29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 TEMMUZ 1990 EKONOMİ CUMHURÎYET/13 İMKB endeksi 5 bini zorladı • Ekonomî Servisi f.MKB'nin dünkü seansında hisse senedi fiyatlannın yükselişi sürdü Dünkü işlemlerde İMKB endeksi birara 4921 puana kadar yükseldi. Endeksin seans sonundakı seviyesi ise 4861 puan olarak gerçekleşti. Dünkü seansta. borsa yönetimi, hafta başından beri yoğun bir talep gören Erdemir hisselerinin fıyat marjını yüzde 10'dan yüzde 20'ye çıkardı ve bu hisselerin fiyatı 13 bin 750 liraya yükseldi. Bu arada İMKB yönetim kurulunun atdiğı karar gereğincc borsa seansı 1 Ağustos gününden ıtibaren saat 10.00 ile 12.00 arasında yapılacak. Gelir payı ödemeleri • AMtARA (AA) — Kamu Ortaklığı ldaresi (KOİ) tarafından üç yıl önce dövize endeksli satışa sunulan Hasan Uğurlu A tertibi gelir ortakhgı senetlerinde son dönem gelir payı ile anapara geri ödemeleri, 31 temmuz salı gûnü Iş Bankası şubeleri aracıhğıyla başlayacak. KOl'den yapüan açıklamaya göre, senetlerin son 6 aylık getirisi, dolara endeksli olanlaıda yüzde 26.9, Alman Markı'na endekslilerde de yüzde 15 dttzeyinde gerçekleşti. Buna göre, 100 dolarhk kupürlere 26 bin 900 lira, 500 dolarhk kupürlere 134 bin 500 lira, bin dolarlık kupürlere de 269 bin lira gelir payı ödenecek. Alman Markı'na ndeksli senetlerde ise 100 marklık kupürlere 15 bin 2 lira, 500 marklık kupürlere 75 bin 10 lira, bin marklık kupürlere de 150 bin lira gelir payı verilecek. Bu arada Hasan Uğurlu A tertibi gelir ortaklığı senet sahiplerine, 29 milyon ABD Dolan ve 52 bin Alman ' Markı anapara geri ödemesi de yapılacak. Tophıkonut kredileri • ANKARA (ANKA) — Toplukonut Fonu'ndan yılın ilk altı ayında 943.8 milyar tiralık kredi ödemesi yapıldı. Kredi ödemelerinde en büyük payı 328.3 milyar lira ile Ataköy ve Yahyakaptan uygulamakn aldı. Bu projeleri 268.7 milyar lira ile 89/1 sayılı tebliğ çerçevesinde kredilendirilen konutlar izledi. Bu dönemde, tamamlama kredisi olarak 111.8 milyar lira, yurtdışı işci kredisi olarak 59.5 milyar lira Eryaman ve Halkalı uygulamalanna yönelik olarak 87.8 milyar lira ve yeni projelere *>nelik olarak da 68.2 4Üyar lira ödendi. Tüketicilere • Ekonomi Servisi- Fatıh Beledive Başkanı Yusuf Günaydın. Fatıh'li tüketicilere bir çağnda bulunarak tüm ürünlerde sağlıkh denetim yapılabilmesi için yardımcı olunmasını istedi. Fatih Belediyesı'nden yapılan yazılı açıklamada şikayetlerin şu telefonlara bildirilmesi istendi: TSE 143 67 56, Sanayi Ticaret İl Müdürlüğü 143 58 75, Esnaf Sanatkarlar Birliği 145 82 75, İTO TÜketici Bürosu 51141 5l,Hıfassıha526 22 20, Fatih Belediyesi Zabıta Müdürlüğü 525 79 49, EczacıOdası 13101 83, Diş TabıpleriOdasıl44 44 42, Tabipler Odası 522 78 49. Tarîşbank'ta sözleşme • İZMİR (AA) — Tarişbank Genel Müdürlüğü ile Banka ve Sigorta Çalışanlan Sendikası (BASS) arasında, 454 işçiyi kapsayan toplu iş sözleşmesi imzalandı. 1 Temmuz 1990 tarihinden itibaren gecerli olan sözleşme ile ücretlere birinci yıl yuzde 225, ikinci yıl ise yüzde 60 artı 225 bin lira zam yapıldı. Sözleşmeyle ayrıca en düşüğü 10 bin lira olan yan ödeme miktarlan da 20 kat arttınldı. Doğusan sermaye arttırıyor • Ekonoıni Servisi Hisse senetleri tMKB'de işlem gören Doğusan sermaye artınmına gidiyor. Şirkeün 2 milyar 350 milyon lira olan ödenmiş sermayesi 8 milyar 550 milyon liraya çıkartıljyor. 'Çılgırf ithal ıııallartşporta ve pazardan en lüks mağazalara dek her İthalatçı ve mağaza sahipleri, Türkiye'de şu yerde, her çeşit yabancı mal satıhyor. Müzikli diş anda, iki yıl yetecek ithal tüketim malı fırçası, oturak, örümcek ağı temizleme fırçası, bulunduğunu belirtiyorlar. Ayrıca son yıllarda çöp kutusu, paspas... Her şeyin "ithal resmi yolların yanı sıra gayri resmi yollardan da edilmişini" bulmak mümkün. ithalatm arttığı öne sürülüyor. ESER ATtLLA Suyumuz yok içmeye Tayvan malı barda- ğımız, diş fırcamız müzikli. Suyumuz yok iç- meye. Oturağımız Italyan malı. Evleniyor musunuz? Düğün davetiyeniz italyan Nuovaedart marka olsun. tşporta ve pazardan en lüks mağazalara dek her yerde satılan ithal mallar, artık her iste- ğimize yanıt verir durutna geldi. 1980 öncesinde sadece belli başlı mallar it- hal edilirken 80'den sonra ithal mallarda yük- selme devrine girildi. Yine de hesap makine- si, belirli elektrikli aletlerin ithal edümeye bas- landığı bu devreden sonra özellikle son 2 yıl- dır her türlü yabancı mal lstanbul sokaklan- nı doldurmaya başladı. öyle oldu ki sonun- da işporta ve pazarlardan en lüks mağazala- ra dek her yerde her nevi yabancı mal karşı- mıza çıkmaya başladı. Kırtasiye mallan ve oyuncak ithalatı ger- çekleşüren Melek Kırtasiye'nin üretici firması Melsan'ın Müdürü Erban Yazgan, özellikle son bir-iki yüdır artış gösteren ithal mallannda en büyük etkenin serbestliğin dışında denetim- sizlik olduğunu vurguluyor. Her türlü malın, her yerden ithal edildiğini söyleyen Yazgan '- ın görüşüne göre şu anda Türkiye'de 2 yıl ye- tecek kadar ithal tüketim malı bulunuyor "Vitrinlerimiz ve depolanmızdaki bu tiir mal- lar 2 yd hiçbir şey ithal etmesek bizi doyunır" diyen Yazgan'a göre soır yıllarda resmi yol- lann yanı sıra gayri resmi yollardan da itha- lat arttı. "Eskiden esnaf fatura kesmek zonındaydı" diyor Yazgan, "Oysa şimdi, ya- zar kasavla ne satbgı belli degil. Rafına bir (ane göstermeHk faturau mal koyuyorsa 10 U- ne de faturasız koyuyor". Görüştüğümüz diğer mağaza yetkilileri de artık ithal mallann Uginçliğini yitirdiğinde bir- lesiyorlar. Ancak sadece ithal mal satan dük- kân sayısınm da gün geçtikçe arttığı söyleni- yor. İthal mallardaki bu çılgınlığın bir başka nedeni olarak da son yıllarda Türkiye'de ya- şanan enflasyonun, döviz enflasyonunun çok üzerinde seyretmesi gösteriliyor. Bu olayın bir de yap-satçılığı öldürüp al-satçılığı doğuran mevcut ekonomi politikasıyla pekişmesüün it- halatı zorlayıcı bir etki yaptığı belirtiliyor. tthalat yapmak şu anda hiç de zor bir uğ- raş değil. 500 bin liradan fazla sermayesi olan her şirket bu ise soyunabiliyor. fthalat yapa- bilmek için aranan özelikler ise sadece lstan- bul Ticaret Odası'na kayıtlı olmak, yani en az 500 bin liradan fazla sermayeye sahip bu- lunmak. tthalat yapmak için hiçbir pa- rasal sınır bulunmuyor. Söylenenlere göre şimdilerde oduncu, mağaza sahibi biri "Ha- di itbalal yapayım" diyerek ithalata soyuna- biliyor. Bizim de "Bir elimizde Danimarka malı cunbtz bir eliınizde Hong Kong malı ayna..." Vitrinlerdeki bazı yabancı maliar MüzikJı barcak MOzrtdi bıberon Mûzftütabak Müzikli diş fırçası Oturak Bılardo masası KüçOk rulet masası Pelûş oyuncak ftl Cıp Ferrari, Porshe Çöp kovası Kürdan Renk değışören kamtş Kûçûk mumlar Yer sûpürgesi Paspas Çamaşır askısı Saç tokası Tırnak makası Tımak fırçasj R»ıt(n.) 25000 60000 60000 12000 30000-80000 1995000 495000 690000 2450000 3000000 77000-175000 14500 3000 5000 60000 60000-90000 67500 2500045000 23500 14500 Ûfct Taıwan Çın Çin Tarvvan italya Taiwan Taıwan Italya Italya İtalya Hollanda-Almanya İtalya İtalya İtalya Alman Alman İtalya Fransa Oanunarka Danimarka CımtMZ Kûçûk ayna Makyaı fırçası Bulaşık teli Plastik sebzettk Tuval«t fırçası Sünger Ûrûmcek ağı temizle- me fırçası Ütû tahtası Havlu askıhklan Bulaşık önlüflü Fotoflraf a/bûmû Kâğıt bardak altlıŞı Gözlûk camı temiz Döfiün davetiyesı Kilit Dıyettoz(kılo) Çorba sosu (kılo) Sirke (kılo) Karabiberli peynJr(kg) Hysta (TL.) 14500 10000 14000-40000 32000 147000 70000-80000 4000-8500 86000 290000 12000 195000-36000 45000-250000 3000 6600 9000-20000 2000-7500 65000 ' 36000 32000 50000 Üfca Oanımarka Hong Kong Fransa Hollanda İtalya Almanya isvıçre Uzakdoğu Alman İtalya Fransa Japon Ingiltere Ingiltere İtalya Ç.n Almanya Almanya Fransa Fransa Çılgın ithal mallar işportadan lüks mağazalara dek her yerde saühyor. Kaçak tekstil maküıeleri operasyonu BURSA (Cumhuriyet Büro- su) — tthalat rejiminde 5 yaşın- dan büyük tekstil makinelerinin etiketleri ve boyalannın değişti- rilerek yurda kaçak olarak so- kulduğunun belirlenmesi üzeri- ne harekete geçen Bursa Ernni- yet Müdürlüğü Mali Şube ekip- leri, yaptıkları operasyonun ilk aşamasında 12 tekstil makinesi- ne el koydu. Bursa Emniyet Müdürlüğü Mali Şube Müdürlüğü'nden ko- nuya ilişkin olarak yapılan açık- lama şöyle: Susam Dokuma Sanayii AŞ ta- rafından ithal edilen 8 adet olo- matik tekstil makinesinin (1990 yılı içinde Federal Almanya'dan ithal edilen) yaşlannın büyük ol- masınarağmenküçiik gibi ithal edildiginin oğreniimesi üzerine ilimiz Makine Mühendisleri Odası'ndan bilirkişi olarak ilgili yerde yapılan kontrolde 1986 model olarak gösterip ithal et- tigi 8 adet makinenin 6 adedinin 1975 model. 2 adedinin de 1980 model oldugu bilirkişi raporu tarafından tespit edildi. 1918 sa- yılı kaçakçtiıgın rnenine dair ka- nun ve ilgili karamamelerle yur- dumuza 5 yaşından büyük raa- kioelerin ithalinin yasak oldugu belirlendiginden 8 adet makine- ye ei konularak gıimnige teslim edildi. Şahıs hakkında da giim- rük kaçakçüğından islem yapı- larak adliyeye sevk edildi. Ma- kinelerio loplam degeri 350 mil- yon lira. Operasyonun devamında, Mehmet Adil Akseven'in, Pana- yır Koyü girişi Akdokuma tara- fından 1986 yılında teşvik bel- gesiyle ithal edilen 4 adet tekstil makinesini, ilimiz Küçükbahk- lı iistu Uzun Sokak numara 10 sayılı yerde faaüyel gösteren Yu- suf Gıilipek isimli şahsa sattıgı- nın tespit edilmesi üzerine yine 1918 sayılı kanunla ilgili ithala- tı teşvik belgeleri ile tespit edi- len 5 yd içinde devrinin ve sab- mının bir başkasna yapılama- yacagının anlaşıldıgından, 4 ma- kinenin gumruk kaçakçılıgı ne- deniyle giimrüge tesJimi yapıldı. Hem teşvik belgesiyle ithalat ya- pan Mehmet Adil Aksoy'un hem de satın alan Yusuf Güli- pck'in hakkında Gümrük Kanu- nn'na muhalefetten işlem yapıl- dı. Şahıslar adliyeye gonderildi- ler. Yakalanan makinelerin pi- yasa değeri 150 milyon lira..." Ekonomi Servisi — Sovyetler Birliği'nde önceki gün yayımlanan bir kararnameyle SSCB'nin tüm diş ticaretinin dünya fiyat- ları üzerinden ve serbest dövizle yapılma- sı kararlaştırüdı. Bakanlar Kurulu, yasa tasansını hazır- layarak Yüksek Sovyet'e sunacak. Bütün bu hazırhkiar bu yıl sonuna kadar tamam- lanacak ve Sovyetler Birliği, 1 Ocak 1991'den itibaren tüm alacaklarım serbest dövizle tahsil edecek. SSCB'nin tüm ülkelerle serbest dövize dayalı ticarete başlamasuun Türkiye ile ti- cari ilişkilerini çok büyük ölçüde etkileme- yeceği belirtildi. Türk-Spvyet tş Konseyi Başkanı ve Tekfen HoldingMn sahiplerin- den Nihat Gökyigit, Türkiye'nin Sovyetler- le ticaretinin büyük bölümünün dövizle ya- pıldığını söyledi. Türk-Sovyet ticari ilişki- İerinde dört yöntem uygulanıyor. Doğal- gaz Anlaşması çerçevesinde Türkiye'den ya- pılan ihracat, kredili alış veriş, barter sis- temi ve tümüyle serbest dövizle yapılan ti- caret. Doğalgaz karsılığı Sovyetler'e yapılan ihracatta, iki taraf dövizle çahşıyor. Ayru durum kredili ticartte de söz konusu. Sov- yetler Birliği, bunun dışında, acil gereksi- nim duyduğu bazı mallan alabilmek için doğmdan güçlü döviz kullanıyor. Dördün- cü yöntem olan karşılıklı mal mübadele- sinden (barter sistemi) ise Türk tarafı, yi- ne döviz kullanılabilmesi için bir sistem ge- liştiriyor. Gökyigit bu sistemi şöyle açıklı- yor: "tki iilke karşılıklı olarak birbirlerin- den alacaklan mallan önceden tespit ede- cek. Buna dayanarak birbirlerine karşılıklı şartlı akreditif acacaklar. Yaptıgımız araş- brma sonucu, bu sistemin uygulanabilir ol- dugunu gordük. Bankalaria, Sovyeller'deki Ugilile'rle yaptıgımız göriişmelerde önerdi- ğimiz sistem olumlu karşılandı." Nihat Gökyigit, Türk tarafı olarak Sov- yetler Birliği'ne Türk Lirası üzerinden ti- caret yapılabilmesi için bir öneri getirdik- lerini belirterek çıkan kararnamenin bu önerinin uygulanmasını geciktirebileceği- ni sözlerine ekledi. Sovyetler Birliği'nin yayımladığı karar- name de en çok Doğu Avrupa ülkelerini etkiliyor. Bugüne kadar kendi millı para- larıyla ve rubleyle ticaret yapan bu ülkeler de artık güçlü dövizle ahşverişe başlayacak. Ayrıca diş ticaretin, "Ticaret yapılan ülke- lerle karşılıklı yarar ilkesine dayandınl- ması" ve "Ekonomik yardımların SSCB'nin potansiyeli göz önunde tutnla- rak sağlanması" da kararnamede öngörü- lüyor. i' Fiatlar Türkiye'de Azeriler: Üç ayn firmanın, isteklilerden 5'er milyon lira toplayarak Polonya'dan ithal ettiği 13 milyonluk küçük Fiat otomobiller Türkiye'ye geldi. EStN SUNGUR Türkiye'ye geiip geüneyeceği uzun süre tartışılan Polonya malı Fiat-650 FSM model otomobiller nihayet sahiplerini buluyor. Üç ay- rı firmanın birden ithal edeceğini duyurduğu otomobilleri, taliple- rinden 5'er milyon lira toplayan Can Diş Ticaret getirdi. tlk parti olarak getirilen 88 adet otomobiü gümrükJerden çekmeye başladıklannı bildiren Can Diş Ti- caret'in yetkilisi Nurettin Kayış- kan, 320 adetten olusacak ikinci partinin de ağustos ayı sonunda geleceğini söyledi. KDV dahil fa- tura fiyatı 13 milyon lira olan Polonya Fiat FSM-650 otomobiller Türkiye'de. FSM-650 model otomobiller 652 cm 1 motor hacimli ve iki silindir- li. Otomobilin ithalatından önce 240 kişiden 5'er milyon lira top- ladıklannı hatırlatan Kayışkan, amaçlannın vatandaşı ucuz oto- mobil sahibi yapmak olduğunu belirterek "tthalat yapacağımızı açıkladığımızda herkes bize cep- he aldı. Getiremezsiniz dedi. Çün- kü biz Türk vatandaşına pahalı araba salmaya çalışan tekeüerin oyununu bozduk. tşte olomobll- leri geürdik. Bundan sonra da de- vamını getireceğiz" diye konuştu. Aynı otomobillerden ithal ede- ceğini daha önce açıklamış olan GMT firması yetkilisi Mustafa Balmankaya da ithalat fikrinden vazgeçmediklerini belirterek şöy- le konuştu: "Polonya hiç bir finnaya aaa mümessillik vermediği için büyük miktarda ithalat yapacagunız bir şirket bulamadık. Istesek piyasa- dan 100-200 tane otomobil toplar Türkiye'ye getirirdik ama devamı olmazdı. Şimdi ttalya'dan mümes- sillik almak için girişimde buluna- cagız. Bunu da yapamazsak baş- ka mal getiririz. Fıat-650 FSM'leri ithal edeceği- ni duyuran Metro şirketinden hiç bir açıklama yapümazken Tofas'ın 13 milyon liralık Fiat ithalatına karşı atağa gecerek bu modele çok benzeyen 126-BlS'lerden getireceği öne sürüldü. Tofaş yetkilileri itha- lat konusunda önumüzdeki gün- lerde açıklama yapılacağını belir- terek Polonya malı Fiat'larla To- faş'ın hiçbir ilgisinin olraadığıru bildirdiler. Bu arada OYAK'ın kuruluşu olan Oytaş tarafından ithal edilen 200, 400 ve 700 serisi Volvoiar pi- yasaya sürüldü. tlk etapta 35 adet getirilen ağustos ayı içinde de 115 adet getirilecek olan "Völvoiann fi- yatı 60 milyon lira ile 240 milyon lira arasında değişiyor. SSCB dövizle ticaret yapacak Bu açıdan kararnamenin en önemli sonucunun, Sovyetler'in Küba'ya her yıl yapmakta olduğu 5 milyar dolarhk yardı- mın kesilmesi olabileceği gözüküyor. Öte yandan, Sovyet vatandaşiannın da ellerinde tuttuklan dövizleri SSCB topraklannda harcayabilmelerine izin veren bir başka kararnamenin de 1 Ağustaston itibaren yürürlüğe gireceği öğrenildı. SSCB Bakanlar Kurulu'nun Diş Ekonomik İlişkiler Komisyonu Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Ste- pan Sitaryan, dün düzenlediği basın toplantısında, Sovyet vatandaşiannın yaklaşık 200 milyon dolara yakın dö- vize sahip olduklarını. çıkanlan karar- nameyle bu dövizlerin devlet kasasına cekilebileceğini söyledi. Çukurova Elektrik'in kârı azaldı Hisse senetleri borsada işlem gören şirketlerden Çukurova Elektrik'in 1990'm ilk altı ayında kârı azaldı. Aynı dönemde Arçelik ve Alarko kâr patlaması yaşarken Çanakkale Çimento ise zarar etti. Elu>nomi Servisi — Hisse seneüen lstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nda işlem gören 4 şirkeün daha yarıyıl bilançosu açıklandı. Adana ve çevresine elektrik dağıtımı teke- line sahip olan Çukurova Elektrik'in 1990 yı- lı ocak-haziran döneminde sağladığı kâr, bir önceki yılın eş dönemıne göre 7 milyar lira azalarak 78.4 milyar lira olarak gerçekleşti. KOt'nin mayıs ayı içerisinde, hisselerinin bir bölümunü halka arzettiği Çukurova Elektrik 1 Altı aylık karlar (Miiyar TL.) ŞM«t Arçelik Çukurova Elektrik Alarko Holding Çanakkale Çimento 1989 l a y n k k i r 41.500 85 591 1.318 2.400 1990 6ay«ikkir 112.093 78.432 3.206 -7.51 in ödenmiş sermayesi 75 milyar lira. Şirketin bu yıl içinde sermayesini 150 milyar liraya art- tırması bekleniyor. Çukurova Elektrik'in ya- rıyıl bilançosunda dikkati çeken en önemli nokta, geçen yıl 54 milyar lira olarak gerçek- leşen "diğer faaliyet gelirleri" kaleminin bu yıl 16.4 milyar lira olarak gerçekleşmesi. Bu yıl, borsanın motor şirketlerinden biri haline gelen Arçelik ise 6 aylık kârını geçen yıla göre yüzde 270 oranında arttırdı. Arçe- lik ocak-haziran döneminde 112.1 milyar lira- lık kâr sağladı. Arçelik'in aynı dönemdeki net satış hasılatı da 868.9 milyar lira olarak ger- çekleşti. Arçelik'in özvarhk toplamı da 283.4 milyar liraya yükseldi. Yanyıl bilançosu açıklanan Alarko Holding ise 6 aylık kârını 1.3 milyar liradan 3.2 milyar liraya yukseltti. 12 milyar lira ödenmiş serma- yesi bulunan Alarko Holding'in özvarhk top- lamı 30.9 milyara, yeniden değerleme fonu ise 13.6 milyara yükseldi. Yapı ve Kredi Bankası iştiraklerinden Ça- nakkale Çimento ise 1990 yılının ilk yansını 7 milyar 51 milyon lira zararla kapattı. Şir- ket, geçen yılın aynı döneminde 2.4 milyar li- ra kâr etmışti. Şirket bilançosunda, geçen yı- lın ilk altı aylık döneminde 9.5 milyar lira olan finansman giderleri kaleminin, bu yılın aynı döneminde 25.9 milyara yükselmesi dikkati çekti. Pazarımıza Türklerin gelmesini istiyoruz tstanbul (A.A)- Azerbaycan Sovyet Sosyalist Cumhuriye- tı'nin en üst düzeydeki resmi diş ticaret kuruluşu olan Azer- bıtrong Genel Müdürü Enver Guseinov, Azerbaycan'm diş ticaret politikasında Türklere büyük önem verdiklerini söyle- di. Guseinov "Bu pazara nasıl ol- sa birileri gelecek. Ama biz ön- celiklc Türkler'in gelmesini isti- yoruz" dedi. Ithalatçılar ve thracatçılar Derneği (TİDER) tarafından dün düzenlenen basın toplantı- sında konuşan Azerbaycan Sovyet Sosyalist Cumhuriye- ti'nin üst düzeydeki resmi diş ti- caret kuruluşu olan Azerbit- rong Genel Müdürü Enver Gu- seinov. Türk firmalanna çağn- da bulundu. Guseinov, Sovyetler Birliği'nde yaşanan perestroyka sonucunda bütün cutnhuriyetlerin bağımsızlıkla- nnı kazanacaklannı belirterek "Bu pazarlara nasılsa birilen g< leoek. Ama biz öncelikle Türk- lerin gelmesini.i Türkiye ile Azerbaycan'ın özellikle nakli- ye başta olmak üzere çeşitlı alanlarda ortak yatınm yapma- lannı istiyoruz" dedi. TtDER Yönetim Kurulu Başkanı Fermani Altun da. ko- nuşmasında. son yıllarda Doğu Avrupa'da büyük değişim ya- şandığını belirterek, burada oluşan 500 milyonluk pazarda Türkiye'nın yerıni alması ge- rektiği görüşünü savundu. IŞÇIN1N EVREN1NDEN ŞUKRAN KETENCİ Çelişkiler Asgari ücret yeniden belirlendi. Asgari, insanca yaşama üc- reti olmaktan uzak, sefalet ücreti' sıfatına uygun düşen düşük I düzeyde kaldı. istatıstikler hiçbir zaman ülkemizde insanca ya- şama ücreti olarak belirlenemeyen asgari ücretin kendi sistemi içinde dahi olması gerekenden 5 kez daha düşük kaldığını orta- ya koyuyor. 1963'e göre yarıya varan bir gerilemeye uğramış. Gelen haberlere göre işverenler bile biraz daha iyi bir asgari ücrete evet' demeye hazırdılar. Ancak Çalışma Bakanı Sayın Im- ren Aykut son gece görüşmeleri ile işverenleri ikna etmiş. Sayın Aykut'un ikna yeteneğirte tanıyanlann, taştyortarsa şapka çıkarmaları gerekıyor galiba. İstanbul'da MESS-Türk Metal top- lusözleşme görüşmeleri töreninden bir gece önce sendıkacılarla başından gızlenen yemekte bir araya geldi. SSK'da izlediği po- litika ve yakınları ile biriikte kurucusu olduğu vakıf için destek istedi. Derken uzun zamandır sözü edilen GAP zirvesinin, bü- tün diğer işçi sorunları askıya alınarak sadece SSK gündemli olduğu ortaya çıktı. Gelen ajans haberlerine göre TİSK ve Türk-İş Itderleri SSK gündemli zirveden pek bir memnun kalmışlar. İlk kez bir zirve- den sonuç alarak çıktıklarını söylemişler Doğrusu biz bu zirve- den SSK'dan gerçekten çok çeken işçilerin somut ne yararlar sağladıklarını pek anlayamadık. Tabii 'cek-cak'lı bir sürü karar maddesi okuduk. Geçmiş deneylerimiz bugüne kadar 'cek-cak'lı kararlardan hiçbir sonuç çıkmamış olması, somut sonuçlar ara- yışını getiriyor. Kamu oyunun, hele de işçinın 'cek-cak'lı karar- lardan bıktığına, artık somut sonuçlar beklediklerine ışaret et- meye gerek var mı? Sayın Aykut, GAP zirvesi yapılmasa da söz konusu kararlar- da sayılan SKK'ya ilişkin sorunları çözmekten sorumlu bakan değiller mi? Herkesin bildiğl, bakanlığın kendilığinden çözmesi gereken SSK'nın yumak olmuş sorunları için zirve gereğini pek anlayamadık. Zirve deyince ister ıstemez daha öncekileri akla geliyor. Sa- yın Bakan'ın ağzından daha önceki başarılı' zırvelerin 'önemli' sonucJannın açıklamalarını anımsıyoruz. Acaba Sayın Bakan da- ha önceki zsrvelerüe anlaşmaya varılan konularda sonuç almak üzere hükümet katında neler yaptılar? Hükümet ayrı, bakanlık ayn mı? Bakanların kendi konuları üzerinde hükümetten karar çıkartma sorumlulukları yok mu? Varlık nedenleri ne acaba? Kulislerden Türk-jş'in bir kısım sendika Itderleri ile Sayın Ba- kan'ın ne kadar yakın olduklarını biliyoruz. Türk-jş'in Genel Baş- kanı Sayın Şevket Yılmaz'ın sendikası Teksif'in dergisi, Sayın Ay- kut'un Bakan olmasının sevincini kızımız' başlığı ile ilan etmiş- ti. Onlar şimdi yazdıklanmıza çok kızıp "Kızımızdan ne istiyor? Ne yapsın, hükümette sözü geçmiyor ki" türünden sözcüklerle homurdanıyorlar. Sayın Aykut'un da dostu sendikacıların bu sa- vunmalarına dayanak olacak biçimde, zora düştüğü noktalarda topu hep diğer bakanlara, hükümete attığının öylesıne çok ör- nekleri var ki. Sanki Çalışma Bakanlığı hizmetini diğer bakan- lar ve hükümetten, ANAP iktidarından ayn görme, gösterme ça- basına, bu tabioya profesyonel sendikacılanmız gerçekten ına- nacak kadar saflar mı? Bizce boyle bir tablo çızme çabası kişi- sel koltuk çıkarlarına uygun düştüğü için yeğlenıyor. Bugüne kadar işçiler ve sendikal haklara ilişkin olumlu hiçbir; işin kotarılmadığı Çalışma Bakanlığı ile profesyonel sendikacı-' lar arasındaki bu içli dışlı ilişkiler, birbirini kollama çabalarınm • perde arkası çıkar bağları ne olabilir dersinız? ! Bu soruya kafalanmızda yanıt arayaduralım. Bir yandan da Ça-'. lışma Bakanlığı ile içlı dışlı olamayan bazı sendikaların son gün-: lerde başlarına gelenleri şöyle bir anımsayalım: ; Çelik işçisinin 137 günlük grevi süresınce sadece Sayın Ba-' kan imren Aykut'u değil, zamanın Başbakanı Sayın özal'ı ve de MESS'i çok kıZdırmış olan Çelik-iş Sendikası'nın toplusözleşme yetkisi Çalışma Bakanlığı istatistikleri ile efinden alınmak isteni- yor. Geçen hafta da vurgulamıştık. Sayın Bakan'ın istatistıklere ilişkin açıklaması, savunması, hiç de inandıncı değil. Çünkü ba- kanlık gerçekçi istatistik arayışı içine girse, Çelik-iş ile biriikte en az 15 kadar sendikanın toplusözleşme hakkını elinden almak zo- runda. O zaman da %10 barajın ne kadar önemli bir sendikal., hak gaspı olduğu ortaya çıkacak. Siyasi iktidarın elindeki loplu-*; sözleşme yetkisinin, siyasi amaçlı ve gerçekten 'şantaj' niteliği ile ilgili başta Uluslararası Çalışma Örgütü ILO'nun tüm uzmanlık rapor ve kararlarındaki uyarılarının ne kadar haklı olduğunu ser- gileyen oiayda, hafta içinde yeni ilginç gelişmeler daha oldu. İşçilikten, sendikacılıktan nasiplerini almışlarsa, sendikal hak gaspı niteliğindeki bakanlık uygulamasına karşı çıkması gere- ken Türk-İş ve sendikalarından ne bir protesto ne de bir ses. Tam tersı sendikacılık Ilkeleri diye bir şey varsa, bu anlamda utandı- rıcı, yüz kızartıcı bir seş ise Türk Metal'in şube yönetimlerınden geldi. Bakanlığın Çelik-iş'in yetkısıni alacağı önceden malurn ol- muşçasına kısa bir süre önce iskenderun ve Karabük'te yeni bi- nalar döşeyen Türk Metal'in yönetimleri, sendikalarının toplu pa- zarlık hakkı gasp edilmek, sendikasız bırakılmak ısteyen çelik işçilerine, kendi sendikalarına üye olma çağrısı yaptılar. işçiyi ne sanıyorlar? Bu da yetmedi. Ne ilginç bir rastlantı ki Çelik-iş Başkanı İs- kenderun işçileri ile yapılacak pasif protesto eyiemi miting için yola çıkarken geçmişte açılan bir dava ile ilgili gece yansı evirv den gözaltına alındı. Sayın Bakan İmren Aykut bu olaydan ha- berli olmadığını açıkladılar. Kamuoyunun çok yakından tamdığı kaçması söz konusu olmayan bir ınsan bir duruşmaya götürül- mek üzere geceyarısı evinden nasıl ve niçin alınır? Siz karar ve- rin. V^ Hava-İş'in Usaş'taki üyelerinin elinden alınması karan na- sıl geliştı acaba? İşletme bûtünlüğü, iktidardan yana yönetim ya da sorun olmayan yönetim Hava-İş'te dururken korunuyordu. Hava-İş yönetimi degişince işçilerin işkolu da değişiverdi. Kim- bilir kaç sendikanın başında bakanlığın sınırsız yasal yetkileri ile bağlantılı ne türden tehdit, 'şantaj' konuları var? Bu yapıdan, bu hamurdan, bu sendikacılık anlayışından gelin de ilkeli, işçiden yana sendikacılık bekleyin. Herald Tribune'de 5 sayfalık Izmir eki Expofts Dip. huı I«nır Draws Investor» Buyrun Izmir'e Ekonomi Servisi — Internatio- nal Herald Tribune gazetesinin 24 Temmuz 1990 tarihli sayısında "Izmir" konulu 5 sayfalık bir ilan eki yayımlandı. Ekte, ağıruklı ola- rak Izmir ve Ege bölgesinde faa- liyet gösteren şirketlerin ilanlan ve Izmir'in Türkiye ekonomisindeki rolünü anlatan yazı ve haberler yer aldı. International Herald Tribune gazetesince yayımlanan Izmir ko- nulu 5 sayfalık ekte, Izmir'in sa- nayi, ticaret ve turizm sektörlerin- de Türkiye'nin en önemli nokta- lanndan biri olduğu, Türk diş ti- caretinden yüzde 12-15 oranında pay alan şehrin Ege'deki en önem- li merkezlerden biri olduğu vurgu- landı. Ekte, şehri yılda 500 bin turi*- tin ziyaret ettiği, yaklaşık 4.5 mil- yon turistin de Izmir üzerinden Türkiye'nin güney sahillerine geç- tiği belirtildi. Kentin 9O'h yıllar- da Türk sanayii içindeki payıru da arttıracağmın vurguiandığı Izmir konulu ilan ekinde, önumüzdeki yıllarda üretime başlayacak olan Opel, Feugeot ve Toyota fabrika- lanyla lzmir'in otomotiv endust- risinde başta gelen il olacağı be- lirtildi. Bölgede high-tech'in en hızlı büyüyen sektör olduğu Ga- ziemir'de Türkiye'nin ilk ticaret serbest bölgesinin kurulmasıyla şehrin büyüme hızuun arttığı bil- dirildi. International Herald Tribune tarafından hazırlanan ekte, 50 yü- dır düzenlenen tzmir Fuan'nın son yıllarda giderek büyüyilp çok önemli uluslararası fuarlardan biri olduğu ve fuarın Türkiye'nin ih- racatına önemli katkılarda bulun- duğu vurgulandı. -
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle