29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 TEMMUZ 1990 E INSANLAR F Ü S U N Ö Z B İ L G E 1 N CUMHURİYET/7 G Ö R Ü Ş Akıllı insan Akıllı ınsan, düşündüğü her şeyi söylemez, fakat söyleyeceği her şeyi düşünerek söyler. Aristotales 30 YIL ONCE 30 YIL SONRA: MEZAR NAKLI İmralı'dan Topkapı'ya anıt 30 yü önce nısan-mayıs gibi bahar aylanydı. 1950 yılında seçimle ve sevgi ile iktıdara gel- miş bir hukumet 196Clarda ar- tık halk tarafından istenmedı- ğini görmemek için direniyor- du. Demokrat Parti iktidanna karşı olanlar seslerini yukselt- tikçe onlar da demokrasiyi bp- ğarak iktidarlannı devarn ettir- menin yollannı arıyorlardı. Bu itiş kakış ve iktidardakile- rin demokratık yolla geldikle- ri sandalyelerden demokratik yollarla gitmemek için göster- dikleri direnç, soruna bulaş- maması gerekenleri de bulaş- tırdı. Askerler yönetime el koy- dular, baskılar kalktı, anaya- sa yeniden ele alındı vs. Bu arada devrik iktidaı mensuplan da yargılandılar ve Yassıada Mahkemeleri'nde sü- ren bu yargılamalar sonunda çeşitli cezalar aldılar. Yargıla- malar sürerken ortaya çıkan doğru-yanlış suçlamalar ka- muoyunda öylesine etkiler ya- pıyordu ki o yıllarda okulda çocuklann günün moda bir şarkısına uyarlayarak söyledik- leri şöyle tekerlemeler halen aklımızda kalmış: "Ya Menderes, Menderes, Boyalı saçları kes.. Ya Koraltan Koraltan, KJmdir seni ayartan, 22 bin raetre kareiik «tasda kanha «nrt aKzar, yeni siyasal geliş- meleri de bcraberinde getirecek gibi. (Fotograf: Muharrem Aydın) Ya Zorlu, alçak Zorlu Milyonlara ne oldu?..." Baskı rejımlennın getirdiği nefret, antidemokratik metot- larla giden bir iktidarın arka- sından kinle uydurulmuş şarkılar. Bir 17 eylul sabahı "Mende- resler'in asıldıgını" öğrendik- ten az sonra eve gelen sutçu- nün olaya tepkisini hatır- lıyoruz: "Vah yank oldu, iyi adam- dı.." Çocuklar arasında söylenen aşağılayıcı tekerlemelerle, köy- İU adamcağıan tepkısı arasın- daki fark.uzerinde duşunmuş ve herkese sorular sormuştuk. O gunkü araştırmalarımızdan aklımızda kalan sonuç şuydu: "DP iktidannın devrilmesi- ni çoğu kişi haklı buluyordu, ama eski başbakan ve bakan- lann idam edilmesini pekçok kişi acı bir buruklukla ve boş- nutsuzlukla karşılamıştı." Çoğu kişi "Ne iktidar men- suplan boylesine hırçınlasıp antidemokratik yollara sapsa- lardı ne askerler idareye el koy- AYNIOTOBUSU BEKLIYORLAR İ l r i I r n r i ı n îlrî r l i i n v n E g e v e A k d e n i z •">' kentlerinin ahşılmış yazlık goruntulerin- 1K1 KHC11I1 1K1 C l U I i y c l den biri. tki ayn kadın, iki a>n dunyada, ama aynı otobusu beküyorlar. Biri şortunu çekmiş, volkmen dinliyor, digeri şalvarlı, başortulu, derin duşunceiere dalmış. Yanıbaşındaki kadım ve onun dunyasını da görmemek ister gibi belki de o yonde bir "erkek" oldu- İondan günaha ginnemek için başını