25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
/ EYLÜL 1990 CUMHURİYET/7 ANKARA HAVASI Cumburiyet Ankara Bürosu BUROKRASI Banş istemek huzuru bozar Türk Tabıbler Bırliöj (TTB) Merkez Konseyı sadece sağlık alanında değıl, toplumu ilgilendire hemen her konuda duyarlı bir kuruluş Birçok kesimin savaş çığlıkları attığı günlerde TTB "savaşa karşı kampanya' programı çerçevesinde bir dızı etkinlık planladı. Ancak barışın önemini vurgulamak, savaşın çırkın yüzünü sergılemek amacıyla dûzenlenen bu etkinliklere Ankara Valiliği izin vermedi Gerekçe olarak da halkın huzur ve sükunu gösterildi. Valilıge göre TTB'nin etkinlikleri 1911 sayılı yasanın 11. maddesi uyarınca "halkın huzur ve sükununu bozacak" nitelikteydi. TTB'nin programında ise şunlar vardı Resim, fotoğraf, karikatür, gazete kupürü sergisi, açıkhava dinletisi düzenlemek, kitap standı açmak. GAP GEZİSİNİN ARDINDAN Çok lokum alanı sünnet ediyorlar Medarı iftihanmtz GAP geçen hafta bir büyük törene daha sahne oldu. Atatürk Barajı'nın tamamlanan govde inşaatı için kurdeleli açılış yapıldı. Demlrel'in "Yedı küpelı gelini" GAP'ı öve öve bitıremeyen Özal, Kurtuluş Savaşı'nı ve sonrasındakı tüm hamleleri bir kenara ıtıp Atatürk Barajı'nı son 300 yılın en önemli olayı ilan etti. Cumhurbaşkanı özal'ın, Başbakan Akbulut'la birlikte katıldığı GAP gezisi oldukça renkliydi. Akbulut gezı boyunca özal'ın gölgesınde kalmadı. Yaptığı konuşmalarda anayasadan Örnekler verip pasif olmadığını gösterdi. GAP'taki törenden sonra Kesecik köyünde sünnet düğününe katılan Akbulut 7 çocuğa kirvelik yaptı. Foto muhabirleri çocukların yanında fotoğraf çekmek isteyince Akbulut kendılerini, "Çocuklar, bu hayati bir mesele, biraz uzaklaşın" dıye uyardı. Allahuekber sesleri arasında gerçekleşen sünnetten sonra çocukları teselli eden Akbulut kıl haba üzerine oturup köylülerie sohbet etti. Daha sonra ikram faslı başladı. Lokumların kısa sürede biteceğınden endışe eden Devlet Bakanı Cemil Çiçek, "Çok lokum alanı sünnet ediyorlar" diye espri yaptı. Tam o sırada tepsiyi gören Akbulut seslendı — Yahu, bir lokum da bana verin... GAP'taki törenler ve sünnetler bittıkten sonra Şanlıurfa'ya gelindı. Burada programa göre konuşma yoktu ama vaiı yapacağını yapmış, Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın konuşacağım programa koymuştu. Urfaiı milletvekillerinin ısran ile program değişti ve konuşmalar kaldırıldı. O da ne? Kent merkezinde kalabalık bir grup, konvoya el sallıyor. Kalabalık olur da özal konuşmaz mı? Cumhurbaşkanı programı yine değiştirdi ve konuşacağım söyledi. Zenger sırasıyla anonslara başladı. Sıra Urfaiı milletvekillerinin takdimine gelince uğultulu bir "yuh" sesi koptu. Milletvekillerinin burada konuşmaya niye karşı çıktıkları anlaşılmıştı. Gezi boyunca Zenger formunda olduğunu gösterdi. Bu arada sık sık kendi reklamını yapmayı da ihmal etmedi. İnönü'den bu yana 6 cumhurbaşkanı 11 başbakanla çalışmıştı. Hani övünmekte de haksız değikdı. Zenger, Adıyaman'da Özal'la Akbulut'un yan yana olduğu bir sırada, "Yeni patronumla resmimi çektireyim" deyip Cumhurbaşkanı'y'a Başbakan'ın arasına girdi. Zenger'ın yenı patronu kimdı anlaşılamadı ama bir milletvekili yanındaki arkadaşına fısıldadı: — Allah bu Zenger'e her devirde yürü ya kulum demiş. GUNUN FÖTÜGRAFI DIPLOMASI Dogramacı GATA'da (Fotoğraf: Hasan Aydm/A.A.) TEDRISAT Ver sabunu yaptır kaydını Okullarda kayıtlar sürerken ilginç uygulamalar da gündeme gelıyor. Milli Eğitim Bakanı Avni Akyol'un 'vefilerden kayıt sırasında para a/ınmayacak' demecine karşın okullar, "başka çaremiz yok" deyip yüklenmeye devam ediyorlar. Kayıt bağışı 50 bin liradan başlıyor, 300-400 bin liraya kadar uzanıyor. Velınin kılık kıyafetine bakan okul yöneticilen bağış mıktarını da ona göre belirliyoriar. Eğer nakit para yoksa ayni yardım da kabul görüyor, yeter ki okulun işine yarasın. Ankara Yenimahalle Kent- Koop İlköğretim Okulu'nda para veremeyecek durumdaki velilerden sabun, çamaşır suyu, sandalye, masa gibi yardımlar* isteniyor. Veli bunu da yapacak durumda değılse mesleğine bakılıyor. Eğer marangoz, sıhhı tesısatçı ve benzer mesleklerdense yaşadı. Çocuğunu rahatça okula kabul ettirebilır. Okulun anzalarını onarıp çocuğunun kaydını yaptırabilir. Okul yöneticilen ise bağış (!) istemekten kendilerinin de hoşlanmadığını, ancak sağlıklı eğitim yapılabilmesi içın buna mecbur olduklarını vurguluyorlar. Eğer velınin parası yoksa, elinden hiçbir iş de gelmiyorsa artık çeneye kuvvet. Pazarlık yapıp bağışı en alt düzeyden tutturacak. Cuma sabahı 6.45'te radyoda Arapça âyetlerin çevirisini dinliyoruz. "Müslümanlar kardeştir." Araplaıia şımdilik palavrayla yapılan çatışmalarla birlikte güzelim 27 Mayts aklımıza gekü: — Olur mu böyle olur mu? Kardeş kardeşi vurur mu? * • Meşrutiyet Caddesi'ndeki gazete bayilerinden birine: — Bana bir Zaman gazetesi, bir de playboy ver dedım, — ikisini bir arada veremem, gûnahbr dedi. — Ya ayn ayn satarsan? — Doğru ya... Ne yaparsın ekmek parası! Şinasi Nahit Berker FIKRA Temel Eyfel'de TemeK, Fransa'da işçı olarak çalışan yeğeni Tursun'u ziyaret için Paris'e gider. İki kafadar bir gün Eyfel Kulesi'ni gezerken bir grup turistin hararetli bir tartışmaya gırdiklerinı görürler. Tartışmaya daha sonra Fransızlar da katılır. Tartışma ilgilerini çeker, gruba yaklaşırlar. — Tursun, ha bunlar neyu paylaşamay? — Heç uşağım, aşağu atlamasuna bahis tutayler. — Mesele midur. Parayı cöriyim atlarum. Temel'ın ısrarları karşısında uzun yıllar Fransa'da kalan Tursun, arkadaşının teklifini gruba söyler. Parada anlaşırlar ve Temel, Eyfel Kulesi'nin tepesinden atlamak üzere en üst kata çıkar. Haber bir anda etrafa yayılır. Kulenin önü ana baba gününe döner. Temel, kalabalığın hayret dolu bakışları ve çığlıkları arasında kendisini Eyfel'in üstünden aşağı bırakır. Herkes paramparça bir ceset beklerken, Temel üstündeki tozları silkeleyerek ayağa kalkar. Bahisçiler bu inanılmaz olay karşısında dehşete düşerler. Temel'den, çok büyuk paralar karşığı tekrar kuleden atlamasını isterler. Bıyık altından gülen Temel teklifi reddeder: — Her zaman başımın üstüne düşemem ki... Parayı bozmamak Körfez krızıni ensesinde hısseden Suudi Arabıstan'daki yedi gazetecı günlerdır Dahran üssüyle Cıdde arasında mekik dokuyor Bölgedeki gelışmelerı en kısa sürede Türkıye'ye ulaştırmaya çalışan gazetecıler S. Arabistanın davetlisi olarak bu ülkeye gıtmışlerdı. S. Arabıstan yetkilılerı her türlü masrafın kendilerine ait olduğunu söylemelerine karşın gazetecıler günlerdir kendilerine muhatap bulamıyorlar. Enformasyon yetkilılerı, "Siz merak etmeyin, ayrılırken hesabı öderiz" dıyorlar, ama hiçbir yazılı taahhüde de yanaşmıyoıiar. S. Arabıstan'ın Türkiye'ye 10 milyar dolarlık yardım yapacağı söylentıleri kamuoyuna yansımıstı, ama bu vaatlerı de gazetecı davetlerıne benziyorsa yandık. Ancak kötü niyetli olmaya gerek yok. Belkı S. Arabistan yetkilılerı 10 milyar doları bozulmasın diye Türk gazetecılerine yüz vermiyorlardır. İNÖNÜ HİKÂYELERİ ErdalBey mesafesı Erdal Bey, 30 Ağustos törenlenne, "Genelkurmay Başkam'nın daveti olduğu için" katıldı. Gece verilen resepsiyona ise hiç itibar etmedi. Bu durum bazılarını kızdırdı. "Niye törenlere katılıyor? Bu bizim parti politikamıza aykırı, Cumhurbaşkanı Turgut Bey'e yanyor" diye. Her neyse, bu eleştıriler olurken törenlerde Erdal Bey Turgut Bey ıle komşu koltuklara düşmezler mi? Erdal Bey, Turgut Bey'in elini sıkmadı, gözle görüldüğü kadarıyla herhangı bir konuşmalan da olmadı. Ama 'ne olur ne olmaz' diyen bir gazetecı Erdal Bey'e sordu: — Efendim yan yanaydınız herhangi bir diyalog geçti mi aranızda?.. Erdal Bey yanıt verdi: — Yok, yok, bu tür törenlerde arada yeteri kadar mesafe oluyor... SUPERZEDE Vebal götürme Ahmet Şahin bir süper emeklızede. Varını yoğunu toparlayıp süper emekii olmak için devlete yatırmış. Devlet bu, hiç insanını kandırır mı? O da güvenmiş. Ama sonra güvendiği dağlara kar yağınca Cumhurbaşkanı'na, Başbakan'a, bütün bakanlara, siyasi parti başkanlarına, Türk-İş'e, Hak- İş'e oturup bir mektup yazmış. Mektup, Cumhurbaşkanı özal'ın GAP'ta okuduğu destansı şiir gibı iç açıcı değil Ahmet Şahın, dinımizin de insanları kandırmayı ayıpladığını anlatıp adaletten söz ettikten sonra ilgililere kulak verin deyip şu dörtlüğü yazmış: Varıp çıkar için vebal götürme / Aklın zay edip fehmin yitirme / Kalaycının dükkânına oturma / Karası üstüne bulaşır divane. KİM KİME DUM DUMA BEHtç AK HIZLI GAZETECI SECDET SE! SOKh.KLA6.PA &vt4uM İıfATır?. ÇİZGİLİK KÂMİL MASARAC1 AGAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GÖKHA\ GÜRSES »5*?.** CİP-I M BtttM S&) GARFIELD JM DAVIS TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 1 Eylül MUSTAFA KEMAL 'İN ÜNLÜ BUYRUĞU!. 1322 'P£ BUGUN, GAZı MUSmF* KEMAL, *Ofi£>UtAR { . IUC HEOePtMZ A/O>ENt2£>l&, ILBRI f " B . so A&usrosrAKi AGPtNOAH, YU- CAMINI Kt/eTAfZABlLEf^LER DE KAÇMA- YA BAÇLAMIÇTl. TUÜK SUI/Ae/LEGl AR- KA yûLLARI tcESe&C£N, MUŞ7MFA ZEMAL, AerrK CıPDı &/G DÜŞMAN Kltl/l/ETÎ KALMAOlSlNI AUtAAAIŞTt . "TUÜKtYE SÜYUK MILLET MECLlSl O « - DÜLARl" O/YE 6AŞO4YAN 8l/r#UĞuNU İŞTE 8U SIRADA VEBAAIŞrt- ERTESl 6UU, YUMAAJ BAŞKOML/mUl TR.IKOPIS T-ESLİM TÜRK ve DÜNYA KARİKATÜRLERİNDEN Ccvat Özer i Louis Postruzin (Avustralya)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle