Polonya Cumhurbaşkanı General Wojciech Jaruzelski, Başbakan Tadeusz Mazovviecki ve Dayamşma Sendikası lideri Lech Walesa'yı bir araya getiren yuvarlak masa görüşmeleri dün başkent Varşova'da başladı. Yuvarlak masa görüşmelerinde devlet başkanlığı ve parlamento seçimleriyle ilgili bir takvim belirleneceği belirtiliyor. Mandela, hükümetle "banş"görüşmelerinindurabileceğini söyledi G. Afrîka iç savaşın eşiğindeANC lideri Nelson Mandela'nın eşi Winnie Mandela, adam kaçırmak ve adam öldürmek suçlarından yargılanacak. Dış Haberier Servisi — Güney Afrika, durulmak bilmiyor. Yıllarca siyah-beyaz çatışmalannda binlerce kişinin öldüğü bu üikede, barışın yaklaştığı düşünülen şu günlerde, şımdi de siyahlar birbirini öldü- rüyor. Afrika Ulusal Kongresi (ANC) mi- litanları ile tutucu Inkatha Partisi taraf- tarları arasındaki çatışmalarda 800'e ya- kın kişi öldürüldü. ANC lideri Nelson Mandela, Güney Afrika Cumhuriyeti Baş- kanı F.W. de Klerk ile sürdürdüğü banş görüşmelerini iptal edebileceğini söyledi. Winnie Mandela, adam kaçrrma suçundan yargılanacak. Mandela, Cape Town'ın kuzeyindeki Wocester kasabasında önceki gün düzen- lenen bir yürüşte yaptığı konuşmada, "Hükûmetin, siddet olayUnm dnrdurmak için etkin önleraler alma arzusunda olma- dığı kanısına vanrsak 2 şubattan bn yana alman mesafenin tümümi tersine çevirmek zorunda kalacagız" dedi. Güney Afrika Cumhuriyeti'nde, ırk ay- rımının kaldınlması için beyaz azınlık yö- netimine karşı yıllardır savaşım yürüten ANC'nin 2 ağustosta yasallığa kavuşma- sından bir hafta sonra 27 yıllık tutuklulu- ğuna son verüerek serbest bıraküan siyah lider Nelson Mandela, ANC militanlan ile Kwazulu yerleşim bölgesinin başbakanı Mangosuthu Butbelezi önderliğindeki tu- tucu Inkatha Partisi taraftarlan arasında 12 ağustos günü Inkatha militanlannın Jo- hannesburg'da bir zengi çocuğu öldürme- siyle başlayan çatışmalan önlemek için hü- kûmetin aldığı önlemleri 'yetersiz' olarak niteledi. "Şiddele bir açıklama istiyomz. Fakat bir bedei odemek istemiyoruz. Agır silah- larla donatümıs binlerce polis ve askerin mahallelere gönderilmesini kabol etmeyecegiz" diye konuşan Mandela, hü- kûmetin, olaylara karşı uygulamaya koy- duğıi 'demir yumrak' operasyonunu da eleştirerek bu uygulamayı taraftariannı öl- dürmek için verilmiş bir 'izin' olarak ni- V MANDELA — ANC'nin radikal kanadı Nelson Mandela'yı desteklemekten vazgeçtl. (Fotograf: AP) teledi. Demir yumruk operasyonu, gece so- kağa çıkma yasağı, polis otolarına hafıf makineli silahlann yerleştirilmesi, yol ka- pamaJarı, göçmen işçilerin kaldığı binala- nn mühürlenmesi gibi önlemleri içeriyor. Mandela'nın, banş görüşmelerinin dur- durulabileceği yolundaki açıklaması, 2 ağustostan bu yana ANC ile hükümet ara- sında yürütülen ve ırk aynmı politikasına (Apartheid) son verilerek siyahlarm da yo- netimde yer almasına yönelik girişimlerin sekteye uğrayabileceği yolunda yorumla- ra yol açıyor. Eğer görüşmeler kesilirse 2 ağustostan beri katedilen aşamalann bir anda silinebileceğine işaret eden gözlem- ciler, bu durumda Güney Afrika'nın eski- sınden daha kanlı şiddet olaylarına sahne olabileceğine dikkat çekiyorlar. ANC'nin 'iç savas' olarak tanımladığı ve hükümeti, ANC taraftarlanna karşı In- katha yanlılanıu kışkırtmakia suçladığı olaylarda son 5 hafta içinde yaklaşık 800 kişi öldü. Yaralananlann sayısı da 3 bini aştı. Güney Afrika'da Apartheid'ı bitirmek amacıyla yürütülen görüşmeleri durma noktasına getiren olaylann kökeni geçmiş- te yatıyor. Zulu kabilesi, ırkçüığa karşı yü- rütülen mücadelede ANC'nin yanında ye- ralmamış, tersine beyaz hükûmetin müt- tefiki olmuştu. Agırlıkh olarak Zululula- nn örgütlendiği tutucu Inkatha Partisi'nin şefı Buthelezi de Mandela'nın karşıtı ola- rak yükselmişti Güney Afrika Cumhuri- yeti'nin politik sahnesinde. Ilımlı beyaz ba- şan De Clerk'in, önce ANC'ye yasauık ve- rerek, ardından Mandela'yı serbest bıra- karak başlattığı siyahlara daha fazla öz- gürlük sürecinin dışında kaldığını hisseden Buthelezi'nin, politik yaşamda tekrar bir ağırlık kazanmak ve siyahlarla beyazlar arasındaki görüşmelerde yer almak ve ta- leplerini dile getirme olanağı bulmak iste- diği belirtiliyor. Beyaz hükümet içindeki tutucu-ırkçı kanatlann da Inkatha militan- larıru, görüşmeleri sabote etmek için kul- landıkları ifade ediliyor. Öte yandan çatışmalann ANC içindeki karşıtlıklan da su üstüne çıkarmaya baş- ladığı belirtiliyor. ANC'nin ılımlı kanadı- nı temsil eden ve ağustos ayı başında 'sl- lahlı mücadeleyi askıya aldıgmı' açıklayan Nelson Mandela'nın son olaylarda, beyaz- larla pazarhk etmeyi .ve onlann sözüne inanmayı reddederek silahlannı brrakma- yan ANC'nin radikal kanadmı artık denet- leyemediği izlenimi genel kabul görüyor. VVinnie yargılanıyor Afrika Ulusal Kongresi Başkan Yardun- ası Nelson Mandela'nın eşi Winnie Man- dela'nın adam dövme ve adam kaçınna suçlarından yargılanacağı bildirildi. Johannesburg Başsavcısı Klaos Von U- eres, bugün yaptığı açıklamada, VV'innie Mandela'nın, siyah eylemci Stompie Sei- pd'nin 1988 yüında kaçınlarak öldürülme- si olayıyla ilişkısi olduğu gerekçesiyle, 24 eylül tarihinde yüksekraahkemedeyargı- lanacağıru belirtti. Mandela ile birhkte, bu olayla ilgili olarak, 7 kişinin daha yargı- lanacağı belirtildi-. Yüksek Sovyet serbestpiyasa için yol belirlemeye çalışıyor SSCB 'ekonomik plaıunı' arıyorStanislav Şatalin, hazırladığı "500 gün" planına ilişkin milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Tartışmalar, Şatalin ile Aganbegyan'ın planlan üzerinde yoğunlaşıyor. Dış Haberier Servisi — SSCB'de serbest piyasa ekonomi- sine geçilmesi yolunda hazırlanan ekonomik reform programları arasında başlayan savaş sürüyor. Sovyetler Büiiği Parlamentosu (Yüksek Sovyet), dün de planlar üzerinde tartışmalara sahne oldu. "500 Gün" adlı planın mimari ik- tisatçı Stanislav Şatalin, Yüksek Sovyet'te parlamenterlerin sorula- nnı yanitlaaı. Bu arada, SSCB'de birçok cumhuriyetin, 1 ekimde serbest piyasa ekonomisine,geç- meye hazır olmadığı bildiriftli. Yüksek Sovyette üzerlerinde günlerdir tartışılan serbest piyasa