22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/10 HABERLER 26 TEMMUZ 1990 P A R T I L E R D E N Akbulut'un 19 ağustosta yapılacak seçim propagandası için gezilerini sürdürecek. Akbulut sırasıyla Kastamonu, Zonguldak, tstanbul ve Bursa'ya gidecek. Başbakan «iAV*J^» Yıldınm Akbulut, Karadeniz ve Güneydoğu " /fj[^^ Anadolu gezisınin ardından Batı Karadeniz \KQ ve Marmara turuna çıkacak. Akbulut 30-31 t: }~' "\ temmuzda önce Kastamonu daha sonra da ~^«j~»—* Zonguldak'a gidecek Başbakan Akbulut, >»A*rri»< J buralarda halka hitap ettikten sonra 1-4 ağustos tarihleri arasında lstanbul'da bulunacak. Akbulut, daha sonra 7 ağustosta "Bir oy için vatandaşın ayağına gitmekten gurur duyanm" sloganıyla Bursa'mn seçim yapılacak Küçükkumla ilçesinde halka hitap edecek. Bu arada seçmen sayısımn fazlalığı yönünden dikkatleri üzerine çeken lstanbul Bayrampaşa ve Ankara Etimesgut ilçelerinde ANAP özel bir çalışma sürdürecek. Yapılacak çalışmalann henüz belirlenemediği bu yerlerde bölge milletvekilleri ev ve kahvehane toplantılannda vatandaştan oy isteyecekler. IDP'den seçim boykotu Partisi (IDP) iktidann "Hukuka ve anayasaya aykın baskılanmn yoğun bir şekilde yaşanması" nedeniyle 19 ağustosta seçim yapılacak 14 yerlesim biriminden 13'ünde seçimleri boykot ettiğini açıkladı. IDP Genel Başkanı Aykut Edibali, "ANAP'ın önceden belli seçim komedisinde fıgüran olmayacağız" dedi. Edibali, "ANAP iktidarınm 19 ağustosta sergileyeceği iğrenç baskılan takip ve deşifre etmek için" sadece bir yerleşim merkezinde seçimlere katılacaklarını bildirerek diğer partileri de dürüst, eşit, demokratik seçim koşullan oluşuncaya kadar boykota katılmaya çağırdı. (Ankara / ANKA) SHPlideri Trabzon'daselfelaketibölgesinigezdi D Y P G e n d Süleyman Demirel, dün aksam Izmir'e geldi. Demirel, bugun Atatürk Spor Salonu'nda yapılacak i! kongresine katılarak bir konuşma yapacak. DYP il kongresi öncesi delegelere konser izletilecek. tl Başkanı Rasih Öztürk, Şeref Tartan ve eski tl Başkanı Rıfat i Serdaroğlu'nun aday olarak katılacağı tzmir tl Kongresi'ni izlemek üzere DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel, milletvekilleriyle birlikte dun akşara tzmir'e geldi. Demirel, bu sabah partililerle görüştükten sonra Atatürk Spor Salonu'na geçecek. Saat 11.00'de önce delegeler, çeşitli sanatçıların katılacağı bir konser izlettirilecek. Saat 13.00*16 ise kongre başlayacak. Süleyman Demirel, burada bir konuşma yapacak, akşam da Ankara'ya dönecek. (Izmir/Cumhuriyet Ege Bürosu) U o r M A/o1iİP>r S H P Ç o f U m Milletvekili Rıza n . < * C l VO111C1 n , m a n ı davetli olarak hacca giden vali ve bürokratlar için soruşturma açılıp açılmadığını sordu. Jlıman TBMM Başkanlığı'na sunduğu soru önergesinde, "Bu yöneticilerin Rabıta ile iç içe calıştığı, valilerin Rabna'nın önerisine gore atandığı doğru mudur" diye sordu. Ihman Başbakan Yıldırun Akbulut'un cevaplaması istemiyle haarladığı önergede, bugune kadar Rabıta parası ile hacca giden vali ve bürok.ratlann isimlerinin açıklanmasını istedi. Devletin üst yönetim vali ve bürokratlarımn Rabıtaca masrafları karşılanarak hacca gönderildiğini iddia eden Ihman, "Bunları engellemeye hükümetin gücü yetmiyor mu" dedi. Ihman ayrıca, şeriat ve tarikatçıların Çorum'u pilot bölge seçtiklerini ileri sürdü. Kitaba toplatma J İstanbul Haber Servisi — Eksen Yayıncıhk tarafından basılan "Yakın Geçmişe Genel Bir Bakış ve Platform Taslağı" adlı kitabın tstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi tarafından toplatılmasına karar verildi. Kitabın Türk Ceza Kanunu'nun 142/3. maddesi gereğince toplatılmasına karar verildiği bildirildi. Güııey Kore Başbakanı • ANKARA (Cumhuriyet) — Güney Kore Başbakanı Kang Young-Hoon iiç günlük bir resmi ziyareti için dün Ankara'ya geldi. Başbakan Yıldırım Akbulut'un konuğu olarak gerçekleştirdiği ziyaret sırasında Cumhurbaşkanı Turgut Ozal tarafından da kabul edilecek olan Güney Kore Başbakaru Kang ile yapılacak temaslarda, ikili ilişkiler ile uluslararası sorunlar ele alınacak. Kang'ı dün Esenboğa Havaalanı'nda karşılayan Başbakan Akbulut, iki ülke arasında tarihsel bir dostluk bağı olduğunu belirterek 'Şehitlerimizin hatıraları, gazilerinıizin kahramanlıkları hafızalarımızda canlılığını muhafaza etmektedir. Kore Cumhuriyeti'nin takip etmekte olduğu politikalan yakından izliyoruz ve bölünmüşlüğünün bir an önce giderilmesi için gösterilen çabaları da destekliyoruz" dedi. Bursa-Lstaııbul seferleri • BURSA (AA) — Bursa-İstanbul arasında haftanın 5 günü gerçekleştirilecek helikopter seferleri dün başladı. Maş-Air firmasının SSCB'den getirdiği 24 kişilik dev helikopterler ile dOzenlenen Bursa-İstanbul karşıhklı seferlerde, bilet ücreti 100 bin lira olarak belirlendi. Gidiş-dönüş biletleri ise indirimli olarak 180 bin liradan satılacak. Maş-Air helikopterleri cumartesi ve pazar günleri dışında 8.30 ve 18.30'da tstanbul'dan, 09.00 ve- 19.00'da ise Bursa'dan havalanacak. Helikopterin, kent içinde uygun bir alan buluncaya kadar havaalanını kullanacağı bildirildi. Bursa-lstanbul arasım 25 dakikaya indiren helikopter seferleri aralık ayından itibaren tstanbul-UIudağ arasında da yapılacak. VEFAT Gazeteci Erturan'ı yitirdik • İSTANBUL (ANKA) — Hürriyet Haber Ajansf nda görevli gazeteci Turan Erturan dün sabah saat 8.00 sıralarında öldü. Ölüm nedeni akciğer kanseri olarak belirtilen Erturan'ın cenazesi dün ikindi namazından sonra aılesi ve yakınları tarafından Ortaköy Mamutağa Mezarhğı'nda toprağa verildi. 1935 yılında Erzincan'ın Kemaliye kazasında doğan Erturan, 1963 yılında başladığı gazetecilik mesleğini Hürriyet Haber Ajansı'nda sürdürüyordu. Ayrıca serbest yazar olarak da çalışan ve sürekli basın kartını taşıyan Erturan, evli ve iki çocuk sahibiydi. Hasan Eeat Işık'ın eşi • ANKARA (ANKA) — Geçen yıl ölen Dışişleri ve Milli Savunma eski Bakanlarından Hasan Esat Işık'ın eşi Ümit Işık, tedavi görmekte olduğu Ankara Ibni Sina Hastanesi'nde öldü. 72 yasında ölen Ümit Işık'ın cenazesi, tstanbul Çakaldağ Aile Mezarhğı'nda muhtemelen yarın ya da cumartesi günu toprağa verilecek. lstanbul'da 1918 yılında doğan Ümit Işık, bir çocuk annesiydi. Iııöııü: Bu iktidargidecekSHP lideri dün Trabzon'da sel felaketine uğrayan bölgeleri gezdi. Son yıllarda yapılan köprü ve yoîların çürük olduğunu vurgulayan tnönü, "Vatandaşın zararını gidermeyen devlet, kusurludur. Devletin gücü Doğu Karadeniz'de yok. iki seneye kalmadan, erken seçim yapılacak." dedi. ÜMtT ASLANBAY MAÇKA — SHP Genel Başka- nı Erdai İnönü, iki yıla kalmadan erken seçim beklediğini belirterek "Bo iktidar bütün takınuyla bir- likte gidecek" dedi. tnönü, dün bir ay önce sel fe- laketinden zarar gören Trabzon- un Maçka ilçesinde incelemelerde bulundu. Aradan bir ay geçmesi- ne karşın çalışmalann yetersiz ol- duğunu dile getiren SHP lideri, devletin bir an önce vatandaşın uğradığı zaran gidertnesi gerekti- ğini belirtti. tnönü, bunun devle- tin görevi olduğunu vurgulayarak "Bunu yapmayan devlet valanda- şa karşı sorumludur, kusuriudur" diye konuştu. Sel felaketinin büyük zararlara yol acması ve bundan sonra bu tür felaketlerin yaşanmaması için üni- versitelerin rapor hazırlaması ge- rektiğine, ancak bugüne kadar böyle bir çabanın görülmediğine dikkat çeken Inönü, "ne iş yapök- lan anlaşılınavan" 15 devlet baka- nından birinin bu işle ilgilenme- sini istedi. tnAnü, özellikle Çatak- ta yaşanan iki yıl önceki heyelan ardından yapılan yol ve köprüle- rin hepsinın yıkıldığına da dikkat çekerken "çürük yapılan" bu köp- rüler ve yollar konusunda incele- me yapümasını da istedi. Trab- zon'un batısındaki Yağlıdere'de se- lin günduz saatlerinde, Maçka yö- resinde ise gece saatlerinde mey- daııa geldiğinı anlatan tnönü, rae- teoroloji yetkililerinin bu konuda uyanda bulunup önlem alınma- masını da eleştirdi. tnönii sözle- rine şöyle devam etti: "Son zamanlarda yapılan inşa- atlann çürük oldogu ortaya çıkı- yor. Halbuki TV'ye bakarsanu çag atlamışız. \fcni yapıian köpri- ler, yollar, setler seîe dayanmıyor. Tabii vatandaşın canı da dayanuu- yor. Bunlar afete, sele dayanamı- yor. Çunkü gerçege dayanmıyor. Bu, milletin, devletin parasnı so- kağa atmakUr" Devletin halen vatandaşa 30 bin konutluk borcu olduğunu hatırla- tan SHP lideri "Devletin marife- ti geride kalmamak içindir, dev- let hep geride kalacaksa kime ne faydası olur?" diye sordu. Zarar gören yurttaşlara kredi ve borç sözlerinin verildiğini, ancak bu ana kadar gerçekleşmediğini an- latan tnönü, "Devletin gücü Do- ğu Karadeniz'de yok" diyerek bu bdlgenin ihmaJ edildiğini vurgu- ladı. tnönü, "Devletin gücü sel, heyelan gibi doğal yıkunlarda üre- tidnin bakkııu verirken gözükmü- yor da yalnız TV'den mi gozükü- yor?" dedi. SHP lideri, Turkiye'nin demok- rasiye geçiş çabaları içinde oldu- ğunu da belirtirken Karadeniz Üniversitesi'ni kastederek yöneti- cileri buna ayak uydurmaya çağır- dı. tnönü, "tki seneye kalmadan erken seçim oiacak. Bo iktidar bâ- tün takımıyla gidecek. Bunu va- tandaşlar da, devletin bütün ku- ruluşlan da göniyorlar" diye konuştu. Inönü, asgarı ücret konusuna da değinirken 12 Eylül'den sonra çalışan kesimın sürekli sıkjntıya sokulduğunu, sermaye sahipleri- nin ise gelirlerini sürekli arttırdı- ğını anlatarak "BelediyelerimizİD bütün olanaksızlıklara ragmen verdikieri ücret bu asgari ücretin kat kat uzerinde. Bo>le bir asgari ücreti kabul etmiyoruz" dedi. tnönü, enflasyonun durdurul- mamasının çalışanların aleyhine olduğunu anlatarak bu iktidarın gitmemesi halinde sıkıntılann sü- receğini söyledi. SHP lideri ve be- raberındekıler dün öğleden sonra Trabzon'dan uçakla Ankara'ya geçtiler. tnönü, önceki gece Trabzon Belediyesi'ni ziyareti sırasında bir grup öğrenci kendisiyle görüşmek istedi. Inönü'ye KTÜ'den çeşitl' nedenlerle 60 ögrenciye stlrt uzaklaştırma verildiğini belirten öğrenciler, üniversite yönetimin- den sikâyetçi olduklannı söyledi- ler. Inöan, üniversite öğrencileri- nin lüzumsuz tahriklere girişme- melerini isteyerek "Kendi gdece- ğinizi tehlikeye atmayın, ünversite ögreüminizi aksatacak, hcmen çözemeyece|mtz işlere girişmeyin. Çünkü bnnlara ögretim üyeleri sahip çıkmalıdır" dedi. SHP Genel Başkanı Erdal tnö- nü, Diyanet tşleri Başkanı Sait YazKiogln ile aynı uçakla Anka- ra'ya döndü. Hareketten önce Yaaaoglu, tnönü'nün yanına ge- lerek TBMM'deki hac görüşme- lerinde yaptığı konuşmadan dola- yı kendisini tebrik etti. "Gazete satın almaklaparti satın almak aynı şeydir" diyen Ecevit: Ozal, 4 benden büyük yok' diyörAHMET TAN ANKARA — Bülent Ecevit politikaya gazeteci- likten geçme. Basın kartı sahibi. Eski basın ataşe- si, siyasi parti lideri ve eski başbakan, Çankaya'da Cumhurbaşkanı Özal ile göruşme yapması bekle- nen Avustralyalı basın kralı Murdoch ve Hürriyet gazetesini satın alma pazarlığındaki lngiliz Robert Maxwell ile ilgili bir sorumuza Ecevit'in yanıtı ıl- ginç: "Yabancıların Türkiye'de gazete sann aimalan, parti satın almaktan farksızdır." Gunlerden 24 temmuz yani "Basın Bayramı." Ba- bıail'de, Cumhuriyet gazetesideyiz. DSP lideri Ecevit anlatıyor: "Basın, demokrasilerde, yasama, yüriitme ve yar- gıdan sonraki dörduncü güçtur. Devlet ve ulus olmanın lemel gereklerinden ve ku- rumlanndan birisidir. Kamuo>unu >«nsıtmada ve olusturmada son derece önerali bir işlevi vardır." Soruyoruz: Yabancılann gazete satın almalannın Mkıncalanm anlatır mısınız? ECEVİT — Siyasi partilerin ne kadar ulusal ol- ması gerekirse basının da o kadar ulusal oiması ge- rekir. Çağımızda çok ilginç ve çok hızlı değişiklik- ler oluyor. Bunda hem teknolojik atılımların hem değerlerdeki hem de uluslararası ilişkilerdeki deği- şikliklerin etkisi oluyor. Bunun sonucu olarak da yabancı sermaye, önceleri akla hayale gelmeyen yer- lere yöneliyor. Başka ülkelerde de nitekim yabancı sermayedarlann tutunmuş bazı gazeteleri satın al- dıkları görülmektedir. Türkiye kadar jeopoütik ko- numu duyarlı olan bir ülkede bazı büyük güçler, devletler tarafından kendi bolgesinde kullanılmak istenen bir ülkede yabancı sermayenin ulusal basın- da etkinlik kazanması çok ciddi sorunlar doğura- biür. Şimdi bazı Doğu Avrupa Ulkelerinde de yaban- cılann gazete satın aimalan konusu gündemde. An- cak onlarda da tereddutler ve ciddi tartısmalar uyan- dırıyor. — Basına yabana sermaye girişi karsısında ne- ler yapılabilir? ECEVtT — Türkiye bu gelişmelere uyum sağla- makta çok geç kalıyor. Ardından sürükleniyor. Bel- ki yabancı sermayenin basınımıza girmesi önlene- meyebilir. Fakat hiç değilse mevzuatımızda bunun olası sakıncalarını giderecek veya azaitacak birta- kım değişikliklerin de yapılması gerekir. tlla gelme- sin demiyorura. Zaten örtülü olarak geliyor. Bugün yabancı kaynaklardan finanse edilen yayın organ- İarı olduğunu biliyoruz. özellikle köktendinci ül- keler Türkiye'de partilere, tarikatlara, eğitim kurum- lanna olduğu gibi bir ölçüde basına da sızmışlar- dır. Bugün Türkiye'de köktendinci akımları temsil eden, dışandan desteklenen yayın organlan da var- dır. tran devrimini savunan ve sanınm oradan fi- nanse edilen yayın ogranları da vardır. Bunun tü- müyle önlenemeyeceğini de bih'yorum. Ama ulusal açıdan bağımsızlık açısından sakıncalan en aza in- dirmek için yasal önlemleri de almak gerekir. Olay- lann peşinden sürüklenmemek gerekir. Oysa bu gibi Yetkiler kimde Hiçbir ülkede cumhurbaşkanı, yabancı işadamlannın muhatabı olmaz. Türkiye'de ciddi bir devlet varsa yabancı işadamlannm, sıra Özal'a gelmeden başka resmi muhataplarının bulunması gerekir. Fakat Saym Özal hepsini kendi etrafına topluyor. Türkiye'de ben varım, benden büyük yok diyor. Tüm yetkiler bendedir demeye getiriyor. Milletin 24 saatini kendisi ile doldurmaya çalışıyor. yenih'klere öncelik etme hevesi ile veya birtakım baş- ka siyasal ve kişisel hesaplarla Sayın Özal, başba- kanlık döneminde olduğu gibi cumhurbaşkanlığı döneminde de Türk toplumunu birtakım oldubit- tilerle karşı karşıya bırakıyor. — Nasıl oldubitti? ECEVİT — Örneğin, çağdaş gelişmenin doğal ve kaçınılmaz sonucu olarak Türkiye'de TV ve radyo yayınabğını tabii belli kurallar içinde serbest bırak- mak gerekirken Sayın özal bir başka ülkeden Türki- ye"ye yayın yapacak televizyon istasyonlan kurul- masını önce akla getirtiyor. Daha sonra da teşvik ediyor. Ben radyo ve TV'nin özelleştirilmesine kesinlik- le karşı değilim. Parti olarak bunu ilk savunmuş olan DSP'dir. Ama bunu kurallanna uygun biçim- de yapmak, daha doğrusu kurallarını çok iyi belir- lemek ve sakıncalarını en aza indirmek gerekir. — Sayın Özal'ın yabancı işadamlan ile görüşme- sini nasıl değerlendiriyorsunuz. ECEVtT — Hiçbir ülkede cumhurbaşkanı ya- bancı işadamlannın muhatabı olmaz. Türkiye'de ciddi bir devlet varsa, yabancı işadamlannın sıra özal'a gelmeden başka resmi muhataplannın bu- lunması gerekir. Fakat Sayın özal, hepsini kendi et- rafında topluyor, "Türkiye'de ben vanm, benden başka büyük yok" diyor. Tüm yetkiler bendedir de- meye getiriyor. Bununla da kalmayıp milletin 24 sa- atini kendisi ile doldurmaya çahşıyor. — Sayın Cnmhurbaşkanı'nın basın kralı denilen Murdoch'la goruşmesini nasıl karşılıyorsunuz? ECEVtT — Yabana sermayenin basına girmesi sürecine aracıhk ediyor, öncülük ediyor. Bu amaç- la ilişkiler kuruyor. Bir an önce TBMM'nin bu k nuya el koyması gerekir. Yasakçı bir anlayışla âv, ğil, duzenleyıci bir yaklaşımla kurallar belirlemesi gerekir. Ama doğrusu şu ki TBMM'de bu eğüimi de göremiyorum. Yalnız ANAP'ın değil Meclis'te grubu bulunan iki muhalefet partisinin de zihinle- ri biraz karışık. — Ne gibi bir kanşıklıktan söz ediyorsunnz? ECEVİT — Örnek vereyim. Bugün (24 temmuz) Türkiye gazetesinde çıkan bir demecinde SHP'nin bir genel sekreter yarcbmcısı diyor ki: "Anayasa cer- çevesinde TRT'den başka bir kurulnşun TV yayını yapmasına karşıyız. Anayasa da kanunlar da buna imkân vermlyor." Oysa radyo ve TVde devlet tekelciliği anayasa ge- reği clraakJa birlikte aslında çağın gereklerine ters düşmekte. SHP, her gün TRT'den yakinıyor, bir yandan da "TRTnin yayın tekeh" devam etmelidir" diyor. Bu büyük çelişkidir. Bu çelişkinin nedeni, DSP'nin sesini duyurmasını önlemektir. Yani DSP sesini duyuramasın da ne olursa olsun diye düşün- menin bir sonucu bu çelişkiye sürükleniyorlar. — Türkçe göruntülü yabancı yayma karşı çıkjlı- vorsa rutarfa olmak için yabancı sdzlü yayına da kar- şı çıkmak gerekir deniyor. Şöyle ki bem Amerika- lılar hem de İngilizier yıllardır VVjshington'dan ve Londra'dan Türkiye'yç radyo ile Türkçe haber ve eg- lence programlan yayını yapmaktalar. Şimdi bu ya- yın, TV aracıhgı ile Almanva'dan özel ellerden ya- pılacak. O zaman tutarlı olmak için yabana radyo yayınlanna da karşı çıkmak ve yasak koymak ge- rekmez mi? ECEVtT — Elbette Çocukluğumuzdan beri ya- bancı ülkelerin radyo yayınlannı dinh'yoruz. TRT yayın tekelini savunan aynı SHP'nin milletvekille- ri, yöneticileri, belediye başkanlan, bacalara, ka- pılara çanak koyma hakkını savunuyorlar. O ka- dar ki, bazı yönetici milletvekilleri, milletvekilliği zırhına bürünerek kendi bahçelerine çanak ant*- koyup yabancı TV yayınlannı Türk milletine s^ rettirmek için israr ediyor, ondan sonra da TRT te- kelini savunuyor. Bu çelişkiyi açıklamak zorunda- dırlar. — Çelişkiden kurtulmanın yolu nedir sizce? ECEVİT — Yıllar önce radyo yayınları ile ilgili bir benzetrae yapmışüm. Özel radyo ve TV yasağı- nı Nasrettin Hoca'nm mezanna benzetmiştim. Bi- liyorsunuz, Nasrettin Hoca'nın mezanrun çevresinde hiç duvar yoktur, ama kapısmda kocaman bir kilit asılıdır. Bütün ülkeler açık semalar çagında yaşı- yor. Havadan, en uzak ülke yayınlan bile izlenebi- İiyor. Güvenlikgüçleri Batman'dakiyürüyüşü yasadışı* buldu HEPndlletvekîllerine polis yumnığuHEP yürüyüşünü alkışlayan vatandaşların polisçe gözaltına alınması, taşlı sopalı, coplu çatışmaya dönüştü. HEP Başkanı Işıklar, vatandaşların sakin olmasını istedi ve "Bunun hesabını Meclis'te soracağız" dedi. YALÇIN ÇAKIR BATMAN/ptYARBAKIR — "Onurlo ve Özgnr Bir Yaşam Içln" tstanbul'dan Diyarbakır'a yürüyen Halkm Emek Partisi mil- letvekilleri Batman'da polis tara- fından engellendi. Güvenlik güç- leri, yürüyüşün son gününde Bat- man'a gelen ve burada yürümek isteyen milletvekillerine, "yasala- ra uygun şekilde davranmadıklan" gerekçesiyle en- gel olmak istedi. Tartışmalara hal- kın da katılması sonucu kavga çıktı. Bazı milletvekilleri polis ta- rafından tartaklandı, çok sayıda kişi de gözaltına ahndı. HEP Ge- nel Başkanı Fehmi Işıklar, Diyar- bakır mitinginde yaptığı konuş- mada, polisin Batman'da HEP milletvekillerine ve vatandaşlara saldınsını kınadı. Işıklar, "tçişle- ri Bakanı'na sesleniyorum. 30'a yakın insan gözaltına alınmış. Batman'da yakın bir tarihte bir min'ng duzenleyecegiz. Gelsinler de engellesinter bakalım" dedi. Halkın Emek Partisi milletve- killerinin tstanbul'dan başlayıp Diyarbakır'da sonuçlanan "Onur- In ve Özgiir Bir Yaşam tcin" yu- rüyüşlennin son gününde Bat- man'da olaylar çıktı. Yürüyüşü "yasadısı bolan" güvenlik güçleri ile milletvekilleri arasında çıkan tartışma, taşlı sopalı kavgaya dö- nüştü. Olaylar sırasında bazı mil- letvekilleri tartaklanırken çok sa- yıda Batmanlı da gözaltına ahn- dı. HEP Genel Başkanı Fehmi Işıklar, polislerle tartısarak "jii- riimekte ısrarlı olduklannı ve va- tandaşlara eziyet edilmemesini" istedi. Bunun üzerine güvenlik güçleri megafonla yürümek iste- yen halka seslenerek, "Şu anda, 72 saat önceden izin alınmadığı için miiletvekillerinin de halkın da yü- riimesi yasal degil. Bizi zor koDan- mak duramunda bırakmayın" de- diler. Polisin yurüyüş güzergâhı uzerinde 6 ayn yerde kolkola gi- rerek kordon oluşturduğu görül- dü. Milletvekillerinin polisle tar- tışması, zaman zaman el-kol ha- reketlerine dönüştü. DtSK Genel Başkanı ve HEP Milletvekili Ab- dullah Baştürk, "Yüriimekte ısrar- lıyız, aksi takdirde burada oturnp bekleyecegiz" dedi. Bunun üzeri- ne güvenlik kuvvetkri milletvekil- lerinin yüftimesine izin verdiler. Polis, çevreden alkış tutarak yü- rüyen ve "Fasist devlet", "Polis baskısından yıldık" diye bağıran halkı dağıtmaya başladı. Binlerce insamn katıldığı yurüyüş sırasın- da polisin saldınsına yumruk ve tekmelerle karsılık veren Batraan- lılardan pekçoğu yerlerde sürük- lenerek polis araçlanna bindiril- di. HEP Milletvekili Salib Sümer ve Adnan Ekmen gözaltına alı- nanları kurtarmaya çahştılar. Tartısmalar sırasında bazı po- BATMAN'DA OLAY — Bazı polis memurlan HEP Milletvekili Salih Sümer'i yumrakladı. Vatandaşla- nn dayak yemesini önlemeye çalışan Adnan Ekmen de polislerin yumruklanyla karşı karşıya kaldı. lis memurlarının Salih Sümer'i yumrukladıklan görüldü. Vatan- daşın dayak yemesini önlemeye çalışan Mardin Milletvekili Adnan Ekmen de polislerin tekme ve yumruklanyla karşı karşıya kaldı. Diğer milletvekili Mehmet Ali Eren'in üzerine polisler silahlany- la yurüyerek korkutmaya çalıştı- lar. Daha sonra, HEP Genel Baş- kanı Fehmi Işıklar, halkın "Katil polis" diye bağırarak sokak ara- larından polislere doğru koşmaya başlaması üzerine parti otobüsü- nün hoparlöründen, "Bunun he- sabını Mecliste soracağız. Bat- man'daki bu olaya neden olan tüm yetkililerden bunun besabını soracağız. Vatandaşa da, milletve- kiline de vtırmaya hakkınız yok" diye seslenerek halkı sakin olraa- ya çağırdı. Tas, sopa ve coplu kav- ga yarım saat kadar sürdü. Bu arada polisin çok sayıda kişiyi gözaltına aldığı görüldü. Daha sonra Diyarbakır'a geçen HEP milletvekillerinin mitingi sa- at 17.00'de başladı. Cüneyt Can- ver'in sunuculuğunu yaptığı mi- tingde önce parti Genel Sekreteri tbrahim Aksoy konuştu. Aksoy- dan sonra söz alan HEP Genel Başkanı Fehmi Işıklar, polisin Batman'da HEP milletvekillerine ve vatandaşlara saldınsmı kınaya- rak, "tçqlcri Bakanı'na sesleniyo- rnm. 30'a yakın insan gözaltına alınmış. Batman'da yakın bir ta- rihte bir miting düzenieyecegiz. Gelsinler de engellesinler baka- lım" dedi. 10 binden fazla kişinin yoğun polis önlemi altında izlediği mi- tingde 424 sayılı kararnamenin anayasanın ve uluslararası sözleş- melerin üstünde olduğunu belir- ten Işıklar şöyle konuştu: "Bu kararname kalkmalıdır. Olağanüstü Hal Bölge Valisi git- sin başka bir yerde valilik yapsın. Bu kadar genç hapishanelerde çü- riidü. Bu kadar insan işkence gör- du. Bunlan kim yaptı? Drvlet so- vut bir kavram. Tete>izyona çıkan siyasi partilrr var ya bep bunlar yapü. Henüz hiçbir U ve Uçemiz- de başkanımız yok. Ancak tstan- bul'dan buraya kadar geldik re balk bizimle". Konuşmasında Kürt sorununa da değinen Işıklar, demokrasinin önündeki en büyük engelin Kürt sorunu olduğunu söyledi. SHP'nin hanrladığı Güneydoğu raporuna da değinen Işıklar, "Bu sorra vakarrtan aşagıvs darte edi- lerek çözülecek bir sornn degitdir. Kürt sorununu MGK tarüşıyor. MtT tartışıyor. Hükümet tarbşı- yor. Banşçı bir çözum istiyoruz. Kanrevan içinde kalınmadaa çö- zulsan dryoruz. Türkrye'de kardeş- çe. dostça, banş içinde demokra- siyi knrarız ve bu ülkede böylc yaşanz" şeklinde konuştu. Işken- cecilerden hesap soracaklanm be- lirten Işıklar, ülkede muhalefet boşluğu olduğunu belirterek, "Korkuyu hep birlikte ve örgütlü olarak yenmek gerekir" dedi. Ko- nuşmasının son bölümünde, "Tr zu kuru olanlara çagrıd. bBİunuyonım" diyen Işıklar, "Du- varlıüğa davet ediyorum. Türkiye 1 nin neresinde olursa olsun bir tek insan haksızhğa ugrasa bile duyar- lılıga davet ediyorum" dedi. Miting sırasında partinin belir- lediğinin dışında hiçbir slogan atılmazken mitingin bitiminde de vatandaşlardan tahriklere ve pro- vokasyona kapılmadan dağılma- lan istendi. Olaysız geçen miting sonrası geceyi Diyarbakır'da geçi- ren milletvekilleri bugün Ankara 1 ya dönecekler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle