Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
28 TEMMUZ 1990 CUMHURİYET/3
Andreotti yeni
bakan atadı
• ROMA (AA) — ttalya
Başbakanı Giulio
Andreotti, önceki gün istifa
eden 5 bakanın yerine, bir
yıllık hükümeüni çöküşten
kurtarmak amacıyla S yeni
bakan atadı. Andreotti,
Savunma Bakanlığı için
Virgiııio Rognoni, Eğitim
Bakanı olarak Gerardo
Bianco, lanm Bakanlığı
için Vito Saccoraamdi,
Güney Işleri Bakanlığı'na
Giovanni Marongiu ve
Devlet Bakanlığ için de
Franco Piga'nın adlanndan
oluşan listeyi
Cumhurbaşkanı Francesco
Cossiga'ya sundu.
Başbakan Andreotti'nin
yayın yasasında değişiklik
yapılmasını öngören bir
tasanyı TemsiJciler
Meclisi'ne güvenoyu
sunmak isteraesi üzerine,
Hıristiyan Demokrat
Parti'nin sol kanadından 5
bakan önceki gece istifa
etmişti.
Monrovia'da
iki iktidar
• MONROVTA (AjMuiar)
- Liberya'da Devlet
ykanı Samuel Doe'ya
karşı savasan gerillalann
lideri Charles Taylor, Olke
denetimini aldıklannı
söyledi. Taylor, gerilla
radyosu Elma'dan yaptığj
konuşmada, "Devlet
Başkanı Doe'nun hükümeti
dağılnuştır" dedi. Doe
hükümetinin yerini,
kendisinin liderliğindeki
Ulusal Yurtsever Yeniden
Insa Meclisi'nin aidığını
kaydeden Taylor,
anayasanın feshedildiğini de
duyurdu. Charles Taylor,
günbatırrundan doğuşuna
dek sokağa çıkma yasağı
bulunduğunu da söyleyerek
tüm Liberyalılan ve ülkede
bulunan yabancılan
sükdmte davet etti,
Doe'nun devrıldiği henüz
bağımsız kaynaklarca
doğrulanmadı.
SDP
koaüsyonda
• DOGU BERLİN (AA)
— Demokratik Almanya'da
koalisyon ortağı Sosyal
Demokrat Parti (SPD),
Hıristiyan Demokrat Lothar
de Maiziere liderliğindeki
bokümette kalmaya karar
jgini açıkladı.
Maiziere'nin partisi de bu
açıklamayı memnuniyetle
karşıladıklannı bildirdi.
Sosyal Demokrat Parti
Başkanı NVolfgang Thierse,
bugün gazetecilere yapüğı
açıklamada,. iki
Almanya'nm iktidardaki
koalisyon partilerinin, ilk
Alman genel seçimlerinin
tek bir seçim yasası
uyannca tek toprak
uzerinde yapüması
konusunda anlaşmaya
varmalannın olumlu bir
sonuç olduğunu söyledi.
G.Kore - SSCB
görüşmeleri
• SEUL (AA) — O. Kore
ile Sovyeüer Birliği
arasındaki ilişkilerin
normalleştirirmesi ve daha
önce sınırlandınlan
diplomatik ilişkilerin
yeniden başlatüması için
yapılacak olan göriişmelerin
ilk raundunun gelecek hafta
Moskova'da başlayacağı
bildirildi. G. Kore Dışisteri
Bakanlığı sozcüsü Chung
Ui-Yong bugün yapüğı
açıklamada, Devlet
Başkanının ekonomik
işlerden sorumhı Bakanı
Kim Chong-ln'in
liderüğindeki 20 kişilik G.
Kore heyetinin, 1 ağustosta
Moskova'ya gideceğini ve
görüşmelerin 2 ağustosta
başlayacağını belirtti.
RAF saldınfa
• Dış Haberter Servisi —
Federal Almanya Içişleri
Bakanlığı üst düzey
'kililerinden Hans
. lusel'e dün sabah
bombab bir saldın
düzenlendi. Federal Alman
polisi, olay yerinde bulunan
bir mektupta, saldınnın
sorumluluğunun aşın solcu
terör örgtltü Kıalordu
Fraksiyonu'na ait
olduğunun- belirtildiğini
söylediler. Neusel, saldınya
uğradığı sırada Bonn
havaalanıyla Köln
arasındaki otoyolda kendi
kullandığı arabasıyla işine
gidiyordu.
TelAviv, kimyasalsilahlarasahip olduğunu itirafetti
IsraiPden kimyasal tehditYıllardır ülkesinde kimyasal silah bulunmadığını iddia
eden tsrail, bu tutumunu değiştirerek Irak'tan
gelebilecek bir saldınya kimyasal silahlarla karşılık
verebileceğini belirtti. l/di
tsrail Bilim Bakanı Yuval Neeman, kimyasal silahlara
sahip olduklarıru inkâr etmeyerek "Saddam Hüseyin'e
aynı silahlarla karşıhk verecek durumda olduğumuzu
düşünüyorum" dedi.
Dış Haberler Servisi — Israil, ülkesin-
de kimyasal silah olmadığı yolundaki yıl-
lardır sürdurduğü tutumunu değiştirdi. Is-
rail Bilim Bakanı Yuval Neeman dun yap-
üğı bir açıklamada Irak'tan gelebilecek bir
saldınya kimyasal silahlarla karşılık vere-
bileceklerini söyledi. Israilli bakan, kendi-
siyle yapılan bir radyo söyleşisinnde, "S«d-
dam Hüseyin'e aynı silatalarla karşılık ve-
recek durumda olduğumuzu
düşünüyorum" şeklinde konuştu.
Neeman radyo söyleşisinden sonra ken-
disini telefonla arayan AP muhabirinin so-
rusuna karşılık Israil'in kimyasal silahla-
ra sahip olduğunu inkâr etmedi. Bakan bu
sorunun "Israil Savunma Bakanı'na
yöndtilmesi" gerektiğini belirtti. Neeman
herhangi bir gelişmiş Ulkenin kimyasal si-
lah üretebileceğini de kaydetti. tsrail, şim-
diye kadar kimyasal silahlara sahip oldu-
ğunu inkâr ediyordu.
Israil Savunma Bakanı Danny Naveb,
Rilim Bakanı'nın yaptığı açıklamayla ilgi-
li bir yorum yapmadı. tsrail Başbakanı
tzak Şamir'in ise bilgi alraak üzere Nee-
man'ı kabul edeceği bildirildi. Yuval Nee-
man aşırı sağcı Tehiya Partisi üyesi. Aynı
zamanda îsrail Uzay Araştırmalan Merke-
zj'ne de başkanlık ediyor. 65 yaşındaki ba-
kan, daha önce Ordu lstihbarat örgutü1
nde müdür yardımcısı, tsrail Atom Enerji
Merkea'nin Bilim Bölümıi'nde de müdür-
ltık yapmıştı.
Irak'a karşı yöneltilen tehditlerden biri
de tsrail Savunma ve Dış Üişkiler Komite-
si Başkanı Ben Benissar'dan geldi. Benis-
sar perşembe günü yaptığı konuşmada
Irak'tan gelecek herhangi bir saldınya şid-
detle karşılık vereceklerini söyledi.
Sosyalist Mapam Partisi lideri Elazar
Granot yaptığı açıklamada, gerek Nee-
man'ı, gerek Benissar'ı sorumsuzca konuş-
makla suçladı. Granot, "Btşbakanın radi-
kal liderlere manükb olmalan çagnsında
buiunmasını" istedi. Sol eğilimli basın ku-
ruluşlan El-Hemuşvar ile duvar gazetele-
ri Israilli liderlerin savunma harcamaları
için daha çok para sağlayabilmek amacıy-
la bu şekilde davrandıklannı yazdJar. As-
keri konularda uzman olan Aharon Lev-
ran Irak'la savaş olasılığmın abartıldığmı
ileri sürdü. Levran, bu yolla tsrail'in gelis-
tirdiği Arrow füzesavar sistemi için gerek-
li ABD finansmanının garanti altına alın-
maya çalışıldığını savundu.
Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin ts-
rail'e kirnyasal silahlarla saldırabilecekle-
ri şeklindeki tehdidi gecüğimiz nisan ayın-
da savurmuştu. Gerekçesi, lngiltere'den
Irak'a gitmek üzere olan Iraklılann nük-
leer silah yapımında kullanılan elektronik
parçaları kaçırma suçuyla rutuklanmasıy-
dı. Hüseyin, İsrail'den gelecek herhangi bir
nükleer saldınya kimyasal silahlatJa kar-
şılık vereceğini açıklamışü. Israil 1981 yı-
lında nükleer silah geliştirildiği iddiası ile
Bağdat yakınlanndaki nükleer santrala bir
saldın düzenlemişti.
BasraKörfezi'ndeki gerginlik yumuşuyor, taraflar Cidde'de bir araya geliyor
ABD 'denIrak9
a yeni yapUrun
ABD Senatosu dün yaptığı tpplantıda,
Kuveyt ve Birleşik Arap Emirlikleri'ni tehdit
etmesi nedeniyle Irak'a 'ekonomik yaptırım'
kararı aldı.
Dı$ Haberier Servisi — Basra
Körfezi'nde Irak ile Kuveyt ara-
sındaki gerginlik giderek yumu-
şarken ABD, Irak'a ilişkin poli-
tikasını gözden geçirerek bu ülke-
ye karşı "ekonomik yapünm"
uygulama kararı aldı. Kuveyt ve
Irak heyetleri ise bugun bir ara-
ya gderek aralanndaki anlaşmaz-
lığı görüşecekler.
ABD Senatosu dün yapüğı top-
lantıda, Kuveyt ve Birleşik Arap
Emirlikleri'ni tehdit etmesi üzeri-
ne Irak'a "ekonomik yapünm"
uygulamasını görüşerek kabul et-
ti. ABD'nin bu yönde karar alma-
sının bir nedenini de Irak'ın nük-
leer silahlara olan ilgisinden kay-
gı duyması oluşturuyor.
New York eyaleti demokrat se-
natörii Atfonse D'Amato tarafuı-
dan tanmın fînansmam yasasına
değişiklik önergesi şeklinde veri-
len ve 16'ya karşı 80 oyla kabul
edilen ekonomik yapünm uygu-
laması karan, Irak'ın ABD'den
tarun Orünü almak için yaralan-
dığı 1,2 milyar dolarhk borcun
garantisinin de kakünlmasını ön-
görüyor.
Temsilciler Meclisi'nin de, ge-
lecek hafta, Irak'a ekonomik yap-
tınm uyguianmasını öngören bir
kanun teklifıni görüşmesi bek-
leniyor.
Irak ile Kuveyt arasında petrol
üretimi ve sınırdaki tarüşmalı böl-
ge konusunda baş gösteren ve gi-
derek tırmanan gerilim, Irak'ın
birkaç gün önce iki ülke sınınna
yığdığı askerleri geri çekmeye bas-
laması üzerine giderek azalıyor.
Irak Enformasyon Bakanlığı1
nın gazete yöneticilerinden, ger-
ginliğin giderilebilmesi için Ku-
veyt'e yönelik eleştirilere son ver-
melerini istediği bildirildi.
Kuveyt ve Irak heyetleri, Mısır
Devlet Başkanı Httsnü Mübarek:
in cabalan sonucu, bugün Suudi
Arabistan'ın Cidde kentinde bir
araya geliyorlar. Kahire'deki dip-
lomatik kaynaklar, görüş aynlık-
lannın giderilebilmesi amacıyla
yapılacak toplantının Peüol ve
Maliye uzmanlan arasında olma-
sının ve dışisleri bakanlanna çö-
züm yolunda öneriler sunmaları-
nın beklendiğini bildirdiler.
Iraklı kaynaklar, Devlet Başka-
nı Saddaaı Hiserm'in, Kuveyt'in
petrol üretimini İusması ve tartıs-
maiı, işaretlenmemiş sınır bölge-
sinden yasadışı yollarla çıkartüğı
petrol için tazminat ödemesi yo-
lundaki isteklerinde ısrarlı oldu-
ğunu kaydettiler.
Saddam Hüseyin, Kuveyt'ten,
^SCden bu yana tarüşmalı sınır
bölgesinden çaJdığını iddia ettiği
petrol için 2.4 milyar dolar tazmi-
nat ödemesinı istiyor.
Tarüşmalı Rumaila petrol bol-
gesi Kuveyt lopraJdannın 12 ki-
lometre içine giriyor.
Küba deyriminin başlangıcının 37. yıldönümü kutlandı
Castro hâlâ meydan okuyorKüba Devlet Başkanı Fidel Castro, yıldönümü
kutlamalarında yaptığı konuşmada, ABD,
Ispanya ve AT ülkelerine sert bir dille çattı.
Dıs Haberier Servisi — Küba'-
da Castro yönetiminin iktidara
gelmesiyle sonuçlanan devrimin
başlangıcının 37. yüdöntımü ön-
ceki gün kutlandı. Kutlama töre-
ninde yüzbinlerce coşkulu Küba-
lıya hitaben bir konuşma yapan
Devlet Başkanı FMel Castro,
"devrimin kaJâ dimdik ayaku
oldufanu" söyleyerek ABD'yi
"Kttba'ya karşı emperyalist
amaçlar beslemekle" tspanya'yı
ise "ABD'ye alet olmakla" suç-
ladı. Havana'daki yabana elçilik-
lerde bulunan mültecijer konusu-
na da değinen Castro, ABD'nin
ve Baü Avrupa ülkelerinin vize
vermesi durumunda isteyen her
Kübalının bu ülkelere göç edebi-
leceğini söyleyerek, "hodri
meydan" dedi. Ancak Castro, el-
çiükkrde bulunan mültecilere asla
çıkış izni verilmeyeceğini yinele-
di.
Başkent Havana'da yapılan
kutlama töreninde yaklaşık 3 sa-
at süren konuşmasında Castro,
ABD'ye ve tspanya'ya sert bir dil-
le çattı. "ABD Başkanı Basfc, Kö-
ba'yısaptanühaKnegetinn.Gece-
gündiz Kttba'yı düfiuâyor ouna-
b. Sabah kahvalbiannda kabve
fincamnın icinde Köba'yı görii-
yor; uyknsuııda bile ba saplaatı-
dan knrtulaDuyor" diyen Castro,
Bush'un giderek daha saldırgan
halc geldiğini söyledi.
Devlet Başkanı Fidel Castro,
ABD'ye karşı gendde alaylı bir dfl
kullandığı konuşmasında,
DEVRİMtN ASLARI — Fidel Castro ve Che Guevera. p b a devriminin önderieri.
KÜBA DEVRİMİ
Nereden
nereye?Kimine göre Castro devrimi, Fidel
Castro'ya göre ise "Küba halkımn
devrimi" önceki gün 37 yaşma bastı.
Castro, siyasi oyun olarak da nitelenen
bu mütevazılığını hep korudu. Küba dev-
rimi için "ben olmasaydun da er veya geç
patlak verecekti" şeklinde konuşmasını
sürdürdü. Castro, halkın kendisiai dev-
rimle özdeşleştinnesi sonucu başanya
ulaşıldığına inanıyor.
Küba devrimi ile ABD'nin güney sa-
hillerine 150 km. uzaklıktaki bu ada sü-
per gücün "dogal arka babcesi" olmak-
tan çıkanldı. 1933'te ABD'nin desteği ile
başa geçen Fulgencio Batista 1 Ocak
1959"da Dotninik Cumhuriyeü'ne kacın-
ca ABD, Küba'ya ekonomik ambargo
başlattı.
Santiago'daki Moncada kışlasına dü-
zenlenen saldın ile Küba devriminin to-
humu aüldı. Takvimler 26 Temmuz 1937
tarihini gösteriyordu. Hareket başansız
kalınca, Fidel Castro hapse girmek zo-
runda kaldı. 1955 yılında Castro'nun
Meksika günleri başladı. 24 Temmuz
Hareketi gnıbu oluşturuldu. Batista'ya
karşı mucadeleyi yürüten önemli güçler
arasında aynca Sosyalist Hallc Partisi ile
Üniversite öğrencileri Federasyonu da
bulunuyordu. Devrimin diğer önemli is-
mi Arjantinli Ernesto Che Guevera ile
de bu ülkede tanıştı Castro.
1956 yılında Meksika'dan Küba'ya
doğru yola çıkıldığında Fidel Castro "Ya
Küba'nın yazgısını defiştirecegiz ya da
öieceğiz" diyordu. Yoğun olarak kırsal
alanda yürütülenraücadelesonucu ikin-
ci sık gercekleşti. 8 Ocak 3959'da Cast-
ro, beraberindeki bin kdşi ile Havana'ya
girdi.
"ABD'yi, ülkeyi terk etmek iste-
yen Kiibahlan almak için adaya
gemi göndermeye" davet etti.
Castro şöyle dedi: "Eğer Ameri-
kahlar baskı alunda inim inim u-
leyen ba zavalb Kübahlan Inrtar-
maya karar veririerse, Kttba'ya
yine gemi göndererek istedikleri-
ni knrtaranlar."
Castro yönetimi, 1980 yılında
sırurlannı açarak Küba vatandaş-
lannın yurtdısına göç etmesine
izin vermişti. Bunun sonucunda 5
ay içinde 125.000 Kübalı ABD'-
ye göç etmiş, ABD göçmenieri al-
mak üzere Küba'ya gemiler gön-
dermişti. Gözlemciler, Castjo'-
nun, önceki gün yapüğı konuşma-
da tekrar sırurlannı açarak bir kit-
le göçüne izin verip vermeyeceği-
nin henüz netlik kazanmadığını
bildiriyorlar. tspanya'ya da
çatan Castro, lspanya'yı "ABD'-
nia işbirlikçUiğlyle" suçladı.
tspanya'nın ABD'nin emperyalist
emellerine alet olduğunu söyleyen
Castjo, tspanya'mn Küba'ya ya-
pacağı 2.5 milyon dolarlık ekono-
mik yardım programım da don-
durduğunu duyurdu. tspanya,
Havana'daki büyükelçilikler kri-
zinin başlamasmın ve Castro yö-
netiminin mültecilere çıkış izni ve-
rilmeyeceğini açıklamasının ar-
dından geçen hafta Küba'ya ya-
pacagı ekonomik yardunı durdur-
duğunu açıklamışü. Devlet Baş-
kanı Castro, konuşmasında
tspanya ve "safa" Avrupa Top-
luluğu ülkelerini Kübalı göçmen-
ieri kabul etmek için Küba hükü-
metiyle karşüıklı bir anlaşma im-
zalamaya cağırdı. "Eger isterier-
se lspaaya ve AT iilkeleriyle bf-
rer anlaşma imzalar I» tşlerin vu-
riiriilnıesi için Küba'da bir-ild ve-
ya üç, hatta isledikleri kadar çok
merkez açanz" diyen Castro, ül-
kedeki yabancı elçiliklere sığınan-
lara ise asla yurtdısına çıkış izni
verilmeyeceğini açıkladı. Castro,
başkentteki yabancı elçiüklerin
"seyahat acentesi" gibi kullanıl-
masına karşı olduğunu söyleyerek
isteyen her Kübah'nın, istediği za-
man normal ve yasal yollarla yurt-
dısına çıkabileceğini yineledi.
Konuşmasında, ülkenin ekono-
mik durumuna da değinen Cast-
ro, "KülMfda yasanan olaganıistü
kosuOara karju, ber »«m««irin-
dca daha fada iş bafanyomz" de-
di
SSCB'de cumhuriyetler teker teker birlikten kopuyor
Beyaz Rusyabağımsızlık ilan ettiMoldavya da egemenlik kervamnda. Letonya
*yeni birlik anlaşması'na katılmayacağını
açıkladı. Ermeni milliyetçiler, silahlarını
bırakmayacaklarını bildirdiler.
MOSKOVA (Ajansbr) — Sov-
yetler Birliği cumhuriyeüerinden
Beyaz Rusya, dün bağımsızlığını
ilan etti. Moldavya Cumhuriyeti'-
nde, parlamento, Sovyet yasala-
nnın Moldavya'da yürürlüğe ko-
yulması için, öncelikle Moldavya
Parlamentosu'nda onaylanması-
nı zorunlu kıian bir yasayı kabul
etti. Ermenistan Cumhuriyeti'nde
milliyetçi gruplar, Sovyetler Bir-
liği Başkanı Mihail Gorbaçov'un
uyansına karşın, sflahlannı bırak-
mayı ve milislerini terk etmeyi
reddettiklerini açıkladılar. Leton-
ya hükümeti ise, SSCB'deki cum-
huriyetlerin merkeri yönetimle ge-
lecekteki ilişkilerinin belirlenece-
ği yeni birlik anlaşmasının hazır-
hklanna kaülmayacağmı açıkladı.
Beyaz Rusya haber ajansı Bey-
ta'mn sözcüsü, Reuter Ajansı'na
yapüğı açıklamada, parlarnento-
da yapılan oylamada bağımsızlık
ilanı karannın, kaülan üyelerin
oybirliğiyle alındığını söyledi.
Sözcü, oylamaya 350 milletveki-
linden 230'unun katıldığım be-
lirtti.
Moldavya
Moldavya'da, Sovyet yasalan-
nın yanı sıra, SSCB Başkanı Mi-
hail Gorbaçov'un karariannın,
Moldavya Cumhuriyeti'nde uygu-
lamaya konulması için Moldavya
Parlamentosu tarafuıdan oylan-
masına ilişkin bir yasa kabul edil-
di. Moldavya Cumhuriyeti'nde
önceki gün oylanan anayasa de-
ğişikliğine göre, parlamento, Sov-
yet yasalarını askrya almak veya
kısıtlamak hakkım saklı tutuyor.
Ermenistan
Ermenistan Cumhuriyeti'nde,
milliyetçi gruplar, silahlarını bı-
rakmayı ve milislerini terk etme-
yi reddettiklerini açıkladılar. Yak-
laşık 20 bin üyesi bulunan ve ge-
çen yıl kurulan Ulusai Ermeni Or-
dusu hareketinin lideri Razmik,
telefonla AFP ajansına yaptığı
açıklamda, "Hiç kimse bu kara-
ra uymayacak ve silahlarını bırak-
mayacakür. ölmek, silahlan bı-
rakmaktan daha iyidir" dedi.
SSCB Başkanı Gorbaçov, çar-
şamba günü yaymladığı bir karar-
nameyle, Ermeni gruplarının ya-
sadışı olduğunu belirtmiş ve bun-
lann 15 gün içinde silahlarını bı-
rakmalanm istemişti.
Sovyetler Birliği tçişleri Baka-
nı Vadim Bakatin, Ermenistan ve
diğer cumhuriyetlerdeki milliyet-
çflere karşı, Devlet Başkanı Miha-
il Gorbaçov'un, silahlann teslirn
edilmesi yolundaki karanna uy-
mamalan durumunda "gerekirse
güç kaJlanılacainı" söyledi.
Letonya
Letonya hükümeti, SSCB'deki
cumhuriyetlerin merkezi yönetim
ile gelecekteki ilişkilerinin belirle-
neceği yeni birlik anlaşmasının
hazırhklanna kaühnayacaklanm
açıkladı. Letonya parlamentosun-
dan yapılan açıklamada, Riga yet-
kililerinin geçen 4 mayısta ilan
edilen bağımsızlık ilamnın tanın-
raadığı bir anJaşmarun hazırlan-
masına 'asla' katümayacaklan be-
lirtildi.
Estonya
Sovyetler Birliği Devlet Başkanı
Mihail Gorbaçov'un, Baltık cum-
huriyetierinden Estonya ile görüş-
me yapmaya hazır olduğu bildi-
rildi. Gorbaçov tarafuıdan Eston-
ya yetkilileriyle görüşmek üzere
atanan heyette, Başbakan Niko-
lay Rijkov, Gorbaçov'un damş-
manlanndan Grifori Revenko ve
Sovyet Parlamentosu Başkanı
Anatoli Lukyanov'un bulunduğu
bildirildi.
DUNİADA BUGTJN
ALİStRMEN
Hukuk Adına...
Belirli bir dereceye vardığında kaynayan su gibi belirli koşut-
lar bir araya gelip birikimler kritik eşiği aşınca toplum da kayna-
maya başladı. Belirtileri ilk önce İstanbul'da iki üç ayrı yerde or-
taya çıkan kaynama, ınsanları hiç de şaşırtmaması gerektiği haf-
de öylesıne bir şaşkınlığa sürükledi ki bu kez de yine önemli
başka haberier bu kaynamanın yanında kaynayıp gitti.
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Avukat Önder Sav ile istanbul
Baro Başkanı Av. Turgut Kazan'ın çarşamba günü Gazeteciler
Cemiyetı salonunda düzenledikleri basın toplantısı gerçi gaze-
telerde yer aldı. Ama kanımca olayın boyutları, daha geniş W-
çimde e\e alınmasını gerektirecek nıtelikteydi.
Dilerseniz, Turgut Kazan'ın konuşmasının geniş bir özetine ye-
niden göz atalım:
"Adli tatile girerken yargımız büyük bir bunalımı ve tıkanıklığı
yaşıyordu. Ülkemizde her şeyden önce yargı bağımsızlığı kal-
mamıştı. Yürütme, yargıyı teslim almıştı. Parti içi hesaplaşma-
larda bile yargıdan yararlanma yolu seçiliyordu. Bakanı ve müs-
teşarı karşılamak için duruşmalar tatil ediliyor, yargtçlar ve sav-
cılar yürütmenın temsilcilerini beklemek üzere adliye önüne di-
zim dizim diziliyordu...
Bugün mevcut anayasa ile 2461 ve 2802 sayılı yasalar karşt-
sında yargı bağımsızlığı kalmamıştır. Bütün atamalarda yürût-
menin tercihı ağır basmaktadır. Yüksek Kurul politik eğilimlere
açıktır. Bakan, kurulun başkanıdır, müsteşar etkin durumdadır..
İdari yönden yargıçlar bakana bağlıdır. Denetimler bakanın iz-
niyle onun atayacagı müfettişler eliyle yapılır. Bakan isterse 'Yst-
kiyle görevlendirıyorum' diyerek bir yargıcı dilediğı yere yollar.
Yani artık yargı faaliyeti yürütmenin bir görev alanı olup çık-
mıştır... Sonuç olarak burada açıkça ilan ediyoruz ki yargı bit-
mek üzeredir. Bu tehlikeyı herkes görmelidir. Yargının kendisi ge-
reken duyarlıhğı göstermelidir.
İşte biz yargıdan bdyle bir duyarlıltğı beklerken, Yargıtay Baş-
kanı ve Bakanlar Kurulu, savunma ve hak arama mesleği olan
mesleğimizı yok sayma gibi çok yanlış bir yol seçmiştir. Unut-
mayalım ki 6 eylül günü Yargıtay yılı değil, Yargı Yılı acılıyor. Hiç
savunma makamına yer vermeyen yargı, yargı olur mu? Savun-
ma örgütünü denetlemeye kalkarak ve denetim kabul edilme-
yınce konuşmasını yasaklayarak açılan Yargı Yılı, Yargı Yılı sayı-
labilir mi?
... Bildiğiniz gibi Yargı Yılı'nın acılışı ile ilgili tartışmalar sürer-
ken bir başka olay daha patlak verdi. Adalet Bakanlığı'nın isteği
üzerine İstanbul Barosu organlarının feshi için dava açıldı. is-
tanbul Asliye 2. Hukuk Mahkemesi'ne açılan bu davanın duruş-
ması 1 Ekim 1990 günü başlıyor.
Dost düşman herkes duymalıdır ki o gün bizim için bir bay-
ram olacak. Tekrar ediyoruz: Davayı hiçbir salona sığdıramaya-
caklar... Ve sonucu şimdiden ilan ediyorum: Bu davayı biz ka-
zanacağız!..
Bakanhkça tutulan yol hukuk dışıdır. Bildiğiniz gibi baromuz
bir meslektaşımızla ilgili daha önce verilmiş silme kararını geri
almıştır. Silmeye ilişkin kararlar onaya bağlı olmadığma göre ba-'
kanlık 'Ben bu kararı şu nitelikte sayıp onaylamıyorum' diyemez.
Eğer kendini haklı buluyorsa ıdari yargıya başvurması gerekir
Hiç kimse şu gerçeği aklından çıkarmasın. Baroyla oynamak
hukukla oynamaktır. Hukukla oynamak ateşie cynamaktır. Ateşle
oynayanın elı yanar. Bizi görevden alabılmeyı düşünenlere bir
gerçeği haber verıyoruz: Asıl görevimız şimdi başlıyor. Hadi ge-
lin alın bakalım.
istanbul Barosu'nun tok ve hukuk adına yükselen çığlığı ne
denli sevindiriciyse, TÖ Türkiyesinde, tûm hukuk kuruluşlarının
ve kurumlarının ANA° ıktidarı karşısında öz savunmaya geçme-
leri de bu denli tehlikeiidir
Bir başka üzücü ve tehlikeli nokta da, Önder Sav'ın da betirt-
tiği gibi Türkiye'nin, laiklik ve hukukun üstünlüğünün savunu-
cfisu, bir zamanların Yargıtay Başkanı imren Öktem'den, savun-
manın konuşmasını önceden denetlemeye çalışan bugünkü Yar-
gıtay Başkanı İşmet Ocakçıoğlu'na gelmiş olmasıdır. Yarın ANAP
yıkılabilır ve TÖ Çankaya'dan ındirilebilir. Ama Ocakçıoğju yf-,
rınde kalacaktır, Anayasa Mahkemesi'ne TÖ'nOn atayacâğı k^'
şiler yerterinde kalacaklardır. " "
Şimdi devr-i TÖ'nün Türkiye'nin geleceği konusunda da ne-
lere mal olduğu anlaşıldı mı acaba?
İstanbul Barosu'nun organfarına görevden el çektirme girişi-
mi Turgut Kazan'ın da konuşmasında belirttiği gibi ilk kez tartı-
şjlacak bir konudur. Bir baronun organlarının görevden alınma-
sına 12 Eylül'de bile başvurulmamıştı, bir zamanlar Napolyon
bite düşündüğü bu yöntemi sürdürememişti.
İşin en ilginç yonü ise ANAP'ın Adalet Bakanı Oltan Sungur-
lu da İstanbul Barosu hakkında dava açılması yolundaki yazıyı
21.2.1990 günü imzaladığı halde baronun "hodri meydan" diye
çıkışı üzerine duraklamış, ancak Ocakçıoğlu ile savunma ara-
sındaki tartışmadan yüreklenerek davayı tam beş ay sonra,
13.7.1990 günü açmıştır.
ANAP iktidarının, organlarına ve başkanına görevden el çek-
tirmek istediği İstanbul Barosu ve Başkanı, sürdürdükleri dernok-
rasi ve hukuk savaşı yüzünden dünyaca tanınmış kişilerdir. Ni-
tekim "International Comission of Jurists"in (Uluslararası Hu-
kukçular Komisyonu) 6 Mart 1990 tarihli Yunan Adalet Bakanı-
na gonderdiği mektupta, istanbul Barosu'nu uzun yıllardır bil-
diklerı ve başkanına büyük saygı duydukları belirtiliyordu.
Uluslararası Hukukçular Komisyonu'na verdiği 29 mart tarihli
yanıtta da Yunan Adalet Bakanlığı, İstanbul Barosu'nun olaga-
nüstü hal durumlarıyla askeri yargı karşısındaki savaşımıntn dün-
yaca bilindiğini yazıyordu.
Şimdi bu kuruluşun organlarına ANAP iktidan işten el çektir-
mek istiyor ve daha da ilginci, Adalet Bakanı Oltan Sunguriu is-
tanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na yazdığı yazıda dünyaca tanı-
nan İstanbul Barosu'nun yönetim kurulu üyeleri ile başkanının
adlannın tespit edilip haktarında görevlerine son verilmesi ve..."
dıyor.
Anlaşılan önûmüzdeki adli yılda hukuk adına çok ilginç isler
yapılacak.
Yazık, çok yazık...
ELEFTHEROTYPIA'INBV İDDtASl
ABD, Dimitrios'u
kuUaımıak istiyor
STELYO BERBERAKtS
ATtNA — İstanbul Fener Rum
Patrikhanesi, Türkiye açısından,
Türk vatandaşı İstanbul Rum Or-
todokslanmn başkanlığuıı yürüt-
mekte. Ancak Yunanistan gibi
Ortodoks ülkeleri açısından Fener
Patrikhanesi, dünya Ortodoksla-
rmın ruhani liderliğini sürdürü-
yor. Türkiye'nin görüşü, Lozan
Anlaşması'mn Batı Trakya'daki
müftülUkler ve tstanbul'daki
Rum Patrikhanesi'ne tanıdığı
haklardan kaynaklanıyor. Oysa
Ortodoks ülkeleri, Bizans'tan bu
yana İstanbul Fener Rum Patrik-
hanesi'nden başka ruhani lider
saptamış değıller.
tlk bakışta bütünüyle dini ola-
rak görülen patrikhanenin bu ko-
numu, Yunanistan'daki Ortodoks
kilisesini de "rahatsu" etmiyor
değil.
Vatikan, Katolik dünyasının
"Mekkesi" olarak kabul ediliyor.
Hıristiyanlığın ikinci büyük mez-
hebi Ortodokslar ise 1453 Istan-
bul'un fethinden sonra fıiliyatta
böyle bir "Mekke"den yoksun
kalmış. Çarlık döneminde Rus
Ortodoks kilisesi bu "Mekke"li-
ği üstlenmek istemiş, ancak'bir
yandan Fener'in tepkisi diğer yan-
dan Rus ihtilali buna engel olmuş-
tu. Rus Ortodoks kilisesinin bu
yönde yeniden faaliyetlere başla-
mış olması doğal olarak ABD'nin
dikkatini çekmiş bulunuyor. Yu-
nanistan'da yayımlanan bağUDSlZ
Eleftherotypia gazetesinde,
"Amerikalı üst düey
yetkililerinin" konu hakkındaki
görüşleri yayımlandı. Patrik Di-
miüios'un ABD zryaretinin ardın-
dan ABD'nin patrikhaneye
bakışı, özetle şöyle sıralanıyor:
"Patrik Dimitrios'un ABD zi-
yaretinin ABD Ortadoks KiHfeti
Piskoposu Yakovas tarafımlaa
dttzenlendiği sanıtar. Oysa ba ger-
çek degildir. Patrik in ABD zrya-
retini ABD yönetimi istemiş ve
bunn Dimitrios ile arası iyi dma-
yan Yakovas'a kabnl erttrmeyi
başarmıştır. ABD'nin Patrik Di-
rairrios'u karsılama bicimi ve di-
zenlenen törenler de tesadnfl de-
ğildir. ABD, SSCB ile iHşldfcrial
düzdttikten sonra, dikkaticrmi Is-
Unbnl Fener Patrikhasesl'ae ce-
virmiş bnhınnyor. Çünkü Ras Or-
todoks kilisesinin başı DeksfaM
Rus Ortodoks kübesiııi dinya Or-
todokslannın merkezi haline ge-
tirmeye çalısıyor. Bu ise ABD'nin
işine gelmez. Çiinkn bu dnnımda
butun dunyadaki Hıristiyan Or-
todoks ülkeieri dikkalierini Ros
kilisesine çevirmiş olacak. Dogal
olarak bu kiliselerin arasuda en
gıiçhi ve en zengin olan Amerluut
Ortodoks kilisesini de rahfttcu
edecek."