Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET/10
P A R T İ L E R D E N
Dokunulmazlık
dokunulmazlığının kaldınlmasını Adalet BakanlığTndan
istedi. ANAP Ordu milletvekillerinden î. Nuri Topkaya,
Bahri Kibar, Gürbüz Yılmaz'ın, Ordu'daki
•jAV^Ka. 1 Altınkum tesislerinde aldıklan alkol ve
9^ /ZT^t yedikleri yemek sırasında, havaya
tabancaları Ue ateş açmalan çevrede
oturanlann şikâyetine yol açtı. Yanlannda
ANAP Merkez ilçe Başkanı Sabri Türkmen
ve bazı partililer olduğu halde yemek
sırasında havaya tabancalan ile ateş eden
milletvekillerinin ifadelerinin alınabilmesi için Ordu
Cumhuriyet Savcılığı, Adalet Bakanhğı'na yazj yazarak adı
geçen milletvekillerinin dokunulmazlıklannın kaldırümasım
istedi. (ORDU/ Cumhuriyet)
T R 1 C P Izmir MUletvekili Kemal Anadol 9 eylül
•
L
'-
r
*
J
^ tzmir'in kurtuluş günü törenlerinde TBKP'nin
Atatürk Amtı'na çelenk koymasının engeüenmesi
konusunda bir soru önergesi verdi. Anadol "Protokolde,
Atatürk Amtı'na ancak parlamentoda grubu bulunan
siyasal partilerin çelenk koyabileceği yolunda bir kayıt var
mıdır" diye sordu. Kemal Anadol Içişleri Bakanı
Abdülkadir Aksu tarafından sözlü yanıtlanması istemiyle
TBMM Başkanlığı'na bir soru önergesi verdi. (İZMIR-
Cumhuriyet Ege Bürosu)
KAMOY Araştırması
Merkezi'nin (KAMOY) son yerel seçimlerden sonra DYP
teşkilat yöneticileri arasmda yaptığı anket sonuçlandı.
Araştırmada Genel Başkan Suleyman
Demirel dışındaki yöneticilerin yetersiz
olduğu ve teşkilaun yeni bir vitrin arayışı
ı içinde bulunduğu belirlendi. Araştırmaya
ij katılanlar, DYP'nin en yararhlarırun
Suleyman Demirel, Köksal Toptan ve
Mehmet Dülger olduğunu belirtirken Demirel
dışındaki genel merkez yöneticilerinin
tümü ile milletvekillerinin çoğunu DYP'nin
zararhlan arasında saydüar. KAMOY tarafından 33 il, 111
ilçe ve 86 beldede başkan ve yönetim kurulu üyesi
düzeyindeki 786 teşkilat yöneticisinin katüımıyla
gerçeldeştirilen araştırmada, Hüsamettin Cindoruk, Tansu
Çiller, Emre Gönensay ve Aydın Menderes'in partide görev
almalan gerektiği vurgulandı. (ANKARA/AA)
Çay önergesine ret SSİSSt
arkadaşlannın "çay ürünü ve üreticileriyle ilgilı sorunlar ve
bu konuda alınacak tedbirlerin tespiti" amacıyla verdikleri
Meclis araştırması önergesi ANAP'lılann oylanyla
reddedildi. önerge üzerinde hükümetin görüşlerini açıklayan
Maliye ve Gümrük Bakanı Adnan Kahveci, "Çay üreticisine
fazla para verirseniz, bu kez tüketici bağınr" dedi.
Kahveci, çaya alternatif olarak kivi üretileceğini söyledi.
t )rf*t\r\ C O m n i a n
S H P
Manisa Milletvekili
ureııcı sorunıan Hasan Za
^at Mecliste
üretici sonınlan ve hayat pahalılığınm büyük boyutlara
ulaştığını söyledi. Zengin, üretici sorunlarına çözüm
getirebibnek için zirai kredilerin arttırılması, Stopaj
Vergisi'nin kaldınlması ve ünin bedeüerinin zamanında
ödenmesi gerektiğini kaydetti.
Ogretmen hazırlık ödenekleri
• ANKARA (AA) — öğretmenlere her öğretim yılı
başında ödenen hazırlık ödenekleri arttınldı. Bakanlar
Kurulu'nun Resmi Gazete'nin dunkü sayısında
yayımlanan karanna göre öğretmenlere her öğretim yılı
başında verilen 50 bin liralık öğretim yılına hazırlık
ödenegi, bu yıl birinci derecede kalkınmada öncelikli
yöreler için 300 bin lira, ikinci derecede kalkınmada
öncelikli yöreler için 225 bin lira, diğer yöreler için ise
150 bin lira olarak belirlendi.
Kayıtlar bugün sona eriyor
• ANKARA (UBA) — Universitelerle orta dereceli
okullar ve ilköğretim okullarının orta kısımlannda
öğrenci kayıtlan bugün sona erecek. Bu yıl öğrenci
seçme ve yerleştirme smavını kazanan 196 bin 253
adaydan, 78 bin 707'si lisans, 34 bin 158'i önlisans
programlanna yerleştirilecek. Bu adaylardan 83 bin 338'i
ise Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi'nin Iktisat
ve tş Idaresi programlanna kayıt yaptıracak. Anadolu
Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi'nin öğrenci kayıtlan
da 17 eylül pazartesi günü başlayacak. Oğrenciler 2 ekim
tarihine kadar açıköğretim bürolannda kayıt
yapürabilecekler.
HABEREER 14 EYLÜL 1990
Dogalgaz tesisleri
• TEKİRDAĞ (Cumhuriyet) — Yapımına 1989 yılı mart
ayında başlanılan Marmara Ereğlisi ilçesindeki BOTAŞ
Doğalgaz Ithal Tesisleri'nin açılışı yarın Devlet Bakanı
Mehmet Keçeciler tarafından yapUacak. 85 bin metreküp
kapasiteli üç çelik tankın bulunduğu bu tesislerde,
Cezayir'den ithali gerçekleştirilecek olan doğalgaz
stoklanacak. Yetkililer, Sovyetler Birliği'nden getirilen
doğalgazda meydana gelebilecek bir kesinti sırasında,
Marmara Ereğlisi tesislerindeki gazın devreye sokulacağını
bildirdiler.
AÇIKLAMA
Yıldız Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Fizik
BOlümü'nden Dr. Erkan Alcan gazetemize şu açıklamayı
yaptı: 31 Ağustos 1990 tarihli "Ankara Havası" köşesinde,
"Tedrisat-Erkan Hocanın Yoklaması" başlığı alünda yer
verilen yazınız tümüyle şahsımı ve fakültemi rencide edici
asılsız bir iddiadır. Yazıda belirtildiği gibi Yıldız Üniversitesi
Fen Edebiyat Fakültesi Fizik Bolümü'ndeki öğrencilerimize
geçen sömestrde hiçbir dersim yoktu. Yalnızca mühendislik
fakültesine salı ve perşembe günleri servis dersleri verdim.
Gerek günlük yaşantımda, gerekse görevim esnasında
Atatürkçülük doğrultusundan bir an olsun sapmadım. Böyle
bir yazımn incelenmeden ve kaynağınuı araştınlmadan
yayımlanması, geleceğimi ilgüendiren bir suçlamada
bulunulması şahsımı ve Yüdız Üniversitesi Fen Edebiyat
Fakültesi camiasını son derece üzmüştür.
DÜZELTME
Hikmet Çetinkaya'nın dün gazetemizde yer alan "Kim Nerede?"
başlıklı yazısında Ankara SHP İl Başkanı Vecihi Mutlu'nun
ismi kimi baskılanmızda bir dizgi yanlışlığı sonucu
Vecihi Ataklı olarak çıkmıştır. Düzeltiriz.
TÜM MAKİNA
MÜHENDİŞLERİ VE
TESCİLLİ BÜROLARA
DUYURU
Son günlerde İGDAŞ tarafından basına verilen ilan-
larda, doğalgaz projesi yapacak makina mühendis-
lerinin İGDAŞ'ın açacağı seminerden geçmelerinin
zorunlu olduğu izlenimi yaratılmaktadır.
Makina mühendisliğinin ilgi alanına giren konular-
da yetki verilmesi; yasalarla tanımlandığı üzere üni-
versite veya eşdeğer kuruluşlara tanınmıştır. Bir ano-
nim şirketin ne adına olursa olsun mühendisleri yet-
kilendirmesi söz konusu olamaz.
Üyemiz olan makina mühendislerinin böyle bir se-
minere katılma zorunluluğu kesinlikle yoktur.
İGDAŞ yönetimini hiçbir geçerli nedene dayanma-
yan bu uygulamadan bir an önce vazgeçmesi konu-
sunda kamuoyu önünde uyarıyoruz. Aksı halde şube-
miz bu uygulamayı durdurmak için gerekli hukuksal
girişimlerde bulunacaktır.
ABD, Çevik Ruvvet'e girmemizi istedi
UĞUR MUMCU
sordu
KENAN
EVREN
yanıtladı
Biz Güvenlik Konseyi müdahale kararı
aldıktan sonra mı asker göndereceğiz,
almadan mı göndereceğiz? Mesele burada.
Güvenlik Konseyi böyle bir karar almamış,
alacağı da yok.
Irak'm parçalanacağını söylüyorlar. 'Haritası
böyle kalmayacaktır, parçalanacaktır"
diyorlar. Inanmıyorum. Irak milleti diye bir
millet var. Musul bizim için macera olur.
Savunma işbirliği anlaşmaları sırasında
Amerikalılar Rapid Reployment Force'a
katılmamızı önerdi, katılmadık. Ortadoğu'ya
bulaşmak istemedik.
Amerikalılar Van'da Sovyetler'e yönelik yayın
yapmak için bir radyo kurmayı istediler.
'Amerika'nm Sesi'ni Türkiye'de yapalım'
dediler, kabul etmedik. Kabul etsek bu sefer
Sovyetler'le aramız açılırdı.
—3—
MARMARİS — Eski Cumhurbaşkanı Kenan Ev-
ren, 1980 yılında Amerika'nın Türkiye'de Sovyet-
ler'e yönelik yayın yapmak amacıyla radyo kurmak
ve aynca Ortadoğu'daki olaylara müdahale etmek
üzere oluşturulan çevik kuvvete Türkiye'nin de ka-
tılmasını istediklerini, Genelkurmay'ın da "Orta-
dogu'ya bulaşmak istemedigi için" bu önerileri ka-
bul etmediğini söyledi.
Marmaris'teki evinde konuştuğumuz Evren,
"Musul bizjm için macera olur" dedi.
Evren, Arap dünyasının işlerine karışmanın so-
runlar doğuracağını, bu yüzden, devlet başkanlığ)
ve cumhurbaşkanlığı dönemlerinde Ortadoğu'daki
çatışmalarda taraf tutmadıklaruıı anlatarak,
TBMM'nin yurtdışına asker gönderme ve yabancı
askerierin de Türkiye'de bulunması karannda "acek
edildigini" de ileri sürdü.
Evren'e yönelttiğimiz sorular ve Evrea'in yanıt-
ları şöyle:
— Sayın F.\ren, bu Ortadogu bunalımı konusun-
da genel olarak neler duşunu>orsunuz, sizce çözıim
nedir?
EVREN — Sayın Mumcu, Ortadogu bugün dün-
yanın en karışık bölgelerinden bırisidir. Vaktiyle
Balkanlar'daki duruma "banıt fıcısı" denildi. Şimdi
bu tabir Ortadogu için kullanıhyor. Şimdi, neden
böyle oldu? Birinci Cihan Harbi'nden sonraki olay-
lara bakmak lazım. Hatta İkinci Cihan Harbi'nden
sonraya. Çok bolündü Ortadogu, çok ufak şeyhlik-
ler, emirlikler, "Filistin Devleti" derken, bir "tsnul"
kuruldu, Israil'in bütün Arap âlemi tarafından ta-
nınmaması ve Israil'le başlatılan savaşlar Ortado-
ya lideri Kaddafl, şimdi de Saddam çıktı. Bir ara-
lık da Suriye Devlet Başkanı Hafız Esad. Ama, bu
kadar bölünmüş, ayn ayrı devlet kurmuş Arap âle-
minin bir lider etrafında toplanması bence müm-
kün değil.
Arap âlemi öyle bir şey ki, bugün canciğer olan-
lar, kısa bir süre sonra bakıyorsun dusmanlar. Kad-
dafi'nin durumuna bakın. Mısır'la Suriye'nin bir-
leşmesine bakın. Mısır'la Suriye bir aralık birleş-
mişti. Suriye'yle Irak birleşmişti. Ama, bugün hepsi
kanlı bıçaklı birbirleriyle.
— Pclrolün oynadıgı rol önemli miydi?
EVREN — Tabii. Petrol de muayyen Arap ülke-
lerinin, Araplann elinde topianmış. Suudi Arabis-
tan, Birleşik Arap Emirlikleri, Kuveyt, Katar falan.
Burayı ele geçirmeye çalışıyorlar tabii. Irak'ın pet-
rolü var. Ortadoğu'da, Körfez bölgesinde üretilen
petrolün aşağı yukarı yüzde 20'si Irak tarafından
üretiliyor. Amma, sekiz senelık savaş bunu aldı gö-
türdü. Götürdüğünden başka 80 milyar dolara ya-
kın da borç bıraktı. Neyle ödeyecek bunu? Kendi
kaynaklarıyla ödeyemeyecek. Ödeyemeyince gözü-
nü Kuveyt'e dikti. Ben bunu zaten savaş esnasında
da hissettim. Kuveytliler Irak'tan hep çekinirlerdi.
Irak'ın kendilerine karşı bir hareketinden hep çe-
kinirlerdi. Petrolün yüzde 20'si de Kuveyt'te. Onu
da alsa, yüzde 40 olacak. Yüzde 4O'ı elde edince de
OPEC'de büyük söz sahibi olacak. Zaten bütün is-
tediği bu. Petrol pahalı olsun ve ben borcumu öde-
yeyim. Butün mesele burada. Böyle yaparsa bütün
petrol üreten Arap ülkeleri de buna minnettar ka-
lır. Ne bileyim, şükran duyacaklardır. Tabii bu Ba-
tı âleminin kabul edeceğı bir hadise değildir. Japon-
ya buraya bağh, Amerika, Avrupa hepsi buraya bağ-
lı. Petrol değerini şimdiki zamanımızda olduğu gi-
faza edişimizin doğruluğu sonradan anlaşıldı. Hiç-
bir tarafı tutmadık, iki taraf da bize bir şey söyle-
yemedi.
— O zaman çok baskı geldi mi?" Yani "çevik
kuvvete girin" diye Amerikalılardan falan...
EVREN — Hayır, bir baskı gelmedi, ama istedi-
ler. İstediler, biz hayır, raüsaade...
— Van'da Sovyetler'e yönelik ymyıa yapmak için
bir de radyo kurmak istemişlerdi...
EVREN — İstediler, hatırlıyorum. Onu da ka-
bul etmedik.
— Onu niye kabnl etmediniz?
EVREN — Efendim, neydi o Amerikan radyo is-
tasyonunun ismi?
— Amerika'nın Sesi.
EVREN — Amerika'mn Sesi'ni Türkiye'de de ya-
palım dediler, kabul etmedik.
— Herhalde Sovyetler'e yönelik olacakb.
EVREN — Bu sefer Sovyetler'le aramız açılırdı.
Sovyetler de bize gelse, "Biz de yapacagu" derse ne
diyeceğiz?
— O nedenle ginnediniz...
EVREN — Yanlış olur diye girmedik.
— Şimdi, Suudi Arabistan'da bulunan çevik kuv-
vet, Amerikan çevik kuvveü... 82. Hava İndirroe 1u-
gayı.
EVREN — Şimdi öyle. Bu gibi konulara bulaş-
manın Türkiye'nin menfaatine olacağı inancın-
da değilim. Gelelim şimdi bu Irak meselesine. Irak
meselesi, Irak'ın Kuveyt'e saldırısı, bütün dünya ta-
rafından, dünya ülkeleri tarafından tasvip görme-
di. O halde buna bizim, alınan Güvenlik Konseyi
karanna hemen katılmamız bence doğrudur. Bu-
nu her zaman söylemişimdir, gene de söylüyorum.
'Araplann kendi aralanndald problemlerinin halliade biz ara ılım.' (Fotograf: Rıza Ezer)
ğu'yu bir banıt fıcısı haline getirdi. Bunda bazı ha-
talar, onlara girmiyorum, ama ilk başlangıç, bence
tsrail ve Arap savaşıdır.
— Peırolün bir payı yok muydu?
EVREN — Ona geleceğim şimdi. Şimdi Israil ta-
rafına geliyorum. Filistin devleti ortadan kalktı bu
savaştan sonra. Ne oldu Fılistinliler? Büyük bir
toplum, büyük bir kısmı Ürdün'e gitti. Bu göc, bu
sefer Ürdün'ü bozdu. 70"lerin başında biliyorsunuz,
Ürdün'de qpredeyse Kral Hüseyin devrilecekti. Bu-
nun farkına vardı Kral Huseyin, bunlann büyük bir
kısmıru çıkardı ve bastırdı ayaklanmaları. Gittiler
bu sefer Lübnan'a! Çofunluğu Lubnan'a, diğerleri
de Körfez ülkelerine dağıldı. Gittıği her yerde prob-
lem çıkardı, Lübnan bu sefer parçalandı. Bakın, kaç
sene gecti, hâlâ halledilmiş değil, hâlâ olaylar içe-
risinde sürüklenip gidiyor.
Ortadoğu'nun barut fıcısı haline gelişinin birin-
ci sebebi Filistin devletinin ortadan kaldınlması ol-
du. Eğer Filistin Devleti yeniden kurulur ve Israil
de diğer Arap ülkeleri tarafından tanımrsa bu me-
sele halledilir. Ben bunu Arap ülkelerine de söyle-
mişimdir, Filistin Devlet Başkanı, lideri Yaser Ara-
fat'a da söylemişimdir. "Bütün dünyanın Birleşmiş
Milletler'de tanıdığı bir ülkeyi siz tanımazsanız ol-
maz. Bu bir hakikat, arük kurnlmuş. Bırakın bunu"
demişimdir. O sizi tanırsa siz de onu tanıyın. Şim-
di, Arap âleminde liderlik yanşı var. Nasır'la baş-
lamış. Bir lider oima, Arap âlen;ini o liderinin et-
rafında toplama Nasır'la başladı. Ondan sonra Lib-
bi muhafaza ettiği sürece, bu Ortadoğu'nun da öne-
mi sürecektir. Bir gün petrolün yerine başka bir şey
ikame edilir, bir şey bulunursa -ki çalışmalar sür-
düriilüyor, güneş enerjisinden bir şeyler yapılmaya
çalışılıyor- o zaman mesele kalmaz. Petrol değeri-
ni muhafaza ettiği sürece dünyanın buraya bakış açı-
sı da değişmez.
— Peki Sayın Evren, siz 1981'de Genelkurmay
Başkanı'ydınız aynı zamanda. Savunma tşbiıiiği
Anlaşmalan sırasında Amerikalılar Rapid Deploy-
ment Force'a katılmamızı önerdiler, kabul etmedik.
EVREN — Hayır.
— Sebebi neydi? Neden kanlmadınız? Türk Ge-
ndkurmayı neden çevik kuvvete katılmama gere-
ğini duydu?
EVREN — Efendim, Orıadoğu'ya bulaşmak is-
temedik. Ben hep şunu söylemişimdir; Arap âlemi-
nin problemlerine biz kanşırsak, bugün demin de
anlattığım gibi, dost olanlar yann düşman, duşman
olanlar yann dost olur, arada biz kalırız.
— Bugün kanşıyoruz ama...
EVREN — Efendim, oraya sonra geleceğim.
Onun için, Arapların kendi aralanndaki problem-
lerinin hallinde biz aracı olmayalım. Sonra biz kö-
tü oluruz. Birisiyle iyi olurken ötekiyle kötü olu-
ruz. Hatta iyi olduğumuzla da bir müddet sonra kö-
tü oluruz. Ve bugüne kadar da dikkat ederseniz
Türk dış politikası hep bunu götürmüştür. Arapla-
nn kendi iç problemlerinde biz bir taraf olmaya-
lım. İran-Irak savaşında da tarafsızlığımızı muha-
Efendim, "bekleyelinı, üç gün daha bekleyelim. beş
gün daha bekleyeUm, bakalım o diger ülkeler ne ya-
pacak." Bu tür mutereddit kararlar bizi bir nokta-
ya getirmiyor. Beş gun sonra alsaydı kim alacaktı
bu kararı?
— "Asker gönderme" karanna ne diyorsunuz?
EVREN — Oraya geleceğim şimdi, o doğruydu.
Sebebi, Güvenlik Konseyi karar aldı, ambargo ka-
rarı aldı. Biz de Güvenlik Konseyi'nin yani Birleş-
miş Milletler'in kunıculan arasındayız. Uymayacak
mı>ız buna? Uyacağız. Ha başlangıcında uymuşum,
ha sonunda uymuşum. Başlangıçta uymamız bize
fayda sağlamıştır. Şimdi gelelim asker gönderme
meselesine.
Asker gönderme meselesindeki esas sebepleri bi-
lemiyorum. Gizli bir oturum yapıldı, ne anlattılaı?
Telefonla konuşmalarda neler geçti? Bunu da bile-
miyorum. Ancak, kendi değerlendirmemi şöyle si-
ze aktarabilirim:
Acele bir konudur. Hükumete niye devredildi bu
yetki? öyle bir olaydır ki, anında hemen karar ver-
meyi gerektirebilir. Meclis'ten karar ahndığı takdirde
bunun duyoılması kaçmılmaz olur. Duyulması da
istenmez, o takdirde bu yetki verilir. Ne gibi? Kıb-
rıs olaylannda olduğu gibi. Çünkü Kıbrıs olayla-
rında müdahale günü, saati belli değildi. Meclis-
ten bu yetkiyi hükumete vermezsek, o zaman Mec-
lis'ten bu kararı almamız gerekir. Meclis'ten karar
alındığı gun karşı taraf karşı tedbirleri ahr. Onun
için verildi. Burada böyle bir durum yok. Biz Gü-
venlik Konseyi müdahale kararı aldıktan sonra mı
asker göndereceğiz, almadan mı göndereceğiz? Me-
sele burada. Herhalde Güvenlik Konseyi bu karan
aldıktan sonra göndereceğiz. Güvenlik Konseyi böy-
le bir karar almamış, alacağı da belli değil. O hal-
de ben niye şimdi hükumete bu yetkiyi vereyim? Bir-
takım polemiklere yol açıyor. Turizmi de etkiledi.
Buradaki otellerden duyuyorum, çok iptaller oldu.
— Peki, bir de asker çagırma var. tlk defa Tttrid-
ye'de "asker çagırma yetkisi" aldı hökümeL
EVREN — Bunun çapını bilemiyorum. tncirlik
Üssü ile mi Ugüidir, başka bir şey Oe mi ilgilidir bunu
bilemiyorum. Amma, tncirlik Üssü'ne eğer filolar,
ilave fılolar gelecek ise, bu Meclis karanndan ziya-
de, karşılıklı anlaşmamız var bizim. İki filoydu, üç
filoya, 24 ucakken 36 uçağa çıkanldı. Meclis'ten geç-
medi bu. Bu, karşılıklı Savunma İşbirliği Anlaşma-
lanna dahil bunlar.
— Egitim amaçlı degJl mi bu Indrük Üsstt?
EVREN — Eğitim amaçhdır.
— Stratejik bombardıman uçakian iiste.
EVREN — Uçaklar buradan harekâta girerse, o
zaman bizim topraklanmızı savaş üssü olarak kul-
lamr. Halbuki fncirlik Üssü, NATO maksatlarına
kıülanıhr, NATO için. NATO karar alabilir. NATOi
da bir karar alınır, denir ki; "Efendim NATO da
bu savaşa iştirak edecekür. Hatta bazı ilave ve ban
hava kuvvederi gdecektir." O zaman bir şey demem.
Çapını bilmediğim için bunun hakkında, hemen
reddedemiyorum. Bir de şunu anlatayım: Bir ara
Yaser arada sıkışmıştı. Lübnan'a saldın oldu. Su-
riye saldırdı. Orada Amerikan taburu vardı. Onun
tanliyesi mevzubahis oldu. Bu 12 Eylül dönemin-
deydı. Bizden o zaman ricada bulundular. Helikop-
terlerle, gemiyle alacaklar, yeniden helikopterlerle
tncirlik Üssü'ne getirecekler ve oradan uçaklarla
Amerika'ya götüreceklerdi. tnsani bakımdan, biz
buna müsaade ettik. Bu insanı bakımdan.
— Yü?
EVREN— Neydi o? 82'de miydi? 82 yılı galiba.
— Sayın Evren, biliyorsunuz NATO'dan önce, ln-
gilizler Mısır'ı da katmak istemişlerdi, bu Ortado-
gu ordusuna. Bu fikir NATO kurulduktan sonra ra-
fa kaldınldı. Şimdi yeniden gündeme getiyor bu or-
du Ortadoğu'da.
EVREN— Bu hep söylenir.
— Böyle bir ordaya katılmasına taraftar mısınız
Türkiye'nin?
EVREN — Bu hep söylenir. Efendim, Mısır, Tür-
kiye, Suudi Arabistan ve Ürdün. Böyle bir çember
oluşturulur. Bu hep söylenir ama, bunun doğruhık
derecesini bilemem. Bize neresmen,ne de yazüı ola-
rak hir teklif gelmiş değil.
— Araplann işine kanşnuş olmayacak mıyız o
zaman? O zaman sakıncalı. Bagdat Paktı gibi ol-
maz mı sonu?
EVREN — Bu CENTO, CENTO öyle değü miy-
di? Bağdat Paktı. Irak da vardı, ihtilal olunca Irak
çıktı. Ondan sonra adı CENTO oldu. Ondan son-
ra da tarihe kanştı. Ben böyle bir ittifakın yapıla-
cağı inancında değilim. Sonra Türkiye, bir taraftan
NATO, bir tarafdan burada. Bunu nasıl dengeleye-
cek? CENTO vardı, ama CENTO'nun içinde Ame-
rika, tngiltere de vaıdı. Yani onlar da müşahit sıfa-
tıyla dahildiler.
— Bütün problem herhalde NATO'nun sorum-
luluk bölgesi Türkiye'de bitivor yazılı belgelere gö-
re, ama Out of Area leorisi var...
EVREN — O çalışmalar var NATO içerisinde.
Sonra Irak'ın parçalanacağım da söylüyorlar. "Ha-
ritası böyle kalmayacaktır, parçalanacaktır" diyor-
lar. Ben ona da ınanmıyorum. Yani, Irak milleti diye
bir millet var. 14 milyon nüfusa sahip. Bunlan par-
çalayacaklar, "Musul'n, falan bize verecelüer" bu
mumkün değil. Bizim için de bu bir macera. Ma-
cera olur.
— 1925lerde başımıza gdenlere ragmen...
EVREN — Şu anda biz zaten vermişiz, yüzde 5
hakkımız vardı bizim burada petrol gelirlerinden,
onu da devretmişiz 5O*lerden sonra. Toptan bir pa-
ra almışız veya borçlar sılinmiş, onun üzerine biz
de bunu devretmişiz. Şimdi, efendim, "Musul bi-
rimdi." Olmaz! Suriye de "Hatoy bizimdir" diyor
şimdi. Onlara hak verraiş oluruz. Bizim Misak-ı
Milli hudutlanmız çizilmiş. Şimdiye kadar söyledi-
ğimiz nedir bizim? Bizim Misak-ı Milli hudutlan-
mız dışında hiçbir iddiamız yoktur, talebimiz de
yoktur, bir kanş toprağımızı da kimseye vermeyiz.
Şimdiye kadar söylenen bu değil miydi? O halde ba-
zı böyle atak, demin söylediğim gibi Musul falan,
bunlar doğnı değil. Ben tasvip etmiyorum.
BİTTt
KKTC Cumhurbaşkanı: Rumların ATye başvurusu Türklerin haklarını yok etmeye yönelik bir çaba
Denktaş: Yunan hegemonyasına boyun eğmeyiz
Başbakan Yıldırım
Akbulut'la dün
yaptığı görüşmeyle
Ankara'daki
temaslarım
tamamlayan Rauf
Denktaş Kıbrıs
konusunun
derinlemesine ele
alındığını ve Türkiye
ile tam mutabakat
sağlandığını belirtti.
Haber Merkezi — Cumhurbaş-
kanı Turgut Özal'ın resmi konu-
ğu olarak Ankara'da bulunan Ku-
zey Kıbns Türk Cumhuriyeti
Cumhurbaşkam Rauf Denktaş
dün Başbakan Yıldınm Akba-
lnt'u ziyaret ederek Kıbrıs soru-
nu üzerine görüşmelerde bulundu.
Rauf Denktaş, Ankara'daki te-
maslarım değerlendirirken "Mu-
tabık olmamız daima gücümüz-
dür. Memnun aynhyonım" dedi.
Denktaş AT'nin Kıbrıs Rum ta-
rafının başvurusuna vereceği ce-
vap karşısında takınılacak tavır
konusunda da Ankara ile muta-
bakat sağlandığını belirtti. KKTC
Cumhurbaşkam daha sonra Kıb-
nslı işadamı Asil Nadir'in yöne-
tim kurulu başkanı olduğu Polly
Peck International PLC'nin yap-
tırdığı Sheraton Voyager Antalya
Hotel'in açılışına katılmak üzere
Ankara'dan aynlarak Antalya'ya
KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş, Başbakan Akbulut ile görüştü. (Fotograf: AA/Hikmet Satıcı)
gitti.
KKTC Cumhurbaşkanı Denk-
taş Başbakan Akbulut'la görüş-
mesinden sonra yaptığı açıklama-
da Türkiye'de bulunduğu süre,
içinde Kıbns sorunu üzerine de-
rinlemesine görüşmelerde bulun-
duğunu belirterek tam bir muta-
bakat sağlandığını ve bundan
memnunluk duyduğunu kaydetti.
Kıbns sorununun, Rumlann
adaya sahip olma meselesi olarak
devam ettiğini belirten Denktaş,
Rumlann Kıbrıs'a sahip olabil-
mek için 27 yılhk ortakhk cumhu-
riyetini yıktıklannı hatırlattı.
Rumlann çeşitli yöntemlerle ve
dünya ülkelerıni arkalanna ala-
rak, "Kıbns'ın tapusunu" alma-
ya çahştıklanm vurgulayan Denk-
taş, şöyle konuştu:
"Onlar bu çauşmayı kendi miBi
davalan açısından ne kadar ge-
rekli göriıyorsa, biz de Kıbns'ta
katiyen bir Yunan hegemonyası
kurulmasına veya Kıbns Türkü-
nün azınlık muantelesi görmesine
ve Rum'un bizi idare etmesine bo-
yun egmeyecegimizi acık kalplilik-
le ifade etmis bulunuyoruz."
Rumlann AT
başvunısu
Kıbns sorununun devam etme-
sinin, Rumlann bütün Kıbns'ın
hükümeti olarak tanınmış olma-
lanndan kaynaklandığuu belirten
Denktaş, Rumlann da bu görüş-
ten hareketle Avrupa Topluluğu'-
na tam üyelik başvurusunda bu-
lunduklannı kaydetti. Denktaş,
şöyle devam etti:
"Bu basvunı ile 27 yıllık hak-
lanmızı yok etme kampanyasının
zirvesine ulaşnuşlardır. AT'nin ne
yapacağını görecegiz ve ona göre
tedbirler alacagız. Bu konularda
da muUbıkız. Bu tedbirler halkı-
mızın kanı ve canı pahasına ko-
rudugu haklann, eşitliğin, Türk-
iye'nin garantisinin, iki kesimlili-
ğin korunması, yani Kıbrıs Cum-
huriyeti'nin temelinde var olan
esas haklanmn korunması ve ko-
runacağı anlamına gelir. Kuzey
Kıbns Türk Cumhuriyeti bir va-
kıa olarak vardır. Bunn görme-
mek mumkun defildir."
Başbakan Yıldınm Akbulut da
Türkiye'nin Kıbns'ta Türk ve
Rum kesimlerinin meseleyi görüş-
meler suretiyle halletmelerinden
yana olduğunu belirterek "Ama
temel şartlan da hepimiz biliyo-
ruz. tki toplumlu, iki kesimli,
Türkiye'nin garantisi alünda, eşit
siyasi haklara sahip bir oluşumun
gerçekleşmesi arzumuzdur" dedi.
Rauf Denktaş'ın Başbakan Ak-
bulut'u ziyaretinde Devlet Baka-
nı Mehmet Yazar, KKTC Savun-
ma ve Dışişleri Bakanı Kenan
Atakol, ı urkiye'nin Lefkoşa Bü-
yükelçisi Ertuğrul Kumcuoğlu,
KKTC'nin Ankara Büyükelçisi
Oğuz Ramazan Korhan da bulun-
du. Başbakan Yıldınm Akbulut
gönışmenin ardından Cumhur-
başkanı Rauf Denktaş onuruna
Başbakanlık Konutu'nda öğle ye-
meği verdi.
Bu arada, KKTC Cumhurbaş-
kanı Rauf Denktaş, Başbakan
Akbulut'u ziyaretinden önce GA-
TA Tıp Fakültesi'ne giderek, göz-
lerini muayene ettirdi.
Denktaş Antalya1
da
Kuzey Kıbns Türk Cumhuriyeti
Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş,
Ankara'daki resmi temaslannı (a-
mamladıktan sonra başkentten
aynlarak Sheraton Voyager An-
talya Hotel'in açılışı için sahibi
Asil Nadir'in düzenlediği özel
"Gaia Gectsi"ne katılmak üzere
Antalya'ya gitti. Antalya muha-
birimizin bildirdiğine göre kente
KKTC Dışişleri Bakanı Kenan
Atakol'la birlikte gelen Denktaş'ı
havaalanında Vali Eroi Tezcan'-
ın yam sıra KKTC'nin Turizm
Bakanı Mehmet Bayram, Sağlık
Sosyal ve Çalışma Bakanı Erkan
Hasiboglu, Ticaret ve Sanayi Ba-
kanı Atay Ahmet Raşit ve Asil
Nadir'in annesi Safiye Nadir kar-
şıladılar.
Rauf Denktaş havaalanında
yaptığı konuşmada Rum kesimi-
nin AT'ye başvurusunun komis-
yonda incelenmesi gerektiğini tek-
rarlayarak, "Kıbns'm Romlar ta-
rafından temsilini kabnl etmedik.
AT eger Rumlan temsilci olarak
kabul ederse biz de buna göre ted-
birierimizi alınz. KKTC herkesin
gözü önünde bir vakıadır. Ne
gökten indik ne yerden bittik " di-
ye konuştu.
Kıbnslı işadamı Asil Nadir'in
Yönetim Kurulu Başkanlıği'm
yaptığı Polly Peck International
PLC'nin Türkiye'deki ilk turizm
yatınmı olan Sheraton Voyager
Antalya Hotel'in açüışı nedeniy-
le düzenlenen gala gecesi 15 eylül-
de yapılacak. Geceye Ankara ve
Antalya protokolünun yam sıra
yurtdışından ve Kıbns'tan konuk-
lar gelecek. Basına kapalı olarak
gerçekleşecek olan gala gecesinin
konuk sanatçılan Los Paraguayos
Grubu ile Randy Crawford ve Ka-
onta olacak. Gecede otelin anah-
tan Asil Nadir'e teslim edilecek.