çevirmiş. (Fotograf-. Yusuf Özkan) KAIHM SAHATPLARIMg HEUHİSTİYOR? Aslında kusursuzum ama... FİLM yıldızı ve ses sanatçısı kadınlarıtnız Müzık Magazm dergisıne beğenmediklen yerle- rini anlatmışlar. Hepsi de ken- disini 'güzel' buluyormuş, ama daha iyi görünebilmelerini en- gelleyen ufak kusur ları varraış. Işte kadın sanatçılarımızı üzen kusurları: Sibel Can: Yanaklarırnı pek beğenmıyorum. Şöyle elmaak kemikleri çıkık, uzun bir yuze sahipolmak ısterdım. Birdeson gunlerde fazla kilo aldığım söy- lendi. Kılolanmı benden çok başkaları sorun yapınca biraz boğazımdan kesıp eski kiloma döndüm. Bahar Öztan: Yuz hatlarırru da vücudumu da beğeniyorum. Ama benim derdimboyum.Bo- yumun 1.75 olmasını arzu eder- dim. Ahu Tuğba: Genel olarak gö- rünumumden pek şıkâyetim yok. Benim tek şıkâyetim du- daklanm. Banagöre fazla etli ve dolgun. Gerçi kalın dudakları- mın bana seksi bir hava verdiği söyleniyor, ama biraz daha ince dudaklanmın olmasını ister- dim. Melike Zobu: Ben kaşlanm- dan memnun değilim. Yüzume çok sert ve katı bir hava veriyor. Bunun dışmda başka bir kusu- rum olduğunu sanmıyorum. Emel Sayın Abu Tuğba Ceylan: Gözlerimin daha iri ve çekik olmasını arzu ederdim. Çünkü bana ufak geliyorlar. Hele hele renkli olsaydı herhal- de çok daha mutlu olurdum. Nura> Haflftaş: Benim en büyttkderdimkilolanm. Inamn su içsem yarıyor. Özellikle de basenlerimden şikâyetçiyim. Bu yuzden de rahat rahat dar pantolonlar giyemiyorum: Hül ya Yiğitalp: Kusur derse- niz göğuslerimi ornek verebili- rim. Herkes estetik ameliyat ohıp goğuslerını kuçüttürmeye çalışırken ben de 'keşke biraz daha dolgun olsalardı' diye dü- şünuyorum. Necla N a n r Şöyle düzgün, püruzsuz bir cilde sahip olmayı çok isterdim. Cildim öylesine hassas ki süreklı dikkat etmem gerekiyor. Yıne de zaman za- man başgösteren sıvilcilerden kurtulamıyorum. Emel Sayın: Benim kusur olarak görduğum tek yanım saçlanm. Çok ince telli. Şöyle gur ve lule lule saçlara sahip ol- mak isterdim doğrusu. Sevtap Pannan: Benim tek kusunım popom. Butun erkek- lerin gözü popomda olduğu için git gide bunu kusur olarak gör- meye başladım. Hangi çevreye girsem herkes dikkatmi kusuru- ma yoneltiyor. Bu yuzden bu kusurumdan şikâyet etmekte haksız sayılmam değil mi? F1KRAGIBI Beş yıldız çizdik saydı ne de bu ulkede başba- kanlar idam edilsejdi." diye duşünuyordu. Yıllar sonra tzmir'de yapılan Adnan Menderes Havaalanı- na inerken bir turist sordu: "Neden bu alan Adnan Menderes, kimdir Adnan Menderes?" Kendisine anlattık ki Adnan Menderes eski bir başbakandır ve asılmıştır. Adamm dili tutu- luyordu: "Astıoız, sonra ismini mey- dana koydunuz, oyle mii?" 30 yüdır Turkiye'nin gılnde- minde tutulan ve daha çok da sağ kanattaki politikacüann politik çıkarlan için sık sık kullandığı idamlar olayı 30 yıl sonra bir başka aşamaya gel- di. 30 yıla yakındır tmralı Ada- sı'nda bulunan mezarlar için şimdilerde Topkapı'da "anıt mezar" hazırlanıyor. Şu sıralarda, Menderes dö- neminde açılan Vatan Cadde- si, yenı adıyla Adnan Mende- res Bulvan'nın sonunda, Edir- nekapı'dan Topkapı'ya giden yolun yamacında yoğun bir ça- hşma göze çarpıyor. Yeniden düzenlenen Topkapı Mejarh- ğYnın hemen yanındaki bu in- şaat alanında eskiden Karayol- lan 13. Şube Mudurluğü bulu- nuyordu. Şimdilerde 22 bin metrekarelik bir alana yayılan insaat tamamlandığında orta- ya çıkacak mezar uç bölumden oluşuyor. Mezarların buluna- cağı birinci bölumde 900 met- rekarelik bir alan kaplayacak kubbe, 21 metre yuksekliğinde olacak ve üzeri bakırla kapla- nacak. Adnan Menderes'in mezan ortaya, Hasan Polatkan ve Fatin Ruştu Zorlu'nunki ise iki yana yerleştirilecek. Bunla- rın uzerine yapılması düşünü- len lahitlerin boyu 2 metre 20 cm uzunluğunda. Adnan Men- deres'in lahtinin yuksekliği 1.40 cm, Polatkan ve Zorlu'- nunki ise 90'ar cm boyunda olacakmış. "Anıt mezar"ın ikinci bölü- nrtnde de kütüphane, müze ve bir namazgâh bulunacak. Son bölumde ise 4 fıskiyeli havuz, tören alanı ve yeşil sahalar yer alıyor. Adnan Menderes'in idam karannın infaz edildiği gttn olan 17 eylüle kadar tamam- lanması planlanan "anıt mezar" "hükümetten yogun bir ilgi" göruyor. Bayındırlık ve lskân Bakanı Cengiz Altın- kaya bir sure önce inşaat ala- nını gezerek yetkililerden bil- gi aldı. Mezann yapılacağı ala- nı geçenlerde Adnan Mende- res'in oğlu Aydın Menderes de riyaret etmiş. Menderes, Istan- bul Bayındırlık ve lskân Mu- duru Metin Üğdül ile projenın mimarlanndan Ba> ram Yagcı ve şantiye şefı Erçin Ddlger- den proje ve inşaatla ilgili bil- giler alnîış. İnşaat yetkililerinin Aydm Menderes'e istediği tak- dirde gerekli değişiklikler ya- pabileceklerini söylemeleri ûzerine ise Menderes, "Gayet güzel duşunulmuş bir proje. Ekleyecegim bir şej yok" ya- mtını vermiş. Mezarların İmrah'dan Top- ıcapı'ya nakli ve ardından ge- lecek siyasi gelişmeleri 17 ey- iulden itibaren hep birlikte iz- leyeceğiz. HHP'li milletveküi Mehmet Ali Eren anlatıyor: "Ahmet TiirkTe Isviçre> git- mişük. Bizi havaalanından aldı- lar. Otele gotureceklerini so\ le- düer. Arabaya bindik gidivonız. Ama artık kenti falan geçtik, daglara çıkük, 'her halde' dedik 'bizi iyi bir otele goturuyorlar! Neyse gittik gittik dagda ağaç- fauin arasında bir pansiyon. Içe- ride yatak >e lavabo. Onlar san- mışlar ki biz dogayla bas başa kalırsak seviniriz. Neysegece oldu, luvalete gi- decegiz. Tuvaletdışanda tabii. Kapıyı bir açtım nah soyle bir köpek (ellerini boyundan da yu- karı kaldınyor). Hemen kapıyı kapadım. 'Ahmet dışanda kö- pek var, ne yapacağız' dedim. Birkaç kere daha denedim yok. Kapıyı açıyorum, kopek karşı- da. Ahmet kalktı hemen. Daha cesur olduğunu gosterecek ya. Kapıyı açtı aha da' deyip kapa- dı, ama yetraedi kilitledi de. Ça- resiz beklemeye başladık. Vakit geçtikte tuvalet derdi de bıiyü- yor. Ne yapalım çare lavabo. 'Böyle olmayacak' dedik. Ba- ri bir telefon edeiim. Telefonu kaldınyoruz 'vı\' diye bir ses. Ben Almanca 'kom' diyorum. O da Almanca bilmiyor. De- vamlı aramaya başladık. O, 'vıy vıy' demeye devam ediyor. Ni- hayet bir derdimiz oldugunu anlamış olacaklar ki biraz son- ra otelin sahibi geldi. Yanında da köpek, biz hemen geriye kac- tık. 'Taksı, taksı' dedik. Taksi çağırdılar geldi. Bir kâgıda beş yıldız çizdik. 'Otel' dedik. Baş- ka lurlu derdimizi anlatamıyo- ruz. Aldı bizi taksici Lozan'da bir otele goturdu." Halkın Emek Partisi lstan- bul'dan Urfa'ya yaptığı yürüyuş boyunca boyle eski hatıraları anlatarak eğlendiler. UNIVERSITESI Kampusta inşaat mı? BOGAZİÇİ Üniversitesı Anadoluhisan'nda Boğaziçi- nin öngörunüm bölgesinde SİT alanı olarak özel koruma altm- da bir Hazine arazisi ıçinde ku- rulu. Bu ararinin bir bolümü bir sure önce Boğaziçi Üniversitesi Mezunları Derneği'ne tahsis edilmiş. Giriş aidatı 1 milyon 800 bin liraolan ve4binden faz- la üyesi bulunan bu dernek de arazi üzerinde yeni tesisler kur- ma karan almış. Bir geniş btna, yüzme havuz- lan ve otopark gibi sosyal tesis- lerin yapılacağı uyelere deduy\ı- rulmuş ve 750 bin lirahk "katı- lım payı" toplanmaya başlan- mış. Bu arada sosyal tesislerin yapımı için Boğaziçi İmar Mu- durluğu'nden izin alabılmek üzere de universitenin başvuru- da bulunması istenmiş. Boğaziçi Üniversitesi öğren- cılerinın bir bölumu ile Çevre Kulübü ise bu projeyi duyunca konunun tartışılmasını isteme- ye başlamışlar. Şimdi projeyi in- celemek, ağaç kesilip kesılme- yeceğıni oğrenmek istiyorlar. Ünıversite içınde sosyal tesis- çılerle, çevreciler arasında yo- ğun bir tartışma var.. HAYVANLAR tSMAİL GÜIMEÇ KİM KİME DUM DUMA BEHtç AK Pemek, Jen de 3'K PİKNtK PtYALE MADRA BEKİ U25UN BİR ÇOCUĞUM U ÇİZGİLtK KÂMtL MASARACI AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GÖKHAS GÜRSES GARFIELD jm DAVIS TARIHTE BUGUN MÜMTAZ ARIKAy 26 Temmuı ABD-JAPONYA GERGİNLİĞL 1941'O£ 8U6LHİ, ABD BAÇKANt FRANKUN O£lA. NO IZOCŞEVSLT, SAPONYA'NIN AMERıKA'DAIJ TlCARİ ÇIKABLARININ DONDUBJJL0U6UUU AÇJKIAOI JAPÖNYA'NIN 19S0'UJ YIUMDA 8AŞ- LAYAN DOĞU ASYA iÇ&ALl, JAPON DIŞ /ft£e/ gflkANIMIN, FKAAISI2 HlMPlÇtM 'A// PE HOKtl- MALARlO.) ALT/A1A ALACAKLAg/NI AÇlKlAMA- SIYIA >£AJl gıRAÇAMA SOSTSetYOeOU- E8TESİ GUH,A8£>'DE JAPOULA&'A HABŞI tûSıTlAMA- LAK BAŞLAC* PBTROL SATIÇI OA OEKMAL k&SILDl. MlU7*Z.lST JAPONYA IÇtN,ASYA IŞ- SALINlH VANlSIGA,AM££ltCA IL£ PE ÇAT/Ç. MAK Bi£ ZOZUMLULUIt. HAUNE 6EÜYO8PU. VE ONLAHI, SlRKAÇ'AY S0N&) PA HAZIRLIKSlZ YAtC4tlYA<y*Z.ri(. TÜRK ve DÜNYA KARİKATÜRLERİNDEN Medak Branko (Yugoslavya)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle