Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
15 AĞUSTOS 1990 EKONOMİ CUMHURjYET/U
enflasyonu %52'hlikii l
yTÜSİAD'ın Ekonomi
y
90 raporu, büyük dış ticaret açığı tehlikesini vurguluyor
Ekonomi Servisi — TÜStAD'-
ın "Tnrkiye Ekonomisi *90" ra-
porunda, yıl sonu enflasyon tah-
mini yüzde 52 olarak gösterildi.
TL'nin sürekli yüksek değerli tu-
tulmasının, konvertibilite ve itha-
lat serbestisi ile birleşince tehlikeli
bir dış ticaret açığı doğuracağı ve
bu acıgın yıl sonuna kadar 6 tnil-
yar dolara ulaşmasının sürpriz ol-
mayacağı belirtildi.
TUrk Sanayici ve lşadamları
Derneği'nin (TÜSÎAD) "The
Turidsh Eeonomy '90" adlı rapo-
ru yayıralandı. tngilizce olarak
yayımlanan raporda, üretim, ya-
tırımlar, istihdam, para politika-
lan, dış ekonomik ilişkiler hak-
kındaki TÜSİAD görüşlerine yer
verildi.
Prof. Dr. Demir Demirgil'e it-
haf edilen raporda derneğin 1990
yıl sonu tahminleri de yer aldı. Uy-
gulanan ekonomik poliükalann
degişmeyecegi varsayıjarak yapılan
çalışmalara göre TÜSİAD 1990
yüı enflasyon oranıru, Körfez kri-
zi öncesi verilere dayanarak, yüz-
de 52 olarak öngördii. Dernek bu
yıl sonundaki dolar kurunu da 3
bin 70 lira tahmin etti. 1990 yılı
toplam ihracatının 11.6 milyar
dolar, ithalatın ise 18.1 milyar do-
lar olacağıru hesaplayan TÜSl-
AD'm tahminlerine göre, yıl so-
nundaki dış ticaret açığı 6.5 mil-
yar dolara >11kselecek. TÜSlAD'-
ın çalışmalarına göre bu yıl so-
nunda çeşitli sektörlerdeki reel
büyüme oranlan da şöyle: Tanm
yüzde 5, sanayi yüzde 7, hizmet-
ler yüzde 6. GSMH'deki büyüme
ise yüzde 6.1 olarak tahmin edil-
di. Ancak dernekten dün yapılan
bir açıklamada, 1990 yılı için ya-
pılan tahminlerin Körfez krizin-
den önce başlatıldığı, bu nedenle
yıl sonu için yapılan projeksiyon-
larda bu faktörün göz önüne ahn-
madığı belirtildi.
"The Turkish Economy '90"
adlı raporda özetle şu noktalar
vurgulandı:
• 1983 seçimlerinden sonra Tür-
kiye'de başta, iletişim, enerji, ula-
şım alanlarında olraak üzere
önemli altyapı yatınmlan yapıldı.
Ancak bu yatırımlann gerçekles-
mesi için gereken kaynakların te-
mini yüksek oranlı enflasyona ne-
den oldu. Ahnan bazı önlemlerle
1989 yıhnın sonlanndan itibaren
enflasyonun düşüş trendine girdi-
ği görülüyor. Bu trendin yıl sonu-
na kadar devam edeceği tahmin
TUSIADın 1990
tahminleri
Tanm % 5.0
Sanayi % 7.0
Hizmet : % 6.0
GSMH % 6.1
Yatmmlar % 7.0
Toplam tûketim % 4.6
Enflasyon %52.0
İhracat 11.6 milyon $
İthalat 18.1 milyon $
Yıl sonu doJar kuru .. 3.070 TL.
Yılhk değişim %33.0
Oolann yılhk ort.
değeri: 2.665 TL.
Yılhk değişim %25.0
ediliyor.
• 1990 yıhnın ilk 4 aylık verileri-
ne göre bütçe gelirleri bir önceki
yılın eş dönemine göre hissedilir
bir artış göstermiştir. İlk 4 ayın
sonunda konsolide bütçe gelirle-
ri yüzde 80 oranında artarken,
vergi gelirleri bir önceki döneme
göre yüzde 86.3 oranında artmış-
tır. Ancak aynı dönemde konso-
lide bütçe giderleri gelirlerden da-
ha hızlı bir artış göstererek, 1989
yıhnın ilk çeyreğine göre yüzde 93
oranında yükselmiştir.
• TC Merkez Bankası, 1990 yıh-
nın ilk 5 aylık döneminde Türk
Lirası arzını başarıh bir şekilde
kontrol altına alriuş, önceki yıllar-
da uygulanan para politikalann-
da yapılan değişiklikler iyi sonuç
vermiştir. Ancak, bu politikanın
devamırun yıl sonuna kadar büt-
çe açıklarına bağlı olarak değişe-
bileceği gözlenmektedir.
• Gecen yülarda, Türk ban-
kacılık sisteminin sıfır riskli ve
yüksek faizli devlet tahvili ve Ha-
zine bonolarını, riskli kredi plas-
manlarma terrih etmesi, sistemde-
ki kaynaklann devlet fınansmanı-
na yönelmesine yol açmıştır. Bu-
nun en önemli nedeni de ekono-
mideki büyümenin yavaşlaması ve
faiz oranlanmn yüksekliği nede-
niyle özel sektörün aldığı kredileri
geri ödemede çektiği güçlüklerdir.
• ödemeler dengesinde gecen yıl
sonunda kaydedilen artıya rağ-
men, bu yıl politikanın değişme-
$i bazı sorulann sorulmasını ge-
rektirmektedir. Dış ticaretteki
dengenin bozulması ve cari işlenı-
ler açığının artması istenmeyen bir
gelisme miydi, yoksa planlanan
hedeflerin gerçekleştirilmesi mi
düşttnülmüştü? Önceki yıllarda
izlenen ihracat bazlı büyüme
programının bir yana itikrek, enf-
lasyonla savaşta aşm değerli Türk
Lirası'nın silah olarak kullanılma-
sı ve bu arada giderek büyüyen it-
halat rakamlannın ödemeler den-
gesindeki bozulmayı arttırması
sürpriz olmayacaktır. Bu trend
devam ettiği takdirde 1990 yılı dış
ticaret açığı 6 milyar dolarla şim-
diye kadarki en ust düzeyine ulaş-
ma riski taşımaktadır.
• Aşırı değerh Türk Lirası ve kı-
sa vadeli sermaye hareketlerine
bağlı döviz kuru politikasımn
uzun vadede sürdüriilmesi müm-
kün görünmemektedir. Konver-
tibl yapılan Türk Lirası'nın aşırı
değerde tutulması ve ithalatta
gümrük duvarlarının indirilmesi
dış ticaret açıklannın o denli bü-
yümesine yol açacaktır ki, bu açık
kısa vadeli borçlanma, görünme-
yen kalemlerdeki gelir artışı ve ya-
bancı sermaye girişleriyle kapatı-
lamayabih'r.
• Acil olarak ahnması gereken bir
diğer tedbir de kamu borçlanmn
GSMH'ye olan oranımn azaltıl-
masıdır. Bu enflasyonla mücadde
açısından zorunludur.
TMO'ya yeni
dış kredi
• LONDRA (AA) —
Toprak Mahsulleri Ofîsi'nin
(TMO) hububat ahmlannı
finanse etmek amacıyla
ABD'li Manufacturers
Hanover önderliğindeki
bankalar gmbundan 500
milyon dolarlık sendikasyon
kredisi anlaşması önceki
akşam Londra'da
imzalandı. TMO Genel
Müdürü özgüneş, yaptığı
açıklamada, TMO'nun
bugüne kadar S milyon ton
hububat alarak, üreticilere
2.3 trilyon lira ödemede
bulunduğunu hatırlatlı.
özgüneş, yeni sendikasyon
kredisinin iki kısım halinde
olacağını, 400 milyon
dolarlık kısmın bir yıl, 100
milyon dolarlık kısmının ise
iki yıl vadeli olacağını
beürtti.
lutuncuye
devlet destegi
• ANKARA (AA) —
Ürününü tüccara satıp
parasım alamayan 2 bin 101
tütün üreticisine parasım
Tekel ödedi. Bu üreticilere
ürünlerinin karşılığı olarak
3.6 milyar lira ödenirken,
Tekel ödeme güçlüğü içine
düşen tüccardan da
tütünleri geri aldı. Maliye
ve Gümrük Bakanı Adnan
Kahyeci, "Bu durumdaki
üreticilerin mağduriyetinin
önlenmesi için gerekli
işlemler yürürlüğe
konulmuştur" dedi.
Üreticinin parasım
ödemeyen tüccar için Tekel
tarafmdan gerekli yasal
işlemlerin yapıldığı
kaydedildi. Tüccara teslim
ettiği tUtünün parasım
alamayan ve mağdur
durumda bulunan 2.101
tütün üreticisine avans
mahiyetinde 3.6 milyar lira
ödeme yapıldı.
• •
Uç
hidroelektrik
santral
• ANKARA (ANKA) —
Kavala grubunun yap-işlet-
• devret modeliyle yapacağı,
üç hidroelektrik santralına
ilişkin yapım anlaşması
Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanı Fahrettin Kurt ile
şirket yetkilileri arasında
imzalandı. Santrallardan
ikisi Sıvas Divriği
Ahiköy'de diğeri ise
Antalya Elmalı'da
yapılacak. Santrallann
yıllık üretimlerinin toplam
81 milyon kilovat olması
planlanıyor. 3 yıl içinde
işletmeye geçecek olan üç
santral toplam 13 milyon
dolara mal olacak.
Elektrik
tüketinıi
• ANKARA (ANKA)
Sanayi kesiminin elektrik
tüketimi yılın ilk dört
ayında gecen yılın aynı
dönemine göre, yüzde 3.3
arttı. 1989 yılının ilk dört
ayındaki artış yüzde 1
düzeyinde gerçekleşmişti.
Yılın ilk dört ayında
elektrik tüketimindeki en
büyük artış yüzde 23.1 ile
bakır ve çinko sektöriinde
gözlenirken, bunu yüzde
18.4 artışla organize sanayi
bölgeleri izledi. Bu arada
amlan dönem içinde kömür
ocaklanrun tüketimi yüzde
16.9, makine teçhizat
sektörünün tüketimi de
yüzde 17.3 arttı. öte
yandan gflbre, alüminyum,
metalurji, demir, çelik,
kâğıt, petrokimya, cam
toprak, tekstil
sektörlerinden de elektrik
tüketimi artış gösterdi.
Kececiler:Kriz sonuna kadarpetrolfiyatları değişmeyecek
Akaryakıta fiyat garantisiEkonomi Servisi- Oevlet
Bakanı Mehmet Keçeciler okar-
yakıt fiyatlannın Petrol krizi bi-
tene kadar değişmeyecegı sözü-
nüverdi.
Tûrkiye Akaryakıt Bayileri
Petrol ve Gaz Şirketleri Işveren
Sendikası (Tabgis)'in düzenle-
diği toplantıda petrolcülerle bir
araya gelen Kececiler, Irak'ın
Kuveyt'i işgal etmesiyle başla-
yan petrol krizinin 1 ay içinde
çözûleceğini savunarak, Petrol
Ofîsi'nin kriz sonuna kadar
akaryakıt fiyatlannı değiştir-
meme karan aldığını bildirdi.
"Şirketlerde önemli olan yıl sonu
bilançolandır. Petrol Ofısi 1990
yüını da karia kapatacak. 1-2 ay
zaranna satış yapması hiç önem-
K deP" dıyen Kececiler, bütün
dünyayı etkileyen petrol krizi-
nin faturasının vatandaşa ödet-
tirilmeyeceğini söyledi. Tûrki-
ye'nin petrolde 1991 Ocak
ayına kadar hiç bir sıkınüsının
olmayacağmı belirten Keçeci-
ler, Dünya'daki knzin OPEC
üyesi ülkelerin üretim kotalan-
nı yûkseltmeleriyle çözûleceğini
anlatarak, sözlerini şöyle sûr-
dürdü:
u
Biz işgal sonrası başlayan
petroldeki fiyat arttşınm yeniden
OPEC fiyadanna ineceğine ina-
nıyoruz. Bu lusa söreli bir kriz-
dir. Ancak özel sektör şirketleri
bu konuda kötûmserler. Fiyada-
nn artacağı varsayınuyla zam
yaptılar. Petrol Ofisi fiyatlannı
değjştirmeyecek."
Türkiye'nin 1990 yüında 21
milyon ton petrol tûketeceğinin nıhnaz olduğunu savundular.
hesaplandığmı belirten Keçeci- Türkiye'de petrolün liberal eko-
ler, bu petrolün 18 milyon tonu- nomi anlayışı içinde değerlendi-
nun ithallatla karşılanacağını, rildiğini sandıklan için fıyatla-
ilk 7 aydada 10.5 milyon tonu- nnı maliyetlerine göre
nun Türkiye'ye getirildiğini artırdıklannı anlatan Shell Ge-
söyledi. Kececiler, geriye kalan
7.5 milyon tonluk petrol ihtiya-
cımn 2.9 milyon tonunun Iran,
4 milyon tonunun Libya, l'er
milyon tonunun Cezayir ve
SSCB, 676 bin tonunun da
Çin'den karşılanacağını bildir-
di.
Tabgis toplantısında birer
açıklama yapan Mobil ve Shall
Şirketlerinin Genel Müdürleri,
petrolün varil fiyatındaki artış
nedeniyle maliyetlerinin yûksel-
diğini belirterek, akaryakıt fi-
yatlannın arttınlmasının kaçı-
nel Müdürü J. A. Oele, daha
sonraki gelişmelerden bu inanç-
lannın yanlış olduğunu anla-
dıklannı sövledi. Oele, şöyle
konuştu:
-Petrolde kriz başladığı za-
man vartdtşında temaslarda bv-
lnnduk. Fiyatlann ynkseleceği
mesajmı alınca fiyatbunmzı
ayariadık."
Mobil Genel Müdürü Doraey
C. Dunn da şirketinin 15-18
günlük petrol stoku ile çalışüğı-
m ve son 1 haftadır varili 25 do-
lar olan petrolü kullandığmı an-
lattı.
Borsa: Yükselmeye devam
Ekooomi Servisi - tstanbul
Menkul Kıymetler Borsası'nda
Körfez kriziyle hızla düşen his-
se senedi fıyatlanndaki topar-
lanma dün de devam etti.
önceki günü 4773 puan-
dan kapayan tMKB Endeksı
5000 puan barajıru geçti ve yüz-
de 5.7 artış kaydederek 5046
puana vardı.Erdemir'de yoğun
satışlann görüldüğü ve fıyatı-
mn 500 lira gerileyerek dalga-
lanma gösterdiği dünkü seans-
ta, Yönetim Kurulu Başkanlığı'-
m Asil Nadir'in yaptığı Poly
Peck'in yurtdışında soruşturma-
ya uğramasından sonra dikkatle-
ri üzerine toplayan Vestel'in tah-
tasının da satış ağırhkn olduğu
göze carpıyordu.
Dünkü seansta endeksin
5000 puan barajını geçmesi ve
alıalann bulunmasının "büyök
portföy boşaltmalanna raösait
bir piyasa" oluşturduğu belirtil-
di..
Körfez krizinin başladığı 2
ağustostan sonra İMKB En-
deksı ilk gün en yüksek noktası
olan 5960 puana kadar çıkmış
sonra fiyatlar buradan geri
dönmüştü. Endeks son üç iş
gününde yüzde 20 artış kaydet-
mi| oldu.Körfez krizi patlak ve-
reu endekste meydana gelen
düşüş de dünkü artışla azalarak
yüzde 12.2 oranına indi.
Borsa'da Saddam donemı
KöNUK YAZAR
t 2 3 6 7 8 9 t0 13
Ağustos
Bütçede 7
aylık açık
5.3 trilyon
ANKARA (AA) — Yıhn ye-
di ayına ilişkin bütçe uygulama
sonuçlanna göre, 27.5 trilyon li-
ra gelire karşıhk, 32.9 trilyon li-
ralık gider var. Bu dönemdeki
bütçe açığı, 5.3 trilyon lira ola-
rak gerçekleşti.
1990 yılımn yedi ayına ilişkin
bütçe uygulama sonuçlanna gö-
re, konsolide bütçe gelirleri ge-
çen yıhn aynı döneminde 15.7
trilyon lira iken bu yıl yüzde
75.4 artarak, 27 trilyon 591 mil-
yar liraya ulaştı. Bütçe giderle-
rinde ise gecen yıla göre yüzde
71.7 büyüme oldu. Gecen yıl
17.1 trilyon h'ra olan giderler bu
yıl 32 trilyon 922 milyar liraya
çıktı.
1990 yılımn 7 ayındaki bütçe
açığı, gecen yıhn aynı dönemi-
ne göre yüzde 270.7 oranında
artarak, 5 trilyon 331 milyar li-
rayı buldu.
1990 yılı temmuz ayı sonuna
göre bütçe uygulama sonuçlan
(milyar TL olarak) şöyle: Genel
Bütçe/Gelir: 26.671, Gider:
32.697, Açık: -6.026. Katma
Bütçe/Gelir: 6.026, Gider:
5.378, Açık: 648. Hazine Yar-
dımı/Gelir: -5.106. Gider:
-5.153. Açık: 47. Konsolide Büt-
çe/Gelir: 27.591 Gider: 32.922
Açık: 5.331.
Körfez krizi ve AT'ye girişIrak, AT bakımından ticari anlamda kritik bir ülke değil.
Türkiye'nin ambargoya katılmakta tereddüt göstermemiş
olması, bu hareketin ABD, AT, Irak ve diğer ülkeler açısından
nasıl değerlendirileceği, 21. yüzyıl koşullarında ele ahnmalıdır.
Türkiye, AT hareketine katılmak istiyorsa bunun yolunu hayırlı
kazalarda değil, kendi çizdiği ve uyguladığı doğru, kısa, orta ve
uzun dönem tahlillerine dayanan stratejilerde aramalıdır.
Prof. Dr. ÇELİK KURDOĞLU
İ.Ü. İktisat Faküttesi öğretim ûyesi
Unlü The Economist dergisi Körfez buna-
lımında çeşitli ülkelerin gösterdikleri tepkile-
ri değerlendirirken şöyle diyor: "Türkler NA-
TO pasaportunu Kore savaşına katılarak al-
dılar, şimdi baklı olarak AT'den tam uyelik
dosyasmın tozunun alınmasını isteyebilirler."
Arap ülkeleri dışında ABD'ye destek veren
ülkeler Ingiltere, Kanada, Fransa, Avusturya,
Almanya, Japonya, Birleşmiş Milletler'in am-
bargo kararına zorlanarak katıldı. ÇUnkü
Irak'ın 4.3 milyar dolar tutanndaki toplam dış
borcunun yüzde 70'i, üç Japon şirketine ve
petrol gelirlennin yüzde 45'i bu borcun geri
ödenmesine kullanılacaktı. Irak'ın petrol ih-
racatı durunca bu geri ödeme imkâm tabii er-
telenecek. Japonya'nın 1989 yılı ihracatı 490
milyon, ithalatı ise 1.214 milyon dolar. Ayrı-
ca Japonya Irak'a kısa vadede 900 milyon,
uzun vadede 3 milyar dolar mertebesinde ih-
racat planlamaktaydı.
Bugünkü durumuna gelişini hem siyasal
hem ekonomik planda önemli ölçüde ABD1
ye borçlu olan Kore, ABD'nin ambargoya ka-
tılma çağrısına, "Çeşitli ülkelerie ilişkilerini bir
bütünlük içinde değerlendirmek ve Irak ola-
yını da bu çerçevede miitalaa etmek" duru-
munda olduklan şeklinde yarut vermiştir. Kore
ham petrol ihtiyacmın yüzde 10'unu Irak ve
Kuvyet'ten karşılamakta, yaklaşık 1200 Koreli
işçi bir milyar dolar tutarında proje ile ilgili
olarak çalışmaktadır.
Olayın Türkiye bakımından muhasebesi ka-
baca şöyle: 1989 yılında Irak'a ihracatımız
1988'in yarısının altına inerek 445 milyon do-
larda kaldı, ithalatımız ise artmaya devam
ederek 1.650 milyon dolara ulaştı. Halen yak-
laşık 8 Türk müteahhit fırma toplam proje
maliyeti 500 milyon dolar olan işlerde 12.000
civannda işçi çahştırmakta. Bu tablo bize iki
şey gösteriyor. Japonya, ABD'nin talebini ka-
bul etmekle Türkiye'ye oranla bir katından da-
ha fazla ticari kayba uğruyor. Kore ise bu pa-
zardaki kârlıhğının nispeten küçük olmasına
karşın kurtarıcısı ABD'nin talebine olumlu ya-
nıt vermiyor.
Türkiye'nin davranışını Avrupa nasıl değer-
lendirir? Irak'la ticari ilişkilerde ilk 10'a giren
AT ülkeleri ve burüann sırasıyla Irak'a ihra-
cat ve ithalatı şöyle: Ahnan (1168 M.Dolar, 152
M.Dolar), Fransa (478 M.Dolar, 852 M.Do-
lar), İtalya (372 M.Dolar, 674 M.Dolar).
Bu rakamlara göre Avrupa'nın patronu olan
Almanya bakımından Irak'ın ticari önemi bin-
de 3 mertebesinde. Bu oran Fransa ve ttalya
bakımından bundan farklı değil. Şu halde Irak
AT bakımından ticari anlamda kritik bir ül-
ke değil.
Konuya petrol açısından bakınca şunu gö-
rüyoruz. Petrol fıyatlanmn 30 dolar/varil dü-
zeyine yükselmesi, petrol ticaret dengesini
GSMH'ya oranla ABD ve Japonya'da binde
5, Fransa ve Almanya'da binde 7, Tayland'da
yüzde 1.3, Kore'de yüzde 2, Türkiye'de yüzde
2.3, Tanzanya'da yüzde 2.5 olumsuz etkiliyor.
Yani bu ülkeler amlan oranlarda net petrol it-
halatçısı oluyorlar. Burakamlanngösterdiği
en önemli husus, sanayileşmiş ülkelerin 1970"li
yıllara oranla petrote çok daha az bağımlı ol-
duklan. Japonya bugün GSMH'nin her bir
doları için yüzde 55 oranında daha az petrol
kullanıyor.
Türkiye'nin ambargoya katılmakta tereddüt
dahi göstermemiş olması, bu hareketin ABD,
AT, Irak ve diğer ülkeler açısından nasıl de-
ğerlendirileceği artık 1950'li yıllarda geçerli
olan koşullarda değil, 21. yüzyıl koşullarında
ele alınmalı.
Dünya kamuoyu elbette ülkemizin kenarda
kalmış bir ülke olmadığını bir kere daha fark
etmiştir. Irak'ın bu hareketimizden zedelenme-
miş olması muhtemeldir. Nitekim İletişim Ba-
kanı 13 ağustos günü hiç de hasmane sayıl-
mayacak bir beyanda bulunmuştur.
Bu hareket AT bakımından yeni bir hamle
için yeterli kıvılcımı sağlanuş mıdır? Bölgenin
ve özellikle Irak'ın önemli AT ülkeleri bakı-
mından taşıdığı nispi öneme yukanda değin-
dik. Türkiye, AT hareketine katılmak istiyor-
sa bunun yolunu hayırlı kazalarda değil ken-
di çizdiği ve uyguladığı doğru; kısa, orta ve
uzun dönem tahlillerine dayanan stratejiler-
de aramalıdır.
T U K E T I C I G O Z U Y L E
MERAL TAMER
Polisi korkutan benzinciTokat'ın Pazar ilçe-
sinden yazan A.Çakır
adlı okurumuzun İstan-
bul'daki bir henzin is-
tasyonunda başından
geçenler, insana ister is-
temez "devlet nerede"
sorusunu sorduruyor.
Benzin istasyonlarının
bir bölümünde benzine
su katılır, diğer bölü-
münde sayaçlarla oyna-
narak eksik benzin veri-
lir. Ama her nedense
bunlan denetlemek laf-
ta kaldığı gibi, hakkını
aramaya çahşan vatan-
daşın yüzüne kapılar
kapatılır. Hatta bunun-
la da kalınmaz, vatan-
daşm ısran üzerine devletin memuru denetim
yapmak istediğinde, buna bile izin verilmez...
A.Çakır'ın mektubunu okuyunca benim ilk
tepkim "Nerede yaşıyoruz? Devletin yasalan dn-
rurken artık orman kanunlan mı geçerli..." di-
ye düşünmek oldu. Bilmem sizinki ne olacak?
Olaydaki polislerin kaygüannı dikkate alarak ka-
rakolun ve benzin istasyonunun adını saklı tu-
tuyorum.
A.Çakır'ın benzin istasyonunu "denetleme"
serüvenini birlikte izleyelim:
"Temmuz ayı başlannda lstanbul'da tatilde
bulundnğnm sırada kavşağına girmeden
bayisinden benzin almak üzere istasyona
girdim ve 25 bin lira tutannda normal benzin al-
dım. Birkaç kilometre gitmeden arabanın çekiş-
ten düşmesi ve karburatörün tıkanıklık yapma-
sı üzerine, aldığım benzinde su bulundugu kuş-
knsnyla benzini aldığım yere geri döndum.
Durnmu izah etmeye çahşöğımda işçi tarafın-
dan terslendim, Benzin istasyonunun sahibinin
kim olduğunu ögrenmek istediğimde işçilerden
"bilemiyoruz" gibi garip bir yanıt aldım. Bunun
üzerine en yakındaki Karakolu'na giderek
olayı bildirme geregini duydum.
Görevli başkomiser, her ne kadar olayın ken-
dilerini ilgilendirmediğini söylediyse de benim ıs-
rariı tutumun üzerine olay yerinden numune alın-
masını kabul etti, yanıma görevli 2 polis memu-
ru verdi ve akabinide Zabıta Müdurlugıi'-
ne ait bir ekip minibüsü olay yerine gelerek ken-
dilerinin de numune alacaklannı şahsıma ifade
ettiler.
Böylece benzin istasyonuna gittiğimizde istas-
yonnn sahibi olduğunu ogrendigim kişi, yanın-
da fedaileri denebilecek bir grupla olay yerine geJ-
di ve hışımla bana hakaret etmeye başladı. Bu
arada belinden bir ta-
banca ve bir de kimlik
kartı çıkartarak kendisi-
nin emekli bir kayma-
kam olduğunu tehditkâr
bir ifadeyle söyledi. Bu
arada istasyondan ben-
zin numunesi almak is-
teyen polis memuru ve
zabıtalara benzin numu-
nesi vermemek için di-
renç göstermeye başla-
dı. Orada görevli bir iş-
çi elindeki benzin taban-
casını polis memurunun
kafasına vurarak, ben-
zin numunesi almalan-
nı engelledi.
Bu durumda hep bir-
likte benzin numunesi
aimadan karakola geri dönmek zonında kaldık.
Dayagı yiyen polis memuru ve başkomiser âde-
ta yalvanrcasına davadan vazgeçmemi, aski hal-
de istasyon sahiplerinin karakoldaki tüm görev-
lileri bir gecede Dogu'ya sürdürecek güçlerinin
bulunduğunu, taksi şoförlerinin de sık sık şikfi-
yette buiunduklannı, ancak kendiierinin elleri-
koUannın bağfa olduğunu anlaünca ben de ne ya-
pacagımı şaşırdım.
Bu arada karakola gelen emekli kaymakam
bey, orada da beni dövmek islercesine bagınp-
çağırmaya devam ediyordu. Kısa bir ifade verip
Karakol'dan aynldım ve böylece kaymakam be-
yin eiinden kurtuldum.
Ülkemizdeki çarpıklıklardan bir kesiü izaha
çalıştım. Benim gibi kaç kişi böyle direnebilecek
ve neticeyi tüm çıplaklığryla görebilecek aca-
ba..."
tstanbul'un göbeğinde pek "boş" bir manza-
ra değil mi? Sanki dağ başındayız...
Burada önemli olan benzin istasyonunun ya
da karakolun adı-sanı değil, bu tür olaylann yi-
nelenmesine olanak taruyan sistemdir. Benzin is-
tasyonlan zaman zaman denetlense herhalde kay-
makan emeklisi bir benzinci, bir polis memuru-
nun pompadan benzin numunesi alrnasına bile
izin vermeyecek bir kuralsızhğa cüret edemez diye
düşünüyorum.
önceki aylarda bu köşede yer alan bir başka
okur mektubunda da benzin istasyonlanndaki
başıboşluktan ve denetimsizlikten yakmıldığını
hatırhyoruz. Denetim mercii resmi makam, bir
grup gazeteciyi de yanına alarak değişik yöreler-
deki benzin istasyonlanndan numuneler alsa ya
da sayaçları kontrol etse ve haksız kazanç sağ-
layanlann basın yoluyla teşhirine izin verse, sa-
nınz benzinden çalan istasyonlar için çok caydı-
ncı olabilir. Ama bu gerçekten isteniyor mu?
TEKEL'in dikkatine..Tekel'in havaalamn-
dakiraağazalanylailgili
bir şikayet mektubu var
elimizde. Bir gurbetçi iş-
çimizin dile getirdiği bu
sorunlar, gerçekten de
yurt dışına gidip-
gelişlerimizde bizim de
dikkatimizi çeken, ama
nedense bugüne kadar
sorgulamayı akıl etme-
diğimiz konular. örne-
ğin "boznk para yok"
bahanesiyle para üstü
verilmemesi, örneğin
bazı mallann üzerinde
acıkça fiyat etiketleri ol-
madığı için yüksek fi-
yatlar söyienmesi gibi...
Tekel'in şu sıralar Genel Müdürlüğü boş, ama
bu göreve vekalet edenlerin de ilgileneceklerini
umarak Beriin'de yaşayan Mehmet Akın'ın Te-
kel'in havaalanındaki mağazalarıyla ilgili şika-
yetlerini sizlere aktarmak istiyoruz:
"Tekel gümrüksüz mağazalannda sigara ve iç-
kinin fiyatı sorulduğunda 1-2 mark fazla söyle-
niyor. Fiş istendiği zaman ise "Vergiden mi
düşeceksin" diyerek alay edildikten sonra ger-
çek fiyatı yazılıyor. Yurt dışından gelen biz işçi-
lerin uykusuzluk, yorgunluk ve bir an önce güm-
rükten çıkma telâşından yararlanarak "boznk
para yok" bahanesiyle her malda 1-2 markın üze-
rine yatıyorlar. Hesaplamalar genellikle amba-
laj kâğıdımn üzerinde yapılıp aceleye getirilerek
tahsil ediliyor.
En küçük mahalle
bakkalmda bile yazar-
kasa zomnluluğu geti-
rilmiş olan bir düzende,
Tekel gibi bir devlet ku-
rumunun yazarkasa
kullanmayışı düşOndü-
rücüdür.
Geldiğimiz ülkelerin
gümrüksüz satış mağa-
zalarmda mallann birer
örneğini vitrine koyarak
üzerine herkesin görebi-
leceği büyüklükte fiyat-
ları yazılıyor. Gerçi Te-
kel'in mağazalanndan
"zorla isterseniz" ala-
bildiğinız fişin üzerinde
"Lütfen fişinizi fiyat listesiyle karşdaşbnn" de-
niyor, ama fiyat listesi sorulduğunda "Kardeşim
söylüyoruz ya işte... Görmüyor musun, acelemiz
var, müşteri bekliyor" diye boğuntuya getirip sa-
vıyorlar.
Diğer bir durum da biz işcilerin yoğun olarak
geldiği ya da gittiği saatlerde "sayım yapıyoruz"
diyerek mağazalan saatlerce kapalı tutuyorlar,
açılacağı zamaru sorduğumuzda ise karşılarında-
ki özel mağazalan göstererek "git, oradan alış-
veriş yap" diyorlar. "Ama orada Türk sigarası
yok, rakı yok" dediğimizde ise "lütfen" rakı ve-
riyorlar. Bizi de tüketici sayarak bu konulara eği-
linmesi ricasıvla..."
KISA KISA
• SOVTUR hhalat İhracat ve
Ticaret A.Ş. kuruldu. Çukurova
Grubu Şirketleri ile Sovyet
Vneshpromtechobmen şirketinin
2.5 milyar liralık sermayeyle
kurduğu şirket, iki ülke
arasında her türlü ticareti
faaliyetlerde bulunacak.
• MÖVENPtCK HOTEL'in
Istanbul'daki Genel
Müdürlüğü'ne Jochen Zmija
atandı. 1988 yıhnda temeli
atılan ve 1991 yılında hizmete
geçecek olan Maslak'taki otele
atanan Zmija, son 6 yıldır
Stuttgart Mövenpick Oteli'nde
genel müdürlük görevini
yürütüyordu.
• DUSA, Izmit'teki tesislerinde
endüstriyel ipKk deneme
üretimine başladı. Şirket, 3 yıl
önce Sabancı Toplulugu ile Du
Pont ortaklığı sonucunda
kurulmuştu.
• ÇARMEN Çarşı Menkul
Değerler, Kıbns'ta bir şube
açmak üzere hazırlıklara
başladı. Çannen Yönetim
Kurulu Başkan Yardımcısı
Yunus Göç, yurtdışında borsaya
yönelik bir büronun ilk kez
açılacağını beürtti.
• BESD Beyaz Eşya Sanayicileri
Derneği Kalite ve Standartlar
Alt Komisyonu olağan aylık
toplantısı TEBA'da yapıhyor.
• İSVİÇRE SİGORTA,
Kıbns'ta faaliyetine başladı.
Kıbns temsilciliğmi Raşid
Şirketler Grubu'dan Arkom
Ltd. üstlendi.
• SIEMENS, Doğu Almanya'da
ilk eğkim merkeani kuruyor.
Doğu Ahnan Carl Zeiss Jena
GmbH, otomatizasyon tekniği
alanında Siemens AG ile
sözleşme imzaladı.
• REPRO REKLAM
Ajansı'mn Akbank için
hazırladığı Akkredi filmi TKT
1. Kanal'da gösterime girdi.
Filmin Sanat Yönetmeni Şener
Ünal, metin yazan Cumhur
Ersöz, müşteri temsilcisi Gonca
Ersöz, yönetmenliğini de
Klape'den lurgay Çokuludağ
yaptı.
• BAGFAŞ bayiler toplantısı
Bandırma'da yapıldı.
Toplantıya, şirket yetkilileri ile
yurt düzeyinde hizmet veren
170 bayi katüdı.
• KENTUCKY FRJED
CHICKEN tstanbul'daki ikinci
lokantasmı Kadıköy Altıyol'da
açıyor.
Rişk
YönetimiDaha düşük primle daha yüksek sigorta kapsamı...
Yıl 1987: Türkiye'de "Risk Yönetimi" uygulaması
Emek Sigorta tarafından başlatıldı.
Yıl 1990: Risk Yönetimi başarıyla devam ettiriliyor.
EMEK
SM3ORTA
'risk yönetimi"
yİSTANBULGENELMÛDÛRLÛKTEL 17497 50 BMRTa 19 3091 BUfiS*TEL 1570 80 W**RATEl 11799 (BW) AN* TEL144H3