22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 EYLÜL 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Kolombiya'da 550 kilo eroin • BOGOTA (AA) — Kolombiya'mn TUrbo Limanı'nda, Panama bandıralı bir yük gemisinde 550 kilo saf kokain ele geçirildiği bildirildi. Kolombiya'daki denizcilik kaynaklan, uyuştunıcuya el konulduğunu, olayla ilgili olarak 21 kişinin gözaltına alındığını belirttiler. Uyuşturucunun, Kosta- rika'dan gelen Atlantis Star adlı geminin yflkü arasında gizlenmiş olduğu ifade edildi. Şamir'den SSCB'ye ret • KUDÜS (AA) — Isnül Başbakanı tzak Şamir, SSCB'nin, iki ülke arasmdaki diplomatik ilişkilerin yeniden kurulması konusunda ilcri sürdüğü koşulu rcddetti. Şamir, önceki gece yaptığı televizyon konuşmasında, SSCB'yle diplomatik ilişki kurulmasına karşılık, Ortadoğu konusunda uluslararası konferans düzenlenmesini kabul etmeyeceklerini kaydetti. AKKUM son aşamada • BRÜKSEL (AA) — Kısaca AKKUM olarak adlandırılan Avrupa'da konvansiyonel kuvvet indirimi müzakerelerinin son aşamaya ulaşüğı ve birkaç husus dışında NATO ve Varşova Paktı ülkelerinin hemen hemen tüm konularda görüş birligine vardıklan bildirildi. Dayanışma Sendikası lideri ülkepolitikasına yeniden ağırhğını koyuyor Walesa cumhurbaşkanı adayıLech Walesa'nın söz konusu açıklamasını yaparken sinirli ve gergin olduğu bildirildi. Açıklamanın, bugün yapılacak 'seçim takvimi' belirleme toplantısından hemen önce gelmesi, devlet başkanlığının diğer adayı olarak gösterilen Tadeusz Mazowiecki'ye açık bir meydan okuma olduğu belirtiliyor. Dıs Haberier Serviri — Daya- nışma Sendikası lideri Lech W»- les», cumhurbaşkanhğı seçimleri için aday oldugunu açıkladı. Wa- lesa, "Bn r&ndeki karan yeni tl- dım. Gend seçimlerde cnmharbaş- kanhgı için adayhğunı kamnoyn- noa göriisleriae mntnjonm" de- di. Walesa, nisan ayından bu yana 'gayri resmF olarak gündemde tuttuğu devlet baskanlığı adaylı- ğını dün 'resml' olarak açıkladı. Reuter'in haberine göre Gdansk- taki ofısinde söz konusu açıkla- mayı yapan VValesa'nın, son dere- ce sinirli ve gergin olduğu bildiril- dL Walesa, açıklamasında şöyie dedi: "Bafttn tldıgım bir kararia cmnİMirtMçkankguıa adayhğıını ko- 7vyorn>L Bo, 19W yüında sdz Terditin bir aeyi de yerine getir- •cktlr. Adajrtyııu, Pokmya kal- kmn takdirine bmüayonıın." Dayanışma Sendikası liderinin söz konusu açıklamasının, bugfln Olkedeki tttm siyasi gruplann ka- tüımıyla yapılacak Seçim takvimi btlıfaın»' toplantısından önce gel- mesine dikkat çekiliyor. Ajanslar bunun, cumhurbaşkanlığınm bir diğer adayı olarak gösterilen su anki Başbakan ladeosz Mazcml- ecki'yc de açık bir meydan oku- ma oldugunu belirtiyorlar. Walesa, geçen nisan ayından başlayarak Dayamsma ağırlıklı hükömete ve bâşbakan Mazowi- ecki'ye karşı açtkça cephe alnuş ve hükümeti halkın ihtiyaçlanna ya- nıt vermemekle suçlamıştı. Wale- sa gibi Dayanışma kokenli olan Bâşbakan Mazowiecki sendikanın aydın kesımini temsil ediyor. Bu nedenle, Walesa ile Dayanışma'nın aydın kesimi arasmdaki savaş da nisan ayından itibaren iyice su yü- zûne çıkmıstı. Dayanışma lideri Walesa, geçen hafta yaptığı bir açıklamada, cum- hurbaşkanhğı için aday olması du- rumunda, kazanacağının kesin ol- duğunu öne sürmüş ve "Ancak • h ı i f fc aj yizdcsi önemll. Po- lonpfya cumhurbaskaııı olacak bi- rUinüı, Poloaya halkının yttzde SVinİB aylannı almas gerekir" demiştı. Walesa, Mazowiecki'nin cumhurbaşkanhğı seçiminde ancak yüzde 35 oy alabileceğini de öne sürmüstü. Polonya'da bugün ülkedeki tüm siyasi gruplann katıbmıyla yapı- lacak 'seçim takvimi' belirleme toplantıları öncesinde Walesa'nın adaylığını açıklamasının, hükü- met tarafından tepkiyle karşüan- dığı belirtiliyor. Bugün başlayacak toplantılarda, Polonya'mn, 1991 yılının ilk aymda II. Dünya Sava- şı'ndan bugflne ilk özgür seçimleri yapmasınm istenecegi beürüliyor. Bu amaçla ve Walesa'nm adaylı- ğuıı açıklamasıyla, cumhurbaşkanı Jaruzdski'nin bir an önce istife et- mesi yolundaki baskılann da ar- tacağj haber venliyor. WALESA-NOBEL ODULLU SENDIKACI Lech Walesa, 29 Eylül 1943'te, Polonya'run Alman işgali altmda olduğu dönemde Iipne yöresinde Popowa'da dünyaya geldi. Üvey babayla büyüyen Lech Walesa, ilkokuldan sonra Lipne Ticaret Lisesi'ne devam etti. 1961'de okulu bitirince Devlet Makine tdaresi'nde çalışmaya başladı ve daha sonra deniz tutkusu agır basınca, 1967'de Gdansk'a giderek tersanelere elektrikçi olarak girdi. 1 9 7 ^ 6 ise fiyat artışlannı protesto amacıyla girişilen grevde faal rol aldı. Elektrik teknisyeni olan Lech Walesa, aradan geçen on yıl içinde giderek güçlendi ve 14 Ağustos 1980 tarihinde Gdansk kentinde Lenin tersanesinde başlatılan grevin lideri olarak tüm dünyamn dikkatlerini uzerine toplamayı başardı. 31 Ağustos 1980*de grevin zaferini ve bağımsız Dayamsma Sendikası'mn doğuşunu ilan eden Gdansk Anlaşması'm hükümet yetkilileriyle imzalayan yine Walesa'ydı... Giderek tüm Polonya'ya yayılıp, dokuz buçuk milyon yandaş toplayan sendikanın başına geçti. 13 Ekim 1981'de General Janızelski'nin sıkıyönetin^ ilan ederek Dayanışma'nm faaliyetlerini durdunnasına ve binlerce kişiyi tutuklatmasma kadar da başkan olarak kaldı. MAZOVUİECKİ KILISEYE YAKIN DAYANIŞMACI Polonya'da başbakanlık görevi verilen Dayanışma üyesi gazeteci Tadensz Mazowiecki'nin ilginç bir siyasi geçmişi var. Komunist Parti hükümetine muhalefeti nedeniyle bir zamanlar kendisini hapse gönderen General Wojciech Jaruzelski, dün Mazowiecki'ye başbakanlık görevini verdi. Davamşma Sendikası'mn kurucuları arasında yer almıştı. 1927*de Plock kasabasında aydın bir ailenin çocuğu olarak doğan Mazowiecki, daha 21 yaşındayken Katolik kilisesine olan aşın >-akınlığı nedeniyle komunist yönetim tarafından ilk gazetecilik işinden atılmıştı. 1958'de Katolik "Wiez" (Bağ) dergisini çıkartmaya başlayan Mazowiecki, 1981'e kadar bu dergide çalıştı. O yıl, Dayamsma Sendikası'mn gazetesi olan Tygodnik Solidaruose'u çıkartmaya başladı. Hükümet tarafından onaylanan, Katolik kilisesi çerçevesindeki Znak grubuna üye olan Mazowiecki, 1961'de parlamentoya girdi. Demokrasi yanlısı çalışmalan nedeniyle 1970'te ikinci kez parlamento seçimlerine katılmasına izin verilmedi. Mazowiecki, 1980 yılmda, tersane işçilerinin grevde olduğu Gdansk kentinde, Dayamsma Sendikası'mn kuruluş çalısmalanna katıldı. 13 Aralık 1981'de sıkıyönetim ilan edilmesi ve ardından da Dayamşma'nm kapatdması, Mazowiecki'nin gözaltına alınmasına yol açtı. Mazowiecki, aralık 1982'de serbest bırakıldı. Mazowiecki, Dayamşma'nm artık yasal olan gazetesinin yaa işleri müdürlUğüne devam ettı. BUGUN ALİStRMEN Yanlış F i n a n s D ü n y a s ı n d a Y e n i B o y u t : AKTİF FİNANS FACTORİNG Ajdif Finans Factonng VakıfBanK GSD Otş Tıcem Türic EximbanK Garanii Bankasııve Finans Leasingın ortakkumluşudur. ile tanışın! ALACAK Y Ö N E T İ M İ ile, açık hesap satışlardan doğan alacaklannız Aktif Finans Factoring tarafından garanti altına alınsın! TAHSİLAT YÖNETİMİ ile, alacaklannız zamanında Aktif Finans Factoring tarafından tahsil edilsin! N A K İ T Y Ö N E T İ M İ ile, alıcı için.önceden onaylanmış limit dahilinde kestiğiniz faturanın %80'ine kadarlık bölümü anında Aktif Finans Factoring tarafından size ödensin! Tecrübeli kadrosu, güçlü ortaklık yapısı ve sermayesi ile Aktif Finans Factoring bu hizmetleri vermeye hazır. Müşteıi Temsilcilerimizi arayıa AlacaK Nakit Tahsilat • problemlerinizi çözümleyin! Dün resmi törenle anıt mezarlanna nakledilmiş olan Adnan Men- deres, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan'ın asılmaları yanlış- tı. O günden bu yana yaşadığımız olaylar, artık düzeltilmesine de olanak bulunmayan bu yanlışın topluma çok pahalıya otur- duğunu da göstermiş bulunmaktadır. Dünkü törenı ıse bir yanlışın dûzeltilmesinden çok, şu anda içinde yaşadığımız yeni yanlışın, naaşların üstune basa basabi- razcık itibar kazanma çabası olarak görmek mümkündür ve ye- niden geçmişe dönüp, bazı tartışmaları deşmemek daha yerin- de olurdu. Biz, bundan boyte siyasal yaşamımızın benzeri yanlışlaria dolu olmamasını dileyelim. Ne yazık ki bugün yaşamakta olduğumuz olaylar da gösteri- yor ku bu dileğin gerçekleşmesi güçtür, toplum yeni ve daha bü- yük yanlışlara yol açabilecek bir yanılgılar zıncirine bağlanmış grtmektedir. Adnan Menderes ve arkadaşlarının yazgıları sorununu tartı- şırken bile henüz büyük yanlışa yol açan yanılgılar zincirini aşa- mamış olduğumuz görülüyor. Büyük yanılgı; TÖ'nün 27 Mayıs'ı tarihe bırakıp, 12 Eylül'e sa- hip çıkması değil. Hatta bir askeri darbe ile yıkılmış olan Adnan MenderesHn ardından devlet adına yürüyen adamın, bir askeri darbenin ürünü olması, iktidarını bir askeri darbenin âdeta ar- mağanı olarak kazanmtş bulunması konusunda da çok garip ve belki de gidenlerin yakınlannı üzecek bir rastlantı deyip fazla bir yorumda bulunmak istemiyoruz. Ama Menderes'in ıktıdardan indirilmesinin üzerinden 30, en hafif deyimiyle üzücü ve ayıp olan infazın üstünden de 29 yıl geçtikten sonra olaya yaklaşımımız ve gelişmelerı yorumlama- mız gerçekten yaşadıklarımızdan hiç ders almadığımızı, çağın gelişmeierine de iyice kapalı olduğumuzu kanıtlıyor. Nitekim dünkü gazetelerden birinin birincı sayfasında Men- deres'intotoğrafınınüstündeki başlık, "Seçimie geldiler sehpayla gittiler" idi. Başlığın hemen altında ikı askerin arasında yürü- yen Menderes fotoğrafının yanında ıse şunlar yazılıydı: "Bâşbakan Adnan Menderes, Dışışleri Bakanı Fatin Rüştü Zor- lu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan. Halkın oylanyla geldikleri iktidardan bir ihtilalle uzaklaştırıldılar.." Bu tür bir yaklaşımla son zamanlarda sıkça karşılaşır olduk. Gerçekten de "seçimie gelmek" kimilerine göre meşruıyetin tek ölçütü ve ondan sonra girişilecek her davranışı haklı kılacak bir mazeret olarak görülüyor. Çok kez yazdık, iktidarın meşruiyetıni yalnızca onun kayna- ğmida arayan, başlangıçta teokratik düşünoeden yola çıkmış olan bu gorüşler, artık hukukta da siyaset biliminde de eskimişlerdir ve tek başlarına hiçbir anlam ta- şımazlar. Çünkü bu tür görüşler, bir yandan demokrasinin "onsuz olmazlan"nın gözlerden kaçma- sına, bir yandan da çoğunluk diktası eğilimlerıne yol açabile- cek tehlikeleri içlerinde banndı- rıriar. Artık seçimie gelmek, an- cak başka oğelerle birieştiği, ya- ni demokrasinin temel kuralları- na saygı, temel hak ve özgürlük- ler konusunda şaşmaz bir titiz- likle bırlikte olduğu zaman meş- ruiyet oğesi olabiliyor. Yoksa se- çimie gelmenın hiçbir anlamı yok. Unutmayın Salazar'ın diktaya uzanan iktidar süreci seçimie başlamıştı, Hitler'i de ıktidara ge- tiren, niteliği tartışmalı da olsa seçimdi. Juan Peron da seçim kazandı, ama demokrasinin ara- dığı bir lider olamadı.t ,^ ^tlJ Seçimie gelmek, kavramrritKR başına alırsamz ve onti tl^K r3^ şina meşruıyet ıçın yeterti sayar} sanız, seçimie gelenlenn tehlikeîi maceralara atılmalarına çanak tutmuş olursunuz. Nasıl ki sivil toplum olmak için yöneticilerinin sivil olması yetmi- yor, ama sivil ve demokratik çö- zümler üretmeleri de gerekiyor- sa (aksi olsaydı, şort ve tişört iie birlikte teftiş eden kişi, Tür- kiye'nin ve dünyanın en sivil baş- bakanı olurdu) bir yönetimin meşru olması için seçimie gel- mesi de yetmez, aynı zamanda demokrasinin temel kurallarına temel hak ve özgürlüklere de saygılı olması gerekir. Bu gerçeği görmez de meşru- iyeti yalnızca "secilmişlik", sivil toplumu yalnızca "üniformasız yöneticiler" basitliğine indirger- sek "aman bir daha yapmaya- lım" diye diye, daha çok ayıplar eder, birbirimizi asıp keser, olma- yacak haltlar yeriz. AKTİF FİNANS TOİİİNGLevent Caddesi No: 4-6 1 levent - İstanbul Tel: 180 21 72 (3 Hat) Telex. 26473 Fax: 168 13 91 FİLİPİNLER Acpıiııo, ABD üslerini istemiyor MANİLA (AA) — Filipinler Devlet Başkanı Bayan Corazon Aquino, ülkesindeki Amerikan us- lerinde bulunan kuvvetlerin dü- zenli olarak geri çekilmesini iste- di. ABD'nin eski bir sömürgesi olan Filipinler'de 1946'dan beri bi- ri deniz, biri de hava olmak ilzere iki büyük Amerikan üssü bulunu- yor. Bu üsler, ABD'nin yurtdışm- daki en büyük üslerini ve Dunya stratejisindeki önemli bir halkayı oluştunıyorlar. Yeni bir anlaşma olmazsa gele- cek yıl kaldınlmalan gereken üs- lerle ilgili görüşmeler, iki ülke he- yetleri arasında bugun Manila'da başhyor. Bir televizyon konuşması yapan Bayan Aquino, "Üsler çok önern- tidîr, ama her şey değildir" dedi ve Ulkesinin bu üslerden hem po- litik hem de ekonomik açıdan vaz- geçebileceğini belirtti. Bayan Aquino, "Soğuk savaşın bittigi ve Ortadoğu ile Doğu Av- rnpa'daki gelişmelerin geleksel je- upoliük diızeni degiştirdigi bir dünyada, Filipinler ile ABD ara- smdaki ilişkilerdcki eski paramet- relerin artık aşıldıgını" belirtti. Bir yıl daha yurürlükte kalacak olan şimdiki anlaşmanın, "sömür- geci geçmişin kalınbsı" oldugunu kaydeden Bayan Aquıno, "Eski devam edemez, artık yeni doğma- lıdır. Bu yeni ilişki, yann başlaya- cak olan gonişmelerin konusuno oluşturacaknr" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle