Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14 EYLÜL 1990 CUMHURİYET/17
HAVA DURUMU TURKIYE'DE BUGUN
Meteoroioji GeneJ Mudurluğun
den altnan bılgıye göre Marmaramn
dojusu "aradenız Iç Anadolurrun
kuzey ve doflusu ıle Doflu Anadolu
nun batısı sağanak yağışlı ötekı yer
ler açık geçeceH Hava scakiıfiı değış-
meyecek Ruzgar kuzey ve batı yur
dun doju kesımlennde guney ^e 5atı
yöntaden octa nuvvettE, yurdcın kuzey
kesn*fwdekuweticeesecek Oene
lenmoderilzgirYtldcvelarayel Do-
ğu Akdenız"de gun batısı ve todostan
3-5 Karadenız EgeveAkdenızdeyer
yer 6-7 kuvvetmde saatte 10-21 Ka
radenız Ege ve AMenz'de yer yer
22 23 denc rnılı hızla esecek Denız
mutBdıl, Karadenc Ege ve Akdenız1
yer
yer
<aba dalça olacak Dalga yuKseklığ 0 5 1 yer yer 1 5
Karademz Akdenız ve Ege açıldannda 2 2 5 metre dolaymda bu
lunacak Van Göiu nde hava Parçalı ve az bulutlu geçecek Ruz
gâr guney ve bat yönlerden hafif ara sıra orta kuvvette esecek
Göl hafif çalkarmlı criacak Göruş uzakiığı 10 km mn uzennde bu
lunacak
Mana
Adapazar
Myaman
Atyon
Afln
Ankara
Antakya
fcrtoya
Artvın
«ydın
Balites»
Bılecık
ftngöl
Bitlts
Balu
Butsa
Çanakkale
Corum
Denızt
^ 29° 22° Otyarbata
Y -8° 12° E*ne
A 28° 18° Erancan
A 16° (PErajrum
A 23" 8°Esbşetır
Y 1
7= 10° Gaaantep
A 28° 19° Gıresun
A 27° 17° GuTiuşhane 1
Y 20° 14° Hal-kân A
A 22° 14° sparta A
A 18° 10° Isönbul Y
Y 16° 8°imır A
A 29°14°Kars A
A 28° 14° Kasfcmonu Y
Y 15° 9°Kaysen
•A 18° 10° Kjrtdare*
A 18°13°Konya
Y 16° 10" Kutalıya
A 20° 12° Malatya
34° 18° Itanta
20°WKMaraş
22° t3° Mrsn
23° 7°Mu()la
17° 9°Muş
28° 18° fcıfrle
20°18°0rtu
16°11°RBe
28° 18° Samsun
20° 8°Swl
18° 12° Sınop
24°16°Sıvas
23° 8°Tekınlag
14° 9°Trahzon
19° 12° TunaH
18° 9°Uşak
13° 9°V»ı
16° 8°VtegaI
28° 14° ZonguUak
A 22=15°
A 28° 16
A 28° 23°
A 24° 14°
A 28° 14°
Y 18° 10°
Y 2O°W°
Y 22° 18°
Y 20° 17"
A 34° 16°
Y 19° 13°
Y 20° 12°
A 21° 12°
A 15° 11°
Y 27=13°
A 19° 10°
A 22° 7°
Y 16° 10°
Y 15° 12°
açk ^ yajmurtu /*?karu A-aç* B-Oukıtlu G-8uneşlı Kkart Sasi Y-yaJmurkı
Helsınkı --V-'
•-jO Kopenhag "l 2 t*3
• J
,V ı «*>V ( Moskova
Kahıre «
BULMACA
DUNYADA BUGUN
Amsterdam
Amman
Aona
8aQdat
Barcelona
Bssel
Bsrftn
Bonn
Bnıteei
Budapeşte
Cenevre
Cezayır
Odde
thjbaı
Fıankfur1
Gırne
HeBJDkı
Kahrt
Kopenhag
umLefVosa
A
A
A
A
V
A
A
A
A
A
A
A
A
A
A
A
A
1
A
A
A
A
20°
30°
26°
38°
26°
20°
19°
17°
17°
18°
19°
2T
34°
38"
41°
20°
29°
12°
34°
18°
17°
29°
Uingrad
LoDdrj
Madnd
Mlano
Uontrea
MosMM
Munfc
N6W YOft
Oslo
Pans
Prao
ttoma
Sofya
Sam
Tettm
ümus
Varçova
*nedt«
Viyana
A
A
Y
A
A
Y
A
A
A
A
A
A
A
A
A
A
A
A
A
A
VVastıngton A
Zunh A
11°
23°
28°
25°
18°
13°
17°
20°
17°
24°
17°
41°
27°
1S°
32°
37°
38°
16°
2S°
20°
23°
20°
SOLDAN SAĞA:
1/ Ortaçağ tslam dev-
letlennde tasavvuf ve
özeüıkle Melamılık ü-
kelenne dayanan ör-
gutlenme. 2/ Gözıin
rengını veren tabaka-
sı. Eskıden harman
ürünlennden onda bır
oranında alınan vergı
3/ Tavlada bır sayı
Afrıka'da yaşayan
memdı bır hayvan. 4/
Kemıklerın yuvarlak
ucu Gözalıcı 5/
Tırpana balığına verj-
len bır başka ad Bır
soru sözu 6/ Pamk 7/ Bağışlarna
Acele, tez 8/ Üst >anı açık boru Ikı
anlamı olan bır sözcüğün akla en az
gelen anlamının amaçlanarak kullanıl-
rnası sanatı 9/ Evren Tantal elemen
tının sımgesı
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Nor\eç, Iskoçya ve Kuzey Amerıka
kıyılannda buzulların oluşturduğu dık
yamaçlı körfez. Yön göstermek ıçın
bellı yerlere konulan ışaret 2/ Ürenın
kanda bırıkmesı sonucu ortaya çıkan hastalık Telefon sözu 3/
tstera dışı yapüan hareket Söz geçınne. 4/ Bır sayuun uzenne ya-
zılan ve kaçıncı kuvvete yukseltıldığını gftsteren sayı Gözkapağı-
na surülen boya Bın metrenın kısa yazılışı 5/ Müstahkem yer
Bır bağlaç. 6/ Osmanlüarda zamanın olaylarını saptamakla görev-
lı devlet tanhçısı 7/ Bır koşucuya, dığer koşucular kumesınden sıy-
rılma olanağını veren çaba Yan memnunluk belırten bır unlem
8/ Top mermısının ucuna vıdalanan ayarlı kapak llgeç 9/ Boks
yapılan yer Kınaye.
60 YIL ONCE Cumhuriyet
Mühim bir makale14 EYLUL 1930
Dünku posta ıle gelen "Enformasyon gazetesı" Türkıye'de
yenı vazıyet serlevhasıle yazdığı bır makalede dıyor kı ,
Türkıye hukûmetı memlekette bır dıktatorluk ıdaresı tesıs
etmekle ıtham edılmekte ıdı Gazı Hz nın Türkıye'de
Cumhuriyet ıdaresım kat'î surette tesıs ettıkten ve ırtıca
tehlıkelennı de bertaraf ettıkten sonra mernlekette serbest
bır munakaşa sıstemı tesıs etmek suretıle bu ıthamı bertaraf
etmek ıstedığı anlaşılmaktadır
30 YIL ONCE Cumhuriyet
Fikir Namusu14 EYLUL 1960
1954 yıhnın galıba mart ayında, bır
gun Menderes benı Başbakanlıkfakı
daıresıne çağırdı Basın Kanununda
yapılacak bır değışıklık hakkında
duşuncemı öğrenmek, daha doğrusu
nasıl olsa yapacağı değışıkhğe basını
hazırlamak ıstıyordu Yanında Adalet
Bakanlığı Müsteşan Hâdı Tan da
vardı O gunlerde C H P nın
maUarını Hazıneye aktaran Kanun, Meclısten yenı çıkmıştı
ve ben Anayasaya aykınhgı meydanda olan bu kararı (otur
\e ağla') başlıklı bır yazımda şıddetle tenkıd etmıştım Bu
konu üzennde Adnan Be>le aramızda kısa bır tartışma
geçü Kendısı, serbest seçımlerle kurulmuş bır Meclıs
tarafından onaylanan kanunlar ıçın Anayasaya aykırılık
ıddıasının ılerı surülemıyeceğı tezını savunuvordu Ben ıse,
mıllî ıradeyı tam mânası ıle temsü eden bır mechsın de
hukuken aşamıyacağı sınırlar bulunduğunu, aşarsa
"meşruluk" vasfının ortadan kalkacağını söyluyordum Hâdı
Tan bılgısızlığımı mazur gören tatlı bır gülumseme ıle
Adnan Beyı desteklıvordu Anayasamıza gore "mılletın
yegâne ve hakıkî mumessılı Buyük Mıllet Mechsı" değıl
mıydı'
1
Bu Meclıs durust ve serbest seçımlerle ışbaşına
gelmemış mıydı
7
O halde Mechsın vereceğı kararlann
/"hukukı" değenne nasıl ıtıraz edılebıhrdı? O aralık bır
mısale başvurmaktan başka çare bulamadım'
— Meselâ dedım Bu Meclıs mıllı ıradeyı temsıl edıyorum
dıyerek kendı 4 yıllık suresını bır 4 yıl daha uzatamaz Bu
yolda bır karar alamaz Alırsa hukuk dışına çıkmış olur
Mısal Adnan Beyı duşundurdu Ortalıkta bır an bır sessızlık
oldu Hâdı Tan, tatlı tatlı gulümsemeye devam edıyordu
Konuyu değıştırdjk
Bır ordınaryus profesorun gonderdığı broşuru okurken
yukankı sahneyı hatırladım Ikı zıhnıyet arasında yakın bır
akrabalık bulunduğuna şuphe yoktur Ordınaryus profesör
gıbı duşük ıktıdar sommlulan da Meclıs çoğunluğunu
ellerınde bulundurmak şartı ıle, jururluktekı Anayasaya
dayanarak "hukukan" her şeya yapabıleceklerını
sanıyorlardı Gerçı, Anayasamızın vatandaş hak ve
hurnyetlerını korumak bakımmdan buyuk eksıklıklen vardı
Fakat buna rağmen yukankı duşunce sakattı "Hukukı" olan
bır tasarrufun gayrımeşruluğu söz konusu edılemıyeceğıne
göre. Büyük Mıllet Meclısındekı çoğunluk neye karar verırse
bu bır Tann buyruğumu sayılacakü'' O takdırde ıktıdar
grupu kendı sayı ustunluğune davanarak adalet
muessesesının bağımsızlığını ortadan kaldırsın, muhalefet
hakkında bır 'Tahkıkat Komısyonu' kurarak ona genış
yetkıler versın Muhalefetı mahkûm edıp ezsın, ortadan
kaldırsın, bu olur muydu9
Anayasadakı temınatın
yetersızlığını öne sürerek böyle bır davranışın "hukukı"
lığınden nasıl söz edebıhrdık
9
O zaman 27 Mayıs hareketı
meşruluğunu yıtırmış sayılmaz mıydı9
Profesorun broşurunü
okurken bunları duşundüm ve hıç bır arka maksat
gütmeksızın eğer hâlâ fikrınde ısrar edıyorsa Yassıadadakı
sanıklara yardım etmesı, onları kurtarmaya çahşması
gerektığını behrttım
Profesör, bu dıleklerıme ınandıncı ve susturucu bır cevap
verecek yerde tuttu ışı şahsıyata ve hakarete döktu Guya
onun yazdıklarını kasden değıştırmış, kendının olmıyan
fikırlen ona mal etmışım Yassıadavı ortaya atmakla
kendısını tehdıde kalkışıyormuşum, falân, filân
Bır Anayasa hukuku profesorunun kendı okuttuğu dersi
ılgılendıren bır tartışmada konuy'a sırtını çevırıp "şahsıyaf'a
sapması bıraz hazındır doğrusu Bundan dört yıl önce,
Iktıdarın henüz kuvvetlı olduğu yıllarda butun kusuru
Anayasaya yuklıyen, o Anayasaya göre çıkanlacak her
kanunu "hukukı" bulan bu profesör, 27 Mayıs'tan bıraz
önce özel bır toplantıda Tahkıkat Komısyonu yetkılerım
Anayasaya aykın bulduğunu buyuklere fısıldamakla bır
bılım adamı olarak tuhaf bır duruma duşmuştur Bu ıtıbarla
şımd} gençlere daha çok hak verıyor \e ona ıstıfasını gen
aldıran Hukuk Fakultesı Profesörlerı Kurulu, durumu bır
kere daha ıncelemeye dâvet edıyorum NADİR NAOİ
GEÇEN YIL BUGUN Cumhuriyet
Özal'dan gözdağı
14 EYLLL 1989
Başbakan Turgut Özal TBMM Başkanlığı seçımınde
gösterdığı adaya oy vermeyen ANAP mılletvekıllerının
sayısının 23-25 kadar olduğunu belırterek bunları kafasının
gerısıne not ettığını sovledı
TARTIŞMA
Körfez Sarunu
Turkiye'nin, ABD ve Suudi Arabistan'la birhkte Irak'a karşı
olası bir harekâtı, sonuç getirmeyecek; uzun soluklu bir
savaşa girmekten başka bir işe yaramayacaktır. 20. yuzyılın 2.
yarısında çıkan savaşlann sonuç vermeden kemıkleştiğı ve
savaşa giren ulkelere acıdan başka bir şey vermediği
kamuoyunca bilinmektedir.
Irak'ın Kuveyl'e el koyarak kendısıne bağla-
masının uzennden bır ay geçtı Orada şımdı-
lık sıcak savaş ruzgârının etkısı bıraz azaldı
Ancak dığer benzen sorunlar gıbı bu da kemık-
leşme eğılımı göstenyor
80'lı vıllarda başlavan, gıttıkçe hızlanan sı
yasal dengelerdekı çözulmeler Ink-Korfez olay-
larıyla yenı boyutlar kazandı
Bunalımın patlak vermesıyle birhkte Turkı-
>« kendısını hızla sorunun ıçınde buldu Önce
bu hıza gerek \ar mıydı7
Hıçbır sıyasal bağ-
lantıya gırmeden once olay yetkıh kurullarda
enıkonu goruşuldukten sonra bır karara va-
nlması herhalde daha sağüklı olurdu Öğren
dığımız kadanyla hemen öncelıkle Suudi Ara-
btstan'la Türkıye arasında yazgı bırlığınden söz
edılerek (burada msan Suudi KrallığYna bağlı
olarak bır zamanlar ülkemızde tartışılan tan-
kat bağlannı anımsıyor) ıletışım kurulmuş, da-
ha ışın başında çağdışı bır ulkeyle ortak sıya-
sal çözum aranmıştır. Bu ne derece doğru ola-
bılır
7
Çunku sorun ıncelendığmde olayın yal-
nızca Kuveyt'ın yutulması olmadığı anlaşılır
A>TU zamanda uzun vadede ABD ıle Avrnpa
açısından ulkelennın ekonomık çıkarlanrun çok
zedeleneceğı öne sürülmektedır öte yandan
Irak, gerçı devletlerarası yasalan hıçe sayarak
kaba kuvvete başvurmuştur, elbettekı bu dav-
ranışı hoşgöru ıle karşılanamaz, ancak Irak lı-
dennın Baas Partısi kanalıyla bütün Araplan
bır çatı altında toplamak ıstedığı, yapay sınır-
ları ortadan kaldırmayı düşündüğü, kendı yo-
netımının de çağdışı olmasıyla birhkte dığer
Arap ulkelerındekı çağdışı yönetımlen >ikma-
yı planladığı da goz ardı edılemez Şımdı böy-
İe Araplarca saygı duyulan ulusal hedeflere yö-
nelmış bu lıdenn Araplararası kamuoyunda
yandaş toplayacağı ve gıderek Saddam'ın guç-
İenebıleceğı duşuncelerden uzak tutulmamalı-
dır Nıtekım ABD'nın Suudi Arabıstan'a güç
kaydırmasını Saddam Husevın "Kutsal
yerienn" Hınstıyanlarca ışgalı eylemı saymış,
bu tutumu da Araplar arasında oldukça des-
tek bulmuştur Kısacası Kuveyt olayı Dogu-Batı
(Hınstıyan-Musluman) çaüşmasının ılk ateşlen-
dığı yer göninumundedır Ku\eyt'ın ışgalınden
önce de Italvan Dışışlen Bakanı ve aynı zaman-
da AT Dönem Başkaru, NATO'ya yenı bır 15-
lev kazandınlması gerektığını, bu ışlevın de
Musluman devletlerden gelecek bır tehhkeye
karşı olabıleceğını basına açıklamıştı Buradan
da anlaşılacağı uzere "Doğn Bloku" tehdıdı-
run yennı "Musluman Dogu" tehdıdının ala
cağı ve bunun da sıyasal dengelen dennden et-
kıleyeceğı varsayılabüır
ABD ıse Körfez'de çözüm ararken Turkıye1
nın kendısı ve Suudi Arabistan'la bırbkte aynı
davranışı paylasmasını çok ıstemektedır. Ka-
nımca eğer sıcak savaş çıkarsa (henuz bu ola-
sılık oldukça fazla) ABD, Suudi Arabıstan'da-
kı gtlçlenyle Kuveyt'ı kısa zamanda Irak'tan ko-
parmayı duslerken Turkıye'nın de kuzeyden
Irak'ı vurmasını bekleyecektır Türkıye, böyle
bır ışlevı üstlenmek ıstemedığı takdırde ABD1
nın Talabanı yoluyla Kurtlen aynı amaç ıçın
kullanması söz konusu olabüır (Böyle bır ola-
sıbğı da Turkiye'nin mutlaka önlemesı gereke-
cektır)
Türkıye'nın, ABD ve Suudi Arabistan'la bir-
hkte Irak'a karşı olası bır harekâü, sonuç ge-
tirmeyecek, uzun soluklu bır savaşa girmekten
başka bır ışe yaramayacaktır 20 yüzyüın2 ya-
nsında çıkan savaşlann sonuç vermeden kemık-
leştiğı ve savaşa gıren ulkelere acıdan başka bır
şey vermediği kamuoyunca bıhnmektedır Du-
rum böyle ıken ılende Türkıye'mn savaşa bu-
laştınldıktan sonra yandaşlannca yalmz bıra-
kılabıleceğı va da yetersız kalacak bır destek ve-
rebıleceklerı unutulmamalıdır Savaştan sonra
ıse ortaya daha behrgın olarak çıkacak olan Ba-
tı - Hınstıyan, Doğu - Musluman çatışması ara-
sında Türkıye arada sıkışmış ve yalmz başına
kalmış olabılır Böylece ne lsa'ya ne de Musa^
ya yaramayan bır duruma dusmek ışten büe de-
ğıldır Ülkemız dığer Müslüman ülkeler tara-
fından dışlanmış, Batı ulkelennın ıse dümen su-
yundan kurtulamamış bu konumda kalabıhr
Bu da Tttrk halkının hıç hak etmeyeceğı bır du-
rum olur
Sonuç olarak, Batı'da Ege, Trakya, Bulga-
ristan Turkleri, Akdemz'de Kıbns, Guncydo-
ğu'da PKK olaylan henuz çözume ulaşmamış-
ken "dınamık" bu sıyaset ızlemek uğruna sı-
cak savaşa doğru dümen kırmak hem gucumü-
zU aşacak hem de Türkıye'yı yenı bu serüve-
nın ıçme çekecektu O halde Türkıye yansızh-
ğını korumalı, Batı ve Arap ülkelenyle 1yı ılış-
kıler ıçınde olmalı, sorunun çözumünde savaş
durumu dışındakı tüm olanaklannı etkın bır
şekılde kullanmalıdu
ASLAN UNLÜ
Emckli Alb.
Goztepe/lzmır
Ada Halkını Cezalandırmayın
Eğer Adalar Beledıye Başkanı Sayın Recep Koç'un
yolsuzluklan varsa, beledıye müfettışlerı, İçışlerı Bakanlığı
rpufettışlerı, savcılar ve mahkemeler göreve ça^nlmah ve ada
halkı yerıne Sayın Roç cezdldndırılmalıdır
Bılmdığı gıbı 26 Mart 1989 tanhınde ya
pılan yerel seçımlerde, tstanbol Büyükşehir
Belediyesi'ne bağlı ılçeler arasında sadece
Adalar'da ANAP seçımı kazanmıştır
Adalar ılçesındekı SHP venılgısının ger-
çek nedenı. SHP örgutunden kavnaklan-
maktadır Önseçımdeoykullanan 140cıva-
nnda SHP'lı delegeden 130 adedı, bırakınız
Anadolu'nun a>nı ılınden olmayı, aynı koy-
dendır Bu mtelıktekı delegelenn onseçım-
lerdekı tercıh knterlerı hemşenlık olduğun
dan belırlenen adaylar da doğal olarak
Adalar'ın seçmen vapısına tersdüşmüştur
öylesıne ters duşmüştür kı seçılen beledıve
mechsı ü>e adavlannı (>edeklerle birhkte
22 kışı) ı8'ı aynı kö\dendır Bu tablova Be-
ledıye Başkan Adavının da vetersızlığı ekle-
nınce Sayın Recep Koç seçımlenn galıbı ol-
muştur
SHP orgütunun yapısmdan ka>nakla-
nan bu aksaklık. kotu sonuçlannı seçımler-
den sonra da göstermeye devam etmıştır
Demokratik Merkez Partisi'nın kurulma-
sıjla ANAP tan seçılen 3 uye bu partıye
geçmıştır SHP'nın seçılen 3 uyesıyle 11 kı-
şılık Adalar Bekdiye Meclisi'nde 6 kışılık
bır muhdlefet kanadı oluşmuj boylece ha-
zıran ayındakı bütçe muzakerelennde Sa-
yın Koç'un duşurulmesı ımkânı doğmuş-
tur Ancak SHP'den seçılen bır meclıs uyesı
bütçe ve faalıyet raporu oylamasının he-
men oncesındeSHP'den ayrılarak ANAP a
geçmış, bu üyenın desteğıyle Sayın Recep
Koç'un d üşurülmesı önlenmıştır
Kısaca SHP Adalar orgütu önce ve adeta
zorla Savın Recep Koç'u beledıye başkanı
yapmış sonra da meclıs uyelenne sahı p çı-
kamajarak beledıye mechsı nden güveno-
yualmasınısağlamıştır
Ancak Sa>ın Nurettin Sözen butün bun-
lardan habersızmış gıbı SHP ye haklı ola-
rak oy vermeyen Adalılan cezalandırmak
yoluna gıtmıştır Adalar Beledıyesı'nın can
gelırlen ıle can gıderlennı karşılaması
mumkun değıldır Gelın ıjçı maaşlannı da-
hı odcmeye yetmemektedır Üstehk temız-
hk ışçılerıiK yapılan soTrzamtaTttsîi sonra
bu açık daha da buyumüştur Buyukşehır
Beledıyesf nden malı destek görmeden ışçı
maaşlannı odemesı mümkün değıldır
Nıtekım temızhk ışçılennın 2 aylık maaş-
lannın ödenememesı karşısında, temızhk
ışçılen dırenışe geçmışler ve ışı bırakmışlar-
dır Bunun sonucu olarak ana caddeler da-
hıl tüm Adalarda çöp tepelen oluşmuş, pıs
kokular bu cennet beldeyı msanlann değıl
farelenn cennetı halıne donüştünnüştür
Salgın hastalıklar gorülmeye başlanmış
olup önlem alınmadığı takdırde olayın bo-
yutlançokgenışleyecektır
Eğer Sayın Koç'un usulsüzlûk ve yolsuz-
luklan varsa, beledıye müfettışlen tçışlen
Bakanlığı müfettışlen savcılar ve mahke-
meler goreve çağnlmalı ve Ada halkı değıl
Sayın Koçcezalandınlmalıdır
Ancak Sayın Sözen ın eğer elınde ımkân
varsa Sayın Koç'tan once onu zorla beledı-
ye başkanı yapan ve zorla görevde kalması-
nı sağlayan SHP Adalar orgütüne de gerek-
lı yaptırımlan uygulaması gerekmektedır
Av.AHMETUMA^
"An excellent command of English..."
(Ingilizceye tam anlamıyla hakim olmak..)
Önemli gorevlerin vazgeçilmez şartı: Çok iyi İngilizce.
TEPUM Dil Kursları, yaklaşık 6 yıldır öğrencilerine
"çok iyi" ingilizce öğretiyor.
Tumü İngiliz ve Amerikalı öğretmenlerden oluşan uzman
ögretim kadrosuyla...
Kendı koşullarınıza göre seçebileceğınız ders saatleriyle...
Farklı amaçlara yönelik dzel programlarıyla...
TEPUM Dil Kursları, şimdı Teşuıkıyeve Kadıkoy yabancı
dil merkezleriyle, Ingilizceye
tam anlamıyla hakım olmak
isteyenlerin hizmetindedir.
ra TEPUMLANGUAGE CENTRE
DİL KURSLARI
Teşvıkıye. 136 19 36 158 75 48 Camı Sok 6
Kadıkoy 337 79 21 347 19 29 Altıvol Şemstap Sok 9/3
Turkiye'nin en guzel
dugun salonları
NİŞANTAŞI
IRESTAURANT
Duğun Salonları
16.5OOB
19.500»!
Hez 1476239/1477440
Salonlaruuz klıaalı ve
«X)-10no
OZEL BORA
SURUCU KURSU
LÜTFEN, bana uzak-
pahalı demeyın
DERSANEMtZİ ve
pıstlenmızı görun
KARARINIZI ona gore
verın
Ûskûdar: 343 67 82
Kozyata|ı: 361 81 63
Tarakya: 162 08 18
TEŞVİKİYE'DE
ANA Caddede devren
kıralık dukkân
SAAT: 9 00-11 00
arast 161 93 30 •
SATIUK
MERCEOES 190 E18
90 model, sıyah renk sıfır km otomatık elektrıklı ön camlar
ABS fren karavan çekıcı genış bennn deposu,
36000 mark + gümrûk ve masraflar
1M.: 148 34 48 - 144 50 50
DOSTUM
MOZART
Nadir Nadi
7 bası 5000 lıra (KDV ıçınde)
Çağdaş Yavınları Turkocağı
Cad 39-41 Cağaloğlu Istanbul
Odemdi gondenlmez.
KEMALÎZMtN
DRAMI
Vedat Nedim Tor
2 bası 2000 lıra (KDV ıçınde)
Çağdaş Yaymlan Turkocağı
Cad 39-41 Cağaloğlu tsıanbut
Odemdı gondenlmez.
ANKARA...ANKA
MUŞERREF HEKİMOĞLU 1
Kanncalar...
Steınbeck'ın kanncalarını anımsar mısınız7
Kızıl karıncaları?
Bır öykusunde ne guzel anlatır Çatlak toprakları nasıl aşıyorlar
Arızona'da1
Öndekıler çatlağı dolduruyor gendekılere yol verı-
yorlar Elbet oluyorlar, ama ötekıler yol alıyor, yürüyuşu sürdü-
ruyor Benı etkıler bu olay Çatlağı dolduran karıncalan sevgıy-
le, coşkuyla düşünürüm Bu doğa olayını kuşkusuz toplumlar
da yaşıyor Kannca türû kışıler var her toplumda Yok olmayı göze
alabılıyorlar bır bütün ıçınde erımeyt, gendekılere soluk ve yü-
rek vermeyı
Kolay değıl kannca olmak, bır başka bırıkım, bılınç ıstıyor her
şeyden önce Ortak bır eylemı oluşturmanın, ortak bır ürünün
güzellığını hıssetmek gerekıyor ANKA'dakı arkadaşlanmı sev-
gıyle seyrederım kımı sabahlar, karıncalan duşunerek Gazete-
len tarartar ANKA kaynaklı haberlerı gorünce gözlerı partar Ortak
bır ürunün parıltısı bu Bır bütün ıçınde erımeyı göze alarak, bı-
reysellığı aşarak özverılerle ulaşılan bır başarının parıltısı Ha-
benn başında adlarını değıl, ajansı görünce mutlu olurlar Kışı-
lığı kurumsallaştırmanın sevıncını duyarlar
Sıyasal yaşamda da var kannca türü kışıler Çatlaklar derın-
leşse de varlıkları süruyor Bır ılçe örgütünde çalışıyorlar Partı-
nın başarısından başka hıçbır beklentılerı yok Hıçbır çıkar ılış-
kılerı yok, yerel yönetımde bır gorevı ya da mılletvekılı olmayı akıl-
larından geçırmıyoriar, çatlağı örtmeye uğraşıyorlar Ankara'da-
kılerın haberı yok onlardan, ayrıca olsa ne yazar' Onlar bırey-
sellığe saplanıp çatlağı dennleştırıyorlar ancak' Rahmetlı Eyü-
boğlu'nun bır sözünü anımsıyorum CHP'de yönetıme kadar ge-
len kımı arkadaşlanndan büyuk saygıyia söz eder, onların
gölgede çalıştıklarını, muttağın ustalan olduğunu söylerdı Sof-
ralarda başkaları oturuyor1
Çorbada bır tutam tuzla doyuma ula-
şan bır polıtıkacı olmak da bır başarı kuşkusuz Elbet erdemını
hıssedenler, demokrasıyı ıçtenhkle özleyenler ıçın
Otuz yıldır başkentte yaşayan bır gazetecı olarak sıyasal ku-
ruluşları da yakından tanıdım Her partıden, her kuşaktan dost-
larım var 1960'dan 1990'lara uzanan dostiuklar Kımı polıtıkacı-
ları bır haylı yakından tanıdım çızgılerını, tırmanışlarını, ınışlen-
nı ılgıyle ızledım yıllar boyunca Kımı benı çok şaşırttı, kımı hıç
şaşırtmadı 1980 den ben parlamerrtoya çok gıtmıyorum, duş la-
rıklığını aşmış değılım henuz Ama 1960'larda ve 70'lerde gü-
neşı Meclıs kapısında selamladım bırçok sabah Oturumlan baş-
tan sona ızler, yalmz kursudekı konuşmaları değıl kulıstekı söy-
leşılerı de ızlerdım, kuşağımın bırçok gazetecısı gıbı 1960'larda
parlamerrto kürsüsünde guzel bır esıntı vardı doğrusu Duvar-
lar konuşsa da anlatsalar' 1960 Anayasası'nı delme çabaiarına
karşı dırenenler bugünlerı de gördüler, ama kımı çevreler mı-
yopluğu aşamadılar 1970'lerde anayasayı onarma çabalan, AP-
nın ınışe geçmesı, CHP'nın trmanışı derken, CHP-MSP koalıs-
yonu gerçekleştı Denız Baykal, çıçeğı burnunda bır polıtıkacı
o zaman MSP-CHP koalısyonunun mıman sayılıyor Oğuzhan
Asıltürk ıle birhkte ortaklık koşullarını görüşüyorlar Cüneyt Ar-
cayürek ıle ben korıdoriarı arşınlıyoruz her gün Hükümet kuru-
lacak, gündeme af yasası gelecek dıye umutlanıyoruz Denız
Baykal, malıye bakanı ılk Ecevıt hukümetınde Meclıs'te ve Se-
nato kürsüsünde konuşurken AP'lıler de hayran dınlıyor Genç,
yakışıklı bır adam, kursüye de yakışıyor, güzel konuşuyor Ama
kürsülerde parıldamak, bakanlık koltuğunu parlatmaya yetmıyor
her zaman Polrtıkada hızlı tırmanışlar tehlıkelı olabılıyor Çün-
kü o tırmamşı ıçıne sındırmek gerekıyor Koltuğunun sorumlu-
luğunu iyi taşımak Bakanlık ya da başka bır koltuğu Galıba
bır de nerede duracağını bılmek gerekıyor Otuz yılın gözlemın-
de vardığım bır gerçek Kımı kışılerın guzel bır soluğu var, güzel
ruzgâr estırıyorlar hava basıyorlar, ama o rüzgârın hızıyla kör
bır uçuşa da dalabılıyorlar' Tek başlarına uçmak ıstıyorlar, baş-
ka kanatlara özgürluk tanımıyor, tersıne kanat kırıyorlar Belkı de
özlerıne âşık oluyor çevrelerıne sevgıyle, hoşgörüyle bakamı-
yorlar artık Özseslerını duymak ıstıyor başka seslerı susturmaya
çabalıyorlar Çokseslı değıl, tek seslı koro ıstıyorlar Kapalı de-
nızde yuzmeyı yeğlıyor açık denızlere açılmıyorlar
* Yuzmeyı sever mısınız
9
Ben çok severım Ören'de Ege'nın rna-
vılıklerıne açılarak guneşe doğru, çok sevdığım Kazdağı'nı sey-
rederek yuzerken, polıtıkacı dostlarımı uzuntuyle düşünüyoru«Ti
doğrusu Kapalı denızlerı aşıp açık denızlere, yenı ufuklarayö-
netemıyorlar bır turlu Oysa toplumda açık denızlenn özlemi var
Bu sabah denız kıyısında bır SHP'lıye rastladım 29 eylülde ku-
rultaya kım gıdecek, dıye sordum Üzüntüyle baktı yüzüme Ge-
çen kurultaya kımse katılmamış Burhanıye'den' Denız Baykal'ı
desteklemeyenlerı delege yapmamışjar Delegelığın koşulu Bay-
kal'a oy vermek Inanılır gıbı değıl Üstehk sosyal demokrat bır
partıde Tek kışının, bır takımın egemenlığı demokrasıyle bağ-
daşabılır mı' Partı ıçınde uzlaşmaz bır davranışa gırenlerden de-
mokrasıye bır katkı beklenebılır mı^ Kurultay delegelerı bu so-
ruları yanıtlayacak elbet SHP'ye oy verenlerın umudunu, bek-
lentısını kırmamak gerekır Ana muhalefet partısının ıçe dönük
savaşları aşıp dışa dönuk savaşlara yönelmesı gerekır artık Top-
lumdakı btrıkımlerı iyi değertendırmesı gerekır Bıreysellığı aşa-
rak ortak bır ses duyurması gerekır Inönu'nün çevresınde iyi bır
orkestra oluşturması gerekır Eleştırıler de olabılır, ama Erdal
Inönu ye güvenımı ve umudumu koruyorum ben özellıkle ül-
kemızın surüklendığı ortamda Paşa oğlu olmasını da sakıncalı
değıl, belkı yararlı buluyorum Çünku o paşa kım' Ismet Inönü
değıl mı
7
Inönü'nun tarıhımızdekı, demokrasımızdekı yerını de
iyi bılmek gerekır Hatta "Ya Bülent, ya ben" dıye dırettığı kurul-
tayı da ryı yorumlamak gerekır Olayların gelışmesı doğrultusunda
Inönü, CHPden aynlınca ne oldu
9
Ecevıt, genel başkan oldu,
ortanın solu pohtıkası gündeme geldı, bır umut yeşerdı toplum-
da, umut tırmandı gıderek CHP ıktıdara geldı, ama çok geçme-
den ınış de başiadı, umut da soldu Duşünmek gerekır, Ismet
Paşa'nın o son kurultaydakı çıkışı neden acaba
9
Ecevıt evladı
gıbı sevdığı bır kışı, ama partıyı ona bırakmak ıstemıyor Bencıl-
lıkten mı, yoksa bır devlet adamının sorumluluğundan mı? Dev-
let yönetımınde duygusalhğa yer vermeyen bır kışı Ismet Paşa
Duygusal pohtıkacılar, tüm yeteneklerıne karşılık, sıyasal sah-
nede solısthkten öteye gıdemıyorlar Oysa demokrasılerde so-
lıstlık donemı sonaermış bulunuyor Sıyasal kuruluşların iyi bır
orkestra oluşturması önem taşıyor bugün Tüm çalgıcıların se-
sını duyaracağı bır orkestra Asıl olan bu tür bır orkestranın yö-
netıcısı olmak, tum çalgılar arasında uyum sağlamak, tum or-
kestra uyelerıyle iyi bır dıyalog kurmak 29 eylülde böyle bır or-
kestra kurulursa özledığımız bır konser dınleyebılırız Yoksa bır
ses karmaşasını aşamayız Erdal Inönu'nün coşku yaratmayan,
kalabalığı suruklemeyen bır lıder olduğunu söyleyenlere de ka-
tılmıyorum ben Coşku veren pohtıkacılardan yeterı kadar dene-
yımımız var' Bır sıyasal lıdenn coşku değıl, guven vermesı ınan-
dırıcı olması gerekır her şeyden önce Kalabalıkları dalgalandı-
ran değıl, düşunduren bunalım değıl, çözum ureten, kavgacı
değıl barışçı bır lıdere gereksınım var bugün Yalmz laf üreten-
lerın donemı kapanmalı artık SHP de sosyal demokrat bır par-
tının varlığını hıssettırmeh CHP'nın uzantısı olduğunu da sözle
değıl, ınandıncı bır polrtıkayla kanıtlamalı
Bu polıtıkayı bır orkestra oluşturur ancak Sesıne âşık solıst-
ler değıl Orkestrada solıstlerın yerı yok mu dersınız, elbet var
Ama orkestrayta uyum ıçınde, yönetıcıye ters düşmemesı, hele
notalan şaşırmaması koşuluyla Işte uluslararası solıstlerımız
Tek başlarına çaldıklan zaman sonsuz gûzellıkler uretıyorlar Ama
bır orkestra eşlığınde çalarken bütünün bır parçası oluyorlar Mü-
zıkseverler de guzel bır konser dınlıyor Kopuk bır dıyaloğu, vır-
tüözıtesını bastırmak eğılmını kulak affetmıyor Muztk dağılıyor,
orkestra bır yanda, solıst bır yanda, şef bır yanda
Sıyasal solıstlerden bu konuda özen beklenıyor SHP kurulta-
yında tyı bır orkestra oluşmasını umut edıyor yandaşları lyı bır
orkestra, yönetene de başka bır boyut katar bence Yanlışlarla
uğraşarak vakıt yıtırmez, yenı yorumlara yonelebılır, bellı bır coş-
kuya da ulaşabılır
DEVRIMCI
MÜCADELESİYASİ DERGİ
S A Y I Ç I K T
Bestekar Osman Sk No 8/19 Cagaloglu-İST Tel 527 76 16
SAYHJGÜNLER
Muzaffer Bu)tukçu
Çağdai Yayınları Turkocağı Cad 39-41 Cağaloğlu-Istanbui