ekonomisine geçişle ilgili olarak hazırlanan üç plan Uzerindeki tar- tışmalar, dün de tüm şiddetiyle sürdü. Ajanslar, milletvekilleri arasındaki tartışmaların özellikle Şatalin ile Aganbegyan'ın planlan üzerinde yoğunlaştığına dikkat çe- kiyorlar. Başbakan Nikolay Rij- kov'un "ılımlı" reform planının «Cgiderîk |Bndemden HüştüğO bildiriliyor. Gorbaçov'un danışmam Abd Aganbegyan, hazırladığı planda, Şatalin ve Rijkov'un reform prog- ramlannı bir potada eritmeye ca- Uşıyor. Aganbegjan'a göre serbest piyasa ekonomisine geçiş, ne Şa- talin'in dediği gibi 500 gün içinde ne de Rijkov'un önerdiği gibi 5 yıl içinde olmalı. Aganbegyan, Şata- lin'in programını, fiyatlann kont- rol edilmemesine yol a^acağı için de eleştiriyor. J - Şatalin ise dün milletvekilleri- nin sorularına verdiği yanıtlarda, SSCB ekonomisinin düzlüğe çıka- nlabilmesi için acil önlemler ahn- nasının şart olduğunu söyledi. Şatalin, bir soruya verdiği yanıt- ta, SSCB ekonomisinin çok olum- suz "sinyaller" verdiğini belirterek planının kabulünü istedi. Bu arada, serbest piyasa ekono- misine geçiş tarihi olarak belirle- nen 1 ekime birçok cumhuriyetin henüz hazır olmadığı bildirildi. Ajanslar, Rusya Federasyonu dı- şındaki cumhuriyetlerin, kabul. edilecek planı uygulamaya koy- malannm zor olduğunu bdirtiyor- lar. DUN1ADA BUGUN ALİSİRMEN Yeşil Kuşağın Sonu mu? Hûrrtyet gazetesinin dünkû sayısında, Sedat Ergin'in son de- recede önemli bir haber yorumu yayımlandı. Bu yazıda Ergin The Atlantic Councıl'ın bir çalışmasına değiniyor ve söz konu- su raporda, islam kökienciliğinin ABD'nin uzun erimli çıkarları açısından zararlı olduğunun belirtildiğini açıklıyor. The Atlantic Council'ın çalışmasında ileri sürülen düşünce- nin VVashington'un politikasına şu anda ne derecede egemen olduğunu veya görüşün resmi politikaya dönûşmesi için ne ka- dar zamana ihtiyaç bulunduğunu şimdiden söyleyebilecek du- rumda değiliz. Ancak görüşün güçlenmesi halinde, VVashing- ton'un Türkiye'yı de içine alan bir bölgeye yönelik politikasında çok önemli bir değişiklik meydana gelmiş olacaktır. Bilindiği gibi, 1970'li yılların sonlarına doğru Jimrrry Carter'ın Güvenlik Danışmam Zbigniev Brzezinski'nin de etkisiyle, ABD, Sovyetler Biriiği'nin çevresini "yeşil kuşakla kuşatma" politika- sını yürürlüğe koymuştu. Beyaz Saray'ın Güvenlik Danışmanı, "Sovyet İmparatorluğu" nun yumuşak karnının oradaki "Mûslüman cumhuriyetler" ol- duğunu düşünüyor ve VVashington'un bu gizil gücü yeterince de- ğerlendiremediğinı ileri sürüyordu. Sovyetler'i yeşil kuşak ilecem- bere almak, hem komünizmin yayılmasına karşı son derecede yerinde bir önlem hem de İslam cumhurıyetlerine nüfuz edebil- mek için akıllıca bir yöntem olarak gorülüyordu. Pakıstan'da, Ziya Ül Hak'ın Butto'yu astırması, İran'da Humey- ni'nin Şah'ı devirmesi ile Türkiye'de 12 Eylül'ün yapılması, bu teorinin yürürlökte olduğu dönemde birbirini izleyen hareketlerdi ve aralarında ilk bakışta hiçbır baglantı vokmuş gibi görrünen bu gelişmelerin hepsini, "büyük bir mutlulukla müjde gibi karşıladıklarını" Brzezınski, Beyaz Saray'daki görevinden aynl- dıktan sonra arkadaşımız Ufuk Güldemir'e açıklıyordu. Bu olaylar zincirinin dış görünüşü gerçi birçok kışiyi yanılta- cak bazı ögeleri taşıyordu. Orneğin Humeyni, ABD aieyhine atıp tutuyor, Kenan Evren de Atatürkçülük deyip laitdiği savunuyor görünüyordu. Ne var ki, görüntünün yaldızını biraz kazryınca altındaki ger- çek bütün çıplaklığıyla sırıtmaya başlıyordu. Humeyni'nin ABD aieyhine sloganları VVashington'un bölge politikasını çok olum- suz etkilemiyordu. Tam tersine, FKÛ'nün köşeye sıkışması, is- raifin yeni çelişkiler dolayısıyla rahat nefes alması, iran-lrak sa- vaşının yol açtığı silah sıparişleri ile Humeyni, sözleri ne olursa olsun, özü Amerıkan çıkarlarıyla çelişmeyen bir polttika uygulu- yordu. Kenan Evren'in, sözde laüdik tutkusu da Türkiye'ye Suudi ide- oiojisi ihracının kapılarını kapamıyor, tam tersine Rabrtagate ola- yının da gözler önüne serdıği gibi, Kenan Paşa bir yandan su- reler ve hadislerle sözde laiklık savunusu yaparken bir yandan TC'nin memurlarına Suudilerin maaş ödemesıne neden olan ka- rarnamenin attını ımzalayabilıyor ve aynı yönde bir kararname yine önüne gelse yine imzalayacağını söylüyordu. Aynı Kenan Bey, Atatürk'ûn vasiyetini çiğneyerek gaspedilen paralarla kur- durulmuş Yüksek Dil ve bılmem ne kurumu -ki sonra kendisine Atatürk Banş Ödülü'nü vererek ona olan minnet borçlarını öde- yeceklerdir bu kurumun yöneticileri- aracılığıyla Türk-islam sen- tezini devletin resmi görüşü halıne getirmeye çalışıyordu. Doğrusu ya yeşil kuşak teorisi uvgulamada da sonuç vermiş görünüyor ve İkinci Dünya Ssvaşrndan bu yana Sovyetler Birli- ği ile ABD'nin dolaylı olarak karşı karşıya geldiklerı çatışmalar- da ilk kez olarak Moskova, Afganıstan'da geriletiliyordu. Ote yan- dan Sovyetler Bırliğı'ndeki İslam cumhuriyetleri içinde kıpırdan- ma betirtileri de ortaya çıkıyordu. Bu arada Türkiye'de köktenci akımlar, tarihte görülmemiş eko- nomik olanaklarla pompalanıp palazlandırılıyordu ve açık sözlü Brzezınski de Türkıye'nin laik olup olmamasının ABD açısından fazla önem taşımadığını fütursuzca söyleyebiliyordu. Türkiye'de tarikatların devletin doruğuna doğru tırmanması, 12 Eylül'ün siyasal ekolojik dengeyi altüst ederek, islami kök- tencilerin önündeki engelleri kaldırması ve laikliğin cumhuriyet tarihinin en büyük tehlikesiyle karşı karşıya kalması ile yeşil ku- şak teorisinin uygulaması eş zamanlı ve koşut bir gelişme izle- mişlerdir. Olaylara bu açıdan bakılınca, Sedat Ergin'in sözünü ettiği ça- lışmada ileri sürülen görüşün Türkıye açısından ne denli önem- li olduğu kolayca anlaşılacaktır. Genelkurmay Incirlik'tekiABD yığınağma açıklıkgetindv Yığınak NAID tatbikatı içinGenelkurmay Başkanlığı, ABD'nin İncirlik Üssü'ne yaptığı yığınağın, NATO "KararhhkGösterisi 90" tatbikatı çerçevesinde olduğunu açıkladı. Askeri yetkililer, bu tatbikata katılmak üzere îspanya'dan Türkiye'ye gelen F-16 uçakları ile halen üste bulunan Amerikan F-lll uçaklarının, tatbikat sona erdirdikten hemen sonra încirlik'i terk edeceklerini duyurdular. EVREN DEGER ANKARA — Genelkurmay Başkanlığı, ABD'nin İncirlik Us- sü'ne yaptığı askeri yığınağın "Kararlık Gösterisi 90" tatbika- tı çerçevesinde olduğunu açıkla- dı. Genelkurmay Başkanlığı, tat- bikat çerçevesinde tspanya'nın Torrejon Üssü'nden Türkiye'ye gelen F-16 uçaklan ile halen üste bulunan F-lll uçaklarının, tatbi- katın sona ermesinin hemen ar- dından încirlik'i terk edecekleri- ni de duyurdu. Genelkurmay Başkanlığı Basın ve Halkla tlişkiler Şubesi'nden dün Cumhuriyet'e yapılan açıkla- mada, halen üste bulunan F-lll fîlosu ile tncirlik Üssü'ne intikal- Yarınmodayıokuyun. Cumhuriyet Moda yarın gazeteyle birlikte. İNCtRIİKTE HAREKET — İncirlik'te konuşlandınlan Amerikan %e tspanyol savaş nçaklannın NATO Utbikabna katılacagı açıklandı. Ispanya Kara Kuvvetleri'ne ait C-130 tipi askeri nakliye uçaklan nsse ABD askeri taşımayı surduniyor. (Fotograf: AA) leri devam eden F-16 uçaklannın "Kararhlık Gösterisi" tatbikatı çerçevesinde geldikleri bildirildi. Açıklamada, "Bu uçaklar tatbi- kat sonnna kadar Türkiye'de ka- lacaklar ve tatbikat senaryosu içinde yer alan ha\a harekât faa- liyetlerini iera edeceklerdir" denildi. Genelkurmay Başkanlığı Basın ve Halkla tlişkiler Şubesi'nden üst düzeyde bir askeri yetkih', Cum- huriyet muhabirinin, "Halen ln- ciriik'te bulunan F-lll filosu ne zaman gidecek" şeklindeki soru- sunu ise "Tatbikat sona erdikten sonra gidecekler. Tatbikat ile il- gili olarak Tiirkiye'ye gelen her şey tatbikat sonrasında buradan gidecek" seklinde yanıtladı. Karariüık Gösterisi 90 (Display Determination) tatbikatı, 28 eylül 13 ekim tarihleri arasında Saroz Körfezi bölgesinde icra edilecek. Daha onceden NATO'nun bu planlı tatbikatının "NATO'nna güney bölgesinde" icra edileceği duyuirulmuştu. Genelkurmay Baş- kanlığı'ndaki üst düzey'yetkili, "Tatbikat Saroz Körfezi bölgesin- de icra ediliyor, ancak uçaklar tn- cirlik Üssü'ne konuşlanıyor. Neden" şeklindeki soruya ise "ts- te buradan, üslerinden ilgili hare- kât aJanlanna katılacaklar ve on- dan sonra yine tncirlik'e dönecekler" karşılığıru verdi. Bu arada tatbikat çerçevesindeki kara ve deniz birliklerinin de bölgeye intikal etraeye başladıkları bil- dirildi. tncirlik Üssü'ne yakın kaynak- lardan edinilen bilgilere göre ise üste halen 14adet F-lll uçağıbu- lunuyor. Bu arada Kararhlık Gös- terisi tatbikatı çerçevesinde tspan- ya'mn Torrejon Üssü'nden 20 F-16 uçağı gruplar halinde üsse gelmeye başladılar. Îspanya Ha- va Kuvvetleri'ne ait askeri kargo uçaklan da tatbikata katılacak Amerikan askerleri ile askeri mal- zemeleri tncirlik'e getirdi. tncir- lik Üssü'ne yakın kaynaklar, ABD'li askerlerin sayısı konusun- da bilgı vermediler. Kaynaklar, "Tatbikat için geldiler. Banlann bircogu uçak babm personeli. Olağanustu bir durum yok" dediler. BM GENEL KURULU 45. DONEM ÇALIŞMALARINA BAŞLADI Gündemdeki aııa sorun: Körfez ŞEBNEM ATtYAS NEW YORK — Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 45. dönem çalışmalanna dün başla- dı. Genel kurulun dönem başkanlığına Mal- ta eski Başbakan Yardımcısı Guido de Maro seçildi. Yeni dönemde genel kurulun günde- mindeki en ağırlıklı sorun Körfez krizi olacak. Genel kurulun açılması nedeniyle BM Ge- nel Sekreteri Perez de Cuellar yıllık raporunu dün kurula sundu, BM'nin aktif olduğu ko- nulardaki gelişmderi ve sorunlan anlattığı ra- porunda Genel Sekreter Kıbrıs'a da değindi. Cuellar Kıbrıs görüşme sürecinin çıkmazda bulunmasından duyduğu endişeyi dile getir- di. Aynca Güvenlik Konseyi'nin Kıbns konu- sunda da aktif bir rol oynamaya başlamasın- dan ötürü memnun olduğunu, taraflann 649 sayılı Güvenlik Konseyi kararma olumlu ya- mt verdiğini, bu doğrultuda gelişme bekledi- ğini, Konsey'in aynca taraflara sunduğu "ey- lem planı"nı desteklediğini kaydetti. Birleşmiş Milletler'de Körfez krizi ile bir- likte ortaya çıkan ve açıklık kazanan yeni bir durum söz konusu. Günlük konuşmalara "so- ğuk savas sonnısı Birleşmiş Milletler" ıfade- siyle yansıyan yeni durum bugune dek BM gündeminde sürümcemede kalan pek çok so- runa yeni boyutlar getiriyor. "Soguk savaş sonrası dönem" ilk kez 45. BM Genel Kum- lu'nda açıkça yaşanacak. Körfez krizine kar- şı BM'de gelişen "soğuk savaş sonrası" tav- nn Ortadoğu ve Kıbns sorunlannda da etki- sini göstermesi bekleniyor. ABD, Sovyetler Biriiği'nin Ortadoğu konusunda bir uluslara- rası konferans düzenlenmesi önerisine ilk kez sempati ile yaklaşıyor. tsrail ise bu durumdan teairgin. Güvenlik Konseyi'nin Irak kararia- nnın askeri yaptınm gücüyle uygulanması, bu- na karşın Ortadoğu ve tsrail konusundaki ka- rarlarının sürüncemede bırakılması ABD'yi "Uluslararası diplomaside çifte standart gözetmek" eleştirisiyle ilk kez açık bir şekil- de karşı karşıya bırakıyor. BM'deki ABD'li diplomatlar ilk kez açık bir biçimde bu eleş- tirinin haklı olduğunu kabul ediyor. Kıbns Rum diplomatlan Kıbnsı bütün ulus- lararası forumlara götürmek şeklindeki karar- larına uygun olarak 45. Genel Kurul'un gö- rüşme gündemine sokacaklanm ifade ediyor- lar. Moda aynalanndan 20. yüzyıhn büyüsü. Necla Seyhun Balzac'tan Alain'e düşünür ye yazarlann moda anlayışı. "İyi giyinmek iki kez yaşamaktır." Leon Paul Fargue "Moda ve geçici kralhğı, ardında yalnızca küller bırdor." Jean Cocteau Pantol, ferace, Xavier Cugat... Türk şiirinde gjyim kuşam. Refik Durbaş Doksanlara ilk adım. Aynntüarla biçimlenen temiz ve rahat bedenler. Zehra Aktay Doksanlann Türkiye'sinin sonbahar-kış modasmda 'yeni kadm': Erkeksi olmayan başarılı kadın. "Hayat diyet ekmekle geçmez. Ye yiyebildiğin kadar." Şık şişmanlar. Etkili sanşın Michelle Pfeiffer, tehlikeli sanşuı Kim Basinger. Sanşınlar yine gözde. Avrupa'dan Türkiye'ye genç gjyim: Dinamik, rahat ve şık. Ne yuppi, ne hippi... Erkeklerde uzun, temiz ve bakımh saçlar. Test: Moda tipiniz hangisi? Doksanlarda erkek gardroplan: Sertükten zarafete. İtalya'da kravat tartışmalan. Shelby, Windsor, yarım Windsor... Kravatmızı nasıl bağlıyorsunuz? 'Altin post'un ta kendisi: Kaşmir. YARIN GAZETEYLE BİRLİKTE ÜCRETSİZ.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle