22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 EYLÜL 1990 KÜLTÜR-SANAT CUMHURİYET/5 AKM'de Japon dansı • Kiiltür Servisi — Japonya Konsolosluğu'nun Türk- Japon ilişkilerinin lOO.-yılı dolayısıyla düzenlediği Fumiko Kanezaki'nin "Japon Dans Gösterisi" dün akşam AKM'de sergilendi. Mai Fumiko'nun baş dansçı olarak yer aldığı 2 saatlik gösteride "Kanezaki Dans Grubu" ilk bölümde "Klasik veKreatif Dans" sundular. Türk-Japon İlişkilerinin 100. Yılı kutlamaları çerçevesinde gerçekleştirilen geleneksel Japon Dansı gösterisinin ikinci bölümünde ise "Japon Melodileri" adı altında bir geyşa ve iki kızın ritmik danslarıyla, Edo şehrinde bir zamanlar var olan zarif atmosferi tasvir ettiği fıgürler yer aldı. Japon kültürünü tanıtmak amacıyla kurulan Kanezaki Dans Grubu klasikten, modern dansa kadar geniş bir repertuara sahip ve geleneksel Japon dansını yaşatıp zarif fıgürlerle süslüyor. Kanezaki Dans Grubu'nda Mai Fumiko'nun yanı sıra Kankichiro Wakanami, Tokuko Suzuki adlı dansçüar da yer alıyor. (Fotoğraf: Muharrem Aydın) \eni bir sinema • Kiiltiir Servisi — Şişli'de bugün Nova-Baran adında yeni bir sinema açılıyor. Yönetmen Giuseppe Tornatore'nin bu yıhn en iyi yabancı film Oscarı'm alan "Cennet Sineması- Cinema Paradiso"su ile saat 18.30'da açılacak olan sinema 19 Mayıs Caddesi Nova-Baran Işhanı'nda ve 110 kişilik. Sinerama Eğlence Merkezi A.Ş. tarafından işletilen sinemada, 11.00,13.00,15.00,17.00,19.15 ve 21.30 seanslan yapüacak, ilk seans indirimli fiyatla izlenebilecek. Bilet fiyatlan tam 10.000 TL., öğrenci 5 bin TL. olarak belirlenirken çarşamba gününün halk günü olması x nedeniyle indirimli fiyatlar uygulanacak. Sinemada önumüzdeki haftalarda gosterimegirecek filmlerin arasında Robert De Niro'nun başrol oynadığı "Good Fellas" bulunuyor. Murai Sanca adına kitaplık • Kültür Servisi — 1983 yılında olen Istanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim uyesi Prof. Dr. Murat Sanca adına bir kitaplık kuruldu. Cihangir'de restore edilerek kitaplığa donuştürülen dört katlı evin açılışı bugun saat 17.00'de yapılacak. Murat Sarıca Kitaplığı'nı Yaşatma Derneği Başkanı Prof. Aydın Aybay, kitaphğın Sanca'dan kalan kitapların yanı sıra Sarıca'nın dostları tarafından bağışlanan çok sayıdaki kitaptan oluştuğunu bildirdi. Aybay'm verdiği bilgiye göre kitaplar, çağdaş yöntemlerle ve bilgisayar aracılığıyla düzenlendi. Kostantıniyye'niıı eyhil sayısı • Kültür Servisi — Aylık gazete "Kostantmiyye"nin eylül sayısı yayımlanJı. Artık 20 sayfa olarak çıkacak gazetenin son sayısında Çelik Gülersoy'un "lstanbul'da Yaşamak Ücrete Tabidir", Sevil Çalışkan'ın "lstanbul Sularının Dünü, Bugünü, Yannı", Claude Chabert'in, Ekmel Ünlüsan'ın çevirisi ile yayımlanan "lstanbul tçinde Bir Mağara", Prof.Dr. Mete Tapan'm "lstanbul ve Gecekondulaşma", H.Nüzhet Dalfes'in "Ya Kehanet ya Felaket", Cuneyt Ayral'ın "NYC Siyah Büyük Elma", Taner Vidinligil'in "Bahçıvan Mahmut Ağa", Lale Müldür'ün "Perestroyka, Siyah Gözlükler ve lstanbul", Vüs'at O.Bener'in "Bey Muannit Sahtegi'nin Notlan", Taner Vidinligil'in "Bizans Devrinde îstanbul Şehir Dokusu" adlı yazılan yer alıyor. Aynca Kerim Fersan, Cahit Kayra, Nuran Yavuz ve Hilmi Yavuz köşe yazılanyla gazetede yer alıyor. Vüs'at O.Bener'in "Babam" ve Aydın Hatipoğlu'nun "lstanbul" adlı şiirleriyle Cuneyt Ayral'ın iletişim uzmanı Işıl Alatlı ile yaptığı söyleşi de Kostantıniyye'nin eylül sayısında okunabilir. SİNEMA/AIİLLA DORSAY Artık ayrılık dert değil: PlastikAşkçıktı! M m a l k ' l n " P l ı ı t l k A ş k. b ü t Q n k a s e t ç l l a r d » GENEL DAûmM KAYNAK MUZ1K TtCARET M . Teyyarecı M Alı Bey Sokak *"' No 6Şışlı-bta/ıbul Te! 131 35 7« ONUR TIP MERKEZİ • KISIRLJK TEDAVİSİ ve ARAŞTIRMASI • KADIN HASTAJJKLARI ve DOĞUM • ULTRASONOGRAFİ ve EKG. • TIBBÎ TAHLtL ve CHECK-UP Not Lûtfen randevu alıntz. Kurtuluş Cd. Yapı Kredi Karşısı Slnemköy Durağı Tel: 131 43 02 - 175 53 86 Brian de Palma'nın 'Savaş Günahları' gerçeklere dayalı bir film Vietnanrda 'savaş zayiatı'Savaş Gönahlan (Casualties of War) / Yönetmen: Brian de Palma / Senaryo: David Lang'in kitabından David Rabe / Görüntü: Stephen Burum / Müzik: Ennio Morricone / Oyuncular: Michael J . Fox, Sean Penn, John C. Reilly, Don Harvey, John Leguizamo, Thuy Thu Le, Erik King, Jack Gvvalthey / Bir Columbia yapımı / 155 dakika (Türkiye'de kısaltılmış bir kopyası gösteriliyor) / Fitaş, Renk, Kristal, Sur, Yüdız, Izmir Çınar, Ankara Batı sinemalannda. Vietnam, hemen tüm önemli Amerikan yönetmenlerinin, yal- nızca sinemalarını değil, yurttaş- lık ve insanhk bilinçlerini, giderek bu ikisinin dengesini sınadıklan bir tûr "mihenk taşı" haline gel- dL Cfanino, Ashby, Coppola, Kub- rick, Slone gibi yönetmenlerin filmlerinden sonra bu kez Brian de Palma da "kendi Vietnam fil- mi"ni yapıyor. Tıpkı Oliver Stonet un "Dogum Günü 4 Temmuz"un- da olduğu gibı başkişısince yayım- lanmış ve gerçeklere dayalı bir ya- pıta dayanarak... "Savaş GiMahbn", Vietnam sava- şının, deyün yerindeyse bir anek- dotunu, savaşın dev boyutlan için- de yitip gidebilecek bir küçük ola- yı konu alıyor. Bir çavuşun yöne- timindeki 5 kişilik bir birlik, ça- vuşun önerisiyle bir köyü basıp Vietnamlı bir kızı kaçınyor ve onu alıkoyarak, sürekli tecavıizde bu- lunuyor. Amerikan toplumunun en alt kesimlerinden gelen, yakışıklı gö- rünüşleri altında hayattaki tüm doyumsuzluklann ve toplumdaki tura başansızlıkların biçimlediği alabildiğine yabani, sert ve kıyıcı kişiliklergizleyen çavuş ve iki baş yardakçısı için zaten nasılsa Viet- kong'un, yani "döşman" olan bu kızın hayatı, bir köpek kadar bile değer taşımamaktadır. Ancak gö- rünüşündeki "masumluğu" icin- de de taşıyan, basitliği, gıderek»ca- VİETNAMLI KIZ — De Palma'nın "Savaş GünaMan"nda ırzına gecUen genç kızı Thoy Thn Lee oynuyor. hilliği içinde hünüz kirlenmemiş insan ruhunu temsil eden er Eriks- son, buna karşı çıkacak, aynı dü- şünceleri paylaşan Latin kökenli beşinci arkadaşlarınm, korku ve baskı altında diğerlerine uyması karşısmda, tek başında da olsa, bu gereksiz vahşete karşı direnecek- tir. Olaylar kaçınılmaz sonuçları- na ulaştığında ve çok daba sonra ülkesine döndüğunde bu acı olay- lan unutmayacak ve tam bir "flkri-takip" örneği vererek bu "savaş cinayeti'"nin sorumlulan- run peşini bırakmayacaktır. "Savaş GünahlarT, belki de asıl gücünü, tam da yukarda dediği- miz biçimde, savaş içindeki "kü- çük tekil bir olayı anlatmasmdan alıyor. Genelde savaş, özelde de Vietnam fılmlerinde çok sayıda başkişinin oluşturduğu ve çoğu zaman perdede olup biten karga- şanın çok iyi izlenemediği öyku- İer anlatılagelmiştir. De Palma'nm nimiyse, sanki klasik tragedyanın "zamaa/mekân/konu birligi" il- kelerine uyuyor ve belki bu yüz- den, gücü daha da artıyor. Viet- namlı bir kız ve onun çağnştırdı- ğı, savaşın rengiyle vahşete bulan- mış bir cinselhk, tıpkı Kubrick'in "FnU Metal Jacket" fılmınin ikin- ci yarısındaki gibi öykünün odak noktasım ve Amerikan bilincinin yansıdığı bir ayna görevini oiuş- turuyor. Bu "cmayet" yüzlerce, binlerce, yüzbinlerce ölü verilen bir cehennemde, bir "toplu kı- yım"da, filmin özgün adımn be- lirttiği "sıradan bir olay" mıdır, yoksa gereksiz, kıyıa ve kanlı ni- teliği bu cehennem içinde bile uy- gulayıcılanna ayn bir sorumluluk yükleyen, yüklemesi gereken bir ağır suç mudur? Film, bu temel ahlaki soruyu soruyor ve olduk- ça dürüst biçimde yanıtlarını araş- tınyor. De Palma'nm sineması, şüphe yok ki yine çok usta işi... Filmin heyacanının doruklara yükseldiği "cinayet" bölümii, De Palma si- neması içinde örneğin "Scarface" in finalindeki kıyımın veya "Do- kunulmazlar"daki ünlü "merdi- ven sahnesT'nin karşıhğım oluştu- ruyor. Baştaki zenci askerin ölü- mü ise Stone'un "Dogum Günü 4 Temmnz"nun başındaki ölüm sahnesini düşündürüyor. Micha- el J. Fox, bizce ilk kez gerçek bo- yutlan olan sağlam bir rolde ba- şarı kazamrken ilkel duygularını alabildiğine serbest bırakmış ça- vuşta Sean Penn de çok inandın oluyor. llahi Amerika, ilahi Hollywo- od! Tek bir kimlik, tek bir kalıp gibi göriilmek istenen bu ülke de bu sinema da bize hep böyle sürp- rizler yapmaktan geri kalmıyor. "Dünya jandarmalıgı'na soyun- muş ve şimdi yeni maceralar pe- şindeki Amerika ve genelde Ame- rikan idelojisinin en büyük "sıç- rama tabtası" ve dev borazaru Hollywood, zaman zaman sisteme ve ideolojiye öylesine radikal eleş- tiriler getiriyor ki!.. Bir "savaş d- nayeti"ni ve bunun sonradan or- dunun çeşitli kademeleriııdeki ört- bas ediüne çabasını böylesine gös- termek, bir ülke ve bir toplum için kolay olmamalı. Evet, Nixon ve Bush da Amerikalı, bu nimi ya- panlar da... Ve John Wıyne'n "hamasi" "Yeşil Bereliler"i de "Vietnam filmi" idi, bu film de... Gerçi De Palma, bu gercek ola- yı yansıtan kitabın sonunu değiş- tirmekle, kitapta olmayan bir "soç cezasız kalmaz" imajı yaratmak- la suçlimyor. Ama böylesi, ken- dinde vehmettiği "tarihsel misyon" gereği, savaşlardan, do- layısıyla savaş suçlanndan hiç uzak kalamayacak bir ülkeye ge- tirilebilecek daha keskin bir "nyarı" değü mi? Ve De Palma kendi söylediğine göre olayı biraz "ynmuşatnuş", örneğin askerlerin ölü bir genç kızın altın dişini sök- melerini filmine katmamışsa, bu zaten bu kadanyla bile insanın içi- ni bulandıran, isyan ettiren bir olayı, daha geniş bir "kille fflmi" haline getirmek ve böylece mesa- jını daha yaygın kılmak için değil mi? "Savaş Günahlan"elimizdeki notlara göre asıl uzunluğundan ol- dukça kısaltılmış olarak gösteri- liyor. (Gerçi filmde hiçbir kesilme belirtisi yok.) Bu konuda getirtici şirketten bir açıklama bekliyoruz. Aynca Vvarner Bros'çulardan rica edelim: "Knbrick bırakmıyor" mazeretinın ardına sığınmaktan vazgeçip bu dahi yonetmenin "Full Metal Jackef'ini de bir an önce getirip göstersinler. "Savaş Günah]an"nı tüm okurlarımızın görmelenni öğütleriz. John Schlesinger, 'Tarikat'ta bir kez daha Amerika'ya bakıyor Gizli inanç dünyasıT a r i k a t (The Believers) / Yönetmen: John Schlesinger / Senaryo: Mark Frost / Görüntü: Robby Muller / Müzik: J. Peter Robinson / Oyuncular: Martin Sheen, Helen Shaver, Harley Cross, Robert Loggia, Elisabeth Wilson, Harris Yulin, Lee Richardson / Bir Orion Pictures yapımı / 114 dakika (Fitaş Cep, Hakan, Ankara Eti) Ingfliz yönetmen John Schlesin- ger, yıllar önce "Geceyansı Eks- presi"nde büyük kent yaşamına hüzünlü bir gerçekçilikle baktığı Amerika'nın bu kez "gizli inanç dünyası"na eğiliyor. Tıpkı bir di- ğer Ingüızın Alan Parker'm birkaç yıl önce "Şeytan Çıkmazı"nda (Angel Heart) yapuğına benzer bi- çimde, günümüzün ABD toplu- munda var olduğu varsayüan (var olan?) ilkel inançlann, Afrika kö- kenli, modern çağlar öncesi bir ta- rikatın öyküsunü anlatıyor. Ozellikle ABD'deki "Hispano"- lar, yani Ispanyol kökenliler ara- sında yaygın olan bu inanç, bevaz- lar ve zencilerden de müritler bu- luyor. Gizli törenlerde, ilkel bir müzikle horoz, tavuk, kedi kesip kanım akıtmak gibi "mâsnm" ri- tüelierle "vecd"e varan müritler dinin temel kurallanndan biri ge- reği, tarihin "dönüm noktalan"n- da, yeni bir muridin bizzat oğlu- nu "kurban etmesi" gereğine ina- nıyor. Yıllar önce, bu özveride bu- lunarak "yeniden dogmuş" kişile- rin, kendi yakınlan arasında oldu- ğunu fark ederek dehsete kapılan ve zaten daha önce de, çeşitli ne- denlerle kendini bu olaylann için- de bulan bir ruh doktoru, Cal Ja- mison'un (Martin Sheen), çevre- sinde gitgide daralan ağın, sonun- da kendisini, biricik oğlu Chris'i "kurban etmeye" zorladığını fark ediyor!.. Fantezi mi? Kuşkusuz ama dev toplum Amerika'nın "ruh sagtıgı"nın ashnda pek yerinde ol- duğu ve bu filmde anlatılanların "gerceklerk hiçbir iüşkisi olmadı- ğı"na yemin edilebilir mi? Onca garip mezheplerin, tarikatların varlığı toplu kıyıma varan kimi tö- renlerin, bir zamanlann Manson cinayet çetesinin ve türlü-çeşitli dehset olaylanmn varlığı şöyle bir anımsandığında? Kuşkusuz ki Amerika, büyüklüğünden hasta bir toplum ve bu da, bu tur film- lere, ne denli abartılmış olsalar da gerçek bir dehşet duygusu katıyor. John Schlesinger de kuşkusuz usta bir yönetmen... Öyküsunü so- ğukkanülıkla anlatıyor, küçük, gündelik olaylardan yola çıkarak tüm bîr dehşeti ve korkuyu, per- deye yavaş >-avaş yerleştiriyor. Af- rika kıtası, dünyaya büyüyü, sih- ri, çeşitli ilkel inançlan ve de son yıllarda AIDS'i armağan etti. Sa- kın "Şeytan Çıkmazı"ndan "Ta- rikaf'a son yılların bu tür filmle- rinin ardında, AIDS belasının ve korkusunun getirdiği tedirginliği dışavurma dürtüsu yatıyor olma- sın? "Tarikat", fantastik sinema- dan ve ustahk belinisi taşıyan kor- kulu öykülerden hoşlananlann se- vebileceği bir film... RUH DOKTORUNDA M ARIIN SHEEN — Joha Schksiııgerin "Tarikat" adlı filminde, kendini tarikatın içinde bulan ruh doktoru- nu Martin Sbeen oynuvor. Rub doktorunun oğlu Chris'i de Harley Cross canlandınyor. Tom Clancy'nin romanından uyarlanan 'Kızıl Ekim 3 bugün gösterime giriyor 4 Kızıl Ekim' şimdi beyazperdede Clancy'nin en büyuk özelliği, yaz- dığı konular ya da tarzı değil; yaz- dığı konularda "çok şey biliyor" olması... "Kızıl Fırtına"da Avrupa'da çı- kan bir konvansiyonel savaşı işler- 'Kıal Ekim' bugün Kadıköy Süreyya, Osmanbey Gazi, Beyoğlu Atlas, Bakırköy 74, Beşiktaş Yumurcak, Ankara Metropol ve İzmir Sema sinemalarında gösterilmeye başlıyor. kültür Servisi — Tom Clancy- nin ünlü romanından uyarlanan "Kızıl Ekim" (The Hunt For Red October) bugun tstanbul'da Kadı- köy Sureyya, Osmanbey Gazi, Be- yoğlu Atlas, Bakırköy 74 ve Be- şiktaş Yumurcak sinemalarında, Ankara'da Metropol, İzmir'de de Sema sinemalannda gösterime gi- riyor. Sıradan bir sigortacıyken al- fı yıl içinde yazdığı beş kitapla "best-sdler" listelerinden inmeyen Tom Clancy'nin yazdığı "Kızıl Ekim", "eğlencelik" filmler yapa- rak ticari sinemanın tanınan isim- leri arasında yer alan John McTi- ernan tarafından sinemaya uyar- landı. McTiernan'ın "Av" (Preda- tor) ve "Mavi A>" dizisinin sevimli David'i Brtıce Willis sayesinde epeyce ilgi goren "Zor Ölüm" (Die Hard) fîlmterini geçen sezon sine- malarda izledik. "Kızıl Ekim"ın yanı sıra "Kızıl Fırtına", "Kremlin Şe>tam" ve "Beyaz Ölüm" adlı kitapları da Turkçeye çevrilen ve Altın Kitap- lar tarafından >ayımlanan Tom Clancy, kitaplarında casusluk olayları, terör, konvansiyonel sa- vaşlar, kokain krallarıyla yapılan savaşları anlatıyor. 1988 yılında Newsweek dergisine kapak olan ken anlattığı silahları, bir casus- luk öyküsunü temel alarak yazdı- ğı "Kızıl Şeytan"da verdiği gizli bilgileri, "Beyaz Öhınfde Kolom- biya'daki kokain dünyasının içyü- ziinıi anlatmaktaki ustalığı, bir gun her şeyden sıkılıp karısının "Para kazanmak için sigortacılı- ğa devam etmelisin" uyanlanna kulak asmadan yazmaya karar ve- ren sıradan bir sigortacının kale- minden çıkmışa hiç benzemîyor. Zaten Clancy'nin "sıradan bir sigortacı" olduğu da tartışılıyor bugunlerde... Yönetmen McTiernan'ın sine- maya uyarladığı "Kızıl Ekim'Me ise Clanc>', bir Sovyet denizaltısı- nın ABD'ye sığınma öyküsunü konu alıyor. Ashnda tam McTier- nan'ın "tarzına" uygun olabilecek bir oykü. Donemin donanma ba- kanı kitap için, 'Clano donanma- da olsaydı, onu gizli bilgileri açık- SAM NEILL VE SEAN CONNERY — "Kızıl Ekim'de başrolu, son yıllarda "Gulun Adı" >e "India- na Jones: Son Mecera" gibı filmlerde de izlediğimiz Sean Connery üstleniyor. "Casuslar Krah" adlı TV dizisinden de anımsayacagımız Sam Neill de onemli rollerden birinde. lamaktan mahkemeye verirdim" demişti. Film, stratejik nukleer fuze yüklü "Typhoon" tipi Sovyet de- nizaltısı Kızıl Ekim'in öyküsü. Kı- zıl Ekim, Sovyetler Birliği'ne bir milyar dolara, Türk parasma çev- riünce daha da "korkunç" bir ra- kam gibi görünen 2,5 trilyon lira- ya mai olan, sonarlarla yakalan- mayacak sisteme sahip, dünyamn her yanına yöneltilebilecek her biri 500 kilotonuk sekizer nükleer bomba taşıyan, 26 kıtalararası gü- dümlu fuzesi bulunan bir "cana- var." Sov\et dönanmasının "göz- bebeği." Komutanın, subaylanyla birlikte ABD"ye sığınmasıyla baş- lıyor olaylar. Bir Sovyet askerinin ülkesine olan güvenini yitirmesiy- le: Komutan Ramius"un eşi, basit bir ameliyat sırasında sarhoş olan doktor yüzunden olmüştür... "Kızıl Ekim"in başrol oyuncu- su, 27(yıl boyunca beyazperdede James Bond'u en başarılı canlan- dıran oyuncu seçilen, hatta "ori- jinal Bond" olarak da tanınan Se- an Connery. 1962'de "Dr. No" ile basladığı "Bond'luk senıvenine" yedi film daha ekJedi Connery; daha sonra Bond'u bırakıp birçok farklı filmde rol aldı. Filmde, "Beter Bocek", "Baba- nın Metresi", "Sırdaş Radyo" ve "Çalışan Kız" filmlerinde rol alan Alec Baldvtin'in yanı sıra, bızde de gosterilen "Casuslar Kralı" dizi- sinde oynayan Sam Neill de \ar. Osman Hamdi kongresi • Kültür Servisi — Mimar Sinan Üniversitesi 2-5 ekim günleri arasında Osman Hamdi Bey Kongresi düzenliyor. Ressam, müzeci ve arkeolog Osman Hamdi Beyin 80. ölüm yıldönümünde düzenlenecek kongrede, 19. yüzyıhn son .yarısı çeşitli açılardan incelenecek, Osman Hamdi Bey, yaşadığı dönemde kapsamlı bir biçimde ele alınacak. Osman Hamdi Bey'in resim, arkeoloji ve müzecüik yönleri bildiri konulannın odağını oluşturacak. Aynca Resim ve Heykel Müzesi'nde ve Arkeoloji Müzesi'nde Osman Hamdi ile ilgiü sergiler açılacak. Mozart nasıl öldti? • LONDRA (AA) — Ünlü Avusturyalı besteci Wolfgang Amadeus Mozart'm sanıldığı gibi bir rakibi tarafından zehirlenerek değil, böbrek hastalığından olduğu ileri sürüldü. İngiliz doktor Mary Wheater, ingiliz Kraliyet 1\p Derneği dergisinin son sayısında yer alan yazısında, "Tıbbi kamtlar Mozart'ın zehirlendiği iddialannı desteklemiyor" dedi. Dr. Wheater, Mozart'ın tıbbi ve biyografik tarihini incelediği yazısında, Mozart'ın 35 vaşında iken büyük acılar içinde ölmesiyle ilgili belirtilerin, ünlü bestecinin bir böbrek hastalığından öldüğü fikrini desteklediğinı kaydetti. Athene Seyler öldti • LONDRA (AP) — Gösteri dünyasuun ünlü isimlerinden Athene Seyler öldü. Komedi türünde oyun, film, radyo ve televizyon oyunlannda rol alan ve birçok eleştirmenin "komedi uzmanı" olarak nitelendirdiği Seyler, 101 yaşındaydı. Kraliyet Akademisi'nde tiyatro eğitimi gören Seyler, burada aldığı ödüller sayesinde eğitimini tamamlayabilmişti. 1920'lerde Afrika ve Amerika turu, 1930'lardada Mısır'da bulunduktan sonra Ingiltere'ye dönen Seyler, Shakespeare, Çehov ve Oscar Wilde'ın oyunlannda rol almıştı. Seyler'in 20 kadar da film calışması bulunuyordu. Beatles LJverpooFda • Kiiltür Servisi — 60'b yılların ünlü topluluğu Beatles'ın yaşadığı Liverpool'un Albert Limam'nda dönemin Liverpool'unu yansıtmak amacıyla Beatles devrinin görüntü ve sesleri canlandınlarak bir "Beatles hikâyesi" yaşatıbyor. 1 milyon sterline (yaklaşık 5.5 milyar Türk Lirası) mai olan projenin yılda 200 bin turisti kente çekmesi bekleniyor. Club ile Beatles'ın menajeri Brian Epstein'ın plak mağazası ve Abbey Road stüdyolan da yeniden inşa edildi. Beatles'ın "Yellow Submarine" adh şarkısından esinlenilerek yapılan san bir denizaluyla ziyaretçiler gezintiye çıkıyorlar. UGUN • Su Günleri "Su Karikatürleri Sergisi", "Su Kitaphğı" ve "Su" konulu çevre düzenlemelerinden oluşan "lstanbul Su Günleri" etkinlikleri saat 18.00'de KarikatUr ve Mizah Müzesi'nde (Saraçhanebaşı) açılıyor. MÜLKİYELİLER BİRLİĞİ İ5TANBUL SUBESİ 41CUMARTESt BULUŞMALARI SİYASET ve ASKER K O N U Ş M A C I Prof.Dr.ZoferÜSKÜL 15 E Y l Ö L 1 9 9 0 CUMARTESİ SAAT : 16 00 M U L K I Y E L I I E R LOKALI MuahmNıcıCM 1S1>* Kuruçeşm»B0820İST Tol (1)1S7« 34-36
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle