Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
27 TEMMUZ 1990****
Moğolistan'ın
Orta Asya ülkesi Mogolistan'a da nlaşti. Gecen pazar günu Uk
kez çok partili seçim yaşandı bn ülkede. Ancak bazı şeyler kola-
yına degişmiyor. Mogollar, geleneksel keçe çadıriarda kalmayı
surdnrüyorlar. Başkent Ulan Batorda yaşayan haJkın yüzdc 4O'ı
'yurt' diye nitelenen bu çadıriarda yaşıyor. Bu, kentte yogun bir
kooot darlıgı sıkintısımn çekilmesinden kaynaklanıyor.
(Fotograf: Renler)
Ifeniçeltek'te
korku
MERZtFON (AA) — Amasyai
nın Merzifon ilçesi Yeniçeltek Lin-
yit Işletmesi'nde toprak altında
bulunan 59 işçinin cesedini çıkart-
mak için çalışan kurtarma ekibin-
de bulunanlar, "Mühendis olma-
dan ocağı inmeyeceğiz" dediler.
Cesetleri çıkarma işinin ertelen-
mesi ve ocakta gaz oranının yük-
seldiği yolunda haberlerin çıkması
üzerine korku içinde çalışmaya
başladıklannı belirten kurtarma
ekibi elemanlan, "Kaderimizin ar-
kadaşlanmızın kaderine benzeme-
sini istemiyoruz. Mühendis olma-
dan kurtanna çaüşması yapmaya-
cağız. Gerekli önlemlerin alınma-
sını istiyoruz" dediler. Bu arada,
ocakta çalışan öteki isciler ise gaz
oranı normal denmesine rağmen
ocakta "grizu" patlaması öncesi
duyulan kokunun yeniden hisse-
dildigini belirttiler.
CUMHURÎYET/17
gün yapılan boga güreşi, boganın, sırnna sapb mızraklaria kanlar
içinde yere yiğılmasını bekleyen izleyicileri düş kınklığına ug-
rattı. Kızgın boganın gazabına uğrayan Banderillero' Gniller-
rao Gulierrez, boganın karşısında yenilgiye uğradı. Yaklaşık 20
santimlik bir yara alan Gutierrez, yardımcıları tarafından he-
men hastaneye kaldınldı. (Fotoğraf: Renter)
Sürücü
kurslanııa
denetim
ANKARA (ANKA) — Milli
Eğitim Bakanlığı özel öğretim
Kurumlan Genel Müdürlüğü eh-
liyet almadaki bazı yolsuzluk ve
usulsuzlükleri ortadan kaldırmak
için yeni düzealemeler yaptı. Eh-
liyet almak isteyenler, bundan
sonra ikamet ettikleri şehirler dı-
şında başka yerden ehliyet alama-
yacak.
Milli Eğitim Bakanlığı ta-
rafından valiliklere konuya ilişkin
olarak gönderilen bir genelgede,
yapılan incelemelerde bazı sürücü
kurslanndan derslere devam etme-
yenlerin "yok" olarak yazılmadj-
ğı ve devam etmiş gibi gösterile-
rek sürücü belgesi verildiği belir-
tildi.
İ İ P N p İ K n T l K«» bir süı-e önce agır bir
u e ı ı e ı s o n grip geçiren Afrika Ulusal
Kongresi Başkan Yardımctsı Nelsoo Mandela, hasta yaugından
kalkar kalkmaz tekrar çalışmalanna başladı. Mandda'nın eşi
VVinnie de eşini hiç yalnız bırakmıyor. Bayan VVinnie, Mande-
la'nın onceki gün katıldığı bir basın toplantısında Mandela'ya
yine eşlik erti. (Fotoğraf: Reuter)
HABERLERİN DEVAM
Muhalefetten Anayasa Değişikliği...
(Baftarafı 1. Sayfada)
malarında dikkati çeken bir başka ortak nok-
ta daha var: Özallar'ın radyo ve televizyon
düzeninde kurmaya yöneidikleri egemenlik,
her iki partinin böyle bir tutumu benimseme-
lerini hızlandırmıştır.
SHP Genel Sekreteri şöyle diyor:
"Bugün Türkiye'de rekabete açık biryayın
kurulması lazım. Bu Magic Box bir tekeldir,
özel sektör tekelidir. TRTde kamu sektörü te-
kelidir. Kamu tekelinin başında ana - baba
Özallar, özel sektör tekelinin başında da oğul
Özal; birlikte bir diapol piyasası yaratmaya
çalışıyorlar."
DYP lideri de aynı konuda, "Bu televizyon
için inşallah biri babasının, diğeri oğlunun te-
levizyonu haline gelmez demiştim" diye ya-
kınıyor.
Muhalefetin eleştirileri haklı, önerileri de
yerindedir.
Bir yandan TRT gün geçtikçe Özal ve
ANAP iktidarının borazanı haline getirilirken,
">te yandan Magic Box, var olan yasalara ay-
kırı çizgiler taşıyan bir başka tekel konumu-
na kaydırılmaktadır.
Ortaya çıkan bu durumu demokrasiyle
bağdaştırmak olanaksızdır. Eğer bu ülkede
demokrasiden söz edi'ecekse. radyo ve te-
levizyon düzenini bir an önce değiştirmek ol-
mazsa olmaz bir koşuldur.
Dünyada yaşanan bilimsel - teknolojik
devrim de böylesi bir düzen değişikliğini zo-
runlu kılıyor. Damlarda gitgide çogalmakta
olan bembeyaz çanak antenler, yayıncılıktaki
devlet tekelinin geçersizliğini zaten ilan et-
miştir.
Bu durumda aklın yolu bir olmalı: İktidar-
la muhalefetin, ülkemizde kurulacak yeni
radyo ve televizyon düzeni için uzlaşmalan...
ANAP da bu alanda devlet tekelinin kal-
dınlmasına karşı değildir. Nitekim dün Cum-
huriyet'e bir açıklama yapan ANAP Genel
Başkan Yardımcısı Galip Demirel, muhale-
fetin anayasa değişikliği önerisine karşı
olumsuz tutum sergilememiştir.
Cumhurbaşkanı Özal da özel televizyon-
dan yana olduğuna göre. bu yolda herhan-
gi bir engelin kalmamış olması gerekiyor.
Öyleyse, tarafların oturup gerek kamu, ge-
rek özel sektör açısından çağdaş ve demok-
ratik bir radyo - televizyon düzeninin ana il-
ke ve kurallarını belirlemeleri gerekmez mi?
Bu konuda ANAP'ın nasıl bir tavır takına-
cağını dikkatle izleyeceğiz. Çünkü ANAP,
hem iMidar partisidir, hem de anayasa de-
ğişikliği için belirleyici Meclis çoğunluğu on-
dadır.
Bekliyoruz.
BAŞKENT'TEN CÜHEYT ARCAYÜREK yazıyor
AHMET TAN
Türkiye tahrik peşinde
(Baftarafi 1. Sayfada)
layıayla resmi Türk devletiyle hiç-
bir legal anJaşma yapamayacağı
gibi, yapılan bu türdeki gjrişimle-
rin uluslararası hukuk açısından
"gayri resmi" ve "gecersiz" olarak
kabul edildiğini belirtti.
Hükümet sözcüsü Ankara ile
KKTC arastnda vanlan ön anlaş-
manın içerdiklerini, Avrupa Top-
luluğu'na girmeye hazırlanan
Turlojc'nİDt AT ve Birlesmis.Mil-
letler'e karşı yeni bir tahriki ola-
rak niteledi. Bunun aynca, Kıbns
Rumlannın AT başvurusuna karşı
Türkiye'nin gösterdiği tepkilerden
biri oldugunu kaydeden Polidoras,
Kıbns Rum yönetiminin uluslara-
*rası hukukta, legal devlet statü-
sünde bulunduğunu çağnştırdık-
tan sonra "Kıbns cnmhuriyetinin
AT başvurusu legaldir ve ba en
böyuk hakladır" ifadesini kullan-
dı.
Sözcü Polidoras bu arada Dışiş-
leıi Bakanlığı Sözcüsü Murat Sun-
gar'ın bir gün önce Türk-Yunan
diyaloğunun başlatılması ile ilgili
yapraış olduğu ve Atina'da yete-
rince tatmin edici olarak karşıla-
OZEL OKULLAR
Kontenjan açığıkadar
öğrenci alınacak
Istanbul Haber Servisi — Ozel
okullarda kontenjan açığı kadar
öğrenci alımına 17 ağustosta baş-
acak.
18 ağustosa kadar süre-
cek olan kayıtlarda kontenjan açı-
ğı devam ederse, aynı gün açıkla-
nacak yeni ön kayıt taban puan-
lanna göre 19 ağustosta ikinci bir
ön kayıt yapılacak.
özel okullarda kesin kayıtlann
sona ermesine karşın Amerikan
Robert Lisesi hariç, hiçbir okul
kontenjanını dolduramadı. Diğer
tüm okullarda kontenjan açığı
bulunuyor. Buna göre bazı okul-
ların açık kontenjanlan ve 17-18
ağustos taban puanlan şöyle:
BkatanUı
Acıbadem Den Lısest
Ahmet Şımşet; Lısesı
Alman Lisesi
Alman Lısesı
Amertan Robert Lisesi
AmeriKan Robert Lisesi
Anabılım Lısesı
Anakent Lısesı
Ata Lısesı
Balmumcu Oeneme Lısesı
Belcte Deneme Usesı
Beyhan Aral Lısesı
Bıtfen üsesı
Bilge Kaan Deneme Lisesi
Bılgı Lısesı
Boflaaçi Lısest
Çavuşojkı Lisesi
Doğuş Lısesı
Esenış Lısesı
Eyüpojlu Lisesi
Gökdil Lisesi
Gürsoy Lısesı
IşıkUsesi
Italyan üsesı
İtalyan Kız Orta Ofculu
Kadıköy Lısesı ,
Kalamış Lısesı
Kaşgarlı Mahrmıt Oeneme Lısesı
Kemal Atatûrk Oeneme Lısesı
Koç Lısesı
Koç Lisesi
Kültür Lısesı
Moöa Lısesı
Notre Dame 0e Sıon Lısesı
Semıha Şakır Deneme Lısea
St Benoıt Fransız Lısesı
St Benoıt Fransız Lısesı
St Georg Avus Ki2 Lısesı
St Georg Avus Erkek Lısesı
St Joseptı Fransız Lısesı
St Joseph Fransız Lısesı
St Mıcnel Fransız Usesı
St Pulchene Fr. Kız Orta Okulu
Tarhan Lısesı
Uluğbey Oeneme Lısesı
Uskûdar Amerikan Lısesı
Uskûdar Amenkan Lısesı
Yenı Yıldız Lısea
Yıldız Lısesı
Yunus Ertıre Lısesı
M>T: Itaiyan, Ahmet Sımşek, Ata, Bılg
mut ve Yunus Emre Liseten son kon
iferethi
$Mdi
Karma
Karma
Kl2
Erkek
Kız
Erkek
Karma
Karma
Karma
Karma
Karma
Karma
Karma
Karma
Karma
Karma
Karma
Karma
Karma
Karma
Karma
Karma
Karma
Karma
Kız
Karma
Karma
Karma
Karma
Kız
Erkek
Karma
Karma
Kız
Karma
Kız
120
600
30
60
55
55
130
200
202
200
44
24
88
49
216
208
102
J2
108
320
200
120
125
46
36
72
72
78
80
50
50
180
72
80
58
80
Erkek 122
KlZ 60
Erkek ' 6 0
Kız
Erkek
Karma
Kız
Karma
Karma
Kız
Erkek
Karma
Karma
Karma
34
50
81
81
72
30
54
54
28
78
300
Açık
KaotMİu
76
2
3
—
87
185
127
41
3
83
29
97
69
75
249
175
100
81
72
71 .
65
24
22
142
53
67
50
75
99
25
28
25
44
77
61
52
22
7
19
25
71
17-11
AtHtn
Kesla Kayrt
Tatan
PBMI
244 433
151.284
270 890
283.227
—
140.403
202.014
131.125
230.006
261.468
196.177
200.000
252.108
150.286
202.434
200.091
255.946
95.804
210.000
180 984
200.456
256 023
260.911
241 386
226 060
207.791
232 920
263.330
273 925
201 091
218 702
247 985
257 707
247 220
244 224
267 117
275 819
265 122
266 774
251633
228 087
173 023
248 037
275 762
276 477
172 204
146 083
Özel Boğazıçı. Italyan Kız Ortaokukı. Kaşgarlı Man-
enıan durumlannı bıldırmedıler
nan açıklamalarından sonra,
Türkiye'nin KKTC ile varmış ol-
duğu bu anlaşmanın "tezat
olnşturdağıT görüşünü savundu.
öte yandan Yunanistan Başba-
kanı Konstantin Mitsotakis ve
Kıbns Rum lideri Yeorgios Vasi-
liu, davetli olduklan Almanya'-
dan dün, Atina'ya geldiler.
Almanya Dışişleri Bakanı Hans
Dietrich Genscber'in davetlisi
oLan Mitsotakis ile Vasiliu, Wag-
ner'in opera festivali 79. yüdönü-
mü konserlerini izledileı ve bu
arada Kıbns sorunundaki son ge-
lişmeleri de "gayri resmi
dnzeyde" gözden geçirdiler.
Mitsotakis ile Vasiliu, Atina
Havaalanı'nda gazetecilerin soru-
larını yanıtlarken Almanya'nın
Kıbns konusuna büyük ilgi gös-
terdiğini ve Kıbns'm AT üyeliği-
ni destekleyeceğini dile getirdiler.
Vasiliu bu arada Almanya'nın,
Maraş'ın yerleşime açılrnasına
karşı oldugunu söyledi.
Atina radyosunun verdiği ha-
bere göre ise Almanya Başbaka-
nı Helmut Kohl, gerek Mitsota-
kis'e gerekse Vasiliu'ya Alman-
ya'nın Kıbns başvurusunu destek-
leyeceğini söylediğini duyurdu.
Bu arada, Kıbns Rum yöneti-
mi, Türkiye ile KKTC arasında
imzalanan mutabakat metnini
tepkiyle karşüadı.
Rum yönetimi sözcüsü Akis
Fandis, yaptığı açıklamada, met-
nin, "Türkiye'nin yayılmaa tutu-
munnn ve Kıbns sornnunun çö-
zttmü koaasundaki samimi olma-
yan tavrmın bir göstergesi
oldugunu" iddia etti.
Fandis, mutabakat metninde
Türkiye ile KKTC arasında pasa-
port uygulamasının kaldınlması
ve gümıük birliği sağlanması ko-
nulannın yer aldığına işaret ede-
rek bunun, "Kuzey Kıbns'm
Türkiye ile birleşmesi yönünde
anlmış bir adım oldnğnnu" ve
"Kuzey Kıbns'a niifus aktanlma-
sını kolaylasüracagını" öne sür-
dü.
Rum sözcüsü, bu tutumun,
"Avrupa Toplulnğu ve Birteşmiş
MUteÜer Ukelerine bir meydan
okuma" anlamına geldiği iddia-
sında da bulundu.
YinePKK
(Baftarafi 1. Sayfada)
kopterin, inişi sarp zemine oima-
sı nedeniyle kısmen zarar gördü-
ğu büdirildi. Açıklamada helikop-
terin inişi, 5 er ve bir köy korucu-
sunun şehit edilmeleri konusunda
açıklık bulunmazken, "gerek be-
likopterin mecburi inişi sırasında
gerekse teröristlerie çıkan caüş-
malarda" ifadesi kullanıldı. Bu
konudaki açıklama şöyle:
"Van üi Gevaş ilcesi Türeli kö-
yündeki jandarma karakolandan
hareket eden güvenlik kuvvetleri-
ne ait bir belikopter kalkıştan he-
men sonra tamamen teknik bir
anzadan dolayı dağlık ve sarp bir
zemine mecburi ve sert iniş yap-
mış ve kısmen zarar gönnüştür.
Gerek helikopterin mecburi inişi
sırasında, gerekse teröristlerie çı-
kan catışmada 5 güvenlik gorev-
11si ile bir geçici köy korucusu şe-
hit olmuştur. Bölge Valiliği so-
rumluluk bölgesi kırsal alanında
devkt güvenlik kuvvetlerince sur-
dürülen operasyonlar sırasında ete
gecirilen toplam 8 teröristin kim-
lik belirleme çalışmalan ile ope-
rasyonlara devam edilmektedir."
(Baştarafi 1. Sayfada)
Kahve falına raerakh bir millet-
vekib eşinin bir akşam yemeğin-
de liberallerin önde gelen bakan
ve milletvekillerine fıncandan
naklettiği bunlar.
Akbulut bildiğimiz kadan ile
pek fala inanmıyor. Ama falın
doğr; çıkması için de elinden ge-
leni ardına koymayacak. Erzincan
Barosu'ndan Başbakanlığa yükse-
len grafiğini ters çevinneye hiç mi
hiç niyetli değil.
Akbulut en zor tepeleri, en zor
vakitleri aştı.
tşi zorlaşmak şöyle dursun gi-
derek kolaylaşıyor.
Çünkü hem millet, hem ANAP
tabanı kendisine alışıyor.
3 haziran seçim sonuçlannın aç-
tığı "moral bulvan" 19 ağustos
kavşağım aşarak 1 eylül meclisi-
ne ulaşırsa kendisine kongrede
"ölüm" yok.
Bu, hem ılımlı liberallerin hem
de ılımlı muhafazakârların
görüşü.
Bakanlardan ve Ankara'daki
"nöbetçi politikaalardan" edindi-
ğimiz izlenim bu.
Başbakan Akbulut'un önceki
akşam Hilton'da Kore Başbakanı
Kang için verdiği akşam yemeğin-
de idik. Dün akşam da konuk baş-
bakanın Akbulut onuruna verdi-
ği resmi kabulde kimi bakan ve
ANAFlı yönetici ve mületvekilleri
ile görüştük.
Başkent kendisini ağustos sıca-
ğına hazırlarken ANAP'taki gö-
rüntünün anahatları şöyle:
1- Her yasama yılı öncesi gibi
bu kez de hükümet değişikliği
beklentisi çok yaygın. öyle ki bu
bekkyiş çoğu bakanda bir tedir-
ginliğe dönüşmüş durumda.'
2- Bakanlardaki tedirginlik art-
tıkça Akbulut'un "vaziyete
hâkim" görüntüsü daha da güç-
leniyor. Koltuklann kayabileceği
endişesi ile bakanlar, Akbulut'un
ilk dönemlerinde olduğu gibi, hi-
zip veya kanatlara yakın görün-
mekten uzak duruyorlar.
3- Akbulut'un (veya özal'ın)
oturmaya başlamış olan dengeyi
yeniden bozmak anlamına gelecek
bir kabine değişikhğine gitmesi
zayıf olasılık. Bunun yerine kabi-
ne içinde kaydırmalar yapılması
daha mümkün görülüyor.
4- özal kadar Akbulut'a da
ANAP grubu hızla ahşmakta.
Ahşamayanlar zaten gemiyi terk
etmişti (Titiz ve Akyürek Dalan-
m partisini, Veysel Atasoy da ba-
ğımsızlığı yeğlemişti).
5- Pakdemirli ve Mesut Yıl-
maz'ın Akbulut'a karşı açık mü-
cadeleye geçmekteki kararsızlıkla-
n sürüyor. Burada ANAP'lı mil-
letvekillerinin giderek özal ve Ak-
bulut'a "alışmalannın" büyük pa-
yı var. Hasan Celal Güzel için ise
durum biraz farklı. Güzel için ok
yaydan çıkmış durumda. Aynca
Güzel'üı hedefı ANAP'h milletve-
killerinden çok, ANAP tabanı ve
ortalama seçmen.
Sonucta ANAPTı milletvekilleri
ve bakanlar Akbulut'a; Akbulut,
Cumhurbaşkanı Özal'a ahşmak-
ta. özal ise Akbulut'un "tahmin
ettiği gibi" çıktığım gördükçe da-
ha da rahatlıyor. Bu rahatlıkla,
dün dolaylı bir biçimde ANAP
Genel Başkan Yardımcısı Metin
Gürdere'nin ifade ettiği gibi özal,
gezileri ile seçim öncesi ANAP'a
destek veriyor ve Akbulufu rahat-
latıyor.
özetle, millet özal'a alışmakta
bocalasa bile özal Akbulut'a, Ak-
bulut özal'a, ANAP milletvekil-
leri ise her ikisine hızla ahşıyorlar.
Akbulut, faldaki üçüncü tepe-
yi, yani kongreyi aşarken, muha-
fazakârlar belki de ona karşı bir
aday çıkarmayacaklar. Bunun ye-
rine Akbulut'un arkasında kenet-
lenecekler. Çünkü, şu andaki yö-
netimden en kârlı çıkan muhafa-
zakârlar.
Liberal bir eski bakan bize dün
şunu söyledi:
"Siz gazeteciler uyuyorsunuz.
Yakında poliste seccadesiz karakol
kalmayacak. Devlete yerleşiyorlar.
Bizim siyasetçi olarak kıymeti
harbiyemiz kalmadı. Siz araştınp
yazm."
Araştıracağız, o ayn. Ama araş-
tırmaya gerek olmadan ortaya çı-
kan bir gercek var. O da kutsal it-
tifakçılann Akbulut'a tam destek
verdilderi.
özal'ın Akbulut'u da, kadrosu-
nu da değiştirmesi gerekmiyor.
Çünkü Malatya'da kuUanılan
bir atasözü var:
"Dere geçiliyorken at değiştiril-
mez..!'
Evet, Türkiye başka bir "yöne"
geçiyor. Hükümet değiştirmenin
hiç gereği yok.
(Baştarafi 1. Sayfada)
sa değişikliğini karara bağlaya-
caktı. Anayasanın ilgili maddesi-
ni değiştirecek yasa önerisi ha-
zır. Saat 16.00'daki toplantıda
metin benimsenirse Meclis'e su-
nulması için karar alınacağı bil-
dinlivordu.
TO, yıllardır TV ve radyo teke-
linin kakjınlmasınayanlı oldugu-
nu gösteren türküler söyledi. Bir
süre sonra özel TV'lere olanak
sağlama girişiminin dikkatle in-
celenmesi gereğine işaret eder
oldu.
Fakat bu arada Magic Box'ı
baştan sona kışkırtan sözler söy-
ledi, hatta bu yayınları "himaye
eder" davranışlar sergiledi. Oy-
le ki Magic Box geliyordu, TFTT
aklını başına toplamalıydı.
"Anayasayı bir kez ihlal eder-
sek ne çıkar" diyen TÖ, bu kez
yürürlükte olan anayasaya karşın
Magic Box'ın Türkiye'de dolaylı
yoldan yayın hakkı kazanmasına
yeşil ışık yaktı. Oysa sorun gayet
basrtti.
Medis'te çoğunluğu elinde tu-
tan TÖ ve ANAP iktidarı, özel
radyo ve TV yayınlarını gerçek-
leştirecek yasayı Meclis'e suna-
bilirdi. Halkoyuna gitmeden ana-
yasayı değiştirmek istiyorsa mu-
halefetten yardım isteyebilirdi.
TÖ'nün Çankaya'da yaşamı ne-
redeyse bir yılı dolduruyor. Evren
döneminde başaramadığını ken-
di zamanında gerçekleştirmeye
yanaşmadı.
SHP şimdi özelleştirme baton-
lanna karşı bu girişimi yapıyor. İş-
te meydan, işte anayasa değişik-
liği metni, yeterli sayıyı bulabil-
mek için ANAP'ın oy desteği ver-
mesini istiyor. Bu arada SHP'nin
anayasaya göre yayın tekelini
TrTTnin elinde tuttuğunu öne sü-
ren savını destekleyen bir başka
karar dün Anayasa Mahkeme-
si'nden çıkıyor ve Resmi Gaze-
te'de yayımlanarak kesinleşiyor-
du.
>4ahkeme, kablo yayınların
PTT tarafından yapılmasını ana-
yasaya aykırı bularak belirli mad-
deleri iptal ediyor. Deniz Baykal-
ın dün söylediği gibi "PTT, ana-
yasaya aykırı kablo iznini kulla-
nacak, hatta bu izni başka kuru-
luşlara, örneğin Magic Box'a
devredecek. Anayasa, tekel rtak-
kını bir kamu kurutuşuna bile ver-
mezken, öteki olanaklar nasıl
olacak da uygulamaya girecek."
Yayın hakkı TFÎT'de sabrUeşirken
Magic Box, uydu yollanyla nasıl
kullanılacağı bilinmeyen, TÖ'ye
özel olacağı kuşkusunun pekiş-
tiği yayınlarda neden özgûr ola-
cak?
SHP, bir yandan anayasa so-
runu olarak bakıyor Magic Box
olayına. Öte yandan Magic Box;
la düpedüz TÖ ve ailesine siya-
sal prim sağlamaya çalışıldığına
inanıyor. Seçmen önünde ekran-
dan zaten sesini duyuramayan
muhalefet, TFJT'deki TÖ tekelin-
den sonra bir de "mahdumlu"
Magic Box'la daha etkisiz duru-
ma düşmek istemiyor. 1992 se-
çimlerinde TÖ'nün etkili iki yayın
organının ANAP ve kendi siyasal
amaçları için kullanılacağından
kuşku duymuyor.
Konuyu her açıdan düşünen
parti merkezi ve Erdal inönü, bir
başka karar daha alıyor. Magic
Box, yayın özğtırlüğünde haklılı-
ğını ortaya koyabilmek için lider-
leri dolaşıyor. Fakat Erdal İnönü,
Magic Box kameraları ve muha-
birleriyle görüşmeme kararı alı-
yor. Böylece SHP, hem yasal açı-
dan hem de biçimsel açıdan Ma-
gic Box'a karşı "tavır koyduğunu"
kanrtlıyor.
SHP'nin özel radyo ve TV'ye
yeşil ışık yakacak önerisine TÖ
ne vaziyet alacak? SHP, "Şimdi
ne yapacağını göstermenin
zamanı" diyor. Liberalleşme,
özelleştirme öyküleriyle her gün
övünen TÖ, öneriyi destekleme-
ye acaba "mecbur kalacak mı?"
Yoksa on beş yirmi yıl önce ol-
duğu gibi özel radyo ve TV istek-
leri gündeme geldiğinde devlet
yetkililerinin öne sürdüğü "isten-
meyen grupların, siyasal küme-
leşmelerin böyle yayınlar yapa-
rak içimizi kanştıracaklarına"
benzer gerekçelere mi sanla-
cak?
SHP, TÖ'yü kendi silahı ile kö-
şeye sıkıştınyor. ANAP grubunun
oy katılımıyla SHP önerisi Mec-
lis'ten, hem de halkoylamasına
gerek duyulmaksızın geçebilir.
Bu aşamada DYP'nin de SHP
önerisine karşı çıkmayacağı du-
yumsatılıyor. Demirel, dün Izmir-
deydi, fakat özel yayınlar için
anayasa değişikliğini geri çevir-
miyordu.
SHP önerisi karara bağlanıp
Meclis'e sunulursa, özel yayın
konusunda partilerarası "muta-
bakat" gerçekleşecek. Tabii bu
sonuç, TÖ'nün karşı çıkmayaca-
ğı varsayımına dayanıyor.
Anlaşma, uzlaşma ve diyalog
meraklısı TÖ, girişim gercekleşin-
ce bakalım ne yapacak?.
DeMiehelish kırgın karşılama
İtalya Dışişleri Bakanı Gianni de Michelis, İstanbul'da
yalnızca bir Dışişleri protokol görevlisi tarafından
karşılandı. De Michelis, dün akşam onuruna verilen
yemekte, Türk işadamlanndan Türkiye'nin AT
konusundaki kaygılarını dinledi.
FATtH M.YLLMAZ ,
Awıpa Topluluğo (AT) Dö-
nem Baskanlığı görevini yürüten
Italya'mn Dışişleri Bakanı Gian-
ni de Michelis tstanbul'da
"kırgın" bir havada karşılandı.
Dışişleri Bakanı Ali Bozer'in res-
mi konuğu olmasına karşın, De
Michelis'i, Atatürk HavaUmam'-
nda yalnızca bir Dışişleri Bakan-
lığı protokol görevlisi karşılama-
ya geldi.
AT Dönem Başkanlığı'nı 1
temmuzda trlanda'dan devralan
İtalya, Kıbns Rum kesiminin AT
başvurusuna sıcak yaklaşımı ile
Ankara'da tepki görüyordu. İtal-
ya Dışişleri Bakanı De Michelis
de, "AT'nin 13. nyesi Avusturya
olacak" diyerek, Türkiye'de şim-
şekleri üzerine çekmişti.
Yanında 6 kişilik bir heyetle
dün Atatürk Havalimanı'na gelen
De MichelU'i, Dışişleri Bakanlı-
ğı protokol görevûsinin yanı sıra
ENKA Holding Yönetim Kurulu
Başkam Şank Tara ile ttalya'nın
Ankara Büyükelçisi de karşıladı-
lar. De Michelis'in, Tara'ya çok
sıcak yaklaştığı görüldü. De Mic-
helis, kendisini karşılayanlarla bir
süre ayakta sohbet ettikten son-
ra, havaalanındanaynldı.
İtalya Dışişleri Bakanı Gianni
de Micbelis'in tstanbul'a gelişi sı-
rasında ilginç bir olay da yaşan-
dı. KKTC Dışişleri ve Savunma
Bakam Kenan Atakol, hemen he-
men aynı saatlerde, Ankara'dan
tstanbul'a gelerek VIP salonun-
da kendisine aynlan odaya yerieş-
ti. Bu arada VİP salonunun dışın-
daki bayrak direklerinde Türkiye,
ATye uyarı 'mutabakatı'
(Baftanfı I. Sayfada)
metni'nin içerdiği 'niyet
be>-anlan' kapsamında, "İki ül-
ke arasında gümriik biriigi hede-
fınin gelişen şartlara göre dikka-
te ahnmaa" hükmünün yer alma-
sı ise Ankara'run 'oygulamaya
dönük' olmayan bir uyarısı ola-
rak değerlendiriliyor. Dışişleri Ba-
kanlığı, KKTC ile gümrük birli-
ğinin, AT ile gümrük birliğinden
vazgeçilmesi anlamına geleceğini
vurguluyor. Pasaport uygulama-
sının kaldınlması ise diplomatik
çevrelerde 'gecikmiş' bir karar
olarak nitelendiriliyor ve geçerli-
lik kazanmasının yöksek olasıhk'
taşıdığı belirtiliyor.
KKTC'deki Denktas yönetimi-
ne 'açık bir destek' niteliği taşıyan
mutabakat metni, Kıbns Rum yö-
netiminin yaptığı üyelik başvuru-
su konusunda hem Avrupa Top-
luluğu'na (AT) hem de Rum hü-
kümetine bir 'uyan' olarak değer-
lendirildi. Dışişleri Bakanlığı'mn
üst düzey yetkilileri Cumhuriyet'e
yaptıkları değerlendirmelerde,
"Mutabakat metni, iki tarafın da
her seye rağmen iradelerini yan-
sıtan, Türkiyenin KKTC'yi des-
teklemekten vazgeçmediğini vur-
gulayan bir belgedir. Hem AT'-
ye hem tüm taraflara bir uyandır.
Pasaport ve gümrük birliği konu-
sundaki niyet beyanlan, bu taraf-
lann atacaklan adımlara bağlı
olarak dikkate abnacakür. Ancak
AT başvuruyu kabul ederse, uy-
gulamaya koyanz ya da etmezse
koymayız gibi bire bir yapünm
niteliği taşıyacak bir karar olarak
algılanması taatalı olur" görüşü-
nü dile getirdiler.
"Mutabakat metni"nin Tür-
kiye ile KKTC arasında pasaport-
suz yolculuk edilmesi konusunda
getirdiği 'niyet beyanı"na Rum
kaynaklannın gösterdiğı tepki ise
Ankara'da 'yersiz' bulundu. Dı-
şişleri Bakanlığı'mn üst düzey bir
yetkilisi, AT ülkelerinin kendi
aralarında; Kanada ile ABD ara-
sında kimlik kartıyla geçişin
mümkün oldugunu anımsata-
rak.'KKTC ile yakın bağlanmız
Ve dünyadaki örnekler düşüniil-
düğünde, pasaportun kaldınlma-
sının defcil kaldınlmamasunn aca-
yip olduğu anlaşılacakbr" dedi.
Metnin gümrük birliği konu-
sunda getirdiği hukmün 'uygula-
maya dönuşmesi' ise Türkiye'nin
AT ile 1995 yüına kadar gümrük
birliğıne gidilmesi konusundaki
irade beyamylâ 'teıat' oluştura-
cak. Dışişleri Bakanlığı yetkilile-
ri, Türkiye'nin AT ile arasındaki
anlaşmalann"iiçnncii bir iilkeyle
giimriik biriigini engelleyen açık
hokömler içermemekle biriikte,
böyle bir gelişmeyi teknik olarak
olanaksız kıldıgını" belirtiyorlar.
Yetkililerin bu konudaki değer-
lendirmesi şöyle:
"AT ile anlaşmalanmızda,
öÇttncü bir ülkeyle gümrük birti-
ğine gidilmeyeceği beiirtilmiyor,
çnnkii belirtilmesine gerek bile
duynlmuyor. Böyle bir girişim,
AT fle ilişkilerin mahiyetme aykın
olacakar. Birden fada kişiyle ev-
lenmek gibi bir şeydir ve aygnlan-
ması mümkün değildir. Ancak
burada mutabakat metninin geli-
şen şartlara göre degeriendirilmek
üzere KKTC ile gümrük biriiğin-
den söz ettiği ve konunun bir ai-
ye't beyammn ötesine henüz taşı-
nlmadığı gözden kaçınlmamaiı-
dır."
İtalya ve KKTC bayraıdan çekil-
di. Ancak, De Michelis'in uçağı-
nın inmesi ile birlikte, görevliler,
KKTC bayrağım apar topar gön-
derden indirdiler. Ûyannm Dışiş-
leri görevlileri tarafından yapıl-
ması dikkat çekti. Görevliler us-
ta bir manevrayla (Atakol'un bu-
lunduğu odanın kapısını sıkı sıkı-
ya kapatarak) De Michelis'in
KKTC Dışişleri Bakanı'nı görme-
sine izin vermediler.
İtalya Dışişleri Bakam dün ak-
şam Istanbul'un ünlü gece kulüp-
lerinden Clup 29'da Şank Tara
tarafından verilen yemeğe de ka-
tıldı. Dansa olan düşkünlügü ile
tanınan De Michelis, yemekte,
TÜSİAD Başkam Cem Boyner,
Sakıp Sabancı, Selahaddin Beya-
zıt'la bir araya geldi. Türk işa-
damlarırun De Michelis'e, Türk-
iye 'nin AT üyeliğjne ilişkin kay-
gılarını anlattığı öğrenildi.
Şank Tara tarafından, "Anka-
ra'da temaslarda bulunmadan
konuşmayacak" diye tanıtılan De
Michelis, böylece, işadamalnna
karşı konuşmuş oldu. İtalya Dı-
şişleri Bakam, bugün Ankara'da
çeşitli temeslarda bulunacak ve
Türkiye'nin, AT'ye Rum başvu-
rusu ve Avüsturya'mn üyeliği ko-
nulannda Mtacağı sorulan yanıt-
lamaya çalışacak.
ARADA BİR
DEMET TANER
(Baftarafi 2. Sayfada)
en iyi tiyatronun sahnesinde gö-
rüyofsa en doğru olan yapılmış
ve tiyatro adı, Istanbul Festivali
kapsamından özgün ve özgür bir
başka bütünlüğe doğru kaydırıl-
mıştır.
istanbul Sinema Festivali, is-
tanbul Tiyatro Festivali ve ardın-
dan İstanbul Festivali gibi art ar-
da yaşadığımız sanat dolu gün-
ler, özlediğimiz amaçladığımız
uygar bir Türkiye imajına çok ya-
kışmaktadır.
Bu oluşumu hazıriayan, başta
gerçek bir sanat adamı olan Ay-
dın Gün olmak üzere İstanbul
Kültür ve Sanat Vakfı'nın değer-
li üyelerine, biz İstanbullular te-
şekkür borçluyuz. İşte ben, kendi
adıma bunu yapıyorum.
Cenevre'de geniş güvenlik ön-
lemleri altında başlayan toplantı-
nın acüışında, özellikle Irak ve Ku-
veyt arasındaki gerginlik konuşul-
du. Kuveyt Petrol Bakam RasM H
Umeyri, Irak'la aralanndaki an-
laşmazhğın "küçuk bir yanlış an-
lama'Man kaynaklandığım belir-
terek, "Biz dostnz, cergbüik
gjderflmiştir" dedi. Irak Petrol Ba-
kam, Issam El Ç«lebi de Kuveyt'e
karşı saldırgan önlemler almadık-
larım belirtti.
Petrol üreticisi 13 ülke bakan-
larının katıldığı toplantımn açüı-
şında konuşan Venezüela Petrol
Bakam Celestmo Annas, halen
varfli 18 dolardan işlem gören pet-
rolün fıyatının arttınlması için ko-
şullann uygun oldugunu bildirdi.
Annas, üyeler arasında 2025 do-
lar arasında öneriler yapıldığını,
tüm bunlann toplantı süresince
ele alınacağını kaydetti.
OPEC Izleme Komitesi'nin, Ba-
kanlar Konseyi toplantısına hazjr-
lık amacıyla önceki gün yaptığı
toplantıda, petrol fıyatının varil
başına en az 20 dolar olarak be-
lirieneceği açıklanmıştı. Ancak bu
açıklamaya karşın Irak ve Libya,
petrol üretiminin kısılması ve fî-
yatm 25 dolar olarak belirlenme-
si yolundaki ısrarlaruıı dünkü top-
lantıda sürdürdüler.
Suudi Arabistan Petrol Bakanı
Hişam Nazer de gazetecilere yap-
tığı açıklamada, petrol fıyatlannm
mümkün olduğu ölçüde arttuıl-
ması yolunda tüm ülkelerin görüş
birliği içinde olduklannı belirtti.
Nazer, Izleme Komitesi'nin aldı-
ğı karar uyannca petrole en az 2
dolar oramnda zam yapdmasının
kesinleştiğini söyledi.
OPEC Bakanlar Konseyi ayn-
ca günlük 22,5 milyon variüik üre-
tim tavanının yıl sonuna kadar ge-
çerli olması konusunda anlaşiüar.
Türkiye'ye etkisi
OPEC'in belirleyeceği fıyat,
Türkiye'nin gelecek aylardaki it-
halatıru da doğrudan etkilevecek.
Halen uluslararası piyasalarda
oluşan ve OPEC'in ilan ettiği fi-
yatın yaklaşık 1.5 dolar altında de-
ğerden ithalat yapan Türkiye'nin
yılın sonuna kadar 60 milyon va-
ril dolayında daha petrol alacağı
tahmin ediliyor.
SEVİŞMEMN
GÜDÜKLÜĞÜ
VEYÜCELİĞİ
Melih Cevdet Anday
6000 lira(KDV içinde)
Çağdaş Yaymlan Türkocağı
Cad. 39-41 Cağaloğlu-lstanbul
Ödemeli gönderilmez.
İÇt SEVDA
DOLU
YOLCULUK
Cahit Külebi
3000 lira (KDV içinde)
Çağdaş Yaymlan Türkocağı
Cad. 39-41 Cağaloğlu-tstanbul
Ödemeli gönderilmez.
EKONOMINOTLAR1
OSMAN ULAGAY
(Baftarafi 13..Sayfada)
nıyuzae 7b'\,otomobılsahiplerininoranıyüzde40ı, vadelibanka
hesabı sahiplerinin oranı yüzde 25'i, hisse senedi sahiplerinin
oranı yüzde 10'u buluyor. "Dindarım" diyenlerin oranı yüzde 35'e,
"kadın başını örtmeli" diyenlerin oranı yüzde 17'ye düşüyor. Bu
gruptakilerin yüzde 79'u günlûk gazete okuyor. Yüzde 92'si son
bir yılda kitap okumuş. Yüzde 46'sı son bir ayda sinemaya, yüz-
de 41'i lokantaya gitmiş. Bu grubu oluşturanların yûzde 86'sının
aylık geliri 600 bin liranın üzerinde.
PİAR'ın 'yenilikçiler' diye adlandırdiğı bu grubun toplumun ya-
rısını oluşturan 'gerginler'den ve 'uzaktakiler'den çok farklı nite-
liklere sahip bir grup olduğu meydanda. Sayısı küçük, ama et-
kisi büyük bir grup 'yenilikçiler.' Bu nedenle daha çok bu gru-
bun tercihleri, özlemleri, istekleri tartışılıyor, bu grubun eğilim-
lerine bakılarak toplumun bütünü için ahkâm kesiliyor, çözüm
önerıliyor Bu ortamda 'gerginler'in gerginliğı artıyorsa,
'uzaktakiler' daha da uzaklaşıyorsa ve çözümü başka yerlerde
arıyorsa buna pek şaşmamak gerekiyor.
Son günlerde artan ve çeşıtlenen toplumsal olaylara böyle bir
gözlükle bakmak da sanırım yararsız değil.