Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14 EYLÜL 1990 DIŞ HABERLER CUMHURtYET/3
Yıl gonuna yeni
zîrve
• MOSKOVA(AA) —
SSCB Başkanı Mihail
Gorbaçov, bu yıl sonuna
doğru bir zirvenin daha
yapılmasııun olası olduğunu
açıkladı. Sovyet lideri
Gorbaçov, ABD Dışişleri
Bakanı james Baker ve ABD
Ticaret Bakanı Robert
Mosbacher ile görüştükten
sonra yaptığı açıklamada, bu
yıl sonunda Başkan Bush'la
tekrar bir araya geleceklerini
kaydetti. ABD ve SSCB
Tiderleri haziran ayında
Washington'da yaptıklan
görüşmede bu yıl sonuna
doğru bir zirve toplantısmın
daha yapılmasını
kararlaştırmışlardı.
Gorbi, reformıı
onaya sıuıdıı
• Dış Habcrler Seoisi —
SSCB Devlet Başkanı Mihail
Gorbaçov, önceki gün
ülkenin piyasa ekonomisine
geçişi için hazırlanan radikal
ekonomik reform paketinin
tûm cumhuriyetlerin onayına
sunulduğunu duyurdu.
Gorbaçov, böylesine "zor bir
seçim"de ülkenin tümünün
görüş bildirmesi gerektiğini
savundu. Sovyet ler Birliği
tarihinde merkezi komünist
hükümet tarafından
hazırlanan bir önerinin, ilk
defa tüm cumhuriyetlerin
onayına sunulduğuna dikkat
çekiliyor. Gorbaçov, radikal
ekonomik refonn paketinin
ekonomist Stanislav
Şatalin'ın önerilerine
dayandığını söyledi.
Nijerya'da
idamlar
• LAGOS (AA) —
Nijerya'da geçen nisandaki
darbe girişimine katılmakla
suçlanan 29 kişi ölüm
cezasına çarpünldı.
Lagos'taki iyi haber alan
kaynaklardan uğrenildiğine
göre Devlet Başkanı
General lbrahim
Babangida'ya karşı 22
nisanda gerçekleştirilmek
istenen darbeye katıldıklan
iddia edilen 20 kişi,
yargılandıklan özel askeri
mahkeme tarafından idam
cezasına çarptınldılar.
Yugoslavya'da
referandunı
• BELGRAD (AA) —
Yugoslavya Devlet Başkanı
Borisav Jovic, ülkenin
geleceğinin ve parçalamp
1
"'
parçalanmayacağının halk
tarafından referandum yolu
ile belirlenmesi gerektiğini
söyledi. Jovic, önceki gece
Yugoslavya televizyonuna
verdiği demeçte,
"Yugoslavya Parlamentosu,
federal cumhuriyetlerin ve
özerk bölgelerin halklannı,
ülkenin geleceği konusunda
ne düşündüklerini ortaya
koymalan amacıyla
referanduma gitmeye davet
etmelidir" dedi.
Butto yine
aday
• KARAÇİ (AA) —
Pakistan'ın eski Başbakanı
Benazir Butto, 24 ekim
seçimleri için adaylığuu
koydu. Hakkında iki gün
önce yeni hükümet
tarafından "iktidarı kötüye
kullanmak"tan dava açılan
Bayan Butto, adaylığım
Karaçi'nin kuzeyindeki
Larkana kasabasında
açıkladı. Butto 6 ağustosta
Devlet Başkanı Gulam
tshak Han tarafından
azledilmişti.
Karabağ'da
Azeri yasaları
• MOSKOVA (AA) —
Azerbaycan Devlet Başkanı
Ayaz Muttalibov, Yukan
Karabağ bölgesinde
Azerbaycan yasalarına
uyulması gerektiği yolunda
uyanda bulunarak aksi
takdirde gerekli önlemlere
başvuracaklarını bildirdi.
Durumun giderek
gerginleşmesi üzerine
Yukan Karabağ bölgesini
ziyaret eden Ayaz
Muttalibov burada yerli
halkla konuşurken Sovyet
televizyonuna yaptığı
açıklamada, bölgedeki aşın
Ermeni unsurlann
Azerbaycan egemenliğini
tanımak istemediklerini
hatırlatarak buna hoşgörü
gösterüemeyecegıni bildirdi.
Yunanistan'da
yaşam felç
• ATtNA (Cumburiyet) —
Yunanistan hükümetinin
ülke ekonomisinin istikrannı
sağlamak gerekçesiyle almış
olduğu sert ekonomik
önlemler çalışan sınıfın
şiddetli tepkisine yol açıyor.
YDP hükümetinin "daha
çok kemer sıkma"
politikasına karşı çıkan
çalışan sınıfın başlattığı gre»
dalgaları tüm ülkede çığ git
büyüyor.
Türkiye-ABD arasında 'daha özeV ilişkilere doğru
Washington ÖzaPı bekliyorCumhurbaşkanı Turgut Özal'ın eylül sonunda
ABD'ye yapacağı gezi, Körfez krizinin
yarattığı yeni ortamda iki ülke arasındaki
ilişkilerde yeni boyutlara yönelmeye olanak
sağlayacak bir ziyaret olarak değerlendiriliyor.
UFUK GÜLDEMtR
WASHINGTON — Cumhur-
başkanı Turgut Özal'ın eylül so-
nunda ABD'ye yapacağı gezi,
Washington'da Körfez krizinin ya-
rattığı yeni ortamda iki ulke ara-
sında daha özel ilişkilere yönelme-
ye olanak sağlayacak bir ziyaret
olarak değerlendiriliyor.
Özal'ın bu ziyaretini daha ön-
cekilerden ne ayınyor? Her şeyden
önce bugünkü konjonktür içinde
gerçekleşmesi dolayısıyla özel bir
anlam kazanıyor. Kazandığı bu
özel anlamı da başta ABD yöne-
timi olmak üzere tarafiar gayet iyi
değerlendirmek arzu ve azminde-
ler. Bu ziyareti, Washington açı-
sından diğerlerinden ayıran özel-
lik iki noktada özetleniyor.
1) "Dogu blokundaki önemli
gelişmelerden sonra bile Tıirkiye1
nin önemini yitirdiği görüşu bu-
rada çok rağbet görmemisti, ama
şimdi gerek Avrupa, gerek Türki-
ye'oin böigedeki dostlan. gereksc
de ABD açısından Türkiye'nin ro-
luniin önemi netleşmisür. Bu, bir
krizden kaynaklanan geçici bir
önem degildir."
2) "Özal buraya, Körfez krizi-
ne BaO tepkisioia her boyata ko-
nusunda ABD Başkanı ile dognı-
dan ve yoğun teması olan degerli
bir konuk ve miittefik olarak ge-
liyor. Başkan Bushun Helsinki
donığundan bem önce hem de
sonra Özal ile telefon göriısmesi
yapmış otması not edilmdidir. Bn,
Türkiyenin Bah tepkisine katkı-
sının, burada 'yaşamsal' olarak
degerlendirildiğinin işaretkttr."
Türkiye'nin katkısı ABD açısın-
dan bu kadaf yaşamsalsa, o hal-
de bu ziyaretten neler beklenebi-
lir? Her şeyden önce özal'ın bu
gezisi, geçmiştekilerden farklı ola-
rak Amerikan basmınuı da yoğun
ilgisini çekecek gibi gözüküyor.
özal'ın ziyaretleri, geçmişte Was-
hington Posl ve Wall Street Jour-
nal gibi gazetelerden ilgi görürdü,
ama örneğin büyük TV istasyon-
larının akşam haberlerine konu
olmazdı. Bu kez, Beyaz Saray'da
Bush ile yapacağı görüşmeden,
"evfensd" bir açı (Körfez güven-
"2+4"sonuç belgesinden sonra SSCB ileAlmanya arasındasaldırmazhk anlaşması
Moskova'ya 12 milyar mark
tki ülke dışişleri bakanları, dün
Moskova'da "Komşuluk,
Ortakhk ve Işbirliği
Anlaşması"nı parafe ettiler.
DİLEK ZAPTÇIOĞLU
BERIİN "2 artı 4" Sonuç Belgesi'nden bir
gün sonra Almanya, Sovyetler Birliği ile iliş-
kilerine yenfden yön çizdi. tki ülkenin dışiş-
leri bakanlan Hans Dietrich Genscher ve
Eduard Şevardnadze dün Moskova'da,
"Komşuluk, Ortakhk ve İşbirligi Anlaşma-
aM
nı parafe ettiler.
Başbakan Helmut Kohl ve SSCB Başkanı
Mihail Gorbaçov, bu ikili anlaşmanın temel-
lerini Kohl'ün temmuz ayındaki Moskova-
Kafkasya ziyareti sırasında atmışlardı. On
dört sayfada yirmi iki madde içeren anlaşma,
Almanya ve Sovyetler Birliği ilişkilerinde yeni
bir döneme işaret ediyor.
Almanya ve Sovyetler Birliği bu anlaşmayla
birbirine "sakhrmazfak taahhütu"nde bulun-
dular. Taahhüt, Birleşik Almanya için de ge-
çerli.
Anlaşmanın en önemli maddesi olarak Al-
manya, Moskova'ya şimdiki Demokratik Al-
man topraklarında bulunan 380 bin askeri-
nin üslenme ve geri cekilme masrafı olarak
12 milyar mark veriyor.
Bonn'daki Maliye Bakanlıgı çevrelerinden
edindiğimiz bilgiye göre bu 12 milyar, "Sov-
yetler Birliği'nin serbest pazar ekonomisine
geçişinde Almanya'nın yapacağı maddi kal-
kının bir bölümnnii" oluşturmakta.
Moskova başta Almanya'dan, birliklerini
tamamen geri çekeceği 1994 yılına kadar 18.5
milyar mark istedi. Bonn'un önerisi ise baş-
ta 3-4 milyar markı aşmıyordu. Kohl-
Gorbaçov arasında geçen hafta yapılan tele-
fon görüşmeleri sonucunda iki taraf 12 mil-
yarlık meblağ üzerinde anlaştılar.
Bonn'daki Maliye Bakanlıgı Sözcüsü "Al-
manya'nın 12 milyar mark ile SSCB ordula-
rının biitün geri çekilme masraflarını
karşıladığını" belirtiyor. SSCB, bu paranın
bir bölümünü, geri çekilen askerlere konut
yapımı için kullanacak; paranın taksimini
kendi belîrleyecek, fakat Bonn'un da fikrini
alacak. Almanya, istişare hakkını saklı tuta-
rak "verilen paranın Sovyet burokrasi degir-
meninde öğıihilmesini" önlemek istiyor.
Geri çekilen Sovyet askerlerine konut in-
şaatını ise Alman fırmalan ustlenecek. Bonn,
inşaat ve prefabrik konut üretim tesisleri ya-
pımını ihaleye çıkaracak. Demokratik Alman
firmalarımn katılımıyla kurulacak üç ya da
dört konsorsiyum, en kısa zamanda SSCB'de
toplam 2 milyon metre kare tutannda 36 bin
konutun inşaatına başlayacak. Bonn böyle-
ce DAlmanya'dan S-6 bin isçiye Sovyeüer-
de yeni iş imkânı açmayı planlıyor.
İki ulke arasındaki anlaşma, özelh'kle eko-
nomide Sovyetler'e Ahnan yardımını karara
bağlıyor. Karşılıklı ticaretin arttmlması, Fe-
deral Almanya'nın Sovyetler'e her alanda uz-
manhk hizmetleri sunması, serbest pazar eko-
nomisine geçişte para ve işgücüyle katkı sağ-
laması gibi maddeler. anlaşmada yer alıyor.
ÜNİVERSİTE ADAYLARI Futbolda " sonuç "
önemlidir...
Satranctave
Eğitimde de öyle...
Yarışmayı ve seçkinliğfâmaçlayan her olayda olduğu gibi...
Sonuç?
f S Sınavlarında da...
Her yerde bu sınâvlara hazırlanabilirsiniz... Ama her hanrlıkta bizim sonuçlannuzı alabilir mısiniz...
UNKAPANIDERSANELERİ
SohuC alan, sonucu ölkğahüstü gûzel ve etkin alan kurumdur...
Işte bizim sonuçlarımız
ADI SOYADI KAZANDIĞt FAKULTE
BOĞA3ÇİÛNİVERSİTESİ
- aBCTBONİK
ADI ' SOYADI KAZANDIĞI FAKULTE
BOĞAZlÇJUNİVERSfrESİ
HBCTnK-ELBCmONİK
MUHENDtSÜĞİ
BOĞAZiçi UNtvERsrresi
ELEKTftiK-ELBCTRONK
MUHENDİSUĞI
B0ĞA2ÇİUNIVERSTES!
aBCTfBK REKTOHK MUH
EUKIMK BiKTRBtlK MÜH
BILKENT UNL BLGSAVAR VE
ENFOR-MATIKMük
MAKİKMUH
BOĞAZIÇtÛ«VE!
iaTESİ
IKTISAOIVE
IDASHLFAKJSLT
*0WTWL VE BİGISAVAR MUH
GDTU MIHFAK. BH.GISAVAfl MUH
"uElEl.EKT.FAK.
s.SSAVARMUt
CıOTUELEl-EKTMüH
ı JHZUBH.GSAYARBg.Mjh
OOTU ELElfKT U l h
İSTUISTTIPFAK
E I J ST TIPFAK
9ÛĞAZCIUNIVBKITES.
BOĞAaa UNTVEFSTES
E^EıOnK EIEKTRON&K MUH
aOGAZIÇIUNİVEfiSITESi
BOSAZia DMVERSITESı
ELEKTRIK ELEKTFCNÎK MUR
B0ĞA21ÇIUtllVEBSrTKl
B0GAZK3UMVEBSI1ESI
BILG6AVARMUH
ITUELHEKTFAK.
KOKTSOL BHaSAYAR MUH
BTUISTTIPFAK.
HACETTEPEUNiaEKTPIK
ELEKTSCINIK MUH
ITÜ El ELEKT5AK
KONTOOL VE BtGISAVAP V JH
BT v. K I TIPFAn.
YH.0CU BlGİSAYARSll MJH
KTUSTIll'FAK
ITU ıŞLEItffM'JH
EJKTRKELEKTfOMKMUH
aö&*zıCîiiNivERsaESi
BILGiSAVM MUHEKüSLIĞ!
BOĞAZİÇİ (JMSVERS1TESI
31LSSAYARMUM
ST U ST T1PFAK
MAKJSEVJH
30CAZ© üNfVERSITESI
BOÛAadU)WERSlTESl
MAK1NEMUH
İTU UÇAnVEJZA*
BILFAK'JÇAKMJh
MARMABAültl
İKTSV£KWWS!L
FAKISL';"«>
DOfiUAKTEVİ^
VÜHENC 3<JK "*K
K* U O£IWAHPAŞATPFAK
E'utST TiPFAK
IST L CES¥1AHPASAIIPFAK_
Yasa gcre^i[Ögrend ismJeri ve Puanlan yanlmamışhr.
Ve eğcr başanlanmızdan bir örnek, bir kesit vermek istcrsek...
SADECEBIRDÖfgMDE
BOĞAZIC! ÜN1VERSİTESİ ne 31 oğrencı (çoğunluğu elektnk- elektronik t
ISTANBUL TEKNIK ÜNIVERSİTESI ne 25 öğrenci {Mühendislık dallanna)
ORTADOĞU TEKNIK ÜNIVERSITESI ne 7 oğrencı ( Mühendislık dallanna)
YlLDIZ ÜNİVERSITESI ne 28 öğrenci (Mühendislık dallanna J
gırdiler Bu ve bunun gibi olağanüstu sonuçlar kurumumuzun gırışinde basılı lısteler halındedır. Bu
UNKAPANI DERSANELERlNİN 34 YIJJK BİRİKtMİNİN SONÜCUDUR.
Eğer sonıx:lar isteniyorsa..
Sizi de böylesine etkin başanya ulaştırabiliriz...
UNKAPANI . .
DERSANELERININÖğretim kadrosu yeniknen ve stnaviann özeüikkrine uygun yeniden düzcnlcnen
tcst malzenıcleri BAŞARIL1 SONUÇLAR vermektedir.
U N K A P A N H kurslanna muÜaka katüyıız. Kayrtiar yapıimaktadrr.
YENİ AÇILACAK KURSLARIMIZIN TARIHLERI
LİSE SON SINİRARA ÖSS - ÖYS HAFTA Ş£W
BEKLEMELIL6REDOĞRUDANÛYSKURSU HAFTA İÇI
BEKLEMELILEFEDCK^UDANÖYSKURSU HAFTA SONÜ
ANADOLU USELERINEHAZIRUKKURSLARI
6 EKİM ' de BAŞLIYOR.
FEN LİSELERİNE HAZIRUK KURSLARI
22EYLUL'de
17 EYLÜL ve 2EKIM'de
22 EYLÜL'de
13 EKİM ' de BAŞLIYOR.
LİSE 2. SINIFLARA TAKVİYE VE TEMEL ÖSS HAZIRUK KURSLARI
16 EKİM ' de AÇILIYOR.
MERKE2 ŞUBE
]MÇ 5 Biol. Mo 5663
Lmnpar. İSTANBUL
T
»l 5 » TS 80-522 87 48
512 1833- 512«83
KAOIKÖY ŞUBESt
AJtı^ol ha.ıtağa Cad No 23
Kid,kny İSTAN6UL
1»1 347 73 32-347 00 96
BAKİRKOY ŞUBESI
3al«'koy fSTANBUL
re' 5834O8S 5830606
IZMIT ŞUBESİ
Fefrıyt CaC No 42
Cteatay Ça^ısı ZMIT
T
el 15 7Î20 15 75 21
SAMSUN ŞUSESI
tefAial Cad No 14
SAMSUN
Tet 15 37 44-
15 3988
ligd veya Saddam Hüseyin hakkın-
da ilginç bir analiz, vs.) yakalaya-
rak çıkarsa ve eğer Körfez krizi de
o güne kadar çözülmemişse, Ame-
rikan basmından yoğun ilgi göre-
cegi söylenebilir. Bu da Amerikan
kamuoyuna mal olacak şekilde,
Turk-Amerikan ih$kilerinin, bir
basamak daha yukan çıkacağı an-
lamına gelir.
Bu durum, Kore savaşından bu
yana ilk kez ilişkilerde ortaya çı-
kan bir unsur. Dolayısıyla Türki-
ye, bu yeni unsur içinde kendisi-
ne ekonomik bir koridor yarat-
mak istiyor. Washington'daki ha-
va o ki "Törkiyc bu sefer buraya,
ekonomik dununu Mısır ve Ür-
diiıı'âBkİDdeH farklı, yardım de-
(fl daha fada tkarel peşinde olan
bir öike olarak" gdiyor. Cumhur-
başkanı özal'ın daha önce ABD
TVnerine yaptığı açıklamalarda
bu çizgide mesajlar vermesi Was-
hington'u çok etkilemisti.
Peki bu konuda umut var mı?
ömegin Türkiye'nin ABD'ye teks-
til ihracatı artabilecek mi? Şu ana
kadar olumlu bir işaret olduğu
söylenemez, ama yonetimin bir
çalısma içinde olduğu biliniyor.
örneğin özal'ın ziyaretinden son-
ra ABD Dışişleri Bakarüığı'nın
ekonomik işlerden soruralu 4 nu-
marası Richard McCormack baş-
kanlığında bir heyetin Ankara'ya
giderek bu konuda görüşmelerde
bulunması bekleniyor. Bu ziyaret
henuz kesinleşmiş değil ama üze-
rinde çalışılıyor. Tekstil konusun-
da ise "haraıcdi çahsnalar" oldu-
ğu bildiriliyor, ama şu ana kadar
yine bir ışık yakümış değil. Ko-
nuyla birinci dereceden ilgüi bir
yetkili bu konuda, "Eskidea
Türkiye'yi Utmin etmek daha ko-
laydı. Oysa şimdi 'Bahçenizi açuı
da beraber işleyelim' diyor. Biraz
da şaşkınhk içmdeyiz" diye konu-
şuyor.
Anlaşdıyor ki özal'ın bu gezi-
si, Türk ve Amerikan cumhurbaş-
kanlaruun bugune kadarkı telefon
görüşmelerinde, üzerinde durulan
konulan bir bakıma "aynntüan-
dırma" niteh'ği taşıyacak. TUrki-
ye bakımından bu ayrıntılandır-
manın önceliği ekonomi olacak.
Amerika bakımından ise henüz
resmen bir işaret ahnmamış ol-
makla birlikte, "Irak'a karşı da-
ha fazla tşbirfigi" beklentisi dile
getirilebüecek. Gerçi Türkiye bu-
gûne kadar Körfez'de ABD ile iş-
birliği konusunda hiç de "cimri"
davranmış değil, ama bu ABD'-
nin yeni beklentiler dile getirme-
sini önlemiyor. Netliğe kavuşma-
sını arzuladıkları birkaç nokta
var. ömegin Türkiye, bugune ka-
dar NATO'nun sorumluluk ala-
nı dışındaki kontenjanlara fazla
sıcak bakmıyordu. Bu durum son
kriz ile birlikte değişti, ama çok
da somutlaşmadı. ABD'nin
özal'm gezisi vesilesiyle bu duru-
mu somutlastırmak çabası göste-
recefp anlaşıhyor. Eğer ABD,
[rak ile savaşmak seçeneği ile karşı
karşıya kalırsa Irak ile paylaştığı
ortak sınır nedeniyle Amerika'nın
gözttnün bu cepheye döneceği
kuşkusuz. Aynca Beyaz Saray'da,
Irak ile savaşılacaksa bundan
mutlaka muzaffer çıkılması yö-
nünde bir kararlılık var. Iran'da-
ki rehineleri kurtarma operasyo-
nunda olduğu gibi sınırlı askeri
harekâtlaıla basansız olmak iste-
miyorlar. Bu kaygüar içindeki
ABD, daha düne kadar terörist ül-
ke muamelesi yaptığı Suriye'den
dahi Dışişleri Bakanı Baker'ı yol-
layarak bu konuda beklentiler içi-
ne girmişse, boyle bir durum ha-
linde başını Türkiye'ye çevinne-
mesi çok uzak bir olasılık.
Görülduğü gibi Türkiye'nin
ABD'den isteyebilecekleri, daha
çok parasal olanaklarla çözülebi-
tir somut kalemlere dayanıyor.
DUNYADA BUGUN
ALİStRMEN
Soranun Özü
SHP'deki son bunalıma "Türkiye böylesine krttik bir aşa-
madayken bunlara gerek var mıydı" diye bakmak, pek doğ-
ru bir yaklaşım olmasa gerek. Gerçekte, SHP Genel Başka-
nı Erdal inönü ülkedeki muhalefet boşluğunun daha fazla sür-
memesi için kolları sıvarken, sağlıksız bir gidişi, sağlıklı bir
duruma çevirme amacıyta hareket etmiş ve çok yararlı bir
davranışta bulunmuştur.
Bayrampaşa bozgununun herkesin gözüne soktuğu ger-
çeği görmezden gelmek, yenilgiyi hiç de haklı olmayan bir
biçimde Nurertin Sözen'in omuzlarına yıkıp, ellerini temizle-
yerek, olaydan sıyrılıvermek, SHP'nin hizipçi, dar kadrocu,
politika üretemeyen çizgisini sürdürmek hem partiyi biraz da-
ha topluluklardan koparıp. yok olmaya doğru götürecekti,
hem de Baykal iktıdarındakı SHP'de kukla genel başkan ro-
lünü sürdürecek olan Erdal İnönü'yü kişı olarak çok yakışık-
sız bir duruma sürükleyecekti. Ne SHP böyle bir sonuca, ne
genel başkanın taşıdığı soyadı böyle bir acze ne de Erdal
Bey'in demokrat, aydın ve saygıdeğer kişiliği böyle bir ayıba
layıktı.
Deneyimli bir siyasiiçi, parlak bir konuşmacı ve usta bir
parti içi örgütleyici olan Deniz Baykal'ın bir türlü kurtulama-
dığı "dar kadrocu" tutumunun, partiye kazandırdıklanna oran-
la daha çok fazla olan, yıkıcı etkisiyle bir süredir için için kay-
nayan ve dışa yönelik politikalar üretemeyen SHP'de buna-
lım son kurultayda iyice filizlenmeye başlamıştı.
Deniz Baykal kadrosunun yengısıyle biten son kurultayda
da, çekişmenin dışında hiçbir düşüncenin öne sürülmemiş
olması SHP'nin nasıl erimekte olduğunu zaten gösterıyor-
du. Ama o sırada yenginin esrikliği içinde olanlar, tüm uyarı-
lara karşın bu gerçeği görmemekte direniyorlardı.
Kurultay'ın hemen ertesinde, varılan sonucun, parti taba-
nı ve partiye oy veren seçmenlerin içlerine sinip sinmeyece-
ği, bu sonucun partiyi kıstr çekişmelerden kurtarıp kurtar-
mayacağı konusunda ciddi kaygılar dile getirilmiştt.
