Katalog

Şişecam'ın ikidev kuruluşunda kapasiteyüzdeyüz aıtyor. TRAKYA CAM VE KIRKLARELİ CAM FABRIKALARININ YENI ÜRETIM HATLARI CUMHURBAŞKANI SAYIN TURGUT ÖZAL'IN HUZURLARIYLA AÇIUYOR. 18 Eylül 1990 (Bugün) cam dünyasında yepyeni bir gün... En ileri teknolojileri büyük bir başarıyla uygulayan, modern, atılımcı ve çok yönlü uluslararası bir kuruluş olan ve 70 ülkeye ihracat yapan Şişecam, bu yeni yatırım- larıyla dünyanın en büyük üreticilerinden biri olma konumunu daha da güçlendi- riyor. Trakya Cam Sanayii'nde devreye soktuğu 2. Float hattıyla dünya üretiminde % 2.5 paya sahip oluyor ve Avrupa'nın düz cam üreten ilk 5 devi arasında yer alıyor. Kırklareli Cam Sanayii'nde ulaştığı kapasiteyle, dünya cam ev eşyası sektöründe 2. büyük üretici konumuna kavuşmuş bulunuyor. Şişecam, kararlı ve planlı bir şekilde cam dünyasındaki etkinliğini daha da ötelere taşıyor. Trakya Cam Sanayii A.Ş. Kırklareli Cam Sanayii A.Ş. 1 Orta Avrupa'dan Uzakdoğu'ya tek float cam üreticisi... Trakya Cam 1981 'de işletmeye alınan, dünyanın en ileri teknolojisi olan float sistemiyle 200.000 ton/yıl cam üreten dev bir tesistir. Açılan 2. Float hattı kapasiteyi 400.000 ton/yıl ile iki misline çıkarmıştır. 270milyarTL. tutarındaki biryatırımla oluşturulan yeni tesiste çok ince, çok kalın, Low-E, yansıtıcı ve renkli camlar üretilecektir. Böylece tüm düzcam türlerinin dünya pazarına su- nabilecek bir noktaya gelinecek ve yeni tesisle 70 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirilecektir. Bugün 23 ülkeye dış satım yapan Trakya Cam'ın ih- racatmın %70'ini gelişmiş ülkelere yapıyor olması, teknolojik üstünlüğünün, kalite ve maliyet açısın- dan dev rakip firmalar düzeyinde üretim yapmakta olduğunun en açık kanıtıdır. "Tüm dünyada her yüz evden ikisinde..." 1984 yılında üretime geçmiş olan Kırklareli Cam Sanayii, alanında dünyanın en modern kuruluşla- rından biridir. Kırklareli Cam Sanayii'nin yeni yatırı- mı olan "C fırını" ile birlikte yıllık üretim kapasitesi 330 milyon adet/yıla yükselmiştir. Bu fırının devreye girmesiyle ürün çeşitleri artacak. kalite, fiyatve hizmetstandartlarında rekabetgücü kanıtlanan Kırklareli ürünlerinin dünya pazarların- da daha geniş payı olacaktır. Kırklareli'nin devreye giren yeni tesisi Şişecam'ın züccaciye üretimini % 29 oranında artıracak, 20 milyon dolarlık döviz girdisi sağlayacaktır. Bugun Avrupa üretiminin yaklaşık % 10'unu ger- çekleştiren ve dünyada 62 ülkeye cam ev eşyası ih- raç eden Şişecam, yeni atılımıyla dünya pazarların- daki yerini ve etkinliğini daha da güçlendirecektir. ŞİŞECAM ŞİŞECAM Bir TÜRKİYE İŞ BAMKASI Kuruluşudur CUMHURİYET/19 G Ö Z L E M UĞUR MUMCU (Baftarafi 1. Say/ada) mokrat olduklarını görelim: — ...Celal Bayar dün ve bugün Meclise ve evime geç ya- kit gelerek yann başlayacak Pakistan ziyareti münasebeti ile veda etti. Bu münasebetle şunları söyledi: (Umumi işleri bıliyorsunuz. Ancak henüz aramızda Hüse- yin Cahit Yalçın ve Millet partililerden mahkûm ve mahpus olanlann aflarına dair bir teşebbus olursa nereden gelirse gelsin durdurunuz. Olmazsa ben veto hakkımı kullanır yine reddederim).. (Refik Koraltan 12.2.1955) — ... Dün gece Samet; Şem'i Hayrattin vesair arkadaşlar Cumhurreisine davetii idiler. Bayar (Tehlikeli vaziyetteyiz, icap ederse diktatörlükle idare edeceğiz) demiş. Dinleyenler üze- rinde menfi tesir... Hayrettin endişede; Şem'i tenkit ediyor, Samet de... (Etem Menderes, 8.11.1957) — ...Bayar (İcap ederse İsmet Paşa'yı da sehpaya götür- mekte hiç tereddüd etmem) dedi. Korkunç ihtiras.. (Etem Menderes 14 Kasım 1957) — ..Bir tasdik makinesi halinde çalışıyorvz. Adnan Bey listeleri içeride tanzim ediyor, ö/ze göndenyor Bizim reyimi- zi dahi almıyor. Biz de herkes bizi alışverışte görsün diye her- gün toplanıyor, havanda su dövüyoruz. (Şem'i Ergin, Ekim 1958) — Başvekil, Fahri Ağaoğlu'nun gruptaki konuşması mü- nasebetiyle çok ağır konuştu. Kıncı mukabele taraftarı. Baş- vekilliği bırakmamak için silaha dahi müracaat edeceğini sty- ledı. Bir nevi delilik alameti.. (Etem Menderes 11 Haziran 1958) — ...Zorlu: Tek çare vardır: Halk Partisi'ni kapatmak, bü- tün mebuslan tevkif etmek.. (Abdullah Aker, 22.5.1960) — ...Reisicumhur geldi. Otomobilde muhalefetin verdiği tahkikat önergelennin gündeme alınmaması B. M.M. gibi mu- rakabe organını manen bıktırıyor. Vbk yere ısrar artık kabiH müdafaa olmaktan çıkan bir iş haline geldi. Ben müşgil du- rumdayım dedim. Cevaben (bunda ne var, bir müddet daha kalırsa ne olur) gibi çok sathı bir cevapta bulundu. Bir daha antadım ki bu zatta ruh ve cevher kalmamış. (Refık Koral- tan, 3 Şubat 1960) — ...Reisicumhur da... (..) Hükümetin en şiddetlı tedbir- leri almasını söylüyor ve bu hususta benim de kendisıne mü- zahir olmamı istiyor.. (..) Ahmet Emin Yalman'ın hapishane- ye girmeden afhnı söytemiş ve Bayar'a keraatta telkinde bu- lunmuş idim. Hayır dedi. Başvekili de eminim o hazırladı. (Ko- raltan, 18 Nisan 1960) Bunlar DP'nin adım adım nasıl demokrasiyi yok ettiğini açıkça gözler önüne seriyor. Menderes'in konuşmalarından birkaç satır da aktarmak herhalde yararlı olur: — ...İşe vaziyetedip ahlaksızlar, namussuzlar sizikapath yoruz diye TBMM kararı ile CHP'yi kapatmak lazımdır.. (..) Bunlann hakkından ancak Meclis gelır. Meclis de muhale- fet değıl DP grubudur. (Adnan Menderes 7 Nisan 1960 grup konuşması) — ..Mülkiye mektebıni set ve bent etmek lazımdır (Adnan Menderes 2 Mayıs 1960) — ..Emir verdik, derhal girin dedik. Üniversiteye girmek değii temelinin altına gireceğiz... Belki bu aksam, beiki ya- nn akşam bir hususi mahkeme derhal kuracağız.. Tek başı- mıza silahları alıp kahir ve tedmir (yok etme, mahvetme) eete- ceğiz... (Adnan Menderes 29 Nisan 1960 grup konuşması) Demokrat Partı, en yakın tanıktarının sözieriyle kanıtlan- dığı gibi hiç de demokrat" bir parti değildi. Meclis çoğunluğuna dayalı bir sivil diktatöriük kurulmuş; Silahlı Kuvvetler'in üst düzey yöneticileri de bu diktatörlü- ğün silahlı gücü olarak kullanılmış; basın özgürlüğü başta olmak üzere bütün temel hak ve özgürlükler yok edılmiş, yargı yetkısi TBMM'de çogunluk grubuna dayanan bir "Tah- kikat Komisyonu"na devredilmiş; özel muhakemelerin ku- rulması, ana muhalefet partisi liderinin idam edilmesi ve muhalefel milletvekillerinin tutuklanmaları düşünülebilmiştir. Böyle bir partinin, söyler mısıniz, adından başka nesi "de- mokrat"\\r? ANAYASA MAHKEMESİ 'Asker gönderme îzni' incelemesi tamamlandıANKARA (Cumhuriyet Buro- sn) — Anayasa Mahkemesı rapor- törünün, SHP'nin hükumete "Yurtdışına asker gönderme ve ül- kede yabancı asker bulundurma" OLAYLARIN ARDINDAKI GERÇEK(Baştarafı 1. Sayfada) kişmeyle sarsılan SHP'de oy kaybı saptanmış, başansızhk herkesin gördüğu çarpıct bir so- nuç olarak ortaya çıknuşttr. Yukarıda sayılan beş madde- deki olgular kamuoyunun da bildiği ve gördüğü gerçeklerdir. Genel Bakan Inönü, bu olgula- n gerekçe yaparak partide iki başlı yönetime son vermek ve uyum içinde çalışma olanakla- rını yaratmak ihtiyacını duy- muştur. Olağanüstü kurultay bu amaçla aym 29'unda toplana- caktır. Bunun dışındaki herşey temel sorunun ayrıntısı olarak değer- lendirilmelidir. SHP'nin tstaribul ve tzmir'de- ki toplantılan olumlu bir görtin- tii sergilemedi. Ancak aynntıla- rın kalabahğında boğulmamak deneyimli politikacıların harcı- dır. Bir toplantımn değeri kav- gadan, gürultüden, patırtıdan soyutlandığı zaman ortaya çıkar. Gelen haberlere bakütrsa Inö- nü ii sohbet toplantılan"m Kon- ya, Gaziantep, Trabzon, Bitlis, vb.de sürdürecektir. Fikirlerin aydınlanması bakımından bu toplantüarda "itidalin" ağır bas- ması, serinkanlılığın SHP'lilere egemen olmasmda yarar var. Ana muhalefet partisinin iç so- runlarım çözerken daha güzel ömekler sergilemesi kötümser- liği dağıtacak ilk adımdır. Sayın Baykal, genel sekreter seçildiği zaman bu köşede şu öl- çü saptanmıştu "Baykal\n ba- şırtsı bir hizbin başı gibi değil, partinin genel sekreteri gibi dav- ranmasma bağbdır." Ne yazık kı o günden bugüne kadar örgüt yapısına ekilen hizipçilik ve hu- kuksuzluk tohumlan, bugün patlak veren büyük tepkilereya- tınm işlevini görmüştür. Yine de adına "serinkanltük " ve "sağduyu" denen erdemler SHP örgütüne partinin kısa ta- rihinde bugunkü kadar hiçbir zaman gerekmedu Bir parti ta- rihsel dönüm noktalarmda ve- receğı doğru kararla ge/eceğini güvenceye alıyor, ya da alamıyor. SHP şımdi o noktadadır. •k-k-k izni veren TBMM'nin 107 ve 108 numaralı kararlarımn iptali iste- raiyle ilgili incelemesini tamamla- dığı öğrenıldi. Anayasa Mahkemesi raportörü, SHP'nin Körfez krizi nedeniyle hükumete verilen iznin iptah iste- mi üzerindeki incelemelerini ta- mamlayarak dün başkanlığa sun- du. Rapor, Anayasa Mahkemesi Başkanlığı'nca göruşme günü sap- tanmak üzere incelemeye ahndı. Mahkemenin bugün görüşme gü- nünü belirlemesi bekleniyor. SHP, söz konusu izinle, "TBMM'ye ait yetkilerin anayasa- ya aykın biçimde hiıkümete devredildigi" gerekçesıyle 11 eyiül salı günü iptal istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne başvurmuştu. Prosedüre göre, Anayasa Mah- keraesi "ilk inceleme"nin ardın- dan başvurunun "esas" yönünden mcelenmesini kararlaştmrsa, ko- nunun esasma ilişkin görüşmeler başhyor. Ancak mahkeme, ilk in- celemenin yapıldığı toplantıda ka- rar verip, aym gün esas yönünde incelemeye de başlayabiliyor. Yurda döndü Kaçıııaz gözaltıııda tstanbui Ha- ber Servisi — 12 Eylül 1980 son- rası yurtdışına çıkan, kapatılan Türkiye Sosya- list lşçi Partisi Genel Başkanı Atamet K»ç- maz, dun Türkiye'ye geldi. Ata- türk Havalimanı Şube Müdürlü- ğü elemanlannca gözaltına alınan Kaçmaz'ın, sorgulanmak uzere Siyası Şube Mudürluğu'ne götü- rulduğü öğrenildi. Isveç'in başkenti Stockholm'- den SAS Havayollan'na ait bir ucakla Istanbul'a gelen Ahmet Kaçmaz, saat 16.00 stralannda Ataturk Havalimam'na indi. Ancak, Kaçmaz'ın, havalima- nındaki güvenlik görevlilerince uçaktan iner ınmez gözaltına alın- dığı ve havalimanı karakoluna gö- turulduğü bildirildi. Bunun uzerine Ahmet Kaç- maz'ı bekleyen milletvekilleri ve gazeteciler, polıs karakoluna git- üklerinde, Ahmet Kaçmaz'la gö- rüşme olanağı bulamadılar. Türkiye Sosyalist lşçi Partisi (TSİP) Genel BaşkanlığYnı yürü- ten Ahmet Kaçmaz, 12 Eylül 1980'le birlikte yurtdışına çıkmış- tı. Siyasi Şube Müdürlügü yetki- lileri Ahmet Kaçmaz'ın gözaltına aJınması konusunda bilgi vermek- ten kaçındılar.