Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
27 TEMMUZ 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3
Bencedid'den
yeni atamalar
• CEZAYtR (AA) —
Cezayir Dcvlet Başkanı
Şadli Bencedid, 1962'de
Cezayir'in bağımsızlığına
kavuşmasından bu yana ilk
savunma bakanını atadı.
Savumna Bakanhğı'na 1988
ekiminde ülkede meydana
gelen olaylardan sonra
kurmay baskanhğına
atanan TümgeneraJ Khaled
Nezzar getirildi.
Paktı terk ediş
• BUDAPEŞTE (AA) —
Macaristan Başbakanı
Jozsef Antall, yıl sonuna
kadar Varşova Paktı'nın
feshedilmemesi halinde
Olkesinin bu tarihe kadar
pakttan çekileceğini
bildirdi. Budapeşte'deki
Macar büyükelçüeri
toplantısında konuşan
Antall, hükümetin
programında, Macaristan'ın
Varşova Pakö'nın siyasi
kanadından da aynlmasının
bulunduğunu belirtti.
Devlet başkanı
seçilemedi
• SOFYA (AA) —
Bulgaristan'da Devlet
~ şkanı Petar Mladenov'un
j ay içinde istifa etmesi
Uzerine boşalan devlet
başkanlığı için yapılan
seçimlerin üçüncü turunda
da hiçbir aday gerekli olan
üçte iki çoğunluğu elde
edemedi. Eski Komünist
Partisi'nden Chavdar
Kiuranov, aldığı 190 oyla
adaylar arasında yine en
çok oyu alan kişi oldu.
Muhalefetin adayı Petar
Dertliev, geçerli oylann
146'sını ahrken Köylü
Partisi'nden Viktor
Valkov'a ise 41 oy çıktı.
Parlamento Sözcüsü
Nikolai Todorov, yaptığı
açıklamada, 4. tur
oylamanın gelecek
persembe günü yapılacağını
bildirdi.
Bush'tan «ır-v
~"
Baltık'a destek
• WASHINGTON (AA)
— ABD Başkanı George
Bush, Letonya, Litvanya ve
Estonya'nın SSCB'den
bağımsızlık isteklerini
destekleyeceğine dair söz
verdi. Bush, ABD'de, eski
Başkan Eisenhover
döneminden beri
kutlanmakta olan "Tutsak
"'uslar Haftası" dolayısıyla
4 yaptığı konuşmada
"Bugün Letonya, Litvanya
ve Estonya halkını anmak
ve kendi haklannı
kendilerinin tayin etme
isteklerini de
desteklediğimizi
tekrarlamak istiyorum"
dedi. ABD, Baltık
cumhuriyetlerinin 1940
yüında SSCB'ye
bağlanmasını kabul
etmemişti.
Moskova-Tiran
yumuşaması
• PARİS (AA) — SSCB
ile Arnavutluk arasında,
çok yakm bir gelecekte
diplomatik ilişki kurulacağı
bildirildi. SSCB Haber
Ajansı Novosti'nin Fransa
bürosu, Sovyet Dışişleri
Bakanlığı'nın bir
temsilcisine dayanarak
yaptığı açıklamada, iki ülke
arasında diplomatik ilişkiler
kurulmasım sağlayacak
heyetlerin oluşturulmasına
çalışıldığım duyurdu. SSCB
ile Arnavutluk arasındaki
ilişkiler 1961 yılında
kesilmişti. SSCB Dışişleri
Bakam Eduard Şevardnadze
geçen ay sonunda yaptığı
açıklamada, Moskova'nın
Arnavutluk ile diplomatik
ilişki kurulmasım arzu
ettiğini bildirmişti.
Kimyasal
silahlar
• CLAUSEN (AA) —
ABD, Federal Almanya
topraklanndaki kimyasal
silahlarını dün çekmeye
başladı. ABD askerleri ve
"Almanya polisinin sıkı
aenetimindeki 30
kamyondan oluşan ilk
konvoy, ülkenin
güneyindeki Clausen'de
bulunan ABD'ye ait
depodan ayrıldı.
Sarin ve VX gazları
içeren toplam 100 bin
kadar top mermisi, özel
konteynerler içinde
Nordenhan'a götürüldükten
sonra, buradan Johnston
Mercanadası'na
nakledilerek imha edilecek.
MısırDevlet Başkanı Mübarek'in çabalan sonuç verdi; Irak asker çekiyor
Körfez kıizi aşılıyorIrak ve Kuveyt, hafta sonunda Suudi Arabistan'ın Cidde
kentinde bir araya gelerek aralarındaki anlaşmazlıkları
görüşecekler. Körfez ülkeleri Irak'a uğradığı zararların
karşılığı olarak tazminat ödemeyi kabul ettiler.
Dış Haberier Scrvisi — Irak ile Kuveyt
arasında yaklaşık bir haftadır süren ger-
gialik, Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mü-
barek'in çabalan ile büyük ölçüde yumu-
sadı. Taraflar, bu hafta sonunda Suudi
Arabistan'ın Cidde kentinde bir araya ge-
lerek aralarında petrol fiyatı ve toprak an-
laşmazlığı konulanndaki aynlıklan gider-
meye çalışacaklar. Irak, Kuveyt sınınna
yığdığı askerlerin bir bölümünü dün geri
çekmeye başladı. Körfez ülkelerinin Irak'a
henüz miktan belirlenmeyen bir tazminat
ödeyecekleri de bildirildi.
AP'nin haberine göre Irak ile Kuveyt
arasında karşüıkh suçlamalarla başlayan
ve Saddam Hâseyin'in sınıra 30 bin asker
göndermesiyle iyice gerginleşen hava, Mı-
sır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek'in,
Bağdat, Kuveyt ve Suudi Arabistan'da
yaptığı temaslar sonucu yumuşadı. Müba-
rek, temaslannı tamamladıktan sonra yap-
tığı açıklamada, Irak ve Kuveyt'in, Cid-
de'de bir araya gelerek sorunlan görüşe-
ceğini ve gerilimi tırmandırmaktan kaçın-
mak için kendisine taraflann söz verdiği-
ni belirtti.
Mübarek'in temaslan sonucu Körfez'-
deki bunalımın giderek hız kaybettiğine
ilişkin ilk adım, Irak'tan geldi. Ajanslar,
Irak'ın, Kuveyt sınınna yığdığı 30 bin as-
kerin bir bolümünü dünden itibaren geri
çekmeye başladığını duyurdular. Kuveyt
tarafından yapılan açıklamada da hafta
sonunda yapılacak görüşmeler öncesinde
Irak'ın sımrdaki tüm askerlerini 160 kilo-
metre geri çekmesi istendi.
Basra Körfezi'ndeki diplomatik gözlem-
ciler, bunahmın sona ermesiyle Kuveyt'in
Irak karşısında diplomatik bir zafer kazan-
dığmı belirttiler. AP'nin Bağdat kaynaklı
haberine göre söz konusu gözlemciler, Ku-
veyt'in ölçülü yaklaşımının krizin çözül-
mesinde etken olduğunu bildirdiler.
Bu arada, Basra Körfezi Ulkelerinin
Irak'a, uğradığı zararlann karşılığı olarak
tazminat ödemeyi Uke olarak kabul ettik-
leri bildirildi. AA'nın Kahire kaynaklı ha-
berine göre, söz konusu tazminat Kuveyt
ve Suudi Aıabistan tarafından sağlanacak.
Ancak henüz miktan belli olmayan tazmi-
nat ın, Bağdat'a, doğrudan değil, Körfez
Işbirliği Konseyi aracılığıyla verileceği kay-
dedildi. Kahire'deki siyasi kaynaklar, Irak
Kuveyt arasındaki gerginliğin yumuşama-
sında, alınan tazminat karannın da etken
olduğunu belirtiyorlar.
Irak, daha önce yaptığı açıklamada, Ku-
veyt'i, petrol fiyatlanm düşürerek ekono-
misine zarar vennekle suçlannstı.
Bu arada tslam Konferansı Orgütü, Irak
ve Kuveyt'in aralarındaki görüş aynlıkla-
rını banşçıl yollarla çözümlemelerini iste-
di.
IKÖ Genel Sekreteri Hamit El-Gabid,
Reuter ajansına verdiği demeçte, iki ülke
liderlerine de "Uımlı davnuunalannı ve ger-
ginligi giderebilmek için bütün yetkikrini
kultanmalan" çağnsında bulundu.
öte yandan Mısır Devlet Başkanı Hüs-
nü Mübarek'in, Körfez'deki bunahma iliş-
kin çabalannın, prestijini iyice arttırdığı
haber veriliyor. Ajanslar, Arap dünyası
içinde Mübarek'in giderek yıldızırun par-
ladığına işaret ediyorlar. Siyasi kaynakla-
ra dayanarak haber veren ajanslar, Mü-
barek'in bundan sonraki aşamada Suriye
Devlet Başkanı Hafız Esad ile Irak Dev-
let Başkanı Saddam Hüseyin arasında bir
diyalog oluşturmak amacıyla yeni adım-
lar atabileceğine dikkat çekayorlar.
Yunanistan Sol İttifak lideri Florakis karasularını değerlendirdi
12 mil gerekli değiV
LUBNAN
C E L A L B A Ş L A N G I Ç
DtKtLt — Yunanistan'da SI-
NASPISMOS (sol ittifak) lideri
Harilaos Florakis "Karasulannı
12 mile çıkarması Yunanistan'ın
hakkıdır. 12 mil kabnl edildigi
tmkdirde deniz ulaşımını aksata-
cakur. Amacımız deniz ulaşımını
kolaylaşbrmaktır. Zorlastırmak
de$fl. Bu konada alınacak bir ka-
rann bizi savaşa götürecefi görii-
şü kabul edilemez" dedi.
Yeni Demokrasi Partisi Midilli
Milletvekili Yannis Yanalis de
Türkiye ile Yunanistan arasında-
ki en önemli üç sorun arasında,
Kıbns, «TinliHar ve Ege'nin yer al-
dığını belirterek Davos'u "ortak
diyaloga dayanmayan bir poliri-
ka" olarak nitelendirdi. Yanalis
"diyaloğa hazır oldoklannı" söy-
ledi.
MidUli-Dikili festivali nedeniyle
Türkiye'ye gelirken Epesos feribo-
tunda gazetecilerin sorulannı ya-
nıtlayan Florakis, Türk-Yunan Ui$-
kilerini şöyle değerlendirdi:
'Bu ilişkiler mümkün oldnğnn-
ca iyi bir Mçimde getişmeii. Büyük
ortak soranianmız var. Burün
dünya uluslan bugun işbirligi ve
ulusal banşa doğnı gidiyor. Du-
rum bövievken tam tersi bir man-
ük dıişünülemez. Tek manük
Türk ve Yunan halklannın arasuı-
daki Uişkinin gelişmesidir. Yunan
birleşik solonun bu konudaki po-
Utikası kcsindir. Türk-Yunan dost-
lugunu sağlamak için biz elimiz-
den geteni yapıyoruz. Dikili ve Mi-
FLORAKİS —12 mil deniz ulaşı-
mını aksabr.
dilli bekdiyeterinin şenlik çerçeve-
sinde olumlu bir girişimleri var.
Şuna inanıyornz ki festrvmJia kül-
türel anlamı dışında politik bir
amacı da var. Çünkü araaç, banş,
dostluk ve çevrenin konınması.'
Florakis çevre kirliliğinin yanı
sıra "politik kirlilige" değinirken
"Her şeyden önce bu sorun, ulus-
lanmızın ayn ayn sorunudur. Po-
liük kirlilik bütün ülkelerde mev-
cut. Ancak kiminin kirliligi faz-
la, kiminin az. Türk ulusu kendi
politik kirliliginden kurtulmak
için çaba göstermeli ve bir deraok-
ratik atmosferin egemen olması
için çalışmair diye konuştu. Her
ülkenin birbirinin ulusal egemen-
liğine saygılı ohnası gerektiğini be-
lirten Florakis şu görüşleri dile
Florakis, Yunanistan'ın karasularını 12 mile
çıkarmaya hakkı olduğunu, ancak bu kabul
edildigi takdirde deniz ulaşımımn aksayacağını
söyledi. Komünist lider, "Bu konuda alınacak
bir kararın bizi savaşa götüreceği kabul
edilemez" dedi.
Yunanistan'ın üçüncü büyük siyasi gücü
SINASPISMOS'un (Sol İttifak) lideri Florakis,
dünyada politik kirlilik sorunu olduğunu da
belirterek, Türk ulusunun kendi politik
kirliliginden kurtulmak için çaba göstermesi
gerektiğine işaret etti.
neyi göruşnp tarbşacağız. Geriye
ne kalıyor zaten? İki şey kalıyor.
Birincisi savaş.. Yok, savaşı kesin-
likle reddelmemiz gerekir. tkinci
şık da mevcut durumun devamı...
Sorun devam eder gider. Ama
bundan kim yararlanır? Şunu söy-
lemek isterira ki halklar sonınlar-
dan yarar sağlamaz.'
12 mil konusunu değerlendirir-
ken "Tnrkiye'nin Karadenizde 12
mil sorunu var mı? 12 mil gerçek-
leşmedi mi?" diye soran Florakis,
Yunanistan'ın 12 mille ilgili haklı
bir durumu olduğunu, 12 milin
dünyaca tanınmış uluslararası bir
hak olduğunu söyledi. "Ama ge-
bir şey. Karasularını 12 mile çıkar-
ması Yunanistan'ın hakkıdır. An-
cak bunu yapması gerekir mi, o
ayn bir konu. Çünkü Ege denizm-
deki durum. adalann bulunması,
12 mil kabul edildigi takdirde de-
niz ulaşımını aksatacakür. Ama-
cımız deniz ulaşımını kolaylaşür-
maktır. Zorlaştırmak değil. Bu-
nun için 12 mile ilgili herhangi bir
karar ahnırken Ege Denizi'ndeki
ulasımın da göz önüne alınması
gerekir. Bu konuda alınacak bir
karann bizi savaşa götüreceği gö-
rü$ü kabul edilemez.'
Yeni Demokrasi Partisi Midilli
MilletvekUi Yannis Yanalis Midilli-
Dikili Festivali'ne katılmak ama-rekli degildir. Bu hakkı kullanmak
gcrekmez" diyen Florakis, 12 mil cıyla Türkiye'ye gelirken Türk-
tartışmalan sırasmda Cumhurbaş- Yunan ilişkileri konusunda bir so-
getirdir • ' * •• - " kanıTurgut Özal'ıtı "savı^iansor nıya ^Errt «ramızda birçok prob-
'Bu temele oturtulan görüşme- ettiği"nin hatırlatılması üzerine lem var. Ama bunlan çözmeliyiz.
ler dostlugu geliştirir. Bu sorun- sözlerini şöyle sürdürdü: Çünkü her iki halk da kardeştir'
lan göriişmezsek, konuşmazsak, 'Savaşı diişünmek çok saçma karşılığını verdi.
Israil, Şii
çatışmasına
müdahale etti
SAYDA (AA) — lran yanlısı
Hizbullah milisİeri ile Suriye*nin
desteklediği EMEL örgütü arasın-
da süren çatışmalara israil de ka-
tıldı.
tsrail'in Güney Lübnan'da ilan
ettiği güvenlik bölgesinin sınınna
oldukça yakın bölgelerde süren Şi-
iler arasındaki çatışmalara topçu
ve roket ateşi ile müdahale eden
İsrail birliklerin, her iki tarafın
mevzilerine hâkim tepelere yığı-
nak yaptıklan haber veriliyor.
Lubnan güvenlik kaynaklann-
dan alınan bügiye göre, tsrail'e
bağh Güney Lübnan ordusu as-
kerlerinin topçu ve roket ateşi,
özellikle Hizbullah mevzüeri üze-
rinde yoğunlaşıyor.
Bekaa Vadisi'ndeki kaynaldar,
İsrail bombardımammn oldukça
ağır olduğunu ve dakikada üç
merminin hedeflere gönderildiği-
ni kaydediyorlar.
Israil'in müdahalesi ile çatışma-
lann ne tür bir boyut aldığı henüz
kesinlik kazanmadı.
Çatışmalara daha önce FKÖ ve
Suriye yanlısı diğer gruplar da ka-
tılnuşlardı. Bu gruptann genellikle
Hizbullah karşısında çatışmalara
girmeleri dikkat çekiyor.
AVUSTURYA
Waldheim'a
Seul ve Pyongyang arasında 42yıldan sonra anlaşma imzalandı
Korede diyalog kapısı açıldı
tmzalanan anlaşma
uyarınca, iki ülke 4-7
eylül tarihlerinde
Seul'de bir araya gelecek.
Dış Haberler Servisi — Soğuk
savaş döneminin son kalesi Kore-
de Güney ve Kuzey ülke başba-
kanlarının eylül ayında bir araya
geleceklerine dair dün bir anlaş-
ma imzalandı. Sürpriz olarak nite-
lenen anlaşmamn 19 maddeden
oluştuğu bildirildi. Buna göre G.
Kore Başbakanı Kang Ybung- Ho-
on ile K. Kore Başbakanı Yon
Hyung Muk 4-7 eylülde Seul'de
bir araya gelecekler.
lkinci görüşme K. Kore başken-
ti Pyongyang'da 16-19 ekimde ger-
çeklesecek.
İki liderin Seul'de siyasi ve as-
keri sorunlarla, uluslararası işbir-
ligi konulannda görüşecekleri bil-
dirildi. AP'nin haberinde, iki baş-
bakanın ülkelerinde siyasi etkin-
liklerinin zayıf olmasına rağmen
sembolik önem taşıdıklan, ancak
1948 yüından bu yana kesik olan
ülkelerarası iüşkilerin tekrar baş-
latılacak olmasından dolayı bü-
yük önem taşıdığına dikkat çekil-
di. Anlaşmamn sımrdaki Pan-
munjon kentinde imzalandığı bil-
dirildi. Kuzey ve Güney Koreli yet-
kililerin iki ülkenin birleşmesi çağ-
nsında bulunulacak bir gösteri
düzenlemek amacıyla iki gün sü-
recek görüşmelerde bulunacakla-
n bildirildi. Gösterinin iki ülke
başkentlerinden birinde ya da sı-
mrdaki Panmunjon kentinde ola-
MLHALtF GÖSTERİ — Güney Koreli uç muhalif, sının geçmelerine izin verilmemesi üzerine Pan-
munjon sınır kapısında hükumel aleyhine gösteri yaptı. (Fotoğraf: AP)
bileceği belirtildi. Gösterinin, iki
ülke sivil kuruluşlan arasında ya-
pılacak ilk ortak eylem olduğu
kaydedildi. G. Kore, şimdiye ka-
dar bu tür gösterilere yönetimleri
aleyhinde olaylara yol açabilece-
ği endişesiyle izin vermiyordu. Bir-
leşme>e çağn gösterisinin, 15
ağustosta gerçekleştirilebileceği
haber verildi.
Bu tarih Kore yanmadasımn
Japon sömürgesinden kurtuluşu-
nun 45. yıldönümü aym zamanda.
Japonya'dan dinlenen Kuzey
Kore Radyosu, gösteriye G. Kore^
den 58 sağ grubun katılmasına
izin verileceğini duyurdu. G. Ko-
re hükümeti ise gösteriye katılma
konusunda kısıtlama getirilmesi-
ne karşı çıktığını açıkladı.
öte yandan Kuzey Kore heye-
tinin, Güney Koreh' muhalif grup-
larla görüşme yapmak üzere Gü-
ney Kore'ye gitmeyecekleri bildi-
rildi.
Güney Kore yetkilileri, toplan-
tının yeri ve görüşmelerle ilgili di-
ğer detaylar üzerinde iki Kore he-
yetleri arasında yapılan 4 tur gö-
rüşme ve iki telefon konuşmasın-
da anlaşma sağlanamadığmı açık-
ladılar.
Yetkililer, beş üyeli Kuzey Ko-
re heyetinin sının geçmesi konu-
sundaki görüşmeleri sona erdiren
bir karar alarak Panmunjom sı-
nır kasabasından aynlacaklanm
kaydettiler.
Kuzey ve Güney Kore heyetle-
ri arasında dün yapılan görüşme-
lerde toplantımn yeri ve diğer dü-
zenlemeler hakkında anlaşma sağ-
lanamamıştı. Bunun üzerine Ku-
zey Kore yetkilileri, geri dönme
tehdidinde bulunmuşlardı.
Ardour Exehange-90' tatbikatının iptal edilmesinin ardındaki neden:
TSK-SHAPE anlaşmazhğıTürkiye'nin 1-28 eylül tarihleri arasında
Güneydoğu Anadolu'da yapılması planlanan
tatbikatın bölgedeki hassas durum nedeniyle
Trakya'ya kaydırılması teklifine NATO "Ya o
bölgede yapılır, ya da yapılmaz" yanıtını verdi
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) — Güneydoğu Anadolu Böl-
gesi'nin Fırat Nehri'nin batısında
kalan kesiminde 1-28 eylul tarih-
leri arasında yapılması planlanan
"Ardour Exchange - 90" tatbika-
tının iptalinde Türk Silahlı Kuv-
vetleri (TSK) ile SHAPE (Avrupa
Müttefik Kuvvetleri Başkomutan-
bğı) arasındaki anlaşmazlık etken
oldu. Türkiye'nin tatbikat bölge-
sinin Trakya olması yönündeki is-
temine, NATO, "Ya o bölgede ya-
pılır ya da yapılmaz" yanıtını ver-
di. Bunun üzerine Türkiye de tat-
bikatın iptalini istedi.
Genelkurmay BaşkanlıgYndaki
üst duzey kaynaklardan edinilen
bilgilere göre AMF (çevik kuvvet)
tatbikatları kapsammdaki "Ardo-
ur Exchange-90" tatbikatı yakla-
şık 2 yıl kadar önce planlandı.
Ancak Türkiye Güneydoğu Ana-
dolu Bölgesi'ndeki durumun has-
saslaşması üzerine, bu yıl içinde
NATO'dan tatbikatın yerinin de-
ğiştirilmesi isteminde bulundu.
Türkiye'nin bu isteminin ardında
ayrıca konvansiyonel kuvvet indi-
rimi alanı dışında kalan bölgede
NATD'nun askeri tatbikat yapma-
sının getirebileceği "sakıncalar"
da yer alıyordu. Ancak Brüksel
1
deki NATO Askeri Karargâhı'nda
tatbikat alamnın değiştirilmesi yo-
lunda Türk askeri yetkililerince
yapılan girişimler sonuç vermedi.
SHAPE yetkilileri yapılan girişi-
min son ana bırakılması nedeniyle
bölge değiştirmenin söz konusu
olamayacağını belinerek, "Tatbi-
kat planlanan bolge dışında yapı-
lamaz" kararı aldı. Bunun üzeri-
ne de Türkiye tatbikatın iptalini
istedi.
1-28 eylül tarihleri arasında ya-
pılması planlanan tatbikata SA-
CEUR (Avrupa Müttefik Kuvvet-
ler Başkomutanı) General John
Galvin'in de katılacağj bildirilmiş-
ti.
Bu arada 13-16 ağustos tarih-
lerinde NATO'dan üst düzeyde as-
keri bir yetkilinin tatbikat bolge-
sinde inceleme yapması da plan-
lanmıştı. NATO üyesi ülkelerden
yaklasık 2 bin askerin katılacağı
tatbikat, uzun bir aradan sonra
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde
yapılan ilk NATO tatbikatı ola-
caktı.
Milli Savunma Bakam Safa Gi-
ray ise NATO tatbikatlarının er-
telenmesi konusunda kararın
"bazı yoramlan önlemek için"
alındığını söyledi.
ziyareti
Dış Haberier Servisi — Federal
Almanya Devlet Başkanı Richard
von VVeizsaecker ile Çekoslovak-
ya Devlet Başkanı Vaclav Havel,
Nazi savaş suçlusu olduğu öne sü-
rülen Avusturya Cumhurbaşkanı
Kurt YValdheim'ı dün ziyaret et-
tiler. İki devlet başkanının resmi
nitelik tasımayan bu ziyareti,
DUNYADA BUGUN
AUSIRMEV
Ne Demek Oluyor?
Suskunluğumuz zaman zaman bir ulusal utanca dönüşebilir
Nitekim, İsmail Beşikçi konusundaki genel suskunluk (gerçi bazı
tepkiler oldu, ama olayın büyüklüğüne oranla tepkinin küçüklü-
ğü neredeyse suskunlukla eşdeğer sayılabilirdi) işte bu tür bir
ulusal utançtı ve Beşikçi demirparmaklıklar ardında her demok-
ratın kalbinde kanayan bir yaraydı.
Beşikçi'nin, tutuksuz yargılanmak üzere salrveriimesi, son de-
recede sevindirici, yürek ferahlatıcı bir haber. Gerçi salıverilme
düşünce suçundan yargılanma olgusunu ortadan kaldırmıyor,
gerçi salıverme TCK'nın çağdışı, demokrasi dışı maddelerinin
variığına son vermiyor, ama hiç değilse Beşikçi, şu anda Ö2-
gürdür.
Beşikçi'nin şu anda özgürlüğûne kavuşmasını, onun görüş-
lerini paylaşmasalar bile tüm demokratların vicdanlarında olu-
şan tepkinin bir ürünü olarak görmek isteriz.
Beşikçi'nin görüşlerini paylaşmayabilirsiniz, nitekim ben de
paylaşmıyorum. Ama onun tabulann üstüne giden yürekli bir bi-
lim adamı olduğunu yadsıyamazsınız ve düşüncelerinden dola-
yı yargılanmasına karşı çıkmak, hakkınız, hatta görevinizdir.
Beşikçi'nin salrveriimesi haberi ile ıştdı dünyam önceki gece....
• • *
Ne yazık ki yaşadığımız kara günlerde, bir tek sevinci olsun
doya doya tatmak olanağı yok. Ulkemizde, bir iyiye bir güzele
karşı, birden fazla ıç karartıcı, endise uyandırtcı haber ve olayia
karşılaşıyorsunuz.
Nitekim TÖ'nün önceki günkü konuşmasını okuyunca ilikleri-
me kadar titredim ve karanlığın gıttikçe koyulaşmakta olduğu-
nu bir kez daha gördüm.
Bakın ne diyoF TÖ Yozgat Şeker Fabrikası'nın temel atma tö-
reninde yaptığı konuşmada:
"... Memleketimizin bu bolgesinde (Güneydoğu) devtete karşı
bir hareket var. 1984 yılından beri çok büyük bir mücadeleye gir-
miş bulunuyoruz. özellikle geçen aylarda bu mücadeleyi daha
iyi yapabilmek için Türk milletinin devletiyie bölünmez bütünlü-
ğünü sağlamak üzere, anayasamızın verdiği yetki ile kanun hük-
münde kararnameler çıkarıldı. Benim başkanlığımda toplanan
Bakanlar Kurulu bu kanun kuvvetinde kararnamelerin esas he-
defi memleketimizin bölünmez bütünlüğünû çok sağlam bir şe-
kilde yerinde tutmak, kimseye, herhangi bir düşmana bu konu-
da adım atmasına dahi izin vermemektir. Bunu yaptık, bunun
için Doğu Anadolu'yu, Güneydoğu'yu gezdim, oradaki güven-
lik güçlerini ziyaret ettim. Vatandaş ile konuştum. Hemen şunu
ifade edeyim. Çıkardığımız kanun kuvvetinde kararnameler, kim
ne derse desin, fevkalade müspet tesir etmiştir. Ve bu, ülkenin
bölünmez bütünlüğünün teminatı haline gelmıştir Bunun değis-
mesine, bunun yaniış yorumlanmasına hiçbir şekilde imkân ver-
meyeceğiz. Bu konuda kararlı olduğumuzu cümle âleme bura-
dan ilan ediyorum."
Konuşma gerçekten dehşet vericidir. Konuşmayı yapan kişi
Çankaya'da oturmaktadır ve kendisinin devleti temsil ettiğini lleri
sürmektedir. Oysa konuşmanın içeriği, kendisinin yürütmenin
başı olduğu izlenimini uyandırmaktadır. Gerçi şimdi, bu izleni-
min doğal olduğunu, TÖ'nün hâlâ ANAP lideri ve başbakan gt-
bi davrandığını söyleyeceksiniz. Bu doğrudur. Ancak bu doğru
aynı zamanda TÖ'nün, kendi kefili olması gereken, yarımyama-
lak, demokrasiye aykın 1982 Anayasası'na bile tahammül ede-
mediğini, onu sık sık çiğnemekte olduğunu göstermektedir.
Bir yandan başbakan gibi davranan TO, başbakanlığı sırasın-
da da başvurduğu bir yöntemı uygulayıp kanun gücünde karar-
nameleri bir türlü parlamerrtoya sevk etmeyip yasama deneti-
minden kaçarak bir kez daha anayasayı çignemektedir.
Öte yandan TÖ, Anayasa Mahkemesi'nin incelediği bir konu-
da en yüksek yargı organına etki yapmaya, hatta gözdağı ver-
meye çalışarak bir kez daha çignemektedir anayasayı.
TÖ'nün konuşmasının açık seçik anlamı budur.
Arkadaşımız Uğur Mumcu geçenlerde bir konuşmasında TCK
146/1'in dikkatle okunması gerektiğini, maddenin tebdil, tağyir
ve ilga unsurlarını içerdiğini, özellikle tağyırin üzerınde durmak
gerektiğini yazıyordu. Ağustosta yazılanna başlayacak olan Uğur,
samrım bu konuyu enine boyuna inceleyecek. Şimdi başka bir
nokta üzerinde durmak istiyorum: Yine TCK 146/1'de kullanılan
cebir unsuru, doktrinde ikiye aynlmaktadır. Bunlardan birincisi,
bildiğimiz cebirdir ki elverişli araçlan da içermektedir. İkınci öğe
ise manevi cebirdir. Bu durumda devletin gücûnü elinde tutan-
lar, top tüfek kullanrnayıp, devlet gücünû kullanarak anayasayı
tedbil, tağyir veya ilga etmeye veya bu kanunla kurulmuş Bü-
yük Millet Meclisi'nin görevini yapmasını engellemeye çalışır. İşte
manevi cebir budur.
Şimdi durumu dikkatle inceleyip, söz konusu maddenin ve ma-
nevi cebir öğesinin TÖ'nün durumuna uyup uymadığına bakın.
Varacağınız karar sizin demokratik davranış biçiminizi belirle-
yecektir. Ama gün olur, aynı konuda cumhuriyet başsavctsının
varacağı karar, TÖ'nün yazgısını etkileyecek bir süreci başlat-
masına neden olabilir.
uluslararası platformdadışlanan A B D BÜYÜKELÇİSİ ABRAMQWITZ
VValdheım ıçın kısisd bir zafer T
olarak nitelendiriliyor.
Avusturya'run Salzburg kentin-
de düzenlenen müzik ve tiyatro
festivalinin açılışına katılmak üze-
re dün Avusturya'ya giden Fede-
ral Almanya Devlet Başkanı VVe-
izsaecker ve Çekoslovakya Dev- . , „ , , . „ . , . .
let Başkam Havel, festivalde Kurt , A N I
^ ? A
. ( C
; B
* u n
* * ^
-i) — ABDnın AnkaraBüyükel-
Türkiye'ye yardımın
geleceği belirsiz
Waldheim ile d sıkıştılar. tki dev-
let başkanının ziyaretinin, Avus-
turya'da bir 'kazanım' olarak ka-
bul edilmesine karşın, ziyaretin
'gayri resmi' olduğuna dikkat çe-
ken Çekoslovakya Devlet Başka-
nı Havel, 'VValdbeim, cumhor-
başkanlığı makamında oturduk-
ça, Avusturya'ya resmi bir ziya-
rette bulnmnayacaguu' söylüyor.
İki devlet başkanının Avustur-
ya ziyareti, Federal Almanya ve
Çekoslovakya'da büyük tepkiye
neden oldu. Federal Almanya'da,
VVeizsaecker'in Avusturya ziyaıe-
tini protesto etmek için önceki
gün Yahudi gruplar gösteri yap-
tılar.
çisi Morton AbramowiU, ABD-
nin Türkiye'ye yardımını değerlen-
dirirken, "Bugünkü düzejin daha
ne kadar korunabiiecegini bilmi-
yorum. Ama hem geleneksel
programlar hem de AKKUM'a ve
güney bölgesine yardıma ilişkin
kanun degişikllgine baglı transfer-
ler gibi diger yollar ile önemli
miktarlarda desteği sürdürecegi-
mizden eminim" dedi.
Morton Abramowitz, Savunma
ve Havacıhk dergisinin, AKKUM
Anlaşması, Türk-ABD ilişkileri,
Doğu Avnıpa ve dünyadaki son
gelişmelere Uiskin sorulannı yamt-
ladı.
AKKUM görüşmelerinin bir
anlaşma ile sonuçlanması sonra-
smda, indirim kapsammdaki si-
lahlardan Türkiye'nin ne ölçüde
yararlanabileceğine ilişkin bir so-
ruya Büyükelçi Abramowitz şu
yamtı verdi:
"Hiç şüpbesiz bu bölge AK-
KUM ve diger indirimler sonucu
ortaya çıkacak malzemenin yeni-
dea dagıOlnıasında öncelikli ola-
cakür. Hangi tnusferlcria yapda-
cağı ise o ülkenin özel savunma üt-
tiyaçianna göre kararlaştınlacak-
ür. Eminim ki Türkiye bundan
önemli ötçiide yararianacaktır, an-
cak nerbangi müttefitin digerte-
rine göre önccügi olacagını söyle-
mek v-anıldcı olabilir. Bütün bnn-
lar ittifak çerçevesind* üzerinde
çalışüacak hususlardır."
Havaalanlarında
i kart çok işe yarıyor.
Uçuş kartı ve Telecard!
Telecard U
ner yenn*
4 s a a
para ç
parayat\n\»r.
navale yapüjr.
i
YAPI^CKREDi
"hizmette sınır yoktur"