Ama, "küçük olsun yeter ki bizim olsun"cuların direnme-
leri bu sorunun parti içinde ciddi olarak gündeme getirilme-
sini engellemişti. O denli engellemişti ki, anayasal sorunlar-
da, Çankaya planlarında kural dışı ayak oyunlarına karşı çı-
kan bir parti Bayrampaşa adayının saptanması konusunda,
aynı ayak oyunlarını kamuoyunun gözleri önünde, büyük bir
fütursuzlukla, açık açık oynamaktan çekinmemişti.
O oyunun baş aktörü olan ve tüzük dışı davranışının so-
rumluluğunu üstlendiğini hiç çekinmeden söyleyen Erol Çe-
vikçe'ye hiç hesap sormamış olsaydı, Erdal Bey ağır birtari-
hi sorumluluğun altına girmış olmayacak mıydı?
Baykal'ın bir köşe yazarı meslektaşın deyişiyle 'tepkici
kişiliği' bu olaydaki tutumuyla bir kez daha gözler önüne se-
rildi. SHP'nin son parti meclisi toplantısında genel başkan
konuştuğu sırada birden ayağa kalkıp salonu terk etmeye ha-
zırlanan Deniz Bey, bu niteliğini bir kez daha gösteriyor ve
krttik anlarda soğukkanlılığını koruyamayan acul bir politikact
görüntüsü veriyordu.
26 Mart seçimlerinden hemen sonra, sine-i millet tartış-
masında, daha sonra TÖ'nün Çankaya'ya çıkışında elini sı-
kıp sıkmama konusunda da öyle olmamış mıydı?
Deniz Bey, konular parti içinde konuşulup iyice olusturul-
madan, hatta bazı hallerde parti yetkili organlannın kararla-
rının tersine aceleci ve kişisel çıkışlarla, SHP'ye önemli öl-
çüde puan kaybettirmemiş miydi?
Nrtekim, artık bu iki başlı gıdişe son vermek isteyen ve bu-
nun için en doğal, kurallara en uygun yolu secen Erdal Bey'in
istanbul ve İzmir loplantılarına karşı çıkan Baykal yine aynı
görüntüyü sergilemektedir.
„ Eğri oturup doğru konuşalım. Şon bir yıkJır Deniz Baykal
partiye tümüyle egemendir. Bugün SHP büyük ölçüde pu-
an yitirmişse bunun sorumlusunun partiye gerçekten ege-
men olan güç olması doğal değil midir?
Bu durumda, 7 ay önceki kurultay sonrasında sorulan so-
runun yanıtı ortaya çıkmıyor mu?
Yani, SHP'nin tabanı ve ona oy verenler ile potansiyel seç-
menlerin dar kadrocu ekibin politikasını içlerine sindirmedik-
leri anlaşılmıyor mu?
Kitle partilerinin delegeleri, oylarını kullanırken, varacak-
ları sonucun kendilerini destekleyenlerdeki etkilerini düşün-
meleri doğal değil midir?
SHP'deki gelişmeler, sağlıksız bir gidişe dur deme girişi-
midir.
Sorunun nasıl çözüleceğine, 29 eylülde yapılacak kurul-
taydaki delegeler karar verecekler.
Sonuç ne olursa olsun, SHP sürecek.
Ama, ne şekilde süreceği verilecek olan kararın, partinin
yandaşlannın ve potansiyel seçmenlerinin bu kararı içlerine
sindirip sindirmemelerine bağlı olacak.
Sorunun özü budur.
Babamız
İITER AYDEMİR'İ
12.9.1990 günü kaybettik. •
Cenazesi 14.9.1990 Cuma günü (bugün) ikindi namazını
müteakip Sefaköy Merkez Camisi'nden alınarak Sefaköy
Mezarlığı'na defnedilecektir.
AİLESİ
"Bir daha
havale yapmak mı...
Tövbe!"
(Henüz Telecard almamış biri.)
"Havale yapmak mı...
Çok kolay!"
(Bir Telecard sahibi.)
Telecard'la
Turkıye nm her yennde
2 4 s a a t
para çekilir,
parayatırılır,
r —io yapılır.
M
YAPI^CKREDi
"hizmette smır yoktur"