25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 TEMMUZ 1990 HABERLER CUMHURİYET/lî Kıbrıs'a pasaportsuz seyahat • tstanbul Haber Servisi — KKTC Başbakanı Derviş Eroğlu, Türkiye'den pasaportsuz seyahatlerin önümüzdeki yılbaşından itibaren başlayacağını söyledi. KKTC Maliye Bakanı Nazif Borman ve beraberindeki iki kişilik heyetle dün tstanbul Valisi Bayar'ı makamında ziyaret eden Derviş Eroğlu, pasaportsuz seyahate ilişkin protokolün yıl sonunda imzalanacağını ve yılbaşından itibaren uygulamaya konulacağını belirterek, göriışmelerin Kıbns Rum kesiminin AT'ye üyelik için başvurusunda bulunmasıyla aynj zamana rastlamasının yerinde olduğunu, böylece Türkiye Cumhuriyeti ve Kuzey Kıbns Türk Cumhuriyeti arasındaki birlik ve dayanışmanın bir kez daha diğer ulke devletlerine anlatılmış olacağını söyledi. Memur mitingi iptal edildi • ANKARA (UBA) — Ankara Valiliği 28 temmuzda Ankara'da yapılacak memur yürüyüşlerini iptal etti. Kararın yürüyüşün yasalara uygun olmadığı gerekçesiyle alındığı öğrenildi. 28 temmuz cumartesi günü Etlik'ke yapılması planlanan memur mitingi Ankara Valiliği'nin aldığı bir kararia iptal edildi. Kararın 657 sayılı devlet memurlan kanunu ile diğer kanunlara uygun olmadığı gerekçesiyle alındığı bildirildi. Buna göre cumartesi günü memurların miting yapmasına izin verilmeyecek. Yasağa uymayarak yürüyüşe katılan memurlar hakkında yasal işlem yapılacağı bildirildi. "Adımlar" Gazetesi toplatıldı • ANKARA OJBA) — Adımlar Gazetesi'nin 39. sayısı ömer Ağm'ın Kürtlerle ilgili makalesinden dolayı toplatıldı. Adımlar Yazıişleri Mudürü Hüseyen Çakır . kararı kınarken, "SS kararnamesiyle birlikte basın ortaçağ anlayışıyla sansür ediliyor. Cumhurbaşkanı kararname kaldınlmayacak dedi. Bu demektir ki, basına "nelik toplatmalar devam edecek" dedi. Istanbul DGM ^vcüığı, 15 günde bir yayımlanan Adımlar Gazetesi'nin toplatma gerekçesini miUi duygulan zayıflatraa ve bölücülük propagandası olarak gösterdi. Karayalçın: Arsa satışı sürüyor • ANKARA (Cumhuriyet Biırosu) — Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Yalçın, Maliye ve Gümrük Bakanhğı'nın "arsalann ihtilaflı olduğu ve satılamayacağı" yolundaki açıklamasının gerçekleri yansıtmadığını, satışların surdüğunü söyledi. Konuyla ilgili olarak dün bir basın toplantısı düzenleyen Karayalçın, Maliye ve Gümrük Bakanlığı'nın arsalar için açtığı davanın da "siyasi" olduğunu iddia etti. Karayalçın, bakanlıktan dun yapılan açıklamada da dava sona ermiş izlenimi verildiğini savunarak, "He'rkes birbirine dava açabilir, ama bakanın böyle bir konuda dava sona ermiş gibi açıklama yaparak halkı rahatsız etmesi, dilekçe hakkını kötüye kullanmaktır" diye konuştu. Murat Karayalçın, Arsa Ofısi'nin "tarihte Uk kez" sattığı bir arsa için tapu iptali davası açtığını da sözkrine ekledL Cihangir operasyonu: 2 tahliye • tstanbul Haber Servisi — Istanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından 13 temmuzda gerçekleştirüen ve Gülay Arıcı ile AJper Ersoy'un öldürülmesiyle sonuçlanan "Cihangir Operasyonu"yla ilgili olarak gözaltına aJınan 5 kişiden 2'si serbest bırakıldı. tstanbul DGM'ye getirilen sanıklardan Aslı Kaygusuz savcılık sorgusundan sonra serbest bırakıldı, Veyis Deprem, Ali Çınar ve Cemal Yıldırım tutuklandı. Fatma Taser ise tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edildi. Üalçın Küçük'e beraat MALATYA (Cumhuriyet) — Yazar Yalçın Küçük, 18 l 1988'de Gaziantep'te yaptığı bir konuşmadan dolayı hakkında açılan davada beraat etti. Malatya DGM'ce, Küçük hakkında daha önce TCK'nın 142/3. maddesi gereğince 4 yıl 2 ay hapis cezası verilmiş, ancak Yargıtay 9. Ceza Dairesi yerel mahkemenin karannı "Konuşmanın sadece bir bölümü dikkate alınarak hüküm verildi. Konuşmanm tamamı dikkate alındıgında suç kastı yoktur" diyerek bozmuştu. Malatya DGM'de dün yapılan duruşmaya katılan yazar Yalçın Küçük, "7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren'i Kürt halkına uygulanan yasaklan çıkarttığı, Süleyman Demirel ile Deniz Baykal'ı da bu kararlara karşı gelmedikleri için suçladım. Beraatımı istiyorum" dedi.. Mahkeme heyeti, "suç unsurlarının oluşmadığı" kanısına vararak Yalçın Küçük'ün beraatmı kararlaştırdı. ABD, Kürtçe yavına karşı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — ABD Dışişleri Bakanhğı'nın, Amerika'nın Sesi Radyosu'nun Kürtçe yayınlara başlamasma "bölgede istikrarsızlık yaratacağı" gerekçesiyle karşı olduğunu açıklaması Ankara'da memnuniyet yarattı. ABD Dışişleri Bakan Yardıması Raymond Seitz, 24 temmuzda Temsilciler Meclisi Dışişleri Komitesi'nde sorulan yanıtlarken, Amerika'nın Sesi (VOA) radyosunun her gün bir saatlik Kürtçe yaym yapmasını öngören "Pell Yasa Deği$ikliği"ni desteklemediğini, Doğu bölgesinde yaşayan Kürt toplumunun Türkiye için çok duyarlı bir konu oluşturduğunu belirterek "Durumu kızıştırmak istemiyoruz, Dışişleri Bakanlığı VOA yaymmın bunu yapabileceği inancındadır" dedi. Dernek operasyonunda gözalü • tstanbul Haber Servisi — Şişli'de Emek-Der ile Türkiye Hemşireler Derneği'ne dün akşam polis tarafından yapılan operasyonda şüpheli görülen 22 kişi gözaltına ahndı. Şişli Emniyet Amirliği'ne baglı ekiplerce dün gece saat 21.00 sıralarında yapılan operasyonda gözaltına alınan 22 kjşinin, Şişli Emniyet Amirliği infaz bölümune götürüldüğü, buradan da sorgulanmak üzere Gayrettepe 1. Şube'ye getirildiği bildirildi. YetkiJiler gözaltına alınan şahısların sorgulamadan sonra salıverileceğini belirttiler. Olayla ilgili olarak Emek-Der Genel Başkanı tsmet Erdem, dernekler üzerindeki polisin keyfi baskılarına bir yenisinin daha eklendiğini belirterek, olayı protesto etti. ^EFAT Gazeteci Muzaffer Korlıı • TRABZON (AA) — Gazeteci ve Trabzon eski Belediye Başkanı Halit Muzaffer Korlu öldü. Geçirdiği rahatsızhk sonucu 76 yaşında ölen Halit Muzaffer Korlu, Basın Şeref Kartı sahibiydi. Trabzon'da yayımlanan Yeni Yol gazetesinde çalışan ve bu gazetenin bir süre sahipliğini de yapan Korlu, 1952-1955 yıllan arasında Trabzon Belediye Başkanuğı görevinde de bulundu. Halit Muzaffer Korlu'nun cenazesi bugün İskenderpaşa Camii'nde kılınacak cenaze namazından sonra asri mezarhkta toprağa verilecek. Magic Box tartışması, partileri anayasa değişikliğinin gerekliliği görüşünde birleştirdi TRT tekeline ortak tavırDemirel: Özel televizyon için anayasa değişikliğine biz de karşı değiliz. Bugünkü devlet radyo ve televizyonunun aldığı şekil karşısında biz de taraftarız. Anayasa değişikliğine evet diyoruz. Benim tavnmsiyah-beyaz tavrı değildir. Buna taraftarım. Türkiye'deki gibi halkm doğru haberden mahrum edildiği bir başka ülke yoktur. Baykal: Biz böyle bir anayasal değişikliğe olumlu bakıyoruz ve destek olma anlayışındayız. Bu konuda önümüzdeki günlerde de bir girişim olabilir. D.'şandan kanal kiralama konusu bana uzak geldi. Türkiye'de rekabete açık bir yayın kurulması lazım. Yayın alanında tekel olmamalı. Şu anki durum ikisi de tekel. ANKARA (Cumhuriyel Biiro- sa) — TRT ile Magic Box arasın- daki tartışmalar, siyasi partileri TKT'nin yayın tekelinin kaldınl- ması gerektiği görüşünde birleştir- di. DYP Genel Başkanı Süieyman Demirel, "anayasa değişikliğine taraftar olduğunu" açıklarken SHP Genel Sekreteri Deniz Bay- kal, değişikliğe "olomlu bakttklannT bildirdi. ANAP Ge- nel Başkan Yardımcısı Galip Demirel de "Muhalefet gelsin bu değijikligi sağlayatım" dedi. Anayasa Mahkemesi de TRT vericilerinin PTTye devrine ilişkin yasayı iptal karannın gerekçesin- de> anayasa değişikliği yapılmadan TKl'nin yayın tekelinin kaldınla- mayacağı görüşüne yer verdi. SHP MYK da dünkü toplantı- sında, "özd TV" konusunu göriı- şürken, SHP'nin "serbest rekabete açık bir ysymcıhk" için anayasa değişikligi öngören önerisini ka- muoyuna sunmak üzere hazırlık- lanm tamamladığı öğrenildi. SHP Genel Sekreteri Deniz Baykal, bu konuda ANAP'a "hodri meydan" derken Cumhuriyet'in konuya iliş- kin sorularını şöyle yanıtladı: — Özel televizyon ve TRT'nin yayın tekelinin kalkması konusun- daki bir anayasa değişikliğine "evet" diyecek misiniz? BAYKAL — Biz böyle bir ana- yasal değişikliğe olumlu bakıyo- ruz ve destek olma anlayışındayız. Bu konuda da önümüzdeki gün- lerde bir girişim olabilir. Bu ko- nuda bizden de öneri gelebilir. — SHP'nin, sosyal demokratla- nn iktidarda olduğu ulkelerden kanal kiralayacağı yolunda bazı baberler çıkü... BAYKAL — Dışarıdan kanal kiralama konusu bana uzak gel- di. Bugün Türkiye'de rekabete açık bir yayın kurulması lazun. Bu Magic Box bir tekeldir, özel sek- tör tekelidir. TRT de kamu sektö- rü tekelidir. Kamu sektörü tekeli- nin başında ana baba özallar, özel sektör tekelinin başında da oğul özal bir diapol piyasası ya- ratmaya çalışryorlar. Türkiye'de çercevesi belli, huku- ku belli, rekabete açık bir ortam oluşturmak gerekiyor. — SHP'nin TRTnin yayın te- keline bakışı nasıl? Sizce Türitiyet de önümüzdeki günlerde rekabe- te açık yayıncıbk gerçekleşebttir mi? BAYKAL — Bu konu ANAP^ ın ciddiyetine bağlı. lsterse bunu tek başına da çıkarabilir. Eğer re- ferandumdan korkuyorsa, refe- randuma gitmeden de yapabilir. Türkiye'de olması gereken, reka- bete açık yayıncılıktır. Yayın ala- nında tekel olmamalı. Şu anki du- rum, ikisi de tekel. Biri özel sek- tör, diğeri kamu sektörü. Üstelik bu ikinci tekel, kamunun katkısı ile oluvor. Anayasaya aykırı iş ya- pabilsin diye kamu yardımcı olu- yor. PTT hat kiraljyor. Türkiyei de stüdyo açıyor. Sozleşme yap- mışlar. Anayasaya aykın sozleşme hukuken muteber değildir. Futbol takımlan ile anlaşma yapmış, ya- yın tekeli almış. Bu, bizim hukuk sistemimize aykırı, şu anda yapa- maz onu, anayasaya aykın. Alınan bilgüere göre SHP, ana- yasa değişikliği sonucunda TRTnin yayın tekelinin kaldınl- ması ile Magic Box'ın, tek ve avantajh olarak ise başlayacağı yo- lundaki görüşlere de katılmıyor. SHP yetkilileri, TRT'nin yayın te- kelinin kaldınlması halinde, Tür- kiye'de yayıncılık için çeşitli baş- vuruların olmasmı beklerken, yurtdışında para ve zaman har- cayan Magic Box'ın bu rekabette gerilerde dahi kalabileceğini düşü- nüyorlar. Bu nedenle de ANAP- ın "özd TV" konusunda "sami- "Yüzde 15'in iktidar olduğu rejimi cumhuriyet saymak yanlıştır" diyen DemireL Millet bu dönemi gömecekDYPİzmirtl Kongresi'ne katılan Demirel, "Türkiye'de 25 milyon insanın milli gelirden aldığı pay 350-400 dolardır. Türkiye'nin yansı yoksulluk sınırındadır. Bu seviye Endonezya, Yemen ve Srilanka seviyesindedir" dedi. İZMÎR (Cumhuriyet Ege Büro- su) — DYP Genel Başkanı Süley- man Demirel, lzmır tl Kongresi'- nde yaptığı konuşmada, "Bu re- jim 1983 rejimidir. Bu, elbise de- ğiştirmiş darbedir. Bir sivü darbe- dir. Burada ber şey var, ama halk yok" dedi. Yüzde 15'in iktidar, yüzde 85 'in muhalefet olduğu re- jimin cumhuriyet sayüamayacağı- nı belirten DYP Gene! Başkanı Süleyman Demirel, "Milletimiz, bu çnidnlikler, yolsuzluklar, hak- sızlıklar dönemini taribe göme- cek tir. Halkımızdan demokratik reakdyon istryoruz" diye konuş- tu. DYP Izmir tl Kongresi'ne ka- tılmak üzere önceki akşam lz- mir'e gelen Süleyman Demirel, dün sabah Büyük Efes Oteli'nde dinlenirken partililerle görüştii. Bu arada tzmir tl Kongresi önce- si delegelere Atatürk Spor Salo- nu'nda Müşerref Akay tarafından sanat müziği konseri verildi. Ar- dından kongre başladı. "Demok- rasi biilbülü, milletin gülii Demi- rel", "Sen babaysan evlat benim, sen Hdersen nefer benim, seviyo- rum iste var nu diyeceğin" pan- kartlarının yanı sıra büyük bir Atatürk portresinin yer aldığı, DYP amblemli bayraklarla süsle- nen Atatürk Spor Salonu'na saat 14.00'te gelen DYP Genel Başka- nı Demirel, "Başbakan Demirel" sloganlarıyla karşılandı. Kongre- de yaptığı konuşmada yurttaşla- ra seslenerek"Aza razı olursanu, KONGREDE — Demirel tzmir il kongresindf konuştu. Demirel, Türkiye'nin yoksnUastığını söyledi. (Fotograf: Hakaa Kara) bunu hak edersiniz" diyen Demi- rel, ülkenin anarşi korkusunun al- tına sokulduğunu söyledi. Konuş- masında sık sık, "Bu iktidardan kurtulmak istiyor musunuz" di- ye soran ve her seferinde tüm sa- londan 'Evet' yanıtını alan Demi- rel, halktan "demokratik reaksiyon" istediğini söyledi. De- mirel, ancak bu şekilde sandığın halkm önüne konacağmı belirte- rek "Onlan içinize çıkamaz bale getirin" dedi ve Kuranı Kerim'- den alıntı yaparak "Cenabı AUah buyunır ki. zalimlere meyletme- yiniz, zalimleri alkışlamayınız" diye konuştu. TRT'nin "sahibi- nin sesi" olduğunu belirten Demi- rel, TRT kamerasını göstererek "Gramofona hangi plağı koyar- san onu çalar. Her akşam mille- tin televizyonundan millete yalan söyluyoriar. Ancak yalanın salta- nabna tarih şahit değildir" dedi. Konuşmasında Türkiye'nin 121 dünya ülkesi arasında pahaülık- ta ilk ona girdiğini vurgulayan Demirel şunları söyledi: "Türkiye, son on yılda işsizlik. yoksnHuk ve zam şarapiyonu ol- du. Türkiye'de 25 milyon insanın milli gelirden aldığı pay 350 do- lar ile 400 dolar arasındadır. Bu demektir ki Türkiye'nin hemen beraen yanya yaiunı yoksulluk sı- nınndadır. Bu seviye Endonezya, Yemen ve Srilanka seviyesidir. Bulgaristan'dan ülkemizc gelen 330 bin soydasınuzdan 140 bini geriye dönmüslür. Bugiine dek komünist ulkelerden çeşitli ülke- lere insanlar gitmiştir, ancak hiç- biri geri dönmemistir. Oysa Tür- kiye'ye komünist bir ulkeden ge- len insanlar oraya geri dönmek zorunda kalıyoriar. Bu Türk dev- letinin gururuna, kişiliğine darbe iodirmeklir." Ülkeyi yönetenlerin halk ço- ğunluğunun desteğinden yoksun olmalarına karşın devletin ma- kamlannı işgal etmeye devam et- tiklerini öne süren Demirel konuş- raasını söyle sürdilrdü: "Ülkeyi yönetenlerin hakla, hakakla, demokrasi ile alakalan yoktur. Onlara sandalye lazımdır. Meclis'te 550 tane sözlii soru önergesi güodemde duruyor. Bu demek ki denetim yapılmıyor. 35 tane gene) gönişme var. Demek ki bn mekanizma da islemiyor. 165 tane kannn kuvvetinde kararna- me var. Bu, yasama yetkisi de yok demektir. Bu rejim 1983 rejimi- dir. Bu, elbise değistirmiş darbe- dir. Bu, bir sivil darbedir. Bura- da ber şey var, halk yok. Bizim çabamız halkı yerine oturtmak. Yüzde 15'in iktidar, yüzde 85'in muhalefet olduğu bir rejime cum- huriyet denemez •" ANAP^TA MÜCADELECİ LİBERAL OLMAOIĞEV1 SÖYLEYEN DALAN^EV ÇAĞRISI: Çizgimize yakın olan gelsinA **n^ f umbaıiyet B ö r o : Asgari öcret 700 bin olmalı: Türkiye'de sosyal adalet son 7 yılda Demokrat Merkez Partı bo z u idu . Bugünün asgari ücreti 700 bin olmalı. cumhuriyetin genei ukeienne ve İsianbul'tııı suymaaıı suyu çıktı: Sözen beceriksiz. Doğru dürüst bir yönetim İstanbul'u birkaç ayda suya kavuşturur. Atatürk'ün ilkelerine ters bakma yan ANAP'lılara çağrıda buluna- rak "Bizim çizgimize yalan olan- ter bize gelsinler" dedi. Dalan. çağnnın tüm ANAP'lılan içerme- diğini de kaydederek "Kim olnr- sa olsun gelsin demiyoruz. Bazı- lan var ki onlar gelse de almayu" diye konuştu. Dalan, ANAP'ın genel başkan adaylanndan Mesut Yılmaz'ı da "ANAP'ı aşın sağa kaydıran kişilerden birisi" olarak niteledi. tstanbul Anakent Beledi- ye Başkanı Nurettin Sözcn'i bece- riksizlikle suçlayan Dalan, Yıldı- nm Akbulut'a da, "Onu partiye biz kaydetmiştik, bizim kurdugu- muz parti ke'ndisine hayırlı uğur- !• olsun" dedi. DMP Genel Başkanı Bedrettin Dalan, Cumhuriyet muhabirinin irtica, ANAP'taki gelişmeler, ts- tanbul'un su sorunu ve asgari üc- rete ilişkin sorularım yanıtladı. Dalan, ANAP'a geri dönmesinin kesinlikle söz konusu olmadığını belirterek "ANAP'tan kopuşumu hazuiayaB sebeplerden hangisi de- gişti ki ben oraya gideyim?" de- di. Başbakan Yıldırım Akubulut- un, Dalan'ın ANAP'a geri dön- mesi ile ilgili olarak "tstiyorsa gelsia" şeklindeki sözlerini ise DMP Genel Başkam şöyle yanıt- ladı: "Sayın Başbakan öyie bildiğine göre partiye kendisini biz kaydet- miştik, bizim kurdugumuz parti kendisine hayırtı ngurlu olsun, be- nim ANAP'a dönmem söz konu- su değildir. Bizim çizgimizde olan ANAP*h varsa biz« gelsin, ama bu bülün ANAP'lılara olan bir çağ- n degil. Cumburiyetin genel Uke- lerine ters bakan, Atatürk'ün prensiplerine ters bakanlara çag- nmız yok. Gelseler de alraayız on- lan. Yani kim olursa olsun gelsin demiyoruz." Bedrettin Dalan, irticanın bu- gün Türkiye'nin gündemindeki en önemli sorun olduğunu da kayde- derek Tîiridye'de en disiplinli ku- rum ordudur. Dûşüniin ki bu akımlar Silahlı Kuvvetler'in içine bile girebiliyorlar. Asıl mesele, TSK'ya sızabilen bu çağdısı dü- şunce sisteminin. Silahlı Kuvvet- ler gibi kendisini korumasını bil- meyen müesseselerin içine ne ka- dar girdiğidir" diye konuştu. tstanbul'un su sorununun "su- yunun çıküğını" da bildiren Da- lan, bu konuda tstanbul Belediye Başkanı Nurettin Sözen'i "beceriksizlikie" suçladı. Daian, "Asıl sorun yönetim sonınudur. Doğru durust işletmeci bir man- tak gelsin, birkaç ayda tstanbul su- ya kavusnr" dedi. ANAP içinde 'nıücadeleci bir libcral" bulunmadığını, ANAP'- ın genel başkan adaylanndan Me- sut Yümaz'ı "bir liberal olarak tas- vip etmediğmi" de bildiren Dalan, şunları söyiedi: "ANAP'ın aşın sağa kaymasın- da aşın mesuliyeti olan kişilerden birisi Mesut VUmaz'dır." Dalan, asgari ücreti "komik" olarak niteleyerek "Bugun asgari ücret rainimum 700 bin lira olraa- lıdır. Aynca vergi dışı olması da gerekir" dedi. Türkiye'de sosyal adaletin özellikle son 7 yıl içinde bozulduğuna da işaret eden Da- lan, "Bunun müsebbibi eskiden işverenlerdi denilebilir. Ama son 7 yıldır değil. Bunu yapan hukü- metin ta kendisidir. Suçlu doğru- dan dogruya yönetimdir" diye konuştu. mi obnayabüecetiai" de düsünü- yorlar. Bu arada SHP MYK da dün sa- at 16.00'da başlayan ve 3 saat ka- dar süren toplantısında, TRT'nin yayın tekelinin kaldınlması konu- sunda hanrlanan yasa öDerisİ ÜZe- rinde durdu. Bugün de devam edecek toplanürun ardından Ge- nel Başkan Erdal lnönü'nün bir açıklama yaparak konuya ilişkin bilgi vermesi bekleniyor. Demirel; "Evet" DYP lideri Süleyman Demirel, anayasa değişikliği için "Evet" de- di. Cumhuriyet'in sonılannı yanıt- layan Demirel şunlan söyledi: "Özal televizyon için anayau değişikU|iıw biz de karşı değiliz. Bugönkü devlet radyo ve televiz- yonunun aldığı şekil karçtsında biz detaraftanz. Anayasa değijik- ttğine evet diyoraz." Cumhuriyet Ege Bürosu'nun haberine göre konuya ilişkin giri- şimlerin *aynntı' olduğuna deği- nen Demirel, "Magic Box" konu- sunda yöneltilen bir soruya da şu yanıtı verdi: "Bu tefcrtzyon için inşallaiı bi- ri babasının, diğeri oflunun tde- vizyonu haline gdmcz dedim, gd- dikr benimle koMifddar. Boı her- kese açığım. Naal sizinle konafu- yorsam berkesle konuşurum. Bca kamu müessesesiyim, künseyi red- dcdcmem Id, bonlann bukaka wf- gunhığu, bugünkü yasalara «y- gunluğu benim sorunnm değtt. Ortaya çıkariar, yapariar. Bnnlar •ukuka ve anayasaya «ygma defO- se o taröşılır. Zaten o tartçılıyor, ama bana sorarsanız, bn iji yapa- caklarsa dürüst naberdlik vapmm- lan gerektiğini de kendflerüıe söy- ledim. Yapmadıklan takdirdc bi- ri bmbasuun, diferi oghuıu iki le- levizyonu olnr Ttridye'nin" Demirel, özel TV konusunda tavnnın "siyah beyaz" omadığma işaret ederek sözlerini şöyle sür- dürdü: "Benim tavnm siyah beyaz tavn değildir. Bana tarafunm, aleyh- tanm tavn değildir. Ama böyie Türkiye'deki gibi kaiku doğrn ha- berden mahrum edildiği bir baş- ka ülke yoktur. DYP olarak bn konuda çaltşmamız vardır. Böyle bir kona actldığında düfünceteri- mizi açıkca söyteriz." ^ ^ ANAP: Gelsinler ANAP Genel Başkan Yardım- cısı Galip Demirel de "Muhaiefe* gelsin, berkes rıkrini ortaya koy- snn, göruşelim, bn değişikliği sağlayalım" dedi. Anayasa Mahkemesi Anayasa Mahkemesi de TRT vericilerinin PTTye devrini öngö- ren yasanın bazı maddelerini ip- tal eden karannın gerekçesinde, anayasanın "ı«dyo v« televizyoB istasyonlanmn yiünız devlet eüy- le kurulacağını" belirttiğini vur- gulayarak anayasanın 133. madde- siyle devlet tekelinin "pekisti- rildiğini" beUrtti. Kararda, tekel kapsamına, "radyo vc tdevizyoa yayımı için gerekli tüm tesisleru de" girdiği ifade edilerek şöyle denildı: "PTT'nin olanaklanyla sBirb olarak iKi'yeprogram sayısinca ymyın şebekesi ayırması, bunlana dısında kalan jebckrieri ktmiin- nin knllanıp yaym yapmalan içia başka kişi ve kurulnşlaıa Idrala- yacağı anlamıaa gdem«z." Anayasa hukukçulan, bu gerek- çeyle Magic Box'ın PTT olanak- larından yararlanarak yayınını sürdürmesinin de hukuka aykın olacağını ifade ettiler. Anayasa Mahkemesi karannda, PTT ya da başka bir kuruluşun "Yasada var olduğu ileri sürülea boşluktan yararianarak radyo rt televizyon yayını yapmalanna"da TRT Yasası'nın engel olduğu be- lirtildi. Kararda, TKTnin tarafsızlığı- nın anlamı da dolaylı biçimde de- ğerlendirilerek şu ifadelere yer verildi: "Temei erek, radyo-televizyoa yönetiminin siyasal iküdann etki- sinden uzak tutulmasıdır. Dışla- nan etki, yalmz siyasal iktidaıia a- nırlı olmayıp, tüm yönetim ma- kamlanmn, siyasal partileria, ge- rekçe ve tüzel kişilerin de yansu- lığını gölgdeyecek tutum ve dav- ramşlanna kapaiılığını anlaür." İZMlR'den HIKHET ÇETJHKAYT Siyah-Beyaz Tavır İZMİR — insanı yapış yapış eden bir sıcak. Ata- türk Spor Salonu'nun çevresi bir insan yumağı. Hiç kimse bu sıcakta içeriye girmek istemiyor. Oysa içeride konser hazırfığı var. Tanınmış sa- natçılar kongre öncesi delegeleri dışarıdan içeri- ye çekebilmek için programa başlayacaklar. Saz heyeti hazır. Şarkıcılar, türkücüier kuliste. DYP lideri Süleyman Demirel, Büyük Efes Ote- li'nin kral dairesinde dinleniyor. Hayır hayır dîn- lenmiyor, partililerle konuşuyor, tartışıyor. Türkiye : nin genel görüntûsünü anlatıyor. SHP'nin, ANAP- ın İzmir'deki gücünü, kendi aralanndaki hesap- laşmayı bu işin uzmanlanndan öğrenmeye çaiı- sıyor. Atatürk Spor Salonu'nun basın kaptsından içe- riye giriyoruz. Tribünler pek dolu değil Belki o ne- denle saat 1100'de başlaması gereken konser, sa- at 1230 olmasına karşın başlamamış. Saz heyeti sahnede. Beyaz giysili sunucu ses- leniyor: — Ben Hayri Küçük, Allah büyük... Konserin organizatörû sahneye Müşerref Akay'ı çağınyor ve konser başlıyor. Kongre eğleniyor... DYP İzmir il Kongresi bugüne dek böytesine sö- nük geçmiş rrtiydi? Hiç sanmıyoruz. DYP'deki iç hesaplaşmanın iz- leri görülüyor. üç aday var il başkanlığı için. Sa- nırız Demirel'in adayı Rasih öztürk. Konseri bırakıp dışanya atıyoruz kendimizi. İn- sanlar apartmanların merdivenlerine oturmuşlar. Sıcaktan bunalanlar mendillerini ıslatıp başlanna koymuşlar. Tanıdık bir kaç yüzle karşılaşıyoruz: — Pek fazta kalabalık yok. Bunun nedenini na- sıl açıklıyorsunuz? Başlarını sallıyorlar... — llgisizlikten değil. Köyiü tarlada tabanda. Bu mevsim il kongresi olur mu? İşini gücünü bırakıp nasıl gelsin köylü... DYP'nın umudu hâlâ kırsal kesimde... Oysa İzmir, Türkiye'nin ücüncü kenti. AP'nin 1970 öncesi yıkılmaz kalesi. 1967 seçimlerinde ise tek milletvekili çıkarabilmiş. Tekrar salona dönüyoruz... Bu kez delegelerin arasma oturuyoruz. Müşer- ref Akay'a el çırparak eşlik ediyorlar. — Kim kazanır il başkanlığını? Üç beş kişi vanıt veriyor: — Rasih Baba kazanır, onun şanst kuvvetli... Gülerken "doğru ya" diyoruz, "kilosu da hayli fazla." Karşı çıkıyoriar. — Kilosundan değil, Rasih Baba'yı Süleyman Baba istiyor... Sıkıştırmaya başlıyoruz bu kez: — Oldu mu ya... Hani parti içi demokrasi... İçlerinden genç olanı yanıt veriyor: — Ağabey Ozal, demokrasiyi, televizyonu pa- rayı unutturdu bize. Vallahi sen de haklısın hanil • Kongre öncesi Süleyman Demirel, özel televiz- yon için anayasa değişikliğine taraftar olduğunu soylüyordu. SHP Genel Sekreteri Deniz Baykal da "özel televizyon için anayasa değişikiiğini imza- ya açacağız" diyordu telefon görüşmemizde. DYP'li delegelere sorduk: — Siz ne diyorsunuz, özel televizyon için ana- yasa değişikliği yapılsın mr? Yanıt: — Babamız bilir o işleri, babamız... Demirel şöyle diyordu: — Benim tavrım siyah beyaz tavn değildir. Bu- na taraftarım, aleyhtarım tavn değildir. Baykal daha açık konuşuyordu: — Devlet korsan yayıncılığı tesvik ediyor. Türki- ye TRT'nin görünürdeki tekelinı anayasadaki gi- bi korur gözüküp imtiyazlı kuruluşlara yurtdışın- dan bu tekeli deldirtme uygulaması içine girecek- se o zaman TRT tekelinin kaldınlması, mesru bir biçimde yayıncılığın ülkemizde herkese açılması gerekir... Müşerref Akay konserini bitiriyor, DYP lideri ko- nuşmaya hazırlanıyordu. Hava sıcak mı sıcaktı. Kongre eski kongrelere pek benzemiyordu. Neden acaba?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle