Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/14 DIŞ HABERLER 26 TEMMUZ 1990
DEMOKRATÎKALMANYA
Birleşme hesabı hükümeti sarstıKoalisyon hükümetinden liberallerin aynlması birleşme •
takvimi üzerindeki anlaşmazlıktan kaynaklanıyor. Liberaller
ve koalisyondan ayrılmaları beklenen sosyal demokratlar, 1
aralıkta Batı'ya bağlanılmasını savunurken Başbakan De
Maiziere 2 aralıkta ısrar ediyor. Bu tartışmalar olurken
Demokratik Almanya'da büyük bir ekonomik bunalım da
yaşanıyor.
D İ L E K Z A P T Ç 1 O Ğ L U
BERLİN — Demokratik Almanya'nın
başkentinde sürmekte olan hükümet buna-
bmı, Liberal Pani'nin koalisyondan aynl-
masıyla sonuçlandı. Sosyal Demokrat Parti
SPD'nin de hükümetten çekilmesi bekleni-
yor. SPD kararını, önümüzdeki günlerde
verecek.
Doğu Berlin'deki kriz, Baü'ya iltihak ta-
rihi ve seçim koşullan konusunda koalis-
yon partilerinin anlaşmazlığa dttşmesinden
ileri geliyor. Başbakan Lothar de Maiziere
ve muhafazakâr partiler CDU ve DSU, 2
aralıktaki gend seçimlerden önce Batı'ya il-
tihak olmaya karşı çıkıyorlar. Başbakanın
tezine göre eğer D.Almanya seçimlerden
önce birleşmeyi kabul ederse, Doğu Alman-
lar ortak bir meclis ve hükümet secilene ka-
dar Bonn'un yönetimi altına gırecek. De
Maiziere, "Halk bunca mücadeleyi seçim-
le meşrulaşmamış bir hukutnelin yönetimi
alüna girmek için vermedi" diyor ve "Ön-
ce genel seçim, sonra iltihak" formülünde
ısrar ediyor.
Makul görünen bu tezin ardında başka
bir gerçek yatmakta: Muhafazakâr parti-
ler, ilühakı seçim sonrasına erteleyip, seçim-
lerde D. Almanya'da ayn koşullann geçer-
li olmasına çalışıyorlar. Ayn koşullarda se-
çim, yuzde 5 barajımn bütün Aimanya ça-
pında değil, sadece D.Almanya çapında uy-
gulanması demek. Böylece Doğu'daki kü-
çuk partilerin, bu arada muhafazakâr
DSU'nun olduğu kadar sol partilerin de
Birleşik Alman parlamentosuna girme şansı
artacak. Sol oylar bölünecek ve bundan ana
muhalefet partisi SPD zararlı çıkacak.
Liberaller ve SPD "ayn baraj uygnlama-
sı"na karşı çıkıyor. Sosyal demokrat-
lar, "Birieşik Alman pariamentosDnda bir-
çok kttçük partinin kargaşa yaratacagını,
ortak baraj uygulamasıyla sadece büyük
partilerin medise sokulmasım" savunuyor-
lar. SPD'nin asü korkusu, eski Komünist
Parti'nin devamı PDS'nin ayn baraj uygu-
laması halinde D. Almanya'daki sol oyla-
n bölmesi. PDS, ayn baraj uygulamasında
sadece 500 bin oyla Birieşik Alman mecli-
sine girebilecek; oysa ortak baraj uygula-
masında meclise girmek için en az 2 milyon
oy kazanması gerekiyor.
Işte bu seçim hesaplan, Doğu Berlin'de-
ki hükümet krizine yol açan başlıca faktör.
Geçen hafta sonu meclise bir önerge veren
liberaller ve sosyal demokratlar, iltihakın
seçim sonrasına ertelenmesine karşı çıktı-
lar ve seçimden önce birleşme karan alırup
yürtırlüğe sokulmasım istediler. önerge,
mecliste muhafazakârlarm ve eski Komü-
nist Parti'nin oylanyla reddedildi. Liberal-
ler, bunun üzerine koalisyondan çekildiler.
Böylece Liberal Parti'nin iki bakam da gö-
revlerinden istifa etti.
Meclis önergeyi, reddederken, Bonn-
Doğu Berlin arasındaki ortak "Birieşmt
Konisyonu"na havale etti. Komisyon bu-
gün Bonn'da toplanıyor. Eğer önerge ko-
misyonda da reddedüirse ki beklenen bu,
Sosyal Demokrat Parti de koalisyondan çe-
kilecek. SPD'nin koalisyondan çekilmesi,
Doğu Berlin'deki hükümet bunalımını da-
ha da ağırlaştıracak.
Doğu Berlin'de seçim koşullan ve birleş-
me tarihi hakkındaki tartışmanın bir aya-
ğı da Bonn'da. Bonn'daki siyasi partiler,
Doğu Berlin'deki "kardeş partileri"nin po-
litikasını perde arkasından yönlendiriyor.
2 Aralık 1990 Pazar gunu yapılacak olan
ortak genel secimler yaklaşırken, siyasi par-
tiler, anık kendi çıkarlannı ön planda tut-
ma zorunluluğu hissediyor. Almanya'da
aylardır iktidarla muhalefet arasındaki du-
varı şeffaflaştıran 'ulnsal dava' birleşme,
yerini tekrar eski politikalara bırakıyor.
öte yandan, D. Almanya'da Deutsche
Mark'ın tedavüle girmesiyle Batı mallan,
pazan tamamen istila etti. Birçok yerli fab-
rika, üretimini pazarlayamadığı için iflas
ederken, işsizlik oranı hızla yükseüyor. Batı
mallannın girişi ülkede beklenmedik sorun-
lara yol açtı. örneğin yerli bebek maması-
ıun raflardan kalkıp, Batı Alman maması-
nın satışa çıkması üzerine, Doğu Alman an-
neler sokağa fırladılar. Doğulu bebekler,
aüşık olmadıkları yabancı mamaya karşı
alerjik. Bu yuzden anneler, tekıar eski Do-
ğu Alman malı mamalann piyasaya sürül-
mesini talep ediyor.
Halk, ekmek, şeker, un, pirinç gibi te-
mel gıda maddelerinin birden pahalılaşma-
sından yakınıyor. îflaslar işsizliği arttınr-
ken, çalışanlar da maaşlanmn artık hiçbir
şeye yetmemesinden şikâyetçi. D.Almanlar,
günlük sorunlanna acil çözürn bekledikle-
ri hükümetin seçim hesaplanna düşUp gö-
revini ihmal ettiği görüşünde. " D . Alman
halkırun avukatlığım üstlendiğini" söyleyen
Başbakan Lothar de Maiziere hükümet içi
anlaşraazlıklar yüzunden halkın gözünde
büyük prestij kaybına uğradı.
ABD/SSCB KÜBA
Afganistan'da
barış umuduAmerikan ABC televizyonu, iki ülkenin Afganistan'da iç
savaşm sona ermesi için anlaştıklarını öne sürdü. ABC,
anlaşmaya ilişkin açıklamarun gelecek hafta yapılacağını
bildirdi. ABD Senatosu'nda da Afgan mücahitlerine yapılan
yardımın azaltılması yönünde bir karar ahndı.
Dış Haberler Servisi — Afganistan soru-
nunun çözümüne ilişkin yeni bir adım:
Amerikan ABC Televizyonu, ABD ve
SSCB'nin, sorunun çözümüne ilişkin anlaş-
maya vardıklannı açıkladı. Haberin, Mos-
kova'daki Afganistan Büyükelçüiği tarafın-
dan doğrulanmamasına karşın ABD Sena-
tosu'nda Afgan mücahitlerine yardımın
azaltılması yolunda alman bir karar, Afga-
nistan'da ufukta banş olasılığıru guçlen-
diriyor.
AA'mn haberine göre ABC Televizyo-
nu'nda yayımlanan haberde, ABD ve
SSCB'nin, Afganistan'dan Sovyet askerle-
rinin çekilmesine karşın süren iç savaşın so-
na erdirilmesi ve ateşkes sağlanması konu-
sunda anlaştıklan iddia edildi. Haberde, an-
laşmanın sağlandığına ilişkin açıklamanın,
ABD ve SSCB Dışişleri bakanlarının Sibir-
ya'daki göruşmeleri sırasında yapılacağı be-
lirtüdi.
AP'nin haberine göre de ABD Dışişleri
Bakam James Baker ile SSCB Dışişleri Ba-
kam Eduard Sevardnadze, Sibirya'nın Ir-
kutsk kentinde yapacaklan göruşmede özel-
likle Afganistan'da barışın sağlanması ko-
nusu üzerinde duracaklar. Ancak ajans, iki
ülkenin, barışın sağlanması konusunda bir
anlaşmaya vardıklan konusuna değinmedi.
Baker, dün başlayan Asya gezisinde, ön-
ce Endonezya'da Güneydoğu Asya ülkeleri
toplantısına katılacak. Baker daha sonra
Singapur ve Moğolistan'ı ziyaret edecek ve
Sevardnadze ile buluşmak üzere SSCB'ye
geçecek.
Afganistan'da banş sağlanması yolunda
ortaya çıkan bu gelişmelere paralel olarak
ABD Senatosu'nda Afganlı mOcahitlere
yardımın azaltılması konusunda alınan bir
karar da umutlan iyice güçlendirdi.
ABD Senato tstihbarat Komitesi, Afgan
mücahitlerine yapılan yardımın azaltılma-
sını onayladı.
Komite üyelerinden Senatör Frank Mur-
kowskl. komitenin aldığı karann temelin-
de, Sovyetler'in Afganistan'daki birlikleri-
ni 1989 kasımında çekmesiyle ABD'nin
amacını gerçekleştirmiş olmasmın yattığı-
m belirterek komıtedeki bazı senatörlerin.
mücahitlerin, bölgedeki uyuşturucu trafi-
ğini dikkate almamalan üzerinde durduk-
larım da ifade etti.
Mücahitleri destekleyen senatörlerden
Gordon Humphrey, mücahitlere, 1991 ma-
li yıhnda yapılacak yardım miktarmın ne
kadar olacağının henüz belirlenmediğini, bu
konuda atılması gereken pek çok adırmn ol-
duğunu belirterek mücahitleri destekleyen-
lerin beklentilerinin yüksek olduğunu bil-
dirdi.
Öte yandan adının açıklanmasım isteme-
yen bir Kongre üyesi, komitenin, mücahit-
lere yapılan yardımın 100 milyon dolar ka-
dar azaltılmasını istedigiru ileri sürdü. ABD
Kongresi, mücahitlere, 1990 mali yıhnda,
yaklaşık olarak 300 milyon dolar yardım ya-
pılmasını onaylamıştı.
Siyasi gözlemciler, komitenin karannın,
pek^çok Kongre üyesinin, ABD'nin Afga-
nistan, Kampuçya ve Angola'da yönetime
karşı mücadele veren gerillalara yaptığı yar-
dımları tartıştıkları bir sırada alındığına
dikkat çekiyorlar.
Sovyetler'in birliklerini Afganistan'dan
çekmesine rağmen ABD'nin desteklediği
mücahitlerle Devlet Başkam Necibullah'm
Moskova destekli hükümeti arasındaki ça-
tışmalar devam ediyor.
Afganistan'dan yalanlama
Atganistan'ın Moskova Büyükelçiliği,
ABD ile SSCB arasında, Afganistan'da
ateşkes sağlanması konusunda anlaşmaya
vanldığı yolundaki haberleri doğmlamadı.
Büyükelçilikten, adının sakh kalmasını is-
teyen bir yetkili, Amerikan ABC Televizyo-
nu tarafından Afganistan konusunda ABD
ve SSCB'nin uzlaştığı yolunda yayımlanan
haberle ilgili olarak "Bu baberi dogrulaya-
mayız. Moskova ve \Vashington arasında
böyle bir ateşkes anlaşması saglandığı yo-
lunda bilgi almadık. Biz sadece kendi açı-
mızdan ateşkes yapmaya hazır oldugumn-
za soyleyebiliriz" dedi. ABD'nin Moskova
Büyukelçiliğı'nden bir yetkili ise böyle bir
yorumun ABD misyonundan yapümış ola-
mayacağını kaydetti.
DIŞBASIN
NATO üyesi
Aimanya
REFORM RIJZGÂRI — kııba Devlet Başkanı Fidel Castro uretimi teşvik için başanya prim sistcmi geüriyor.
Castro'dan reformadımıKüba lideri, üretiııün artması için tarım işçüerinin ücretlerinin
yükseltileceğini ve işletmelere kendi kendilerinifinanseetme
zorunluluğunun getirileceğini açıkladı.
Dıs Haberler Servisi — Son iki haftadır,
başkent Havana'daki yabana elçiliklere sı-
ğınma furyası nedeniyle yaylım ateşine tu-
tulan Küba yönetimi, yeni bir reform prog-
ramını uygulamaya koymaya hazırlamyor.
Reform programında, tanm ve turizm sek-
törlerine ağırhk verilerek bu sektöTİerde ça-
lışma koşullanmn iyileştirilmesi, sanayi iş-
letmelerinin kendi kendini finanse edebilir
duruma getirilmesi ve ücretlerdeki gerek-
siz şişmelerin önüne geçümesi öngörülüyor.
AP'nin haberine göre Kuba ekonomisi-
nin dUzeltilmesi için ciddi önlemlerin alına-
cağmı açıklayan Devlet Başkanı Fidel Cast-
ro, işe tarım sektöründeki düzenlemelerle
başlanacağım beürtiyor. Son yaptığı konuş-
malardan birinde, tanm işçüerinin ücretle-
rinde önemli miktarda artış yapılacağını
söyleyen Castro, ayda yalnızca 80 peso
(yaklaşık 185.000 TL) kazanan tanm işçi-
lerinden, yüksek düzeyde üretim beklenme-
sinin anlamsız olduğunu savundu. Konuş-
masında, tanma az ödenek ayrılmasına
karşın üretim düzeyinin duşük kalmasının
nedenini kavrayamayan'teknokratlara' ça-
tan Castro, bu konuda Japonya gibi kapi-
talist Baulı ülkelerin önıek alınacağım söy-
ledi. Şimdiye dek üretimin arttınlması için
Ucretlerin ytlkseltilmesi gerektiğinî retlde-
den Castro, artık çiftçilere 'gereken berse-
yin verilecefini' söylüyor.
Küba hukümetinin, ekonomik darboğaz-
dan kurtulmak için öngördükleri en önemli
çıkış yollanndan biri de turizm. Turizm ge-
lirlerini yükseltmeyi amaçlayan Küba, özel-
likle Kanada, Federal Aimanya, lspanya ve
ttalya gibi konvertibl paraya sahip ülkeler-
den turist çekmeyi hedefliyor. Yeni reform
programma göre turizm sektörü, çalışan-
lar için cazip hale getirilecek. önceükle, ça-
hşanların ücretlerinde önemli artışlar ger-
çekleştirilecek. Bunun yaru sıra başanh ça-
lışanların, renkli televizyon gibi tüketim
maddeleriyle ödüllendirilmesi de düşünü-
lüyor. Küba'da oldukca yaygm olan 'ıo-
runlu fada mesai' uygulaması, turizm sek-
töründen kaldırüırken çalışanlara, ıyi semt-
lerde yaşama olanağı da sunuluyor.
Yeni reform programımn en çarpıcı nok-
talanndan biri de işletmelere, kendi kendini
fınanse etme zorunluluğunun getirilmesi.
Program, bunun yanı sıra gereksiz yere şi-
şirilmiş ücretlerin de aşağı çekilmesini ön-
görüyor. Programda, duş^nce özgürlüğü-
nün arttınlmasına ilişkin maddeler de bu-
lunuyor.
tspanya'ya veryansm
öte yandan Kuba Dışîşleri Bakan Yar-
dımcısı Jose Raoul Viera Linares, tspan-
ya'run, 'Küba'da durumun felaket oidugu'
yolundaki iddialarırun asılsız olduğunu ve
'Kuba yönetimini uzdiigünü' söyledi. Lina-
res, büyükelçilikler krizinin çıkış nedeninin
ise Kübalı sürgünlerin ABD'den yaptıkla-
n radyo yayınlan olduğunu savundu. AA'-
ya göre Dışişleri Bakan Yardımcısı Lina-
res, önceki giın Havana'da düzenlediği ba-
sın toplantısında, tspanya Dışişleri Baka-
nı Francisco Ordonez'in, Küba hakkında-
ki açıklamalannın, Küba hükümeti tarafın-
dan 'ülkenin içişlerine modahale' olarak ni-
telendirildiğini kaydetti.
Bu arada, Dışişleri Bakan Yardımcısı Li-
nares, geçen iki hafta içinde yabancı ülke
büyükelçiliklerine sığman Kübalılan Mia-
mi'deki Kübah sürgünlerin işlettiği radyo-
lann kışkırttığını söyledi. Miami'de halen
Kübalı sürgünlerin çalıştırdığı en az 3 rad-
yo istasyonu bulunduğu belütiliyor.
(Du"Uİllshll\ılllMl |.lı'Sİ
tki Almanya'nın birleşmesi hız kazandı-
ğında, mantık ve tarih yeni Almanya'nın
sürekli olarak NATO'ya bağb kalmasını ge-
rektiriyordu. Yeni Aimanya, ayrı bir bay-
rak altında kendi başına bırakümamalıydı.
Bu yeni bir güç kazanmış dinamik Alman-
ya'nın Avrupa için bir tehlike haline dönttş-
mesini önlemenin en iyi yoluydu. Sovyet-
ler Birliği, iki Almanya'nın birleşmesi yo-
lunda atacağı tarihsel adımın önemini art-
tırmak için doğal olarak en uygun koşul-
lan bekledi. Bu adım, Baskan Mihail Gor-
baçov'un 2. Dünya Savaşı'nı kazanan en
büyük güç olarak Almarya'da elde ettiği
haklanndan vazgeçerek yeniden birleşen
Almanya'ya kendi politik eğilimini seçme
hakkını vennesidir.
Almanya'nın birleşmesi, Almanlar için
ülke tarihlerindeki onca önemli olaydan sa-
dece bir tanesi Berlin Duvan, ancak sekiz
ay önce yıkıldı. Başlangıç noktası, Gorba-
çov'un Doğu Avrupa'mn yaşadığı değişik-
likler sonucunda Sovyetler Birliği'nin kö-
tü bir duruma düşmeyeceğine, aksine güç-
leneceğine inanmasıydı. Hdmut Kohl'ün
küçümsenemeyecek katkısı sadece bu anı
degerlendirmesi değüdir. Kohl, aynı zaman-
da hem Doğu hem de Batı'mn kuşkulanm
yaüşurdı. Yolcsa Kohl'ün ters bir hareke-
ti, büyük tepkilere yol açardı.
tki Almanya'nın birleşmesi konusunda
çözümlenmesi gereken önemli sorunlar var.
Sovyet-Alman askeri göruşmeleri sürüyor.
Almanya'nın amacı, Sovyetler'in askeri bir-
liklerini Almanya'dan çekmesini sağlayıp
bu bolgede Alman egemenh'ğini kesinleştir-
mek. Sovyetler'in amacı ise bölgeden Sov-
yetler Birliği'ne karşı herhangi bir tehlike
gelmeyeceğine dair Almanya'dan söz al-
mak. Bütün Avrupa, özellikle de Polonya,
Almanya-Polonya sınınnın değişmemesini
öngören bir anlaşma bekliyor. Aynca Sov-
yetler Birliği ile Aimanya arasındaki ilişki-
leri düzenleyıd bir anlaşma imzalanacak.
Alman ordusunun asker sayısı azaltüacak
ve nükleer silah yapmama taahhüdü yeni-
den vuıgulanacak. Sovyetler Birliği'nin Al-
manya'dan büyük bir ekonomik yardım
beklediği de kuşku göturmeyen bir gerçek.
Birieşik Aimanya artık NATO'nun bir
üyesi olduğuna göre Amerika'mn Avrupa'-
da ustlendiği büyük görev tamamlanmış,
yerine başka önemli bir görev üstlenilmiş
oldu. Yeni uluslararası kurumlann yer ala-
cağı dünyamızda, NATO'nun anlamlı bi-
çimde yaşamasını sağlamak.
17 Temmoz 1990
HABERLERIN DEVAM
İsmailBeşikçiserbestbırakıldı Magic Box siyasete el attı Zeus Sunafii'na
dava nazırlığı
1. Sayfada)
maktan 45 yıla kadar hapsi iste-
nen Beşikçi, bundan sonra tutuk-
suz olarak yargılanacak.
tstanbul 2 Nolu DGM'deki
dünkü duruşmalarda Beşikçi ve
Alan Yayıncılık Sorumlu Müdü-
rü Ayse Zarakol'un "Büûn-Resmi
tdeoloji, Devlet-Demokrasi ve
Kfirt Sorano" ile "Devleüerara-
sı Sömürge KünUstan" adlı kitap-
lar nedeniyle yargılanmalanna de-
vam edildi. Duruşma salonuna
almışında dinleyicüerin alkışlany-
la karşılanan Beşikçi mahkemeye
sorgusunu içeren 17 sayfalık di-
lekçe sundu. Sorgunun başında
"intikam hissiyle" nezarette saat-
lerce eli kdepçeli bekletildiğini be-
lirten Beşikçi, bu durumu protes-
to etti. Beşikçi daha sonra Ata-
turk'ün, "Şarkın ezilen milletie-
ri dzgnrliiklerine kavnşacakbr"
şeklindeki sözlerini anımsatarak,
"Ben Idtabtmda Mnstafa Kemal'-
İM söyledikleriyle fiili duramu ir-
delemeye çalışıyonım. Ben bunu
bir olgaya dayanarak eleştirmek
istivoraaı. Olgu Knrdistan'dır"
dedi. Kuvayi Millıyecilerin tngi-
üz ve Fransız emperyalizmiyle iş-
birliği yaparak Kürdistan'ı parça-
landığını ve Türkiye'deki bilim
adamlanmn resmi ideolojinin
propagandasım yaptıklanm ileri
süren Beşikçi, resmi ideolojiyi
eleştirenlerin ise cezai müeyyide-
lerle karşılaştığıru anlattı. Bilim-
sel gelişmenin sağlanması içm res-
mi ideolojinin kaldınlması gerek-
tiğine dikkat çeken Beşikçi daha
sonra şöyle konuştu:
"Bizde milli dnygulana zede-
lenmesi olayı çok yanlış yerlerde
aranıyor. Kıırtler vardır, Kürtler
üzerindeki basiular kaldınlsu de-
nilince Tarklerin milli daygulan
zcddenmez. Biz Kürtler baskı al-
tıadadır deyince polisi karşımız-
da bulayonu. Ama bir Alman
yetkili bütün Türkler domuzdor
deyince soruşturma bile açüm-
yor. Bunlann bangisi Turklerin
milli duygnlarını cedeliyor?
Demirel, Akbulut, Ecevit ve Alpaslan Türkeş ile süre
sının olmayan çekimler yajjan Magic Box, SHP lideri
Erdal lnönü'den randevu bekliyor. Genel Müdür
Akköprülü, "îç yerel partilere pek girmeyi
düşünmüyorduk, fakat izleyicilerden gelen talep üzerine
üderlerin özgün konuşmalarım yayımlayacağız"dedi.
Kültıir Servisi — Magic Box, si- layan Magic Box Genel Müdürü
OMLZLARA ALINDI — Sosyolog tsmail Beşikçi'yi Bayrampaşa
Cezaevi kapısında kalabalık bir gnıp karşıladı. Sevitıç gosterisinde
bnlunan gnıp, Beşikçi'yi omuzlanna aldı. (Fotograf: Behzat Şahin)
TnrUye'de bize karşı ırkçı bir po-
litika uygulanıyor. Ama Güney
Afrika'daki gibi degil. Çok daha
gerici çünkü bir ums yok edilme-
ye çalışılıyor."
Diğer sanık Ayşe Zarakol da
dava konusu kitaplan yayınlan-
maktan gurur duyduğunu vurgu-
layarak, "Ne yazık ki düşünce öz-
gttrlügo ilkesini temel alan de-
mokratik yayıncüık sansur uygu-
lamayan, tabıdann üstfine giden,
evrensel ölçüleri esas alan bir ya-
yıncılık on yıllardır yargılama
konusndar" diye konuştu.
Daha sonra her iki kitapla ilgi-
li davalann birleştirilmesi konu-
sunu görüşen mahkeme heyeti
savcımn da istemine uyarak dava-
lan birleştirdi.
Savunma avukatlan adına söz
alan Serhat Bucak, Beşikçi'nin ki-
taplannda iddia edildiği gibi bo-
lücü propaganda yapmadığını
yanlızca Kürt sorunu üzerindeki
resmi ideolojiyi eleştirdiğini anla-
tarak tahliye isteminde bulundu.
Mahkeme heyeti de kısa bir
aradan sonra geçen mart ayından
bu yana tutuklu bulunan Beşikçi'-
nin tutuksuz yargılanmak üzere
serbest bırakıldığım açıkladı. Be-
şikçi'nin serbest bıraküması sa-
İonda bulunan dinleyiciler ve avu-
katlar arasında büyük sevinç ya-
rattı. Dinleyicilerin alkışlarla tem-
po tutarak DGM'den aynldıkla-
rı görilldü.
Beşikçi, geçtiğimiz günlerde de
"Bir Aydın, Bir Örgnt ve Kürt
Sorunu" adlı kitabı nedeniyle ts-
tanbul 1 Nolu DGM'de tutuklu
olarak yargılandığı davada tahli-
ye edilmişti.
Saat 23.00'te Bayrampaşa Ce-
zaevi'nden çıkan İsmail Beşikçi'-
yi kapıda tstanbul, Izmir, Anka-
ra, Diyarbakır barolarından bir
gnıp avukat, Hamburg Insan
Haklan ve tşkence Vakfı'mn iki
üyesi, Frankfurt Üniversitesi öğ-
retim üyelerinden sosyolog Prof.
Ursola Scbwartzer, yayıncı Ayşe
Zarakol, Ümit Fırat ve kalabalık
bir gnıp karşıladı. Beşikçi'yi
omuzlanna alan gnıp, alkışla se-
vinç gösterilerinde bulundular.
yasi liderlerle görüşmeler yaparak
Star lkanalında yayımlanacak bir
program hazırlığına gıriştı. önce-
ki gün DYP Genel Başkanı Süley-
man Demirel ile ANAP Genel
Başkanı ve Başbakan Yıkhnm
Akbulnt'un çekimlerini gerçekleş-
tiren Magic Box, dün de DSP Ge-
nel Başkanı Bülent Ecevit ve
MÇP Genel Başkam Alpaslan
Türkeş ile söyleşi gerçekleştirdi.
Magic Box Yönetim Kuralu
Başkam Tunca Toskay'ın, şirket-
lerinin kuruluşunu açıkladığı gün-
den bugüne "İç politikaya kanş-
mayacagu" demesine karşın dün
Türkeş'in çekimlerinde Cumhuri-
Mehmet Tnran Köprülü, "tç ye-
rel baberlere pek girmeyi düşün-
müyorduk. Fakat izleyicilerden
gelen talep 'Bizi bundan mahrum
biTakamazsımz' şeklinde oidugu
için 16 eylülden idbaren düzgün
aktüd programlar olarak liderle-
rin özgür konuşmalannı yayımla-
yaeagız" dedi.
Turan Akköprülü, süresini sı-
nırlamadıkları söyleşilerin ne za-
man yayımlanacağı konusundaki
sorumuzu " O bize ait. Ekranda
göreceksiniz" diyerek yanıtlarken
bu söyleşiler için "belirgin özel-
liği olan ve politikada yeri olan"
liderleri seçtiklerini belirtti. SHP
yet muhabirinin sorulannı yamt- Genel Başkam Erdal tnönü'nun
halen Ankara dışında olması ne-
deniyle kendisiyle bağlantı kura-
madıklannı, ancak çekim için
randevu beklediklerini belirten
Akköprülü, RP Genel Başkam
Necmettin Erbakan'a ise şimdilik
başvuruda bulunmadıklanm bil-
dirdi.
Magic Box Gend Müdürü, söy-
leşilerin içerikleri ile ilgili olarak
"Alternatif bir yayın kuruluşu
olan Magic Box'ın ne gibi yayın
yapması isteniyor dograltusuoda
görüş alıyonız. Liderler çoğnlcn
demokrasiden yana oldoklannı
söylüyorlar. Çogulcn demokrasi-
lerde, çoksesli alternatif yayıncı-
bgın nasıl olmastBi gerektigini ög-
reniyoraz. Iktidar ve muhalefet-
te uzun süre kalmtş bu liderler
devletin yayın organının kendile-
rine bakış açısını çok i>i bilirler.
Bu görgü ve bilgi için de, Magic
Box'a yapacagı baber ve yonım-
larla ilgili özel tecrnbelerini
aktaracaklar" dedi.
Kültür Bakanlığı, Zeus Sunağı'nın Türkiye'den nasıl
kaçınldığınm "belgelerle" saptanması için bir
komisyon oluşturdu. Bakanhk yetkilileri, Türk
kaynaklannda sunağın yurtdışma götürülmesine izin
veren bir belge olmadığv göruşünde.
Gorbi
(Baştarafi 1. Sayfada)
Gorbaçov'un söz konusu uya-
rısı Sovyet resmi haber ajansı
TASS tarafından duyunıldu. Gor-
bacov, özellikle Ermeni militanlan
hedef alan uyansında, tüm silah-
lı gnıplann, silahlannı ve ellerin-
deki patlayıcı maddeleri SSCB
tçişleri Bakanlığı yetkililerine tes-
lim etmelerim istedi.
SSCB lideri, "Eger illegal alahlı
güçler, insanlar ve ulkeler için teh-
like olacaksa, tçişleri Bakanlıgı-
na bagJı askerierin güç kollanması
ve Savunma Bakanhgı'nın buna
karşı çeşitli operasyonlar düzen-
lemesi de kaçınılmaz olacaktır"
dedi.
İllegal silahlı gruplann, ül-
ke bütünlüğünü ve insanların ya-
şamım tehdit ettiğini kaydeden
Gorbaçov, bu gruplann askeri ve
sivil hedeflere karşı sürekli saldı-
nlarda bulunduğunu anımsattı.
Maç yayınlarında sürpriz
(Baştarafi 1. Sayfada)
spor, Boluspor, Karşıyaka, Zey-
tinburnuspor, Bursaspor ve Kon-
yaspor da eklendi. Böylece
TKTnin anlaştıgı kulüp sayısı 8'e
yükseldi. TRT bu kulüpler ile
önümüzdeki salı günü sozleşme
imzalanacağını, ancak bu toplan-
tıya Ankaragücü ve GençleTbirli-
ği yetkililerinin de gelebileceğini
bildirdi.
TRT, dün ana haber bültenin-
de gönlşmeyle ilgili vereceği habe-
ri daha önceden basına dağıttı. 6
kulüp temsilcisüıin TRTyi ziyaret
etmesinden sonra hazırlanan ha-
berde şunlara değinildi:
"Sozleşme çerçevesi içinde ye-
ni görüşûr sunan knlüp temsilci-
leri ile TRT Gend Müdürü araam-
da yapılan topiantida sezon için-
de naklen ve banttan yapdacak ya-
yınlann gözden gecirilmesi ve ye-
ni bir protokolün hazırianması
için prensip anlaşmasiBa vanldı.
Salı günü bütün kolüpler toplan-
üya kaalabüecck."
TRT ile kulüpler 8 gün önce
yaptıklan toplantı sonrasmda bir
sonuç alamadıklan için bir hafta
sonra görüşmek üzere dağıldılar.
Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray,
Sanyer ve Adanaspor temsilcile-
rinin de katılmadığı topiantida
TRT kulüplerle yine anlasamadı.
Bu topiantida kulüpler TRT'nin
karşı garanti vermemesi duru-
munda sozleşme imzalamayacak-
lanm bildirdiler. TRT Genel Mü-
dür Yardımcısı Nevzat Avcı da
böyle bir garanti veremeyecekleri-
ni ifade ettikten sonra toplantı, bir
sonuca varılamadan dağıldı.
Ancak toplantı sonrasmda ye-
nilen yemekten sonra 6 kulüp tem-
silcisi TRTye giderek Genel Mü-
dür Erdem ile 2.5 saat süren bir
görüşme yaptı. Bu görüşme son-
rasında kulüpler TRT ile anlaştık-
larını bildirdiler.
MUSTAFA BALBAY
ANKARA — Zeus Sunağı'nın
Türkiye'ye geri verilmesi için Kül-
tür Bakanlığı dava açma hazırlı-
ğında. Bakanlık bünyesinde oluş-
tunılan bir komisyon, sunağın
Türkiye'den nasıl götürüldüğünü
"resmi betgelere dayandırarak"
saptamak üzere çahşmasını sürdü-
rüyor. Bakanhk yetkilileri, Tflrk-
iye'de bugüne kadar sunağın izinle
verildiğini gösteren belge bulun-
madığını, araştırma sonunda Do-
ğu Almanya'dan bu belgelerin as-
lmı isteyeceklerini vurguladılar.
Eski Eserler ve Müzeler Genel
Müdürü Aldf Işık, Zeus Sunağı'-
nın yurtdışına götürülüşü konu-
sunda arkeologlann ve araştırma-
cılann makalaleri dışında fazlaca
bir bilgi bulunmadığını belirterek
şunlaıı söyledi:
"Konnyla Ugili geniş bir ıırsiv
taraması yapıyoruz. Cnmhuılyet
dönemi belgderinin yanı sıra Os-
manlı arşivlerinden de yararlıtna-
cağız. Bo konuda yaygın göriiş,
snnagın Osmanlı Pad^ahı IL Ab-
dülbamil'in izniyle veriMigi. An-
cak bu izin nasıl verilmis, naagi
sadrazam devreye girmiş bunlar
net degil. Türk kaynaklannda res-
mi belgelerin olmadığı kesinleşir-
se, Doga Almanya'dan bu belge-
lerin asrilannı göstermesini isteye-
cegiz."
Kültür Bakanlığı çeşitli maka-
lelerde ortaya değişik iddialar atıl-
masına karşın şu sorulann kesin
yanıtlanm arıyor:
• Zeus Sunağı'nın bulunduğu
Bergama'da Alman arkeologlann
1860*13 başlatnklan Uk kaalar ya-
sal mıydı? Bunun izni kimden, ne
zaman alındı?
• Osmanlı döneminde kazı so-
nucunda çıkan eserlerin ancak üç-
te biri kaiıyı yapan ülkeye verili-
yordu. Zeus Sunağı'nın tümüyle
Almanya'ya götürülmesi bu ilke-
ye göre mümkün değil. Sunak tü-
müyle yurtdışına götürüldOkten
sonra dönemin padisahı Abdülha-
mit'ten izin alınmışsa bu ne dere-
ce gecerli olur?
• Eğer gerçekten kazı öncesi
izin ahnıp, padişah da Zeus Suna-
ğı'nın tümünüu götürülmesini
onaylamışsa bunun belgeleri
nerede?
Kültür Bakam Namık Kemal
Zeybek de bu sorulan netleştire-
cek araştırmadan sonra "dava"
dahil her türlü girişimin yapılaca-
ğını söyledi. Zeybek Zeus Sunağı
ile ilgili pekçok araştırma ve ma-
kale bulunduğunu ancak bunlann
belge yerine gecmeyeceğini anım-
sattı. "
Kültür Bakanlığı yetkilileri, ar-
kadaşımız Dilek Zaptçıoğlu'nun
dün 'Türkive'd«n »nnaguı geri
aiınmag içfaı başvvn yok
n
başlık-
lı haberine ilişkin olarak, "Biı
Berlin Müzesi'ne sagiam bir back-
groandla gitmek istiyoru. Bize
sonagın yasal yollaria Bertin'e git-
Ügini söykseler bile ortada pek-
çok karanbk noku var. Ea köti
olasılıkla Biriesmis MiDetler'la
'her eser bulunduğu ve ait oldu-
ğu topraklarda sergilenmeli' flke-
sinden bareket ederek sonagı geri
isteyecegiz" diye konuştular.